• Sonuç bulunamadı

Şok - Travma - Genel Konular

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Şok - Travma - Genel Konular"

Copied!
441
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şok - Travma - Genel Konular

1) Aşağıdakilerden hangisi cerrahi girişim gibi majör bir travmaya yanıt olarak artmaz?

A) Kortizol B) Aldosteron C) TSH D) Prolaktin E) Oksitosin

Majör bir travma veya stres sonrasında bir dizi hormonlar ve nöromediyatörler artar. Bu durum travmaya nöroendokrin yanıt olarak isimlendirilir.

Artan hormon ve mediyatörler

• Epinefrin

• β-endorfin

• Norepinefrin

• BH

• Dopamin

• Prolaktin

• Glukagon

• Somatostatin

• Renin

• Eikazonoidler (PG’ler, LT’ler)

• Anjiotensin II

• Histamin

• Oksitosin

• Kininler

• ACTH

• Serotonin

• Kortizol

• İL - 1

• Aldosteron

• TNF-α

Artmayan veya azalanlar

• İnsülin

• Östrojen

• Testosteron

• T3, T4

• TSH

• FSH

• LH

• IGF

Travmadan birkaç saat sonra insülin salınımında re-latif supresyon (katekolamîn ve sempatik stimülas-yon sonucu) görülürken daha sonra normal veya yüksektir. Travmada T3 düzeyleri azalmasına rağmen TSH saltnımı artmaz. Azalmış serbest T4 yüksek mortalite göstergesidir.

Yanıt – C

2) Aşağıdaki hormonlardan hangisinin kandaki düzeyi travma sonrasında artar?

A) Tiroksin B) Östrojen

(2)

C) Prolaktin D) TSH E) T3

Yanıt - C

3) İster kıint ister penetre travma olsun, organizma bu travmaya bir dizi hormonları salarak karşı koymaya

çalışır. Ancak bir tanesi vardır ki öncelikle o salınacak ve onun liderliğinde diğer hormonlar açığa çıkacaktır.

Bu hormon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Renin B) ACTH C) Aldosteron D) Tiroksin E) Katekolamin Yanıt - B

4) Hemorajik şoktaki bir hastada, hipofiz-adrenal aksında şoka reaksiyon olarak düzeyi ilk yükselen hormon aşağıdakilerden hangisidir? (Nisan - 2005)

A) insülin B) Adrenalin C) Aldosteron D) Kortizol E) Seks steroidleri Yanıt - B

5) Aşağıdakilerden hangisi travmada kortizolun etkilerinden değildir? (Nisan - 1994) A) Yara iyileşmesinin gecikmesi

B) Kaslardan amino asit salınımının inhibisyonu C) Glukoneogenez aktivasyonu

D) Kanda yağ asidi artışı E) Hiçbiri

Yanıt - B

6) Aşağıdakilerden hangisi travmada katekola-minlerin etkilerinden birisi değildir? (Eylül - 1994) A) Glukagonu azaltır

B) insulini azaltır C) Hiperglisemi yapar D) Taşikardi

E) Glukagonu arttırır Yanıt - B

7) Aşağıdakilerden hangisi posttravmatik dönemde salgılanan epinefrinin etkilerinden biridir?

A) Karaciğerde ve periferik dokularda lipogenezi artırır B) Periferik kas dokusunda insülin rezistansını uyarır C) Glukozun salınımını azaltır, insülin salınımını artırır D) Tiroid ve paratiroid bezlerinde hormon salınımını azaltır E) Renin salınımını azaltır, aldosteron salınımını artırır Yanıt - B

8) Aşağıdakilerden hangisi travmadan sonra görülmez? (Eylül - 1988) A) ACTH ile uyarılan glukokortikoid sekresyonunun artması

B) Kaslardan amino asit mobilizasyonunun travmanın şiddeti ile orantılı olarak artması C) Vücut proteinlerinin glukoza çevrilmesi sonucu üriner nitrojen atılımının artması D) Serumdaki serbest yağ asidleri miktarının azalması

E) Mineralokortikoidler ve reninin sodyum atılımını azaltması

(3)

Organizmanın travmaya yanıtı

• Vücutta hücre harabiyeti ile oluşan değişiklikler

• Negatif nitrojen dengesi

• Glukoneogenezis

• Yeni protein sentezinin kısıtlanması

• intrasellüler elektrolitlerin kaybı

• Yüksek miktarda kreatin ekskresyonu

• Ekstrasellüler sıvının korunması idrarla atılan Na ve bikarbonat azalmıştır.

• Vücut enerji kaynağının değişmesi

Glikojenoliz, glukoneogenez, plazma yağ asitlerinde artış.

Yanıt – D

9) Yaralanma veya kanamadan hemen sonra uyarılmayan parametre hangisidir?

A) ADH

B) Kan katekolamin düzeyi C) Bazal metabolizma hızı D) Aldosteron

E) 17-hidroksikortikosteroidler Yanıt – C

10) Travma sonrası ortaya çıkan aşağıdaki hor-monal yanıtlardan hangisi diyabetojenik etki oluşturmaz?

(Nisan - 2007) A) ACTH

B) Adrenalin-noradrenalin C) Hidrokortizon

D) 17-OH ketosteroidler E) Büyüme hormonu

Stres sırasında kontrainsüliner hormonlar artar. Bunlardan büyüme hormonu, kortizol ve kortizol artışına yol açan ACTH glukoneogenezi artırarak kan şekerini yükseltir. Adrenalin ve noradrenalin ise glikojen yıkımnı artırarak kan şekerini yükseltir. Bu duruma stres hiperglisemisi denir ve travmanın etkisi geçtikten sonra düzelir.

170H ketosteroidlerin ise kan şekerini artırıcı bir etkisi yoktur. Yanıt D olmalıdır. Dolayısıyla soru yanlıştır.

Yanıt -

12) Kortizol hakkında aşağıdaki seçeneklerden hangileri doğrudur?

I- Dolaşımdaki kortizol kanama sonrası kan hacmi eski düzeyine geldiği zaman hızla normale döner.

II- Yaralı insanlarda kortizol düzeyleri diürnal değişim gösterir III- Kortizol adrenalin ve glukagonun etkilerini potansiyelize eder.

IV- iskelet kaslarında kortizol proteolizi indükler ve laktat salgısını artırır V- Kortizol karaciğerde glukoneojenezi baskılar

A) l + V B) II + IV

C) I + III + IV D) ll + lll+V

E) I + II

Kortizolün görevi hasar sonrası vücudu korumaya yöneliktir. Stres sırasında düzeyleri diürnal değişim göstermeden yüksektir. Geniş yanıklı hastalarda kortizol düzeyi haftalarca yüksek kalabilir. Kanama sonrası kan hacmi yerine konduğu zaman kortizol düzeyleri hızla normale döner, iskelet kaslarında kortizol proteolizi sağlar ve laktat üretir. Bu da karaciğerde glukoneogenezi artırarak enerji sağlar.

Kortizol glukagon ve epinefrinin etkilerini artırarak hiperglisemi yapar ve bu hücresel enerjiye çevrilir.

Yanıt - C

11) Majör bir ameliyat geçiren 35 yaşındaki kadın hastada, herhangi bir jinekolojik patoloji olmamasına rağmen amenore gelişmesi durumunda öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir? (Eylül - 2003)

(4)

A) Gonadotropin seviyesinde azalma B) TSH seviyesinde artma

C) ACTH salınımında artma

D) Oksitosin salınımında baskılanma E) Prolaktin salınımında artma Yanıt - B

13) Travmaya ve enfeksiyona karşı nöroendok-rin cevapta uyarıcı olarak rol oynamayan hangisidir?

A) Kanama B) Aşırı idrar atımı C) Ağrı

D) pH, p02, pC02 değişikliği

E) Üçüncü boşluğa sıvı kaçışı veya akut ısı artışı Yanıt - E

14) Abdominal travma nedeniyle oluşan hemo-rajik şokta, endokrin sistem ve sempatik sistemin uyarılmasıyla aşağıdakilerden hangisi gözlenmez? (Eylül - 2008)

A) Vasküler dirençte artma B) Takipne

C) Düşük baz fazlalığı D) Düşük kardiyak output E) Hipoglisemi

Hemorajik şokta yaralanmayı takiben sempatik sistemin uyarılmasıyla katekolaminler pik yapar. Karaciğerde glikopjenoliz ve glikoneojenezi stimüle eder. insülin salınımının azalmasını fakat glukago-nun da artmasını sağlar. Ayrıca kortizol de glukone-ogenezi ve insülin direncini stimüle eder. Periferik olarak epinefrin yağlı dokuda lipolizi artırır. Bunlar hep birlikte hiperglisemiyi teşvik eder.

Yanıt - E

15) Multitravmalı hastalarda katabolik faz süresince ana protein kaynağı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Plazma proteinleri B) Yağlar

C) Karaciğer D) iskelet kasları E) Böbrek

Katabolik faz süresince vücut için gerekli proteinin ana kaynağı iskelet kaslarıdır. Bu nedenle multipl travmalı hastalarda kas kitlesinde hızlı düşme meydana gelir.Travma sonrası yağların fonksiyone oksidasyonu ve keton yapısı olamaz, böylece protein havuzunun sürekli kullanılması gerekir.Travmanın katabolik fazında glukagon, glukokorti-koidler katekolaminlerin sentezi artar ve insülin konsantrasyonu düşüktür. Böylece glukoz turnove-ri hızlanır, lipoliz stimüle edilir ve mecburi yağ asitlerinin oksidasyonu olur.

Yanıt - D

16) Cerrahi hastalarında postoperatif erken dönemde enerji dengesinin düzenlenmesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Lipolizise bağlı olarak plazma serbest yağ asitleri ve gliserol düzeyi artar.

B) Gliserol, gliserokinaz içeren dokular tarafından glukoneogeneziste kullanılır.

C) Meydana gelen karbondioksitin tüketilen oksijene oranı, enerji için kullanılan yağ asidi ve glukoz miktarlarını belirler.

D) Ketogenezis, travmanın şiddeti ile ters orantılıdır.

E) Travmaya sekonder olarak insülin sekresyo-nunda meydana gelen azalma, periferikglukoz intoleransına neden olur.

Yanıt - E

17) Posttravmatik dönemdeki protein metabolizması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

(5)

A) Sistemik proteolizis primer olarak glukokortikoidlerle başlatılır.

B) Üriner nitrojen atılımı, vücut kas kitlesinin kaybı ile doğru orantılıdır.

C) Travmanın şiddeti arttıkça nonprotein kalori/nitrojen oranı artar.

D) Üre atılımı, potasyum, magnezyum ve kreatinin atılımı ile birliktedir.

E) Protein katabolizması, glukoneogenezis ve akut faz proteinlerinin sentezi için gereklidir.

Yanıt - C

18) Şoka bağlı yanıtta aşağıdaki metabolik etkilerden hangisi görülmez?

A) Sodyum ve tuz retansiyonu B) Anaerobik metabolizma C) Hiperkalemi

D) Hiperglisemi E) Hipoglisemi

Şoka bağlı metabolik, biyokimyasal, endokrin ve sinir sistemi değişiklikleri sonucu katekolaminler, renin, anjiotensin, ADH, ACTH ve kortizol seviyeleri yükselir.Bu hormonların bir çoğu insû’lîn karşıtı olduğu içinşokta kan şekeri genellikle yüksek bulunur.

Yanıt - E

19) Bir hastada kan basıncı 70/50 mmHg ve serum laktat düzeyi 30 mg/dl (normali 6-16 mg/dL)’ dir. Kalp debisi 1,6 litre/dak ve CVP (santral ve-nöz basınç) 2 cm su’dur.

En olası tanı nedir?

A) Konjestif kalp yetersizliği B) Kalp tamponadı

C) Pulmoner emboli D) Hipovolemik şok

E) Septik şok

20) Santral venöz basınç ve kardiyak indeksi yüksek, arteriovenöz oksijen farkının düşük olduğu şok tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hiperdinamik septik şok B) Hipodinamik septik şok C) Hipovolemik şok D) Nörojenik şok E) Kardiyojenik şok

Kalp debisi

Kardiyak indeks = = 2,5-3,5 L/dk/m2 Vücut yüzey alanı

Septik şokun hiperdinamik aşamasında kalp debisi artmış, sistemik vasküler direnç azalmış ve arteriovenöz oksijen farkı daralmıştır. Nörojenik şokta kalp debisi ve venöz dönüş azalmıştır. Kardiyojenik şokta hipotansiyon, kardiyak indekste azalma ve pulmoner arter kama basıncında artış görülür.

Yanıt - A

Hasta için verilen bulguların hepsi hipovolemik şoka karakteristik bulgulardır. Ekstrasellüler sıvı kaybına sekonder yetersiz doku perfüzyonu nedeniyle gelişen bir hipovolemik şok durumu söz konusudur. Yetersiz doku perfüzyonu nedeniyle artmış anaerobik metabolizmanın sonucu laktat düzeyinin artmasıdır.

Hemodinamik ölçümler, hem kan akımındaki düşüklüğü, hem de venöz dönüşteki düşüklüğü göstermektedir.

Bu hastadaki bulguların hepsi ancak hipovolemik şokla açıklanabilir. Pulmoner emboli, konjestif kalp yetersizliği ve kardiyak tamponad durumlarının hepsinde santral venöz basınç yüksek değerlerde bulunur»

Septik şokun, erken döneminde özellikle hiperdi-namik bir patern gözlenir. Etkilenen hastalarda kardiyak atım normalden daha yüksek bulunur. Tam bir hemodinamik görüntüleme hipovolemik şoktaki hastanın tanısında ve tedavisinin yönlendirilmesinde hayati önem taşır.

Yanıt - D

(6)

21) Aşağıdakilerden hangisi obstrüktif şok neden-lerindendir?

A) Hipovolemi B) Sepsis

C) Spinal kord yaralanması D) Tansiyon pnömotoraks E) Miyokard infarktüsü

Şokların yeni sınıflandırmasında obstrüktif şok ve vazodilatör şoktan bahsedilmektedir. Obstrüktif şok tansiyon pnömotoraks ve kardiyak tamponada bağlı olarak oluşan tablodur.

Vazodilatör şok sebepleri

• Sepsis

• Uzamış ve ciddi hipotansiyon - Hemorajik şok

- Kardiyojenik şok

- Kardiyopulmoner bypass

• Yetersiz doku oksijenasyonu - Hipoksik laktik asidoz

- Karbon monoksid zehirlenmesi Yanıt - D

22) Şok durumu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Kardiyak kontraktilite ve periferik vasküler tonus artar.

B) Vücutta tuz tutulumunu artırmak amacıyla çeşitli hormonal değişiklikler olur.

C) Doku perfüzyonunun korunması amacıyla mikrodolaşım sisteminde değişiklikler olur.

D) Pı-adrenerjik aktivasyon sonucunda kardiyak atım artar.

E) Enerji korunması amacıyla hepatik glikojeno-liz ve glukoneogenez azalır.

Yanıt – E

23) Aşağıdakilerden hangisi akut kanama sonrası Hk değişime uğrayan laboratuar paramet-relerindendir?

A) Arteriyel pH, Pa02 ve PaC02 B) Hemoglobin ve hematokrit

C) CVP D) Oksijen satürasyonu

E) Hematokrit Yanıt - C

25) Hipovolemik şokta, hücrede gelişen hipoksi aşağıdakilerden hangisine neden olur?

A) Hücresel ATP nin artmasına

B) Hücre membran potansiyeli ve hücre hacminin değişmesine C) Membran Na+-K+ATPaz aktivitesinin artmasına

D) K+ nın hücre içinde birikmesine E) Na+ nın hücre dışına kaçmasına Yanıt - B

26) Akut bir kanama sonrası Mk değişime uğrayan parametre aşağıdakilerden hangisidir?

A) Santral venöz basınç (CVP) B) Arteriyel pH ve PaC02

C) Hemoglobin ve hematokrit D) Oksijen satürasyonu

E) Lökosit sayısı

Akut kanama sonrası santral venöz basınç dışındaki parametrelerde değişiklikler saatleri bulurken, CVP hemen değişir.

Yanıt - A

24) Hemorajik şokla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Kortizol düzeyleri yükselir B) Kardiyovaskuler rezistansta artış

(7)

görülür

C) CVP düşer D) Serum katekolamin düzeyleri yükselir

E) Renal kan akımında artış olur

Hemorajik şokta kalp, beyin gibi hayati organlara daha fazla kan giderken viseral organlara giden kan akımında (deri, böbrek, abdominal organlar) ise azalma meydana gelir.

Yanıt - E

27) Elli beş yaşında bir kadın hasta kronik kolesistit için yapılan abdominal operasyondan 24 saat sonra şoka giriyor. Bu şokun en olası nedeni hangisidir?

A) Sepsis

B) Hemoperitoneum C) Akut miyokard infarktüsü D) Pulmoner emboli E) Pnömotoraks

Kolesistektomi sonucunda ilk 24 saatte ortaya çıkan şokun en sık nedeni hemorajik şoktur.

Yanıt - B

28) Hemorajik şokta erken dönemde meydana gelen değişikliklerden olmayan hangisidir?

A) Negatif nitrojen dengesi B) Su retansiyonu

C) Potasyum retansiyonu D) Trombositopeni

E) Dolaşımdaki adrenalinin yükselmesi

Hemorajik şokta erken dönemde meydana gelen değişikliklerden başta geleni dolaşımdaki adrenalin seviyesinin yükselmesidir. Bu oluşan strese bağlı hipofiz adrenal akşındaki direkt cevap nedeniyle meydana gelir. Trombositopeni adrenalin düzeyindeki artışa bağlıdır.

Bunların yanısıra belirgin negatif nitrojen dengesi oluşur.

Hemorajik şoklu hastalarda, sodyum ve su retansiyonu olurken, potasyum ekskresyonu artar.

Yanıt - C

29) Hipovolemik şokta aşağıdakilerden hangisi görülür?

A) Doku laktik asit düzeyinin azalması

B) İntestinal mukozada erkenden değişiklikler olması

C) Düşük yoğunluklu (graviteli) idrar ekskresyo-nunun artması D) Kapillerlerde mikroaglutinasyon

Hemorajik şokta gecikmiş immün yanıt ve tüm RES işlevleri baskılanır. Hipovolemik şokun geç dönemlerinde kompleman C sistemi patolojik olarak ak-tive olur. Bu sistemin aktîvasyonu kapiller geçirgenlikte artma, kapiller dolaşımın bozulması ve tıkaçların oluşması, lökosit birikimi ve infiltras-yonu, lizozomal enzimlerin salınması, pıhtılaşma faktörlerinin aktivasyonu ve doğrudan hücre harabiyetleri gibi önemli etkilerle sonuçlanır.

Yanıt - D

30) Hafif veya orta düzeydeki bir şok tablosunda aşağıdaki organların hangisinde arteriolar düzeyde vazokonstrüksiyon gözlenmez? (Nisan - 2007)

A) Deri B) İskelet kası

C) Bağırsaklar D) Karaciğer

E) Beyin

Hipovolemik şokta ortaya çıkan nöroendokrin yanıtın esas amact; kalbin ve beynin perfüzyonunu sürdürmek adına kanı deriden.barsaklardan, böbreklerden, karaciğerden kalbe ve beyne yönlendirmektir.

Yanıt - E

(8)

31) Hemorajik şokla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Serum katekolamin düzeyleri yükselir B) Kortizol düzeyleri yükselir

C) Kardiyovasküler rezistansta artış görülür D) Renal kan akımında yükselme olur E) B ve C şıkları doğrudur

Hemorajik şok durumlarında kalpten çıkan kanın büyük kısmı kalp ve beyin gibi hayati organlara gider. Bunun yanı sıra viseral organlara giden kan akımında ise azalma meydana gelir (Örn; deri, böbrekler, abdomînal organlar vb). Karotik sinüs ve aortik baroreseptörlerin stimülasyonu ile beraber sempatik stimülasyona yol açar. Sirkülasyon sıvı akışı meydana gelir.Hematokrit ise ancak haftalar sonra normale döner.

Yanıt - D

32) Aşağıdakilerden hangisinin hemorajik şokta katekolamin sekresyonunun artması ile ilişkisi yoktur?

A) Atrial natriüretik peptid salınımı B) Hepatik glukogenolizde artma

C) Protein katabolizmasına bağlı negatif nitrojen dengesi D) İnsülin direnci

E) Glukagon serbestleşmesinde artma Yanıt – A

33) Aşağıdakilerden hangisi kanamayı takiben görülmez?

A) Kalp debisi düşmesi B) CVP’nin yükselmesi

C) Sempato-adrenerjik cevap başlatılması

D) Vasokonstriksiyon sonucu periferik rezistans artışı E) Baroreseptör tonusun stimülasyonu

Kan basıncı periferik vasküler direncin ya da kalp debisinin artırılabildiği sürece düşmez, ancak olay ilerlerse kan basıncı giderek düşer.

Yerleşmiş hipovolemik şokta hemodinamik parametreler

• Nabız hızında artma

• Arteriyel kan basıncında düşme

• Santral venöz basınçta düşme

• Pulmoner arter ve kama basıncında düşme

• Kalp debisinde azalma (veya değişmeme)

• Sistemik vasküler dirençte artma

• Total oksijen tüketiminde azalma

Santral venöz basınç monitorizasyonu sıvı tedavisini yönlendirmesi açısından yardımcıdır. SVP kardi-yak ya da pulmoner sorunu olmayan ve mekanik ventilasyon uygulanmayan hastalarda sağ ventri-kül dolma basıncını gösterir.

Hastada bu kısıtlamalar varsa, sol ventrikül diastol sonu dolma basıncını izlemek amacıyla pulmoner kapiller kama basıncını ölçecek Swan - Ganz ka-teterine gerek vardır. Bu kateter yardımıyla kalp debisi ve oksimetrik ölçümler de yapılabilir.

Yanıt - B

34) Postoperatif akut solunum yetmezliği tanısı koyduracak Pa02, PaC02 ve alveolar-arter-yal oksijen gradienti (AaD02) düzeyleri ile ilgili bulgular aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? (Eylül - 2008) Pa02 PaC02 AaD02

A) Yüksek Düşük Düşük B) Düşük Yüksek Yüksek C) Düşük Yüksek Düşük D) Yüksek Yüksek Yüksek

(9)

E) Düşük Düşük Yüksek

Akut solunum yetersizliğinde dispne, anksiyete, si-yanoz, stridor, takipne, taşikardi ve hipoksi görülür. Alveoler ve arteryel parsiyel oksijen basınçları arasındaki fark olarak tanımlanan alveolaarteryel oksijen gradienti gaz alışverişi hakkında bilgi veren önemli bir indekstir. AaD02 normalde 10-25 mmHg altındadır.

Ventilasyon/perfüzyon oranında bozukluk olan olgularda bu oran artar.

Yanıt - B

35) Şiddetli hemorajik şokta volüm kaybının düzeltilmesinde, albümin kullanılmasının yan etkisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kan viskozitesinde azalma B) Pulmoner fonksiyon bozukluğu

C) Faktör VIII ve von VVİllebrand faktör eksikliğine bağlı postoperatif kanama D) Hiperkloremik asidoz

E) Albüminin dolaşımda daha uzun süre kalması Yanıt - B

36) Düşük molekül ağırlıklı heparinin etkisini izlemede aşağıdakilerden hangisi kullanılır? (Eylül - 2008)

A) a PTT B) INR

C) Anti-faktör Xa düzeyi D) Faktör VIII düzeyi

E) Kanama zamanı

Düşük molekül ağırlıklı heparinler fraksiyonlarından oluşur. Antitrombin III aktiviteleri daha düşük olup anti faktörXa etkinlikleri daha yüksektir. Düşük molekül ağırlıklı heparinlerin yüksek molekül ağırlıklı heparinlere üstünlükleri antitrombotik etkisi eşit olduğu halde kanama yapıcı etkileri daha azdır, paranteral verildiğinde biyo yararlanımları heparinden daha fazladır (plazma proteinlerine daha az oranda bağlanırlar)

Yanıt - C

37) Aşağıdakilerden hangisi hipovolemik şok tedavisi için uygun değildir? (Nisan - 1999) A) Ringer laktat

B) Kan transfüzyonu C) Sempatomimetik ilaçlar D) Sentetik plazma ürünleri E) Kolloid solüsyon

Sıvı tedavisi yapılmadan ve yeterli intravasküler vo-lüm sağlanmadan vazoaktif ilaç kullanılması prog-nozu kötüleştirir.

Yanıt - C

38) Akut hemorajik şokta metabolik asidozu düzeltmek için aşağıdakilerden hangisinin Mk etapta yapılması uygundur? (Nisan - 1995)

A) Ringer laktat ve kan transfüzyonu

B) Kah pH’ı normale gelene dek NaHC03 verilmesi C) Vasopressör ilaçlarla tansiyonun yükseltilmesi D) Böbrek kan akımının diüretiklerle artırılması E) Entübe edilerek solunum cihazına bağlanması Yanıt - A

39) Hipovolemik şokta ük resusitasyon sıvısı olarak hangisi seçilmelidir? (Eylül - 2005 ) A) Hipertonik NaCI

B) Albumin C) O Rh(-) kan D) Ringer laktat E) %10 dekstroz Yanıt - D

(10)

40) Hipovolemik şoklarda vasopresorlerin kullanılma gerekçesi nedir?

A) a-stimülan elde etmek B) Hipovolemik şoklarda asla kullanılmamalıdır C) Normal kan basıncı düzeyini sürdürmek D) p-stimülan etkiden kaçınmak

E) Sistemik kan basıncını 90mmHg civarında tutmak Yanıt – E

41) Trafik kazası sonrası iki taraflı femur kırığı belirlenen hastanın yapılan fizik muayenesinde kan basıncının 100/40 mmHg civarında, nabzının 136/dakika olduğu saptanıyor ve hastada soğuk terleme gözleniyor.

Bu hastada hipovolemik şok gelişmesini önlemede en uygun intravenöz tedavi aşağıdakilerden hangisidir? (Eylül - 2003)

A) Hemen %10 dekstroz infüzyonu B) Sadece kan transfüzyonu

C) Laktatlı Ringer solüsyonu verilmesi ve gerektiğinde kan transfüzyonu yapılması D) Kristalloid ile birlikte amino asit solüsyonu verilmesi

E) %5 dekstroz ile birlikte albümin infüzyonu

Kanama düşünülen vakalara önce laktatlı Ringer solüsyonu verilir. Kan kaybının devamı halinde ise taze kan transfüzyonu yapılmalıdır.

Yanıt - C

42) Travma sonrası infüzyonla verilen 2000 mi sıvı sonrasında hastanın kan basıncı 110/70 mm Hg’dır.

Aşağıdaki bulgulardan hangisi bu hastaya yeterli sıvı resusitasyonu yapıldığının en ivi göstergesidir?

A) idrar debisinin 30mL/saatin üzerinde olması B) Nabız hızının dakikada 100’ün altına inmesi C) Cild ısısının normale dönmesi

D) Şuur durumunun normale dönmesi E) Ortostatik hipotansiyonun kaybolması Yanıt - A

43) Şok tedavisi sırasında başarılı bir sıvı tedavisi uygulandığının en iyi klinik bulgusu aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Yükselen kan basıncı B) İdrar akımındaki artış

C) Arteryel oksijenizasyondaki artış D) Susuzluğun azalması

E) Taşikardinin düşmesi

Şoktaki hastada sıvı tedavisi uygulamaktaki amaç, hastanın doku perfüzyonunu düzeltmektir. Bunu da en iyi şekilde renal kan akımının belirgin artışı ile birlikte giden yeterli idrar akımının sağlanmış olması ile anlayabiliriz.

Hipotansiyonun düzelmesi, nabzın düşmesi ve susuzluğun azalmış olması sadece ekstrasellüler sıvı volümündeki defisitin düzeldiğine işaret eder. Fakat bize doku perfüzyonu konusunda bir bilgi vermez.

Hemorajik şok hipoksemiye neden olmaz. Arteryel oksijenizasyonun da yeterli sıvı tedavisi ile bir ilgisi yoktur.

Yanıt – B

44) Ağır hipovolemik şoklu hastalarda aşağıdaki-lerden hangisi görülmez?

A) Baz fazlalığı B) Düşük idrar akımı C) Düşük kan basıncı

D) %40’dan fazla kan volümü kaybı E) Soğuk, soluk ekstremiteler

(11)

Ağır hipovolemik şok hastalarında kan basıncı düşüktür. Çünkü hastalar kan volümünün %40’ından fazlasını kaybetmişlerdir.

Bu hastalarda idrar akımı da düşüktür. Adrenerjik aktivitedeki artış nedeniyle ekstremiteler soğuk ve soluktur.

Bu hastalarda sıklıkla laktik asidoz da gözlenir. Bu nedenle asidozu düzeltmek için aktive olan HCO3 tampon sistemleri nedeniyle hastalarda baz fazlalığı değil aksine baz defisiti meydana gelir.

Yanıt - A

45) Ortalama bir volüm kaybında aşağıdakilerden hangisi olur? (Nisan - 1992) A) Kalp dakika hacmi artar

B) Venlerde kollaps

C) Santral venöz basınç artması D) Bradikardi

E) Turgor artışı

Deri terlemeye bağlı olarak nemlidir, ekstremiteler soluk ve soğuktur. Nabız hızlı ve yüzeyeldir.

Düşük periferik venöz basıncın işareti olarak venler boş ve kollabedir.

Tırnak yataklarından farkedilebileceği gibi, kapilier dolaşım azalmış ve kapillerlerin dolması gecikmiştir.

Solunum hızlı ve yüzeyeldir.

Bulantı, kusma, susuzluk hissi vardır. Huzursuzluk, korku hali, halsizlik ve apati görülür.

Yanıt - B

46) Her tip şokta ilk yapılacak işlem nedir? (Eylül- 1990) A) Yeterli IV sıvı vermek

B) Beta bloker verilmesi C) Vazokonstrüktör verilmesi D) Bloker verilmesi

E) Adrenerjik ilaç verilmesi Yanıt - A

47) Hipovolemik şokun kompansasyon safhasında hangi alanlara kan akımı sempatik sinir sistemi kontrolündedir?

I - Beyin II - Kalp III - ince barsak IV - Böbrek V – Deri

A) I + II B) II + IV

C) l + lll D) lll + IV + V

E) I + II + IV

Şokta, sempatik sinir sistemi deri, böbrek ve gas-troirıtestinal sistemde vazokonstriksîyon yaratarak azalmış kan hacminin beyin ve kalpe gitmesini sağlar.

Akut krizde organizma yaşamı için daha önemli fonksiyonlar kardiyak ve serebral fonksiyonlardır.

Yanıt - D

48) Multipl kırıkları olan hipovolemik şoktaki bir hastaya aşağıdakilerden hangisi öncelikle vermek gerekir?

A) Kan transfû’zyonu

B) Hipertonik sodyum klorür (%3) solüsyonu C) Taze dondurulmuş plazma

D) Laktatlı Ringer solüsyonu

(12)

E) Albumin

Izotonik kristaloid sıvılar, sıklıkla intravasküler vo-lüm açığını kapatmak için tercih edilirler. % 0.9 Na-Cl ve laktatlı Ringer, intravasküler ve intertisyel mesafeler arasında serbestçe dolaşabilen, intrasellüler mesafede sıvı yüklenmesine yol açmayan izotonik sıvılardır. Eğer gereğinden fazla uygulanırlarsa pul-moner ödeme yol açarlar.

Fazla uygulamak gerektiğinde ortaya çıkan bu problemi aşmak için hipertonik tuz solüsyonları kullanılmaktadır. En kötü istenmeyen etkileri hipernatre-miye yol açmalarıdır. Renal tübüler disfonksiyonu olan hastalarda % 0.9 NaCI tehlikeli ölçülerde asi-doza yol açar. Ringer laktat, karaciğerde su ve bikarbonata metabolize olur. Özellikle asidotik olgularda bikarbonatın tamponlayıcı etkisinden yararlanılabilir.

Yanıt - D

49) Sağlıklı kişilerde kan volümünün ne kadarlık kaybı ile hipotansiyon ortaya çıkar?

A) %0-10 B) % 10-20 C) %20-30 D) %30-40 E) %40-50 Yanıt - D

50) Yetmiş yaşında bir hasta akut olarak kanayan özefagus varisleri nedeniyle ameliyat edilir. Operasyon sırasında iki hipotansif atak olur ve 6 ünite kanla tedavi edilir. Yoğun bakım odasında idrar debisi 15mL /saat, CVP 14 cm su’dur. Bu aşamada hastaya hangisi uygulanmalıdır?

A) İntravenöz yolla loop diüretik verilmesi B) İnotropik bir ajan verilmesi

C) Bir pulmoner arter kateteri yerleştirilmesi

D) CVP 20cm-su’ya gelene kadar infüzyon yapılması E) İntravenöz sıvının infüzyon hızının düşürülmesi

Bu hastada tedaviye geçmeden önce daha fazla he-modinamik bilgiye ihtiyacımız vardır. Bu nedenle sol ventrikül dolum basıncını değerlendirmek amacıyla pulmoner arter kateteri yerleştirilmelidir

Yanıt - C

51) Şokta kullanılıp böbrek kan akımını arttıran aşağıdakilerden hangisidir? (Eylül - 1989) A) Serotonin

B) Dopamin C) Adrenalin D) Noradrenalin E) Histamin Yanıt - B

52) Şok patofizyolojisinde yer alan endorfinlerin yan etkilerini azaltmak için aşağıdakilerden hangisi kullanılabilir?

A) Naloksan B) Fenobarbital C) Sodyum bikarbonat D) Vazopressin E) Steroidler

Endorfinler, şokun patofizyolojisinde rol oynayan bir grup nörotransmitterdir. Bu endojen ajanların yan etkileri yapısal benzerlik gösterdikleri morfin antagonisti ilaçlar tarafından bloke edilebilir.

Naloksan, opiat benzeri etkisi olmayan bir morfin antogonistidir. Bu nedenle şok gelişim mekanizmalarını etkileyebilmektedir.

Hayvan deneylerinde hemorajik şoklu hayvanların doku perfüzyonlarını artırdığı gözlenmiştir. Hemorajik şokta gözlenen selü’ler disfonksiyonu da önlemektedir. Bunu da sirkülasyon etkilerinden bağımsız gerçekleştirmektedir. Sağlıklı hayvanlarda nalok-sanın ne sirkülasyon, ne de sellüler fonksiyonlar üzerine etkisi yoktur.

(13)

Yanıt - A

55) Aşağıdakilerden hangisi septik şok sebebi değildir? (Nisan - 1991)

A) Kolon perforasyonu B) Atelektazi

C) Gastrointestinal anastomozun sızdırması D) Üriner ve intravenöz kateterler

E) Geniş doku nekrozları Yantı - B

53) Septik şoklu olgularda gram negatif enfeksiyonun en sık görülen kaynağı aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Biliyer sistem

B) Trakeo-bronşial sistem C) İnce barsak

D) Kolon E) Üriner sistem

Gram (-) sepsisin ise en sık nedenleri sırasıyla geni-toüriner sistem enfeksiyonları, solunum yolları ve intraabdominal enfeksiyonlardır.En sık etken ise E. coli’dtr.

Yanıt - E

54) İmmün sistemi normal olan hastalarda gram negatif septik şokun en sık kaynaklandığı sistem aşağıdakilerden hangisidir? (Eylül - 2003)

A) Genitoüriner sistem B) Solunum sistemi C) Gastro-intestinal sistem D) Merkezi sinir sistemi E) Kardiyovasküler sistem

Gr (-) septik şokun en sık kaynağı genitoüriner sistemdir. Sonra sırasıyla solunum yolları ve batın içi gelir.

Yanıt - A

56) Aşağıdakilerden hangisi septik şok nedeni değildir?

A) Foumier gangreni B) TPN kateteri C) Atelektazi

D) Duodenal güdüklü kaçağı E) Yanık

Gram negatif septiseminin en sık kaynağı genitoüriner sistemdir. Bunu solunum sistemi ve sindirim sistemi izler.

Yanıktaki sepsisin en sık nedeni süpüratif trom-boflebittir.

Fournier gangreni perineal bölgenin nekrotizan fassiitisidir.

Solunum sisteminde septik şok nedeni atelektazi değil pnömonidir.

Yanıt - C

57) Aşağıdaki enflamasyon mediyatörlerinden hangisi bronkokonstriksiyon, vazokonstrük-siyon ve trombosit agregasyonu yapar? (Eylül - 2007)

A) Histamin B) Serotonin C) Bradikinin D) interlökin-1 E) İnterlökin-6

(14)

Serotonin enflamasyon mediyatörlerinden hangisi bronkokonstriksiyon, vazokonstrüksiyon ve trombosit agregasyonu yapar.

Yanıt - B

58) Sitokinlerin aşağıdaki olaylardan hangisini uyarması beklenmez?

A) Fibroblast proliferasyonu B) Ateş

C) Lipoprotein lipaz aktivitesi D) Akuz faz proteinlerinin sentezi E) Septik şok

Primer olarak otokrin ve parakrin etkileri olan sîto-kinler, sistemik etkilere de sahiptirler. Bunlar arasında

• Yara içinde lokal hücre proliferasyonu,

• Kemik iliğinden nötrofil salınımı

• Monosit, eozinofil ve nötrofil aktivasyonu

• iskelet kasından amino asit salınımı

• Hepatik protein sentezi

• Lipoliz

• Vaskü’ler permeabilite artışı

• Klinik olarak septik şok bulgularının ortaya çıkışı yer alır.

Sitokinler lipoprotein lipaz aktivitesini ve yağ asidi sentezini inhibe eder.

Yanıt - C

59) İnterlökin - 1 (İL- 1) aşağıdakilerden hangisini üretir?

A) Kemik iliğinden azalmış polimorfnü’kleer (PMN) salınımı B) Geciken yara iyileşmesi

C) Hipotermi

D) Artan ağrı algılanımı E) Artan T lenfosit aktivasyonu

Hasar sonrası İL - 1, T lenfosit aktivitesini arttırır. Aynı zamanda kemik iliğinden PMN hücre salınımı-nı arttırır ve yara iyileşmesini sağlar. Ağrı algılanımı bozulur ve vücut sıcaklığı artar.

Yanıt - E

60) Aşağıdaki sitokinlerden hangisi kemoatrak-tan özelliğe sahiptir?

A) interlökin-2 B) interlökin-4

C) interlökin-6 D) İnterlökin-8

E) İnterlökin-12 Yanıt - D

61) Aşağıdakilerden hangisi, septik şok gelişiminde rol oynayan tümör nekrotizan faktör (TNF)’ün etkilerinden biri değildir? (Eylül - 2000)

A) İnterlökin-1’in salgılanmasında azalma B) Kapiller permeailite artışına yol açma C) Ateşe yol açma

D) Adezyon moleküllerinin ekspresyonunu artırma E) Nötrofil, eozinofil ve monosit aktivasyonunuartırma

TNFa, makrofaj ve endotel hücrelerinden İL -1 salınım ve biyosentezini artırır.

(15)

Yanıt - A

62) Aktive monositlerde apoptoz aşağıdakilerden hangisi ile hızlanır?

A) Granülosit makrofaj koloni uyaran faktör (GM-CSF) B) İnterlökin- 1 (IL-1)

C) İnterlökin- 6 (IL-6) D) İnterlökin-10 (İL-10) E) TNF-cc

Belirtilen tüm mikromoleküller hasara karşı tepkide rol alan sitokinlerdir. GM-CSF, IL- 1, IL- 6 ve IL - α makrofajların normal hücre ölümünü geciktirir. Tersine IL- 4 ve IL- 10 bu olayı hızlandırır.

Yanıt - D

63) Aşağıdaki mediatörlerden hangisi makrofaj ve polimorfonükleer lökosit apoptozisini geciktirir?

A) IL-4 B) IL-10

C) Tümör nekroz faktör reseptörü-1 D) IL-6 ve IFN-Á

E) CD95 (Fas) Yanıt – D

64) Aşağıdakilerden hangisi proinflamatuar özellikteki sitokinlerden değildir? (Eylül - 2003) A) TNF- a

B) IL-1 C) IL-6 D) IL-8 E) IL-10

IL-10 proinflamatuar özellikteki sitokinlerden değildir.

Yanıt – E

65) Sistemik enflamatuar cevap sendromu (SIRS)’nda hangisi görülmez?

A) Gecikmiş yara iyileşmesi B) Ateş

C) Hiperventilasyon D) Lökositoz

E) Taşikardi

Sistemik enflamatuar cevap sendrom (SIRS) Aşağıdakilerden iki ya da daha fazlasının varlığı halinde SIRS’dan bahsedilir:

• Ateşin 38”C’den yüksek veya 36’C’dan düşük olması

• Kalp atım hızının 90

• Solunum hızının 20 (veya pC02 < 32 mmHg)

• BK’nin 12.000 veya 4.000 olması Yanıt - A

66) Sistemik enflamatuvar yanıt sendromunun (SIRS) en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pankreatit B) Peritonit

C) Yanık sepsisi D) Nekrotizan enfeksiyonlar

E) İleus Yanıt - C

67) Aşağıdakilerden hangisi sistemik enflamatuar yanıt sendromunun bulgularından biri değildir? (Nisan - 2004)

(16)

A) pC02’nin 32 mmHg’nin üzerinde olması B) Solunum hızının 20/dakikanın üzerinde olması C) Vücut ısısının 38°C’nin üzerinde olması D) Nabız sayısının 90/dakikadan fazla olması E) Beyaz küre sayısın 4000/mm3’ün altındaolması Yanıt - A

68) Yoğun bakımda yatan ağır hastalarda çoklu organ disfonksiyonu sendromunda en erken yetersizlik bulguları gösteren organ sistemi aşağıdakilerden hangisidir? (Nisan - 2006)

A) Solunum sistemi B) Santral sinir sistemi C) Hepatobiliyer sistem D) Gastrointestinal sistem E) Hematolojik sistem

Çoklu organ yetersizliği sendromu ARDS ile başlar. Yetersizlik işaretleri veren ikinci organ sistemi böbreklerdir. Üçüncü olarak yetersizliğe giren organ karaciğerdir.

Yanıt - A

69) Aşağıdakilerden hangisi veya hangileri çoklu organ yetersizliğine yol açar? (Nisan - 2002) I. Peritonit

II. Pankreatit III. Travma IV. Yanık

A) I ve III B) II ve III

C) II ve IV D) l-ll-lll

E) l-ll-lll-IV Çoklu organ yetersizliği risk faktörleri (MOFS)

• Enfeksiyon

- Peritonit ve intraabdominal - Endokardit enfeksiyonlar - Nekrotizan yumuşak doku - Menenjit enfeksiyonları - A grubu yumuşak doku - Kandidiazis enfeksiyonları - Pnömoni

• Enflamasyon - Pankreatit

• Hasar

- Multipl travma-Yanık

• İskemi

- Anevrizma rüptürü - Aort oklüzyonu - Hipovolemik şok - Mezenterik vaskü’ler oklû’zyon

• İmmün reaksiyonlar

- Otoimmün hastalık - Graft versus hoşt hastalığı -Transplant rejeksiyonu - IL-2 verilmesi

• İatrojenik - Kan transfüzyonu - Total paranteral nutrisyon

• İntoksikasyon

- ilaç reaksiyonları - Arsenik intoksikasyonu - Salisilat intoksikasyonu- Asetaminofen aşırı dozu

• İdiyopatik

- Trombotik trombositopenik purpura

- HELLP sendromu (Hemoliz, transaminazlarda artış, trombositopeni) faSl Feokromositoma.

(17)

MOFS, akut respiratuar disfres sendromu ile başlar (taşikardi, takipne, ateş ve progresif hipoksi). Sonra böbreklerde disfonksiyon ortaya çıkar. Yeterli idrar çıkışına rağmen üre ve kreatîninde yükselmeler görülür.

Üçüncü organ karaciğerdir. İskemik hepatit ve sarılık ortaya çıkar. Amino transferaz ve protrombin zamanında artışlarla hipoglisemi görülür. Sarılık, iskemik hepatitten daha sıktır. Konjuge hiperbilirubi-nemi belirgindir.

Bu noktada eğer enfeksiyon veya hemorajik şok kontrol edilebilirse mortalite oranı %40’dır. Kardiyovasküler bozuklular refrakter hipotansiyon, taşiaritmi ve periferal ödemle karakterizedir. Sağ ventrikül disfonksiyonu daha belirgindir (ARDS’ye se-konder artmış pulmoner vaskü’ler rezistans sonucu).

Hematolojik bozukluklar: Anemi, geçici lökope-ni, lenfopeni, trombositopeni.

GİS bozuklukları: Kanama, ileus, pankreatit, taşsız kolesistit, diare görülebilir.

Yanıt - E

70) Ciddi gram (-) enfeksiyonun en erken belirtilerini belirleyen triad hangisidir?

A) Takipne, hipotansiyon ve şuur bozukluğu B) Takipne, hipotansiyon ve laktik asidoz C) Trombositopeni, hipotansiyon ve laktik asidoz

D) Hafif hiperventilasyon, respiratuar alkaloz ve şuur bozukluğu E) Nötropeni, hiperventilasyon ve metabolikasidoz

Sepsisin ilk dönemi preşok evresi olarak isimlendirilir. Bu dönem ateş, hiperventilasyon ve respiratuar alkaloz ile karakterizedir.

Klinik belirtilerin ortaya çıktığı dönemde ise septik olaya bağlı patofizyolojik olaylar ilerlemiş durumdadır ve hipotansiyon gelişir. Bu evrelerde hasta iyileşebilir veya multiorgan yetersizliğine girebilir.

Yanıt - D

71) Septik şokun erken belirtisi aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Metabolik alkaloz B) Metabolik asidoz

C) Respiratuar alkaloz D) Respiratuar asidoz

E) Kombine metabolik ve respiratuar asidoz Yanıt – C

72) Gram (-) lerin neden olduğu septik şoktaki en erken hemodinamik değişiklik aşağıdakilerden hangisidir? (Eylül - 1992)

A) Hipertansiyon B) Kan volü’mü azalması

C) Vasküler direnç azalır D) Hipoventilasyon

E) Arteriyel ve venöz 02 farkının büyümesi

Gram (-) şokun erken döneminde (hiperdinamik) kalp debisi artmış veya normal, vasküler direnç düşük, arteriovenöz O2 farkı daralmış (anatomik santiardan dolayı oksijen kullanımının düşmesine bağlı), CVP normal veya yükselmiştir. Ekstremiteler ılık ve kurudur.

Yanıt - C

73) Septik şokun hiperdinamik döneminde, aşağıdakilerden hangisi görülür? (Nisan-2001) A) Pozitif inotropik etki

B) Miyokard depresyonu

C) Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda artış D) Arteriyovenöz santiarda azalma

E) Kardiak debide azalma

Hiperdinamik septik şoklu hastalarda kardiyak debinin artmasına rağmen, hasta ve hayvanlardaki detaylı çalışmalar miyokard fonksiyonlarında bir depresyonu göstermektedir.

(18)

Miyokard depresan faktör biyokimyasal olarak her ne kadar iyi tanımlanmamışsa da yeterli dolum basıncına rağmen sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonunda gösterilen azalmaların mantıklı bir açıklaması olarak görülüyor.

Yanıt - B

74) Aşağıdakilerden hangisi normovolemik bir hastada gelişen septik şokun özelliklerinden biri değildir?

A) Kalp debisinde artış B) Hipotansiyon

C) Pembe ve kuru ekstremiteler

D) Sistemik vasküler direncin düşük olması E) Arteriovenöz oksijen farkında artma

Normovolemik (hiperdinamik) septik şok bulguları

• Kalp debisi normal veya artmış

• Vasküler direnç düşük

• Hipotansiyon

• CVP normal

• Ekstremiteler ılık veya kuru

• Arteriovenöz 02 farkı daralmış Yanıt - E

75) Aşağıdakilerden hangisi normovolemik bir hastada gelişen septik şokun özelliklerinden biri değildir?

(Nisan - 2002)

A) Kalp debisinde artma

B) Ekstremitelerin pembe ve kuru olması C) Kan basıncının düşük olması

D) Arteriovenöz oksijen farkında artma E) Sistemik vasküler direncin düşük olması Septik şokun erken döneminde (Hiperdinamik)

• Kalp debisi normal veya artmış

• Vasküler direnç düşük

• Arterivenöz 02 farkı daralmış

• CVP normal veya yükselmiştir

• Ekstremiteler ılık ve kurudur Yanıt - D

76) Aşağıdakilerden hangisi normovolemik bir hastadaki septik şokun parametrelerinden değildir? (Eyül - 2003)

A) Hipotansiyon B) Periferik dirençte azalma

C) Respiratuar alkaloz D) Arteriovenöz oksijen farkında artma E) Kalp debisinde artma

Normovolemik - hiperdinamik septik şokta; hipotansiyon, respiratuar alkaloz ve vasküler dirençte azalma görülür. Kalp debisi normal ya da artmıştır.

Arteriovenöz oksijen farkında ise azalma görülür.

Yanıt – D

77) Septik şokta erken dönemde ortaya çıkan ve mikrosirkülatuvar bozukluğa yol açan değişiklik aşağıdakilerden hangisidir? (Eylül - 2004)

A) Kalbin sistolik disfonksiyonu B) Mikrosirkülatuvar tıkanma

(19)

C) Damar permeabilitesinde artma D) Arteriovenöz oksijen farkında azalma E) Periferik vasküler dirençte artma

Septik şokun erken döneminde (hiperdinamik)

• Kalp debisi normal ve artmış

• Vasküler direnç düşük

• Arteriyovenöz 02 farkı daralmış

• CVP normal veya yükselmiş

• Ekstremiteler ılık ve kurudur.

Yanıt - D

78) Septik şokta Nk yanıt aşağıdakilerden hangisidir? (Nisan - 2008) A) Respiratuvar asidoz

B) Kardiyak output’ta azalma C) Hipoglisemi

D) Arteriovenöz oksijen farkında artma E) Periferal vazodilatasyon

Septik şok hipotansiyonla sonuçlanan periferik va-sodilatasyonla karakterizedir. Zaten bu nedenle de artık vasodilatör şok olarak isimlendirilmektedir.

Yanıt – E

79) Trafik kazası geçiren 37 yaşındaki erkek hastanın yoğun bakıma yatırıldığı ilk 3 gün boyunca genel durumunun stabil seyrettiği, 4. günden sonra kalp debisinde artma, sistemik vasküler direncinde azalma ve idrar atılımında azalma saptanan hastanın muayenesinde ekstremitelerin sıcak, kuru ve pembe olduğu görülmüştür.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? (Nisan - 2004) A) Hipovolemik şok

B) Nörojenik şok C) Kardiyojenik şok

D) Septik şok, hiperdinamik evre E) Septik şok, hipodinamik evre

Septik şok hiperdinamik dönemimde kalp debisi normal veya artmış vasküler direnç düşük, arteriovenöz 02 farkı daralmış, ekstremiteler ılık, kuru ve pembedir.

Yanıt - D

80) Septik şokta hangisi (leri) görülebilir?

I - Taşikardi ve repiratuar distres II - Ekstremitelerin distalinde siyanoz III - Konfüzyon ve dezoryantasyon IV - Yukardakilerin hepsi

V - Yukardakilerin hiçbiri

A) I B) II + III

C) I + II + III D) I + II + III + IV

E) II + IV Yanıt - D

81) Bir hastada büyük bir pelvis absesinin insizyon ve direnajından 3 saat sonra konfüzyon, ajitasyon ve takipne gelişir. Kan basıncı 70/0 ımmHg, nabız 160/dak, vücud ısısı 40°C, solunum sayısı 24/dak’dır. Ekstremite cildi sıcak ve kurudur. Hastaya Foley kateteri, CVP ve Swan Ganz kateteri yerleştirilmiştir.

Hastanın bu aşamadaki durumu ile uyumlu olmayan bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kalp debisi artısı

B) Periferik direncin azalması

(20)

C) Arteriovenöz oksijen farkının artması D) Serum laktat düzeyinin artması E) Normal kan volumu

Hastada hiperdinamik septik şok mevcut olup bu aşamada arteriovenöz oksijen farkı daralmıştır (anatomik santiardan dolayı oksijen kullanımının düşmesine bağlı).

Yanıt – C

82) Aşağıdakilerden hangisi hipodinamik septik şoktaki hemodinamik değişikliklerden değildir?

A) Hipotansiyon

B) Arteriovenöz oksijen farkında büyüme C) Kalp debisinde düşme

D) Periferik vasküler dirençte azalma E) CVP’de düşme

Hipodinamik septik şokta

• Kalp debisinde düşme

• Hipotansiyon

• CVP’de düşme

• Periferik vasküler dirençte artış

• Arteriovenöz oksijen farkında artış

• Soğuk ve siyanotik ekstremiteler Yanıt - D

83) Aşağıdakilerden hangisi hipodinamik septik şoktaki hemodinamik değişikliklerden deâildir?

A) Kalp debisinde düşme

B) Arteriovenöz oksijen farkında büyüme C) Hipotansiyon

D) Periferik vasküler direnç artışı E) Ilık ekstremiteler

Yanıt - E

84) Aşağıdakilerden hangisi hipodinamik septik şoktaki hemodinamik değişikliklerden değildir?

A) Yüksek CVP B) Periferik vasküler direnç artışı

C) Arteriovenöz oksijen farkında büyüme D) Kalp debisinde düşme E) Hipotansiyon

Hipodinamik dönemde CVP düşüktür. Ayrıca ekstremiteler soğuk ve soluktur.

Yanıt - A

85) Aşağıdakilerden hangisi septik şoklarda oluşan “şok akciğerinin karakteristiği değildir?

A) Pulmoner atelektazi B) Pulmoner kanama

C) Pulmoner surfaktan artışı D) Pa02’nin azalması

E) Pulmoner surfaktanın azalması

Şok akciğerinde hastada hipoksi ve hipokarbi ortaya çıkar. Hipoksinin nedeni ventilasyon perfüzyon bozukluğudur. A - V santiar açılmıştır, alveoller ise kollabe olduğundan havalandırılamamaktadır.

Bu olaylardan mikroembolizasyon ve surfaktanda azalma sorumlu tutulmaktadır.

Yanıt - C

86) Adult respiratuvar distres sendromu (ARDS) için hangisi uygun değildir?

A) Endotelyal veya kapiller hasar B) Hiperkapni

C) Akciğer kompliyansında azalma

D) Akciğer grafisinde bilateral difüz infiltras-yonlar

(21)

E) Fonksiyonel residüel kapasitede azalma ARDS ‘de hîpokapni mevcuttur.

Yanıt - B

87) Aşağıdakilerden hangisi ARDS kriteri değildir? (Eylül - 2005 ) A) İnfiltrasyon

B) Karbondioksit retansiyonu

C) Pa02/Fİ02 oranının 200-300 mm Hg arasında olması D) Pulmoner arter kama basıncının 18 mmHg’nın altında olması E) Sağ kalp yetmezliği bulgularının olmaması

Sorunun hatalı olduğunu düşünmekteyiz. ARDS’nin tanı kriterleri şunlardır:

• Klinik tablonu akut başlangıçlı olması (12-48 saat arası)

• Pa02/Fİ02 < 200

• Bilateral infiltratlar

• VVedge P<18 mmHg olması veya sol kalp yetersizliği bulgularının olmadığının gösterilmesi Yanıt - C

88) Aşağıdakilerden hangisinin erişkin tipi solunum güçlüğü sendromuna yol açma olasılığı en düşüktür?

(Eylül - 2000)

A) Çok sayıda kan transfüzyonu B) Hipertansiyon

C) Sepsis D) İskelet sistemi travması

E) Pankreatit Yanıt - B

89) I. Akciğer filminde bilateral diffüz infiltrasyon

II. Pa02/Fİ02 oranının 200 mmHg nin üzerinde olması III. Predispozan faktörün varlığı

IV. Pulmoner arter kama basıncının 18 mmHg nin altında olması

Yukarıdakilerden hangileri akut respiratuvar distres sendromunun tanı kriterleridir? (Nisan - 2008) A) I ve II

B) I, II ve III C) I, II ve IV D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV

Pa02/Fİ02 oranı < 200 olmalıydı

ALI’de (acute lung injury) ise PaO2/FiO2<300 Yanıt - D

SIRS kriterleri

(22)

GENEL Ateş Hipotermi Taşikardi Takipne

Değişen mental durum Ödem veya + sıvı dengesi Hiperglisemi

İNFLAMATUAR DEĞİŞİKLİKLER Lökositoz/ Lökopeni

Bandemi CRP >2 s.d.

Prokalsitonin > 2 s.d.

HEMODİNAMİK DEĞİŞİKLİKLER Hipotansiyon

SV02 > % 70

Kardiyak indeks 1 3.5 L/dkm2

ORGAN DİSFONKSİYON DEĞİŞİKLİKLERİ Hipoksi Akut oligüri

Kreatinin yüksekliği

Koagulasyon bozuklukları, trombositopeni, Hiperbilirubinemi Hiperlaktatemi

Azalmış kapiller doluş

90) Bakteriyel endotoksemik şok tedaviye rağmen oldukça letaldir çünkü;

A) Sorumlu organizmalar anaerobtur B) Sempatik cevap belirgin şekilde azalmıştır C) Vasoparalizi kanın göllenmesini önler

D) Toksik vaskü’ler hasar zayıf doku perfüzyonu üzerine eklenmiştir E) Bazal metabolizma hızı oksijen kapasitesininüzerine yükselmiştir Yanıt - D

91) Aşağıda septik şokla ilgili ifadelerden yanlış olanı belirleyiniz?

A) BUN sıklıkla yükselir B) Bir dereceye kadar lökositoz daima bulunur C) Bikarbonat konsantrasyonu çoğunlukla düşüktür D) Respiratuar alkaloz sıklıkla kaydedilir

E) Metabolik asidoz sıklıkla kaydedilir

Septik şokta lökosit sayısı 12.000/mm3’den yüksek de olabilir, 3.000mm^’den az da olabilir.

Yanıt - B

92) Septik şoklu hastalarda sıvı açığının hızla düzeltilmesi esastır.Kullanılacak replasman sıvısı hangisi olmalıdır?

A) Dengeli elektrolit solüsyonu B) Kolloid solüsyonu

C) 1/2N fizyolojik serum D) % 5 dekstroz - su

E) Tam kan veya paketlenmiş eritrosit süspansiyonu Yanıt - A

93) Septik şok tedavisinde vazoaktif ilaçların kullanılması ile ilgili nitelemelerden hangisi yanlıştır?

A) Primer olarak alfa-etkili vasopressor ilaçların değeri sınırlıdır B) Dobutamine ağırlıklı olarak inotropik etki yapar

(23)

C) isoproterenol’un majör yan etkisi, özellikle digitalize hastalarda takiaritmidir.

D) Dopamin 5 mikrogram/kg/dak hızda infuze edildiğinde renal kan akımını azaltır.

E) Metaraminol periferik direncin düşmesinebağlı derin hipotansiyon ve kalp debisi artışı olan hastalarda yararlı olabilir.

Dopamin 3-10 mg/kg/dk dozlarında kalp debisinde artışa ve böbrek damarlarında vazodilatatör etkisi ile kan akımında artışa yol açar.

Yanıt - D

94) Gram (-) pnömonili 76 yaşında bir hastada hipotansiyon olur ve resusitatif önlemler derhal alınır. 4 litre kadar dengeli elektrolit solüsyonu infüzyo-nunu takiben aşağıdaki ölçüm verileri elde edilir;

Kan basıncı: 60/0mmHg Nabız sayısı :140/dak CVP: 26 cm-su

Pulmoner arter diastolik basıncı: 22 mmHg Pulmoner arter kama basıncı: 22 mmHg Arteriel kan gazları; pH7,33

PaO2:100 mmHg PaC02:35 mmHg

Yukardakilerin ışığında hastaya adrenerjik bir ajanla tedaviye başlama kararı verilir. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi İV olarak infüze edilmelidir?

A) Levarterenol B) Isoproteranol

C) Dopamin D) Metaraminol

E) Fenoksibenzamin

Septik şoktaki bu hastada kalp, artan sirkülasyon ihtiyacına karşılık verememektedir. Bununla birlikte gram (-) pnömonili hipotansif hastada, yeterli intra-vaskülef volû’me rağmen hipotansiyon devam ediyorsa, o zaman hastaya isoproterenol veya dopamin gibi bir inotropik ajan vermek zorunluluğu doğar.

Dopamin, isoproterenol gibi uygulandığı zaman kalpte (+) inotropik ve (+) kronotropik etkiler gösteren ve norepinefrînin biyokimyasal prekû’rsö-rü olan bir katekolamindir. Taşikardî potansiyelinin diğer ilaçlara göre düşük olması ve düşük konsantrasyonlarda renal kan akımını artırması nedeniyle bu hastada seçilebilecek en uygun ilaç dopamindir.

Yanıt - C

95) Aşağıdakilerinden hangisi bakteriyel endo-toksik şokun karakteristiği değildir?

A) Kalp debisi azalması

B) Splanknik, renal ve pulmoner perfüzyonun azalması C) Kanın spesifik gravitesinin azalması

D) CVP’nin azalması

E) Oksijen tüketiminin azalması Yanıt – C

96) Endotoksik şok terapotik rejime zayıf cevap verir, biri hariç aşağıdakilerin tümünün kombinasyonu ile en iyi sonuç alınır.

Endotoksik şok tedavisinde önceliği olmayan aşağıdakilerden hangisidir?

A) α-stimülan ajanlar B) β -stimülan ajanlar C) Volüm replasmanı

D) Aşırı sempatik uyarının blokajı E) Bakteriyel kaynağın eliminasyonu

α-stimülan ajanlar sıvı ve dopamin tadavisine rağmen hipotansiyonun devam ettiği vakalara verilebilir.

Günümüzde septik şok île ilişkili yapılan son çalışmalarda “Rekombinan human active protein C’nin IV infüzyonunun faydalı olduğu gösterilmiştir. Aktive protein C fibrinolizis yapar, tromboz ve enflamasyonu inhibe eder.

(24)

Yanıt - A

97) Spinal anestezi ile elektif bir operasyon yapılan hastada arteriyel basınç 70/40mmHg’ya düşer.

Kanama veya sepsis bulgusu yoktur. Öncelikle uygulanması gereken uygun tedavi hangisidir?

A) 2 litre fizyolojik serum B) Tam kan transfuzyonu C) Adrenal kortikosteroidler D) p-adrenerjik stimülatör ilaç E) a-mimetik ilaç

Nörojenik şok genellikle spinal kord travmalarına bağlı oluşur. Ayrıca spinal anestezi, bazı medulla spinalis hastalıkları, mide dilatasyonu ve ani başlayan şiddetli ağrı da nörojenik şok sebeblerindendir.

Periferik vasküler direnç düşmesi vardır. Kan genişlemiş arteriyel ve kapillerlerde göllenir. Bradikardi ve hipotansiyon görülür. Vasküler göllenme venöz kanın sağ kalpe dönüşünün azalmasına neden olmakta ve kalp debisi düşmektedir. Ekstremiteler kuru ve ılıktır. CVP biraz düşüktür.

Tedavide sıvı, efedrin veya fenîlefrin gibi vazop-ressorler verilmelidir.

Yanıt - E

98) Nörojenik şok aşağıdakilerden hangisi ile karakterizedir?

A) Soğuk ve nemli bir cilt B) Kalp debisi artışı

C) Periferik vasküler direnç azalması D) Kan volumu azalması

E) Nabız hızlanması Yanıt - C

99) Aşağıdakilerden hangisi ARDS nedeni değildir?

A) Sepsis B) Akut pankreatit C) Yağ embolisi

D) Masif kan transfuzyonu E) Hepsi

Yanıt – E

100) Yoğun bakımda yatan ve entübe olmayan bir hastada, artmış santral ven basıncı, hi-poksemi, nefes darlığı, takipneye bağlı hipokarbi ve elektrokardiyografide sağ akş baskınlığı birlikte izleniyorsa bu hasta için en olası tanı aşaâıdakilerden hangisidir?

A) Pulmoner emboli B) Akut respiratuvar distres sendromu

C) Pnömoni D) Pnömonit

E) Atelektazi Yanıt – A

101) Otuz yaşında hasta üst ekstremite ve ön to-raksı içeren 2° yanık ile hastaneye geliyor. Sıvı resü’sitasyonu aşağıdakilerden hangisinden başlamalıdır?

A) Antekübital ven B) Femoral ven

C) internal jugular ven D) Safen ven

E) Tibial ilik infüzyonu

Septik tromboflebit tehlikesinden dolayı alt ekstre-miteden venöz yol açılmamalıdır. Küçük çocuklarda tibial kemik iliği infüzyonu uygulanabilir. Fakat erişkinde üzerinde deride yanık olsa bile antekübital yol kullanılmalıdır.

Yanıt – A

(25)

102) Solunum hasarı olduğu düşünülen yanık yaralısı bir hastada diğer tüm parametrelerin normal sınırlarda olduğu varsayılıyor. Bu hastada aşağıdaki durumların hangisinde entübasyon gerekir?

A) Pa02 nin 65 mmHg olması B) Pa02 nin 72 mmHg olması

C) Üst solunum yolunun hafif ödemli olması D) Pa02/Fİ02 oranının 180 olması

E) Pa02/Fİ02 oranının 235 olması Entübasyon endikasyonları Pa02 (mmHg) <60

PaC02 (mmHg) >50 Pa02/Fi02 <200

Üst hava yolunda ciddi ödem Yanıt - D

103) Aşağıdaki yanık vakalarından hangisinde hasta hastaneye yatırılmadan tedavi edilebilir? (Nisan - 2002)

A) Yanığı 2° ve 3°, yanık alanı %15 olan erişkin B) Yanığı tam kat, yanık alanı %5’ten fazla olan erişkin C) Elektrik yanığı olan bir erişkin

D) Yanığı ikinci derece, yanık alanı %10’un altında duman inhalasyonu olan erişkin E) Yanığı genital bölgede, yanık alanı %3 olan çocuk

Yanıt - A

Yanıklarda hospitalizasyon endikasyonları

• 10 yaş altı veya 50 yaş üstü hastalarda TBSA’nın %10’undan daha fazla 2° ve 3° yanık.

• Diğer yaşlarda %20’den fazla 2° ve 3°. yanık.

• Yüz, eller, ayaklar, genital bölge, perine ve önemli eklemlerde 2° ve 3°. yanık.

• Herhangi bir yaşta %5’den fazla 3°. yanık.

• Elektrik yanıkları

• Kimyasal yanıklar

• İnhalasyon yanıkları

• İyileşme ve bakımı bozabilecek ciddi ek hastalık varlığı

• Ciddi ek travma varlığı Yanıt - A

104) Yanık sonrası erken dönemde artan kapiller permeabiliteden hangi ajan sorumludur?

A) Bradikinin B) Histamin

C) PG12 D) Serotonin

E) Tromboksan A2

Yanıklarda vazoaktif ürün kaskadları ortaya çıkar. Bradikinin özellikle venüllerde vasküler permeabili-teyi artırır.

Histamin primer olarak kapiller permeabiliteyi artıran en önemli nedendir.

Prostaglandinlerden PG12 arteryel dilatasyonu sağlar ve yara ödemini arttırır.

Yanık sonrası oluşan trombostt agregasyonu sırasında oluşan serotonin salınımını pulmoner vas-küler direnci artırır.

Tromboksan A2 bül sıvısında ve lenfada bulunan vazokonstriktör bir ajandır.

Yanıt - B

105) Büyük yanığı olan hastada aşağıdakilerden hangisi ağrıyı azaltmak için seçilecek en ivi yoldur?

A) İntramüsküler meperidin B) İntravenöz morfin C) Nitröz oksit inhalasyonu D) Oral ibuprofen

(26)

Yanıt - B

106) Geniş yanıklı bir hastada erken dönemde aşağıdaki fizyopatolojik değişikliklerden hangisi görülmez?

(Eylül - 2000)

A) Yağ asitlerinin salınımında artma B) istirahatte enerji kullanımında artma C) Glukoneogenezde azalma

D) Protein yıkımında artma E) İnsülin salınımında artma

Yanık sonraki glükoneogenez ve glikojenoliz artmıştır. Diğer travmalarda olduğu gibi yanıktan sonraki metabolik değişiklikler de bifaziktir.Ebb fazı yanıktan hemen sonra başlar ve hipotansiyon, intravasküler volümde azalma, total vücut kan akımında azalma, doku perfüzyonu yetersizliği ve yaygın hemodinamik instabilite ile karakterizedir.

İntravasküler volüm kaybı çok yüksek değerelere gelmeden, tam açıklanamayan nörohümoral mekanizmalar bu devrede önemli rol oynar. Örneğin, ilk 15-30 dakika içinde kalp debisinde düşüş olur. Bu devrede yaygın bir hipometabolik devre vardır ve total vücut oksijen kullanımı azalmıştır. Başarılı resusitasyondan sonra hasta, travmaya cevabın akım (flow) fazma girer. Bu faz yanığın şiddetli ile ilgilidir ve enfeksiyonun eklenmesi ile daha da şiddetli bir durum ortaya çıkabilir.

Yanık sonrası birinci ve ikinci günlerde kalp debisi normale gelir ve yükselerek 5-10. günlerde plato çizer;

böylece normalin 2-2,5 katına çıkar. Bu hipermetabolik yanıt da aşırı metabolik harcama, vücut kitlesinin azalması, artmış ısı eliminasyonu > ve kilo kaybı ile karakterizedir. İstirahatte enerji kullanımı artmıştır. Yara iyileşmesi tamamlanana kadar bu hipermetabolik durum devam eder. Bu süre içinde yoğun beslenme devam etmelidir.

Yanıklı bir hastada glukoz şeklindeki karbohidrat en iyi “protein olmayan kalori” kaynağıdır. Laktat-Co-ri siklusu aracılığı ile yeni glukoz yapımı için karaciğerde kullanılır. Alanin ve diğer glukojenik amino asitler artmış glukoneogenezis için kullanılırlar. Vücut protein depolarından yıkılarak elde edilen üre ve laktat karaciğerde yapılan yeni glukozun 1/3 ila 2/3’ünün kaynağıdırlar. Enerji korunmasındaki en önemli yapıtaşı glukozdur.

Yanık hastalarında plazma insülin seviyeleri artmıştır. Buna rağmen hepatik insülin direncine bağlı olarak plazma glukoz miktarı artar.

Yanıt - C

107) Aşağıdaki klinik durumların hangisinde vücudun enerji gereksinimi en yüksektir? (Nisan - 2006) A) Ciddi yanık

B) Sepsis/peritonit C) Ekstremite travması D) Elektif cerrahi girişim E) Uzamış açlık Yanıt - A

108) Üst gövde, baş ve boyunda total vücut yüzeyinin %15’i sıcak sıvı ile ikinci derece ile yanmış bir hastaya öncelikle aşağıdakilerden hangisi uygulanmalıdır?

A) Damar yolu açılarak sıvı takılması B) İdrar sondasının takılması C) Tetanoz profilaksisi yapılması D) Lokal yara bakımı yapılması

E) Solunum yolunun açık olmasını sağlamak

Yanıklı hastanın tedavisinde ilk ve en önemli adım hava yolunun açık tutulması ve sıvı tedavisidir.

% 50’nin yanıklarda venöz yol üst ekstremiteler-den olmalıdır.

% 50 yanıklarda CVP monitorizasyonu uygundur.

% 65’in üzerinde yanığı olan vakalara da Svvan-Ganz katateri yerleştirilmelidir.

(27)

Tetanus profilaksisi ve analjezi de uygulanmalıdır.

% 20 yanıklarda da Foley kateteri takılmalıdır.

Yanıt - E

109) Bina yangınında itfaiye görevlileri tarafından kurtarılarak acil servise getirilen 8 yaşındaki bir çocukta, vücut yüzeyinin %40’ını kaplayan, II. ve III. derece yanık olduğu saptanmıştır.

Bu çocuk için ilk yapılması gereken aşağıda-kilerden hangisidir? (Nisan - 2004) A) Çok şiddetli ağrı nedeniyle hemen ağrı kesici yapılması.

B) Yanık yüzeyinden buharlaşma yoluyla enerji kaybederek katabolik döneme girmesini önlemek amacıyla hastanın sıcak tutulması.

C) Sıvı kaybının çok miktarda olması nedeniyle hemen kristaloid perfüzyonunun başlanması.

D) Solunum sisteminde inhalasyon yaralanması nedeniyle hava yolunun açık tutulmasının sağlanması.

E) Enfeksiyona karşı koruyabilmek amacıyla yanık yüzeyinin steril kompreslerle kapatılması.

Baş-boyun yanıkları ve inhalasyon yanıklarında i]j< yaklaşım hava yolunun açık tutulmasının sağlanmasıdır.

Yanıt - D

110) Yanıklı hastada ilk 24 saatte kolloid içeren sıvı verilmemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

(Nisan - 1998)

A) Ekstrasellüler volümü artıp ödem yapması B) Bazal ihtiyacı kaşılayamadıkları için C) Kolloid idrar yoluyla aşırı sıvı kaybı yapar D) immun sistemi baskılar

E) Hipovolemiye neden olması

Parkland (Baxter) formülü - İlk 24 saatte.

Total sıvı : 4 ml x kg x % yanık

Bu formülle hesaplanan miktarın yarısı ilk 8 saatte, 2. yarısı sonraki 16 saatte verilir. (Ringer laktat) - İkinci 24 saatte

Bazal sıvı ihtiyacı: 1500 mL x m2 vücut yüzeyi (%5 dekstroz) Buharlaşma: [(25+ % yanık) x m2 x 24] (%5 Dekstroz) ikinci 24 saatte kolloid de verilmelidir:

0.5-1 mL x kg x % yanık Yanıt - A

111) Yanıkta 5. günden sonra meydana gelen ölümün en sık görülen nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

(Eylül - 1998) A) Hipovolemik şok B) Stres ülseri

C) Akciğer komplikasyonları D) Sepsis

E) Süpüratif tromboflebit

Yanıktaki morbidite ve mortalitenin en önemli nedeni enfeksiyondur. Yanıktan sonraki

• İlk 24 saat içinde gram (+) koklar,

• 3-7 günde aerobik gram (-) bakteriler (başlıca Pseudomonas) görülür.

Referanslar

Benzer Belgeler

C2 pedinkul km~+C2-3 dish kasyonu olan hastalann 3'unde ve Cl +C2 km~ olan 1 hastada santral kord sendromu saptamrken diger- lerinde objektif norolojik defisit tesbit edilmedi..

sünden bir süredir olan yutma güçlüğü, sıvı gıdaları alır iken ortaya çıkan öksürük ve boyun ağrısı nedeni ile Kulak Burun Boğaz Hastalıkları

Herpanjina: Koksaki virüs A4 ile ortaya çıkar, ani yüksek ateş ve boğaz ağrısını takiben ağız içinde arka tarafta çok sayıda yaygın,. ağrılı

Bilinci kapalı olan genel vücut travması geçirmiş her kişide, aksi ispat edilene kadar omurga yaralanması var sayılır.... Sıcak

Hamilelik öncesi dönemde panik bozukluğu tanısı bulunan kadınların panik bul- gularında anlamlı azalma ortaya çıktığı (25), bununla birlikte, hamilelik

Yeşilyurt (2019) öğrenme güçlüğü olan 7 çocukla yaptığı bir çalışmada, uygulanan çocuk merkezli oyun terapileri sonucunda çocukların dikkat süreleri, anksiyete

Başka bir çalışmada afroamerikan ırktan olmanın, ileri yaşta olmanın (sadece erkek cinsiyette), kronik böbrek yetmezliği etiyolojisi- nin, transplantasyon öncesi periton

Mobile pull campaigns is seen to be more effective in terms of engaging end-users during the campaign than mobile push campaign, however in future mobile dialogue will the