• Sonuç bulunamadı

Türk Nippon Sigorta A.Ş.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türk Nippon Sigorta A.Ş."

Copied!
57
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1.2 Kuruluşun ikametgahı ve yasal yapısı, Şirket olarak oluştuğu ülke ve kayıtlı büronun adresi:

Şirket, İstanbul, Türkiye’de 21 Mayıs 1991 tarihinde tescil edilmiştir. Şirket’in merkezi ve Genel Müdürlüğü İstanbul’da olup, Mahir İz Cad. No:24 Altunizade Üsküdar İstanbul adresinde faaliyet göstermektedir. Şirket’in 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle Güney ve Doğu Anadolu, Ege, İç Anadolu ve Marmara Bölge Müdürlükleri bulunmaktadır.

1999 yılında Şirket’in hisselerinin %96,24’üne Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (“TMSF”) tarafından el konulmuştur. Bu tarih itibariyle Şirket’in kalan hisseleri büyük ölçüde Nipponkoa Insurance Company’ye ait bulunmaktaydı. 2001 yılının Ekim ayında TMSF hisselerini Hussein Nuaman Soufraki Holding (“HNS Holding”) ve Hussein Nuaman Soufraki’e satmıştır. HNS Holding A.Ş. ve Hussein Nuaman Soufraki, 6 Kasım 2008 tarihinde, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın (“Hazine ve Maliye Bakanlığı”) 4 Kasım 2008 tarih ve B.02.1.HZN.0.10.025.02 sayılı izni çerçevesinde Şirket hisselerini Harel Insurance Investments and Financial Services Ltd. (%87,67), Safa Gürkan (%9,00) ve Sedat Gürkan’a (%1,00) satmıştır ve söz konusu tarih itibariyle Şirket’in ana ortağı Harel Insurance Investments and Financial Services Ltd (“Harel”) olmuştur. Şirket Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın denetimi ve onayının ardından poliçe düzenleme yetkisini 6 Nisan 2009 tarihinde geri almış ve 15 Mayıs 2009 tarihinden itibaren yeniden poliçe düzenlemeye başlamıştır. 2009 yılı içerisinde Harel, TMSF’den %1,57 oranında hisse daha satın almıştır. Şirket sermayesi, 2011 yılı içerisinde 29 Mart 2011 tarihli Genel Kurul kararı neticesinde 38.710.000 TL’den 48.710.000 TL’ye nakit olarak arttırılmıştır. Söz konusu sermaye arttırımı sonrasında, Harel’in Şirket sermayesindeki payı %99,98 olmuştur. Şirket’in 30 Nisan 2013 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısı ile Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 376. maddesi uyarınca, Şirket’in son yıllık bilançosuna göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin, birikmiş zararlar sebebiyle karşılıksız kalmasından dolayı, TTK’nın ilgili hükümlerinin gereğini yerine getirmek ve birikmiş zararlar sonucu oluşan bilanço açığını kapatmak amacıyla, Şirket sermayesi 48.710.000 TL’den 14.613.000 TL’ye azaltılmış ve Şirket’ten herhangi bir nakit çıkışı olmaksızın azaltılan sermaye geçmiş yıl zararlarından mahsup edilmiştir.

Şirket’in 22 Nisan 2014 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla Şirket sermayesindeki azınlık paylarına sahip hissedarların toplamda 3.543 TL nominal bedelli 354.341 adet hissesinin, Şirket ana ortağı Harel’e devri onaylanmış ve böylece Harel’in Şirket sermayesindeki payı %100’e ulaşarak, Şirket’in tek pay sahibi olmuştur. 30 Nisan 2014 tarihinde yapılan 2013 yılına ait olağan Genel Kurul kararıyla daha önce “Zarar Telafi Fonu” olarak “Diğer Sermaye Yedeklerine” ilave edilmiş olan 33.97.575 TL’nin nakit girişi olmaksızın iç kaynaklardan sermayeye ilave edilmiş ve ayrıca 9.889.425 TL'nin Şirket tek pay sahibi olan Harel tarafından nakdi ödemesi ile toplamda 43.837.000 TL artırılarak 58.000.000 TL’ye çıkarılmıştır. 16 Aralık 2014 tarihli Genel Kurul toplantısıyla, Şirket sermayesi 58.000.000 TL’den 24.000.000 TL’ye azaltılmış ve Şirket’ten herhangi bir nakit çıkışı olmaksızın azaltılan sermaye geçmiş yıl zararlarından mahsup edilmiş ve 30 Aralık 2014 tarihli Genel Kurul toplantısıyla da sermayenin 24.000.000 TL’den Şirket pay sahibinin 5.000.000 TL’lik nakdi ödemesi ile 29,000,000 TL’ye çıkarılmıştır. 24 Kasım 2015 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısıyla Şirket sermayesi 29.000.000 TL’den Şirket pay sahibinin 10.000.000 TL’lik nakdi ödemesi ile 39.000.000 TL’ye çıkarılmıştır.

1 Aralık 2016 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısı ile Şirket sermayesi 39.000.000 TL’den Şirket pay sahibinin 5.800.000 TL’lik nakdi ödemesi ile 44.800.000 TL’ye çıkarılmıştır. Şirket pay sahibinin nakdi ödemesi ile arttırılan Şirket sermayesi 7 Aralık 2016 tarih ve 26432 sayılı ticaret sicili gazetesinde tescil edilmiştir. 31 Mart 2021 tarihi itibariyle Harel’in Şirket sermayesindeki payı %100’dür (31 Aralık 2020: %100) (Not 2.13 ve 15).

1.3 İşletmenin fiili faaliyet konusu: Şirket kaza, hastalık/sağlık, kara araçları, raylı araçlar, hava araçları, su araçları, nakliyat, yangın ve doğal afetler, genel zararlar, kara araçları sorumluluk, hava araçları sorumluluk, su araçları sorumluluk, genel sorumluluk, kefalet (I), finansal kayıplar (IV, IX) ve hukuksal koruma branşlarında faaliyet göstermektedir.

(2)

1.5 Kategorileri itibariyle yıl içinde çalışan personelin ortalama sayısı:

31 Mart 2021 31 Mart 2020

Üst düzey yöneticiler 20 21

Diğer 98 88

Toplam 118 109

1.6 Yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle genel müdür, genel koordinatör, genel müdür yardımcıları gibi üst yöneticilere cari dönemde sağlanan ücret ve benzeri menfaatlerin toplam tutarı:

31 Mart 2021 tarihinde sona eren hesap döneminde yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle genel müdür, genel koordinatör, genel müdür yardımcıları gibi üst düzey yöneticilere sağlanan ücret ve benzeri menfaatlerin toplam tutarı 2.647.730 TL’dir (1 Ocak – 31 Mart 2020: 1.925.299 TL).

1.7 Finansal tablolarda; yatırım gelirlerinin ve faaliyet giderlerinin (personel, yönetim, araştırma geliştirme, pazarlama ve satış, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler ile diğer faaliyet giderleri) dağıtımında kullanılan anahtarlar

Şirket, hayat dışı teknik karşılıkları karşılayan varlıkların yatırıma yönlendirmesinden elde ettiği tüm gelirleri, teknik olmayan bölümden teknik bölüme aktarmış, diğer yatırım gelirlerini ise teknik olmayan bölüm içerisinde bırakmıştır. Faaliyet giderlerinin (personel, yönetim, araştırma ve geliştirme, pazarlama ve satış, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmet giderleri ile diğer faaliyet giderleri) alt branşlara dağıtımını ise, her bir alt branş için son 3 yılda üretilen poliçe sayısı, brüt yazılan prim miktarı ile hasar ihbar adedinin toplam üretilen poliçe sayısı, brüt yazılan prim miktarına ve hasar ihbar adedine oranlanmasıyla bulunan 3 oranın ortalamasına göre dağıtmıştır.

1.8 Finansal tabloların tek bir şirketi mi yoksa şirketler grubunu mu içerdiği Finansal tablolar tek bir şirketi (Türk Nippon Sigorta A.Ş.) içermektedir.

1.9 Raporlayan işletmenin adı veya diğer kimlik bilgileri ve bu bilgide önceki bilanço tarihinden beri olan değişiklikler

Şirket’in adı ve diğer kimlik bilgileri 1.1, 1.2, ve 1.3 no’lu dipnotlarda belirtilmiş olup bu bilgilerde önceki bilanço tarihinden bu yana herhangi bir değişiklik olmamıştır.

1.10 Bilanço tarihinden sonraki olaylar

Bilanço tarihinden sonraki olaylar 46 no’lu dipnotta açıklanmıştır.

(3)

politikalarıyla ilgili bilgiler Uygulanan Muhasebe İlkeleri

Şirket, finansal tablolarını, Sigortacılık Kanunu’nun 18 inci maddesi ile Bireysel Emeklilik Kanunu’nun 11 inci maddelerine dayanılarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Finansal Raporlamaları Hakkında Yönetmelik” hükümleri gereğince yürürlükte bulunan düzenlemeler çerçevesinde Türkiye Muhasebe Standartları (“TMS”), Türkiye Finansal Raporlama Standartları (“TFRS”) ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Hazine ve Maliye Bakanlığı”) tarafından muhasebe ve finansal raporlama esaslarına ilişkin yayımlanan diğer yönetmelik, açıklama ve genelgelere (tümü “Raporlama Standartları”) uygun olarak hazırlamaktadır.

Şirket, 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle, sigortacılık ile ilgili teknik karşılıklarını, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu çerçevesinde çıkarılan ve 28 Temmuz 2010 tarih ve 27655 sayılı Resmi Gazete ile; 17 Temmuz 2012 ve 28356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan değişikler sonrası “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yatırılacağı Varlıklara İlişkin Yönetmelik” (“Teknik Karşılıklar Yönetmeliği”) ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde hesaplamış ve finansal tablolara yansıtmıştır.

2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlan Kanun Hükmünde Kararname (“KHK”) uyarınca kurulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (“KGK”) diğer yetki ve görevlerinin yanı sıra, tabi oldukları kanunlar gereği defter tutmakla yükümlü olanlara ait finansal tabloların; ihtiyaca uygunluğunu, şeffaflığını, güvenilirliğini, anlaşılabilirliğini, karşılaştırılabilirliğini ve tutarlılığını sağlamak amacıyla, uluslararası standartlarla uyumlu TMS’leri oluşturmak ve yayımlamakla ve Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulamasına yönelik ikincil düzenlemeleri yapmak ve gerekli kararları almakla, bu konuda kendi alanları itibariyle düzenleme yetkisi bulunan kurum ve kuruluşların yapacakları düzenlemeler hakkında onay vermeye yetkilidir.

13 Ocak 2011 tarihli 6102 sayılı “Türkiye Muhasebe Standartlarının Uygulama Kapsamının Belirlenmesine İlişkin Kurul Kararı” uyarınca; 660 sayılı KHK’da belirtilen kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar, 6102 sayılı Kanunun 397 nci maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararıyla bağımsız denetime tabi olacaklar ve aynı Kanunun 1534 üncü maddesinin ikinci fıkrasında sayılan şirketler münferit ve konsolide finansal tablolarını hazırlarken TMS’yi uygular.

19 Ekim 2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda öngörülen faaliyet konularından en az birini yürütmek üzere kurulan kuruluşlar, kalkınma ve yatırım bankaları ve finansal holding şirketleri ile 6 Aralık 2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 3 Haziran 2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 28 Mart 2001 tarihli 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve bunların ilgili mevzuatı çerçevesinde sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulan finansal kuruluşlar gibi finansal kuruluşlar dışında TMS’yi uygulamakla yükümlü olan şirketlerin hazırlayacakları finansal tablolara örnek teşkil eder.

Finansal tablolar; sigortacılık mevzuatı gereği yürürlükte bulunan muhasebe ve finansal raporlamaya ilişkin düzenlemeler ve bunlar ile düzenlenmeyen konularda Türkiye Muhasebe Standartları hükümlerine uygun olarak hazırlanır.

(4)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı) a. Teknik Karşılıklar

Şirket, 31 Mart 2021 tarihi itibariyle, sigortacılık ile ilgili teknik karşılıklarını, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu çerçevesinde çıkarılan ve 28 Temmuz 2010 tarih ve 27655 sayılı Resmi Gazete ile; 17 Temmuz 2012 ve 28356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan değişikler sonrası “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yatırılacağı Varlıklara İlişkin Yönetmelik” (“Teknik Karşılıklar Yönetmeliği”) ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde hesaplamış ve finansal tablolara yansıtmıştır.

Kazanılmamış primler karşılığı:

Kazanılmamış primler karşılığı, nakliyat branşı primleri hariç olmak üzere, bilanço tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tüm poliçeler için tahakkuk etmiş primlerin gün esasına göre takip eden döneme sarkan kısmı olarak hesaplanmıştır. Gün esasına göre takip eden döneme sarkan kısım hesap edilirken genel uygulamada poliçelerin öğlen 12:00’de başlayıp yine öğlen 12:00’de sona erdiği varsayılmıştır.

Teknik Karşılıklar Yönetmeliği uyarınca, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren düzenlenen poliçelerin kazanılmamış primler karşılığı ile bu karşılığın reasürans payı, yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk etmiş primler ile reasürörlere devredilen primlerin herhangi bir komisyon veya diğer bir indirim yapılmaksızın brüt olarak gün esasına göre ertesi hesap dönemi veya hesap dönemlerine sarkan kısmı olarak hesaplanmış ve kayıtlara yansıtılmıştır. Şirket, 1 Ocak 2008 tarihinden önce düzenlenen poliçelerin kazanılmamış primler karşılığı hesabı sırasında ise primlerden komisyonların tenzil edilmesi uygulamasına devam etmektedir. Belirli bir bitiş tarihi olmayan emtea nakliyat branşı poliçeleri için son üç ayda yazılan primlerin %50’si kazanılmamış primler karşılığı olarak ayrılmaktadır (17 no’lu dipnot).

Ertelenmiş Üretim Giderleri ve Ertelenmiş Komisyon Gelirleri ile Asistans Primleri

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 28 Aralık 2007 tarih ve 2007/25 sayılı Genelge uyarınca, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren yazılan primler için aracılara ödenen komisyonlar ile reasürörlere devredilen primler nedeniyle reasürörlerden alınan komisyonların gelecek dönem veya dönemlere isabet eden kısmı, bilançoda sırasıyla “ertelenmiş üretim giderleri” ve “ertelenmiş komisyon gelirleri” hesaplarında, gelir tablosunda ise faaliyet giderleri hesabı altında netleştirilerek muhasebeleştirilmektedir. Şirket bu kapsamda 31 Mart 2021 itibariyle 58.669.428 TL (31 Mart 2020:

66.206.664 TL) tutarında ertelenmiş komisyon gideri ve 13.968.409 TL (31 Aralık 2020: 15.717.287 TL) tutarında ertelenmiş komisyon geliri hesaplamış ve finansal tablolarına yansıtmıştır (19 no’lu dipnot).

Şirket, 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle asistans hizmeti aldığı şirketlere cari dönemde yaptığı ödemelerin gelecek dönemlerle ilgili olan 5.989.490 TL tutarındaki kısmını erteleyerek, bilançoda “gelecek aylara ait diğer giderler” hesabı altında finansal tablolarına yansıtmıştır (31 Mart 2020: 3.768.865 TL) (47.1 no’lu dipnot).

(5)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı) Devam eden riskler karşılığı:

Teknik Karşılıklar Yönetmeliği uyarınca sigorta şirketleri, yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri dolayısıyla ortaya çıkabilecek tazminatların, ilgili sözleşmeler için ayrılmış kazanılmamış primler karşılığından fazla olma ihtimaline karşı, beklenen hasar prim oranını dikkate alarak devam eden riskler karşılığı ayırmakla yükümlüdürler. Beklenen hasar prim oranı, gerçekleşmiş hasarların kazanılmış prime bölünmesi suretiyle bulunur. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 13 Aralık 2012 tarih ve 2012/15 sayılı “Devam Eden Riskler Karşılığı Hesaplamasında Yapılan Değişiklik Hakkında Genelge”

(“2012/15 no’lu Genelge”) uyarınca, söz konusu beklenen hasar prim oranı hesaplaması 31 Aralık 2020 ve 2019 tarihleri itibariyle ana branş bazında yapılmıştır. Branş bazında hesaplanan beklenen hasar prim oranının %95’in üzerinde olması halinde, %95’i aşan oranın net kazanılmamış primler karşılığı ile çarpılması sonucunda bulunan tutar, net devam eden riskler karşılığı, %95’i aşan oranın brüt kazanılmamış primler karşılığı ile çarpılması sonucunda bulunan tutar brüt devam eden riskler karşılığı olarak hesaplanır. Brüt tutar ile net tutar arasındaki fark ise reasürör payı olarak dikkate alınır.

Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 18 Temmuz 2012 tarih ve 2012/13 no’lu

“Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yatırılacağı Varlıklara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Hakkında Sektör Duyurusu”

(“2012/13 no’lu Sektör Duyurusu”) ile 2015/30 ve 2016/1 sayılı “Devam Eden Riskler Karşılığı Hesabına İlişkin Sektör Duyuruları” (“2015/30 ve 2016/1 no’lu Sektör Duyuruları”) uyarınca, yapılan devam eden riskler karşılığı hesaplaması için belirlenen beklenen hasar prim oranının tespitinde kullanılan açılış muallak tazminat karşılığı tutarının cari dönem ile tutarlı bir şekilde yeniden belirlenmesi gerekmektedir.

Şirket, 31 Mart 2021 tarihi itibariyle yaptığı hesaplama sonucunda 8.365.543 TL tutarında net devam eden riskler karşılığı hesaplamış ve kayıtlarına yansıtmıştır (31 Mart 2020: 2.970.523 TL) (4 ve 17 no’lu dipnotlar).

Şirket, 31 Mart 2021 tarihi itibarıyla Devam Eden Riskler Karşılığı hesaplamasını, Kara Araçları Sorumluluk branşında 2016/37 sayılı Genelgeye uygun olarak hesaplamış ve hesaplama sonucunda karşılık yükümlülüğü oluşmamıştır.

(6)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı) Muallak hasar ve tazminat karşılığı:

Şirket, tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş ancak daha önceki hesap dönemlerinde veya cari hesap döneminde fiilen ödenmemiş tazminat bedelleri veya bu bedel hesaplanamamış ise tahmini bedelleri ile gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelleri için muallak tazminat karşılığı ayırmaktadır. Muallak hasar karşılığı eksper raporlarına veya sigortalı ile eksperin değerlendirmelerine uygun olarak belirlenmekte olup ilgili hesaplamalarda rücu, sovtaj ve benzeri gelir kalemleri tenzil edilmemektedir.

31 Mart 2021 tarihi itibariyle, tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş muallak tazminat karşılığı ile;

içeriği ve uygulama esasları, Teknik Karşılıklar Yönetmeliği ve 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 5 Aralık 2014 tarih ve 2014/16 sayılı “Muallak Tazminat Karşılığına İlişkin Genelge” ve ilgili düzenlemelerde belirlenmiş olan aktüeryal zincir merdiven yöntemleri kullanılarak belirlenen tutar arasındaki fark gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedeli olarak muhasebeleştirilmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan ve 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 5 Aralık 2014 tarih ve 2014/16 sayılı “Muallak Tazminat Karşılığına İlişkin Genelge” uyarınca, 31 Aralık 2014 tarihine kadar geçerli olan 2010/12 sayılı “Aktüeryal Zincirleme Merdiven Metoduna İlişkin Genelge”, 9. ve 10. maddeleri haricinde yürürlükten kaldırılmış olup, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren gerçekleşmiş ancak raporlanmamış tazminat karşılığının, Şirket aktüerinin görüşleri çerçevesinde belirlenen en iyi tahminler doğrultusunda hesaplanması hükmü getirilmiştir. Söz konusu genelgeye göre, gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedellerine ilişkin hesaplamalarda kullanılan verinin seçimi, düzeltme işlemleri, en uygun metodun ve gelişim faktörlerinin seçimi ile gelişim faktörlerine müdahele aktüeryal yöntemler kullanılarak Şirket aktüeri tarafından yapılır. İlgili genelgede gerçekleşmiş ancak raporlanmamış hasar karşılığı hesaplamasında, Standart Zincir, Hasar/Prim, Cape Cod, Frekans Şiddet, Munich Zinciri veya Bornhuetter-Ferguson aktüeryal zincirleme merdiven metodlarının (“AZMM”) kullanılacağı belirtilmiş ve şirketlere her branş için bu yöntemlerden birini seçme hakkı tanınmıştır. Bu bağlamda, Şirket, 31 Mart 2021 tarihi itibariyle yapılan gerçekleşmiş ancak raporlanmamış tazminat karşılığı hesaplamalarında, Şirket, aktüer görüşleri doğrultusunda Genel Sorumluluk, Kaza, İhtiyari Mali Mesuliyet ve Hastalık/Sağlık branşları için Bornhuetter-Ferguson (B-F), ve diğer tüm branşlar için gerçekleşen hasarlar üzerinden Standart Zincir yöntemini seçmiştir.

Şirket tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş ancak daha önceki hesap dönemlerinde veya cari hesap döneminde fiilen ödenmemiş tazminat bedelleri veya bu bedel hesaplanamamış ise tahmini bedelleri ile gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelleri için muallak tazminat karşılığı ayırmaktadır.

Hesap dönemlerinden önce meydana gelmiş ancak bu tarihlerden sonra ihbar edilmiş tazminatlar, gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedelleri (IBNR) olarak kabul edilmektedir.

(7)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı)

Muallak hasar ve tazminat karşılığı (devamı)

28 Temmuz 2010 tarih ve 27655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Teknik Karşılıklarına ve Bu Karşılıkların Yatırılacağı Varlıklara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ve 5 Aralık 2014 tarih ve 2014/16 sayılı “Muallak Tazminat Karşılığına İlişkin Genelge” uyarınca, aktüeryal zincirleme merdiven metodları (“AZMM”) kullanılarak Şirketin Raporlanmamış Muallak Tazminat Karşılıkları (IBNR) hesaplanmıştır.

5 Temmuz 2012 tarih ve 28356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ilgili Yönetmelik’te değişiklik yapılmasına ilişkin Yönetmelik ile “Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş tazminat bedeli, içeriği ve uygulama esasları Müsteşarlıkça belirlenen aktüeryal zincirleme merdiven metodu veya Müsteşarlıkça belirlenecek diğer hesaplama yöntemleriyle hesaplanır” hükmü getirilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 5 Aralık 2014 tarih ve 2014/16 sayılı genelgesi uyarınca 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yapılan hesaplamalarda branşlar bazında kullanılacak verinin seçimi, düzeltme işlemleri, en uygun metodun ve gelişim faktörlerinin seçimi ile gelişim faktörlerine müdahale aktüeryal yöntemler kullanılarak şirket aktüeri tarafından yapılmaktadır. Bu hususlar Aktüerler Yönetmeliği’nin 11 inci maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderilecek aktüerya raporunda ayrıntılı biçimde yer alacaktır. Genelge uyarınca Hayat Dışı branşlarda IBNR hesabı, aktüeryal zincirleme merdiven metodları (Standart Zincir, Hasar/Prim, Cape Cod, Frekans/Şiddet, Munich Zinciri veya Bornhuetter- Ferguson) kullanılarak yapılabilmektedir. Şirket aktüerinin branş bazında seçmiş olduğu IBNR yöntemleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır;

Branş 31 Mart 2021 31 Aralık 2020

Kara Araçları Sorumluluk Standart Zincir Standart Zincir

İhtiyari Mali Sorumluluk Bornhuetter Ferguson Bornhuetter Ferguson

Genel Sorumluluk Bornhuetter Ferguson Bornhuetter Ferguson

Kaza Bornhuetter Ferguson Bornhuetter Ferguson

Hastalık/Sağlık Bornhuetter Ferguson Bornhuetter Ferguson

Yangın ve Doğal Afetler Standart Zincir Standart Zincir

Nakliyat Standart Zincir Standart Zincir

Genel Zararlar Standart Zincir Standart Zincir

Kara Araçları Standart Zincir Standart Zincir

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan sırasıyla 17 Mart 2015 ve 27 Temmuz 2015 tarihli, 2015/7 ve 2015/28 sayılı “Muallak Tazminat Karşılığına İlişkin Genelge’de Değişiklik Yapılmasına İlişkin Genelge”ler ile söz konusu uygulama değişikliğinin etkilerinin kademeli olarak 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında muhasebeleştirilmesine olanak tanınmıştır. Şirket kademeli geçiş uygulamasını tercih etmemiştir.

(8)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı)

Muallak hasar ve tazminat karşılığı (devamı)

31 Mart 2021 ve 31 Mart 2020 tarihlerinde branşlar itibariyle kullanılan IBNR hesaplama metodu ile bu hesaplamalar sonucunda ilave olarak ayrılacak veya hesaplamaların negatif sonuç verdiği durumlarda karşılıklardan düşülecek olan brüt ve net ilave karşılık tutarları aşağıda açıklanmıştır:

31 Mart 2021

Branş Kullanılan Yöntem Brüt IBNR Net IBNR

Kara Araçları Sorumluluk Standart Zincir 281.417.650 280.434.176

Kaza Bornhuetter Ferguson 17.042.905 3.069.755

Genel Sorumluluk Bornhuetter Ferguson 15.476.023 3.826.125

İhtiyari Mali Sorumluluk Bornhuetter Ferguson 3.486.440 3.477.304

Yangın ve Doğal Afetler Standart Zincir 915.582 226.374

Nakliyat Standart Zincir 745.240 157.801

Genel Zararlar Standart Zincir 739.918 266.482

Emniyeti Suistimal Standart Zincir (3.36) (3.346)

Kara Araçları Standart Zincir (705.841) (575.025)

Hastalık/Sağlık Bornhuetter Ferguson (19.79.061) (19.795.061)

Toplam 299.319.510 271.084.585

31 Aralık 2020

Branş Kullanılan Yöntem Brüt IBNR Brüt IBNR

Kara Araçları Sorumluluk Standart Zincir 282.432.122 282.432.122

Kaza Bornhuetter Ferguson 17.699.690 17.699.690

Genel Sorumluluk Bornhuetter Ferguson 12.679.476 12.679.476

Hastalık/Sağlık Bornhuetter Ferguson 3.169.601 3.169.601

İhtiyari Mali Sorumluluk Bornhuetter Ferguson 642.921 642.921

Genel Zararlar Standart Zincir 996.094 996.094

Yangın ve Doğal Afetler Standart Zincir 795.503 795.503

Nakliyat Standart Zincir (4.171) (4.171)

Emniyeti Suistimal Standart Zincir (661.302) (661.302)

Kara Araçları Standart Zincir (5.584.329) (5.584.329)

Toplam

Şirket, AZMM hesaplamaları yapılırken daha homojen bir veri setiyle hesaplama yapılabilmesini teminen büyük hasar olarak nitelendirilen uç hasarları ayrı bir dosyada Genelge’de öngörülmüş olduğu üzere istatistiki yöntemlerle elimine etmiştir. Söz konusu hesaplamalar sonucunda branşlar itibariyle ayıklanacak büyük hasarların bulunması için kullanılan büyük hasar limitleri aşağıda açıklanmıştır:

Branş 31 Mart 2021 31 Aralık 2020

Yangın ve Doğal Afetler 892.133 892.133

Kara Araçları Sorumluluk 350.000 350.000

Genel Zararlar 550.000 550.000

(9)

Muallak hasar ve tazminat karşılığı (devamı)

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “Gerçekleşmiş Ancak Rapor Edilmemiş Tazminat Karşılığı (IBNR) Hesaplamasına İlişkin Açıklamalar Hakkında Genelge (2011/23)”si uyarınca şirketler dava sonuçlanma tarihi dikkate alınarak geriye doğru son beş yıllık gerçekleşmelere göre alt branşlar itibariyle şirket aleyhine açılan davaların tutarları üzerinden bir kazanma oranı hesaplayarak dava sürecinde olan dosyaları için tahakkuk ettirilen muallak dosyalardan %25’i aşmamak kaydıyla (yeni faaliyete başlanan ve beş yıllık verisi bulunmayan branşlarda %15) söz konusu oran nispetinde indirim yapabilmektedirler.

Yukarıda sözü edilen aktüeryal zincir merdiven metodları, söz konusu dava kazanma indirimini hesaplamalara yansıttığından, şirket aktüerinin görüşleri doğrultusunda 2016 yılından itibaren bu uygulamayı sona erdirme kararı alınmıştır. İlgili karar kapsamında 31 Aralık 2020 itibariyle Şirket’in son beş yıllık davalık dosya veri seti kullanılarak %15-%25 aralığında hesaplanan kazanma oranları dikkate alınarak herhangi bir tutar muallak tazminatlar karşılıklarından indirilmemiştir (31 Aralık 2020: Dava kazanma indirilmemiştir).

11 Temmuz 2018 tarihli ve 30121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin Geçici 12. Maddesi uyarınca hasar frekansı yüksek basamak ve/veya araç grupları için 12 Nisan 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “Riskli Sigortalılar Havuzu” kurulduğu duyurulmuştur.

Bu kapsamda, 12 Nisan 2018 tarihinden başlamak üzere havuz kapsamında tanzim edilen trafik sigorta poliçelerine ilişkin prim ve hasar tutarları Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde sigorta şirketleri arasında paylaştırılmaya başlanmıştır.

Şirket, mevzuatta meydana gelen değişiklik sonrası Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu (TMTB) tarafından kesinleştirilerek iletilen aylık dekontlar kapsamında havuza devredilen ve payı kapsamında havuzdan devir alınan prim, hasar ve komisyon tutarları üzerinden muhasebe kayıtları oluşturulmuş, ayrıca dekontu TMTB tarafından henüz iletilmemiş döneme ait tutarlar için de çalışma yaparak mali tablolara yansımasını sağlamıştır.

Riskli Sigortalılar Havuzu (RSH) IBNR hesaplaması yapılırken, hasar gelişimleri henüz tamamlanmadığından, dönemler itibariyle şirketler arasında farklı hesaplama yöntemleri belirlenmiştir.

Şirket IBNR hesaplaması için hasar prim oranı hesaplamalarını kendi portföyü üzerinden yapmış ve referans çalışma ile belirlenen oran da göz önünde bulundurularak, havuz datasının gelişiminden hesaplanan hasar prim oranını kullanarak IBNR tutarını belirleyerek finansal tablolarına almıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 10 Haziran 2016 tarihinde yayınlanan “Muallak Tazminat Karşılığından Kaynaklanan Net Nakit Akışlarının İskonto Edilmesi Hakkında Genelge” de (2016/22) açıklandığı üzere, muallak tazminat karşılığının ödemeye dönüşümüne (rücu, sovtaj ve benzeri gelirler de ters nakit akışı olarak dikkate alınır) ilişkin olarak dönemler itibariyle gerçekleşecek net nakit akışlarının en iyi tahmini şirket aktüeri tarafından yapılır. Net nakit akışları Tablo 57-AZMM dosyasında belirlenen ana branş temelinde tahmin edilir. Net nakit akışları sigortanın yasal teminat süreleri de dikkate alınarak en fazla on yıllık süre için tahmin edilir. Bununla birlikte, nakit akışları süresinin her halükarda IBNR hesaplamasının kapsadığı süreyi aşmaması esastır. Net nakit akışları çeyreklik bazda tahmin edilmekle birlikte, reasürans şirketlerinin yıllık periyotları aşmamak şekilde daha uzun periyotlar için tahmin yapması da mümkündür. Net nakit akışları finansal raporlama dönemi tarihi itibariyle Resmi Gazetede yayımlanan en son yasal faiz oranı kullanılarak peşin değere iskonto edilir. İskonto tutarı alt branşlara muallak tazminat karşılığı tutarı ile orantılı olarak dağıtılır. İskonto işlemi; tahakkuk eden, raporlanmayan ve yeterlilik farkı dahil tüm tutarlar belirlendikten ve uygulanması halinde Muallak Tazminat Karşılığına İlişkin Genelgenin (2014/16) 5/A maddesine göre yapılacak kademeli geçiş sonrasında gerçekleştirilir.

(10)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı) Dengeleme karşılığı:

Teknik Karşılıklar Yönetmeliği uyarınca, sigorta şirketleri, takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere kredi ve deprem teminatları içeren sigorta sözleşmeleri için dengeleme karşılığı ayırmak zorundadırlar.

Söz konusu karşılık her bir yıla tekabül eden net deprem ve kredi primlerinin %12’si oranında hesaplanır.

Net primin hesaplanmasında, bölüşmesiz reasürans anlaşmaları için ödenen tutarlar devredilen prim olarak kabul edilir.

Cari yılda ayrılan dengeleme karşılığından olmamak kaydıyla, deprem tazminatları için ayrılan dengeleme karşılığının deprem nedeniyle yapılan tazminat ödemeleri ile eksper raporu veya afet durumunda resmi kurumlardan temin edilecek belgeler gibi kanıtlara dayanılarak ayrılan muallak tazminat karşılığının dengeleme karşılığından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Şirket, 31 Mart 2021 tarihi itibariyle 3.940.975 TL (31 Aralık 2020: 3.750.552 TL) tutarında net dengeleme karşılığı ayırmıştır.

b. Rücu ve Sovtaj Gelirleri

31 Mart 2021 tarihi itibariyle hazırlanan finansal tablolarda Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 10 Şubat 2015 tarih ve 2015/6 sayılı “Rücu ve Sovtaj Gelirlerine İlişkin Genelge”ye istinaden Şirket, tazminat ödemesini gerçekleştirerek sigortalılarından ibraname veya ödemenin yapıldığına dair belgenin alınmış olunması ve karşı sigorta şirketine ya da 3. şahıslara bildirim yapılması kaydıyla, borçlu sigorta şirketinin teminat limitine kadar olan rücu alacağı tahakkuk ettirmektedir. Söz konusu tutarın tazminat ödemesini takip eden altı ay içerisinde karşı sigorta şirketinden veya dört ay içerisinde 3. şahıslardan tahsil edilememesi durumlarında bu alacaklar için alacak karşılığı ayrılmakta ve bilançoda Sigortacılık Faaliyetlerinden Alacaklar Karşılığı hesabında gösterilmektedir.

Bu çerçevede 31 Mart 2021 tarihi itibariyle tahakkuk ettirilmiş olan rücu ve sovtaj alacağı tutarları reasürans payı düşülmüş olarak 34.889.439 TL (31 Aralık 2020: 34.485.622 TL), bu alacaklar için ayrılan karşılık tutarı ise 33.298.851 TL’dir (31 Aralık 2020: 32.887.438 TL)

(12.1 ve 17.15-17.19 no’lu dipnotlar).

(11)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı)

Şirket’in ödemiş olduğu tazminat bedellerine ilişkin olarak branşlar itibariyle dönem içinde tahsil edilmiş olan net rücu ve sovtaj gelirleri ile dönem sonu itibariyle tahakkuk edilmiş olan net rücu ve sovtaj alacak tutarları aşağıda açıklanmıştır:

Tahsil edilen net rücu ve sovtaj gelirleri

Branşlar 31 Mart 2021 31 Aralık 2020

Kaza 949 0

Kara Araçları 3.457.789 12.692.755

Nakliyat 10.574 229.209

Yangın ve Doğal Afetler 68.675 481.273

Genel Zararlar 12.028 25.307

Kara Araçları Sorumluluk 1.618.022 4.592.227

TOPLAM 5.168.037 18.020.771

Tahakkuk eden rücu ve sovtaj gelirleri

Branşlar 31 Mart 2021 31 Aralık 2020

Kaza 0 43.986

Kara Araçları -452.294 718.159

Nakliyat 25.711 -186.254

Yangın ve Doğal Afetler -4.977 320.871

Genel Zararlar -51.622 69.633

Kara Araçları Sorumluluk 1.016.851 5.676.239

Genel Sorumluluk 0 128.823

Kefalet 0 4.500

TOPLAM 533.669 6.775.957

c. Prim Geliri ve Hasarlar

Prim geliri yıl içinde tanzim edilen poliçe gelirlerinden oluşmaktadır. Kazanılmamış primler karşılığı, bilanço tarihinde yürürlükte bulunan poliçeler üzerinden gün esası dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Hasarlar ödendikçe gider yazılmaktadır. Dönem sonunda rapor edilip henüz fiilen ödenmemiş hasarlar ile gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasarlar için muallak hasarlar karşılığı ayrılmaktadır. Muallak ve ödenen hasarların reasürör payları bu karşılıklar içerisinde netleştirilmektedir.

d. Sigortacılık Faaliyetlerinden Alacaklar

Vadesi gelmiş sigortacılık faaliyetlerinden alacakların tahsil edilemeyeceğine dair somut bir gösterge varsa alacak karşılığı ayrılmaktadır. Tahsili tamamen mümkün olmayan alacaklar tespit edildikleri durumlarda tamamen silinirler. Ayrıca Şirket, acente ve sigortalıları ile ilgili olup idari ve kanuni takipte olan şüpheli alacakları için karşılık ayırmaktadır. 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle idari ve kanuni takipteki alacaklar için 33.280.041 TL (31 Aralık 2020: 22.315.291 TL) karşılık ayrılmıştır.

(12)

2.1.1. Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan temeller ve kullanılan özel muhasebe politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı)

e. Kiralama İşlemleri

Kiralama yoluyla edinilen maddi duran varlıklar Şirket’in aktifinde varlık, pasifinde ise finansal kiralama işlemlerinden borçlar olarak kaydedilmektedir. Bilançoda varlık ve borç olarak yer alan tutarların tespitinde, varlıkların gerçeğe uygun değerleri ile kira ödemelerinin bugünkü değerlerinden küçük olanı esas alınarak, kiralamadan doğan finansman maliyetleri, kiralama süresi boyunca sabit bir faiz oranı oluşturacak şekilde dönemlere yayılmaktadır.

Kiralama işlemleri ile ilgili muhasebe politikaları not 2.1.8’de detaylı olarak verilmiştir.

f. Kur Değişiminin Etkileri

Şirket, yabancı para cinsinden varlıklarını ve yükümlülüklerini bilanço tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruyla değerlemektedir. Bu işlemlerden doğan kur farkı gelir ve giderleri, gelir tablosuna dahil edilmektedir.

g. Hisse Başına Kazanç

TMS 33 “Hisse Başına Kazanç” standardına göre, hisse senetleri borsada işlem görmeyen işletmeler hisse başına kazanç açıklamak zorunda değildirler. Şirket’in hisseleri borsada işlem görmediğinden dolayı, ekli finansal tablolarda hisse başına kazanç/zarar hesaplanmamıştır.

h. Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar

Bilanço tarihinden sonraki olaylar; kara ilişkin herhangi bir duyuru veya diğer seçilmiş finansal bilgilerin kamuya açıklanmasından sonra ortaya çıkmış olsalar bile, bilanço tarihi ile bilançonun yayımı için yetkilendirilme tarihi arasındaki tüm olayları kapsar.

Şirket, bilanço tarihinden sonraki düzeltme gerektiren olayların ortaya çıkması durumunda, finansal tablolara alınan tutarları bu yeni duruma uygun şekilde düzeltir (46 no’lu dipnot).

i. Karşılıklar, Şarta Bağlı Yükümlülükler ve Şarta Bağlı Varlıklar

Geçmiş olaylardan kaynaklanan mevcut bir yükümlülüğün bulunması, yükümlülüğün yerine getirilmesinin muhtemel olması ve söz konusu yükümlülük tutarının güvenilir bir şekilde tahmin edilebilir olması durumunda finansal tablolarda karşılık ayrılır.

Karşılık olarak ayrılan tutar, yükümlülüğe ilişkin risk ve belirsizlikler göz önünde bulundurularak, bilanço tarihi itibariyle yükümlülüğün yerine getirilmesi için yapılacak harcamanın tahmin edilmesi yoluyla hesaplanır. Karşılığın, mevcut yükümlülüğün karşılanması için gerekli tahmini nakit akımlarını kullanarak ölçülmesi durumunda söz konusu karşılığın defter değeri, ilgili nakit akımlarının bugünkü değerine eşittir.

Karşılığın ödenmesi için gerekli olan ekonomik faydanın bir kısmı ya da tamamının üçüncü taraflarca karşılanmasının beklendiği durumlarda, tahsil edilecek tutar, ilgili tutarın tahsil edilmesinin hemen hemen kesin olması ve güvenilir bir şekilde ölçülmesi halinde varlık olarak muhasebeleştirilir.

(13)

politikalarıyla ilgili bilgiler (devamı)

j. Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklik ve Hatalar

Muhasebe politikalarında yapılan önemli değişiklikler ve tespit edilen önemli muhasebe hataları geriye dönük olarak uygulanır ve önceki dönem finansal tabloları yeniden düzenlenir. Muhasebe tahminlerindeki değişiklikler, yalnızca bir döneme ilişkin ise, değişikliğin yapıldığı cari dönemde, gelecek dönemlere ilişkin ise, hem değişikliğin yapıldığı dönemde hem de gelecek dönemde, ileriye yönelik olarak uygulanır.

2.1.2 Finansal tabloların anlaşılması için uygun olan diğer muhasebe politikaları 2.1.1. ve takip eden 2 numaralı dipnotlarda tüm muhasebe politikalarına yer verilmiştir.

2.1.3 Kullanılan para birimi

Şirket’in finansal tabloları faaliyette bulundukları temel ekonomik çevrede geçerli olan para birimi (fonksiyonel para birimi) ile sunulmuştur. Şirket finansal tabloları, Şirket’in finansal tablolar için sunum birimi olan TL cinsinden ifade edilmiştir.

2.1.4 Finansal tabloda sunulan tutarların yuvarlanma derecesi Finansal tablolarda miktarlar TL tam sayı olarak gösterilmişlerdir.

2.1.5 Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan ölçüm temeli (veya temelleri)

Finansal tablolar, finansal araçların yeniden değerlenmesi haricinde, tarihi maliyet esasına göre hazırlanmaktadır.

2.1.6 Yeni ve Revize Edilmiş Uluslararası Finansal Raporlama Standartları

31 Mart 2021 tarihi itibariyle sona eren hesap dönemine ait finansal tabloların hazırlanmasında esas alınan muhasebe politikaları aşağıda özetlenen 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle geçerli yeni ve değiştirilmiş TFRS standartları ve TFRYK yorumları dışında önceki yılda kullanılanlar ile tutarlı olarak uygulanmıştır.

Bu standartların ve yorumların Şirket’in mali durumu ve performansı üzerindeki etkileri ilgili paragraflarda açıklanmıştır.

(14)

i) 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olan yeni standart, değişiklik ve yorumlar İşletmenin tanımlanması (TFRS 3 Değişiklikleri)

KGK Mayıs 2019’da TFRS 3 ‘İşletme Birleşmeleri’ standardında yer alan işletme tanımına ilişkin değişiklikler yayımlamıştır. Bu değişikliğin amacı, işletme tanımına ilişkin soru işaretlerinin giderilmesinde şirketlere yardımcı olmaktadır.

Değişiklikler aşağıdaki gibidir:

- İşletme için minimum gereksinimlerin netleştirilmesi;

- Piyasa katılımcılarının eksik unsurları tamamlaması konusundaki değerlendirmenin ortadan kaldırılması;

- İşletmelerin edinilen bir sürecin önemli olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı olacak uygulama rehberi eklenmesi;

- İşletme ve çıktı tanımlarının sınırlandırılması; ve

- İsteğe bağlı olarak uygulanacak bir gerçeğe uygun değer testinin (yoğunluk testi) getirilmesi.

Değişiklik, 1 Ocak 2020 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için uygulanacaktır. Söz konusu değişiklik Şirket için geçerli değildir ve Şirket’in finansal durumu veya performansı üzerinde etkisi olmamıştır.

Gösterge Faiz Oranı Reformu (TFRS 9, TMS 39 ve TFRS 7 Değişiklikleri)-

1 Ocak 2020 tarihinde veya sonrasında başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerli olmak üzere TFRS 9 ve TMS 39’da gösterge faiz oranı reformu ile ilgili olarak riskten korunma muhasebesinin devam ettirilmesini temin etmek amacıyla bazı kolaylaştırıcı uygulamalar sağlanmıştır. Bu kolaylaştırıcı uygulamalar genel olarak korunan nakit akışlarının veya korunulan riskin dayandığı veya korunma aracına ilişkin nakit akışlarının dayandığı gösterge faiz oranının, gösterge faiz oranı reformu sonucunda değişmediğinin varsayılmasını içermektedir.

TFRS 9 ve TMS 39’da yapılan değişikliğe ilişkin uygulanan istisnaların, TFRS 7’deki düzenleme uyarınca finansal tablolarda açıklanması amaçlanmaktadır. Söz konusu değişikliğin Şirket’in finansal durumu veya performansı üzerinde önemli bir etkisi olmamıştır.

(15)

Önemliliğin Tanımı (TMS 1 ve TMS 8 Değişiklikleri)

Haziran 2019'da KGK, “TMS 1 Finansal Tabloların Sunumu” ve “TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar” standartlarında değişiklikler yapmıştır.

Bu değişikliklerin amacı, “önemlilik” tanımını standartlar arasında uyumlu hale getirmek ve tanımın belirli kısımlarını açıklığa kavuşturmaktır. Yeni tanıma göre, bilginin saklanması, hatalı olması veya verilmemesi durumunda finansal tabloların birincil kullanıcıların bu tablolara dayanarak verdikleri kararları etkileyebileceği varsayılabilirse, bilgi önemlidir. Değişiklikler, bilginin önemliliğinin niteliğine, büyüklüğüne veya her ikisine bağlı olacağını açıklamaktadır. Şirketler bilginin tek başına veya başka bilgiler ile birlikte kullanıldığında finansal tablolar üzerinde ki etkisinin önemliliği değerlendirmek ile yükümlüdür.

Değişiklik, 1 Ocak 2020 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için uygulanacaktır. Erken uygulamaya izin verilmektedir. Söz konusu değişikliğin Şirket’in finansal durumu veya performansı üzerinde önemli bir etkisi olmamıştır.

Covid-19 ile İlgili Olarak Kira Ödemelerinde Tanınan İmtiyazlar (TFRS 16 Değişiklikleri)

5 Haziran 2020 tarihinde KGK, TFRS 16 Kiralamalar standardında, COVID-19 salgını sebebiyle kiracılara tanınan kira imtiyazlarının, kiralamada yapılan bir değişiklik olup olmadığını değerlendirmeleri konusunda muafiyet tanınması amacıyla değişiklik yapmıştır. Söz konusu muafiyetten yararlanan kiracıların, kira ödemelerinde meydana gelen herhangi bir değişikliği, Standardın söz konusu değişikliğin kiralamada yapılan bir değişiklik olmaması durumunda geçerli olan hükümleri uyarınca muhasebeleştirmesi gerekmektedir.

Uygulama, sadece kira ödemelerinde COVID-19 salgını sebebiyle tanınan imtiyazlar için ve yalnızca aşağıdaki koşulların tamamı karşılandığında uygulanabilecektir:

• Kira ödemelerinde meydana gelen değişikliğin kiralama bedelinin revize edilmesine neden olması ve revize edilen bedelin, değişiklikten hemen önceki kiralama bedeliyle önemli ölçüde aynı olması veya bu bedelden daha düşük olması,

• Kira ödemelerinde meydana gelen herhangi bir azalışın, sadece normalde vadesi 30 Haziran 2021 veya öncesinde dolan ödemeleri etkilemesi ve

• Kiralamanın diğer hüküm ve koşullarında önemli ölçüde bir değişikliğin olmaması.

Kiracılar, yapılan bu değişikliği 1 Haziran 2020 veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde uygulayacaklardır. Erken uygulamaya izin verilmektedir. Söz konusu değişikliğin Şirket’in finansal durumu veya performansı üzerinde önemli bir etkisi olmamıştır.

ii) Yayınlanan ama yürürlüğe girmemiş ve erken uygulamaya konulmayan standartlar

Finansal tabloların onaylanma tarihi itibariyle yayımlanmış fakat cari raporlama dönemi için henüz yürürlüğe girmemiş ve Şirket tarafından erken uygulanmaya başlanmamış yeni standartlar, yorumlar ve değişiklikler aşağıdaki gibidir. Şirket aksi belirtilmedikçe yeni standart ve yorumların yürürlüğe girmesinden sonra finansal tablolarını ve dipnotlarını etkileyecek gerekli değişiklikleri yapacaktır.

(16)

TFRS 10 ve TMS 28: Yatırımcı İşletmenin İştirak veya İş Ortaklığına Yaptığı Varlık Satışları veya Katkıları - Değişiklik

KGK, özkaynak yöntemi ile ilgili devam eden araştırma projesi çıktılarına bağlı olarak değiştirilmek üzere, Aralık 2017’de TFRS 10 ve TMS 28’de yapılan söz konusu değişikliklerin geçerlilik tarihini süresiz olarak ertelemiştir. Ancak, erken uygulamaya halen izin vermektedir. Şirket söz konusu değişikliklerin etkilerini, bahsi geçen standartlar nihai halini aldıktan sonra değerlendirecektir.

TFRS 17 – Yeni Sigorta Sözleşmeleri Standardı

KGK Şubat 2019’da, sigorta sözleşmeleri için muhasebeleştirme ve ölçüm, sunum ve açıklamayı kapsayan kapsamlı yeni bir muhasebe standardı olan TFRS 17’yi yayımlamıştır. TFRS 17 hem sigorta sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerin güncel bilanço değerleri ile ölçümünü hem de karın hizmetlerin sağlandığı dönem boyunca muhasebeleştirmesini sağlayan bir model getirmektedir. Gelecekteki nakit akış tahminlerinde ve risk düzeltmesinde meydana gelen bazı değişiklikler de hizmetlerin sağlandığı dönem boyunca muhasebeleştirilmektedir. İşletmeler, iskonto oranlarındaki değişikliklerin etkilerini kar veya zarar ya da diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirmeyi tercih edebilirler. Standart, katılım özelliklerine sahip sigorta sözleşmelerinin ölçüm ve sunumu için özel yönlendirme içermektedir.

TFRS 17, 1 Ocak 2023 veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde yürürlüğe girecek olup bu tarihte veya öncesinde TFRS 9 Finansal Araçlar ve TFRS 15 Müşteri Sözleşmelerinden Hasılatı uygulayan işletmeler için erken uygulamaya izin verilmektedir. Söz konusu standardın Şirket’in finansal durumu ve performansı üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.

Yükümlülüklerin kısa ve uzun vade olarak sınıflandırılması (TMS 1 Değişiklikleri)

12 Mart 2020'de KGK, “TMS 1 Finansal Tabloların Sunumu” standardında değişiklikler yapmıştır. 1 Ocak 2023 tarihinde veya sonrasında başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerli olmak üzere yapılan bu değişiklikler yükümlülüklerin uzun ve kısa vade sınıflandırılmasına ilişkin kriterlere açıklamalar getirmektedir. Yapılan değişiklikler TMS 8 “Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar” e göre geriye dönük olarak uygulanmalıdır. Erken uygulamaya izin verilmektedir. Söz konusu değişikliğin Şirket’in finansal durumu ve performansı üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.

TFRS 3’deki değişiklikler – Kavramsal Çerçeve ’ye Yapılan Atıflara ilişkin değişiklik

KGK, Temmuz 2020’de TFRS İşletme Birleşmeleri standardında değişiklikler yapmıştır. Değişiklik, TFRS 3’ün gerekliliklerini önemli şekilde değiştirmeden, Kavramsal Çerçevenin eski versiyonuna (1989 Çerçeve) yapılan atfı Mart 2018’de yayımlanan güncel versiyona (Kavramsal Çerçeve) yapılan atıfla değiştirmek niyetiyle yapılmıştır. Bununla birlikte, iktisap tarihinde kayda alma kriterlerini karşılamayan koşullu varlıkları tanımlamak için TFRS 3'e yeni bir paragraf eklemiştir. Değişiklik, 1 Ocak 2022 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için ileriye dönük olarak uygulanacaktır. Eğer işletme, aynı zamanda veya daha erken bir tarihte, TFRS standartlarında Kavramsal Çerçeve (Mart 2018)’ye atıfta bulunan değişikliklerin tümüne ait değişiklikleri uygular ise erken uygulamaya izin verilmektedir.

Söz konusu değişikliğin Şirket’in finansal durumu ve performansı üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.

(17)

TMS 16’daki değişiklikler - Kullanım amacına uygun hale getirme

KGK, Temmuz 2020’de,TMS 16 Maddi Duran Varlıklar standardında değişiklikler yapmıştır. Değişiklikle birlikte, şirketlerin bir maddi duran varlığı kullanım amacına uygun hale getirirken, üretilen ürünlerin satışından elde ettikleri gelirlerin, maddi duran varlık kaleminin maliyetinden düşülmesine izin vermemektedir. Şirketler bu tür satış gelirlerini ve ilgili maliyetleri artık kar veya zararda muhasebeleştirecektir. Değişiklik, 1 Ocak 2022 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için uygulanacaktır. Değişiklikler geriye dönük olarak, yalnızca işletmenin değişikliği ilk uyguladığı hesap dönemi ile karşılaştırmalı sunulan en erken dönemin başlangıcında veya sonrasında kullanıma sunulan maddi duran varlık kalemleri için uygulanabilir. İlk defa TFRS uygulayacaklar için muafiyet tanınmamıştır.

Söz konusu değişikliklerin Şirket’in finansal durumu ve performansı üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.

TMS 37’deki değişiklikler - Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler-Sözleşmeyi yerine getirme maliyetleri

KGK, Temmuz 2020’de, TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar standardında değişiklikler yapmıştır. TMS 37’de yapılan ve 1 Ocak 2022 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için uygulanacak olan değişiklik, bir sözleşmenin ekonomik açıdan “dezavantajlı” mı yoksa

“zarar eden” mi olup olmadığının değerlendirilirken dikkate alınacak maliyetlerin belirlenmesi için yapılmıştır ve ‘direkt ilgili maliyetlerin’ dahil edilmesi yaklaşımının uygulanmasını içermektedir.

Değişiklikler, değişikliklerin ilk kez uygulanacağı yıllık raporlama döneminin başında (ilk uygulama tarihi) işletmenin tüm yükümlülüklerini yerine getirmediği sözleşmeler için geriye dönük olarak uygulanmalıdır.

Erken uygulamaya izin verilmektedir.

Söz konusu değişikliğin Şirket’in finansal durumu ve performansı üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.

Gösterge Faiz Oranı Reformu – 2. Aşama - TFRS 9, TMS 39, TFRS 7, TFRS 4 ve TFRS 16’da Yapılan Değişiklikler

Aralık 2020’de KGK, gösterge faiz oranının (IBOR) alternatif referans faiz oranı ile değiştirilmesinin Finansal raporlamaya olan etkilerini gidermek adına geçici muafiyetleri ortaya koyan Gösterge Faiz Oranı Reformu – Faz 2- TFRS 9, TMS 39, TFRS 7, TFRS 4 ve TFRS 16 Değişikliklerini yayınlamıştır.

İşletmeler bu değişiklikleri 1 Ocak 2021’de veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde uygulayacaktır. Erken uygulamaya izin verilmektedir. Değişiklikler aşağıdaki konuları kapsamaktadır:

IBOR reformunun bir sonucu olarak sözleşmeye dayalı nakit akışlarını belirleme esasındaki değişiklikler için kolaylaştırıcı uygulama

Değişiklikler, sözleşmeye bağlı değişikliklerin veya reformun doğrudan gerektirdiği nakit akışlarındaki değişikliklerin, piyasa faiz oranındaki bir harekete eşdeğer değişken faiz oranındaki değişiklikler olarak değerlendirilmesi için kolaylaştırıcı bir uygulama içerir. Bu kolaylaştırıcı uygulama kapsamında finansal araçlar için geçerli olan faiz oranlarının, faiz oranı reformu sonucunda değişmesi halinde söz konusu durumun bir finansal tablo dışı bırakma ya da sözleşme değişikliği olarak kabul edilmemesi; bunun yerine nakit akışlarının finansal aracın orijinal faiz oranları kullanılarak belirlenmeye devam edilmesi öngörülmektedir.

Kolaylaştırıcı uygulama, TFRS 9 Finansal Araçlar (ve bu nedenle TMS 39 Finansal Araçlar:

Sınıflandırma ve Ölçme) standardından muafiyet sağlayarak TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri Standardını uygulayan şirketler ve IBOR Reformu kaynaklı kiralama değişikleri için TFRS 16 Kiralamalar standardı uygulaması için zorunludur.

(18)

Gösterge Faiz Oranı Reformu – 2. Aşama - TFRS 9, TMS 39, TFRS 7, TFRS 4 ve TFRS 16’da Yapılan Değişiklikler (devamı)

Riskten korunma Muhasebesi ilişkisinin sonlandırılmasına ilişkin imtiyazlar

- Değişiklikler, IBOR reformu nedeniyle gerekli duyulan riskten korunma muhasebesi kurgusu ve dokümantasyonundaki revizyonların, riskten korunma ilişkisini sonlandırılmadan yapılmasına izin vermektedir.

- Nakit akış riskinden korunma fonundaki birikmiş tutarın alternatif referans faiz oranına dayandığı varsayılır.

- Şirketler, alternatif faiz oranı geçiş sürecinde, TMS 39 uyarınca geriye dönük etkinlik testlerinin değerlendirmesini yaparken, her bir riskten korunma ilişkisi nezdinde birikmiş gerçeğe uygun değer değişimlerini sıfırlama yoluna gidebilir.

- Değişiklikler, gruplama yaklaşımına konu olarak belirlenmiş kalemlerin (örneğin makro riskten korunma stratejisinin parçası olanlar) IBOR reformunun gerektirdiği revizeler nedeniyle değiştirilmesine ilişkin muafiyet sağlamaktadır. İlgili muafiyet, riskten korunma stratejisinin korunmasına ve sonlandırılmadan devam etmesine olanak sağlamaktadır.

- Alternatif referans faiz oranı geçişinde, riskten korunma ilişkisi birden fazla revize edilebilir. IBOR reformu kaynaklı riskten korunma ilişkisinde yapılan tüm revizeler için faz 2 muafiyetleri uygulanır.

Risk bileşenlerinin ayrı olarak tanımlanması

Değişiklikler, şirketlere, riskten korunma ilişkisinde alternatif referans faiz oranının bir risk bileşeni olarak belirlendiği durumlarda, risk bileşenlerinin ayrı olarak tanımlanması gerekliliği kriterini sağlayacağına dair geçici muafiyet getirmektedir.

İlave Açıklamalar

Değişiklikler TFRS 7 Finansal Araçlara ilişkin Açıklamalar standardı kapsamında; işletmenin alternatif referans faiz oranlarına geçiş süreci ve geçişten kaynaklanan riskleri nasıl yönettiği, henüz geçiş gerçekleşmese de IBOR geçişinden etkilenecek finansal araçlar hakkında nicel bilgiler ve IBOR reformu risk yönetimi stratejisinde herhangi bir değişikliğe yol açmış ise, bu değişikliğin açıklanması gibi ek dipnot yükümlülükleri gerektirmektedir

Bu değişiklikler zorunlu olup, erken uygulamaya izin verilmektedir. Uygulama geriye dönük olmakla birlikte, şirketlerin geçmiş dönemleri yeniden düzenlemesi gerekli değildir.

Değişiklik Şirket için geçerli değildir ve Şirket’in finansal durumu veya performansı üzerinde etkisi olmayacaktır.

(19)

Yıllık İyileştirmeler - 2018-2020 Dönemi

KGK tarafından, Temmuz 2020’de “TFRS standartlarına ilişkin Yıllık İyileştirmeler / 2018-2020 Dönemi”, aşağıda belirtilen değişiklikleri içerek şekilde yayınlanmıştır:

- TFRS 1- Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının İlk Uygulaması – İlk Uygulayan olarak İştirak:

Değişiklik, bir bağlı ortaklığın, ana ortaklık tarafından raporlanan tutarları kullanarak birikmiş yabancı para çevrim farklarını ölçmesine izin vermektedir. Değişiklik ayrıca, iştirak veya iş ortaklığına da uygulanır.

- TFRS 9 Finansal Araçlar- Finansal yükümlülüklerin finansal tablo dışı bırakılması için '%10 testinde dikkate alınan ücretler: Değişiklik, bir işletmenin yeni veya değiştirilmiş finansal yükümlülük şartlarının, orijinal finansal yükümlülük şartlarından önemli ölçüde farklı olup olmadığını değerlendirirken dikkate aldığı ücretleri açıklığa kavuşturmaktadır. Bu ücretler, tarafların birbirleri adına ödedikleri ücretler de dahil olmak üzere yalnızca borçlu ile borç veren arasında, ödenen veya alınan ücretleri içerir.

- TMS 41 Tarımsal Faaliyetler – Gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde vergilemeler: Yapılan değişiklik ile, TMS 41 paragraf 22’deki, şirketlerin TMS 41 kapsamındaki varlıklarının gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde vergilemeler için yapılan nakit akışlarının dikkate alınmamasına yönelik hükmü kaldırmıştır.

Yapılan iyileştirmelerin tamamı, 1 Ocak 2022 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için uygulanacaktır. Erken uygulamaya izin verilmektedir.

Söz konusu iyileştirmelerin Şirket’in finansal durumu ve performansı üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.

2.1.7 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar

Cari dönemde muhasebe politikalarında yapılan bir değişiklik veya tespit edilmiş bir hata bulunmamaktadır.

Muhasebe tahminlerine ilişkin açıklamalar 3 – Önemli muhasebe tahminleri ve hükümleri notunda verilmiştir.

2.2. Konsolidasyon

Bilanço tarihi itibariyle Şirket’in tam ve özkaynak yöntemine göre konsolidasyona tabi bağlı ortaklık, birlikte kontrol edilen ortaklık ve iştiraki bulunmamaktadır.

2.3. Bölüm Raporlaması

Bir faaliyet bölümü, Şirket’in faaliyet gösterdiği iş alanlarının, diğer faaliyet bölümleri ile yapılan işlemlerden doğan hasılat ve harcamalar dahil, hasılat elde eden ve harcama yapabilen ve Yönetim Kurulu (karar almaya yetkili mercii olarak) tarafından faaliyet sonuçları düzenli bir şekilde gözden geçirilen, performansı ölçülen ve finansal bilgileri ayırt edilebilen bir parçasıdır. Şirket 31 Mart 2021 ve 31 Aralık 2020 tarihleri itibariyle, sadece tek bir raporlanabilir bölüm olarak takip edilen hayat dışı sigortacılık alanında faaliyetlerini sürdürmekte olduğundan ve halka açık bir Anonim Şirket statüsünde olmadığından dolayı Türkiye’de faaliyetlere göre raporlama yapmamıştır.

(20)

(fonksiyonel para birimi) ile sunulmuştur. Şirket’in geçerli para birimi olan ve finansal tablolar için sunum birimi olan TL cinsinden ifade edilmiştir). Şirket’in finansal tablolarının hazırlanması sırasında, yabancı para cinsinden (TL dışındaki para birimleri) gerçekleşen işlemler, işlem tarihindeki kurlar esas alınmak suretiyle kaydedilmektedir.

Bilançoda yer alan dövize endeksli ve döviz cinsinden parasal varlıklar ve yükümlülükler bilanço tarihinde geçerli olan kurlar kullanılarak Türk Lirası’na çevrilmektedir. Gerçeğe uygun değeri ile izlenmekte olan parasal olmayan kalemlerden yabancı para cinsinden kaydedilmiş olanlar, gerçeğe uygun değerin belirlendiği tarihteki kurlar esas alınmak suretiyle TL’ye çevrilmektedir. Tarihi maliyet cinsinden ölçülen yabancı para birimindeki parasal olmayan kalemler yeniden çevrilmeye tabi tutulmazlar. Kur farkları oluştukları dönemdeki kar ya da zararda muhasebeleştirilirler.

2.5. Maddi Duran Varlıklar

Maddi duran varlıklar, elde etme maliyetinden birikmiş amortismanın düşülmesi ile gösterilmektedir.

Amortisman, maddi varlıkların faydalı ömürleri esas alınarak doğrusal amortisman yöntemi kullanılarak ayrılmaktadır. Maddi duran varlıkların, faydalı ömürleri esas alınarak tahmin edilen amortisman dönemleri aşağıda belirtilmiştir:

Demirbaş ve tesisatlar 3-15 yıl

Motorlu taşıtlar ve kiralama yoluyla edinilmiş maddi varlıklar 5 yıl

Diğer maddi varlıklar 5 yıl

Maddi duran varlıklarda değer düşüklüğü olduğuna işaret eden koşulların mevcut olması halinde, olası bir değer düşüklüğünün tespiti amacıyla inceleme yapılır ve bu inceleme sonunda maddi varlığın kayıtlı değeri, geri kazanılabilir değerinden fazla ise, karşılık ayrılmak suretiyle kayıtlı değeri geri kazanılabilir değerine indirilir. Maddi duran varlıkların elden çıkartılması dolayısıyla oluşan kar ve zararlar diğer gelir ve gider hesaplarına dahil edilirler. Yeniden değerlenmiş maddi duran varlığın elden çıkarılmasında, elden çıkarılan maddi duran varlıkla ilgili “Diğer Kar Yedekleri” hesabındaki yeniden değerleme tutarı geçmiş yıllar karları hesabına aktarılır.

Maddi duran varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç ve kayıplar net elden çıkarma hasılatı ile ilgili maddi duran varlığın net kayıtlı değerinin arasındaki fark olarak hesaplanmakta ve ilgili dönemin gelir tablosuna yansıtılmaktadır. Maddi duran varlıklara yapılan normal bakım ve onarım harcamaları gider olarak muhasebeleştirilmektedir (Not 6).

2.6. Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller

Yatırım amaçlı gayrimenkuller, kira geliri veya değer artış kazancı ya da her ikisini birden elde etmek amacıyla elde tutulmaktadır. Yatırım amaçlı gayrimenkuller ilk kayda alınmalarında işlem maliyetleri de dâhil edilmek üzere maliyetleri ile ölçülürler.

Şirket, yatırım amaçlı gayrimenkulleri ilk kayda alınmalarını müteakip, maddi duran varlıklar için uygulanan maliyet yöntemi ile ölçmektedir (maliyet eksi birikmiş amortisman, eksi var ise değer düşüklüğü karşılığı).

Yatırım amaçlı gayrimenkuller, satılmaları veya kullanılamaz hale gelmeleri ve satışından gelecekte herhangi bir ekonomik yarar sağlanamayacağının belirlenmesi durumunda bilanço dışı bırakılırlar.

(21)

Maddi olmayan duran varlıklar, elde etme maliyeti üzerinden kaydedilir ve elde edildikleri tarihten sonra tahmini faydalı ömürleri üzerinden doğrusal amortisman yöntemi ile itfa edilirler. Değer düşüklüğünün olması durumunda maddi olmayan duran varlıkların kayıtlı değeri, geri kazanılabilir değerine getirilir Maddi olmayan duran varlıkların itfa süreleri 3 ila 4 yıl arasında değişmektedir (Not 8).

2.8. Finansal Varlıklar

Finansal yatırımlar, gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan ve gerçeğe uygun değerinden kayıtlara alınan finansal varlıklar haricinde, gerçeğe uygun piyasa değerinden alım işlemiyle doğrudan ilişkilendirilebilen harcamalar düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden muhasebeleştirilir. Yatırımlar, yatırım araçlarının ilgili piyasa tarafından belirlenen süreye uygun olarak teslimatı koşulunu taşıyan bir kontrata bağlı olan işlem tarihinde kayıtlara alınır veya kayıtlardan çıkarılır.

Finansal varlıklar “gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar”, “vadesine kadar elde tutulacak yatırımlar”, “satılmaya hazır finansal varlıklar” ve “kredi ve alacaklar” olarak sınıflandırılır.

Etkin faiz yöntemi

Etkin faiz yöntemi, finansal varlığın itfa edilmiş maliyet ile değerlenmesi ve ilgili faiz gelirinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması yöntemidir. Etkin faiz oranı; finansal aracın beklenen ömrü boyunca veya uygun olması durumunda daha kısa bir zaman dilimi süresince tahsil edilecek tahmini nakit toplamını ilgili finansal varlığın tam olarak net bugünkü değerine indirgeyen orandır.

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar dışında sınıflandırılan finansal varlıklar ile ilgili gelirler etkin faiz yöntemi kullanmak suretiyle hesaplanmaktadır.

Gerçeğe uygun değer farkı gelir tablosuna yansıtılan finansal varlıklar; alım-satım amacıyla elde tutulan finansal varlıklardır. Bir finansal varlık kısa vadede elden çıkarılması amacıyla edinildiği zaman söz konusu kategoride sınıflandırılır. Finansal riske karşı etkili bir koruma aracı olarak belirlenmemiş olan türev ürünleri teşkil eden bahse konu finansal varlıklar da gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar olarak sınıflandırılır. Bu kategoride yer alan varlıklar, dönen varlıklar olarak sınıflandırılırlar.

Vadesine kadar elde tutulan finansal varlıklar

Şirket’in vadesine kadar elde tutma olanağı ve niyeti olduğu, sabit veya belirlenebilir bir ödeme planına sahip, sabit vadeli borçlanma araçları, vadesine kadar elde tutulacak yatırımlar olarak sınıflandırılır.

Vadesine kadar elde tutulacak yatırımlar etkin faiz yöntemine göre itfa edilmiş maliyet bedelinden değer düşüklüğü tutarı düşülerek kayıtlara alınır ve ilgili gelirler etkin faiz yöntemi kullanılmak suretiyle hesaplanır.

Satılmaya hazır finansal varlıklar

Şirket’in aktif bir piyasada işlem görmeyen ve borsaya kote olmayan, fakat satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflanan özkaynak araçları bulunmakta ve gerçeğe uygun değerleri güvenilir olarak ölçülemediği için maliyet değerleriyle gösterilmektedir. Gelir tablosuna kaydedilen değer düşüklükleri, etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan faiz ve parasal varlıklarla ilgili kur farkı kar/zarar tutarı haricindeki, gerçeğe uygun değerdeki değişikliklerden kaynaklanan kazanç ve zararlar diğer kapsamlı gelir içinde muhasebeleştirilir ve finansal varlıklar değer artış fonunda biriktirilir. Yatırımın elden çıkarılması ya da değer düşüklüğüne uğraması durumunda, finansal varlıklar değer artış fonunda biriken toplam kar/zarar, gelir tablosuna sınıflandırılmaktadır.

(22)

31 Mart 2021 tarihi itibariyle hazine bonoları “Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar” olarak sınıflandırılmış ve gerçeğe uygun değerleriyle değerlenmiştir. Kamu menkul kıymetlerinin iç verim yöntemine göre ilgili faiz oranlarıyla hesap edilen değerleri ilgili menkul kıymetin borsadaki güncel emirler arasındaki en iyi alış emri dikkate alınarak bulunan gerçeğe uygun değerleri ile karşılaştırılmış ve değerleme farkı bilanço tarihleri itibariyle öz sermaye altında “Finansal Varlıklar Değerlemesi” hesabında muhasebeleştirilmiştir.

Menkul kıymetlerin tahakkuk eden faiz gelirleri ise gelir tablosuna yansıtılmaktadır.

Menkul değerlerin alım ve satım işlemleri teslim tarihinde muhasebeleştirilmektedir.

Bağlı ortaklıklar, Şirket’in faaliyetlerinden fayda sağlamak amacıyla finansal ve faaliyet politikalarını yönetme gücüne sahip olduğu işletmelerdir. Bağlı ortaklıklar, Şirket’in finansal tablolarında, varsa değer düşüklüğü ile ilgili karşılık düşüldükten sonra, maliyet bedelleri ile finansal tablolara yansıtılmaktadır.

b) Diğer finansal varlıklar:

Hisseleri borsada işlem görmeyen ve 31 Aralık 2004 tarihine kadar enflasyona göre düzeltilmiş elde etme maliyetlerinden, varsa değer düşüklüğü karşılıkları indirilmiş finansal varlıklardan oluşmaktadır.

Finansal varlıklar, bu varlıklar üzerindeki sözleşmeye bağlı haklardaki kontrol kaybedildiği zaman kayıtlardan çıkarılır. Bu durum bu hakların gerçekleşmesi, vadesinin dolması veya teslim edilmesi durumunda oluşur.

2.9. Varlıklarda Değer Düşüklüğü

Finansal olmayan varlıklarda değer düşüklüğü

İtfaya tabi olan varlıklar için defter değerinin geri kazanılmasının mümkün olmadığı durum ya da olayların ortaya çıkması halinde değer düşüklüğü testi uygulanır. Varlığın defter değerinin geri kazanılabilir tutarını aşması durumunda değer düşüklüğü karşılığı kaydedilir. Geri kazanılabilir tutar, satış maliyetleri düşüldükten sonra elde edilen gerçeğe uygun değer veya kullanımdaki değerin büyük olanıdır. Değer düşüklüğünün değerlendirilmesi için varlıklar ayrı tanımlanabilir nakit akımlarının olduğu en düşük seviyede gruplanır (nakit üreten birimler). Değer düşüklüğüne tabi olan finansal olmayan varlıklar her raporlama tarihinde değer düşüklüğünün olası iptali için gözden geçirilir.

Finansal varlıklarda değer düşüklüğü

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar dışındaki finansal varlık veya finansal varlık grupları, her bilanço tarihinde değer düşüklüğüne uğradıklarına ilişkin göstergelerin bulunup bulunmadığına dair değerlendirmeye tabi tutulur. Finansal varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra bir veya birden fazla olayın meydana gelmesi ve söz konusu olayın ilgili finansal varlık veya varlık grubunun güvenilir bir biçimde tahmin edilebilen gelecekteki nakit akımları üzerindeki olumsuz etkisi sonucunda ilgili finansal varlığın değer düşüklüğüne uğradığına ilişkin tarafsız bir göstergenin bulunması durumunda değer düşüklüğü zararı oluşur. Kredi ve alacaklar için değer düşüklüğü tutarı gelecekte beklenen tahmini nakit akımlarının finansal varlığın etkin faiz oranı üzerinden iskonto edilerek hesaplanan bugünkü değeri ile defter değeri arasındaki farktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

İştirakler, Şirket’in konsolide olmayan finansal tablolarında satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflandırılmakta ve teşkilatlanmış piyasalarda işlem görmeyen

Şirket tarafından elde tutulan ve aktif bir piyasada işlem gören borsaya kote özkaynak araçları ile bazı borçlanma senetleri, satılmaya hazır finansal varlıklar

İştirakler, Şirket‟in finansal tablolarında satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflandırılmakta ve teşkilatlanmış piyasalarda işlem görmeyen ve

Satılmaya hazır finansal varlıklar olarak sınıflanan sermayede payı temsil eden menkul değerler, teşkilatlanmış piyasalarda işlem görmesi ve/veya gerçeğe

İştirakler satılmaya hazır finansal varlık aktif bir piyasada işlem görmediği için gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde ölçülememiş ve maliyet

Grup tarafından elde tutulan ve aktif bir piyasada işlem gören borsaya kote özkaynak araçları ile bazı borçlanma senetleri satılmaya hazır finansal varlıklar

Şirket tarafından elde tutulan özkaynak araçları satılmaya hazır finansal varlıklar olarak sınıflandırılır ve gerçeğe uygun değerleriyle gösterilir. Şirket’in aktif

Şirket tarafından elde tutulan ve aktif bir piyasada işlem gören borsaya kote özkaynak araçları ile bazı borçlanma senetleri satılmaya hazır finansal