Abbasilerde Sosyal Yapı
Abbâsîler döneminde halk, havas ve avam olmak üzere iki büyük sınıfa ayrılıyordu.
Havas sınıfı; halife, halifenin akrabaları, devlet adamları, eşraf ve bir kısım
bilginlerden meydana geliyordu. Halife, hem dinî hem de siyasi egemenliği elinde
bulunduruyordu. Bu açıdan o, diğer
insanların üstünde bir konuma sahipti.
Halifeden sonra en yüksek makam, halifenin akrabaları olan Haşimoğulları’na ait idi.
Devlet adamları ise vezirler, kâtipler,vâliler, başkadı, vb. yüksek rütbe sahibi kişilerdi.
Havastan olan eşraf, Haşimîler’in dışındaki Arap aileleri teşkil ederdi. Bunların soyu Kureyş kabilesine bağlı bulunuyordu.
Eşraf, devlet nazarında büyük bir hürmet görürdü. Bunlar devlet tarafından
bağlanan özel maaşlar ile geçinirlerdi.
Avam sınıfı ise havasın dışında olan halktı
ve çeşitli gruplara mensuptu. Çeşitli sanat
ve ticaret erbabı, tarım işlerinde çalışanlar
olmak üzere çeşitli meslek ve iş kollarında
faaliyette bulunurlardı.
Abbasî imparatorluğunda toplum çeşitli etnik ve dinî gruplardan oluşuyordu.
Etnik unsurlar; Araplar, İranlılar, Aramîler, Mısırlılar, Berberîler, Türkler’den ibaretti.
Doğuştan bir Arap kabilesine mensup olmayan herhangi bir Müslüman mevlâ olabiliyordu. Abbâsîler Mevâlîye çok
önem vermiş ve onları devletin önemli
makamlarına getirmişlerdi.
Abbasî toplumundaki dinî gruplar ise Müslümanların yanı sıra Zimmî denilen Yahudi, Hıristiyan ve
Mecûsîler (Zerdüştî)’den oluşan kesimdi. Harran’da yerleşik Sabiîler de zimmî kabul ediliyordu.
O dönemde mevcut Hıristiyan mezhepleri şunlardı:
Nasturîler, Yakubîler, Melkitler, Ermeniler ve Kıptîler.
Yahudiler ise ana akım olarak Rabbanî Yahudilik ve Karai gruplarına ayrılıyordu. Filistin’in Nablus
kentinde oturan diğer bir Yahudi grubu Samirîler idi.
Zimmîler, cizye verme karşılığında devletin koruması altında idiler ve ibadetlerini serbestçe
yapabilmekteydiler. Hıristiyanlar,
mabetlerinde ve özel merasimlerde
haçlarını taşıyabiliyor ve dinî törenlerini rahatça icra edebiliyorlardı. Ancak,
güvenlik nedeniyle Müslümanlar
arasında açıktan haçlarını taşımalarına müsaade edilmiyordu.
Köleler, Abbâsî toplumunun bir diğer sosyal grubu idi. Bu dönemde köle edinilmesi son derece yaygındı. En önemli köle
pazarlarından biri Semerkant’taydı. Köleler, genellikle hizmetçi olarak kullanılıyordu.
Bunlar, savaş esnasında esir düşen ya da satın alınan kişilerden oluşuyordu. Kölelerin bir kısmı siyah bir kısmı da beyaz ırktandı.
Beyaz ırktan olan köleler Grek, Slav, Ermeni ve Berberi soyundan geliyordu. Köle
kadınlar yani cariyeler şarkıcılık, rakkaselik ve odalık olarak istihdam olunmaktaydılar.