• Sonuç bulunamadı

T UR İZ Mî N A S IL B A L T A L I Y O R U Z?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "T UR İZ Mî N A S IL B A L T A L I Y O R U Z?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Marmara adası

T U R İ Z Mî N A S I L B A L T A L I Y O R U Z ?

Marmara çevresinin eşsiz bir tu-rizm bölgesi olduğunda, yerli ve ya-bancı bütün mütehassıslar müttefik-tirler. Marmaranm güneş ve deniz ba-kımından, dinlenmek, kamp kurmak ve tatili geçirmek için bütün tabiî şartları taşıdığı muhakkaktır.

Bu bölgenin en cazip yerlerinden biri Marmara adası ve civarındaki adalar manzumesidir. Kapıdağ yarı-madası ile Paşa limanı, Arablar, Ekin-lik ve Marmara adalar grupu turizm bakımından gelecek için büyük im-kânlar vaid etmektedir. Bu adalara son senelerde halkımız büyük alâka göstermeğe başlamış ve bir kaç yıl-dan beri de bir iç turizm hareketi doğ-muştur. Yaz mevsiminde evlerinin ucuzluğu, plâjlarınm güzelliği, balık ve meyvalarınm bolluğu ile bilhassa orta sınıf İstanbullu gitmektedir.

Bu sebepten, ada halkı da kasa-balarına düzen vermeğe ve evlerini pansiyon haline getirmeğe başlamış-lar. Şimdilik küçük te olsa bu hare-ket bir kalkınma imkânı sağlamakta-dır. Mütehassısların balık cenneti di-ye isim taktıkları Marmara adasında, Belediye teşkilâtı olmadığından, el'an k ö y kanunu tatbik edilmekte, bu

yüzden turizm ile bağdaşması kabil olmayan hükümler, adadaki otel, ga-zino ve pansiyonlara tatbik edilmek istenmektedir. Ayrıca turizmi balta-layan bir mesele de, Marmara adası-nın 1110 numaralı kanunla ikinci de-recede askerî yasak bölge sayılması-dır. Bu yüzden değil adayı ziyaret edenlerin, yerli halkın bile fotoğraf çekmesi, resim yapması, gazinolarda içki içmesi yasaktır!. Ada ve civarı ikinci derece yasak askerî bölge ol-duğu için buraya yabancı turist de gelememektedir. Bu adalar manzu-mesinin memleketin bugünkü strate-jisi bakımından ikinci askerî yasak bölge zaruretinin devam edip etme-mesi hükümete ait bir meseledir. Fa-kat, 1927 de buraların yasak bölgeye sokulmasının yeni şartlara göre ince-lenmesi faydalı ve gereklidir. Şayet Marmara adası ile çevresindeki ada-lar manzumesinin yasak bölgeden çı-karılmasında hükümet bir mahzur görmezse, burasının, son yıllarda rağ-bet gören Yunan adalarından daha çok alâka göreceği ve gelişeceği mu-hakkaktır.

Dergimizin eski sayılarında ya-yınladığımız gibi, turizm

faaliyetleri-nin, belli bölgelere teksif edilmesini tavsiye etmiştik. Bütün tabiî şartları haiz olan bu bölgede kanunî ve idarî engelleri kaldırmak suretiyle işe baş-lamak lâzımdır.

Son sekiz on yıldan beri iç turizın hareketlerine sahne olan Marmara adasında köy ve yasak bölge kanun-ları gibi, Turizmin düşmanı olan ka-nunlar uygulanmakta devam ederse, adaların iktisaden kalkınmasına im-kân kalmıyacaktır.

Y ı l l a r ı n İ h m a l i : Mar-mara adaları grupu 1927 de ikinci ya-sak bölge ilân edildikten sonra, tam bir ihmale uğramıştır. Adaya Giritli muhacırlar iskân edilmiş, fakat ken-dilerine verilen ev ve tarlaların tef-fizi yıllarca yapılmadığından, muha-cırlar oturdukları evleri imar edecek yerde harap etmişlerdir. Marmaraya, Karadenizdeıı de birçok aileler gel-miştir.

Adalar grubu, senelerce tam bir ihmale uğramış, hattâ köylerin rum-ca isimleri bile bugüne kadar değiş-tirilmemiştir. İhmal yüzünden, zey-tincilik ve bağcılığı çok ileri olan bu bölge sönüp gitmiştir.

(2)

Adanın denizden görünüşü.

Paşa limanı adasından her yıl Fransa-ya Fransa-yapılan şarap ihracatı 5 milyon lit-reden daha fazla idi. Sonbahar, bağ-bozumunda, Paşa limanı adasına İs-tanbul'dan pek çok ziyaretçi gider ve panayır kurulurdu. Kotralarla gelen ziyaretçiler, geceleyin havaî fişekler-le karşılanır, köyde yapılan panayır şenliklerine iştirak ederlerdi. I. Dün-ya Harbi sonunda, memleketin uğra-dığı iktisadî sıkıntılar, bağların ha-rap olması, balıkçılık, zeytincilik ve bağcılıkla geçinen halkın mübadelesi bu bölgenin iktisaden çökmesine se-bep olmuştur.

Bu adalar halkının tabiatın ver-diği nimetlerden faydalanması için bi-raz alâka, bilgi ve gayret lâzımdır. Şimdi ise, bu bölgenin tabiî zengin-liklerine bir yenisi T u r i z m fak-törü katılmış bulunuyor.

Marmara adalarında, önce iç Tu-rizme ehemmiyet vermek, bu suretle halkını uyarmak lâzımdır. Esasen bu hareket başlamış bulunmaktadır. Son yıllarda adaya gelenler, burada yer almakta, bina inşa ettirmektedirler. Bir kaç müteşebbis de, otel ve motel gibi tesisler kurmağa teşebbüs etmiş-lerdir. Fakat, bu güzel hareket ve te-şebbüsleri, köy kanunun tatbiki ile kösteklemeğe kalkmak, kendi kendi-mize gadretmek değil midir?. Bir çok tabiî varlıkları olan bu adalar grubunu daha ne kadar ihmal edece-ğiz? Bir yandan turizm, turizm! diye çırpınırken elimizdeki imkânları ni-çin ihmal ve heba etmekteyiz.

Marmara adaları grubu, Turizm Bakanlığının ve Turizm Bankasının vakit kaybetmeden üzerine eğilmesi

gereken bir turizm madenidir! Bu madeni işletmek için ne büyük serma-ye ne de büyük projelere lüzum yoK-tur. Her şeyden önce bilgiye ihtiyaç vardır.

Önce kanunî ve idarî zorlukları kaldırmak, devletin turizm teşkilâtın; buralarda görevlendirmek ve birazda teşvik Sonrasını özel sermaye ve yerli halk yapacaktır.

Nahiye müdürünün (*) yasak ilâ-nı önümüzdeki mevsimde devam eder-se, bağlarına giren filoksera gibi, ada-da turizm de ada-daha doğmaada-dan ölecek-tir.

Turizm Bakanlığından Marmara bölgesi çalışmalarında bu adalara özel bir ilgi göstermesini beklemekteyiz.

İ L Â N

(*) Marmara adası Nahiye Müdürü tarafından adadaki otel ve ga-zinolar ile halka yapılan tebli-gat :

1 — 1704 sayılı kanun mucibince otel, han, pansiyon, bekâr odala-rı ve evlerini ayodala-rı ayodala-rı kiraya ve-ren yerler, zabıtaya beyanname vermeleri mecburî olduklarından hemen gelen ve gidenlerin zabı-taya bildirilmeleri.

2 — Adamız askerî yasak bölge oldu-ğundan yukarıda yazılı madde ile 1110 sayılı kanunla adaya haricî tebalı bilûmum yabancıların gir-meleri yasaktır. Bu gibilerin otel, pansiyon ve evlerde alıkoyanlar ve haber vermiyenler hakkında 1110 sayılı kanun gereğince ceza-lanacakları, bu gibilerin gidiş ve

gelişlerinin hemen zabıtaya bil-dirilmesi,

3 — Gene askerî yasak bölge oluşun-dan iskeleye gelen ve giden bi-lûmum deniz araçlarının köyün umumî iskelesinden hareket ede-rek aynı iskeleye uğramaları is-kele başında bulunan zabıtayı başka iskelelere koşturmamaları, umumî iskeleye uğramayıp ta başka iskelelere gidenler hak-kında kanunî işlem yapılacağı, 4 — 1110 sayılı kanunla ikinci yasak

bölgede yerli halkın bile fotoğraf çekemez, dürbünle seyir edemez ve el tabloları yapamaz kaydı bu-lunduğu, aksine hareket edenler hakkında muamele yapılacağı, 5 — Nahiye merkezinde belediye

teş-kilâtı olmadığından hiç bir su-retle içkili lokanta ve gazino ol-mayıp iki birahane bulunduğu iç-ki içiren lokantalar görüldüğün-de polis selâhiyet kanunu gere-ğince üç ay kapatılacağı ve bun-dan sonra mahkemeye verilece-ği,

6 — Pansiyon açmak istiyen vatan-daşların şimdiden Nahiye Müdür-lüğüne müracaatla zabıta defteri-ne kayıtlanmaları, müracaat et-meyen ve turist alanlar, zabıta-ca duyulduğunda, haklarında 1704 sayılı kanuna göre işlem ya-pılacağı, vatandaşların ileride müşkilâtla karşılaşmamaları ba-kımından hemen müracaatlarının yapmaları lüzumu ilân olunur. J. K. K. Nahiye Müdürü

İmza İmza Aslı gibidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk doğru gördüğüm seçeneği işaretliyorum Uzun soruları hiç okumuyorum.. Sınavda çözemediğim soruyla karşılaşınca sinirlenip

Roma tiyatroları Yunan tiyatroları gibi sahne (scene), yarım daire şeklinde basamaklı oturma yerleri (cavea) ve yarım daire meydan (orkestra) Roma tiyatrolarında bu üç bölüm

• Şubat ayı boyunca gerek üniversitede gerekse İstanbul ve diğer kentlerde düzenlenen gösterilerde çok sayıda kişi fiziksel şiddet kullanılarak gözaltına

Batı Trakya, geçmişten günümüze birçok devletin hâkimiyeti altında bulunan, 1923 Lozan Barış Antlaşması’ndan bu yana da resmi adı “Helen Cumhuriyeti”

Okul olarak eğitim felsefemizi cumhuriyetimizin temel değerleri ve 2023 eğitim vizyonu

If we agree that Becker’s view about how history works and what historical facts actually are makes more sense in the horizon of experience (because we are

[r]

The Alya Group holds interests in several business opera�ng primarily in the contract & project, upholstery tex�le collec�ons, interior design solu�ons, contract furniture,