İklim Değişikliği Koşulları Altında Su
Kaynaklarının Sürdürülebilir ve
Entegre Yönetimi
Doç. Dr. G. Duygu Semiz Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama bölümü semiz@ankara.edu.tr
TARIM GIDA ve SU- BUGÜN ve YARIN
• Yirminci yüzyılın başlarında ve ortalarında dünyanın sulanan alanı, hızlı nüfus artışı ve bunun sonucunda ortaya çıkan gıda talebi
nedeniyle çarpıcı biçimde artmıştır. Sulama, tarım arazilerinin tahmini yüzde 20'sinden veya dünya çapında yaklaşık 300 milyon hektarlık
alanlardan, bahçecilik üretiminin çoğu dahil olmak üzere, dünyadaki gıdanın yaklaşık yüzde 40'ını sağlamaktadır. Pirinç ve buğday
çeşitlerine uygulanan yüksek azot gübre girdilerinin Yeşil Devrim teknolojisi, Asya'daki potansiyelini gerçekleştirmek için genellikle sulamaya ihtiyaç duyuyordu.
• Son 50 yılda toplam küresel gıda üretimindeki çarpıcı artış ‘’Yeşil Devrim’’ adıyla iyi bilinmektedir. Bu süreçte, dünya son 50 yılda olağanüstü bir gıda ürünü verimliliğine tanık olmuştur. Nüfusun iki katından fazla artmasına rağmen, tahıl üretimi bu dönemde üç kat artarken, tarım alanlarındaki sadece % 30 artış sağlanmıştır. Bu
verimlilik artışı, genel olarak verimli ürün çeşitlerinin ve yönetim
uygulamalarının (yeşil devrim) gelişmesine bağlanır, ancak bu artışın önemli bir kısmı, sulu alanlarındaki artışla ilgilidir.
• Sulanan araziler, sulanmayan arazilere kıyasla birim alanda daha yüksek üretkenlik ve ekonomik getiriye sahiptir. Küresel olarak,
sulanan alanların ekili alanın % 15'ini oluşturduğu, ancak dünya gıda ihtiyacının % 30 ila % 40'ını ürettikleri tahmin edilmektedir. Kurak
bölgelerde, sulamanın etkisi genel olarak çok daha fazladır. 1970'den 1980'lerin sonuna kadar sulanan arazilerdeki % 35'lik artış dünya gıda üretimindeki artışın önemli bir bölümünü sağlamıştır.
• 1980'lerden bu yana, dünyadaki sulanan arazilerde büyüme hızında bir düşüş yaşanmıştır. Mevcut en son tahminler sulanan alanlardaki artışın 1998-2030 arasında yıllık %0.6 olacağını vurgularken aynı değer 1950-1990 arasında yıllık %1.5 olmuştur (UNESCO, 2009). Toplam
sulanan alanların artışındaki durağanlaşma temel olarak sulamanın en fazla faydalanabileceği kurak ve yarı kurak bölgelerin çoğunda yeni
• Küresel çapta artan su gereksinimi özellikle kurak ve yarı kurak alanlarda çiftçileri düşük kalitedeki drenaj suları ya da daha tuzlu yeraltı sularının kullanımına yöneltmektedir. Bu düşük kalitedeki sularla tüm sulama mevsimi boyunca yapılan sulama, dayanıklı
bitkilerde dahi belirgin bir verim kaybına neden olmaktadır. Çeşitli bitkisel üretim teknikleri ile bitkilerin tuza dayanımını arttırmak, yıkama ihtiyacını düşürerek ve daha düşük kalitedeki suların
kullanımına izin vererek, bu sularla sulamanın sürdürülebilirliği sağlanabilir
• Mevcut su kaynaklarının kalitesindeki azalma ile iyi kalitedeki suyun sürdürülemez bir biçimde tüketilmesi eş güdümlü bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Su kalitesindeki azalmanın iki genel nedeni
bulunmaktadır. Birincisi iyi kaliteli suyun sistemden çıkarılması doğal ve insan kaynaklı tuz yüklerinin seyreltme derecesini azaltmaktadır. İkincisi, sulama ile araziye daha fazla tuz getirildiğinden alıcı su
kütlesine ikincil bir tuzlu drenaj suyu kaynağı ekler. Bu konsantre drenaj suları hem sulama suyundaki başlangıç tuzluluğunu hem de toprakta zaten var olan tuzları içermektedir.