• Sonuç bulunamadı

2.2. ÖRGÜTSEL SAPMA ĐLE ĐLGĐLĐ HĐPOTEZLER

3.1.2. Çalışma Yaşamı Kalitesinin Önemi

ÇKY’nin önemi, Endüstri Devrimi sonrası işletmecilerin ilgisini çekmesiyle ortaya çıkmıştır. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası yeniden yapılanmalar ve modern çağın getirdiği bazı değişim ve gelişim olanakları ÇYK açısından da etkisini göstermeye başlamıştır. Öncelikle insan unsurunun mekanik sistemin yaratıcısı ve uygulayıcısı olması yatırımın geç de olsa insana yapılması gerektiğini ortaya koymuştur (S.E.Gilbert, 1986; B.Gilbert, 1989).

Đşletmeler içinde bulundukları rekabet ortamında örgütsel başarıyı yakalamak için müşteri memnuniyetini artırmak ve sadık müşteriler yaratmak için her yıl yüklü miktarda paralar harcamaktadır. Ancak, gerek sektörel gerekse bilimsel alanda yapılan son araştırmalar memnun müşteri yaratmaya giden yolun önce mutlu çalışanlar yaratmaktan geçtiğini göstermektedir. Türkiye’de de bu şekilde çalışmalar yapan işletmeler çalışanlarına yönelik özel stratejiler geliştirmektedir.

Bir Amerikan perakende şirketi olan Sears Roebuck’ta gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları, çalışanların memnuniyet düzeyindeki 5 puanlık artışın, müşteri memnuniyetini 1,3 puan artırdığını ortaya koymaktadır. Aynı şekilde müşteri memnuniyetinde yaşanan 1,3 puanlık bir artış da işletmenin gelirlerini 0,5 puan artırmıştır (Sivadas ve Baker-Prewitt, 2000; Rucci, Kirn ve Quinn, 1998; Bassi, vd., 2000).

ÇYK bireyin işten elde ettiği maddi kazançları ile birlikte çalışmasından zevk aldığı iş arkadaşları ve üretim sonucu sağladığı bir mutluluk olarak akla gelmektedir (Şimşek, Akgemci ve Çelik, 1998:160). Bireyin iş ortamını değerli, yaptığı işi anlamlı ve kendisini geliştirici bulması, ÇYK açısından önemlidir. Bu durum bireyin genel yaşamdan keyif alması ve mutlu olmasını sağlamaktadır. Bireyin çalışma yaşamından beklentilerinin karşılanma derecesi genel yaşamdan doyum sağlamasının yönünü belirlemektedir.

Diğer yandan ÇYK’nin düşük olması ya da kalitesizliği bireyin genel yaşam düzeyini olumsuz etkilediği de görülmektedir. Çalışma yaşamında görülen olumsuzlukların bireyin çalışma dışı yaşamını, dolayısıyla genel yaşam doyumlarını olumsuz etkilemektedir (Keser, 2005). Bu nedenle, yüksek bir ÇYK için, çalışan- örgüt etkileşimini sağlayacak daha büyük fırsatlar sunulmalıdır.

Çalışma ortamının sağlıklı ve güvenli hale getirilmesi çalışanın sağlığı ve güvenliği açısından olumlu olduğu kadar işgörenlerin iş verimini de olumlu yönde etkilemesi ve onların sosyal yaşamından hizmet sunduğu alana kadar iyilik halinin devamını sağlaması bakımından çok önemlidir (Parlar, 2008).

ÇYK kapsamında, işletmelerin işgörenlere karşı çalışma koşulları ile ilgili olarak sahip oldukları sorumluluklar (S.E.Gilbert, 1986; B.Gilbert, 1989);

 Çalışma saatleri

 Đş güvenliği ve işçi sağlığı  Đş güvencesi

 Adil değerlendirme sistemi  Ücretleme

 Kişisel gizlilik hakkı olarak sıralanabilir.

Đşgörenin çalışma saatleri sosyal yaşamını etkileyen unsurlardan birisidir. Çalışma yaşamında geçirilecek fazla zaman aile, arkadaş ilişkileri ve iş dışı faaliyetleri etkilemektedir. Özellikle fiziksel ve zihinsel güç kullanılarak yerine getirilen işlerden sonra dinlenme zamanı da pasif zaman olarak değerlendirildiğinde sosyal yaşamın durağan bir hal alması ve çalışan için iş-ev arası yaşam şekline dönüşmesi kaçınılmazdır.

Örgütlerde güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları bireyin hastalık ve yaralanma riskini ortadan kaldıracak şekilde oluşturulmalıdır. Özellikle, çalışanların iş kazalarına uğramalarını ve meslek hastalıklarına tutulmalarını önlemek, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamını oluşturmak için genel yaşam kalitesi açısından ÇYK’nin önemi daha da artmaktadır. Çünkü ÇYK’nin insan sağlığı üzerindeki etkisi yapılan araştırmalarla da ortaya konulmuştur.

Bu araştırmalar sonucunda, ÇYK düşüklüğünün fizyolojik rahatsızlıklara neden olduğu hatta daha ciddi boyutlarda sağlık sorunlarını tetiklediği bilinmektedir. Diğer taraftan, ÇYK’nin bozukluğunda bir başka sorun olarak tütün, alkol ve uyuşturucu maddelerin kullanımını arttırması şeklinde görülmektedir.

Đş güvencesi, çalışanların, işlerinin sürekliliği ile ilgili olarak kendilerini güvende hissetmelerinin sağlanmasına ilişkin bir sosyal başarı ölçütleridir. Çalışanların işlerine olan bağlılıklarını sağlayan temel etkenlerden biri, işlerini kendilerinden kaynaklanan herhangi bir sebep olmaksızın kaybetme tehlikesinin olmadığından emin olmaktır (S.E.Gilbert, 1986; B.Gilbert, 1989). Özellikle işin kaybedilmesi birey üzerinde önemli baskı oluşturan bir unsurdur. Bireyin işini kaybetmesinin yaşam düzenin kaybolmasına ve bireyde önemli bir yıkıma yol açtığı bilinmektedir. Bu durumda çalışma yaşamının bireyin yaşamındaki önemi ve yaşam doyumu üzerindeki etkisi daha net ortaya çıkmaktadır (Keser, 2005). Bu nedenle, işletme ÇYK çerçevesinde çalışanlarına her türlü kuşkudan uzak, güven içinde bir çalışma ortamı hazırlayarak, geleceğine ekonomik ve sosyal yönden güvenle bakabilmesini sağlayacak şekilde ortam yaratmalıdır.

ÇYK’yi etkileyen işyeri koşullarından birisi de örgütsel çatışmaların giderilmesinde uygulanan süreçler ve örgütün adalet sistemidir. Öyle ki, adalet sistemi, tarafsız olarak işlemediği takdirde çatışmaların sonucunda örgütsel sapma davranışının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum yalnızca çatışma ya da sapma davranışında bulunan çalışanları değil aynı zamanda tüm örgütün ÇYK’sini olumsuz etkileyerek mutsuz ve umutsuz bireyler yaratabilir. Örgüt içinde çalışanlar arasında dil, ırk, cinsiyet, düşünce, inanç ve din ayrılığı gözetmeksizin, işe alımdan işten uzaklaştırmaya kadar eşitlik ilkesine uygun ve yansız bir tutum içinde olmalıdır. Alınan kararların belli kurallara ve normlar göre, tüm çalışanlara eşit davranılarak

uygulanması örgütsel bağlılığın artmasına ve örgüte olan güven duygusunun da güçlenmesine katkı sağlayacağı bir geçektir.

Ücret, işletme açısından, bir maliyet faktörü olarak görülürken çalışanlar açısından güdüleme ve buna bağlı olarak kişisel verimliliği belirleyen bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Çalışma hayatında ücretler ile çalışanları güdülemek için uygulanan ödüllendirme sistemlerinin de sağlıklı olması çalışanların memnuniyetleri açısından oldukça önemlidir. Đşgörenlerin amacından birisi de yaşamak için para kazanmaktır. Bu amaca ulaşıldığında, temel olarak ÇYK’de yükselebilir ve bunun sonucunda da genel yaşam kalitesi olumlu bir şekilde etkilenebilir. Çalışma yaşamında ücretlerin yeterli ve adil olup olmadığı ile ilgili işgören algılamaları da ÇYK’yi etkileyebilmektedir.

Kişisel gizlilik hakkı, işletmelerin, çalışanları ile ilgili özel bilgiler toplaması ve bunları kullanması ile çalışanların kendileri ile ilgili özel bilgileri edinme hakkı olarak değerlendirilmektedir. Özellikle, çalışan bilgilerinin tüm personelin ulaşabileceği bir dosya halinde bilgisayar sisteminde bulunuyor olması birçok kişi açısından rahatsızlık yaratmaktadır. Đşletme çalışanları, dini, politik ve sosyal inançlarının, kişisel yaşam tarzlarının, sağlık durumlarının ve özel şartlarının analiz edilmesini ve bilinmesini istememektedir (S.E.Gilbert, 1986; B.Gilbert, 1989). Aksi halde örgütsel düzeyde ÇYK’nin olumsuz olarak etkilenebileceği göz ardı edilmemelidir. Öte yandan işletmelerde açıklık ilkesi benimsenirken özellikle mali ve insan kaynakları yönetimi gibi belirli konularla sınırlandırılmak koşuluyla uygulanması gerekir. Özellikle çalışanların sicil dosyaları, özel bilgileri, değerlemeleri, disiplin cezaları kişiye özel olarak ve gizli tutulmalıdır. Kişisel bilgilerin başka amaçlarla, üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşılmaması örgütsel bağlılığın ve güvenin yaratılmasında önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir.

Birey, çalışma yaşamından aldığı enerjiyi genel yaşamına da aktarabilmektedir. Çalışma zamanının sonra ermesinin ardından çalışma dışı zamanın ilk anları işyerinde yaşanılan günlük deneyimin kişisel olarak muhakemesi ya da aile fertleri, arkadaş çevresi veya diğer kişilerle paylaşılması şeklinde geçiyor olması ÇYK’nin bireyin genel yaşamını da etkilediğinin en basit göstergesidir.