• Sonuç bulunamadı

IFRS Vakfı: IFRS for SMEs Eğitim Materyali. Modül 29 Gelir Vergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "IFRS Vakfı: IFRS for SMEs Eğitim Materyali. Modül 29 Gelir Vergisi"

Copied!
138
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Modül 29 – Gelir Vergisi

IFRS Vakfı: IFRS

®

for SMEs Eğitim Materyali

(2)

IFRS Foundation: Training Material for the IFRS ® for SMEs

including the full text of Section 29 Income Tax

of the International Financial Reporting Standard (IFRS) for Small and Medium-sized Entities (SMEs)

issued by the International Accounting Standards Board on 9 July 2009

with extensive explanations, self-assessment questions and case studies

IFRS Foundation® 30 Cannon Street London EC4M 6XH

United Kingdom

Telephone: +44 (0)20 7246 6410 Fax: +44 (0)20 7246 6411

Email:info@ifrs.org

Publications Telephone: +44 (0)20 7332 2730

(3)

This training material has been prepared by IFRS Foundation education staff. It has not been approved by the

International Accounting Standards Board (IASB). The training material is designed to assist those training others to implement and consistently apply the IFRS for SMEs. For more information about the IFRS education initiative visit http://www.ifrs.org/Use+around+the+world/Education/Education.htm.

IFRS Foundation®

30 Cannon Street | London EC4M 6XH | United Kingdom Telephone: +44 (0)20 7246 6410 | Fax: +44 (0)20 7246 6411 Email: info@ifrs.org Web: ww.ifrs.org

Copyright © 2010 IFRS Foundation®

Right of use

Although the IFRS Foundation encourages you to use this training material, as a whole or in part, for educational purposes, you must do so in accordance with the copyright terms below.

Please note that the use of this module of training material is not subject to the payment of a fee.

Copyright notice

All rights, including copyright, in the content of this module of training material are owned or controlled by the IFRS Foundation.

Unless you are reproducing the training module in whole or in part to be used in a stand-alone document, you must not use or reproduce, or allow anyone else to use or reproduce, any trade marks that appear on or in the training material. For the avoidance of any doubt, you must not use or reproduce any trade mark that appears on or in the training material if you are using all or part of the training materials to incorporate into your own documentation.

These trade marks include, but are not limited to, the IFRS Foundation and IASB names and logos.

When you copy any extract, in whole or in part, from a module of the IFRS Foundation training material, you must ensure that your documentation includes a copyright acknowledgement that the IFRS Foundation is the source of your training material. You must ensure that any extract you are copying from the IFRS Foundation training material is reproduced accurately and is not used in a misleading context. Any other proposed use of the IFRS Foundation training materials will require a licence in writing.

Please address publication and copyright matters to:

IFRS Foundation Publications Department

30 Cannon Street London EC4M 6XH United Kingdom Telephone: +44 (0)20 7332 2730 Fax: +44 (0)20 7332 2749 Email: publications@ifrs.org Web: www.ifrs.org

The IFRS Foundation, the authors and the publishers do not accept responsibility for loss caused to any person who acts or refrains from acting in reliance on the material in this publication, whether such loss is caused by negligence or otherwise.

The Turkish translation of the Training Material for the IFRS® for SMEs contained in this publication has not been approved by a review committee appointed by the IFRS Foundation. The Turkish translation is copyright of the IFRS Foundation.

(4)

IFRS Vakfı: IFRS ® for SME Eğitim Materyali

Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu’nun 9 Temmuz 2009 tarihinde yayımlamış olduğu Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (SMEs) için Uluslararası Finansal Raporlama Standardı (IFRS)’nın

Bölüm 29 Gelir Vergisi’nin tam metni ile

genişletilmiş açıklamalar, değerlendirme soruları ve vaka çalışmaları içermektedir.

IFRS Foundation® 30 Cannon Street London EC4M 6XH

İngiltere

Telefon: +44 (0)20 7246 6410 Fax: +44 (0)20 7246 6411

(5)

Bu eğitim materyali IFRS Vakfı eğitim personeli tarafından hazırlanmıştır. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından onaylanmamıştır. Eğitim materyali, IFRS for SMEs’i devamlı olarak uygulayacak kullanıcılara eğitim verelere yardımcı olmak için tasarlanmıştır. IFRS eğitim girişimi hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki web sayfasını ziyaret ediniz:

http://www.ifrs.org/Use+around+the+world/Education/Education.htm.

IFRS Foundation®

30 Cannon Street | London EC4M 6XH | İngiltere

Telefon: +44 (0)20 7246 6410 | Faks: +44 (0)20 7246 6411 E-posta: info@ifrs.org Web: ww.ifrs.org

Telif Hakkı © IFRS Foundation®

Kullanım Hakkı

IFRS Vakfı bu eğitim materyalinin kısmen ya da tamamen kullanımını teşvik etse de, aşağıda verilen telif hakkı koşulları uyarınca kullanılması gerekmektedir.

Bu eğitim materyali modülünün kullanılması herhangi bir ücret ödemesine tabi değildir.

Telif hakkı bildirimi

Telif hakkı da dahil bu eğitim materyali modülü kapsamındaki tüm haklar IFRS Vakfına ait olup, yine IFRS Vakfı tarafından kontrol edilmektedir.

Eğitim modülü bağımsız bir belgede kullanılacak şekilde tamamen veya kısmen çoğaltılmadıkça, kullanılamaz veya çoğaltılamaz, üçüncü kişilerin kullanmasına veya çoğaltmasına, üzerindeki ve eğitim materyalindeki ticari markaların gösterilmesine izin verilemez. Şüpheye mahal vermemek için, eğitim materyallerinin tamamını veya bir kısmını kendi belgelerinizin bir parçası olarak kullanacaksanız üzerinde veya eğitim materyalinde yer alan herhangi bir ticari markayı kullanamaz ve çoğaltamazsınız. Bu ticari markalar IFRS Vakfı ve IASB adları ve logolarını kapsamakta olup bunlarla kısıtlı değildir.

IFRS Vakfı eğitim materyali modülünün tamamı ve bir kısmından alıntı yapmanız durumunda, belgelerinizin eğitim materyali modülünüzün kaynağının IFRS Vakfı olduğuna ilişkin bir telif hakkı onayı içermesini temin etmeniz gerekecektir.

IFRS Vakfı eğitim materyalinden kopyalayacağınız herhangi bir alıntının doğru bir şekilde çoğaltıldığından ve yanıltıcı bir bağlamda kullanılmadığından emin olmanız gerekmektedir. IFRS Vakfı eğitim materyalleri için önerilecek herhangi bir diğer kullanım yazılı lisans gerektirmektedir.

Lütfen yayınlar ve telif hakkı ile ilgili konuları aşağıdaki adrese bildiriniz:

IFRS Vakfı Yayın Departmanı

30 Cannon Street, Londra, EC4M 6XH, İngiltere

Telefon: +44 (0)20 7332 2730 Faks: +44 (0)20 7332 7249 E-posta: publications@ifrs.org Web: www.ifrs.org

Bu zarar ihmalden veya diğer nedenlerden kaynaklansın veya kaynaklanmasın, IFRS Vakfı, yazarlar ve yayıncılar bu yayında yer alan materyale dayalı olarak hareket eden veya hareket etmekten kaçınan herhangi bir şahsa yönelik zararlardan dolayı sorumluluk kabul etmez.

Bu yayında yer alan KOBİ’ler için IFRS® Eğitim Materyalinin Türkçe tercümesi IFRS Vakfı tarafından atanmış bir inceleme komitesi tarafından onaylanmıştır. Türkçe tercümesinin telif hakları IFRS Vakfına aittir.

(6)

İçindekiler

GİRİŞ Öğrenim çıktıları IFRS for SMEs Hükümlere giriş HÜKÜMLER VE ÖRNEKLER Bu bölümün kapsamı Gelir vergisinin muhasebeleştirilmesine ilişkin adımlar Dönem vergisinin muhasebeleştirilmesi ve ölçümü Ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesi Ertelenmiş verginin ölçümü Dönem vergisi ile ertelenmiş verginin ölçümü Temettü üzerinden stopaj Sunum Açıklamalar ÖNEMLİ TAHMİNLER ve DİĞER DEĞERLENDİRMELER Kapsam Muhasebeleştirme Ölçüm TAM SET IFRS’LER İLE KARŞILAŞTIRMA BİLGİNİZİ TEST EDİN BİLGİNİZİ UYGULAYIN Vaka çalışması 1 Vaka çalışması 1’in cevabı Vaka çalışması 2 Vaka çalışması 2’nin cevabı Vaka çalışması 3 Vaka çalışması 3’ün cevabı 1 1 2 2 4 4 8 9 19 60 79 83 84 87 94 94 95 95 100 102 108 108 111 119 121 123 127

(7)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Bu eğitim materyali, IFRS Vakfının eğitim personeli tarafından hazırlanmış olup, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından onaylanmamıştır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelere (KOBİ) uygulanacak muhasebe hükümleri, IASB tarafından Temmuz 2009’da yayımlanan KOBİ’ler için Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarında (IFRS) düzenlenmiştir.

GİRİŞ

Bu modül, IFRS for SMEs’in 29 uncu Bölümü olan Gelir Vergisi uyarınca gelir vergisinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanması konusunu ele almaktadır. Söz konusu eğitim materyali, öğrencilere konuyu tanıtmakta, yayımlanan resmi metin konusunda rehberlik sağlamakta, örneklerin kullanılması aracılığıyla hükümlerin anlaşılmasını kolaylaştırmakta ve gelir vergisinin muhasebeleştirilmesinde gerekli olan önemli değerlendirmeleri göstermektedir. Ayrıca bu modülde, öğrencinin hükümlere yönelik bilgisini test etmek için hazırlanan sorular ile IFRS for SMEs uyarınca gelir vergisinin muhasebeleştirilmesine ve gerekli açıklamaların yapılmasına yönelik yeteneğini geliştirmek için tasarlanan örnek olaylar yer almaktadır.

Öğrenim çıktıları

Bu modülün başarılı bir şekilde tamamlanması üzerine, gelir vergisinin muhasebeleştirilmesine ilişkin olarak IFRS for SMEs’de yer alan finansal raporlama hükümleri öğrenilmiş olacaktır. Ayrıca söz konusu hükümlerin uygulamada kullanılışını gösteren örnek olayların tamamlanmasıyla, IFRS for SMEs uyarınca gelir vergisinin muhasebeleştirilmesi konusundaki yeterliliğiniz artacaktır. Bu modül, IFRS for SMEs kapsamında kullanıcılara, özellikle aşağıda yer alan hususlar açısından faydalı olmayı amaçlamaktadır:

• Verginin gelir vergisi olup olmadığının belirlenmesi

• Dönem vergi varlıklarının ve borçlarının muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesi

• Defter değerlerinin geri kazanılması ya da ödenmesi durumunda vergilendirebilir mali kar tutarını etkilemesi beklenen varlıkların ve borçların belirlenmesi

• Varlıkların, borçların ve varlık ya da borç olarak muhasebeleştirilmemekle birlikte vergiye esas değeri bulunan diğer kalemlerin vergiye esas değerinin belirlenmesi

• Geçici farkların, kullanılmamış vergi zararlarının ve kullanılmamış vergi avantajlarının belirlenmesi ve hesaplanması

• Ertelenmiş vergi varlıklarının ve borçlarının muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesi

• Ertelenmiş vergi varlıklarına ne zaman değerleme karşılığı ayrılacağının takdir edilmesi

• Cari ve ertelenmiş vergi varlıkları ve borçlarının ölçümünde hangi vergi oranlarının ve kanunlarının kullanılması gerektiğinin tespit edilmesi

(8)

Modül 29 – Gelir Vergisi

• Cari ve ertelenmiş verginin kapsamlı gelirin ve özkaynağın ilgili unsurlarına dağıtılması

• Cari vergi varlıkları ile cari vergi borçlarının, ertelenmiş vergi varlıkları ile ertelenmiş vergi borçlarının ne zaman netleştirilebileceğinin belirlenmesi

• Gelir vergisinin finansal tablolarda sunulması ve açıklanması

• Gelir vergisinin muhasebeleştirilmesi için gerekli olan önemli tahminlerin ve diğer değerlendirmelerin anlaşılmasının sağlanması

IFRS for SMEs

IFRS for SMEs’in, kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunmayan işletmelerin genel amaçlı finansal tablolarına uygulanması amaçlanmaktadır (bakınız: Bölüm 1 Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler).

IFRS for SMEs, zorunlu hükümler ve söz konusu hükümlerle birlikte yayımlanan (zorunlu olmayan) diğer materyallerden oluşur.

Zorunlu olmayan materyaller aşağıdakilerden oluşmaktadır:

• IFRS for SMEs’e genel bir giriş yapan ve Standardın amacını, yapısını ve uygulama alanını açıklayan önsöz.

• Örnek finansal tablolar ile dipnot kontrol listesini içeren uygulama rehberi.

• IASB’nin IFRS for SMEs’e ilişkin sonuçlara ulaşırken sergilediği temel yaklaşımı özetleyen Karar Gerekçeleri.

• IFRS for SMEs’in yayımlanması konusunda muhalif görüş bildiren bir IASB üyesinin muhalif görüşü.

IFRS for SMEs’de Terimler Sözlüğü zorunlu hükümlerin bir parçasıdır.

IFRS for SMEs’de Bölüm 21 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar, Bölüm 22 Borçlar ve Özkaynak ile Bölüm 23 Hasılat’ta ekler yer almaktadır. Söz konusu ekler zorunlu olmayan rehberlerdir.

Hükümlere giriş

Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin genel amaçlı finansal tablolarının amacı, kendi özel bilgi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak hazırlanmış raporlar talep edebilme imkânı bulunmayan geniş bir kullanıcı kitlesine, genel olarak bir işletmenin finansal durumu, faaliyet sonuçları ve nakit akışları hakkında ekonomik kararlar almalarında faydalı olacak bilgiler sağlamaktır. Bölüm 29’un amacı, gelir vergisine ilişkin muhasebeleştirme ve açıklama hükümlerini belirlemektir. Gelir vergisi, vergiye tabi kâr üzerinden hesaplanan yurt içi ve yurt dışı bütün vergileri içerir. Ayrıca; bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklığı tarafından, raporlayan işletmeye yapılan kâr dağıtımlarından stopaj (kaynakta kesinti) yoluyla

(9)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Dönem vergisi

Dönem vergisi, mevcut veya geçmiş dönemlerin vergiye tabi kârı (mali zararı) üzerinden ödenecek (geri alınacak) gelir vergisini ifade eder. Bir işletme, mevcut dönemdeki vergi borcu için dönem vergi borcu muhasebeleştirir. Ödenen tutarın, ödenmesi gereken tutarı aşması durumunda işletme söz konusu tutar dönem vergi varlığı olarak muhasebeleştirir.

Bir işletme, dönem vergisini vergi otoriteleri tarafından yapılacak incelemelerin olası sonuçları da dahil, raporlama tarihinde yürürlükte olan veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan uygun vergi kanunlarını ve oranlarını kullanarak ölçer.

Ertelenmiş vergi

Ertelenmiş vergi varlıkları ya da borçları geçmiş işlemler ya da olaylar nedeniyle gelecek raporlama dönemlerinde vergiye tabi kar üzerinden geri kazanılması ya da ödenmesi beklenen gelir vergisi olarak muhasebeleştirilir. Ertelenmiş vergi, işletmenin varlıkları ve borçları açısından finansal durum tablosunda muhasebeleştirilen tutarlar ile söz konusu varlıklar ve borçların vergi otoriteleri tarafından muhasebeleştirilmesi ve henüz kullanılmamış mali zararların ve vergi avantajlarının ileriye taşınması arasındaki farktan kaynaklanır.

Ertelenmiş vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçları; vergi otoriteleri tarafından raporlama döneminin sonu itibarıyla yürürlükte olan veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi kanununa dayalı olarak, ertelenmiş vergi varlığı gerçekleştiğinde veya ertelenmiş vergi borcu ödendiğinde uygulanması beklenen vergi oranlarının kullanılması suretiyle yapılacak incelemelerin olası sonuçlarının etkileri dikkate alınarak ölçülür. Ertelenmiş vergi varlıklarına, bu varlıkların net tutarlarının mevcut veya gelecek vergiye tabi kâr esas alınarak gerçekleşmesi olası olan en yüksek tutarlarına eşitlemek üzere değerleme karşılığı ayrılır.

Dönem vergisi ve ertelenmiş vergiye ilişkin sunum ve açıklama

Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi kar ya da zarar, diğer kapsamlı gelir ve özkaynağın ilgili unsurlarına dağıtılır.

Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi varlıkları ve yükümlülükleri iskonto edilmezler.

Bölüm 29, dönem vergisi ve ertelenmiş vergiye ilişkin olarak belirli açıklamalarda bulunulmasını gerektirir.

(10)

Modül 29 – Gelir Vergisi

HÜKÜMLER VE ÖRNEKLER

IFRS for SMEs Bölüm 29 Gelir Vergisi’nin içeriği aşağıda belirtilmiş olup, gri renkle

gölgelendirilmiştir. IFRS for SMEs’in Terimler Sözlüğünde tanımlanan terimler de söz konusu hükümlerin parçasıdır. Anılan terimler 29 uncu bölüm metninde ilk defa geçtikleri yerde koyu olarak gösterilmiştir. IFRS Vakfının eğitim personeli tarafından eklenen notlar ve örnekler gölgelendirilmemiştir. Personel tarafından yapılan eklemeler, IFRS for SMEs’in bir parçasını oluşturmamakta olup, IASB tarafından onaylanmamıştır.

Bölümün kapsamı

29.1 Bu Standardın kapsamında yer alan gelir vergileri, vergiye tabi kâr üzerinden hesaplanan yurt içi ve yurt dışı bütün vergileri içerir. Ayrıca; bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklığı tarafından, raporlayan işletmeye yapılan kâr dağıtımlarından stopaj (kaynakta kesinti) yoluyla ödenecek vergiler de gelir vergileri kapsamında değerlendirilir.

Notlar

İşletmeler, verginin gelir vergisi olup olmadığını nasıl belirler?

Gelir vergisi, vergi otoriteleri tarafından işletmeler ve bireyler tarafından kazanılan gelir üzerinden alınır. Bu kapsamda gelir, vergiye tabi hasılat tutarından vergiden indirilebilir giderlere ilişkin tutarlar düşüldükten sonraki net tutarı yansıtır. Paragraf 29.1, Bölüm 29 kapsamındaki gelir vergisini tanımlar.

Vergiye tabi kâr (mali zarar), vergi otoriteleri(devletin ilgili organları) tarafından konulan kurallara göre bir hesap dönemi için tespit edilen ve üzerinden vergi ödenen (vergi geri kazanımı sağlayan) kârı (zararı) ifade eder. Vergiye tabi kar, vergiye tabi gelirden vergiye tabi gelire ilişkin indirilebilir tutarlar düşüldükten sonra elde edilen tutara eşittir. Vergi oranı da (yani döneme ilişkin vergi giderinin hesaplanması amacıyla vergiye tabi kara uygulanan oran) söz konusu kurallar çerçevesinde uygulanır.

Bölüm 29, vergiye tabi kara dayalı vergiler olarak tanımlanan gelir vergilerine uygulanır. Bu yüzden, bütün vergiler Bölüm 29 kapsamında değildir. Ancak, vergiye tabi kar, muhasebe karı ile aynı olmadığından vergilerin Bölüm 29 kapsamında yer alan muhasebe kârına eşit olan bir rakama dayalı olması gerekmez. Vergiye tabi kar, genellikle kar ya da zarar veya toplam kapsamlı gelir değildir. Bir verginin ‘gelir vergisi’ olup olmadığının belirlenmesi bazen de beirli olaylar ve durumlar ışığında yargıda bulunmayı gerektirir.

Vergi avantajları Bölüm 29’un kapsamında mıdır?

Bölüm 24 Devlet Teşvikleri bütün devlet teşviklerinin muhasebeleştirmesini belirler. Sonuç olarak, devlet teşvikleri Bölüm 29 uyarınca muhasebeleştirilmezler. Ancak, 24.3 Paragrafı Bölüm 24’e ilişkin hususu aşağıdaki şekilde özel olarak belirtir:

(11)

Modül 29 – Gelir Vergisi

‘Bu bölüm, vergilendirilebilir kârın veya vergi zararının belirlenmesinde mevcut olan veya vergi borcuna bağlı olarak belirlenen ya da vergi borcuyla sınırlı olarak sağlanan faydalar niteliğindeki devlet yardımlarını kapsamamaktadır. Bu tür faydalara örnek olarak; gelir/kurumlar vergisi istisnaları, yatırım indirimleri, hızlandırılmış amortisman uygulamaları ve indirilmiş vergi oranları gösterilebilir. Bölüm 29 Gelir Vergileri gelire dayalı vergilerin muhasebeleştirme işlemlerini düzenlemektedir.’

Hızlandırılmış amortisman karşılıkları, yeni bir maddi duran varlık kaleminin maliyetini vergiye tabi gelir karşısında iptal edecek oranı hızlandırır (yani karşılıklar varlığın finansal raporlama amacıyla finansal tablolara yansıtılan amortisman oranı ile karşılaştırıldığında vergisel amaçlı olarak daha hızlı bir oranı ile amortismana tabi tutulur). Bunun etkisi ise, ilk yıllardaki vergiye tabi gelirin (ve böylece gelir vergisinin) azalmasıdır (örnek 2’de görüldüğü gibi). Bölüm 29 bu tür gelir vergisi etkilerinin muhasebeleştirmesini kapsamaktadır.

Örnek – Bölüm 29 uyarınca gelir vergisi olarak nitelendirilmeyen vergi

Ör 1 Aşağıdaki kalemler vergiye tabi kara dayalı olmadığı için Bölüm 29 uyarınca gelir vergisi olarak muhasebeleştirilmeyen vergi türleridir:

• Satış vergileri, çünkü söz konusu vergiler vergiye tabi kardan ziyade satış tutarına (brüt tutar) dayanır (örneğin alkol ya da sigara satışına dayanan ve toplam satış tutarı üzerinden alınanvergi).

• Ürüne eklenen bir tutar olarak alınan katma değer vergisi(KDV) ya da mal ve hizmet vergisi(MGV) gibi tüketim vergileri

• Belli hükümler uyarınca gelir vergisi tanımını karşılayamayabilen bazı üretim vergileri (örneğin her bir birim maden için maden şirketlerine konulan vergi (bireysel kalem bazında)).

• Çalışanlara sağlanan faydalar üzerinden ödenen vergiler (çalışanın maaşının belirli bir yüzdesi üzerinden ödenen sosyal güvenlik vergileri). Bu tür bir vergi, Bölüm 28 Çalışanlara Sağlanan Faydalar kapsamında muhasebeleştirilir.

• Belgelere konulan bir vergi olan damga vergisi.

29.2 Bu bölümde gelir vergilerinin muhasebeleştirilmesi düzenlenmiştir. Finansal tablolara yansıtılan işlemlerin ve diğer olayların mevcut ve gelecek dönemlere ilişkin vergi sonuçları bu bölüm uyarınca muhasebeleştirilir. Söz konusu sonuçlar, dönem vergisi ve ertelenmiş vergiden oluşur. Dönem vergisi, mevcut veya geçmiş dönemlerin vergiye tabi kârı (mali zararı) üzerinden ödenecek (geri alınacak) gelir vergisini ifade eder.

Ertelenmiş vergiler; varlıkların defter değerinin geri kazanılması, borçların defter değeri üzerinden ödenmesi ve henüz kullanılmamış mali zararlar ile vergi avantajlarının ileriye taşınmasından kaynaklanan vergi etkisi sonucunda gelecek dönemlerde ödenecek veya geri alınacak vergilerdir.

(12)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Notlar

Gelir vergisi için genel yaklaşım (ve nedeni)

Bölüm 29, raporlama dönemi sonunda gelir vergisi için iki hesaplama yapılmasını gerektirir:

• Dönem vergisine ilişkin giderin (ya da gelirin) hesaplanması – cari döneme ilişkin olarak ödenecek (ya da geri alınacak) gelir vergisi tutarı ile döneme ilişkin verginin önceki dönemler için düzeltilmesi

• Ertelenmiş vergi giderinin (gelirinin) hesaplanması – yeni ertelenmiş vergi varlıklarından ve borçlarından kaynaklanan tutar ile mevcut ertelenmiş vergi varlıkları ve borçlarında meydana gelen değişikliklerden kaynaklanan tutar.

Muhasebe karları (yani gelir tablosu ya da kapsamlı gelir tablosunda yer alan karlar) vergiye tabi kara (yani gelir vergisinin üzerinden ödendiği karlara) her zaman eşit olsaydı ve her iki tür kar da her zaman aynı kurallar kullanılarak belirlenmiş olsaydı, gelir vergisinin muhasebeleştirilmesi basit olurdu. Muhasebe karına vergi oranı uygulanarak ödenecek tutar hesaplanır, ödenecek tutar bir borç bir de gider olarak muhasebeleştirilir ve daha sonra son aşamada borcun ödenmesi muhasebeleştirilirdi.

Ancak, belirli bir döneme ilişkin vergiye tabi kar, muhasebe karından genellikle farklıdır ve bazen önemli ölçüde farklılık gösterir. Bunun nedeni işletmelerin faaliyette bulunduğu ülkedeki vergi kurallarının gelir ve giderlerin, varlıkların ve borçların muhasebeleştirmesine ve ölçümüne ilişkin IFRS for SMEs tarafından ortaya konan hükümlerden farklı olmasıdır.

Sonuç olarak vergi gideri muhasebe karının vergi oranı ile çarpılması sonucunda basitçe belirlenemez. Bunun yerine, gelir vergisine ilişkin muhasebe karı ile vergiye tabi kar arasındaki farklılıkların belirlenmesi ve muhasebeleştirilmesi ile finansal tablolarda muhasebeleştirilen varlıklar ve borçlar arasındaki farklılıkların ve söz konusu varlık ve borçların vergi kanunları uyarınca nasıl ölçüldüğünün belirlenmesi gerekir.

Bir varlığın ya da borcun muhasebeleştirilmesinde, raporlayan işletmenin söz konusu varlığın (bakınız: Paragraf 2.37) ya da borcun(bakınız: Paragraf 2.39) defter değerini geri kazanmayı ya da ödemeyi beklemesi doğal bir durumdur. Söz konusu defter değerinin geri kazanılması ya da ödenmesi geri kazanımın ya da ödemenin vergisel sonuçlarının bulunmadığı duruma göre gelecekteki vergi ödemelerini olması gerekenden daha fazla (az) hale getiriyor ise işletme ertelenmiş vergi borcu (ertelenmiş vergi varlığı) muhasebeleştirir. Bu husus, işletmenin finansal tablolarını kullananlara faydalı bilgi sağlar.

Aşağıdaki basit örnek dönem vergisinin ve ertelenmiş verginin hesaplanmasını göstermektedir.

Örnek – hızlandırılmış vergisel amortisman nedeniyle oluşan ertelenmiş vergi

Ör 2 Bir işletmenin muhasebe karı ile vergiye tabi kârı arasındaki tek fark, üç yıl yararlı ömre sahip olan özel bir türdeki makinenin maliyetinin alım yılında vergisel amaçlı

(13)

Modül 29 – Gelir Vergisi

kaynaklanmaktadır. Finansal raporlama amacıyla, söz konusu işletme makineyi üç yıl boyunca kalıntı değeri sıfır olmak üzere doğrusal yönteme göre amortismana tabi tutmaktadır. İşletme makineti 1 Ocak 20X1 tarihinde 600PB ye edinmiştir. 20X1 – 20X3 yılları arasındaki her yıl için işletmenin muhasebe karı 1.000 PB’dir. İşletme vergiye tabi karının yüzde 30’u oranında gelir vergisine tabidir.

İşletme dönem karını aşağıdaki şekilde hesaplar:

20X1 20X2 20X3 Birikmiş

20X1–20X3 Hesaplama PB PB PB PB

Muhasebe karı 1,000 1,000 1,000 3,000

Muhasebe amortismanının geri eklenmesi PB600 PB÷ 3 yıl 200 200 200 600

Vergisel amortismanın çıkarılması (600) – – (600)

Vergiye tabi kar 600 1,200 1,200 3,000

Dönem vergisi gideri 30% × vergiye tabi kar 180 360 360 900

İşletme makineye ilişkin ertelenmiş vergiyi aşağıdaki şekilde hesaplar:

20X1 20X2 20X3

Hesaplama PB PB PB Defter değeri 600 PB eksi 200 PB 400 200 – yıllık amortisman

Vergiye esas değer – – – (gelecekteki vergi indirimleri)

Geçici fark(bu örnekte, 400 200 –

ayrıca zamanla farkı)

Ertelenmiş vergi borcu 30% × geçici fark 120 60 –

Ertelenmiş vergi gideri/(geliri) 120 (60) (60)

20X1 yılında 600 PB düşüldüğünden sıfır

Döneme ilişkin ertelenmiş vergi borcunda değişim

(14)

Modül 29 – Gelir Vergisi

İşletmenin gelir vergisi gideri kapsamlı gelir tablosunda, gelir tablosunda ya da gelir ve dağıtılmamış karlar tablosunda aşağıdaki gibi sunulabilir.

20X3 20X2 20X1

Hesaplama PB PB PB

Vergi öncesi kar muhasebe karı 1,000 1,000 1,000 Gelir vergisi gideri dönem vergisi + ertelenmiş vergi (300) (300) (300)

Dönem karı 700 700 700

Notlar:

Bu örnekteki geçici fark (hızlandırılmış vergi karşlığı) muhasebe ve vergi açısından giderin muhasebeleştirilmesine ilişkin zamanlama farkıdır – bir dönemde kar ya da zarara yansıtılan giderler (20X1 – 20X3 döneminde yıllık 200PB) vergi kanunları uyarınca farklı bir dönemdeki vergiye tabi gelire(kara) dahildir (20X1 yılında 600 PB). Muhasebe karı ile vergiye tabi kara dahil olan toplam tutar üç yıl süresince aynıdır.

Geçici fark açısından ertelenmiş vergi borcu muhasebeleştirildiğinde, işletmenin vergi gideri hızlandırılmış vergi karşılığının geçici yapısını yansıtır. Buna göre bu basit örnekte toplam vergi gideri (dönem vergi gideri + ertelenmiş vergi gideri, yüzde 30 ile her yıl için 1.000 PB muhasebe karının-20X1–20X3 çarpımına eşittir).

Gelir vergilerinin muhasebeleştirilmesinde izlenecek adımlar

29.3 Gelir vergileri aşağıdaki adımlar izlenerek muhasebeleştirilir:

(a) Vergi otoriteleri tarafından yapılacak incelemelerin olası vergi sonuçları da dikkate alınarak hesaplanan dönem vergisi muhasebeleştirilir (29.4-29.8 paragrafları).

(b) Varlıklardan cari defter değerlerinin geri kazanılması ve borçlardan cari defter değerlerinin ödenmesi durumunda vergiye tabi kârı etkileyebilecek varlık ve borçlar belirlenir (paragraf 29.9 ve 29.10).

(c) Raporlama döneminin sonunda aşağıdakilerin vergiye esas değerleri belirlenir:

(i) (b)’de belirtilen varlıkların ve borçların vergiye esas değeri; varlıkların cari defter değerlerinden satılması veya borçların cari defter değerleri üzerinden ödenmesi sonucunda ortaya çıkan tutarlar üzerinden belirlenir (paragraf 29.11 ve 29.12).

(15)

Modül 29 – Gelir Vergisi

(ii) Vergiye esas değeri olmakla birlikte finansal durum tablosuna yansıtılmamış olan diğer kalemlerin, yani gelir ve gider olarak muhasebeleştirilmiş, gelecek dönemlerde vergilendirilebilir veya vergiden indirilebilir kalemler belirlenir (paragraf 29.13).

(d) Geçici farklar, henüz kullanılmamış mali zararlar ve kullanılmamış vergi avantajları hesaplanır (paragraf 29.14).

(e) Geçici farklardan, kullanılmamış mali zararlardan ve kullanılmamış vergi avantajlarından kaynaklanan ertelenmiş vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçları muhasebeleştirilir (29.15-29.17 paragrafları).

(f) Ertelenmiş vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçları; vergi otoriteleri tarafından raporlama döneminin sonu itibarıyla yürürlükte olan veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi kanununa dayalı olarak, ertelenmiş vergi varlığı gerçekleştiğinde veya ertelenmiş vergi borcu ödendiğinde uygulanması beklenen vergi oranlarının kullanılması suretiyle yapılacak incelemelerin olası sonuçlarının etkileri dikkate alınarak ölçülür (29.18-29.25 paragrafları).

(g) Ertelenmiş vergi varlıklarına, bu varlıkların net tutarlarının mevcut veya gelecek vergiye tabi kâr esas alınarak gerçekleşmesi olası olan en yüksek tutarlarına eşitlemek üzere değerleme karşılığı ayrılır (paragraf 29.21 ve 29.22).

(h) Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi; kâr veya zararın, diğer kapsamlı gelirin ve özkaynağın ilgili unsurlarına dağıtılır (paragraf 29.27).

(i) Gerekli bilgiler sunulur ve açıklanır (29.28-29.32 paragrafları).

Dönem vergisinin muhasebeleştirilmesi ve ölçümü

29.4 Mevcut ve geçmiş dönemlere ilişkin vergiye tabi kâr üzerinden ödenecek vergi için dönem vergi borcu muhasebeleştirilir. Mevcut ve önceki dönemlere ilişkin olarak hâlihazırda ödenmiş tutarın söz konusu dönemlere ilişkin ödenmesi gereken tutarı aştığı durumlarda, söz konusu fazla tutar varlık olarak muhasebeleştirilir.

Notlar

Dönem vergisi, vergiye tabi kâr (mali zarar) açısından o döneme ya da geçmiş dönemlere ait ödenecek gelir vergisini (geri kazanılacak gelir vergisini) ifade eder. Döneme ait vergi gideri döneme ilişkin vergi beyanı üzerinden raporlanan vergiye tabi ve vergiden indirilebilir tutarlara dayanır.

Bazen vergi otoritesinin işletmenin gelir ya da indirimler olarak raporladığı tutarları kabul edip etmeyeceğine ilişkin belirsizlik söz konusudur.

Bu nedenle, daha sonra ödenen gerçek tutar bu bölüm uyarınca başlangıçta tahmin edilen tutardan farklı olabilir (bakınız: Paragraf 29.24). Böyle bir durumda, işletme döneme ilişkin

(16)

Modül 29 – Gelir Vergisi

vergi karşılığını olması gerekenden fazla ya da olması gerekenden az olarak belirlemiş olacaktır..

Döneme ilişkin vergi karşılığının finansal tabloların yayıma hazırlanmasından önce olması gerekenden fazla ya da olması gerekenden az olarak belirlenmesi durumunda, dönem vergisine ilişkin gider/borç düzeltilecektir. Bu durum, Bölüm 32 Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar kapsamında yer alan, düzeltmeyi gerektiren olaylara bir örnektir.

Döneme ilişkin vergi karşılığı, finansal tabloların yayıma hazırlanmasından sonra olması gerekenden fazla ya da olması gerekenden az olarak belirlenmişse, söz konusu durum Bölüm 10 Muhasebe Politikaları, Tahminler ve Hatalar uyarınca muhasebe tahmininde değişiklik olarak (bakınız: Paragraflar 10.15 – 10.17) ya da önceki döneme ilişkin hata olarak (bakınız:

Paragraflar 10.19 – 10.22) muhasebeleştirilir. Önceki döneme ilişkin karşılığın olmasından gerekenden fazla ya da az olmasına neden olan durum ve koşullar hangi muhasebeleştirme yönteminin uygun olduğunu belirler (yani muhasebeleştirme yönteminin seçiminde bir serbestlik söz konusu değildir).

Tutarlar sadece bir hata yapılmışsa ve söz konusu hata önemli bir yanlış ifadeye neden olmuşsa geriye dönük olarak düzeltilmelidir. Hata, yönetimin yanlış bir yıla ilişkin vergi kanunlarını uygulaması ya da tamamen farklı bir kaleme uygulanacak vergi kanunlarını kullanması gibi hata yaptığı durumlardan kaynaklanabilir. Modül 10 Muhasebe Politikaları, Tahminler ve Hatalar, muhasebe tahminlerinde meydana gelen değişiklikler ile önceki döneme ilişkin hataların muhasebeleştirilmesine yol gösterir. Önemli bir hata söz konusu değilse, gözden geçirilen tahmin 10.15-10.17 Paragrafları uyarınca tahminin mevcut vergi borcu ya da vergi varlığına ilişkin düzeltme olarak gözden geçirildiği dönemin genellikle kar ya da zararında muhasebeleştirilir.

Örnek – döneme ilişkin verginin hesaplanması

Ör 3 Bir işletmenin raporlama dönemi 31 Martta sona ermektedir. İşletmenin faaliyette bulunduğu ülkedeki raporlama dönemi 1 Nisan ile 31 Mart tarihleri arasıdır. 20X7/20X8 dönemine ilişkin gelir vergisi oranı yüzde 15’tir. İşletmenin 31 Mart 20X8 tarihinde sona eren döneme ilişkin muhasebe karı 150.000 PB’dir. Ülkede vergiye tabi karın belirlenmesine ilişkin kurallar 31 Mart 20X8 tarihi itibariyle aşağıdaki gelir ve gider kalemleri dışında IFRS for SMEs ile aynıdır.

• 20X8 yılına muhasebeleştirilen 20.000 PB tutarındaki isim hakkı hasılatı gelir vergisinden muaftır.

• 5.000 PB tutarındaki eğlence giderleri için vergi indirimi söz konusu değildir.

• Borçlular finansal tablolar dışı bırakıncaya kadar şüpheli alacaklar için vergi indirimine izin verilmez. 31 Mart 20X7 tarihinde, 2.000 PB tutarındaki alacak finansal tablo dışı bırakılmıştır çünkü, işletme finansal zorluk içinde müşterilerinden birinin ödemesinden vazgeçmiştir. Ticari alacaklarla netleştirilen şüpheli alacak karşılığı 31 Mart 20X7 tarihinde 4.000 PB 31 Mart 20X8 tarihinde ise 4.500 PB’dir.

(17)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Sonuç olarak, 31 Mart 20X8 tarihindeki şüpheli alacak gideri 2.500 PB’dir ve netleştirilen borçlar ile karşılıklardaki artışı kapsar.

• Bina vergisel amaçlı olarak daha hızlı bir oranda amostismana tabi tutulur. 20X8 yılına ilişkin olarak indirilebilir vergi amortisman tutarı 43.000 PB’dir. Aynı bina için finansal tablolarda muhasebeleştirilen amortisman tutarı 35.000 PB’dir.

Vergiye tabi kar aşağıdaki şekilde belirlenebilir:

31 Mart 20X8 tarihi itibariyle muhasebe karı 150,000 PB

Eksi Vergiye tabi olmayan isim hakkı hasılatı (20,000 PB)

Artı indirilelemeyen eğlence giderleri 5,000 PB

Artı indirilemeyen şüpheli alacak karşılığındaki artış

(yani 4.500 PB eksi 4.000 PB) 500 PB

Eksi indirilebilir ek amortisman tutarı(yani 43.000 PB eksi 35.000 PB) (8,000 PB)

Vergiye tabi kar 127,500 PB

31 Mart 20X8 tarihi itibariyle mevcut vergi gideri(127.500 PB × % 15) 19,125 PB

Not: Yukarıdaki işlemlerin ertelenmiş vergi etkisi bu soruda göz ardı edilmiştir.

Örnekler- döneme ilişkin vergi giderinin muhasebeleştirilmesi ve düzeltilmesi

Ör 4 Bir işletmenin, faaliyette bulunduğu ülkedeki ilgili vergi kuralları uyarınca 20X7/20X8 raporlama dönemi için belirlenen vergiye tabi karı 100.000 PB olarak hesaplamıştır. Söz konusu ülkedeki raporlama dönemi 1 Nisan ile 31 Mart tarihleri arasındadır. 20X7/20X8 dönemi için uygun gelir vergisi oranı yüzde 20’dir. 20X7/20X8 raporlama dönemine ilişkin ödenecek dönem vergisinin 30 Eylül 20X8 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir ve işletme söz konusu ödemeyi 15 Eylül 20X8 tarihinde yapmıştır. İşletmenin raporlama dönemi 31 Mart tarihinde sona ermektedir (Raporlanma döneminin sonudur).

İşletme, 31 Mart 20X8 tarihi ile biten raporlama dönemine ilişkin olarak ödenecek dönem vergisini aşağıdaki şekilde muhasebeleştirir:

Kar ya da zarar- gelir vergisi(dönem vergisi) 20,000 PB

Dönem vergisi borcu 20,000PB

Dönem vergisine ilişkin borcun ve giderin muhasebeleştirilmesi

(18)

Modül 29 – Gelir Vergisi

(a) 100.000 PB × % 20 = 20,000 PB

Not: Bu gider bütün bir yıl boyunca ortaya çıkmaktadır ancak işletmenin sadece 31 Mart 20X8 tarihinde raporlama yaptığı varsayıldığında söz konusu giderin tümü raporlama tarihinde kayıt altına alınabilir.

15 Eylül 20X8 tarihinde işletme 31 Mart 20X9 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin gelir vergisi ödemesini aşağıdaki şekilde muhasebeleştirebilir:

Dönem vergisi borcu 20,000 PB

Kasa 20,000 PB

Döneme ilişkin vergi borcu ödemesinin muhasebeleştirilmesi

Ör 5 Koşullar, 4. örnekteki koşullarla aynıdır. Ancak, finansal tabloların yayımlanması için onaylanmasından önce, 1 Haziran 20X8 tarihinde işletme 31 Mart 20X8 tarihinde var olan koşulları belgeleyen 31 Mart ile 1 Haziran 20X8 tarihleri arasında ortaya çıkan yeni bilgi sonucunda vergi tabi karı 95.000 PB olarak yeniden hesaplamıştır. (31 Mart 20X8 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin olarak başlangıçta tahmin edilen çalışanlara ait kar paylaşımına dair ödeme tutarı şimdi kesin olarak belirlenmiştir).

İşletme, 31 Mart 20X8 tarihinde borç olarak 19.000 PB ödenecek dönem vergisini ve 31 Mart 20X8 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin 19.000 PB dönem vergi giderini muhasebeleştirir (Bölüm 32 Raporlama Döneminden Sonraki Olaylar uyarınca raporlama döneminden sonraki gerçekleşen düzeltme gerektiren bir olay).

İşletme, 31 Mart 20X8 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin olarak ödenecek dönem vergisinin başlangıçtaki tahminini düzeltmek amacıyla aşağıdaki yevmiye kayıtlarını yapar:

Dönem vergi borcu 1,000 PB(b)

Gelir vergisi gideri (dönem vergisi) 1,000 PB

İşletme 15 Eylül 20X8 tarihinde 31 Mart 20X9 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin vergi ödemesini muhasebeleştirmek amacıyla aşağıdaki yevmiye kayıtlarını yapar.

Dönem vergisi borcu 19,000 PB

Kasa 19,000 PB

(a) 95,000 × %20 = 19,000 PB

(b) 20.000 PB orijinal tahmin değeri eksi (95.000 PB × % 20 = 19,000 PB) = 1.000 PB düzeltme

(19)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Ör 6 A işletmesinin faaliyette bulunduğu ülkede raporlama dönemi 1 Temmuz 30 Haziran tarihleri arasıdır. Bütün işletmelerin vergi otoritelerine raporlama dönemi sona ermeden üç ay önce (1 Nisan itibariyle) önceki yıla ilişkin vergiye tabi karı dikkate alarak geçici vergi ödemesi gereklidir. 20X1 yılından bu yana vergi oranı yüzde 30’dur.

A işletmesinin raporlama dönemi 30 Haziran tarihinde sona ermektedir (raporlama döneminin sonu). 30 Haziran 20X4 tarihinde sona eren dönemde, A işletmesinin vergiye tabi karı 50.000 PB’dir. Bu nedenle, 20X3/20X4 döneminde ödenen vergi 15.000 PB’dir. Bu tutarı esas alarak, A işletmesi vergi otoritesine 1 Nisan 20X5 tarihinde en iyi tahmini yaparak 15.000 PB tutarında geçici vergi ödemesi yapmıştır. Bu tutar, 20X4/20X5 dönemi için en iyi tahmindir.

A işletmesinin 30 Haziran 20X5 tarihli finansal tablolarının yayımlanması için onay verilmesinden önce, söz konusu işletmenin 30 Haziran 20X5 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin vergiye tabi karı 40.000 PB olarak tahmin edilmiştir.

İşletme, 30 Haziran 20X5 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin dönem vergisini 12.000 PB olarak muhasebeleştirir. 30 Haziran 20X5 tarihinde işletmenin vergiyi ödenmesi gerekenden fazla ödemiş olması nedeniyle 3.000 PB tutarında bir varlığı (vergi otoriteleri tarafından iade edilecek tutar) söz konusudur.

İşletme 1 Nisan 20X4 tarihinde vergi ödemesini muhasebeleştirmek için aşağıdaki yevmiye kayıtlarını yapar:

Dönem vergi varlığı 15,000 PB

Nakit 15,000 PB

İşletme 30 Haziran 20X4 tarihinde sona eren raporlama dönemine ilişkin olarak ödenecek tahmini dönem vergisini muhasebeleştirmek için aşağıdaki yevmiye kayıtlarını yapar:

Gelir vergisi gideri(dönem vergisi) 12,000 PB(c)

Dönem vergisi borcu 12,000 PB

(a) 40.000 PB × %30 = 12,000 PB

(b) 15.000 PB eksi 12.000 PB = 3.000 PB

(c) 40,000 PB × % 30 = 12,000 PB

29.5 Mali zararın geçmiş dönem vergisinden mahsup edilmek üzere geriye taşınabildiği durumlarda, mahsup edilebilen fayda tutarına ilişkin dönem vergi varlığı muhasebeleştirilir.

(20)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Notlar

Mali zarar, vergiye tabi karın negatif olduğu muhasebe döneminde ortaya çıkar (izin verilen indirimler vergiye tabi geliri aştığında). Bazı vergi yasaları işletmelerin bu zararı önceki bir ya da daha fazla yılın karı ile netleştirmek için kullanmasına izin vermektedir. (buna mali zararın geriye taşınması denir). Mali zarar, önceki döneme ilişkin dönem vergisinin geri kazanılması için kullanıldığında, işletme söz konusu faydayı mali zararın oluştuğu dönemde varlık olarak muhasebeleştirir çünkü fayda sağlaması ve güvenilir olarak ölçülmesi olasıdır.

Eğer işletmenin mali zararı geriye taşıması mümkün değilse, örneğin, işletmenin faaliyette bulunduğu ülkedeki ilgili kurallar buna izin vermiyorsa ya da işletmenin zararın tamamını netleştirebilmesi için geçmiş yıllara ilişkin karı yeterli değilse, işletme zaman sınırı olmaksızın mali zararı sonraki döneme aktarabilir ve vergiye tabi gelir karşısında gelecek döneme ilişkin zararı belirler.(bakınız: Kullanılmamış vergi zararlarının gelecek dönemlere taşınmasına ilişkin ertelenmiş vergi varlığının muhasebeleştirilmesine ilişkin 29.15 Paragrafı).

İşletme zararı gelecek döneme ya da geriye taşıyamazsa, zarar kullanabilir olmaz ve hiçbir varlık muhasebeleştirilmez.

Örnekler – mali zararın geriye taşınması

Ör 7 İşletmenin faaliyette bulunduğu ülkedeki ilgili vergi kuralları uyarınca, bir işletme 20X7/20X8 mali dönemine ilişkin vergiye tabi zararını 9.000 PB olarak tahmin eder.

Ülkedeki vergi kuralları, işletmelerin zararlarını üç yıl geriye taşımasına izin verir ve zararların öncelikle hangi yıldan düşüleceğine ilişkin bir hüküm yoktur. Vergiye tabi gelir 20X6/20X7 döneminde 7.000 PB, 20X5/20X6 döneminde 5.000 PB ve 20X4/20X5 döneminde 3.000 PB’dir. İşletmenin mali yılı 30 Eylül tarihinde sona ermektedir (raporlama döneminin sonu) ve bu tarih işletmenin vergi dönemi ile aynıdır.

İlgili gelir vergisi oranları aşağıdaki gibidir:

• 20X6/20X7 ve 20X7/20X8 dönemleri için yüzde 18

• 20X5/20X6 dönemi için yüzde 20

• 20X4/20X5 dönemi için yüzde 17

İşletme geri ödemeyi artırmak isteyecektir. Yani, işletme zararları öncelikle en yüksek vergi oranına sahip önceki yıldan düşecektir. Böylece, işletme 5.000 PB tutarındaki zararı 20X5/20X6 dönemine (söz konusu tutar mevcut karı aşamayacağı için bu tutar mümkün olan azami tutardır) ve 4.000 PB tutarındaki zararı 20X6/20X7 dönemine geri taşıyabilir. Sonuç olarak, işletme 20X5/20X6 dönemine geri taşınan 5.000 PB üzerinden yüzde 20, 20X6/20X7 dönemine geri taşınan 4.000 PB üzerinden ise yüzde 18 vergi avantajı sağlayacaktır.

(21)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Vergi iadesi 1.720 PB’dir (5.000 PB × %20 + (4,000 PB × %18)).

30 Eylül 20X8 tarihinde sona eren dönem için işletme, dönem vergisi varlığını/faydasını aşağıda şekilde muhasebeleştirir:

Dönem vergisi varlığı 1,720 PB

Kar ya da zarar - gelir vergisi(dönem vergisi) 1,720 PB Dönem vergi varlığının muhasebeleştirilmesi

Ör 8 Koşullar, 7. örnekteki koşullarla aynıdır. Ancak, bu örnekte vergi kanunları işletmenin zararları mümkün olan en yakın dönemden (yani ilk dönem 20X6/20X7, ikinci dönem 20X5/20X6 ve son dönem 20X4/20X5 dönemidir) indirmesini gerektirir.

İşletme zararları ilk olarak 20X6/20X7 döneminden indirir. İşletme 7.000 PB tutarındaki zararı 20X6/20X7 dönemine, 2.000 PB tutarındaki zararı da 20X5/20X6 dönemine geri taşır. Bunun sonucunda, işletme 20X6/20X7 dönemine geri taşınan 7.000 PB üzerinden yüzde 18, 20X5/20X6 dönemine geri taşınan 2.000 PB üzerinden ise yüzde 20 vergi avantajı sağlayacaktır.

Vergi iadesi 1.660 PB’dir ((7.000 PB × %18) + (2,000 PB × %20)).

30 Eylül 20X8 tarihinde sona eren dönem için işletme, dönem vergi varlığını/faydasını aşağıda şekilde muhasebeleştirir:

Dönem vergi varlığı 1,660 PB

Kar ya da zarar – gelir vergisi (dönem vergisi) 1,660 PB Dönem vergi varlığının muhasebeleştirilmesi

29.6 Dönem vergi borcu (varlığı), raporlama tarihinde yürürlükte olan veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi oranları ve kanunları uygulanmak suretiyle ödenmesi (geri alınması) beklenen tutarlar üzerinden ölçülür. Vergi oranları, yürürlüğe girme sürecinin parçası olarak gerçekleşmesi gereken aşamaların söz konusu tutarları etkilemediği ve etkilemeyeceği olasılığının olduğu durumlarda, yürürlüğe girmesi kesine yakın olarak kabul edilir. 29.23-29.25 paragrafları, ölçmeye ilişkin ek hükümler içerir.

Notlar

Dönem vergi varlıkları ve borçları (ve ertelenmiş vergi varlıkları ve borçları, bakınız: Paragraf 29.11) genellikle raporlama tarihinde yürürlükte olan vergi oranları ve vergi kanunları dikkate alınarak ölçülür. Raporlama tarihi sonunda bir vergi oranı ya da kanunun yürürlüğe girip girmediği kolay tespit edilebilecek bir durumdur.

Bazı faaliyet çevrelerinde, devletin vergi oranları ve vergi kanunları ile ilgili çalışmaları,

(22)

Modül 29 – Gelir Vergisi

resmi yasalaşma çalışmaları takip eden birkaç aylık dönemin sonun usulen olsa bile, önemli etkiye sahiptir. Bu durumda yürürlüğe girmek üzere olan oranlar ya da kanunlar kullanılır çünkü resmi olarak yürürlüğe girmesinin beklenmesi uygun olmaz. Yürürlüğe girme sadece bir formalite ise, gerçekleşmesi aslında kesindir ve bu yüzden yürürlüğün beklenmesi yasalaşma çalışmasına aşırı yük getirebilir. Örneğin, bazı ülkelerde, devletin değişikliklere ilişkin resmi bir açıklaması kanunun yürürlüğe girmesi anlamına gelebilir. Yeni vergi oranları veya kanunlarının, yürürlüğe girme sürecinin parçası olarak gerçekleşmesi gereken aşamaların söz konusu tutarları etkilemediği ve etkileme olasılığının olmadığı durumlarda, yürürlüğe girmesinin kesine yakın olduğu kabul edilir. (Bu husus, gelecekteki olaylara hiçbir koşulda etkide bulunmayacağı anlamına gelmez.)

Bir işletme, hükümetin çalışmalarının yürürlüğe girmek üzere olan bir değişikliği ifade edip etmediğini değerlendirirken koşullara ve durumları dikkate alarak değerlendirme yapar.

Örneğin, kalan prosedürlerin neler olduğu, ne zaman gerçekleşebilecekleri ve basit rutin işler mi yoksa daha büyük ve olağandışı işler olup olmadığı değerlendirilebilir. Vergi oranlarının (ve vergi kanunlarının) açıklanması gibi devlet tarafındangerçekleştirilen eylemlerin özü yasalaşma ile eşdeğer olduğunda açıklanan vergi oranları (ve vergi kanunları) söz konusu oranların uygulanacağı ilgili vergi dönemlerinde kullanılacaktır.

Bazı ülkelerde, yeni oranların ya da kanunların yürürlüğe girmesi kesine yakın olarak dikkate alınabilmesi için yürürlük için kanunen gerekli tüm aşamaların tamamlanması gerekebilir.

Örneğin, Amerikan vergi bölgesinde, kanunların yürürlüğe girmesinin kesine yakın olması sadece yasalaşma ile sağlanmaktadır. Dolayısıyla Başkanın veto etme gücü, yasalaşma sürecinde gelecekteki aşamaların sonucu değiştirmeyeceği noktanın her zaman ve sadece yasalaşma olmasının göstergesidir.(yani Başkanın yasayı imzalaması).

29.6 (ve 29.11) Paragrafları dönem vergi varlıklarının ve dönem vergi borçlarının (ve ertelenmiş vergi varlıklarının ve ertelenmiş vergi borçlarının) raporlama tarihinde yürürlükte olan (veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan) vergi oranları ve vergi kanunlarını dikkate alarak ölçülmesini gerektirmesi, raporlama dönemi sonunda vergiye tabi kara uygulanacak oranları ifade etmez.

29.6 ve 29.11 Paragrafları geçici farklar iptal edildiğinde yürürlükte olan (veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan) oranların raporlama dönemi sonunda kullanılmasını gerektirir.

Örnek – vergi oranlarında değişim

Ör 9 İşletmenin faaliyet gösterdiği ülkede, 1 Kasım 20X6 tarihinde vergi oranının yüzde 25’ten yüzde 26’ya yükseltildiği ilan edilmiştir ve söz konusu değişiklik 1 Nisan 20X7 tarihinde yürürlüğe girecektir. İşletmenin raporlama dönemi sonu 31 Mart tarihidir.

Burada, 1 Kasım 20X6 tarihinde yapılan duyurunun yürürlüğe girmesi kesine yakın olarak dikkate alındığını varsayınız.

Bir işletme, döneme ilişkin vergi borcunu raporlama tarihinde yürürlükte olan veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi oranlarını ve vergi kanunlarını kullanarak ölçer.

Yüzde 26 olan yeni vergi oranının, raporlama tarihinde (31 Mart 20X7) yürülüğe girmesi kesine yakındır. Bu yüzden yeni oran, vergi oranının uygulanacağı ilgili dönemlerde

(23)

Modül 29 – Gelir Vergisi

vergisi yüzde 25 oranı kullanılarak belirlenir çünkü yeni oran 1 Nisan 20X7 tarihinden itibaren uygulanacaktır (ertelenmiş verginin ölçümünde uygulanacak olmasına rağmen). 31 Mart 20X8 tarihi ile sona eren raporlama dönemine ilişkin dönem vergisi yüzde 26 olan yeni oran kullanılarak belirlenecektir.

29.7 Dönem vergi borcuna veya dönem vergi varlığına ilişkin değişiklik tutarları kâr veya zararda vergi gideri olarak muhasebeleştirilir. Ancak, söz konusu değişikliklerden bu Standart uyarınca diğer kapsamlı gelirin bir unsuru olarak muhasebeleştirilmesi gereken gelir ve gider kalemlerine karşılık gelen tutarlar, diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir.

Notlar

Bir işletme, kar ya da zarar dışında yani diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen gelir ve gider kalemlerine sahip değilse, dönem vergi varlıklarına ve borçlarına ilişkin bütün

değişiklikler bir özkaynak kalemi ile ilgili olmadıkça kar ya da zararda muhasebeleştirilecektir (bakınız: Paragraf 29.27.

İşletmeler sadece toplam vergi giderinin dağıtımına değinilmesine ihtiyaç duyarlar (yani dönem vergisi artı ertelenmiş vergi) çünkü Bölüm 29 toplam vergi giderinin dönem vergisi ve ertelenmiş vergi olarak kar ya da zararda, diğer kapsamlı gelirde ya da özkaynakta analiz edilmesini gerektirmez. Bazı durumlarda, dönem vergisi ve ertelenmiş vergi ihtiyari olarak ayrıştırılabilir.

Paragraf 5.4(b), IFRS for SMEs uyarınca kar ya da zarar dışında diğer kapsamlı gelire yansıtılabilecek üç çeşit gelir ve gider olduğunu ve bunların aşağıdaki kalemlerden kaynaklandığını belirtir:

• Dış ülkede bulunan bağlı işletmeye ait finansal tabloların çevrilmesinden kaynaklanan bazı kazanç ve kayıplar (bakınız: Bölüm 30 Yabancı Para Çevrim İşlemleri)

• İşletmenin tanımlanmış fayda planları ile ilgili bazı kazanç ve kayıplarına ilişkin muhasebe politikasına dayanan bazı aktüeryal kazanç ve kayıplar (bakınız: Bölüm 28 Çalışanlara Sağlanan Faydalar)

• Finansal riskten korunma araçlarının gerçeğe uygun değerlerinde meydana gelen bazı değişiklikler(bakınız: Bölüm 12 Diğer Finansal Araçlar

Yukarıdaki üç gelir/gider kaleminden biri ile ilişkilendirilebilir dönem vergi varlığı ve

borcundaki değişim, söz konusu gelir/gider diğer kapsamlı gelire yansıtılıyorsa, diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmelidir.

(24)

Modül 29 – Gelir Vergisi

Örnek – dağıtım

Ör10 Geçerli para birimi PB(1) olan bir ana işletme, birkaç yıl önce, dış ülkedeki bir bağlı ortaklığına yabancı para birimi (YPB) cinsinden kredi vermiştir. 20X6 yılında, krediye ilişkin olarak 10.000 PB tutarında bir kur zararı ortaya çıkmıştır. Söz konusu kredi ana işletme tarafından Bölüm 30 Yabancı Para Çevrim İşlemleri uyarınca dış ülkede bulunan bağlı ortaklığa yapılan net yatırımın bir parçası olarak görülmektedir (bakınız:

Paragraf 30.13). Paragraf 30.13 bu tür kur farklarının başlangıçta diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmesini ve konsolide finansal tablolarda özkaynağın bir unsuru olarak raporlanmasını gerektirir. Kur zararı, ana işletmenin 20X6 yılı konsolide finansal tablolarında yer alan diğer kapsamlı gelirdeki tek kalemdir. Kur zararı, finansal

raporlama amacıyla ortaya çıktığında vergiden indirilebilir (YPB kredisine ilişkin ertelenmiş vergi söz konusu olmaz).

31 Aralık 20X6 tarihi ile sona eren yılda Grup, 500.000 PB vergiye tabi gelire sahiptir (kur zararını düştükten sonra). 20X6 yılına ait vergi oranı yüzde 20’dir. Grup

işletmelerinin tamamının raporlama dönemi 31 Aralık 20X6 tarihinde sona ermektedir.

20X6 yılı için dönem vergisi gideri 100.000 PB’dir (500.000 PB × % 20).

Kur zararına ilişkin vergi avantajı 2.000 PB’dir (10.000 PB × % 20).

Vergi gideri aşağıdaki şekilde dağıtılır:

Muhasebe karı üzerinden dönem vergisi

(kar ya da zararda sunulan denkleştirici rakam) 102,000PB

Kur zararı üzerinden dönem vergisi indirimi (diğer kapsamlı gelirde sunulan) (2,000PB)

Dönem vergisi gideri 100,000PB

Bu durum, dönem vergi borcundaki ya da dönem vergi varlığındaki değişimin diğer kapsamlı gelire dağıtılabilir olduğu bir durumdur. Diğer bazı koşullarda, dönem vergisinin ertelenmiş vergiden ayrı olarak dağıtılması daha zor olabilir (Paragraf 29.17 ile ilgili yardımcı notlar bu hususu ayrıntılı olarak açıklar). Ancak bu örnekte YPB kredisine ilişkin ertelenmiş vergi söz konusu değildir.

29.8 Paragraf 29.24’te belirtildiği üzere vergi otoriteleri tarafından yapılacak incelemenin olası etkileri paragraf 29.4 ve 29.5’e göre muhasebeleştirilen tutarlara eklenir.

Örnek

Ör 11 İşletme tüm olası sonuçların olasılığa göre ağırlıklı ortalama tutarlarını kullanılarak (vergi otoritelerinin raporlanan tutarları gözden geçireceği ve tüm bilgilere hakim

(25)

Modül 29 – Gelir Vergisi

olacağı varsayımı altında) 31 Aralık 20X1 tarihi ile sona eren raporlama dönemine ilişkin dönem vergisi giderini 1.880 PB olarak ölçmüştür (bakınız: Örnek 105).

İşletme Kasım 20X1 tarihinde 31 Aralık 20X1 tarihi ile sona eren raporlama dönemine ilişkin olarak vergi otoritesine 1.000 PB tutarında geçici vergi ödemesi yapmıştır. Söz konusu ödeme, işletmenin 31 Aralık 20X1 tarihi ile sona eren raporlama dönemine ait vergiye tabi kara ilişkin tahminine dayanmaktadır.

İşletmenin 31 Aralık 20X1 tarihindeki dönem vergisi borcu 880 PB olarak ölçülür (1.880 PB gider eksi 1.000 PB 20X1 yılında ödenen).

Ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesi

Genel muhasebeleştirme ilkesi

29.9 Geçmiş işlemler ve olaylar nedeniyle gelecek dönemlerde geri kazanılacak veya ödenecek vergilere ilişkin olarak ertelenmiş vergi varlığı veya borcu muhasebeleştirilir.

Bu tür vergiler; varlıklar ve borçlar için finansal durum tablosuna yansıtılan tutarlar ile vergi otoritelerince bunlara ilişkin tanınan tutarlar arasındaki farklardan ve henüz kullanılmamış mali zararlar ile kullanılmamış vergi avantajlarının ileriye taşınmasından kaynaklanır.

Notlar

Paragraf 29.2 ile ilgli yardımcı notlar (yukarı bakınız), gelir vergisinin muhasebeleştirilmesi ile ertelenmiş vergi varlığının muhasebeleştirilmesine ilişkin gerekçeye yönelik kısa bir giriştir. Varlığın defter değerinin geri kazanılması (ya da borcun ödemesi) vergisel etkilerin söz konusu olmadığı durumlardaki geri kazanıma ya da borcun ödenmesine oranla gelecekte daha fazla (daha az) vergi ödemesine neden olacaksa ertelenmiş vergi borcu (ya da varlığı) muhasebeleştirilmelidir.

29.3 (b) ile 29.3(i) arasındaki paragraflar ertelenmiş vergi borçlarının ve varlıklarının muhasebeleştirilmesi kapsamında ertelenmiş vergi yöntemi özetler. Bu kapsamdaki aşamalar aşağıda yer almaktadır.

1. Adım: defter değerlerinin geri kazanılması veya ödenmesi söz konusu olduğunda vergiye tabi karı etkilemesi beklenen varlıkların ve borçların belirlenmesi

2. Adım: söz konusu bütün varlıkların ve borçların (ve finansal tablolara varlık ya da borç olarak yansıtılmamış olmasına rağmen vetrgiye esas değerleri olan diğer kalemlerin) raporlama tarihindeki vergiye esas değerinin belirlenmesi

(26)

Modül 29 – Gelir Vergisi

3. Adım: Geçici farklar, kullanılmamış mali zararlar ve kullanılmamış vergi avantajlarının hesaplanması

4. Adım: Geçici farklardan, kullanılmamış mali zararlardan ve kullanılmamış vergi avantajlarından kaynaklanan ertelenmiş vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçlarının muhasebeleştirilmesi

5. Adım: Ertelenmiş vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçlarının; raporlama döneminin sonu itibarıyla yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi kanununa dayalı

olarak, ertelenmiş vergi varlığı gerçekleştiğinde veya ertelenmiş vergi borcu ödendiğinde uygulanması beklenen vergi oranlarının kullanılması suretiyle vergi

otoriteleri tarafından yapılacak incelemelerin olası sonuçlarının etkileri dikkate alınarak ölçülmesi

6. Adım: Ertelenmiş vergi varlıklarına, bu varlıkların net tutarlarını vergiye tabi kâr esas alınarak gerçekleşmesi olası olan en yüksek tutarlarına eşitlemek üzere değerleme karşılığı ayrılması

7. Adım: Ertelenmiş verginin diğer kapsamlı gelirin ve özkaynağın ilgili unsurlarına dağıtılması

8. Adım: Gerekli bilgilerin açıklanması

Geri kazanılmaları veya ödenmeleri vergiye tabi kârı etkilemeyecek olan varlıklar ve borçlar

29.10 Varlıklardan defter değerinin geri kazanılması veya borçlardan defter değerinin ödenmesi durumunda vergiye tabi kârı etkilemeyecek olanlar için ertelenmiş vergi oluşmaz. Bu nedenle, 29.11-29.17 paragrafları hükümleri, defter değerinin geri kazanılması veya ödenmesi vergiye tabi kârı etkileyebilecek olan varlıklara ve borçlara, ayrıca vergiye esas değeri olan diğer kalemlere uygulanır.

Notlar (1. adım)

Ertelenmiş vergiye ilişkin yöntemin ilk adımı, varlıkların defter değerlerinin geri

kazanılması ve borçların defter değerlerinin ödenmesi söz konusu olduğunda vergiye tabi karı etkilemesi beklenen varlıkların ve borçların belirlenmesidir. Vergiye tabi kardaki olası etki değerlendirilirken varlığın geri kazanılma ya da borcun ödenme şekli (beklenen gerçekleşme şekli) önemlidir; örneğin

(27)

Modül 29 – Gelir Vergisi

varlığın geri kazanılmasının, söz konusu varlığın başka bir tarafa satılması ile mi işletme bünyesinde kullanılması ile mi gerçekleşeceği.

Ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesine ilişkin olarak Bölüm 29’da yer alan yaklaşım, finansal tablolara kayıt edilen bir varlığın defter değerinin gelecek dönemlerde işletmeye ekonomik fayda olarak akacak olması söz konusu olduğunda gerçekleşmiş olacağı ilkesine dayanır. İşletmeye fayda sağlanması vergiye tabi karın belirlenmesine ilişkin tutarların ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca, aynı dönemde ya da farklı dönemlerde vergiye tabi kar belirlenirken varlıklara ilişkin olarak indirilmesine izin verilen tutarlar söz konusu olabilir.

Bunun bir istisnası varlıktan sağlanan gelirin vergiye tabi olmamasıdır ve bu durumda varlıkla ilgili hem gelecekteki vergiye tabi tutarlar hem de gelecekteki indirilebilir tutarlar sıfırdır.

Gerçekte, bir işletme genellikle faaliyet karı sağlamak amacıyla varlığı kullanarak ya da varlığı satarak varlığında defter değerini aşan ekonomik fayda sağlar. Örneğin, stoklar genellikle defter değerinden daha yüksek bir tutara satılırlar. Ancak, Bölüm 29 uyarınca değerlendirmenin faydanın varlığın defter değerine eşit olduğu varsayımına göre yapılması gerekir. Bir başka deyişle, Bölüm 29 sadece finansal tablolara halihazırda yansıtılmış tutarları dikkate alır. Sonuç olarak, varlık tarafından sağlanan gelir vergilendirilemeyen bir gelir olmadıkça, raporlama dönemi sonunda bir varlığa ilişkin gelecekteki vergiye tabi tutarlar genellikle söz konusu varlığın defter değeri ile aynı olur.

Benzer şekilde, Bölüm 29 bir borcun defter değerinin ödenmesine ilişkin gelecekteki vergisel sonuçları da değerlendirir. Sonuç olarak, işletmenin ödeme zamanında ödenecek tutarı tahmin etmesi gerekmez. Örneğin, bir karşılığın (örneğin, hizmetten çekme borcu) iskonto edilmiş bir tutar üzerinden kayıt altına alınması söz konusu ise söz konusu borca ilişkin ödemenin gelecekte ödenecek brüt tutarına ilişkin vergisel sonuçlar değil borcun iskonto edilmiş tutarı üzerinden ödenmesinin gelecekteki vergisel sonuçları dikkate alınır. Bir başka örnek ise kredinin süresi boyunca bir ödeme priminin tahakkuk ettiği durumdur – bu durumda işletmenin son ödeme tutarını tahmin etmesi gerekmez. Bunun yerine, işletme raporlama tarihindeki cari defter değerini kullanır. Bu tür durumların çoğunda, borca ilişkin gelecekteki vergiye tabi tutar sıfırdır çünkü borcun defter değerinin (örneğin 1.000 PB tutarında kredi) hiçbir kısmı borcun ödenmesi söz konusu olduğunda normal olarak vergiye tabi değildir.

Birinci adımda sadece geri kazanımlarının/ödenmelerinin vergiye tabi karı etkilemesi beklenen varlıklar ve borçlar ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesinde dikkate alınır. Varlığın ya da borcun defter değerinin geri kazanılması ya da ödemesinin vergiye tabi kar üzerinde bir etkisinin olması beklenmiyorsa söz konusu varlık ve borçlar açısından herhangi bir ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesine gerek yoktur. Söz konusu kalem için başka bir ertelenmiş vergi hesaplamasının yapılması gerekli değildir (yani ertelenmiş verginin yöntemine ilişkin 2 ve 8 arasındaki adımlar (bakınız: Paragraf 29.9 altındaki notlar) dikkate alınmayabilir). Bu husus aşağıdaki durumlardan biri söz konusu olduğunda meydana gelir:

(a) Defter değerinin geri kazanılması ya da ödenmesinde vergiye tabi gelir ya da vergiye tabi gelirden indirilebilir bir tutar söz konusu olmadığında (bakınız: Örnek12, 13 ile 18 -21);

ya da

(b) Net etkisi sıfır olmak kaydıyla vergiye tabi gelir ve vergiye tabi gelirden indirilebilir tutar eşit olduğunda (bakınız: örnekler 15 – 17); ya da

(28)

Modül 29 – Gelir Vergisi

(c) Vergilendirilebilir ya da indirilebilir tutarlara uygulanan vergi oranı sıfır olduğunda. Bu durumda, defter değerinin geri kazanımı ya da ödemesi vergiye tabi karı etkileyebimesine rağmen uygulamada söz konusu etki (a) da tanımlanan durumla aynıdır(bakınız: örnek 14).

İşletmelerin faaliyette bulunduğu bazı çevrelerde, (a), (b) veya (c)nin uygulanması söz konusu varlığın geri kazanılma ya da söz konusu borcun ödenme şekline bağlı olabilir. Bir işletme (a), (b) ya da (c) Paragraflarından biri uygulanmak üzere varlığın defter değerini geri kazanma ya da borcun defter değerini ödeme beklentisi içindeyse ertelenmiş verginin oluşması beklenmediğinden varlık ya da borç açısından ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesi söz konusu olmaz.

Örnek 34, bir işletmenin bir varlığı bir şekilde defter değeri üzerinden geri kazanmayı (yukarıda yer alan paragraf (a)) beklediğidurumda vergilendirilebilir gelire ilişkin indirilebilir tutar veya vergiye tabi gelirin olmadığı ancak işletmenin varlığı başka şekilde geri kazanmayı beklemesi durumunda vergilendirilebilir gelirin oluşacağı ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesinin gerektiği durumu örnekler.

Yukarıdaki (a), (b) ve (c) Paragrafları, bir işletmenin kullanılmamış mevcut vergi zararları nedeniyle, dönem vergisi ödenmesinin olmamasını beklediği bir dönemde işletmenin varlığın defter değerinin geri kazanmayı ya da borcun defter değerini geri ödemeyi bekleyen bir senaryoyu içermez. Bu tür bir senaryoda, işletme döneme ilişkin vergiye tabi karı etkilemek amacıyla bir varlığın ya da borcun defter değerini geri kazanmayı ya da ödemeyi bekliyorsa, ertelenmiş vergi yöntemi uyarınca söz konusu varlığa ya da borca ilişkin ertelenmiş vergi varlığı ya da ertelenmiş vergi borcu söz konusu olabilir. Sonuç olarak, bu tür varlıklar ve borçlar Paragraf 29.10 uyarınca belirlenmelidir. Bir başka deyişle, Paragraf 29.10 uygulanırken vergiye tabi ya da indirilebilir tutarın nihai olarak vergilendirilme veya indirilme ihtimaline ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Bu olasılık değerlendirmesi 29.21 ve 29.22 Paragrafları uyarınca ertelenmiş vergi varlığı karşısında bir değerleme karşılığının muhasebeleştirilmesi için gerekli analizin bir parçasıdır.

Örnekler – geri kazanımının vergiye tabi karı etkilemesi beklenilmeyen varlıklar

Ör 12 Bir işletmenin bir müşterisinden 5.000 PB tutarında alacağı bulunmaktadır. Söz konusu alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılmamıştır. Tutarın ödenmesi ile alınacak nakit tutarın işletme açısından herhangi bir vergisel sonucu yoktur çünkü hasılat tutarı mal satışına ya da hizmetin yerine getirilmesine ilişkin gelir vergisine dahildir.

Varlığın beklenen geri kazanılma şekli(nakdin alınması yolu ile) vergiye tabi karı etkilemez çünkü müşterinden nakitin alınmasına ilişkin olarak hiçbir tutar vergiye tabi ya da vergiden indirilebilir değildir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer böyle bir ürüne sahip olan çiftçi ürününü gerçeğe uygun değerden satış maliyetlerini düşerek değerleme uygulamasını tercih ederse, çiftçi, tarımsal

İptal edilebilir olsun ya da olmasın Müşteri A’ya spor ürünleri sağlayan tek tedarikçi olmasına ilişkin sözleşme maddi olmayan duran varlık olarak tanımlanmaya

Ancak karşılıklarla ilgili muhasebeleştirme ve ölçme hükümlerinden muafiyet, söz konusu değildir (karşılıklar için işletme, muhakkak bir karşılık muhasebeleştirmek

Yüklenicinin, sözleşmenin tamamlanma düzeyini, o ana kadar yapılan işe ilişkin katlanılan maliyetleri en son tahmin edilen toplam sözleşme maliyetlerine oranlamak

Ancak, gerçeğe uygun değeri aşırı maliyete veya çabaya katlanmadan güvenilir bir şekilde ölçülemeyen yatırım amaçlı gayrimenkuller Bölüm 17 Maddi Duran

Finansal tablolarını IFRS for SMEs ile uyumlu olarak hazırlayan bir işletme bölümlere göre bilgi ve hisse başına kazanca ilişkin bilgi sunmak zorunda değildir. Fakat

Raporlama dönemi sonundan itibaren on iki aylık süreden daha sonra vadesi gelecek olan 600.000 PB, duran varlık olarak sunulur - söz konusu tutar nakit ya da nakit benzeri varlık

Gizli kusurun tespiti, 31 Aralık 20X5 tarihinde sonra eren döneme ilişkin yıllık finansal tabloların yayımı için onaylanmasından sonra yapıldığından, söz konusu olay