• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: YAKIN KOMŞU ÜLKELERLE TİCARET VE DOĞRUDAN

3.1. Çekim Modeli Yaklaşımı

1960’lardan itibaren ülkeler arasındaki karmaşık ticaret yapısını açıklamaya yönelik çeşitli yeni teoriler geliştirilmiştir. Yeni dış ticaret teorilerinde, ülkelerin sahip oldukları ürün farklılaştırılmaları ve eksik rekabet gibi teknolojik farklılıklar, ele alınmıştır. Ayrıca ülkelerin bazı ülkelerle diğerlerine göre daha az ticaret yapıyor olmalarını araştıran modeller geliştirilmiştir. Bu modellerden bir tanesi, son dönemde göze çarpan ve bir çok dış ticaret ilişkisini ampirik olarak başarılı bir şekilde açıkyan “Çekim Modeli”dir. Gravity model de denilen bu teori, Newton’un çekim teorisinin yapısına benzerliğinden dolayı “Çekim Modeli” adını almıştır.

17. yüzyılda Isaac Newton’un geliştirdiği Yerçekimi Teorisi’ne göre her bir noktasal kütle diğer noktasal kütleyi, ikisini birleştiren bir çizgi doğrultusunda bir kuvvet ile çeker. Bu kuvvet iki kütlenin büyüklükleriyle doğru orantılı, aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılıdır. İki cisim arasında gerçekleşen çekim, o cisimlerin kütlelerinin artmasıyla artmakta, aralarındaki uzaklık arttıkça da azalmaktadır.

Newton’un yer çekimi kanunu şu şekilde gösterilmektedir:

1 2 2 m m F G r = (3.1)

Burada F iki kütle arasındaki çekim kuvvetinin büyüklüğünü, G yerçekimi sabitini, m1 birinci kütlenin büyüklüğünü, m2 ikinci kütlenin büyüklüğünü ve r ise iki kütle arasındaki mesafeyi ifade etmektedir.

1950’lerden sonra sosyal bilimlerde de kullanım alanı bulan Newton’un yer çekimi kanunu iktisat biliminde ve dış ticaret akımlarının analizinde ilk kez 1962 yılında Jan Tinbergen ve 1963 yılında P. Pöyhönen tarafından kullanılmıştır. Newton’un çekim kanununu dış ticarete uyarlayan Tinbergen ve Pöyhönen, cisimlerin kütleleri yerine ülkelerin ekonomik büyüklüklerini temsilen gayri safi yurt içi hasılalarını, cisimler

62

arasındaki mesafe yerine ise ülke başkentleri arasındaki coğrafi uzaklığı kullanarak standart çekim modelini oluşturmuşlardır.

Modele göre iki ülke arasındaki ticaret, gelirleri ile doğru orantılı, aralarındaki mesafe ile ters orantılıdır. Bu model, iki ülke arasındaki ticaret hacmini incelenen ülkelerin ekonomik büyüklüklerine, yani GSYIH’larına ve bu iki ülke arasında olan uzaklığa göre tahmin etmeyi amaçlar.

i j ij İJ GSYIH GSYIH T A MESAFE = (3.2)

Burada Tij, i ve j ülkeleri arasındaki ticaret akımını; A, sabit terimi; GSYIHi, i ülkesinin GSYIH’sını; GSYIHj, j ülkesinin GSYIH’sını ve MESAFEij, i ve j ülkeleri arasındaki coğrafi uzaklığı göstermektedir. Standart çekim modeli doğrusal formda şu şekilde tanımlanır.

ij i j ij

T = +A GSYIH +GSYIH +MESAFE (3.3) Tinbergen’den sonra standart çekim modelinin gücünün arttırılması için modele gelir ve uzaklıktan hariç olarak ticaret akımlarını açıklayıcı başka değişkenler eklenmiş ve bu yeni modele “Genişletilmiş Çekim Modeli” denilmiştir. Modele ortak dil, ortak din, ortak sınır, ortak kültür ve kültürel mesafe ile bölgesel ticaret anlaşmaları ve bölgesel entegrasyon gibi farklı açıklayıcı değişkenler ilave edilmiştir.

Linnemann (1966), mesafeye göre ticaret yapmanın 3 farklı maliyetini sunmuştur. 1- Birincisi, fiziksel taşıma maliyetleridir. Ürünlerin maliyet, sigorta ve nakliye

masraflarının yol açtığı maliyet unsurlarını kapsamaktadır.

2- İkincisi, belirli bir mesafede ticaret yapmanın maliyeti olan zamandır. Zamanın maliyeti faiz oranı harçlarından, ürünlerin dayanıksızlığından ve değişen şartlara adapte olmanın maliyetinden doğan kayıpları içerir.

3- Üçüncü olarak, bir mesafede ticaret yapmanın maliyeti, kültürel yabancılığın derecesinden kaynaklanır. Konuya ilişkin olarak Beckermann (1956: 38), kültürel bağları paylaşan ülkelerin mal ve hizmet ticaretini kolaylaştırabilecek benzer kurum ve geleneklere sahip olduğunu ileri sürmüştür.

63

Genelleştirilmiş çekim modeli genel bir ifade ile şu şekilde gösterilebilir;

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 ij i j ij i j i j i j ij ij ij ij ij

T GSYIH GSYIH MESAFE NÜFUS NÜFUS KBDGSYIH KBDGSYIH YÜZÖLÇÜM YÜZÖLÇÜM

SINIR DİL DİN EKONOMİKBİRLİK β β β β β β β β β β β β β β ε = + + + + + + + + + + + + + + (3.4)

Standart çekim modeline ilave edilen birçok yeni değişkenle oluşturulan genelleştirilmiş çekim modellerinin temel amacı modelin açıklayıcılık gücünün arttırılmasıdır. Genelleştirilmiş çekim modeline ilave edilen değişkenlerin bazıları şunlarıdır;

GSYİH: Bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü gösterir. Talep potansiyelinin bir göstergesi olan GSYIH ticari kapasitenin ölçüsü olarakda değerlendirilmektedir (Poyhonen ve Pulliainen, 1963: 16).

Nüfus Değişkeni: Bir taraftan üretim faktörü olarak ele alınırken diğer taraftan da potansiyel bir iç piyasanın temsilcisi olarak değerlendirilmektedir.

Mesafe Değişkeni: Ticaretin maliyetini yansıtır ve bir ticari malın nispi fiyat farkı üzerinde anlamlı bir etkiye sahiptir. Ayrıca çift taraflı ticaret akışlarına negatif etkisi vardır.

Dilsel ve Tarihsel Bağlar: Eğer ticari partnerler aynı dili konuşuyorlarsa o zaman bu, ticareti kolaylaştıracaktır. Bundan dolayı ortak dilin pozitif bir katsayıya sahip olması beklenebilir.

Ortak Dil: Direkt olarak çeviri maliyetlerini ve dolayısıyla işlem maliyetlerini düşürür. Brocker ve Rohweder (1990: 289-305) ile Frankel, Stein ve Wei (1995: 61-95) çalışmalarında iki ülkeden birinin, diğerinin eski sömürgesi olduğu durumda ticaret hacminin arttığını göstermişlerdir.

Tercihli Ticaret Anlaşmaları ve Bölgesel Entegrasyon: Çekim modelinde, bölgesel ticaret anlaşmaları için kukla değişkene yer verilir. Eğer ticari partnerler arasında, herhangi bir tercihli ticaret anlaşması varsa, kukla değişken “1” değerini, aksi halde “0”değerini alır.

Döviz Kuru: Reel döviz kurlarının değişkenliği, ticaret akışlarına etki eden faktörler arasındadır. Bir firmanın kar fonksiyonu, reel döviz kurunun değişkenliğine bağlıdır.

64

Ortak para birimini kullanan ülkeler arasında yapılan ticarette döviz kuru riskinden kaçınılmış olur. Çekim modelinde, ortak para birimi için bir kukla değişkene yer verilir. Ortak para biriminin, çift taraflı ticareti pozitif olarak etkilemesi beklenir.

Coğrafi Faktörler: Sınırdaş yerler arasında malların hareket maliyeti, bu malların üçüncü bir ülkeye hareket maliyetinden daha düşüktür. Ticari partner olan ülkelerin ortak sınırı paylaşmalarının, çift taraflı ticaret akışlarını pozitif olarak etkilemesi beklenir.

Yüzölçüm: İhracatçı ve ithalatçı ülkelerin coğrafi büyüklükleri, aralarındaki ticareti etkileyecektir. Uluslararası ticaretin tümü, mesafenin ölçüldüğü başkentlerde sonlanmaz. Diğer bütün koşullar aynıyken, yüzey alanı daha büyük olan ülkelerin taşıma maliyetleri, yüzey alanı daha küçük olan ülkelerinkinden daha yüksek olacaktır (Yamarik ve Ghosh, 2005: 105)