Hemşirelik Bölümü
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DKH 612 Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği II
Dr. Öğr. Üyesi Nazlı BALTACI
PELVİK RELAKSASYONU OLAN KADININ HEMŞİRELİK BAKIMI
11. HAFTA
DKH 612 Doğum ve Kadın
Hastalıkları Hemşireliği II
İÇİNDEKİLER:
• Pelvik Organ Prolapsusları (POP)
• Pelvik Organ Prolapsusu Olan Hastanın Bakımı
Pelvik organ prolapsusu (POP) nedir?
Normalde pelvis içinde bulunan
uterus,mesane,ince barsaklar ve rektumun;
• vajene doğru sarkmasına (fıtıklaşmasına),
• vajenden dışarı çıkması
POP
• POP’lar genellikle orta ve ileri yaştaki kadınlarda görülmektedir
• Bununla beraber 20-59 yaşlar arası kadınlarda da çeşitli derecelerde prolapsuslar görülür.
• Pelvis destek yapılarının bozulmasına bağlı sorunlar düzeltilmediği takdirde ilerler ve
• kadının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler
POP Oluşumunda Etkili Olan Faktörler
• Konjenital olarak pelvik yapıların gevşek ve zayıf olması,
• Doğum travmaları nedeni ile dokuların zarar görmesi,
• Kronik öksürük, kabızlık gibi karın içi basıncı artıran faktörlerin bulunması,
• Menopoz (östrojenin azalması pelvik kanlanma ve dokulardaki elastikiyeti azaltır),
• Geçirilmiş jinekolojik ameliyatlar
SİSTOSEL NEDİR?
• Pubovesikal fasyanın hasara uğraması
sonucu mesanenin aşağı inerek vajina ön duvarına doğru çıkıntı yapmasına
sistosel(mesanenin sarkması) denir.
Sistosel Nedenleri Nelerdir?
• baş-pelvis uyuşmazlığı,
• zor ve uzun süren doğum eylemi,
• iri bebeğin doğumu gibi doğum travmaları neden olur.
• Ayrıca dokuların konjenital olarak zayıf olması,
• kronik öksürük,ıkınma gibi intraabdominal basıncı artıran faktörlerin bulunması,
• şişmanlık,menopoz da sistosel oluşumuna neden olabilir.
Sistosel Belirtileri;
• Hafif dereceli sistoselde anlamlı bir belirti görülmez.
• Hastalar vajinal basınç veya dolgunluk hissinden ve vajinaya çıkıntı yapan kitle varlığından
genellikle şikâyet ederler.
• Bu belirtiler özellikle kadının uzun süre ayakta kalması, öksürmesi, ıkınması sırasında
şiddetlenebilir.
• Ayrıca mesanenin tamamen boşalamaması,
• sistit, sık idrara çıkma, stres inkontinans (üretra hasar görürse) gibi belirtiler de görülebilir.
Tanı Nasıl Konur?
• Hastanın şikâyetleri ve vajinal muayene ile tanı konur.
• Muayenede vajinanın ön duvarına çıkıntı yapan,
• geriye itilebilen, yumuşak kitle görülür.
• Ayrıca tanıda idrar kültürü yapılabilir,
• sistoskopi uygulanabilir.
Sistoselden Korunma
• Doğum travmaları önlenmeli,
• intraabdominal basıncı artıran faktörlerden kaçınılmalı,
• pelvis taban kaslarını güçlendirmek için
kegel egzersizleri öğretilmelidir.
Sistosel Tedavisinde Ne yapılır?
• Geçici olarak cerrahi girişimi ertelenen
kadınlarda veya cerrahi girişim açısından risk
taşıyan yaşlı hastaların tedavisinde vajinal peser uygulanır.
• Menopoz sonrası kadınlarda birkaç ay östrojen tedavisi uygulanır.
• Pelvis kaslarını güçlendirmek için kegel egzersizleri uygulatılır.
• Sistosel ileri derecede ise, tekrarlayan sistite, stres inkontinansa neden oluyorsa cerrahi
girişim yapılır.
• Sistoselin tedavisinde uygulanan cerrahi
yönteme anterior vajinal kolporafi ya da ön onarım denir.
• Vajinal yoldan yapılan bu cerrahi girişimde
pubovesikal fasya sütürlerle kuvvetlendirilir ve fazlalık olan vajinal duvar kesilerek çıkarılır.
REKTOSEL Nedir?
• Rektovajinal fasyanın hasar görmesi,gevşemesi veya parçalanması sonucu rektumun aşağı doğru inerek
• vajina arka duvarına çıkıntı yapması rektosel olarak tanımlanır.
• Pelvik destek dokuların konjenital olarak zayıf olması,
• travmatik doğumlar,
• kronik konstipasyon rektosele neden olur.
Belirtileri
• Hafif dereceli rektosel genellikle asemptomatiktir.
• Belirgin rektoseli olan kadınlarda ise; vajinal dolgunluk hissi,
• konstipasyon, gaz kaçırma,
• feçesin boşaltılmasında güçlük gibi belirtiler görülür.
• Rektumu boşaltmak için ıkınma hissi vardır,
• bazen de anal duvara parmakla basınç uygulayarak defekasyonu kolaylaştırmak gerekebilir.
TANI
• Kadının şikâyetleri,
• vajinal ve rektovajinal muayene ile tanı konur.
• Muayenede vajinanın arka duvarına doğru çıkıntı yapan yumuşak kitle görülür.
• Rektoskopi de yapılabilir.
Tedavi
• Geçici olarak cerrahi girişimi ertelenen kadınlarda vajinal peser uygulanır.
• Konstipasyonu önleyici beslenmenin sağlanması önerilir.
• Rektosel ileri derecede ise, barsak
fonksiyonlarını olumsuz etkiliyorsa cerrahi
girişim yapılır.
• Rektoselin tedavisinde uygulanan cerrahi yönteme posterior kolporafi ya da arka onarım denir.
• Vajinal yoldan yapılan bu cerrahi girişimde
rektovajinal fasya sütürlerle kuvvetlendirilir ve fazlalık olan vajinal mukoza kesilerek çıkarılır.
• Cerrahi girişimden sonra vajinal doğum engellenmeli,
• konstipasyon önlenmelidir.
UTERUS PROLAPSUSU
• Uterusun vajinaya doğru, aşağı inerek yer değiştirmesine uterus prolapsusu denir.
• Normalde uterus; kardinal , utero sakral
ligamentler ve pelvis taban kaslarının desteği ile pelviste yerini korur.
• Ancak bu ligament ve kasların zayıf olması,
• gevşemesi,yaralanması sonucu uterus aşağı doğru yer değiştirir.
NEDEN GÖRÜLÜR?
• Özellikle endopelvik fasyanın , levator ani ve
pelvik taban kaslarının doğum sırasında travmaya uğraması
• pelvik destek yapılarının konjenital zayıf olması,
• çok sayıda doğum,karın içi basıncı artıran faktörlerin bulunması
• menopoz
Uterus prolapsusuna sıklıkla sistosel,rektosel ve enterosel eşlik eder.
Belirtileri
• Pelviste dolgunluk ve basınç hissi, bir şeyin aşağı doğru inme hissi veya
• bir top üzerinde oturma hissi, bel ağrısı,
• alt abdomen bölgede ve kasıklarda çekilme hissi ve ağrı,
• vajinada ele gelen kitlenin olması,
• cinsel ilişki sırasında ağrı(disparoni),
• sistit, sık idrara çıkma, idrar kaçırma
• Rektumun aşağı sarkması ve uterus tarafından baskılanması sonucu ağrılı defekasyon ve
konstipasyon oluşabilir.
• İleri derecede prolapsus olan vakalarda
vajinadan dışarı çıkan dokularda kolay kanayan ülserasyonlar oluşur,
• kötü kokulu akıntı,
• vajinal enfeksiyon gelişebilir.
Tanı
• Hastanın şikayetleri ve pelvik muayene ile tanı konur.
• Gerekirse transperineal USG ile içerideki toplam vajen uzunluğu,
• douglas boşluğunun ve uterovezikal cebin pelvis yapılarına göre nerede olduğu
saptanabilir.
Korunma
• Düzenli aralıklarla jinekolojik muayeneye gidilmeli,
• perineal kasları güçlendirmek için kegel egzersizleri yapılmalı,
• doğum travmaları önlenmelidir.
Tedavi
• Tedavi şekli prolapsusun derecesine,
• hastanın yaşına,
• sağlık durumuna,
• cinsel yaşam durumuna,
• çocuk doğurma isteğine göre değişir.
• Hafif prolapsuslarda ve cerrahi girişim
kontraendike olan vakalarda vajinal pesser uygulanır,
• kegel egzersizleri yaptırılır,
• karın içi basıncı artırıcı faktörlerden uzak durması önerilir.
• Çocuk isteği olmayan, menopozda olan, ilerlemiş prolapsusu olan kadınların tedavisinde vajinal
histerektomi uygulanır.
• Rektosel, sistosel eşlik eden vakalarda anterior ve posterior kolporrafi yapılır.
Pelvik Organ Prolapsusu Olan Kadının Hemşirelik Bakımı
• Hastalara hoşgörülü, duyarlı ve empatik
yaklaşarak sorunlarını, duygularını ifade etmeleri için fırsat tanınır.
• Uygulanan girişimler hakkında bilgi verilerek kadının bakım ve tedaviye katılımı sağlanır.
Pesser uygulaması;
• mesaneyi, rektumu ve uterusu desteklemek için kullanılır
• vajinal pesserler farklı büyüklükte olup halka şeklinde, plastik veya silikondan yapılmıştır.
• Genellikle kısa süre içinde geçici olarak kullanılır.
• Çünkü uzun süre kullanımı vajinal ülserasyonlara ve nekroz gibi problemlere yol açar.
• Bu problemleri önlemek için pesser doğru yerleştirilmeli,
• yılda 1-2 kez değiştirilmeli ve
• hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.
Hastalara pelvik organ prolapsuslarından
korunmak için dikkat edilmesi gereken noktalar :
• Kronik öksürüğe neden olan hastalıklardan
kendisini korumalı,hastalık mevcutsa tedavisini ihmal etmemeli,
• Şişmanlıktan, kabızlıktan korunmalı,
• Ağır iş yapmaktan, ağır kaldırmadan kaçınmalı,
• Gebelik döneminde fazla kilo almamalıdır.
Gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde kadınları pelvik organ prolapsuslarından
korumak için hemşire/ebeler ne yapmalıdır?
• Sık ve çok sayıdaki gebelik ve doğumu önlemek için aile planlaması yöntemleri hakkında eğitim yapmalı,
• Doğum travmalarından hastayı korumak için zamanında epizyotomi yapmalı, gereksiz
müdahalelerden kaçınmalı, gebeyi erken ıkındırmamalı,
• Epizyotomi ve laserasyonları uygun teknikle onarmalı,
• Menopozdaki kadınları menapoz kliniklerine yönlendirmeli,
• Kadınlara sağlık eğitimi vermelidir.
Cerrahi Tedavi Uygulanacak Hastalarda Preop Bakım
• Preoperatif dönemde hasta fizyolojik ve psikolojik olarak operasyona hazırlanır.
• Kadına yapılacak cerrahi girişimin ne olduğu,nasıl yapılacağı ve komplikasyonların neler olabileceği hakkında bilgi verilir,
• soru sorması, duygularını ifade etmesi için imkan sağlanır.
• Hastalar ölüm, sakat kalma ve beden imajının değişmesi gibi korku ve kaygılar yaşayabilir,
• bunları anlatması için kadın cesaretlendirilir.
• Gerekli tetkikler (kan,idrar,EKG,akciğer grafisi vb) yapılır.
• Derin solunum,öksürük ve
• kegel egzersizleri öğretilir, yapması sağlanır.
• Ameliyat onamı alınır.
• Operasyondan önceki gece hastaya yumuşak sulu diyet verilir,
• gece yarısından sonra hasta aç bırakılır.
• Bağırsakların boşaltılması için lavman yapılır.
• Operasyon sabahı hastanın deri temizliği yapılmalıdır.
• Ayrıca vajinal yolla uygulanacak operasyonlarda hekim istemine göre vajinal lavaj uygulanabilir.
• Alt abdomen bölgesindeki operasyonlar sırasında mesane travmasını önlemek için üriner kateter
takılır.
Cerrahi Tedavi Uygulanacak Hastalarda Postop Bakım
• Postoperatif bakımda amaç; hastanın rahatını sağlamak,
• enfeksiyon ve dikiş üzerine olan baskıyı önleyerek
• iyileşmeyi hızlandırmaktır.
• Rutin postoperatif takipler yapılır (vital bulgularının,hava yolu açıklığının takibi,sıvı- elektrolit dengesinin
sürdürülmesi,aldığı çıkardığı takibi,ağrı konrolü, dren varsa bakımı verilir ve drenaj takibi)
• Perinede ödem ve rahatsızlığı önlemek için soğuk uygulama yapılır.
• İdrarın rengi, görünümü ve miktarı takip edilir.
• Üriner kateter bazı cerrahi girişimlerden sonra 2-5 gün yada daha uzun süre kalabilir.
• Böyle durumlarda kateter çıkarılmadan önce mesane jimnastiği yapılır (belirli aralıklarla sonda klemplenir ve açılır)
• Bu uygulamada amaç; mesanenin dolup boşalma sürecine uyum sağlayarak eski fonksiyonunu
kazanmasını sağlamaktadır.
• Sonda çıkarıldıktan sonra kadının spontan idrar yapması beklenir.
• Enfeksiyonu önlemek için kateter bakımı,perine bakımı kurallara uygun şekilde yapılır,
• hastanın bol sıvı alması sağlanır.
• İnsizyon bölgesi enfeksiyon ve kanama yönünden gözlenir.
• Drenajını kolaylaştırmak ve perinedeki insizyona olan basıncı azaltmak için hastaya semifawler pozisyonu verilir.
• Yine dokular üzerine basıncı önlemek için hasta uzun süre ayakta kalmamalı ve kabız olmamalıdır.
• Lavman yapılmaz.
• Bağırsak sesleri başladığında sıvı gıdalar verilerek oral beslenmeye başlanır.
• Operasyon sırasında vaginal tampon konulmuş vakalarda,
• tamponlar ilk 24/48 saat içerisinde çıkarılır.
• İyileşmeyi hızlandırmak için günde 2-3 defa 20 dakika süre ile perineye ısı lambası ile kuru sıcak uygulama yapılır.
Taburculuk eğitiminde;
• enfeksiyondan korunmak için perine hijyenine dikkat etmesi,
• bol sıvı alması, kabız olmaması,
• önerilen laksatifleri kullanması,
• uzun süre oturmaması ve ayakta kalmaması söylenir.
• Ayrıca karın içi basıncı artırıcı faktörlerden kaçınmasının önemi açıklanır.
• Enfeksiyon belirtileri (38.5 C ateş,kötü kokulu vajinal akıntı,idrar yaparken ağrı,sık idrara çıkma,dikiş yerinde kızarıklık,akıntı vs) anlatılır
• Üriner kateter çıkarıldıktan sonraki ilk günlerde sık idrara gitme,sıkışma hissi,idrar yapmada zorlanma,
• stres inkontinans gibi şikayetlerin olabileceği ve
• bunların genelde geçici olduğu ve zamanla düzeleceği açıklanır.
• Ameliyattan sonra 6-8 hafta kadar cinsel ilişkiden kaçınması önerilir.