• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.5 Swap

2.5.5. Mal Swapı

Mal takası, vade süresi ve ürün kalitesinin belirli olması koşuluyla, sabit veya değişken fiyatların iki taraf arasında vade süresi içerisinde değiştirilmesine imkan bir anlaşmadır. Mal takası, ağırlıklı olarak beş yıla kadar olan petrol sözleşmelerinde kullanılmaktadır. Altın, bakır, alüminyum ve nikelin hammaddesi swap sözleşmeleri diğer alanlarda kullanılmaktadır (Baklacı ve Arslan, 2006:63).

3. BÖLÜM

BANKACILIK SİSTEMİZDEKİ TÜREV ARAÇLARIN YERİ

Türev ürünlerin ülkemiz finansal piyasalarıyla buluşması çok eskiye dayan- mamaktadır. Gelişmiş piyasa mekanizmalarının, az gelişmiş ve gelişmekte olan eko- nomilere yönelik içselleştirme çabaları doğrultusunda son yıllarda yapılan düzenleme ile bankaların forward sözleşmesi düzenlemesine ve vadeli alım satım işlemlerini yapmasına olanak sağlanmıştır.

Bankalar arası swap işlemlerinin yapılmasına ilişkin 1985 yılında yapılan dü- zenleme ile, swap işlemlerinin bankalar ile Merkez Bankası arasında yapılmasına imkan verilmiş ve bankaların da kendi aralarında swap işlemi gerçekleştirmelerine olanak tanınmıştır.

Döviz kurlarında meydana gelen dalgalanmaların önüne geçmek için, Türki- ye'deki döviz kuru politikası, Merkez Bankası kontrolündedir. 2001 yılında meydana gelen ekonomik kriz ortamında döviz kurlarında ortaya çıkan dalgalanmaların yol aç- tığı riskleri minimize etmek için türev işlemlerin kullanımında artış görülmüştür. Ni- tekim Merkez Bankası‟ da türev işlem kullanılması yönünde tavsiye kararları almış- tır. Dolasıyla kısa süre içerisinde yatırımcılar tarafından türev araçların kullanım hacmi önemli ölçüde artmıştır. Bu sayede bankalar, türev piyasaların gelişimine kat- kıda bulunmuştur. Nitekim 2003 yılında 30 milyon TL olan türev işlemlerin büyük- lüğü 2006 yılında 90 milyon TL'ye yükselmiştir. Bu değerler 2014 yılında 1.224.539 milyon TL, 2018'de 2.905.267 milyon TL seviyesine ulaşmıştır. Türev işlemlerin kü- çük bir kısmı organize piyasalarda gerçekleştirildiğinden ve alt piyasadaki işlem ha- cimleri tam olarak bilinemediğinden işlemlerin toplam büyüklüğü hakkında net bilgi alınamamaktadır (TBB, 2019a). 2018 Aralık ayı verilerine göre, Türk bankacılık sek- törünün aktif büyüklüğü 3.8 trilyon TL'yi aşmıştır. Türk bankacılık sektöründeki banka sayısı Aralık 2018 itibari ile 34 mevduat bankası, 13 kalkınma ve yatırım ban- kası ve 5 katılım bankası olmak üzere toplamda 52 adet banka faaliyet göstermekte- dir (TBB, 2019a).

Tablo 4: Türkiye’ de Faaliyette Bulunan Bankaların Yıllara Göre Sayıları

Kaynak: TBB, 2019

2000‟li yılların başında meydana gelen finansal krizler üzerine bazı bankala- rın TMSF bünyesine alınması, TMSF‟nin %3 olan 1998 yılındaki Pazar payını, 2000 yılında %8‟e çıkarmıştır. Bankacılık sektörünü düzenlemek amacıyla hayata geçiri- len yapısal tedbirler sonrasında ise bir taraftan TMSF‟nin finansal kesimi içindeki et- kinliği düşerken; yabancı bankaların sektördeki ağırlığı da artmaya başlamıştır. Nite- kim 2006 yılında ilk kez, yabancı bankaların payı % 10'u aşmış ve 2018 yılına kadar % 15 seviyelerine gelmiştir. Türk bankacılık sektörü sermaye yapısının % 51‟i özel sektör, % 30‟u kamu sektörü, % 15‟i yabancı sermaye bankası ve % 4‟ü yatırım ve kalkınma bankasından oluşmaktadır (TBB, 2019a).

Kriz dönemlerinde, piyasadaki birçok sektörün yapılandırıldığı olması gibi bankacılık sektörü de bu dönemlerde kendi ekosistemlerinde yapılandırılmaktadır. Bu bağlamda sektördeki türev işlemler de yeniden yapılandırılmaktadır. Türev ürün- lerin Türk bankacılık sistemine girmesi 1994 Ekonomik Krizinin etkisiyle başlamış- tır. 1994 krizinden önce, bankacılık sistemindeki bilanço dışı yükümlülükler %5' iken 1994 dönemi ve sonrasında %30'a kadar çıkmıştır. 1996 yılında 2,2 milyon TL‟ye ulaşan toplam türev işlem miktarı ise 2000 yılında 60 milyon TL'ye kadar artış sağlamıştır. 1990'lı yılların başında türev araçların banka aktiflerine oranı %1-2 iken bu oran 2000'lerde %58'e ulaşmıştır. 2000 yılına kadar olan dönemde yapılan işlem- ler yabancı para cinsinden vadeli işlemlerden oluşmaktadır (TBB, 2019a). Bankalar-

Banka Bilgileri 2014 2015 2016 2017 2018

Mevduat Bankaları 34 34 34 34 34 Kamusal Sermayeli 3 3 3 3 3 Özel Sermayeli 11 11 9 9 9 Yabancı Sermayeli 19 19 21 21 21 TMSF‟ye Devir Olan 1 1 1 1 1 Kalkınma ve Yatırım Bankaları 13 13 13 13 13 Katılım Bankaları 4 5 5 5 5 Toplam 51 52 52 52 52

da türev araç kullanımının en büyük nedeni; kur ve faiz riskinden korunma ve ticari gelir elde etme niyetidir.

3.1. Vadeli İşlem Piyasalarının Kurulma Amaçları

Vadeli işlem piyasaların oluşmasındaki amaç, piyasa mekanizmasında karar alma süreçlerini olumsuz yönde etkileyen fiyat riskini minimize etmektir. Bu piyasa- ların etkin işlemesi durumunda piyasada işlem yapacak olan yatırımcılar, yatırım yapmayı düşündükleri ürüne ait arz ve talebin ileri vadedeki gelişimi veya dalgalan- maları hakkında bilgi alabilecek ve yapacakları alım-satım işlemlerinde sadece geç- miş fiyatları değil, ileriki tarihlerdeki fiyatları da öngörerek değerlendirme yapabile- ceklerdir. Vadeli işlem piyasaların diğer avantajı ise de yatırımcılar için az miktarda- ki tutarlarda ödenecek marjlarla büyük tutarlarda işlem yapabilme imkânının olması- dır. Kaldıraç işlemleri, yatırımcılarına büyük risk faktörü bırakmakla beraber, yüksek kazanç elde etmelerini de sağlamaktadır (Ersoy, 2011:71).

Vadeli işlem sözleşmeleri, vade tarihinde ilgili ürüne ihtiyacı olan borsa üye- lerinin, ürün ile ilgili sözleşmeleri bugünden yaptıkları için gelecekteki fiyat artışla- rından kendini koruma imkânı sağlar. Öte yandan, vadeli işlemler; işlemde fiziksel olarak kullanılacak olan ürünler, ileride ihtiyaç duyulacak ürünü, teslim süresini ala- rak ve depolama maliyetlerinden kurtulabilecekler. Bu sayede işlem vadesinde öde- me yapılır, söz konusu ürün için ödenecek tutarın teslim tarihine kadar alternatif kul- lanmasına izin verilir.

Vadeli işlem piyasalarının risk düşürücü etkisi unutulmaması gereken bir ko- nudur, ancak risk faktörünün ortadan kaldırılmaması ve riskin yalnızca el değiştirme- sine izin verilerek riskin ve kazancın transfer edilmesi sağlanarak işletmeleri spekü- latif amaçlarla korumaktadır (Ersoy, 2011:71).

Benzer Belgeler