• Sonuç bulunamadı

B Farede Radyasyon Kaynaklı Beyin Hasarına Kök Hücre Tedavisi D Karıncalar Batmayan Sal Yapıyor!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B Farede Radyasyon Kaynaklı Beyin Hasarına Kök Hücre Tedavisi D Karıncalar Batmayan Sal Yapıyor!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Karıncalar

Batmayan Sal

Yapıyor!

Özlem Kılıç Ekici

D

ünyanın hemen hemen her yerinde

yaşayan ve istilacı bir karınca türü olan ateş karıncaları (Solenopsis invicta), sel baskı-nına karşı çok etkili bir çözüm bulmuş. Yu-vaları su altında kaldığı zaman tüm koloni yani binlerce, on binlerce karınca bir arada kalarak kendi vücutlarıyla suda batmayan bir sal oluşturuyor ve selde boğulmaktan kur-tuluyorlar. Karıncalardan oluşmuş sal dalga-larda sallana sallana yoluna devam ediyor. Karıncaların neredeyse yarısı suyun altında, diğer yarısı da üst tarafta bulunuyor. Öyle bir disiplin içinde çalışıyorlar ki, salı oluşturan karıncalar sürekli bulundukları yeri değiştiri-yor, böylece hiç bir karınca uzun süre su al-tında kalmamış oluyor. Her bir birey görevini kurallara uyarak, özenle yerine getiriyor. Bu karıncalar ıslandıkları zaman vücutlarındaki ince kıllarla küçük hava kabarcıkları tutarak bir süre bu hava kabarcıkları sayesinde suyun altında kalabiliyorlar. Peki on binlerce karın-ca nasıl dağılmadan bir arada suyun üzerin-de kalabiliyor? Her bir karınca komşusunun bacağını ısırıyor, böylece birbirlerine yapış-mış halde su geçirmeyen bir sal yapıyorlar. Dayanıklı olduğu kadar esnek de olan bu sal on binlerce karıncanın itişip kakışmasına ve dalgalara rağmen güvenli bir şekilde haftalar-ca bu şekilde yoluna devam ediyor. Ateş ka-rıncalarından ilham alan mühendisler ilerde aynı mekanizma ile çalışacak robotlar tasar-lamayı umut ediyor. Kimbilir belki de tasarla-yacakları robotlar, tıpkı karıncalar gibi uyum içinde çalışarak doğal afetler esnasında can kurtaracak pratik yapılar, örneğin acil yardım köprüleri inşa edebilir. Doğanın ve içinde ba-rındırdıklarının insanoğluna öğretecek daha çok şeyi olduğu bir gerçek, öyle değil mi?

Farede Radyasyon

Kaynaklı Beyin

Hasarına Kök

Hücre Tedavisi

İlay Çelik

B

eyin kanserine yönelik radyasyon te-davisi hayat kurtarıcı olabiliyor, ancak bu tedavi hastanın beyin hücrelerini de öldürerek hafızada ve zekâda hasara yol açabiliyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden Charles Limoli ve çalışma arkadaşları kök hücrelerin bu hasarın bir kısmını bertaraf edebildiğini gösterdi. Cancer Research’te yayımlanan çalışmada radyasyon sonucu bilişsel yetenekleri zarar gören farelerin beyinlerine insan sinir kök hücreleri en-jekte edilmesinin, yeni beyin hücrelerinin oluşmasını sağlayabildiği gösterildi. Fare-ler kök hücre tedavisinden sonra kaybet-tikleri yetenekleri tekrar kazandı.

Kök hücreler kanser tedavisinin neden olduğu hasarı iyileştirmek için uzun za-mandır kullanılıyor. Örneğin kösemi için ilik nakli tedavisi, kök hücrelerin kan hüc-relerini yenilemesine dayanıyor. Ancak Li-moli kendi ekibinin, beyindeki semptom-ları tedavi etmek için sinir kök hücrelerini kullanan tek ekip olduğunu belirtiyor. Araştırmanın kök hücrelerin sinirsel hasa-rı tamir edebildiğini göstermesi bakımın-dan önemli olduğu düşünülüyor.

Limoli’nin ekibi üç fare grubuna rad-yasyon uyguladı. Daha sonra bu grupla-rın ikisine insan sinir kök hücreleri verdi. Kontrol grubu olan üçüncü gruba ise hiç kök hücre aktarılmayan sahte bir ameliyat

uygulandı. Hasardan bir ay sonra birinci fare grubunda aktarılan kök hücrelerin % 23’ü etkin haldeydi. Dört ay sonra ikinci fare grubunda aktarılan kök hücrelerin % 12’si etkindi. Limoli’nin ekibi hücresel işaretleme kullanarak tedavi gören fare-lerin beyinfare-lerinde on binlerce yeni nöron ve astrosit (sinir sistemindeki destekleyici hücreler) oluştuğunu gösterdi. Tedavi gö-ren fareler bilişsel testlerde tedavi görme-yenlere göre daha başarılı oldu ve radyas-yon uygulaması öncesindeki yeteneklerini tekrar kazandı.

Limoli tedavinin, meme kanseri has-talarında sıklıkla görülen “kemo-beyin” olgusu için de kullanılabileceğini düşü-nüyor. Kemo-beyin, kemoterapinin neden olduğu bazı bilişsel işlev bozukluklarını ifade ediyor.

Hollanda’daki University Medical Cen-ter Groningen’de radyasyon ve kök hücre biyologu olan Bob Coppes, Limoli’nin kök hücrelerin faydasının ne kadar süreceğini de sınamasını, ayrıca deneylerini embri-yonik aşamadakine benzer bir hale dönüş-türülmüş yetişkin kök hücreleri olan, uya-rılmış pluripotent kök hücrelerle de (İPS) tekrarlamasını umuyor. Bunlar doktorla-rın tedavi için kullanmayı daha çok tercih edeceği, ideal olarak bağışıklık tepkisini engellemek için hastanın kendisinden alı-nacak hücreler. Coppes ayrıca farelerin ve daha sonraki denemelerde insanların bu hücreleri reddetmediğinin ve kök hücre-lerin yeni kanserleri tetiklemediğinin gös-terilmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Limoli insan sinir kök hücreleri ve İPS’lerle ilgili daha fazla araştırma yapma-yı planlıyor. Ayrıca bu kök hücreler hangi aşamada aktarılırsa tedavinin daha etkin olacağını belirlemek istiyor.

Bilim ve Teknik Ağustos 2011

Referanslar

Benzer Belgeler

Gastrulasyon sonucu, embriyonun içerdiği 3 eşey tabakası, vücut organlarını oluşturmak için birbirleriyle etkileşime girer....

Aksiyal mezoderm hücreleri, hücre ayrışması bir dış epidermal tabaka, merkezi olarak konumlanmış bir nöral doku ve her ikisinin arasında bir mezodermal doku ile

Genellikle, belirli organların dokularını yenileyen ve onaran bu kök hücreler sadece sınırlı hücre tipini oluşturabilme yeteneğine sahiptirler.... •

• Primer nörulasyonda nöral plağı çevreleyen hücreler, nöral plak hücrelerini çoğalmaları, içine göçmeleri ve yüzeyden boş bir tüp olarak

2- Epimorfoz: Ergin yapıların farklılaşmaya giderek, kısmen farklılaşmamış hücreler kitlesi oluşturmak için sonradan tekrar farklılaşmasıyla yeni

Transplantasyonu yapılacak kök hücreler hastanın kendi kemik iliğinden ya da kanından alınarak ayrıştırlır ve daha sonra dondurulur. Kemoterapi veya radyoterapi gördükten

Büyüme faktörleri, hücresel büyüme, çoğalma, ve farklılaşmada olma yeteneğe sahip doğal maddelerdir.. Genellikle, protein yada streroid

• Hücreler arasında düzenleyici olarak görev alan antikor olmayan proteinlerin oluşturduğu bir grup olan sitokinlerin başta sadece immun sistem ile ilgili düzenleyiciler