• Sonuç bulunamadı

Bankacılık sektöründe türev araçların kullanımı ve Türk bankacılık sektörüne etkisinin analiz edilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bankacılık sektöründe türev araçların kullanımı ve Türk bankacılık sektörüne etkisinin analiz edilmesi"

Copied!
108
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İKTİSAT ANABİLİM DALI

İKTİSAT BİLİM DALI

BANKACILIK SEKTÖRÜNDE TÜREV ARAÇLARIN

KULLANIMI VE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE

ETKİSİNİN ANALİZ EDİLMESİ

Kemal KÜÇÜKSEREN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

(2)
(3)
(4)

TEŞEKKÜR

Tez çalışmamın süresi boyunca, değerli bilgilerini benimle paylaşan, bana kıymetli zamanını ayırıp sabırla ve büyük bir ilgiyle yol gösteren, sorun yaşadığımda yanına çekinmeden gidebildiğim, güler yüzünü ve samimiyetini benden esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Savaş ÇEVİK‟e teşekkürlerimi bir borç bilirim. Tez sa-vunmam sırasında jüri üyeliğinde bulunarak değerli görüş ve katkılarını ile çalışma-ma yardımcı olan sayın Prof. Dr. Mehmet MUCUK ve Doç. Dr. Mehmet Fatih Bilal ALODALI hocalarıma ve hayatımın her anında hep destekçim olan aileme şükranla-rımı sunuyorum.

(5)

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR ... iii TABLOLAR ... vii ŞEKİLLER ... viii KISALTMALAR ... ix ÖZET ... x SUMMARY ... xi GİRİŞ ... 1 1.BÖLÜM FİNANSAL PİYASALARDA RİSK 1.1. Risk Tanımı ve Önemi ... 3

1.2. Risk Türleri ... 4

1.2.1. Piyasa Riski ... 4

1.2.2. Operasyonel Risk ... 6

1.2.3. Likidite Riski ... 7

1.2.4. Sermaye Yetersizliği Riski ... 7

1.2.5. Ülke Riski ... 8

1.2.6. Kredi Riski ... 9

2. BÖLÜM FİNANSAL TÜREV ÜRÜNLER 2.1. Finansal Türev Ürünlerin Tarihsel Gelişimi ... 12

2.2. Forward Sözleşmeleri ... 14

2.2.1. Forward Sözleşmelerinin Fiyatlaması ... 15

2.2.2. Forward Döviz İşlemleri ... 15

2.2.3. Forward Faiz İşlemleri ... 16

2.3. Futures Sözleşmeleri ... 17

(6)

2.3.3. Faiz Oranı Futures Sözleşmeleri ... 20

2.3.4. Futures Sözleşmelerin İşleyişi ... 21

2.4. Opsiyonlar ... 22

2.4.1. Opsiyon Sözleşmesi Türleri ... 23

2.4.2. Opsiyon Sözleşmesi Tipleri ... 24

2.4.3. Vadeli İşlem Sözleşmesi Üzerine Opsiyonlar ... 25

2.4.4. Opsiyon Fiyatlama Yöntemleri ... 27

2.5 Swap ... 28

2.5.1. Swap İşlemlerin Tarafları ... 29

2.5.2. Swap Fiyatlaması ... 30

2.5.3. Faiz Swapı ... 31

2.5.4. Para Swapı ... 32

2.5.5. Mal Swapı ... 32

3. BÖLÜM BANKACILIK SİSTEMİZDEKİ TÜREV ARAÇLARIN YERİ 3.1. Vadeli İşlem Piyasalarının Kurulma Amaçları ... 35

3.2. Türkiye‟de Vadeli İşlem Borsası ... 35

3.3. Türk Bankacılık Sektöründe Türev İşlemler ... 38

3.3.1. Para ve Faiz Swap İşlemleri ... 39

3.3.2. Opsiyon İşlemleri ... 40

3.3.3. Vadeli Döviz Alım - Satım (Forward) İşlemleri ... 41

3.3.4. Futures İşlemler ... 42

3.4. Türev Araçların Bankacılık Sektörüne Katkıları ... 42

3.5. Bankaların Türev Araçları Kullanarak Döviz Geliri Elde Etmedeki Uygulamaları ... 45

3.6. Bankaların Türev Araçları Kullanarak Fon Yaratmadaki Vade Süresini Uzatma Uygulamaları ... 46

(7)

4. BÖLÜM

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ RİSKLİLİK VE KARLILIK AÇISINDAN TÜREV ARAÇ KULLANIMI

4.1. Bankaların Risk Yönetiminde Türev Araçların Kullanımları ... 50

4.1.1. Alım Satım Amaçlı Türev İşlemler ... 51

4.1.2. Riskten Korunma Amaçlı Türev işlemler ... 52

4.2. Türk Bankacılık Sektöründeki Türev Araçların Kullanımlarına İlişkin Örnekler ... 54

4.2.1. Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş ... 55

4.2.2. Türkiye İş Bankası A.Ş ... 57

4.2.3. Türkiye Halk Bankası A.Ş ... 59

4.2.4. Türkiye Garanti Bankası A.Ş ... 60

4.2.5. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ... 62

4.2.6. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O ... 64

4.2.7. Akbank T.A.Ş. ... 65

4.2.8. Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş ... 67

4.2.9. Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş ... 69

4.2.10. Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş ... 71

4.3. Risklilik ve Karlılığın Türev Araç Kullanımına Etkisi: Ampirik Uygulama . 73 4.3.1. Literatür Taraması ... 73

4.3.2. Çalışmanın Amacı, Veri ve Değişkenler ... 75

4.3.3. Ampirik Uygulanma ... 77

SONUÇ ... 85

KAYNAKÇA ... 88

EKLER ... 94

Ek-1: Bankaların Alım-Satım Amaçlı Yaptıkları Türev İşlemler ... 94

(8)

TABLOLAR

Tablo 1: Global Organize Türev Piyasaları ... 11

Tablo 2:Mal, Döviz, Faiz Endeks Üzerine Yazılmış Futures Anlaşmalarının İşlem Gördüğü Borsalar ... 18

Tablo 3: Döviz Futures Anlaşmaları ... 20

Tablo 4: Türkiye‟ de Faaliyette Bulunan Bankaların Yıllara Göre Sayıları ... 34

Tablo 5: Bankaların Bilanço Dışı Para ve Faiz Swap İşlemleri ... 40

Tablo 6: Bankaların 2018 Yılındaki Türev Araç Kullanımları ... 44

Tablo 7: Bankaların Son 5 Yıllık Türev Araç Kullanımları ... 45

Tablo 8: Bankaların Son 5 yıllık Riskten Korunma Amaçlı Yaptıkları İşlem Miktarları ... 54

Tablo 9: Bankaların Aktifliklerine Göre Büyüklük Sıralaması ... 55

Tablo 10: T.C Ziraat Bankası A.Ş 2017-2018 Yılları Ticari Net Kar Zarar Tablosu 57 Tablo 11: Türkiye İş Bankası A.Ş 2018-2017 Yılları Ticari Net Kar/Zarar Tablosu 59 Tablo 12: Türkiye Halk Bankası A.Ş. 2018/2017 Yılları Ticari Net Kar/Zarar Tablosu ... 60

Tablo 13: Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 2018/2017 Yılları Ticari Net Kar/Zarar Tablosu ... 62

Tablo 14: Yapı ve Kredi Bankası 2018-2017 Yılları Ticari Net Kar/Zarar Tablosu . 64 Tablo 15: Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O Ticari Net Kar/Zarar Tablosu ... 65

Tablo 16: Akbank T.A.Ş 2018-2017 Yılları Ticari Net Kar/Zarar Tablosu ... 67

Tablo 17: Kuveyt Türk Katılım Bankası 2018-2017 Ticari Net Kar/ Zarar Tablosu 69 Tablo 18: Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş 2018-2017 Ticari Net Kar-Zarar Tablosu ... 71

Tablo 19: Albaraka Türk Katılım Bankası 2018-2017 Ticari Net Kar- Zarar Tablosu ... 72

Tablo 20: Bağımlı ve Bağımsız Değişkenlere ilişkin Açıklamalar ... 77

(9)

ŞEKİLLER

Şekil 1: Dünyadaki Önemli Organize Türev Piyasaları ... 11

Şekil 2: T.C Ziraat Bankası A.Ş. 2018 Yıllı Türev İşlem Miktarları ... 56

Şekil 3: Türkiye İş Bankası A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacimleri ... 58

Şekil 4: Türkiye Halk Bankası A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacmi ... 60

Şekil 5: Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacimleri ... 61

Şekil 6: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacmi ... 63

Şekil 7: Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 2018 Yılı Türev İşlem Hacimleri ... 65

Şekil 8: Akbank T.A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacimleri ... 66

Şekil 9: Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacimleri ... 68

Şekil 10: Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. 2018 Yılı Türev İşlem Hacimleri ... 70

(10)

KISALTMALAR

BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu TBB Türkiye Bankalar Birliği

TKBB Türkiye Katılım Bankaları Birliği

ATM Automatic Teller Machine (Otomatik Vezne Makinesi) CME Chicago Mercantile Exchange (Chicago Ticaret Borsası) CBOT Chicago Board of Trade (Chicago Ticaret Kurulu) TSPB Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği

SPK Sermaye Piyasası Kurumu USD Amerikan Doları

JPY Japon Yeni

CDS Credit Default Swap (Kredi Risk Primi)

ISDA International Swaps and Derivaties Association (Uluslararası Swap ve Türev Ürünler Birliği)

BİST Borsa İstanbul

LIBOR London Inter-Bank Offered Rate (Londra Bankalar Arası faiz oranı)

IBM International Business Machines VOB Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası

VİOP Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası TMSF Tasarruf Mevduat ve Sigorta Fonu

TP Türk Parası YP Yabancı Parası

VDMK Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler TMS Türkiye Muhasebe Standartları

TFRS Türkiye Finansal Raporlama Standartları CSA: Credit Support Annex

İMKB İstanbul Menkul Kıymetler Borsası TCMB Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ABD Amerika Birleşik Devletleri

(11)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Kemal KÜÇÜKSEREN Numarası 164226001017

Ana Bilim /

Bi-lim Dalı İKTİSAT/İKTİSAT

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Doç. Dr. Savaş ÇEVİK

Tezin Adı

BANKACILIK SEKTÖRÜNDE TÜREV ARAÇLARIN KULLANIMI VE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE ETKİSİNİN ANALİZ EDİLMESİ

ÖZET

Finansal piyasaların globalleşmesi ve giderek hız kazanan sermayenin serbest dola-şımı süresince artan belirsizliklerden dolayı risk kavramına önem giderek artmıştır. Bu aşamada özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal krizlerin meydana gelmesi kaçınılmaz olmuştur. Günümüzde ise belirsizlik o kadar büyümüştür ki gelişmiş ül-keler de finansal krizlere karşı koyamaz olmuştur. Ortaya çıkan bu tablonun kaçınıl-maz bir sonucu olarak risk yönetiminin zorunluluğu gittikçe artmaya başlamış ve gü-nümüz finans sisteminin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Finansal piyasalarda risklilik kavramını en çok bünyesinde bulunduran sektör bankacılık sektörüdür. Fi-nansal riskleri minimize etmek ve karlılığı artırmak için kullanılan enstrümanların bi-risi de türev araçlardır. Türev araçların Türk piyasalarına girişi çok eskiye dayanma-makla birlikte son yıllarda işlem hacimleri oldukça artan ve kullanım düzeyi yüksek olan ürünler arasındadır. Piyasalarda türev araçlar en çok bankacılık sektöründe ken-dine yer bulmuştur.

Çalışmanın amacı bankacılık sektörünün risklilikleri ve karlılıklarını belirlen-mesini sağlayan faktörlerin, türev araçların kullanımlarına olan etkilerinin analizini yapmaktır.

(12)

bilançola-verilerinden türev araç kullanım hacimleri, türev ürünlerinin kullanım çeşitliliği, top-lam aktifleri içerisindeki türev ürünlerin yerleri analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, bankaların türev ürünleri kullanım hacminin arttığı, daha çok riskten korunma ve va-deli türev işlemlerinin kullandığı tespit edilmiştir. Karlılık düzeyinde bankaların çok fazla kar elde etmediği fakat risklerden korunarak karlılık seviyelerinde artış olduğu görülmüştür. Çalışmanın son bölümünde Türkiye Bankalar Birliği‟nden, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu‟dan, Türkiye Katılım Bankaları Birliği‟den ve banka bilançolarından bankaların karlılık ve riskliliklerini belirleyen faktörlere dair rasyolar hesaplanmıştır. Türev araç kullanımının belirleyicilerini analiz etmek için yürütülen havuzlanmış en küçük kareler regresyon analizi sonuçları da banka bilanço analizlerine benzer sonuçları üretmiştir. Bankaların riskliliğini belirleyen faktörler ile türev araç kullanımları birbirlerini olumlu etkileyip aralarında pozitif yönlü ilişki ol-duğu tespit edilmiştir. Karlılığı belirleyen rasyoların türev ürünlerle pozitif ilişki içinde olduğu fakat risklilik unsurları kadar etkili olmadığı, bilanço analizlerinden yola çıkarak türev ürünler uzun dönemlerde bankaların karlılığını etkilediği görül-mektedir.

(13)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Kemal KÜÇÜKSEREN Numarası 164226001017

Ana Bilim /

Bi-lim Dalı İKTİSAT/İKTİSAT

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Doç. Dr. Savaş ÇEVİK

Tezin İngilizce Adı

ANALYSIS OF THE USE DERIVATIVE

INSTRU-MENTS IN THE BANKING SEKTOR AND ITS EFFECT ON THE TURKISH BANKING SECTOR

SUMMARY

Due to the globalization of financial markets and the increasing uncertainties during the free movement of capital, which is gaining momentum, the concept of risk has become increasingly important. At this stage, financial crises, especially in develo-ping countries, have been inevitable. Nowadays, uncertainty has grown so much that developed countries cannot resist financial crises. As an inevitable consequence of this picture, the necessity of risk management has increased and became an integral part of today's financial system. The banking sector which has the most risk concept in our financial markets is the banking sector. One of the instruments used to mini-mize financial risks and increase profitability is derivative instruments. Although the entry of derivative instruments into our markets is not very old, it is one of the pro-ducts whose transaction volume has increased considerably in recent years and has a high level of usage. Derivative instruments have found their place mostly in the ban-king sector.

The aim of this study is to analyze the effects of factors that determine the risks and profitability of banking sector on the use of derivative instruments.

In our study, balance sheets were analyzed by using independent audit reports of banks. From the balance sheet data of banks for the last 10 years of the last 10 ye-ars, the volume of derivative instruments used, the variety of derivatives used, and

(14)

of the study of the Banks Association of Turkey, the Banking Regulation and Super-vision, Turkey Participation Banks ratios regarding the determinants of profitability and riskines of banks and bank balance was calculated to analyze the determinants of derivative instruments produced similar results to bank balance sheet analyzes. Fac-tors determinnig the riskiness of banks and the use of derivative insturements affect each other positively and there is a positive relationship between them. It ıs seen that ratios determining profitability have negative relationship with derivative products, but it is seen from the balance sheet analysis that derivative products affect the profi-tability of banks in long term.

(15)

GİRİŞ

Bretton Woods sisteminin çöküşüyle birlikte kullanılan sabit bir kur sistemi yerini dalgalı kur sistemine bırakmıştır. Bu durumun sonucunda ülke para birimleri diğer ülke para birimlerine oranla dalgalanmalar göstermeye başlamış olup; volatilite kavramıyla birlikte kur riski kavramı da ortaya çıkmıştır. Diğer yandan para piyasa-larının gelişimiyle birlikte belirsizlikten doğan finansal risklerin şiddetle yönetilme-sine ihtiyaç duyulmuştur. Günümüzde para piyasalarında en çok alınıp satılan türev araçlar finansal risklere karşı geliştirilmiş ilk finansal enstrümanlar olan forward, fu-tures ve opsiyon sözleşmeleridir. Bu sözleşmeler konu edildikleri varlığın ileride de-ğerinin düşeceği veya fiyatının dalgalanacağı ve bundan dolayı doğacak olan zararı en aza indirgemek amacıyla yapılan sözleşmelerdir. Risk yönetimi son yıllarda yaşa-nan krizlerin etkileri nedeniyle önemi gittikçe artmıştır. Son dönemlerde yaşanılan ekonomik ve siyasi krizlerin bankacılık sektörünü etkilemesi risk yönetiminin algısı-nı daha da önemli duruma getirmiştir.

Finansal piyasalarımız içerisinde önemli bir yere sahip olan bankacılık sektö-rü büyümeleri ve karlılıkları ile ilgili sıkıntı yaşadığı dönemlerde yeni üsektö-rünler gelişti-rerek piyasaya sunmaktadır. Ülkemiz finansal sistemi içerisinde geçmişi çok fazla eskiye dayanmayan, bankacılık sektörü için yaklaşık son 10 yıldır gelişim yönünden anlam ifade eden ürünlerin başında türev araçlar gelmektedir. Bankalar için günü-müzde risklerin artması riskten korunma araçlarının oluşmasına ortam hazırlamıştır.

Finansal türev ürünler riskten korunma ve spekülasyon amaçlı kullanılırlar. Tü-rev ürünlerin yoğun bir şekilde spekülatif amaçlı kullanılmaları ekonomik dalgalan-malara ve sonuç olarak krizlere neden olmaktadır. Türev ürünlerin spekülatif amaçlı olarak kullanılması, bu ürünleri asıl amaçları dışına çıkarmaktadır. Finansal türev ürünlerin amaçları doğrultusunda kullanılmaları durumunda risk ve belirsizliği azal-tarak piyasalara büyük katkılarda bulunulabileceği bir gerçektir. Türev piyasaların finansal piyasalar içinde ayrı bir yeri, önemi ve etkinliği vardır. Türev piyasalarda iş-lem türev ürünler riski dağıtmada ve hedge etmede oldukça önemli araçlardır. Son yıllara risk yönetimine olan büyük eğilim ile bankacılık sektörünün en önemli riskleri

(16)

arasında bulunan sermaye riski, kredi riski ve faiz riski kavramlarında türev araç kul-lanımlarının büyük önemi olduğu saptanmıştır.

Bu çalışmanın amacı; bankacılık sektörünün riskliliğini ve karlılığını belirle-yen faktörlerin türev araçların kullanım düzeyini nasıl etkilediğini ve birbirleri ara-sındaki kullanım ilişkisini analiz etmektir.

Buna bağlı olarak çalışmamızın ilk bölümünde bankacılık sektöründeki risk-lerin neler olduğuna, ikinci bölümünde türev ürünrisk-lerin neler olduğuna, üçüncü bölü-münde bankacılık sektöründe türev araçların yeri ve ülkemizde faaliyet gösteren son dönem aktif büyüklüğü en yüksek olan 10 bankadan örneklemlere yer verilmiştir.

Çalışmanın son kısmında havuzlanmış en küçük kareler regresyon analizine dayalı ampirik bir uygulama yapılmıştır. Bu uygulamada bağımsız değişken olarak bankaların riskliliklerini ve karlılıklarını etkileyen faktörlerin rasyoları ile bağımlı değişken olarak türev işlem hacimleri ele alınmış ve bankaların 2010 ile 2018 yılları arasındaki son dönem mali verilerinin analizi yapılmıştır.

(17)

1.BÖLÜM

FİNANSAL PİYASALARDA RİSK 1.1. Risk Tanımı ve Önemi

Risk terimi genel bir hasar kaybı anlamına gelir. Finansal risk, nihai sonuç ile olası sonuç arasındaki farktır. Kısacası belirsizlik yaratan sonuçların dağılımıdır. Be-lirsizlik ile risk arasında aynı yönlü bir bağlantı vardır. Belirsiz artarsa risk faktörü de buna bağlı olarak aynı oranda artmaktadır (Ceran ve Yüksel, 2011:31).

Risk, finansal piyasalardaki önemli bir faktör olan bankacılık sektörünün en iş-levsel mekanizmalarından biridir. Gün geçtikçe önemini daha da arttıran küreselleş-me sonuçları ile bankanın portföyleri çok çeşitlilik gösterküreselleş-mekte, yeni ürünlerin piya-saya sürülmesi neticesinde yeni riskler ortaya çıkmakta ve piyasa risklerini kontrol etmek için ilave önlemler almaya çalışılmaktadır. Bankacılıkta risk; bir işleme ya da faaliyete ilişkin bir parasal kaybın ortaya çıkması veya bir giderin ya da zararın oluşması halinde ekonomik faydanın azalması ihtimali olarak ifade edilmektedir (BDDK, 2006).

Finansal piyasa literatüründe riskin anlamı, gerçekleşen gelirler ile muhtemel gelirler arasındaki sapmadan kaynaklanan zararın olasılığı olarak ifade edilmektedir. Finansal piyasaların terk edilmesi olarak kabul edilen risk kavramı, gelecekte ortaya çıkabilecek belirsizlikler şeklinde adlandırılırken; risk sadece finansal piyasalarda değil, doğal yaşamın tüm alanlarında da karşılaşılabilecek bir kavramdır. Bankalar tarafından gerçekleştirilen işlemlere zarar verme olasılığı doğrudan ilgili risklerle ilişkilidir. Banka bilançolarının aktif - pasif yönetimi periyodik olarak sağlıklı bir şe-kilde takip edildiğinden dolayı, risklerin değerlendirilmesi periyodik olarak izlenebi-linmektedir. Fakat bazı durumlarda aktif - pasif yönetimi yeterli olamamaktadır. Ör-neğin, bilanço dışında yer alan işlemler de risklilik belirtisi taşıdığından, bu işlemler de bankaların bilançolarında zarar olarak görülebilmektedir. Gayri nakdi kredilerin içinde yer alan Akreditif ve Teminat mektubu gibi ürünlerin banka bilançolarına son-radan yansımasından dolayı kayıpların oluşmasına zemin hazırlayabilmektedir (Ce-ran ve Yüksel, 2011:31).

(18)

 Piyasada artan rekabet

 Daralan kar marjları

 Kredi portföy kalitesi

 Hukuki düzenlemeler

 Döviz kuru ve faiz oranlarındaki değişimler

 Likidite pozisyonundaki büyük farklılıklar

 Açıklık

 Teknolojik ve haberleşme ağının genişlemesi

 Finansal piyasaların uluslararası düzeyde gün geçtikçe ilerlemesi 1.2. Risk Türleri

Bankacılık sektöründeki risk yönetimine ilişkin algıların önemi 1980‟li yılların sonuna doğru ortaya çıkmıştır. Risk yönetimine ilişkin çalışmalar Basel Komite-si‟nde alınan kararlarla hızlı bir ivme kazanmıştır (Ceran ve Yüksel, 2011:32).

Basel II Sermaye Anlaşması‟na göre bankacılık sektöründe karşılaşılan riskler; piyasa riski, operasyonel risk, likidite riski, sermaye yetersizliği, ülke riski ve kredi riskidir.

1.2.1. Piyasa Riski

Mal ve para piyasalarındaki fiyat değişikliklerine bağlı olarak bankaların bilan-ço yapılarında zarar oluşması ihtimaline piyasa riski denilmektedir. Piyasa riskine neden olanlar etkenler olarak faiz oranlarındaki, döviz kurlarındaki ve piyasadaki hisse fiyatlarındaki değişikliklerden söz edilebilir. Bu nedenle genel olarak piyasa riski, faiz oranı riski, kur riski, piyasa fiyatı riski ve likidite riskinden de etkilenmek-tedir. Faiz oranı riski hem nominal hem de reel faiz oranlarındaki değişikliklere bağ-lıdır (Karapınar vd., 2009:49).

Faiz oranı riski, bilançonun aktif ve pasif kalemleri arasındaki faiz veya vade ilişkisinde bir tutarsızlık olduğunda veya değişken faizli borçlanmaların ileri bir ta-rihteki nakit akışlarının gelir-gider dengesine olumsuz etki etme ihtimali olması du-rumunda görülmektedir. Faiz oranı riskinin etkin bir şekilde yönetilmesi dudu-rumunda, bankaların karlılığı artabilir. Ancak, aşırı risk almak, bankaların sermaye kaybına

(19)

ne-den olabilir. Faiz oranlardaki ani değişiklikler, gider rakamlarında bir artışa veya ge-lirde bir azalmaya neden olabilir (Ceran ve Yüksel, 2011:32).

Döviz kuru riski, yabancı para birimlerinin ülke para birimlerine karşı değe-rindeki değişiklikler veya dolaşımdaki yabancı para birimlerinin değedeğe-rindeki dalga-lanmalar olarak ifade edilebilir. Yabancı para cinsinden işlemlerde, yabancı para bi-rimlerinin değerinin ulusal para birimi veya diğer yabancı para birimlerine karşı de-ğişimi sırasında kar veya zarar meydana gelebilir. Kuşkusuz, kârlı olan durum banka için olumlu bir sonuç veriyor iken, fakat her zaman bir kayıp olasılığı söz konusudur (Ceran ve Yüksel, 2011:33).

Döviz kurlarındaki muhtemel değişiklikler, bankaların döviz cinsinden sözleş-melerinin karlılığının, gelir ve giderlere etkilerinin belirleyicileridir. Ayrıca, yabancı para cinsinden varlıkların ve borçlanmaların ulusal para birimine çevrildiği döviz kurlarındaki belirsizlikler ve varlıklar gerçekten satıldığında ya da borçların geri ödenmesi durumunda döviz kurlarındaki değişimin bankaların maliyet yapısı ve pa-zar rekabetçiliği artışına katkıda bulunacağı belirtilmektedir (Karatepe ve İhsan 2001:17).

Menkul kıymetler fiyat değişikliği riski; finansal kurumların özel veya kamu kesimi borçlanma senetlerine ve hisse senetlerine yapılan yatırımlardan kaynaklanan riskler olarak ifade edilebilir. Yatırımlar için risk unsuru, borsa fiyatlarının değişme olasılığı ile gerçekleşebilir. Borçlanma araçları için risk unsuru faiz oranı riskinin bir değişkeni olarak kabul edildiğinden, borçlanma araçlarına yatırım yapan bankaların bilançolarında zarar şeklinde görebilir (Karatepe ve İhsan, 2001:21).

Piyasa riski, çok boyutlu olarak takip edilmesi gereken bir risktir, çünkü bir-çok risk içerir. Sadece faiz oranı, döviz kuru veya piyasa fiyatı değişmesine odakla-nılmamalıdır. Tüm bunların ortak etkisi de göz ardı edilmemesi gereken bir konudur. Ülkemizde bankaların genel olarak kullandıkları risk ölçüm mekanizması kur riskini ve genel piyasa riskini kapsamaktadır. Ülkemizdeki bankaların birçoğu içsel model-ler kullanmakta, karar alma süreçmodel-lerinde analiz sonuçlarını uygulamakta, stres testle-rini yönetmekte ve sektörün çoğu yasal sermayenin hesaplanmasında içsel modelle-rin kullanılmasına önem gösterilmesini vurgulamaktadır (Aydın, 2009:49).

(20)

1.2.2. Operasyonel Risk

Operasyonel risk; bankanın içyapısından, faaliyet işlemlerinden, çalışanların-dan veya dış sebeplerden dolayı zarar olasılığı olarak ifade edilmektedir. Bu kayıplar, bilinçli olmayan, bilgi eksikliği, istenmeyen hatalar veya zararlar için de oluşabilir (Boyacıoğlu, 2002:52).

Operasyonel risk, bankanın raporlama sistemlerindeki ve içsel risk izleme ku-rallarının kötüleşmesi sonucu maruz kalınan bir risk türüdür (Anderson, 2001:36). Genel olarak operasyonel riskler, yasal ve yönetmelik düzenlemeler yapılamadığı için yasak riskleri, evrak prosedürleri ve kontrollerinin eksik olmasından kaynaklı su-iistimal riskini, sistemsel hatalar ve bilgi işlem ağındaki yetersizliklerden dolayı tek-nolojik riskleri, personel hataları, hile, dolandırıcılık gibi niteliksiz işlemler sonucun-da ortaya çıkan ahlaki ve itibari riskleri, doğal afetler ve yeniliklere uyum sağlaya-maması nedeniyle ortaya çıkan diğer riskleri içermektedir (Saunders, 2010:41).

Operasyonel risk, ölçülmesi ve yönetilmesi en zor risklerden biridir. Özellikle, insan unsurunun ön planda olması nedeniyle oluşabilecek risklere hazırlıklı olmak gerekir. Ayrıca, bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi bankaların bilgi ve teknoloji alt-yapılarını, donanımlarını ve yazılımlarını aynı oranda güncellemelerini gerektirir. Sanal saldırıların özellikle bilişim teknolojilerinde gerçekleşmesi olasılığı, operasyo-nel risk unsurlarından biridir. Müşteriler internet şubelerini veya ATM gibi sistemleri kullandıklarından, bankaların bu sistemlerin güvenliğini sağlamaları gerekmektedir. Bu işlemler şüphesiz banka için bir maliyet unsuru yaratmaktadır (Saunders, 2010:41).

Bankaların operasyonel riski ölçebilmesi için önce çeşitli risk kategorilerine ayrılmış ve risk faktörlerine karşı risk tanımlaması sağlayabilen bir veri tabanı oluş-turmaları gerekir. Ek olarak, bu veri tabanı riske karşı koruma için planlar yapmaya yardımcı olmalıdır. Bu sayede operasyonel kayıplar ve risk yönetimi mümkün caktır. Hiç şüphe yok ki bu veri tabanının güvenliği banka için başka bir zorluk ola-caktır (Boyacıoğlu, 2002:55).

(21)

1.2.3. Likidite Riski

Likidite, bankanın borçlardaki artış karşılığında herhangi bir zararı olmadan varlıklarını nakde çevirme kabiliyetidir. Likidite riski, bankanın bugün ve gelecekte-ki yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle gelir ve sermaye düzeyinde mey-dana gelebilecek zarardır. Likidite kavramının içinde yer alan risklilik ve karlılık un-surları arasında yakın bir ilişki vardır. Risklilik oranı arttıkça gelir seviyesinde artış olabilmektedir. Yüksek getiri arayan bir banka önlem almazsa likidite riski; ödeme kaybına, mevduat sıkıntısına ve hatta iflasa neden olabilir (Akgiray, 1998:11).

Likidite riski taşıyan bankalar, kısa vadeli mevduatlar ve uzun vadeli krediler arasındaki vade geçişini ayarlamakla yükümlüdür. Kuşkusuz, likidite riski tüm piya-sayı bir zincir olarak etkilemektedir. Piyasadaki her finansal işlem bankanın likidite-sini etkileyebilir. Etkin likidite riski yönetimi ile nakit akışı dış etkenlere karşı kont-rol edilir. Likiditede doğabilecek her türlü sorun, bankayı çok kısa sürede etkileye-cektir. Dolayısıyla, likidite riski yönetimi banka için önem kazanmaktadır. Finansal piyasalardaki son gelişmelerle birlikte likidite riski ve yönetimi daha karmaşık hale gelmiştir (Karatepe ve İhsan 2001:27).

Ülkemizde bankacılık sektörünün büyük çoğunluğu likidite riskinin kapsamı-nı belirlemiştir ve analizlerinde kullanmaktadır. Bu durum, bankaların likidite riskle-rine ne kadar önem verdiğini göstermektedir.

1.2.4. Sermaye Yetersizliği Riski

Bu risk bankaların var olan sermaye yapıları ile risklere karşı koyabilme gü-cünü ifade etmektedir. Mevcut sermayesi, risklerin neden olduğu kayıplara dirençli ise risk düşük, ancak sermayenin karşılaşılan kayıpları telafi edemeyecek durumda olması, riskliliğin büyük olduğunu gösterir. Sermaye yapılarının zayıf olduğu durum-larda bankalar gerek ekonomik gerekse itibarı sermaye yetersizliğinden dolayı ol-dukça zarar görebilir (Altıntaş, 2006:23).

BDDK„nın yayınladığı 2018 raporuna göre Türkiye‟deki bankaların 2017 yı-lında %17 olan sermaye yeterlilik rasyoları 2018 yıyı-lında %16‟ya gerilerken, çekirdek sermaye yeterlilik oranı %14‟ten %13‟e gerilemiştir. Bu durum alacak

(22)

bakiyelerin-Bankalar finansal piyasada finansal istikrarın sağlanmasında önemli bir yere sahiptir. Ülke ekonomisinin makroekonomik kalkınmasında piyasa yapıcılarının ka-rarının seyrini belirleyecektir. 2019 yılında Türkiye Bankalar Birliği‟nin tavsiye nite-liğindeki kararında çekirdek sermayesi %12‟nin altında olan bankaların kar payı ve temettü dağıtmaması tavsiye edilmiştir. Bu amaçla bankaların öz kaynak büyüklüğü ve sermaye kalitesinin artırılması hususunda önem arz etmektedir.

1.2.5. Ülke Riski

Ülke riski, ülkelerin finansal ve sosyo-ekonomik içyapılarının öngörülmeyen neticeler sonucunda dış borç sorumluluklarını yerine getirememe ihtimalinin ortaya çıkarması şeklinde ifade edilmektedir. Diğer bir deyişle, ülkelerin ekonomik ve poli-tik bakımdan içinde barındırdığı risklerin sermaye maliyetine yani karlılığa olan etki-sidir (Sayılgan, 1998:283).

Ülke riski, yetersizlik, kasıtsız temerrüt, borç servisi, yabancı para almak ve-ya kullanmak için sınır ötesi yükümlülüklerin yerine getirilmemesi riski olarak da ta-nımlanmaktadır. Ülke riskini ölçmek de önemlidir, çünkü finansal kurumlar ve yatı-rımcılar için çok önemli bir risk faktörüdür. Asya krizinde görüldüğü gibi likidite krizine neden olan faktörler çok karmaşık bir yapıya dönüşmüştür. Dolayısıyla, risk değerlendirme sistemleri bu karmaşık yapıyı yansıtmalı ve bu unsurları dikkatli bir şekilde analiz edebilmelidir (Sayılgan, 1998:203).

Uluslararası ilişkiler açısından da ülke riski zincirleme olarak birçok etmeni bünyesinde barındırmaktır. Ekonomik ve politik risklerin minimize edilmesi gerek-mektedir. Ülke risklerini etkileyen unsurlar şu şekillerde ortaya çıkabilmektedir:

 Ülkeler arası siyasi koşulların ve anlaşmaların bozulması; savaş, işgal, isyan, iç siyasetin kötümser olması,

 Sosyal koşullar; sosyal dengesizlikler, dinsel ve etnik kutuplaşma,

Ekonomik koşullar; enflasyon, durgunluk, buhran ve ödemeler dengesindeki açıklar.

Ülke ekonomilerinin kalkınması için yabancı yatırımcıya ihtiyaç vardır. En çok sermaye getiren ve kar bıraktıran kuruluşlardan bir tanesi de bankalardır. Bankalar yatırım yapacakları ülkelerin risk analizini yaparken ülkelerin, geleceğe yönelik kal-kınma planlarının yanı sıra sosyal, siyasi ve ekonomik koşullarının risk ölçümlerini

(23)

yaparak analiz sonuçlarını yayınlarlar. Ayrıca Moody‟s ve Standart and Poor‟s gibi derecelendirme kuruluşlarının yayınladıkları ülke risklilik raporları da ülkelerin risk-lilik analizlerini etkilemektedir (Sayılgan 1998:203).

1.2.6. Kredi Riski

Kredi riski, bankaların borçluluk yükümlülüklerini belirlenen şartlara uygun olarak yerine getirememesi olarak tanımlanmaktadır. Bankacılık mekanizmasının iş-leyiş faaliyetlerinin en önemli araçlarından birisi atıl fonları bünyesinde toplayarak ihtiyaç sahiplerine kredi vermektir. Bankaya borçlanan müşteriler borçlarını vadesin-de veya vavadesin-desinvadesin-den sonra da övadesin-demeyebilir. Bu durum potansiyel bir riskin doğması-na neden olmaktadır. Bankanın ödünç olarak verdiği krediler ya da kredi limitleri (bi-lanço dışı işlemler; garanti ve kabuller, teminat mektupları vb.) gibi işlemlerde de kredi riski unsurları içerisinde yer almaktadır (Kavcıoğlu, 2001).

Bankaların en önemli fonksiyonlarından biri kredi vermek olduğundan, bu riskin yönetiminin ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Bu riske karşı koruma için birçok model tanıtılmıştır. Basel I düzenlemelerinden bu yana en çok belirlenen risk-ler kredi riskrisk-leridir. Bankaların verdikrisk-leri kredirisk-lerin riskliliğini ölçmek ve kredinin geri ödenebilme noktasındaki müşterinin ödeme gücünü analiz etmesi gerekmektedir (Saunders, 2010:46).

(24)

2. BÖLÜM

FİNANSAL TÜREV ÜRÜNLER

Fon ihtiyacı olan taraflar ile fon fazlası olan tarafları ortak bir zeminde buluş-turarak fon akışını sağlamak üzere mali sektör oluşturulmuştur. Bu piyasanın ana oyuncuları özel sektör, kamu, uluslararası yatırımcılar ve hane halkıdır (Saltoğlu, 2017:33).

Finansal piyasalar; spot piyasalar ve vadeli işlemler piyasaları (türev piyasa-lar) olarak sınıflandırılır. Teslimat aşamasında olan ödeme, örneğin hisse senedi fiya-tının ön ödemesi ve hissenin alınması gibi işlemler spot piyasalarda gerçekleştirilir. Türev piyasalarda veya vadeli işlemlerde, teslimat ve ödeme çoğunlukla yakın gele-cekte yapılır. Türevler, spot piyasada kullanılan ürünler dikkate alınarak çeşitlendiri-len ve geliştiriçeşitlendiri-len finansal ürünler olup, bu ürünlerin türetildiği finansal ürünlere var-lık denir. Spot pazar ürünlerindeki alıcı ve satıcı tarafları da türev sözleşmelerde yer almaktadır (Aşıkoğlu ve Cantürk, 2008:162).

Türevler, organize piyasalarda olduğu gibi tezgâh üstü piyasalar olarak ad-landırılan pazarda da işlem görebilmektedir. Organize olmuş piyasalar, yasal düzen-lemelerin kabul edildiği ve standart türev ürünlerin alınıp satıldığı piyasalardır. Dün-yada en çok organize piyasalara sahip olan ülke ABD‟dir. ABD bünyesinde 6 tane organize olmuş türev piyasaları bulunmaktadır. Organize olmuş piyasaların dışında alım - satımı yapılan tüm ürünler, tezgâh üstü pazarlarda işlemler görülebilmektedir. Tezgâh üstü piyasalar ise tarafların birbirlerini tanıdığı ve yasal düzenlemelerin ol-madığı, tarafların güveneni dayalı olarak işlem yapılan piyasalardır. Aşağıdaki şekil-de dünyadaki organize olmuş ana türev pazarları görülebilir (Saltoğlu, 2017:33).

(25)

Şekil 1: Dünyadaki Önemli Organize Türev Piyasaları

Kaynak: Saltoğlu, 2017

Bu alanda en çok işlem gören borsalar CME, CBOT ve ABD merkezli türev piyasalarıdır.

Tablo 1: Global Organize Türev Piyasaları

Borsa Pazarı Erişim Adresi

NYSE Euronext New York, New

York, ABD https://www.euronext.com/en/listings/nyseeuronext NYMEX Manhattan, New

York www.cmegroup.com NASDAQ New York City, New

York, ABD www.nasdaq.com American Stock

Exchange

New York City, NY,

ABD https://www.euronext.com/en/listings/nyseeuronext CME Chicago, IL, ABD www.cmegroup.com

CBOT Chicago, Illinois,

ABD www.cmegroup.com ICE Atlanta, Georgia,

ABD https://www.theice.com/index LSE Londra, İngiltere www.londonstockexchange.com EURONEXT New York City, New

York, ABD https://www.euronext.com/ EUREX Eschborn, Almanya www.eurexchange.com

BMEX Madrid, İspanya www.bolsasymercados.es/ing/home.htm

Borsa Italiana Milan, İtalya www.borsaitaliana.it/homepage/homepage. en.htm DME Dubai, Birleşik Arap

Emirlikleri www.dubaimerc.com/

(26)

2.1. Finansal Türev Ürünlerin Tarihsel Gelişimi

Vadeli işlem piyasalarının geçmişi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanmaktadır. M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Thales, astroloji ve matematik bilgisini bütünleştirerek bir sonraki zeytin hasatının bir önceki döneme göre daha yüksek olacağını tahmin eder. Bunun üzerine Thales, Milet ve Efes çevresindeki zeytin atölyeleri ile bir sözleşme düzenler. Sözleşmede fiyatını belirterek sonraki hasat dönemine kadar tüm atölyeler-den kendisi için ürün yetiştirmesini talep eder. Hasat zamanında çok iyi zeytin verimi elde edilmesiyle nedeniyle, zeytin atölyelerine daha fazla ilgi duyulur ve Thales'in tahminlerinin yanlış olmadığı görülür. Thales‟in zeytincilik işlerini önceden ucuza satın alması ve hasat döneminden sonra satışların da yüksek olması onun bu işten karlı çıkmasını sağlamıştır. Thales'in bu uygulaması, isteğe bağlı olarak anlaşma şart-larının önceden belirtilerek bir sözleşme düzenlenmesidir. Diğer bir ifadeyle, fiyatını o günkü şartlara göre önceden kesinleştirerek hasat döneminde ürünün teslim alın-ması işlemidir (TSPB, 2002).

Günümüzde, organize olmuş piyasalarda yapılan türev işlemlere benzer olan ilk uygulama 1697'de Japonya'da görülmüştür. Japon feodal yapısında, toprak sahip-leri değerli pirinç kâğıtları çıkarmış ve para gibi ulusal finans piyasasında işleme aç-mışlardır. Pirinç fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle, ilk türev alım - satım pazarı olan Pir Dojima Pirinç Pazarı bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, bu pazar-larda kullanılan sertifikalar, pirincin fiziki teslimatına izin vermediğinden, zaman içerisinde pirinç spot piyasasında ortaya çıkan fiyatlar, türev piyasadaki fiyatların se-viyesini önemli ölçüde arttırmış ve oldukça spekülatif bir ortamı yaratmıştır. Bu ge-lişmeler üzerine 18. yüzyılda Japonlar, türev işlemlere kısıtlama getirmişler, yapılan düzenlemeler ile uygulamalar sıkılaştırılmıştır (TSPB, 2002).

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Chicago eyaleti, vadeli işlemler tarihinde önemli bir yere sahiptir. Stratejik bir konumda olan şehir, dünya genelinde önemli bir sosyo-ekonomik avantajı olan ve ticaret hacminin yüksek olduğu bir şehir merkezi haline gelmiştir. Chicago kentinde üretilen tarım ürünleri bu bölgedeki depolara ta-şınmış ve dış pazarlara aktarılmıştır. Depolanan tarım ürünlerinin arz ve talebindeki değişiklikler, yılın bazı dönemlerinde fiyatların çok düşük, bazı dönemlerde ise çok yüksek olmasına neden olmuştur. Üreticiler, üretiminin talebi karşılayamadığı

(27)

du-rumlarda fiyatların çok yüksek, üretimin yüksek olduğu dönemlerde ise fiyatlar çok düşük seviyelere gelmiştir. Depoların yetersizliği ve şehir merkezine erişimdeki zor-luklar pazardaki güçlüklerin daha da artmasına neden olmuştur. Tüccarlar ve üretici-ler, olumsuz bu durumlar karşısında kendi aralarında ileri vadeli ticari sözleşmeler düzenlemeye başlamışlardır. Ancak bu anlaşmalar karşılıklı güvene dayalı olarak dü-zenlendiğinden, bazı durumlarda fiyat dalgalanmaları, iki tarafın bu dalgalanmalara karşı kayıp olasılığına karşı sorumluluğunu yerine getirmesini engellemiştir. Bu be-lirsizlikleri ortadan kaldırmak için 82 tüccar, ticaretin gelişmesini sağlamak ve tarım-sal ürünlerin ortak payını karşılamak amacıyla ticareti merkezi bir yerde yapmak için Ticaret Kurulunu kurmuşlardır. 13 Mart 1851'de, ilk kayıtlı forward sözleşmesi, Ha-ziran ayında Chicago'da 3 ton mısırın teslimi üzerine yapılmıştır (Çetin, 2009:13).

Bretton Woods sisteminin sona ermesi ile birlikte döviz kurlarındaki sürekli dalgalanmalar sonucu, finansal kuruluşlar kur riskinden olumsuz etkilenmiştir. Bu yıllarda, Avrupa ve dünyadaki vadeli işlemler değiş - tokuş edilmeye başlanmış ve daha da çeşitlenmiştir. Döviz kurları ile ilgili ilk dönem sözleşmeleri 1973 yılında yapılmıştır. Uluslararası para piyasalarındaki faiz oranlarındaki değişimler de aynı dönemde faiz riskini artırmıştır. Risk yönetimi özellikle 1980'lerde sabit faizli borç-lanma eğiliminin gittikçe ortadan kalkmasıyla önemini arttırmıştır. Türev ürünler, or-taya çıkan riskleri minimize etmek için ürünlere olan talebin bir sonucu olarak oror-taya çıkmıştır (Çetin, 2009:13).

Modern pazarda, ilk türev sözleşmeleri, 19. yüzyılda hisse senetlerinde işlem yapma hakkını elde etmek için yapılmıştır. Bir grup broker ve borsacı bir araya gele-rek Broker ve Dealer Derneği'ni (PCBDA) kurmuş ve bir opsiyon pazarı oluşturmuş-ladır. Bu pazarda, opsiyonlar alıcısı ve satıcısı bu acenteler tarafından belirlenir ve satıcı bulunmazsa, opsiyonlar bu acenteler tarafından satılmaktaydı. Aracılar arasın-daki bu tezgâh üstü pazar, likidite yokluğunda veya aracıların piyasadan çekilmesi durumunda sorumluluklarını yerine getirme riskini beraberinde getirmiştir (Çetin, 2009:14).

(28)

2.2. Forward Sözleşmeleri

Forward anlaşmaları satıcı ile aracı arasında yapılan sözleşme doğrultusunda satıcı tarafın ürünü ilk başta kararlaştırılan ücret üzerinden gelecekteki bir tarihte alı-cıya teslim etmesini öngören sözleşmedir. Her iki taraf arasında sözleşme detayları önceden (fiyat, miktar, kalite, zaman ve yer) belirlenmektedir. Forward sözleşmeleri alıcı ve satıcı taraflar arasında başka bir kurum veya kuruluşa gerek duymadan doğ-rudan yapıldığı için birbirlerine karşı güven vermeleri gerekmektedir. Alıcı ve satıcı-dan herhangi birinin, sorumluluğunu yerine getirmediği takdirde ortaya çıkacak risk, teminat altına alınmamıştır. Anlaşmayı yapan taraflar vade sonuna kadar pozisyonla-rını değiştiremezler ve sözleşme sadece iptal edilerek kapatılabilir (SPK, 2007).

Vadeli sözleşmeler bir varlığın veya menkul kıymetin ileriki bir tarihte teslim edilmesini gerektirse de, vadeli piyasa işlemlerinde önceden alım satım yapılır. Va-deli sözleşmelerde yer alan vaVa-deli işlemler için mal alma ve satma sorumluluğu (fizi-ki teslimat ve ödeme) belirtilen tarihte yerine getirilir. Sözleşmenin sonunda ortaya çıkan fiyat, sözleşmede kabul edilen fiyattan daha yüksekse, yüklenici karlı olacaktır, sözleşmenin sonunda fiyat düşükse, yüklenici zarar görecektir (SPK, 2007).

Vadeli sözleşmelerde mal teslimi ve ödeme sözleşmenin sonunda yapılır. Va-deli sözleşmelerde, karşılıklı güvene dayandığından teminat gerekli değildir, tarafla-rın sözleşmeye uymama riski vardır ve bu nedenle riskten korunma aracı şeklinde ni-telendirilemez. Faiz oranları ve döviz kurları için de vadeli sözleşmeler düzenlen-mektedir. Finansal türevlerin en büyük ürünü olan döviz forwarding işlemleri genel-likle ülkemizdeki bankalar tarafından tercih edilmektedir. Kıyaslama ölçütü olarak ifade edilen bankalar ve diğer finansal kuruluşlarla yapılan ileriye dönük sözleşmeler bir yıla kadar yapılabilir (Özdemirci, 2000:137).

Forward sözleşmesinde bulunması gereken özellikler şu şekilde sıralanabilir (Özdemirci, 2000:137):

 Forward sözleşmeleri alıcı ile satıcılar kendi aralarında yaparlar.

 Sözleşmeyi imzalayan taraf, belli bir ürünü, belli bir vadede ve belli bir fi-yattan almak ya da satmakla sorumludur.

(29)

 Forward sözleşmelerde şekil zorunluluğu yoktur. Sözleşmeye; varlığın adedi, vade fiyatı, teslim şekli ve teslim vadesi gibi bilgiler istenilen şekillerde dâhil edilir.

 Sözleşmenin konusu döviz, faiz veya emtia vb. ürünlerdir.

 Sözleşmelerin üçüncü kişilere devri söz konusu olamaz. Sözleşmenin ipta-li, sözleşmeyi düzenleyen tarafların karşılıklı anlaşmaları ile mümkündür.

 Forward sözleşmeler teslim ile son bulur. Tarafların sorumluluklarını vade sonunda tamamlaması gerekmektedir.

 Vade süresi ilk günden başlar ve birkaç yıl sürebilir. 2.2.1. Forward Sözleşmelerinin Fiyatlaması

Finansal bir işlem için yapılan forward sözleşmeleri taşıma bedeli üzerinden fi-yatlandırılır. Bugün herhangi bir mal edinmenin maliyetini ve ileri bir dönemde elde etmenin maliyetlerini karşılaştıran nakliye maliyeti yönteminin hesaplanması aşağı-daki gibi yapılır (Dönmez, 2002:3):

F = S ∗[1+ (i ∗ (T † 365))]

Belirtilen formülde S; spot piyasa fiyatı, F; forward fiyatı, T; süre (vadeye ka-lan gün sayısı) ve I; faiz oranını temsil etmektedir. Bir örnek ile açıklayacak olursak, X malının spot piyasa fiyatının 4.500 TL, 90 günlük faiz oranlarının ise %50 olduğu düşünülürse, 90 gün sonra teslimatı yapılacak forward sözleşmesinin kaç TL olacağı şu şekilde hesaplanır:

F = S ∗[1+ (i ∗ (T † 365))]

F = 4.500∗[1+ (0.5∗ (90 † 365))]

F = 5.054,79

2.2.2. Forward Döviz İşlemleri

Belli miktardaki dövizin anlaşma yapılan tarihte belirlenen bir kur üzerinden ileri bir tarihte veya süre içerisinde alım – satımını öngören sözleşmelere Forward

(30)

döviz işlemi adı verilmektedir. Bu işlemlerin yapıldığı piyasalara da forward döviz piyasaları denilmektedir (Ceylan ve Korkmaz. 2000:181).

Vadeli döviz piyasaları, genel olarak, işlem yapıcılara döviz kurunu ileri bir dönemde sabitleme fırsatı verir. İhracatçı vadeli döviz kurunu sabitlemek isterse, bankalar veya aracılar vasıtasıyla bir sözleşme imzalayabilir. Bu sözleşmeler, yaban-cı para cinsinden para birimlerinin miktar, vade ve döviz cinsinden karşılığını garanti eder. Vadeli döviz sözleşmeleri, ihracatçılara ve ithalatçılara, ödemelerdeki, tahsilat-lardaki ve ileriye dönük olarak yapılacak talimattahsilat-lardaki fiyat dalgalanmalarından kaynaklanabilecek gelecekteki risklere karşı korunma imkânı sunar. Vadeli döviz ku-ru sözleşmeleri; döviz kuku-ru, vade, döviz tutarı, ödeme yeri, tarafların kimliği ve ban-ka hesap numarası gibi bilgileri içerir. Örneğin, İstanbul‟da işletmesi bulunan ithalat-çının Japonya‟dan 6 ay vadeli 600.000 USD teknolojik ürün ithal etmeye çalıştığını varsayalım. Ürünler ithal edildiğinde TL / USD kur spotunun 5.5 TL olduğunu var-sayalım. Döviz kurunun ödeme tarihinde değişmemesi durumunda ithalatçının so-rumluluğu 3.300.000 TL olacaktır. Ancak, 6 ayda döviz kurunda dalgalanmalar ola-bilecektir. Döviz kuru artarsa, ithalatçının maliyeti artacak ve kardan zarar edebile-cektir. Bu tür dalgalanma riskini önlemek için ithalatçı, 6 ay vadeli 600.000 ABD Doları tutarında bir banka veya broker ile sözleşme imzalayabilir. Banka ile yapılan sözleşmede anlaşmaya varılan gün, dolar kuru 6 TL olarak belirlenmiş ise ithalatçı 3.600.000 TL ödeyecektir. Sonuç olarak, ithalatçının kur riski, kur dalgalanmaları nedeniyle elimine edilmiştir ve maliyet hesaplamalarında herhangi bir sapma olma-yacaktır (Ceylan ve Korkmaz, 2000:182).

2.2.3. Forward Faiz İşlemleri

Forward faiz işlem sözleşmeleri genellikle döviz kuru esas alınarak yapılmak-tadır. Vadeli faiz sözleşmeleri, anaparaya ileriye dönük olarak uygulanacak faiz oranı ile anlaşma yapılır. Bu sözleşmeye dâhil edilen oran, ileriye dönük faiz oranı olarak adlandırılır. Vadeli döviz sözleşmeleri ile vadeli faiz sözleşmeleri arasında önemli bir fark yoktur. Tarafların faiz sözleşmeleri düzenlemelerinin amacı; faiz oranı artışına karşı önlem almaktır. Borç veren şirketler, gelecekteki faiz oranı artışna karşı tedbir almakta, borç veren şirketler ise gelecekteki faiz oranlarındaki düşüşe karşı kendile-rini korumaya çalışmaktadır. Vadeli işlem sözleşmelerinde taraflar, belli bir süre

(31)

içinde sona ermesi gereken sözleşme kapsamında anaparaya uygulanacak faiz oranı üzerinde anlaşırlar (Ceylan ve Korkmaz, 2000:182).

Forward faiz hesaplaması aşağıdaki değerlemelerin hesaplamasıyla yapılır;

FP = SP ∗[(1+ rTRL)† (1+ rUSD)]

Belirtilen formülde, FP; forward değer, SP; spot değer, rTRL; dönemsel TRL faizi, rUSD; dönemsel USD faizini ifade etmektedir.

2.3. Futures Sözleşmeleri

Türev ürün sözleşmeleri arasında yer alan en eski sözleşmelerden birisi de fu-tures sözleşmeleridir. Geçmiş dönemlerde; altın, menkul kıymetler, sınai ve maden-cilik ürünleri, faiz ve döviz gibi finansal değeri olan ürünler için tarımsal ürün satışı-na karşılık vadeli işlemler yapılmıştır. Futures işlemleri; bir malın, para biriminin ve-ya altın ve benzeri bir ürünün önceden belirlenmiş bir tarih ve five-yat üzerinden teslimi ile ilgili işlemler olarak tanımlanır. Futures işlemleri belirli sözleşmelerle düzenlene-rek ve fiziki piyasalar ve borsalar aracılığıyla alınıp satılır. Satıcı, sözleşmede yer alan varlığın belirli bir miktarını önceden kararlaştırılmış bir fiyattan ve sözleşme de belirtilmek üzere ileri bir tarihte teslim etmeyi taahhüt ederken; alıcı teslim almayı taahhüt eder. Vadeli işlem sözleşmelerinin önemli özelliklerinden biri, sözleşmelerin standart miktarlara göre düzenlenmesi gerektiğidir (Ceylan ve Korkmaz, 2000:184).

Vadeli işlem sözleşmeleri organize borsalarda işlem görmektedir. Organize borsalar kurum ve kuruluşlar tarafından kendilerine özgü kurallar tarafından yürü-tülmektedir. Takas odaları, bu pazarların işleyişinde büyük rol oynamaktadır çünkü ilgili taraflar arasında düzenleme yaparken aracı olarak hareket etmektedirler (Buker, 1997:399).

Taraflardan biri sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmezse, takas odası sözleşmede belirtilen kurallara göre işlemi tamamlar ve bu sözleşmeden kaynaklanan hasarı tazmin etmek için sorumluluklarını yerine getirmeyen alıcı veya satıcıya dava açar. Takas odası sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesini garanti

(32)

ettiğin-den işlem daha hızlı, daha kolay ve daha güvenilir hale gelmektedir (Buker, 1997:399).

Tablo 2:Mal, Döviz, Faiz Endeks Üzerine Yazılmış Futures Anlaşmalarının İşlem Gör-düğü Borsalar

CBT Chicago Board of Trade NYFE New York Futures Exchange CME Chicago Mercantile Exchange PSE Philadelphia Stock Exchange KTSE Kanada Toronto Stock Exchange

LIFFE London International Financial Futures Exchange SIMEX Singapore International Financial Futures Exchange COMEX Commodity Exchange NewYork

WCE Winnepeg Commodity Exchange MidAm Mid America Commodity Exchange CSCE Coffee, Sugar and Cocoa Exchange NYCE Newyork Cotton Exchange NYME Newyork Merchantile Exchange

Kaynak: SPL, 2017

Döviz vadeli işlem sözleşmeleri, kısa ve uzun vadeli faiz vadeli işlem sözleş-meleri, borsa endeksi vadeli sözleşsözleş-meleri, vadeli işlem opsiyonlarının organize pa-zarlar tarafından düzenlenmesi gerektiğinden vadeli işlem piyasalarının oluşması hız kazanmıştır. Bu sözleşmelerin piyasaya girmesi neticesinde finansal piyasalarda meydana gelen faiz ve kur riskine karşı riskten korunma araçları geliştirilmiştir (Bu-ker, 1997:399).

2.3.1. Mal Futures Sözleşmeleri

Mal Futures sözleşmeleri, belirli hacimleri ve niteliği ürünler üzerine düzen-lenmektedir. Örnek olarak; tarım ürünleri, mineral türleri, et veya et ürünleri, orman ürünleri, hayvancılık vb. gibi alanlarda sözleşmeler düzenlenebilmektedir. Her ürü-nün kendine özgü miktarı, türü ve kalitesi diğer ürünlerden ayrı olmakla birlikte, tüm mallar aynı koşullar altında vadeli işlemlere konu edilebilir. Sözleşmede yer alan mallar hakkında detaylı bilgi, piyasaya sunulduğu gibi dergilerde, gazetelerde ve ilgi-li web sayfalarında ayrıntılı olarak sunulmaktadır, Mal futures sözleşmesinde aşağı-daki unsurların yer alması gerekmektedir (Buker, 1997:400);

 Ürünün fiyatı

(33)

 Ürünün hangi piyasada işlem gördüğü

 Sözleşmede yer alan ürünün miktarı

 Ürünün teslim tarihi. 2.3.2. Döviz Futures Sözleşmeleri

Küresel entegrasyon bağlamında uluslararası ticaretin ve fon akışının hız ka-zanması döviz işlemlerini oldukça önemli hale getirmiştir. Hemen hemen her türlü türev işlem farklı para birimlerinde yapılmaktadır. Forward, futures, swap ve opsi-yonlar birçok ülkede çeşitlenip yatırımcılar veya ihtiyaç sahipleri tarafından satın alınabilir (Buker, 1997:400). En çok kullanılan ürünler vadeli sözleşmelerdir. Vadeli işlemlerini de opsiyon işlemleri takip etmektedir. Vadeli işlemlerde olduğu gibi opsi-yon işlemlerine konu olan para cinsleri gelişmiş ülkelerin para birimleridir.

Gelişmekte olan dünya ekonomisinde, bireylerin veya şirketlerin uluslararası ticaret hacimleri hızlı bir şekilde artmış ve uluslararası döviz piyasaları hızlı bir geli-şim sağlamıştır. Uluslararası ticaret yapan kişiler veya şirketler, kur dalgalanmaları nedeniyle ticaretlerinde risk taşımaktadırlar. Karşılaştıkları riskler ticaretlerine zarar verebileceği gibi aynı zamanda gelirlerin yüksek oranda artmasını da sağlayabilir. Girişimciler kurdaki dalgalanmalar nedeniyle karşılaşabilecekleri risklere karşı ko-runmak isterken; uluslararası ticaretin başka bir alanını kullanmak isteyen girişimci-ler spekülatif kazançlar elde etmek isteyebilirgirişimci-ler.

Döviz vadeli işlem sözleşmeleri, daha sonraki bir tarihte, başka bir para cinsi karşılığında değiştirilen sözleşme tarihinde belirlenen para biriminin sabit bir mikta-rını verme yükümlülüğü olan sözleşmelerdir. Örneğin 15.000.000 Japon yeni (JPY) değerindeki futures anlaşması 1 USD = 113.52 JPY kuru üzerinden satın alınmıştır (01.12.2018 kuru). Japon yeni futures anlaşmasının vadesi geldiğinde, anlaşmayı sa-tın alan taraf, 132.135 USD karşılığında 15.000.000 JPY sasa-tın alma hakkı elde etmiş olur. Futures anlaşmasının vadesi geldiğinde spot piyasadaki kur ne olursa olsun, fu-tures anlaşmasının sahibi Japon Yenlerini 1 $ = 113.52 JPY kurdan satın alacaktır.

Uluslararası piyasalarda döviz futures anlaşması yapılan para birimleri, kontrat sınırlamaları ve işlem gördükleri borsalar aşağıdaki tabloda belirtilmeye çalışılmıştır.

(34)

Tablo 3: Döviz Futures Anlaşmaları

Kontrat Para Birimi Kontrattaki Standart

Miktar Borsa İngiliz Poundu Euro 25.000 CME, LIFFE Kanada Doları USD 100.000 CME

Japon Yeni JP 12500000 SIMEX,CME,LIFFE İsviçre Frangı SFR 125.000 CME, LIFFE

Kaynak: SPL, 2017

2.3.3. Faiz Oranı Futures Sözleşmeleri

Faiz oranı futures işlem sözleşmesi, iki taraf arasında kararlaştırılan bir fiyat-tan devlet tahvili, hazine bonosu ve sabit getirili menkul kıymetler gibi finansal piya-sa araçlarının alım veya piya-satımını teminat altına almayı içerir. Diğer türev ürünlerin kullanımında olduğu gibi faiz oranı futures sözleşmeleri riskten korunma yada spe-külasyon yaratma amacıyla tercih edilmektedir. Bankalar bilançolarının aktif kalem-lerinde yer alan vade süresi uzun olan sabit faizli kredilerini yine bilançolarındaki pasif kaleminde yer alan kısa vadeli mevduatlarına ilişkilendirebilmek için bu ürün-lerin kullanımına gidilebilmektedir. Şirketler, faiz ödemeleri ile ilgili olarak hesap-lanmasında değişen koşullara göre riskten korunma ve spekülatif gelir elde etmek için kullanmaktadır. Örneğin, geçmiş bir tarihte euro bölgesindeki ticareti nedeniyle Euro geliri olan bir şirket para biriminden kredi kullanmış olsun. Şu andaki geliri ise dolar olsun. Kredi ödemelerinde parite riski oluşacaktır. Bu nedenle, faiz takas söz-leşmesiyle kredi geri ödemelerini dolar cinsinden sabit bir ödeme planına dönüştüre-rek kendini koruyabilecektir (Yükçü ve Yücel, 1995:7).

ISDA (Uluslararası Swap ve Türev Ürünler Birliği)‟nın standart listesinde, kredi varsayılan takas (CDS) ürünü, kredi türevleri altında tek bir ürün olarak analiz edilir. CDS, her iki tarafın kredi riskini yeniden düzenlemek için yapılan bir sözleş-medir. CDS alıcının düzenli olarak ödeyeceği bir ücret karşılığında koruma alırken; karşı taraf kredi ürününün temerrüde düşmesi durumunda ödeme yapmayı taahhüt eder. CDS ürünü, temel olarak kredi verenler tarafından faiz oranı riski ve kur riski gibi riskten korunmak için kullanılır. Benzer ürünlerde olduğu gibi, CDS ürünü de az çok sermaye ve daha yüksek verim kullanımıyla öne çıkan bir üründür. Mevcut

(35)

ser-maye kısıtlamaları nedeniyle, serser-maye kullanımının belirli bir yüzdesi için gerekli sermayeyi bulamayan kurumlar, sermaye paylarını CDS ürünlerinden düşürmüş ve yeni kaynaklar yaratmıştır. Bu durum, kredi piyasalarının büyümesini beraberinde getirmekte ancak risk anlayışının zayıflamasına neden olmaktadır (Yükçü ve Yücel, 1995:8).

Son zamanlarda, sabit faizli menkul kıymetler ve devlet tahvili getirileri piya-sadaki fiyat oranını olumsuz yönde etkileyecek dalgalanmalara sahiptir. Faiz oranla-rındaki önemli dalgalanmaların bir sonucu olarak, hazine bonolarına, tahvillere ve diğer sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yapan yatırımcıların gelirlerinde oluşa-bilecek riskleri önlemek için yeni finansal finansman ve piyasa araçları geliştirilmek-tedir.

2.3.4. Futures Sözleşmelerin İşleyişi

Futures işlem sözleşmelerinde iki farklı grup vardır. Bunlar riskten korunanlar ve spekülatör olarak adlandırılır. Bu gurubun içinde yer alan taraflardan biri olma-dan vadeli işlemler pazarındaki sözleşmeler düzenlenemez. Korumacılar, sözleşme-deki malların üreticileri veya bu malların sahipleridir ve bu malları ellerinde tutmak-tan doğabilecek risklere karşı korunmak isterler. Örneğin, buğday üreticisi belirli bir süre sonra buğday fiyatlarında olası bir düşüş olasılığını en yüksek fiyattan bir an-laşma ile vadeli işlem sözleşmesi yaparak garanti etmek isteyebilir. Spekülatörler ürünlere veya finansal araçlara yönelik değildir, ancak fiyat dalgalanmalarından ve bu dalgalanmalardan kaynaklanabilecek sermaye kazançlarından kar etmeyi amaçlar. Spekülatörler riskten korunmak için işlem yapmamaktadırlar (BİST, 2019a).

Vadeli işlem sözleşmeleri organize piyasalarda veya borsalarda işlem gör-mektedir. Organize piyasalar işlemlerin alım - satımı işlemlerinin güvenli bir ortam-da yapılmasını sağlar. Eğer taraflar sözleşmedeki şartları yerine getiremezlerse, takas odası sözleşmenin koşullarına girer. Vadeli işlem sözleşmelerinin borsada işlem görmesi, aracı kurumların diğer menkul kıymetlerde olduğu gibi aracılık emri ile ya-pılmaktadır (BİST, 2019a)

(36)

Futures ve forward sözleşmeler arasındaki farklar aşağıdaki gibi belirtilebilir;

 Standardizasyon: Forward anlaşmalar ile her türlü esnek miktar ve kırık vade için işlem yapılabileceği halde, futures anlaşmalarda ise miktarlar ve vadeler bellidir, standarttır.

 Devir: Forward anlaşmalar üçüncü kişilere devredilemez. Ancak anlaşmanın iptali tarafların rızası ile mümkün olabilmektedir. Futures sözleşmeler ise vade sonu-nu beklemeden üçüncü kişilere devredilebilir.

 Teminat: Forward anlaşmalarında önceden teminat yatırma zorunluluğu yoktur. Futures anlaşmalarında borsaya teminat yatırma mecburiyeti vardır.

 Teslimat: Forward sözleşmeler taraflar birbirlerini tanırlar ve birbirlerine karşı teslim yükümlülüklerini yerine getirirler. Futures sözleşmelerde böyle bir uygulama yoktur.

2.4. Opsiyonlar

Opsiyon sözleşmesi işlemlerinin tarihi Fenike ve Romalılara kadar uzanır. İlk kayıtların antik Yunanistan'da bulunduğu söylenmektedir. İngiltere'de, tarım ürünle-rine dayalı opsiyonların orta çağ zamanlarında yapıldığı görülmüştür. Opsiyonlar, 17. yüzyılın ilk yarısında Hollanda'da da kullanılmıştır. Hollanda'nın Türkiye'den getir-diği lale tohumları da opsiyonlara konu olmuştur. Belli bir fiyatla işlem gören belirli lale tohumları türlerinden oluşan opsiyon sözleşmeleri sürekli el değiştirmiştir. Lale tüccarları, fiyat artışlarından etkilenmemek amacıyla yeterli lale elde etmek için alım opsiyonlarını satın alırken; lale üreticileri de belirli bir fiyattan satış garantisi sağla-mak için satış opsiyonlarına yönelmişlerdir. Daha sonra spekülatörlerin pazara gir-mesiyle birlikte vatandaş evlerini satarak veya ipotek ettirerek lale opsiyon piyasası-na girmiş, fiyatlarda dalgalanmalar yaratarak opsiyon fiyatlarını çok yüksek seviyele-re çıkarmışlardır. Sonuç olarak, bazı insanlar fiyatların yeterince yüksek olduğunu düşüncesiyle ve ellerindeki opsiyonlarını satışa çıkarmışlardır. Bu durum, çoğunlu-ğun aynı fikirle satış yapmaya başlamasına ve fiyatların önemli ölçüde düşmesine neden olmuştur. Ancak düşük fiyatlara rağmen opsiyonlara talep gelmemiştir. Hol-landa'da yaşanan opsiyon krizi, organize pazarın gerekliliğine iyi bir örnektir (Birsel ve Çakır 2006:30).

(37)

Kendi değerindeki azalış ve artışlarının başka bir varlığın değerine göre ger-çekleştiği türev ürünlere opsiyon denir. Opsiyonlar; satın alan kişiye belirli bir mik-tarda mal, finansal varlık veya ekonomik değeri satın alma yahut satma hakkı tanı-maktadır (BİST, 2019b).

Opsiyon sözleşmelerinde olması gereken unsurlar şu şekilde sıralanabilir (Birsel ve Çakır, 2006:30):

 Opsiyon sözleşmesinin içeriği

 Ürün

 Ürünün fiyatı

 Ürünün miktarı

 Opsiyon sahibinin sözleşme süresi içerisinde işlem hakkını kullanabileceği zaman aralığı

Opsiyon sözleşmelerinin en önemli faydası; düşük sermaye ve menkul kıy-metler ile döviz gibi getirisi yüksek menkul kıykıy-metlerden alım – satımı yapabilmek-tedir. Başka bir deyişle, opsiyon sözleşmelerinde önemli bir kaldıraç vardır. Ancak, yatırım riski normal yatırımlardan daha yüksek olduğu için riskten hoşlanmayan yatı-rımcılar açısından opsiyonlar uygun bir yatırım alternatifi değildir.

2.4.1. Opsiyon Sözleşmesi Türleri

Piyasalarda işlem gören iki tür opsiyon sözleşmesi bulunmaktadır:

Alım opsiyonu (call option)

Satım opsiyonu (put option)

Alım opsiyonu satın alan yatırımcı, ileriki bir vadeye kadar opsiyon sözleşme-sinde yer alan ürünü, opsiyonu satan tarafa belirli fiyattan ödediği prim karşılığında satın alma imtiyazını elde eder. Satım opsiyonunu satmak isteyen yatırımcı ise opsi-yonu alanın isteği üzerine fiyatını belirlemek şartıyla satmak zorundadır (BİST, 2019a).

Satış opsiyonu olan bir yatırımcının, belirli bir tarihe kadar opsiyona tabi olan belirli bir miktarda ürünü, finansal araç, sermaye piyasası ürünü ve ekonomik göster-geyi, opsiyonu belirli bir fiyattan satan yatırımcıya prim karşılığında satma hakkı

(38)

vardır. Borsa opsiyonu satan tüccar, opsiyonu olan yatırımcının talebi üzerine, belirli bir vadeye kadar opsiyona bağlı belirli bir miktarda mal, finansal ürün, sermaye pi-yasası aracı ve ekonomik göstergesini satın almak zorundadır (BİST, 2019a).

2.4.2. Opsiyon Sözleşmesi Tipleri

Türev ürünler arasında yer alan opsiyon sözleşmelerinin iki farklı işleyiş tip-leri bulunmaktadır. Bunlar;

 Avrupa Tipi Opsiyonlar,

 Amerikan Tipi Opsiyonlar

Bu opsiyon sözleşmesi tiplerinin aralarındaki ayrım, uzun pozisyon alan tara-fın kullanabileceği hakların hangi zaman diliminden faydalanacağından kaynaklan-maktadır. Avrupa Tipi Opsiyonlar‟ da uzun pozisyon sahibi hakkını vade bitiminde sadece borsa tarafından belirlenen zaman diliminde kullanabilir. Amerikan tipi opsi-yonlarda ise uzun pozisyon sahibi hakkını, opsiyon yazım tarihi ile vadesi arasındaki herhangi bir süre içerisinde kullanabilir. Borsalarda büyük ölçüde Amerikan Tipi Opsiyonlar işlem görmektedir. Yaygın olarak yapılan opsiyon tipleri swaption ve eg-zotik opsiyonlardır (Erol, 2015:44).

2.4.2.1. Swaption

Swaption, opsiyon faiz swaplarında düzenlenmektedir. Bu opsiyonun alıcısı, ileriki bir vadede faiz takasını yapma hakkına sahip olacaktır. Opsiyon sahibi bu hak-tan feragat edebilir. Örneğin; bir yatırımcı, ileri bir tarihte sabit faizli bir takas söz-leşmesi satın alma hakkı veren opsiyon sözsöz-leşmesi almıştır. Vade tarihinde piyasada-ki mevcut faiz oranı sözleşmedepiyasada-ki faiz oranının altındaysa, opsiyon sahibi bu takas sözleşmesini kullanmak istemeyecektir (Erol, 2015:44).

2.4.2.2. Egzotik Opsiyonlar

Egzotik Opsiyonlar, Avrupa ve Amerika'da tezgah üstü piyasalarda işlem gö-ren opsiyonlardan çok farklı bir yapıya sahiptir. Kullanıcıların spesifik ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Egzotik opsiyonların bir çok çeşitleri vardır. Ancak

(39)

en güncel olanlar Bariyer Opsiyonları, Tercihli Opsiyonları, Gökkuşağı Opsiyonları ve Hatırlatma Opsiyonlarıdır (Erol, 2015:45).

Bariyer Opsiyonlar: Bu opsiyonlardaki kazanç, ürün fiyatının bir seviyeye

kadar yükselip yükselmediğine bağlıdır. Opsiyon sözleşmesindeki malların üzerine yazıldığı fiyatı, vadeden önce belirli bir sınıra ulaştığında satılabilir bir opsiyondur, aksi halde malların fiyatı belirli bir seviyeye ulaşmazsa, iptal olan opsiyon sözleşme-leridir.

Tercihli Opsiyonlar: Opsiyon seçimini doğrudan yatırımcısının kararına bağlı olan finansal araçtır. Diğer bir değişle, yatırımcının almış olduğu opsiyonun belirli bir vade sonunda alım veya satım opsiyonu olmasına yatırımcının kararına bırakan opsiyon sözleşmesi çeşididir. Kar marjı fazla olan opsiyonlardandır.

Gökkuşağı Opsiyonları: Birkaç hisse senedi değerine ya da borsa endeks ürünlerinin değerine dayanan opsiyondur. Gökkuşağı opsiyon sözleşmelerini bahis şeklinde düşünülebilir. Gökkuşağı opsiyon sözleşmeleri birden fazla hisse senedi de-ğerine veya borsa endeks değerlerine bağlı olduğundan bunların birinde meydana ge-len düşüş halinde opsiyon sözleşmesinden kazanç elde edilemez. Dolasıyla kazanç sağlanabilmesi için satın alınan hisse değerlerinin hepsinin aynı anda değer kazan-ması gerekmektedir.

Hatırlatma Opsiyonları: Hatırlatma opsiyonu yatırımcıına, bir varlığın vade süresi içerisinde en alt seviye fiyattan alma ve en yüksek fiyat seviyesinde satma fır-satı sunmaktadır. Bu opsiyondan elde edilecek kar, ürünün fiyatının belirlendiği maksimum ve minimum değere göre değişmektedir. Bu opsiyon türünün de kar marjı yüksektir.

2.4.3. Vadeli İşlem Sözleşmesi Üzerine Opsiyonlar

Vadeli işlem sözleşmesi opsiyonları son yıllarda yaygınlaşan opsiyon çeşitle-rindendir. Opsiyona konu olan ürünlere ait sözleşmelerin vadeleri şartları belirli olan opsiyonlardan sonra sona erer. En aktüel örnekleri CBOT‟ deki hazine bonosu futu-res sözleşmeleri ve CME (Chicago Mercantile Exchange)‟de Eurodollar futufutu-res söz-leşmeleri üzerine düzenlenen opsiyonlardır (Takasbank, 2018).

(40)

Vadeli İşlem Sözleşmelerinde Borsa ve Banka Opsiyonları şeklinde bir ayrı-ma tabi tutulayrı-maktadır. Bu opsiyon türlerinin birbirlerinden farkları aşağıdaki gibi açıklanmaktadır (Bak, 2012:4):

Borsa Opsiyonları; bu opsiyonlar organize olmuş piyasalar aracılığı ile işlem yapılabilen opsiyonlardır. Borsa opsiyonlarının üstünlükleri organize olmuş piyasa-larda düzenli işlem görmeleri ve her an tasfiye edilebilme olasılığının olmasıdır. Olumsuz yanları ise standartlaşma ve buna bağlı olarak sözleşmelerin süresinin sınır-landırılmasıdır. Diğer bir olumsuz tarafı ise satıcıların yükümlü oldukları marjindir.

Borsa opsiyonlarının özelliklerini şu şekilde ifade edilebilir;

 Standartlaşma,

 Halka açık fiyatlandırma

 Takas Merkezi

 Marjin sistemi

 Likidite kolaylığı

Banka Opsiyonları; Organize olmamış piyasalarda çok sayıda opsiyon işlem görmektedir. Bir çok ürün opsiyon konusu olmasına karşın, yaygın olarak işlem gö-ren ürün faiz oranı opsiyonlarıdır. Banka opsiyonları, borsa opsiyonlarında standar-dizasyonun olmadığı, işlemlerin tarafların isteklerine göre yönlendirildiği bir opsiyon türüdür. Diğer bir deyişle, banka seçeneklerinde kullanım fiyatı, vade ve miktar açı-sından standardizasyon yoktur. Banka opsiyonlarında hisse senedi opsiyonlarında ol-duğu gibi riski en aza indiren döviz opsiyonu gibi bir tesis bulunmamaktadır. Bu ne-denle, seçeneğin yerine getirilmesi veya yerine getirilmemesi taraflarla ilgilidir. Or-ganize piyasada faiz opsiyonları orOr-ganize piyasaya göre işlem görmektedir. Başlıca faiz oranı opsiyonları; caps, floors, collars ve sycurve‟dir (Sarı, 2012:55).

Cap, bir dizi satın alma opsiyonu olup, sözleşmeye konu olan LIBOR faiz oranıdır. Faiz oranı artarsa, caps satıcısı alıcısına opsiyonun her ödeme günündeki faiz oranı ve işlem fiyatı arasındaki farkı öder. Opsiyon piyasaya sunulduğu zaman işlem fiyatı faiz oranıdır (Sarı, 2012:55).

Flor, bir dizi satma opsiyonu olup, sözleşmeye konu olan unsur faiz oranıdır. Faiz oranı düşerse, florun satıcısı alıcısına opsiyon faiz oranı ve işlem fiyatı arasın-daki farkı öder. Flor özellikle LIBOR‟dan borç para vermiş olan bankaların faiz

Referanslar

Benzer Belgeler

Samsun (antik Amisos) ile yak~n çevresinin tarih öncesinden günümüze kadar olan zaman dilimine ait olup daha önceki ara~t~rmalarda saptanm~~~ bulunan önemli merkezlerin

Metanollü yakıt pilleri normal pillerden daha hafif olduğundan taşınabilir elektronik aygıtlar için umut vaat eden bir güç kaynağı.. Örneğin, ordular yakıt pillerini

 Asıl para: Kağıt para (banknot)-madeni para Asıl para: Kağıt para (banknot)-madeni para

 İşlem ve ihtiyat saikiyle para talebi söz konusu olduğunda faiz oranının ne derece etkili olduğu tartışmalıdır..  Keynes’e göre, kişiler, aynı zamanda spekülasyon

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.’ni n 2012 ve 2011 yılları için türev finansal araçların işlem hacimlerine bakıldığında, her iki yıl için de en büyük işlem hacmi

Çalışmanın son kısmında aynı zamanda bir ressam olan Peter Greenaway’in ‘’Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı’’ filmi, renklerin kullanımı ve filme

Dünyada ve ülkemizde bankacılık uygulamalarını doğrudan etkileyen FATF tavsiyele- ri ve Basel Bankacılık Denetim Komitesi bildirilerine göre; ‘müşterini tanı ilkesi’

Öğrencilerin finansal sistemin işleyişi hakkında bilgi sahibi olmaları, finansal piyasalar ve kurumlar ile ilgili temel kavramları ve paranın ekonomideki rolünü,