• Sonuç bulunamadı

Özlem GENÇ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Özlem GENÇ"

Copied!
211
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER EKONOMİ-MALİYE

ANABİLİM DALI

AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK SÜRECİNDE TÜRKİYE’DE KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK

Doktora Tezi

Özlem GENÇ

Ankara - 2017

(2)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER EKONOMİ-MALİYE

ANABİLİM DALI

AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK SÜRECİNDE TÜRKİYE’DE KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK

Doktora Tezi

Özlem GENÇ

Tez Danışmanı

Prof. Dr. Berna KOCAMAN

Ankara - 2017

(3)
(4)
(5)

i

İÇİNDEKİLER ... i

TABLOLAR LİSTESİ ... v

KISALTMALAR ... vi

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK I. KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK ... 6

A. KOBİ’LER ... 9

1. KOBİ’LERİN ÖZELLİKLERİ VE EKONOMİDEKİ YERİ ... 13

B. GİRİŞİMCİLİK ... 19

1. EKONOMİDE GİRİŞİMCİLİĞİN YERİ ... 24

II. KOBİ-GİRİŞİMCİLİK İLİŞKİSİ ... 27

III. KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİĞE İLİŞKİN YENİ EĞİLİMLER ... 29

IV. KOBİ VE GİRİŞİMCİLİĞE İLİŞKİN POLİTİKALAR ... 32

A. İŞ ORTAMI VE GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ ... 37

1. İŞ ORTAMI... 40

2. GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ ... 42

İKİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KOBİ VE GİRİŞİMCİLİĞE YÖNELİK POLİTİKALAR I. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK ... 45

A. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KOBİ TANIMI ... 48

B. AVRUPA BİRLİĞİ EKONOMİSİNDE KOBİ’LERİN YERİ ... 49

II. AVRUPA BİRLİĞİ İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASI ÇERÇEVESİNDE KOBİ’LERE YÖNELİK POLİTİKALARIN GELİŞİMİ ... 52

A. AVRUPA BİRLİĞİ’NİN İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASI ... 55

(6)

ii

1. AVRUPA BİRLİĞİ İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASININ TARİHSEL GELİŞİMİ

... 57

2. AVRUPA BİRLİĞİ İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASININ KAPSAMI... 63

3. AVRUPA BİRLİĞİ İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASININ AMAÇLARI ... 64

4. AVRUPA BİRLİĞİ İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASININ ARAÇLARI ... 65

B. AVRUPA BİRLİĞİ’NİN GELECEK VİZYONU ÇERÇEVESİNDE KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİĞE YÖNELİK POLİTİKA METİNLERİ ... 68

1. LİZBON SÜRECİ... 69

2. AVRUPA 2020 SÜRECİ ... 71

3. KÜÇÜK İŞLETMELER İÇİN AVRUPA ŞARTI (EUROPEAN CHARTER FOR SMALL ENTERPRISES) ... 73

4. AVRUPA KÜÇÜK İŞLETMELER YASASI (A SMALL BUSINESS ACT FOR EUROPE) ... 74

C. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KOBİ VE GİRİŞİMCİLİĞE YÖNELİK MALİ DESTEKLER ... 79

1. REKABETÇİLİK VE YENİLİK ÇERÇEVE PROGRAMI ... 80

2. İŞLETMELERİN VE KOBİ’LERİN REKABETÇİLİĞİ PROGRAMI ... 83

III. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KOBİ VE GİRİŞİMCİLİĞE YÖNELİK POLİTİKALARIN İNCELENMESİ ... 85

A. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE İŞ ORTAMI VE GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ ... 86

B. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİĞE İLİŞKİN POLİTİKANIN NİTELİĞİ ... 93

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK SÜRECİNDE KOBİ’LER I. TÜRKİYE’DE KOBİ’LER ... 97

A. TÜRKİYE’DE KOBİ’LERİN ÖZELLİKLERİ ... 102

B. TÜRKİYE’DE KOBİ TANIMI ... 105

II. TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ ÇERÇEVESİNDE KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK ... 108

(7)

iii

A. GÜMRÜK BİRLİĞİ SÜRECİ... 108

B. MÜZAKERE SÜRECİNDE İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASI VE KOBİ’LER ... 114

1. AVRUPA BİRLİĞİ İLE MÜZAKERE SÜRECİ ... 114

2. MÜZAKERE SÜRECİNDE TÜRKİYE ... 118

3. MÜZAKERE SÜRECİNDE İŞLETME VE SANAYİ FASLI ... 121

a. İLERLEME RAPORLARI, KATILIM ORTAKLIĞI BELGELERİ VE ULUSAL PROGRAMLARDA İŞLETME VE SANAYİ FASLI ... 121

i. İLERLEME RAPORLARINDA İŞLETME VE SANAYİ FASLI ... 121

ii. KATILIM ORTAKLIĞI BELGELERİNDE İŞLETME VE SANAYİ FASLI ... 123

iii. ULUSAL PROGRAMLARDA İŞLETME VE SANAYİ FASLI ... 125

iv. İŞLETME VE SANAYİ FASLI KAPSAMINDA TÜRKİYE’NİN UYGULAMALARI ... 126

4. KOBİ VE GİRİŞİMCİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ ÇERÇEVESİNDE ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKEN POLİTİKALAR ... 129

a. GİRİŞİMCİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ ... 130

b. İŞLETME GELİŞTİRME ... 131

c. KOBİLERİN GLOBAL PAZARLA BÜTÜNLEŞMESİ ... 132

d. İŞ ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ ... 133

e. TEKNOLOJİ VE YENİLİKÇİLİK KAPASİTESİNİN GELİŞTİRİLMESİ ... 140

III. AVRUPA BİRLİĞİ KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK POLİTİKALARININ TÜRKİYE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ... 143

A. AVRUPA BİRLİĞİ İŞLETME VE SANAYİ POLİTİKASININ TÜRKİYE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ... 143

B. TÜRKİYE’DE İŞ ORTAMI VE GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ ... 147

1. TÜRKİYE’DE İŞ ORTAMI ... 149

a. GÜMRÜK BİRLİĞİ SÜRECİNİN İŞ ORTAMI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ... 150

b. MÜZAKERE SÜRECİNİN İŞ ORTAMI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ... 155

(8)

iv

2. TÜRKİYE’DE GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ ... 159 IV. AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİNDE TÜRKİYE’DE KOBİLER VE

GİRİŞİMCİLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER ... 168 SONUÇ ... 176 KAYNAKÇA ... 181

(9)

v TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.1. Tarih Boyunca Sosyal Gelişme ve Girişimcilik Araştırmaları Arasındaki

İlişki ... 25

Tablo 1.2. KOBİ ve Girişimcilik Politikaları ... 33

Tablo 2.1. AB ülkelerinde KOBİ’ler ... 50

Tablo. 2.2. GEM Kavramsal Modeli Çerçevesinde Genel Ortam ve Girişimcilik Koşulları ... 87

Tablo 3.1. İmalat Sanayinde KOBİ’lerin büyüklük grubu ve teknoloji düzeyine göre payları (2014) ... 104

Tablo 3.2. 2012 Yılında Getirilen Değişiklik Doğrultusunda Türkiye’de KOBİ Sınıflandırması ... 108

Tablo 3.3. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Fikri Mülkiyet Hakları Açısından Değerlendirilmesi (Eylül 2017 verileri) ... 142

Tablo.3.4. Türkiye’nin İhracatında AB’nin Payı ... 151

Tablo.3.5. Türkiye’nin İthalatında AB’nin Payı ... 152

Tablo.3.6. AB 28 ve Seçilmiş AB Ülkeleri İle Türkiye’nin İleri Teknoloji Ürünleri İhracatının Karşılaştırılması ... 153

Tablo.3.7. İş yapma kolaylığı endeksine göre Türkiye’nin dünyadaki yeri ... 157

Tablo.3.8. Küresel Rekabetçilik Endeksinin Unsurları ... 161

Tablo 3.9. AB Ülkelerinin Küresel Rekabetçilik Endeksindeki Yeri ... 162

Tablo 3.10. AB Ülkelerinin Ar-Ge Harcaması (GSYH %) ... 163

Tablo.3.11. AB 28 Ar-Ge Harcaması (GSYH %) ... 164

Tablo 3.12. AB Ülkelerinin Patent Başvuruları (Yıllık) ... 165

(10)

vi KISALTMALAR

AB Avrupa Birliği

ABAD Avrupa Birliği Adalet Divanı

ABD Amerika Birleşik Devletleri

AET Avrupa Ekonomik Topluluğu

ar-ge araştırma geliştirme

AYB Avrupa Yatırım Bankası

BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

BEST Business Environment Simplification Task Force / İş Ortamının Basitleştirilmesi Görev Gücü

Bkz. Bakınız

CC BEST Candidate Countries Business Environment Simplification Task Force /

Aday Ülkeler İş Ortamının Basitleştirilmesi Görev Gücü

CIP Competitiveness and Innovation Framework

Programme /

Rekabetçilik ve Yenilik Çerçeve Programı COSME Competitiveness of Enterprises and SMEs /

İşletmelerin ve KOBİ'lerin Rekabetçiliği Programı

DTÖ Dünya Ticaret Örgütü

EIP Entrepreneurship and Innovation Programme /

Girişimcilik ve Yenilik Programı

GEM Global Entrepreneurship Monitor

Küresel Girişimcilik İzleme

GSYO Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

İVCİ Istanbul Venture Capital Initiative / İstanbul Risk Sermayesi Girişimi

KDV Katma Değer Vergisi

KOBİ Küçük ve orta büyüklükteki işletme

KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

KSEP KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı

KÜSGEM Küçük Sanayi Geliştirme Merkezi

KÜSGET Küçük Sanayiyi Geliştirme Teşkilatı

md. Madde

OECD Organisation for Economic Cooperation and

Development/

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü

PISA Programme For International Student Assessment / Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı

s. sayfa

SBA Small Business Act

SEGEM Sınai Eğitim ve Geliştirme Merkezi

SME Small and medium sized enterprises

TEKMER Teknoloji Geliştirme Merkezi

TTGV Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı

TÜBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu

(11)

vii TÜİK

WEF

Türkiye İstatistik Kurumu

World Economic Forum/Dünya Ekonomik Forumu WIPO World Intellectual Property Organization /

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü

YOİKK Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu

(12)

GİRİŞ

Bilgi toplumunun küresel ekonomisi, iki kavramın sonucu olarak ortaya çıkmıştır:

küreselleşme ve teknoloji. Teknolojideki gelişmeler ve küreselleşme, hayatın her alanında hâkimiyetini hissettiren gelişmelere yol açmıştır. Geleceğin bilgiye dayalı küresel ekonomisinde yer almak için ülkelerin uygulamakta olduğu politikalar, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri ve girişimciliği merkezine almaktadır.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler kendilerine özgü özellikleri ile ekonomiye dinamizm katmaktadır. Yenilikçi ve esnek yapıları, talebe kolaylıkla cevap vermelerini sağlamaktadır. Hemen hemen bütün ekonomilerde küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, işletmelerin yüzde 99’unu oluşturmaktadır. İstihdam ve katma değere katkıları ile küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ekonominin belkemiği niteliğindedir.

Girişimcilik, tarih boyunca farklı disiplinlerin araştırma konusu olmuş bir alandır.

Tarih boyunca insanlığın kullanımına sunulan yenilikler, girişimciler tarafından gerçekleştirilmiştir. Yenilik, ekonomik büyümeye, refaha katkı sağlayan bir gelişmedir.

Ekonomide dönüşüm yenilik sayesinde gerçekleşmektedir. Yeniliği getiren birimler, girişimcilerdir. Schumpeter’in günümüze de ışık tutan yaklaşımıyla, yeni bir ürün, üretim yöntemi, örgütlenme şekli, satış pazarı ya da tedarik kaynaklarında gerçekleştirilen değişiklik yenilik olarak adlandırılmaktadır.

Çalışma kapsamında küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimciliğe ilişkin iki farklı yaklaşım ortaya konulmaktadır: işletmelerin yüzde 99’unu oluşturan, istihdamdaki ağırlıklarıyla ortaya çıkan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve yenilikçi girişimciler, Schumpeter terminolojisi ile dinamik girişimciler.

(13)

2

Kurumların ekonomideki karar birimleri üzerindeki etkisinden hareketle, iş ortamı ve girişimcilik ekosistemi, işletmelerin ve girişimcilerin başarısında büyük öneme sahiptir. İş ortamı, en geniş anlamıyla politik, hukuki, idari, ekonomik çevrenin işletmeler üzerindeki etkilerini ifade etmektedir.

Ekonomiye yenilik ve dinamizm getiren girişimciliğe ilişkin farklı özellikleri çerçevesinde yapılan tanımlar, Schumpeter’in de ortaya koyduğu gibi girişimcinin

“farklı” bir insan olduğu sonucuna ulaşmamızı sağlamaktadır. Schumpeter, girişimciyi

“dinamik girişimci” olarak tanımlamakta ve ekonomik büyümede önem atfetmektedir.

Dinamik girişimci olarak tanımlanan bu farklı insanları var eden çevrenin de bir takım özelliklere sahip olması gerekmektedir. Girişimcilerin becerilerini, eğitimlerini geliştirebilecekleri, fırsatları algılayabilecekleri, yenilik meydana getirebilecekleri çevre, girişimcilik ekosistemi olarak adlandırılmaktadır. Devletin politikası ve programları ile finansmana erişimle, ticari ve hukuki altyapı unsurlarıyla desteklenen çerçevenin yeni girişimcileri ortaya çıkarması hedeflenmektedir.

Tarih boyunca firma ve ülkeler düzeyinde ölçülebilen rekabet kavramı, günümüzde ülkelerin uluslararası piyasaların talep ettiği ürünleri üretmesi ve aynı zamanda vatandaşlarının refahını sağlaması olarak anlaşılmaktadır. Avrupa Birliği, gelecekte nasıl bir ekonomi olmayı planladığına dair soruların cevabını akıllı, kapsayıcı, sürdürülebilir büyüme olarak vermektedir. Bilgiye dayalı, istihdam yaratan ve çevreye duyarlı ekonomi tasavvuruyla, rekabetçiliği sağlamak üzere Avrupa 2020 Sürecini başlatmıştır. Avrupa 2020 Sürecinin hedefinde rekabetçilikte öne geçmek, dolayısıyla bilgi üretmek ve bilginin ticarileştirilebilir bir ürün haline dönüştürüldüğü yenilik süreci yer almaktadır. Bilgiye dayalı ve istihdam yaratan ekonomi hedeflerinin girişimciler ve küçük ve orta büyüklükteki işletmelerle gerçekleştirileceği varsayıldığından sürecin merkezinde küçük ve orta büyüklükteki işletmeler yer almaktadır.

(14)

3

Avrupa Birliği’nin küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimciliğe ilişkin politikasının çerçevesi İşletme ve Sanayi Politikası ile çizilmektedir. Politika, özellikle küçük işletmelerin faaliyet gösterdiği iş ortamının iyileştirilmesini öncelik olarak belirlemiştir. Avrupa Küçük İşletmeler Şartı, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimciliğe ilişkin prensipleri ortaya koyan bir yol haritası niteliğindedir. Öncelikle iş ortamının iyileştirilmesini hedeflerken, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin girişim yeteneğinin güçlendirilmesi ve yeni girişimlerin kurulup büyüyebileceği bir atmosfer yaratmayı amaçlamaktadır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için uygulanmakta olan mali ve mali olmayan destekler de politikanın bileşenleri arasındadır. Söz konusu destekler, Avrupa Birliği’nin kullandığı araçlardan biri olan programlar aracılığıyla sağlanmaktadır.

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, ekonomik temellidir. Gümrük birliğinin gerçekleştirilmesi, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından önemli bir adım olmasının yanı sıra, Türkiye ekonomisine, Türkiye işletmelerine etkisi açısından incelenmesi gereken önemli bir gelişmedir. Türkiye işletmelerinin 1960’lardan bu yana ilişki içinde olduğu Avrupa pazarı, günümüzde 28 üyeden oluşan Kuzey-Güney, Doğu-Batı arasındaki farklılıkları barındıran Avrupa Birliği iç pazarını ifade ederken, Türkiye işletmeleri açısından da fırsatları ortaya çıkarmaktadır. Gümrük birliğinin aksayan yönlerine ilişkin tartışmalar, güncellenmesi gereğini ortaya çıkarmıştır. Diğer taraftan, gümrük birliğinin Türkiye’nin ekonomik dönüşümüne olan katkısı da göz önünde bulundurulmalıdır. Nitekim bu konuda önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Gümrük birliğinin işleyişi için gereken kurumsal yapıdaki değişiklikler, müzakere başlıklarının açılması için gereken Kopenhag kriterlerine uyum, müzakere süreci kapsamında mevzuat uyumu, Türkiye’nin kurumsal kapasitesinde dönüşüme yol açmıştır.

(15)

4

Bu çerçevede, Avrupa Birliği Üyelik Sürecinde Türkiye’de KOBİ’ler ve Girişimcilik başlıklı bu çalışmanın ilk bölümünde genel olarak küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimcilik, iş ortamı ve girişimcilik ekosisteminin etkileri açısından incelenecektir. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimciliğe ilişkin son dönemdeki eğilimler, iş ortamı ve girişimcilik ekosisteminin önemini ortaya çıkarmaktadır. Bu boyutlar bir arada uygulanan politikalar ve yeni eğilimler kapsamında değerlendirilecektir. İkinci bölümde Avrupa Birliği’nde küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik politikanın niteliği irdelenecektir. Avrupa Birliği, geleceğe ilişkin ortaya koyduğu politika metinlerinde küçük ve orta büyüklükteki işletmelerle girişimciliği bir arada ele almaktadır. Bu çerçevede, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimciliğe ilişkin politikalar ve politika oluşum sürecinde elde edilen tecrübeler değerlendirilecektir. Birinci ve ikinci bölümden elde edilen sonuçlar çerçevesinde Türkiye’de küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimcilik, iş ortamı ve girişimcilik ekosistemindeki etkileri itibariyle değerlendirilecektir.

İşletmeler dış ortam koşullarından etkilenerek varlığını sürdürmektedir. Dış ortam koşuları, teknolojik, ekonomik, politik, hukuki çevre unsurlarını içermektedir.

Günümüzde girişimcinin ortaya çıktığı, faaliyet gösterdiği girişimcilik ekosistemi çok büyük önem kazanmaktadır. Girişimciyi var eden koşullar büyük ölçüde dış ortam koşullarıdır. KOBİ’lerin sağladığı istihdam potansiyeli ve girişimcilerin yenilik potansiyeli sanayi politikası şemsiyesi altında toplanan politikaların odağını KOBİ ve girişimciliğe kaydırmıştır.

Son yıllarda uluslararası kuruluşlarca geliştirilen iş yapma kolaylığı, rekabetçilik, girişimcilik endeksleri de iş ortamının ve girişimcilik ekosisteminin önemini ortaya koyar niteliktedir. Çalışma kapsamında, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin KOBİ’ler ve girişimcilik üzerindeki etkileri araştırılacaktır. Bu çerçevede,

(16)

5

Avrupa Birliği üyelik süreci, dış ortam koşullarını değiştiren bir süreç olarak ele alınmıştır. Çalışma iş ortamını, girişimcilik ekosistemini ve politika yapım süreçlerini içerdiğinden, yaklaşım ve yöntem olarak Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimciliğe ilişkin politika metinleri incelenecek, uluslararası kuruluşlarca geliştirilen girişimcilik, rekabetçilik ve iş yapma kolaylığı endeksleri analiz edilerek Avrupa Birliği üyelik sürecinin KOBİ’lerin faaliyet gösterdiği iş ortamı ve girişimcilik ekosistemi üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmede bulunulacaktır.

(17)

6 BİRİNCİ BÖLÜM

KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK I. KOBİ’LER VE GİRİŞİMCİLİK

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ’ler), genellikle nicel büyüklüklere dayalı olarak oluşturulan kriterler çerçevesinde büyük işletmelerden ayrılan yönleri ile tanımlanmaktadır. Her ülkenin ekonomik büyüklüğü ve ekonomik koşulları göz önünde bulundurularak uyguladığı KOBİ tanımı söz konusudur. KOBİ’leri açıklamak için kullanılan tanım, genellikle çalışan sayısı, ciro ya da bilanço değeri kullanılarak oluşturulmaktadır. Tanım, pragmatik amaçlıdır. Uygulamada kullanılmak üzere yine uygulamada ortaya çıkmaktadır.

KOBİ tanımı göz önünde bulundurulduğunda, bu tanımın çok farklı sektörlerde, çok farklı büyüklükteki işletmeleri bir araya getiren bir tanım olduğu görülmektedir. Bu işletmelerin büyük çoğunluğunun, sanayi toplumunu temsil eden, güçlü ve zayıf yönleri ile anlamaya çalıştığımız işletmelerden oluştuğu görülmektedir. Bilgi toplumu, en çok bilgiye dayalı üretimi gerçekleştiren ülkeleri ön plana çıkarmaktadır. Günümüz teknolojisine yön veren, bilgi iletişim teknolojisine dayalı şirketlerin “garaj çocukları” adı verilen girişimcileri tarafından evlerinin garajlarında kurulduğu düşünüldüğünde, kuruluş aşamasında küçük olan, yüksek büyüme potansiyeline sahip start up işletmeleri de bu çerçevede KOBİ kapsamında değerlendirilmektedir.

Günümüzde küreselleşmenin ağırlığı her alanda hissedilmektedir. Malların, hizmetlerin, kişilerin ve sermayenin küresel akışına tanık olunan çağımızda ülkeler arasında sınırların kaldırılması büyük ölçüde serbestleşmeye dönük politikalardan ve teknolojinin hâkimiyetinden kaynaklanmaktadır. Küreselleşme süreci ülkeleri daha

(18)

7

rekabetçi olmaya zorlamaktadır. Rekabetçiliğin temel unsuru da bilgidir. Bilgi toplumu adı verilen süreç, insan odağını ve girişimciyi ön plana çıkarmıştır.

Girişimcilik, risk alma, fırsatları yakalama ve yenilik ortaya koyma, üretimin sonunda ortaya çıkan kârı alma, varsa zararı üstlenme süreçlerinin tümüne verilen addır.

Girişimci, üretim ögelerini bir araya getirerek üretimi düzenleyen ve yöneten, üretimin kâr ya da zarar şeklinde ortaya çıkan sonuçlarını taşıyan ve bu konuda riske girmeyi göze alan kişidir. Bu yüzden hem bir iş kurmak hem de yenilik yapmak, girişimcilik kapsamında değerlendirilmektedir1.

Ekonominin sunduğu fırsatlardan yararlanabilme düzeyi açısından bakıldığında, girişimcilik, zorunluluktan kaynaklanan girişimcilik ile fırsatların sürüklediği girişimcilik olarak ikiye ayrılabilir2. Zorunluluktan kaynaklanan girişimcilik, başka bir alternatifi olmadığı için, geçimini sağlamak üzere gerçekleştirilen girişimcilik faaliyetidir.

Fırsatlardan kaynaklanan girişimcilik ise, başka alternatifleri de olmasına rağmen gördüğü fırsatı girişime dönüştürmektir. Zorunluluktan kaynaklanan girişimin ekonomiye katkısı, istihdam sağlamasından kaynaklanırken, fırsatlardan kaynaklanan girişimcilik, yenilik getirerek ekonomiye katma değeri yüksek bir katkı yapmaktadır. Yenilik yapma ve hızlı büyüme potansiyeli olan girişimlerin desteklenmesi bu açıdan önem kazanmaktadır.

Farklı disiplinler tarafından incelenen girişimcilik hem ekonomik fonksiyon hem de davranış biçimi olarak önem kazanmaktadır. Mucitler tarafından geliştirilen buluşların pazarlanabilir ürün haline gelmesi, başka coğrafyalarda var olan ürünlerin getirilmesi de girişimcilik faaliyetleri arasındadır. Bilgiye dayalı üretimin esas alındığı bilgi toplumu girişimciliğin önemini artırmıştır. Schumpeter “yaratıcı yıkım”

1 Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Türkiye’de Girişimcilik, Yayın No.TÜSİAD-T/2002- 12/340, Aralık 2002, s.17.

2 Global Entrepreneurship Monitor, How GEM Defines Entrepreneurship, http://www.gemconsortium.org/wiki/1149, son erişim tarihi: 28.09.2017.

(19)

8

kavramıyla, girişimciyi yenilik yapan kişi olarak tanımlamıştır. Kirzner ise, girişimciyi fırsatları gören ve bu sezgiler doğrultusunda hareket eden kişi olarak tanımlamıştır. Kar motivasyonuyla ucuza alıp pahalıya satmak da bu sürecin bir parçasıdır. Günümüz bilgi toplumunu temsil eden girişimci tipinin Schumpeter’in tanımladığı girişimci tipi olduğu düşünülmektedir.

Devletler, özellikle son yıllarda KOBİ’lerin kurulması ve gelişmesi için politikalar geliştirmektedir. Genellikle sanayi politikası kapsamında ele alınan KOBİ’lere ve girişimciliğe ilişkin politikalar, sanayi, teknoloji, rekabet politikası ve bölgesel politikanın unsurlarını içinde barındırmaktadır.

Yatay ve dikey politikalar şeklinde ortaya konulan politikalar sektörlere ilişkin dikey politikalar olabileceği gibi araştırma ve geliştirmeye yönelik teşvikler ve işletmelerin faaliyet gösterdiği iş ortamını geliştirmeye dönük yatay politika önlemleri de olabilir. Söz konusu önlemler göz önünde bulundurulduğunda KOBİ ve girişimciliğin bir arada ele alındığı görülmektedir. KOBİ’lere yönelik politikaların amaçlarından biri de girişimciliği geliştirmek olarak sayılmaktadır. Bu çerçevede, KOBİ’ler girişimciliğin fidanlığı olarak kabul edilmektedir.

KOBİ’leri ve girişimciliği geliştirmeye yönelik politikalar, mali ve mali olmayan destek sağlamak ile iş ortamını iyileştirmeye yönelik politikalar olarak ikiye ayrılabilir.

Sanayi politikasına ilişkin önlemler dikey ve yatay politikalar olarak ikiye ayrılmaktadır.

Sektörlere yönelik olarak tasarlanmış mali ve mali olmayan destekler dikey politikalar kapsamında; işletmelerin kolay kurulup, kolay faaliyet gösterebilecekleri iş ortamını iyileştirmeye yönelik politikalar ise, yatay politikalar kapsamında değerlendirilebilir.

İdeal iş ortamı, makroekonomik istikrar, hukukun üstünlüğü, hakların korunması, idari engel ve bürokrasinin ortadan kaldırılması, iyi

(20)

9

kamu yönetimi gibi bütün işletmelerin faaliyet gösterdiği çerçeve koşullarını ifade etmektedir.

İş ortamı geniş bir kapsamda ele alındığında, kurumsal yaklaşımı ortaya koyma gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, kurallar, yasalar, anayasalar gibi formel sınırlamalar ile davranış kuralları, gelenekler gibi enformel kurallardan oluşan kurumlar, insan etkileşimini şekillendiren sınırlamalar olarak tanımlanmıştır3. Kurumlar, toplumların ve ekonomilerin müşevvik yapısını belirlemesi açısından önemlidir. Aile, eğitim sistemi, politik sistem ve hukuki mevzuat kurum kavramına verilecek örneklerden bazılarıdır. Kamunun uyguladığı politikalar da “kurum” olarak ele alınmaktadır.

Dolayısıyla, mali sistem, eğitim sistemi gibi genel kurumlar ve firmaya odaklanan spesifik kamu politikaları ile mali destek programları da bu kapsamda kurum olarak değerlendirilmektedir4.

Çalışma kapsamında, yukarıda ideal iş ortamı olarak ele alınan makroekonomik istikrar, hukukun üstünlüğü, hakların korunması, idari engel ve bürokrasinin ortadan kaldırılması, iyi kamu yönetimi gibi bütün işletmelerin faaliyet gösterdiği çerçeve koşullarına kurumsal açıdan yaklaşılacaktır.

A. KOBİ’LER

Ekonomi, en basit anlatımıyla sahip olunan sınırlı kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçlarının karşılanması için gerçekleştirilen faaliyetlerdir. İnsan ihtiyaçlarını gidermek için gerekli olan faaliyetler ise işletmeler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu faaliyetin sonucunda üretilen mal ya da hizmetler, iktisadi mal ve hizmetler olduğundan, işletme, ekonomik değer yaratılan organizasyon birimleri olarak tanımlanabilir5. Kâr

3 Wennekers, Sander,[et al], Entrepreneurship and its Conditions, International Journal of Education 1(1): 25-65., Senate Hall Academic Publishing, 2002., s.41.

4 Ibid., s.41.

5 Müftüoğlu, Tamer, İşletme İktisadı, Genişletilmiş 3. Bası, Ankara, Turhan Kitabevi, 1999., s.2.

(21)

10

maksimizasyonu amacıyla faktör piyasalarından elde ettiği girdileri, iktisadi mal ya da hizmet şeklinde çıktıya dönüştürüp ürün piyasalarında satan işletme ekonomik sistem içerisinde hane halkları, devlet ve dış dünyanın yer aldığı karar birimlerinden biridir6. Diğer taraftan, işletmeciliğin topluma temel faydası katma değerde yatmaktadır. Katma değer, firmanın ürettiği çıktının değerinden girdiler için ödenen değeri çıkararak elde edilen büyüklüktür. Aynı zamanda işletmenin elde ettiği kâra, ücretleri, kira ve faiz giderlerini de ekleyerek bulabileceğimiz bir büyüklük olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çerçevede, diğer üretim faktörlerinin gelirleriyle birlikte milli gelire yaptığı katkı açısından işletmenin değerlendirilmesi önem taşımaktadır 7.

Farklı insan ihtiyaçlarını gidermek üzere farklı sektörlerde örgütlenen ve kâr amacı güden bütün işletmeler bu tanım kapsamında değerlendirebilir. İşletmeler faaliyet alanı, sermaye sahipliği, teknoloji ve örgütlenme yapıları itibariyle farklılık gösterdiği gibi büyüklükleri itibariyle de farklılık gösterir. Büyüklükleri itibariyle işletmeler, mikro, küçük, orta ve büyük işletmeler olarak sınıflandırılmaktadır8.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri büyük işletmelerden ayıran birtakım faktörler vardır. Öncelikle, ilk belirgin ayrım sermaye büyüklüğü ve çalışan sayısına ilişkindir. Bu ayrıma göre, büyük işletmeler, daha fazla sermaye varlığına sahiptir ve daha fazla çalışan istihdam etmektedir9. Bunun yanında, büyük işletmelerde, üretim sürecinin farklı aşamalarının yatay ya da dikey entegrasyonla bütünleşmesi söz konusu olabilmektedir. Birçok faaliyet birimini içermesi ve alt ve üst seviyede maaşlı yöneticiler tarafından yönetilmesi ve kurumsallaşma da büyük işletmelerin özellikleri

6 Becker, Gary S., Economic Theory, New York, Alfred A Knopf, 1971., s.69.

7 Müftüoğlu, Tamer, Akıl, Zeka, Cinlik, İnovasyon ve Girişimcilik, Dünya Gazetesi, 19 Aralık 2014, https://www.dunya.com/kose-yazisi/akil-zeka-cinlik-inovasyon-ve-girisimcilik/22334, Son Erişim Tarihi: 28.09.2017.

8 Çalışmada genel bir isim olarak küçük işletme kavramı, KOBİ kavramını ifade etmek üzere eş anlamlı olarak kullanılacaktır.

9 Schmitz, Christopher J., The Growth of Big Business in the United States and Western Europe, 1850-1939, Cambridge University Press, 1993., s.5.

(22)

11

arasındadır10. Küçük işletmelerde ise belirleyici unsur girişimcidir. Yönetim fonksiyonu genellikle işletme sahibi ya da ailesi tarafından yerine getirilmektedir. Kaynaklar sınırlı olduğundan genellikle işletme sahipleri ve çalışanlar çok sayıda işletme fonksiyonunu bir arada yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Az sayıda ürün ya da hizmet üretip yakın pazar için üretim yaptıklarından, ürettikleri ürünün piyasası sınırlıdır11.

KOBİ’ler, kendine özgü özellikleri olan işletmelerdir. KOBİ’lere ilişkin özellikler, literatürde genellikle güçlü ve zayıf yönleri çerçevesinde ele alınmaktadır. KOBİ’ler, büyük işletmelerle karşılaştırıldığında eksiklikleri olan alanlarda zayıf; kendine özgü tarafları ile güçlü bulunmaktadır. Bu çalışma içerisinde de yer verilecek olan zayıflıkların başında muhakkak ki ekonominin temel konularından birini oluşturan ölçek ekonomileri (economies of scale) gelmektedir. Tam kapasite varsayımıyla ölçek büyüklüğü arttıkça birim maliyetin düşmesi, klasik iktisadın temel konularından birini oluşturmaktadır.

Ölçek ekonomilerinden istifade edememek, KOBİ’lerin en önde gelen dezavantajlarındandır. Genellikle işletme fonksiyonlarının girişimci ya da sınırlı sayıda aile bireyi tarafından yerine getirildiği KOBİ’lerde, yönetim, organizasyon, finansal planlama ve pazarlamada zayıflıklar söz konusudur. Bu alanlardaki zayıflıklara bilgi eksikliği de eşlik etmektedir. Daha düşük teknolojilerle üretim yapmak zorunda kalmaları, düşük ürün kalitesi ile sonuçlanmaktadır. Genellikle düşük vasıflı çalışan istihdam eden KOBİ’ler, nitelikli çalışanlar için iyi bir kariyer seçeneği olarak görülmemektedir. Pazarı sınırlı ürünler ürettiklerinden rekabet güçleri düşüktür.

Diğer taraftan, kendilerine özgü özellikleri, güçlü yönleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle esneklikleri, talep değişikliklerine ve çeşitliliklerine kolay cevap

10 Ibid., s.5.

11 Mescon, Michael H. [et al.], Business Today, Tenth Edition, Prentice Hall, Upper Saddle River, New Jersey, 2002., s. 100-101.

(23)

12

vermelerini sağlarken, ekonomik dalgalanmalardan da daha az etkilenmelerini sağlayabilmektedir (kırılganlıkları dolayısıyla krizlerden daha fazla etkilenebilecek yapıda olmaları da zayıf yönleri arasında belirtilmelidir).

Esnek yapıları, KOBİ’lerin en önemli avantajı olarak ortaya çıkmaktadır. Yenilikçi yapıları, esnek yapıları ile birleştiğinde müşteriye özel üretim yapma becerilerini artırmaktadır. Güçlü yönleri büyük ölçüde sahip oldukları potansiyelden kaynaklanmaktadır. Genellikle aile işletmesi görüntüsünde olan küçük işletmelerde, çoğu zaman farklı işletme fonksiyonlarını bünyesinde toplamak zorunda kalan girişimci, işletme açısından büyük önem taşımaktadır.

Neredeyse bütün ülkelerde işletmelerin çok büyük bir çoğunluğunu küçük işletmeler oluşturmaktadır. Ekonomik konjonktür, belirli dönemlerde küçük işletmelerin, belirli dönemlerde de büyük işletmelerin ön planda olmasını sağlamıştır. KOBİ’ler, günümüzde istihdamın ve yeniliklerin temel kaynağı olarak görülmektedir12. Bütün işletmelerin neredeyse %99’unu oluşturan KOBİ’ler, yaygın istihdam sağlamaktadır. KOBİ’lerin güçlü yanları arasında yer verilen esnek ve yenilikçi yapıları, yeni inovasyonların meydana gelmesini sağlamakta; inovasyon refahı artırmakta, ekonomiye dinamizm kazandırmaktadır.

Küçük işletmeler, bu çalışmanın geneli açısından ikiye ayrılarak incelenecektir.

İşletmelerin büyük çoğunluğunu oluşturan, genellikle aile işletmeleri şeklinde örgütlenen, işletmenin belirleyici unsurunu girişimcinin ya da işletme sahibinin oluşturduğu küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve sadece yeni kuruldukları için küçük ölçekte olan ve yüksek büyüme potansiyeline sahip küçük işletmeler ekonomiye

12 Djankov, Simeon [et al.], The Regulation of Entry, The Quarterly Journal of Economics, Vol.

CXVII, February 2002, Issue 1, ss.1-37., s. 4-5.

(24)

13

katkıları açısından gösterdikleri farklılıklar çerçevesinde incelemeye tabi tutulacaktır 13. Bu işletmeler açısından da girişimci büyük önem taşımaktadır.

İki işletme grubu arasında girişimcilik niteliği farklılık arz etmektedir. Bu noktada girişimcilik niteliği ve işletme sahipliği kavramlarına açıklık getirmek gerekir. İşletme sahipliği, işletmenin mülkiyetine sahip olmayı ifade ederken; girişimcilik, yönetim fonksiyonlarının ötesinde risk almak, yenilik yapmak gibi özelliklere sahip olmayı ifade etmektedir14. Kendi kendinin patronu olma, kendi kaderini tayin etme, disiplinli olma, heyecan duyma, iyi iletişim becerisi, amaçlarına ulaşmak için gerekli becerileri öğrenme isteği, hatalarından ders alma, fırsatları kovalama da girişimciliğe dair özellikler arasında sayılabilir15. İşletme sahipliği ile girişimcilik niteliğinin aynı kişide birleşmesi küçük işletmenin başarısı açısından bir avantaj olarak değerlendirilmektedir.

1. KOBİ’LERİN ÖZELLİKLERİ VE EKONOMİDEKİ YERİ

İstihdam potansiyelleri, yenilikçi ve esnek yapıları, günümüzde tartışmaların yönünü KOBİ’lere doğru kaydırmaktadır. Her ekonominin ihtiyaçları ve olanakları çerçevesinde firma büyüklükleri değişmekle birlikte neredeyse bütün ekonomilerde işletmelerin yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturmaktadır.

Büyük işletmelerle KOBİ’ler birbirinden farklı nitelikler arz etmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi büyük işletmeler daha fazla sermaye varlığına, daha fazla çalışan sayısına sahiptir. Örgütsel açıdan bakıldığında, büyük işletmelerde farklı işletme fonksiyonları farklı birimler tarafından yürütülmektedir. İş bölümü ve uzmanlaşma düzeyi fazladır. Küçük işletmeler genellikle girişimci ile özdeşleşmiştir. KOBİ’lerin bu yapısı esnekliği de beraberinde getirmektedir. Bu sayede, hızlı karar alıp, talebe hızlı cevap verebilmektedirler. İşletmede, yönetim fonksiyonunu girişimci üstlenmektedir.

13 Mescon, ibid., s. 100-101.

14 Müftüoğlu, Tamer, Durukan, Tülin, Girişimcilik ve KOBİ’ler, Ankara, Gazi Kitabevi, 2004., s.54.

15 Mescon, ibid., s. 104-105.

(25)

18 Ibid., s.15.

İşletme sahibi/girişimci ve çalışanlar finansman, pazarlama, tedarik gibi diğer işletmecilik fonksiyonlarını bir arada yerine getirmektedirler16.

KOBİ’leri tanımlamaya yarayan nicel ve nitel özellikler büyük işletmelerle karşılaştırma yapmak suretiyle ortaya konmaktadır.

KOBİ’lerin küçük ve esnek olmalarından kaynaklanan farklılıkları söz konusudur.

Öncelikle KOBİ sahipleri ya da aile bireyleri, ücretli olarak başka bir yerde çalışmak yerine katma değer yaratarak ülkenin gelişimine daha fazla katkıda bulunmaktadır. Buna ek olarak istihdam yaratarak gelir dağılımına olumlu katkıda bulunmaktadırlar ki bu KOBİ’lerin önemli işlevlerinden birisidir17. Esneklik, talebe hızlı cevap vermeyi sağladığından, KOBİ’lerin güçlü yönlerini oluşturmaktadır. Müşterinin istekleri doğrultusunda üretim yapma yetenekleri bir diğer güçlü yanları olarak karşımıza çıkmakta ve bu özellik de yenilikçiliğin yolunu açmaktadır. Aynı zamanda bu özellikleri, KOBİ’leri ekonominin lokomotifi yaparak ekonomiye dinamizm kazandırmaktadır18. Büyük işletmelerde yer alan iş bölümünden ve uzmanlaşmadan yoksunluk, işletmecilik fonksiyonlarının yerine getirilmesinde yetersizliklere yol açmaktadır. Pazara ve sektöre ilişkin bilgilerinin yetersizliği, finansmana erişimde yaşadıkları zorluklar verimliliklerini düşürmekte; rekabet güçlerini azaltmaktadır.

19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın ortalarına kadar olan süreç, büyük ölçekli işletmelerin egemenliğinde geçmiştir. 1970’lerde dünya ekonomisinde yaşanan resesyon ve sonrası her ne kadar çok uluslu işletmelerin hüküm sürdüğü bir süreç olsa da bu dönemde küçük işletmelerin önemi artmış; küçük işletmelere ilişkin tartışmalar,

16 Holliday, Ruth, Investigating Small Firms: Nice Work?, Routledge, London and New York, 1995., s.9.

17 Mescon,ibid., s.15.

(26)

15

büyük ölçüde istihdam yaratma kapasitesi ve üretkenliklerine odaklanmıştır19. Buna göre, çok uluslu işletmeler, ticaret hacmini ve yapısını herhangi bir devletten daha fazla etkileme gücüne sahiptirler ancak ekonomik gelişmede oynadıkları temel belirleyici rol, küçük işletmelerle bağlantılıdır20. Bu çerçevede, hükümetlerin küçük işletmelere yaklaşımı farklılaşmış; büyük işletmelerin, büyümenin motoru olduğu yönündeki algı değişmiş; ölçek ekonomileri üzerindeki vurgu önemini yitirmeye başlamıştır21.

Özellikle 1970’lerin sonlarında gelişmiş ekonomilerde, göreceli olarak küçük işletmelerin sağladığı istihdamın toplam istihdamdaki payının artışına tanık olunmuştur22.

1970’lerin başında İngiltere’de yayınlanan Bolton Komitesi Raporu, küçük işletmelerin niş pazarlar yaratma konusunda daha etkili olduğunu ortaya koymuştur.

1980’de Porter’ın ortaya koyduğu gibi, gelir artışı sağlandıkça, talep büyük işletmelerin arz ettiği standartlaşmış ürünlerden farklılaştırılmış ürün ve hizmetlere yönelmektedir.

Ürün farklılaştırma ve niş pazarlar yaratabilme becerilerinin, küçük işletmelere büyük işletmeler karşısında avantaj sağladığı durumlar söz konusudur23. Bu çerçevede,

“esneklik” olarak nitelendirilen talepteki değişikliklere hızlı cevap verebilme, küçük işletmelerin ayırıcı özelliklerindendir24. Büyük işletmeler, büyük hacimli üretim yapmak üzere tasarlanmış, disiplinli takımlar halinde örgütlenirken; küçük işletmeler, talebe göre küçük birimler halinde daha etkili üretim yapabilir25.

Küçük işletmelerin artan önemi şu nedenlere bağlanabilir: yeni esnek teknolojilerin kullanılması, pazarın gittikçe küreselleşmesi, işgücünün değişen yapısı,

19 Storey, David J., Small Firms in Regional Economic Development: Britain Ireland and the United States, Cambridge University Press, 1985., s.1.

20 Ibid.,s.1.

21 Ibid., s.1.

22 Karlsson, Charlie [et al.], Small Business Dynamics International, National and Regional Perspectives, Routledge, London and New York, 1993, s.3.

23 Ibid., s.5.

24 Ibid., s.9.

25 Holliday, ibid., s.3.

(27)

16

tüketici talebinin standartlaşmış ürünlerden talebe göre tasarlanmış ürünlere yönelmesi, Schumpeteryen anlamda yaratıcı yıkıcılığın sanayiyi yeniden şekillendirmesi ve bu bağlamda bilgi toplumunda girişimciliğin artan önemi26.

Küçük işletmelere ilişkin önemli tespitlerden biri de yeniliklerin kaynağı olduğu yönündedir. Acs ve Audretsch 1988 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) verileriyle yaptıkları çalışmada, büyük işletmelerle karşılaştırıldığında, küçük işletmelerin üstün performansının yenilikçilik potansiyellerinde yattığını ortaya koymuşlardır27.

Küçük işletme odaklı çalışmalarda küçük işletmelerle büyük işletmelerin ilişkisi önemli bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır28. Ana sanayi, yan sanayi ve fason üretim boyutları bu çerçevede ele alınmaktadır. Büyük ve küçük işletmelerin işbölümü ve işbirliği içinde çalıştıkları simbiyotik ilişki küçük işletmeler açısından fırsatlar ortaya çıkarmaktadır. Ulusal, bölgesel ve küresel düzeylerde katma değer zincirinin önem kazanması, zincirin birçok halkasında küçük işletmelere çeşitli fırsatlar sunmuştur.

KOBİ’leri teşvik etme ve destekleme konusunda hükümetlere düşen görev, merkezi bir nitelik arz etmektedir. Birçok gelişmiş ülkenin özellikle 1970’lerden bu yana KOBİ’leri teşvik etmek için politikalar uyguladığı görülmektedir29.

KOBİ’lere ilişkin literatür büyük ölçüde KOBİ’lerin ekonomide önemli bir rol oynadığı, dolayısıyla desteklenmesi gerektiği yönünde görüşler içermekle birlikte, KOBİ’lerin desteklenmesi hususuna kuşkulu yaklaşan yazarlar olduğu da bilinmektedir.

KOBİ’lerin sağladığı istihdamın düşük ücretli olduğu ve çalışma koşullarının kötü

26 Acs,Z.J., D. B. Audretsch, The Economics of Small Firms A European Challenge, Kluwer Academic Publishers, 1990,s.5.

27 Karlsson, [et al.], ibid., s.6.

28 Ibid., s.7.

29 Ibid., s.7-8.

(28)

30 Ibid., s.2.

olduğu düşünülmektedir30. Beck ve diğerleri, 2005’te yaptıkları “SMEs, Growth and Poverty” başlıklı çalışmada, bu argümanları dört başlık altında toplamışlardır. Bu yazarlarca büyük işletmelerin faydaları vurgulanırken, KOBİ’lerin desteklenmesine ilişkin yaklaşımın temelini oluşturan varsayımlar sorgulanmaktadır.

İlkin, büyük işletmelerin, özellikle ölçek ekonomilerinden daha fazla yararlanabildikleri ve pozitif verimlilik etkisiyle araştırma-geliştirme (ar-ge) maliyetlerini daha kolay karşılayabildikleri vurgulanmaktadır. Bunun yanında, büyük işletmelerin, daha istikrarlı ve daha yüksek nitelikli istihdam sağladıkları bu açıdan KOBİ’ler karşısında önemli bir avantaja sahip oldukları ileri sürülmektedir. İkinci olarak KOBİ’lerin büyük firmalara göre, istihdam yaratma konusunda daha başarılı olmadıklarının ortaya çıktığına işaret edilmektedir.

Üçüncü bir kuşkucu yaklaşım çerçevesinde, şirket büyüklüğünü ekonomik büyümenin dışsal bir belirleyicisi olarak görmenin geçerliliği sorgulanmaktadır. Örneğin, bazı ülkeler, büyük işletmeler tarafından etkili olarak üretilen malların üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahipken, diğerleri küçük işletmeler tarafından daha ekonomik olarak üretilen mallarda karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olabilmektedirler. Şirketlerin optimal büyüklükleri, dış dünyaya daha az entegre ülkelerde uluslararası ticarete açık ülkelerdekilere oranla daha küçük olabilir Bu yüzden, KOBİ yanlısı destek politikaları, potansiyel olarak ekonomik etkililiğe zarar vermektedir.

Soruna iş ortamı bakış açısıyla bakan dördüncü bir kuşkucu yaklaşım, esas olarak, ölçekleri itibariyle bütün firmaların karşılaştığı iş ortamının önemini vurgulamaktadır.

Düşük giriş ve çıkış engelleri, iyi tanımlanmış mülkiyet hakları, etkili sözleşme hukuku gibi belli başlı faktörler, rekabetin etkili olduğu ve özel ticari

(29)

34 Ibid.,s. 4.

işlemlerin kolaylıkla yapılabildiği bir iş ortamını ifade etmektedir. Bu faktörler, KOBİ’leri de teşvik eden bir iş ortamı sağlarken, iş ortamının odağı KOBİ’ler değildir;

bütün işletmelerin karşı karşıya olduğu ortam aynıdır. Diğer taraftan, güncel araştırmaların, az gelişmiş finansal ve hukuki kurumların KOBİ’ler yanında pek çok şirket türüne de zarar verdiğini ortaya koyduğu belirtilmektedir. Bu yüzden, diğer kuşkucu yaklaşımlarla birlikte, iş ortamı yaklaşımı, KOBİ’lerin gelişimini destekleyen KOBİ destek politikalarını sorgulamaktadır31.

Küreselleşen dünyada ve küreselleşen iş ortamında bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ve uluslararası ticaret önündeki engellerin aşamalı olarak azaltılması, uluslararası piyasalarda yeni fırsatlar yaratmaktadır. Küçük işletmeler ve yeni girişimler de bu değişimden faydalanma beklentisi içindedir32. Günümüzü belirleyen koşullar ise, bilgi tabanlı ekonomiye geçiş, kuruluş yerinin değişen rolü, teknolojinin gelişimi ve yakınlaşması olarak sıralanabilmektedir33. Bununla birlikte, üretim ve ticaretin batı ve kuzey ekseninden doğu ve güneye kayıyor olması da günümüz ve gelecek koşullarını belirleyen etkenler arasında sayılmaktadır34. Bilgi tabanlı ekonominin günümüzde ulaştığı noktada, yapay zeka uygulamaları üzerinde çalışılmaktadır. 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan sürecin en somut göstergesi olarak ortaya çıkan yapay zeka ve robot uygulamalarının gelecek için en çok tartışılan boyutu, istihdamdır. Gelecekte ucuz işgücünün önemini ortadan kaldıracak şekilde doğu-güney ekseninden geri dönüş de geleceğe ilişkin spekülasyonlar arasındadır.

31 Beck, Thorsten, [et al.], SME’s, Growth and Poverty, NBER Working Paper Series 11224, 2005, http://www.nber.org/papers/w11224., son erişim tarihi: 06.06.2008. , s. 1-4.

32 Juan Federico [et al.], Entrepreneurs’ Human and Relational Capital as Predictors of Early Internationalization Evidence from Latin America and Southeast Asia, NiinaNummela (ed.),

International Growth of Small and Medium Enterprises (içinde), Routledge, 2011, s. 11.

33 Nummela, Niina, Saarenketo, Sami, Interantional Growth of SMEs, Past, Present and the Future, NiinaNummela (ed.), International Growth of Small and Medium Enterprises (içinde), Routledge, 2011, s. 2.

(30)

19

Yukarıda incelenen özellikler, ortaya konulan zayıf ve güçlü yanlar, geçmişin sanayi toplumunda geleneksel yöntemlerle üretim yapan işletmelere ilişkindir.

Günümüzde üretimi ve ticareti belirleyen ve şekillendiren kavramlar ise küreselleşme ve teknolojidir. Teknolojinin, özellikle bilgi teknolojilerinin ilerlemesi, küreselleşmenin üretim kalıplarını ülke sınırlarını aşan bir şekilde değiştirmesi ile sonuçlanmıştır.

Bugünün üretim kalıplarını bilgi teknolojilerine dayanan şirketler belirlemektedir. Sanayi toplumunda işletmeler ön planda iken günümüzde girişimci ve fikir odak noktasındadır.

Bilgi toplumu adı verilen süreçte bir fikirle yola çıkan girişimcinin kurduğu, ileri teknoloji ve bilgi yüklü, yüksek büyüme potansiyeli taşıyan işletme de kuruluş aşamasında küçük olması dolayısıyla küçük işletme kapsamında değerlendirilmektedir.

Bugünün küresel işletmelerini doğuran, teknolojisine yön veren, Sanayi 4.0 ya da 4. Sanayi Devrimi adı ile geleceğin teknolojisine ilişkin tartışmalara öncülük eden süreçte rol oynayan işletmeler “Garaj Çocukları” adı verilen bir girişimci ve fikirle ortaya çıkmış işletmelerdir. Bu işletmeler kuruluş aşamasında küçük olan ancak yüksek büyüme potansiyeli barındıran işletmelerdir.

B. GİRİŞİMCİLİK

Girişimcilik, tarih boyunca farklı disiplinlerin inceleme konusu olmuş çok boyutlu bir alandır. Tarih boyunca insan refahını artıran yenilikler girişimciler tarafından insanlığın kullanımına sunulmuştur. High, toplumda işbölümünün gelişmesinden, paranın kullanımına kadar pek çok ekonomik ve sosyal işlevin girişimciler tarafından insanlığa armağan edildiğini ifade etmektedir35. Girişimciyi ve girişimciliği tanımlamak, özelliklerini ortaya koymak, bu çalışma açısından büyük önem taşımaktadır.

35 High, Jack, Entrepreneurship and Economic Growth: TheTheory of Emergent Institutions, The Quarterly Journal of Austrian Economics, No. 3(2009):3-36., s.12.

(31)

20

İktisat literatürü incelendiğinde, girişimcinin ekonomik sistemin merkezine oturtulduğu görülmektedir. Girişimci, diğer üç üretim faktörü olan emek, sermaye ve doğal kaynakları bir araya getirerek üretimi gerçekleştiren kişi olarak tanımlanmaktadır.

Girişimcinin üretime katılma karşılığında elde ettiği getiri kârdır.

Küçük işletmeyi tanımlamaya geçmeden önce yapılan işletme tanımında ekonominin döngüsel işleyişi göz önünde bulundurulmuş; işletmenin hane halkları, devlet, finansal sektör ve dış dünya ile birlikte, ekonomik aktörlerden biri olduğu belirtilmişti. İşletmeler, ekonomi döngüsünün önemli bir bileşenidir. Ekonominin diğer birimlerine ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri işletmeler sağlamaktadır. Söz konusu faaliyeti gerçekleştirmek üzere gerekli üretim faktörlerini bir araya getiren kişi girişimcidir. Üretimin kâr ya da zarar şeklinde ortaya çıkan sorumluluğunu almaktadır.

Girişimcilik faaliyeti, ekonomik faaliyetin merkezinde yer almaktadır. Wingham, bugün bildiğimiz anlamda girişimcilik faaliyetinin kökenlerini M.Ö. 11. yüzyıla, Fenikelilere dayandırmaktadır. Fenikelilerde girişimcilik kültürü, merkezinde keşiflerin bulunduğu ticaret ilişkileri etrafında şekillenmektedir. Wingham, döneme ilişkin girişimcilik olgusunu, faaliyetin içinde yer alan diğer aktörlerle bir arada değerlendirerek, girişimciyi tüccardan ya da yatırımcıdan ayırarak tanımlamıştır. Bu kapsamda, girişimci, risk alan, bilinmeyeni keşfeden kişidir. Bilinmeyene doğru yolculuk, hem finansal hem de kişisel riskleri bünyesinde barındırmaktadır36.

Farklı coğrafyalarda bulunan, farklı mallara yönelik istekler, yeni ve farklıya doğru arayış ve bu çerçevede yürütülen faaliyetler girişimciliği ortaya çıkarmıştır.

Avrupa’yı domatesle, pirinçle, tütünle buluşturan söz konusu keşifler de girişimcilik kapsamında değerlendirilmektedir37. Müftüoğlu, bu keşiflerde önemli rol oynayan

36 Wingham, Dianne Wyndham, Entrepreneurship through the Ages, Welsch, Harold P., (ed.), Entrepreneurship The Way Ahead (içinde), Routledge, New York and London,2004., s.28.

37 Ibid., s.28.

(32)

21

Kristof Kolomb’u gelmiş geçmiş en büyük girişimci olarak tanımlamaktadır. Her şeyden önce bir hayali olması, bilinmeze doğru yolculuğunda sayısız risk alması, gerekli kaynaklara ulaşmak üzere verdiği mücadele, cesareti, azmi, tutkusu ve keşifler boyunca yarattığı katma değerin büyüklüğü bu kapsamda yer verilen temel özelliklerdir38.

Literatürde ‘girişimci’ tanımını takriben 1700’lerde, ilk kez Cantillon’un yaptığı kabul edilmektedir. Cantillon, girişimciyi, riski öngörüp firmanın yönetimini gerçekleştiren birey olarak tanımlamıştır39. Literatürde yapılan bu ilk tanımda, risk, girişimciyi tanımlayan önemli bir nitelik olarak ortaya konulmuştur. Girişimcinin faaliyet gösterdiği ortam, belirsizlik ortamı olarak görülmektedir. Girişimci, belirsizlik ortamında gördüğü bir fırsatı hayata geçirmek üzere harekete geçmektedir. Fırsatları fark etmek, belirsizlik ortamında risk almak girişimciyi tanımlayan özelliklerdendir. Girişimci, aldığı risk karşılığında kâr elde etmeyi beklemektedir40. Adam Smith de, girişimciyi motive eden unsurun toplumun çıkarı değil kâr olduğunu belirtmektedir. Herkesin kendi çıkarı peşinde koşması toplumun refahını artıracaktır41.

Bu çalışmada daha önce de dile getirildiği gibi, literatürde girişimciye dördüncü üretim faktörü olarak yer veren Say’dır. Girişimci, diğer üretim faktörlerini koordine etmekle görevlidir. Bu çerçevede, girişimcilik ile yönetim becerisi özdeşleştirilmiş42;

38 Müftüoğlu, Tamer, Gelmiş Geçmiş En Büyük Girişimci Kim?, Dünya Gazetesi, 23 Ekim 2015, https://www.dunya.com/kose-yazisi/gelmis-gecmis-en-buyuk-girisimci-kim/25809 , son erişim tarihi: 29.09.2017.

Müftüoğlu, Tamer, Kristof Kolomb’un Girişimciliğine Devam, Dünya Gazetesi, 30 Ekim 2015, https://www.dunya.com/kose-yazisi/kristof-kolomb039un-girisimciligine-devam-2/25888, son erişim tarihi: 29.09.2017.

39 Carland, James W. [et al], Differentiating Entrepreneurs from Small Business Owners: A Conceptualization, Academy of Management Review, 1984, Vol.9, No.2, ss. 354-359.,s.355.

40 Özdaşlı, Kürşat, Özkara, Burcu, Girişimcilerimizin İş Fikri Bulma Yöntemleri ve İş Fikri Bulma Yöntemlerinin Karar Verme Tarzları ile İlişkisi: Isparta-Burdur Girişimcileri Üzerinde Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 12/2 (2010)., ss. 119- 142., s.120.

41 Smith, Adam, Ulusların Zenginliği, Yunus, Ayşe, Bakırcı, Mehmet(çev.), Alan Yayıncılık, 2001., s.206- 213.

42 Wingham, ibid. ,s.29.

(33)

22

girişimci/idareci, sermayedardan ayrılmıştır. Sermayedar girişimci olmak zorunda değildir.

J.S. Mill, ise, girişimci ve yönetici ayrımını ortaya koyarak, girişimciyi yöneticiden ayıran temel faktörün risk almak olduğunu belirtmiştir. Ne var ki, literatüre en büyük katkıyı yapan isimlerden Schumpeter, risk alma kavramını girişimciyi tanımlamak için yeterli ve asli unsur olarak görmemiştir. Girişimciyi keşif ve yenilik özellikleri ile tanımlamış; girişimci olmak için yenilik yapmak gerektiğini vurgulamıştır43. Schumpeter, risk ve girişimci arasındaki ilişkiye bu şekilde yaklaşırken;

birçok yazar, risk almanın en önemli girişimcilik özelliği olduğunu vurgulamaktadır44.

Schumpeter’e göre girişimci, yeni kombinasyonlar oluşturarak ekonomik sistemin dengesini alt üst etmektedir. Bu kapsamda, beş alanda değişimin ekonomide meydana getireceği değişimden bahsetmektedir:

• yeni ürün ya da ürün kalitesinde değişiklik,

• üretim yöntemi,

• örgütlenme şekli,

• satış pazarı

• tedarik kaynaklarında meydana getirilen bir değişiklik45.

Schumpeter, mevcut düzenin yıkılarak ekonominin dengesinde meydana gelen değişime “yaratıcı yıkım” adını vermektedir. Yaratıcı yıkım olmadan kapitalist sistemin

“Danimarka prensi olmayan Hamlet”e benzeyeceğini düşünmektedir46.

43 Ataman, Berrin Ceylan, İşsizliğe Alternatif Bir Çözüm Olarak Girişimcilik: Teori ve Politika, Şahinkaya, Serdar, Ertuğrul N.İlter(ed.), Bilsay Kuruç’a Armağan (içinde),Mülkiyeliler Birliği Yayın no:2011/2, Armağanlar Dizisi No:9, Ankara, Kasım 2011., ss. 329-341.,s. 330.

44 Carland, op cit , s.355.

45 Kent, Calvin A., The Rediscovery of the Entrepreneur, Kent, Calvin A(ed.), The Environment for Entrepreneurship (içinde), Lexington Books, 1984., s.3.

(34)

23

Kirzner’in girişimcisinin motivasyonu, piyasa asimetrilerinden faydalanmak suretiyle, ucuza alıp pahalıya satarak, kar elde etmektir47. Schumpeter’in girişimcisi daha yüksek seviyeli girişimcilik faaliyetini ifade ederken, Kirzner’in girişimcisi daha düşük seviyeli girişimcilik faaliyetini ifade etmektedir. Schumpeter, girişimciyi “kendi krallığını kurmayı planlayan özel biri” olarak tanımlarken; Kirzner için herkes potansiyel girişimci olabilir. Schumpeter’in tanımladığı girişimcilik özellikleri yarışma isteği olan, yaratmaktan hoşlanan, rutin ve sıradan kişilerden farklı olmak şeklinde sıralanmaktadır48.

İnsanları farklı buluş ve yeniliklerle tanıştıran insanların da onları diğerlerinden ayırıcı özelliklere sahip olması gerektiği düşünülmektedir. Literatürde önemli bir tartışma konusu olan bu özellikler, Müftüoğlu ve Durukan tarafından da yenilikçilik, farklılık, değişime açık olmak, fırsatları kovalamak ve bir projeyi bitirdikten sonra diğerini planlamak şeklinde yorumlanmıştır49. Bu özeliklerin, Schumpeter’in tanımladığı girişimci tipini çağrıştırdığı düşünülmektedir.

Dünya genelinde girişimciliği izleyen Global Entrepreneurship Monitor (GEM), girişimcinin ekonomide oynadığı rolü göz önünde bulundurarak, girişimciliği bireysel olarak ya da takım halinde, var olan bir işin genişletilmesi, yeni bir iş kurma ya da kendi hesabına çalışma biçiminde gerçekleşen her türlü yeni iş kurma faaliyeti olarak tanımlamıştır50.

46 Sorensen, Suna, Becoming a Student Entrepreneur, Aalborg University, 2007., s. 145.

47 Ibid., s. 145

48 Ibid., s. 145

49 Müftüoğlu ve Durukan, ibid., s.13.

50 GEM, How GEM Defines Entrepreneurship, http://www.gemconsortium.org/wiki/1149, son erişim tarihi: 28.09.2017.

(35)

24 1. EKONOMİDE GİRİŞİMCİLİĞİN YERİ

Girişimcilik, tarih boyunca insanları yeni mal ve hizmetlerle buluşturmuş, refah artırıcı etkinlikler olarak karşımıza çıkmıştır. Toplumu yeni ürünlerle tanıştırma, bir girişimcilik fonksiyonu olarak ön plana çıkarken, yenilikçilik bir girişimcilik davranışı olarak ortaya çıkmaktadır.

Girişimciliğin ekonomiye katkısı konusunda İktisatçılar hemfikirdir. Acs, girişimcinin, yeni işletme kurmak; istihdam yaratmak, rekabeti hızlandırmak ve teknolojik gelişme yoluyla verimliliği artırmak suretiyle ekonomiye katkıda bulunduğunu iddia etmektedir. Bu çerçevede yüksek girişimcilik düzeyi, yüksek ekonomik büyüme olarak karşılığını bulacaktır51.

Schumpeter’in “yaratıcı yıkım” yaklaşımı ekonomik büyüme odaklıdır. Ürün ve üretim sürecine ilişkin yeniliklerin iktisadi büyüme üzerindeki etkileri ile ilgilidir.

Araştırma faaliyeti sonucu meydana getirdiği yenilik girişimciye belli bir süre tekel konumu sağlamakta; aşırı karı realize etme imkanı vermektedir. Diğer firmalar ile rekabet, yenilik süreci üzerinden gerçekleşmektedir. Karın, araştırma maliyetinden yüksek olması, yenilik sürecinin devam edeceği anlamına gelmektedir52.

Landström, 19. yüzyıldan günümüze sosyal gelişme ile girişimcilik arasındaki ilişkiyi ortaya koyduğu çalışmasında, tarih boyunca toplumun geçirdiği dönüşümde girişimciliğin önemini ve söz konusu olguların hangi disiplinler tarafından hangi bakış açısıyla incelendiğini vurgulamıştır.

51 Acs, Zoltan J., How is Entrepreneurship Good for Economic Growth?,TheBeauty of Entrepreneurship, The 25th Economic Conference of Progress Foundation, October31,2007, Zurich, Switzerland, s.2- 3.

52 Kaynak, Muhteşem, Büyüme Teorileri Giriş, Ankara, Gazi Kitabevi, 2011., s. 233-235.

(36)

25

Tablo 1.1. Tarih Boyunca Sosyal Gelişme ve Girişimcilik Araştırmaları Arasındaki İlişki

Tarihler Dönüşüm Araştırma Alanı Odak

1845-1875

Mekanize fabrikalar ve demiryolları

Ekonomi Bir piyasa fonksiyonu olarak girişimcilik

1890-1920 Modern endüstriyel toplum

Ekonomi Bir piyasa fonksiyonu olarak girişimcilik 1930-1960 Elektrik ve

otomobil

Davranış Bilimleri Birey olarak girişimci- özellikler

1975-2000

Elektronik Sanayi

Organizasyonu ve Yönetim Bilimleri

Bir süreç olarak girişimcilik ve küçük işletme

Kaynak: Landström 2010, Pioneers in Entrepreneurship and Small Business Research, Springer53

Fabrikalar, demiryolları, modern endüstriyel toplumun inşası, elektrik, otomobil ve elektronik başlıkları altında incelediği dönüşümü, girişimcilerin ekonomiye katkısı olarak değerlendirmektedir. Diğer taraftan, girişimciliğin farklı boyutlarını da tarihsel süreç içinde ortaya koymaktadır.

Landström’ün bakış açısı, 1840’lardan bu yana ekonomideki köklü dönüşümlerin girişimciler tarafından sağlandığını göstermesi açısından önemlidir. Girişimciler, yenilikler sunarak ekonomiye katkıda bulunmaktadırlar.

Girişimciliği ekonomik büyüme ile ilişkilendiren Wennekers ve Thurik, girişimciliği 3 aşamada incelemektedirler: bireysel, firma düzeyi ve makro düzey.

Girişimcilik, bir davranış biçimi olarak bireysel düzeyde ortaya çıkmakta ve firma düzeyinde gerçekleştirilmektedir. Ekonomide gerçekleştirilen girişim faaliyetlerinin toplamı, makro düzeyde ekonomik büyüme olarak karşılığını bulmaktadır54.

53 Landström, Pioneers in Entrepreneurship and Small Business Research, Springer,2010.’dan aktaran Nielsen K. (2012), Bringing the Person and Environment Together in Explaining Successful Entrepreneur, A Multidisciplinary and Quantitative Study., s.2.

54 Glinskiene, Rasa, Petuskiene, Edita, The Incentive of Entrepreneurship as the Force of Country’s Economic Development, Economics and Management, 2011:16, ss. 179-188., s.182.

(37)

26

Schumpeter’in yenilikçilik yaklaşımının öznesi, genellikle küçük işletmedir.

Ancak, girişimcilik bir davranış biçimi olarak sadece küçük işletmede değil, büyük işletmede de görülebilmektedir. Var olan işletme örgütlenmesi içinde yenilik yapmak anlamına gelen iç girişimciliğin (intrapreneurship) de ekonomiye katkısı önemlidir.

İşletme içinde yeni bir örgütlenmeye gitmek ya da sektörde yeni bir ürün ya da yöntem geliştirmek de iç girişimciliğin örneklerindendir. Bu konuda yaygın olarak kullanılan Post-it örneği, 3M Firmasının çalışanlarının zamanlarının %10-%20’sini kendi projelerine ayırmalarını sağlayarak iç girişimciliği teşvik etmesiyle oluşmuş bir yeniliktir55.

Yüksek düzeyde girişimcilik ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Ne var ki, her aşamada girişimcilik düzeyinin yüksek olması ekonominin gelişmişlik düzeyini göstermemektedir. Örneğin 1999’dan beri girişimciliğe ilişkin araştırmalar yapan GEM verilerine göre, Uganda’da ve Peru’da girişimcilik düzeyi yüksek olmakla birlikte bu ülkeler düşük gelirli ülkeler grubundadır. Bu ülkelerde genellikle ekonomi, ücretli iş imkanı yaratmamaktadır. Yüksek girişimcilik düzeyinin yüksek büyümeye dönüşmemesi zorunluluktan kaynaklanan girişimciliği ifade etmektedir. Yüksek gelirli Almanya, Fransa, Belçika, İtalya ve Finlandiya gibi Avrupa Birliği ülkelerinde girişimcilik düzeyi bu ülkelere göre düşüktür. Uganda ve Peru’da söz konusu olan kendi hesabına çalışma şeklinde gerçekleştirilen girişimciliktir ve girişimciliğin bu türü gelişmeyi sağlamaya yardımcı olmamaktadır. Girişimcilik ekosistemden beslenmektedir. Yüksek girişimcilik potansiyeli taşıyan Uganda ve Peru vatandaşlarının Silikon Vadisi gibi girişimciliğin beşiği sayılan bir atmosferde başarılı olması girişimcilik ekosistemi ile alakalıdır56.

55 Debb, George, Big Companies Must Embrace Intrapreneurship to Survive, https://www.forbes.com/sites/georgedeeb/2016/02/18/big-companies-must-embrace- intrapreneurship-to-survive/#786663ec48ab, son erişim tarihi: 11.06.2017.

56 Acs, Zoltan J, [et al.], Entrepreneurship, Economic Development and Institutions, Small Business Economics (2008), 31, ss. 219-234.,s. 222-223.

Referanslar

Benzer Belgeler

5763 sayılı Đş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18 inci Maddesi ile 4447 sayılı Đşsizlik Sigortası Kanuna eklenen

Türkiye ile AB arasında kurulan gümrük birliğinin uygulama koşullarının düzenlendiği 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca, Gümrük Birliği'nin

Çalışmada özellikle bu olgudan hareketle dış ticaretteki teorik gelişimle, ilkçağdan günümü- ze doğru etkisi yayılan ve giderek büyüyen küresel gelişmeler

The fourth chapter, the logistics sector enterprises operating in Izmir province, a survey was applied to determine the structure of the workforce profile. Interpreted the data

Through the SPSS 18.0 prog- ram, factor analyses results showed that the 8 dimensions of the original “Influ- ence Tactics Scale” was divided into 6 dimensions in Istanbul sample

İlköğretim yapılarının beton esaslı prefabrike yapım sistemleri ile uygulanmasında oluşabile- cek problem noktalarına dayalı olarak genel gu- ruplar ve bunlara bağlı alt

Korelasyon analizine göre ĠĢletmenin turizm sektöründeki hizmet yılı ile krizlere karĢı devletin aldığı önlemler arasında negatif yönde düĢük derecede (r

Ancak bu işi meslek edinmiş hırsızlar kendi aralarında ve kendilerinin anlayabileceği, bir nevi meslek argosu olan hırsızlıkla ilgili argo kelimeleri kullanmakta ve