HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU YARGIDA DURUM ANALİZİ TOPLANTILARI
28-29 NİSAN 2011
GRUP ADI 4. GRUP
ALİ ALTINKAYA – ANKARA HAKİMİ
SIRA SORUN: ÇÖZÜM ÖNERİSİ
1 9,5 HSYK Kararı
2 9,5 İdari tasarruf
3 9,4 Eğitim,idari tasarruf
4 9,2 Kanun Değişikliği
5 9,1
6 9,0 Kanun Değişikliği
: GRUP 4
GRUP KATILIMCI LARI
: CEZA HAKİMLERİ GRUP
BAŞKANI
GRUP PUANI ORTALAMASI
Mahkemelerdeki dosya sayısı nazara alınarak ivedi olarak mahkeme sayılarının arttrırılması gerekir. Zira bazı
mahkemelerbu günden itibaren artık 2012 yılı sonuna duruşma günü vermektedirler.
Adliyelerin dizaynı, mefruşatı, çalışma koşulları gözden geçirilmeli daha güzel ortamlarda çalışma temin edilmelidir.
İş yükünün azaltılması, bu cümleden olarak C.Savcılarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin işler hale getirilmesi gereklidir.
Karşılıksız çek keşide etmek suç olmaktan çıkarılmalıdır.
Bu hal uygulanmayacaksa 5941 Sayılı Yasadaki suç için öngörülen ceza idari para cezasına dönüştürülmeli dir. Bu da mümkün olmuyorsa 5941 Sayılı yasaya göre karar verilirken savunma alınma zorunluluğunu kaldıracak düzenleme getirilmelidir.
Ceza Mahkemelerinin yükünün fazlalığı nedeniyle ceza hakimleri ve ceza Mahkemelerinde çalışan personelin bu mahkemelerden uzaklaşma uğraşı içinde oldukları
gözlenmektedir. Bu nedenle bu mahkemelerdeki iş yükünün azaltılması, çalışanlar için ceza mahkemeleri cazip hale getirilmelidir.
Kanun
Değişikliği,HSYK Kararı
Ön ödeme müessesesinin hızlandırılması, kapsamının genişletilmesi gerekir.
8 8,7 Kanun Değişikliği
9 8,7 Kanun Değişikliği
10 8,6 İdari tasarruf
11 8,6
12 8,6 HSYK Kararı
13 8,6 İdari tasarruf
14 8,6 Kanun Değişikliği
15 8,5 Kanun Değişikliği
Görevsizlik ya da yetkisizlikle karar verilmeden önce sanık, müşteki ve tanık ifadesi hakim huzurunda alınmış ise dosyanın gönderildiği mahkemede hakim daha önce alınan ifadeyi yeterli gördüğü takdirde tarafların ya da tanığı dinlenilmesinden vazgeçilmelidir.
Arşiv kaydının silinmesi, yasaklı hakların iadesi gibi işlemlerin mahkemeler yerine Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesi, vatandaşla mahkemelerin bu aşamada karşı karşıya getirilmemesi açısından adli sicilin, arşiv kaydının silinmesi ya da silinmeyecek olanların belirlenmesi bakımından Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğünce her kayıt sahibi hakkında talep olmaksızın işlem yapılması gerekir.
Bazı Mahkemelere jandarma ve polisten gelen evraklar dosya içerisinde gönderilmektedir. Uyapa kaydedilmemiş hiçbir evrak gönderilmemelidir. Yani iddianame ekindeki bütün belgeler uyapa kayıtlı olmalıdır.
Yargının hızlandırılmas, ı personelden tasarruf açısından hakimin ya da C.Savcısının sözlerinin katip kullanılmaksızın zapta geçirilmesi, yani sesli yazım sisteminin getirilmesi gerekir..
Kanun Değişikliği ve idari tasarruf
Her Mahkemenin yıllık bakacağı iş sayısı kesin bir şekilde belirlenmeli, hiçbir nedenle bu sayı aşılmamalıdır. Bu sayıyı aşan davanın geleceğinin anlaşılması halinde HSYK tarafından yeni mahkemeler açılmalıdır.
Adli personelin özlük haklarının iyileştirilmesi, mesleğin cazip hale getirilmesi, dolayısıyla hiçbir mahkemenin nedeni ne olursa olsun personel sıkıntısı çekmemesi gerekir.
Adli Tatil süresinin bir hakimin normal izin süresi ile aynı olması nedeniyle bir kısım hakimlerin Temmuz Ayı başından itibaren duruşma bırakmadığı adli tatil sonuna kadar da yasal olarak duruşmanın yapılmadığı hallerde adli tatil fiili olarak iki ayı aşkın süre olmaktadır. Bu nedenle adli tatilin eski hale dönüştürülmesi faydalı olur.
Dosya Yargıtay'ın İlgili Dairesince incelendiği sırada sadece usul yönünden inceleme ile yetinilmemeli, o dosya ile ilgili yapılması öngörülen ya da hatalı yapıldığı sonucuna varılan bütün hususlar bozma ilamına yazılmalı, dolayısıyla bir dosyada birden çok bozma yapılması bunun sonucu olarak da davaların zamanaşımına uğramasının önüne geçilmesi gerekir.
16 8,4 Kanun Değişikliği
17 8,4 Kanun Değişikliği
18 8,4 Kanun Değişikliği
19 8,3 Proje geliştirilmesi
20 8,3
21 8,2 Kanun Değişikliği
22 8,2 HSYK Kararı
23 8,2 İdari tasarruf
24 8,2 Kanun Değişikliği
Dava açarken C. Savcılarının delilleri değerlendirip takipsizlik kararı verme konusunda daha geniş yetkisinin olması, dava açmak için yeterli şüphe kavramına dayanılmaması gerekir.
İdari para cezaları ile ilgili itirazlar mahkemeye gelmeden önce Trafik Komisyonu, Tahkim Kurulu gibi o ceza ile ilgili uzmanların da içinde bulunduğu bir kurulca
değerlendirilmeli ve karara bağlanmalı, bu tür kurulların kararlarına karşı Sulh Ceza Mahkemelerine itiraz edilmelidir.
6217 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle 3000 TL.dahil adli para cezaları kesin niteliktedir. Bu doğrultuda itiraza tabi bazı kararların da kesin nitelikte olması, yargının gereksiz iş yükünü azaltacaktır.
Kişisel verilerin saklı kalması kaydıyla Yüksek yargının emsal içtihatlarının (Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesinin) ve kimi önemli kararlarının özellikle uygulayıcıların istifadesine sunulmasına ilişkin proje geliştirilmesi gerekir.
Cinsel suçlarda mağdur yönünden beden ve ruh sağlığı raporunun adli tıp kurumundan alınması zorunluluğunun kaldırılması faydalıdır. Bunun yerine Üniversite hastaneleri ve araştırma hastanelerinden alınabileceğinin yasal olarak düzenlenmesi gerekir..
Kanun ve içtihat Değişikliği
Uzlaşmanın işlevsizliği de dikkate alınarak bu müessesenin kaldırılması gereklidir.
Hakimin bakacağı iş sayısının belirlenmesinde esasta kayıtlı dosyalarla sınırlı kalınmayıp, müteferrik dediğimiz işler, talimat gibi hakimin zamanını alan işlerin de nazara alınmak suretiyle mahkeme sayısının belirlenmesi gerekir.
Yeni bir bir yasanın yürürlüğe girmesinden Yargıtayın lehe yasa ile ilgili ivedilikle karar vermesi ve yayımlaması farklı kararların çıkmasını önleyecektir..
TCK.nunda örgüt üyeliği ile örgüte yardım suçlarının yaptırımı aynıdır. Dolayısıyla cezada eşitsizlik sözkonusu olmaktadır. Örgüte yardım suçunun yaptırımı
hafifletilmelidir.
25 8,1 Daire Kararı
26 8,1 Kanun Değişikliği
27 8,1 Proje geliştirilmesi
28 8,1 Kanun Değişikliği
29 7,9
30 7,8
31 7,8 Kanun Değişikliği
Atama ve yetkilerin HSYK daki hukuk güvenliği
çerçevesinde yapılması taslakların, önceden açıklanması gerekir.
Resmi evli eşin kasten yaralaması nedeniyle TCK.86/2 maddesi uyarınca ceza verildiğinde aynı yasanın 86/3-a maddesi uyarınca ceza arttırılmakta ve suç şikayete tabi olmaktan çıkmaktadır.Aile içi şiddetin önlenmesi
bakımından bu gibi hallerde dava düşürülmeli TCK 86/3-a maddesi kaldırılmalıdır.
Standart dosya planına uygun işlem ya da faaliyet türlerinin özenle arşivlenip tüm hakim ve savcıların kullanımına ve istifadesine sunulmak üzere bir proje geliştirlmesi. (Eğitim, çalıştay, projeler, yurtdışı ziyareti sonuçları ve raporları, bilgi notları, hukuki görüşler, duyurular,teftiş tavsiyeleri, disiplin kararları vb. Hukuki nitelik arzeden ve kişisel olmayan genel ve uygulamaya dönük tüm işlem ya da faaliyetler)
Bazı cezayı gerektiren suçlarda kişinin savunmasının istinabe suretiyle alınması mümkün görünmediğinden CMK 94 maddesi uyarınca yol tutuklaması suretiyle çözüm yoluna gidilmeye çalışılmıştır. Ancak coğrafik şartlar nazara alındığında davaya bakan mahkemeye getirildiği an ifadesi alınıp serbest bırakılacak sanık aylarca getirilemediğinden bu süre içerisinde tutuklu kalmaktadır. Bu da tazminata vs.
haksızlıklara sebebiyet verdiğinden gıyabi tutuklama müessesesi ile CMK 94 maddesinin gözden geçirilmesi gerekir.
Türkiye Adalet Akademisi Kütüphanesinin hem fiiziki hem de elektronik olarak güçlü hale getirilmesi böylece tüm adaylar ile meklekdaşların faydalanacağı bir konuma kavuşturulması gerekir.
Kanun Değişikliği, proje geliştirilmesi, yönetmelik
değişikliği ve kimi idari tasarruflar
Bir mahkemede birden çok hakim görevlendirilecekse bu görevlendirme iş sayısı en fazla mahkemede yapılmalıdır.
HSYK Kararı, Genelge ve diğer idari tasarruf
Adli tebligat için ayrı bir görevlendirme ya da kurum oluşturulmalıdır.
32 7,8 Kanun Değişikliği
33 7,8 Kanun Değişikliği
34 7,7 Kanun Değişikliği
35 7,7 Kanun Değişikliği
36 7,7
37 7,7 Kanun Değişikliği
38 7,6 HSYK Kararı
39 7,5 Arama kavramı sadece adli arama ile sınırlandırılmalıdır. Kanun Değişikliği 5683 Sayılı Yasadaki yabancıların zorunlu ikamete riayet
etmemelerinin cezası halen hapis cezası olup bu cezanın idari para cezasına çevrilmesi gerekir.
CMK 170/2 maddesi anlamındaki yeterli şüphe tabiri yeterli delil olarak değiştirilmelidir.
Hakimlerin tetkik hakimi olarak kullanılması usulünün kaldırılması, hakimin sadece kürsüde olması, tetkik hakimliği gibi görevlerin hukuk fakültesi mezunu olup bu konuda yetiştirilen kişilerden oluşturulması, hakimin idari işlerde kullanılmaması gereklidir.
Sulh Ceza Mahkemelerine yapılan itirazların sıra itibariyle sonraki Sulh Ceza Mahkemesince incelenmesi, o yerde sadece bir sulh ceza mahkemesi var ise Asliye Ceza Mahkemesince itiraz karara bağlanmalıdır.
Hakime idari külfet ve yükümlülük getiren tüm iş ve işlemlerin kaldırılarak asıl fonksiyonu olan yargılama faaliyetinin layıkıyla yapılmasının sağlanması, örneğin; baro pulunun yapıştırılıp yapıştırılmaması gibi hususların hakimin görevi kapsamında değerlendirilmemesi gerekir.
Kanun Değişikliği, Genelge değişikliği
CMK 98 maddesindeki yakalama kavramı tekrar gözden geçirilmelidir.
Küçük yerlerdeki adliyelerin kaldırılması, gerektiği takdirde o gibi yerlere bir tane sulh hakimi görevlendirilmesi daha faydalı olur.
40 7,4 Kanun Değişikliği
41 7,3 Kanun Değişikliği
42 7,3 Kanun Değişikliği
43 7,3 Kanun Değişikliği
44 7,3 Kanun Değişikliği
45 7,3 Kanun Değişikliği
İstinaf mahkemeleri faaliyete geçtiğinde istinaf
mahkemelerince incelenen dosyanın bozulması halinde yargılamasının bu mahkemece yapılması öngörülmektedir.
Bu durum istinaf mahkemesinin kuruluş amacına aykırıdır.
Mahalli mahkemelerdeki bazı hakimler tabiri yerinde ise
“bozarlarsa kendileri yargılama yapacak” diyerek işi üst mahkemeye bırakacaklardır. Üst mahkeme bu yoğunluk arasında çözüm getiremeyecektir. Dolayısıyla istinaf mahkemesinin eksikler varsa kararı bozması ve iade etmesi gerekir. Duruşma açılacaksa bu duruşmaların istisnai olması önerilir.
Çocuk Mahkemelerinde açılan davalarda SSÇ ile
yetişkinlerin davaları ayrılarak yetişkinlerin davaları genel mahkemelerde görüldüğü sırada aynı suç nedeniyle çok farklı cezalar verilmektedir. Genel Mahkemeler birleştirme talebini kabul etmediği takdirde bu durum olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle gerekirse bu davaların Çocuk Mahkemelerinde birleştirilerek görülmesi gerekir.
Hukuk Fakültesi mezunlarından oluşturulacak, hakim ile yazı işleri müdürü arasında görev yapacak, gelen talepleri gerektiğinde inceleyip görüş bildirecek adli hizmet uzmanı sistemi getirilmelidir. Bu kişiler içerisinden başarılı olanların hakim olarak atanması böylece bu işe teşvik de
sağlanmalıdır.
Kefalet müessesesi gözden geçirilmeli,dava takip edilmediği, mahkemenin talepleri yerine getirilmediği taktirde halinde kefaletin hazineye irat kaydı sağlanmalıdır.
Elektrik ve su hırsızlığı gibi bilhassa Asliye Ceza
Mahkemelerinde yoğun şekilde bulunan suçların cezasının idari yaptırıma dönüştürülmesi, elektrik ya da su
hırsızlığının her türlü kötü niyeti göze alarak eve girip hırsızlık yapan kişi ile aynı statüde değerlendirilmemesi gerekir.
Yargının gereksiz olarak işgal edilmesini önlemek için Ceza mahkemelerindeki kararların temyiz harcına benzer şekilde itirazlarda da makul bir harç ödeme zorunluluğu
getirilmelidir.
46 7,3 İdari tasarruf
47 7,2 HSYK Kararı
48 7,2 İdari tasarruf
49 7,2 Kanun Değişikliği
50 7,2 Kanun Değişikliği
51 7,1 Kanun Değişikliği
Adalet Komisyonu listesinde bulunan bilirkişilerin yetersizliği nazara alınarak rapor düzenlemeleri ve adli işlemlere ilişkin olarak kursa tabi tutulmaları gerekir.
Hakimlerin yetkilerinin belirlenmesi sırasında taleplerinin de karşılanması gereklidir.
Savcı şüphelinin biyolojik kimliğini (parmak izi, DNA vs şeklinde tesbit etmeden iddianame ile dava açmamalıdır.
Zira kolluğun serbest bırakarak sadece nüfus cüzdan fotokopisi aldığı ve bu nüfus cüzdan fotokopisine
dayanılarak hakkında dava açtığı anlaşılan bazı sanıkların sahte kimlik kullandıkları, dolayısıyla suçu işleyen kişinin o kişi olmadığı yargılama sırasında anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla bu durum mağduriyetlere sebebiyet vermektedir.
TCK 203 maddesindeki mühür bozma suçunun idari para cezasına dönüştürülmesi uygundur.
Şikayete tabi tüm suçların şahsi dava ile takip edilen dava haline dönüştürülmesi, dolayısıyla şahsi dava
müessesesinin yeniden getirilmesi, bu tür suçlarda şikayetçinin duruşmaya gelmemesi halinde davanın düşürülmesi , bu itibarla da dolayısıyla aracın çizilmesi, cam kırılması gibi davalar ile ilgili olarak mahkemelerin aylarca uğraşmasının önlenmesi gerekir.
Uzlaşma müessesesi kaldırılmayacaksa uzlaşmanın sanıkla hakim arasında görüşme sonrasında cezada indirim niteliğinde düzenlenmesi bu suretle uzun uğraşlar sonrasında kişilerin uzlaşma ile davayı sonuçlandırması yerine hakimin yargılamanın başında sanığa suçlu
bulunması halinde cezanın çok fazla olacağı, ancak suçu, daha az cezayı ve kanun yollarından vazgeçmeyi kabulü şeklinde uzlaşma hükümlerinin uygulanması gereklidir.
Askeri İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılarak bu
mahkemelerin baktıkları işler sivil yargı içerisinde ele Anayasa ve Kanun
53 7,0 Kanun Değişikliği
54 6,9 Kanun Değişikliği
55 6,8 Kanun Değişikliği
56 6,8 Kanun Değişikliği
57 6,8 Kanun Değişikliği
58 6,8 Genelge
59 6,8 HSYK Kararı
Herhangi bir ülkenin kanununu model olarak almak yerine kendi kültürümüz üzerine alt yapısını kendimiz oluşturup tartışarak kanunumuzu yapmalıyız
Eski 466 Sayılı Yasa ve CMK 141, 142 maddeleri uyarınca haksız tutuklama nedeniyle açılan davaların kişinin ikamet ettiği yer mahkemesinde açılması halinde mükerrer davalar açıldığı gibi yetki problemi de yaşanmaktadır. Bu nedenle bu tür davaların yargılamanın yapıldığı yer mahkemesinde görülmesi gerekir.
Sanığa dava ile ilgili açıklamalı çağrı kağıdı tebliğ
edildiğinde neticede verilecek ceza hürriyeti bağlayıcı ceza dahi olsa sanık uyarılı çağrıya rağmen gelmediği takdirde savunması alınmaksızın karar verilebilmelidir. Ancak bu gibi hallerde müdafii bulunmalı karar müdafiinin yokluğunda verilmişse tebliği sağlanmalıdır.
Yargıtay Tetkik Hakimi yerine avukatların ya da hukuk fakültesi mezunlarının sözleşmeli raportör olarak çalışması, boşalan yerin bu şekilde doldurulması gereklidir.
Bilhassa ağır Ceza Mahkemelerinde sanık ve müdafiine esas hakkında savunma için süre verildiğinde sanık
müdafiinin gelmemesi halinde ceza süresi 5 yılı aşkın hapsi gerektiren suçlarda karar verilemediğinden bu durumda sanık gelmese dahi yoklukta karar verilebilmelidir.
Mahkemeler savcılık aracı kılınmaksızın bütün yazışmaların muhatabına bizzat göndeilmelidir.
Hakim adayları hakim olarak göreve başlamadan önce bir süre hakim yardımcısı olarak bir hakim yanında
çalıştırılmalıdır.
60 6,7 Kanun Değişikliği
61 6,5 Kanun Değişikliği
62 6,5
63 6,4 Kanun Değişikliği
64 6,3 Kanun Değişikliği
65 6,3 Kanun Değişikliği
66 6,2 Kanun Değişikliği
Ceza Mahkemesi kararlarının temyizi sırasında 6217 Sayılı Yasaya göre alınacak harcın sanık tarafından
ödenememesi hallerinde buharcın bir makbuzla devlet tarafından yatırılması ve ileride haksız olan taraftan yargılama gideri kapsamında alınması gerekir.
5271 Sayılı CMK 173 maddesine göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi kararına itiraz halinde Ağır Ceza Mahkemesince eksik inceleme nedeniyle dosya Sulh Ceza Mahkemesine gönderildiğinden eksik inceleme varsa dosya soruşturmayı yapan Cumhuriyet Savcısına
gönderilmelidir.
Hakim adaylarının hakim veya C.Savcısı olarak
belirlenmesinin de ötesinde o hakim adayı hukuk ya da ceza alanından hangisinde çalışacak ise bu ayrımın atanmadan birkaç ay önce belirlenmesi ve atandığı yerde bakacağı işle ilgili olarak bir hakim yanında çalıştırılması gereklidir.
Yönetmelik değişikliği
5237 Sayılı TCK 184.maddesindeki imar kirliliğine aykırlık müessesesinin kaldırılması gerekir. Zira cam balkonu dahi imar kirliliği olarak kabul edip tutanak tutmak suretiyle işi adliyeye intikal ettirip iş yükünün artmasına sebebiyet veren belediyeler mevcuttur. Aksi takdirde imar kirliliğine
aykırılığın cezasının idari para cezasına dönüştürülmesi yargının yükünü azaltacaktır.
1380 Sayılı Su Ürenleri Kanununun 23 ve 34.maddesinde değişiklik yapılarak mülkiyetin kamuya geçirilmesi ibaresi eklenmeli, dolayısıyla bu maddelere ilişkin olarak Sulh Ceza Mahkemelerinin yetkisi kaldırılmalıdır.
Şikayete tabi suçların sayısının arttırılması ve şahsi dava müessesesinin getirilmesi, taraflar gelmediği takdirde de davanın düşmesine karar verilmelidir.
Yargıda yıpranma payı öncelikle ele alınmalıdır. Sendikal meseleler çözüme kavuşmalıdır. Çalışma ve iş koşulları iyileştirilmelidir. HSYK da hukuk güvenliği yoktur HSYK nun geçmişte ve halen hangi ilkelerle çalıştığı bilinmemektedir.
Bunun açıklığa kavuşturulması, ilkeler ve belli kurallar getirilmesi gerekir.
67 6,1 Kanun Değişikliği
68 6,1 Kanun Değişikliği
69 6,0 Kanun Değişikliği
70 5,9 Kanun Değişikliği
71 5,9 Kanun Değişikliği
72 5,9 Kanun Değişikliği
73 5,8
74 5,8 Kanun Değişikliği
Aile Mallarının tesbiti için ayrı bir müdürlük kurularak bu işlerin yargıdan alınması, kanunun alındığı ülkelerdeki çözümlere ilişkin uygulamalar getirilmesi gerekir.
Uyuşturucu suçlarında ferdi işlenen suçlar ile örgütlü olmayan ancak topluluk halinde işlenen suçlarda 1918 Sayılı Kaçakçılık Kanununun 25, 27. maddelerindeki gibi bir ayrım getirilmeli, o uyuşturucu suçunun örgüt
kapsamında işlenmemesi halinde kişiye ferdi uyuşturucu kaçakçılığı suçundan ceza yerine ara formülle oluşturulacak topluluk halinde uyuşturucu suçundan ceza verilmeli, böylece suçun örgütlü suç kapsamında olmadığı hallerde suçu işleyenlere hakkaniyete uygun olmayan ceza verilmesinden kaçınılmasının sağlanması gerekir.
Şikayete tabi suçlarda şikayetçi mazeretsiz olarak gelmediği takdirde dava düşürülmelidir
Sulh Ceza ve Asliye Ceza Mahkemesi ayırımının devam etmesi,Sulh Ceza Mahkemelerinin Yargı Yetkisinin
kısıtlanması, Sulh Ceza Mahkemelerinin sadece Hakimlik işlemleri ile şikayete bağlı suçlara, bakması Asliye Ceza Mahkemelerinin Ağır Ceza Mahkemesinin görevi dışındaki suçlara bakması ve Savcının mutlaka duruşmada
bulunması gereklidir.
Sanığın hakim huzurunda suçu işlediğini açıkça ikrar etmesi halinde ceza süresine bakılmaksızın yasadan kaynaklanması nedeniyle müdafii bulundurma zorunluluğu kaldırılmalıdır.
Örgütlü suçlar kavramı 4222 Sayılı Yasadaki gibi daha somut bir şekilde açıklansın kavram olarak sınırları netleştirilsin.
Savcı duruşmaya katılacaksa kendisine daha az hazırlık evrakı ve iş verilmesi, dolayısıyla duruşmaya katılan savcının daha faydalı olması sağlanmalıdır.
İdari tasarruf işbölümü cetveli
Hazine avukatları her kurumun davasını takip etmemelidir.
Mesela; hazine avukatı kaçakçılık suçlarına ilişkin davaları da takip etmektedir. Gümrük İdaresinin kendi avukatının duruşmaya katılması halinde davaya katkısı daha fazla
75 5,8 Kanun Değişikliği
76 5,7 Kanun Değişikliği
77 5,7 Yargıtay Üyeliğinin görev süresi sınırlı olmalıdır. Kanun Değişikliği
78 5,2 HSYK Kararı
79 5,0 Kanun Değişikliği
80 4,9 Eğitim
81 4,8 Kanun Değişikliği
CMK 44 maddesindeki tanığın mazeretsiz olarak
duruşmaya gelmemesi halinde Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsil edilecek masraflarla cezalandırılması müessesesine işlerlik getirilmesi gerekir.
15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli, 765 Sayılı TCK
434.maddesindeki uygulama yeniden hayata geçirilmelidir.
Ağır Ceza Mahkemelerinde üyelerin müstakil mahkemelere gitme talepleri nedeniyle ilke kararı ile başkan ve üyelerin yetkilerinin kurulca belirlenmesi gerekir.
İstinaf Mahkemeleri kurulurken çocuk suçlarına bakan dairenin ayrıca oluşturulması,Yargıtayda da çocuk suçları ile ilgili davalara belli bir dairenin bakması gerekir.
İspanya ve İtalya'da özel yetkili mahkemeler vardır.
Bunların amacı Devletin güvenliğini temindir . Dolayısıyla bu yapı yani özel yetkili mahkemelerin faaliyeti devam
etmelidir. Ancak Mahkemeler ıslah edilmelidir.
Aile Hukukunda tekrar mal ayrılığı sisteminin getirilmesi gerekir.
82 4,4 Kanun Değişikliği
83 4,4 Kanun Değişikliği
84 4,0 HSYK Kararı
85 3,4 Kanun Değişikliği
2005 Yılında yürürlüğü giren 5237 Sayılı TCK.nun
perspektifi, modeli bulunmamaktadır. Şu andaki tartışmalar mikro çözümlerdir. Bunlar bütünlüğü bozmaktadır. Bu nedenle mikro çözümlerle kanunu düzeltmeye çalışmak daha büyük sorunlar getirmektedir. Bu itibarla bir model tartışması yapılmalı, İspanyol Ceza Kanunu şu andaki tartışmaların tamamını karşılayacak nitelikte olduğundan model -örnek olarak alınmalıdır. Yaşama biçimlerimiz bir Akdeniz ülkesi olarak birbirine benzemektedir. İspanyol Ceza Kanunu bünyemize daha uygundur. Hatta 765 Sayılı yasa şu andaki yasaya göre daha derli toplu bir yasa olduğundan o doğrultuda bir düzenleme yapılmalıdır.
CMK 173 maddesindeki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara itirazın en yakın ağır ceza mahkemesince
incelenmesi sırasında başkan ya da üyelerden birinin bu işe bakması ile yetinilmeli, bu husus iş bölümüne göre
düzenlenmeli, heyetin bu iş için zaman kaybı önlenmelidir.
HSYK teftiş Kurulunun yeniden yapılandırılması gerekir. Bu şekli ile HSYK Teftiş Kurulunun yapılandırılması doğru değildir. Eski uygulama ile yeni uygulamanın farklı olduğunu düşünmüyoruz.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması. Gerekçe: Bunlar uzmanlık gerektiren mahkeme değildir. Olağanüstü mahkemelerdir. Anayasanın vadettiği temel hak ve
hürriyetler çifte bir uygulamaya tabi tutulmaktadır. Toplumda vatandaşlar ile daha az vatandaşlar arasında ayrı bir hukuk uygulaması geliştirilmektedir. Aynı zamanda yargıda kültürel bir sorun yaratmaktadır. Yargıda özel birlik gibi işlem görmektedir. Bu hali yargı kültürü kabul edemez.