• Sonuç bulunamadı

ARKİTEKT mimarlık şehircilik ve turizm dergisi Her üç ayda bir yayınlanır. Adres: Anadolu Han 33 — istanbul Tel:

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ARKİTEKT mimarlık şehircilik ve turizm dergisi Her üç ayda bir yayınlanır. Adres: Anadolu Han 33 — istanbul Tel:"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARKİTEKT

m i m a r l ı k ş e h i r c i l i k v e t u r i z m d e r g i s i

Her üç ayda bir yayınlanır. Adres: Anadolu Han 33 — istanbul

Tel: 22 13 07 Kuruluşu 1931 Cilt : 47 Sayı : 372 j

Sahibi ve sorumlu yayın müdürü: dr. z e k i s a y â r m i m a r i d g s a

Sekreter: Keti Ç a p a n o ğ l u M u h a b i r l e r i :

B. Almanya : Engin A Y D I N - Mimar D.j G.S.A./BDB. - U.S.A. Ahmet V. A L P Mimar I.T.Ü. - Fransa: Halûk T O G A Y Mimar D.G.S.A. - İsveç: Ali Ş E N E R Mimar D.G.S.A. İsviçre: Seyfi S O N A D Mimar D.G.S.A. - Kıbrıs : Ergün DERVİŞ mimar İ.T.Ü. - İtalya : Dr. Baran Ç A Ğ A - Mimar Yunanistan: Sava Ç İ L E N İ S-Mimar İ.T.Ü./M.M.F.

A b o n e ş a r t l a r ı : Yıllık Şahıs için 150.— TL. Öğrenci » 125.— TL. Yabancı memleketler » 200.— TL. Bu sayı : 40.— TL. İlân tarifemiz istek üzerine gönderilir. Yazı, foto, resim ve abone bedelleri ARKİTEKT'in adresine posta İle gönde-rilmelidir. Basılmayan yazılar İade edilir. Adreslerini değiştiren abonelerin en geç bir ay içinde bize haber vermeleri lâzım-dır. Aksi takdirde kaybolan dergilerden idaremiz sorumlu değildir.

Subscriptlon rates:

Annual subscription 10.00$ Single copy 2.50$ Ali subscriptions, letters, photos, articles

advertisements tec. Should be addressed. To: A R K İ T E K T

Anadolu Han No. 33 Eminönü/İSTANBUL TURKEY Abonnements pour l'etranger 1 an 10.00 Ş

Prix de ce numero 2.50Ş Pour :out payement et demande des ren-seignements, ainsi que pour tout envoi des docuınents, tels que photos, artic-les, annonces, bibliographie â InsĞrer s'adresser â la Direction A R K İ T E K T . Anadolu Han No. 33 Eminönü İstanbul — TUROUİE m i m a r l ı k t a A ğ a H a n ö d ü l ü : b i r i s l â m n o b e l ' l y o k s a o s k a r ' ı m ı . . ? Dr. Engin Yenal

Kamu oyumuz, Ağa Han Vakfının İs-lâm Mimarlığı konusunda dağıtacağı ödül-lerden, 26-28 Eylül 1978 tarihlerinde İs-tabul'da düzenlediği bir toplantı nedeni ile haberdar oldu.

Vakfın kurucusu Ağa han, Ismailiye dinsel akımının günümüzdeki ön'deri. Bu akım Şiniğin bir kolu olarak hicri VII. Yüzyılda ortaya çıkmış. XI-XII. Yüzyıllarda değişik ülkelerde değişik görüşleri izle-yen değişik kollara ayrılmış. Bu kolların bir kısmı değişik zamanlarda Hindistan'a göçetmişler. 1840'larda ise İran'dan gene Hindistan'a bir kol daha göçetmiş ve bu kolun önderine de "Ağa Han" denilmekte imiş. İşte günümüzdeki Ağa Han da bu koldan gelmede. Dinsel önderlik Ağa han ailesine büyük bir servet sağlamış. Bu servet dünyanın değişik ülkelerinde ger-çek bir yatırımcılık anlayışı İle arttırılma-da. Ağa han, gelirinin bir kısmını öteden beri hayır işlerine ve bazı İslam ülkele-rinde topluma yönelik projelere harca-makta imiş.

Ancak bu vakfın kuruluşu daha deği-şik, daha evrensel bir "filantropi" anlayı-şının ürünü. Özellikle Batılda servet biri-kiminin, insancıl amaçlara yönelik giri-şimlerde bulunmasının çağımızda bir çok örneği var... Ana Servetin yıllık gelirinin bir kısmı, toplumsal amaçlı bir takım ta-sarımlara ayrılıyor. Toplumda, Bilimde, Güzel sanatlarda belirginleşen kişilerin, yapıtlarının ödüllendirilmesi de bu tür va-kıfların etkinlikleri arasında... (Vava-kıfların işlerliği TRT'nin yayınladığı sürekli bir diziden, ödül kavramı da Nobel veya Os-kar ödüllerinden esinlenerek, Kamu oyu-muzca iyice biliniyor, sanıyoruz...)

Ağa han merkezi İsviçre'de olan Vak-fını bu yıl kurmuş, her üç yılda bir belli bir konuda 5oo.ooo=5X loo.ooo dolardan oluşan ödüller dağıtacak. Bu ödüllerden ilkinin Mimarlık dallarında 1980'de veril-mesi tasarlanmış. Bunun için de önce bir "Düzenleyici kurul" oluşturulmuş. Üyele-ri: Bilim çevrelerinden ve Uygulayıcı mi-marlardan. (İran'dan Nadir Ardalan, Mısır dan Hasan Fethi) Bu kurul, ödülün özel ilgi alanlarını: Konut-Kamusal yapı ve alan-lar-Restorasyon ve yeniden kullanma-Toplumsal planlama, olarak saptamış. Bu dört ana alanda odaklaşacak araştırmalar sonucu 1966-76 sürecinde uygulanmış ör neklerden en belirginleri seçilecek ve

ö-düllendirilecek... Ödüîier "yalnız mimar-lara değil, işverenlere, kamu yöneticileri-ne, ustalara kalfalara kısaca mimari çev-renin oluşumuna katılacak herkese..." ve-rilebiliyor. Düzenleyici kurul gerek konu-ların, gerekse de yapıt ve aday seçme ödül verme işleminin işlerlik kazanabilme-si amacı ile altı seminer düzenlemiş. İlk seminer 6-8 Nisan 1978 de Fransa'da Gou-vieux'da yapılmış.

İkinci seminer de İstanbul'da yapıldı. Ana konu: İslam dünyasında mimari deği-şimler-Tarihî çevre korumu- yeniden kul-lanmaya uydurma. Türkiye'den örnekler idi. İlk gün (28 Eylül 1978) toplantı Ağa han'ın, kurduğu vakfın amaçlarını açıkla-yan bir konuşması ile başladı. Daha son-ra Turizm bakanı ve UNESCO temsilcisi de birer konuşma yaptılar. Ara'dan sonra Seminerin ana konusunu yorumlayacak dört ana bildiriye geçildi. Bunları Prof. Sedad Hakkı Eldem'in "Türkiye'de Rejio-nal mimari eğilimlerdeki gelişmeler" Prof. Dr. Abdullah Kuran'ın "Türk mimarlığının geçmiş ve geleceğinin kısa bir özeti" Doç. Dr. İlhan Tekeli'nin "Anadolu'da Kentsel yaşam düzeninin değişik dönemleri" ve Prof. Doğan Kuban'ın "Kültürel yaşamın sürdürülmesi için Tarihsel çevrenin ko-runması" idi.

Konuşmacılar görsel belgelerle kendi konularını ayrıntılıca açıkladılar, sorulara verdikleri yanıtlarla da olayı Türkiye'deki •durumu hakkında genel bir çerçeve İçin-de bilgi verdiler.

Tarihsel çevre koruma gibi çok geniş kapsamlı bir konunun, İslam Ülkelerindeki mimari değişim çerçevesi içinde Genel'-den Özel'e indirgenmesi kuşkusuz çok yönlü zorluklar göstermekte idi. Bildirile-ri sunanlar .da-bu nedenle sanırız-çok ge-nel yorumlar getirmekle yetindiler.

devamı 156. sayfada A r k i t e k t 49. yaşını

idrak etti

372. sayımızla dergimiz 48. yayın yı-lını bitirmektedir. Bir meslek dergisi için uzun sayılabilecek bu süre içinde " A r-k i t e r-k t » e eserleri ve yazıları ile destek olan değerli meslekdaşlarımıza teşekkürü borç .biliriz.

(2)

(Baştarafı (122) sayfada İkinci gün değişik islam ülkelerinde (Oman - Yemen - Mısır - Fas - Suudi A-rabistan - Endonezya) -değişik ölçekte (Tek anıt - Anıt grubu - Ansanbl - Ta-rihsel kent alt bölgeleri - Sit vbg.) ta-sarlanan, süregelen uygulamalardan ör-nekler verildi, sorunlar sergilendi.

Kültürel değerlerin gelecek kuşakla-ra aktarılması çabalarında, geçmişin han-gi yönleri ile, nasıl vurgulanarak aktarıla-cağının, bir bakıma Nesnel - ama çoğun-lukla Karar verme gücünün yönelttiği doğrultuda olduğu görülüyordu tüm bu örneklerde.

Üçüncü gün ise gene değişik İslam Ülkeleri (Pakistan - Muskat) ve Türkiye-den örneklere (Antalya Kale - içi düzen-lemesi projesi - Sultanahmet (Soğukçeş-me) bölgesi projesi — XIX. Yüzyıl istan-bul Sıra evleri araştırması, Eyüp araştır-ması) na ayrılmıştı ilk iki konu bilindiği gi-bi Turizm Bakanlığınca desteklenen — uy-gulama olasılığı varolan— konulardı.

Aslında yapılması tasarlanan - olma-sı istenen Koruma ve yeniden kullandır-ma örneklerinin gerçek ve güncel

örnek-lerden seçilmesi, kuşkusuz daha da yarar-lı olabilirdi. Örneğin: Yurdun değişik yö-relerinde, Dinsel anıtlardan ayrı olarak

korunan —onarılan— yeniden işlevlendl-rilen: Medrese Kervansaray - konut -

Sa-ray vbg. yapıların kamu yararına

Işlevlen-dirililerindeki uyum (veya uyumsuzluk) başarı (veya başarısızlık) sergilenebilirdi.

Buna nedense gidilmedi...

Örneklerin gösterilişi, tartışmaların sürdüğü bir sırada düzenleyici kurul, se-minerin ana konusunda beliren-ancak görüşbirliğine varılamıyan ayraçları on

madde halinde sıralayarak katılanlara sunma gereğini duydu. Düzenleyici kuru-lun bu davranışı aslında seminer

süresin-ce beliren birtakım sorunların tartışıl-masında somut bir eğilimin ortaya

çıka-mayışın kaygısını taşıyordu. Tarihsel

çev-re koruma ile ilgili genel kavramların, sorunların belirlenmesi; uygulama

ala-nından pek belirgin örneklerin

sergilene-mediği bir seminerde kuramsal verilerin mi topluca ortaya çıkmasını amaçlıyordu? Eğer öyle ise, seminerlerde belirecek

il-kelere göre karar verme durumunda olan sorumluların (seçici kurul) öznel bir yar-gıya varabilmesinin çok güç olacağı söy-lenebilir.

Bu özel amaçlı seminerin kuşkusuz

gerçek bir bilimsel toplantı gibi kesin bir takım sonuçları, yargıları içeren bir son'a ulaşması beklenmiyordu, ama ödül dağı-tımının sağlıklılığı - işlerliği açısından bir-takım ayraçları vurgulaması bekleniyordu gene de... istanbul semineri bu sonuçla-rı verebilmiş midir? Seminere katılanlar

mı, yoksa düzenleyici kurul mu etkin ol-muştur?

İstanbul Seminerine düzenleyici ku-rul dahil - 44 kişi katıldı, bunlardan 21'i Türk 23'ü yabancı idi. Tümü düzenleyici kurul adına çağrılmışlardı. Türklerin 14, yabancıların ise 12 si Akademik çevreler-den: Türklerin 7'si yabancıların ise 11 "i uygulayıcılardan seçilmişti. Dolayısı ile toplam 26 Akademik, 18 uygulayıcı bu-lunuyordu toplantıda... Uygulayıcı deyimi burada genel anlamda (Mimar, plancı, restoratör) kullanılmıştır. Gerçekte Tarihi çevre koruma konusunda uygulama yapan kişiler ise 4-5'i geçmiyordu böylesine ni-teliksel-niceliksel bir değerlendirme, bir bakıma seminerin eğilimini, yargıların yönelimini ortaya koyabilir kanısındayız.

Gelecek —yani 3. cü Seminer— ola-sılıkla Ocak 1979'da Cakarta (Endonezya) da Konut konusunda toplanacak. Yıl sonu-na dek tüm seminerler tamamlandıktan, her konudaki ayırıcı-belirleyici özellikler, ayraçlar, kavramlar saptanabilecek. Bu bakımdan seminerler bir anlamda bazı bi-limsel enstitülerin "Genel-danışma ku-rulları" niteliğinde görülmektedir. Amaç: Düzenleyici kurulun çalışmalarını yönlen-dirmek, varsa ön yargıları onaylamak ve-ya bir ölçüde değiştirmek... Ama böyle bir eylem bir bakıma Düzensel-örgütsel birtakım yanlışlıklara, sapmalara da yol açabilir. Örneğin Seminerlere katılan ki-şilerin niteliksel-niceliksel özellikleri? bir bölge seminerinde seçilen bir konunun gerçekte o ülkede —ve diğer ülkelerde— bir uygulama ortamı bulup bulmadığı? Gene bölge seminerlerinde amaç-yöntem-uygulama biçimlerinin gerçekçi, tam bir biçimde vurgulanıp vurgulanmayacağı?

Diyebiliriz ki, istanbul seminerinde bu tür eksiklikler, bu tür "karar verme yanlışlıkları" ve düzensel sapışlar görül-müştür. Düzenleyici kurulun bu seminerin yönelimlerinden nasıl bir değerlendirilme yaptığını bilemeyiz, ama bilinen önemli bir gerçek "Son seçici kurul"un düzenle-yici kurul'un önerileri ile, tüm seminerle-rin sonunda oluşacağıdır. Bu "Son seçi-ci kurul" da uygulama yerlerinde yapaca-ğı incelemelerle yapıt ve adaylardan ele-me yolu ile bir yargıya ulaşmağa çalışa-caktır. Üstelik tüm bu işlemler 1980'den önce tamamlanacaktır.

Eğer seminerler umulan sonuçları vermezse, eğer Düzenleyici kurul'da bu seminerlerin eğilimine göre bir "Son se-çici kurul" oluşturursa; 1980 de ödüllen-dirileceklerin ne denli başarılı olduklan veva niye seçildikleri ve de ney! simge-ledikleri sanırız uzun süre tartışılacak. Bekleyelim ve qörelim... dr. Engin Yenal b i b l i o g r a f y a : a r c h i t e c t u r e i n G r e e c e Yıllık 1978/12 Y u n a n i s t a n ' d a m i m a r i Editör: Orestis Doumanis 5 Kleomenous Loukianou street Athens 139/Greece İ ç i n d e k i l e r :

1. Forum - Kitap kritikleri - Aldığımız

kitaplar yabancı mimarî dergilerden -Kongreler, seminerler - beynelmilel mi-marî öncüleri - Öğrenci çalışmaları. 2. T a r I h - t e o r i - a r a ş t ı r m a .

— Fonksiyonalist mimardan sonraki dev-reye giriş. Sakız adasındaki ortaçağ

ko-nutlarının alan tahlili - Siklad adalarında

genel ve yarı özel sahaların şehircilik

a-çısından mukayese ve irtibatı.

3. Ş e h i r i ç i a p a r t ı m a n b i n a l a r ı . — apartıman ve çağdaş

hayat (modern Yunanistan'da hayat) — Konutların ticarileştirilmesi ve gelişmesi

sonunda kentin formuna tesiri — Atina ve Pire'deki 1920-40 tarihlerindeki

muha-cir konutları — Atina'da 1920-40 arasında yapılan muhacir konutları — Atina'daki Harp sonrası apartıman binasının geliş-mesi — Yunanistan'da apartıman

binala-rı ve mimarın rolü — Apartıman binası,

ikamet, komünikasyon, prototip ve sem-bollerin problemleri — Atina Kolonaki mahallesindeki kapıcıların rolü ve onlarla

görüşme.

ilk okul (Kanca-Atina) — Pire'de

denizci-lik şirketi büro binası - büro binası - Se-lânikte Amerikan ziraat okul'unun yatak-hane binası - Korfu'da Hilton hoteli.

5. M i m a r î y a r ı ş m a l a r . —

Faliron'da (Atina) spor merkezi - Akropo-lis müzesi - Selânik'te Bizans müzesi - Ati na üniversitesi, hukuk okulu - Selanik endüstri okulu - (Psihiko) da belediye

bi-n a s, _ (Kifisia) da belediye binası —

Millî banka emeklileri huzur evi — Pire yolcu terminali ve çevre tanzimi — Köy evleri — Tavsiye ederiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu durumda Mimarlık konularında UNESCO'dan talep edilen Müdahaleler (intervention) este- tik ve tarihsel açıdan istenirdi. Şimdi, sosyal bilimler konulu bir prog- ramla takviyeil

Bir yandan faydalı bitki örtüsü yok olurken ekim için son derece faydalı olan alanlar da sanayi tesislerine ayrılmakta, buna pa- ralel olarak atmosferdeki toz ve duman ve

SEMPOZYUMUN AMACI : Devlet Güzel Sanatlar Akademisinin sunduğu ve çeşitli sanat ve eğitim ku- rumları ile birlikte düzenlediği 22, Ekim, 13 Kasım 1977 Tarihleri arasında ve

Bi- lindiği gibi jour mondial de l'urbanisme fransızca adıyla bu şeh'rcilrk günü 1950 yılında Arjantinli profesör Carlos della paolera tarafından düşünülmüş ve 8 ka-

«Yunanistan yüzde 43, Fransa yüzde 30, İtalya yüzde 35, Norveç yüzde 33, İs veç yüzde 22, Federal Almanya yüzde 23 Belçika yüzde 27, Avusturya yüzde 22 Danimarka yüzde

Yapı Endüstri merkezi geçen süre için- de yapı gereçleri imâl eden Firmaları bir araya getirerek, mamullerinin sergilen- mesini sağlamış, kataloğ ve broşürleri-

İleri ülkelerde kentlerin yoğun İş yer- lerinde caddeler, sokaklar trafikten arın- dırılır, moturlu vasıtaların bu bölgelere girmesi yasaklanır yayalara emniyetle yü-

9 Aralık seçimlerinde, partilerin An- kara, İstanbul, İzmir gibi