Abbasilerde Tarih,
Coğrafya
Abbâsîler döneminde tarih,
coğrafya, edebiyat gibi alanlarda da önemli gelişmeler
kaydedilmişti. Arapça yazılmış en eski tarihi eserlerinin çoğu
Abbâsîler döneminde kaleme alınmıştır. Bu bağlamda
bahsetmemiz gereken eserler şunlardır; Hz. Muhammed’in hayatını konu edinen ilk eser,
Bağdat’ta vefat eden İbn İshak (ö.
152/769)’ın Sire’sidir.
Siyer ilmînin en eski kaynaklarından olan bir diğeri de İbn Hişâm (ö. 218/833)’ın es- Siretu’n-Nebeviyye’sidir. Yazar bu eserdeki tarihi bilgileri hocası İbn İshak’tan almıştır.
Fetihlerden bahseden Mûsâ b. Ukbe (ö.
141/758) ve Vâkidî (ö.207/ 822) de bu dönemin önemli tarih yazarları arasında yer alır. Bağdat’ta 231/ 845 yılında vefat eden ve Vâkidî ‘nin kâtipliğini yapmış olan İbn Sa’d’ın Hz. Muhammed ve
arkadaşlarının hayatı ve yaşayışlarından bahseden Tabakat adlı eseri alanında ilktir.
Bu dönem nakiller, hadisler,
biyografiler, soy şecereleri ve rivayetler üzerine kurulu formel tarihi
derlemelerin ortaya çıktığı dönemdir.
Bu oluşumda İbnü’l- Mukaffa (ö.
140/757) tarafından Siyeru Muluku’l- Acem adıyla Farsça’dan Arapçaya tercüme edilen Huday-name
(Hükümdarlar kitabı) örnek teşkil etmiştir.
Bu kitaplarda olayların sunuluş
şekli, hadis naklinde görülen şekli şartların bir uzantısı
mahiyetindedir. Buna göre her bir tarihi olay, olayın şahidinin veya o günlerde yaşamış bir
kimsenin ağzından nakledilir. Son nakilciye kadar böylelikle bir
raviler zinciri oluşur.
İslam tarihinin ilk yazarları, ilk kültür ve ilim tarihçilerinin hepsi Abbâsîler
döneminde yaşamış ve İslam tarihçiliğine yön vermişlerdir. Medâinî (ö. 225/840),
Câhız (ö.255/869), İbn Kuteybe
(ö.276/889), Belâzurî (ö.279/892), Ebû
Hanîfe ed-Dineverî (ö. 282/895), Ya’kubî (ö.
292/904), Taberî (ö. 310/922), Mes’udî (ö.
346/957), İbnü’n-Nedîm (ö. 385/995), İbn Miskeveyh (ö. 420/1030) bu dönemin en önemli tarihçileridir.
Abbâsîler döneminde ticaretin
gelişmesi, Bağdat’ın uzak ülkelerle kara ve deniz bağlantısı sağlaması gibi nedenler seyyah ve kâşiflerin önünün açılmasına, bu durum da coğrafya ilmînin gelişmesine
neden oldu. Müslüman
coğrafyacılar önemli seyahatlerde bulunmuş ve seyahatleri ile ilgili literatür oluşturmuşlardı
Hârûnürreşîd döneminde müslüman seyyahlar Hindistan, Seylan, Malaka
Yarımadası ve Çin’e ulaşmışlardı. Abbâsîler döneminde Fars asıllı İbn Hurdâzbih (ö.300/
912)’in el-Mesalik ve’l-memalik adlı eseri Arap dilinde yazılmış en eski coğrafya
kitaplarından sayılmaktadır. Bu eser, deniz yolcularının, Dicle nehrinin Übülle’de denize döküldüğü yerden başlayarak, Hindistan ve Çin’e ulaşan deniz yolunda faydalanacakları bir kılavuzdur.