• Sonuç bulunamadı

SIVI ELEKTROLİT VE ASİT BAZI DENGESİ BOZUKLUKLARI

Belgede Şok - Travma - Genel Konular (sayfa 103-136)

5) Postoperatif üçüncü boşluğa kaybın yerine konmasında IV yolla aşağıdakilerden hangisi verilmelidir?

A) Albumin

B) Suda dekstroz solüsyonu C) Sıvı kısıtlanmalıdır

D) 1/2 normal NaCI ile potasyum E) İzotonik NaCI solüsyonu

Üçüncü boşlukta sıvı birikimi izotonik solüsyonlarla tedavi edilmelidir. Böylece ödemli bir hasta oluşur fakat renal fonksiyonun korunmasını arttırır ve daha hızlı iyileşme sağlar.

Solütsüz sıvıların IV verilmesi sorun oluşturur.

Potasyumlu sıvıların verilmesi kardiyak düzensizlikler yapabilir ve sıvı kısıtlanması da böbrek sorununu kötüleştirir.

Yanıt - E

6) Akut kolesistitli, yaşlı diyabetik bir hastada serum sodyum seviyesi 125 meq/L, kan glikozu 600 mg/dl olarak ölçülmüştür.

Glükoz seviyesi insülin uygulamasıyla 100 mg/dl'ye düşürüldükten sonra kan sodyum konsantrasyonu;

A) Hasta, aynı anda %3 NaCI solüsyonundan almadıysa belirgin olarak düşer

B) Özel bir tedavi olmadıkça, geçici olarak düşer ancak daha sonra 125 mEq/L'ye geri döner C) Değişmeden kalır

D) Özel bir tedavi olmaksızın normal seviyeye yükselir

E) Glükozla oluşan diürez nedeniyle hipernatremik seviyeye çıkar

Hücre membranlarından pasif olarak difüzyon yapamayan bir maddenin ekstrasellüler sıvıda artması (örneğin glükoz veya üre) etkili osmotik basınçta artışa, hücrelerden suyun transferi ve dilüsyonel hi-ponatremiye neden olur. Normalin üzerinde kan glükozunda her 100 mg/ dl_ artışta serum sodyumu ortalama 1,6 - 3 mEq/L düşer.

Serum sodyumu eğer kan glükoz seviyesi 600'den 100'e inerse yaklaşık 10 mEq/l artışı gösterir.

Yanıt - D

7) Pilor kanalı ülseri tıkanıklığından dolayı birkaç gün kusan dehidrate bir hastada yerine konması gereken en önemli iyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bikarbonat B) Klor C) Hidrojen D) Potasyum E) Sodyum

Bu hastada hipopotasemik metabolik alkaloz olacaksa da problem kontrol etmek için yerine koyulması gereken en önemli iyon klordur. Hastaya klor verildiği zaman, proksimal tübülden daha fazla sodyum emilecektir.

Büyük miktarlarda sodyum distal tübulüse ulaştığı zaman sodyumu korumak için hidrojen ve potasyum yer değiştirecektir. Bu da alkalozdaki hastalarda asid idrarın sebebidir.

Yanıt – B

8) Hücre dışı sıvı açığında aşağıdakisemptom ve belirtilerden hangisi görülmez?

A) İştahsızlık B) Apati

C) Düşük vücut sıcaklığı D) Yüksek nabız basıncı

E) Ortostatik hipotansiyon

Yüksek nabız basıncı ekstrasellüler sıvı fazlalığı ile oluşur. Fakat diğer bulgular orta derecede ekstrasellüler hacim kaybını gösterir.

Yanıt - D

9) Aşağıdakilerden hangisi ekstrasellüler sıvı kaybı belirtisi değildir?

A) Apati

B) Yüksek nabız basıncı C) Anoreksi

D) Ortostatik hipotansiyon E) Vücut ısısı düşmesi Yanıt - B

10) Aşağıdakilerden hangisi ekstrasellüler sıvı Kaybının bulguları arasında değildir?

A) Vücut ısısının düşmesi B) Paralitik ileus

C) Azalmış deri turgoru D) Bazal railer

E) Ortastatik hipotansiyon Yanıt - D

Hipovolemi

Hafif Şiddetli

MSS

• Geç cevap verme

• Durgunluk

• Uyku hali, apati

• Stupor, koma

• Tendon reflekslerinde azalma

• Distal ekstremitelerde anestezi

Gastrointestinal • iştahsızlık

• Distansiyon

• Paralitik ileus

• Bulantı, kusma

Kardiyovasküler

• Ortostatik hipotansiyon

• Taşikardi

• Kollabe venler

• Kollabe nabız

• Morarmış deri

• Hipotansiyon

• Belirsiz kalp sesleri

• Soğuk ekstremite

• Periferik nabız yokluğu

Doku • Küçük, yumuşak. longitudinal yarıkları olan dil

• Azalmış deri turgoru

• Atonik kaslar

• Çökmüş gözler

Vücut ısısı • Hafif düşük • Belirgin düşük

Hipervolemi

Hafif Şiddetli

• Ameliyat bulguları:

Gastro-intestinal Mide küçük ve büyük kurvaturda, kolon ve ince barsak mezenterinde ödem

• Kusma

• Diyare

Kardiyo-vasküler

• Venöz basınçta artış

• Venlerde belirginleşme

• Kalp debisinde artış

• Yüksek kalp sesleri

• Fonksiyonel üfürümler

• Yüksek nabız basıncı

• Artmış pulmoner 2. ses

• Gallop ritmi

• Pulmoner ödem

Doku • Gode bırakan ödem

• Bazal railer • Anazarka

• Krepitan railer

11) Aşağıdakilerden hangisi ekstrasellüler sıvı kaybı belirtilerinden değildir?

A) Apati B) Bazal railer C) Hipotansiyon D) Vücut ısısı düşmesi E) Distansiyon

Bazal railer, krepitan railer hipervolemi'nin bulgularındandır.

Yanıt - B

12) Ekstrasellüler sıvı kaybının bulguları arasında olmayan durum hangisidir?

A) Kuruluk, oral mukozasının yapışkanlaşması B) Vücut ısının düşmesi

C) Deri turgorunun azalması D) Apati

E) Taşikardi

Kuruluk ve oral mukoza membranın yapışkanlığı hi-pernatremide ortaya çıkmaktadır.

Yanıt - A

13) Cerrahi sonrası aşağıdakilerden hangisi ciddi ekstrasellüler kayıp yapmaz? (Nisan - 1997) A) Terleme

B) Barsak obstrüksiyonu C) Yanık

D) Peritonit

E) Yara yerinden sıvı sekestrasyonu Yanıt - E

14) Stabil durumdaki servis hastasının günlük sıvı ihtiyacı ne kadardır?

A) 10ml/kg B) 20 ml/kg

C) 35 ml/kg D) 40 ml/kg

E) Günlük sıvı takibi aldığı çıkardığı sıvı miktarı ile yapılır.

Yanıt - C

15) Femur boynu kırığı nedeniyle geçirdiği operasyondan 2 gün sonra 65 yaşında normotansif bir bayan hastada, üçüncü kalb sesi, juguler ven dolgunluğu, her iki akciğer kaidelerinde railer ve bacaklarda gode bırakan ödem saptanıyor.

En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Endotoksik şok B) Kardiyojenik şok

C) Volüm yüklenmesi D) Yağ embolisi

E) Nörojenik şok

Bu hastada operasyon sonrasında aşırı sıvı ve elektrolit tedavisine bağlı aşırı yüklenme söz konusudur.

Juguler venlerin dolgunluğu ve gode bırakan ödem sağ kalb yetersizliğini gösterir.

Endotoksik ve kardiyojenik şoklar olasılık dışıdır. Çünkü hastada normotansiftir.

Yanıt - C

16) Postoperatif bir hastada pulmoner ödemin en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Atriyal fibrilasyon

B) Anestezik gazların toksik etkisi C) Sıvı yüklenmesi

D) Hastanın öksürmesini engelleyen fazla analjezi

E) Periferal kısıtlanmaya sekonder pulmoner hipertansiyon Yanıt – C

17) Aşağıdakilerden hangisi operasyon sonrasında idrar retansiyonunu artıran nedenlerden değildir?

A) Ağrı

B) Kadın cinsiyet C) Anorektal cerrahi D) Aşırı sıvı yükselmesi E) Spinal anestezi

Operasyon sonrası ürîner retansiyon erkek hastalarda daha sık görülür.

Anorektal cerrahiye bağlı olarak sakral parasempatik sinirlerde inhibisyon olur ve mesanenin boşalmasını kontrol eden detrüsor kası etkilenir.Yine bu bölge cerrahisi sonrası oluşan ağrı sempatik sinirleri uyarır ve üretral sfinkter spazmı meydana gelir.

Yanıt - B

18) Dehidrate olmayan, böbrek fonksiyonları normal olan postop bir hastada serum sodyumu 120 mEq/L bulunuyor, bu hastada en olası ta-nı aşağıdakilerden hangisidir ? (Eylül - 2002)

A) Total vücut sodyumundaki eksiklik B) Aşırı böbrek dışı sıvı kaybı C) Uygunsuz ADH hormon salınımı D) Diabetes insipidus

E) Cushing hastalığı

Hiponatremili bir hasta dehidratasyon belirtileri göstermiyorsa olasılıkla aşırı hidratedir.

Bu durumda bir dilusyonel hiponatremi sözkonusu-dur ve gerçek bir sodyum defisiti sözkonusu değildir.

Kan volümü aşırı genişlemiş olabilir ve total vücut sodyumu da normaldir.

Bu durum postoperatif, özellikle hipotonik solüsyonlarla aşırı hidrate edilen hastalarda görülür.

Yanıt – C

19) Gastrik ülser nedeniyle hemigastrektomi ve Bill-roth II operasyonu uygulanan 45 yaşındaki bir erkek hastada postoperatif ilk 3 gün nazogastrik tüpten günde 500-1000 safralı sıvı gelir. Bu sıvı kaybı yeterli volümdeki 1/4 N tuz içinde %5 dekstroz ve 20mEq/L KCI eklenerek replase edilir. Bu tedavi aynı tip serumlara 10mEq/L KCI eklenerek sürdürülür. 4. günde hastada konvül-siyonlar gelişir. Serum elektrolitler; Na: 118 mEq/L, K:3.3 mEq/L, C02: 22, Cl :95 mEq/L

Bu hastanın durumu ile ilgili olarak aşağıdaki-lerden hangisi doğru değerlendirmedir?

A) Hastaya yetersiz sodyum replasmanı yapılmıştır

B) Hastada nazogastrik drenaja bağlı derin metabolik alkaloz gelişmiştir.

C) Primer sorun hipokloremidir.

D) Total vücut sodyumu normaldir.

Postoperatif dilusyonal hiponatremi sıvı kayıplarının hipotonik (hiponatremik) solüsyonlar ile replase edildiğinde sıkça karşılaşılan bir durumdur.Operasyon sonrasında fizyolojik olarak artan ADH düzeyleri de pos-toperatif dönemdeki serbest su retansiyonuna ve hiponatremiye yol açar.Bu durum şiddetli olduğunda konvülsiyonlar gelişebilir. Hastanın total vücut soydumu genellikle normaldir. Hastadaki serum bikarbonat normaldir ve bu yüzden de metabolik alkaloz söz konusu değildir. Klor düzeyi hafifçe azalmıştır, o da dilusyona bağlıdır.

Yanıt - D

*20) Aşağıdakilerden hangisi hiponatremiye ikincil olarak ortaya çıkmaz? (Nisan - 2002)

A) Hipotansiyon B) Artmış kafa içi basıncı

C) Konvülziyon D) Diyare

E) Oligüri Yanıt - A

21) Aşağıdaki klinik bulgulardan hangisi akut semptomatik hiponatremide gözlenmez?(Eylül - 2004) A) Hiperaktif tendon refleksleri B) Terde azalma

C) Artmış kafa içi basıncı D) Oligüri

E) Hipertansiyon Yanıt – B

Hiponatremi (Su intoksikasyosnu)

Hafif Şiddetli

MSS • Kas seğirmeleri

• Hiperaktif refleksler

• Konvülsiyon

• Refleks kaybı

• Artmış kafa içi basıncı

Kardiyovasküler • Hipertansiyon bradikardi

Doku

• Tükrük, gözyaşı artımı

• Deride gode bırakan ödem

• Sulu ishal

Böbrek • Oligüri • Anüri

22) Ameliyat sonrası genel durumu bozulan bir hastanın yapılan fizik muayenesinde artmış kafa içi basıncı bulguları, idrar atılımında azalma, aşırı terleme ve sulu ishal saptanmıştır.

Bu hastada aşağıdaki sıvı elektrolit değişikliklerinden hangisinin olduğu düşünülmelidir?(Nisan - 2003)

A) Hipernatremi B) Hiperpotasemi C) Hipokalsemi D) Hiponatremi E) Hipomagnezemi Yanıt - D

23) Vücut sıvılarında volüm ve konsantrasyon bozukluğu olan hastalarda, aşağıdaki durumların hangisinde volüm fazlalığı ve hiponatremi gelişir?

A) Hiperglisemiye bağlı olarak intraselüler suyun ekstraselüler kompartımana geçmesi B) Plazma lipid düzeyinin yükselmesi

C) Hiperaldosteronizm

D) Antidiüretik hormon sekresyonunun artması E) Renal tübüler bozukluk

Yanıt - D

24) Aşağıdakilerden hangisi hipernatremi bulgularından değildir?

A) Yorgunluk B) Kuru ve yapışkan müköz membranlar

C) Taşikardi D) Hipotermi

E) Oligüri Yanıt – D

25) Serum sodyum düzeyi 122 mEq/L olan 70 kg ağırlığında ve 40 yaşında bir erkek hastada total sodyum açığı kaç mEq/Ldir? (Eylül - 2007) (Normal sodyum düzeyi: 142 mEq/L)

A) 840 B) 1500 C) 1800 D) 2400 E) 8400

(142-122) x 70 x %60 - 840 mEq/L

Dağılım katsayısı 0.6'dır; total vücut sıvısının, total vücut ağırlığna oranıdır.

Yanıt - A

26) Altmış yaşında erkek hastaya mide kanseri nedeniyle total gastrektomi uygulanıyor. Operasyon sonrası genel durumu bozulan hastanın muayenesinde artmış kafa içi basınç bulguları, idrar atılımında azalma, terleme ve sulu ishal saptanmıştır.

Bu hastada aşağıdaki elektrolit bozukluklarından hangisinin olduğu düşünülmelidir?

A) Hipernatremi B) Hipokalsemi

C) Hipermagnezemi D) Hiponatremi

E) Hiperkalsemi Hiponatremi cerrahi sonrası en sık elektrolit bozukluğudur.

Yanıt – D

27) Aşağıdakilerden hangisi hipernatremi bulgularından değildir?

A) Hipotermi B) Oligüri C) Taşikardi

D) Kuru ve yapışkan mükoz membranlar E) Yorgunluk

Yanıt - A

Hipernatremi (Su kaybı)

Hafif Şiddetli

MSS • Huzursuzluk

• Yorgunluk • Delirium

• Manik reaksiyonlar Kardiyovasküler • Hipotansiyon

• Taşikardi

Doku

• Tükrük ve göz yaşında azalma

• Yapışkan, kuru müköz membranlar

• Kırmızı, şiş dil

Böbrek • Oligüri

Vücut ısısı • Yüksek

28) Aşağıdakilerden hangisi hipernatremik de-hidratasyonun (suyun tuzdan fazla kaybedilmesi) fizik bulgusudur?

A) Mukoz membranlarda kuruluk B) Kan basıncında orta derecede düşme C) Taşikardi

D) Ateş E) Hepsi Yanıt - E

29) Aşağıdakilerden hangisinde hiponatremi gelişmez?

A) Diüretik kullanımı B) Diabetes insipidus C) Nefrotik sendrom D) Siroz

E) Sürrenal yetersizliği Yanıt – B

30) Aşağıdakilerden hangisi cerrahi hastalarda hipervolemik hipernatremiye neden olur?

A) Böbrek dışı aşırı su kaybı B) Cushing sendromu C) Renal tübüler yetmezlik

D) Selüler dehidratasyona bağlı subaraknoid kanama

E) Hiperglisemide osmotik basıncın artması ile selüler suyun ekstraselüler kompartmana transferi Yanıt - B

31) Daha önce sağlıklı olan 64 yaşındaki erkek hasta, trafik kazası sonrası kapalı kafa travması ve dalak rüptürü ile hastaneye getirilmiştir. Laparotomi ve splenektomi yapılan hastaya, hastanedeki ilk dört günde %5 dekstroz + 1/2 normal NaCİ solüsyonu 125ml/ saat hızında verilmiştir. Günlük sıvı çıkışı 700-1000 mi idrar ile 450-600 mi nazogastrik drenajıdır. 5. gün sabahı derin komaya girinceye kadar, dalgın ancak kolaylıkla uyanabilir durumdaki hastada, 5. gün öğleden sonra epileptik ataklar gelişmiştir, laboratuar sonuçları şöyledir: Serum elektrolitleri (mEq/L): Na* 130; K+ 1,9; Cl- 96, HCO-3: 19 Serum osmola-ritesi: 260 mosm/L idrar elektrolitleri (mEq/L):

Na+61, K+ 18

Hastanın nöbetlerinin en olası nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hipopotasemi B) Hiponatremi C) Hipokalsemi D) Hipomagnesemi E) İntrakraniyal kanama

Zihin aktivitesinde değişim ve nöbetler ciddi hiponat-reminin ilk klinik bulgularıdır. Ekstraselüler sıvı osmo-laritesi düştükçe (sodyum konsantrasyonun da düşmeyle kendini gösterir), suyun hücre içine progresif olarak geçişi ve beynin şişmesi gerçekleşir. Hastaların çoğu serum sodyum seviyesi 120mEq/L'nın altına inene kadar asemptomatik olduğu halde, soruda verilen örnek buna bir istisnadır. Hafif hiponatremi bile (verilen olguda 130 meq/L) artmış intrakraniyal basıncı olan hastalarda sıklıkla zararlıdır, kapalı kafa yaralanmalarında da böyle olabilir.

Bu yüzden, bu tip olgularda uygun IV sıvıları vererek serum sodyum seviyesini normal veya normalin biraz üzerinde tutmak önemlidir. 1/2 normal şalin solüsyonunda dekstroz vermek bu hastadaki tuz kaybının düzeltilmesinde yetersiz kalır.

Nazogastrik drenaja ek olarak, hasta idrarda bol miktarda Na kaybeder, (idrar Na:61mEq/L). Bu kayıp uygun olmayan antidiüretik hormon salınımına bağlanmaktadır; bu da çoğunlukla kafa travmalarını izler veya daha önceden var olan böbrek hastalığının belirtisi olabilir. Renal tubüler fonksiyon bozukluğu- tuz kaybettiren böbrekler- renal konsantrasyon yeteneğinin bozulması sonucu oluşan, yaşlılarda sık görülen bir problemdir.

Belirgin hiponatremi varlığında düşük serum sodyumu ve yüksek idrar sodyum seviyesi her iki olasılığı da düşündürmelidir ve (İ.V.) idame sıvı kompozisyonu ayarlanmalıdır.

Ciddi hipokalsemi ve hipomagnezemi nöbet yapsa da, daha önceden sağlıklı olan bir kişinin bu hastalıklardan birine tutulmuş olması muhtemeldir. Bu hastada düşük potasyum seviyesi nöbet oluşturmaz ama postoperatif dönemde bu ionun yetersiz rep-lasmanını gösterir.

Yanıt - B

32) Bu hastanın durumunda teşhis ya da tedavi için önerilenlerden hangisi uygundur?

A) Hastanın hiponatremisi, yüksek kan şekerine bağlı olabilir B) Hastanın hipopotasemisi, metabolik asidoz sonucu gelişmiştir

C) Hastayı değerlendirmek için ilk olarak acil karotis arteriogramı yapılmalıdır

D) Hastaya tedavisinde ilk olarak 20 mL %50 MgSC>4 intravenöz perfüzyonla 4 saatte verilmelidir E) İlk adımda az miktarda hipertonik NaCI solüsyonu verilmelidir

Şiddetli hiponatremiye bağlı gelişen nöbetlerin kontrolü %3-5 şalin solisyonunun artan oranlarda küçük infüzyonlarla verilmesi, sık sık hastanın cevabını serum Na konsantrasyonlarda değerlendirilmesidir. Litrede sadece birkaç miliekivalent Na artışı semptomları hafifletir ve kalan sodyum açığı ile ilgili hacim veya kapsam bozuklukları daha yavaş düzeltilebilir. Bazen diazepam gibi ajanlar nöbetlerin ilk safhalarında gerekli olabilir.

Bu hastanın hiponatremisi dilüsyonel olamaz ve hi-perglisemiye bağlanamaz çünkü hem serum sodyumu hem de osmolaritesi düşüktür. Serum sodyum konsantasyonunun düzeltilmesi problemi çözmezse, karotis arteriyogramı endike olabilir fakat ilk basamağı oluşturmaz.

ilk olarak magnezyum sülfat verilmesi uygun değildir. Çünkü ne hastanın hikayesi ne de klinik gidişatı magnezyum eksikliğini destekler.

Hiperkalsemi sıklıkla alkalozun sonucudur, asido-zun değildir, bu da sıklıkla hiperpotasemi ile birliktedir.

Yanıt - E

33) İntravenöz infüzyon ile ekstrasellüler volüm defisitini gidermekte başlangıç için kullanılması gereken sıvı elektrolit düzeneği nedir?

A) % 5 dekstroz + %0.45 NaCI solüsyonu B) % 0.9 NaCI solüsyonu

C) % 3'lük NaCI solüsyonu

D) % 3'lük NaCI solüsyonu + 0.15 N hidroklorik asid E) NH4CI (amonyum klorür) solüsyonu

Pilor obstrüksiyonundaki volüm defisiti % 0.9'luk NaCI ile düzeltilebilir. Serbest sıvı miktarını arttıracağından % 0.45'lik NaCI ve ekstrasellüler kompartımanı genişleteceğinden % 3'lük NaCI kullanılmaz. %0,15 N HCI solüsyonu standart tedaviye yanıt vermeyen durunlarda nadiren gereklidir. Amonyum klorur geçmişte kullanılmıştır. Fakat amonyak toksi-sitesi yapmaktadır.

Yanıt - B

34) Üçüncü boşluğu sıvı transferi en sık hangisinde görülür?

A) Akut apandisit B) Bakteriyel peritonit C) Şiddetli kusma D) Şiddetli diyare E) Akut kolesistit

Üçüncü boşlukta sıvı kaybına yol açan patolojiler

• Bakteriyel peritonit

• Akut pankreatit

• İntestinal obstrüksiyon

• Ciddi yanıklar

• Ciddi kas yaralanmaları

• Yaygın batın içi peritonitler

Akut apandisit ve akut kolesistit üçüncü boşluğa önemli bir sıvı kaybına yol açmaz. Kusma ve diyare ile kaybedilen sıvılar sekestre olmadığı için üçüncü boşluk sıvısı kabul edilmezler.

Önemli bir nokta da üçüncü boşluk sıvısının iyileşme sürecinde dolaşıma geri dönerek önemli dolaşım yüklenmelerine neden olabilmesidir.

Yanıt - B

35) Uzun süreli kusma veya nazogastrik aspiras-yon sonucu oluşan metabolik alkaloz primer olarak hangisinin kaybından ileri gelir?

A) Sodyum B) Potasyum C) Klorid D) Hidrojen E) Bikarbonat Yanıt - C

36) Aşağıdakilerden hangisinin İV olarak verilmesi plazma volümünde en uzun süreli artış sağlar?

A) İzotonik NaCI B) Laktatlı Ringer solüsyonu

C) Dekstran 40 D) Dekstran 70

E) % 5 dekstroz Yanıt - D

37) Hipermagnezeminin en erken belirtisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Derin tendon refleksleri kaybı B) Hipotansiyon

C) Flask paralizi D) Respiratuar arrest E) Stupor

Hipermagnezemi

Plazma Mg düzeyinin 2.5mEq/l üstüne çıkmasıdır. Semptomatîk hipermagnezemi nadirdir ve şiddetli renal yetersizliklerde ortaya çıkmaktadır. Mg içeren antiasit ve laksatif alanlarda böbrek fonksiyonları bozulduğunda toksisite ortaya çıkabilir. Masif travma, ciddi asidoz, erken dönem yanıklarda da hipermagnezemi görülebilir.

Erken belirti ve bulgular, letarji ve yorgunluk ile, derin tendon refleksleri azalması, hipotansiyon, EKG'de PR aralığı artması, QRS genişlemesi, T yükselmesi görülür. Şiddetli vakalarda solunumsal veya kardiak arrest olabilir.

Yanıt – A

38) Aşağıdaki bulgulardan hangisi hipomagne-zemiyle birlikte görülür?

A) Nöromüsküler ve santral sinir sistemi hipe-raktivitesi B) Glomerüler veya renal tübüler fonksiyonların bozukluğu C) Derin tendon reflekslerinde ilerleyici kayıp

D) Elektrokardiyogramda PR aralığının artması ve QRS kompleksinin genişlemesi E) Hipotansiyon

Yanıt - A

39) Böbrek yetersizliği olan bir hastada total pa-renteral nutrisyon solüsyonunda aşağıdakilerden hangisinde kısıtlamaya gidilmez?

A) Total volüm B) Potasyum C) Magnezyum D) Fosfat E) Kalsiyum

Böbrek yetersizlikli hastalar alışılmış miktarlardaki K, Mg ve P04'ı ekskrete edemezler.

İdrar miktarı düşük ise, sıvı retansiyonu eğilimine gireceklerinden konjestif kalp yetersizliği gelişecektir.

Öte yandan miyokard aktivitesini deprese ettiği için hiperpotasemi özellikle tehlikedir.

Böbrek yetersizlikli hastalarda görülen asidoz da hi-perpotasemiyi ağırlaştıracaktır.

Hipermagnesemi hemen daima yatrojeniktir. Birçok antasidler ve laksatifler magnezyum içerir ve kullanılmaları böbrek yetersizlikli hastalarda sınırlandırılmalıdır.

Hipermagnesemi; halsizlik, hipotansiyon ve solunum depresyonuna neden olur. Bu etkilerden, obs-tetrisyenler tarafından, eklampsiyi suprese etmede yararlanılır.

Böbrek yetersizlikli hastalarda P04 düzeylerinde kronik yüksekliğe de sık rastlanır.

Böbrek yetersizlikli hastalarda Çan'da "resiprokal" azalma sekonder hiperparatiroidizme yol açar, bu da kemiklerde kalsiyum resorbsiyonuna (eksilmesine) neden olur.

Böbrek yetersizliği D vitamini aktivitesinin ve sen-tezlenmesinin azalmasına sebep olarak intestinal kalsiyum absorbsiyonunda düşmeye neden olur.

Bu nedenle böyle hastalar sıklıkla artan miktarlarda kalsiyuma gereksinim duyarlar.

Yanıt - E

40) Aşağıdaki gastrointestinal sistem salgılarından hangisi katyon ve anyon içeriği olarak plazmaya en çok benzer?

A) Tükrük B) Mide C) Duodenum D) İleum E) Kolon

İleum ve safra salgıları plazmaya en yakın olandır. Midede belirgin Cl iyonu atılımı olurken, kolon K atılımı açısından önemlidir. HC03 İçeriği açısından en zengin olan ise pankreastır.

Yanıt - D

41) Laktatlı Ringer solüsyonu ile ilgili doğru ifade hangisidir?

A) İzotonik dehidratasyonda vücut sıvı açığını düzeltir.

B) Ekstrasellüler sıvı ile isotoniktir C) 130mEq/LNa* içerir.

D) İçinde 2,5 gr/dL albumin vardır.

Laktatlı Ringer, litrede 274 mOsm içeren dengeli bir elektrolit solüsyonudur. Ekstrasellüler vücut sıvısına (310 mOsm/L) göre hafifçe hipotoniktir. Bununla birlikte isoosmolar vücut sıvısı kayıplarının karşılanması için mükemmel bir solüsyondur.

Ringer solüsyonu, litrede

• 130mEq Na

• 4mEq K+

• 3mEq Ca++

• 109mEq Cl ve

• 28mEq laktat içerir.

Kristaloid bir solüsyondur ve albumin içermez. Bazı gastrointestinal kayıplar benzer elektrolit kompozisyonları nedeniyle laktatlı Ringer solüsyonu ile replase edilir.

Yanıt - A ve C

42) Aşağıdakilerden hangisi kristalloid solüsyonlarından biridir? (Nisan - 2005 ) A) Ringer laktat

B) Nişasta C) Dekstran D) Albumin E) Jelatin

Günümüzde tedavide kullanılan 4 ana kolloid solüsyonu bulunmaktadır:

• Albumin

• Dekstran

• Hetastarch

• Jelatin

Laktatlı Ringer solüsyonu ise en sık kulanılan kristaloid solüsyondur.

Yanıt - A

43) Aşağıdaki vücut sıvılarından hangisinin elektrolit içeriği Ringer laktat solüsyonu ile ejı çok benzerlik gösterir? Nisan 2008)

A) Tükürük

B) İnce bağırsak içeriği C) Kolon içeriği D) Pankreas salgısı E) Mide sıvısı Ringer laktat: Na+: 130

Cl: 109 K+:4 Ca2+: 3 HCCV: 28 mOsm: 273 İnce bağırsak: Na+: 120 - 140

K+: 5 - 10 Cl:90-120 HC03: 30 – 40 Kolon: K+: 30

Na+: 60 CI: 40 Yanıt - B

44) Magnezyumun vücut kimyasındaki rolü ile ilgili ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Magnezyum defisiti, jeneralize nöromuskuler hiperaktivite ile karakterizedir.

B) Magnezyum koruyucu renal mekanizmalar nispeten etkilidir.

C) Uzun süreli gastrointestinal kayıplar, akut pan-kreatit ve yanıklarda magnezyum eksikliği gelişebilir.

D) Antasidler ve laksatifler magnezyum toksisi-tesini presipite edebilir.

Potasyum ve kalsiyumun yanısıra magnezyum da vücuttaki birçok enzim sisteminin regulasyonunda çok önemli bir rol oynar.

Magnezyum eksikliği kalsiyum defisitini taklit eder ve sıklıkla da birlikte bulunurlar.

Total parenteral nutrisyon tedavisindeki hastalar, Mg eksikliği açısından dikkatle izlenmelidir.

Klinik olarak endike ise, Mg defisitini replase etmek için magnezyum klorid veya magnezyum sülfat in-füzyonu yapılarak açık hızla düzeltilebilir. Fakat aşırı infüzyona karşı dikkatli olunmalıdır. Böbrekler serum magnezyum düzeylerinin regulasyonunda çok önemli bir fonksiyona sahiptir.

Böbrek yetersizlikli olgularda Mg içeren müshil ve antasidlerin kullanılması durumunda mutad dozlarda bile toksik düzeylere kolayca ulaşılabilir.

Magnezyum toksisitesi: MSS depresyonu, kas zayıflığı ve derin tendon reflekslerinde kayba neden olur. EKG değişiklikleri hiperpotasemininkilere benzer.

Akut hipermagnesemi tedavisi İV kalsiyum klorid veya glukonat verilmesi şeklindedir.

Yanıt - (Hepsi Doğru)

45) Crohn hastalığına bağlı küçük bir ince barsak fis-tülü olan 45 yaşında bir bayan hastada, parenteral nutrisyonun ikinci haftasında tetani gelişir. Laboratuar bulguları: Ca++:8,2mg/dl, Na+:135 mEq/L, Cl:103 mEq/L P04:2,4 mEq/L, Albumin: 2,4 gr/dl, pH:7,45, PaC02: 38 mmHg, PaC02: 84 mmHg, ve HC03:25 mEq/L'dir.

Bu hastadaki tetaninin en olası nedeni nedir?

A) Hiperventilasyon B) Hipokalsemi C) Hipomagnesemi

D) Esansiyel yağ asidi defisiti E) Fokal epilepsi

Hastanın normal pH ve P02 değerlerine sahip olması hiperventilasyonun sebep olabileceğini düşündürmez.

Düşük serum albümin düzeyi dikkate alındığında hastanın serum Ca düzeyi normal kabul edilebilir.Fokal nöbet tanısı konmadan önce tüm metabolik nedenler ekarte edilmelidir.

Yetersiz Mg alımı, malnütrisyon, malabsorpsiyon veya barsaktan aşırı Mg kaybı; örneğin ağır ishal, ince barsak fistülleri, N/G drenajı olan hastalarda hi-pomagnezemi akla gelmelidir.

Ayrıca diüretik kullanımı, kronik alkolizm, akut pan-kreatit hipomagnezemi yapabilir.

Nöromüsküler etkileri hipokalsemiye benzer; DTR artışı, paresteziler, kas spazmı ve sonunda tetani görülebilir.

Tedaviye yanıt vermeyen hipokalsemi hatsalarının çoğunda hipomagnezemi bulunur. Bunun sebebi hipomagnezeminin fonksiyonel hipoparatiroidiye yol açmasıdır.

Yanıt - C

46) Metabolik asidozdaki hastanın yüksek dozda alkali ile tedavi edilmesi sonucunda görülebilecek ellerdeki kasılmanın nedeni aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Hipomagnezemi

B) İyonize kalsiyum azalması C) Hiperkalsemi

D) Hipernatremi E) Sinir irritasyonu Yanıt - B

47) Aşağıdakilerden hangisi hipopotasemi nedenlerinden değildir?

A) Alkaloz B) Travma C) Enterik fistüller D) Pilor stenozu E) Hiperaldosteronizm Yanıt - B

48) Hipopotasemide aşağıdaki metabolik durumlardan hangisi görülmez? (Nisan - 1995) A) Plazma bikarbonatında artma

B) Değişken idrar IC atılımı C) idrarda asit atılımının artması D) Plazma pH'ının 7,35'in altında olması

E) Kompanse dönemde pC02 seviyesinde artma Yanıt - D

49) Aşağıdaki elektrolit bozukluklarından hangisi metabolik alkalozda ciddi aritmilere neden olabilir?

49) Aşağıdaki elektrolit bozukluklarından hangisi metabolik alkalozda ciddi aritmilere neden olabilir?

Belgede Şok - Travma - Genel Konular (sayfa 103-136)

Benzer Belgeler