• Sonuç bulunamadı

ARKİTEKT MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK VE TURİZM DERGİSİ iler üç ayda bir yayınlanır. Adres : Anadolu Han No. 33 — İstanbul Tel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ARKİTEKT MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK VE TURİZM DERGİSİ iler üç ayda bir yayınlanır. Adres : Anadolu Han No. 33 — İstanbul Tel"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKİTEKT

MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK VE TURİZM DERGİSİ iler üç ayda bir yayınlanır. Adres : Anadolu Han No. 33 — İstanbul

Tel • 22 13 07 Kuruluşu : 1931

Cilt: 39 No: 340 İmtiyaz sahibi ve başyazarı :

ZEKÎ SAYÂR Mimar, D.G.S.A. Umumî Neşriyat Müdürü :

Mahmut İlhan GÖNEN Mimar İ. T. Ü.

S E K R E T E R : Keti ÇAPANOĞLU Muhabirleri:

B. Amerika : Nezahat ARIKOĞLU Mimar D.G.S.A. — Fransa: Halûk TOGAY Mimar D.G.S.A. — isviçre: Seyfi SONAD Mimar D.G.S.A. — İtalya : Dr. Baran ÇAĞA Mimar — İsveç: Radi BİROL Mimar D.G.S.A. Abone şartları : fiiliğı: 50— TL. Altı aylığı: 27.5P TL Bu sayı: 20.00 TL Yabancı memleketler için yıllığı: 60.— TL To : A R K İ T E K T

No. 33, Anadolu han Eminönü. ISTANBU1

Sııbscription rates : TURKEY Annual subscription Dollars 6.0C

Single copy Dollars 1.75 Ali subscriptions, lelters, photos, articles advertiscments ete. Shou:a be addressed. Abonnements pour l'etranger I an 6 Dollars' Prix de ce nuffieTo 1.75 Dollars Pour tout payement et demande des ren-seignements; ainsi que pour tout envoi def documents, tels que photos, articles, annon. ces, bibligraphie â inserer, s'adresser î. la Direction. A R K İ T E K T Anadolu Han N o : 33 Eminönü — İstanbul ARKİTEKT'İN KOLLEKSİYONLARI 1931 — 1935 beher cildi 50.— TL, 1936 — 1940 beher cildi 45— TL. 1941 — 1950 beher cildi 40— TL 1951 - 1969 beher ci'di 50— TL İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir. Yazı; foto; resim ve abone bedelleri ARKİTEKT'in adresine posta ile gönderil-melidir. Basılmayan yazılar iade edilir Adreslerini değiştiren abonelerin eli geç bir ay içinde İdarehanemizi haberdar etme-leri lâzımdır. Aksi takdirde kaybolan der gilerden Müdürlüğümüz mesuliyet kabul

•fcsuıjs

olaylarla

dolu

bir

yıl - I97C

1970 yurdumuz ve bilhassa İstanbul için temenni edilmiyecek olaylarla geçdi. Ge-çen Mart'ta «Gediz»i yıkan ve 1160 vatan-daşın ölümüne ve pek çoklarının yaralan-masına sebeb olan deprem felâketi maddî ve manevî büyük zararlara sebeb oldu.

Gediz depremi, kasaba ve köylerimizin ne derecede eski ve ekten püften yapılar-dan teşekkül ettiğini, yeni yapılanların da depreme karsı dayanıksız olduğunu bir defa daha bize anlattı.

Hükümetin âcil ve enerjik hareketi sayesinde yeni Gediz ve bir çok köyler 290 gün gibi çok kısa bir zamanda, 550 mil-yon T.L. sarfiyle yeniden insa edildi. Bu suretle deprem felâketine uğramış 15.000 vatandaşın yeniden iskânına imkân sağla-dı. Yurd içinden Gediz, için yapılan yar-dımlara ilâveten, dışarıdan, bilhassa Fede-ral Almanya tarafından yapılan yardımlar çok etkili olmuştur.

vV *

Haziran da Sovyet Rusya'da, daha son-ra Suriye ve Ison-rak'ta Koleson-ra salgını baş-gösterdi. Hükümet hastalığın yurdumuza sirayetini önlemek için önceden çok sık tedbirler aldı. Sınırlarda karantina istas-yonları tesis etti ve halka ası tatbik etti. Rusya'da salğının söndüğü ilân edildikten senra. bizdeki tedbirler gevşetildi. Sonba-har yağmur mevsimi başlayınca, İstanbul

Belediyesi sınırında iki köyde, Sağmalcı-lar ve Esenler'de Kolera vak'aSağmalcı-ları görüldü. İlk günlerde, sağlık teşkilâtı, hastalığı mü-himsemediklerinden salğın halini aldı ve kısa zamanda ölüm vakaları 50-60'a yüksel-di. Maalesef, bu suretle Türkiye, Kolera bölgesine dahil oldu. Salg-n Sıhhat Bakan-lığının gayretiyle 13 günde bastırıldı ise de, kom<=ıı iki memleket sınırlarını bir müddet için kapattılar Ve ellerinden geldiği kadar aleyhimizde propaganda yaptılar. Bu du-rum mem'cket turizmini ve sebze ihracatı-mızı son derece 'de baltaladı.

Gerçekten çağımızda İstanbul'da Kole-ra vak'ası görülmesi acıklı ve ayıp bir olaydı. Olmamalı idi. Bu olay büyük şehir-lerin çevresinde yerleşmiş küçük belediye-ler sorununu bir kerre daha ortaya koymak-tadır. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirle-rin varoşlarında bulunan, hergüıı br) bo~

kontrolsuz bir şekilde büyümeğe devanı eden bu küçük kasabalar parasızlık, teş-kilâtsızlık sebebiyle hertürlü sıhhi teşkilât-tan mahrumdurlar. Kanalizasyon, su gibi yeraltı tesisleri olmadığı için halk sağlığı kontrol edilememektedir. Netekim İstanbul Belediyesi sınırlarında olan «Sağmalcılar» ve «Esenler» belediyeleri bu tür küçük be-lediyelerdendi.'.

Sıhhat Bakam, küçük Belediyelerin bu acıklı haline, İçişleri, Köyişleri ye İmar vc îskan Bakanlıklarının dikkatini çekti ve tedbir alınmasını istedi. Buralara, büyük şehirlerin hizmetlerini götürmek bir zaru-rettir. Buralarda oturan, çoğunluğu köyler-den gelmiş olan yurtdaşların toplum bilgi-lerini arttırmak koruyucu hekimliği bu kü-çük belediyelere getirmek ve halkı eğitmek gereklidir.

27 Kasım gecesi Taksim'deki Kültür Sarayı (opera) Cadıkazanı piyesi temsil e-dilirken çıkan bir yangın sonunda 3-4 saat içinde tamamen yandı.

(2)

Halûk Baysal (DGSA 1944) - Melih Birsel (Cenevre Üniversitesi 1951) Mimarlık - Şe-hircilik - Dekorasyon Bürosu 1952 senesin-den itibaren faaliyettedir.

1952 - 1955 Seneleri arasında daha ziyade mesken programlan uygulanmış, 15 e yakın inşaat arasında N. Birkan Apt. Be-bek - Oma Villâsı Moda - M. Aksel Apt. Bomonti - H. Çon Villâsı K. Çamlıca Ş. Saatçioğlu Villâsı Anadoluhisar gibi inşaat-lar yapılmıştır.

Pegasus Evi Harbiye - Aydınlık Han Babıâli iş hanları bu devreye rastlar.

İstanbul ve genellikle Şehircilik sorun-larının araştırılması için değişik meslekler-den 1 5 - 2 0 kişinin iştirâkiyle «Salı Toplan-tıları» namı altında tartışmalı çalışmalara bu devrede başlanmıştır.

Haluk BAYSAL mimar D.G.S.A.

Melih BİRSEL

mimar Cenevre Üniversitesi

Vakko Tesisleri Topkapı - Endüstri ile plâstik ve grafik sanatlarının bir integras-yon araştırması olarak bu son sene zarfın-da uygulanmıştır.

Şehircilik çalışmalarında bir taraftan T.M.M.O.B. Meslek Odamız çerçevesi için-de muhtelif komisyon ve kaiçin-demeleriçin-de vazi-fe alınmış aynı zamanda 1964- 1966 sene-leri arasında Büyük Paris 2000 senesi plânı çalışmalarına iştirâk edilmiştir.

Bölgesel etüd K. Menderes havzasında alt yapı ile Turizm, Tarım ve Endüstri ya-tırımlarının programlanması, karşılıklı te-sir ve koordinasyon çalışmaları yerli ve yabancı uzmanların iştirâki ile işbirliği ha-linde yapılmıştır. (1967- 1968) Beyoğlu Ykası Boğaziçi gelişme şartlarına ait bir a-raştırma hâlen devam etmektedir. (1970) 1955 - 1960 Bir taraftan

müsabakala-ra geniş ortaklıklar halinde iştirâk edilmiş, 20 müsabakada derece alınmıştır.

Karayolları Umum Müdürlük ve 400 Yataklı Samsun Devlet Hastanesi müsaba-kalarında tatbikatla vazifelendirilmiştir.

Ayni zamanda Şehircilik çalışmaları ele alınmıştır. Büyük İstanbul Anadolu Ya-kası Gelişme Şartları (1957) ile Kalamış Koyu Turistik Etüdü (1957), Millî Turizm Plânlaması teklifleri yapılmıştır. (1958)

1960- 1970 Senelerden beri devam eden mesken araştırmaları bu devrede Mülteciler Yurdu Etiler - 1. B. A. Apartmanları Eti-ler (Sosyal Mesken) - Hukukçular Koope-ratifi Mecidiyeköy gibi uygulamalarla ne-ticelenmiştir.

Maddî zorluklar içinde 23 yılda inşa edilerek bir yıl önce açılan ve Avrupa'nın sayılı opera binalarından biri olarak öğün-düğümüz Kültür Sarayı güzel bir eserdi. En yeni tekniğe göre yapılmış olan sarayın yanması yurd içinde ve dışarıda büyük yan-kılar uyandırdı.

Binanın mimarı Hayati Tabanlıoğlu yangından sonra verdiği beyanatta, — bi-nanın yanışım teknik yönden izaha imkân yoktur dedi. Operanın sahne tesislerini yap-mış olan «Düsseldorf» operası teknik mü-dürü Prof. Willi Ehle yangın yerinde yap-tığı incemeden sonra: — «bina bittiği za-man; en geliştirilmiş bir tekniğe göre inşa edilmiş olan sahne tesisleri ve yanğına karşı koruyucu emniyet teçhizatını kontrol etmiş ve raporumu vermiştim. Şimdi, bu mükemmel sistem olayda en önemli konu oluyor. Yanan binayı gördüm. Çelik per-delerin kapanmaması yüzünden yanğının

büyüdüğü ileri sürülüyormuş. Şunu belirt-mek isterim ki, çelik perdelerin arızalı ol-masına imkân yoktur. Perde şehir cereyanı ile çalışmaz. Ağırlık dengesinin temini ile çalışır ve bir düğmeye basmak kâfidir» demiş ve perdelerin indirilmemiş olduğu kanısını izhar etmiş.

Bir aydanberi yangın yerinde profesör-lerden kurulu yedi kişilik bir bilirkişi he-yeti incelemeler yapmaktadır. Bu hehe-yetin vereceği raporun kamu oyuna ilânından ön-ce kimsenin kesin olarak yangının nedenleri hakkında hüküm vermesi doğru değildir.

Ancak, binayı inşa eden mimar ile, sahnenin elektrik tesislerini kuran mütehas-sısın kanaatları da yabana atılamaz. Her iki mütehassıs da mükemmel olduğuna kim-senin şüphe etmediği bir binada, tesisler lâyıkiyle kullanıldığı takdirde yanğın çık-maması gerektiğini ifade etmişlerdir.

Sonuç

Gediz depremi gibi tabiî bir afet müs-tesna, gerek Kolera salğınında, gerekse Kül-tür Sarayi yanğınındaki nedenler esasta birdir ve altında teknik yetersizlik, görevi hafiften alma, ihmal ve teseyyüb vardır. Herkes ve bütün yazarlar adetâ bu kanaatte birleşmişlerdir.

Burhan Felek Opera yanğını hakkında Milliyet'teki yazısında şöyle diyor.

«Bütün dava liyakat meselesidir. Kız-mayalım, içerlemiyelim... Gerçekleri cep-heden görmeğe alışalım. Ama, bu kolay bir iş olmıyacaktır. Biz edinmesini, yap-masını bilen, fakat muhafaza etmesini öğ-renmemiş olan bir topluluğuz.»

Evet gerçek acıdır. Liyakatsizlik kötü yönetim nihayet bir sanat eserinin mahvı-na sebeb olmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarihsel çevre koruma gibi çok geniş kapsamlı bir konunun, İslam Ülkelerindeki mimari değişim çerçevesi içinde Genel'- den Özel'e indirgenmesi kuşkusuz çok yönlü

Bu durumda Mimarlık konularında UNESCO'dan talep edilen Müdahaleler (intervention) este- tik ve tarihsel açıdan istenirdi. Şimdi, sosyal bilimler konulu bir prog- ramla takviyeil

Bir yandan faydalı bitki örtüsü yok olurken ekim için son derece faydalı olan alanlar da sanayi tesislerine ayrılmakta, buna pa- ralel olarak atmosferdeki toz ve duman ve

SEMPOZYUMUN AMACI : Devlet Güzel Sanatlar Akademisinin sunduğu ve çeşitli sanat ve eğitim ku- rumları ile birlikte düzenlediği 22, Ekim, 13 Kasım 1977 Tarihleri arasında ve

Bi- lindiği gibi jour mondial de l'urbanisme fransızca adıyla bu şeh'rcilrk günü 1950 yılında Arjantinli profesör Carlos della paolera tarafından düşünülmüş ve 8 ka-

«Yunanistan yüzde 43, Fransa yüzde 30, İtalya yüzde 35, Norveç yüzde 33, İs veç yüzde 22, Federal Almanya yüzde 23 Belçika yüzde 27, Avusturya yüzde 22 Danimarka yüzde

Yapı Endüstri merkezi geçen süre için- de yapı gereçleri imâl eden Firmaları bir araya getirerek, mamullerinin sergilen- mesini sağlamış, kataloğ ve broşürleri-

İleri ülkelerde kentlerin yoğun İş yer- lerinde caddeler, sokaklar trafikten arın- dırılır, moturlu vasıtaların bu bölgelere girmesi yasaklanır yayalara emniyetle yü-