Bölüm 13. Etik Eğitimi
Doç. Dr. Arzu Taşdelen Karçkay
Geçen Hafta
Toplumsal Sorumluluk Kavramı
Toplumsal Sorumluluğun Boyutları
Bu Hafta
Meslek Etiği Eğitimi
Okullarda Etik Eğitimi
Okullarda Karakter Eğitimi
Öğrencilerin Etik Eğitiminde Öğretmenin Rolü
Etik Eğitimi
Oğlu ortaokula gidiyordu. Akşam eve gelince derslerine yardım ederdi. Yemekten sonra sordu:
"Oğlum, derslerin nasıl, çalıştın mı, yarın ne var?"
"Ahlak çalıştım, baba."
"Anlat bakayım."
Çocuk geçti karşısına, papağan gibi bir solukta okudu:
"Ahlak, hulk'un cem'idir. Hulk tabiyyat ve seciyye demektir. Buna huy denir. Seciyye ve huy denilen şey, insanda yerleşmiş melektir. O melek sebebiyle nefisten ef'al kolayca çıkar."
Şaşırdı: "Oğlum bu ne? Nereden ezberledin bunu?"
"Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı."
"Bir şey anladın mı?"
"Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!..."
Giriş
Günlük yaşamda etik değerler ve ahlaki duyarlılıkların azaldığına ilişkin
yakınmalar, etik eğitimine ilişkin artan bir ilgiyi de beraberinde getirmektedir.
Eğitim sitemi, etik değerler ve uygulamalar sırasında son derece önemli bir alan olmakla birlikte, ülkemizdeki bu yöndeki tartışmalar ve çalışmalar son derece sınırlıdır.
Pek çok kişi bireylerin yetiştirilmesi ve her yönden geliştirilmesi görevini üstlenmiş olan «okul» larda, «iyi», «doğru» kavramlarına gereken vurgunun
yapılmamasından yakınarak, etik eğitiminin öğrencilerle ilgilenen bazı
eğitimcilerin bireysel potansiyeli ve ilgileri ile sınırlı kaldığına inanmaktadırlar. Oysa eğitim ve okul kavramlarının doğasında etik bir çaba yatmaktadır. Toplumun bireylerinin istenilir iyileri kazanması ve bunu kazandıracak kurumun da etik değerler çerçevesinde işlev göstermesi beklenmelidir. Toplum tarafından
sorumluluk, saygı, güven, adalet, yurttaşlık bilinci gibi temel değerleri içeren bir etik yaklaşımın okullarda geliştirlimesi ve öğrencilerin karakter eğitiminin
desteklenmesi beklenmektedir.
Etik Eğitimi
“Bir insanı ahlaki değerlerden yoksun olarak eğitmek, toplum için tehdit yetiştirmektir.” Eğitim sisteminde ahlaki değerlere yer vermenin önemini ve
gerekliliğini ortaya koyan bu yargı Theodore Roosevelt (1901-1909) tarafından bir asır önce dile getirilmiştir.
Şüphesiz eğitim sistemi kadar bireyin doğuştan getirdiği özellikler, yetiştirilme biçimi ve içinde bulunduğu toplumun değerleri de ahlaki özelliklerin şekillenmesinde
önemli rol oynar. Ahlaki değerler, toplumsal düzenin tesisinde bireyler için
“yükümlülük”, “sorumluluk” ve “adalet” çerçevesinde düzenlemeler getirir. Bu düzenlemeler bireyin; bireyle, topumla, çevreyle, kurumlarla vb. olan ilişkilerinin tamamında davranış ve tutum biçimini ve ilişkinin düzeyini belirleyerek bir takım ilke, kural ve değerler oluşturur.
Bireyin davranış ve tutumunun söz konusu etik ilke ve değerler doğrultusunda
biçimlendirilmesinde eğitim, özellikle etik eğitimi önemli bir yer tutmaktadır. Bireyin etik davranışı üzerinde olumlu etki meydana getirecek etik eğitimine ihtiyaç
duyulan ihtiyaç farklı uzmanlık alanlarında artmaktadır.
Etik Eğitimi
Etik, bir eğitim konusu mudur? Bu konuda farklı görüşler vardır. Bazı yazarlar etik eğitimi ile normların öğretilebileceğini ancak normlara uygun davranmanın
sağlanamayacağını savunmaktadırlar. Bazılarına göre ise bireylerin amaçlarına ulaşmak için etik dışı yollara başvurmaları açgözlülükten, ideolojik nedenlere
kadar yayılan çok çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ancak bunlar arasında önemli etkenlerden biri de bilgisizliktir. O halde iyi düzenlenmiş eğitim çalışmaları ile bireylerin etik değerler ve ilkeler konusunda bilgilendirilmesi ve bunları
uygulaması sağlanabilir.
Etik eğitiminin amacı, bireyin içinde yaşadığı toplumun norm ve kurallarının
ötesinde, akıl yürüterek ideal bir toplumun hangi tür ilkeler üstüne kurulabileceği sorunları ile ilgilenmektedir. Ulaşılması istenen ilkeler bireylere içinde yaşadıkları toplum, bağlı oldukları inanç sistemi ile yaşadıkları özelliklere bakılmaksızın temel insan hakları ve insan onuruna yakışır biçimde doğru ve adil davranmayı içerir.
Etik Eğitimi
İnsanları ahlak üzerinde kendi kendine yargılama yapabilecek duruma getirmek etik eğitiminin amacı olmalıdır. Her insan kendi kararlarını, kendi özgür düşüncesi ile verebilmelidir. «Gözlerimi kaparım ödevimi yaparım»
düşüncesi, bu açıdan bakıldığında etik bir davranış değildir. Ödev bilinci, toplum için gerekli, yararlı bir şeydir ancak, bu ödevi kör bir itaatle yerine getirmek istenilmeyen davranıştır. Bireyler «Gözlerimi açarım, ödevimi
yaparım» diyebilmelidirler. Bu açıdan bakıldığında, bireylerin uymaları için bazı etik ilkelerin oluşturulması ve bu ilkelerin bireylere bir dayatma olarak sunulması doğru bir davranış olmayabilir. Ancak, bütün bireylerin belirli temel kavram ve değerler üzerinde birleşebilmeleri için bu kaçınılmazdır. Bireyler bu temel etik değer ve kavramları içselleştirdikten sonra, daha da iyi olanın
arayışına girilebilir.
Meslek Etiği Eğitimi
Meslek etiği eğitimi iki düzeyde ele alınmalıdır. Bunların biri bir mesleğin bilgi ve becerilerin yanında öğrencilere o mesleğin etik değerlerinin de
kazandırıldığı hizmet öncesi eğitim programları, ikincisi ise çalışan bireylere yöneten ve yönetilen olarak çalıştıkları iş yaşamı içinde icra ettikleri mesleğin etik değerlerinin kazandırıldığı hizmet içi eğitim programlarıdır.
Her iki düzeyde de eğitimin nasıl gerçekleşeceği önemli bir tartışma
konusudur. Eğitim bilim, eğitim programlarında dört temel soruya yanıt arar:
1.Programın amaçları nelerdir?
2.Bu amaçlara ulaşmayı sağlayacak olan içerik hangi konuları kapsayacak?
3.Bu içerik hangi öğretim yöntemleri ile kazandırılacak?
4.Amaçlara ne derecede ulaşıldığı nasıl değerlendirilecek?
Meslek Etiği Eğitimi
Çalışanlar, örgütsel değerleri uygulamaya çevirebilecekleri araçlara ve
yöntemlere gereksinim duyarlar. Eğitim bu konuda çalışanlara yardımcı olur.
Ancak çalışanlar içeriğini yeterince bilmezlerse «etik eğitimi» programları onları rahatsız edebilir.
Etkili biçimde gerçekleştirildiğinde etik eğitimi üç amacın gerçekleştirilmesini sağlar:
1. Etik eğitimi insanların kararlarında etik bir boyut olduğunu kavramalarına yardım eder.
2. Etik eğitimi bireylerin kişisel, örgütsel ve başkalarına ait değerleri anlamalarını sağlar.
3. Etik eğitimi, değerlerin iş yaşamındaki farklı seçenekler üzerindeki etkilerini tartmalarına yardım eder.
Meslek Etiği Eğitimi
Etik eğitiminde ulaşılmak istenen amaçlar, bu amaçları gerçekleştirmeyi
sağlayacak eğitsel içerik ve bu içeriğin hedeflediği davranışları kazandıracak yöntemlerin nasıl olacağı konusunda farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Etik
eğitiminde içsel ya da dışsal kontrolün hedeflenmesi eğitimin içeriğini de farklılaştırmaktadır.
İnsan davranışının dışsal kontrolünü hedefleyen eğitim yaklaşımı, yasal
metinler ve etik ilkelerden oluşan; çalışanların yasalara uygun davranmasını ve mesleğin etik standartlarına sıkı sıkıya bağlı kalmayı içeren bir yaklaşımdır.
Dışsal kontrol, çalışanların yükümlülükleri ve mesleğin etik standartlarının öne çıkarılmasına dayalı olduğu için genellikle tepkisel ve bazen de olumsuzdur.
Çünkü bu yaklaşım bireyleri «şunu yap» ya da «şunu yapma» biçiminde yönlendirmeyi içermektedir. Bu yaklaşım çalışanların mesleğinin ahlaki
idealizmine bağlılığını azaltan, motivasyonunu engelleyen bir yaklaşım ortaya koymaktadır.
Meslek Etiği Eğitimi
İçsel kontrol ise iki bileşenden oluşur: Etik muhakeme, bireylerin etik karar vermede kullanabileceği bir yöntem olarak mesleğin idealleri ve etik standartların yüceliğini öğrenmeyi gerektirir. Ahlaki karakter ise birinin eyleme geçmeden önce etik
muhakeme yapması için vazgeçilmez erdemlerin geliştirilmesini gerekli kılar. Bu yöntem bireylerin kamu hizmetinde ahlaki bütünlüğü için yüksek bir potansiyel geliştirmesini sağlar. Ancak uygulamadaki belirsizlikler nedeniyle sorun yaratabilir.
Bu içerik açısından etik eğitimine bakıldığında eğitim amaçları ve sonuçları bakımından bireyler de içsel kontrol mü, yoksa dışsal kontrol mü yaratılmak
istenilmektedir? Bu sorunun yanıtı bürokratik ve demokratik örgüt kuramlarını temsil eden X ve Y kuramına da paralellik gösterir. İlk kuramın varsayımına göre insan doğası güvenilmezdir dolayısı ile istenen davranışın gösterilebilmesi için dışsal yapı ve kontrolün kullanılması gerekir. Ancak ikinci kuramın varsayımı dikkate
alındığında, eğer insanlar iyi eğitilir ise davranışlarını içsel bir yargılama sürecine tabi tutabilirler görüşü kabul görür. Bu ayırım ve sınıflandırma sonucu ortaya çıkan insan doğasına ilişkin varsayımların niteliği etik eğitimi sürecinde eğitimin amaç ve hedeflerini de köklü bir şekilde etkileyecektir.
Meslek Etiği Eğitimi
Etik eğitimi, işgücünün her düzeyi için, onlara karşılaşabilecekleri etik ikilemlerini çözümlemede yardımcı olmak üzere, herkesin aynı noktadan başlayacağını ya da herkese aynı ilkelerin anlayışın uygulanmasını güvenceye almak için gereklidir.
Etik eğitimi, etik ilkelerini içeren listelerin çoğaltılarak işyerlerinin duvarlarına asılmasından, davranış standartlarını gösteren broşürlerin dağıtılmasına kadar geniş bir çerçevede düşünülüp, uygulanabilir.
Tüm mesleklerin eğitimcileri, bireylerin çalışacakları alanla ilgili görev ve
sorumlulukları öğrenmelerini sağlayacak programları geliştirmekle yükümlüdürler.
Görev ve sorumluluklar, mesleğe ilişkin kuramsal ve uygulamalı bilgi kadar değer yargıları normatif gelenekleri de içerir. Belli bir mesleğin etik değerleri, meslek eğitiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Etik eğitimi, bireylerin etik açıdan
gerekçelendirmeleri ve etik yargılamaları üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır.
Etik eğitimi programlarının aşağıdaki amaçları gerçekleşmesi beklenmektedir:
1.Bireylerde meslek alanında yaşanan etik sorunlara ilişkin duyarlılık geliştirmek
Meslek Etiği Eğitimi
2. Etik kararların verilmesinde analitik beceriler kazandırmak,
3. Kamu hizmetlerinde görev alacak bireyleri kişisel sorumluluk ve ahlaki yükümlülüklerin üstlenilmesi konusunda eğitmek,
4. Ahlak felsefesi geliştirmek,
5. Yöneticinin etik açıdan yerine getirmesi gereken rollerinin gücünü ve önemini tanıtmak,
6.Kamu hizmetlerinde etik davranışları beslemek ve karakter gelişimine katkıda bulunmak,
7. Ahlak felsefesi ve politik düşüncelerde demokratik anlayış geliştirmek, 8.Kamu yönetiminde etik standartlar hakkında bilgi kazandırmak,
9.Bireyler arasındaki görüş ve anlayış farklılıklarına karşı hoşgörü geliştirmek,
10.Anayasal çerçevede, kamu yönetiminin demokratik değer ve yükümlülükleri hakkında bilgi vermek,
Meslek Etiği Eğitimi
11.Etik ilkeleri öğretmek,
12.Çıkar çalışmaları, örgütsel normlar ve kurallar hakkında bilgi vermek, 13. Örgütsel kültür ve bürokratik normlar hakkında bilgi vermek,
14. Bir lider olarak etik davranışlar sergilemenin önemi ve etik sorunların çözümü konusunda beceri kazandırmak.
Son zamanlarda eğitim literatürü ahlak eğitiminde öğretmenin önemli rolleri üzerinde odaklanmıştır. Bazı görüşler öğretmenlik rolünün kavramsallaştırılması bilgi aktarıcı olmak kadar ahlaki bir kurum olarak da algılanması ve birbirinden ayrılmaz bu iki boyutun birleşmesinin temel bir önem taşıdığını savunmaktadır.
Okullarda Etik Eğitimi
Günümüzde değişen toplum ve aile yapısı ile birlikte, çoğu ailede
öğretilmeyen ahlak ve değerlerin okullar tarafından öğretilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. İnsanların iyi ve kötüyü ayırt edebilmeleri, yani ahlaki yargılarının
gelişiminde eğitimin önemli bir yeri vardır. Eğitim ailede başlar, çevre ve okulda devam eder . Okullar eğitim ve öğretimin birlikte yapıldığı kurumlardır. Bu
kurumlarda iyi öğretimin yapılabilmesi için eğitimin de etkin şekilde yapılması gereklidir. Öğrenim çağındaki her bireyin uygun ahlaki kararlar almasına ve davranışlar sergilemesine yardımcı olacak değerler ve becerilerle donatılması okulun temel hedefleri arasında yer almaktadır . Öğrencilere saygıyı öğreterek kendimizi, çocuklarımızı ve toplumumuzu şiddetten korumuş oluruz. Eğitim
bilimden daha geniştir ve bir yaşam tarzıdır. Son yıllarda program geliştirme
çalışmalarında temelde hümanistik psikolojinin dayandığı kuramların yer alması gerektiği tezi savunulmaktadır. Hümanistler insanı, davranışlarını denetleyebilen özgür bir varlık olarak ele alırlar . Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçları
incelendiğinde, temel değerlere sahip ve karakter sahibi bireylerin yetiştirilmesinin amaçlandığı ifade edilebilir.
Okullarda Etik Eğitimi
İyi karakter, hayat olayları karsısında hüküm verme, dikkatli düşünme, uygulamak için doğru şeyleri seçme ve bunları harekete geçirme, yapma yeteneğidir. Öğrencilerin, kendi hafta sonlarını bir plan dahilinde düzenleyebilmeleri onların yeteneğidir. Öğrencilerin ödevlerini bitirmek, ufak-tefek gündelik işleri tamamlamak ve arkadaşları ve aileleri ile zaman geçirmek gibi bütün bu aktiviteleri yerine getirebilecekleri yeterli zamanları vardır. Sonuçta, karakter sahibi olmak mantıklı kararlar almak ve onlara uymak ve sonucunda kendini iyi hissetmekle alakalıdır. Karakter eğitimi, öğrencilerin sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul secimler yapabilmelerine imkan sağlayan bilgi beceri ve yeteneklerinin geliştirilmesi demektir. Neyin etik olarak doğru eylem olduğu, doğruya sahip olma ve doğru olanı yapma sureci insan deneyimlerinin sonucunda anlaşılmaktadır. Karakter ve ahlak eğitimi alanı etik kurallar ve toplumsal etik davranışlarla ilgilenir ve eğitimin doğal bir parçasıdır.
Okullarda Karakter Eğitimi
Karakter eğitimi okullarda yeni bir kavram değildir. 1880’lerin sonlarında ve 1900’ların başlarında, ahlak eğitimi ahlaki konuları ele almak ve davranış haline getirmekle ilgilenmiştir. Ayrıca bu donemde ahlak eğitiminin sadece sınıfta yapılan bir öğretim olmadığı toplumun tamamının sorumluluğu
olduğuna inanılıyordu. Hıristiyan toplumlarda ahlak ve disiplini öğretmek için İncil ahlaki davranış kılavuzu olarak sıklıkla kullanılmıştır. Ancak, 1920 ve
1930’larda karakter eğitimi ile ilgili negatif fikirler ortaya çıkmıştır. Bu nedenle resmi karakter eğitimi çalışmalarında bir düşüş meydana gelmiştir . 1950’li yıllarda, genc intiharlar, cinayetler ve adolesan gebeliklerdeki artışla birlikte okullardaki karakter eğitimi, gençliğin sorunlarını çözmeye yardımcı olmak için yeniden düzenlenmiştir.
Okullarda Karakter Eğitimi
Ancak 1960’larda okullardaki karakter eğitimi toplumun özerklik ve bireysel haklarla ilgili görüşlerine bağlı olarak tekrar bir düşüşe geçmiştir. Bu donemde kimin değerleri öğretilmeli sorusu ortaya çıkmıştır. Kilise ile devletin ihlalleri
karakter eğitimi çalışmalarının düşmesine neden olmuştur .1970’lerde, karakter eğitimi değerleri açıklama ve Kohlberg’in ahlaki gelişimi olarak
yeniden ortaya çıkmıştır. Değerleri açıklama değerlerin çocuklara zorla kabul ettirilmemesi gerektiğini fakat öğrencilerin özgürce istediklerini seçmeleri
gerektiğini göstermiştir. Kohlberg, öğrenciler hangi değerlerin diğerlerinden daha iyi olduğunu belirleyebilsinler diye onların ahlaki yargılama
yeteneklerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. 1960’lı ve 1970’li yıllarda bireyciliğin yukselmesiyle birlikte karakter eğitiminin mevzi kaybettiği
söylenebilir.
Okullarda Karakter Eğitimi
Bu donemde özellikle üzerinde durulan, herkesin kendisine ait bir değer yapısı olduğu, mutlak doğrulardan bahsedilemeyeceğiydi . 1980 ve 1990’lı yıllar
boyunca öğrencilerde iyi karakteri restore etmek amacıyla karakter eğitimi yeniden ortaya çıkmıştır1980’ler ve 1990’lar boyunca değerlerin açıklığa
kavuşturulması yaklaşımını ahlaksal olarak göreceli ve karakter gelişimi hedefi için zararlı gören bazı Amerikalı eğitimciler karakter eğitimine geri donuşu
savunmaya başlamıştır . Karakter eğitiminin tekrar ortaya çıkışı öncelikle aile yapısının bozulmasına, gençlerin davranışlarının bozulmasına ve toplumun çocukları korumaya donuk ahlaki birliktelik görüşünün ortaya çıkmasına bağlıdır.
Okullarda Karakter Eğitimi
Ancak 1960’larda okullardaki karakter eğitimi toplumun özerklik ve bireysel haklarla ilgili görüşlerine bağlı olarak tekrar bir düşüşe geçmiştir. Bu donemde kimin değerleri öğretilmeli sorusu ortaya çıkmıştır. Kilise ile devletin ihlalleri
karakter eğitimi çalışmalarının düşmesine neden olmuştur .1970’lerde, karakter eğitimi değerleri açıklama ve Kohlberg’in ahlaki gelişimi olarak
yeniden ortaya çıkmıştır. Değerleri açıklama değerlerin çocuklara zorla kabul ettirilmemesi gerektiğini fakat öğrencilerin özgürce istediklerini seçmeleri
gerektiğini göstermiştir. Kohlberg, öğrenciler hangi değerlerin diğerlerinden daha iyi olduğunu belirleyebilsinler diye onların ahlaki yargılama
yeteneklerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Okullarda Karakter Eğitimi
İnsanın iyi olma, iyiye ve güzele meyilli olma gibi doğuştan getirdiği potansiyel davranış özelliklerinin zaman içinde çeşitli faktörlerin de etkisiyle bozulmaya uğraması, nesillerin belirli bir plan ve program dahilinde temel ahlaki değerleri kazanması ve içselleştirmesi için önemli bir desteğe ihtiyaç duymasını da zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda Antik Yunan’dan itibaren çocukların temel karakter özelliklerini kazanmaları ve bunları uzun vadede sürdürebilmeleri için gerekli desteği sağlamak adına gerek aile gerekse dini kurumlar ve daha sonraları da okullar, çocukların karakter gelişiminde önemli bir görev üstlenmiştir.
Tarihsel gelişim açısından müstakil şekilde “Karakter eğitimi” tabiri daha çok Amerikan tecrübesine dayanmaktadır. Bu bağlamda “Karakter eğitimi”
kavramı ABD’de, ahlaki değerler, etik ve vatandaşlık eğitimi gibi konularda, özellikle okullarda uygulanan programlar bağlamında, öncü bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Ancak zaman içinde karakter eğitimi programlarının uygulanmasında siyasal ve toplumsal faktörlere bağlı olarak bazı iniş çıkışlar yaşanmıştır.
Okullarda Karakter Eğitimi
A. Karakter Eğitiminin Tanımı ve Amacı
“Karakter” her zaman iyiliğin, erdemin ve ahlaki olgunluğun gerekleri olarak görülüp hayranlık duyulan bir dizi içsel özelliği çağrıştıran eski bir kavramdır (Kirschenbaum, 1995, s. 21). “Character” kelimesi Yunanca bir kelime olup “ayırt edici işaret”
anlamında kullanılır. Günümüzde ise “karakter” kelimesi kişinin ahlak merkezi anlamında kullanılır. Dahası karakter kelimesi birey olmaya ek olarak grup olmayla ilgili olguları içerir (Shields ve Bredemeier, 2005, s. 121).
Davis (2003), “karakter” kavramını bir kişinin ahlaken iyi olanı yapmak noktasındaki mizacı olarak ifade etmektedir. Bu tanımı somutlaştırmak için biraz daha ileri giderek cesaret ve dürüstlük gibi birbiriyle ilişkili pek çok özelliğin kişinin karakterini belirlemek için planlı bir şekilde organize edilmesi gerektiğini belirtir.
Bununla birlikte karakteri “yerleşik mizaç” olarak görmektedir. Kişilik özelliklerinin karaktere katkıda bulunduğunu, insanların kişiliklerini seçemediklerini fakat karakterlerinin kendi tercihleri olduğunu belirtmiştir.
Okullarda Karakter Eğitimi
A. Karakter Eğitiminin Tanımı ve Amacı
Karakter özellikle kişisel yaşam alanlarındaki düşünce ve davranış kalıplarından oluşur. İyi karakter ahlaki yönden iyi olan tercihleri gerektirir. İyi bir karakterin pek çok türü olabilir fakat ahlaken güvenilir olmak önemlidir (Kupperman, 2005, s. 212).
Karakter kişinin davranışlarını şekillendiren değerlerden oluşur. Karakter birbiriyle ilişkili üç bölümden oluşur: ahlaki bilgi, ahlaki duygu, ahlaki davranış. İyi karakter, iyi olanı bilmek, iyi olanı istemek ve iyi olanı yapmaktır. Esas olarak iyi karakter aklın iyi alışkanlıklarına dayanır (Lickona, 1991).
Karakter eğitimi, karakter kavramının kendisi kadar kolay tanımlanamamaktadır. Bu tanımlama zorluğu iki noktadan kaynaklanmaktadır. İlk olarak, karakter eğitiminin, zaman zaman onunla aynı anlamda kullanılan “ahlak eğitimi” ve “değerler eğitimi” kavramları ile arasındaki farkın ifade edilmesi noktasında yaşanan güçlüktür. İkinci olarak da karakter eğitiminin kendi içinde ifade ettiği benzer anlamların ortaya çıkardığı güçlüktür.
Okullarda Karakter Eğitimi
A. Karakter Eğitiminin Tanımı ve Amacı
Berkowitz’e göre, Amerika’da yaygın bir şekilde kullanılan “karakter eğitimi”, daha çok muhafazakar, geleneksel ve davranışçı bir yaklaşımı ifade ederken, genellikle Asya
ülkelerinde kullanılan “ahlak eğitimi” daha liberal, yapılandırmacı ve bilişsel bir yaklaşıma göndermede bulunmaktadır. Bunun yanı sıra İngiltere’de yaygın olarak kullanılan
“değerler eğitimi” ise, teorik olmayan, tutumsal ve ampirik bir yaklaşımı ifade etmektedir.
İkinci olarak, karakter eğitiminde verilecek temel değerler konusunda ortak bir uzlaşıya sahip olmayan bireylerden oluşan heterojen bir toplumda, karakter eğitiminin tanımının nasıl yapılacağı belirgin değildir. Bu da doğal olarak bir tanımlama güçlüğüne neden
olmaktadır.10 Bu bağlamda, toplumsal ihtiyaç ve beklentilerden yola çıkarak, iyi bir toplum oluşturma çabalarının bir sonucu olarak karakter eğitimi, her okul çevresinde farklı bir
şekilde uygulanabilmektedir. Okulun bazı özelliklerinin karakter gelişimine olumlu katkı
yapacağı düşünülse de okulların uyguladıkları karakter eğitimi programlarının farklı olması aslında bu eğitimin herkes için geçerli ortak bir tanımlama içerisine sokulamayacağını göstermektedir.
Okullarda Karakter Eğitimi
A. Karakter Eğitiminin Tanımı ve Amacı
Ryan ve Bohlin, karakter eğitimini, “öğrencilerin, sorumluluklarını taşıyabilecekleri, makul seçimler yapabilmelerine imkan sağlayan bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi” şeklinde tanımlamışlardır. Gretchen ve Firmin ise, bütün bu tanımlamaları kapsayacak bir tanımlama yapmaya çalışmışlardır. Onlara göre, karakter eğitimi, “bir öğrencide anlama, sorumluluk ve temel ahlaki değerler üzere davranma eğilimi geliştirme sürecidir.” Dolayısıyla bu tanımlama aslında karakter eğitiminin hem bilişsel hem duyuşsal hem de davranışsal boyutuna vurgu yapan daha genel bir çerçeveyi ifade etmektedir. Ekşi’ye göre ise karakter eğitimi, yetişen yeni nesle, temel insani değerleri kazandırma, onlara karşı duyarlılık oluşturma ve onları davranışa dönüştürme konusunda yardımcı olma gayretlerinin ortak adıdır. eğitimin başlıca iki amacı olan iyi bir birey yetiştirmek ve insanların akıllarını başlarına almalarına
yardımcı olmak düşüncesini de desteklemektedir. Bu noktadan bakıldığında, karakter eğitiminin amacı, aynı zamanda dinlerin öğretilerini de temel referansını oluşturan değerlerin çocuklara öğretilmesi suretiyle onların, insanları seven, yardımsever, kendisine ve çevresine saygı gösteren iyi birer vatandaş olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Okullarda Karakter Eğitimi
Karakter Eğitimini Gerekli Kılan Nedenler
Tarihin her döneminde sağlıklı bir toplumsal yapının devamı için, çocuk ve gençlerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği önemli bir soru(n) olmuştur. Bu anlamda toplumsal değerlerin genç kuşaklara yeterince iyi aktarılamadığından şikâyet edilmiştir. McDonnel, Amerika toplumunun bir karakter krizi ile karşı karşıya kaldığını ve bundan özellikle gençlerin
etkilendiğini ve hatta bunun gençler için bir veba salgını (plague) gibi görüldüğünü ifade etmektedir. Okullar, hatta aileler bir paradoks içindedirler. Çünkü halen okullarda uyguladıkları değerler eğitimi testleri ve bu testlerden elde ettikleri sonuçları kullanarak çocukların başarılarını ölçmeye çalışmaktadırlar. Oysa burada ahlaki karakteri ortaya çıkaran diğer otantik ve entelektüel üstünlük ölçütlerine de bakılması gerekmektedir.
Ona göre, bu açıdan bakıldığında, Amerikan toplumundaki uygulamalar bilgi ile davranış arasında ciddi bir paradoksun olduğunu göstermektedir. Günümüzde Batı toplumları gençlik açısından önemli sayılabilecek nitelikte ahlaki sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. McDonnel’ın ifadesiyle, yaşanan bu kriz durumu, Amerikan toplumu için karakter eğitimini daha da önemli hâle getirmektedir. Özellikle bireysel ve toplumsal temelli ortaya çıkan bazı sorunlar karakter eğitimini gerekli kılan en önemli nedenler
arasında sayılmakta ve Batı’da karakter eğitimine olan ilginin yeniden artmasına neden olmaktadır.
Okullarda Karakter Eğitimi
Karakter eğitimi, ırk, cins, yaş, politik veya dini tüm değişkenleri kapsayan bilinen ve uygulanabilirliği olan tüm değerleri içinde barındırır (Josephson, 2014). Karakter eğitimi okul toplumundaki öğrenciler ile yetişkinlerin saygı, adalet, vatandaşlık, kendine ve diğer kişilere karşı sorumluluk gibi değerleri öğrenme sürecidir. (United States Department of Education, 2007).
Karakter eğitimi, “değerlere bağlı olarak ahlaki özellikleri geliştirmek ve bir dizi karakter davranışlarını tanımlamak ve oluşturmak için öğrencilere yardım etme amacı taşıyan yönergeler, planlanmış deneyimler ve etkinlikler” şeklinde
tanımlanabilir(Johnson, 2006).
Tüm dünyada, aileler, öğretmenler, eğitimciler, eğitmenler ve diğer uygulayıcılar çocuklarda etik temelli bir karakter eğitimi ile ilgilenmektedir ve bunu inşa etmek için çaba göstermektedir (Narváez, 2006). Karakter eğitimi, “dürüstlük, cesaret, azim, sadakat, özen, vatandaşlık erdemleri, adalet, saygı, sorumluluk ve
güvenilirlik gibi belirli karakter özelliklerini öğretme ve modelleme üzerine odaklanır (Sunal ve Haas, 2003).
Okullarda Karakter Eğitimi
Karakter eğitimi, sosyal, duygusal ve bilişsel yetenekleri gerektirir. Erken
çocukluk gelişiminin doğasında öz düzenleme, iletişim kurma ve öğrenme, arkadaş edinme ve akran etkileşimi vardır ve bu deneyimlere sahip olma beynin gelişimine yardım eder (National Research Council of Medicine, 2000).
Karakter eğitimini savunanlar okul öncesi eğitim programlarının çocukların değerleri kazanmalarında önemli bir yeri olduğunu belirtmişlerdir (Trout, 2008).
Çocukların iyi bir karaktere sahip olmaları için yapılan çalışmaların aynı
zamanda onların ahlaki gelişimlerini ve akademik başarılarını da desteklediği görülmüştür (Benninga vd.; 2006; Berkowitz ve Bier, 2004; Katılmış, Ekşi ve
Öztürk, 2011; Viadero 2003).
Okullarda Karakter Eğitimi
Berkowitz (2011), karakter eğitimi ile ilgili araştırmalar ışığında etkili bir karakter eğitimi için bazı stratejiler belirlemiştir. Bunlar;
• Akran etkileşimi,
• Gelişimsel disiplin,
• Manevi ilgi,
• Diğer insanlara karşı ilgi,
• Yüksek beklentiler,
• Okulun bütününe odaklanma,
• Güven ve güvenilirlik,
• Pedagojik destek,
• Karakter hakkında bilgi verme,
• Aile/toplum katılımı,
• Sosyal-duygusal yeterliliklerini artırma,
• Mesleki gelişim ve teşvik.
Okullarda Karakter Eğitimi
Berkowitz ve Bier (2007) tarafından yapılan araştırmada etkili bir karakter eğitimi programının desteklediği belirtilen tutum ve davranışlar şunlardır;
• Sosyo-ahlaki biliş
• Prososyal tutum ve davranışlar
• Problem çözme becerileri
• Akademik başarı
• Okulun gerektirdiği davranışlar
• Kişisel ahlak
• Karakter bilgisi
• Duygusal yeterlilik
• Riskler hakkında bilgi ve tutum
• Okula bağlanma
Aynı araştırmada karakter eğitimi ile görülme sıklığında azalma olduğu belirtilen
davranışlar şunlardır;
• Uyuşturucu kullanımı
• Şiddet ve saldırganlık
• İstenmeyen davranışlar vb.
Okullarda Karakter Eğitimi
Farklı karakter eğitim programları bulunmakla birlikte, karakter eğitiminde dört temel yaklaşımdan söz etmek mümkündür:
1.Amigoluk yaklaşımı
2.Öğüt ve ödül yaklaşımı
3.Tanımla ve doldur yaklaşımı
4. Formalitelere uymaya zorlama
Bu dört yaklaşımda anlık davranış değişiklikleri yarattığı, öğrencilerin karakter gelişiminde istenen uzun dönemli etkiyi yaratmaması gerekçeleriyle
eleştirilmektedir.
Okullarda Karakter Eğitimi
Karakter eğitiminin amacı; çocukken anlayışlı, ilgili, ahlaki değerleri olan, üretken, gençlik cağında kapasitelerini en iyisini yapmak için kullanan, doğru şeyler yapan ve hayatın amacını anlayarak yaşayan bireyler yetiştirmektir.
Karakter eğitiminde daha doğrudan yaklaşımlara donuş teklifleri öğretmenlere olağanüstü bir sorumluluk yüklemektedir. Pozitif rol modelleri olmak, müfredat çerçevesi içinde ahlaki konularda düşünme fırsatları sağlamak, ahlaka uygun bir sınıf iklimi yaratmak ve öğrencilere sınıf dışında hizmet programları, kulüpler ve danışmanlık yoluyla karakter eğitimini gerçekleştirmek bu sorumluluklar arasındadır
Okullarda Karakter Eğitimi
Bugün toplumun önemli bir kesiminin becerikli teknisyenler olarak gördükleri öğretmenlerden beklentileri içerisinde temel ahlaki değerleri öğrenciye aktarması, ahlaki bir rehber ve örnek olması da yer almaktadır. Öğretmen öğrencilerin yaptığı istenmeyen davranışları gözden kaçırmamalı ve düzeltmeye çalışmalıdır. Bunlara ek olarak öğretmen yeri geldiği zaman derslerde, ahlak eğitimi vermek amacıyla fıkra, masal, öyküler veya gerçek hayattan kesitler anlatarak, öğrencilerin çıkarım yapmalarını sağlayabilmelidir . Yapılandırmacı öğretmen öğrencilerin kendi doğrularını oluşturması için yollar acar. Öğrenciler kendilerinin anlamlı yollarında dünya yaşamını araştırmak, kendi stillerini keşfetmek, risk almak, hipotez kurmak, yaptıklarını ve bilmediklerini tanımlamak adına yüreklendirilirler.
Öğrencilerin Etik Eğitiminde Öğretmenin Rolü
Çocuk yetiştirme, yüzyıllar boyunca en gözde konulardan biri olmuştur. Çocuk davranışlarına şekil verme ile ilgili birçok öneride bulunulmuş ve etkili kurallar oluşturulmaya çalışılmıştır. Çocuk eğitimine bu kadar önem verilmesinin nedeni, yetişkin bir insanın iyi veya kötü oluşunun köklerinin çocukluğa dayanmasıdır. Bu nedenle insan yetiştirme görevi üstlenen okullarda değer eğitimine gereken önemin verilip, doğru bir şekilde işlenmesi toplumsal iyi oluşumuz açısından çok büyük bir önem taşımaktadır. Okulda değerler eğitimi vatandaş yetiştirme süreci içinde gerçekleşmektedir. Bu süreçte öğretmenler bilinçli ya da bilinçsizce, değerleri öğrencilerine aktarırlar. Öğrencilerin iyi birer vatandaş ve karakterli birer birey haline gelmeleri için onlara yardım etmeye ön ayak olmak okulun sorumluğudur. Okulun, eğitim öğretim hedefleri ve değerleri ile öğrencilerin hedef ve değerleri arasındaki ilişkinin tutarlılık düzeyi hedeflere ulaşma düzeyini etkiler.
Öğretmenlerin, ahlak ve etik konusunda gençlere rehberlik edebilmeleri için öğrencilerin üzerindeki karar ve eylemlerinin önemini takdir etmeleri ve etik bir meslek elemanı olarak kendisinin karışık rollerini iyi anlamaları gerekir. Çünkü erdemlerin kazanılması çocuğun kişilik gelişimi ile sıkı sıkıya ilgilidir. Doğruyu yanlıştan ayırma ve doğru olanı seçip uygulamak kolay kazanılan nitelikler değildir.
Öğrencilerin Etik Eğitiminde Öğretmenin Rolü
Öğretmen eğitiminde etik ikilemler ve karmaşalar hakkında kendi rollerini
doğru bir biçimde tanımlamaları büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan sınıf içinde öğrencilerin etik açıdan gelişmeleri üzerine öğretmen davranışlarının doğrudan ve dolaylı biçimde kaçınılmaz bir etkisi bulunmaktadır.
Karakter eğitimi programlarında çok büyük bir rol oynadığı öne sürülmekte ve öğretmenlerin karakter eğitiminde üstlenmeleri gereken roller aşağıda
sınıflandırılmaktadır:
1.Öğrencilerin ders/konu ile tartıştırılması,
2. Tartışılan konu ile ilgili olarak hiçbir öğrenciye yanlılık içeren davranışlar gösterilmemesi,
3.Gruptaki bütün öğrencilerin tartışmalara katılması,
4.Gruptaki bir kişinin tartışmalarda baskın olmasının önlenmesi,
5.Grup üyelerinin, başkalarının bakış açılarını keşfetmeleri için sorular sorulması, 6.Tartışmanın sonucunda grup üyeleri tarafından getirilen farklı bakış açılarının gözden geçirilmesi,
Öğrencilerin Etik Eğitiminde Öğretmenin Rolü
7. Öğrencilere, bilinçli ve sorumlu seçimler yapmasının yararlarını açıkça anlamalarının sağlanması konusunda yardım edilmesi,
8.Öğrencilerin, antisosyal davranışlar yerine, farklı sorun çözme tekniklerini öğrenmeleri için teşvik edilmesi.
Ahlak ve etik konusunda gençlere rehberlik edebilmeleri için öğretmenlerin öğrencileri üzerindeki karar ve eylemlerinin önemini takdir etmeli ve etik bir meslek elamanı olarak
kendisinin karışık rollerini iyi anlamalıdır. Ahlak eğitimi geleceğin öğretmenlerinin hazırlanmasında çocuk ve ergenlerin eğitimi kadar önemlidir.
Öğretmenler birer ahlaki rol model olarak değerleri iki biçimde öğrencilerine aktarırlar:
1. Formal olarak meziyetlerin öğretilmesi ya da öğüt verme biçiminde (sınavlarda kopya çekilmeyeceği, sınıf arkadaşlarına zarar vermemesi gerektiği vb.)
2. Sınıf içerisinde etik bir örnek kişi olarak öğrencilerin sınıf içindeki davranışlarını ahlak eğitimi açısından gözden geçirmeyi bir yaşam biçimi olarak görmesidir. Öğretmenler
alçakgönüllülük, cesaret, tarafsızlık, empati, açık fikirlilik adalet ve hayal gücü gibi niteliklere sahiplerse sınıftaki etik eğitimi daha anlamlı bir biçimde başarabilmektedir.
Sonuç
Öğretmen adayları, oluşturacakları etik bakış açısı ile yalnızca soyut ve bağlantısız bir teorik çerçeve değil kendisinin ve başkalarının mesleki
uygulamalarını değerlendirecek ve yorumlayabilecek sağlam bir anlayış geliştirmelidirler. Öğretmen eğitim programları, öğrencilerin öğretimin karmaşıklığı ve yüzleşeceği bir biçimde ele alınmalıdır.
Teşekkürler
Gelecek Hafta
Öğretmenlik Meslek Etiği Genel Değerlendirme
Öğretmenlik Meslek Etiği Örnek Olaylar
Kaynakça
-Acat ve Aslan (2011). Okulların Karakter Eğitimi Yetkinliği Ölçeği (OKEYÖ), Değerler Eğitimi Dergisi , Cilt 9, No. 21, 7-27
-Aydın (2018). Eğitimde ve Öğretimde Etik, Pegem A Yayıncılık
-Kasapoğlu (2018). Okulda Değer Eğitimi Ve Hikâyeler, Milli Eğtim Dergisi, S:198.
-Sapsağlam (2016). Okul Öncesi Dönemde Karakter ve Değerler Eğitimi, Pegem A Yayıncılık.
-Turan (2014). Karakter Eğitimi: Amerika Örneği, Marife, Bahar 2014, ss. 75-92.