• Sonuç bulunamadı

Tüberküloz plörezi olgular›n›n analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tüberküloz plörezi olgular›n›n analizi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tüberküloz plörezi, plevran›n M. tuberculosis ile infek- siyonu sonucu plevra bofllu¤unda s›v› toplanmas›d›r ve tek bafl›na veya akci¤er tüberkülozu ile birlikte görüle- bilir (1). Yaklafl›k her 30 tüberküloz olgusunun birinde tüberküloz plörezi görülmektedir (2). Tüberküloz plörezi akci¤er d›fl› organ tüberkülozlar›n›n en s›k nedenidir (3). Ülkemizde de eksüdatif plevral effüzyonlar›n en s›k ne- denidir (4).

Bu çal›flmada, tüberküloz plörezi olgular›n›n demogra- fik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulgular› incelene- rek tan›da kullan›lan metodlar de¤erlendirilmifltir.

MATERYAL ve METOD

2001-2004 y›llar› aras›nda SSK Süreyyapafla Gö¤üs Kalp ve Damar Hastal›klar› E¤itim Hastanesinde tedavi edilen 95 tü- berküloz plörezi olgusu retrospektif olarak incelendi.

Tüberküloz plörezi olgular›n›n analizi

Nil TOKER (*), Yasemin BÖLÜMBAfiI (*), Bülent ÇEL‹K (*), Bahad›r BIÇAKÇI (*), Emine UYSAL (*), Tülin SEV‹M (*)

SSK Süreyyapafla Gö¤üs Kalp ve Damar Hastal›klar› E¤itim Hastanesi, Dr.*

KL‹N‹K ARAfiTIRMA Gö¤üs Hastal›klar›

ÖZET

Tüberküloz plörezi, tüberküloz infeksiyonunun herhangi bir döneminde meydana gelebilmesine ra¤men s›kl›kla birincil in- feksiyonun geç bir komplikasyonudur. Bu çal›flmada, 2001- 2004 y›llar› aras›nda SSK Süreyyapafla Gö¤üs Kalp ve Damar Hastal›klar› E¤itim Hastanesinde tedavi edilen 95 tüberküloz plörezi olgusunun klinik, radyolojik ve laboratuvar özellikleri retrospektif olarak incelendi

Tüberküloz plörezi tan›s› alm›fl hastalar›n 38 (% 40)’i kad›n, 57 (% 60)’si erkekti. Yafllar› 15-79 aras›nda de¤iflmekte olup, yafl ortalamas› 32.98±14.09 idi. Plevra s›v›s›, 55 (% 53.7) hastada sa¤da, 39 (% 41.1) hastada solda yerleflmifl, 5 (% 5.3) hastada ise bilateral s›v› tespit edildi. En s›k görülen semptom gö¤üs a¤r›s›, en az görülen semptom ise balgamd›. P-A grafi- sinde 37 (% 39.9) hastada parankim lezyonu mevcuttu ve bu hastalar›n üçünde kavite tespit edildi. Tan›, olgular›n % 50.5 (n=48)’inde plevra biyopsisi, % 3.2 (n=3)’sinde eksuda niteli-

¤inde s›v› ve balgam yayma pozitifli¤i, % 4.2 (n=4)’sinde s›v›- da basil saptanmas› ile ve % 42.1 (n=40)’inde de klinik radyo- lojik olarak konulmufltu.

Sonuç olarak, tüberküloz plörezi ülkemizde genç hastalarda görülmektedir ve plevra biyopsisi, tüberküloz plörezi tan›s›nda en etkili metotdur. Ancak, plevral biyopsiyle tan› konulamayan hastalarda, plevral s›v›da lenfosit hakimiyeti, adenozindeami- naz (ADA) düzeyi yüksekli¤i ve balgam ARB pozitifli¤i tüber- küloz plörezi tan›s› için önemli parametrelerdir.

Anahtar kelimeler:Plevral efüzyon, tüberküloz, ADA

SUMMARY

The feature of cases with tuberkulous pleurisy Although pleuritis can occur at any time after infection with M.tuberculosis, it is classically considered a relatively late manifestation of primary tuberculosis. In this study 95 cases with tuberculous pleurisy were determined clinical, radiologi- cal and laboratory features retrospectively in SSK Süreyyapa- fla Center for Chest Disease and thoracic surgery between 2001 and 2004

38 (40 %) patients were female, 57 (60 %) were male. Age- range was between 15 and 79 years, the mean age of the pati- ents was 32.98±14.09. The effusion on the right side was in 55

% (53.7) of patients, on the left side in 39 (41.1 %) of patients, and on both sides in 5 (5.3 %) of patients. The commonest symptom was chest pain, the least symptom was sputum. Pa- renchymal lesion was found 37 (39.9 %) by chest radiograph and cavity was found three of these patients. Tuberculous ple- urisy was diagnosed in 50.5 % (n=48) cases by pleural bi- opsy, in 3.2 % (n=3) cases positive smear of sputum and exu- dative effusions, in 4.2 % (n=4) cases by positive smear of ef- fusion and in 42.1 % (n=40) cases clinic and radiological.

As a conclusion, tuberculous pleurisy was seen in young pati- ents in our country and pleural biopsy was the most effective method for the diagnosis. On the other hand, for the patients not diagnosed by the pleural biopsy, the presence of lymphocytic predominance, ADA levels and positive smear of sputum are significant parameters for the diagnosis of the tu- berculous pleurisy.

Key words: Pleural effusion, tuberculous, ADA Göztepe T›p Dergisi 20(1):23-26, 2006

23 ISSN 1300-526X

(2)

Afla¤›daki tan› kriterlerden en az birine sahip olan olgular ça- l›flmaya al›nd›:

Bakteriyolojik tan›: Plevra s›v›s›nda veya balgamda, yayma ve/veya kültürle tüberküloz basilinin gösterildi¤i hastalar, Patolojik tan›: Kapal› plevra biyopsisinde kazeöz nekrozlu granülom görülmesi veya nekroz içermeyen granülom varl›-

¤›nda di¤er granülomatöz hastal›klar›n d›flland›¤› hastalar, Klinik radyolojik tan›: Efüzyona sebep olacak di¤er hasta- l›klar d›flland›ktan sonra; indeks olgu varl›¤›, parankim infilt- rasyonu, PPD (+)’li¤i, plevra s›v›s›nda lenfosit hakimiyeti, adenozindeaminaz (ADA) yüksekli¤i gibi tüberküloz plörezi tan›s›n› destekleyen klinik ve laboratuvar bulgular›yla tedavi bafllanan ve tedavi ile iyileflme saptanan hastalar,

Plevra s›v› miktar›. P-A akci¤er grafisindeki görünüme göre 3 gruba ayr›ld›(5):

Minimal: Diyafragman›n tamam›n› örtmeyen plevral s›v›, Orta: Hilus seviyesinde mediastinum ve gö¤üs duvar› aras›n- daki bofllu¤un 2/3’ünden daha az olan s›v›,

Masif: Orta miktarda efüzyondan daha fazla olan s›v›.

Tedavi sonras› plevral kal›nlaflma de¤erlendirilirken diyafrag- ma kubbesine te¤et geçen horizantal çizginin lateral gö¤üs du- var›n› kesti¤i noktadaki plevral kal›nlaflma milimetrik olarak ölçüldü (fiekil 1). Plevral kal›nlaflma ≥ 2 mm olan hastalar ve

≥ 10 mm olanlar olarak iki grupta s›n›fland›r›ld›.

Hastalar›n dosyalar›ndan yafl›, cinsiyeti, sigara al›flkanl›¤›, fli- kayetlerinin bafllang›c›ndan hastanemize yat›r›lana kadar ge- çen süre (semptom süresi), indeks olgu varl›¤›, yak›nmalar›, fizik muayene bulgular›na ait bilgiler, PPD sonucu, hücre sa- y›m›, sitolojik, biyokimyasal ve bakteriyolojik özellikleri ile plevral biyopsinin histolojik özellikleri incelendi.

BULGULAR

Olgular›n 38 (% 40)’i kad›n, 57 (% 60)’si erkekti. Yafl- lar› 15-79 aras›nda de¤iflmekte olup, yafl ortalamas›

32.98±14.09 idi. Hastalar›n 51 (% 54)’i hiç sigara içme- mifl, 39 (% 41)’u halen sigara içen ve 6 (%)’s› sigaray›

b›rakm›flt›. On alt› (% 16) hastada tüberküloz hastas› ile temas öyküsü mevcuttu. Hastalar›n semptomlar›n›n bafl-

lang›c›ndan hastanemize bafl vurana kadar geçen süre ortalama 32.16±44.5 gündü (3-210 gün). En s›k görülen semptom gö¤üs a¤r›s›, en az görülen semptom ise bal- gamd›. Hastalar›n baflvuru semptomlar› Tablo 1’de gös- terilmifltir.

Doksanbir (% 95.8) hasta “yeni olgu”, 4 (% 4.2) hasta ise “daha önce tedavi görmüfl olgu” olarak tan›mlanm›fl- t›. 83 hastaya tüberkülin cilt testi yap›lm›fl ve bu hasta- lar içinde 64 (% 77)’ü PPD (+), 19 (% 23)’u ise PPD (-) olarak de¤erlendirilmiflti.

Plevra s›v›s›, 55 (% 53.7) hastada sa¤da, 39 (% 41.1) hastada solda yerleflmiflti, 5 (% 5.3) hastada ise bilateral s›v› tespit edilmiflti. P-A akci¤er grafisine göre plevra s›v› miktar›, 41 (% 43.) hastada orta, 40 (% 42.1) hasta- da masif ve 14 (% 14.7) hastada minimal olarak s›n›f- land›r›lm›flt›; 58 (% 61.1) hastada P-A akci¤er grafisin- de akci¤er parankiminde lezyon saptanmazken, 37 (%

39.9) hastada parankim lezyonu mevcuttu ve bu hastala- r›n üçünde kavite tespit edilmiflti.

K›rkdört hastan›n balgam›nda yayma ve kültürle bakte- riyolojik inceleme yap›lm›flt› ve 33 (% 75) hastada yay- ma ve kültür (-), 2 (% 5) hastada yayma (+) ve 9 (% 20) hastada da yayma (-) kültür (+) bulunmufltu. Parankim

Tablo 1. Hastalar›n semptomlar›n›n da¤›l›m›.

Semptom Gö¤üs a¤r›s›

Öksürük Atefl Nefes darl›¤›

Kilo kayb›

Gece terlemesi Balgam Di¤er

fiekil 1. Plevral kal›nlaflman›n ölçümü.

Hasta Say›s›

7565 3836 3229 1740

% 78.968.4 37.940 33.730.5 17.942.1

Tablo 2. Hastalar›n plevra s›v›s› biyokimya tetkikleri sonuçlar›.

Plevra glikoz (mg/dl) P/S* glikoz Plevra LDH (U/L) P/S LDH Plevra protein P/S protein Total ADA ADA 1 ADA 2

Minumun De¤er

2 0.017

89 0.52.2 0.38.8 1.85

Ortalama±SD

86.7±42.8 0.82±0.27 765.1±698.7

2.9±2.3 5.45±0.95

0.8±0.2 73.5±50.6 30.7±18.4 42.7±37.2 Maksimum

De¤er 3301.3 497415.7

8.451.7 323.5 118.6 206.9

Göztepe T›p Dergisi 20(1):23-26, 2006

24

(3)

lezyonu olan hastalardan 29’unda balgam al›nm›fl ve 9 (% 31)’unda yayma ve/veya kültür pozitif bulunmufltu.

Parankim lezyonu olmayan hastalar›n da 24’ünden bal- gam al›nm›fl ve 2 (% 8.3)’sinde kültür (+) saptanm›flt›.

Plevra s›v›s›n›n bakteriyolojik tetkiki 68 hastada yap›l- m›flt›. Bu hastalardan 60 (% 88)’›nda yayma ve kültür (-), 2 (% 3)’sinde yayma (+) ve 6 (% 9)’s›nda yayma (-) kültür (+) bulunmufltu. Hastalar›n % 77 (n=73)’sinde plevra s›v›s›nda lenfosit hakimiyeti mevcutken, hiçbir olguda polimorf nüveli lökosit hakimiyeti saptanmam›fl- t›.

Tan›, olgular›n % 50.5 (n=48)’inde plevra biyopsisi, % 3.2 (n=3)’sinde balgam yayma pozitifli¤i, % 4.2 (n=4)’sinde s›v›da basil saptanmas› ile ve % 42.1 (n=40)’inde de klinik radyolojik olarak konulmufltu.

Tüm efüzyonlar eksuda karakterinde idi. Hastalar›n tü- münde ilk torasentezle elde edilen plevra s›v›s›nda ve efl zamanl› al›nan kan serumunda, glikoz, LDH, protein, albümin düzeyleri ve plevra s›v›s›nda total ADA, ADA1 ve ADA2 bak›lm›flt›. Biyokimyasal ölçümlerin sonuçlar› Tablo 2’da gösterilmifltir.

Hastalar›n 6-8 ayl›k tedavi sonucu P-A akci¤er grafileri de¤erlendirildi¤inde; 51 (% 53.7) hastada 2 mm ve üze- rinde kal›nlaflma saptan›rken, 36 (% 37.9) hastada ise 10 mm ve üzerinde kal›nlaflma tespit edilmiflti. ‹ki (%

2.1) hastada solunum fonksiyonlar›nda etkilenme nede- niyle dekortikasyon yap›lm›flt›r.

TARTIfiMA

Tüberküloz plörezi genellikle akut veya subakut bafllan- g›ç gösterir. Semptom süresi genellikle 1 aydan k›sad›r.

Öksürük, atefl, gö¤üs a¤r›s› ve nefes darl›¤› en s›k görü- len semptomlard›r (3). Serimizde hastalar›n semptom sü- resi 32.16 gün (3-210 gün)’dür. Hastalar›m›z›n tümü semptomatiktir ve gö¤üs a¤r›s› en s›k görülen semptom olarak bulunmufltur. Gö¤üs a¤r›s›n› s›ras›yla öksürük ve atefl izlemektedir. Balgam ise en az saptanan semptom- dur.

Tüberküloz plörezili olgular›n yaklafl›k % 30’unda bafl- lang›çta PPD (-) olup, 8 hafta içinde tekrarlanan testte pozitifleflme gözlenebilir (6). PPD negatifli¤inden so- rumlu en önemli mekanizma anerji olup, CD4 T lenfo- sitlerin aktif hastal›k alan›nda toplanmas›n›n rolü olabi-

lece¤i düflünülmüfltür. Bu hücreler, akci¤er ve di¤er in- flamasyon alanlar›nda topland›¤› için testin yap›ld›¤›

yerde, ciltte reaksiyon geliflmeyebilir. Ayr›ca, çözünebi- lir sitokin moleküllerinin inhibitör etkisi öne sürülmek- tedir. Lenfosit ve makrofajlardan sal›nan sIL 2 reseptör- lerinin, lenfositlerin klonal genifllemesini ve sitokin üre- timini azaltt›¤›, böylece sIL 2 reseptörlerinin aktif has- tal›¤› olan baz› kiflilerde tüberkülin reaktivitesini bask›- layabildi¤i bildirilmektedir (7). Bizim hastalar›m›zda da PPD negatifli¤i oran› % 23 olarak bulunmufltur. Tüber- küloza ba¤l› plevral efüzyon genellikle tek tarafl›, az veya orta miktardad›r, masif efüzyon ise % 14-29 ora- n›nda izlenir. Sa¤ akci¤er tutulumunun daha s›k oldu¤u bilateral efüzyon s›kl›¤›n›n ise % 10’dan az oldu¤u seri- ler de bildirilmifltir. Çal›flmam›zda, hastalar›m›z›n % 53.7’sinde sa¤ akci¤erde plörezi saptan›rken, % 5.3’ün- de bilateral efüzyon söz konusudur. Efüzyon miktar› P- A akci¤er grafisine göre % 43.2 hastada orta, % 42.1 hastada masif ve % 14.7 hastada minimal olarak s›n›f- land›r›lm›flt›r.

Akci¤er parankim lezyonu hastalar›n % 30-50’sinde gö- rülmektedir (1,2). Parankim lezyonu olan hastalarda bal- gamda yayma ve/veya kültür pozitifli¤i oran› da daha yüksektir. Bir çal›flmada, parankim lezyonu olmayan hastalar›n tümünde ARB (-) bulunmas›na ra¤men, % 23’ünde kültürün pozitif oldu¤u bildirilmifltir (8). Bir baflka çal›flmada da, parankim lezyonu olmayan ve olan olgularda ARB pozitifli¤i s›ras›yla % 11 ve % 15, kül- tür pozitifli¤i ise % 54 ve % 45 olarak bildirilmifltir (9). Çal›flmam›zda 37 (% 39.9) hastada parankim lezyonu saptanm›fl ve bu hastalardan üçünde kavite tespit edil- mifltir. K›rk dört hastan›n balgam›nda yayma ve kültürle tüberküloz basili araflt›r›lm›fl ve 2 (% 5) hastada yayma (+), 9 (% 20) hastada yayma (-) kültür pozitif ve 33 (%

75) yayma ve kültür negatif bulunmufltur Parankim lez- yonu olan hastalardan 29’unda balgam al›nm›fl ve 9 (%

31)’unda yayma ve/veya kültür pozitif bulunmufltur. Pa- rankim lezyonu olmayan hastalardan da 24’ünden bal- gam al›nm›fl ve 2 (% 8.3)’sinde kültür (+) saptanm›flt›r.

Tüberküloz plörezi olgular›nda balgamda basil araflt›r›l- mas› da tan›da yararl› olabilecek bir yöntem olarak ka- bul edilmelidir.

Tüberküloz plörezide s›v› klasik olarak eksuda karakte- rindedir, akut dönemde PNL hakimiyeti olabilmesine ra¤men s›kl›kla lenfosit hakimiyeti mevcuttur, eosinofili ve mezotel hücre art›fl› ise beklenmedik bulgulard›r.

Plevra s›v›s› protein de¤eri genellikle 4 gr’›n, LDH ise

N. Toker ve ark., Tüberküloz plörezi olgular›n›n analizi

25

(4)

500 U/L’nin üzerindedir. Glikoz, hastalar›n sadece % 20’sinde 30-50 mg/dl’nin alt›ndad›r (3). Serimizde plev- ra s›v›lar›nda lenfosit hakimiyeti mevcuttu, PNL haki- miyeti veya eosinfil ve mezotel hücre art›fl› hiçbir olgu- da tespit edilmemiflti. Tüm olgularda eksuda karakterin- de s›v› al›nm›flt›r. S›v›lar›n protein de¤erleri ortalamas›

5.45 g/dl (2.2-8.45 gr/dl), LDH ortalamas› ise 765 ‹U/L (89-4974)’dir. Plevra s›v›s› glikoz ortalama de¤eri 86.7 (2-330)’dir ve 10 (% 10.5) hastada 50mg/dl’nin alt›nda- d›r.

Son y›llarda plevra s›v›s› ADA düzeyi tüberküloz plöre- zi tan›s›nda gündemde olan bir yöntemdir. Tüberküloz- da monosit ve makrofajlar›n metabolik aktivitelerinin art›fl› plevral s›v›da ADA enzimi üretiminde art›fla ne- den olmaktad›r. 35 yafl alt›nda bir hastada, plevra s›v›- s›nda lenfosit-nötrofil oran› > % 75 ise ADA düzeyinin 40 IU üzerinde olmas› tüberküloz tan›s› için yüksek du- yarl›l›k gösterir (3). Plevral s›v›da total ADA, ADA1 ve ADA2 izoenzimlerinin toplam›ndan oluflur. ADA1 len- fosit ve makrofajlarca üretilmekte, ADA2 ise monosit aktivasyonunu sonucu oluflmaktad›r. Bu nedenle, tüber- küloz tan›s› için ADA2’nin daha de¤erli oldu¤u bildiril- mifltir (3). Ancak, ADA1 ve ADA2 ayr›m›n›n güç oldu-

¤unu ve prevalans› yüksek bölgelerde klinik aç›dan total ADA’n›n yeterli olaca¤›n› bildiren sonuçlarda yay›nlan- m›flt›r (10,11). Serimizde hastalar›m›z›n total ADA, ADA1 ve ADA2 ortalama de¤erleri s›ras›yla 73.5, 30.7 ve 42.7 olarak bulunmufltur.

Sonuç olarak; tüberküloz plörezinin daha çok genç has- talarda saptanmas›, infeksiyonun, toplumun ço¤unlu¤u- nu oluflturan aktif nüfus aras›nda halen yayg›n oldu¤unu düflündürmektedir. Tan›da alt›n standart, plevra biyopsi- sinde nekrozlu geanülomatöz iltihab›n gösterilmesi veya basilin izolasyonudur. Histolojik tan›n›n mümkün olma- d›¤› durumlarda plevral s›v›da lenfosit hakimiyeti, plev- ral ADA yüksekli¤i tan›da yararl› bulgular olabilir.

KAYNAKLAR

1. Fraser, Müller, Colman: Pare Fraser and Pare Diagnosis of Dise- ases of the Chest Fourth Edition, USA, W.B. Saunders Company 1999, Volume II; 845, Volume IV; 2743-47

2. Çal›fl›r C: Haluk Tüberkuloz Plörezi Olgular›n›n Özellikleri Solu- num Hastal›klar› Dergisi 13:30-36, 2002.

3. Light R: Light Texbook of Pleural Diseases Third edition Baltimo- re Moilland Willams Wilkins Waverly Company 2003, 329-344.

4. Numano¤lu N: Solunum Sistemi ve Hastal›kar›, 2. Bask›, Ant›p A fi. Yay›nlar›. Ankara 2001, 32-650.

5. Alica de Pablo Are Pleural Fluid Parameters Related to the Deve- lopment of Residual Pleural Thickening in tuberculosis Chest Volum 112:11293-1297, 1997.

6. Alfred P: Fishman, Fishman’s Pulmonary Diseases and Disorders Third Edition McGraw. Hill Company 1998 Volume One1417-18.

7. Sahn SA: The Pleura. Am Rev Respir Dis 138:184-234, 1988.

8. Antoniskis D, Amin K, PF: Pleuritis as a manifestation of reakti- vation tuberkulosis Am J Med 89:447-50, 1990.

9. Marcus B: Conde yie›d of sputum induction in the diagnosis of pleural tuberculosis. Am J Respir Crit Care Med Vol 167. pp.723-725, 2003.

10. Okur KH: Tüberküloz Plörezi Hastalar›nda Adenozin Deaminaz ve ‹zoenzimlerinin Tan› De¤erlili¤i Uzmanl›k Tezi 2001.

11. Carstens ME, Burgess LJ, Maritz FJ, Taljaart JJ: Isoenzymes of adenosine deaminase in pleural effusions; A diagnostic tool? Int J Tuberc Lung Dis Volum 2:831-35, 1998.

Göztepe T›p Dergisi 20(1):23-26, 2006

26

Referanslar

Benzer Belgeler

Meningokoksemi ile meningokokseminin efllik etmedi¤i menenjit grubu karfl›laflt›r›ld›¤›nda; yafl, yat›fl süresi, atefl bafllang›c› ile hastaneye baflvuru aras›nda

Çal›flma- m›zda bu konuya yönelik yapt›¤›m›z analizler neticesin- de, VSD’de bakteriyolojik olmayan tan› yöntemleriyle akci¤er TB tan›s› koyma oran› % 35.6

Goldacre ve ark., ‹ngiliz popülasyonunda yayg›n görülen solunumsal hastal›klar›n mortalitesi ile ilgili 19 y›ll›k bir retrospektif çal›flmada, pnömoni ve akut

SSK Süreyyapafla Gö¤üs Kalp ve Damar Hastal›klar› E¤itim Hastanesi’nde Eylül 2003-Nisan 2004 tarihleri aras›nda klinik evre ve preoperatif de¤erlendirmeye göre operabl

Bu çal›flmada SSK Süreyyapafla Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi Merkezine yat›r›larak tetkik edilen, yeni geliflen ak- ci¤er tüberkülozu ile yeni geliflmekte

Tansiyon pnömotoraks veya masif plevral efüzyon bulunan hastalarda terapötik plevral drenaj tora- koskopi esnas›nda sa¤lan›r8. Bu acil durumlar d›fl›n- da

Tümör nekroz faktörü- α antagonisti kullanımı sonrası gelişen tüberküloz plörezi: Olgu sunumu.. Sebahat AKOĞLU 1 , Cenk BABAYİĞİT 1 , Sinem KARAZİNCİR 2 , Ali BALCI 2

Bu bölge bizden ›fl›k h›z›- na göre daha h›zl› uzaklaflt›¤› için, kay- naktan bize do¤ru gelmeye çal›flan ›fl›k, hiçbir zaman bize ulaflamayacakt›r.. Bu, yürüyen