B A Y A Z I T T A ' K İ Z A F E R T Â K I
Rüstem D U Y U R A N İst. Arkeoloji Müzeleri Müdürü
Geçen yılın yaz aylarında, Bayazıt meydanından Aksaraya inen caddenin genişlemesi maksadiyle, Simkeşhane-nin (1) yıkılmasına başlandığı sırada, büyük yapının iç avlısında bulunan Za-fer Tâkının kalıntılarını göz önünde bu-lundurarak yıkma ameliyesini yakinen takibe başladık. Yeni caddenin seviyesi eskisine nazaran daha aşağıda olduğun-dan Simkeşhanenin temellerinin de kal-dırılması icap etmiş ve bunlar arasın-da Zafer Takma ait bazı mimarlık par-çalarının bulunduğu görülmüştür. Zafer Takının kalıntıları etrafındaki kazı faa-liyeti doğrudan doğruya nezaretimiz al-tında yapılmıştır ki, bu suretle in situ vaziyette bulunan ve temeller tarafından örtülmüş veya temeller arasından örülü
kalmış olan aksamın ziyaa uğramadan çıkarılmasına çalışılmıştır. Oldukça güç şartlar altında - Eylül, Ekim ve Kasım 1957 ayları boyunca - devam eden bu kazı, temizleme ve tanzim çalışmaları sırasında İstanbul Belediyesi işçi ve teknik malzeme temin etmek suretiyle kıymetli yardımlarda bulunmuştur. Baş-ta reis muavini Y.M. Sedat Erkoğlu ol-mak üzîre bütün ilgili müdür ve me-murlardan gördüğümüz yakın alâkayı p'.ikranla anmak isterdim.
Hâlen çalışmalarımızın birinci kısmı nihayete ermiş olduğundan bugüne ka-dar varılan neticeleri kısaca gözden ge-çirmeyi faydalı bulmaktayız:
Bilindiği üzere bugünkü Bayazıt m?yd2nı il o Üniversite bahçesinin bir
kısmını içine alan geniş saha, eski İs-tanbul'un en büyük meydanı olan Fo-rum Tauri veya Theodosios FoFo-rumu- Forumu-adını taşıyordu; İmparator Theodosios I. tarafından inşa ettirilen bu Forum'un resmi küşadı M. S. 393 yılında yapılmış-tı. Eski yazarlara göre Forum'da ha-mam, bazilika., gibi yapılar ve Theodo-sios sütunu gibi anıtlar bulunmakta idi. Ayasofya tarafından Çemberlitaş mey-danını takiben gelen ana cadde (Mese), Forum Tauri'ye ulaşmakta ve sonra Edirnekapı ve Aksaray istikametlerinde olmak üzere Forumun batısında iki kol-dan ilerlemekte idi. Forum'un hudutları ve onunla ilgili yapı ve âbidelerin ka-lıntıları ya daha sonraları yapılmış bina-ların altında kalmış veya yüksek toprak
tabakaları ile örtülmüş bulunduğundan bu büyük mıntıka hakkındaki bilgileri-miz ancak eski literatürdeki-çoğu zaman müphem malûmata istinat etmek zorun-da kalıyordu (2). İşte 1928 yılınzorun-da Hip-podrom mıntıkasında kazı yapan İngiliz heyetinin İdaremizle müştereken Sim-keşhanenin iç avlusunda yaptığı kazı sırasında meydana çıkarılan mimarlık kalıntılarının daha ilk nazarda Forum Taurı ile ilgili olduklarının anlaşılması buraya karşı birçok bilginlerin haklı
o-larak alâkasını çekmiş bulunuyordu (3). Simkeşhane içinde daha evvelce, 1920 yılında, bir su yolu tamiri sırasında bu-lunan 4 metre boyundan büyük bir sü-tun parçasının mahiyeti iyice anlaşıla-mamış ise de dalları kesilmiş ağaç göv-desini andırır şeklindeki tezyinatı dik-kati çekmiş ve Müzeye nakledilmiştir (4).
1928 kazasında müteaddit sütun göv-desi parçaları, başlıklar, korniş ve ka-set parçaları ve nihayet insitu vaziyette büyük mermer kaidenin (Podium) ön
kısımları meydana çıkarılmış ise de, ça-lişmaların, hanın iç temelleriyle çevrili dar bir sahaya inhisar ettirilmek mecbu-riyetinde kaimmiş olması yüzünden ya-pının sınırları, eb'adı ve nihayet umumî görünüş ve inşası hakkında birçok müp-hem noktalar halledilememiştir. Bu yüz-dendir ki kazı heyetinin neşrettikleri ra-porlarda (5) ileri sürülen rekonstrük-siyon şekli itirazlarla karşılanmış (6) ol-duğu gibi Âbidenin adlandırılması da pek tatminkâr bulunmamıştır (7).
Âbidenin umumî görünüşü hakkın-kında kesin bir karara varmayı henüz erken bulmakta isek te geçen mevsim çalışmalarında elde edildn neticeleri kısaca su şekilde hülâsa edebiliriz:
Hâlen Zafer Tâkmın in situ vazi-yetinde olan iki büyük ayağı tamamiyle meydana çıkarılmıştır. Büyük mermer bloklar ile inşa edilmiş olan bu kaide-lerin kuzey - güney yüzleri 6,26 m., do-ğu-batı yüzleri de 5,17 m. boyundadır. İki kaide arasındaki açıklık ise 7,25 m. dir. Burada varılan mühim neticelerden biri âbidenin Kuzeye doğru uzamadı-ğının tespit edilmiş olmasıdır. Diğer ta-bir ile bugün caddeye ilâve edilmiş o-lan tarafta âbidenin ayaklarına rasto-lan- rastlan-mamıştır. Binaenaleyh hemen caddenin kenarında görülen büyük kaide âbide-nin kuzey sınırını teşkil etmekte idi. Bu takdirde âbide, evvelce kabul edil-diği gibi, üç gözlü bir Zafer Tâkı şek-linde idiyse, ancak güneye doğru uza-mış olacaktır. Bundan başka varılan mühim neticelerden birisi de âbidenin bazı bilginler tarafından ileri sürüldüğü gibi dört muazzam ayak üzerinde yük-selen bir «Tetrapylon» olmadığıdır (8).
Meydana çıkarılan büyük kaidele-lerin üzerinde dörder sütunun yüksel-diği kat'î olarak tespit edilmiştir. Niha-yet âbidenin İstanbul'un Fethinden çok evvel, daha Bizans'ın ilk devirlerinde, ağlebi ihtimal şiddetli bir zelzele netice-sinde - ki bunu İngiliz hafriyat heyeti
de ileri sürmektedir- yıkılmış olduğu ve bir daha ihya edilmediği üst kısımlara ait mimarlık parçalarının Türk 'devri temellerinin çok altında, Bizans taba-kasının içinde ve altında rastlanmış ol-masıyle anlaşılmış bulunmaktadır.
Kazı ve etüt faaliyetinin hitamında tam olarak restore edilmesine imkân - ve kanaatımızça lüzum olmayan - kalın-tıların mümkün olduğu nispette tertip ve tanzim edilerek yeşil bir saha içinde muhfaza ve teşhir edilmeleri imkânı sağ-landığı takdirde Turizm ve mimarî tari-rihi bakımından enteresan bir eser ka-zanılmış olacaktır.
(1) Simkeşhane hakkında en son ve toplu bilgi için bak: Halûk Y. Şehsuvar-oğlu: Simkeşhane, T.T.O.K. Belleten, şubat 1956, sah. 3.
(2) R. Janin: Const". Byzantine, Paris, 1950 sah. 69 ve devamı.
(3) M. Schede: Archeolog, Anzei-ger, 1929, sah. 332.
(4) J. Ebersolt: Mission Archeolo-gique de Constantinople, Paris 1921, sah. 67.
(5) Sscond Report upon the Ex-cavation carried out in and near the Hippodrome of Const. in 1928, Oxford, sah. 36.
Hâfirler âbidenin üç gözlü müsta-kil bir zafer tâkı şeklinde olup
genişli-ğinin 43 m., yüksekligenişli-ğinin de 25 m. ol-duğunu tahmin etmektedirler.
(6) Bu mühim buluntu vesilesiyle Forum Tauri'nin topoğrafik durumunu ele alan A.M. Schneider (Byzanz, Ber-lin 1936, sah. 17) âbideyi müstakil bir Zafer tâkı şeklinden ziyade, Forum'un bir kapısı olarak mütalâa etmektedir.
(7) Forumdaki yapılar hakkında eski yazarların eserlerinde az çok bil-gi verilmekle beraber Theodosios'a iza-fe edilen bir zaiza-fer tâkından sarih ola-rak bahsedilmemektedir. Yalnız bir kaç yerde Forumda bulunan bir (Apsis) ten bahsedilmektedir. Bu kelime hem (ke-mer-Tâk) hem de (Eksedra) mânasına gelmektedir. Haşiye 5 te adı geçen ra-porda buna istinaden yapılan adlandır-ma modern arkeoloji literatürüne geç-miş ise de bazı bilginler tarafından tat-minkâr bulunmamıştır: Karş.: J. Koll-witz: Oströmisch Plâstik der Theodosia-nische Zeit, Berlin 1941, sah. 7.
(8) Şehrimiz Teknik üniversitesin-de mimarî tarihi hocalığı yapmış olan Prof. P. Verzone son zamanlarda yayın-ladığı bir etütte (P. Verzone: II Tetra-pilo Aureo, Monumenti Antichi, 1956, sah. 126) bu nazariyeyi ileri sürmekte-dir. Ancak kazı sırasında bizi ziyaret et-miş olan sayın Profesör bilâhara yazılı olarak ta teyid ettiği üzere alınan neti-celer karşısında ileri sürmüş olduğu nazariyenin ayakta durmasına imkân yoktur.