• Sonuç bulunamadı

Konya kentiçi trafik gürültüsünün engellenmesinde kullanılacak bazı bitkiler üzerinde bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya kentiçi trafik gürültüsünün engellenmesinde kullanılacak bazı bitkiler üzerinde bir araştırma"

Copied!
110
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KONYA KENTİÇİ TRAFİK GÜRÜLTÜSÜNÜN ENGELLENMESİNDE KULLANILACAK

BAZI BİTKİLER ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Zeliha MUTLU YÜKSEK LİSANS TEZİ Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

Aralık,2010 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)

TEZ BİLDİRİMİ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Zeliha (Koçbeker) MUTLU 15.12.2010

(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LİSANS

KONYA KENTİÇİ TRAFİK GÜRÜLTÜSÜNÜN ENGELLENMESİNDE KULLANILACAK BAZI BİTKİLER ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Zeliha (Koçbeker) MUTLU

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

Doç. Dr. Serpil ÖNDER 2010, 101 Sayfa

Jüri

Doç. Dr. Serpil ÖNDER Doç. Dr. Şükrü DURSUN Yrd. Doç. Dr. Ahmet Tuğrul POLAT

Birey ve toplum sağlığı üzerinde zarar verici etkileri, tüm dünyaca kabul edilmiş olan gürültü kirliliği sorunu, diğer kirlenme türleri gibi insanlara olduğu kadar çevreye de rahatsızlık verir duruma gelmiştir. İstenmeyen ses olarak tanımlanabilen gürültü, sanayinin gelişmesi, nüfus artışı ve plansız şehirleşmeye bağlı olarak artmaktadır.

Gürültünün, insan sağlığı ve konforu açısından kabul edilebilir sınırlara indirgenmesi ve zararlı etkilerinin giderilebilmesi için uzun yıllardır çalışmalar yapılmaktadır. Peyzaj mimarlığı açısından ise gürültü sorunun önlenmesinde bitkisel materyal kullanımı ile oluşturulacak gürültü perdeleri büyük önem taşımaktadır.

Bu çalışmada, Konya Kentiçi trafik gürültüsünün engellenmesinde kullanılacak bazı bitkiler üzerinde bir araştırma yapılmış, örnek olarak seçilmiş çalıların gürültüyü ne oranda azalttığı ölçülmüş ve karşılaştırmalı olarak araştırılmıştır. Gürültü azalışını belirlemek amacıyla 5 metrelik, 9 metrelik ve 20 metrelik bitki refüjlerinde toplam on beş ölçüm yapılmıştır. Yapılan ölçümler üçer kez tekrarlanarak ortalaması alınmıştır. 5 metrelik alanda ortalama 5,2 dB(A) gürültü azalımı oluşurken, 9 metrelik alanda ortalama 4,36 dB(A) lık bir azalma meydana gelmiştir. 20 metrelik alanda ise ortalama 4,72 dB(A)’lık gürültü azalımı tespit edilmiştir.

Araştırma sonucunda kullanılan çalı ve çalı gruplarının gürültüyü hissedilir oranda azalttığı belirlenmiştir. Ayrıca arka arkaya grup olarak yapılan gürültü perdelerinin gürültüyü azaltmada daha etkili oldukları tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gürültü, gürültü kaynağı, gürültü perdesi, ses düzeyi ölçer, gürültü azaltma, gürültü kirliliği.

(5)

v ABSTRACT

MS THESIS

A RESEARCH ON SOME PLANT WHICH WILL BE USED TO BE RAISED DIFFICULTIES ABOUT TRAFFIC NOISE CENTRUM OF KONYA

Zeliha (Koçbeker) Mutlu

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE OF LANSCAPE ARCHITECTURE Doç. Dr. Serpil ÖNDER

2010, 101 Pages Jury

Assoc. Prof. Dr. Serpil ÖNDER Assoc. Prof. Dr. Şükrü DURSUN Asst. Prof. Dr. Ahmet Tuğrul POLAT

The health damaging effects of noise pollution on individuals and society has become a world wide known problem, which disturbs not only people but also the environment. Noise pollution, which can be defined as unwanted noise, is increasing parallel to industrial development, population growth and unplanned urbanization.

For long years, studies were being done for reducing the degree of noise pollution towards acceptable limits for health and comfort, and for clearing the harmful effects of it.

At this study, a research on some plants which will be used to be raised difficulties about traffic noise centrum of Konya has been done, choosen as a sample shrups of which reduce noise at which rate have been measured and has been researched as comparative. At the research, shrups which reduce the noise at certain rate have been choosen. In order to determine the decrease in noise, fifteen measurements have been made in 5 meters, 9 meters and 20 meters plant refuges. Measurements have been made three times and their averages have been taken. In a 5 meter- field, there has been 5,2 dB (A) decrease in noise while in 9 meter- field approximately 4,36 dB(A) decrease in noise have occured. In addition in a 20 meter- field, approximately 4,72 dB(A) decrease in noise has been determined.

At the end of the research, using shurps and the groups of shrups of which reduce the noise perceively has been determined. Besides, as one after the other group, doing noise screens which are more effective for reduce the noise has determined.

Keywords: Noise, noise source, noise screen, Real-time frequency anlyzers,noise reduction, noise pullotion.

(6)

vi ÖNSÖZ

Dünya nüfusunun hızla artması, özellikle sanayi devrimi sonrasında toplum yapısında sosyal ve ekonomik değişmelere ve gelişmelere neden olmuştur. Böylece kentler yerleşim ve yönetim açısından merkez haline gelmiştir. Kırsal alanlardan kentlere olan göç de kent trafiğini ve yoğunluğunu doğrusal olarak arttırmıştır. Böylece yollar arttırılmış, genişletilmiş ve bitki kullanımı azalmıştır. Ancak bütün bu gelişmelerle beraber gürültünün ve ses kirliliğinin rahatsızlık verecek şekilde artması bitkilere olan ihtiyacın artmasına neden olmuştur. Kent içinde kullanılan yapay gürültü perdelerinin ekonomik ve estetik problemler çıkartması sebebiyle bitkilerden oluşturulmuş gürültü perdeleri oluşturulmuştur.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, bitkilerden oluşturulacak gürültü perdeleri daha ucuza mal olduğu gibi, daha estetik görünümün yanında, gürültüyle beraber toz, egzoz dumanı ve zararlı güneş ışınlarından etkilenmeyi hissedilir oranda azaltması gibi pek çok avantaj sağlayabilir.

Bu araştırmanın Büyükşehir belediyeleri tarafından göz önünde bulundurularak yollarda kullanılmasını ve gürültüden etkilenmenin en aza indirilmesini dilerim.

Tez konusunun belirlenmesinden başlayarak, bitişine kadar her aşamasında yardımlarını ve desteğini esirgemeyen danışman hocam sayın Doç. Dr. Serpil ÖNDER’e, çalışmalarım sırasında yardımlarını gördüğüm Yrd. Doç. Dr. Ahmet Tuğrul POLAT’a , Yrd. Doç. Dr. Sertaç GÜNGÖR’e ve gürültü ölçüm cihazını temin etme aşamasında bana her türlü kolaylığı gösteren Doç. Dr. Şükrü DURSUN hocama sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Her zaman, her şekilde yanımda olan, yardımlarını ve desteklerini hep üzerimde hissettiğim ailemin bütün üyelerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Anlayışı, yardımları ve desteği için eşime özel bir teşekkürü borç bilirim.

Zeliha (Koçbeker) MUTLU KONYA-2010

(7)

vii İÇİNDEKİLER ÖZET ... iv ABSTRACT... v ÖNSÖZ ... vi İÇİNDEKİLER ...vii 1. GİRİŞ ... 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ... 4 2.1. Literatür Özeti... 4 2.2. Kavramsal Temeller... 8

2.2.1. Gürültüyle ilgili tanımlar ve genel kavramlar... 8

2.3. Gürültü Ölçümü ve Değerlendirmesi... 11

2.3.1. Gürültüyle ilgili standartlar... 12

2.3.2. Gürültü ölçümleriyle ilgili standartlar ... 13

2.3.3. Gürültünün değerlendirilmesiyle ilgili standartlar... 13

2.4. Gürültüye Karşı Alınacak Önlemler ... 15

2.4.1. Gürültüyü kaynağında azaltacak önlemler ... 15

2.4.2. Kullanım kontrolüyle gürültüyü önleme... 15

2.4.3. Arazi kullanımıyla ses yalıtımı ... 16

2.4.4. Trafik gürültüsünü önlemede bitkisel materyalin rolü ... 16

2.4.5. Gürültüye karşı yeşil kuşak tesisi ... 20

2.4.6. Karayolları ağaçlandırmasının işlevsel ve estetik yararları ... 25

2.5. Yasal Yetki ve Sorumluluklar-Gürültü Kontrol Yönetmeliği ... 27

2.5.1. Yerel yönetimlerce uygulanabilir kısa ve uzun vadeli gürültü denetimi önlemleri, örnek uygulamalar ... 30

3. MATERYAL VE METOT... 33

3.1.Materyal ... 33

3.1.1. Gürültü ölçümünde kullanılan çalılar ... 33

3.1.2. Ölçümde kullanılan aletler... 43

3.1.3. Gürültü ölçümü yapılan alanın konumu ... 43

3.2. Metot... 46

3.2.1. Çeşitli çalı gruplarıyla gürültü ölçümünün yapılması... 46

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI... 63

4.1.Ölçüm Sonuçları ... 63

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 67

(8)

viii

KAYNAKLAR ... 73

EK 1... 76

EK 2 ...81

(9)

1. GİRİŞ

Nüfusun hızla artması ve sanayi devriminden sonraki teknolojik gelişmeler toplum yapısında ekonomik ve sosyal değişmelere neden olmuş, kentlerin önemini artırmıştır. Böylece kentler, toplumsal hayatın tüm uğraşlarını kontrol eden merkezler olmaya başlamışlardır. Kırsal alanlardan kentlere olan göç nedeniyle büyümekte olan düzensiz kentler de ulaşımda büyük bir sorun olarak ortaya çıkmıştır.

Ulaşım olanakları ve hızı artırıldığında, kent içi seyahat süreleri azalmaktadır. Yeni ulaşım yollarının açılması ve her gün daha fazla bir alanın motorlu araçlara feda edilmesi, ulaşım sorununu çözümlemeye yardımcı olmaktadır fakat bu durum insanların trafik gürültüsünden daha fazla şikayet etmelerine neden olmaktadır.

Yayalar için açık ve yeşil alanların yeniden kazanılması ve kent içinde doğayla birlikte yaşama olanaklarının sağlanması ise büyük ölçüde önlemlerin alınmasını gerektirmektedir. Peyzaj planlaması yönünden ele alacağımız trafik gürültüsü, özellikle büyük kentlerde çevre yollarında "Ses Kirliliği" olarak adlandırabileceğimiz çevre sorununu ortaya çıkarmaktadır.

Büyük potansiyeli olan merkezler arasında ulaşım kapasitesi ve hızını artırmak amacıyla yapılan çevre yolları, kentin giriş ve çıkışlarında ulaşımda ve diğer servis fonksiyonlarında kolaylık sağladığı için, konut bölgesi olarak ilgi çekici olmaktadır. Çevre yollan civarının konut bölgesi haline gelmesi,, bu yolların ana amacına uygun olarak transit trafiğin hızlanmasını önlediği gibi bu yerleşim alanlarının çok yüksek bir gürültü düzeyinde yaşamalarına neden olmaktadır.

Geçici ve kısa vadeli önlemlerle trafik ve ulaşım sorununa çözüm yolları aranan ülkemizde kent merkezlerinde ve çevresindeki yollarda trafik gürültüsü değişik yönleriyle üzerinde önemle durulması gereken bir konu olmaktadır (Yazgan, 1979).

Gelişen teknoloji, hızla çoğalan kentler ve sanayileşme ile bozulan doğal denge sonucu günden güne artan çevre sorunları; insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eder bir problem haline gelmiştir.

Bilimsel, endüstriyel ve teknolojik gelişmeler ve doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı sonucu ortaya çıkan ve 'arzu edilmeyen sesler' olarak tanımlanan gürültü kirliliği sorunu; toplum ve birey sağlığı açısından tehlikeli bir tür teknoloji artığıdır.

Sanayi tesislerinin çoğalması, mekanik sistemler ve donatımın yaygınlaşması, gürültülü ev araçlarının günlük yaşama girmesi, ulaşımın yaygınlaşması ve ağır taşıtların artması karşılığında ödenen bedel sakin ve huzurlu ortamların yok olmasıdır.

(10)

Yani bir tür kirlilik olan bu durumdan insanların çeşitli biçimlerde olumsuz etkilenmeleri, konuya ciddi biçimde eğilme zorunluluğu getirmiştir (Kura,1994).

Sanayileşmesini tamamlamış, gelişmiş ülkeler olarak tanımlanabilen ülkeler; gürültü sorununun bir çevre kirliliği olduğunu kabul etmişler ve gürültü artışını önlemek, insan sağlığı açısından kabul edilebilir değerlere indirgemek için bir takım kanun, standart ve yönetmelikler yürürlüğe koymuşlardır. Gürültünün etkin ve ekonomik olarak denetimi, alman önlemlerin nitelik ve niceliğine olduğu kadar denetimin uygulama sürecine de bağlıdır.

Doğal kirlenmelerin tümünde olduğu gibi gürültü kirliliği sorunuyla mücadele de oldukça büyük bir çaba ve zaman gerektirmektedir. Teknolojik gelişmeye paralel bir artış gösteren gürültü sorununa çözüm için günümüzde tercih edilen yöntem gürültünün alıcıya ulaşmasını engellemek yönündedir ki, peyzaj mimarlarının gürültü sorununa yaklaşımı bu noktada başlamaktadır.

Bu çalışmanın amacı Konya'nın iklim koşullarında kolaylıkla bulunabilen ve yetişebilen bitki türlerinin kent içi trafik gürültüsünü ne oranda azalttığını tespit etmektir. Bu bitkiler seçilirken boy, yaş, doku, kent içinde kullanılabilme ve Konya'da bulunabilme, yetişebilme olanakları göz önünde bulundurulmuştur.

Bitkilerin gürültüyü ne kadar azalttığını belirlerken, kullanılan gürültü kaynağı ve ses düzeyi ölçer gibi sistemlerin ancak belli yüksekliklerde kullanıma izin vermesi araştırmada çalılara ağırlık vermeyi gerektirmiştir. Seçilen çalıların özellikle Konya'da yetişen ve kolay temin edilen aynı zamanda ekonomik türler olmasına özellikle dikkat edilmiştir. Bu çalılar gürültü perdelerinde ağaçlar arasında ikincil bitkiler olarak önerilmektedir.

Bu çalışmada kaynak araştırması bölümünde tez konusunun içeriğiyle ilgili olabilecek kitap, dergi, bildiri, makale, bilimsel ve teknik yazılar vb. araştırılmıştır. Gürültüyle ilgili tanımlar verilmiş, genel kavramlardan bahsedilmiştir. Gürültü ölçümü ve değerlendirilmesi sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar açıklanmış, bununla birlikte gürültüye karşı alınacak önlemler anlatılmıştır.

Materyal bölümünde gürültü ölçümünde kullanılan çalılar, gürültü ölçümünde kullanılan alet ve gürültü üreten cihazla ilgili gereken bilgiler verilmiştir.

Metot bölümünde 5 metrelik, 9 metrelik ve 20 metrelik bitki refüjlerinde, bitkilerin gürültüyü hangi oranda azalttığını belirlemek üzere ses ölçüm cihazı ve gürültü cihazıyla birlikte ölçümler yapılmıştır.

(11)

Araştırma bulguları bölümünde, bitkilerin gürültüyü önlemedeki etkisini araştırmak üzere yapılan gürültü ölçümünün sonuçları verilmiştir.

Sonuç ve öneriler bölümünde ise yapılan ölçüm sonunda çıkan veriler doğrultusunda sonuçlar değerlendirilmiştir.

(12)

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI 2.1. Literatür Özeti

Altuğ (1978), İstanbul’un yeşil alanları Sempozyumu’ndaki bildirisinde İstanbul’daki yeşil alanlardan bahsetmiş, İstanbul’daki gürültü kirliliğinin çok büyük bir sorun oluşturduğundan ve bu gürültünün meydana getirdiği sorunlardan bahsetmiştir.

Bayraktar (1980)’ın hazırlamış olduğu çalışmada karayollarındaki ekolojik baskılardan ve bu baskıların peyzaj mimarlığı ile ilişkisinden bahsedilmiştir. Çalışmada Ankara-İzmir Karayolundaki düzenlemeler esas alınarak, buradaki yanlışlar ve doğrular dile getirilmiş ve gürültüyü önleme çalışmalarında ne gibi uygulamalar yapılabileceğine dair öneriler verilmiştir.

Aslanboğa (1982)’nın hazırlamış olduğu tezde kentiçi yol ağaçlandırmalarının oluşturulmasındaki esaslardan bahsedilmmiştir. Aynı zamanda yapılan uygulamalardaki hatalar dile getirilmiştir.

Bache (1984) in araştırmaları sonucu gürültü azaltma konusundaki etkinlik derecelerine göre bitkiler, 6 sınıfta toplanmışlardır. Bunlardan III. ve VI. sınıfa giren bitkiler gürültü perdeleri için tercih edilen bitki türlerini oluştururlar.

- Juniperus pfitzeriana, Betula pendula, Acer negundo, Tilia cordata, Forsythia intermedia Zab., Cornus alba sibirica L.dan oluşan bitki grubu III. sınıf bitkilerdir. Bu

bitkilerin gürültüyü azaltma değeri 4-6 dB (A) dir.

- Carpinus betulus, Rhododendron, Syringa vulgaris VI. sınıf bitkilerdir. Bu bitkilerin gürültüyü azaltma değeri 6- 8 dB (A) dir.

- Viburnum lantana, Viburnum rytidophyllum V. sınıf bitkilerdir. Bu bitkilerin gürültüyü azaltma değeri 8-10 dB (A) dir.

- Acer pseudoplatanus, VII. sınıf bitkidir. Bu bitkinin gürültüyü azaltma değeri 10-12 dB (A) dir (Çelem, 1988).

Aslanboğa (1986) tarafından hazırlanan “Kentlerimizde Yol ve Meydan Ağaçlamaları” konulu araştırmadan özetlenerek hazırlanmış olan “Kentlerde Yol Ağaçlaması” adlı uygulama kılavuzunda ağaçlarla ilgili genel bilgiler verilerek kentiçinde yol ağaçlandırmasının ne gibi esaslara dayandığı anlatılmıştır.

Uluçaylı ve Varlıorpak (1987) tarafından hazırlanan çalışmada yolların gürültüyü makul sınırlara düşürecek mücadele yöntemlerinden oluşan gürültü perdelerinin inşası ve yol kenarlarına dikilmesi konusu ele alınmış ve bazı tavsiyelerde bulunulmuştur.

(13)

Çelem (1988)’in hazırlamış olduğu çalışmada, çevre sorunlarının bulunduğu bölgelerde, bitkisel düzenleme yapılırken nasıl bir yol izleneceğine dair öneriler bulunmaktadır.

Çalışkan (1990)’ın hazırlamış olduğu yayında gürültü denetimi yapılırken ne gibi çalışmalar yapılması gerektiğinin üzerinde durmuş, aynı zamanda çevre ile ilgili terimlerden ve mahalli idarelerden de bahsedilmiştir.

Özbilen ve Var (1992) tarafından hazırlanan makalede transit yol üzerinde planlanan yeni dinlenme ve eğlenme (rekreasyon) alanlarının gürültüden arındırılması için doğal elemanlarla çözüm aranmaktadır. Makalede Doğu Karadeniz yöresinde şehirlerarası trafikteki gürültülere dikkat çekilmiştir.

Erol (1993)’un hazırlamış olduğu tezde trafik gürültüsünün engellenmesinde bitkilerin önemi üzerinde durulmuştur. Tezde örnek olarak seçilmiş çalıların gürültüyü ne oranda azalttığı ölçülmüş ve karşılaştırmalı olarak araştırılmıştır.

Yılmaz ve Özer (1997)’in hazırladıkları makalede gürültü ile ilgili tanımları ve kavramları açıklamış, gürültünün kaynakları ve olumsuz etkileri anlatılmış, özellikle bitkisel materyal ile yapılan önlemler üzerinde durmuşlardır.

Özer (1998)’in hazırladığı tezde Erzurum kentindeki gürültü kaynakları ve gürültü seviyelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kent genelinde özellikle karayolu ulaşım gürültüsünü saptamak için sabah, öğle ve akşam gürültü ölçümleri yapılmıştır. Bu çalışmada elde edilen veriler Tam Şansa Bağlı deneme planında variyans analizine tabi tutulmuştur. Ayrıca kent halkının gürültü konusundaki duyarlılıklarını belirlemek amacıyla standart anketler uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre Erzurum kentinde gürültü düzeyi önemli boyutlara ulaşmış olup, ölçüm yapılan 126 noktanın 96’sında gürültü değerleri izin verilen sınırları aşmıştır. Elde edilen gürültü değerlerine göre Erzurum kenti gürültü kirliliği haritası oluşturularak gürültü kirliliği için alınması gereken önlemler belirlenmeye çalışılmıştır.

Dursun ve Özdemir (1999), hazırladıkları çalışmada önce çeşitli yaş ve meslek gruplarından 200 kişi üzerinde “Gürültünün Psikolojik Etkileri” adı altında Hamilton Ankesiyete Testi ve bir anket uygulamıştır. Konya’da 66 noktada gürültü seviyesi ölçümleri yapılarak gürültü seviyesinin birçok noktada sınır değerleri aştığı görülmüş ve bu sonuçlara göre Konya’nın gürültü haritası çıkarılmıştır.

Gür ve Önder (2000) tarafından hazırlanan çalışmada Konya kentinde gürültü kirliliğinin ulaştığı boyutlar ölçüm sonuçlarıyla açıklandıktan sonra, doğal elemanlarla

(14)

engel oluşturmak için kullanılacak bitkisel elemanların türü, özelliği, kullanım şekli belirlenmiş, Konya için alınması gereken tedbirler ve öneriler verilmiştir.

Yılmaz ve Özer (2001)’in yayınladıkları makalede Erzurum kentindeki gürültü kirliliğine karşı halkın duyarlılığını belirlemek amacıyla anketler hazırlanmış, kent nüfusuna 1/1000 örnekleme ile 300 kişi üzerinde yürütülmüştür. Yapılan anket sonucunda Erzurum kentindeki çevre kirlilikleri içinde 1199 puanla hava kirliliği ilk sırayı alırken, gürültü 1152 puanla dördüncü sırayı almıştır.

Aktaş (2002), tarafından hazırlanan tezde gürültü düzeyinin oldukça yüksek olduğu Maslak- Zincirlikuyu hattı ve bu hattı oluşturan Büyükdere Caddesi örnek alan olarak seçilerek bitkisel materyalin gürültü önlemedeki rolü araştırılmıştır. Bu kapsamda gürültü sorununu tanımlamak için ses, sesin özellikleri ile akustik parametreleri ve ses ölçümsel büyüklükleri, gürültü kavramı, gürültü yaratan kaynaklar ve gürültü kontrol yöntemleri üzerinde durulmuştur. Haziran 2002 tarihinde gerçekleştirilen ölçümlerle gürültü düzeyinin belirlenmesi ve bitkilerin gürültüyü azaltmadaki etkisini belirlemek amacıyla bitki bulunan 15 noktada ölçüm yapılmıştır. Alan üzerinde yapılan gürültü ölçümleri sonucu; gürültüye kaynak teşkil eden karayolu trafiğinin bölgedeki gürültü trafiğinin oldukça yüksek seviyelere ulaştırdığı, bununla beraber bölgede bitkisel perde amacıyla yapılmış hiçbir bitki topluluğunun olmamasına rağmen mevcut bitki gruplarının gürültü azaltışında önemli bir yer tuttuğu elde edilen veriler sonucunda tespit edilmiştir.

Önder ve Akınoğlu (2004)’nun hazırlamış olduğu bildiride Konya tarihi kent merkezinin tarihi ve kültürel kimliği bir bütün halinde değerlendirilerek kentin gelişimine katkı sağlanması hedeflenmiştir. Koruma- kullanım dengesi ve peyzaj planlama ilkeleri temel alınarak tarihi kent merkezine ilişkin öneriler geliştirilmiştir.

Söğüt (2005)’ün hazırlamış olduğu makalede Adana’da bazı bulvarları içine alan 18 500 metrelik hat üzerinde yapılan araştırma hakkında bilgi verilmiştir. Hat üzerinde bulunan türler saptanmış ve bu türlerin alanda beklenen fonksiyonları yeterince yerine getiremediği ve yeşil yol oluşumunun kentsel ölçekte çok önemli olduğu ortaya konulmuştur.

Fang ve Ling (2005)’in hazırladıkları “Guidance for noise reduction provided by tree belts” adlı çalışmada ağaçların gürültüyü ne derecede önledikleri yapılan ölçümler sonucu ortaya konulmuştur. Ayrıca; ağaçların taç yüksekliğinin, gövde kalınlığının ve dokusunun gürültü engellemedeki rolünden bahsedilmiştir.

(15)

Piccolo ve ark. (2005)’nın hazırladıkları teknik notlarda çevre ve çevre gürültüsünden bahsedilmiştir. Hazırlanan makalede Messina kentinin çevre sorunları analizi yapılmış, trafik gürültüsünün bu bağlamda büyük bir sorun oluşturduğu tespit edilmiştir.

Bayraktar (2006), hazırlamış olduğu tezde İzmit kent merkezinde, trafiğin yoğun olduğu ana caddelerdeki trafik gürültüsüne ait veriler saptanarak ve bilgisayar destekli bir program kullanılarak gündüz, akşam ve gece saatleri için gürültü haritaları oluşturmuştur. İzmit Kent Merkezinin Gürültü Kirliliği adı altında hazırlanan bu tezde öncelikle ses ve gürültü kirliliği konularında genel bir giriş yapılarak gürültünün insanlar üzerindeki etkisi ve önemi hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra ise çalışmada kullanılan Predictor Version 5.04 bilgisayar programının özellikleri, kullanım şekli ve içeriği konusu ile İzmit kent merkezinde oluşturulan grid alanı içerisindeki binalar ve caddeler için yapılan veri çalışmaları anlatılmış ve bölgenin gürültü haritaları oluşturulmuştur. Haritalar ile belirlenen gürültü düzeyleri, yürürlükte bulunan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde belirtilen değerlerle karşılaştırılmıştır.

Erdoğan ve Yazgan (2007)’ın hazırladığı makalede, gürültü ve kaynakları ile ilgili tanımlar yapılmış, gürültünün olumsuz etkileri irdelenerek gürültüye karşı alınabilecek önlemlere yer verilmiştir. Trafik gürültüsünün azaltılmasında bitkisel materyalin rolü ve işlevi tartışılarak Ankara kenti özelinde tasarım yaklaşımları ve kullanılabilecek türlere ilişkin öneriler geliştirilmiştir.

Gunnarsson ve Öhrström (2007)’ın hazırladıkları makalede şehir gürültülerinden bahsedilmiş, şehrin çevresinde bulunan yeşil kuşağın gürültüyü ne derece azalttığına dair çalışmalar yapılmıştır. Bu bilimsel makalede yeşil kuşağın gürültüyü hissedilir derecede azalttığı saptanmıştır. Yapılan anketler sonucu halkın büyük çoğunluğunun şehir gürültüsünden rahatsız olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmalar anlatılmıştır.

Özer ve ark. (2008)’nın hazırlamış oldukları makalede Çam ve kavak türleri üzerine bir araştırma yapılmıştır. “Determination of roadside noise reduction effectiveness of Pinus sylvestris L. and Populus nigra L. İn Erzurum,Turkey” adlı makalede kavak ve çam bitki türlerinin bazı çeşitleri üzerinde yapılan ölçümler sonucu gürültünün belirli oranda azaldığı tespit edilmiştir.

(16)

2.2. Kavramsal Temeller

2.2.1. Gürültüyle ilgili tanımlar ve genel kavramlar

Ses: Elastik bir ortamda insan kulağının algılayabildiği küçük basınç dalgalanmalarının oluşturduğu duyuma denir. Sesin oluşumu için bir ses kaynağına, basınç dalgalanmalarının yayılacağı elastik bir ortama ve bir alıcının varlığına gereksinim vardır.

Gürültü: İstenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen seslere denir. Bir kişinin müzik olarak algıladığı bir ses, diğer bir kişi tarafından gürültü olarak nitelendirilebilir (Çalışkan, 1990).

Gürültü Denetimi: İnsanları, etkisinde kaldıkları gürültünün zararlı etkilerinden korumak için alınabilecek tüm önlemleri içerir.

Sesin Genliği: Basınç dalgalanmalarının büyüklüğünü ifade etmek için kullanılır.

Periyot: Ses dalgasının kendini yinelemesi için geçen süreye denir.

Frekans: Dalgalanmaların birim zamanda uğradıkları değişim ya da devir sayısına denir. Frekansı yüksek olan sesler tiz, düşük olanlar ise pes olarak nitelendirilir.

Duyma Aralığı: İnsan kulağının algılayabildiği seslerin frekansları, duyma aralığı olarak tanımlanan 20Hz ile 20.000Hz arasında bulunmaktadır.

Ses Basıncının RMS Değeri: Ses dalgalarının zamanla değişimini ifade etmekte kullanılır.

Duyma Eşiği: İnsan kulağının duyabileceği en küçük basınç dalgalanmasının RMS değeri olarak tanımlanır.

Ağrı Eşiği: İnsan kulağının dayanabileceği en büyük basınç dalgalanmasının RMS değeridir. Böyle bir ses dalgalanmasının etkisinde kalan kişilerde kulakta ağrı oluşmakta daha büyük dalgalanmalarda ise kulakta fiziksel hasar meydana gelmektedir.

Sesin Yayılma Hızı: Ses dalgaları elastik ortamda, ortamın özelliklerine bağlı olarak hesaplanabilen belli bir hızda yayılmaktadır. Bu hız oda koşullarında 343m/s olarak bulunmuştur (Çalışkan, 1990).

2.2.1.1. Gürültü kaynakları

Gürültü 3 grup altında toplanabilir. Endüstri gürültüleri:

Bu tip gürültüler, üretim teknolojisi Kapasitesi ve üretilen malın cinsine göre değişik düzeylerde olabilir. Endüstrilerin çıkardığı gürültüler eğer fabrikanın iyi bir ses

(17)

yalıtımı yoksa yalnız o işyerinde çalışan işçileri etkilemekle kalmayıp etrafındaki işleri ve konut alanlarında yaşayanları da rahatsız eder.

Trafik gürültüleri: Başlıca 3 gruba ayrılır:

Hava Trafiği: Hava taşıt araçları iniş kalkışlarda ve alçak uçuş sırasında insan sağlığı için zararlı olan bir ses düzeyine ulaşırlar. Örneğin 152m. yükseklikten uçan bir jet 120dB'lik bir gürültü çıkarır.

Tren ve Diğer Raylı Transit Sistemlerinin Gürültüleri: Tren ve diğer raylı sistemlerin kent içindeki gürültü seviyesini arttırmadaki katkıları oldukça fazladır

Özellikle trenler siren çaldıkları zaman l00dB civarında bir gürültü çıkarırlar. Karayolu Trafiği: Karayolu trafiğinin çoğunluğunu otomobil ve ağır vasıtalar meydana getirir. Bütün bu vasıtalar güçleri ve hızları ile orantılı olarak gürültün çıkarırlar. Bu, özellikle otomobiller için geçerlidir.

Tek araba, 32km/saat hızda 50dB 64km/saat hızda 58dB 96km/saat hızda 64dB

Tek kamyon, 40km/saat hızda 76dB

Yolların eğimi ise daha çok kamyonları etkiler. Bu eğim eğer %2'nin altındaysa, pek etkili olmaz, ancak bu sınırın üzerinde %3-4 eğimde 2dB, %5-6 eğimde 3dB, %1 ve daha fazlasında ise 7dB'lik bir artış görülür. Yolun kaplaması ve dönemeçler de gürültü düzeyini etkilerler. Düzgün yüzeyli yollarda gürültü azalır, dönemeçlerde ise (hız artış noktaları olması nedeni ile) artar. Özellikle çevre yollarında trafik gürültüsünü etkileyen diğer bir etmen yolun trafik hacmidir.

Trafik gürültüsünde bilhassa kent içi trafiğinde klakson seslerinin de oldukça önemli bir rolü vardır.

Çeşitli kent gürültüleri:

Bu grup içindeki gürültüler, diğer iki grupta kapsanmayan gürültülerdir ki, bunların başlıcaları:

-İnşaat gürültüleri, -Satıcıların gürültüleri, -Hoparlör gürültüleri,

-Sosyal düzene ve toplu yaşamaya alışamamış kişilerin gürültüleri, -Elektrikli ev aletleri gürültüleri v.b (Yazgan,1979).

(18)

2.2.1.2. İnsan sağlığı üzerinde gürültünün olumsuz etkileri

Günümüzde bir çevre sağlık sorunu haline gelen gürültünün insanlar üzerindeki olumsuz etkileri;

a.İşitme sistemi öğelerinin fiziksel hasar görmesi ile ilgili etkiler,

b.İş verimliliğinin ve üretkenliğinin azalması, neden olduğu iletişim sorunları ile ilgili etkiler,

c.Yorgunluk ve sinirlilik hali türünden meydana getirdiği etkiler,

d.Vücudun fizyolojik davranışından oluşturduğu değişikliklerle ilgili etkiler, başlıkları altında toplayabiliriz. Bu etkilerin giderilmesine ve azaltılmasına yönelik çalışmalar gürültü denetimi olarak adlandırılmaktadır.

Sanayileşme ile günlük yaşamımıza giren gürültünün etkilerinin çok uzun süredir bilinmesine karşılık, bu konu ile ilgili yasal düzenlemeler ancak 1970'li yıllarda, başta A.B.D olmak üzere gelişmiş ülkelerden başlayarak yürürlüğe konulmuştur. Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü kapsamında bir maddede toplanan önlemlerle kısaca değinilen endüstriyel gürültü denetimi ise giderek artan ihtiyaçlara karşılık verilmediği için 11 Aralık 1986'da çıkarılan Gürültü Kontrol Yönetmeliği ile geniş ve ayrıntılı bir kapsamda ele alınmıştır.

Örnek: Konuyu daha iyi pekiştirmek için Atatürk Bulvarımın Kızılay kesiminde çalışan bir Milli Piyango Bayi’sinin 10 saatlik çalışma süresi içinde etkisinde kaldığı ses düzeyi, bir kişinin 8 saat boyunca 79,6 dB düzeyinde sabit, kararlı gürültünün etkisinde kalmasına eşdeğer olduğu görülmüştür (Çalışkan,1990).

4 gürültü basamağı vardır. Buna göre;

30–65 dB arasındaki gürültüler bazı durumlarda rahatsız edicidirler. Bu gürültünün etkisinde kalan kişilerde sinirlilik, çabuk hiddetlenme, yoğunlaşma bozukluğu, baş dönmesi, çalışmaya karşı gittikçe artan bir isteksizlik görülebilir. 45–50 dB de uykusuzluk başlar.

65–90 dB arasında sinir sisteminde bir takım reaksiyonlar görülür.

90–120 dB arasında 1. ve 2. belirtilerle beraber işitme organında arızalar görülür. Bu dB üzerine çıkmasıyla kulakta ağrı oluşur ve insan sağlığı için tehlikeli sayılır (Yazgan, 1979).

Gürültünün, özellikle endüstriyel gürültünün bu tür etkilerinin uzun yıllardır bilinmesine karşılık ülkemizde endüstriyel gürültünün denetimi 1475 sayılı iş kanununa göre çıkartılmış tüzüklerle sağlanmaya çalışılmıştır.

(19)

Gürültü denetimi konusunda 1970'lerden başlayarak hız kazanan bu çalışmalar gürültü denetim mühendisliği adı altında yeni bir uzman mühendislik alanının doğmasına yol açmıştır. Bu konu ülkemizde ilk kez 1984 yılında O.D.T.Ü. Makine Mühendisliği Bölümü'nün müfredat programına girmiş ve o tarihten bu yana yılda ortalama 30 makine mühendisi konu ile ilgili bilgilerle donatılmış olarak yetiştirilmiştir. Bu çalışmaların yardımıyla gürültü konusundaki çeşitli sorunlara çözüm getirilmiş ve halen de getirilmeye çalışılmaktadır (Çalışkan, 1990).

2.2.1.3. Gürültünün ekonomiye etkileri

Gürültünün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, kişi başına verimi büyük oranlarda azaltmaktadır. Bu azalmanın beden işçilerinde ortalama %30, fikir işçilerinde %60 olduğu saptanmıştır.

İşyerlerindeki gürültünün ortaya çıkardığı sağırlıklar da gittikçe artmaktadır. Örneğin A.B.D. de çalışma yaşındaki erkeklerde ortaya çıkan sağırlıkların 2/3'ü gürültü kökenli olup, bu nedenle ortaya çıkan duyma bozuklukları vazife maluliyeti sayıldığından 1965 yılında 58 Milyon dolar tazminat ödenmiştir.

Ayrıca gürültü dikkati dağıttığından, iş kazalarına da neden olmaktadır. Bilhassa gürültünün yoğun olduğu endüstrilerde iş kazalarının çoğunluğunun bu nedenle ortaya çıktığı görülmektedir. Fabrika, sessizleştirme sürecinden geçtikten sonra bu tip kazalarda fark edilir bir azalma görülmektedir (Yazgan, 1979).

2.3. Gürültü Ölçümü ve Değerlendirmesi

Gürültü ölçümleri havadaki basınç dalgalanmalarını bir mikrofon ile algılayan Ses Düzeyi Ölçerler ile yapılmaktadır.

Gürültü düzeylerinin anlık değişmeler gösterdiği durumlar için, zaman içinde ortalama olarak bir gürültü düzeyi tanımlanabilmektedir.

Gürültü ölçümlerinin nerede ve nasıl yapılacağı ölçülecek gürültü türüne ve etkilenen kişilerin konumlarına göre standartlarla belirlenmiş bulunmaktadır. Örneğin, TS 2214 numaralı standartta karayolu taşıtlarının çıkardığı gürültünün nasıl ölçülmesi gerektiği anlatılmıştır. Hareket halinde taşıtların yakınlarında oluşturduğu gürültünün ölçümünde kullanılacak ses düzeyi ölçer, ölçümlerin yapıldığı ortam, gürültüsü ölçülecek aracın hızı, ses düzeyi ölçerin konumu ile ilgili kesin koşullar ve tanımlamalar getirilmektedir.

Ölçülen gürültü düzeylerinin değerlendirilmesi ise standartlar, yönetmelikler v.b dokümanlar, verilen sınır değerlerle karşılaştırılarak yapılmaktadır. Sözü edilen sınırlar,

(20)

uzun yıllar süren araştırmaların ve deneylerin sonucunda bilimsel ölçütler kullanılarak ortaya çıkarılmıştır (Çalışkan, 1990).

2.3.1. Gürültüyle ilgili standartlar

Bu bölümde gürültü konusunda ülkemizde uygulamaya konulan standartlar, genel amaçlı, ölçümler ve değerlendirme ile ilgili olanlar olmak üzere üç bölümde kısaca tanıtılacaktır. Türk Standartları Enstitüsü tarafından geliştirilen bu standartlar, Uluslararası Standart Organizasyonu (ISO) standartları ile genelde uyum içinde bulunmaktadırlar.

Ses ve gürültü konusunda ülkemizde yürürlüğe konulan genel amaçlı standartlardan ilki 1970 yılı Nisan ayında çıkarılan TS 854 numaralı, "Ses veya Gürültünün Güç ve Yeğinlik (şiddet) Seviyelerinin İfadesi" başlıklı standarttır. Ses gücü ve ses yeğinliği düzeylerinin tanımlanmasının yapıldığı bu standartı, 1973 Mart ayında kabul edilen TS 1309 "Akustik Büyüklükleri ve Birimleri" standartı izlemiştir.

Makine gürültüsünün ölçümünde uygulanacak yöntemler konusunda, 1976 Nisan'ında TS 2373 numaralı "Makine Gürültülerinin Ölçülmesine Özgü Deney Kodlarının Hazırlanmasına İlişkin Genel Kurallar" adını taşıyan standart getirilmiştir. Bu standardın amacı, makinelerden kaynaklanan gürültünün ölçülmesi için özel deney kodlarının belirlenmesinde uygulanacak genel ilkeleri göstermek olarak belirtilmiştir.

TS 2494 numaralı ve 1977 Ocak kabul tarihli standart "Ses Şiddeti Seviyesini Hesaplama Yöntemi" adını taşımakla birlikte, ses yüksekliğinin ve ses yüksekliği düzeyinin belirlenmesini amaçlamaktadır. 1977 yılı Mart ayında kabul edilen TS 2604 numaralı standart, gürültü ölçümlerinde kullanılan ses düzeyi ölçerlerin sınıflandırılması ve özellikleri konularında sınırlamalar getirmektedir. "Duyarlı Sonometreler (Ses Düzeyi Ölçü Aleti)" adlı bu standart 1987 yılı Ekim ayında değişikliğe uğramıştır.

1977 Şubatında yürürlüğe giren TS 2542 numaralı "Havaalanı Çevresindeki Uçak Gürültüsünün Tanımlanması için Yöntem" başlığını taşıyan standart ile belli koşullarda çalışan bir veya birden fazla, aynı ya da değişik tipli uçakların bir havaalanı çevresindeki yer üzerinde oluşturduğu toplam gürültüyü tanımlamak amaçlanmıştır. İlgili standart kapsamında, uçağın yeryüzünde oluşturduğu gürültüyü ölçmek, bu tür gürültünün algılanma özelliklerine göre ölçümleri vurgulamak, algılanan etkili gürültü düzeylerini belirlemek, verilen iniş-kalkış planına göre havaalanı çevresindeki gürültü düzeylerini harita üzerine geçirmek ve belirli bir zaman aralığında ardışık olayların gürültü etkenliği indeksine katkılarını belirlemek için yöntemler yer almaktadır.

(21)

2.3.2. Gürültü ölçümleriyle ilgili standartlar

Motorlu taşıtlardan kaynaklanan gürültünün ölçümü, 1976 yılı Ocak ayında çıkarılan TS 2214 numaralı "Taşıtların Çıkardığı Gürültünün Ölçülmesi" adındaki standartta tanımlanmıştır. Bu standart deney koşullan, deney yeri, ölçüm cihazları ve koşulları, çevrenin akustik koşullan, ölçüm noktaları ve motorlu aracın işletim koşullan konularında açıklamalar ve sınırlamalar getirmektedir.

Motorlu Karayolu Taşıtlarında Sesli Sinyal Cihazları Akustik Özelliklerini Ölçme Metotları" başlığını taşıyan TS 1875 numaralı Standart 1975 yılı Mart ayında kabul edilmiş olup, ses sinyal cihazlarının ya da kornaların ses gücünün frekansa göre dağılımı ile ilgili deney koşullarını konu almaktadır. Bu standart, ses sinyal cihazlarının oluşturduğu ses düzeylerinin hem taşıt üzerinde hem de ayrı olarak bir deney düzeneğinde ölçülmesine yönelik koşulları belirlemektedir.

Havaalanı Çevresindeki Uçak Gürültüsünün Monitör Edilmesi" başlığını taşıyan TS 2605 numaralı standart 1977 Mart'ından bu yana yürürlükte bulunmaktadır. Standart, uçakların havaalanı çevresinde oluşturduğu gürültünün yeryüzünde izlenmesi ve denetlenmesi için bir ölçüm yöntemini ve düzenini tanımlamaktadır. Algılanan gürültü düzeylerinin (TS 2542'ye göre tanımlanmış) bir program çerçevesinde sürekli olarak ölçülerek izlenmesinin yöntem koşullan, ilgili standartta açıklanmaktadır.

1977 yılı Kasım ayında kabul edilen TS 2877 numaralı "Ray Üzerinde Hareket Eden Araçların Çıkardığı Gürültünün Ölçülmesi" başlıklı standart ile raylar üzerinde hareketsiz duran araçların çıkardığı gürültünün frekansa göre dağılımının ve gürültü düzeylerinin belirlenebilmesi için gerekli koşullar tanımlanmaktadır. Ayrıca, egzoz veya emme borusunda gürültü ölçümleri ile duran ve ivmelenen araçlarla ilgili ölçümler ve istasyonlar, köprüler ve tünellerdeki ölçümler için koşullar belirlenmektedir.

Gürültü kaynaklarının ses gücü düzeylerinin çınlama odası olarak adlandırılan özel deney odalarında ölçümlerle belirlenmesine yönelik, 1977 yılı Nisan ayında kabul edilmiş TS 2709 ve TS 2710 numaralı standartlarla ölçüm ve deney koşulları tanımlanmaktadır.

2.3.3. Gürültünün değerlendirilmesiyle ilgili standartlar

"Konutlarda Ses Yalıtımının Değerlendirilmesi" başlığını taşıyan TS 2381 numaralı standart (1976 Nisan), TS 2382ye göre yapılan ölçüm sonuçlarının değerlendirilmesine yöneliktir. Konutlarda, havada oluşan sese ve darbe kaynaklı sese karşı yalıtımın değerlendirilmesinin amaçlandığı standart ile havada oluşan ses karşı

(22)

yalıtım indisi ve darbe sesi indisi tanımlanmaktadır. Her iki indisin hesaplama yöntemi standartta ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

1977 yılı Mart ayında yürürlüğe konan TS 2606 numaralı ve "Toplumsal Yaşam Yönünden Gürültünün Değerlendirilmesi" başlıklı standart ile gürültünün dinlenmeye, çalışma verimliliğine, toplumsal ilişkilere ve sessizliğe etkileri bakımından; konut, endüstri ve trafik alanlarında ölçülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yöntemler tanımlanmaktadır. Standart, toplumsal yaşamda söz konusu gürültünün kabul edilebilirliğin belirlemek için bir yol gösterici olarak nitelendirilmektedir. Genelde değerlendirme, gürültünün ölçülen A-ağırlıklı ses düzeylerine bağlı olarak yapılabilmektedir. Ancak, düzeltmeye yönelik ölçümler için gürültü sınıflandırma (NR) veya gürültü ölçütü (NC veya PNC) eğrileri kullanılacağından, bu durumda gürültünün frekans çözümlenmesi gerekecektir.

İş yerlerinde oluşan gürültünün değerlendirilmesi için 1977 yılı Mart ayında TS 2607 numaralı "İşitme Yeteneğinin Korunması Amaçlan İçin İş Yerlerinde Oluşan Gürültünün Değerlendirilmesi" başlıklı standart yürürlüğe konulmuştur. Bu standart ile gürültü düzeyi ve süresi cinsinden belirtilen; etkisi altında kalınan gürültüyle, yalnızca iş yerlerinde çalışanların karşılaştıkları gürültünün sonucu işitme bozuklukları görülen kişilerin yüzdesi arasında ilişki bulunması konu alınmaktadır. Bir saniyeden daha kısa süreli darbe ve patlama türü gürültülere uygulanmayan bu standart, olağan çalışma koşulları altında çalışanların etkisinde bulundukları gürültü düzeyleri için sınır değerlerin saptanmasında kullanılmaktadır.

Gürültünün ölçümü ve insan üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesine ilişkin genel işlemlerin kapsandığı 1977 yılı Nisan ayında kabul edilen TS 2673 numaralı standart, "Havadaki Akustiksel Gürültülerin Ölçülmesi ve İnsan Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz" başlığını taşımaktadır. Aynı tarihte kabul edilen TS 2726 numaralı "Konuşmanın Anlaşılabilirliği Yönünden Gürültünün Değerlendirilmesi" başlıklı standartta, doğrudan haberleşmede konuşmanın anlaşılabilirliği yönünden gürültünün değerlendirilmesi yöntemi konu edilmektedir. Standartta verilen basitleştirilmiş bir yöntem, konuşmacılar arasındaki en büyük uzaklığın, gürültü özelliklerinin bir fonksiyonu olarak değerlendirilmesini kapsamaktadır (Çalışkan,1990).

(23)

2.4. Gürültüye Karşı Alınacak Önlemler

Özellikle kentsel alanlarda oldukça yüksek düzeylere çıkmış olan gürültüyü, kişileri rahatsız etmeyecek bir düzeye indirmek için gelişmiş ülkelerde çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu önlemleri başlıca 3 grupta toplayabiliriz.

2.4.1. Gürültüyü kaynağında azaltacak önlemler

Gürültü sorununa getirebilecek en kesin çözümlerden biri de gürültünün kaynağına inip, burada alınacak bir takım önlemlerle gürültüyü indirilebileceği minimum düzeye indirmektir. Gürültünün kaynağında azaltılması özellikle endüstri gürültüsü için gerekli olmaktadır. Gürültünün çok yoğun olduğu endüstrilerde işçilerde sık sık bu nedenle ortaya çıkan ağır işitme kayıpları görülmektedir. Ancak işçiler çoğunlukla bunu işlerine has bir özellik olarak kabul ettiklerinden herhangi bir baskı doğmamakta, bu nedenle işveren de herhangi bir önlem almaya yanaşmamaktadır. Gürültüye karşı kesin önlemlerin alındığı ülkelerdeyse, gürültüyü kaynağında önleme, yani gürültü çıkaran makinelerin daha sessiz çalışacak şekilde üretimi ve yeni kurulacak fabrikalarda bu tip makinelerin kullanılması, fabrikaların üretime geçtikten sonra sessizleştirilmesinden daha az masraflı olduğundan, işveren tarafından da tercih edilmektedir.

California kanunlarına göre, bir fabrikada gürültü, verilen standartları aştığı takdirde bu standartlara uyacak hale gelene kadar kapatılmaktadır. Gürültüye karşı daha hassas olan Japonya'da ise fabrikalarda kullanılan araçlar çok daha sessiz çalışacak şekilde yapıldığından, özellikle yeni fabrikalarda gürültü düzeyleri diğer ülkelere nazaran oldukça düşüktür.

Kaynağında sessizleştirme Trafik Gürültüsü için de geçerlidir. Trafik gürültüsünü elemanlarına göre bölecek olursak, bu gürültünün taşıtın motorundan, egzozundan, yol ile olan temasından ve çeşitli uyarı cihazlarından çıktığı görülür. Motor ve egzoz, gürültülerin maliyeti artırmak pahasına da olsa belirli bir oranda azaltabilir. Yolların eğimi, virajı ve yüzeyindeki bozukluklarda gürültüyü önemli oranda artırmaktadır. Yeni yolların yapımında bu faktörü de göz önünde tutmak, eski yolların ise en azından kaplanmasa da düzeltmeler yapmak (özellikle yoğun kentsel alanlarda) gürültü sorununa çözüm getirmekte oldukça yararlı olacaktır.

2.4.2. Kullanım kontrolüyle gürültüyü önleme

Gürültülerin bir kısmıysa gerekli bazı aletlerin kötüye kullanılması (Ör: klaksonlar) veya bozuk ya da eksik olduğu halde kullanılmasından ortaya çıkmaktadır.

(24)

Bu tip aletler yasaklanamaz ancak kullanımları belirli saatler veya ye yerle kısıtlanabilir.

Bozuk veya eksik olduğu takdirde gürültü çıkaran (Ör: Egzoz susturucuları gibi) aletlerin ise tam çalıştığı periyodik kontrollerle belirlenebilir.

Aynı şey kişilerin ve birçok ev aletlerinin, hoparlörlerin v.b. çıkardığı gürültüler içinde geçerlidir.

Kesin yasal önlemler yanında sürekli denetim de bu tip gürültülerin önlenmesi için geçerlidir.

Çoğu gelişmiş ülkelerde gürültü seviyesinin yüksekliği bu önlemlerin alınmasını gerekli kılmış ve bu sayede bir oranda sükûnetin sağlanması mümkün olmuştur.

2.4.3. Arazi kullanımıyla ses yalıtımı

Gürültüye karşı diğer bir önlemde gürültü kaynağının yalıtımıdır. Bu, çeşitli ölçeklerde olabilir. Ör: Fabrikalarda, gürültüsü önlenemeyen araçların çalıştığı mekan diğerlerinden ayrılıp en azından bu mekan dışında çalışanlara belirli bir oranda sessizlik sağlanabilir.

Aynı prensip, büyük ölçekle kentlerde de uygulanabilir. Burada ya gürültü kaynağı ya da gürültüden etkilenecek olan örneğin bir konut alanı izole edilebilir. Eğer gürültü kaynağı ile etkilenecek alan arasında yeterli uzaklık varsa, hava, bu izolasyonu sağlar. Keza ses belirli bir uzaklıktan sonra, mesafe her iki katına çıktığında 6 dB düşer. Buna örnek olarak 6 şeritli bir karayolunu aldığımızda, konut alanlarının bu gürültü kaynağına en az 300m uzaklıkta olması gerektiği ortaya çıkar ki bu doğal olarak gerçekçi bir tutum olmaktan uzaktır. Bunun yerine yol kotunun düşük ya da yüksek tutulması veya araya konabilecek ses engelleri ile gürültü önemli bir oranda azaltılabilir.

Ses engelleri, eğer ses kaynağı ile etkilenecek bölge birbirine çok yakınsa beton oluklu levha veya şeffaf akrilik plastik gibi maddelerden yapılmış duvarlardan oluşur. Bu tip ses engelleri maliyetinin yüksek oluşundan daha çok trafiğin ve kentsel dokunun çok yoğun olduğu kent içi caddeler için düşünülebilir.

2.4.4. Trafik gürültüsünü önlemede bitkisel materyalin rolü

Kent içinde yapı yoğunluğunun az olduğu bölgelerde ve özellikle kent dışında, karayolu kenarındaki istimlak şeridi uygun bitkilerle kaplanarak gürültünün yayılması önemli derecede azaltılabilir. Bu önlemler hava alanları ve demiryolu çevresi için de geçerlidir.

(25)

Bitkisel materyalin gürültüyü emme ve dağıtma özelliklerinin sınırlı olmasına rağmen, psikolojik etkileri belirgindir. Zira kaynağı görülebilen, tanımlanabilen gürültünün insan üzerindeki olumsuz etkisi oldukça fazladır (Yazgan,1979).

Bitkilerin gürültü azaltma yetenekleri, yaprak büyüklüğüne, yaprak konumuna, yapraklanma ve dallanma sıklığına bağlı olarak değişmektedir. Yapılan araştırmalar, bitki türlerinin gürültü azaltma yeteneklerinin 0.7 ile 10.7 dB arasında olduğunu belirtmektedir.

Gürültü düzeyindeki 5 dB'lik bir azalmanın kulak tarafından hissedilen gürültüde %50'lik bir azalma sağladığı dikkate alındığında bitkisel malzemenin gürültü önleme ve azaltma çalışmaları için gerekli olduğu ya da en azından gürültü perdelerinde kullanılacak malzemelerde kombinasyon için bir alternatif olarak ortaya çıktığı görülür.

Bitkisel gürültü perdelerinden istenilen sonucun elde edilebilmesi için kullanılan bitkisel malzemenin türüne ve uygulama ilkelerine dikkat edilmesi gerektiği de unutulmamalıdır. Diğer yandan, bitkisel malzeme ile oluşturulan gürültü perdelerinin salt cansız malzemeden yapılmış bir gürültü perdesinden çok daha estetik olacağı açıktır. Bitkisel perdeler gürültüyü azaltma etkinliklerinin yanı sıra, oluşturdukları yeşil doku ile hava kirliliği, erozyon v.b. diğer çevre sorunlarının çözümüne yardımcı olurken, insan psikolojisi ve fizyolojisi üzerinde de olumlu etki yaratırlar (Çelem ve Haleplioğlu, 1988).

Atmosferde ışığın yayılma özelliğine sahip ses bir engelle karşılaştığında, engelin özelliğine göre bir kısmı yutulur bir kısmı ise yansır.

Avusturya'da yapılan denemelere göre, yol kenarında bulunan piramit kavak grupları, rüzgarla salınıp bükülme devrelerinde, iç bükey yüzeylerin sesi yansıtma işlevinde olduğu gibi trafik gürültüsünün düzeyini azaltan, yansıtma ve emme özelliğini göstermişlerdir. Yine Almanya'da bu konuda yapılan denemeler sonunda, iyi taç sistemine sahip yüksek gövdeli ağaçlar yanında sık yapılı alçak boylu çalı grupları trafik gürültüsünün çevreye yayılmasını büyük ölçüde önleyebilmektedir.

Amerika, Nebraska'da yapılan bir araştırmada ise bitkisel bariyerlerin kent içi trafik gürültüsünü önlemede yeterli olamayacağı saptanmış. Zira gürültüyü önlemek için en az 20-25m genişliğinde bir bitkilendirme şeridi gerekmektedir. Yine de kent için de bir araştırma değişik boy ve genişlikte, bitkisel çitler kullanılmıştır. Yaprak boyları, biçimleri ve doku özellikleri farklı olan bu türlerin hepsi de her dem yeşil olarak seçilmiştir. En geniş bitkisel çit, 240cm yüksekliğinde ve 240 cm genişliğinde "İllicium

(26)

bir konifer olan "Podocarpus macrophylla" geniş yapraklı herdem yeşil bir bitki olan "Pittosporum tobira" da 150cm boyunda ve genişliğinde olmak üzere çitler teşkil edilmiştir.

Değişik gürültü kaynaklan kullanılmış, gürültü kaynağından çeşitli uzaklık ve yükseklikte ses düzeyi ölçülmüştür. Gürültü seviyesi kontrol noktasından 3-6m uzakta ve 90cm yukarı alındığında bu çitlerin gürültü düzeyini 3-6 db azalttığı görülmüştür.

Saatte 30,60,90km hızlarda giden otomobilin gürültüsü 6m uzaklıktaki "İllicium

anistatum" çiti tarafından 3,6,10dB'lik bir azalma göstermiştir.

Bu araştırmaların ışığında, Orta Anadolu iklim koşullarına uygun, gürültüyü önleyici etkileri fazla, mevsimlere göre değişik renk ve biçim özelliği gösteren bitkiler (Çalı, ağaççık ve ağaçlar) seçilecek istimlak şeridi genişliği sınırlı olan çevre yolları boyunca bitkisel gürültü önleme engeli ile plan içeriğinde yapılabilir (Çizelge 2.1).

Bitkisel gürültü önleme engeli 7 sıralı, her sırada 6 parsel olarak belirlenmiştir. Sıra genişliği 100 cm, uzunluğu ise 500 cm olup, her parselde aynı türden 5 bitki dilimi düşünülmüştür.

Bitkisel engelin gürültüyü önlemedeki etkinliğinin kışın da devam etmesi amacıyla herdemyeşil bitkiler bu plan içerisindeki belirli kalıplar halinde yerleştirilmiştir.

Genişliği sınırlı olan böyle bir bitkisel gürültü önleme engeli yol boyunca tekrarlanabilir ve gürültü şiddetinin mevsimlere bağlı olarak 6-8dB azaltabilir (Yazgan, 1979).

Çizelge 2.1. Çevre yollarında İstimlak şeridi boyunca yapılabilecek bitkisel gürültü önleme şeridi (Yazgan, 1979)

1.-VII. Sıra

1. Cornus alba var. sibirica L.

2.Cotoneaster nummuleria Fish & Mey. 3.Spria vanhauttei Briot.

(27)

4.Cornus alba sibirica L.

5.Cotoneaster nummuleria Fish & Mey. 6.Spriea vanhauttei Briot.

II. Sıra

1. Forsythia intermedia Zab. 2. Viburnum tinus L.

3. Philadephus coranarius L. 4. Vilburnum tinus L.

5.Forsythia intermedia Zab. 6.Viburnum tinus L. III. Sıra 1. Pyrancanhta cocinea M. 2.Crateagus monoggyna L. 3.Pyracantha coccinea M. 4.Syringa vulgaris L. 5.Pyracantha coccinea M. 6.Createagus monogyna L. IV. Sıra 1.Acer pseudoplatanus L.

2.Prunus cerasifera var. pissardii Ehrh. 3.Platanus orientalis L.

4.Sambuscus nigra L. 5.Aesculus hippocastanum L

6. Prunus cerasifera var. pissardii Ehrh. V.Sıra 1.Syringa vulgaris L. 2. Pracantha coccinea M. 3.Crateagus monogyna L. 4. Pyracantha coccinea M. 5.Syringa vulgaris L. 6. Pyracantha coccinea M. VI.Sıra 1.Mahonia aquifolium L. 2.Forsythia intermedia Zab.

(28)

3.Mahonia aquifolium L. 4.Philadelphus coronarius L 5.Mahonia aquifolium L 6.Cornus alba var. sibirica L.

2.4.5. Gürültüye karşı yeşil kuşak tesisi

Fiziki etkileri yanında insanların işitme organları üzerinde de önemli fizyolojik sorunlar yaratan gürültü etkileri, özellikle büyük kentlerimizde hızla artmaktadır, örneğin İstanbul'da 15 yıla yakın bir süre içerisinde 5-10dB'lik gürültü artışı saptanmıştır (Altuğ, 1978). Bugün yapılan tespitlere göre İngiltere'de 14.5 milyon insan trafik gürültüsü nedeni ile ikametgahlarda 65-70 dB'den daha yüksek bir gürültü içinde yaşamaktadır (Bache,1984). Bu değer insanların zarar görmeye başladığı gürültü basamağı II(60-S9dB) içinde yer almaktadır. Ancak kentlerde gürültü 45-50 dB'li geçmemelidir.

Gürültüye karşı koruyucu yeşil kuşak tesisleri ve ormanlar özellikle trafiğin ve sanayi tesislerinin yarattığı gürültü sonucu, bugün kavram olarak yerleşmeye başlamış olan gürültü kirliliğine karşı etkin bir önlem olarak kabul edilmektedir. Nitekim genç ve sık bir ormanın beher metre genişlikteki şeridi, gürültüyü 1.16 dB azaltır(Ürgenç, 1990). Bu 250m genişlikteki sık bir plantasyonun 40 dB'lik bir gürültü azalması sağladığı anlamına gelir. Gürültü sının konutların bulunduğu yerlerde geceleri 35 dB ve gündüzleri 50 dB'yi aşmaması hedeflendiğine göre, 250 m'lik bu ağaçlı şeridin 80dB olan bir cadde gürültüsünü etkisiz hale getirecek demektir. Her ne kadar bu ölçüde geniş bir ağaçlı şeridin kentlerde kolaylıkla tesisi düşünülmezse de sayfiye yerlerinde, tatil köylerinde anayolların ağır trafik gürültüsünden korunmak için böyle bir şerit uygun kesimlerde düşünülebilir. Kentlerde ise şerit genişliği ölçüsünde gürültü nispeten azaltılabilir. Yapılan araştırmaların 10 m genişlikte bir yeşil kuşağın ölçülebilir bir gürültü azalması sağlayabildiği belirtilmektedir (Bayraktar, 1980). Hatta yerleşim yerleri v.b tesisleri, yoldan geçen trafik araçlarının gürültüsünden korumak üzere, altında çalıların yer aldığı 6.3m genişlikteki tek sıra bir ağaç perdesinin bile etkili bir şekilde gürültüyü azaltabildiği bildirilmektedir. Bu nedenle gürültü kaynakları ile gürültüden korunmak istenen yerler arasında, ağaçlandırmalar yoluyla gürültü perdeleri tesisi hala büyük ilgi çekmektedir. Özellikle şehirlerarası yolların mahallere yakın geçtiği yerlerde gürültü kirliliği çok önemli sakıncalara yol açmaktadır. Etkili bir gürültü perdesinin gürültü düzeyini yarı yarıya indirdiği saptanmıştır. Bu perdeler boylu

(29)

ve sık tepe oluşturan türlerle tesis edilmektedir. Gürültüyü önlemede şeridin genişliğinden çok şeritte yer alan bitkilerin yapısının önem taşıdığı vurgulanmaktadır.

Gürültüye karşı en iyi sonuç bu ağaç ve çalı kombine tesislerinin mümkün olduğu kadar gürültü kaynağına yakınlığı ve dolayısıyla koruduğu sahaya uzaklığı ölçüsünde alınmaktadır. Böyle bir tesisin yapılabilmesi için, gürültü kaynağı ile gürültüden korunacak saha arasındaki mesafenin en az 30m olması gerektiği belirtilmektedir. Gürültü perdesinin genişliği ise gürültü entansitesine göre 6-30m arasında değişmektedir. Gürültü dolayısıyla ses dağılımı; sesin frekansı, rüzgar, hava nemi, sıcaklık ve toprağın yansıtma özelliğine göre değişmekle beraber gürültü perdelerinin etkinliği, seçilen türler ve tesis tekniğine de büyük ölçüde bağlıdır. Zira yeşil örtüyü oluşturma tarzı, ağaçların yansıtma özellikleri ve gürültünün bitkiler tarafından emilmesi, türlere göre farklılık gösterir. Araştırmalara göre gürültüyü önlemek üzere tesis edilecek yeşil kuşak için seçilecek türlerin oldukça büyük, kuvvetli ve sert yapıya sahip olmaları, yaprakların üst üste gelip birbirlerini örtecek şekilde dizilmesi ve gürültünün geliş yönüne dik olması türün sık yapraklanma yapması, yere kadar inen sık dal ve yaprak dokusu gösteren ve sık aralar meydana getiren yüksek boylu türlerden oluşmaları istenir.

Bache (1984), Almanya'da 10-25m genişliğinde şeritler halinde tesis edilen karışık bir gürültü perdesinin gürültüyü çeşitli koşullara bağlı olarak 07-10.7dB arasında azaltabildiğini saptamıştır. Perdenin gürültüyü önlemede bu ölçüde farklı sonuçlar vermesi tesisi oluşturan bitkilerin yaprak büyüklükleri, yaprak durumu , yaprak ve dallanma sıklığı, kullanılan bitkilere göre değişmektedir. Yaprak büyüklüğü arttıkça, yaprak durumu itibariyle bitki sesin geliş yönüne dikey pozisyonda yaprak konumlarına sahip olduğu ölçüde ve gene yaprak ve dal sıklığı oranında bu değere yükselmiştir. Bu konuda kışın etkili olan büyük yapraklı, dairni yeşil yapraklar veya yapraklarını döken yeşil yapraklı türler ile koniferlerin karışımından faydalanılabilir. Yazın etkili olması yeterli olan durumlarda (Yazlıklarda) kışın yapraklarını döken büyük yapraklı türler tercih edilmelidir. Ancak iğne yapraklı türler bu konuda fazla etkili değildir. Aynı zamanda seçilecek türlerin uzun ömürlü olmaları da perdenin uzun yıllar boşluk vermeden fonksiyonuna devam etmesini mümkün kılar.

Bu özellikleri gösteren türler arasında yetişme ortamı koşullarına göre en uygunları seçilmelidir.

Bu konuda Bache (1984) yapmış olduğu bir çalışmada ,çeşitli ağaç ve çalıların ses azaltmadaki yeteneklerinin muhtelif denemelerle incelediğini, bunun sonucu ses

(30)

yönüne dikey dikilmiş Acer pseudoplatanus, Viburnum lantana ve büyük yapraklı

Rhodedondronn taksonları gibi büyük yapraklı ağaç ve çalıların en etkili olduklarını

bildirmektedir.

Gürültü perdeleri olarak doğal örtülerden de faydalanılabilir. Ancak bunlar daha geniş yer kaplar, fakat bakım giderleri azdır. Kısmen doğal ve kısmen de dikimlerle oluşturulan gürültü perdeleri ise, daha az yer kaplamakta ise de, az çok bir tesis ve bakım giderini gerektirirler. Doğal vejetasyondan hiç faydalanmayıp tamamen dikimlerle tesis edilen perdeler, tırmanıcılarla da takviye edilerek daha dar yapılabilir ve daha etkili olurlar. Fakat ilk tesis maliyetleri daha yüksektir (Bayraktar, 1980).

Tesis tekniğine gelince; gürültü perdeleri gürültünün geliş yönüne dik olarak tesis edilmeli, tek bir geniş şerit yerine mümkünse birkaç şeritten oluşmalı ve böylece geniş şeritte iç tarafta kalan bireylerin güneş ışınlarından daha az faydalanması önlenmelidir. Ancak trafiğin olduğu alanlarda böyle bir tesise gerek olmayabilir. Çünkü güneş ışınlarının kesilmesi sürücü ve yayalar için bir avantajdır. Böylelikle gerek mobil ve gerekse durgun halde sürücüler bu ışınlardan korunmuş olacaktır. Aynı zamanda ağaçlar yere kadar dallandırılmalıdır. Mümkün olduğunca boylu ağaçlarla sık dikim yapılmalı ve boşluklar ağaççık ve çalılarla takviye edilmelidir. Ancak ne yazık ki refüjlerin ve kaldırımların araç ve yaya trafiğini rahatlatması ve artan yoğunluğa cevap verebilmesi için bu alanların daraltılması büyük ağaçların kullanımını kısıtlamakta ve daha ziyade çalı ve küçük ağaççıklarla perdelemeye gidilmektedir. Zira gürültüyü engellemede sıklık çok önemlidir. Örneğin genişliği 30m olan sık bir ağaç topluluğunun gürültüyü azaltma derecesinin, seyrek bitkiler ve ağaçlardan oluşan 140m genişlikteki bir parkın gürültüyü azaltma derecesine eşit olduğu bildirilmektedir (Ürgenç, 1990).

Bayraktar (1980)’ın yapmış olduğu bir çalışmada ağaç ve çalılar, gürültüyü azaltma ( dB ) değerlerine göre gruplandırılmıştır (Çizelge 2.2).

(31)

Çizelge 2.2. Ağaç ve çalıların gürültüyü azaltma (dB) değerlerine göre gruplandırılması (Bayraktar,1980). 1.Grup 0-2 dB(A) 2.Grup 2-4 dB(A) 3.Grup 4-6 dB(A) 4.Grup 6-8 dB(A) 5.Grup 8-10 dB(A) 6.Grup 10-12 dB(A) Salix eleagnus L., Chamaceyparis obt. nana, Juniperus chin. L.I., Philedelphus pubescens L. Populus x berolinensis K.Koch., Acer pseudoplatanus L. Chamaecyparis laws. glauca A. Murr., Ligustrum vulgare L., Betula pendula Roth., Carpinus betulus L., Viburnum lantana L., Thujopsis dolabrata L.f., Caragana arborescens Lam., Alnus incana L., Syringa vulgaris L., Viburnum rhytidophyllum, Buxus sempervirens L., Prunus

mahaleb L., Cornus alba L.,

Fagus sylvatica L., Tilia platyphyllos, Picea asperata L., Lonicera korolkowii L., Cornus sanquinea L., Ilex aquifolium L., Taxus baccata L., Lonicera tatarica L., Pterocarya fraxinifolia, Ribes divaricatum,

Picea glauca L. Rhodotypos scandens, Forsythia x intermedia Zab., Quercus robur L.,

Salix alba L. Crateagus monogyna L. Sambuscus nigra L., Rhododendron L., Sophora japonica L., Pyracantha coccinea M., Lonicera ledebourri, Cotoneaster multiflorus T. T., Rosa multiflora Thunb ex Murr., Acer negundo L., Spireae vanhouetti Briot., Sorbaria sorbifolia L., Populus canadensis, Chamaecyparis pisiffilif, Corylus avellana L., Tilia cordata Mill.,

Gürültü şeridinin tesisinde gürültü yönünden itibaren dikime, önce çalılarla başlamalı ve içe doğru ağaççıkları ve kısa boylu ağaçları, en içte de boylu yapraklı ve iğne yapraklı ağaç türlerini kullanmalıdır.

Yerden başlayarak sık dallanma gösteren değişik boylardaki ağaç ve çalıların bir arada kullanılması ve yapraklarının oluşturduğu şemsiye biçimindeki taç örtüsünün birbiri içine kısmen geçerek sık bir yapı oluşturması konusunda oluşturulan profil örnekleri (Şekil 2.1) de verilmiştir. Özellikle iğne yapraklı ağaçlarla yapılacak kombinasyonlarda aralıklı kuşaklarla çalışma da önemli görülmektedir.

(32)

Şekil 2.1. Gürültüye karşı tesis edilen yeşil perdelerde çeşitli tipte profil örnekleri (Önder,2010). Plantasyonunun etkili olabilmesi için en az 30m genişlikte yoğun bir şerit halinde tesisi gerekir. Bunun 6-8 kulvarlı yollarda 60m'ye çıkarılması ve mümkün olduğunca yüksek bir boya sahip olması istenir (Ürgenç, 1990).

Cook ve Vanhaverbeke (1974) 'nin yaptıkları çalışmalara dayanarak bu konuda ileri sürdürdükleri öneriler şöyle özetlenebilir.

- Kırsal kesimde yoldan geçen yüksek hızda araba ve kamyonların meydana getirdiği gürültüyü azaltmak için en etkin yol ağaç ve çalılardan oluşan 20-30m genişlikte şeritlerin tesisidir. Bu şeritlerin ortasındaki ağaçların boyları hiç olmazsa 14m yüksekliğe ulaşmalı ve şeridin kenarı trafik hattının merkezinden 16-20m kadar mesafe içinde olmalıdır.

- Kent içinde genellikle orta süratle seyreden arabaların gürültüsünü azaltmak için ağaç ve çalılardan oluşan 6–16 m genişlikte bu şerit etkili olur. Bu şeridin dış kenarı, en yakın trafik hattının merkezinden 5-16m mesafede olmalıdır.

(33)

- Ağaç ve çalı perdesi gürültü kaynağına ne kadar yakın ve korunacak sahaya da ne kadar uzak olursa o ölçüde en uygun sonuç gerçekleşir.

- Mümkün olduğunca daha uzun boylar geliştiren, aynı zamanda sık yapraklanma gösteren ve uniform olarak dikey uzantıdan yapraklarını yayan ağaç türleri ve varyeteleri ile onlarla iyi bir birleşim oluşturan çalılar kullanılmalıdır.

- Ağaç ve çalıların pratik olarak devamlı ve sık bir engel oluşturacak şekilde mümkün olduğunca birbirlerine yakın dikilmelidirler. Aralıklar her bir tür için o yerdeki yetişme koşullarına uygun olan tesis pratiğine uymalıdır.

- Daimi yeşiller (koniferler) gürültüyü önlemede bütün yıl etkilidirler

- Şerit, korunacak sahada, kaynağa göre takriben iki misli mesafede olmalıdır. Kullanılan gürültü perdesi yola paralel olarak tesis edilmeli ve yol boyunca ana yola ve koruduğu sahaya daima eşit uzaklıkta devam etmelidir (Cook, ve Vanhaverbeke, 1974).

2.4.6. Karayolları ağaçlandırmasının işlevsel ve estetik yararları

Karayolları ağaçlandırma, yol ile çevre peyzajı arasındaki ilişkileri etkileyen en önemli planlama girişimidir. Bu açıdan yolun proje sürati, güzergahı, paralelizm, Kazı-dolgu işlemleri ve yol geometrik standartları kadar, ağaçlandırma tekniği de etkin rol oynar.

Yol plantasyonu, yani güzergah boyunca yapılacak ağaçlandırma, bir yönü ile yolun içinden geçtiği peyzajı ilgilendiren, diğer açıdan da ulaşım güvenliği araba kullanma zevki ve yolun kendisini içine alan karmaşık bir konudur.

Yol ağaçlanması, bir yandan ülkenin güzelleştirilmesine katkıda bulunurken, diğer yönden sürücüyü sıcaklık, fırtına, kar vb... gibi klimatolojik etmenlerden korumaktadır. Yol kenarı toprağının kuruması, bununla bağlantılı olarak da toprağın rüzgarla hareketinin önlemekte, bitkisel kökler sayesinde yol güzergahında kaymalar, bozulmalar büyük ölçüde azaltabilmektedir.

Yukarıda belirtilenlerin dışında yol ağaçlamasının görevlerini şöylece özetlemek mümkündür.

-Sürücünün yorgunluğunu giderici etkiye sahiptir. -Yol ağaçlamasının sinyal etkisi vardır.

-Trafik ışıklarından korur. -Çirkin görüntüleri maskeler

-Kirlenmeyi önler ya da en aza indirir (Toz ve egzoz gazları) -Rüzgardan korur.

(34)

-Gürültüden korunma sağlar.

Fazla işlek ulaşım hatlarında trafik gürültüsünden etkili biçimde korunma yeterli genişlik ve sıklıkta bir yeşil kuşak oluşturulmasıyla sağlanabilmektedir. Bu açıdan, kullanılacak ağaç ve çalı türlerinin de önemi vardır. Araştırmalara göre, işlek yollar boyunca çeşitli yaşta ağaç ve çalılardan oluşan 80m. genişlikte bir yeşil kuşak gürültünün %57'sini tutabilmekte, hatta çimler bile belli bir miktar gürültünün çevreye yayılmasını önleyebilmektedir.

Bilindiği gibi, kara ulaşım araçları 80-90dB'lik bir gürültüye neden olabilmekte, bu değerler ise, insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen gürültü seviyesine girmekte ve bünyesel zararlar meydana getirebilmektedir.

Gürültünün çevreye dağılmasını önlemek açısından, iyi taç gelişmesi gösteren yüksek gövdeli ağaçlarla birlikte, sık yapılı alt çalı dokusundan da yararlanmalıdır. İbreli ya da geniş yapraklı olsun dipten itibaren sık dallı ve sık yapraklı ağaçlar bu amaçla uygundur. Kapalı ve aynı yükseklikte orman kitlesi, gürültüyü taçları üzerinden kolayca iletir. 1000 m uzaklığa kadar etkili olmasına neden olur. Fazla yükseklik kademeli orman kuşağı ise gürültüyü en etkili biçimde yutmaktadır. Avusturya'da yapılan denemelere göre gürültünün yansıması söz konusudur. Aynı formlu ağaç kulisleri (örneğin Piramit Kavaklar), iç bükey aynalar gibi gürültüyü çevreye yansıtır. Bu nedenle eğer yol güzergahı yeterli genişlikte ise, değişik yaş ve gelişme gücüne sahip ağaç ve çalılardan oluşan karışık yeşil doku önerilmektedir. Yine denemeler bu türlü dokuların yapraksız durumda bile gürültü yayılmasına karşı oldukça etkili olduğunu göstermiştir (Koç, 1979).

Belirli nitelikteki yeşil elemanlardan yararlanarak yolların gürültüsünün azaltılabileceği bilinmektedir. Ancak yeşil elemanlar gürültü kaynağına göre konumları, dikim aralıkları ve kapladıkları alanın genişliği gürültünün azaltılması üzerinde etkilidir. Meister / Ruhrberg (1959)ve Beck'in (1965-67) ölçümlerine göre en az 10 m genişliğinde, belirli nitelikteki yeşil elemanlardan oluşan bir şerit gürültünün ölçülebilir oranda azaltılmasına yardımcı olabilmektedir.

Kent içi yollarda oluşan gürültüyü en az düzeyde azaltacak 10m'lik bir şeridi bulmak bile çoğunlukla olası değildir. Ayrıca kent yollarının ekolojik koşulları ve kent trafiğinin gerekleri ses azaltmada etkin olarak bilinen her ağaç ve ağaççık türünün yol mekanına getirilmesine olanak vermez. Ancak sıralar halinde dikilen yol ağaçlarının, gürültünün boş yol mekanı içerisinde yankılanmasını engellemeleri olasıdır. Ayrıca yol

Şekil

Çizelge 2.1. Çevre yollarında İstimlak şeridi boyunca yapılabilecek bitkisel gürültü önleme şeridi  (Yazgan, 1979)
Şekil 2.1.  Gürültüye karşı tesis edilen yeşil perdelerde çeşitli tipte profil örnekleri (Önder,2010)
Şekil 3.6. Juniperus horizontalis L.bitkisinin genel görünümü ve yaprak durumu (orijinal,2010)
Şekil  3.7. Euonymus japonica  L.bitkisinin genel görünümü ve yaprak durumu (orijinal,2010)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir yanda ulaşım, sağlık, eğitim ve suyun bir insan hakkı olduğunu söyleyen ve bu doğrultuda Dikili halkına hizmet götüren Osman Özgüven diğer yanda zarar edecekleri

- Devlet tarafından verilen fiyatların, verimin yüksek olduğu bölgelerde düşük maliyetle elde edilen düşük kaliteli fındık üretimini teşvik ettiği, bilinci ile konular

Ürün tasarımı, geliştirilmesi ve üretimi için gerekli veri ve bilgi miktarının çok büyük hacimlere ulaşması Kalite ile birlikte üretim maliyetlerinin de artması Kendi

4.1. İşveren, çalışana ait kişisel verilerin gizliliği, bütünlüğü ve korunmasından sorumlu olup, bu kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini ve kişisel

Kişiler modayı, olduğu gibi uygulamak yerine, kendi vücut özelliğine, ten rengine, diğer giyim aksesuarlarına uygun olan renk, model ve çizgileri seçerek

Bu derste yumurtanın döllenmesinden itibaren insanın büyüme ve gelişme sürecinde geçirdiği değişimler ve bu değişimlerin insan vücudundaki biyolojik ve

Zemin katında büyük bir hol, normal eb'adda 2 oda ayrıca bir camekânla ayrılan ve icabında büyük bir salon şeklini ala- bimlesi için birleştirilebilecek tertibatta 2 büyük

Yapacağımız kalıp taşıyacağı yükünü tam bir emniyet ile taşıyabilecek şeklide teşkil edil- melidir.. Bunun için kaliD tağyiri şekil etmiye- cek surette