• Sonuç bulunamadı

İncirde Okratoksin A Ve Fumonisin Oluşumunun İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İncirde Okratoksin A Ve Fumonisin Oluşumunun İncelenmesi"

Copied!
186
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. İNCİRDE OKRATOKSİN A VE FUMONİSİN OLUŞUMUNUN İNCELENMESİ. DOKTORA TEZİ Y. Müh. H. Funda KARBANCIOĞLU GÜLER. Anabilim Dalı : GIDA MÜHENDİSLİĞİ Programı : GIDA MÜHENDİSLİĞİ. HAZİRAN 2008.

(2) İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. İNCİRDE OKRATOKSİN A VE FUMONİSİN OLUŞUMUNUN İNCELENMESİ. DOKTORA TEZİ Y. Müh. H. Funda KARBANCIOĞLU GÜLER (506002302). Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 31 Ocak 2008 Tezin Savunulduğu Tarih : 05 Haziran 2008. Tez Danışmanı : Diğer Jüri Üyeleri. Prof. Dr. Dilek HEPERKAN Prof. Dr. Derin ORHON (İ.T.Ü.) Prof. Dr. Dilek BOYACIOĞLU (İ.T.Ü.) Prof. Dr. Kamil BOSTAN (İ.Ü.) Prof. Dr. Muammer UĞUR (İ.Ü.). HAZİRAN 2008.

(3) ÖNSÖZ Kuru incir iç ve dış piyasada önemli ekonomik potansiyele sahip gıda maddelerindendir. Ülkemizde değişik bölgelerde incir yetişmesine rağmen Küçük ve Büyük Menderes havzalarında yetişen sarılop inciri kurutmaya en uygun çeşittir. İncirin kurutulması sırasındaki ürünün su aktivitesi ve bölgenin sıcaklık değerleri küf gelişmesi ve mikotoksin oluşumu için uygun koşullardır. Küfün sekonder metaboliti olarak tanımlanan mikotoksinler insan ve hayvan sağlığını mikotoksin tipine bağlı olarak çeşitli şekillerde etkilemekte tarımsal ve ekonomik kayıplara yol açmaktadır. İhraç ettiğimiz ürünler içerisinde önemli yer tutan kuru incirde mikofloranın, mikotoksin üreticisi küflerin belirlenerek bunların incirde mikotoksin varlığına etkisi ve incirde okratoksin A ve fumonisin B1 varlığının araştırılması amaçlanmıştır. Ülke ekonomisi ve beslenme açısından önemli bir gıda maddesi olan incirde yapılacak bu araştırmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmayı hazırlamamda maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, çalışmamı yönlendiren değerli hocam Sayın Prof. Dr. Dilek HEPERKAN’a teşekkür ederim. Kuru incir örneklerinin temin edilmesinde yardımcı olan TARİŞ’e, immunoaffinite kolonlarını sağlayan Sayın Işıl Akşahin ve Deryalar Ltd. Şti.’ne ve ayrıca maddi ve manevi destekleriyle her zaman yanımda olan oğlum Ege GÜLER, eşim Önder GÜLER, anne ve babam Esma –İrfan KARBANCIOĞLU ve Sevim GÜLER başta olmak üzere tüm aileme, Levent DİNÇER, Ebru FIRATLIGIL DURMUŞ, Gözde DALKILIÇ KAYA, İmge OKTAY ve Şükran SOMUNCUOĞLU' na da teşekkür ederim.. Ocak, 2008. H. Funda KARBANCIOĞLU GÜLER.

(4) İÇİNDEKİLER Sayfa No. ÖNSÖZ. ii. İÇİNDEKİLER. v. KISALTMALAR. viii. TABLO LİSTESİ. x. ŞEKİL LİSTESİ. xii. ÖZET. xiii. SUMMARY. xvi. 1. GİRİŞ. 1. 2. İNCİR. 3. 2.1 İncir Tanımı ve Genel Özellikleri. 3. 2.2 Kuru İncir Üretimi. 4. 2.3 Kuru İncirin Ekonomik Önemi. 6. 2.4 Kuru İncirde Görülen Bozulmalar. 9. 2.5 İncirde Küf Florası ve Mikotoksinler 2.5.1 Kuru incirin küf florası 2.5.2 Kuru incirde mikotoksinler 3. OKRATOKSİN A. 10 10 15 22. 3.1 Okratoksin A Üreticisi Küfler. 23. 3.2 Okratoksin A’nın Sağlık Üzerine Etkileri. 28. 3.4 Gıdalarda Okratoksin A Varlığı. 31. 3.5 Okratoksin A ile İlgili Yasal Düzenlemeler. 35. 3.6 Okratoksin A Analiz Yöntemleri. 37. 4. FUMONİSİN. 42. 4.1 Fumonisin Üreticisi Küfler. 43. 4.3 Fumonisinlerin Sağlık Üzerine Etkileri. 47. 4.4 Gıdalarda Fumonisin Varlığı. 49. 4.5 Fumonisinler ile İlgili Yasal Düzenlemeler. 53. 4.6 Fumonisin Analiz Yöntemleri. 54.

(5) 5. MATERYAL ve METOT. 59. 5.1 Kuru incir örnekleri. 59. 5.2 Mikofloranın Belirlenmesi. 59. 5.3 Kuru İncir Örneklerinden İzole Edilen Küflerin Mikotoksin Oluşturma Potansiyellerinin Belirlenmesi. 62. 5.3.1 İnce tabaka kromatografisi ile mikotoksin tayini 5.3.2 ELISA yöntemi ile mikotoksin tayini 5.3.3 Yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) yöntemi ile mikotoksin tayini 5.3.3.1 Aflatoksin tayini 5.3.3.2 Fumonisin tayini 5.4 Kuru İncir Örneklerinde Mikotoksin Tayini 5.4.1 Örneklerin hazırlanması 5.4.2 Okratoksin A tayini 5.4.2.1 OTA standartların hazırlanması 5.4.2.2 Geri kazanım değerlerinin belirlenmesi 5.4.2.3 İmmunoaffinite kolonla saflaştırma ile OTA ekstraksiyonu 5.4.2.3 Okratoksin A analizi için HPLC koşulları 5.4.2.4 Okratoksin A varlığının doğrulanması 5.4.3 Fumonisin tayini 5.4.3.1 Fumonisin B1 standartlarının hazırlanması 5.4.3.2 Geri kazanım değerlerinin belirlenmesi 5.4.3.3 Katı faz ekstraksiyon kolonla saflaştırma ile fumonisin ekstraksiyonu 5.4.3.4 Fumonisin B1 analizi HPLC koşulları 5.4.3.5 ELISA yöntemi ile fumonisin tayini 5.5 İstatiksel Analiz 6. BULGULAR VE TARTIŞMA. 62 63 63 64 64 65 65 65 65 66 67 67 68 68 68 68 69 69 70 70 71. 6.1 Kuru İncir Örneklerinde Küf Sayımına Ait Bulgular. 71. 6.2 Küf İzolatlarının Özellikleri. 79. 6.2.1 Aspergillus section Nigri (Siyah Aspergillus spp.) 6.2.1.1 Kültürel özellikler 6.2.1.2 A. section Nigri üyelerinin okratoksin A oluşturma özellikleri 6.2.2 Fusarium spp. 6.2.2.1 Kültürel özellikler 6.2.2.2 Fusarium üyelerinin fumonisin oluşturma özellikleri 6.2.3 A. section Flavi 6.2.3.1 Kültürel özellikler 6.2.3.2 A. section Flavi üyelerinin aflatoksin ve CPA oluşturma özellikleri 6.2.4 Penicillium ve Aspergillus spp. 6.2.4.1 Kültürel özellikler 6.3.4.2 Penicillium ve Aspergillus izolatlarının mikotoksin oluşturma özellikleri. 79 79 83 93 93 95 99 99 101 107 107 108.

(6) 6.4 Kuru İncirde Okratoksin A Varlığı. 110. 6.5 Kuru İncirde Fumonisin Varlığı. 117. 6.5.1 Kuru incirde fumonisin varlığının belirlenmesinde HPLC ve ELISA yöntemlerinin karşılaştırılması 6.5.2 Kuru incirde fumonisin B1 varlığının HPLC sonuçlarına göre değerlendirilmesi. 117 121. 6.6 Kuru İncirde Okratoksin A ve Fumonisin B1’in Birlikte Bulunuşu ve Toksijenik Küf Varlığının Etkisi 124 6.6.1 Kuru incirde okratoksin A ve fumonisin B1’in birlikte bulunuşu 6.6.2 OTA varlığına A. section Nigri üyelerinin bulunmasının etkisi 6.6.3 FB1 varlığına Fusarium spp. bulunmasının etkisi. 126 127 130. 7. SONUÇLAR. 133. KAYNAKLAR. 138. EKLER. 154. ÖZGEÇMİŞ. 169.

(7) KISALTMALAR AA ACN AF AF B AF B1-2 AF G AF G1-2 AFPA AG AH BEN BGYF CF CIT CPA CY20S CYA CYA25 CYA37 CYA5 CzA DRBC DYSG EFSA ELISA FB FB1-4 FDA G25N GC-MS HA HF HPLC HPLC-FLD HPLC-OPA IA IAK JECFA LC. : Asetik asit : Asetonitril : Aflatoksin : B grubu aflatoksinler : Aflatoksin B1-2 : G grubu aflatoksinler : Aflatoksin G1-2 : Aspergillus flavus parasiticus agar : Ağırlıkça : Akış hızı : Balkan endemik nefropati : Parlak yeşil sarı fluoresans : Düzeltme faktörü : Sitrinin : Siklopiazonik asit : Czapek Yeast Extract Agar % 20 Sucrose : Czapek Yeast Extract Agar : Czapek Yeast Extract Agar 25ºC’de : Czapek Yeast Extract Agar 37ºC’de : Czapek Yeast Extract Agar 5ºC’de : Czapek Agar : Dichloran Rose Bengal Chloramphenicol Agar : Dichloran Yeast Extract % 18 Glycerol Agar : Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı : Enzim bağlı immün assay : Fumonisin B : Fumonisin B1-4 : Gıda ve İlaç Dairesi : % 25 Glycerol Nitrate Agar : Gaz kromatografisi-Kütle spektrometrisi : Hacimce : Hareketli faz : Yüksek performanslı sıvı kromatografisi : Yüksek performanslı sıvı kromatografisi-fluoresans dedektor : Yüksek performanslı sıvı kromatografisi-ortofital aldehitle turevlendirme : Immunoaffinite : Immunoaffinite kolonu : Gıda Tarım Örgütü ve Dünya Sağlık Teşkilatının Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi : Sıvı kromatografisi.

(8) LC-MS LEM LOD LOEL MEA MEA20 MeOH OPA OTA PA PAT PDA PSA PTWI PMTDI SAX SCF SPE TLC TWI YES ZON. : Sıvı kromatografisi-Kütle spektrometrisi : Leukoensephalomalasya : Belirleme limiti : En düşük etkinin görüldüğü doz : Malt Extract Agar : Malt Extract Agar % 20 Glucose : Metanol : Ortofital aldehit : Okratoksin A : Penisilik asit : Patulin : Potato Dextrose Agar : Potato Sucrose Agar : Geçici Haftalık Tolere Edilebilir Değer : Geçici Günlük Tolere Edilebilir Değer : Kuvvetli anyon değişimi : Avrupa Birliği Gıda Bilimsel Komitesi : Katı faz ekstraksiyon : İnce Tabaka Kromatografisi : Haftalık Tolere Edilebilir Değer : Yeast Extract Sucrose Agar : Zearalenon.

(9) TABLO LİSTESİ Sayfa No. Tablo 2.1 : İncirin besin içeriği (100 g incir için) ....................................................... 3 Tablo 2.2 : Taze incir üretiminde ilk 10 sırada yer alan ülkelerin üretim payları ve miktarları ............................................................................................. 7 Tablo 2.3 : 2005 yılı verilerine göre kuru incir ithalatında ve ihracatında ilk 10 sırada yer alan ülkeler ............................................................................... 7 Tablo 2.4 : Kuru incir ihracatı gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke (2005 yılı)................. 9 Tablo 2.5 : İncirden izole edilen küfler ..................................................................... 11 Tablo 2.5 : İncirden izole edilen küfler (devamı)...................................................... 12 Tablo 2.6: İncirde belirlenen mikotoksinler.............................................................. 16 Tablo 2.6 : İncirde belirlenen mikotoksinler............................................................. 17 Tablo 3.1 : Okratoksin A üreticisi küfler .................................................................. 23 Tablo 3.2 : Okratoksin A üreticisi bazı küflerin izole edildiği ürünler ve okratoksin A oluşturma potansiyelleri .................................................... 24 Tablo 3.3 : Gıdalarda okratoksin A varlığı ............................................................... 32 Tablo 3.4: Bazı ülkelerde okratoksin A düzeyleri ile ilgili yasal düzenlemeler ....... 36 Tablo 3.5 : Çeşitli ürünlerde okratoksin A analizinde kullanılan yöntemler ............ 38 Tablo 4.1 : Fumonisin üreticisi Fusarium spp. ve oluşturdukları fumonisin türevleri ................................................................................................... 44 Tablo 4.2 : Fumonisin üreticisi bazı küflerin izole edildiği substratlar ve fumonisin oluşturma potansiyelleri......................................................... 45 Tablo 4.3 : Gıda ve yemlerde fumonisin varlığı ....................................................... 51 Tablo 4.4 : Fumonisin düzeyleri ile ilgili gıdalardaki dünya genelindeki yasal düzenlemeler ........................................................................................... 53 Tablo 4.5 : Farklı ürünlerde fumonisin analiz yöntemlerine ait bazı özellikler........ 56 Tablo 5.1 : Örneklerin bölgelere göre dağılımı......................................................... 59 Tablo 5.2 : Çalışmada kullanılan örnekler ................................................................ 60 Tablo 5.3 : Küf izolasyon ve identifikasyonunda kullanılan yöntemler ................... 61 Tablo 5.4 : Kalibrasyon çözeltilerinin hazırlanması ................................................. 66 Tablo 5.5 : Fumonisin kalibrasyon çözeltilerinin hazırlanması ................................ 68 Tablo 6.1 : Kuru incir örneklerinde yıllara göre küf sayısı....................................... 72 Tablo 6.2 : 2003 yılına ait incir örneklerinde dilüsyon ekim yöntemiyle elde edilen küf sayıları .................................................................................... 73 Tablo 6.3 : 2004 yılına ait incir örneklerinde dilüsyon ekim yöntemiyle elde edilen küf sayıları .................................................................................... 74 Tablo 6.4 : İncir örneklerinde küf varlığının belirlenmesinde izolasyon yönteminin etkisi ..................................................................................... 75 Tablo 6.5 : A. section Nigri. izolatlarının özellikleri................................................. 80 Tablo 6.6 : İncir örneklerinde A. section Nigri sayısı, izolasyon yöntemi ve okratoksijenik özellikleri (2003 yılı)...................................................... 84 Tablo 6.7 : İncir örneklerinde A. section Nigri sayısı, izolasyon yöntemi ve okratoksijenik özellikleri (2004 yılı)....................................................... 86.

(10) Tablo 6.8 : A. section Nigri izolatlarının OTA oluşturma özelliğine inkübasyon sıcaklığının etkisi .................................................................................... 88 Tablo 6.9 : 2003 yılında kuru incir örneklerinde siyah Aspergillus türlerinin dağılımı ve toksin oluşturma oranı.......................................................... 91 Tablo 6.10 : 2004 yılında kuru incir örneklerinde siyah Aspergillus türlerinin dağılımı ve toksin oluşturma oranı.......................................................... 91 Tablo 6.11 : Fusarium izolatlarının mikroskobik ve makroskobik özellikleri ......... 94 Tablo 6.12 : İncir örneklerinde toplam küf sayısı, izolasyon yöntemi, Fusarium spp. sayısı ve fumonisin oluşturma özellikleri (2003 yılı) ..................... 95 Tablo 6.13: İncir örneklerinde toplam küf sayısı, izolasyon yöntemi, Fusarium spp. sayısı ve fumonisin oluşturma özellikleri (2004 yılı) .................... 97 Tablo 6.14 : İncir örneklerinde toplam küf sayısı, izolasyon yöntemi, A.section Flavi sayısı ve mikotoksijenik özellikleri (2003 yılı) .......................... 102 Tablo 6.15 : İncir örneklerinde toplam küf sayısı, izolasyon yöntemi, A.section Flavi. sayısı ve mikotoksijenik özellikleri (2004 yılı) ......................... 103 Tablo 6.16 : Penicillium spp. izolatlarının özellikleri............................................ 108 Tablo 6.17 : Penicillium ve Aspergillus spp. identifikasyon ve mikotoksin oluşturma potansiyelleri ....................................................................... 109 Tablo 6.18 : Kuru incir örneklerinde 2003 yılında okratoksin A varlığı ................ 111 Tablo 6.19 : Kuru incir örneklerinde 2004 yılında okratoksin A varlığı ................ 112 Tablo 6.20 : Kuru incirlerde OTA’nın dağılımı...................................................... 113 Tablo 6.21 : Kuru incirde okratoksin A’nın bölgelere göre dağılımı ..................... 116 Tablo 6.22 : Kuru incirlerde HPLC ve ELISA yöntemine göre fumonisin varlığı (2003)........................................................................................ 118 Tablo 6.23 : Kuru incirlerde HPLC ve ELISA yöntemine göre fumonisin varlığı (2004)........................................................................................ 119 Tablo 6.24 : Kuru incirlerde FB1’in yıllara göre dağılımı ...................................... 121 Tablo 6.25 : Kuru incirde fumonisin B1’in bölgelere göre dağılımı ...................... 123 Tablo 6.26 : Kuru incirde OTA ve FB1 varlığı ve mikotoksijenik küfler (2003 yılı)............................................................................................. 125 Tablo 6.27 : Kuru incirde OTA ve FB1 varlığı ve mikotoksijenik küfler (2004 yılı)............................................................................................. 126 Tablo A.1 : Kuru incirlerde 2003 yılında örneklerde küf sayım sonuçları, izole edilen küfler ve mikotoksin oluşturma özellikleri................................. 154 Tablo A.2 : Kuru incirlerde 2004 yılında örneklerde küf sayım sonuçları, izole edilen küfler ve mikotoksin oluşturma özellikleri................................ 160 Tablo B.1 : Toplam küf sayısına bölgenin etkisinin belirlenmesi (2003 yılı ) (Kruskal Wallis Testi) ........................................................................... 164 Tablo B.2 : Toplam küf sayısına bölgenin etkisinin belirlenmesi (2004 yılı ) (Kruskal Wallis Testi) ........................................................................... 165 Tablo B.3 : OTA varlığı varyans analiz tablosu...................................................... 165 Tablo B.4 : Fumonisin medyan değerleri varyans analiz tablosu ........................... 165 Tablo B.5 : Fumonisin varlığı varyans analiz tablosu............................................. 165.

(11) ŞEKİL LİSTESİ Sayfa No. Şekil 2.1 : Türkiye’de yıllara göre incir üretim ve ihracat miktarları......................... 8 Şekil 3.1 : Okratoksinlerin kimyasal yapısı ............................................................. 22 Şekil 4.1 : Fumonisinlerin kimyasal yapısı ............................................................ 43 Şekil 6.1 : Kuru incir örneklerinde Aspergillus section Nigri bulunma sıklığı ....... 77 Şekil 6.2 : Kuru incir örneklerinde Fusarium spp. bulunma sıklığı ......................... 77 Şekil 6.3 : Kuru incir örneklerinde A. section Flavi bulunma sıklığı ....................... 78 Şekil 6.4 : Siyah Aspergillus spp. içindeki türlerin dağılımı .................................... 81 Şekil 6.5 : 2003 yılında örneklerde A. section Nigri varlığı .................................... 90 Şekil 6.6 : 2004 yılında örneklerde A. section Nigri varlığı ..................................... 90 Şekil 6.7 : 2003 yılı örneklerinde F. verticilloides varlığı........................................ 98 Şekil 6.8 : 2004 yılı örneklerinde F. verticilloides varlığı........................................ 98 Şekil 6.9 : 2003 yılı A. flavus izolatlarının toksin oluşturma potansiyelleri........... 103 Şekil 6.10 : 2004 yılı A. flavus izolatlarının toksin oluşturma potansiyelleri.......... 104 Şekil 6.11 : 2003 yılı örneklerinde A. flavus varlığı ................................................ 105 Şekil 6.12 : 2004 yılı örneklerinde A. flavus varlığı ................................................ 106 Şekil 6.13 : OTA standardı (10 µg/kg) ve 15,31 µg/kg OTA içeren kuru incir örneğine OTA ve OTA türevine ait kromatogramlar............................ 110 Şekil 6.14 : FB1 standardı ve FB1 içeren kuru incir örneğine ait kromatogramlar ..................................................................................... 117 Şekil 6.15 : Kuru incirlerde fumonisin varlığının belirlenmesinde HPLC ve ELISA yönteminin karşılaştırılması (tüm değerler için)....................... 120 Şekil 6.16 : Kuru incirlerde fumonisin varlığının belirlenmesinde HPLC ve ELISA yönteminin karşılaştırılması, a) HPLC’de FB1 < 1 µg/g; b)HPLC’de FB1 >1 µg/g ....................................................................... 120 Şekil 6.17 : OTA ve toplam küf sayısı arasındaki ilişki .......................................... 128 Şekil 6.18 : OTA ve siyah Aspergillus spp. sayısı arasındaki ilişki ........................ 128 Şekil 6.19 : FB1 ve toplam küf sayısı arasındaki ilişki ............................................ 131 Şekil 6.20 : FB1 ve Fusarium spp. sayısı arasındaki ilişki ...................................... 131 Şekil B.1 :Toplam küf sayısı normallik testi (2004 yılı) ........................................ 164 Şekil B.2 :Toplam küf sayısı normallik testi (2004 yılı) ........................................ 164 Şekil C.1 : Fumonisin B1 üreticisi Fusarium verticilloides.................................... 166 Şekil C.2 : Okratoksin A varlığı tespit edilmeyen örnek........................................ 166 Şekil C.3 : 0,29 µg/kg duzeyinde OTA içeren örnek ............................................ 166 Şekil C.4 : 8,78 µg/kg duzeyinde OTA içeren örnek ............................................. 167 Şekil C.5 : 19-04 nolu örneğe ait OTA ve OTA türevine ait pikler ....................... 167 Şekil C.6 : Fumonisin B1 varlığı tespit edilmeyen örnek ...................................... 167 Şekil C.7 : 115 µg/kg duzeyinde FB1 içeren örnek ............................................... 168.

(12) İNCİRDE OKRATOKSİN A VE FUMONİSİN OLUŞUMUNUN İNCELENMESİ ÖZET. Kuru incir, incirin kurutulmasıyla elde edilen besleyici ve sağlık için yararlı bir meyvedir. Kuru incir doğrudan veya ezme olarak tüketilebildiği gibi çeşitli tatlı ve şekerlemelerin üretiminde de kullanılmaktadır. Kuru incir, kuru üzüm ve kayısıdan sonra Türk kuru meyve ihracatında önemli yer tutan bir üründür. Dünya kuru incir ihracatınının %52’si ülkemiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Ege Bölgesi’nde olgunlaşma, hasat ve kurutma aşamasındaki çevresel koşullar meyvelerde küf gelişmesi ve mikotoksin oluşumu için elverişlidir. Hasat ve kurutma işlemleri ve kurutma aşamasında incirin su aktivitesi değerleri de mikotoksin oluşumu üzerine etkili olmaktadır. Okratoksin A (OTA), başlıca Aspergillus ochraceus, Penicillium verrucosum ve Aspergillus section Nigri üyelerinin çoğu tarafından üretilen toksik özellikte ikincil bir küf metobolitidir. OTA üreticisi küfler, farklı koşullarda çok sayıda substratda gelişme özelliğine sahiptir. Bu nedenle OTA kontaminasyonu dünyada çok çeşitli gıdalarda rastlanmaktadır. Fumonisinler, Fusarium spp. tarafından üretilen çoğunlukla mısır ve mısır ürünlerinde bulunan doğal kontaminantlardır. Fumonisinler içinde yer alan Fumonisin B1 (FB1) mısırda yaygın olarak bulunan Fusarium verticilloides ve F. proliferatum tarafından üretilmektedir. Deney hayvanlarında gerçekleştirilen araştırmalar ve epidemiyolojik çalışma sonuçları dikkate alınarak OTA ve FB1, IARC tarafından muhtemel insan kanserojeni (Grup 2B) olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada, Ege Bölgesi’nde 2003 ve 2004 yıllarında 7 farklı yöreden kurutma aşamasında temin edilen kuru incir örneklerinde mikofloranın belirlenmesiyle olası mikotoksin varlığına açıklık getirilmesi ve incirde okratoksin A ve fumonisin B1 varlığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Kurutma aşamasından toplanan 115 kuru incir örneğinde küf sayısı <100- 3.107 cfu/g arasında değişmektedir. Türk Gıda Kodeksi’nde kuru meyveler için izin verilen maksimum küf sayısı 1.103 cfu/g’dır. 2003 yılında örneklerin % 80,3’ü, 2004’de ise % 72,7’si limitin üstünde küf içermektedir. Her iki yıl içinde bölgenin küf sayısı üzerinde etkili olduğu belirlenmemiştir. Örneklerde A. section Nigri, A. section Flavi, Fusarium ve Penicillium spp. ortalama küf sayıları 2003’de sırasıyla 3,36 ± 1,38 log cfu/g; 2,53 ± 1,03 log cfu/g; 4,79 ± 1,28 log cfu/g ; 1,80 ± 0,98 log cfu/g ve 2004 yılında 3,08 ± 0,80 log cfu/g; 2,18 ± 0,44 log cfu/g; 4,47 ± 1,40 log cfu/g ve 2,0 log cfu/g olarak tespit edilmiştir..

(13) Örneklerde her iki yılda da Fusarium spp. sayısı A. section Nigri, A. section Flavi, Penicillium spp. sayısından daha fazladır. Yapılan çalışmada kuru incir örneklerinin % 93,9’undan A. section Nigri, % 76,5’inde Fusarium spp., % 41,7’sinden A. section Flavi, % 8,7’sinden Penicillium spp. izole edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre Selçuk’ta Fusarium spp. üyeleri diğer bölgelerde A. section Nigri üyeleri daha sıklıkla bulunmaktadır. Kuru incir örneklerinde A. section Nigri üyelerinden A. aculeatus, A. awamori , A. carbonarius, A. foetidus ve A. niger agg.; Fusarium üyelerinden F. verticilloides, F. sporotrichioides; A. section Flavi üyelerinden A. flavus, A. parasiticus ve A. tamarii; Penicillium üyelerinden P. chrysogenum, P. citrinum, P. commune, P. solitum, P. funiculosum, P. purpurogenum ve diğer Aspergillus üyelerinden ise A. ustus ve A. terreus izole edilmiştir. Örneklerin 2003 yılında % 64,8’i, 2004 yılında ise % 65,9’u OTA üreticisi siyah Aspergillus spp. içermektedir. Her iki yılda da siyah Aspergillus üyeleri içinde, A. niger agg. en sık olarak izole edilmiştir. Kuru incir örneklerinde siyah Aspergillus türlerinin bulunma sıklığı sıra ile A. niger agg. (% 65,2), A. foetidus (% 39), A. carbonarius (% 21,7), A. awamori (% 8,7), A. aculeatus (% 1,7) şeklindedir. İzolatların OTA oluşturma özellikleri açısından ise sıralama A. carbonarius (% 88), A. niger (% 47), A. foetidus (% 46), A. awamori (% 30) şeklindedir. A. aculeatus izolatları ise OTA üreticisi değildir. Siyah Aspergillus üyelerinin % 21,6’sı sadece 25ºC’de, % 15,3’ü sadece 30ºC’de ve % 14,2’si her iki sıcaklıkta birden OTA oluşturmuştur. A. niger agg. izolatları 25ºC’de, A. carbonarius izolatları ise 30ºC ‘de daha yüksek miktarda OTA oluşturma özelliğine sahiptir. Çalışmada 115 kuru incir örneğinin 88 adedinde Fusarium kontaminasyonu belirlenmiştir. Elde edilen Fusarium izolatlarının % 90,3’ü F. verticilloides, % 7,8’i tanımlanmayan Fusarium spp., % 1,9’u F. sporotrichioides’dir. Fusarium spp. ve F. sporotrichioides izolatları fumonisin üreticisi değildir. F. verticilloides izolatlarının % 95,7’si fumonisin oluşturma özelliğine sahiptir. Birinci yılda örneklerin % 69,0’u, ikinci yılda ise % 72,7’si fumonisin üreticisi F. verticilloides içermektedir. Örneklerde F. verticilloides bulunma sıklığının en fazla olduğu yöre Selçuk’tur. Bununla birlikte örneklerden elde edilen F. verticilloides suşlarının toksin oluşturma oranı Selçuk’ta diğer bölgelerden daha düşüktür. Kuru incir örneklerinden iki yılda 48 örnekten elde edilen 57 A. section Flavi izolatının % 91,2’si A. flavus, % 7,0’si A. parasiticus ve % 1,7’si A. tamarii’dir. A. section Flavi izolatları içinde A. flavus izolatlarının %70’i aflatoksin ve/veya CPA, A. parasiticus izolatlarının tamamı aflatoksin ve A. tamarii izolatı da CPA üreticisidir. Örneklerin % 32’si toksijenik A. flavus, % 3,5’i A. parasiticus, % 0,9’u A. tamarii içermektedir. Birinci yılda örneklerde A. flavus ve toksijenik A. flavus bulunma sıklığı ikinci yıldan daha fazladır. Kurutma aşamasından temin edilen kuru incirlerde ELISA yöntemiyle toplam fumonisin, HPLC ile FB1 varlığı belirlenerek yöntem karşılaştırması yapılmıştır. ELISA yöntemi ile HPLC yöntemine göre kuru incirde çok daha yüksek fumonisin değerleri elde edilmiştir. HPLC yöntemiyle 1 µg/g değerinin altındaki FB1 değerleri dikkate alındığında iki yöntem arasında ilişki belirlenmemiştir. Ancak 1µg/g üzerindeki değerler için korelasyon belirlenmesine rağmen ELISA yöntemiyle elde edilen fumonisin miktarları HPLC yöntemine göre çok daha yüksektir..

(14) Kuru incir örneklerinde OTA ve FB1 varlığı HPLC yöntemi ile araştırılmıştır. Kuru incir örneklerinin % 48’inde 0,12-15,31 µg/kg OTA, % 75’inde 0,052 – 3,649 µg/g arasında değişen düzeylerde FB1 varlığı belirlenmiştir. Ortalama okratoksin A konsantrasyonu 2003 yılında 0,48 µg/kg ve 2004 yılında 0,59 µg/kg’dır. Her iki yılda da OTA varlığı en yüksek sıklıkta 0,12-1,00 µg/kg arasında belirlenmiştir. Ortalama FB1 konsantrasyonu 2003 yılında 0,368 µg/g ve 2004 yılında 0,223 µg/g’dır. Fumonisin bulunma sıklığı birinci yılda 0,050-0,100 µg/g arasında, ikinci yılda ise 0,100-0,500 µg/g arasında en fazladır. Kurutma aşamasından temin edilen incir örneklerinin % 3,5’i 8 µg/kg üzerinde OTA ve % 9,6’sı 1 µg/g’ın üzerinde FB1 içermektedir. Çalışmada örneklerin temin edildiği bölgeler arasında OTA ve FB1 varlığı açısından istatiksel bir fark (p>0,05) belirlenmemiştir. Kuru incirde mikotoksin varlığı ile küf sayısı arasında korelasyon bulunmamakla birlikte OTA içeren örneklerin % 89,1’inde OTA üreticisi siyah Aspergillus üyeleri ve FB1 içeren örneklerin % 72,7’sinde fumonisin üreticisi F. verticilloides’in mikotoksinle birlikte bulunması kuru incirde OTA varlığından siyah Aspergillus üyelerinin, FB1 varlığından da F. verticilloides’in sorumlu olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte örneklerin % 24’ünde OTA üreticisi siyah Aspergillus, % 16’sında ise toksijenik F. verticilloides izole edilmesine rağmen bu örneklerde mikotoksin belirlenmemiştir..

(15) DETERMINATION OF OCHRATOXIN A AND FUMONISIN PRODUCTION IN FIGS. SUMMARY Dried fig, very nutritional and a healthy food, is one of the most widely produced fruits in the world. Dried figs can be consumed directly, or as fig paste, also can be used in production of several desserts and candies. It is an important agricultural product following raisin and dried apricot among Turkish dried fruit exports. Fifty two percent of world´s dried fig exports was from Turkey. Environmental conditions in the Aegean Region during ripening, harvesting and drying of figs seem favourable for mould growth and mycotoxin production in fruits. Harvesting and sun-drying processes and water activity value of fig fruits during drying are also effective on mycotoxin formation. Ochratoxin A (OTA) is a toxic secondary metabolite, naturally produced by three main species of mould, Aspergillus ochraceus, Penicillium verrucosum and Aspergillus section Nigri. These mould species are capable of growing on several substrates under different conditions; hence contamination of OTA in food products can be seen all over the world. Fumonisins produced by several Fusarium species natural contaminants of corn and corn products all over the world. Fumonisin B1 (FB1) is a kind of fumonisin which are produced by Fusarium verticilloides and F. proliferatum, fungi that commonly contaminate maize. With regard to the animal studies and epidemiological studies on humans, OTA and FB1 have been classified as possible human carcinogens (Group 2B) by IARC. The objective of this study was to investigate the occurrence of mycotoxins by detecting of mycoflora and also to determine the OTA and FB1 incidence and levels in the Turkish dried figs collected at the drying stage in 7 different districts located in the Aegean Region in 2003 and 2004. The mould counts ranged from <100 to 3.107 cfu/g in a total of 115 dried fig samples collected at the drying stage. Maximum limit of total mould count in dried fruits established by Turkish Food Codex is 1.103 cfu/g. The percentage of dried fig samples that exceeded mould count limit in 2003 and 2004 were 80.3% and 72.7%, respectively. There was no significant difference between sampling areas in total mould count. The calculated average mould count for A. section Nigri, A. section Flavi, Fusarium spp. and Penicillium spp in 2003 and 2004 were 3,36 ± 1,38 log cfu/g; 2,53 ± 1,03 log cfu/g; 4,79 ± 1,28 log cfu/g; 1,80 ± 0,98 log cfu/g and 3,08 ± 0,80 log cfu/g; 2,18 ± 0,44 log cfu/g; 4,47 ± 1,40 log cfu/g and 2,0 log cfu/g respectively. Fusarium spp..

(16) count was higher than A. section Nigri, A. section Flavi, Penicillium spp. count in the 2 years. The occurence frequencies of A. section Nigri, Fusarium spp., A. section Flavi, and Penicillium spp. were 93.9%, 76.5%, 41.7% and 8.7%, respectively. The most commonly isolated species were Fusarium spp. in Selçuk and A. section Nigri in the other districts. A. aculeatus, A. awamori, A. carbonarius, A. foetidus and A. niger agg. from A. section Nigri; F. verticilloides, F. sporotrichioides and unidentified Fusarium. from Fusarium spp.; A. flavus, A. parasiticus and A. tamarii from A. section Flavi; P. chrysogenum, P. citrinum, P. commune, P. solitum, P. funiculosum, P. purpurogenum from Penicillium spp., A. ustus and A. terreus were isolated from dried fig samples. The occurence of OTA producing black Aspergillus spp. in dried figs in 2003 and 2004 were 64.8% and 65.9%, respectively. A. niger agg. was most common species in black aspergilli in both years. The occurence of A. niger agg., A. foetidus, A. carbonarius, A. awamori and A. aculeatus isolates in black Aspergillus spp. were 65.2%, 39%, 21.7%, 8.7%, 1.7%, respectively. OTA producing ability of A. carbonarius, A. niger agg., A. foetidus, A. awamori isolates were 88%, 47%, 46% and 30%. None of A. aculelatus isolates was OTA producers. 21.6%, 15.3% and 14.2% of black Aspergillus spp. produced OTA only at 25ºC, only at 30ºC and at both temperatures, respectively. Frequency of OTA producing ability was higher at 25ºC for A. niger agg., and at 30ºC for A. carbonarius. Fusarium spp. was determined in 88 of 115 dried fig samples. The distribution of F. verticilloides, unidentified Fusarium spp., F. sporotrichioides in Fusarium spp. were 90.3%, 7.8% and 1.9%, respectively. None of the unidentified Fusarium spp. ve F. sporotrichioides isolates was fumonisin producers. The occurence of fumonisin producing F. verticilloides in 2003 and 2004 were 69.0% and 72.7%, respectively. Selçuk was ranked first due to the occurrence of F. verticilloides in both years, however the occurrence of toxigenic F. verticilloides was lower than the other districts. A. section Flavi was determined in 48 of 115 dried fig samples. The distribution of A. flavus, A. parasiticus and A. tamari isolates in A. section Flavi were 91.2%, 7.0% and 1.7%, respectively. Seventy percent of A. flavus isolates was producers of aflatoxin and/or cyclopiazonic acid (CPA). All of the A. parasiticus were producer of aflatoxin and a A. tamarii isolate was produced CPA. The occurrence of A. flavus, A. parasiticus and A. tamarii in dried figs was 32%, 3.5% and 0.9%, respectively. The occurrence of A. flavus and toxigenic A. flavus in the first year of the study was higher than the second year. HPLC and ELISA methods for the determination of fumonisin in dried figs had been compared. Higher fumonisin levels were obtained by ELISA tha HPLC methods. No correlation between methods was found for samples below 1µg/g FB1 (obtained by HPLC). Although there was a correlation between methods for samples above 1µg/g, fumonisin levels obtained by ELISA were much more higher than those obtained by HPLC..

(17) The occurrence of ochratoxin A and FB1 was investigated by HPLC in dried fig samples. Fourty eight percent of 115 dried fig samples contained OTA (range 0.12 µg/kg -15.31 µg/kg) and seventy five percent of samples had FB1 (range 0.046µg/g 3.649µg/g). The calculated mean concentrations for OTA in 2003 and 2004 were 0.48 µg/kg and 0.59 µg/kg, respectively. The highest incidences of OTA positive samples were obtained within the range 0.12 - 1.00µg/kg for each year. The calculated mean concentrations for FB1 in 2003 and 2004 were 0.368 µg/g and 0.223 µg/g, respectively. The highest incidences of FB1 positive samples in 2003 and 2004 were obtained within the range 0.050-0.100 µg/g and 0.100-0.500 µg/g, respectively. 3.5% of dried fig samples had OTA levels exceeding 8 µg kg-1 and 9.6% of the samples had FB1 levels exceeding 1 µg/g. There was no significant difference between sampling areas (p>0.05) according to the percentage of OTA and FB1 positive samples. Although there was no correlation between mould counts and mycotoxin levels, 89.1% of OTA positive samples were infected with ochratoxigenic black Aspergillus spp. and 72.7% of FB1 positive samples had fumonisin producer F. verticilloides. These results suggested that black Aspergillus spp. and Fusarium spp. were responsible for OTA and fumonisin contamination in dried figs, respectively. Moreover, ochratoxigenic black Aspergillus spp. (24% of whole samples) and fumonisin producing Fusarium spp. (16 % of whole samples) were isolated from non-mycotoxin contaminated samples..

(18) 1. GİRİŞ Mikotoksinler mikroorganizmalardan insanlara kadar geniş bir canlı topluluğu üzerinde toksik etkilere sahiptir.. İnsanlar ve hayvanlara olan toksik etkileri,. mikotoksinin dozuna bağlı olarak değişmektedir. Yüksek dozlar akut toksisite ve ölüme, subkronik etkilere neden olan dozlar ise hayvanlarda verim kaybına, düşük dozlar da bağışıklık sisteminde bozukluklara neden olmaktadır. Çok düşük dozlara uzun süre maruz kalma durumunda ise tümör oluşumu, kanser ve diğer kronik hastalıklar (karaciğer ve böbreklerde hasar gibi) ortaya çıkmaktadır. Ayrıca mikotoksinler mutajenik, teratojenik özellikte de olabilirler (Sweeney ve Dobson, 1998; Bullerman, 2000). İncir, Moracea familyasından olup en tanınmışı bildiğimiz sofralık incir Ficus carica L. ‘dır. İncir oldukça lezzetli ve besleyici özelliktedir. İncir zengin bir karbonhidrat kaynağı olmasının yanında yüksek miktarda kalsiyum, demir ve A vitamini içeriğine de sahiptir. Dünyada kuru incir üretimi az sayıdaki ülkede ve sınırlı miktarda olup, dünya taze incir üretiminin % 27’si, kuru incir ihracatının ise % 51,6’sı ülkemiz tarafından gerçekleştirilmektedir. İhraç ettiğimiz ürünler içerisinde önemli yer tutan kuru incirde geçmiş yıllarda, limitlerin üzerinde aflatoksin belirlenmiş ve bu ürünler Türkiye’ye iade edilmiştir. Olgunlaşma, hasat ve kurutma aşamalarında Ege Bölgesi’ndeki sıcaklık iklim koşulları ve meyvenin su aktivitesi, ürünü küf gelişimi ve mikotoksin oluşumu için elverişli hale getirmektedir. İncirlerin küf florası üzerine yapılan çalışmalarda hakim florayı A. niger, A.flavus-A.parasiticus ve Fusarium küflerinin oluşturduğu, ancak incirin temin edildiği aşamaya göre de farklılık gösterebileceği belirtilmiştir (Heperkan, 2006). Bu küflerin toksijenik suşlarının varlığı üründe mikotoksin riskini ortaya çıkarmaktadır. Okratoksin A, Penicillium ve Aspergillus türleri tarafından üretilen ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki tarımsal ürünlerde (çeşitli tahıllar, kahve, kakao, çeşitli meyveler, baharat, şarap, sirke, üzüm suyu, yağlar, süt ve süt ürünleri, bira, çay, bebek maması) yaygın olarak bulunan bir mikotoksindir (Abarca ve diğ., 1994)..

(19) Güneşte kurutulan kuru meyvelerde hakim florayı oluşturan A. section Nigri çok geniş bir sıcaklık aralığında gelişme (6 - 47°C) göstermektedir. Siyah aspergilli üyeleri türe ve suşa bağlı olarak 10 - 45°C arasında okratoksin A oluşturmaktadır (Pitt ve Hocking, 1997; Esteban ve diğ., 2004). Okratoksin A insan ve hayvan sağlığını tehdit eden bir mikotoksindir. Deney hayvanlarında yapılan çalışmalarda okratoksin A’nın nefrotoksik, kanserojenik, teratojenik ve bağışıklık sistemini etkileyici özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir (Bayman ve Baker, 2006). Okratoksin A’nın insanlarda Balkan Endemik Nefropati (BEN) ve Güney Afrika’da görülen kronik böbrek hastalığı ve üreme organlarındaki tümörlerin okratoksin A kaynaklı olduğu düşünülmektedir (Aish ve diğ., 2004; Bayman ve Baker, 2006). Fumonisinler, Fusarium spp. tarafından üretilen dünya genelinde çoğunlukla mısır ve mısır ürünlerinde bulunan doğal kontaminantlardandır. Çoğunlukla F. verticilloides ve F. profileratum tarafından üretilmektedir. (Jackson ve Jablonski, 2004; Scaff ve Scussel, 2004). F. verticilloides ve F. profileratum 4 - 37°C arasında gelişmektedir. F. verticilloides için optimum gelişme ve çimlenme 0,994 su aktivitesinde gerçekleşmektedir (Sweeney ve Dobson, 1998; Marin ve diğ., 2004). Mısırda fumonisin oluşumu 10 - 37°C’de gerçekleşmektedir, 7°C’de fumonisin varlığı tespit edilmemiştir. F. verticilloides suşları optimum 20 - 30°C’de fumonisin üretirken, F. profileratum için bu değer 15°C’dir (aw~1,0) (Marin ve diğ., 2004). Fumonisinlerin farelerde karaciğer kanserini teşvik edici etkilere sahip olduğu, atlarda beyin hücrelerinde ölüm ve lezyonlara, domuzlarda akciğer ödem sendromu, kalp-damar rahatsızlıkları gibi hastalıklara neden olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çeşitli hayvan türlerine karşı nefrotoksik, hepatotoksik ve bağışıklık sistemini baskılayıcı etkiler gösterdiği saptanmıştır (Nelson ve diğ., 1992; Castellá ve diğ., 1999; Scaff ve Scussel, 2004). Okratoksin A ve fumonisinler Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından 2B sınıfı kanserojen olarak değerlendirilmektedir (IARC, 1993). Bu çalışmada Ege Bölgesi’nde farklı yörelerden kurutma aşamasında temin edilen kuru incir örneklerinde mikoflora ve küflerin toksin oluşturma potansiyellerinin belirlenmesi ve aynı incir örneklerinde okratoksin A ve fumonisin B1 varlığının araştırılması amaçlanmıştır..

(20) 2. İNCİR 2.1 İncir Tanımı ve Genel Özellikleri İncir, Moracea familyasından olup en tanınmışı bildiğimiz sofralık incir Ficus carica L.’ dır. Sofralık incir, taze, kurutulmuş, ezme veya konserve olarak tüketilmektedir. Konserve incir daha çok şekerleme veya reçel yapımında kullanılmaktadır (Desai ve Kotecha, 1995). Düşük kaliteli incirlerden ise pekmez ve etil alkol üretilmektedir. Etil alkol üretiminde yan ürün olan incir çekirdekleri, boya, kozmetik ve ilaç sanayinde, incir küspesi de hayvan yemi üretiminde değerlendirilmektedir (Tuğ, 2002; Özden, 2005). İncir oldukça lezzetli ve besleyici özelliktedir. İncir zengin bir karbonhidrat kaynağı olması yanında yüksek miktarda kalsiyum, demir ve A vitamini içeriğine de sahiptir. Tablo 2.1’de incirin besin içeriği gösterilmektedir. Tablo 2.1: İncirin besin içeriği (100 g incir için)* Bileşen. Taze İncir1. Enerji, kcal 80 Protein, g 1,3 Yağ, g 0,3 Karbonhidrat, g 20,3 Lif, g 2,0 Ca, mg 50,0 P, mg 22,0 Fe, mg 0,6 Na, mg 2,0 K, mg 194,0 A vitamini, IU 80,0 Tiamin, mg 0,06 Riboflavin, mg 0,05 Niasin, mg 0,40 Askorbik asit, mg 2,00 *, 1 :Tous ve Ferguson, 1996 *, 2 :Desai ve Kotecha, 1995 *, 3 :Anonymous, 2007a *, 4 :Veri bulunmamaktadır.. Kuru İncir1 Kuru İncir2, Kuru İncir2, Calimyrna Mission 274 4,3 1,3 69,0 5,6 126,0 77,0 3,0 34,0 640,0 100,0 0,10 0,10 0,70 0. 253 3,0 1,90 58,20 -4 174,0 70,0 2,5 10,0 682,0 142,0 0,079 0,083 0,71 3,60. 212 2,82 0,90 58,20 130,0 57,0 2,4 10,0 575,0 92,0 0,061 0,078 0,59 3,60. Kuru İncir3 217 4 1,2 55,3 6,7 138,0 163,0 4,2 0,073 0,072 -.

(21) Capri, Smyrna, Adriyatik (Yaygın), San Pedro incirin dört temel grubunu oluşturmaktadır. Smyrna tipi, Türkiye’de “Sarılop”, Amerika’da “Calymyrna”, Cezayir’de “Tameriout” ve “Taranimt” olarak adlandırılmaktadır. “Kadota (İtalya’da Dottato)”, “Beyaz Adriyatik (Verdone)”, “Mission”, “Kahverengi Türkiye İnciri”, Kaliforniya’da “Conadria”, İspanya’da “Cuello de Dama Blanco” ve “Napolitana Negra”, Yunanistan’da “Kalamon”, Mısır ve Tunus’ta “Sultani”, Moroko’da “Rhouddane” , “Celeste” çeşitleri ise yaygın tipteki incir grubundadır. San Pedro grubundaki önemli incir çeşitlerini ise “San Pedro (beyaz)”, “King”, “Gentle” çeşitleri oluşturmaktadır (Desai ve Kotecha, 1995; Tous ve Ferguson, 1996). İncir üretiminin çoğu iklim özellikleri nedeniyle Akdeniz ülkelerinde yer almaktadır. Ülkemizde Büyük ve Küçük Menderes Havzalarında, Güneydoğu Anadolu’da ve İç Anadolu’da incir yetişmektedir. Ülkemizde yetiştirilen incir çeşitlerinden en önemlisi ve kurutmaya en uygun incir çeşidi Küçük ve Büyük Menderes havzalarında yetişen büyük ebatlı, açık sarı renkte ince kabuklu, beyaz etli, şekerce zengin, düşük asit içeriğine sahip Sarılop (Smyrna) inciridir (Tous ve Ferguson, 1996; Aksoy ve diğ., 2003). Kahverengi Türkiye inciri iri ve armut şeklinde olup mordan kahverengiye kadar çeşitli kabuk rengine sahiptir. Ticari olarak kuru incir yetiştiriciliği yapılan bölgeler; Ege Bölgesi Aydın (Germencik), Birgi (Ödemiş), İzmir il sınırları içinde kalan Büyük ve Küçük Menderes orta havzası, Tire, Bursa ve çevresidir. Salihli (Manisa), Mut (İçel) ve Gaziantep‘te özellikle sofralık incir olarak bilinen incir üretimi yapılmaktadır (Aksoy, 2001; Aksoy ve diğ., 2003). Üretilen diğer çeşitler ise Bursa Siyahı (Dürdane İnciri), Göklop, Yeşilgüz, Morgüz ve Bardacık gibi çeşitler olup yetiştirilme oranı % 12 ile sınırlıdır (Tuğ, 2002). 2.2 Kuru İncir Üretimi Kuru incir üretimi; hasat, hasat sonrası kurutma, kuru alma, fumigasyon ve ambalajlama işlemlerini kapsamaktadır. İncir, Ege Bölgesi’nde yağış miktarının yeterli düzeyde olduğu düşüncesiyle genel olarak sulamadan yetiştirilmektedir. Kültür incirlerimizde dişi çiçekle erkek çiçek farklı ağaçlarda bulunmaktadır. Meyve oluşumu için dişi incirin, erkek incir tarafından döllenmesi (ilekleme) gerekmektedir. İlekleme, erkek incirlerin (ilek meyveleri) içlerindeki arılarla dişi incir ağaçlarına yerleştirilmesi işlemidir. Haziran.

(22) ayının ilk iki haftasındaki döllenmenin ardından, 40-50 gün sonra meyve olgunlaşmaya başlamaktadır. Ağustos-Eylül ayları olgunlaşma zamanı olup, 15-30 Ağustos tarihleri arasında olgunlaşma maksimum düzeye ulaşmaktadır. Olgunlaşan meyve, 5-6 gün içinde burularak ağaçtan düşmekte ve yere düşen yarı kuru meyve (buruk incir) elle toplanarak sergilere konmaktadır (Özay, 1989). Yere dökülen buruk incirler ağaç altlarından toplanıp kurutma yerlerine götürülür. İncirin uzun süre toprakta ağaç altında kalması kaliteyi düşürür. İncir kurtlarının ve bazı hastalık etmenlerinin bulaşma riski artar. Üründe toprak ve diğer yabancı maddelerin oranının yükselmesine neden olur. Buruklaşıp yere düşen incirlerin sık aralıklarla toplanması ve kerevetlere serilmesi bu sorunları en aza indirir. Toplama sırasında insan gıdası olarak değerlendirilemeyecek hurda incirlerin ayrı kaplarda toplanması ve kurutma işleminin ayrı yapılması bulaşmaların azaltılması açısından önemlidir. (Aksoy, 2001; Anon., 2007b). Ağaç altından toplanan buruk incirlerin nem içeriği % 30-50’den kurutma sonrası % 18-20’ye düşmektedir. Kurutma, ülkemizde iklimin uygun olması nedeniyle doğal koşullarda güneş altında yapılmaktadır. Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsünde yapılan bir çalışmada yerden 10 cm yükseklikte yerleştirilmiş telli kerevetin gerek kirlilik ve gerekse kurutma süresi bakımından çıtalı kerevet, telli kerevet, yer sergisi, beton, çakıl döşenmiş zemin ve sıkıştırılıp düzeltilmiş toprak zemin arasında en uygun kurutma ortamı olduğu belirlenmiştir. Kerevet zemininin tel yerine plastik örgü ızgaradan yapılmasının dayanıklılık ve küflenmemesi nedeniyle daha sağlıklı kurutmaya olanak verdiği saptanmış tel yerine plastik örgü tercih edilmesi gerektiği belirtilmiştir (Anon., 2007b). Ayrıca ayaklı kerevetler, hem yağmura karşı hem de incir kurtlarının bulaşmasını önlemek üzere üst üste konup üzerleri örtülebildiğinden avantajlıdır (Aksoy, 2001). Toplanan incirler, bahçenin sürekli güneş alan ve havadar bir bölümüne yerleştirilen kerevetlere tek sıra halinde serilir. Kerevette kurumakta olan meyveler, sabah erken veya öğleden sonra geç saatlerde olmak üzere her gün düzenli olarak kontrol edilerek kuruyan meyveler sergiden alınır, kurumamış olanlar ise alt üst edilerek tekrar kurumaya bırakılır (Anon., 2007b). Ortalama 5 gün olan sergi süresi ardından hurdalık olanlar ayrılmakta ve kuru incirler üretici depolarına alınmaktadır. İncir, zararlılara karşı metil bromit ile fumige edilmektedir (Özay, 1989). 1987 yılında imzalanan Montreal Protokolü’nde metil.

(23) bromit ozon tabakasını inceltici etkisi ve ürünlerde bıraktığı brom kalıntısı nedeniyle 2008 yılında kullanımının tamamen sonlandırılması öngörülmüştür. Bu nedenle alternatif yöntemlerin geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar devam etmektedir. Henüz metil bromide yerine geçecek bir yöntem bulunmamakla birlikte fosfin uygulaması, vakumlama, CO2 uygulaması ve kontrollü atmosfer uygulamaları yapılmaktadır (Anon., 2007b). İncirler kilodaki meyve adedi, genel kalite vasıfları, tip ve diğer özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır. Nitelik ve nicelik itibariyle sınıflandırılan meyveler iç ve dış pazar istekleri doğrultusunda işlenmektedir. Kuru incir, doğrudan tüketime sunulduğu gibi sıcak (30-40ºC) ve tuzlu (% 4) suyla yıkanıp şekillendirilerek de (Layet, Lerida, Lokum, Protopen, Pulled, Bağlama, Garland, Macaroni, Naturel, Umbrella ve Çikolata) tüketilmektedir. Ayrıca kuru incir, çekirdekli veya çekirdeksiz incir ezmesi üretiminde, hurda incirler de pekmez, alkol gibi endüstriyel ürünlerin üretiminde değerlendirilmektedir. İncirler, hastalık veya kontaminasyona neden olmayacak şekilde serin ortamlarda veya soğuk depolarda saklanmalıdır (Anon., 2007b). 2.3 Kuru İncirin Ekonomik Önemi Dünyada. kuru. incir. üretimi. az. sayıdaki. ülkede. ve. sınırlı. miktarda. gerçekleştirilmektedir. 2006 yılı verilerine göre dünya taze incir üretiminin % 27’si ülkemiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Taze incir üretiminin ülkelere göre dağılımı ve üretimdeki payları Tablo 2.2’de gösterilmiştir (FAO, 2007). Dünya incir üretiminde, Türkiye’yi sırasıyla Mısır (% 16), Cezayir (% 9), İran (% 8), Fas (% 8) takip etmektedir (Tablo 2.2). Türkiye’de bulunan incir ağacı sayısı yaklaşık 10 milyon adettir. Bu sayının, 9 milyonunu meyve veren, 1-1,5 milyonunu da meyve vermeyen incir ağaçları oluşturmaktadır (Anon., 2007a). Üretilen taze incirin yaklaşık % 15-20’si kuru incir olarak değerlendirilmektedir (Özden, 2005). Türkiye'de üretilip ihracatı yapılan kuru incirin % 98-99'unu Aydın ve İzmir çevresinde yoğun olarak üretilen Sarılop kalan kısmını ise Sarı Zeybek incir çeşidi oluşturmaktadır (Anon., 2007b)..

(24) Tablo 2.2: Taze incir üretiminde ilk 10 sırada yer alan ülkelerin üretim payları ve miktarları (FAO, 2007) 2006. 2005. Ülke. Miktar (ton). Üretim payı(%). Miktar (ton). Üretim payı(%). Türkiye. 285.000. 26. 290.151. 27. Mısır. 170.000. 16. 170.000. 16. Cezayir. 69.799. 6. 91.927. 9. İran. 87.522. 8. 87.522. 8. Fas. 82.600. 8. 77.000. 7. Suriye. 49.800. 5. 49.800. 5. A.B.D.. 46.176. 4. 46.176. 4. İspanya. 35.295. 3. 37.000. 3. Tunus. 25.000. 2. 25.000. 2. Brezilya. 23.697. 2. 23.697. 2. Toplam. 1.079.290. 1.068.505. Sağlıklı ürünlere karşı artan ilgiden dolayı Türkiye’de ve dünyada kuru incir tüketiminde artış görülmektedir. Aynı zamanda kuru meyve sektörü sezon dışında taze meyveye alternatif sunabilmesi açısından da avantajlıdır (Adanalı, 2006). Türkiye. dünya. kuru. incir. üretiminin. yaklaşık. %. 51,6’sını. tek. başına. gerçekleştirmektedir. Kuru incirin % 30-40’ı üretici ülkeler tarafından tüketilmekte kalan kısmı ihraç edilmektedir (Anaç, 2003; Özden, 2005). Tablo 2.3’de kuru incir ihracat ve ithalatında ilk 10 sırada yer alan ülkeler gösterilmiştir. Tablo 2.3: 2005 yılı verilerine göre kuru incir ithalatında ve ihracatında ilk 10 sırada yer alan ülkeler (FAO, 2007) İhracat Ülke. Miktar (Ton). İthalat Değer (1000 $). Türkiye. 52.560. 105.074,00. Afganistan. 9.000. 11.733,93. İran. 8.940. 9.118,00. A.B.D.. 4.730. İspanya. Ülke. Miktar (Ton). Değer (1000 $). Almanya. 10.000. 22.120,00. Fransa. 9.750. 22.006,00. Hindistan. 9.260. 13.419,00. 12.377,00. İtalya. 5.640. 13.104,00. 3.850. 4.799,00. A.B.D.. 5.600. 7.423,00. Çin. 3.720. 3.579,79. Çin. 5.360. 9.889,68. Yunanistan. 2.530. 5.857,00. Rusya. 4.430. 2.763,00. Almanya. 1.660. 5.338,00. İngiltere. 3.530. 7.655,00. Fransa. 1.540. 6.529,00. Meksika. 2.670. 4.927,00. Hollanda. 1.530. 3.231,00. Hollanda. 2.580. 5.401,00.

(25) Dünyada kuru incir ticaretine bakıldığında en önemli incir üreticisi olan Türkiye’nin kuru incir ihracatında da ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Tablo 2.3’de görüldüğü gibi kuru incir ithalatçısı ülkelerin başında ise 10.000 ton ile Almanya gelmektedir. Almanya’yı Fransa ve Hindistan takip etmektedir. Kuru incir, Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinin başında gelen tarımsal ürünlerden birisidir. 1990 yılına kadar 50.000.000 $’ın altında olan kuru incir ihracatımız, bu yıldan itibaren önemli miktarlarda artmış ve 1995 yılında 80.000.000 $ seviyesine ulaşmıştır (Özden, 2005). Şekil 2.1’de ülkemizde 1997-2006 yılları arasında gerçekleşen yaş ve kuru incir üretimi ile kuru incir ihracat miktarları gösterilmiştir. Kuru incir ihracatımızın 2005 yılı seviyesi ise 105.074.000 $’dır. (Özden, 2005; FAO, 2007). 2006-2007 sezonunda ise (20 Eylül 2006- 15 Eylül 2007 arası) 52.000 ton kuru incir ihracatı karşılığı 136.731.059 $ döviz girdisi sağlanmıştır. 2006 yılında Türkiye’nin toplam kuru incir üretimi 60.393 ton olarak gerçekleşmiş, 2007 yılı kuru incir rekoltesi ise hava koşullarında yaşanan olumsuzlukların etkisiyle 48.012 ton olarak tahmin edilmiştir (Anon, 2007a).. 350 300. Miktar,1000ton. 250 200 150 100 50 0 1997. 1998. 1999. 2000. 2001. 2002. 2003. 2004. 2005. 2006. Yıl Yaş incir üretimi. Kuru incir üretimi. Kuru incir ihracatı. Şekil 2.1: Türkiye’de yıllara göre incir üretim ve ihracat miktarları (Anon, 2007a; FAO, 2007) Tablo 2.4’de 2005 yılında ihracat yaptığımız ülkeler arasında ilk on sırada yer alanlar gösterilmiştir. Kuru incir ihracatımızın büyük kısmı Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilmekte olup kuru incir ihraç ettiğimiz ülkeler arasında Fransa ilk sırada yer almaktadır (FAO, 2007)..

(26) Tablo 2.4: Kuru incir ihracatı gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke (2005)1 (FAO, 2007) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10. Ülke Fransa Almanya İtalya İsviçre Rusya İspanya Hollanda İngiltere İsrail A.B.D. Diğer. Toplam. Miktar (ton) 9.013 8.073 4.929 2.209 3.681 2.529 2.387 1.568 1.355 1.216 15.956 52.560. Değer (1000$) 18.874,00 17.207,00 10.240,00 5.633,00 5.386,00 4.971,00 4.334,00 3.213,00 2.869,00 2.802,00 30.082,00 105.074,00. 1. : Sıralama ekonomik değer (1000 $) bazında gerçekleştirilmiştir.. 2.4 Kuru İncirde Görülen Bozulmalar İncirde, hasat öncesi ve hasat sonrası aşamalarda istenmeyen değişiklikler ve bozulmalar görülebilmektedir. İncir ağacında görülen kök uyuzu, çelik marazı ile meyvede görülen sürme (siyah küf) ve iç çürüklüğü en önemli hastalıklardandır. Kuru incirlerde, hasattan önce görülen hastalık ve zararlılar meyvede bozulmaya ve çürümeye neden olur. Meyvenin çürümesi içerisinde gelişen bakteri, küf-maya ve benzer etmenler nedeniyle gerçekleşmektedir. Çürüme etmenleri incire böcekler aracılığı ile taşınır. Çürüme olayı meyve daha ağaç üzerindeyken başlar. Meyvede görülen sürme hastalığına Aspergillus niger ve meyvenin olgunlaşma döneminde meyve içinin yumuşayıp pembeleşmesi ve pembe renkli sıvı akması ile ortaya çıkan meyve iç çürüklüğüne ise Fusarium verticilloides neden olmaktadır. Bu iki küf çoğunlukla erkek incirlerde geliştiğinden ilek meyveleri asılırken çürümüş ve içi kahverengileşmiş olanların ayrılması gerekmektedir. Ayrıca döllenme sonunda bunların ağaç altında bırakılmayıp uzak bir yerde yakılarak imha edilmesi hastalıkları azaltmaktadır. Bahçe dönemindeki incir zararlılarının zirai ilaçlama, yem tuzakları ve tarımsal uygulamalar ile önlenmesi mümkündür (Aksoy, 2001; Anon., 2007b). Kuru incirin depolanması ve taşınması sırasında meyvenin ürün yükü ile ezilme ve parçalanması, küfle kontaminasyon olasılığını artırmakta ve hızla bozulmaya neden olmaktadır. Ayrıca taşıma sırasında bez torbalar gibi ürünün havalanmasına izin vermeyen malzemelerin kullanılmasıyla da kuru incirde ekşime gözlenmektedir..

(27) Kuru incirin üretici bahçesinden işletmeye taşınması ve işleninceye kadar depolanması sırasında kasalarda saklanması kalite açısından önemlidir (Aksoy, 2001). 2.5 İncirde Küf Florası ve Mikotoksinler Üretim ve ihracat miktarları yüksek olan incir Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. İhraç ettiğimiz ürünler içerisinde önemli yer tutan kuru meyvelerde geçmiş yıllarda, limitlerin üzerinde aflatoksin belirlenmiş ve bu ürünler Türkiye’ye iade edilmiştir. Olgunlaşma, hasat ve kurutma aşamalarında Ege Bölgesi’ndeki sıcaklık, iklim koşulları ve meyvenin su aktivitesi, ürünü küf ve mikotoksin oluşumu için elverişli hale getirmektedir. 2.5.1 Kuru incirin küf florası İncirlerin küf florası üzerine yapılan çalışmalarda kuru incirde hakim florayı A. niger, A. flavus - A. parasiticus ve Fusarium küflerinin oluşturduğu, ancak hakim floranın incirin temin edildiği aşamaya göre farklılık gösterebileceği de belirtilmiştir (Heperkan, 2006). Tablo 2.5’de farklı çalışmalarda incirden izole edilen küfler gösterilmiştir. Karapınar ve Gönül (1989), 103 adedi hurda 103 adedi iyi kalite olan 1986 ürünü 206 adet incir örneğinde mikoflorayı belirlemiş ve aflatoksijenik küflerin varlığını araştırmışlardır. Hurda tipi sergi örneklerinde ortalama küf yükü 3,6.102 cfu/g - 6,6 103 cfu/g arasında değişirken iyi kalite sergi örneklerinde 1,49. 102 cfu/g - 2,51.104 cfu/g arasında bulunmuştur. Küf yükü bakımından bölgeler arası, arazi yapısı ve incir tipi bakımından önemli bir fark olmadığı ifade edilmiştir. Hakim florayı A.niger‘in oluşturduğu, onu sırasıyla A.flavus, Fusarium oxysporum, Rhizopus stolonifer, Alternaria tenuis, Penicillium glabrum, Cladosporium sphaerospermum ve diğer türlerin takip ettiği belirtilmiştir (Tablo 2.5). Çalışmada 47 örnekten 12 farklı A. flavus izole edilmiştir. Küflerin aflatoksin oluşturma potansiyelleri Aflatoksin Producing Ability (APM) besiyerinde belirlenmiş ve doğrulaması ince tabaka kromatografisi ile gerçekleştirilmiştir. Bu izolatların 4 adedinin (%33) aflatoksin B1, B2, G1, G2, 4 adedinin ise sadece aflatoksin B1 ve B2 ürettiği ve kalan 4 tanesinin ise toksijenik olmadığı ifade edilmiştir..

(28) 11. 13 (11,6). 2(1,0) 6 (2,9) 1(0,5). P. piceum. P. purpurogenum. 7 (3,4). Penicillium spp.. P. pinophililum. 8(3,9). Fusarium solani. 11(9,8). 37(18,0). Fusarium oxysporum. Fusarium spp. 1(1,6). 1(1,6). 1(2,9). 2 (5,7). A. wentii. 1(0,5). 1(2,9). 1(2,9). 3 (8,6). 1 (2,9). 2 (5,7). A. oryzae. A. ochraceus. 1 (0,9). A. ustus. 3 (1,4). 3(4,7). 4 (3,6). A. terreus. 5(2,4). 8 (12,5). 5(2,4). A. fumigatus. 3(4,7). A. parasiticus. 1(0,5). A. flavus var columnaris. 47 (22,8). 18 (16,1). A. flavus. 59 (91,2). 2 (5,7). 196 (95,1). Zohri ve AbdelGawad, 19931 4 kuru incir / 35 izolat. 30 (26,8). Karapınar ve Gönül, 19902 64 kuru incir. Aspergillus niger. Karapınar ve Gönül, 19892 206 kuru incir 5 (14,3). Heperkan, 1989 51 kuru incir / 112 Izolat. 1 (4,3). 1 (4,3). 2 (8,7). 2 (8,7). 7(30,4). 10 (43,5). Arıcı, 20012 23 kuru incir. 5 (50). 6 (60). 8 (80). 10 (100). Aziz ve Moussa, 20022 10 taze incir. İzolat sayısı (Toplam izolat sayısı) / Pozitif örnek sayısı ( Toplam örnek sayısı). Aspergillus spp.. Küf Türü. 1. Tablo 2.5: İncirden izole edilen küfler. 1 (5). 1 (5). 2 (10). 2 (10). 6 (30). Alghalibi ve Shater, 20042 20 kuru incir.

(29) 12. 1(0,5). P. paxilli. Diğer. 16 (14,3). 1 (0,9). Eurotium spp. 3 (1,4). 27(13,1). 6 (15,8). 1 (2,9). 1 (2,9). 4 (3,6). Cladosporium spp.. 6 (9,4) 1 (4,3) 8 (80). 5 (50). 3 (2,7). 1 (4,3). Mucor spp.. 6 (9,4). 3 (2,7). Rhizopus spp.. 18 (15,0). 1 (10). 8 (7,1). Alternaria spp.. 3 (8,6). 5 (50). P. verrucosum 28 (13,6). 6 (60). P. griseofulvum. P.viridicatum. 1 (10). P. commune. -. 8 (80). 8 (80). Aziz ve Moussa, 20022 10 taze incir. 8 (80). 1 (4,3). Arıcı, 20012 23 kuru incir. P. aurantiogriseum. 2 (5,7). 2 (5,7). Zohri ve AbdelGawad, 19931 4 kuru incir / 35 izolat. 2 (20). 2 (3,1)-. 1(1,6). Karapınar ve Gönül, 19902 64 kuru incir. P. brevicompactum. :Elde edilen izolat sayısı (Yüzde) 2 :Pozitif örnek sayısı (Yüzde). 1. 1 (0,5). P. funiculosum. 2 (1,0). 4 (1,9). P. crustosum. P. expansum. 9 (4,4). P. chrysogenum. Karapınar ve Gönül, 19892 206 kuru incir 17(8,3). Heperkan, 1989 51 kuru incir / 112 izolat. İzolat sayısı (Toplam izolat sayısı) / Pozitif örnek sayısı ( Toplam örnek sayısı). P. glabrum. Küf Türü. 1. Tablo 2.5: İncirden izole edilen küfler (devamı). 2 (10). 4 (20). 3 (15). 5 (25). Alghalibi ve Shater, 20042 20 örnek.

(30) Ege Bölgesi’nde gerçekleştirilen çalışmada 1988 yılında 11 farklı bahçe ve 8 işletmeden alınan 63 incir örneğinde hakim floranın örneğin alındığı aşamaya göre değişmekle beraber Aspergillus niger, A. flavus-A. parasiticus ve Fusarium spp. küflerinden oluştuğu bildirilmiştir. Daha az sıklıkla A. terreus, Eurotium, Cladosporium, Moniliella, Mucor ve Rhizopus üyeleri de tespit edilmiştir (Tablo 2.5). Ağaçtan, yerden, kurutma aşamasından, depolardan toplanan örneklerde, işletme örnekleri ve incir ezmelerinde küf sayısı sırasıyla 102-105 cfu/g; 103-105 cfu/g; 103-104 cfu/g; 103 cfu/g; 102-104 cfu/g ve 103-104 cfu/g ‘dır (Heperkan, 1989). A. niger ağaçtan toplanan örneklerin % 41’inde, yere düşen incirlerin % 64’ünde, kurutma aşamasındaki incirlerin % 75’inde, depolama, işletme, satış aşaması örneklerinin ve incir ezmesinin % 100’ünde saptanmıştır. A. flavus-A. parasiticus küflerinin kontaminasyon oranı ağaçtan toplanan olgun incirlerde %41, yere düşen incirlerde % 21, kurutma aşamasında % 42, depo örneklerinde % 33, işletme/satış noktalarından alınan öneklerde % 25, incir ezmesinde ise % 25 olarak belirlenmiştir. Çalışmada izole edilen A. flavus grubu küflerin % 72’sinin aflatoksijenik özellikte olduğu tespit edilmiştir (Heperkan, 1989). Aşkın ve Köşker (1980) tarafından yapılan çalışmada İzmir ve Aydın Bölgeleri’nden alınan toplam 56 adet incirde aflatoksin varlığı belirlenmemiştir. Ancak izolatların % 8,3’ünü oluşturan A. flavus izolatlarının % 85’i toksijenik özelliğe sahiptir. Karapınar ve Gönül (1990) depolama aşamasından temin ettikleri 64 adet incir örneğinden 61 adedinde 10- 6.103 cfu/g arasında değişen sayıda küf varlığı belirlemiştir. Tablo 2.5’de de görüldüğü gibi örneklerin 59’undan A. niger izole edilmiştir. Diğer küflere ise daha az sıklıkla rastlanmıştır. İzole edilen A. flavus ve A. parasiticus suşlarının tamamının aflatoksin üreticisi olduğu ifade edilmiştir. Zohri ve Abdel-Gawad (1993), incir, kayısı, erik ve üzümü içeren kuru meyve örneklerinde mikoflora ve mikotoksin varlığını incelemiştir. Çalışmada kuru incir örneklerinden (4 adet) izole edilen küflerin % 34,8’ini Penicillium spp., % 30,2’sini Aspergillus spp., %35,0’ini ise farklı cinslere ait küfler oluşturmaktadır (Tablo 2.5). İnce tabaka kromatografisi ile gerçekleştirilen analiz sonrasında kuru meyve örneklerinin tamamında 60-120 µg/kg arasında değişen miktarlarda okratoksin A (OTA) varlığı tespit edilmiştir. İncir örneklerinde aflatoksin, sitrinin (CIT), patulin (PAT), sterigmatosistin, diasetoksisirpenol, T-2 toksin ve zeralenon varlığına rastlanmamıştır. 13.

(31) Arıcı (2001) kuru incir, zeytin ve yer fıstığından oluşan 43 adet örnekte küf florası ve mikotoksin varlığını araştırmıştır. Yirmi üç adet kuru incir örneğinden izole edilen küfler Tablo 2.5’de gösterilmiştir. İzole edilen A. flavus ve A. parasiticus’ların %50’si toksijeniktir. A.flavus izolatlarının AFB1 ve AFB2, A. parasiticus izolatlarının ise AFB1, AFB2, AFG1 ve AFG2 üreticisi olduğu saptanmıştır. Kuru incir örneklerinin 5’inde aflatoksin B1 ve G1, 2’sinde ise okratoksin A belirlenmiştir. Adana, Eskişehir, Gaziantep ve Malatya illerinden analize alınan 16 adet ambalajlı ve 24 adet ambalajsız kuru incir örneğinin küf florası ve ince tabaka kromatografisi (TLC) ile örneklerde aflatoksin varlığı incelenmiştir. Örneklerin % 80 (32/40)’inde 10->400 cfu/g aralığında değişen sayılarda küf kontaminasyonu tespit edilmiştir. Ambalajsız örneklerden Mucor (19/24), Trichoderma (7/24) ve Penicillium (2/24) cinsi küfler tespit edilirken ambalajlı örneklerde ise Mucor (5/16), Trichoderma (5/16), Penicillium (2/16), Rhizopus (1/16), Scopulariopsis (1/16), ve Cladosporium (1/16) varlığı saptanmıştır. Örneklerde Aspergillus cinsi küf belirlenmezken bir örnekte aflatoksin B1’in saptanması aflatoksin üreten küflerin daha önce incirde bulunduğunu göstermektedir (Var ve diğ., 2001). Aziz ve Moussa (2002) yaptıkları çalışmada incir, çilek, kayısı, erik, şeftali, üzüm, elma, hurma, armut ve dut gibi taze meyvelerde küf florası ve mikotoksin varlığını araştırmışlardır. A. niger kuru incir örneklerinin tamamında, A. flavus, P. expansum, P. aurantiogriseum ve Botrytis cinera ise % 80’inde tespit edilmiştir. İncirden izole edilen diğer küfler Tablo 2.5’de gösterilmiştir. Çalışmada taze meyvelerin tamamından 31 adet Aspergillus ve Penicillium cinsi küf izole edilmiştir. İzole edilen 13 adet A. flavus izolatından 9 adedi sadece aflatoksin B1 ve 4 adedi sadece siklopiazonik asit (CPA); 42 adet P. aurantiogriseum izolatının 23 adedi penisilik asit (PA) oluşturmuştur. A. ochraceus (OTA), P. expansum (PAT), P. verrucosum (OTA), P. griseofulvum (CPA, PAT), P. citrinum (CIT) izolatlarının tamamı toksijeniktir. Çalışmada incirden izole edilen A. niger, P. chrysogenum, B. cinera ve P.commune izolatlarının toksisitesi hakkında bilgi yer almamaktadır. İnce tabaka kromatografisi ile mikotoksin analizlerinin gerçekleştirildiği çalışmada, incirde OTA, AFB1, CPA, PA ve PAT tespit edilmemiş, 10 örnekten 1 adedinde 60 µg/kg CIT tespit edilmiştir. Kaliforniya incirlerinde 1997- 99 yılları arasında 10 farklı bahçeden temin edilen 50.000 kuru incir tanesinde A. ochraceus grubu, P. verrucosum ve OTA varlığı 14.

(32) araştırılmıştır. Çalışmada taneler ikiye bölünerek kontaminasyon varlığı mikroskopta incelenmiş ve elde edilen izolatların identifikasyonları gerçekleştirilmiştir. Örneklerden A. alliaceus, A. ochraceus, A. melleus, A. sclerotium ve Penicillium spp. izole edilmiştir. A. alliaceus (6/6) izolatlarının tamamı okratoksin A oluştururken A. ochraceus (0/7) izolatları toksin oluşturmamıştır. Küflü incirlerde okratoksin A miktarı ve A. alliaceus varlığı arasında korelasyon tespit edilirken Penicillium spp. ve A. ochraceus için korelasyon bulunmamıştır (Bayman ve diğ., 2002). Aksoy ve diğ. (2003) işletmelerde siyah küflü ve atık olarak ayrılan 13 adet incir örneğinde küf yükünün 5,3.103 cfu/g ile 4,2. 106 cfu/g arasında değiştiğini belirtmiştir. Kuru incir örneklerinden elde edilen izolatlar A. foetidus var. pallidus (24), A.niger (6), A. awamori (3), A.aculeatus (2), A.carbonarius (2), A. ficuum (1), A. ochraceus (1), A. tubingensis (1) türlerine ait olduğu belirlenmiştir. Elde edilen izolatlardan sadece A. foetidus var. pallidus suşunun 4 adedinin OTA oluşturduğu saptanmıştır. Çalışmada Penicillium türlerinin de tespit edildiği belirtilmiştir. Kuru incir, beyaz ve siyah sultani üzüm, hurma, erik ve kayısı örneklerinde gerçekleştirilen diğer bir çalışmada direkt ekim yöntemiyle A.niger - A.carbonarius ve A. ochraceus varlığı araştırılmıştır. Kuru incir örneklerinin % 0 - 38 arasında A. niger + A. carbonarius ile kontamine olduğu ancak A. ochraceus varlığına rastlanmadığı kaydedilmiştir (Iamanaka ve diğ., 2006). Brezilya’da satılan Arjantin, Şili, İran ve Türkiye kaynaklı 19 adet kuru incir örneğinde aflatoksijenik küfler ve aflatoksin varlığı incelenmiştir. Sadece bir örnekten A. flavus izole edilmiş ve bu izolatın AFB1 ve AFB2 üreticisi olduğu ifade edilmiştir (Iamanaka ve diğ., 2007). 2.5.2 Kuru incirde mikotoksinler A.B.D.’de FDA tarafından 1973-74 yıllarında yapılan tarama çalışmalarıyla kuru incirde mikotoksin sorunu ortaya çıkmıştır. Araştırmada Türkiye’den ihraç edilen incirlerden alınan 67 örnekten 6’sında, İspanya’dan gelen 8 örnekten 1’inde ve A.B.D. kaynaklı 187 incirin 1’inde değişik miktarlarda aflatoksine rastlanmıştır (Anon., 1982). Tablo 2.6’da kuru incirde mikotoksinlerle ilgili yapılmış çalışmalardan elde edilen bulgular gösterilmiştir.. 15.

(33) 16 AF B1 OTA PAT CIT CPA PA. Türkiye 2. Mısır. Türkiye, Erzurum2. Erdoğan ve diğ., 2003 Var ve diğ., 2001. Aziz ve Moussa, 2002. AF. Türkiye2. Arıcı, 2001. AF AF OTA PAT CIT T-2 ZON Diasetoksisirpenol AF OTA AF. Mısır2. Türkiye-Ege Bölgesi-. Zohri ve AbdelGawad, 1993. Boyacıoğlu ve Gönül, 1990. AF. Türkiye-Ege Bölgesi. Ağaç Buruk Sergi Üretici deposu İşletme girişi İşleme İncir ezmesi Kurutma Depo İşletme. AF. Türkiye-Ege Bölgesi. Aşkın ve Köşker, 1980 Özay, 1989. AF. İsviçre –Türk İnciri. Anon 1986. Mikotoksin. Bölge. Kaynak. TLC. TLC. TLC. TLC. TLC. TLC. TLC. Yöntem. Tablo 2.6: İncirde belirlenen mikotoksinler. 0/10 0/10 0/10 1/10 0/10 0/10. 1/40. 9/24 4/19 2/8 1/3 7/12 4/32 3/5 8/206 0/64 0/14 0/4 4/4 0/4 0/4 0/4 0/4 0/4 5/23 2/23 5/18. 0/ 56. */ 14. P/T1. 60 -. *. 3,6-473,8 60,0-120,0 * * 3,5-33,9. *. -. Ortalama 4. Miktar, µg/kg. -. *. *. % 100. % 4,0. *. Limit üstü2.

(34) 17. Fiziksel hasarlı. BGYF veren. Yüksek kaliteli. Türkiye3-2004. Türkiye- 2004 ihracata hazır örnek. Türkiye- 2003 ihracata hazır örnek. 1999 2000 2001 AF B1 OTA AF B1 OTA AF B1 OTA AF B1 OTA AF PAT AF PAT AF PAT OTA. OTA. Mikotoksin. Iamanaka ve diğ. Brezilya (ihraç) 2006 Iamanaka ve diğ., AF B1, B2 2007 1 : Pozitif örnek sayısı/ Toplam örnek sayısı 2 :Toplam Aflatoksin 10 ppb, Aflatoksin B1 5 ppb (Türkiye) , OTA 8 ppb (Almanya) 3 :Örnekler piyasadan temin edilmiştir. *:Bilgi bulunmamaktadır. - :Örnekte toksin belirlenmemiştir.. Karaca ve Nas, 2006. Alghalibi ve Shater, 2004 Şenyuva ve diğ., 2005. Türkiye-Ege Bölgesi. Aksoy ve diğ., 2003. 1999-2000/ ezme 2000/ hurda-siyah küflü Yemen3. Bölge. Kaynak. HPLC. HPLC. HPLC. TLCspektrofotometre HPLC. HPLC. Yöntem. Tablo 2.6: İncirde belirlenen mikotoksinler. 10/19. 22/110 33/55 19/73 43/ 44 13/13 2/20 2/20 9/58 7/58 17/41 6/41 0/20 1/20 1/4 4/4 4/4 4/4 4/4 4/4 18/19. P/T1. 0,3-1500. <0,5->1000 <0,5-1000 <0,5->1000 0,5- 50 1,0-2380 120-250 70-160 0,1-35,1 0,1-13,0 0,1-20,6 0,1- 26,3 2 0,2 4,8-25,2 117,9-471,9 24,7-43,4 0,5-4,5 39,3-151,6 0,13-30,0. Miktar, µg/kg. 1(%5). 3(%16->10ppb). 4 (%4) 5(%9->10ppb) 5(%7->10ppb) 1(%2->10ppb) 6(%47) 2(%10) 2(%10) 3 10(% 17>10ppb) 1 3. Limit üstü2.

Referanslar

Benzer Belgeler

Analiz içiıı getir,lım incir veya üzüm örneğı, kıyma makinesinden geçirilmiş ve yoğurularak homojen hale getirilmiştir. Geri kazanım çalışması için,

&gt; Avdtn ldare Mahkemesi urafindan verilen faaliyeti duıdurma karan dütr uygulamaya konularak YataSn, Gökwa ve Yeniköy termik santrallan d€ı/ıe dlşı

Nbroradyolojik tetkiklerle saptanan sag petrbz menengiomun, sag periferik fasial paralizi ve isitme kaybina neden oldugu boyle bir olguda hastanm ya;;1 ve genel durumu uygun

Deneysel &lt;;ah~malar omuriligin gerilmesinin noral dokuda kan aklmml azaltbgl ve dolaYlsl ile oksidatif metabolizmaYl bozarak hiicrelerdeki A TP stoklanm erittigi ve

Bu çalışmada master plan kavramının ortaya konularak master plan oluşturma çalışmalarının gerekliliğinin Ege Üniversitesi Yerleşkesi örneğinde ele alınması

Deneme materyali patates örneklerinin kurutulmasında, her iki evreyi (sabit+azalan) kapsayacak şekilde ortak bir kuruma sabiti (k) değeri elde etmek için (7) nolu eşitlikte yer

Fakat bel­ ki de birtakım malî sebeplerle yazı yazdı­ ğından gazete ve mecmualarda birkaç yıl - danberi devam eden bu neşriyatında, birçok gayri malûm ve

Benim ailem tiyatroya başladı­ ğım zaman bana çok kızmıştı.. Muvahhit ile aram çok