• Sonuç bulunamadı

Bilgi yönetimine dayalı halkla ilişkiler çalışmaları: Erciyes Üniversitesi akademisyenleri örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilgi yönetimine dayalı halkla ilişkiler çalışmaları: Erciyes Üniversitesi akademisyenleri örneği"

Copied!
357
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI

HALKLA İLİŞKİLER BİLİM DALI

BİLGİ YÖNETİMİNE DAYALI HALKLA İLİŞKİLER

ÇALIŞMALARI: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

AKADEMİSYENLERİ ÖRNEĞİ

Erdal ŞENCAN

DOKTORA TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Ahmet KALENDER

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

DOKTORA TEZİ KABUL FORMU

Adı Soyadı Erdal ŞENCAN Numarası 074121011003 Ana Bilim / Bilim

Dalı Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı / Halkla İlişkiler Bilim Dalı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof.Dr.Ahmet KALENDER

Ö ğ re n c in in

Tezin Adı BİLGİ YÖNETİMİNE DAYALI HALKLA İLİŞKİLER ÇALIŞMALARI: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİ ÖRNEĞİ.

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan “Bilgi Yönetimine

Dayalı Halkla İlişkiler Çalışmaları: Erciyes Üniversitesi Akademisyenleri Örneği” başlıklı bu çalışma 29/05/2012 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda

oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Ünvanı, Adı Soyadı Danışman ve Üyeler İmza Prof. Dr. Ahmet KALENDER Danışman

Doç. Dr. Başak SOLMAZ Üye

Doç. Dr. Mustafa ŞEKER Üye

Doç. Dr. Kadir CANÖZ Üye

(4)

ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR

En karlı yatırımın bilgiye yapılan yatırım olduğunu söyleyen Benjamin Franklin’den başlamak üzere 21. yüzyıla gelindiğinde artık bilgi stratejik kaynak haline gelmiştir.

Teknolojik gelişme belirli bir iti yaparak insan yeteneklerinin kat kat artmasını sağlamıştır. İnsan yeteneklerinde yüz katlık artış tarım toplumuna, bin katlık artış sanayi toplumuna giden yolu açmıştır. Bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin birleşmesiyle (bilgi teknolojisi) insan yetenekleri ilk kez milyon kere milyon kat artmaktadır.

Bilgi temelli hızlı değişim, bilişim ve iletişim teknolojilerinin göstermiş oldukları hızlı gelişme ve bu gelişmeye bağlı olarak sunmuş oldukları özelliklerle hayatımızın her alanında etkisini göstermektedirler. Zaman içinde internet, cep telefonları, e-posta ve uydu teknolojisi hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girmişlerdir. Günümüz dünyasında artık neredeyse her işimizi telefon ve internet aracılığıyla halleder hale gelmiş durumdayız.

Bilgi üretme ile görevli kurumlar, eğitim kurumları olan yükseköğretim kurumları ve araştırma kurumlarıdır. Yükseköğrenim kapsamında da, üniversiteler ve araştırma enstitüleri bilgi üretme görevini gerçekleştirmektedirler. Eğitim kurumları, bilginin en çok farkında olunduğu, kullanıldığı ve yeni bilgilerin üretildiği yerlerdir. Bu kapsamda eğitim kurumları bilgiye ulaşmada, gerekli bilgiyi kullanmada ve üretmede olduğu kadar, bilgi temelli bir teknolojiye dayanan yeni yüzyılın gereklerine yanıt verecek bilgili ve becerili nesilleri yetiştirmek bakımından da sorumluluk taşımaktadırlar.

İlk insandan bugüne değin önemini hiç yitirmemiş olan bilgi, günümüzde daha etkili ve değerli olmuştur. İlkel toplumda kaba kuvvet, tarım toplumunda arazi, sanayi toplumunda sermaye önemliyken günümüz bilgi toplumunda bilgi en önemli konuma gelmiştir.

(5)

Bu kapsamda sahip olduğum bilgilerin daha fazlasına sahip olmamda katkıları bulunan, doktora çalışmam boyunca benden yardımlarını esirgemeyen ve beni destekleyen ve her daim minnetle anacağım, kıymetli insanlara da teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Doktora eğitimim boyunca yardımını ve desteğini her zaman hissettiğim başta danışmanım Prof.Dr.Ahmet KALENDER’e, çalışmama görüş ve önerileriyle yön veren değerli hocalarım Doç. Dr. Başak SOLMAZ’a, Doç.Dr. Mustafa ŞEKER’e, Yrd.Doç. Dr. Özlem GÜLLÜOĞLU olmak üzere yardımlarını esirgemeyen tüm arkadaşlarıma, benim bugünlere gelmemde büyük emeği olan Anneme ve saygıyla andığım rahmetli Babama, çalışmalarım boyunca benden desteğini hiç esirgemeyen eşim Güzide EKER ŞENCAN’a ve oyun zamanını çaldığım biricik oğlum Erdal Mert ŞENCAN’a sonsuz TEŞEKKÜRLERİMLE…

(6)

SÖZ

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

20’nci yüzyılda petrol en büyük servet görülürken 21’inci yüzyılda bilgi kaynaklarına sahip olmak, bilgiyi üretmek ve onun ticaretini yapmak önem kazanmıştır. Artık 21’inci yüzyılın serveti bilgi olmuştur.

Dünya değiştikçe iletişim yöntemleri de değişmektedir. Teknolojideki hızlı değişim iletişimdeki değişimi de beraberinde getirmiştir. Son 30 yıl içerisinde üretilen bilgi son 500 yılda üretilen bilgiden fazladır. Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler ve değişimler önemli ölçüde eğitim kurumlarını etkilemiştir.

Bilginin önem kazandığı ve bilgi teknolojilerinin bu yeni toplumsal yapıyı biçimlendirmede itici rol üstlendiği çağımızda, bilgi yönetimi bütün kurumlar için özellikle de eğitim kurumları için önemli bir süreç olmuştur. Bilgi teknolojilerinin çok hızlı bir şekilde gelişmesi ve yaygınlaşması ile eğitim kurumları da bilgi yönetim stratejilerini geliştirmek zorundadırlar.

Adı Soyadı Erdal ŞENCAN Numarası: 074121011003

Ana Bilim- Bilim Dalı

Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı/Halkla İlişkiler Bilim Dalı Ö ğr enc ini nı

Danışmanı Prof. Dr. Ahmet KALENDER

Tezin Adı Bilgi Yönetimine Dayalı Halkla İlişkiler Çalışmaları:

(7)

Eğitim kurumları dünyadaki gelişmelere paralel olarak çevreyle ve toplumla bütünleşmek ve çağın gereklerine uygun eğitimi gerçekleştirmek için gelişmek ve değişmek durumundadır. Kaldı ki eğitim kurumları diğer kurumlara göre bilgi ile daha çok iç içe olan kurumlardır. Bilgi toplumunu oluşturmada eğitim kurumlarına büyük görevler düşmektedir. Bilgi toplumunda insanın bilgiyi en etkin ve en yararlı olarak kullanabilmesi için onun eğitimi her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır.

Öncelikle bilgi toplumunda hızlı değişen bilginin hızına ayak uydurabilmek için bireylerin öğrenmeyi öğrenebilmesi gerekmektedir. Bireylerin, değişen hızlı bilgiye ulaşmaları, kendileri ile ilgili gelişmelerin ve tartışmaların dışında kalmamaları ve katılımcı vatandaşlar olabilmeleri için gelişen teknolojilere hakim olmaları gerekmektedir. Kişilerin bu temel beceriyi kazanmasının yanında tüm eğitim sistemleri de bilgi teknolojisi araçlarının getirdiği imkanlardan yaralanmalıdır.

Bilginin, bilgiyi yönetmenin ve teknolojiyi kullanmanın önemli olduğu çağımızda bu araştırmanın, geniş bir kitleye öğretim hizmeti veren eğitim kurumlarında akademisyenlerin bilgi ve bilgi yönetimi ile ilgili tutumları, akademisyenlerin yeni iletişim teknolojilerine ilişkin tutumları ile akademisyenlerin halkla ilişkiler uygulamalarında bilgi teknolojilerini iletişim aracı olarak kullanıp kullanmadığını ve hedef kitlelerle tatmin edici bir iletişim oluşturup, oluşturmadığı açısından dikkat çekeceği düşünülmektedir.

Bu noktadan hareketle, çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, öncelikle bilgi ve bilgi yönetimi kavramına yönelik bilgi yönetimi ve uygulama yönetimine ilişkin kapsamlı bir literatür taramasına yer verilmiştir.

Çalışmanın ikinci bölümünde ise bilgi toplumu ve eğitim, bilgi teknolojilerinin halkla ilişkilerde iletişim aracı olarak kullanılması kavramına yönelik eğitim kurumlarında halkla ilişkiler ve bilgi yönetimine ilişkin kapsamlı bir literatür taramasına yer verilmiştir.

(8)

Araştırmanın üçüncü bölümünde eğitim kurumlarında bilgi teknolojilerinin halkla ilişkiler aracı olarak kullanılmasını ölçmek amacıyla eğitim kurumlarında halkla ilişkilere dayalı bilgi yönetimi çalışmasını analiz etmek amacıyla Erciyes Üniversitesi akademik personeliyle anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu bölümde çalışmadan elde edilen bulgular ışığında hipotezler test edilmiş; örneklem gurubunda demografik özellikleri, bilgi ve bilgi yönetimine ilişkin bilgi düzeyleri, yeni iletişim teknolojilerine ilişkin bilgi düzeyi ve kullanım alışkanlıkları ve halkla ilişkiler faaliyetlerinde bilgi yönetimi araçlarının kullanımına ilişkin görüşleri üzerine bulgulara yer verilmiştir.

Çalışmanın sonuç ve öneriler kısmında ise çalışmadan elde edilen bulgular yorumlanarak tezin genel çerçevesi oluşturulmaya çalışılmıştır.

Çalışmamız sonucunda alan araştırmasına katılan Erciyes Üniversitesi akademik personelinin, Bilgisayar kullanım sürelerine ilişkin sahip oldukları görüşlerin, yeni iletişim teknolojileri kullanım sıklıklarının ve bilgi iletişim teknolojilerinin halkla ilişkilerde kullanımına yönelik tutumları onların cinsiyet, yaş, çalışma süresi, akademik unvan, unvanda bulunma süresi, eğitim düzeyi, görevde bulunma süresi ve bağlı olunan ana bilim dalına göre farklılaştığı sonucuna varılmıştır.

(9)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SUMMARY

In the 20th century petrolium was the biggest wealth. But in the 21st century having a knowledge sources , producing knowledge and commercing knowledge gained importance. Anymore knowledge had became the wealth of 21st century.

Changing with the world also communication methods have been changed. Fast change in technology brought the communication change with together. Produced knowledge in the last 30 years is much more than the produced knowledge with in the last 500 years.

The gained importance of the knowledge and the effective pushing role of knowledge technologies to the new society structure in our century, knowledge management for all the organisations especially for the educational organisations had became a very important process. With the very fast developments of knowledge tehcnologies and wide range usage of the knowledge technologies, educational organisations are forced to develop knowledge management strategies.

Adı Soyadı Erdal ŞENCAN Numarası: 074121011003

Ana Bilim- Bilim Dalı

Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı/Halkla İlişkiler Bilim Dalı Ö ğr enc ini n

Danışmanı Prof. Dr. Ahmet KALENDER

Tezin Adı Knowledge Management Related Public Relations Studies - An Application Sample on Erciyes University

(10)

Educational organisations, paralel to the developments in the world, must connect with the environment and society to create an appropraite education for the century needs, have to improve and change itself. Educational organisations compared with the other organisations are most related with the knowledge. Educational organisations have the biggest role to form information society. In the information society, people’s education gained the more importance to use the knowledge effectively and helpfully.

First of all in the information society people’s of information society must learn the “how to learn” to step down to the fast changing of knowledge speed. People of information society must have the knowledge of developing technology and they must not stay out of the developments and debates. People have to gain these skills and also all the educational systems have to have all resources that is created by the knowledge technologies.

The usage of knowledge, knowledge management and technology are very important in our century. This study will point out to the large mass that, instructors which train the students, their attitude to the knowledge and knowledge management, their attitude to the new communication technology and their attitude to the their usage of new communication technology during the public relations activities.

At this point the study consists of three parts. In the first part of the study, firstly knowledge and knowledge management concepts are reviewed literaturely with in the knowledge management and application management.

The second part of the study is about the information society and education. In this part the concept of how the knowledge technologies are used in the public relations activities. And also how the public relations and knowledge management are used in the educational organizations. All these concepts are reviewed literaturely.

In the third part of the study, we have studied about the how the knowledge technologies are used in the educational organizations during the communication

(11)

with the students as a public relations activity. The study has aimed to explain the academicians thoughts about the knowledge technologies usage during the communication with the students as a public relations activity. For this a survey had been conducted between academicians in Erciyes University. In this section, we tested hypothesizes and evaluated the demographic characteristics of academicians, academicians thoughts about the knowledge and knowledge management, academicians attitudes for the usage of new communication technologies and the thoughts of academicians which is the new knowledge technologies are being used during the communication with the students as a public relations activity.

In the last part of the study, we have tried to make a general evaluation on the study and offered some suggestions.

As a result of the study, we have reached strong findings that Erciyes University’s academicians which are conducted the survey, the thought about the usage of computer of academicians, the frequent usage of the new communication technologies and the usage of knowledge communication technologies in the public relations activity chances according to the academicians’ gender, age, working years, academic title, years passed in the academic title, education type, years passed in the duty and main science branch.

Key Words: Knowledge, knowledge management, information society, information communication technologies.

(12)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI………. TEZ KABUL FORMU………... ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR……… ÖZET………... SUMMARY………. İÇİNDEKİLER………... TABLO LİSTESİ………... GİRİŞ………... i ii iii v viii xi xix 1 BİRİNCİ BÖLÜM

BİLGİ YÖNETİMİ VE UYGULAMA SÜRECİ

1.1. BİLGİ KAVRAMI... 1.1.1. Bilginin Tanımı... 1.1.2. Bilgi Spektrumu... 1.1.2.1. İmge... 1.1.2.2. Veri (Data)... 1.1.2.3. Enformasyon (Information)... 1.1.2.4. Bilgi (Knowledge)... 1.1.2.5. Akıl (Wisdom)... 1.1.3. Bilginin Sınıflandırılması... 1.1.3.1. Kaynağına Göre Bilgi Türleri... 1.1.3.2. Kullanım Biçimine Göre Bilgi Türleri... 1.1.3.3. İçeriğine Göre Bilgi Türleri... 1.1.3.4. Niteliğine Göre Bilgi Türleri... 1.1.3.5. Stratejik Bilgi Türleri...

1.2. BİLGİ YÖNETİMİ...

1.2.1. Bilgi Yönetiminin Tanımı ve İçeriği... 1.2.2. Bilgi Yönetiminin Tarihçesi... 1.2.3. Bilgi Yönetiminin Amacı...

5 6 8 8 8 9 9 10 10 10 11 11 12 12 12 12 14 17

(13)

1.2.4. Bilgi Yönetiminin Önemi ve Önemi Artıran Sebepler... 1.2.5. Bilgi Yönetiminin Temel İlkeleri... 1.2.6. Bilgi Yönetimi Süreçleri... 1.2.6.1. Bilginin Üretilmesi... 1.2.6.2. Bilginin Sınıflandırılması ve Depolanması... 1.2.6.3. Bilginin Paylaşılması... 1.2.6.4. Bilginin Kullanılması... 1.2.6.5. Bilginin Değerlendirilmesi ve Ölçülmesi... 1.2.7. Bilgi Yönetiminin Temel Unsurları... 1.2.8. Bilgi Yönetimi Modelleri... 1.2.8.1. Bilgi Yönetiminin Toplumsal Olarak Yapılandırılmış Modeli... 1.2.8.2. Nonaka’nın Bilgi Yönetimi Modeli... 1.2.8.3. Wiig’in Bilgi Yönetimi Modeli... 1.2.8.4. Skandia Navigator Modeli... 1.2.8.5. KMAT Modeli (Knowledge Management Assesment Tool... 1.2.9. Bilgi Yönetimi Yaklaşımları... 1.2.10. Bilgi Yönetimi Sürecinde İletişim... 1.2.10.1. Örgütsel İletişim... 1.2.10.2. Bilgi Yönetiminde Kullanılan İletişim Biçimleri ve Araçları... 1.2.10.3. Bilgi Yönetimi Sürecinde İletişimin Rolü... 1.2.11. Bilgi Yönetimi ve Örgütsel Öğrenme... 1.2.12. Bilgi Yönetimi Stratejileri... 1.2.13. 10 Adımlı Bilgi Yönetimi Planı... 1.2.14. Bilgi Yönetiminin Yararları... 1.2.15. Bilgi Yönetiminde Başarının Unsurları... 1.2.16. Bilgi Yönetiminin Başarısını Engelleyen Faktörler... 1.2.17. Bilgi Yönetimi ve Türkiye... 1.2.18. Teknoloji Kavramı ve Sınıflandırılması... 1.2.18.1. Genel Anlamda Teknolojiler... 1.2.18.2. Üretim Yönünden Teknolojiler... 1.2.18.3. Donanım ve Yazılım Teknolojileri... 1.2.18.4. Bilgi Teknolojileri... 17 18 19 20 21 21 21 21 22 23 24 24 25 25 25 26 28 28 30 32 34 35 36 38 39 40 43 47 48 49 49 49

(14)

1.3. BİLGİ YÖNETİMİ TEKNOLOJİLERİ ...

1.3.1. Bilgi Yönetimi Teknolojilerinin Bilgi Yönetimi Açısından Önemi... 1.3.2. Bilgi Yönetimi Süreçlerinde Kullanılan Teknolojiler... 1.3.2.1. Bilgi Donanımı Teknolojileri... 1.3.2.2. Bilginin Üretilmesi ve Geliştirilmesi ile İlgili Teknolojiler... 1.3.2.3. Bilginin Tasnifi ve Saklanması ile İlgili Teknolojiler... 1.3.2.4. Bilginin Transferi ve Paylaşılması ile İlgili Teknolojiler... 1.3.2.5. Bilginin Kullanılması ile İlgili Teknolojiler...

50 50 51 52 53 53 55 57 İKİNCİ BÖLÜM

EĞİTİM KURUMLARINDA HALKLA İLİŞKİLER VE BİLGİ YÖNETİMİ 2.1. BİLGİ TOPLUMU VE EĞİTİM KAVRAMI...

2.1.1. Bilgi Toplumu... 2.1.1.1. Bilgi Toplumunun Doğuşu... 2.1.1.2. Bilgi Toplumu Tanımları... 2.1.1.3. Bilgi Toplumunun Özellikleri... 2.1.2. Eğitim Kavramı... 2.1.3. Bilgi Toplumu ve Eğitim... 2.1.4. Bilgi Toplumunda Bilgisayar ve İnternet... 2.1.5. Bilgi Toplumunda Uzaktan Eğitim ve E-Üniversite... 2.1.6. Bilgi Toplumunda Eğitimin Özellikleri... 2.1.7. Bilgi Toplumunda Eğitimin Amaçları... 2.1.8. Bilgi Toplumunda Okul... 2.1.9. Bilgi Toplumunda Okul Yöneticileri... 2.1.10. Bilgi Toplumunda Öğretmen Profili... 2.1.11. Bilgi Toplumunda Öğrenci Profili... 2.1.12. Bilgi Toplumunda Eğitim Program ve Yöntemleri... 2.1.13. Bilgi Toplumunda Üniversitelerin Rolü...

2.2. BİLGİ TOPLUMU EĞİTİM KURUMLARINDA BİLGİ

YÖNETİMİ...

2.2.1. Eğitim Kurumlarında Eğitim Yönetimi ve Bilgi Yönetimi... 2.2.2. Eğitim Kurumlarında Bilgi Yönetimi Boyutları...

59 59 59 60 62 63 65 68 74 76 78 79 81 81 83 84 85 87 87 88

(15)

2.2.3. Okullarda Bilgi Yönetiminin Yararları... 2.2.4. Okullarda Bilgi Yönetimi Uygulaması Süreç Yapıları... 2.2.5. Okullarda Bilgi Yönetimi Fırsatları...

2.3. HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ OLARAK BİLGİ

TOPLUMU EĞİTİM KURUMLARINDA BİLGİ YÖNETİMİ

ÇABALARI... 2.3.1. Elektronik Halkla İlişkiler...

2.3.1.1. WEB Halkla İlişkiler (WEB PR)... 2.3.1.2. Net Halkla İlişkiler (Net PR)... 2.3.1.3. Çevrimiçi Halkla İlişkiler (Online PR)... 2.3.2. Etkili İletişim Aracı Olarak Bilgi Yönetimi Teknolojilerinin Halkla İlişkiler Aracı Olarak Kullanımı... 2.3.2.1. İnternet ve Tarihçesi... 2.3.2.2. Bir İletişim Aracı Olarak İnternetin Özellikleri... 2.3.2.3. İnternet Araçları... 2.3.2.3.1. Elektronik Posta (E-Posta/E-Mail)... 2.3.2.3.2. World WideWeb... 2.3.2.3.3. Home Page... 2.3.2.3.4. Tartışma Listeleri/Grupları... 2.3.2.3.5. Tele Konferans... 2.3.2.3.6. Sohbet Sistemleri (Chatting)... 2.3.2.3.7. İntranet... 2.3.2.3.8. Ekstranet... 2.3.2.3.9. Bloglar... 2.3.2.3.10. Online Veri Tabanları... 2.3.2.3.11. Network (İletişim Ağı)... 2.3.2.3.12. E-forum... 2.3.2.3.13. Haber Grupları... 2.3.2.3.14. E-Bülten/E-Dergi... 2.3.2.4. İnternet ve Etkili İletişim... 2.3.2.5. İletişim Yöntemi Olarak İnternetin Gücü... 2.3.2.6. Halkla İlişkiler Açısından İnternetin Sağladığı Avantajlar... 2.3.2.7. İnternet İletişiminin Özellikleri...

91 92 93 94 94 96 97 98 99 100 103 104 105 107 108 109 110 111 112 113 113 115 115 115 116 116 117 118 119 120

(16)

2.3.2.8. İnternetin Halkla İlişkiler Açısından Önemi ve Özellikleri... 2.3.2.9. Halkla İlişkilerde İnternetin Kullanılma Nedenleri... 2.3.2.10. İnternetin Halkla İlişkilerde Kullanılma Amaçları... 2.3.3. E-Postanın Halkla İliskiler Amaçları İçin Kullanımı... 2.3.4. Web (WWW -World Wide Web)... 2.3.4.1. Web Sitesi... 2.3.4.2. Web Sitesi Oluşturma Nedenleri... 2.3.4.3. Web Sitesinde Bulunması Gereken Temel Başlıklar ve Web Sayfasının Tasarımı... 2.3.4.4. Web Sitesinin Kullanım Amaçları... 2.3.4.5. Web Sitesinde Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler... 2.3.4.6. Web Sayfalarında Bulunması Gerekenler... 2.3.4.7. Halkla İlişkiler Aracı Olarak Bir Web Sitesinin Unsurları... 2.3.5. İnternet ve Web’in Halkla İliskiler Alanında Kullanılması... 2.3.6. İnternet-Web İletişimi ve Halkla İlişkiler Alanında Yapılan Çalışmalar 2.3.7. Eğitim Kurumlarında Kamuyu Bilgilendirme Modeli ve Bilgi Yönetimi Teknolojilerinin Kullanımı... 2.3.8. Bilgi Yönetimi Teknolojilerinin Kullanımına Yönelik Yapılan İnceleme ve Araştırmalar... 122 123 126 129 131 131 132 133 134 135 136 137 140 150 152 153 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

BİLGİ YÖNETİMİNE DAYALI HALKLA İLİŞKİLER ARAŞTIRMASI: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

3.1. ERCİYES ÜNİVERSİTESİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER...

3.1.1. Genel Bilgiler... 3.1.2. Öğrenci Sayıları... 3.1.3. Akademik Personel Sayıları...

3.2. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ...

3.2.1. Araştırmanın Problemi... 3.2.2. Araştırmanın Amacı ve Araştırma Hipotezleri... 3.2.3. Araştırmanın Sınırlılıklar... 3.2.4. Araştırma Anketi Tasarımı ve Uygulanması... 3.2.5. Katılımcıların Seçimi ve Temsil Gücü ...

157 157 158 158 158 159 161 171 171 172

(17)

3.2.6. Soru Formu ve Ölçüm Aracı... 3.2.7. Verilerin Toplanması ve Kullanılan İstatistiksel Analizler... 3.2.7.1. Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi... 3.2.7.2. Korelasyon Analizi... 3.2.7.3. Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA)... 3.2.7.4. Bağımsız Örneklem T Testi (Independent Samples T Test...

3.3. BULGULAR VE YORUM...

3.3.1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri... 3.3.1.1. Cinsiyet Dağılımı... 3.3.1.2. Katılımcıların Yaşı... 3.3.1.3. Üniversitede Çalışılan Süre... 3.3.1.4. Akademik Unvan Dağılımı... 3.3.1.5. Unvanda Bulunma Süresi... 3.3.1.6. Eğitim Düzeyi... 3.3.1.7. Görevde Bulunma Süresi... 3.3.1.8. Bağlı Bulunulan Ana Bilim Dalı... 3.3.1.9. Görevli Olunan Fakülte... 3.3.2. Katılımcıların Bilgi Ve İletişim Teknolojileri Kullanımı İle Konuya İlişkin Bilgi Ve Tutumları... 3.3.2.1. Bilgi ve İletişim Teknolojilerine İlişkin Bilgi ve Tutum Düzeyleri.. 3.3.2.1.1. Anlam İfade Eden Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Terimleri... 3.3.2.1.2. Bilimsel Olarak Tanımlanabilecek Bilgi Türleri... 3.3.2.1.3. Bilimsel Olarak Açıklanabilecek Tanımlar... 3.3.2.1.4. Sahip Olunan Yeni İletişim Teknolojileri... 3.3.2.1.5. Bilgi Yönetimi Süreçlerinde Kullanılan Yeni İletişim Teknolojileri... 3.3.2.1.6. Tercih Edilen İletişim Araçları... 3.3.2.1.7. Bilgisayar ve Kullanıldığı Yer... 3.3.2.1.8. Bilgisayarın Kullanım Amacı... 3.3.2.1.9. Bilgisayarın Kullanım Süresi... 3.3.2.2. Yeni İletişim Teknolojileri ve İnternet Kullanımı... 3.3.2.2.1. Yeni İletişim Teknolojilerinin Kullanım Sıklığı... 3.3.2.2.2. İnternetin Kullanım Amaçları ve Süresi...

173 174 174 175 176 176 177 177 177 178 178 178 179 179 180 180 180 182 182 182 183 184 184 185 186 186 187 187 188 188 189

(18)

3.3.2.2.3. İnternete Erişim Yeri... 3.3.2.2.4. Elektronik Postanın Günlük Kontrolü... 3.3.2.2.5. Alınan Elektronik Postaların Konulara Göre Dağılımı... 3.3.3. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımı... 3.3.4. Bilgisayar, Yeni İletişim Teknolojileri Kullanımı İle Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Demografik Değişkenler... 3.3.4.1. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Demografik Değişkenler... 3.3.4.1.1. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Cinsiyet... 3.3.4.1.2. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Yaş... 3.3.4.1.3. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Üniversitede Çalışılan Süre... 3.3.4.1.4. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Akademik Unvan... 3.3.4.1.5. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Unvanda Bulunma Süresi... 3.3.4.1.6. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Eğitim Düzeyi... 3.3.4.1.7. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Görevde Bulunma Süresi... 3.3.4.1.8. Bilgisayar Kullanım Süresi ve Bağlı Olunan Ana Bilim Dalı.... 3.3.4.2. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Demografik Değişkenler... 3.3.4.2.1. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Cinsiyet... 3.3.4.2.2. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Yaş... 3.3.4.2.3. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Üniversitede Çalışılan Süre... 3.3.4.2.4. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Akademik Unvan... 3.3.4.2.5. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Unvanda Bulunma Süresi... 3.3.4.2.6. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Eğitim Düzeyi. 3.3.4.2.7. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Görevde Bulunma Süresi... 3.3.4.2.8. Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Bağlı Olunan Ana Bilim Dalı... 3.3.4.3. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum Ve Demografik Değişkenler... 3.3.4.3.1. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Cinsiyet...

189 190 190 191 195 195 195 196 197 197 198 199 200 200 201 202 204 205 207 212 213 216 217 222 222

(19)

3.3.4.3.2. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Yaş... 3.3.4.3.3. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanım Tutumu ve Üniversitede Çalışılan Süre... 3.3.4.3.4. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanım Tutumu ve Akademik Unvan... 3.3.4.3.5. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanım Tutumu ve Unvanda Bulunma Süresi... 3.3.4.3.6. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanım Tutumu ve Eğitim Düzeyi... 3.3.4.3.7. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanım Tutumu ve Görevde Bulunma Süresi... 3.3.4.3.8. Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanım Tutumu ve Bağlı Olunan Ana Bilim Dalı... 3.3.5. Hipotezlerin Durumu...

SONUÇ VE ÖNERİLER... KAYNAKÇA... EK 1: İSTATİSTİKSEL ANALİZLER SONUCU ELDE EDİLEN TABLOLAR... EK 2: ANKET FORMU... EK 3: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN ALINAN ANKET İZNİ... 223 223 224 225 226 227 227 228 229 248 263 330 334

(20)

TABLO LİSTESİ

Tablo 1: Katılımcıların Cinsiyet Dağılımı... Tablo 2: Katılımcıların Yaşlarına İlişkin Merkezi Eğilim İstatistik Sonuçları.... Tablo 3: Üniversitede Çalışma Süresi (Yıl)... Tablo 4: Akademik Unvan... Tablo 5: Unvanda Bulunma Süresi (Yıl)... Tablo 6: Katılımcıların Eğitim Düzeyi... Tablo 7: Görevde Bulunma Süresi (Yıl)... Tablo 8: Bağlı Bulunulan Ana Bilim Dalı... Tablo 9: Görevli Olunan Fakülte... Tablo 10: Katılımcılar İçin Anlam İfade Eden Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Terimleri... Tablo 11: Katılımcıların Bilimsel Olarak Tanımlayabilecekleri Bilgi Türleri.... Tablo 12: Katılımcıların Bilimsel Olarak Açıklayabilecekleri Tanımlar... Tablo 13: Sahip Olunan Yeni İletişim Teknolojileri... Tablo 14: Bilgi Yönetimi Süreçlerinde Kullanılan Yeni İletişim Teknolojileri.. Tablo 15: En Çok Tercih Edilen İletişim Araçları... Tablo 16: Bilgisayarın Kullanıldığı Yer... Tablo 17: Bilgisayarın Kullanım Amacı... Tablo 18: Bilgisayarın Kullanım Süresi... Tablo 19: Yeni İletişim Teknolojilerinin Kullanım Sıklığı... Tablo 20: İnternetin Kullanım Amaçları ve Kullanım Süreleri... Tablo 21: İnternete Erişilen Yer... Tablo 22: Elektronik Postaların Günlük Kaç Kez Kontrol Edildiği... Tablo 23: Alınan Elektronik Postaların Konulara Göre Dağılımı... Tablo 24: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Frekans Analizi Bulguları... Tablo 25: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları...

177 178 178 179 179 179 180 180 181 183 183 184 184 185 186 186 187 187 188 189 190 190 191 192 194

(21)

Tablo 26: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Cinsiyet Bağımsız Örneklem t Testi Sonuçları... Tablo 27: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Yaş Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 28: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Üniversitede Çalışılan Süre Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 29: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Akademik Unvan ANOVA Sonuçları Tablo 30: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Unvanda Bulunma Süresi Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 31: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Eğitim Düzeyi ANOVA Sonuçları... Tablo 32: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Görevde Bulunma Süresi Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 33: Bilgisayar Kullanım Süresi ve Bağlı Olunan A.B.D. ANOVA Sonuçları... Tablo 34: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Cinsiyet Bağımsız Örneklem t Testi Sonuçları... Tablo 35: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Yaş Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 36: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Üniversitede Çalışılan Süre Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 37: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Akademik Unvan ANOVA Sonuçları... Tablo 38: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Unvanda Bulunma Süresi Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 39: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Eğitim Düzeyi ANOVA Sonuçları... Tablo 40: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Görevde Bulunma Süresi Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 41: Yeni İletişim Teknolojileri Kullanım Sıklığı ve Bağlı Olunan Ana Bilim Dalı ANOVA Sonuçları... Tablo 42: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Cinsiyet Bağımsız Örneklem t Testi Sonuçları...

196 196 197 198 199 200 200 201 202 204 206 207 212 214 216 218 222

(22)

Tablo 43: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Yaş Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 44: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Üniversitede Çalışılan Süre Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 45: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Akademik Unvan ANOVA Sonuçları... Tablo 46: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Unvanda Bulunma Süresi Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 47: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Eğitim Düzeyi ANOVA Sonuçları... Tablo 48: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Görevde Bulunma Süresi Korelasyon Analizi Sonuçları... Tablo 49: Bilgi İletişim Teknolojilerinin Halkla İlişkilerde Kullanımına Yönelik Tutum ve Bağlı Olunan A.B.D. ANOVA Sonuçları... Tablo 50: Hipotezlerin Durumu...

223 224 225 226 226 227 228 228

(23)

GİRİŞ

Çağımızın anahtar kelimesi olarak kabul edilen “bilgi”, 21’inci yüzyılda petrolü geride bırakarak medeniyet yakıtı haline gelmiş, kalkınmanın, zenginliğin hammaddesi, yarınların petrolü olmuştur (Toffler, 2006: 138). Artık 21’inci yüzyılın serveti bilgi olmuştur. 20’nci yüzyılın başında o dönemin insanı geçimini topraktan sağlayan köylü idi. 21’inci yüzyılda ise dönemin insanı bilgili olan ve bilgiyi kullanan insandır (Hobsbawm, 2007: 175).

Çağımız bilginin yoğun olarak kullanıldığı bir çağdır. Bilgi hiçbir zaman olmadığı kadar çok yüksek bir hızla üretilmekte ve yine aynı hızla güncelliğini yitirmektedir (Baykasoğlu ve Dereli, 2006: 11).

Bilgi çağının simgesi olan “bilgisayar” ve diğer teknolojiler, insanoğlunun hayal gücünün sınırlarını zorlayarak, düne kadar imkansız kabul edilen birçok yeniliği ve gelişmeyi mümkün kılmıştır. Böylece bilgiyi elde etme, görüntülü iletişim kurma ve her türlü kurumsal, bireysel işlemi gerçekleştirme imkanını sağlayacak teknik cihazlar, cebimize girecek boyutlarda üretilerek her geçen gün hayatımızı biraz daha kolaylaştırır hale gelmiştir (Başbuğ, 2005: 7).

Bilginin elde edilmesi belli bir süreç çerçevesinde gerçekleşir. Bu sürecin başlangıcında imgeler vardır ve sırasıyla imgelerden veriler, verilerden enformasyon, enformasyondan bilgi ve nihayet bilgiden ise üst bilgi (akıl) elde edilir. Bilgi yönetimi, organizasyonel amaçların daha iyi bir şekilde elde edilebilmesi için bireylere, takımlara ve bütün organizasyona bilginin kolektif ve sistematik olarak yaratılması, paylaşılması ve uygulanması için olanak sağlayan yeni bir disiplindir (Barutçugil, 2002: 50).

“21’inci Yüzyıla Doğru Bilgi Varlıklarının Yönetimi” konulu ilk bilgi yönetimi konferansı 1987 yılında Purdue üniversitesinde, DEC ve Technology Transfer Society işbirliği ile düzenlenmiştir. Bununla birlikte bilgi yönetimi bir terim olarak ilk defa 1986 yılında Dr. Karl Wiig tarafından işletme literatürüne kazandırılmıştır. İş hayatında ise bilgi yönetimi alanında Senge'nin 1990 yılında yayımlanan “Beşinci

(24)

Disiplin” ve Nonaka ve Takeuchi'nin 1995’te yayımlanan “Bilgi Üreten Şirket” adlı iki önemli kitabın da etkisiyle ilk bilgi yönetimi uygulamaları 90'ların ikinci yarısında ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bilgi yönetimi örgüte şu yararları sağlar; örgüt çapında hızlı ve etkili sorun çözme, gelişmiş edim, yeniden canlandırılmış müşteri odağı, örgütün bir bütün olarak gelişimi, yüksek düzeyde uzmanlık ve bilgiye sahip olma, daha yüksek oranlarda öğrenme ve yenileşme, bilgi paylaşımı (Celep ve Çetin, 2003: 40). 1980-2000’li yıllar bilgi toplumunun oluşup geliştiği yıllar, 2000 sonrası ise bilgi teknolojilerinin yaygınlaşmaya başladığı yıllar olmuştur (Yalçın ve Yalova, 2005: 3).

Türkiye’nin 21’inci yüzyılda değişimi çok iyi bir şekilde kavrayıp, yeni yüzyılda dünyanın saygın bir üyesi olması için öngörülen atılımları acilen yerine getirmesi gerekmektedir. Türkiye bilgi temelli toplum süreçlerinde etkin bir rol almamakla birlikte bu süreci yakalayabilmek için çeşitli adımlar atma gayreti içindedir. 1960’lı yıllara kadar Türkiye bilim ve teknoloji üretimi konusunda gerekli adımları atamamıştır. 1960’lı yıllardan itibaren başlayan çabalar ise ancak 1990’lı yıllarda kendini göstermeye başlamıştır (Yalçın ve Yalova, 2005: 100-101).

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından Nisan 2011 ayında gerçekleştirilen hane halkı bilgi teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelinde hanelerin %42,9’u internet erişim imkanına sahiptir.

Bilgi yönetimi teknolojileri biçimsel bilgiyi, insanlara sunma amacıyla yakalayan, depolayan ve dağıtımını yapan teknolojilerdir. Bu teknolojilerin amacı insanların beyinlerinde ve kağıt üzerinde duran bilgiyi alıp bu bilgiden herkesin yararlanmasına imkan sağlamaktır (Zaim, 2005: 115). Bilgi yönetimi teknolojileri bilgi yönetimini hızlandırmıştır (Prusak ve Davenport, 2000: 175). Bilgi teknolojileri, özellikle bilgisayarların günlük hayatımıza girmesi ve internet teknolojilerinin bilginin dağıtımına zaman ve mekandan bağımsız boyutlarda, doğrudan katkıda bulunması ile yeni bir boyut kazanmıştır (Altun, 2005: 58).

(25)

iletişimdeki değişimi de beraberinde getirmektedir. Son 30 yıl içerisinde üretilen bilgi son 500 yılda üretilen bilgiden fazladır. Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler ve değişimler önemli ölçüde eğitim kurumlarını da etkilemiştir. Bilginin önem kazandığı ve bilgi teknolojilerinin bu yeni toplumsal yapıyı biçimlendirmede itici rol üstlendiği çağımızda, bilgi yönetimi bütün kurumlar için özellikle de eğitim kurumları için önemli bir süreç olmuştur.

Eğitim kurumları dünyadaki gelişmelere paralel olarak çevreyle ve toplumla bütünleşmek ve çağın gereklerine uygun eğitimi gerçekleştirmek için gelişmek ve değişmek durumundadır. Eğitim kurumları diğer kurumlara göre bilgi ile daha çok iç içe olan kurumlardır. Bilgi toplumunda insanın bilgiyi en etkin ve en yararlı olarak kullanabilmesi için onun eğitimi her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır.

Öncelikle bilgi toplumunda hızlı değişen bilginin hızına ayak uydurabilmek için bireylerin öğrenmeyi öğrenebilmesi gerekmektedir. Bireylerin, değişen hızlı bilgiye ulaşmaları, kendileri ile ilgili gelişmelerin ve tartışmaların dışında kalmamaları ve katılımcı vatandaşlar olabilmeleri için gelişen teknolojilere hakim olmaları gerekmektedir.

Bilginin, bilgiyi yönetmenin ve teknolojiyi kullanmanın önemli olduğu çağımızda geniş bir kitleye öğretim hizmeti veren eğitim kurumlarında akademisyenlerin bilgi ve bilgi yönetimi ile ilgili tutumları, yeni iletişim teknolojilerine ilişkin tutumları ile akademisyenlerin halkla ilişkiler uygulamalarında bilgi teknolojilerini iletişim aracı olarak kullanıp kullanmadığını ve hedef kitlelerle tatmin edici bir iletişim oluşturup, oluşturmadığı açısından dikkat çekeceği düşünülmektedir.

Türkiye’de eğitim kurumlarında bilgi yönetimine dayalı halkla ilişkiler çalışmaları üzerine araştırmaların yetersiz düzeyde olduğu görülmektedir. Bu noktadan hareketle, çalışmayı önemli kılan faktörlerden biri sahip olduğu evren ve örneklemin özelliğidir. Çalışma evrenini 1978 kişilik Erciyes Üniversitesi akademik personelinin, toplam 1122 akademisyenin de örneklemi temsil ettiği düşünüldüğünde çalışmanın kapsamının genişliği daha net olarak ortaya çıkmaktadır.

(26)

Çalışmanın alan araştırmasında anket, yüz yüze görüşme yoluyla deneklere uygulanmış ve ulaşılan akademisyenlerin bilgi ve bilgi yönetimi tutumları incelenerek ayrı ayrı bilgi yönetimine dayalı halkla ilişkiler çalışmaları ortaya konarak, bu çalışmaların demografik değişkenlerle olan ilişkisi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Ulaşılan bulgularla Erciyes Üniversitesi akademisyenlerinin konuya yaklaşımları ortaya konmuş ve bu sayede konu ile ilgili önerilerde bulunulmuştur.

Çalışma yukarıdaki belirtilen amaçlar doğrultusunda 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, öncelikle bilgi ve bilgi yönetimi kavramına yönelik bilgi yönetimi ve uygulama yönetimine ilişkin kapsamlı bir literatür taramasına yer verilmiş ve kapsamlı bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.

Çalışmanın ikinci bölümünde ise bilgi toplumu ve eğitim, bilgi teknolojilerinin halkla ilişkilerde iletişim aracı olarak kullanılması kavramına yönelik eğitim kurumlarında halkla ilişkiler ve bilgi yönetimine ilişkin incelemeye yer verilmiştir.

Araştırmanın Erciyes Üniversitesinin tanıtıldığı ve metodoloji kısmını oluşturan üçüncü ve son bölümünde ise, araştırmanın tasarımı ve uygulaması, deneklerin seçimi ve örneklemin temsil gücü, soru formu ve ölçüm araçları ile verilerin toplanması ve istatistiki bilgiler yer almaktadır. Ayrıca bu bölümde alan araştırmasında elde edilen bulgular ışığında hipotezler test edilmiş; deneklerin sosyo-demografik özellikleri, örneklem gurubu için eğitim kurumlarında bilgi yönetimine dayalı halkla ilişkiler çalışmaları, deneklerin demografik özellikleriyle ilişkisi değerlendirilerek, bilgi ve bilgi yönetimine ilişkin bilgi düzeyleri, yeni iletişim teknolojilerine ilişkin bilgi düzeyi ve kullanım alışkanlıkları ve halkla ilişkiler faaliyetlerinde bilgi yönetimi araçlarının kullanımına ilişkin görüşleri üzerine bulgulara yer verilmiştir.

Çalışmanın sonuç ve öneriler kısmında ise literatürde yer alan bilgilerden ve çalışmadan elde edilen bulgulardan hareketle, genel bir değerlendirmeye yer verilecektir.

(27)

BİRİNCİ BÖLÜM

BİLGİ YÖNETİMİ VE UYGULAMA SÜRECİ

1.1. BİLGİ KAVRAMI

Çağımızın anahtar kelimesi olarak kabul edilen “bilgi”, 21’inci yüzyılda petrolü geride bırakarak medeniyet yakıtı haline gelmiş, kalkınmanın, zenginliğin hammaddesi, yarınların petrolü olmuştur (Toffler, 2006: 138). Yeni bilgi daima bireyle başlar. Bireyin kişisel bilgisi, yararlı örgütsel bilgiye dönüşür (Nonaka, 1999: 33)

Geçmişte savaşlar silahla yapılıyordu. Yakın geçmişte ise sanayi toplumsal kalkınma savaşının lokomotifi oldu. Günümüzde ise savaşlar zihinlerde yapılmaktadır. Bu savaşı bilgiyi en iyi kullanan kazanacaktır (Çeşitcioğlu, 2007: 245). 20’nci yüzyılın başında o dönemin insanı geçimini topraktan sağlayan köylü idi. 21’inci yüzyıl da ise dönemin insanı bilgili olan ve bilgiyi kullanan insandır (Hobsbawm, 2007: 175). Çağımız bilginin yoğun olarak kullanıldığı bir çağdır. Bilgi hiçbir zaman olmadığı kadar çok yüksek bir hızla üretilmekte ve yine aynı hızla güncelliğini yitirmektedir (Baykasoğlu ve Dereli, 2006: 11). Bilgi, temel olarak belirli bir düzen içindeki deneyimlerin, değerlerin, amaca yönelik enformasyonun ve uzmanlık görüşünün biraraya getirilip değerlendirilmesi için bir çerçeve oluşturan esnek bir bileşim, enformasyonu fiiliyata geçirebilme yeteneğidir (Akgün vd., 2009: 21).

Bugün çağdaş bir ülke yaratmak ve varlığını devam ettirmek isteyen uluslar için kullanılan kaynakların hiçbiri bilgi kadar önemli ve stratejik değerde değildir. Bu nedenle bilgi, toplumsal gelişmenin can damarı ve uluslararası rekabetin vazgeçilmez bir unsurudur. Teknolojik gelişmeler paralelinde bilgi, günümüzde uydular, dünyayı saran fiber optik ağlar ve diğer iletişim vasıtalarıyla küresel dolaşım imkanı kazanmıştır. Bilgi çağının simgesi olan “bilgisayar” ve diğer teknolojiler,

(28)

insanoğlunun hayal gücünün sınırlarını zorlayarak, düne kadar imkansız kabul edilen birçok yeniliği ve gelişmeyi mümkün kılmıştır. Böylece bilgiyi elde etme, görüntülü iletişim kurma ve her türlü kurumsal, bireysel işlemi gerçekleştirme imkanını sağlayacak teknik cihazlar, cebimize girecek boyutlarda üretilerek her geçen gün hayatımızı biraz daha kolaylaştırır hale gelmiştir (Başbuğ, 2005: 7).

1.1.1. Bilginin Tanımı

Bilgi olgusu yıllar boyunca farklı alanlarda çalışmalar yapan akademisyenlerin ilgisini çekmiştir. Bilginin ne olduğu sorusu Yunan filozoflarının yapmış oldukları tartışmalardan bu yana önemini yitirmemektedir. Kavram ilk olarak Plato tarafından “ispatlanmış gerçek inanışlar” olarak tanımlanmış ve günümüze dek kavramın pek çok farklı tanımı yapılmıştır (Nonaka ve Takeuchi, 1995: 21).

Güncel Türkçe sözlükte bilgi “insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, malumat, öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek malumat, vukuf, insan zekasının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam” olarak açıklanmaktadır (Toparlı, 2005: 267).

Bilgi kelimesinin karşılıklarının tamamınına yakını Arapça’dan dilimize geçmiştir. Latince karşılığı “cognitio” dır. Batı dillerine de bu kökten geçmiştir. İngilizcede bilgi kelimesinin karşılığı “cognition” dır. Fakat İngilizler bunu idrak, algılama, kavrama anlamında kullanmaktadırlar (Çankaya, 2002: 181). Bilgi karşılığında ise “knowledge” kullanılmaktadır. Nesne karşılığında ise “information” kelimesi kullanılmaktadır. Bu kelimenin kökü de Latince olup, “informatio” yani bilgilendirme, haber verme anlamındadır. Her üç kelimenin Türkçedeki karşılığı “bilgi” sözcüğüdür.

Bilgi genel anlamda; düşünme, yargılama, akıl yürütme, okuma, araştırma, gözlem ve deney sonucunda elde edilen düşünsel ürün ya da öğrenilen şeydir. Bilgi, belirli bir formda işlenmiş ve elde eden için anlamlı olan, yönetsel kararlar açısından

(29)

gerekli olduğu varsayılan veya gerçek değeri olan veri demektir. Bilgi, toplanmış, organize edilmiş, yorumlanmış ve belli bir yöntemle etkin karar vermeyi gerçekleştirmek amacıyla ilgili birime sevk edilmiş, belirli bir amaç doğrultusunda süreçlenen, yararlı biçime dönüştürülmüş ve kullanıcıya değer sağlayan verilerdir (Öğüt, 2003: 9).

Bilgi, insanın etrafında olup bitenleri tam ve doğru olarak kavramasını sağlayan kişiselleştirilmiş enformasyondur. Bilgi kendini düşünceler, öngörüler, sezgiler, fikirler, alınan dersler, uygulamalar ve yaşanan deneyimler şeklinde gösterir (Barutçugil, 2002: 10). Bilgi, insanların beynindedir ve tüm yaşam boyu öğrendiklerinin ve deneyim yoluyla kazandıklarının toplamıdır (Barutçugil, 2002: 60). Bilgi, pişmiş, işlenmiş ya da düşünce ile sistemleştirilmiş anlamına gelmektedir (Burke, 2010: 13).

Bilgi gerekçelendirilmiş gerçek inançtır. Kişi kendi inançlarının doğruluğunu dünyaya ilişkin gözlemlerine dayanarak gerekçelendirir. Bu gözlemler kişiye özgü bakış açısına, kişisel duyarlılık düzeyine ve bireysel deneyimlere dayanır (Krogh vd., 2002: 16).

Bilgi hem bir araç, hem de sonuçtur. Bir araç olarak bilgi, enformasyonu belirli bir sonuca varmak üzere kullanmaktır. Bir sonuç olarak ise bilgi anlamayı; tefekkür etmeyi ve fikir üretmeyi sağladığı gibi başlı başına da bir değer ifade etmektedir. Veri ham gerçekler, enformasyon organize edilmiş veriler kümesi, bilgi ise anlam kazanmış enformasyondur (Zaim, 2005: 69).

Bilgi folklorden modern bilimlerin bilgisine kadar her şeyi kapsamaktadır. Bilgi, enformasyonu, veriyi, dokümanları, bilgi sistemlerini, yetenekleri, deneyimleri, yenilikleri ve bilgi yönetimini kolaylaştıran teknoloji araçlarını kapsamaktadır (Yeniçeri ve İnce, 2005: 23,24).

Enformasyon, iletilerin birbiri ardına dizilmesidir. Halbuki bilgi çok az enformasyon akışı tarafından yaratılır ve örgütlenir, bilgiye sahip olan kişinin

(30)

inançlarına odaklanır. Bu anlayış bilginin insan eylemleri ile ilişkisi olan en önemli yanını vurgulamaktadır (Nonaka ve Takeuchi, 1995: 5).

Bilgi düzenlenmiş ve iletilmiş çok sayıda veridir (Mattelart, 2004: 51) Genel olarak veri, gerçekler olarak değerlendirilir, enformasyon örgütlenmiş bir veri dizisidir, bilgi ise anlamlı bir enformasyondur (Celep ve Çetin, 2003: 10). Bilgi varolanın tanınmasıdır. Başka bir ifade ile varolanı tanıma, onun bilgisine sahip olmadır (Öner, 2008: 20).

1.1.2. Bilgi Spektrumu

Bilgi, çoğu kez geniş bir spektrumda karşımıza çıkar ve farklı nitelikleri olan unsurların birbiriyle bağlantıları ile birlikte tanımlanmaları gerekmektedir (Barutçugil, 2002: 57). Bilginin elde edilmesi belli bir süreç çerçevesinde gerçekleşir. Bu sürecin başlangıcında imgeler vardır ve sırasıyla imgelerden veriler, verilerden enformasyon, enformasyondan bilgi ve nihayet bilgiden ise üst bilgi (Akıl) elde edilir.

1.1.2.1. İmge

Bilgiye ulaşma süreci imgelerden başlar ve bilgiyle sonlanır. İmge, daha önceki bir algılamadan sonra zihnimizde kalan izlenimlerin yarattığı çağrışımlardır (Tutar, 2010: 49).

1.1.2.2. Veri (Data)

Veri kelimesinin tekil hali (Datum) Latinceden gelmektedir. Veri formülleştirmeye veya kayıt etmeye, işlemeye değer bulunan her tür olay, olgu, düşünce, görsel veya işitsel mesajdır (Tutar, 2010: 49). Sürecin temel hammaddesi olarak ve çeşitli sembol, harf, rakam ve işaretlerle temsil edilen, ham, işlenmemiş gerçekler ya da izlenimlerdir (Öğüt, 2003: 10). Genel olarak veri gerçekler olarak değerlendirilmektedir (Celep ve Çetin, 2003: 10). Veri ham gerçeklerdir (Zaim,

(31)

2005: 67). Bir araştırma ya da çözümleme sonucunda elde edilen bilgi, bilimsel çalışmalardan çıkarılan sonuçlar (Mutlu, 2004: 297).

Veri olaylara ilişkin nesnel gerçekleri ifade eder. Veri yorumlanmamış gözlemler, işlenmemiş gerçeklerdir (Barutçugil, 2002: 57). Veri çeşitli durumların, gözlemlerin veya oluşumların her türlü gösterimi, bilginin ham maddesidir (Yeniçeri ve İnce, 2005: 36). Veri çeşitli sembol, harf, rakam ve işaretlerle temsil edilen, ham işlemeye hazır işlenmemiş gerçekler yada izlenimlerdir (Bengshir, 1996: 14).

1.1.2.3. Enformasyon (Information)

Enformasyon, Latince kökeni olan informatio’dan gelmektedir. Enformasyon, mesajın iletilmesi ile ilgili kesinsizliği azaltan bilgi unsuru anlamına gelmektedir (Tutar, 2010: 49). Enformasyon düzenlenmiş veri olarak tanımlanabilir. Düzenleme başkaları tarafından yapılmıştır ve yalnızca ilgili kişi için bir anlam taşımaktadır. Veriden çok daha zengin bir içeriğe sahiptir. Enformasyon yazılı, sözlü veya görsel bir mesajdır (Barutçugil, 2002: 57). Enformasyon için Türkçe bir karşılık üretilmemiş olup Arapça kökenli malumat kelimesi enformasyon yerine kullanılmaktadır (Yamaç, 2009: 16).

Enformasyon amaç ve önemle bağlanmış veridir (Drucker, 1999: 15). Enformasyon, verilerin karar alma sürecine destek sunacak şekilde, anlamlı bir hale getirilmek üzere analiz edilerek işlenmesiyle ulaşılan sonuçlardır (Öğüt, 2003: 10). Enformasyon organize edilmiş, yapısal hale getirilmiş, yorumlanmış, özetlenmiş veridir (Celep ve Çetin, 2003: 13). Enformasyon, belli bir şekle sokulmuş, anlam taşıyan ve insanlara faydalı olabilecek veridir (Zaim, 2005: 68).

1.1.2.4. Bilgi (Knowledge)

Bilgi, durum, kural, süreç, modeldir (Celep ve Çetin, 2003: 13). Bilgi, enformasyonun yorum analiz ve bağlam ile zenginleştirilmiş halidir (Yeniçeri ve İnce, 2005: 24). Bilgi hem araç, hem de sonuçtur. Bir araç olarak bilgi, enformasyonu belli bir sonuca ulaşmak üzere kullanmaktır. Bir sonuç olarak ise bilgi

(32)

tefekkür etmeyi ve fikir üretmeyi sağladığı gibi başlı başına bir değer ifade etmektedir (Zaim, 2005: 69). Bilgi kişisel anlamda düzenlenmiş enformasyondur, özümlenmiştir (Barutçugil, 2002: 58).

1.1.2.5. Akıl (Wisdom)

Akıl, bütünleştirilmiş bilgi, son derece yararlı enformasyondur. Bir bilgiyi başka bir alana taşıyabilme ve yararlanabilme yeteneğidir. Bilgiden farkı karmaşıklık derecesidir. Akıl kişisel bir kimyadır ve bilginin sindirilmesi, özümlenmesidir (Barutçugil, 2002: 60).

1.1.3. Bilginin Sınıflandırılması

Bilgiyi belirli kriterlere göre sınıflandırarak tanımlamak, bilgiyi daha iyi anlamayı sağlar. Yazarlar farklı bakış açısından bilgiyi sınıflandırmaktadırlar. Yeniçeri ve İnce (Yeniçeri ve İnce, 2005: 36-43) kullanım biçimlerine, kaynağına, rekabet üstünlüğüne ve niteliklerine göre sınıflandırmakta, Barutçugil (Barutçugil, 2002: 61-64) kullanma ve düzenleme tarzına, kaynağına ve niteliğine göre sınıflandırmaktadır. Bu kapsamdaki sınıflandırmalar aşağıdaki gibidir.

1.1.3.1. Kaynağına Göre Bilgi Türleri

Bilgi kaynağına göre açık (explicit) bilgi ve örtülü (tacit) bilgi olarak ikiye ayrılır (Barutçugil, 2002: 62). Açık (explicit) bilgiyi şu şekilde tanımlamak mümkündür, sözlerle, resimlerle veya diğer araçlarla ifade edebileceğimiz bilgidir (Barutçugil, 2002: 63). Açık bilgi kişiye özgü değildir ve sahibinden bağımsızdır. Açık bilgi kayıtlıdır. Formal ve sistematik bir yapıya sahip, kelimelerle, matematiksel formüllerle ve sayılarla kolayca ifade edilebilen, ulaşılabilen ve aktarılabilen bilgi türüdür. Yazılı hale getirilmiş olan, bu şekilde paylaşılabilen bilgidir. Açık bilgi sistematik bir şekilde ifade edilebilen, ulaşılabilen ve aktarılabilen bilgidir (Yeniçeri ve İnce, 2005: 38). Bir bilgi yazılabiliyor, çizimlerle ifade edilebiliyor, aktarılabiliyorsa, yani kodlanabilir olma özelliği taşıyorsa açık bilgi olarak adlandırılır (Yamaç, 2009: 27).

(33)

Örtük (Tacit) bilgiye zımni bilgi de denmektedir. Daha ziyade kişiye özgü olan, idealler, değerler, tecrübeler ve eylemlerden oluşmaktadır. İnsanların kafalarının içindeki bilgelik ve uzmanlık bilgisidir (Yeniçeri ve İnce, 2005: 62). Örtük bilgi kelimeler ve sembollerle bir başkasına aktarılabilen bilgidir. Örtük bilgi henüz sınıflandırılmamış, kodlanmamış, iletilmemiş ve çözümlenmemiş, beynimizde taşıdığımız bilgidir (Barutçugil, 2002: 62). Örtük bilgi stratejik öneme sahip ayrı bir bilgi türüdür. Bu bilgi kişinin zihninde var olan akıl, zeka sezgi ve benzeri yetenekleriyle elde ettiği bir birikimdir (Yamaç, 2009: 28).

1.1.3.2. Kullanım Biçimine Göre Bilgi Türleri

Bilgiyi kullanış biçimimiz, bilgiyi nasıl algıladığımız ve organize ettiğimize bağlı olarak değişir. Bu açıdan yaklaşıldığında bilgi dört başlıkta sınıflandırılır; idealist bilgi, sistematik bilgi, pragmatik bilgi ve otomatik bilgi (Barutçugil, 2002: 61). Bilginin örgütlenme ve algılanma biçimi aynı zamanda onun nasıl kullanıldığını gösterir. Bilgi kullanılma biçimine göre dört kategoride incelenir (Yeniçeri ve İnce, 2005: 36). Bunlar idealist bilgi, sistematik bilgi, pragmatik bilgi ve otomatik bilgidir.

İdealist bilgi, vizyon oluşturmaya, amaç tespit etmeye, değer ve inançları yönlendirmeye ve karar vermeye katkı sağlayan bilgi türüdür (Barutçugil, 2002: 61). Sistematik bilgi, karşılaştığımız olaylarla baş etmeye çalışırken başvurduğumuz genellemeleri, modelleri ve düzenlenmiş biçimde gerçeği algılamamızı sağlayan bilgidir. Yöntem ve kılavuz oluşturmaya yarayan bilgidir (Barutçugil, 2002: 61). Pragmatik bilgi, işimizi yaparken ve kararlar alırken bilinçli olarak kullandığımız kurallar, gerçekler ve kavramlardır (Barutçugil, 2002: 62). Otomatik bilgi ise insanın düşünme, analiz etme ve değerlendirme yapmaksızın ortaya koyduğu eylemlerdir (Yeniçeri ve İnce, 2005: 37). İçselleşmiş bilgidir. Düşünmeden gerçekleştirdiğimiz eylemlerdir (Barutçugil, 2002: 62).

1.1.3.3. İçeriğine Göre Bilgi Türleri

Bilgi içeriğine göre bireysel ve organizasyonel bilgi olarak ikiye ayrılmaktadır. Bireysel bilgi, organizasyonel bilgi tabanının gelişmesi için gerekli olan kişisel bilgi,

(34)

beceri ve yeteneklerden oluşur. Organizasyonel bilgi ise bireylerin sahip olduğu bilgilerin toplamının yanı sıra, diğer organizasyonlar tarafından kolayca taklit edilemeyen teknoloji, yöntem ve birey arasında geliştirilen benzersiz bilgi kaynaklarını ifade eder (Zaim, 2005: 77).

1.1.3.4. Niteliğine Göre Bilgi Türleri

Niteliğine göre bilgi türleri bireysel (insanda bulunun), yapısal(sistem ve süreçle ile) ve müşteri bilgisi olarak üçe ayrılır (Barutçugil, 2002: 64). Niteliklerine göre bilgi insanın sahip olduğu bilginin değerini ifade eden kişisel bilgi, örgütlerde bilgiye dayalı oturmuş bir sistemi tanımlayan yapısal bilgi ve işletme ile sürekli çalışan müşterilerin büyüklüğü sayılar, iş yapma sıklığı ve yoğunluğunu ifade eden müşteri bilgisi olarak üçe ayrılır (Yeniçeri ve İnce, 2005: 43).

1.1.3.5. Stratejik Bilgi Türleri

Stratejik bilgi, uzun dönemli stratejik yönetim faaliyetleri ile ilgili bilgidir. Stratejik kararların alınmasında, uygulanmasında ve kontrolünde kullanılmaktadır. Stratejik bilgi; işaretsel bilgi, deneyimsel bilgi, girişimci bilgi ve kurumsal bilgi olmak üzere dörde ayrılır (Karakaya, 2002: 307).

1.2. BİLGİ YÖNETİMİ

Bu kısımda bilgi yönetimi, bilgi yönetiminin tanımı ve içeriği, bilgi yönetiminin tarihçesi, bilgi yönetiminin amacı, bilgi yönetiminin önemi, bilgi yönetiminin önemini artıran sebepler, bilgi yönetiminin temel ilkeleri, bilgi yönetimi süreçleri, bilgi yönetiminin temel unsurları, bilgi yönetimi modelleri ve bilgi yönetimi yaklaşımları başlıkları altında incelenecektir.

1.2.1. Bilgi Yönetiminin Tanımı ve İçeriği

Bilgi yönetiminin anlam olarak ne olduğu hakkında genel kabul görmüş tek bir tanımı bulunmamaktadır. Bilgi yönetimi, çeşitli kaynaklarda değişik uzmanlar tarafından ufak ayrıntılar dışında benzer biçimlerde tanımlanmaktadır. Bilgi yönetimi

(35)

bilgiyi bir bütün olarak ele almakta, her tür ve davranışını gözlem altında tutmaktadır. Bilgi yönetimi farklı bakış açılarına ve ulaşılmak istenen amaca göre değişik biçimlerde tanımlanabilmektedir.

Bilgi yönetimi, organizasyonel amaçların daha iyi bir şekilde elde edilebilmesi için bireylere, takımlara ve bütün organizasyona bilginin kolektif ve sistematik olarak yaratılması, paylaşılması ve uygulanması için olanak sağlayan yeni bir disiplindir (Barutçugil, 2002: 50).

Von Krogh, Ichijo ve Nonaka bilgi yönetiminin tanımlarını çeşitli yazarların kaleminden; Snowden’e atfen; “ister somut biçimlerde ifade edilen açık bilgi, ister bireyler ya da toplulukların sahip olduğu saklı bilgi biçiminde olsun, entelektüel varlıkların belirlenmesi, optimizasyonu ve aktif bir biçimde yönetilmesi” şeklinde, Cortada ve Woods’a atfen; “duyarlılık düzeyinin ve yenilikçiliğinin arttırılması amacı ile kolektif aklın geliştirilmesi” şeklinde, Neilson’a atfen; “bir işletmenin enformasyon varlıklarının belirlenmesi, yakalanması, erişilebilir durumda tutulması, paylaşılması ve değerlendirilmesinde bütünleşik bir yaklaşım getiren disiplin olarak” belirtilmektedir (Krogh v.d., 2002: 89).

Bilgi yönetimi kurumsal karar almayı hızlandırmak, iş ve çalışan performansını artırmak ve örgütsel verimliliğe katkı sağlamak amacı ile gerekli olan her türlü bilginin üretilmesi, depolanması, örgüt içerisinde paylaşılması ve uygulanmasını içine alan, örgütlerde örtülü durumda bulunan bilginin açığa çıkarılarak, dolaşımını ve örgütte kullanımını sağlayan disiplinlerarası bir bilim dalıdır.

Bilgi yönetimi toplumsallaşma sürecinde bilginin bir sonraki kuşaklara aktarılması ile varlığını ortaya koymaktadır. Tarihsel süreçte bilginin etkili bir biçimde üretilmesini, dağıtılmasını ve kullanımını başaran toplumlar daha gelişmiştir. Bilgi yönetimi bilgiyi bulma, anlama, kullanma ve değer yaratmak için sistematik bir yaklaşımdır (Celep ve Çetin, 2003: 25).

(36)

Bilgi yönetimi örgütün imkan olduğunca akıllıca eylemler gerçekleştirmesini sağlayarak uygulanabilirliğini ve örgütün genel başarısını güvence altına almak ve örgütün bilgi varlıklarının gerçek değerini ortaya çıkarmasıdır (Wiig, 1997: 8).

Bilgi yönetimi, organizasyonun amaçları doğrultusunda bilginin üretilmesi, dağıtılması ve değerlendirilmesiyle -etkili biçimde kullanılmasıyla- ilgili tüm süreçlerin yönetilmesidir (Zaim, 2005: 80).

Bilgi yönetimi; işletmede bilginin yaratılması, transfer edilmesi ve uygulanması ile rekabet avantajının sürdürülmesi ve işletme için bir değer yaratılması için, organizasyonel bilginin yönetilmesi sürecidir (Tiwana, 2001: 156).

1.2.2. Bilgi Yönetiminin Tarihçesi

Orta Çağda “usta-kalfa-çırak” ilişkisi kapsamında temel üretim birimi “aile” iken; 18’inci yüzyılda endüstri devrimi ile üretim evden fabrikaya kaymıştır. İlk zamanlarda tüm üretim araçları ile üretim fabrikalarda toplanmış, fabrika sahipleri yöneticilik işlevini de yürütmüştür. Bu dönemde profesyonel yönetici yoktur.

Teknolojik gelişmelerle birlikte 19’uncu yüzyılda, ortaklık görevi ile yöneticilik görevi birbirinden ayrılmış, bu kapsamda yöneticilik bir bilim dalı olarak kabul görmeye başlamıştır. Sanayi devriminden itibaren giderek sistemleşen yönetim faaliyetlerini 19’uncu yüzyılın sonlarından ikinci dünya savaşına kadar olan dönem ile ikinci dünya savaşından günümüze kadar olan dönem olmak üzere iki ana grup altında incelemek mümkündür. Frederick Taylor’un öncülüğünü yaptığı “bilimsel yönetim”, Henri Fayol’un “yönetim bilimi”, Max Weber’in “bürokrasi modeli” birinci grupta, Elton Mayo’nun “hawthorne araştırmaları” ve Maslow’un “insan gereksinimlerinin hiyerarşisi” modeli gibi çalışmalar ise ikinci grupta incelenebilir.

İkinci Dünya Savaşı sırasında askeri amaçlı kararlara yönelik olarak, yöneylem araştırmaları ile matematiksel modeller üzerine kurulan karar verme ve yönetim işlevleri, 1950’li yıllardan itibaren işletmelerce karmaşık problemlerin çözümünde kullanılmaya başlanmış ve yaygınlaşmıştır (Akademik Bilişim, “Sanal”, 2010: 3).

(37)

1950 yılında General Motors yöneticisi Alfred Sloan “büyük şirketlerde uygulanacak tutarlı yönetim teknolojileri”ni tanımlamıştır. Matematiksel modellerin kullanımıyla hızlı bir şekilde gelişen çağdaş yönetim düşüncesi sistem yaklaşımı temelli olarak bugünlere gelmiştir. Çağdaş yönetim düşüncesi 1960’li yıllarda üst düzey ve karmaşık problemlerin çözümüne yönelik “yönetimsel kararlar” şeklinde iken; 1970-1980 yılları arasında “sistem analizleri” ön plana çıkmıştır.

1987 yılında Purdue üniversitesinde, DEC ve Technology Transfer Society işbirliği ile “21’inci yüzyıla doğru bilgi varlıklarının yönetimi” konulu ilk bilgi

yönetimi konferansı düzenlenmiştir. 1990’lı yılların başından itibaren teknolojinin

özellikle de bilişim teknolojilerinin hızla ilerleme kaydetmesi sonucu pek çok alanda meydana gelen yeni gelişmelere paralel olarak pazarda meydana gelen küreselleşme “yeni ekonomi” dönemini başlatmıştır.

Bu yeni ekonomi düzeni işletmeler için “iş entegrasyonunu” gerekli kılmış, işletmenin stratejileri, işletme süreçleri ve bilgi sistem altyapısı bir bütünün birbirleriyle tam uyum içinde çalışması zorunlu bileşenleri olmuş, işletmenin amaçlarına uygun olarak yönetici ve personele duyduklari ihtiyaçları artmıştır.

Ortaya çıkan bu ihtiyaçlar, işletmelerin yapılarını, hiyerarşilerini, karar mekanizmalarını, kısaca tüm iş süreçlerini değiştirmeye zorlarken; bilgiye de yeni değerler yüklemiştir. Yönetimin bu faaliyetleri yürütebilmesi için bilgiye ihtiyaç duyduğu ve bilgi akışı, veri toplama, veri işleme, veri depolama, bilgi oluşturma ve sunma gibi faaliyetleri de düşünüldüğünde; tüm bu faaliyetleri içeren “bilgi sistemi” ne sahip olması ve bunu yönetebilmesi gereği ortaya çıkmış, bu tarihsel gelişim ve gereklilikler “bilgi yönetimini” doğurmuştur (Entovation, “Sanal”, 2010: 1).

Ayrıca İnka Uygarlığının ip üzerine atılan binlerce düğmelerle yaptığı Quipus uygulaması, Pacioli'nin 1494'de geliştirdiği çift dizgeli muhasebe kayıt sistemi, Pascal'ın 1642'de bulduğu ilk hesap makinesi, Hollerith'in 1885 yılında bulduğu delikli kart sistemine dayanan hesap makinesi, 1946’da ABD'de üretilen ENIAC isimli 30 tonluk ilk tamamen elektronik bilgisayar, bilgi hizmetlerinde çalışanların

(38)

endüstride çalışanları geçtiği 1957 yılı her birisi çok önemli birer kilometre taşı olan bu tarihler farklı görüşlere göre bilgi yönetiminin başlangıç noktası kabul edilmektedir (McClellan ve Dorn, 2008: 194).

Başka bir kabule göre bilgi yönetimi ve tarihçesi ilk olarak Machlup ve Drucker'ın 1970'lerdeki çalışmaları ile gündeme gelmiştir. Konunun bir bütün olarak incelenmesine ise Drucker 1993'de yayınlamış olduğu “post-capitalist society” kitabı ve yine 1990'lı yıllarda bu konunun babası sayılabilecek Nonaka ve Takeuchi'nin bilgi şirketi kavramı üzerine yaptıkları çalışmalar ile başlanmıştır.

Bir disiplin olarak bilgi yönetiminin ortaya çıkışının 1990’lı yıllarda gerçekleştiği kabul edilmektedir. Uzmanlara göre Nonaka (1991), Buckman (1993), Sveiby (1997), Steward (1997), Allee (1997), Davenport ve Pursak (1998) gibi yazarlar bilgi yönetimi sahasının kurucuları ve öncüleri olarak gösterilmektedir (Zaim, 2005: 91).

Ancak bilgi yönetimi bir terim olarak ilk defa, 1986 yılında Dr. Karl Wiig tarafından işletme literatürüne kazandırılmıştır. İş hayatında ise bilgi yönetimi alanında Senge'nin 1990 yılında yayımlanan “beşinci disiplin” ve Nonaka ve Takeuchi'nin 1995’te yayımlanan “bilgi üreten şirket” adlı iki önemli kitabın da etkisiyle ilk bilgi yönetimi uygulamaları 1990'ların ikinci yarısında ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu aynı zamanda internet teknolojilerinin bütün dünyada popüler olmaya başladığı tarihlere denk gelmektedir.

Bilgi yönetiminin ortaya çıkışını tarihsel süreçte özetlersek, 1950’li yıllar çeşitlenme, sayısal yönetim, elektronik veri işleme, 1960’lı yıllar: Y kuramı, takıma dayalı gruplar, merkezileşme ve adem-i merkezileşme, 1970’li yıllar stratejik planlama, portföy yönetimi ve otomasyon, 1980’li yıllar toplam kalite yönetimi, Z kuramı, kurumsal kültür çalışmaları ve küçülmeler, 1990’lı yıllar öğrenen örgütler, yeniden yapılanmalar ve stratejik bilişim sistemleri, 2000’li yıllar bilgi paylaşım kültürü, kurumsal bütünleşmeler, entelektüel sermaye oluşumu olarak belirtilebilir (Sağsan, 2010: 3).

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu amaçla Sosyal Bilimler Enstitüsü 2004 yılından itibaren, tüm lisansüstü öğrencilere yönelik olarak; lisansüstü eğitimde bilimsel araştırmanın önemi,

Üçüncü bölümde son yıllarda birçok alanda karşılaşılan problemlerin çözümünde sıkça başvurulan sezgisel yöntemlerde; Ateş Böceği (ABA), Parçacık Sürü Optimizasyonu

(5) B irinci ek sınav ve ikinci ek sınav, öğrencinin azam i öğrenim süresini tam am ladığı dönem in sonunda akadem ik takvim de ilan edilecek tarihlerde

c) Madde 1’e ilaveten SSCI, SCI veya SCI-Expanded’te taranan dergilerde yayınlanmış başlıca yazar olmak üzere 1 (bir) araştırma makalesine sahip olmak, d) Tablo 1a

İHİT 111 Bilgisayar Kullanımı (2017 itibarıyla tüm müfredatlar için kapatıldı): Windows işletim sistemi(Gerekirse Linux gibi alternatif işletim sistemleri de

Akademik başarı ve yabancı dil sonucu ortalamasına ilave olarak; aynı öğrenim kademesi içerisinde daha önce Hayatboyu Öğrenme Programı veya Erasmus+

4 Akademik başarı ve yabancı dil sonucu ortalamasına ilave olarak; aynı öğrenim kademesi içerisinde daha önce Hayatboyu Öğrenme Programı veya Erasmus+

a) ERÜ İlahiyat Fakültesi’nin hizmet kalitesini sağlama konusundaki bakış açısını, yaklaşımlarını ve temel politikalarını belirleyen; Misyon, Vizyon ve