• Sonuç bulunamadı

GGY 303 İmar Hukuku

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GGY 303 İmar Hukuku"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GGY 303 İmar Hukuku

Prof. Dr. Ruşen KELEŞ

(2)

Takdim Planı

- Hamur kuralı.

- 3194 sayılı İmar Yasasının 18. Maddesinde düzenlenmiş olan hamur kuralının niteliği, uygulama esasları ve bu konudaki son düzenlemeler.

- Bu konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi kararları.

(3)

Hamur Kuralı

• Kentin yerleşme alanı içinde bulunan ve üzerinde yapı yapılmasına izin

verilen yerlerindeki yerbölümleme işlemleri yerbölümleme ilkelerine uygun olarak yürütülür. İmar yasası’nın 23. maddesinde yerleşme alanı içinde

olmakla birlikte planda kentin gelecekteki gelişmesine ayrılmış olan

yerbölümlemenin yapılmış olmasını da içeren bir dizi koşullara bağlanmıştır.

• Sıkı koşullar konularak, bu yerlerde yapı yapmak güçleştirilmek istenmiştir.

Bu koşullardan birincisi, yerbölümleme planlarının yapılmış ve onaylanmış olması, ikincisi de plana ver bulunduğu bölgenin koşullarına uygun olarak yolunun su ve kanalizasyon gibi teknik altyapı tesislerinin yapılmış olmasıdır.

(4)

• Bu gibi yerlerde imar planı onaylanmış olmakla birlikte, yolu ve kanalizasyonu yapılmamış olan alanlarda belediye izin verirse yine

belediyenin çizeceği bir plana uygun olarak yolunu ve kanalizasyonunu yaptırmış olan ya da payına düşen yol ve kanalizasyon yapım bedelinin dörtte birini peşin ödeyip geri kalan bölümü de en geç altı ay içinde ödemeyi yüklenenlere yapı izni verilebilmektedir.

• Kentbilim Terimleri sözlüğünde, ‘‘düzenleyici birleştirim’’ olarak da adı geçen hamur, bir kent ya da kasabanın imar planını uygulamak amacıyla özel ya da kamusal mülkiyet durumlarına bakılmaksızın birleştirilmeleri ve imar planının gerektirdiği kamusal hizmetlerin gerçekleştirilmesine yetecek ölçüde bir düzenleme ortaklık payı ayrıldıktan sonra eski sahiplerine

yeniden dağıtılmasına olanak veren Kentbilim kuralı olarak tanımlanmaktadır.

(5)

• Anayasa Mahkemesi, 6785 sayılı eski İmar Yasası’nın 42. maddesinin

belediyelere karşılık ödemeksizin %25 oranına kadar bireylerden toprak alma yetkisini veren fıkrasını, 1963 yılında iptal etmişti.

• Anayasa Mahkemesi’nin bu kararın gerekçesinde yer verdiği yoruma göre, belediyeler, böylece sanki karşılığını ödemeksizin bir tür kamulaştırma hakkı kullanmaktaydı. Bir tür kamulaştırmasız el koymaydı bu. Böyle bir durum, o tarihte yürürlükte olan 1961 tarihli Anayasanın kamulaştırma konusu

düzenleyen 38. maddesine aykırıydı. Çünkü bu maddede, kamulaştırmada taşınmaz malın gerçek karşılığının peşin olarak ödenmesi koşulu yer alıyordu.

Bu nedenle, 42. maddenin verdiği yetkiyi Anayasa Mahkemesi 38. maddeyle güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkının özünü zedeleyici bulmuştur.

(6)

• Ama bilinmektedir ki, hamur yetkisi, dünyanın hemen hemen her yerinde belediyelerce kullanılmaktadır. Hamur yetkisi, mülkiyet hakkını mutlak olarak kullanma özgürlüğünü kamu yararı amacıyla sınırlandıran en yeni düşünsel gelişmelere aykırı değildir.

• Hamur kuralının uygulanması sonucunda üçte birinden çoğu kamu hizmetleri için karşılıksız olarak alınan taşınmaz malların sahibinin elinde kalan üçte iki büyüklüğündeki topraktaki değer artışlarından sağlanan yararın çoğu kez alınan üçte birden daha değerli

olduğuna kuşku yoktur.

(7)

• Anayasa Mahkemesi, 1963 yılında almış olduğu iptal kararına karşı oy kullanmış olan üyelerin yaptıkları yoruma göre, karşılıksız olarak alınan toprak, ‘’bir tür parasal olmayan vergidir’’.

• Hamur kuralının uygulanmasına olanak veren İmar Yasası’nın 42.

maddesinin 1963 yılında iptal edilmesinden sonra 1605 sayılı yasayla konu olan 1972 yılında yeniden düzenlenmiş ve belediyelerin bu yetkiyi

kullanmalarına yeniden izin verişmiştir.

• Karşılığında ödeme yapılmaksızın alınan toprak parçasına ‘’düzeleme

ortaklık payı’’ uygulanmasının nasıl yapılacağını gösteren esaslar, yeni İmar Yasası’nın 18. maddesi uyarınca Yapılacak Arsa ve Arazi Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkındaki Yönetmelik’te yer almaktadır.

(8)

• 1990 yılında 3194 sayılı İmar Yasası’nın 18. maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı alınmasının Anayasanın 46. maddesine aykırılığı öne sürülerek açılan davada Anayasa Mahkemesi iptal istemini reddetmiştir. Mahkeme, düzenleyici birleştirim işlemini kimi imar etkinlikleri nedeniyle taşınmazlarda ortaya çıkacak değer artışının kamuya kazandırılmasının bir yolu olarak değerlendirmiştir.

• Düzenleyici birleştirimden (hamur) hem imar planlarının

uygulanması amacıyla hem de doğal afetlere uğramış yörelerdeki yeniden yerleşim izlencelerinin gerçekleştirilmesi için

yararlanılmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dava d lekçes nde özetle, Danıştay Başkanının başkanlığında, Başsavcı, başkanvek ller ve tüm da re başkanlarından oluşan Danıştay Başkanlar Kurulunun gen ş

 “Anayasa Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de

• Başta Anayasa hukuku olmak üzere, Yönetim hukuku, Ceza hukuku, Borçlar hukuku, Yargılanma hukuku, Çevre hukuku, İmar hukuku ile yakından ilgili bulunan hukuk dallarıdır..

• Nazım İmar Planı: Nazım plan, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak güncel durum haritaları üzerinde varsa kadastro durumu da işlenmiş olarak çizilen

• Kentin toprağının gelecekteki kullanım biçimine ilişkin öneriler, bir başka deyişle, kentin hangi işlevlerinin kent toprağı üzerinde nerede yerleşeceğini gösteren

• 3194 sayılı İmar Yasası, imar plan değişikliklerin de planların yapılışındaki yöntemlere uygun olarak yapılacağını öngörmüştür.. Bunun anlamı, belediye

Anayasa Mahkemesi Ba şkanvekili Haşim Kılıç, toplantının ardından yaptığı açıklamada, anayasa değişikliği paketinin şekil yönünden denetimine ilişkin

İstanbul'da görevli bir hâkim dar gelirli insanların, kullandığı kaçak elektrik nedeniyle cezalandırılmasının sosyal devlet anlay ışına aykırı olduğu belirterek,