İklim Değişikliği Koşulları Altında Su
Kaynaklarının Sürdürülebilir ve
Entegre Yönetimi
Doç. Dr. G. Duygu Semiz Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama bölümü semiz@ankara.edu.tr
• Mevsimlik ve Günlük Sıcaklıklar
• Dünya güneş etrafında saatte binlerce kilometrelik bir hızla dönerken aynı zamanda kendi ekseni etrafında da dönmektedir. Kuzey Kutbundan aşağıya doğru bakıldığında, dünyanın kendi ekseni etrafında dönüş
yönünün saat yönü tersine olduğu görülecektir ki bu, bizim doğuya doğru saatte yüzlerce kilometrelik hızla hareket etmek de olduğumuz anlamına gelmektedir.
Bu durum güneş, ay ve yıldızların doğudan doğması ve batıdan batmasının sebebi olmaktadır. Dünyanın bu hareketine, mevsimlerin nedeni olan dünyanın kendi
ekseni üzerine eğilmesi gerçeği de eşlik etmektedir. Bu nedenle, bu bölüme
Yerküre hareketlerinin ve güneş enerjisinin birlikte mevsimlik bazda nasıl sıcaklık dalgalanmaları meydana getirdiği incelenerek başlanılacak ve sonrasında günlük bazda sıcaklık dalgalanmalarına geçilecektir.
Mevsimler
Dünya güneşin etrafında 365 günü biraz aşan bir sürede (1 yıl) eliptik bir
yörünge çizer. Dünya güneşin etrafında dönerken kendi ekseni etrafından da dönmekte ve her bir dönüşünü 24 saatte (1 gün) tamamlamaktadır. Güneşin dünyaya olan uzaklığı ortalama 150 milyon km’dir. Dünyanın yörüngesi daire şeklinde değil de bir elips şeklinde olduğundan dolayı dünyadan güneşe olan uzaklık yıl boyunca değişir. Dünya güneşe Ocak ayında yaklaşırken (147
Şekil den en sıcak havanın Ocakta ve en soğuk havanın
Temmuzda meydana geleceği sonucu çıkarılabilir. Fakat
Kuzey Yarımkürede dünyanın güneşe en yakın olduğu
Ocak ayında soğuk havalar, dünyanın güneşten daha uzak
olduğu Temmuzda ise daha sıcak havalar görülmektedir.
Şayet güneşe yakınlık derecesi mevsimlerin oluşmasının
birincil sebebi olsaydı, gerçekte Ocak, Temmuzdan daha
sıcak olacaktı. Bununla birlikte, güneşe yakınlık derecesi,
mevsimlerin oluşumunda yalnızca küçük bir paya sahiptir.
Mevsimler yeryüzünün aldığı solar enerji
miktarı tarafından düzenlenir. Alınan güneş
enerjisi, birinci derecede güneş ışınlarının
yeryüzüne çarptığı açıyla ve herhangi bir
enlemde güneşlenme süresiyle (gündüz
saatleri) belirlenir.
Yerküre yüzeyine dik gelen güneş enerjisi, aynı yüzeye açılı gelen güneş
enerjisinden daha yoğundur. Bir duvara el feneri dik tutulursa, küçük ışık dairesi görülür. El feneri eğik tutulursa, ışık dairesinin daha geniş bir alana yayıldığı
Bu prensip güneş ışığı için de geçerlidir. Yerküreye açılı gelen güneş ışınları, daha geniş alana yayılır ve yerküreye doğrudan gelen güneş ışınlarının aydınlattığı
alandan daha büyük bir alanı aydınlatır. Her şey eşit olduğunda, daha dik güneş ışınlarına maruz bir alan, aynı büyüklükte açılı güneş ışığı gelen alandan daha fazla ısı alacaktır.
Buna ilaveten, güneş ışınları dik konuma göre ne kadar yatık gelirse, atmosferde kat edeceği mesafe o kadar artar. Kat edilen atmosfer mesafesinin artması, güneş
ışınlarının daha fazla dağıtılması ve absorbe edilmesi (zayıflaması) anlamına gelmektedir. Sonuç olarak güneş, gökyüzünde yükseklerde bulunduğu anlarda alçakta bulunduğuna göre yeryüzünü daha fazla ısıtabilmektedir.
Yerküre güneş etrafında dönerken, ekseni 23 ½ eğiktir. Yerküre ekseni uzayda hep aynı yöne eğiktir. Haziranda Kuzey Yarımküre güneşe doğru eğildiğinde, daha fazla doğrudan güneş ışığı alması ve uzun gündüz saatleri nedeniyle
Aralıkta güneşten uzak tarafa doğru eğildiği zamana göre havaların daha sıcak olmasına sebep olur.
21 Haziranda dünyanın kuzey yarısının güneşe doğru eğildiğine dikkat
edilmelidir. O gün öğle vakti, solar ışın demetleri yılın diğer zamanlarında olduğundan daha dik şekilde Kuzey Yarımküreye gelir. Güneş öğlen
gökyüzünde en yüksek pozisyonunda, doğrudan 23 ½ kuzey enlemi (Yengeç dönencesi) üzerindedir. Bu 23 ½ N enlemi üzerinde 21 Haziranda durulursa, güneşin öğlen doğrudan baş üstünde olacağı görülecektir. Bu gün yaz
gündönümü olarak adlandırılır ve bu gün astronomik olarak Kuzey
Şekil’den de açıkça görülebileceği gibi dünya kendi ekseni etrafında dönerken güneşe bakan kısmı ışık alırken diğer tarafı karanlıkta kalır. Böylece
yerkürenin sürekli olarak yarısı aydınlanır. Dünya ekseni eğik olmasaydı, öğle vakti güneş ekvatorda sürekli tepemizde olacak ve yılın her günü her
Buna karşın dünya ekseni eğiktir. Kuzey Yarımküre yüzeyi 21 Haziranda
güneşe doğru eğildiğinden dolayı bu yarım kürede tüm enlemler 12 saatten daha fazla gündüz saatlerine sahiptir. Kuzeye doğru gidildikçe gündüz saatleri daha da uzar. Kutup dairesine (66.50N) ulaşıldığı zaman gün aydınlanması 24
Şekil ’e dikkat edilirse, 66.50 kuzey enlemi üstündeki bölgenin dünya
dönerken asla “gölge bölgesine” girmediği görülür. Kuzey kutbunda güneş gerçek anlamda 20 Martta doğar ve 22 Eylülde batar. Batana kadar 6 ay ufuk da kalır. Bu bölgeye “gece yarısı güneş adası”