• Sonuç bulunamadı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler Ocak 2013

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler Ocak 2013"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İzlem Erdem - Bölüm Müdürü izlem.erdem@isbank.com.tr Alper Gürler - Birim Müdürü alper.gurler@isbank.com.tr Kıvılcım Eraydın - Uzman kivilcim.eraydin@isbank.com.tr Erhan Gül - Uzman

erhan.gul@isbank.com.tr

İçindekiler

Dünya Ekonomisi 1 Türkiye Ekonomisi 3 Bankacılık Sektörü 10

Grafikler 12

Tablolar 15

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler Ocak 2013

Türkiye İş Bankası A.Ş. - İktisadi Araştırmalar Bölümü

 Küresel ekonominin 2013 yılındaki seyrine ilişkin belirsizlikler varlığını korurken, Aralık ayı boyunca piyasaların odağında ABD’deki mali uçurum endişesine ilişkin gelişmeler yer almış, yeni yılın ilk günlerinde ise harcama kesintilerinin 2 ay ertelenmesi kısa vade için endişeleri hafifletmiştir.

 ABD Merkez Bankası her ay gerçekleştirilen 40 milyar USD tutarındaki varlığa dayalı menkul kıymet alımına ek olarak 45 milyar USD tutarında hazine tahvili satın alınacağını açıklamıştır.

 Mali uçuruma ilişkin sürecin yarattığı belirsizliklere rağmen Fed’in sağladığı desteğin de etkisiyle ABD’de ekonomik aktivite ivme kazanmaktadır.

 Euro Alanı’nda açıklanan veriler ekonomik aktivitedeki zayıf seyrin son çeyrekte de devam ettiğine yönelik görüşleri desteklemektedir.

 Avrupa Birliği maliye bakanlarının 12 Aralık’taki toplantısında Avrupa bankacılık sektörünün denetimi konusunda Avrupa Merkez Bankası’na (ECB) yetki tanınmasına olanak sağlayan düzenleme kabul edilmiştir.

 Yunanistan, mali yardım kapsamında aktarılan fonların bir bölümü ile 12 Aralık’ta tahvil geri alım ihalesi gerçekleştirmiştir.

 Avrupa Merkez Bankası 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönde revize etmiştir.

 Son dönemde açıklanan ihracat, sanayi üretimi ve perakende satış verileri Çin’de iktisadi faaliyette tedrici bir iyileşmeye işaret etmektedir.

 2011 yılının ilk çeyreğinden itibaren yıllık büyüme hızı yavaşlayan Türkiye ekonomisi, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde beklentilerin altında büyümüştür. Yılın üçüncü çeyreğinde büyüme net ihracat ile kamu harcamalarındaki artışın etkisiyle sürerken, Türkiye’de ekonomik aktivitenin güçlü performans sergilediği dönemlerde büyümeye en yüksek katkıyı sağlayan özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları bu dönemde bir önceki çeyrekte olduğu gibi ekonomiyi daraltıcı yönde etkilemiştir.

 Sanayi üretimi Ekim ayında beklentilerin altında kalmış, bir önceki yılın aynı ayına göre Eylül 2009’dan bu yana en hızlı düşüşünü kaydetmiştir.

 Reel Kesim Güven Endeksi Aralık ayında 1 yıl aradan sonra ilk defa 100 seviyesinin altına inmiştir. Endekste 100’ün altındaki seviye reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin azaldığına işaret etmektedir.

 İstihdamdaki artışa karşılık işgücüne katılımın da artması nedeniyle Eylül ayında işsizlik oranı yükselmiştir.

 Dış ticaret açığı Kasım ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşmiş, bu gelişmede, Mayıs ayından bu yana gerileme eğilimi sergileyen ithalatın yeniden artması etkili olmuştur.

 Cari açık Ekim ayında 2 milyar USD ile piyasa beklentilerine paralel açıklanmıştır. Böylece, yılın ilk 10 ayındaki cari açık bir önceki yılın aynı dönemindeki 65 milyar USD seviyesinden 41 milyar USD’ye gerilemiştir.

 Kasım ayında merkezi yönetim bütçesi vergi gelirlerindeki belirgin artışa karşılık harcamalardaki artışın sınırlı tutulmasına bağlı olarak fazla vermiştir.

 Aralık'ta aylık TÜFE beklentiler paralelinde artış kaydetmiş, böylece yılsonunda TÜFE’deki yıllık artış

%6,16 düzeyinde gerçekleşmiştir.

 TCMB 16 aydan sonra ilk defa politika faizini indirmiştir.

Dünya Türkiye

Bora Çevik - Uzman Yrd.

bora.cevik@isbank.com.tr Eren Demir - Uzman Yrd.

eren.demir@isbank.com.tr Mustafa Kemal Gündoğdu - Uzman Yrd.

kemal.gundogdu@isbank.com.tr Gamze Can - Uzman Yrd.

gamze.can@isbank.com.tr

(2)

Dünya Ekonomisi

ABD’de mali uçurum ve borç tavanı gündemde...

Küresel ekonominin 2013 yılındaki seyrine ilişkin belirsizlikler varlığını korurken, 2012 yılının son aylarında piyasaların odağında ABD’deki mali uçurum endişesine ilişkin gelişmeler yer almıştır. Bu çerçevede, ABD’de Ocak 2013’te otomatik olarak devreye girerek vergi artışı ve kamu harcaması kesintilerine neden olacak mali uçurumun engellenmesi için politikacıların gerçekleştirdiği görüşmeler Aralık ayında piyasalara yön vermiş ve Başkan Obama’nın belirlediği öncelikler doğrultusunda hazırlanan bütçe tasarısı yeni yılın ilk saatlerinde oylamaya sunulmuştur. Senato ve Temsilciler Meclisi'nde onaylanan plan, yıllık geliri 400.000 USD’nin üzerinde olan kişilere ve 450.000 USD’nin üzerinde olan ailelere yönelik vergi indirimlerinin kaldırılmasını, işsizlik yardımlarının devam ettirilmesini ve harcama kesintilerinin 2 aylığına ertelenmesini kapsamaktadır. Plan, %2'lik istihdam vergisi kesintisini ise sonlandırmaktadır.

Öte yandan, ABD Hazine Bakanlığı’nın ülkede yeni yılla birlikte kamu borç stokunun 16,4 trilyon USD’lik tavan seviyesini aşacağına dikkat çekmesi mali politikalara yönelik devam eden tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır.

Hazine Bakanlığı alınacak ek tedbirler ile önümüzdeki dönemde ancak 200 milyar USD’lik ek borçlanma imkanı sağlanabileceğini belirtmiştir. Söz konusu tavanın yükseltilebilmesi için kongreden onay çıkmaz ise aylık bazda yaklaşık 100 milyar USD borçlanan ABD’nin 2013 yılının ilk çeyreğinde temerrüte düşebileceği belirtilmektedir.

Mali uçurumun çözüm sürecinde Demokratların öne sürdüğü koşulları kabul etmek durumunda kalan Cumhuriyetçilerin, borç tavanının artırılmasına ilişkin görüşmelerde yeni bütçe düzenlemesi kararıyla birlikte ertelenen harcama kesintilerinin gerçekleşmesi için ısrarcı bir tavır sergileyeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, söz konusu görüşmeler önümüzdeki dönemde küresel piyasalarda yakından takip edilecektir.

FED’den ekonomiye ilave destek...

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 12 Aralık’ta gerçekleştirdiği para politikası toplantısının ardından yapılan açıklamada, enflasyon oranının %2,5'i aşmaması ve enflasyon beklentilerinin kontrol altında kalması koşuluyla, işsizlik oranı %6,5 düzeyine inene kadar politika faizinde bir değişikliğe gidilmeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, yeni bir parasal gevşeme imkanının devreye alındığı, bu çerçevede her ay gerçekleştirilen 40 milyar USD tutarındaki varlığa dayalı menkul kıymet alımına ek olarak 45 milyar USD tutarında hazine tahvili satın alınacağı ifade edilmiştir.

Fed’in makroekonomik göstergelere ilişkin tahminlerinde işsizlik oranının %6,5 düzeyinin altına ancak 2015’te inebileceğinin öngörülmesi, daha önce 2014 yılsonuna kadar geçerli olacağı belirtilen düşük faiz uygulamasının uzatılacağına işaret etmektedir.

ABD’de ekonomik toparlanma ivme kazanıyor.

2012 yılının son aylarında mali uçuruma ilişkin endişelerin yarattığı belirsizliklere rağmen Fed’in sağladığı desteğin de etkisiyle ABD’de ekonomik aktivitede canlanma işaretleri görülmektedir. Ülkede sanayi üretimi Aralık ayında %1,1 ile beklentilerin üzerinde artış kaydederken, imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) 54,2 seviyesinde gerçekleşmiştir. Sanayi üretiminin yaklaşık son iki yılın en hızlı artışını kaydetmesi ve PMI verisinin beklentilerin oldukça üzerinde gerçekleşmesi ülkedeki ekonomik görünüme ilişkin olumlu beklentileri güçlendirmiştir. Ayrıca, ABD’de tüketici fiyatlarının aynı dönemde %0,3 ile öngörülerin üzerinde gerilemesi, uygulanan genişletici para politikalarının enflasyon üzerinde henüz baskı oluşturmadığına işaret etmiştir. İşgücü piyasalarına ilişkin açıklanan son veriler de toparlanma eğiliminin devam ettiğini göstermiştir. Tarım dışı istihdam Kasım ayında 146.000 kişi ile beklentilerin üzerinde artış kaydederken, işsizlik oranı %7,7 düzeyine gerilemiştir.

Ocak 2013 1

0 50 100 150 200 250 300 350 400

80 90 100 110 120 130 140 150

O-07 M-07 E-07 O-08 M-08 E-08 O-09 M-09 E-09 O-10 M-10 E-10 O-11 M-11 E-11 O-12 M-12 E-12

Merkez Bankaları Aktifleri (2007=100)

BOJ ECB FED (sağ eksen)

10 11 12 13 14 15 16 17

O-09 N-09 T-09 E-09 O-10 N-10 T-10 E-10 O-11 N-11 T-11 E-11 O-12 N-12 T-12 E-12

ABD Kamu Borç Stoku (trilyon USD)

ABD Kamu Borç Stoku Borç Tavanı

Kaynak: Reuters, Macrobond

(3)

Dünya Ekonomisi

Euro Alanı’nda zayıf görünüm devam ediyor.

Euro Alanı’nda açıklanan veriler ekonomik aktivitedeki zayıf seyrin 2012 yılının son çeyreğinde de devam ettiğine işaret etmektedir. Euro Alanı’nda Ekim ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre %1,4, önceki yılın aynı ayına göre ise %3,6 gerilemiştir. Euro Alanı’nda PMI verileri ise, hem imalat, hem hizmetler sektöründe yükselmesine karşılık halen eşik değer olan 50 seviyesinin altında seyretmektedir.

Bankacılık birliği düzenlemesi onaylandı.

Avrupa Birliği maliye bakanlarının 12 Aralık’taki toplantısında Avrupa bankacılık sektörünün denetimi konusunda Avrupa Merkez Bankası’na (ECB) yetki tanınmasına olanak sağlayan düzenleme kabul edilmiştir. 2014’ün ilk çeyreğinden itibaren uygulamaya geçecek düzenlemeye göre ECB ve ulusal denetim otoritelerinden oluşacak bir kurumun, bankacılık sektörünü denetleyici otorite olarak görev yapması planlanmaktadır.

Yunanistan tahvillerini geri aldı.

Yunanistan, mali yardım kapsamında aktarılan fonların bir bölümü ile 12 Aralık’ta tahvil geri alım ihalesi gerçekleştirmiş, ihaleye toplamda 31,8 milyar EUR’lik katılım sağlanmıştır. Böylece, Yunanistan elindeki 10 milyar EUR tutarındaki kaynakla tahvillerini nominal değerinin oldukça altında bir seviyeden satın alarak, borçlarını net 20 milyar EUR civarında azaltmıştır.

ECB toplantısı kararları...

ECB, 6 Aralık’ta gerçekleştirdiği toplantısında %0,75 olan politika faizinde değişikliğe gitmemiştir. ECB Başkanı Draghi, toplantının ardından yaptığı değerlendirmede, Euro Alanı’nda ekonomik aktivitedeki zayıf seyrin 2013 yılı başında da devam edeceğini belirtirken, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin büyüme tahminlerinin aşağı yönde revize edildiğini açıklamıştır. Ayrıca, Euro Alanı’nda enflasyonun 2012 yılı sonunda %2,5 düzeyinde gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü ifade eden Draghi, 2013 yılında ise enflasyonun %2’nin altına inmesinin beklendiğini

vurgulamıştır. Bu çerçevede, Draghi ECB’nin ekonomik aktiviteyi canlandırmaya yönelik para politikasının sürdürüleceğinin altını çizmiştir.

Çin’den olumlu veriler...

Son dönemde açıklanan ihracat, sanayi üretimi ve perakende satış verileri Çin’de iktisadi faaliyette tedrici bir iyileşmeye işaret etmektedir. Aralık ayına ilişkin PMI verilerinin de beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, sanayi üretiminin ivme kazanmaya başladığını göstermektedir.

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisine ilişkin olumlu veri açıklamaları küresel ekonomik toparlanmaya dair endişeleri bir miktar azaltmaktadır.

EUR/USD paritesi

Son dönemde mali uçuruma ilişkin endişeler Dolar’ın baskı altında kalmasına neden olurken, Yunanistan’ı mali darboğazdan kurtarmaya yönelik alınan kararlar Euro’yu desteklemiştir. Ayrıca, Fed’in uyguladığı teşvik programını genişletmesi ve düşük faiz uygulamasının süresinin uzatılacağına işaret etmesi de EUR/USD paritesinin son dönemde yükseliş eğilimine girmesine neden olmuştur. 31 Aralık itibarıyla EUR/USD paritesi 1,3194 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Emtia Piyasası

Küresel ekonomik aktivitenin seyrine ilişkin beklentilerin olumsuz olması petrol talebi üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaktadır. Buna karşılık, Ortadoğu kaynaklı arz yönlü endişeler petrol fiyatlarındaki gerileme eğilimini sınırlandırmaktadır. 31 Aralık itibarıyla Brent türü ham petrolün varil fiyatı 111 USD düzeyinde gerçekleşmiştir.

Kasım ayı genelinde yükseliş eğiliminde olan altın fiyatları ise, Aralık ayında özellikle mali uçuruma ilişkin endişeler nedeniyle aşağı yönlü bir seyir izlemiştir. Altın fiyatları 31 Aralık itibarıyla 1.664 USD/ons seviyesinde gerçekleşmiştir.

Ocak 2013 2

1,3194

1,18 1,2 1,22 1,24 1,26 1,28 1,3 1,32 1,34 1,36

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

EUR/USD

1.664

1.500 1.550 1.600 1.650 1.700 1.750 1.800

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

Altın Fiyatları (USD/ons)

Kaynak: Reuters

(4)

Türkiye Ekonomisi

(*) bir önceki yılın aynı çeyreğine göre % değişim

Türkiye ekonomisinde büyüme beklentilerin altında...

2011 yılının ilk çeyreğinden itibaren yıllık büyüme hızı yavaşlayan Türkiye ekonomisi, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,6 oranında büyümüştür. Bu dönemde, yıllık büyüme %2,6’lık piyasa beklentisinin oldukça altında gerçekleşmiştir.

TÜİK büyüme rakamlarını yılın ilk çeyreği için %3,3’ten

%3,4’e, yılın ikinci çeyreği için ise %2,9’dan %3’e revize etmiştir. Böylece, 2012 yılının ilk dokuz ayı itibarıyla büyüme bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,6 seviyesinde gerçekleşmiştir.

İnşaat sektöründe yavaşlama dikkat çekiyor.

İktisadi faaliyet kollarına göre büyüme incelendiğinde, GSYH içinde en fazla ağırlığa sahip olan hizmetler sektörü ile sanayi sektöründeki gelişmelerin üçüncü çeyrekte büyümenin zayıf seyri üzerinde etkili olduğu görülmektedir.

Bir önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında hizmetler sektöründe ekonomik aktivite %1,4 artarak büyümeye 0,7 puan katkı sağlamıştır. Aynı dönemde sanayi sektörü %1,7, tarım sektörü %2,9 büyümüştür. Kriz sonrası dönemde oldukça güçlü bir büyüme performansı sergileyen inşaat sektöründe ise yıllık büyüme %0,4 seviyesinde gerçekleşerek GSYH artışına çok sınırlı bir katkı sağlamıştır.

Tüketim ve yatırım harcamalarında daralma...

Harcamalar yöntemiyle GSYH incelendiğinde, yılın üçüncü çeyreğinde büyümenin net ihracat ile kamu harcamalarındaki artışın etkisiyle sürdüğü görülmektedir. İç ve dış talepteki dengelenme bu dönemde de devam etmiştir.

Nitekim, yılın üçüncü çeyreğinde net ihracat büyümeye 3,4 puanlık katkı sağlarken, kamu harcamaları büyümeyi 0,8 puan artırıcı yönde desteklemiştir. Türkiye’de ekonomik aktivitenin güçlü performans sergilediği dönemlerde büyümeye en yüksek katkıyı sağlayan özel sektör tüketim ve yatırım harcamaları ise bu dönemde bir önceki çeyrekte olduğu gibi ekonomiyi daraltıcı yönde etkilemiştir. Özel

sektörün yatırım harcamaları yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %11,1 daralırken, özel tüketim harcamaları da %0,5 oranında azalmıştır. Özellikle, özel sektör tüketim harcamalarının veri setinin açıklandığı 1998-2012 döneminde, 2001 ve 2009 yıllarından sonra 2012’nin yılın ilk üç çeyreğinde de daralmaya işaret etmesi dikkat çekmektedir.

2013’de büyümenin ivme kazanacağını düşünüyoruz.

2012 yılının son çeyreğinde ise, iç ve dış talep koşullarındaki dengelenmenin ivme kaybederek devam ettiği görülmekte, bu durum net ihracat kaleminin büyümeye desteğinin sürdüğünü göstermektedir. Bu çerçevede, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında %3-%3,2 bandında büyüyeceğini tahmin ediyoruz.

Öte yandan, yurt dışı piyasalardaki nispeten zayıf talep koşulları, uluslararası faiz oranlarının düşük düzeyi, yurt içinde tahminlerin altında kalan büyüme verileri, kredi hacminin ılımlı seyri ve enflasyonun nispeten düşük düzeyi;

TCMB’nin ekonomik aktiviteyi desteklemek adına daha fazla tedbir alabileceğine işaret etmektedir. Nitekim, TCMB Aralık ayında politika faiz oranını 16 aydan sonra ilk defa indirmiştir. Bu çerçevede, büyümenin 2013 yılının ilk yarısında bir miktar hızlanabileceğini düşünüyoruz.

Ocak 2013 3

Kaynak: TÜİK 1,6

-15 -10 -5 0 5 10 15

07-Ç1 07-Ç3 08-Ç1 08-Ç3 09-Ç1 09-Ç3 10-Ç1 10-Ç3 11-Ç1 11-Ç3 121 123

(%) GSYH ve Sektörlere Göre Katkı Puanı

Hizmetler İnşaat Sanayi Tarım GSYH

Harcamalar Yöntemiyle Katkı (% puan)

Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 Yıllık Ç1 Ç2 Ç3 İlk 9 Ay

Tüketim 9,4 6,6 6,2 1,8 5,8 0,5 -0,2 0,0 0,1

Özel 8,7 5,7 5,2 2,4 5,4 -0,1 -0,7 -0,4 -0,4

Kamu 0,7 0,9 0,9 -0,6 0,5 0,5 0,4 0,4 0,5

Yatırım 7,8 6,9 3,3 0,4 4,4 0,4 -2,1 -1,8 -1,2

Özel 7,8 7,0 3,3 0,8 4,5 0,3 -1,9 -2,2 -1,3

Kamu 0,0 0,0 0,0 -0,5 -0,1 0,1 -0,2 0,4 0,1

Stok Değişimi 0,4 0,7 -1,6 -0,3 -0,3 -2,1 -0,7 -0,1 -0,9

Net İhracat -5,6 -5,1 0,5 3,2 -1,5 4,7 5,9 3,4 4,6

İhracat 2,0 0,1 2,4 1,6 1,6 2,8 4,8 2,8 3,5

İthalat -7,6 -5,2 -1,8 1,5 -3,0 1,9 1,1 0,6 1,2

GSYH 12,1 9,1 8,4 5,0 8,5 3,4 3,0 1,6 2,6

Rakamlar yuvarlamalardan ötürü toplamı vermeyebilir.

2011 2012

(5)

Türkiye Ekonomisi

Ekim ayında sanayi üretimi beklentilerin oldukça altında gerçekleşti.

Sanayi üretimi Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre

%5,7 ile Eylül 2009’dan bu yana en hızlı düşüşünü kaydetmiştir. Yaşanan sert düşüşte, ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın yanı sıra bir önceki yılın Ekim ayına göre iş günü sayısının daha az olması da etkili olmuştur. Nitekim, takvim etkisinden arındırıldığında sanayi üretimindeki azalış

%0,9’a gerilemektedir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde ise, imalat sanayini oluşturan toplam 24 sektörün 15’inde üretimin azaldığı görülmektedir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeks de bir önceki aya göre %2,6 oranında daralmıştır.

Reel Kesim Güven Endeksi’nde gerileme...

TCMB’nin açıklamış olduğu verilere göre Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) Aralık ayında 1 yıl aradan sonra ilk defa 100 seviyesinin altına inmiştir. Endekste 100’ün altındaki seviye reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin azaldığına işaret etmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış endeksteki gerileme eğilimi de dikkat çekmektedir.

Aralık ayında, imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) da bir önceki yılın aynı ayına göre 1,9 puan gerileyerek %73,6 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Tüketici Güven Endeksi ise Kasım ayında bir önceki aya göre 3,5 puan artarak 89,2 seviyesine yükselmiştir. Mevcut düşük seviyesine rağmen, son dönemde Türkiye ekonomisine ilişkin öncü göstergelerin olumsuz görünümü dikkate alındığında tüketici güveninin hızlı artması piyasalarda olumlu karşılanmıştır.

Eylül ayında işsizlik oranı yükseldi.

Hanehalkı İşgücü Anketi’ne göre son 1 yıllık dönemde, Türkiye’de istihdam edilen kişi sayısı 723 bin kişi artarak 25,5 milyona ulaşmıştır. Bu dönemde, istihdam artışına en fazla katkıyı hizmetler sektörü sağlamıştır. Diğer sektörlerde ise istihdam artışının nispeten sınırlı düzeyde gerçekleştiği

görülmektedir.

İstihdamdaki artışa karşılık işgücüne katılımın da artması ise Eylül ayında işsizlik oranının bir önceki yılın aynı ayına göre 0,3 puan yükselerek %9,1 düzeyine çıkmasına neden olmuştur. Aynı dönemde, mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı da %9,4 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Ocak 2013 4

-6 -4 -2 0 2 4 6

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12

Sanayi Üretim Endeksi (yıllık % değişim)

Sanayi Üretim Endeksi

Takvim Etkilerinden Arındırılmış Endeks

15 17 19 21 23 25 27

6 8 10 12 14 16 18

O-09 N-09 T-09 E-09 O-10 N-10 T-10 E-10 O-11 N-11 T-11 E-11 O-12 N-12 T-12

(milyon kişi)

(%) İşgücü Piyasaları

Toplam İstihdam (sağ eksen) İşsizlik Oranı

70 71 72 73 74 75 76 77 78

O-11 M-11 M-11 T-11 E-11 K-11 O-12 M-12 M-12 T-12 E-12 K-12

(%) Kapasite Kullanım Oranı

Kapasite Kullanım Oranı Mevsimsellikten Arındırılmış KKO

Kaynak: TCMB,TÜİK 80

85 90 95 100 105 110 115 120

O-11 M-11 M-11 T-11 E-11 K-11 O-12 M-12 M-12 T-12 E-12 K-12

Güven Endeksleri

Tüketici Güven Endeksi Reel Kesim Güven Endeksi Mevsimsellikten Arındırılmış RKGE

(6)

Türkiye Ekonomisi

(*) bir önceki yılın aynı ayına göre % değişim

Kasım’da ithalatta hızlı artış...

Dış ticaret açığı Kasım ayında 7,2 milyar USD ile beklentilerin üzerinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, Mayıs ayından bu yana gerileme eğilimi sergileyen ithalatın yeniden artması etkili olmuştur. Aynı dönemde ihracat %24,8’lik artışla 13,8 milyar USD’ye, ithalat %12,5 artışla 21 milyar USD’ye yükselmiştir. Ekim ayında %70,3 ile son üç yılın en yüksek seviyesine yükselen ihracatın ithalatı karşılama oranı ise Kasım ayında ithalat hacminde meydana gelen artışa bağlı olarak %65,9’a gerilemiştir.

Altın ihracatı ivme kaybediyor.

Yılın ilk on bir ayında 12,8 milyar USD düzeyinde gerçekleşen altın ihracatı, Kasım ayında 834 milyon USD ile 2012 yılı altın ihracatı ortalamasının (1,2 milyar USD) altında kalmıştır. Söz konusu ayda toplam altın ihracatının %57’si Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirilmiştir. Aynı dönemde motorlu kara taşıtları ihracatı 1,4 milyar USD ile en yüksek ihracat yapılan kalem olurken, kıymetli taşlar ve metaller kalemi de 1,2 milyar USD ile ikinci sıradaki yerini korumuştur.

Sermaye malı ithalatında artış...

Geniş ekonomik sınıflandırmaya göre incelendiğinde, son sekiz aydır bir önceki yıl seviyelerini aşamayan sermaye malları ithalatında Kasım ayında kaydedilen artış yatırım harcamalarının son çeyrekte toparlanmaya başladığına işaret etmektedir. Ayrıca, tüketim malları ithalatındaki

%12’lik artış da iç talebin canlanma eğilimine gireceğine ilişkin beklentileri güçlendirmiştir.

İhracat kompozisyonu...

Yılın ilk on bir ayında ihracatın ülke grubu kompozisyonuna bakıldığında, AB ülkelerinin ihracattaki payı %39, Yakın ve Ortadoğu ülkelerinin ihracattaki payı ise %28 düzeyinde gerçekleşmiştir. Altın hariç tutulduğunda ise, aynı oran AB ülkeleri için %42, Yakın ve Ortadoğu ülkeleri için %23 seviyesindedir.

Ocak 2013 5

Kaynak: TCMB,TÜİK -10

0 10 20 30 40 50

O-11 Ş-11 M-11 N-11 M-11 H-11 T-11 A-11 E-11 E-11 K-11 A-11 O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12

Dış Ticaret (yıllık % değişim)

İhracat İthalat

-40 -20 0 20 40 60 80

O-11 Ş-11 M-11 N-11 M-11 H-11 T-11 A-11 E-11 E-11 K-11 A-11 O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12

(%) Geniş Ekonomik Sınıflandırmaya Göre İthalat*

Yatırım (sermaye) Malları Hammadde (ara malları) Tüketim Malları

4 5 6 7 8 9

40 45 50 55 60 65 70 75

O Ş M N M H T A E E K

(milyar USD) (%)

İhracatın İthalatı Karşılama Oranı 2011

2012

Dış Ticaret Açığı (sağ eksen)

Dış Ticaret Dengesi

Değişim Değişim

2011 2012 (%) 2011 2012 (%)

İhracat 11,1 13,8 24,8 122,4 140,0 14,3

İthalat 18,6 21,0 12,5 220,2 216,8 -1,6

Dış Ticaret Dengesi -7,6 -7,2 -5,5 -97,8 -76,8 -21,5

Karşılama Oranı (%) 59,4 65,9 - 55,6 64,6 -

(milyar USD)

Kasım Ocak-Kasım

(7)

Türkiye Ekonomisi

Cari açık daralmaya devam ediyor.

Cari işlemler açığı Ekim ayında 2 milyar USD ile piyasa beklentilerine paralel gerçekleşmiştir. Böylece, yılın ilk 10 ayındaki cari açık bir önceki yılın aynı dönemindeki 65 milyar USD seviyesinden 41 milyar USD’ye gerilemiştir. 12 aylık kümülatif cari açık da 53 milyar USD düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, yılsonunda cari açığın GSYH’ye oranının %7’nin altında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2012 yılı boyunca cari açıkta kaydedilen iyileşme büyük ölçüde dış ticaret açığındaki daralmadan kaynaklanmıştır. Ayrıca, hizmetler dengesi yılın ilk 10 ayında geçtiğimiz yılın aynı döneminde kıyasla %15’lik artışla 19 milyar USD fazla vererek cari açıktaki daralmayı desteklemiştir.

Portföy yatırımlarında güçlü seyir...

Finansman tarafında, portföy yatırımlarında gözlenen güçlü seyrin Ekim ayında da devam ettiği dikkat çekmektedir.

Özellikle, bankaların ve diğer sektörlerin uluslararası borçlanma piyasalarına erişiminin arttığı gözlenmektedir.

Ekim ayında kaydedilen 5,9 milyar USD’lik portföy yatırımının önemli bir kısmı bankaların ve diğer sektörlerin yurt dışında gerçekleştirdiği tahvil ihraçlarından kaynaklanmış; ay içerisinde bankalar 2,3 milyar USD, bankacılık dışı sektörler 500 milyon USD tutarında yurt dışı tahvil ihracı gerçekleşmiştir. 2013 yılında, Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesinin de

katkısıyla, bankaların ve diğer sektörlerin uluslararası tahvil piyasasının sunduğu imkanlardan daha fazla yararlanacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, Ekim ayında yurt dışı yerleşiklerin devlet iç borçlanma piyasasına ilgisi devam etmiş ve bu kalemde de 1,4 milyar USD net portföy yatırımı kaydedilmiştir.

Portföy yatırımlarındaki güçlü seyre rağmen, doğrudan yatırımlar görece zayıf seyrini sürdürmektedir. Ekim ayında kaydedilen 278 milyon USD giriş ile Ocak-Ekim döneminde toplam net doğrudan yatırımlar 7,2 milyar USD düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu miktar geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla %30 daralmaya işaret etmektedir.

TCMB rezervlerini artırıyor.

Diğer yatırımlar kalemi incelendiğinde ise, bankaların ve diğer sektörlerin Ekim ayında net kredi geri ödeyicisi olduğu görülmektedir. Yurt dışı bankaların yurt içi bankalarda tuttuğu yabancı para mevduat Ekim ayında 2,1 milyar USD artmıştır. Cari açık düşüş kaydederken sermaye akımlarının güçlü seyrini sürdürmesi ise TCMB’nin döviz rezervlerini artırmasına olanak vermektedir. TCMB’nin rezerv varlıkları Ekim ayında 4,5 milyar USD artmıştır. Yılın ilk 10 ayındaki artış ise 21 milyar USD’ye ulaşmıştır.

Ocak 2013 6

Kaynak: TCMB

Ödemeler Dengesi (milyon USD)

Ekim % 12 Aylık

2012 2011 2012 Değişim Kümülatif

Cari İşlemler Dengesi -1.960 -64.967 -41.095 -36,7 -53.114

Dış Ticaret Dengesi -4.096 -76.130 -55.396 -27,2 -68.356

Hizmetler Dengesi 2.624 16.604 19.133 15,2 20.525

Turizm (net) 2.128 16.465 16.657 1,2 18.236

Gelir Dengesi -584 -6.675 -5.895 -11,7 -6.846

Cari Transferler 96 1.234 1.063 -13,9 1.563

Sermaye ve Finans Hesapları 1.263 53.630 34.512 -35,6 46.484

Doğrudan Yatırımlar (net) 278 10.283 7.220 -29,8 10.555

Portföy Yatırımları (net) 5.895 16.500 30.653 85,8 36.139

Hisse Senetleri 359 -920 3.039 - 2.973

Borç Senetleri 4.181 15.007 24.079 60,5 29.356

Diğer Yatırımlar (net) -421 28.583 17.631 -38,3 17.263

Varlıklar 158 10.583 3.352 -68,3 3.895

Efektif ve Mevduat 1.175 12.348 5.185 -58,0 5.679

Yükümlülükler -579 18.000 14.279 -20,7 13.368

Krediler -800 17.602 4.689 -73,4 6.012

Bankacılık Sektörü -405 11.850 1.583 -86,6 2.219

Bankacılık Dışı Sektörler -172 6.108 4.744 -22,3 5.857

Mevduat 1.480 -3.344 8.668 - 7.703

Yurtdışı Bankalar 1.877 -4.243 8.212 - 6.614

Yabancı Para 2.087 2.878 6.675 131,9 5.556

Türk Lirası -210 -7.121 1.537 - 1.058

Yurtdışı Kişiler -168 2.554 2.427 -5,0 3.320

Rezerv Varlıklar (net) -4.489 -1.707 -20.992 1.129,8 -17.472

Net Hata ve Noksan 697 11.337 6.583 -41,9 6.630

Ocak-Ekim

(8)

Türkiye Ekonomisi

Bütçe Kasım ayında fazla verdi.

Kasım ayında merkezi yönetim bütçesi vergi gelirlerindeki belirgin artışın yanı sıra harcamalardaki artışın sınırlı tutulmasına bağlı olarak 5,4 milyar TL tutarında fazla vermiştir. Böylece, 2012 yılının ilk 11 ayı itibarıyla bütçe açığı 13,3 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir.

Vergi gelirlerinde artış...

Vergi gelirlerinde Ekim ayında yürürlüğe giren düzenlemelerle birlikte gözlenmeye başlanan artış, Kasım ayı bütçesinde daha belirgin hale gelmiştir. Kasım ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %13,6 oranında artış kaydederek 29,5 milyar TL’ye yükselmiştir.

Kamu harcamalarında sınırlı artış...

Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,9 ile oldukça sınırlı bir artış kaydeden kamu harcamaları da bütçe dengesini olumlu yönde desteklemiştir. Yılın ilk on bir aylık döneminde ise 317,7 milyar TL’ye ulaşan toplam kamu harcamaları bütçe hedefleriyle uyumlu bir görünüm sergilemektedir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, Kasım ayında personel giderlerinin %16,6 oranında artış gösterdiği, faiz dışı harcamalarda en büyük paya sahip cari transferlerin ise %1,3 oranında azaldığı görülmektedir.

Ocak 2013 7

-5 0 5 10 15 20 25

O-09 N-09 T-09 E-09 O-10 N-10 T-10 E-10 O-11 N-11 T-11 E-11 O-12 N-12 T-12 E-12

Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri ve Giderleri (12 aylık kümülatif, yıllık % değişim)

Gelirler Giderler

-20 -15 -10 -5 0 5

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

Aylık Bütçe Dengesi (milyar TL)

2011 2012

Merkezi Yönetim Bütçesi

% % Bütçe Gerç./

2011 2012 Değişim 2011 2012 Değişim Hedefi Hedef (%)

Harcamalar 26,9 27,9 3,9 272,3 317,7 16,7 350,9 90,5

Faiz Harcamaları 3,5 3,5 -1,4 41,0 46,7 14,0 50,3 93,0

Faiz Dışı Harcamalar 23,4 24,5 4,7 231,3 271,0 17,1 300,7 90,1

Gelirler 29,0 33,4 14,9 272,8 304,4 11,6 329,8 92,3

Vergi Gelirleri 26,0 29,5 13,6 234,1 255,7 9,2 277,7 92,1

Diğer Gelirler 3,1 3,9 26,5 38,7 48,7 26,0 52,2 93,4

Bütçe Dengesi 2,1 5,4 152,5 0,4 -13,3 - -21,1 63,2

Faiz Dışı Denge 5,7 8,9 57,0 41,4 33,4 -19,4 29,1 114,5

Not: Rakamlar yuvarlamalardan ötürü toplamı vermeyebilir.

Ocak-Kasım

(milyar TL) Kasım

Kaynak: Maliye Bakanlığı

(9)

Türkiye Ekonomisi

H: İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri ile altın hariç endeks I: Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç endeks

Aralık’ta TÜFE beklentilere paralel artış kaydetti.

Aralık ayında bir önceki aya göre TÜFE %0,38 oranında artarken, ÜFE %0,12 oranında gerilemiştir. Beklentilere paralel gerçekleşen aylık TÜFE artışına bağlı olarak Aralık ayında TÜFE’deki yıllık artış %6,16 düzeyine gerilemiştir.

Böylece, 2012 yılının ilk yarısında çift haneli seviyelere yükselen yıllık TÜFE artışı, yılın son dört ayında hızlı bir düşüş kaydetmiştir. Aralık ayında aylık bazda gerileyen ÜFE de %2,45 ile son 37 ayın en düşük yıllık artışını gerçekleştirmiştir.

Aralık ayında ÜFE beklentilerimiz paralelinde geriledi.

Aralık ayında gıda ürünleri imalatı, ana metal sanayi ve tarım sektörü fiyatlarındaki gerileme aylık ÜFE’nin düşüşünde etkili olmuştur. Diğer ulaşım araçları ve giyim eşyası imalatı sektörlerindeki fiyat artışları ise ÜFE’deki gerilemeyi sınırlandırmıştır.

Giyim ve ayakkabı ile ulaştırma fiyatlarındaki gerileme TÜFE’nin seyrinde etkili oldu.

Kasım ayında aylık bazda hızlı bir yükseliş kaydeden giyim ve ayakkabı grubundaki fiyatların Aralık ayında %1,50 oranında gerilemesi aylık enflasyona 10 baz puan düşürücü yönde etkide bulunmuştur. Bu dönemde ulaştırma grubundaki fiyatların gerilemesi de TÜFE artışını sınırlandırmıştır. Öte yandan, mevsimsel faktörler nedeniyle Aralık ayında %1,55 oranında yükselen gıda fiyatları aylık enflasyona 39 baz puanlık artırıcı yönde etkide bulunmuştur.

Çekirdek enflasyon göstergeleri yükseldi.

Çekirdek enflasyon göstergeleri incelendiğinde, Aralık ayında mevsimlik ürünlerin enflasyonu artırıcı yönde etkilediği görülmektedir. Nitekim, mevsimlik ürünler hariç tutulduğunda aylık enflasyon artışı %0,20 düzeyinde kalmaktadır. Öte yandan, enerji fiyatlarındaki düşüşün de TÜFE’deki artışı sınırlandırdığı, enerji hariç tutulduğunda ise TÜFE’deki aylık artışın %0,46 seviyesine yükseldiği görülmektedir. TCMB tarafından yakından takip edilen ve 2012 yılı genelinde gerileme eğiliminde olan özel kapsamlı TÜFE göstergelerindeki yıllık artışlar ise Aralık ayında sınırlı bir yükseliş kaydetmiştir. H ve I çekirdek enflasyon göstergelerindeki yıllık fiyat artışları sırasıyla %6,50 ve

%5,81 oranında gerçekleşmiştir.

Ocak ayında TÜFE ve ÜFE’nin sırasıyla %0,55 ve

%0,53 artmasını bekliyoruz.

Ocak ayında giyim ve ayakkabı sektöründeki fiyatların gerilemeye devam edeceğini ancak, yeni yılla birlikte yürürlüğe giren vergi artışlarının TÜFE’nin seyrinde etkili olacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede, Ocak ayında TÜFE ve ÜFE’nin sırasıyla %0,55 ve %0,53 oranında artış göstermesini bekliyoruz.

Ocak 2013 8

Kaynak: TÜİK

-0,20 0,00 0,20 0,40

Giyim ve ayakkabıUlaştırma Eğlence ve kültür Eğitim Alkollü içecekler ve tütün

Sağlık Çeşitli mal ve hizmetler Ev eşyası Lokanta ve otellerKonut Haberleşme Gıda ve alkolsüz içecekler

(% puan) Ana Harcama Gruplarının Aylık Bazda TÜFE'ye

Katkıları

2,45 6,16

0 2 4 6 8 10 12 14

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

(%) Yıllık Enflasyon

ÜFE TÜFE

6,5

5 5,81 6 7 8 9 10

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri (yıllık % değişim)

H I

(10)

Türkiye Ekonomisi

TCMB 16 aydan sonra ilk defa politika faizini indirdi.

TCMB, 18 Aralık’ta gerçekleştirdiği toplantısında politika faizi olan 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranını 25 baz puan indirerek %5,50 seviyesine düşürmüştür. Toplantının ardından yapılan açıklamada, sermaye girişlerinin hızlandığı mevcut konjonktürde finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağı belirtilmiştir. Ayrıca, önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde faiz koridorunda ölçülü bir ayarlamanın gündeme alınabileceği ifade edilmiştir. Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerinin dikkatle takip edileceği, TL fonlama miktarının gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağı vurgulanmıştır.

YP cinsi zorunlu karşılık oranları artırıldı.

Ayrıca TCMB, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduat ile 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler haricinde kalan vadeler için 0,5 puan artırmıştır. Bu çerçevede, zorunlu karşılık oranlarının artırılması ile piyasadan yaklaşık 850 milyon USD likidite çekileceği ve %10,2 olan ağırlıklı ortalama YP zorunlu karşılık oranının %10,6 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülmüştür. TL zorunlu karşılıkların altın cinsinden tesis edilen bütün dilimlerine ilişkin rezerv opsiyonu katsayısı da 0,1 puan yükseltilmiştir. Yapılan değişiklik sonucunda, halen %90,4 olan söz konusu imkândan yararlanma oranının aynı seviyede kalması halinde, TCMB’nin altın rezervlerinde yaklaşık 850 milyon USD değerinde 15 ton artış olması beklenmektedir.

Ocak 2013 9

4 5 6 7 8 9 10 11 12

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

% TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti ve Gösterge Tahvilin Bileşik Faizi

TCMB AOFM Gösterge Tahvil 0

5 10 15 20 25

O-07 M-07 E-07 O-08 M-08 E-08 O-09 M-09 E-09 O-10 M-10 E-10 O-11 M-11 E-11 O-12 M-12 E-12

(%) Faiz Koridoru ve Politika Faizi

Faiz Koridoru

1 Hafta Vadeli Repo İhalesi Faiz Oranı

(11)

Bankacılık Sektörü

Mevduat hacminde sınırlı yükseliş...

BDDK tarafından yayımlanan Haftalık Bülten verilerine göre, 21 Aralık 2012 itibarıyla toplam mevduat hacmi yılsonuna göre %10,8 artışla 810 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir.

Bu dönemde, TP mevduat %12,4 oranında, YP mevduatın USD karşılığı %14 oranında artış kaydetmiştir.

Krediler...

Kredi hacmindeki artış trendi yılın son aylarında da devam etmektedir. 21 Aralık 2012 itibarıyla toplam kredi hacmi artışı yılsonuna göre %14,5 oranında gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, TP krediler %19,3 artarak 585 milyar TL seviyesine yükselirken, YP krediler %9,2 oranında artarak 118 milyar USD’ye ulaşmıştır.

Kredi türleri itibarıyla incelendiğinde, tüketici kredilerinin toplam kredi hacmine paralel bir seyir izlediği görülmektedir.

2011 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren bir önceki yılın aynı dönemine göre gerileme eğilimi sergileyen konut kredileri ise 2012 yılının son çeyreğinde yeniden yükseliş eğilimine girmiştir. Öte yandan, bireysel kredi kartları hacminin yılsonuna göre %25,4 oranında artış kaydetmesi de dikkat çekmektedir.

Takipteki alacaklar oranı yeniden geriliyor.

Bankacılık sektörünün takipteki alacaklar oranı yılın ikinci yarısından itibaren iç talepteki zayıf seyrin etkilerinin ön plana çıkmasıyla birlikte yükseliş eğilimine girmiştir. Nitekim, takipteki alacaklar oranı Haziran 2012’de gerilediği en düşük seviye olan %2,6’dan Kasım ayında %3’e yükselmiştir. Aralık ayında ise takipteki alacaklar oranının yeniden düşüş eğilimi sergilediği görülmektedir. Banka gruplarına göre incelendiğinde, özel bankalarda takipteki alacaklar oranının Aralık ayında düşme eğilimine girdiği, kamu bankalarında ise söz konusu orandaki artış eğiliminin son aylarda hız kaybettiği görülmektedir.

Menkul kıymet portföyü...

Bankacılık sektörünün plasman tercihini kredilerden yana kullanmasına ve menkul kıymetler portföyünden gerçekleştirdiği satışlara bağlı olarak söz konusu portföy hacmindeki gerileme eğiliminin sürdüğü görülmektedir. 21 Aralık itibarıyla menkul kıymetler portföyü 2011 yılsonuna göre %4,1 gerileyerek 273 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir.

Emanet menkul kıymetler...

21 Aralık 2012 itibarıyla bankaların emanetindeki menkul kıymetler portföyü yılsonuna göre %31,8 oranında artarak 215 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, yurt içi yerleşiklerin menkul kıymetler portföyü %12,1, yurt dışı yerleşiklerin portföyü ise %59 artış kaydetmiştir.

Yabancı para net genel pozisyonu...

21 Aralık 2012 itibarıyla bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonu (+) 458 milyon USD düzeyinde gerçekleşmiştir. Yabancı para net genel pozisyonu bilanço içi kalemlerde (-) 17.183 milyon USD, bilanço dışında ise (+) 17.641 milyon USD seviyesindedir.

Ocak 2013 10

-5 0 5 10 15

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

Toplam Kredi ve Mevduat Hacmi (yılsonuna göre % değişim) Mevduat Hacmi

Kredi Hacmi

-1 1 3 5 7 9 11 13 15

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

Tüketici ve Konut Kredileri (yılsonuna göre % değişim)

Konut Hariç Tüketici Kredileri Konut Kredileri

4,0 4,2 4,4 4,6 4,8 5,0

2,0 2,2 2,4 2,6 2,8 3,0 3,2 3,4

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

(%) Banka Türlerine Göre Takipteki Alacaklar Oranı Kamu Bankaları

Özel Bankalar Sektör

Yabancı Bankalar (sağ eksen)

(12)

Beklentiler

Beklentiler...

Gelişmiş ekonomilerde mevcut sorunların çözümüne ilişkin alınan tedbirler küresel piyasalardaki ekonomik görünümün nispeten olumlu yönde değişmesine olanak vermektedir.

Gelişmekte olan ülkelerin de dış ticaret ve finansman kanalındaki sınırlı toparlanmayla birlikte nispeten olumlu bir performans sergileyeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, 2013 yılında küresel iktisadi faaliyetin 2012 yılına kıyasla daha güçlü bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.

Son dönemde ABD’de yürütülen bütçe görüşmelerine odaklanan küresel piyasalar önümüzdeki dönemde ülkede kamu borç stoku üst tavanının yükseltilmesine ilişkin gerçekleştirilecek müzakereleri yakından izleyecektir. Euro Alanı’nda ise, son dönemde bankacılık birliğine yönelik bir yol haritasının oluşturulması önümüzdeki döneme ilişkin olumlu beklentileri desteklemektedir. Ayrıca 2013 yılında, Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM) daha etkin bir şekilde işlemeye başlayacağı ve bu çerçevede bölgede finansman koşullarında bir miktar iyileşme sağlanacağı öngörülmektedir. Öte yandan, Euro Alanı ülkelerinde yüksek kamu borç stokuna ilişkin yapısal sorunların devam etmesinin piyasalarda baskı unsuru olmaya devam edeceği tahmin edilmektedir.

Yurt içinde ise, iç ve dış talepteki dengelenmeye bağlı olarak cari açıkta gözlenen iyileşmeye ek olarak, enflasyonun düşük seyri ekonomideki kırılganlıkların göreli olarak azalmasını beraberinde getirmektedir. Ayrıca, iç talep koşullarındaki ivme kaybının devam etmesi TCMB’nin ekonomiyi destekleyici yöndeki politikalarının ön plana çıkmasında etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısındaki azalışın özel tüketim ve yatırım harcamalarındaki artışla dengelenmesi ile birlikte Türkiye ekonomisinin 2013 yılında görece daha hızlı bir büyüme kaydedeceği tahmin edilmektedir.

Ocak 2013 11

Diğer Periyodik Yayınlarımız

Piyasa Günlüğü Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni

Bütün yayınlarımıza http://ekonomi.isbank.com.tr adresinden erişebilirsiniz.

Tahminlerimiz 2012 2013

Büyüme (%) 3,2 4,5

Cari Açık (Milyar USD) 53 63

Cari Açık/GSYH (%) 6,6 7,1

Enflasyon (%) (G) 6,2 6,0

DİBS Faiz* (%) (G) 8,7 6,4

USD/TL (G) 1,7826 1,7750

EUR/TL (G) 2,3517 2,2365

(*) İhalelerde oluşan yıllık ortalama bileşik faiz (G) Gerçekleşme

Kur, faiz ve enflasyon tahminleri dönem sonuna ilişkindir.

(13)

Makroekonomik Göstergeler

Ocak 2013 12

Büyüme

Sınai Üretim ve Kapasite Kullanım Oranı

Dış Ticaret ve Ödemeler Dengesi

Enflasyon 1,6

-15 -10 -5 0 5 10 15

07-Ç1 07-Ç3 08-Ç1 08-Ç3 09-Ç1 09-Ç3 10-Ç1 10-Ç3 11-Ç1 11-Ç3 121 123

(%) GSYH ve Sektörlere Göre Katkı Puanı

Hizmetler İnşaat Sanayi Tarım GSYH

7,5

-5,7 -10

-5 0 5 10 15 20

O Ş M N M H T A E E K A

Sanayi Üretimi

(yıllık % değişim) 2011

2012 75,5

73,6

70 71 72 73 74 75 76 77 78

O Ş M N M H T A E E K A

(%) İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı 2011

2012

-10 0 10 20 30

A-11 O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12

Dış Ticaret (yıllık % değişim)

İhracat İthalat

45 55 65 75 85

0 2 4 6 8

K-11 A-11 O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12

(12 aylık)

(aylık) Cari Açık

(milyar USD)

Aylık 12 Aylık

0,38

-0,12

-2 -1 0 1 2 3

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

(%) Aylık Enflasyon

TÜFEÜFE

6,16

2,45 0

2 4 6 8 10 12

O-12 Ş-12 M-12 N-12 M-12 H-12 T-12 A-12 E-12 E-12 K-12 A-12

(%) Yıllık Enflasyon

TÜFEÜFE -25

-15 -5 5 15

07-Ç1 07-Ç3 08-Ç1 08-Ç3 09-Ç1 09-Ç3 10-Ç1 10-Ç3 11-Ç1 11-Ç3 121 123

(%) Harcamalar Yöntemiyle Katkı Puanı

Net İhracat Stok Değişimi Yatırım Tüketim

Referanslar

Benzer Belgeler

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre sanayi üretim endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,4 yükselerek beklentilerin üzerinde

► 27 Aralık tarihinde 2012 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası’nı açıklayan TCMB, gelecek dönemde uygulayacağı politikalara ilişkin önemli mesajlar

Vergi gelirleri, Ekim ayındaki hızlı artışa karşılık yılın ilk on aylık döneminde iç talebin zayıf seyrine bağlı olarak bir önceki yılın aynı dönemine

Türkiye ekonomisi 2011 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,8 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir büyüme

16 Nisan itibarıyla toplam kredi hacmi 2009 yılsonuna göre %5,8 oranında artarak TL423,5 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir.. Bu dönemde tüketici kredileri %8,2 oranında

Hızlı büyüyen gelişmekte olan ülke ekonomilerinde sermaye girişleri nedeniyle yerel para birimlerinin değerlenmesi ve ekonominin aşırı ısınması gibi sorunlar

► Haziran ayında sona eren ikinci niceliksel genişleme paketine rağmen ekonomik aktivitenin istenilen seviyeye ulaşamadığı ABD’de, piyasalar Temmuz ayı boyunca

 TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Haziran ayında takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %4,2 oranında