• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ DİYARBAKIR SURİÇİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ÖYKÜSÜ Mücib BİLİCİ TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI ANKARA 2013 Her hakkı saklıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ DİYARBAKIR SURİÇİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ÖYKÜSÜ Mücib BİLİCİ TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI ANKARA 2013 Her hakkı saklıdır"

Copied!
75
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DÖNEM PROJESİ

DİYARBAKIR SURİÇİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ÖYKÜSÜ

Mücib BİLİCİ

TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI

ANKARA 2013

Her hakkı saklıdır

(2)

i ÖZET

Dönem Projesi

DİYARBAKIR SURİÇİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ÖYKÜSÜ

Mücib BİLİCİ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Ayşegül MENGİ

Bu çalışmada, birçok uygarlığa beşiklik etmiş olan Diyarbakır İli tarihi Suriçi Bölgesi için hazırlanan kentsel dönüşüm projesi, tarihsel doku ile sosyal dokuya uygunluk yönlerinden analiz edilmiştir. Çalışmada esas olarak dönüşüm projesi için ilgili kamu kurumlarınca hazırlanan raporlar, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ilgili birimlerinin yetkilileri ile yapılan yüzyüze görüşme sonuçları ve proje kapsamında uygulanan anket çalışmasının bulgularından yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kentsel dönüşüm projesinin Suriçi Bölgesi’nin tarihsel dokusuna genel olarak uygun bulunduğu, bölgede genellikle düşük gelirli hanelerin yaşadığı ve dönüşüm projeleri için uygulama alanlarının seçimi ve proje geliştirme süreçlerinde mutlaka alanda yaşayanların ekonomik yapısı, üretim ve tüketim ilişkilerinin kendilerine özgü niteliklerinin de dikkate alınması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte incelenen kentsel dönüşüm projesinin büyük ölçüde mekansal dönüşüm projesi olarak tasarlandığı, proje hazırlama ve uygulama süreçlerinde ekonomik ve sosyal dönüşümün yeterince dikkate alınmadığı gözlenmiştir. Diğer bir ifade ile dönüşüm projesi; tarihsel dokuyu korumayı esas almış olsa da malik ve hak sahiplerinin sosyal ve ekonomik yaşamlarında dönüşümü göz ardı etmemelidir.

2013, 64 Sayfa

Anahtar Kelimeler: Kentsel dönüşüm, toplu konut, göç, sosyal doku, koruma, yenileme

(3)

ii ABSTRACT

Term Project

A STORY OF THE DIYARBAKIR SURICI URBAN TRANSFORMATION PROJECT

Mücib BİLİCİ Ankara University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Real Estate Development

Supervisor: Prof. Dr. Ayşegül MENGİ

In this study, the urban transformation project prepared for the ancient Surici (the Citadel and the Walls) Region of the Diyarbakir Province, which has been a cradle of many civilizations for centuries, is analyzed in terms of compliance with the historical patterns and socioeconomic structure. Project reports prepared by relevant public institutions, face to face interviews conducted with officials of relevant departments of the Diyarbakir Metropolitan Municipality, and the results of the survey conducted within the scope of the project were the mainly utilized resources in the study. The study results show that the urban transformation project has been found in overall harmony with the historical texture of the Surici Region, that generally low-income families reside in the region, and that the economic structures of the residents and the unique nature of production and consumption patterns in the area must be taken into account in area selection and project development phases of urban transformation projects. However, the project was designed mainly as a spatial transformation project and it did not take social and economic transformation into consideration in the project preparation and implementation processes. In other words, although the transformation project mainly focuses on conservation of the historical pattern of the site, it should not ignore transformation in social and economic lives of the owners and rights holders.

2013, 64 Pages

Key Words: Urban transformation, mass housing, migration, social fabric, conservation, renewal

(4)

iii TEŞEKKÜR

Yüksek lisans eğitimim boyunca ilminden faydalandığım, insani ve ahlaki değerleri ile de örnek edindiğim, öğrencisi olmaktan onur duyduğum ayrıca tecrübelerinden yararlanırken göstermiş olduğu hoşgörü ve sabırdan dolayı değerli hocam, Prof. Dr.

Ruşen KELEŞ’e; çalışmalarım esnasında bilgi ve deneyimleriyle çalışmamı zenginleştiren ve çalışmalarıma yön veren değerli danışman hocam Prof. Dr. Ayşegül MENGİ’ye; yüksek lisans eğitimimin başından sonuna kadar katkı ve desteğini esirgemeyen anabilim dalı başkanı değerli hocam Prof. Dr. Harun TANRIVERMİŞ’e teşekkür etmek elbette ki benim için bir görevdir. Ayrıca bu günlere gelmemde büyük pay sahibi olan, aileme ve dostlarıma teşekkürlerimi sunarım.

Mücib BİLİCİ

Ankara, Haziran 2013

(5)

iv

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... i

ABSTRACT ... ii

TEŞEKKÜR ... iii

ŞEKİLLER DİZİNİ ... vi

KISALTMALAR ... x

1. GİRİŞ ... 1

2. KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAM VE İLKELERİ ... 3

2.1 Türkiyede Kentsel Dönüşüm ... 3

2.2 Yasal Dayanakları ... 5

2.2 Kentsel Dönüşüm Uygulama Biçimleri ... 7

3. DİYARBAKIR SURLARI VE TARİHİ SURİÇİ BÖLGESİ... 9

3.1 İç Kale ... 10

3.2 Dış Kale ... 11

3.3 Suriçi Bölgesi’nin Konumu ve Önemi ... 13

3.4 Suriçi Bölgesi’nin Özellikleri ... 13

4. DİYARBAKIR SURİÇİ’NİN KENTSEL GELİŞİMİ ... 18

4.1 Suriçi Bölgesinin Tarihsel Gelişimi ... 18

4.1.1 Suriçi bölgesi planlama süreci ... 19

4.1.2 Diyarbakır suriçi bölgesi koruma amaçlı imar planı ... 20

4.1.3 1990 Yılı koruma amaçlı imar planı ... 23

4.1.4 2012 Yılı revize koruma amaçlı imar planı revizyon gerekçeleri... 24

4.2 Diyarbakır Suriçi Bölgesinde Gecekondulaşma ve Kentsel Dönüşüm Potansiyeli ... 26

5. DİYARBAKIR TARİHİ SURİÇİ BÖLGESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ... 28

(6)

v

5.1 Diyarbakır Tarihi Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesinin Amacı ... 28

5.2 Diyarbakır Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesinin Genel Özellikleri ... 29

5.3 Konut Sözleşme Kriterleri ve Protokolün Detayları ... 38

5.4 Basında Diyarbakır Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesi ... 39

5.5 Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesinden Elde Edilen Mekânsal ve Sosyo-Ekonomik Değerlendirmeler ve Sonuçlar ... 41

5.5.1 Mekânsal etkileri ... 41

5.5.2 Sosyo-kültürel etkileri ... 42

5.5.3 Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ekonomik etkileri... 43

6. KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ’NİN OLASI SOSYAL ETKİLERİNİN ALAN ÇALIŞMASINA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ ... 45

7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ ... 57

KAYNAKLAR ... 61

ÖZGEÇMİŞ ... 64

(7)

vi

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 3.1 Dünyanın en uzun (5,5 km) surları arasında olan Diyarbakır Surları...9

Şekil 3.2 Diyarbakır – Suriçi Kentin M.S.375 den sonraki ve günümüze de değişmeden gelmiş yerleşim alanı...10

Şekil 3.3 Suriçi: İç Kale’nin üstten görünümü 11

Şekil 3.4 Tarihi Suriçi Bölgesi’nden görünüm 12

Şekil 3.5 Keçi burcu iç kısım ...14

Şekil 3.6 Diyarbakır Surları...14

Şekil 3.7 Hasan Paşa Hanı 15

Şekil 3.8 Meryem Ana Süryani kilisesi 15

Şekil 3.9 Behrampaşa Camisi 15

Şekil 3.10 Dört Ayaklı Minare 15

Şekil 3.11 Nebi Camisi 16

Şekil 3.12 Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi...16

Şekil 3.13 Hz.Süleyman Camisi 16

Şekil 3.14 İçkale 16

Şekil 3.15 Ulucami şadırvanlar...17

Şekil 3.16 Ulucami Güneş Saati...17

Şekil 4.1 Suriçi (1939) ...20

Şekil 4.2 Suriçi (1953) 20

Şekil 4.3 Suriçi (2006) 20

Şekil 4.4 Suriçi (2011) 20

Şekil 4.5 Suriçi 1/1000 Koruma Amaçlı İmar Planı (1990) 22

Şekil 4.6 Suriçi 1/5000 Koruma Amaçlı İmar Planı revizyonu 22

Şekil 4.7 Suriçi 1/5000 Koruma Amaçlı İmar Planı revizyonu(2012) 23

Şekil 5.1 Suriçi kentsel dönüşüm projesi (mahalle sınırları) 29

Şekil 5.2 İçkale Cevatpaşa Mahallesi (1930) ...30

Şekil 5.3 İçkale Cevatpaşa Mahallesi (2009) ...30

Şekil 5.4 Tarihi Suriçi bölgesi ve Çölgüzeli TOKİ konutları...31

Şekil 5.5 Kentsel dönüşümün yapılacağı Cevatpaşa,Fatihpaşa vaziyet planı...34

Şekil 5.6 Kentsel dönüşümün yapılacağı Alipaşa,Lalebey vaziyet planı ……….35

Şekil 5.7 Suriçi Kentsel dönüşümü Alipaşa Mahallesi yıkım çalışmaları ………36

(8)

vii

Şekil 5.8 Suriçi Kentsel dönüşümü Cevatpaşa Mahallesi yıkım çalışmaları……….36

Şekil 5.9 Suriçi Kentsel dönüşümü Fatihpaşa Mahallesi yıkım çalışmaları ……….36

Şekil 5.10 Çölgüzeli 1. Etap TOKİ (2009) ………..….37

Şekil 5.11 Çölgüzeli 1. Etap TOKİ (2012) ………...………37

Şekil 5.12 Çölgüzeli 1. Etap TOKİ vaziyet planı (2012) ……….…….37

Şekil 6.1 Suriçi kentsel dönüşümü kapsamında yapılan hanehalkı anketinde katılımcıların sayısı ve cinsiyet dağılımı………...………45

Şekil 6.2 Suriçi kentsel dönüşümü kapsamında yapılan hanehalkı anketinde katılımcıların sosyal güvence dağılımı………..46

Şekil 6.3 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde hanedeki kişi sayısı dağılımı……….46

Şekil 6.4 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde hanedeki engellilerin dağılımı ... 47

Şekil 6.5 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde hanedekilerin yıllara göre göç durumu dağılımı... 47

Şekil 6.6 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde göç nedenleri dağılımı ... 48

Şekil 6.7 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde göç edenleri geri dönme isteği dağılımı ... 48

Şekil 6.8 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde mevcut konutların tapu durumu dağılımı ... 49

Şekil 6.9 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde mevcut konutların mülkiyet durumu dağılımı ... 49

Şekil 6.10 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde mevcut konutların fiziki durum dağılımı ... 50

Şekil 6.11 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan ankette dönüşüm çalışmasında tarihi değerleri ön plana çıkarmaya dönük istek dağılımı ... 50

Şekil 6.12 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde konutların yapılması istenen yerlerin dağılımı ... 51

Şekil 6.13 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde konutların yapılması istenmeyen yerlerin dağılımı ... 52

(9)

viii

Şekil 6.14 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde hanelerin aylık gelir dağılımı ... 53 Şekil 6.15 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde

hanelerin projeye karşı çıkma nedenlerinin dağılımı ... 53 Şekil 6.16 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde

hanelerin projeye kısmen destek verme nedenlerinin dağılımı ... 54 Şekil 6.17 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde

taşınma konusunda hanelerin dağılımı ... 55 Şekil 6.18 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde

hanelerin projeye ilişkin öngördüğü olası olumsuzlukların dağılımı ... 55 Şekil 6.19 Suriçi kentsel dönüşüm kapsamında yapılan hanehalkı anketinde

hanelerin proje hakkındaki bilgi seviyesi dağılımı ... 56

(10)

ix

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 5.1 Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri kamulaştırma verileri ... 28

Çizelge 5.2 Toplu Konut İdaresi Çölgüzeli Mevki konut projesi verileri... 32

Çizelge 5.3 Suriçi Kentsel Dönüşüm Projesi verileri (Cevatpaşa-Fatihpaşa) ... 34

Çizelge 5.4 Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Projesi verileri ... 35

Çizelge 5.5 Çölgüzeli 2.Etap Toplu Konut Uygulaması kapsamında yapılacak 456 adet konutun türleri ve dağılımı ... 39

(11)

x

KISALTMALAR DİZİNİ

AB Avrupa Birliği

DBB Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi GABB Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği KHK Kanun Hükmünde Kararname

KUDEB Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu ADNKS Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi MİA Merkezi İş Alanı

M.Ö. Millattan Önce M.S. Millattan Sonra

OSB Organize Sanayi Bölgesi PUB Proje Uygulama Birimi SGK Sosyal Güvenlik Kurumu TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi TOKİ Toplu Konut İdaresi

TMMOB Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu

İHS Institute for Housing and Urban Development Studies (Konut ve Kentsel Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü)

(12)

1 1. GİRİŞ

Kentsel dönüşüm uygulamaları; hızlı kentleşme sonucu oluşan niteliksiz ve sağlıksız alanların yeniden yapılandırılması için uygulamaya konulmaktadır. Tanımı gereği kentsel dönüşüm, kentlerin yaşam standartlarını iyileştirmek amacını taşır. Kent merkezlerinde kaçak yapılaşma ve özellikle kamu arazilerinin işgal edilmesiyle bozulan kent alanları, kentsel dönüşüm projeleri ile tekrar kente kazandırılmalabilmektedir.

Ancak bu çalışmaların yürütülmesinde yakıcı ve yıkıcı bir anlayışın ötesinde bir perspektif edinilmesi gerekmektedir.

Türkiye’de kentsel dönüşüm uygulamaları genel olarak dönüşümü sadece fiziksel boyutu ile ele almaktadır. Gelişmiş ülkelerde 1960’lı yıllarda yoğunluk kazanan bu tip uygulamalar; Türkiye’de sınırlı şekilde ve kapsamda anlaşılmakta ve bu da konunun toplumsal boyutunu kapsamayan durumları ortaya çıkartmaktadır. Türkiye’de kentsel dönüşüm deneyimi, plan ve programların mevcut duruma özgü strateji ve müdahale biçimlerinin sonucu olarak biçimlenmemektedir.

Kentsel alanlarda mekan-nüfus ilişkileri; nüfus, göç, ekonomik gelişme ve diğer faktörlere bağlı olarak zaman içinde değişim göstermektedir. Türkiye’de izlenen ekonomik politikaların 1950’lerden itibaren sanayileşme ağırlıklı bir niteliğe evirilmesi, kır-kent yaşam alanlarında sosyal ve mekansal değişiklikleri beraberinde getirmiştir.

İşgücünün kırsal alandan sanayi merkezli kentlere akışı, kentlerin fiziki sınırlarını genişletmiştir. Göç ile gelen nüfusun büyük bir kısmının kentlerdeki ticaret ve sanayi bölgelerine yerleşmesi, eski kent dokusu dönüşüm sürecini de etkilemiştir. Birçok yerleşimde tarihi kent merkezlerinin mimari özelliklerinin yeni kent mimarisindeki ulaşım ve iletişim gibi planlama ilkeleri ile uyumlu olmaması, bu yerlerin kullanım oranını düşürerek terk edilme ile karşı karşıya bırakmıştır. Terk veya bakımsızlığa rağmen ayakta kalmaya devam eden tarihi bölgelerde kültürel doku da değişmiş ve özgün niteliğini yitirmiştir. Bu yapının en iyi örneklerinden biri de Diyarbakır Suriçi Bölgesi olarak tanımlanabilir.

Diyarbakır İli’nin tarihi Suriçi Bölgesi’nde kentsel dönüşüm uygulama süreçlerinin genel olarak ele alındığı bu çalışmada özellikle dönüşüm projesi sosyo-ekonomik

(13)

2

yönleri ile ele alınmış ve bunların alan kullanım ilişkileri irdelenmiştir (Kejanlı 2009, Sönmez 2009, Yalçıntan ve Aksümer 2012). Diyarbakır tarihi Suriçi Bölgesi’nde uygulanan dönüşüm projesi sınırlı sayıda da olsa bilimsel inceleme ve çalışmalara konu edilmiştir. Çatalbaş (2011) tarafından yapılan çalışmada; kentsel dönüşüm projesinin mevcut durumu, mekânsal ve sosyo-ekonomik etkileri incelenmiş, dönüşümün; alandaki çarpık yapılaşmaların temizlenmesi ve tarihi yapılarda restorasyon çalışmaları ile alanın turizme kazandırılması, alanda yerleşik halkın değişmesi, taşınmaz fiyatlarında ve kiralarda artış, alanda yer seçme talebindeki artış şeklinde mekânsal ve sosyo-ekonomik etkileri olacağı öngörülmüştür. Bu çalışmada öncekilerden farklı olarak aradan geçen dönem içinde proje alanındaki gelişmeler ile uygulama aşamaları da incelenmiş ve öngörüler ile gerçekleşen durumun karşılaştırılması da yapılmıştır.

Çalışmada Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından yapılan önceki bütün çalışmalar, arşiv belgeleri ile proje alanında uygulanan anket çalışmalarının bulgularından faydalanılmıştır. Buna ilave olarak proje alanına ilişkin önceki çalışmaların bulgularından da yararlanılarak çalışmanın kapsamı ve sınırlılıkları tespit edilmiştir.

Araştırma sonuçları yedi bölüm halinde sunulmuştur. Birinci bölümde konunun önemi ve amaçları, ikinci bölümde kentsel dönüşüm kavram ve ilkeleri, üçüncü bölümde çalışma alanının temel özellikleri açıklanmıştır. Dördüncü bölümde çalışma alanında kentsel gelişim ve değişim irdelenmiş, beşinci bölümde Suriçi Bölgesi Dönüşüm Projesi uygulama aşamaları ve sonuçları, altıncı bölümde proje alanında yapılan alan çalışmalarının sonuçları ve son bölümde ise genel değerlendirme, sonuç ve önerilere yer verilmiştir.

(14)

3

2. KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAM VE İLKELERİ

Kentsel dönüşüm; kentsel gelişmenin toplumsal, ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulaması gibi çalışmaları kapsamaktadır. Kentsel dönüşüm; bozulma ve çökme olan kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarının kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin bütününü ifadeetmektedir. Özetle kentsel dönüşüm, bir kentin dokusunu deforme eden faktörlerin sonuçlarının giderilmesi anlamına gelmektedir. Gecekondu dönüşüm/kentsel yenileme projelerinde “kent içinde kaçak yapılaşma alanları ile ekonomik ömrünü doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının gerekli tüm kentsel ve sosyal donatı hizmetleri getirilerek olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek şekilde yeniden fenni ve sıhhi standartlara haiz bir şekilde yapılandırılması” amaçlanmaktadır (Tuna 2012).

Kentlerdeki çarpık yapılaşma ve yarattığı sorunların çağdaş şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamak üzere kentsel dönüşüm projeleri gündeme gelmiştir. Farklı ülkelerde kentsel dönüşüm ve koruma amaçlı uygulama ve yaklaşım biçimlerinin farklılaştığı gözlenmektedir. Türkiye’de genel olarak gecekondu alanlarının ıslahı ve riskli yapı alanlarının iyileştirilmesi gibi amaçlarla dönüşüm çalışması planlanmakta ve uygulama kapsamına alınmaktadır.

2.1 Türkiyede Kentsel Dönüşüm

Cumhuriyet döneminde başlayan kentleşme hareketleri, 1950’lerde kırdan kente göçe bağlı olarak hızlanmış, kentler bu duruma hazır olmadığından, sağlıksız kentleşmenin tohumları atılmıştır. 1950’lerde sanayi sektörü yükseliş trendi ve tarım sektöründe ise gerileme süreci başlamıştır. Özellikle tarımda makineleşme, kimyasal girdi kullanımı, sulama ve ıslah edilmiş tohumluk ve hayvan materyali kullanımı ve entansifleşme eğilimlerine bağlı olarak işgücü talebinde azalma olmuş ve kırsal kesimde çalışan işgücünün önemli bir kısmının kente göçü tetiklenmiştir.

(15)

4

Sanayileşmenin hızlandırdığı kentleşme süreci, beraberinde özellikle yoğun göç alan Ankara, İstanbul ve İzmir gibi kentlerin kontrolsüz bir biçimde büyümesini de getirmiştir. Böylesine büyük bir nüfus artışına hazır olmayan kentlerde göçe bağlı olarak konut sorunu ortaya çıkmış ve bu da beraberinde konut sorununu kendilerinin çözmesini veya gecekonduları getirmiştir.

Başta İngiltere olmak üzere 19. yüzyılın ortalarındaki sanayileşme süreci doğal olarak ekonomik ve toplumsal yaşamda önemli değişime neden olmuştur. Türkiye daha geç sanayileşme sürecine giren bir ülke olarak 1950 sonrası dönemde hızlı kentleşme ve gecekondu sorunu ile karşılaşmıştır. Kırsal alandan sosyo-ekonomik gerekçelerle yoğun göç alarak kontrolsüz biçimde büyüyen İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde;

hızlı büyümeye karşılık verecek konut sayısının bulunmaması gecekondulaşmaya adeta davetiye çıkarmıştır. 1970’lerde kentleşme devam ederken uydu kentler oluşmuş ve takip eden on yıl içinde nihayet kent merkezleri ve gecekondu bölgelerinde dönüşüm kavramı gündeme gelmiştir.

1984 yılında 2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkındaki Kanun”, gecekondu dönüşüm sürecinde önemli rol oynamıştır. 2981 Sayılı Kanun ile gecekondu alanları için ıslah imar planları yapma imkanı doğsa da; sonuç olarak gerçekleştirilen kentsel dönüşümler, fiziksel dönüşümün ötesine geçememiştir.

1980’lerin sonunda, ıslah imar planlarının yanı sıra kentsel dönüşüm projeleri de belediyelerin gündeminde yer almaya başlamıştır. Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi, gecekondu bölgeleri için hazırlanan ilk kentsel dönüşüm projesi örneğidir.

Avrupa ve Amerika’da geliştirilen pek çok müdehale biçiminden farklı olarak Türkiye’de kentsel dönüşüm deyince akıllara gecekondu bölgelerinin dönüşümü gelmektedir. Kentsel dönüşümün doğasına aykırı olarak, kentlerin farklı problemlerine karşı genellikle benzer çözümler uygulanmaktadır. Dönüşüm sorunları, fiziksel mekanın dönüşümüne indirgenirken, dönüşümün ekonomik, sosyal ve kültürel boyutları genellikle dikkate alınmamaktadır.

(16)

5

Kentsel dönüşüm kavramı, Türkiye’de literatüre girişi itibariyle genç olsa da Avrupa için daha eski bir kavram olduğu söylenebilir. Avrupa’da önce savaş sonrası yıkımın çözümü olarak kentsel yenileme gündeme alınmış, zamanla işlevsiz kalan alanlarda yeniden işlevlendirme ve çöküntü bölgelerini canlandırma; ilksel yenileme hamlesini takip etmiştir. Avrupa’da, kentsel dönüşümün rantın bölüşümüne ve sermayenin kendini yeniden üretmesine hizmet eden bir mekanizmaya evirilmesi 1980’li yılları bulur.

Türkiye’de ise her ne kadar meşrulaştırma söylemleri kurulsa da ilk uygulamalardan anlaşıldığı üzere kentsel dönüşümün birinci elden sermaye odaklı bir uygulama aracı olarak doğduğu söylenebilmektedir (Yalçıntan 2009).

2.2 Yasal Dayanakları

Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerine ve aynı yaklaşımda farklı adlarla hayata geçirilen projelere aşağıda sıralanan yasalar dayanak olarak alınmaktadır.

İlk olarak “yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla” ifadesini içeren yasal düzenleme 3194 sayılı İmar Kanunu olmuştur. Daha sonra 5393 sayılı Belediye Kanununda yapılan değişiklik ile kentsel dönüşüm ve gelişme kavramları ile ilgili belediyelerin çalışmalarına altlık teşkil edilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinde; “Belediye, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir” ve “Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır

denilmektedir.

(17)

6

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinde ise; “Kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlamak, bu amaçla bakım ve onarımını yapmak, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa etmek…” ve “Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan tahliye etmek ve yıkmak” hükümleri çerçevesinde kentsel dönüşüm yetkisi Büyükşehir Belediyelerine verilmiştir.

5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ile “büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000’in üzerindeki belediyelerce ve bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerince, yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması” çalışmaları düzenlenmiştir. Buna ilave olarak yenileme alanları olarak belirlenen bölgelerde il özel idaresi ve belediye tarafından hazırlanan veya hazırlatılan yenileme projeleri ve uygulamaları ilgili il özel idareleri ve belediyeler eliyle yapılması veya kamu kurum ve kuruluşları veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine yaptırılarak uygulanması da hüküm altına alınmıştır. Bu alanlarda TC Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile ortak uygulama yapılabileceği gibi, TOKİ’ne de uygulama yaptırılabileceği hususunda düzenleme yapılmıştır (Anonim 2013).

Diğer yandan 5366 Sayılı Kanunda “Büyükşehirlerde, büyükşehir belediyeleri tarafından başlatılmayan uygulamalar ilçe ve ilk kademe belediyelerince tek başına veya müşterek olarak yapılır veya yaptırılır” hükmünü amirdir (Anonim 2013). Buna göre belirtilen amaçlar doğrultusunda oluşturulacak yenileme alanlarının tespiti, teknik altyapı ve yapısal standartlarının belirlenmesi, projelerin oluşturulması, örgütlenme,

(18)

7

uygulama, yönetim, denetim, katılım ve kullanımına ilişkin usul ve esaslar tespit edilmiş ve belirtilen esaslara göre uygulamanın yönlendirilmesine altlık sağlanmıştır.

Amacı kuzey Ankara girişi ve çevresini kapsayan alanlarda kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde fiziksel durumun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi, güzelleştirilmesi ve daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlanması ile kentsel yaşam düzeyinin yükseltilmesi”

olarak belirtilen 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu, proje ölçeğinde yapılan ilk düzenleme olma özelliğini taşımaktadır.

17 Mart 1984 tarihli 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu; Konut ihtiyacının karşılanması konut inşaatını yapanların tabi olacağı usul ve esasların düzenlenmesi, memleket şart ve malzemelerine uygun endüstriyel inşaat teknikleri ile araç ve gereçlerin geliştirilmesi ve Devletin yapacağı desteklemeler bu Kanun hükümlerine tabidir (Anonim 2013). Son olarak ise 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile afet riskli alanlardaki dönüşüm ve bina varlığının kalitesinin iyileştirilmesine yönelik düzenleme yapılmış, görevli/yetkili kamu idareleri tanımlanmış ve Bakanlık-TOKİ- Büyükşehir Belediyesi-İlçe Belediyesi gibi kurumların görevleri ve işbirliği içinde çalışma usul ve esasları tespit edilmiştir. Türkiye’de kentsel dönüşüm hareketlerine yönelik mevcut yasal düzenlemelerin oldukça kapsamlı olduğu ve uygulama yapmak için yeterli altlığın oluşturulduğu değerlendirilebilir.

2.2 Kentsel Dönüşüm Uygulama Biçimleri

Kentsel dönüşümün, mevcut kent yapısının yenilenmesi için yapılan/yapılacak uygulamaları içinde toplayan genel bir kavram olduğu yukarıda geniş bir biçimde izah edilmiştir. Söz konusu uygulamalar, dönüşüm gerekçeleri açısından türlere ayrılmaktadır. Belli başlı dönüşüm türleri;

 Yenileme (renewal),

 Sağlıklaştırma (rehabilitation),

 Koruma (conservation),

 Yeniden canlandırma (revitalization),

 Yeniden geliştirme (redevelopment),

 Düzenleme (improvement),

(19)

8

 Temizleme (clearance),

 Boşlukları doldurarak geliştirme (infill development),

 Tazeleme-parlatma (refurbishment)

gibi kavramlarla tanımlanmaktadır. Bu kavramların literatürde kapsamlı tanımları yapılmış olduğundan burada tekrar edilmesine gerek görülmemektedir.

(20)

9

3. DİYARBAKIR SURLARI VE TARİHİ SURİÇİ BÖLGESİ

Anadolu’da görülen savunma yapılarının en güzel örneği olan Diyarbakır Kalesi;

Karacadağ’dan Dicle’ye uzanan geniş bazalt platonun doğu kenarında geniş bir düzlük üzerinde yer alır. Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte, M.Ö. 3000’de Huriler tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. M.S. 349 yılında Roma İmparatoru II.

Constantius zamanında kale; yeni baştan onarılıp, güçlendirilerek şehrin etrafı surlarla çevrilmiştir. Kuş bakışı görüntüsü ile kenti bir kalkan balığı şeklinde çevreleyen surların üzeri, kente egemen olan otuza yakın uygarlığın izlerini taşıyan, oyma ve kabartma motiflerin yanı sıra onu bir kuşak gibi çevreleyen yazıtlarla bezelidir (Şekil 3.1). Bu nedenle Diyarbakır; 1930’lu yıllarda Diyarbakır’a gelen ve Diyarbakır Surları ve tarihi mekânlarda çektiği birçok fotoğrafın, günümüze kadar gelmesini sağlayan Fransız araştırmacı Albert Gabriel tarafından “Açık Hava Yazıtlar Müzesi” olarak nitelendirmiştir. Kent, İç Kale ve Dış Kale olarak iki bölümden oluşmaktadır.

Şekil 3.1 Dünyanın en uzun (5,5 km) surları arasında olan Diyarbakır Surları

(21)

10 3.1 İç Kale

Diyarbakır Surlarının kuzeydoğu köşesine yerleştirilen İç Kale; Romalılar tarafından şimdiki kent surlarının yapılması ile önem kazanmış ve her devirde özel yönetim merkezi olmuştur. Burada yer alan ve arkeoloji literatüründe Amida Höyük olarak anılan höyük; kentin ilk kurulduğu noktadır. Höyük’te yapılan yüzey araştırmalarında, M.Ö. 6000’e tarihlendirilmektedir. Diyarbakır, kurulduğu tarihten, günümüze kadar yerleşimini aynı noktada sürdürmeye devam eden ender kentlerden biri olmayı başarmıştır (Şekil 3.2).

Şekil 3.2 Diyarbakır – Suriçi Kentin M.S.375 den sonraki ve günümüze de değişmeden gelmiş yerleşim alanı

(22)

11

Şekil 3.3 Diyarbakır Suriçi: İç Kale’nin üstten görünümü

3.2 Dış Kale

Kuruluşu kesin olarak bilinmeyen kentin, M.S.349 yılında Roma İmparatoru II.

Constantnius zamanında kalesi yeni baştan onarılıp, güçlendirilerek etrafı surlarla çevrilmiştir. Böylece genel şeklini alan Diyarbakır Kalesi, daha sonra kente egemen olan uygarlıklar tarafından yapılan eklenti ve onarımlarla günümüze kadar gelebilmiştir.

Yeni planda kentin doğu kısmı Mardin Kapı’dan Yeni Kapı’ya buradan Dağkapı’ya kadar uzanan kısımdır. Kentin batı kısmı ise şimdiki Gazi Caddesi’nin yerine rastlamaktadır. 362 yılında Sasaniler’in Nisibis kalesini almasıyla, orada bulunan Hiristiyan halk dini nedenlerle göç ederek, Diyarbakır’a gelir ve kalenin batı surları kısmındaki düzlüğe yerleşir. 367-375 yıllarında batı surları yıktırılarak buradaki halk sur içine alınır ve böylece kent günümüzdeki şeklini almış olur.

(23)

12

Suriçi Bölgesi, çok sayıda uygarlığın izlerini taşıyan, zengin tarihi ve kültürel birikimi ile farklı uygarlıkların yerleşim alanı ve merkezi olmuştur. Bu nedenle birçok tarihi eseri barındıran bir kültür mirasına sahip olma özelliği taşımaktadır (Şekil 3.4).

Şekil 3.4 Diyarbakır Tarihi Suriçi Bölgesi’nden görünüm

Surlar, 5,5 km uzunluğunda, 10-12 m yüksekliğinde, 3-5 m arasında değişen duvar kalınlığına sahiptir. Kare, çokgen ve dairesel planı olan toplam 82 burca sahip olup, bunlardan yazıt ve kitabeleri ile en görkemli olanları;

Dağkapı Burcu Keçi Burcu

Yedi Kardeş Burcu

Ben-u-Sen(Ulu Beden) Burcu Nur Burcudur.

Dış kalenin, dört yöne açılan, mimarlık tarihi açısından birbirinden önemli dört kapısı vardır. Bunlar;

Kuzeyde; Dağ Kapı (Harput Kapı) Batıda; Urfa Kapı (Rum Kapısı) Güneyde; Mardin Kapı

(24)

13

Doğuda; Yeni Kapıdır (Dicle veya Su Kapısı)

3.3 Suriçi Bölgesi’nin Konumu ve Önemi

Suriçi Bölgesi; kentin güneydoğu kısmında yer almaktadır. Diyarbakır tarihi kentsel dokusunu oluşturan Suriçi bölgesindeki tipik eski sokaklar, özellikle son 40 yılda inşa edilen yapılar ile tarihi ve kültürel özgün dokusunu kaybetmiştir. Günümüzün mimari yapılanması açısından Suriçi bölgesindeki geleneksel doku, çok katlı yapılar nedeniyle uyumsuz bir kentsel yapılaşmaya dönüşmüştür (Şekil 3.3, Şekil 3.4).

Suriçi Bölgesi, tarihin her döneminde belli değerlere sahip önemli bir yerleşme alanı olmuştur. Bu değerler;

 8000 yıllık kesintisiz bir yaşamın sürdürülmüş olması ile tarihi bir çok uygarlığa beşiklik etmiş olması,

 Kale duvarları ile kentin bütünlüğünü koruması,

 Önemli tarihi ticarî ve askeri ulaşım akslarında yer alması ve dolayısıyla uzun yıllar ticarî bir merkez görevi görmesi,

 Bölgesel merkez olarak özel bir yere sahip olması,

 Yaşayan kentsel sit özelliği göstermesi,

 Anadolu ve Mezopotamya bölgelerindeki kültürlerin kentlerin gelişiminde etkin olması,

 Kentsel toplum ve mekândaki yapı farklılaşmasının belirgin olması,

 Tarihin her döneminde belirgin bir nüfus potansiyeline sahip olması olarak açıklanabilir (Kejanlı 2009).

3.4 Suriçi Bölgesi’nin Özellikleri

Bölge; çok sayıda uygarlığın izlerini taşıyan, zengin tarihi ve kültürel birikimi ile farklı uygarlıkların yerleşim alanı ve merkezi olmuştur. Dolayısıyla birçok tarihi eseri barındıran bir kültür mirasına sahiptir. Bunlardan başlıcaları; dikkat çekici tarihi eserler olan eski Diyarbakır evleri, Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Gökalp, Ahmet Arif Müze Evleri ve Arkeoloji Müzesi, Behrampaşa, Fatihpaşa (Kurşunlu), Safa Parlı, Melik Ahmet Paşa,

(25)

14

Ali Paşa , Aynalı Minare, Nasuh Paşa, Hz. Ömer, Nebi ve Şeyh Mutahhar Camileri, Meryem Ana Kilisesi, İçkale ve Saint George Kilisesi, Mar Petyun Keldani Kilisesi, Ermeni Protestan Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Surp Giragos Kilisesi, On Gözlü Köprü, Gazi Köşkü, Erdebil Köşkü Deliller(Kervansaray) ve Hasanpaşa Hanları, Medreseler, Kadı Hamamı, Hz. Süleyman Camii ve içinde bulunan 27 sahabe makberleri, Nebi Camii, Dört Köşeli ve Dört Ayaklı Minare, Anadolu’nun en eski ve ilk ibadete açılan avlusunda bulunan şadırvanı, çeşitli devirlere ait kitabeleri ve İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinen Ulu Camii ve yaklaşık 5 km uzunluğu ile Dünya Kültür mirası olmaya aday Diyarbakır Surları görülmeye değer nadide eserlerdir (Anonim 2013). Diyarbakır surlarının 2013 yılında UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine alınması için başvuru işlemleri başlatılmıştır. Dosyanın UNESCO’ya sunulması yolunda ilerlemeler kaydedilmiştir (Şekil 3.5, Şekil 3.6).

Şekil 3.5 Keçi burcu iç kısım (Süer 2013) Şekil 3.6 Diyarbakır surları

(26)

15 Şekil 3.7 Hasan Paşa Hanı (Süer 2013)

Şekil 3.9 Behrampaşa Camii (Mimar Sinan, 1564-72) (Süer 2013

Şekil 3.8 Meryem Ana Süryani Kilsesi (Süer 2013)

Şekil 3.10 Dört ayaklı minare (1500) (Süer 2013)

(27)

16 Şekil 3.11 Nebi Camii (1530) Akkoyunlular

(Süer 2013)

Şekil 3.13 1 Hz. Süleyman Camii 1155-1169)

Şekil 3.12 Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi

Şekil 3.14 İçkale Akkoyunlular ( Süer 2013)

M.Ö. 2500 Diyarbakır Ulu Camii; Anadolu’nun en eski ve ibadete ilk açılan camii, avlusunda bulunan tarihi güneş saati, şadırvanı, çeşitli devirlere ait kitabeleri ve İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinen Ulu Camii günümüzde de maneviyatı yüksek bir ibadethane olarak kullanılmaktadır. ( Şekil 3.15, Şekil 3.16.).

(28)

17

Şekil 3.15 Ulucami Şadırvanları Şekil 3.16 Ulucami Güneş Saati

(29)

18

4. DİYARBAKIR SURİÇİ’NİN KENTSEL GELİŞİMİ

M.Ö. 3000 yıllarına kadar kent merkezi, ilk yerleşim yeri olan İçkale Bölgesi’nden büyüyerek 1930 yıllarına kadar tarihi Suriçi Bölgesi ile sınırlı bir alanda gelişim göstermiştir. 1930-1960 yılları arasında, Suriçi ile sınırlı yerleşimler surların dışına taşma suretiyle plansız bir yayılmayla, Bağlar, Yenişehir ve Şehitlik İlçeleri ve 1960- 1985 yıllarında Urfa Yolunun kuzeyindeki Huzurevleri ve Sanayi Bölgeleri oluşmuştur.

1985-2013 yıllarında ise kentin büyümesi Urfa ve Elazığ yolları arasındaki aksta Kuzeybatı yönünde gerçekleşmiştir.

İlk plan 1966 yılında Suriçi Bölgesi için hazırlanmış, daha sonraki yıllarda, 1977’de Yenişehirde bölgesinde, 1984’te tüm kentin nazım planı, 1985’te uygulama planları 1982’de revize imar planlarının yapım süreçleri yaşanmıştır. Ancak hiçbir zaman uygulamada planlı ve kontrollü gelişen bir kentleşme süreci yaşanmamıştır. Belirtilen gelişmeler çerçevesinde kentin planlı ve dengeli büyümesini sağlamak, büyümeyi kontrol altına almak üzere 2004 yılından itibaren 1/25000 ve 1/5000 nazım planlar hazırlanarak kentin 25 yıllık büyümesi için 21.706 ha’ lık bir alanın planlanması öngörülmüştür.

4.1 Suriçi Bölgesinin Tarihsel Gelişimi

Suriçi yerleşim alanında 1950’lere kadar 1-2 katlı avlulu yapı tipolojisi, 1-2 katlı hanlar ve modern kamu yapıları mevcuttur. 1951 yılında kentin kadastral haritası hazırlanarak parsel sınırlarının belirlenmesi gerçekleştirilmiştir. 1950’lerden sonra, kentin imarlı ve planlı alanları olan merkezi iş alanları ve çevresinde nüfus artışı ve yoğunlaşma ortaya çıkmıştır. 1954 yılında 6217 Sayılı Kanunun kat mülkiyetine olanak tanıması ile o tarihe kadar bireysel mülkiyette olan 1–2 katlı geleneksel evler yıkılarak yerlerine çok katlı konutlar ve işyerleri inşa edilmiştir.

1950-1980 döneminin modernleşme anlayışı kentsel koruma problemini de gündeme getirmiştir. Sur dışında nüfus ve yapı yoğunluğunun artışı, Suriçi’nde süzülme ve toplumsal niteliğin değişmesi sonucunda Sur dışında sur duvarlarına yapışarak,

(30)

19

Suriçi’nde ise avluların içine yerleşerek kenti içerden ve dışarıdan saran kaçak yapılaşma; planlama anlayışını değiştirerek korumaya yönelik bir planlama anlayışının oluşmasına yol açmıştır. Suriçi’nde merkeze yakın yerlerdeki konutların ticarî kullanıma dönüştürülme baskısı ve 1-2 katlı geleneksel avlulu evden 4-5 katlı apartmana dönüşme süreci koruma kavramını gündeme getirmiştir.

4.1.1 Suriçi bölgesi planlama süreci

İlde bilinen ilk planlama çalışması ve kent planı 1937 yılında yapılmıştır. İller Bankası tarafından 1959 yılında Suriçi Nazım İmar Plan, 1962 yılında Suriçi Uygulama İmar Planları hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir. 1965–1967 yıllarında 1/1000 ölçekli sur içi ve sur dışı uygulama imar planları hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. 1983 yılında kent plancısı Zühtü Can tarafından başlatılan planlama çalışmaları 1985’te tamamlanmıştır. 1994 yılında aynı müellif tarafından planların revizyonu yapılmıştır.

1988 yılında Diyarbakır Suriçi’nin sit alanı ilan edilmesiyle yasa gereği hazırlanan 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı, 09.11.1990 tarih ve 609 sayılı Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile yürürlüğe girmiştir. 2012 Yılı Revize Koruma Amaçlı İmar Planı 19.06.2012 tarihli ve 565 sayılı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Kararı ile onaylanmıştır (Anonim 2013).

1990 yılının temel olaylarından biri, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanan ve “zorunlu göç” olarak adlandırılan nüfus hareketinin oluşması ve kentlerde nüfusun artmasına bağlı olarak yaşanan yoğunlaşma baskısıdır. Türkiye’deki birçok kentte olduğu gibi Diyarbakır da bu durumdan etkilenmiş ve göç eden kesimin tercih ettiği kent merkezlerinden biri olmuştur. Yeterli alt yapısı bulunmayan Suriçi Kentsel Sit Alanı’na yerleşen insanların oluşturduğu yoğunlaşma baskısından doğan tahribat önemli boyutlarda olmuştur. Suriçi Bölgesi ve çevresinin kentsel gelişimi 1939- 2011 yılları arasındaki dört farklı uydu görüntüleriyle çok net olarak gözlemlenmektedir.

(31)

20

Şekil 4.1 Diyarbakır – Suriçi (1939) Şekil 4.2 Diyarbakır – Suriçi (1953)

Şekil 4.3 Diyarbakır – Suriçi (2006) Şekil 4.4 - Diyarbakır – Suriçi (2011)

4.1.2 Diyarbakır suriçi bölgesi koruma amaçlı imar planı

Taşınmaz kültür varlıklarını korumaya yönelik olarak kullanılan araçlardan biri koruma amaçlı imar planıdır. Koruma amaçlı imar planları yasal dayanağını 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ndan almaktadır. Yürürlükteki yasada amaç şöyle ifade edilmektedir: “korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmek” (Anonim 2013). Bununla beraber koruma amaçlı imar planlarının aslen

(32)

21

bir imar planı olduğu da unutulmamalıdır. Koruma amaçlı imar planları bir nevi kentsel sit alanlarının problemlerini çözmeye odaklanmış olarak görülmektedir.

Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilen Suriçi’ni Koruma Planı 1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından yapılmış ve 1992 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır. Plana bakıldığında geleneksel bir planlama aracı olmak üzere hazırlanan ve sosyo-ekonomik kalkınma boyutları içermeyen koruma amaçlı imar planı, sorunlara çözüm getirmede yetersiz kalmaktadır. Bu yetersizlik koruma planının güncelleştirilmesini ve sosyo-ekonomik kalkınma boyutlarını da içermek üzere, Suriçi için öngörülen kültürel miras yönetiminde yer alan kentsel iyileştirme ve ekonomik canlanma bileşenleri ile bütünleştirilmesini gerekli kılmaktadır (Anonim 2013).

Diyarbakır’ın kültürel mirasının korunması hususunda büyük önem olan 1990 Koruma Amaçlı İmar Planı’nın hedefleri aşağıdaki gibi tespit edilmiştir:

Kültür ve tabiat varlıklarının korunması için alınacak önlemler uzun süreli ve sürdürülebilir olacaktır.

Korunacak alan içinde yaşayan halkın ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapıları iyileştirilecektir.

Koruma planı, istihdam yaratacak kararlar içerecektir.

Koruma içinde “sağlıklaştırma” ve “yenileme” projeleri de yer alacaktır.

Sadece korumayı değil, ulaşımı, açık alan sistemini, yaya dolaşımını, altyapıya yönelik ilkeleri de ele alacaktır.

Önerilecek uygulamaların parasal kaynaklarını tanımlayacaktır.

Yapım ve uygulama sürecinde ilgili tüm tarafların katılımını sağlayacak bir anlayışla ele alınacaktır.

Böyle bir planlama çalışmasının gerçekleştirilmesi, Suriçi için mekansal, sosyo- ekonomik ve kültürel boyutlara ilişkin esasların bir araya getirilmesine de imkân verecektir (Anonim 2013).

(33)

22

Şekil 4.5 Diyarbakır suriçi 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı-1990

Şekil 4.6 Diyarbakır suriçi koruma amaçlı imar planı revizyonu

(34)

23

Suriçi’nin tarihi dokusunu koruma amacıyla 1/5.000’lik koruma amaçlı imar planı hazırlannıştır. Planla sokak dokusunun korunması ve kat sayısının dokuya uygun hale getirilmesi hedeflenmektedir.

Şekil 4.7 Diyarbakır haziran 2012’de onaylanan suriçi 1/5000 ölçekli koruma amaçlı imar planı

4.1.3 1990 Yılı koruma amaçlı imar planı

“1990 Yılı Koruma Amaçlı İmar Planı” ile ticaret fonksiyonunun geleneksel tarihi doku üzerinde yarattığı baskı, ticaret ve konut bölgesinin ulaşım problemi, Sur diplerindeki kaçak yapılaşma problemi, çok katlı yapıların yol açtığı sorunlar, ticaret aksları üzerinde, geleneksel dokunun etkilenme bölgesi dışında yer alan genelde nitelikli çok katlı yapılar ve geleneksel konut dokusu içinde yer yer rastlanan ve tamamı niteliksiz olan çok katlı yapılar, anıtsal yapıların çevresinde oluşmuş asalak yapıların temizlenmesi, sivil mimarlık örneği yapıların çevresinde kalitesiz yapıların temizlenmesi, gerekli donatı alanlarının elde edilmesi hedeflenmektedir. Suriçi bölgesinin köhneleşmesini engelleyecek ve koruma ilkelerine ters düşmeyecek yapılanma koşullarının denge noktasının yakalanabilmesi gibi sorunların çözümlenmesi amacına yönelik getirilen plan kararlarının uygulama görebilmesi; Belediyenin gerek

(35)

24

mali ve gerekse yaptırım gücüne, yerel girişimcilerin teşvik edilmesi ve yönlendirilmesine, bağlıdır (Anonim 2013). 1990 Yılı Koruma Amaçlı İmar Planı’ndaki sorun tanımlamaları doğru olsa da, geliştirilen plan kararlarının sorunların çözümünde etkili olmadığı söylenebilmektedir.

Planla hedeflenen amaçlar; konutun yanı sıra perakende ticaret, turizm, konaklama, eğlence ve kültür işlevleri getirilerek Suriçi’ni Diyarbakır’ın merkezi konumunda tutmak ve köhnemeyi engellemek, Sur çevrelerini boşaltarak surların tarihsel değerinin ortaya çıkarılmasını sağlamak, İçkale’deki kaçak yapılanmayı temizleyip anıtsal yapı örneklerini ortaya çıkarmak, bu bölgeyi kültür ve turizm işlevi ile canlandırmak, anıtsal yapılar ve sivil mimarlık örneklerinin çevresinde, yeni yapılanmayı bu örnekleri koruyacak, olumlu etkileyecek ve bu örneklerden olumlu etkilenecek biçimde düzenlemek, sağlıksız yapılanmış konut alanlarında, Diyarbakır geleneksel konut mimarisi öğelerinin kullanımına olanak veren plan kararları ile yeni yapılanma hakları getirilerek yenilenme, sağlıklaştırma sürecini başlatmak, ulaşım problemlerini çözerken geleneksel konut dokusunu zedelememek Hazine ve Belediye mülkiyetindeki arsaları birinci öncelikle donatı alanlarına tahsis etmek, ikinci derecede ise konut stoku olarak kullanmak, Suriçi’ndeki konut nüfusunu arttırmamak, ancak altyapı ve konut çevresi niteliğini yükseltmek olarak belirlenmiştir.

Planlama ilkeleri tam anlamı ile uygulamaya taşınamadığından, bölgede köhneleşme devam etmiştir. Alınan bir çok karar belirlenen ilkelerle uyumlu olmamakta, kaçak yapılanmanın önlenmesi ve anıtsal yapı örneklerini ortaya çıkarılması, kültür ve turizm işlevinin canlandırması uygulamaları sırnırlı düzeyde kalmaktadır. Ulaşım kararları dokuya ağır zarar verecek niteliktedir. Kamu mülklerinin sınırlı olması sebebiyle donatı alanlarına tahsis edilememiş, konut stoku olarak uygulama olanağı bulamadığından kaynaklanan nüfus artışı sürmüştür (Anonim 2013).

4.1.4 2012 Yılı revize koruma amaçlı imar planı revizyon gerekçeleri

1990 Koruma Amaçlı İmar Planı’nın beklentilere cevap vermemesinden, 19.06.2012 tarihli ve 565 sayılı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu onayı ile 2012 Yılı Revize

(36)

25

Koruma Amaçlı İmar Planı yürürlüğe girmiştir. 2012 Yılı Revize Koruma Amaçlı İmar Planı revizyon gerekçelerinden dikkat çekici olanları konut, ulaşım ve turizmin artan önemiyle ilgili olanlarıdır.

Sağlıksız yapılanmış konut alanlarında, Diyarbakır geleneksel konut mimarisi öğelerinin kullanımına olanak veren plan kararları ile yeni yapılanma hakları getirilerek yenilenme, sağlıklaştırma sürecini başlatmayı hedefleyen 1990 Koruma Amaçlı İmar Planı ilkesinin tersine, bir çok alanda bu ilke ile çelişen plan kararları geliştirilmiş, geleneksel konut mimarisinin temel öğelerinden avlulu düzen yerine bitişik düzende, 1 ve 2 katlı yapılaşma yerine 3-4-5-6 katlı yapılaşma önerileri geliştirilmiştir. Bu karar, - istisnai bölgeler dışında- dokuyu tümüyle değiştirecek ve dönüştürecek nitelikte kararlardır. Bu alanların önemli bir bölümünde geleneksel dokunun izleri, kaçak yapılaşmaya rağmen yaşamaktadır. Dokunun yeni tespitlere dayanarak yeniden ele alınması, plan kararlarının yenilenmesini zorunlu kılmıştır.

1990 Koruma Amaçlı İmar Planı, ulaşım problemlerini çözerken geleneksel konut dokusunu zedelememek ilkesini gözetmekteydi ancak planın ulaşıma yönelik kararları ilke kararının aksine dokuya ağır zarar verecek nitelikte düzenlemeleri içermekteydi.

Sokak genişletmeleriyle ilgili kararların bir bölümü; geleneksel dokunun korunması gereken temel unsurlarından olan geleneksel yapıların yanı sıra bugüne kadar korunmuş avlu duvarlarının ve özgün sokak döşemelerinin de tahrip edilmesi anlamına gelmektedir. Sokak genişletmesine ilişkin kararların büyük bölümü, günümüze kadar korunmuş değerlerin yitirilmesine neden olacağından 2012 Yılı Revize Koruma Amaçlı İmar Planı’nda, zorunlu durumlar dışında genişletmelerin minimum düzeyde tutulması hedeflenmektedir.

Suriçi’ndeki konut sayısını arttırmamak, ancak altyapı ve konut çevresi niteliğini yükseltmek, ilkesi; geliştirilen planlama kararları, belirlenen ilke ile büyük bir çelişki içinde, konut alanlarının önemli bir bölümü mevcut yapı stokunu daha da arttıracak, yapılaşmaların daha da yoğunlaşmasına neden olacak nitelikte, koruma amaçlı imar planı için 1990 yılında belirlenmiş olan ilke ile uyumlu bir düzenleme yapılmalı, avlulu düzende yapılaşma, alan genelinde temel plan kararı haline getirilmeli, kat sayıları

(37)

26

azaltılmalı, geleneksel doku ile uyumsuz bitişik düzende avlusuz yapılaşmalar alan genelinde sınırlı tutulması hedefi önceki planının revize edilmesini zorunlu kılmıştır.

Son yıllarda sokak sağlıklaştırma ve yaygın restorasyon uygulamalarının gerçekleştirildiği yerlerde, kültür turizminin canlanması, ziyaretçi sayılarında hızlı artışların gerçekleşmesi, geçmişte terk edilen ve çöküntü alanına dönüşen geleneksel kent dokularının yeniden ilgi görmeye başlaması, bu alanlarda ve kentlerde ekonomik yaşamın da canlanmasını sağlamıştır. Koruma kararlarının kentin ekonomik yaşamına katkı sağlaması, korumaya ilgiyi arttırmış, koruma amaçlı imar planı kararlarının elde edilmesini, kapsamlı restorasyon uygulamalarının gerçekleştirilmesini hızlandırmış beraberinde kültür varlıklarının değerinin kavranarak kültür varlıklarından vazgeçilmemesi gerekliliğini getirmiştir.

4.2 Diyarbakır Suriçi Bölgesinde Gecekondulaşma ve Kentsel Dönüşüm Potansiyeli

Suriçi Bölgesi; birinci derecede kentsel sit alanı statüsünde olup, Surların çevresi de koruma kapsamındadır. Suriçi’ndeki tarihi ve kültürel değere sahip anıt eserlerin, kamu binalarının ve sivil mimari örneklerinin birçoğu tescillidir. Dini yapılar ve kullanımda olan kamu binaları; hanlara, hamamlara ve otellere oranla daha iyi korunmuş durumdadır.

Suriçi’ndeki yapıların 1946’sı tarihi doku izlerini taşımakta ve bunların 77 adedi restorasyona uygun bulunmaktadır. Bu tarihi yapıların birçoğu son 30 yıl içerisinde harap olmuş ve yok olmuştur. % 94’ü 1 veya 2 katlı olan geleneksel evlerin yanı sıra, Suriçi’nde sayısı 5000 olan yeni yapı da bulunmaktadır. Çoğu yığma tuğla tarzı olan bu yeni yapıların % 44’ü 3 katın üzerinde olup, aralarında 9 kata kadar olanlar da vardır.

Bu çarpık yapılaşmanın yol açtığı kültürel ve tarihi miras kaybının önlenmesi gerekmektedir (Sönmez 2009).

Suriçi Bölgesi, tarihi ve mimari birikimin yer aldığı bir bölgedir. Suriçi, tarihi ve geleneksel dokusuyla, merkezi iş alanı ve konut fonksiyonlarının yer aldığı bir bölge olmasına karşın; plansız yapılaşmaya ve fiziksel eskimeye uğrayarak, sosyo-ekonomik

(38)

27

bakımdan gerileyen ve giderek sosyal çöküntü alanına dönüşen bir bölge olmuştur. Son 30 yılda Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan çatışma ortamı da Diyarbakır’a göçü hatırı sayılır oranda arttırmıştır. Diyarbakır’da, kırsal bölgelerden gelen göçlerin uğrak yeri genellikle Suriçi Bölgesi olmuştur. Göç eden kırsal kökenli ve oldukça düşük gelir düzeyine sahip bu insanlar, nüfus yoğunluğunun artmasına neden olmuş ve Suriçi Bölgesi’nde elverişsiz koşullar altında barınma olanağı bulmuştur.

150’ye yakın korunması gerekli konut bulunan Suriçi’nde, Ziya Gökalp Müzesi, Cahit Sıtkı Tarancı Evi ve Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi tarafından sosyal hizmetler için kullanılmak üzere onarılan bir yapı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan ve Kent Müzesi olarak kullanılacak olan Cemilpaşa Konağı ile Dengbej Evi dışındaki geleneksel konutlar özel kişiler tarafından kullanılmakta ve yeterli düzeyde korunamadıkları/onarılamadıkları için niteliklerini giderek yitirmektedir. Anıtsal yapıların korunması ve değerlendirilmesi için kentsel dönüşüm çalışmalarına girişmeden önce koruma potansiyelini belirlemeyi amaçlayan bir envanter çalışmasına ivedilikle başlanmasının yerinde olacağı söylenebilir.

(39)

28

5. DİYARBAKIR TARİHİ SURİÇİ BÖLGESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

5.1 Diyarbakır Tarihi Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesinin Amacı

Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesi, Suriçi Alipaşa, Lalebey ve Cevatpaşa ve Fatihpaşa Mahalleleri olmak üzere dört mahalleyi kapsamaktadır. Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesi, bu bölgelerde koruma stratejisi ile fiziki dokunun ve yapıların korunması, iyileştirilmesi, sosyal ve teknik altyapının geliştirilmesi ile canlandırma ve işlevsel değişim kararlarını kapsamaktadır.

Suriçi Bölgesi’ndeki mekansal ve sosyo-ekonomik çöküş hemen hemen bütün mahallelerde aynı olmakla beraber, Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri Suriçi Bölgesi’ndeki diğer mahallelere göre tarihi ve kültürel dokunun nispeten daha az hasar gördüğü mahallelerdir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile yapılan görüşmeler sonucunda Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin bu mahallelerden başlanarak zaman içerisinde tüm Suriçi Bölgesinde uygulanacağı düşünülmektedir (Anonim 2013).

Çizelge 5.1 Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri Kamulaştırma Verileri ALİPAŞA VE LALEBEY MAHALLELERİ

TOPLAM ALANI 14 ha.

TOPLAM YAPI 850

TOPLAM HAK SAHİBİ 1025

TOPLAM KAMULAŞTIRMA MALİYETİ 42 MİLYON TL

CEVATPAŞA VE FATİHPAŞA MAHALLELERİ

TOPLAM ALANI 15 ha.

TOPLAM YAPI 352

TOPLAM HAK SAHİBİ 643

TOPLAM KAMULAŞTIRMA MALİYETİ 18.5 MİLYON TL

(40)

29

Şekil 5.1 Diyarbakır Suriçi Kentsel Dönüşüm Projesi (Mahalle Sınırları)

5.2 Diyarbakır Suriçi Bölgesi Kentsel Dönüşüm Projesinin Genel Özellikleri

Suriçi Bölgesi Kentsel dönüşüm Projesi kapsamında, Çölgüzeli Bölgesi’nde TOKİ tarafından 1272 konut yapılmıştır. Suriçi Bölgesi kentsel sit alanında TOKİ tarafından projelendirilen Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri’ndeki 14 hektar büyüklüğündeki alanda tescilli yapılar dışındaki yapıların çoğunun (850 adet) yıkılarak yerine meydan, park, spor alanları ve kafe gibi kullanım türlerinin yapılması hedeflenmektedir. Tarihi Sur Bölgesi’ndeki Alipaşa-Lalebey ve Cevatpaşa-Fatihpaşa Mahalleleri’nde yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken, bölgede yaşayanların TOKİ konutlarına nakledilmesi planlanmaktadır.

(41)

30 Şekil 5.2 İçkale Cevatpaşa Mahallesi

(1930)

Şekil 5.3 İçkale Cevatpaşa Mahallesi (2009)

TOKİ, Diyarbakır’da Tarihi Sur Bandı çevresindeki gecekonduların tasfiyesi ve koruma amaçlı imar planının uygulanması için kentsel dönüşüm projesi uygulamayı hedeflemektedir. Diyarbakır Tarihi Sur Koruma Bandı çevresindeki gecekonduların tasfiyesi ve koruma amaçlı imar planının uygulanabilmesi amacıyla TOKİ ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlı’ğı arasında 4 Eylül 2007 tarihinde

“Diyarbakır Tarihi Sur Koruma Bandı” Kentsel Yenileme (Gecekondu Dönüşüm) Projesi’ne ilişkin bir ön protokol imzalanmıştır. Bu protokol kapsamında bölgede yapılan hak sahipliği tespit ve değerleme çalışmaları sonucunda 452 kişinin hak sahibi olduğu belirlenmiştir.

(42)

31

Şekil 5.4 Cevat Paşa, Fatih Paşa,Alipaşa ve Lalebey Mahallelerin bulunduğu tarihi suriçi ile dönüşün sonucunda TOKİ tarafından yapılan Çölgüzeli mevkii konutları

Sur Belediyesi sınırları içindeki Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri’ndeki gecekonduların tasfiyesi için TOKİ ile Diyarbakır Valiliği arasında ise 31 Mart 2008’de “Diyarbakır Alipaşa ve Lalebey Mahallesi Kentsel Yenileme (Gecekondu Dönüşüm) Projesi”ne ilişkin protokol imzalanmıştır. Bu bölgede yapılan hak sahipliği tespit ve değerleme çalışmaları sonucunda da 824 hak sahibi tespit edilmiştir (Anonim 2013).

TOKİ ile Diyarbakır Valiliği arasında Diyarbakır Kentsel Sit Alanı olan Suriçi Bölgesi Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri Kentsel Yenileme (Gecekondu Dönüşüm) Projesi’ne ilişkin ön protokol Mart 2008 tarihinde imzalanmış ve proje ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. TOKİ, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile daha önce imzaladığı

“‘Diyarbakır Tarihi Sur Koruma Bandı Gecekondu Dönüşüm Projesi’“ni Diyarbakır Valiliği ile imzaladığı ‘‘Diyarbakır Alipaşa ve Lalebey Mahallesi Gecekondu Dönüşüm Projesi’’ ile daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla birleştirmiştir. Bu çerçevede 14

(43)

32

Ekim 2010 tarihinde Ankara’da; TOKİ, Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Sur Belediyesi ortak bir protokol imzalamışlardır (Anonim 2013).

Protokol kapsamında, bölgeden taşınması gereken 1.272 hak sahibi, isterlerse konutlarının bedelini peşin alacak, isterse TOKİ’nin Çölgüzeli mevkiinde yaptıracağı konutlardan satın alabilecektir. Gecekondu sahiplerinin TOKİ konutlarından alabilmesi için konutların fiyatı, Başbakanlık oluru ile yüzde 30’a düşürülmüştür.

TOKİ’nin yapmış olduğu açıklamaya göre hak sahipleri ile görüşmeler Valilik ve Belediyelerin desteği ile sonuçlandırılacaktır. Vatandaşlar, taşınmazın mülkiyetine sahip olmanın bedeline karşılık olarak, bu bedeller peşinata sayılmak ve kalan borcunu 180 ayda (15 yıl) taksitle ödemek üzere TOKİ’ den konut alabilecektir. Proje kapsamında uzlaşma sağlanamayan hak sahiplerine yönelik kamulaştırma iş ve işlemleri Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca yapılacaktır. Kamulaştırma bedelini nakit olarak isteyenlerin bütün ödemeleri TOKİ tarafından karşılanacaktır (Anonim 2013). TOKİ, Çölgüzeli mevkiinde 1. etapta 816 ve 2. etapta 456 tane olmak üzere toplam 1.272 konut ve sosyal donatının ihalelerini tamamlayarak uygulamayı başlatmıştır (Çizelge 5.2).

Çizelge 5.2 TOKİ Çölgüzeli Mevki Konut Projesi Verileri 1. ETAP DAİRE TİPİ (M2) TOPLAM

BLOK SAYISI

TOPLAM KONUT SAYISI

85 M2 12 288

95 M2 8 192

130 M2 6 144

135 M2 8 192

TOPLAM 34 816

Alipaşa-Lalebey ve Suriçi (Cevatpaşa) Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Projesi ile bu mahalleler gecekondulardan temizlenerek, “tarihi diyarbakır surları çevresindeki iki mahallede yer alan 1.596 konutun yıkılmasıyla ortaya çıkacak alanın; kent park, yeşil

(44)

33

alan ve şehrin diğer ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirilmesi düşünülmektedir”

(Anonim 2013). Buna ilave olarak çarpık ve kaçak yapılardan arındırılacak olan Suriçi Bölgesi, Diyarbakır’ın tarihi dokusuna uygun bazalt taşlardan inşa edilmesi öngörülen butik otel, kafeterya ve lokanta gibi turizm mekanlarına dönüşecektir.

Sur Bölgesi’ndeki gecekonduları yıkılanlar, çekilecek kura ile TOKİ’nin Çölgüzeli bölgesinde yaptığı yeni evlerine nakledilecektir. Sur Belediyesinin de katkı sunacağı bu proje kapsamında, gecekondusunun yerine TOKİ’ den konut almak istemeyen aileler için 10 milyon liralık ödeme yapılması planlanmaktadır.

Proje tamamlandığında, Cevatpaşa Mahallesi’nde bulunan Şemhane-Hz.Süleyman Camii çevresi ve Sahabe mezarlarının da tarihi önemlerine uygun olarak ön plana çıkarılması hedeflenmektedir. Gecekondu ve plansız yapıların yıkım işlemlerinin tamamlanmasının ardından tarihi Diyarbakır Surları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde restore edilerek turizme kazandırılmış olacaktır (Anonim 2013). Proje devam ederken belediyenin kanalizasyon çalışmaları sırasında İçkale Mahallesi’nde tarihi Roma hamamı ile anfi tiyatro kalıntılarına raslanıldığı, gecekonduların yıkımının ardından kazı çalışmalarının başlayacağı bildirilmektedir.

Protokol kapsamında, bölgeden taşınması gereken 1.276 hak sahibi, isterlerse mülkiyetlerinde bulunan taşınmazların bedelini nakit olarak alabilecek; isterlerse, TOKİ’nin Çölgüzeli mevkiinde yaptıracağı konutlardan edinebilecektir. Vatandaşlar, taşınmazın bedeli peşinata sayılmak ve kalan borcunu 180 ayda (15 yıl) taksitle ödemek üzere konut alabilecektir. Ayrıca, söz konusu evlerde kiracı olarak oturanlar da konut alma hakkından yararlanacaktır (Anonim 2013).

(45)

34

Şekil 5.5 Kentsel Dönüşümün yapılacağı Cevat Paşa, Fatih Paşa Vaziyet Planı (Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı - 15 Mayıs 2013)

Çizelge 5.3 Suriçi kentsel dönüşüm projesi verileri (Cevatpaşa-Fatihpaşa) Cevatpaşa -Fatihpaşa Mahalleleri - 15.05.2013

Hak Sahibi Sayısı 643

Yapı Sayısı 352

Ev Talep Edenler 231

Kurası Çekilenler 231

Anahtarı Teslimi Yapılanlar 228

Anahtarı Teslimi Yapılmayan 3

Para Talep Edenler 161

Para Ödeme Sayısı 129

Kalan Ödeme Sayısı 32

Toplam Anlaşma Sayısı 392

Toplam Anlaşma Oranı % 61

Toplam Yıkılan Yapı Sayısı 195

Toplam Anlaşılan Yapı Sayısı 239

KİRACILARA VERİLEN KONUT SAYISI 52

(46)

35

Şekil 5.6 Kentsel Dönüşümün yapılacağı Ali Paşa, Lalebey Vaziyet Planı (Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı – 15 Mayıs 2013)

Çizelge 5.4 Alipaşa ve Lalebey kentsel dönüşüm projesi verileri Alipaşa - Lalebey Mahalleleri-15.05.2013

Hak Sahibi Sayısı 1.025

Yapı Sayısı 850

Ev Talep Edenler 293

Kurası Çekilenler 293

Anahtarı Teslimi Yapılanlar 287

Anahtarı Teslimi Yapılmayan 6

Para Talep Edenler 295

Para Ödeme Sayısı 207

Kalan Ödeme Sayısı 88

Toplam Anlaşma Sayısı 588

Toplam Anlaşma Oranı 57%

Toplam Yıkılan Yapı Sayısı 154

Toplam Anlaşılan Yapı Sayısı 407

KİRACILARA VERİLEN KONUT SAYISI 133

(47)

36

Şekil 5.7 Suriçi kentsel dönüşümü alipaşa mahallesi yıkım çalışmaları

Şekil 5.8 Suriçi kentsel dönüşümü cevatpaşa mahallesi yıkım çalışmaları

Şekil 5.9 Suriçi kentsel dönüşümü fatihpaşa mahallesi yıkım çalışmaları

(48)

37 Şekil 5.10 Çözgüzeli 1.etap TOKİ (2009)

Şekil 5.11 Çözgüzeli 1.etap TOKİ (2012)

Şekil 5.12 Çözgüzeli 1.etap TOKİ vaziyet planı

Referanslar

Benzer Belgeler

4342 sayılı Mera Kanununa göre mera arazisi; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri (Md.3/d),

Kalsiyum karbonat ve jips içeriğinin değerlendirilmesi ile ilgili olarak, derinlik ağırlıklı içerikler, derinlik düzeltme indisleri kullanılmak suretiyle etkili

BATGEN-1 Gen havuzunun Sonbahar ve İlkbahar Dönemlerine Ait UPOV Kriterlerine Göre Morfolojik Karakterizasyonu

Sık olarak görülmese de bu suçun sahtecilik suçu ile yakın ilgisi vardır. Sahtecilik suçu işlendikten bir iki ay sonra ortaya çıkmakta ve ilgili daire amiri

Bu çalışmada öncelikle literatür araştırmasına bağlı olarak kentsel dönüşüm uygulamasının kuramsal yönleri ve yöntemleri ortaya konulmuş ve daha sonra

Demetevler semtinde yapılan saha gözlemleri, mevcut yapı yoğunluğu ve kullanım durumuna ilişkin ikincil verilerin analizi ve paydaş analizi sonuçlarına göre

Trabzon ili içinde kentsel dönüşümlerin, kentin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlanması, görüntü kirliliğinin giderilmesi, yeşil alanların, kamusal alanların

Araştırma kapsamında literatür incelemesi, yasal veriler, çalışma alanına özgü ayrıntılı veriler, ilgili kurumların uzmanlarından elde edilen veriler ve proje