BÖLÜM 4
BĠTKĠLERDE SU ALIMI
BĠTKĠLERDE SU (VE SUDA ÇÖZÜNMÜġ MĠNERAL MADDE) ALIMINDA GERÇEKLEġEN OLAYLAR
Bitkilerde su ve suyun içinde çözünmüĢ haldeki mineral maddeler belirli olaylar çerçevesinde bitkiler tarafından alınabilmektedir.
Bu olaylar:
DĠFÜZYON
OZMOZĠS ġĠġME’dir
DĠFÜZYON
Toprakta ya da yetiĢme ortamında bulunan suyun yanı sıra inorganik tuzların katyon (NH4-, K+ vb.) ve anyonları (NO
3-,
H2PO4 vb.) difüzyon olayı ile KÖKTEN bitkiye girmektedir.
Difüzyon; belli bir maddenin (gaz-sıvı-katı) büyük konsantrasyona sahip ortamdan, daha küçük konsantrasyona sahip bir ortama NET GEÇĠġĠ olarak tanımlanmaktadır. Difüzyonun temeli MADDE PARÇACIKLARININ KĠNETĠK ENERJĠLERĠDĠR.
Bitkinin yetiĢtirildiği çevredeki gaz halindeki maddelerin (CO2, O2 vb.) bitkinin üst ve alt aksamlarından bitkiye giriĢi difüzyonla olduğu gibi, yine bitkiden gaz formundaki çeĢitli maddelerin (H2O, CO2) çevreye verilmeleri de difüzyonla olur.
OZMOZĠS
Seçici geçirgen bir zar ile ayrılmıĢ ortamda SUYUN, su konsantrasyonu fazla olan yerden konsantrasyonu az olan yöne doğru geçiĢidir.
Bu tanımlamaya göre difüzyon ile aynı temel esasların geçerli olduğu OSMOZĠS OLAYI difüzyonun ÖZEL BĠR HALĠ olarak düĢünülebilir.
Difüzyon ile osmozisi birbirinden ayıran en önemli özellik
Bitkilerde osmozis sürekli gerçekleĢen bir olaydır.
Hücre membranları, vakuol membranları, çekirdek membranları, plastid çevresindeki membranlar ile mitokondri çevresindeki membranlar AYRIMLI GEÇĠRGEN ZARLAR olup, su molekülleri bu membranlardan kolayca geçebildiği halde, su içinde çözünmüĢ madde parçacıkları buralardan geçememektedir.
Suyun osmozis olayı ile geçiĢi her iki ortamdaki SU POTANSĠYELĠ eĢit oluncaya, diğer bir ifadeyle DENGEYE ULAġINCAYA KADAR devam eder.
Normal basınç altında tüm çözeltilerdeki su potansiyeli
ARI (SAF) SUYUN
su potansiyelinden DAHA DÜġÜKTÜR. Bu nedenle arı su içerisinde ÇÖZÜNEN MADDEMĠKTARI ARTTIKÇA oluĢan çözeltilerin SU POTANSĠYELLERĠ KÜÇÜLMEKTEDĠR diğer bir ifadeyle OSMOTĠK BASINÇLARI ARTMAKTADIR.
Osmotik Basınç: Gerçek anlamda bir basınç olmayıp,
çözeltideki çözünmüĢ madde miktarını ifade etmede kullanılan terminolojik bir sözcüktür ve negatif (-) bir değer olarak ifade edilir ancak yazımda ve kullanımda çoğu zaman bu negatif iĢareti kullanılmaz.
ARI SUYUN OSMOTĠK BASINCI SIFIR (0) OLARAK KABUL EDĠLMEKTEDĠR ve DOĞADAKĠ TÜM ÇÖZELTĠLERĠN OSMOTĠK BASINCINDAN
YÜKSEKTĠR!.
Turgor Basıncı: Osmozis ya da ĢiĢme sonucu bitki hücrelerinde oluĢan GERÇEK BĠR BASINÇTIR.
Bir bitki hücresi arı su içerisine konulduğunda belirli bir düzeye kadar ĢiĢmekte ve hiçbir zaman hücrede ÇATLAMA görülmemektedir.
Hücre içindeki sıvının osmotik basıncı basıncı yüksek olduğu için ARI SU HÜCRE ĠÇĠNE GĠRMEKTE ve hücre duvarına doğru hücre membranı ĠTĠLMEKTEDĠR.
ĠĢte bu Ģekilde hücre içerisinde oluĢan ve hücre membranını hücre duvarına doğru iten GERÇEK ANLAMDAKĠ BASINCA
TURGOR BASINCI
Turgor basıncı bitkilere direnç ve diklik kazandıran bir güçtür.
SolmuĢ (geçici solma) bir süs bitkisinin nemli bir ortamda yeniden eski canlı görüntüsünü alması TURGOR BASINCI
sayesinde olmaktadır.
Solma gösteren bir bitkide TURGOR BASINCI ÖNEMLĠ ORANDA DÜġER.
ġĠġME
Osmozis gibi ĢiĢme de difüzyonun özel bir Ģekli gibi düĢünülebilir.
ġiĢme; asal olarak ĢiĢen maddenin ve ĢiĢirici çözeltinin
difüzyon basınçları arasındaki fark ile ilgili olarak ortaya çıkmaktadır.
ġiĢen maddenin difüzyon basıncı düĢük olduğu sürece suyun bu maddeye giriĢi sürer ve bu sayede ĢiĢme gerçekleĢir.
ġiĢme için gerekli koĢullar
ġiĢen maddenin içerdiği sıvının difüzyon basıncı (su potansiyeli) ile ĢiĢirici sıvının difüzyon basıncı (su potansiyeli) arasında
FARK
bulunmalıdırġiĢen maddenin ĢiĢirici sıvıya karĢı belirli bir
ĠLGĠSĠ
(affinitesi) olmalıdırBĠTKĠLERDE SU ABSORBSĠYONU (ALIMI)
Doğal koĢullar altında tüm bitkilerde olduğu gibi SÜS BĠTKĠLERĠ gereksinim duydukları suyun neredeyse tamamına yakın bölümünü
KÖKLERĠ
aracılığıyla almaktadırlar.EN FAZLA SU ABSORPSĠYONU, yani alımı KÖK TÜYÜ
YÖRESĠNDE olmaktadır.
Buna karĢın EN AZ SU ALIMI KÖK BAġLIĞI ve
Süs bitkilerinde su alımı
Pasif absorpsiyon*** Aktif absorpsiyon
Pasif Absorpsiyon:
Metabolik enerjiye gereksinim duyulmadan sadece
OSMOTĠK KURALLARA bağlı olarak suyun bitkilerce alınmasına PASĠF ABSORPSĠYON veya OSMOTĠK ABSORPSĠYON adı verilmektedir.
Pasif absorpsiyon ile su alımında bitki kökünün canlı yada ölü olmasının önemi olmadığı gibi, metabolik enerji de önemli değildir.
Bu alım Ģeklinde su bitki ve kök hücrelerine DĠFÜZYON
Örneğin; kök hücrelerindeki hücre sularının (sıvılarının)
DĠFÜZYON BASINCI FARKI toprak çözeltisinin DĠFÜZYON
BASINCI FARKINDAN
BÜYÜK
olduğu sürece(DBFKH>DBFTÇ) hücreye giren su çıkan sudan fazla olacaktır.
Hücre suyunda çözünmüĢ katı madde miktarı arttıkça hücre içindeki su potansiyeli oransal olarak düĢer ve sonuçta su alımı FAZLALAġIR.
Hızlı TRANSPĠRASYON (Buhar halinde su kaybı) bitkilerin iletim yapıları içerisinde NEGATĠF (-) BASINCA veya BASINÇ
AZALMASINA yol açar,
Gövdedeki iletim yapılarının içerisinde suyun hızla yukarı çekilmesi ile oluĢan EMME GÜCÜNÜN etkisi köke yansır ve bunun sonucunda
SU
topraktan KÖKÜN ĠÇĠNE doğru çekilir.Pasif su alımının bitkinin KÖK ÜSTÜ ORGANLARDAKĠ
ETKĠNLĠĞĠNĠN (yapraklardan, gövdeden transpirasyonla su kaybedilmesi) YÜKSEK veya DÜġÜK oluĢuyla iliĢkili olabileceği unutulmamalıdır.
Aktif Absorpsiyon:
KÖK ETKĠNLĠĞĠ ve METABOLĠK ENERJĠ HARCANARAK
bitkiler tarafından suyun alımına aktif alım veya aktif absorpsiyon denilmektedir.
Pasif absorpsiyondan farklı olarak aktif absorpsiyonda metabolik enerji ve kök etkinliğine gerek vardır.
Aktif alımda da kök üstü organlardaki etkinlik SU ALIMINDA etkili olmaktadır.
Aktif absorpsiyon ile suyun alımında ENERJĠNĠN ROLÜ konusunda
2
ayrı görüĢ genelde KABUL GÖRMEKTEDĠR.Birinci görüĢe göre;
Enerjinin rolü dolaylıdır. Buna göre enerji MĠNERAL MADDELERĠN KÖK HÜCRELEREĠNDE BĠRĠKĠMĠNĠ SAĞLAMAKTA ve buna bağlı olarak oluĢan
DĠFÜZYON BASINCI FARKI ile SU
ALINMAKTADIR.
Ġkinci görüĢe göre;
Difüzyon basıncı farkına KARġIT YÖNDE ENERJĠ HARCANARAK SU ALIMI gerçekleĢtirilmektedir. Enerji burada doğrudan etkili olmaktadır. Bu görüĢe göre su osmotik kurallara uygun olmayan Ģekilde alınmaktadır
SU ALIMINA ETKĠ YAPAN ETMENLER
Çevresel Etmenler
Çevresel Etmenler
1. YetiĢtirme ortamının yarayıĢlı su kapsamı:
Bitkiler TARLA KAPASĠTESĠ civarında su içeren ortamlarda
SUDAN DAHA KOLAY yararlanırlar ve bu nedenle daha
fazla su alabilirler.
Tarla kapasitesinden sürekli solma noktasına doğru gidildikçe SUDAN YARARLANMA ORANI DÜġER.
Bitkinin yetiĢtirildiği ortamın SU KAPSAMI azaldıkça buna
bağlı olarak BĠTKĠ YAPRAKLARININ OSMOTĠK BASINCI ARTAR. Böyle koĢullarda suyun PASĠF ABSORPSĠYONU
2. YetiĢtirme ortamı çözeltisinin tuz konsantrasyonu:
Bitkiler tarafından suyun absorpsiyonu bilindiği gibi kök hücre sularının ve yetiĢme ortamı çözeltisinin DĠFÜZYON BASINCI FARKI’na bağlı olarak gerçekleĢmektedir.
YetiĢtirme ortamı çözeltisinin tuz konsantrasyonu DĠFÜZYON BASINCI FARKINI etkilemesi nedeniyle önemlidir.
Çünkü; tuz (Ca(NO3)2, K2SO4 vb) konsantrasyonunun artmasıyla yetiĢtirme ortamı çözeltisinin OSMOTĠK BASINCI da artar.
Ortam osmotik basıncının kök hücre suyunun osmotik basıncından yüksek olduğu durumlarda bitkinin suyu absorbe etmesi yerine, bitkiden su dıĢarıya çıkar yani bitki su kaybeder veya su alımı çok güçleĢebilir.
3. YetiĢtirme ortamındaki kök bölgesi sıcaklığı:
Optimal sıcaklıklar dıĢındaki aĢırı düĢük ve yüksek ortam sıcaklıklarında kök ile ilgili çeĢitli olaylar meydana gelir ve bu da SU ALIMINI OLUMSUZ ETKĠLER.
– Kök geliĢiminin gerilemesi
– YetiĢtirme ortamından köke doğru su hareketinin azalması
– Hücre zarlarının ve protoplazmalarının geçirgenliklerinin azalması
– Suyun viskozitesinin (yapıĢkanlığının) ve buhar basıncının artması
Bitkisel Etmenler
1. Kök sisteminin yapısal özellikleri ve ortamdaki yayılıĢı:
Bitkilerde kök sisteminin yapısal özellikleri ve görünüĢlerinin yanı sıra toprakta ya da ortamda dağılıĢının farklı olması su alımında da farklılıklara yol açabilir
2. Kökün büyüme hızı ve mevsimsel iĢlevleri:
Bitki köklerinin hızlı geliĢip, aktif olduğu dönemlerde su alımı daha üst düzeylerde gerçekleĢebilir.
3. Kök tüyü sayısı ve özellikleri:
Kök tüyleri kök bölgesinde hızlı su alımını sağlayan yapılar olması nedeniyle sayıları ve özellikleri su alımını etkileyebilmektedir.