GGY 303 İmar Hukuku
Prof. Dr. Ruşen KELEŞ
Takdim Planı
İmar Hukuku kavramı.
İmar Hukuku nedir?
Nasıl bir hukuk dalıdır?
Önemi nedir?
İmar hukukunun amaçları ve temel kavramları nelerdir?
İmar Hukuku Kavramı
• Hukuktaki geleneksel kamu hukuku ve özel hukuk ayrımı, toplumların gereksinmeleri doğrultusunda uzun süredir geçerliliğini yitirmiş
bulunuyor.
• Yeni adlar altında pek çok hukuk dalının türediği, bunlardan bir
bölümünün kamu hukukundan esinlendiği, bir bölümünün ise karma bir nitelik taşıdığı görülmektedir.
• Basın hukuku, Avrupa hukuku, Çocuk hukuku, Yabancılar hukuku, Kalkınma hukuku ve Çevre hukuku bu yeni dallara verilebilecek örnekler arasındadır.
• Bir süreden beri, İmar hukuku da birçok Batı ülkesinin yüksek öğretim kurumlarında ve meslek okullarında ayrı bir ders olarak okutulmaktadır.
• Hem akademik çalışma yapanların, hem de uygulamada imar, planlama ve yapı işleriyle uğraşanların karşılaştıkları ve uğraştıkları sorunlar bu türlü yayınlara olan gereksinmeyi artırmaktadır.
• İmar hukuku, bir yandan kamu hukukun bir yandan da özel hukukun ilkelerinden yararlanmakta olan bir hukuk dalıdır.
• Başta Anayasa hukuku olmak üzere, Yönetim hukuku, Ceza hukuku, Borçlar hukuku, Yargılanma hukuku, Çevre hukuku, İmar hukuku ile yakından ilgili bulunan hukuk dallarıdır.
• Mülkiyet hakkının kapsamı ve sınırları, kamulaştırma konuları, kıyıların kamu yararı gözetilerek kullanılması, doğal ve tarihsel varlıkların
korunması, kamu yararı, kazanılmış hak, kat mülkiyeti, ev sahibi-kiracı ilişkileri gibi kamu hukukunu ve özel hukuku ilgilendiren birçok konunun, incelendiği konular arasında yer alması İmar hukukun karma nitelikte bir hukuk dalı olduğunu göstermeye yeter.
İmar Hukukunun Amaçları
• İmar hukuku, esas olarak, kentleşme, imar, yapılaşma ve planlama konularında kimi dengeleri sağlamayı ve sürdürmeyi amaçlar.
• Aralarında denge sağlanması gereken çıkarlar, her şeyden önce kamu yararıyla bireylerin, yapı sahiplerinin çıkarları arasındaki dengedir.
• İmar hukuku, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarıyla kamu yararı
gözetilerek bireysel yarar arasında denge sağlamaya çalışırken, bireylerle kamu kuruluşları ve kamu kuruluşlarının kendi aralarındaki
uyuşmazlıkların çözümüne de yardımcı olur.
• Çevre hukukunda olduğu gibi, mülkiyet hakkına konu olmayan, topluma ait olan değerlerin korunması için güvence oluşturur.
• Yerel çıkarlarla ulusal nitelik taşıyan genel çıkarlar arasında denge sağlamak da İmar hukukunun amaçlarındandır.
• İmar hukuku dalının kısa erimli çıkarlarla uzun erimli çıkarların bağdaştırılması gibi bir işlevi olduğunu da eklemek gerekir.
İmar Hukukun Kaynakları
• Anayasa, yasa, tüzük, yönetmelik ve genelge niteliğindeki yasal belgelerle, Yönetim hukuku dilinde «kural-işlem» (kaide-tasarruf) olarak bilinen imar planı belgesinin kendisi İmar hukukun başlıca kaynaklarını oluşturur.
• Bunların yanı sıra, Anayasa Mahkemesi’nin yönetim mahkemelerinin, Danıştay’ın, adli yargının vermiş olduğu kararlar da bu hukuk dalının kaynakları arasındadır.
• İmar hukukun kaynakları arasında, devletleri taraf oldukları uluslararası sözleşmelerle bağlayan uluslararası hukuk kurallarını da saymak gerekir.
İmar Planlarının Dayanması Gereken İlkeler
Kent planlarının dayanması gereken ilkeler birkaç noktada toplanabilir:
• Bunlardan birincisi, genellik ilkesidir. Yasalarımızda nazım plan olarak bilinen küçük ölçekli imar planları, kentin gelişmesini ana çizgileriyle gösteren, ayrıntılara inmeyen plan türleridir. Ayrıntıları gösteren büyük ölçekli planların adı uygulama planıdır.
• İkinci ilke, geniş kapsamlılık ilkesi olarak adlandırılabilir. Amaç, imar planının kentin yalnızca toprak kullanım biçimlerini göstermekle yetinmeyen, aynı zamanda kent bütününün toplumsal, ekonomik ve kültürel sorunlarını ve bunların çözümlerini de kapsayacak ölçüde geniş olmasıdır.
• Üçüncü olarak, uzun sürelilik önemli bir planlama ilkesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşme, hızlı ve iletişim
teknolojisindeki hızlı ilerlemeler, kentler için çok uzun süreleri kapsayan planlar hazırlamayı gerçekçi olmaktan çıkarmıştır.
• Zorunluluk ilkesi, imar planlarının yalnız taşınmaz mal sahipleri
açısından değil, aynı zamanda kentte yaşamakta olan herkes, kent planlarını hazırlayanlar (belediyeler) ve planları onaylama yetkisini kullanan merkezi yönetim kuruluşları yönünden de uyulması
zorunlu olan bağlayıcı hukuk kuralları niteliğindedir.
• Nesnellik, imar planlarının belli kişi ve kümelerin çıkarlarını koruyan, rant elde etme özlemlerine yanıt veren belgeler olmanın tersine,
adalet ve eşitlik ilkeleri uyarınca kamu ve toplum yararını en çoğa çıkarmayı amaçlayan nitelikte planlar olması anlamına gelmektedir.
• İmar planlarının açıklığı (saydamlık – aleniyet) ilkesi, hem planların hazırlanma evresinde halkın katkısının alınmasıyla, hem de
onaylanmış olan planların halkın bilgisine sunulmasıyla gerçekleştirilir.
• Esneklik ilkesi ise, imar planlarının yeni gelişmelere açık olmakla beraber çok önemli gerekçeler var olmadıkça kolaylıkla
değiştirilmemelerini gerekli kılan bir ilkedir.