• Sonuç bulunamadı

Hatay ili Samandağ ilçesi ekoturizm kullanımına yönelik peyzaj potansiyelinin saptanması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hatay ili Samandağ ilçesi ekoturizm kullanımına yönelik peyzaj potansiyelinin saptanması"

Copied!
196
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

HATAY ĠLĠ SAMANDAĞ ĠLÇESĠ EKOTURĠZM KULLANIMINA YÖNELĠK PEYZAJ POTANSĠYELĠNĠN SAPTANMASI

Ahmet AKKĠPRĠK YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalını

Temmuz-2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Ahmet AKKĠPRĠK 22.06.2011

(4)

iv

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ HATAY ĠLĠ SAMANDAĞ ĠLÇESĠ EKOTURĠZM KULLANIMINA YÖNELĠK PEYZAJ POTANSĠYELĠNĠN SAPTANMASI

Ahmet AKKĠPRĠK

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı DanıĢman: Doç.Dr.Serpil ÖNDER

2011, 241 Sayfa Jüri

Doç.Dr.Serpil ÖNDER Yrd.Doç.Dr.Ahmet Tuğrul POLAT

Yrd.Doç.Dr.Ümmügülsüm TER

Samandağ ilçesi, Avrupa‟nın korumada öncelikli yüz orman alanlarından biri olan ve aynı zamanda Türkiye Doğa Derneği tarafından tür çeĢitliliği açısından Türkiye‟nin en zengin Önemli Doğa Alanı olarak ilan edilen Amanos Dağlarının güney ucunda yer almaktadır. Ġlçe dünyadaki 3 ana kuĢ göç yollarının en büyüğü üzerinde bulunmaktadır. Akdeniz foklarının yaĢam alanı ve deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olarak kullanılan Samandağ Kumulları Türkiye Doğa Derneği tarafından Önemli Doğa Alanı olarak ilan edilmiĢtir. Ayrıca ġimĢir gen koruma ormanı, yaban hayatı geliĢtirme sahası, endemik bitkileri, anıt ağaçları, Türkiye‟nin tek Ermeni Köyü Vakıflı, 9 adet arkeolojik sit ve 13 adet anıt yapıya sahip Samandağ, farklı din, mezhep ve ırkların bir arada yaĢadığı Türkiye‟nin ender ilçelerinden biridir.

Samandağ ilçesi zengin doğal ve kültürel yapısına rağmen turizmden hak ettiği payı alamamaktadır. Kendi haline terk edilmiĢ bu zenginlikler aĢırı ve yanlıĢ kullanımla birlikte çevrede çeĢitli olumsuz değiĢimler ortaya çıkmakta, kültürel değerler, tarihi yapılar tahrip olarak bitki ve hayvan toplulukları yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya kalmaktadır.

Ekoturizm, sürdürülebilirlik arayıĢları içerisinde turizmin geleceğini kurtaracak çözümlerden biri olarak görülmektedir. Ekoturizm bir yandan değerleri korurken bir yandan da yöre halkı için gelir imkânı sağlamaktadır.

Bu tez çalıĢması ile Samandağ ilçesinin bugüne kadar bünyesinde saklayabildiği zengin doğal ve kültürel değerleri ortaya çıkarılarak ekoturizm kullanımına yönelik öneriler getirilmiĢtir.

(5)

v

ABSTRACT MS THESIS

THE DETERMĠNATĠON OF THE POTENTĠAL LANDSCAPE FOR THE USE OF ECOTOURĠSM ĠN SAMANDAG COUNTY OF HATAY

Ahmet AKKĠPRĠK

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE

IN DEPARTMENT OF LANDSCAPE ARCHĠTECTURE Advisor: Assoc.Prof.Dr.Serpil ÖNDER

2011, 241 Pages Jury

Assoc.Prof.Dr.Serpil ÖNDER Asst.Prof.Dr.Ahmet Tuğrul POLAT

Asst.Prof.Dr.Ümmügülsüm TER

Samandag district, which is one of Europe's forest protection, face-priority by the Association of Nature, and at the same time Turkey's Key Biodiversity Areas of Turkey's wealthiest in terms of species diversity, which was declared as the Amanos Mountains, is located at the southern end. County is located on the largest of the Earth 3 major bird migration routes. Mediterranean monk seals and sea turtles nesting area used as living space Samandag Dunes Turkey's Key Biodiversity Areas have been declared by the Nature Society. In addition, Box gene conservation forest, wildlife development area, endemic plants, memorial trees, the only Armenian village in Turkey Vakıflı, 9 archaeological sites and monuments with an area of 13 Samandag, different religions, sects and races live together in a rare Turkey is one of the counties. Despite its rich natural and cultural tourism in Samandağ can not get their deserved share. Abandoned to its own devices with use of this wealth is excessive and false negative changes in a variety of emerging environment, cultural values, as destruction of historical buildings, plant and animal communities remain in danger of extinction.

Ecotourism, sustainability is seen as one solution is to save the future of tourism in the search. Ecotourism on the one hand while preserving the values of income for local people while providing the opportunity.

Within this thesis can store up to date with the Samandag district of rich natural and cultural values have been removed and recommendations for the use of eco-tourism.

(6)

vi

TEġEKKÜR

“Hatay Ġli Samandağ Ġlçesi Ekoturizm Kullanımına Yönelik Peyzaj Potansiyelinin Saptanması” konulu yüksek lisans tez çalıĢmamın her aĢamasında beni yönlendiren yakın ilgi ve desteğini esirgemeyen değerli hocam, danıĢmanım Sayın Doç. Dr. Serpil ÖNDER‟e sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Samandağ ilçesindeki arazi çalıĢmalarımda her türlü destekleri için Samandağ Kaymakamı Sayın Süleyman ÖZÇAKICI, Samandağ Belediye BaĢkanı Sayın Mithat NEHĠR‟e, Samandağ Orman ĠĢletme ġefi Zeynel ÖZTÜRK‟e, Samandağ Çevre Koruma Dernek BaĢkanı Michael ATĠK‟e Samandağ Kaymakamlığında Turizm DanıĢmanı olarak görev yapan Ġsmail ZUBARĠ‟ye teĢekkür ederim.

Yüksek lisans ders döneminde Konya‟ya her geldiğimde maddi manevi destek sağlayan ablam Doç. Dr. Emine Güler AKGEMCĠ ve eniĢtem Prof. Dr. Tahir AKGEMCĠ‟ye, tüm çalıĢmalarım boyunca göstermiĢ olduğu sabır, destek ve yardımlardan dolayı eĢim Dilek AKKĠPRĠK‟e teĢekkürlerimi sunarım.

Ahmet AKKĠPRĠK KONYA-2011

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v TEġEKKÜR ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii SĠMGELER VE KISALTMALAR ... ix 1. GĠRĠġ ... 1

1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı ... 2

1.2.Literatür Özeti ... 2

2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 5

2.1. Peyzaj Kavramı ve Önemi ... 5

2.2. Turizm Kavramı ... 9

2.3. Turizmin Çevreye Etkileri ... 10

2.4.Dünyada ve Türkiye’de Turizmin GeliĢimi ve Bugünkü Durumu: ... 12

2.5. Sürdürülebilir Turizm ... 15

2.6. Turizm Türleri ve Sınıflandırılması ... 18

2.6.1. Ekoturizm ... 25

2.6.1.1. Ekoturizmin tanımı ve ilkeleri ... 25

2.6.1.2.Ekoturizmde kaynak değer teĢkil etme ... 28

2.6.1.3. Ekoturizmin faydaları ... 29

2.6.1.4. Ekoturizm etkinliklerinin sınıflandırılması ... 31

2.6.1.4.1. Öğrenmeye dayalı ekoturizm etkinlikleri ... 33

2.6.1.4.2. Eğlenceye dayalı ekoturizm etkinlikleri ... 36

2.6.1.4.3. Dinlenmeye dayalı ekoturizm etkinlikleri ... 39

3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 42

3.1 Materyal ... 42

3.2.Yöntem ... 43

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 49

4.1. ÇalıĢma Alanının Tanıtımı ... 49

4.1.1. Coğrafi konum ... 49

4.1.2.UlaĢım durumu ... 51

4.1.3.Tarihçesi ... 52

4.2.ÇalıĢma Alanının Peyzaj Değerleri ... 53

4.2.1.Doğal peyzaj değerleri ... 53

4.2.1.1. Jeolojik ve topoğrafik yapı ... 53

4.2.1.2.Toprak ve arazi yapısı ... 54

(8)

viii

4.2.1.4. Flora ... 64

4.2.1.5. Fauna ... 69

4.2.1.6. Ġskenderun-Arsuz yaban hayatı geliĢtirme sahası ... 70

4.2.1.7. Samandağ Kumulları ... 72

4.2.1.8.Amanos Dağları (Musa Dağı bölümü) ... 82

4.2.2 Kültürel peyzaj değerleri ... 84

4.2.2.1 Arkeolojik sit alanları ve anıt yapılar ... 84

4.2.2.2 Kültürel YaĢam ... 123

4.2.2.3 Sosyo-ekonomik durum ... 125

4.2.2.4 Nüfus ... 135

4.2.2.5. Turistik altyapı ... 136

4.3. Anket Sonuçlarından Elde Edilen Bulgular ... 146

4.3.1. Samandağ Ġlçesinde yaĢayanlara uygulanan anket sonuçları ... 146

4.3.2. Ziyaretçilerle yapılan anketlerden elde edilen sonuçlar ... 151

4.4.Hızlı Kırsal Değerlendirmeden Elde Edilen Bulgular ... 155

4.5 Samandağ Ġlçesinin Ekoturizm Potansiyelinin SWOT Analizi ... 158

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 161

5.1. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi ... 161

5.1.1. Samandağ ilçesinde yaĢayan halk ile yapılan anket sonuçlarının değerlendirilmesi ... 161

5.1.2. Ziyaretçilerle yapılan anket sonuçlarının değerlendirilmesi ... 163

5.2. Hızlı Kırsal Değerlendirme Sonuçlarının Değerlendirilmesi ... 164

5.3. Turizm Kullanımına Yönelik Peyzaj Potansiyelinin Değerlendirmesi ... 165

5.4. ÇalıĢma alanındaki Turizm GeliĢimini Kısıtlayıcı Etmenler ve Çözüm Önerileri ... 173

5.5. Samandağ Ġlçesi Ġçin Turizm Faaliyetlerine ĠliĢkin Öneriler ... 176

(9)

ix

SĠMGELER VE KISALTMALAR

da. : Dekar ha. : Hektar

IUCN : International Union for Conservation of Nature (Uluslararası Doğa Koruma Birliği)

KTVKK : Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu MKÜ : Mustafa Kemal Üniversitesi

ORKÖY : Orman ve Köy ĠliĢkileri Genel Müdürlüğü ÖDA : Önemli Doğa Alanı

RES : Rüzgâr Enerji Santrali

SWOT : Strenghts (Avantajlar), Weaknesses (Dezavantajlar), Opportunities (Firsatlar), Threats (Tehditler)

WTO : World Trade Organization (Dünya Turizm Örgütü)

WWF : World Wildlife Fund (Dünya Yaban YaĢam Fonu)

(10)

1. GĠRĠġ

Teknolojideki geliĢmeler, eğitimli insanların artması, yaĢam standardındaki ulaĢım ağındaki iyileĢmeler, kitle ulaĢım araçlarının çeĢitlenmesi ve geliĢmesi, çalıĢmadan arta kalan zamanların artması, farklı kültürleri tanıma arzusu, kent yaĢamının getirdiği stres ve onunla doğru orantılı olarak oluĢan psikolojik ve fizyolojik sıkıntılar gibi etkenler insanları seyahate diğer bir ifade ile kendilerini yenileme ve farklı çevrelerde dinlenme isteğine yöneltmiĢtir. Bu da bugünkü anlamda turizm olarak adlandırdığımız olgunun doğmasına neden olmuĢtur.

Ortaya çıkan bu olgu uzun yıllar kitle turizmi Ģeklinde deniz, güneĢ, kum üçlüsüne bağlı olarak kendini göstermiĢtir. Ancak özellikle son yıllarda turizm alıĢkanlıklarında bir farklılık yaĢanmıĢ ve alternatif turizm aktiviteleri ortaya çıkmıĢtır. Bunlar arasında özellikle eski medeniyetleri tanıma dürtüsü ve geçmiĢe tanıklık yapmak, farklı doğal güzellikleri görmek, farklı kültürleri tanımak ve bir Ģekilde onlarla etkileĢimde bulunmak gibi yaklaĢımlar, özellikle kitle turizm bölgelerinden uzakta kalmıĢ Samandağ gibi ilçelerin (bölgelerin) doğal, tarihi ve kültürel çekiciliklerini göstermesi açısından bir fırsat olmuĢtur. Bu fırsatın doğru kullanılması ve ekonomik-sosyal kazanımlar elde edilmesi için turizm potansiyelinin belirlenmesine ve bu potansiyelin planlı bir yaklaĢımla kullanılmasına bağlıdır. Bu gerekçelerle hazırlanan bu çalıĢma ile, doğal coğrafi özellikleri, derin bir geçmiĢe sahip tarihi, zengin kültürü, ekonomik kaynakları, sosyal yapısı ve daha birçok özelliği ile kendine özgü bir yapıya sahip olan Samandağ‟ın, kendi haline terk edilmiĢ, hatta birçok yerde kaybolmaya yüz tutmuĢ değerlerini olabildiğince ortaya çıkarmak ve ilçede yeni bir yapılanma ve ekonomik kazanım için turizmin hizmetine sunmak istenmiĢtir.

Ancak bu kazanımların yapılabilmesi için Samandağ‟da hangi turizm çeĢitlerinin ne ölçüde geliĢtirileceği, hangi turist tiplerine ve hangi pazarlara yönelineceği, var olan kaynakların nasıl geliĢtirileceği, olası olumlu ve olumsuz etkilerinin neler olacağı, koruma-kullanma dengesinin nasıl sağlanacağı diğer bir ifadeyle turizmin bölgeyi nasıl ve ne boyutta etkileyeceğine iliĢkin soruların sorgulanması gerekmektedir. Ancak bu sorgulamanın yapılması için öncelikle ilçenin turizm potansiyelinin belirlenmesi zorunludur. Bu çalıĢma ile öncelikle ilçenin turizm potansiyeli belirlenmiĢ ve bu potansiyelin yukarıdaki açılımlar çerçevesinde nasıl kullanılabilir olduklarına iliĢkin politikalar ve planlı geliĢmeyi yönlendirici öneriler getirilmiĢtir.

(11)

1.1.ÇalıĢmanın Amacı ve Kapsamı

Samandağ‟ın turizm geleceği için doğal ve kültürel değerlerinin devamlılığı büyük önem taĢımaktadır. Bu bağlamda çalıĢmada, turizm olgusunun ilçede geliĢerek devam edebilmesi için ekoturizme kaynak oluĢturan doğal ve kültürel değerlerin koruma-kullanma dengesi içinde irdelenerek gelecek nesillere devamlılığının sağlanması yönünde çözüm önerileri oluĢturulması amaçlanmıĢtır.

Bu amaçla çalıĢmanın birinci bölümünde; araĢtırmanın amacı ve kapsamı belirtilmiĢ, araĢtırma alanının önemi ve seçimindeki gerekçeler açıklanmıĢtır.

Ġkinci bölümde; öncelikle turizm kavramı ve turizm hareketlerinin çevreye etkileri üzerinde durulmuĢtur. Daha sonra çağdaĢ bir olgu olarak “sürdürülebilir turizm” ve ilkeleri incelenmiĢtir.

Üçüncü bölümde; araĢtırmada yararlanılan materyal ve uygulanan yönteme yer verilmiĢtir.

Samandağ ilçesinin turizm geliĢiminde büyük rol oynayan doğal ve kültürel peyzaj değerlerinin sürdürülebilir turizm açısından irdelenebilmesi için mevcut durum dördüncü bölümde ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Bu aĢamada; ziyaretçilerle ve yörede yaĢayan halkla yürütülen anketlerden, seyahat acentaları, sivil toplum kuruluĢları, kamu kurum ve kuruluĢları temsilcileri ile yapılan yüz yüze görüĢmelerden ve alan gözlemlerinden elde edilen bulgulara yer verilmiĢtir.

BeĢinci bölümde ise; Ġlçede turizm hareketlerinin devamlılığını sağlayacak doğal ve kültürel değerlerin koruma-kullanma dengesi içinde bugünkü ve gelecek kuĢaklara iletilebilmesi için alanın mevcut doğal ve kültürel değerleri sürdürülebilir turizm ilkeleri açısından anket ve hızlı kırsal değerlendirme sonuçları ve yüz yüze görüĢmeler de göz önüne alınarak değerlendirilmiĢtir. Değerlendirme sonucunda gerekli çözüm önerileri getirilmeye çalıĢılmıĢtır.

1.2.Literatür Özeti

Sarı (2001) yaptığı araĢtırmada, Amasra ilçesinin turizm hareketlerine kaynak oluĢturan doğal ve kültürel peyzaj değerleri hızlı kırsal değerlendirme yapılarak incelenmiĢtir. Doğal ve kültürel değerler üzerindeki olumsuz etkilerin giderilmesi için önceden çevresel etki değerlendirmesi yapılmasının desteklenmesi gibi hafifletici ve düzeltici eylem ve programlar önerilmiĢtir.

(12)

Gökçe (2006) tarafından hazırlanan yüksek lisans çalıĢmasında, yerel destinasyonlarda turizm potansiyelinin belirlenmesinde SWOT (Strenghts, Weaknesses, Opportunities, Threats) analizi tekniği ile Giresun ili turizm potansiyeli saptanmıĢtır. Bölge ve yöre turizminin geleceğine ıĢık tutacak pazarlama ve tanıtma stratejileri belirlemede fayda sağlayacak öneriler getirilmeye çalıĢılmıĢtır.

Alparslan (2001) tarafından hazırlanmıĢ yüksek lisans çalıĢmasında, Sinop ili ve yakın çevresinin peyzaj potansiyelini ortaya koyabilecek bir kaynak analizi yapılmıĢtır. AraĢtırma alanına ait kırsal ve kentsel alan kullanımına iliĢkin veriler toplanmıĢtır. Verilerin değerlendirilmesi sonucu mevcut peyzaj potansiyel ve öneriler Ģeması ile Sinop ili ve yakın çevresinin peyzaj potansiyeli üzerinde etken faktörler arası iliĢkiler diyagramı geliĢtirilmiĢtir.

Sılaydın (2000) tarafından hazırlanmıĢ yüksek lisans çalıĢmasında, turistik kıyı yerleĢimlerinde ziyaretçi yönetim planı ele alınmıĢtır. Göçek‟in arazi kullanım durumu saptanmıĢtır. Yöre halkı ve ziyaretçilerin beklenti ve sorunlarına yönelik durum değerlendirmesi yapılarak ziyaretçi yönetim planı tanımlanmıĢtır.

Topay (2003) tarafından hazırlanan doktora çalıĢmasında, Bartın-Uluyayla peyzaj özelliklerinin rekreasyon-turizm kullanımları açısından değerlendirilmiĢtir. SWOT analizi yardımı ile araĢtırma alanının sınırları belirlenmiĢtir. Hızlı kırsal değerlendirme yöntemiyle araĢtırmada ele alınacak rekreasyon ve turizm değerlendirme faktörlerinin belirlenmesine çalıĢılmıĢtır.

Kiper (2006) tarafından hazırlanan doktora çalıĢmasında, Safranbolu Yörükköyü‟nün kırsal turizm açısından yalnızca kültürel değerleri ile öne çıkan bir yerleĢim alanı olmasının ötesinde; doğal, tarımsal ve kültürel değerleriyle birlikte sentezlenmesinin gerekliliği ve önemli bir potansiyeli olduğu belirlenmiĢtir.

Gündüz (2008) yapmıĢ olduğu “Gelibolu Kenti ve Çevresinin Peyzaj Potansiyelinin Saptanması” konulu yüksek lisans çalıĢmasında; peyzaj, peyzaj planlama, ekolojik planlama ve peyzaj potansiyeli kavramları çeĢitli alt baĢlıklarla incelenmiĢtir. Bu bilgiler ıĢığında Gelibolu kenti ve çevresinin doğal ve kültürel peyzaj değerleri saptanmıĢtır. Ayrıca kentin sahip olduğu peyzaj potansiyelini geliĢtirilmesi için yapılması gereken çalıĢmalar ve öneriler sunulmuĢtur.

ġen Dinçer (2010) Turizmin Çevresel Etkileri ve Bir Çözüm Olarak Ekoturizm, konulu yüksek lisans çalıĢmasında; ekoturizm giriĢimlerinde özellikle korunan alanlar ve hassas ekosistemlerdeki uygulamaların ve bunlara yönelik plan ve politikaların daha etkili ve olumsuz etkileri önleyici yönde olması gerektiği önerilmektedir.

(13)

Albayrak (2010) “Korunan alanların ekoturizm geliĢimine etkileri: camili biyosfer rezervi örneği” konulu yüksek lisans çalıĢmasında; korunan bir alan, eğer iyi planlamalarla yönetilir ve halk çeĢitli yöntemlerle teknik anlamda desteklenir ve bilgilendirilirse, doğal ve kültürel yapıda bir bozulma olmadan da gelirlerde artıĢ mümkün olabileceği belirlenmiĢtir.

ġahin (1996) Dikmen Vadisi Peyzaj Potansiyelinin saptanması ve değerlendirmesi üzerine yaptığı araĢtırmada, peyzaj analizi ve değerlendirmesi ile Dikmen Vadisi peyzaj karakteristikleri ortaya çıkarıldıktan sonra mevcut sorunlar ve olanaklar dikkate alınarak gerçekleĢtirilen koruma-kullanım değerlerinin sentezi ile öneri alan kullanım desenleri oluĢturulmuĢtur.

(14)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI 2.1. Peyzaj Kavramı ve Önemi

Koç ve ġahin (1999)‟e göre peyzaj yaygın bilinen tanımı ile bir görüĢ çerçevesi içine giren doğal ve kültürel elemanların birlikte oluĢturdukları bir kompozisyondur. Alman dilinde “Landschaft”, Ġngilizce‟de “Landscape”, Fransızca‟da “Peyzaj Geographique” ve Ġspanyolca‟da “Paisage” gibi, ülkemizde de “Yanı Yöresi” ve “Yöre” kavramları eskiden beri halk arasında bu anlamda kullanılmaktadır. Bu sözcük, genel konuĢma dilinde “Yeryüzünün resimsel görünüĢü”, “sanat tasvirleri” ve hatta “sanat eseri” için 1815 yılından beri kullanılmaya baĢlanmıĢtır (Gündüz, 2008).

Peyzaj; kendisini oluĢturan doğal ve kültürel elemanların durumuna göre genellikle doğal ve kültürel peyzaj olmak üzere iki tipe ayrılır.

Doğal Peyzaj;

Doğal peyzaj, dağlar, stepler, ormanlar, göller, nehirler, çöller vb. gibi tamamen doğal elemanların hâkim olduğu, insan etkilerinin değiĢtiremediği veya pek az değiĢtirdiği kendi doğal dengesini kendi kendine kurduğu peyzajdır. Bu gibi alanların yapısı ve biyolojik dengesinde görülen değiĢmeler, ancak doğal güçler olarak bilinen deprem, yanardağ püskürmeleri, Ģiddetli deniz ve hava akımları med-cezir (gel git) ve erozyon vb. olaylar sonucu ortaya çıkmaktadır (Koç ve ġahin, 1999). Tundra, çöl, step, makilikler, doğal orman alanları, kıyı alanları, korunan alanlar olan milli parklar, tabiatı koruma alanları, tabiat parkları, tabiat anıtları, bilimsel rezerv alanları, sulak alanlar, peyzaj koruma alanları doğal peyzaj alanlarını oluĢtururlar.

Kültürel Peyzaj;

Akdoğan (1975)‟e göre kültürel peyzaj, insanların doğayı çeĢitli amaçlarla kullanmaları sonucu ortaya çıkan, doğayı kullanım amaçlarına ve biçimlerine göre farklılıklar gösteren peyzaj formu olarak tanımlamıĢtır. Aralarında kesin bir sınırlama yapılmamasına karĢın kültür peyzajı, kentsel peyzaj ve kırsal peyzajı oluĢturmaktadır (Açıksöz, 2000). Ancak kültürel peyzaj kapsamına tarihsel peyzajın da katılması uygun olacaktır.

Kentsel Peyzaj;

Kentsel peyzaj, insan gereksinimlerinin karĢılanması ve insana en iyi yaĢam koĢullarının sağlanmasına yönelik iĢlevsel bir bütündür. Ġnsanların bir arada yaĢama içgüdüleri ve doğal tehlikelere karĢı daha güvenli yerleĢim birimlerine ihtiyaç

(15)

duymaları ilk yerleĢim birimlerinin oluĢmasını sağlamıĢtır. Bunları, giderek doğadan daha çok soyutlanmıĢ daha büyük mekânlar izlemiĢ ve böylece kentsel peyzajlar ortaya çıkmıĢtır. Kentsel peyzajın, kentleri oluĢturan yapılar, yapı adaları, trafik sistemi, sosyal tesisler, ticaret ve endüstri alanları gibi yaĢama, dinlenme, eğlenme ve çalıĢma aktivitelerine olanak sağlayan bölümleri bulunmaktadır (Gökyer, 2003).

Uzun (2003)‟e göre kentlerde insanlar, iç ve dıĢ mekân yönünden çevrelenmiĢ küçük, doğal güzelliklerinden uzak ve monoton bir yaĢam içindedirler. Bu nedenle, kentsel çevre içinde bilinçli bir fiziksel, sosyal planlama ve rekreasyonel planlamaya daha fazla ihtiyaç vardır (Dönmez, 2006).

Gültekin (1994)‟e göre baĢarılı bir kentsel peyzaj planlamada kentler dıĢ mekân ihtiyaçlarına uygun standartları içermelidir. Her Ģeyden önce kentler hijyen yönünden insan ve çevresindeki canlılar için uygun birer ortam olmalıdır. Bunun yanında, kentlerdeki mimari yapıların ekonomik olması sağlanmalı, dıĢ mekanda fonksiyonel teknik çözümlemeler getirilmeli, planlamalarda estetik fikirlere de yer verilmelidir (Dönmez, 2006).

Kırsal Peyzaj;

Kırsal peyzaj, insanın doğaya müdahale ederek oluĢturduğu (Koç ve ġahin, 1999), doğa içinde kentsel amaçlarının dıĢındaki aktivitelerin sürdürüldüğü alanların görünümü olarak tanımlanmaktadır. Kırsal alan ya da peyzajlar, esas olarak kentsel ve doğal alanlar arasında geçit görevi üstlenirler. Kırsal peyzajda iki temel olgudan söz edilebilir (Gökyer, 2003).

1. Doğal mekânı oluĢturan olgular 2. Kültürel mekânı oluĢturan olgular. Doğal mekânı oluĢturan olgular

Toprak, jeomorfoloji, iklim, hidroloji (su iliĢkileri), doğal bitki örtüsü, doğal hayvan varlığı ile atmosferden oluĢmaktadır.

Kültürel mekânı oluĢturan olgular

Tarımsal alan ve yerleĢmeler, rekreasyonel alan ve yerleĢmeler (Piknik alanları, kamping alanları, tatil köyü, oteller, golf alanları ve ulaĢım sistemi), tarihsel ve arkeolojik değerler, toplumların gelenekleri ve kültürel aktiviteleri ile Ģekillenir (Gökyer, 2003).

Kırsal alanlar, kentsel alanlarda bunalan insanlar için bu ortamlardan uzaklaĢarak açık hava ve doğaya yaklaĢma gereksinimlerinin giderilmesinde önemli bir

(16)

yere sahiptir. Bu alanlar rekreasyonel, turistik ve sportif aktiviteler için çok çeĢitli olanaklar sunmaktadır.

Kırsal peyzajın birbirinden farklı dört önemli fonksiyonu bulunmaktadır (Koç ve ġahin, 1999).

 Gıda üretim yeridirler.

 Köy el sanatları ve merkezileĢmiĢ sanayi için yerleĢim zemini oluĢtururlar.  Tarım ve diğer üretim, ekonomi dallarındaki aktivite gösteren insanların

yerleĢim alanıdırlar.

 Kent ve sanayi yerleĢmelerinde yaĢayanların rekreasyon ve dinlenme yeridirler. Akdoğan (1975), Koç ve ġahin (1999)‟e göre kırsal peyzaj konusundaki uğraĢılar; 1. Tarımsal peyzaj

2. Endüstriyel peyzaj

3. Rekreatif peyzaj olmak üzere 3‟e ayrılmaktadır (Gökyer, 2003). Tarımsal Peyzaj;

Kırsal peyzaja ilk müdahaleler tarımsal gereksinimlerin gereği ile olmuĢtur. Doğal karakterdeki biyolojik kurallar üzerine kurulmuĢ olan tarımsal peyzaj, insan yaĢamına çok iyi adapte olmuĢ, sakin, huzur sağlayan bir bünyeyi içermektedir (Gültekin, 1994).

Tarımsal peyzaj, diğer kırsal peyzaj Ģekilleri içinde doğal elemanlarla tamamen iç içe olan tek peyzajdır. Tarımın iç içe olduğu bu elemanlar arazi yapısı, toprak ve iklimdir. Bu doğal elemanlar arazinin topoğrafik yapısına, toprak ve iklimine göre değiĢik tarımsal peyzaj mekânları oluĢturmuĢtur (Ürgenç, 2000).

Ġnsanların doğayı kontrol altına alma ya da ona hâkim olma konusundaki çabalarının ürünü olan teknolojik geliĢmeler, tarımda mekanizasyonu yani insan ve hayvan gücü yerine modern tarım araçlarının kullanımını getirmiĢtir. Bu ise, tarımsal peyzajın görünümünde olumsuz değiĢiklikler ortaya koyduğu kadar, doğal yapının bozulması sonucunu da doğurmuĢtur. Tarımsal peyzajın iki ana unsuru, tarımsal yerleĢim alanları ile tarımsal arazilerdir (Koç ve ġahin, 1999).

Tarımsal yerleĢim alanları, farklı ülkelerde çeĢitli koĢullara göre farklılıklar göstermektedir. Tarımsal yerleĢimlerin peyzaj elemanları, köy evleri, köy yolları, köy meydanları ile okul, mezarlık, mescit veya camii, kahve, çeĢme ve değirmen gibi unsurlardır. Kırsal alan yerleĢimleri, tarımsal peyzajın en önemli unsurunu oluĢturmaktadır (Ürgenç, 2000).

(17)

Tarımsal yerleĢimler ve iĢletme yapıları birlikte tarım peyzajlarını oluĢtururlar. Tarımsal arazi içinde tarlalar, genellikle çok büyük paya sahiptirler ve kültür peyzajında etkileri daha baskındır. Tarlaların büyüklüğüne, parselasyon biçimlerine ve yer verilen kültürlere göre, tarım peyzajları da farklılık ve çok yönlülük gösterirler. Morfolojik yapı toprak ve iklimle ilgili özellikler ne kadar benzerlik gösterirse, tarlaların karakteri de o kadar homojen olur (Koç ve ġahin, 1999).

Endüstriyel Peyzaj;

Kentlerin dıĢında kırsal alanlarda yer alan endüstriyel kuruluĢların ve onlara hammadde veren taĢ, kum, çakıl, kaolen, kömür ve maden ocakları gibi kaynakların ve sanayi artıklarının oluĢturduğu peyzajdır (Ürgenç, 2000).

Endüstrinin kırsal alanlarda zararlı etkileri vardır. Bu etkiler; 1. Fiziksel değiĢimlerle

2. Biyolojik dengesizliklerle ve

3. Görsel yönden sebep olduğu çeĢitli kirliliklerle ortaya çıkmaktadır.

Fiziksel değiĢimlerin en önemlileri ve en tahripkârı özellikle endüstriye hammadde temin eden faaliyet alanlarında gözlenir. Bu konuda açık kömür ve maden, taĢ, kum, çakıl ve kireç ocakları kırsal alanlarda fiziksel değiĢimlerin en önemli nedenleridir.

Biyolojik dengesizlikler de toprak, su ve havada çeĢitli kirlenmelere yol açan ekosistem bozuklukları yaratmaktadır. Bu tip kirlenmeler de insan, bitki ve hayvan yaĢamı üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler yapar.

Görsel yönden endüstrinin sebep olduğu çeĢitli kirliliklerin baĢında da sanayi ve ham madde artıklarının yarattığı sağlıksız görünümler gelir.

Bütün bu durumların sonucu olarak, endüstri alanlarının kırsal peyzaj planlama açısından düzenlenmesi ve planlanmasında aĢağıdaki hususların gerçekleĢtirilmesi zorunlu görülmektedir (Ürgenç, 2000).

1. Endüstriyel tesislerin çevreleri doğa ile uyum halinde bir düzenlemeye tabi tutulmalıdır.

2. Endüstriyel ham madde temin eden alanların onarım çalıĢmaları yapılmalıdır. Rekreatif Peyzaj;

Rekreasyon, genellikle serbest zamanlar içinde yapılan, kiĢinin kendi isteği ve iç itimi sonucu oluĢan ve kiĢiyi fiziksel ve düĢünsel yönden yeniden canlandırmayı amaçlayan, kiĢinin sosyal, kültürel ve ekonomik olanakları ve yaĢadığı toplumun yapısı ile bağımlı olarak yapılan fiziksel ve düĢünsel etkinlikler bütünüdür (Gülez, 2000).

(18)

Rekreatif peyzaj ise, insanların kırsal alandaki dinlenme, eğlenme ve sportif aktivitelerde bulunması için ayrılmıĢ alan ve yapıların görünümü olarak tanımlanmaktadır (Koç ve ġahin, 1999).

2.2. Turizm Kavramı

Ġçöz (1991)‟e göre turizm kavramını tanımlamada ortaya çıkan baĢlıca sorun turizmin çok boyutlu bir olay olması ve dolayısıyla değiĢik yaklaĢımlar kullanılmasıdır. Bu bağlamda birçok turizm tanımı mevcuttur. Ancak öncelikle bilinmesi gereken turizm olayını oluĢturan elamanların neler olduğudur.

 Ġnsanların sürekli konutlarının bulunduğu yer dıĢında devamlı olarak yerleĢmemek

 Sadece para kazanmak veya politik ya da askeri bir amaç izlememek,  Liberal bir ortam içinde,

 ĠĢ, merak, din, sağlık, spor, dinlenme, eğlence, kültür, deneyim kazanma, snobik amaçlarla veya aile ziyareti, kongre ve seminerlere katılmak gibi nedenlerle,  KiĢisel veya toplu olarak yaptıkları seyahatlerden,

 Gittikleri yerlerde 24 saati aĢan veya o yerin bir konaklama tesisinde en az bir geceleme süre ile konaklamalarından ortaya çıkan iĢ ve iliĢkileri kapsayan, bir tüketim olayı, sosyal bir olay,

 Ağır ve entegre bir hizmet endüstrisidir (Olalı, 1990).

Zira benzer Ģekilde Hammond (1985)‟da rekreasyon ve turizmi iĢ yoğunluğu (çeĢitliliği) ve büyük miktarlarda parasal (kapital) döngü içerdiği için esas olarak bir hizmet endüstrisi olarak görmüĢtür (Alaeddinoğlu, 2006).

Karaküçük, (1999)‟a göre, Dünya Turizm Örgütü‟nün ziyaretçi, turist ve

ekskürsiyonist (günübirlikçi) kavramlarına getirdiği açıklamalara yer vermek, turizm olgusunun daha iyi anlaĢılması konusunda katkı sağlayacaktır.

Ziyaretçi; devamlı ikamet ettiği ülkeden baĢka bir ülkeyi bir gelir elde etmek amacı dıĢında, herhangi bir nedenle ziyaret eden kiĢidir.

Turist; para kazanma amacı olmaksızın; dinlenmek, eğlenmek ya da kültürel, bilimsel, sportif, idari, diplomatik, dinsel, sağlık ve benzeri nedenlerle oturduğu yer dıĢına geçici olarak çıkan ve tüketici olarak belirli bir süre seyahat ettikten sonra, yeniden yerleĢim yerine dönen kimseye denir.

(19)

Kısa süreli ziyaretçi-günübirlikçi (Ekskürsiyonist); ziyaret edilen ülkede yirmi dört saatten az kalan geçici ziyaretçilere denir (Özel, 2004).

Amerika Çevre Koruma Ajansı 2000 turizme farklı bir tanım getirmiĢ ve mesafeye göre değerlendirme yapmıĢtır. Buna göre turizm faaliyetinden bahsedilebilmesi için katılımcı evinden uzakta en az bir gece geçirmeli ve en az 50 mil (80 km) uzaklığa gitmelidir (Güngör, 2003)

Genel olarak devamlı yaĢanılan yer dıĢında tüketici olarak, hem tatil (dinlenme-eğlenme) yapmak, hem yeni doğal, tarihi mekânları gezip görme ve hem de farklı kültürleri tanıma deneyimi olarak ifade edebileceğimiz turizm kavramı, Erdoğan (1996)‟a göre beĢ temel özellikten oluĢmaktadır. Bunlar;

 Öncelikle turizm, insanların çeĢitli yerlere yaptıkları seyahatler ve konaklamalardan doğar,

 Amacı ve Ģekli ne olursa olsun, bütün turizm faaliyetlerinde iki unsur vardır. Belirli bir yere yapılan seyahat ya da yolculuk ve gidilen yerde her çeĢit etkinliği de içeren konaklama,

 Seyahat ve konaklamalar, devamlı olarak oturulan ve çalıĢılan yerin dıĢında meydana gelir.

 Belli yerlere yapılan gidiĢler geçicidir ve kısa dönem özelliğine sahiptir. KiĢi daha iĢin baĢında yola çıkmadan önce; birkaç gün birkaç hafta veya birkaç ay içinde geri dönmeyi planlamıĢtır.

 Gidilen yer, orda devamlı kalmamak yerleĢmemek ve orada gelir getirici bir iĢte çalıĢıp para kazanmanın dıĢında, herhangi bir amaçla ziyaret edilir (Alaeddinoğlu, 2006).

2.3. Turizmin Çevreye Etkileri

Vellas ve Brecherel (1995); Wallace (1993); Erdoğan (2003); Kahraman ve Türkay (2004)‟e göre turizm, çevre değerlerini, kıyıları, ormanları, diğer kentsel ve arkeolojik sit alanlarını amaçlarına uygun tüketeceği bir ürün haline getirmiĢtir. Karaman (1996); Akpınar (2003)‟e göre ekonomik değeri olan bir sektör olarak turizm endüstrisinin, geliĢmeye katkısı göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Ancak, çevreye olan etkisi düĢünüldüğünde ekonomi ve ekoloji dengesinin kurulması gerektiği ortaya çıkmaktadır (Akın, 2006).

(20)

Sayar (1998)‟e göre genel anlamda çevre insan faaliyetleri ve canlı varlıklar üzerinde hemen ya da belirli bir süre sonra direkt veya dolaylı etkide bulunabilen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etkenlerin belirli bir zamandaki toplamıdır. Dolayısıyla çevrenin kapsamadığı hiçbir alan ve süreç bulunmamaktadır.

Bu bağlamda çevrenin doğru algılanması ve turizmin geliĢme hızının bunu ne ölçüde etkileyeceği konusunun açıklığa kavuĢturulması zorunluluğu vardır. Ancak ülkemizde turizmin geliĢim hızı, gerek ulusal ve gerekse yerel yetkililerin algılamasının çok ötesindedir. Diğer bir ifadeyle turizmdeki bu geliĢme ülkemizde sağlam bir çevre bilinci içinde planlama, yönetme ve uygulama kapasitesinin oldukça üzerindedir. Turizme iliĢkin ortaya çıkan problemlerin çoğu, baĢta hükümetler (ulusal yetkililer) olmak üzere, turistlerin ihtiyaçlarını karĢılayan endüstriler ve turizmcilerin bu konuyu yeterince dikkate almamalarından kaynaklanmaktadır. Bunun baĢlıca nedeni olarak ta kısa dönemli ekonomik kazanç ve ihtiyaçların, uzun dönemli çevre konularından daha önemli tutulması ve belki de bir o kadar önemli olan insanlarımızın bilgi ve ilgi eksiliğidir. Ancak unutulmamalıdır ki, turizm endüstrisindeki herkesin çevreye verdiği zarar, aslında geçim kaynaklarına verdikleri zarardır. Zira bir turizm kaynağı olan çevre, turizmin var olması için yaĢamalı ve çevrenin aleyhine geliĢecek olumsuzlukların turizmin ölmesi olduğu düĢüncesi herkesçe anlaĢılmalı ve olası olumsuz etkiler kontrol edilmelidir. Bununla birlikte son zamanlarda bir slogan haline gelen çevreyi turizm korur düĢüncesi kısmen doğru olabilir. Çünkü turizm ve çevre bir birleriyle çeliĢen iki kavram değildir, aksine bir birlerini tamamlayan ve destekleyen iki kavramdır. Dolayısıyla olay bu Ģekilde ele alınır ve bu yönde çalıĢmalar yapılırsa, daha olumlu sonuçlar elde edilebilir. Bunun sonucunda hem turizm hem de çevre kazanmıĢ olur (Harcombe, 1999).

Ancak, unutulmaması gereken turizm aktivitelerinin tamamının planlı ve iyi yönetilmesi gerektiğidir. Bu süreçte baĢta çevre olmak üzere, kültürel ve tarihi (yıkılmaya terk edilen) değerler yeniden düzenlenebilir ve ziyaretçilerin hizmetine sunulabilir. Böylece hem bu değerler yok olmaktan kurtulmuĢ olur ve hem de gelecek nesillere miras olarak bırakılabilir.

Çevre ve turizm arasındaki olumlu iliĢkiler yedi gurupta toplanmıĢtır.

 Çevresel değerlerin korunması gerektiği bilincinin, geliĢmesi ve yayılması,  Turistik değeri olan doğal çekiciliklerin tespit edilmesi ve korunması,

 Ġçinde yaĢanılsın veya yaĢanılmasın bütün antik kentlerin özelikleri korunarak yaĢatılması,

(21)

 Altyapı olanaklarının artmasına bağlı olarak çevreye iliĢkin değerlerin korunması ve geliĢiminin sağlanması,

 Turizmin geliĢmesine olanak veren bölge, alan ve merkezlerin tespit edilmesi ve bunların öncelik sırasına göre korunması,

 Ekoturizm, yeĢil turizm, doğa turizmi gibi çevreye duyarlı turizm çeĢitlerinin, sürdürülebilir bir turizm için desteklenmesi ve geliĢtirilmesi (Ġnskeep,1999), (Harcombe, 1999).

Turizm çevreye önemli ölçüde olumlu katkılar sağlamasına karĢın plansız yapılması durumunda birçok olumsuz etkileri de olabilmektedir. Turizmin fiziki çevreye verdiği olumsuzlukların baĢında hafta sonları ve yaz aylarında yollar üzerindeki korkunç trafik baskısı, aĢırı kalabalıklığın rekreasyonal alanlara hücum etmesi sonucu oluĢan kırsal alanın bozulması, tarımsal ürünlerin tahrip edilmesi, park ve korulukların yangın ve baĢka Ģekillerde zarar görmesi, arkeolojik eserlerin talan edilmesi, (Özgüç,1998) su kirliliği, hava kirliliği, gürültü ses kirliliği, aĢırı kalabalık ve izdiham, toprak kullanımındaki problemler, ekolojik zararlar, görüntü kirliliği, katı atıkların etkisi, tarihi sit alanları ve anıtların peyzajlarının bozulması (Pınar,1999) gibi zararlar gelmektedir. Buda gösteriyor ki, turizme planlı yaklaĢmak zorunluluğu vardır. Eğer bu yaklaĢım gerçekleĢmese diğer bir ifadeyle turizmde planlama yapılmasa turistik arz hem doğal hem de beĢeri çevreyi tahrip eder ve fiziksel dengeyi bozar (Çizelge2.1.) (Alaeddinoğlu, 2006).

Çizelge 2.1. Turizmin çevreye etkileri (Alaeddinoğlu, 2006).

Turizmin Faydaları Turizmin Zararları

- Çevreye verilen önem artar,

- Doğal ve vahĢi yaĢam alanlarının korunması,

- Çevreyi korumak için, planlama ve yönetim çalıĢmalarına önem verilmesi,

- Eski ve tahrip olmuĢ yapılar yeniden restore edilerek değiĢik amaçlar için kullanılması,

- AĢırı kalabalıklaĢma ve buna bağlı olarak geliĢen gürültü kirliliği,

- Hava ve su kirliliği,

- Her türlü enerji tüketimine bağlı olarak meydana gelen kirlilik,

- Yapıların estetik değerlerini yitirmesi,

- Konaklama tesisleri için gerekli olan ahĢap malzeme ve estetik için orman ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi,

- Çarpık yapılaĢma

2.4.Dünyada ve Türkiye’de Turizmin GeliĢimi ve Bugünkü Durumu:

Turizm dünyanın en hızlı geliĢen sektörlerinden biridir. Dünyada turizm faaliyetinin ortalama yıllık büyüme hızı, 1980-2000 döneminde yüzde 6,8 gibi yüksek

(22)

bir artıĢ göstermiĢtir. Toplam uluslararası ticaret hacmi içinde turizmin payı bu geliĢme eğilimine bağlı olarak, bu dönemin sonunda yüzde 15 gibi yüksek bir orana ulaĢmıĢtır. 1990‟lı yılların sonuna gelindiğinde hizmetler sektörü içinde turizm birinci sıraya yükselmiĢtir.

Dünyada son 40 yıl içinde turizm sektöründe izlenen hızlı büyüme eğilimi, Türkiye‟de son 20 yıllık dönemde yaĢanmıĢtır. Türkiye‟de gerçekleĢen ortalama yıllık büyüme hızları, 20 yıllık dönem için uluslararası yıllık büyüme hızlarının üzerinde seyretmiĢtir. Turizmin geliĢtiği ülkelerde, turizm sektörü gayri safi milli hasılanın belirleyici alt sektörlerinden birisi konumuna gelmiĢtir. Aynı eğilim 1990 sonrasında Türk ekonomisi içinde de görülmektedir. Turizm hedef/bölgeleri arasındaki uluslararası rekabet, özellikle 1980 ve 1990 lı yıllarda giderek keskinleĢmiĢtir. 1990‟lı yıllar dünya turizminin istikrarlı olarak büyümeye devam ettiği, ancak rekabet ortamının giderek yoğunlaĢtığı bir dönem olmuĢtur. Sektörün bu dönemdeki hızlı büyümesinde ve rekabetin giderek hız kazanmasında; uluslararası alanda bu gün adına globalleĢme dediğimiz sürecin baĢlangıcı olan ve 1980 sonrasında yaĢanan mali liberalleĢme akımları; Doğu-Avrupa ülkelerindeki siyasi rejimlerin hızla liberal yapılara dönüĢerek, seyahat özgürlüğü önündeki kısıtlayıcı engellerin kalkması gibi siyasi ve ekonomik temel tercihlerdeki değiĢiklikleri belirleyici etkiye sahiptir.

Dünya Turizm Örgütünün (World Trade Organization: WTO) 150 ülkede gerçekleĢtirdiği araĢtırmaya göre 2010 yılı Ağustos ayı itibarıyla turizm sektörü hızla ekonomik krizin etkisinden çıkmaktadır. 2010 yılı Ocak-Ağustos döneminde dünya genelinde yabancı turist sayısı 644 milyona ulaĢmıĢtır ve 2009 yılındaki % 4.2‟lik küçülmenin ardından turizm ziyaretçi sayısının yılsonunda % 5-6 oranında büyümesi beklenmektedir (Anonim 2011ı).

Dünya ‟daki ve Türkiye‟deki turizm trendleri dikkate alındığında, turizm destinasyonu olarak Türkiye‟nin karĢı karĢıya bulunduğu fırsat ve tehditler ile güçlü ve zayıf yönler Çizelge (2.2)‟deki gibi sıralanabilir (Anonim 2010a).

(23)

Çizelge2.2.Türkiye‟nin turizm destinasyonu açısından SWOT analizi GÜÇLÜ YÖNLER (S) ZAYIF YÖNLER (W) FIRSATLAR (O) TEHDĠTLER (T) • Ġklim, doğal kaynaklar, bozulmamıĢ çevre, • Turizmin sosyal ve ekonomik önemini anlamıĢ bir toplum yapısı, • Zengin tarih, kültür, örf ve adet, Türk insanının geleneksel konukseverliği, • Turizm olgusuna çabuk adapte olabilecek genç ve dinamik nüfusun varlığı, • Özgün sosyo-kültürel özellikler ve doğu ile batının egzotik bir bileĢimini sunması,

• Coğrafi konum nedeniyle ana pazarlara olan yakınlık,

• Rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı,

• Genç ve kıta ötesi pazarlar için henüz keĢfedilmemiĢ bir destinasyon olması, • Ġç turizmdeki hareketlenme, • Turizmin çeĢitlendirilmesine olanak veren coğrafi ve doğal yapının varlığı,

• Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher baĢta olmak üzere alıĢveriĢ olanakları, • Son on yılda geliĢmiĢ destinasyonlar arasına girmiĢ olması, • Türk medyasının haber alma ve verme özgürlüğü ile toplumsal menfaatleri dengeleyememesi, olumsuzlukların

uluslararası medyaya referans oluĢturması, • Altyapı ile hizmet kalitesinin ve destek sektörlerdeki geliĢmenin, hızlı talep artıĢının beraberinde getirdiği ihtiyaçlara cevap verememesi, • Turist sağlığı ve güvenliğindeki yetersizlikler, • Standardı yüksek tesislerin yakın çevresindeki oluĢumlar ile uyumsuzluğu, • Düzensiz ve denetimsiz yönde geliĢen ticari faaliyetlerin ülke turizminde ve ürün kalitesinde yol açtığı yozlaĢma, • Stratejik Pazarlama Yönetimine iĢlerlik kazandırılamaması, • Mevsimsellik ve kapasite kullanım oranlarının düĢüklüğü, • Tanıtımda yetersiz dıĢ yatırımlar,

• BaĢta yerel yönetimler olmak üzere kamunun turizme yeteri kadar ilgi göstermemesi, • Pazarlara ve turizm arzına iliĢkin araĢtırmaların yetersizliği nedeniyle sağlıklı stratejik kararların alınmasındaki güçlükler, • Türk ekonomisinin kronikleĢmiĢ yüksek enflasyon sorunu. • AB ve Yunanistan ile olan iliĢkilerdeki yumuĢama, AB adaylığı, • KüreselleĢme olgusu içerisindeki Avrasya bölgesinin artan önemi ve Türkiye‟nin siyasi ve ekonomik yönden stratejik önem kazanması, • Türkiye‟nin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür turizmine olan ilginin artması, • Batı Akdeniz‟deki kirlenme sonucu Doğu Akdeniz bölgesinin artan çekiciliği, • Eğitim düzeyi yüksek ve deneyimli turist gruplarındaki büyümenin, potansiyel tüketicilerin karĢı propagandadan etkilenme olasılığını azaltıcı etkileri, • Büyüyen dünya turizmi, • GeliĢen ulaĢım olanakları ve buna bağlı olarak uzun mesafeli seyahatin artması.

• DıĢ basında, ülkemizde ortaya çıkabilen münferit terör eylemleri ile demokrasi, insan hakları vbg. Konulara iliĢkin olarak yer alan olumsuz yayınlar ve bunların neden olduğu imaj sorunları,

• Coğrafi konum nedeniyle yakın çevrede (Ortadoğu, Balkanlar, BDT Ülkeleri) yaĢanan savaĢlardan ve siyasi istikrarsızlıklardan olumsuz yönde etkilenme, • Son yıllarda Türk turizmini doğrudan etkileyen dıĢ destekli terörist faaliyetlerin ortaya çıkması, • Türk ekonomisinin kronikleĢmiĢ yüksek enflasyon sorunu,

• Yatay ve dikey entegrasyonlarla dev boyutlara ulaĢan uluslararası tur kartellerinin rasyonel çalıĢma yöntemleri, modern teknik donanım ve ölçek ekonomileri gibi avantajları kullanarak piyasaya egemen olmaları ve hem dıĢ talep, hem de

iĢletmelerin kar marjları üzerindeki baskılarını arttırmaları,

• AB‟nin Birlik içi turizm hareketlerini özendirici politikaları,

• AB üyesi rakip ülkelerin birliğin bilgi ve finans desteklerinden yararlanarak rekabet güçlerini hızla arttırmaları.

(24)

ġekil 2.1. Türkiye‟ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ve harcaması (Anonim 2011). 0 1000 2000 3000 4000 5000 6000

2009 yılında Türkiye'ye gelen yabancıların

ülkelere göre dağılımı

Gelen kişi (x1000)

ġekil 2.2. 2009 yılında Türkiye‟ye gelen yabancıların ülkelere göre dağılımı (Anonim 2011). 2.5. Sürdürülebilir Turizm

Sürdürülebilir Kalkınma;

Sürdürülebilir kalkınma kavramı ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve özgün olduğu ve insanların bunlara dayalı olduğu kavramına

(25)

dayanmaktadır. Bundan dolayı kaynakların sürdürülebilir kullanımı gereklidir; onları gelecek nesiller için korumak adına tüketmeden kullanmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma bir bölgenin kaynaklarının kullanımına iliĢkin olarak en sürdürülebilir seçeneklerin seçilmesi üzerine odaklanmalıdır. WTO; sürdürülebilir kalkınmayı ekolojik sürdürülebilirlik, sosyo-kültürel sürdürülebilirlik ve ekonomik sürdürülebilirlik olarak üç esasa ayırmaktadır.

ġekil 2.3. Sürdürülebilir kalkınmanın esasları (Anonim 2007)

Ekolojik sürdürülebilirlik kalkınmanın; ekolojik süreçlerin, biyolojik çeĢitliliğin ve biyolojik kaynakların esasına uygun olmasını sağlamaktadır. Sosyal ve kültürel sürdürülebilirlik kalkınmanın insanların kendi yaĢamları üzerindeki kontrolü artırmasını sağlamaktadır, kültür ve ondan etkilenen insanların değerlerine uyumlu ve toplum kimliğini oluĢturan ve güçlendiren bir kavramdır.

Ekonomik sürdürülebilirlik kalkınmanın ekonomik olarak etkin olmasını sağlamaktadır ve o kaynakların gelecek nesiller için de kullanılabilir olması için yönetilmesidir. Kalkınma; tüm unsurların birbiri ile denge içerisinde olmadığı zaman sürdürülebilir olamaz. Her plan için üç unsur da dikkatli bir Ģekilde ele alınmalıdır ve her unsur için faydalar tanımlanmalıdır.

Sürdürülebilir Turizm Kalkınması,

Korunan alanlar civarındaki sürdürülebilir kalkınmada turizmin rolü Ģu olmalıdır; Sürdürülebilir olmayan diğer kullanım türlerini dıĢarıda bırakmayı sağlayan doğal kaynakların turizm için akılcı bir Ģekilde kullanımı. Önemli bir kavram da sürdürülebilir geçim kaynaklarıdır: Toplumlar kaynaklarını cazip bir gelecek perspektifi için akılcı bir

(26)

Ģekilde kullanmaktadırlar. Halkın çoğunun hâkim bir Ģekilde kırsallıkla mücadele ettiği bir dünyada, doğal kaynaklar üzerindeki baskı da artmaktadır. Eğer bir yer yeterli turizm potansiyeline sahipse turizm daha sürdürülebilir bir gelecek perspektifi yaratmada bir rol üstlenmektedir. Turizm asla tek ekonomik etmen olmamalıdır, çünkü bu durumda da yeni bir bağımlılık yaratacaktır. Bu ayrıca kırsal alanın karakterini radikal ve derin bir Ģekilde değiĢtirecektir.

Sürdürülebilir turizm kalkınması bir yandan koruma yaparken ve gelecek için fırsat yaratırken diğer yandan da mevcut turistlerin ve ev sahibi bölgelerin ihtiyaçlarını karĢılamaktadır. Tüm kaynakların yönetimine hitap eden bir yöntem olarak bir yandan kültürel bütünlük, önemli ekolojik süreçler, biyolojik çeĢitlilik ve yaĢam destek sistemlerini oluĢtururken diğer yandan da ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçları karĢılayabilmektedir.

Ekolojik sürdürülebilirliğe iliĢkin kriterler (Anonim 2007);

*Doğanın korunmasına ve restorasyonuna iliĢkin olarak açık ve ölçülebilir katkı sağlanması; biyolojik çeĢitlilik/ekosistemler/türler;

*Turizm altyapısının ve tesislerinin çevreye etkisinin asgari düzeylere indirilmesi; *Mevcut altyapı ve binaların azami kullanımının sağlanması,

*Ekolojik taĢıma kapasitesi, sonuçlara bağlı bölgeleme planının değerlendirilmesi ve bunlara riayet edilmesi,

*Kalkınmanın yerel kaynakları maksimum bir Ģekilde kullanımının sağlanması,

*Yüksek etkiye sahip turizm faaliyetlerinin yasaklanması (kara motosikletleri, arazi araçları)

*Turizm sektörü için çevre dostu programı,

*Turist faaliyetlerinin çevreye olan etkilerinin azaltılmasına iliĢkin aktif politika; çevre dostu alternatiflerin teĢvik edilmesi,

*Hava ulaĢımının ve motorize ulaĢımın azaltılması ve kamu taĢımacılığı türlerinin ve motorize olmayan taĢıma türlerinin teĢvik edilmesi,

*Uzun mesafeli pazarların hedeflenmesinden kaçınılması *Misafirlerin eğitilmesi/davranıĢ kuralları,

Ekonomik sürdürülebilirliğe iliĢkin kriterler;

*Sürdürülebilir geçim kaynaklarının yaratılmasına ve geliĢtirilmesine dayalıdır, *Yerel ekonomiye iliĢkin faydaların azami seviyeye çıkarılması,

*Yerel istihdamın azami seviyeye çıkarılması (kalite ve miktar), *Uzun vadeli cazip bir perspektifin yaratılması,

(27)

*Entegre kalkınma yaklaĢımı ile diğer sektörlerle sinerjinin azami seviyelere çıkarılması *Geleneksel tipik faaliyetlerin desteklenmesi,

*Yeni geliĢimlerin yerel ekonominin ölçeğine uygun olması,

*Ekonomik kalkınma üzerinde yerel kontrol ve yerel sermayenin olması, *Gelirin adil bir Ģekilde dağıtılması,

*Sosyal çeliĢkilerden kaçınılması,

*Turizm kalkınma stratejisine iliĢkin ekonomik fizibilite yapılması,

Sosyal ve kültürel sürdürülebilirliğe iliĢkin kriterler;

*Kültürel mirasın ve insan yapımı manzaraların restorasyonu ve korunmasına açık ve ölçülebilir katkıda bulunulması,

*Kalkınmanın kültürel kaynaklar ve yaĢam biçimi üzerindeki yerel kontrolü, *YaĢam kalitesinin ve kamu hizmetlerinin geliĢtirilmesi

*Yerel birliklere fayda sağlanması (spor, kültür, refah, din) *Kültürel mirasın korunması ve geliĢtirilmesi,

*Sosyal taĢıma kapasitesinin değerlendirilmesi ve buna uyulması (Anonim 2007),

2.6. Turizm Türleri ve Sınıflandırılması

Yılmaz (1999)‟a göre turizm endüstrisi içinde verilecek hizmet ve faaliyetlerin türleri ve kapsamı, turizm türlerine göre değiĢmektedir. Günümüzde turizm, çok çeĢitli kriterlere göre sınıflandırılmaktadır. Turizm sınıflandırmaları birçok bilim adamı tarafından çeĢitli Ģekillerde yapılmıĢtır. Turizm kavramını oluĢturan bileĢenlerin çeĢitliliğinden ve aralarındaki iliĢkilerden dolayı sınıflandırmalar değiĢik kriterlere göre yapılmıĢtır. Turizmde yeni eğilimler ise geleneksel turizm türlerine yenilerini eklemektedir. Turistik yatırımların hedef kitlesi, çoğu zaman yapılmıĢ olan sınıflandırmalar göz önünde bulundurularak saptanmaktadır.

Karaküçük (1999)‟a göre, turizmin çeĢitli kriterleri esas alınarak kapsamlı bir sınıflandırması Ģöyle yapılmaktadır (Özel, 2004);

1. Turistin Geldiği Yere Göre Turizm: Turizm bu kritere göre içi turizm ve dıĢ turizm (uluslararası turizm) olmak üzere ikiye ayrılır.

a. Ġç Turizm: KiĢilerin ülkeler içinde yaptıkları seyahatlerdir. b. DıĢ Turizm: KiĢilerin ülkeleri dıĢında yaptıkları seyahatlerdir.

 Aktif DıĢ Turizm (Incoming Turizm): YurtdıĢından gelen yabancı turistler sebebi ile doğan turistik hareketlerdir.

(28)

 Pasif DıĢ Turizm (Outgoing Turizm): Ülke fertlerinin baĢka ülkelerde turizm amacı ile yaptıkları seyahatlerden doğan faaliyetlerdir.

2. Turist Sayısına Göre Turizm: Bu açıdan turizm; bireysel, kolektif ve kitle turizmi olmak üzere üçe ayrılır.

a. Bireysel Turizm: KiĢisel olarak yapılan seyahat ve konaklamalardır.

b. Kolektif Turizm: Belirli bir grup veya örgüt (kulüp, dernek, vb.) tarafından düzenlenen seyahat ve konaklama biçimidir.

c. Kitle Turizmi: Seyahatin büyük ölçüde ve konaklamanın tümüyle kolektif bir biçimde gerçekleĢtirildiği ve turistin grupla bütünleĢmesinin bilinçli olarak özendirildiği bir turizm türüdür.

3. Amacına Göre Turizm: KiĢilerin turizm olgusuna katılmalarını sağlayan dürtüler çok çeĢitlidir. Bir turistin hangi amaçla seyahate katılmıĢ olduğunu belirlemek, amaçların birbirleriyle iliĢkili ve çoğu zaman da iç içe olması nedeniyle oldukça güç olmaktadır. Bununla beraber, seyahat ve konaklama süresince yapılan faaliyetlerin ve kurulan iliĢkilerin ağırlığının hangi noktalarda toplandığına bakılarak temel amacın belirlenmesi mümkündür. Buna göre aĢağıda bazı sınıflandırmalar yapılmıĢtır.

a. Dinlenme Turizmi: Günümüz yaĢam ve çalıĢma koĢulları içinde yorulan ve bunalan insanın yıllık tatillerinde veya boĢ zamanlarında sürekli yaĢadığı yer dıĢına çıkarak bedensel ve ruhsal sağlığını yeniden kazanmak amacıyla sakin ve dinlendirici ya da aksine hareketli veya eğlendirici ortamlar aramalarıyla oluĢan turizm türüdür.

 Sağlık Turizmi (Tıbbi Turizm): KiĢilerin tedavi olmak amacıyla yaptıkları seyahatlerin neden olduğu turizm türüdür. Doğanın sağlık verici özelliklerinden yararlanmak isteyen insanların; sıcak su, maden suyu, hamam, kaplıca ve bunları tamamlayan kür merkezlerini ve bazı tıbbi hizmetlerin sunulduğu sağlık merkezlerini ziyaret etmeleridir. Tıbbi turizm; deniz, iklim ve mağara tedavisini de içine almaktadır.

 Ġklim Kürü (Klimatizm): Dağ istasyonlarındaki temiz hava ile uygulanan tedavi sistemidir.

 Termal Kür (Termalizm): Doğal Ģifalı su kaynaklarıyla uygulanan tedavi sistemidir.

 Meyve-Sebze Kürü (Uvalizm): Bazı Ģehirlerde üretilen meyve ve sebzelerin kür amacıyla müĢterilere sunulmasıdır.

(29)

 Yayla Turizmi: Tatillerini Ģehir dıĢı yaĢam koĢullarında geçirmek isteyen insanların bu amaçla belirli özellikleri olan (iklim vb.) yaylalara yaptıkları ziyaretlerdir.

 Kıyı Turizmi: Eğlenme, dinlenme, spor yapma amacıyla sahillere (deniz, göl) yapılan ziyaretlerdir.

 Çiftlik Turizmi: Tatillerini Ģehir dıĢı yaĢam koĢullarında geçirmek isteyen insanların; gerçek veya turizm amacıyla suni olarak kurulmuĢ çiftliklerde, doğa ile iç içe yaĢamak, sebze ve çiçek yetiĢtirmek, meyve toplamak için seçtikleri turizm türüdür.

b. Kültürel Turizm: DeğiĢik kültürleri ve kültür eserlerini (tarihsel anıtlar, savaĢ alanları, müzeler, ören yerleri vb.) görmek için yapılan seyahatlerdir.

 Mutfak (Gastronomi) Turizmi: Damak zevki konusunda özel ilgileri olan insanların bu anlamda Ģöhreti olan yerlere yaptıkları seyahatlerdir.

c. Sportif Turizm: Su sporları, dağ sporları, kıĢ sporları ve buna benzer sporları yapan, spora ilgi duyan ve sporla iliĢkili olan kiĢilerin; sportif karĢılaĢmalara, olimpiyatlara ve benzeri olaylara bizzat katılmak veya bunları izlemek amacıyla oluĢturdukları turizm hareketleridir.

 Dağ Turizmi: Gezi, araĢtırma, dağ yürüyüĢü, tırmanma, sağlıklı iklimde bulunma ve iklim kürlerini kapsamına alan turizm türüdür.

 Golf Turizmi: DeğiĢik ülkelerdeki golf alanlarında golf oynama amacıyla yapılan ziyaretler olup, değiĢik iklim ve tabiat Ģartlarında golf oynama isteği; golfun bir turizm türü olarak belirlenmesine yol açmaktadır.

 Av Turizmi: Karada ve denizde özel kulüpler aracılığı ile av meraklıları için düzenlenen avlanma programlarıdır.

d. Dinsel Turizm: Dinlerce kutsal sayılan beldeleri ziyaret etmek, dinsel toplantı ve törenlere katılmak veya bunları izlemek, hac gibi dinsel görevleri yerine getirmek veya ünlü mabetleri görmek amacıyla yapılan ve zaman zaman çok önemli boyutlara ulaĢan seyahatlerin ve konaklamaların oluĢturduğu turizm olayıdır.

e. Ekonomik Turizm: Ekonomik beklentilerle fuar ve sergileri gezmek, endüstri tesislerini ve ticaret merkezlerini ziyaret etmek, iĢ görüĢmelerinde bulunmak ve ticari bağlantılar kurmak amacıyla yapılan bir turizm türüdür.

(30)

 Teknik Turizm: Havaalanlarına, limanlara, fabrikalar, nükleer merkezlere, barajlara, teknoparklara vb. yerlere yeni teknoloji ürünleri konusunda bilgilenmek amacıyla yapılan seyahatlerdir.

f. Politik Turizm: Devlet adamı, diplomat ve kamu görevlilerinin ulusal veya uluslararası politik iliĢkiler nedeniyle katıldıkları turizm hareketleri ve politikayla ilgilenen kiĢilerin bu tür olayları izlemek ve bunların cereyan ettiği yerleri görmek arzusuyla yaptıkları seyahatlerdir.

g. Kongre Turizmi: Uluslar arası niteliğe sahip kuruluĢların, belirli aralıklarla düzenledikleri kongre, seminer, konferans, yuvarlak masa, genel kurul vb. faaliyetlere katılma olgusudur.

h. Aile Turizmi: Aile ve akrabalık bağları bulunan ve bunları ziyaret eden, onlarla bir arada bulunmak ve aile büyüklerinin daha önce yaĢadıkları yerleri görmek gibi nedenlerle ortaya çıkan bir turizm türüdür.

4. Seçilen Zamana Göre Turizm:

a. Seyahat ve konaklama için yılın hangi mevsiminin seçildiğine bakılarak yaz turizmi veya kıĢ turizmi Ģeklinde sınıflandırılabilmektedir.

b. Turizm hareketlerinin yoğunluğuna bağlı olarak sezon içi turizm ve sezon dıĢı turizm Ģeklinde iki sınıfa ayrılabilmektedir.

5. Kapsanan Süreye Göre Turizm: Turizm olgusu kapsadığı süre açısından da kısa süreli turizm ve uzun süreli turizm olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

a. Kısa Süreli Turizm: Hafta sonu tatili veya bir baĢka yere yolculuk sırasında çoğunlukla dört geceden az konaklama ile doğan turizm biçimidir.

b. Uzun Süreli Turizm: Sürekli yerleĢme yeri dıĢında en az dört geceleme ile gerçekleĢen tatil veya herhangi bir diğer amaçla gerçekleĢen turizm olayıdır.

6. Sosyal Niteliklere Göre Turizm: Bu turizm olgusuna katılan kiĢilerin yaĢları, meslekleri, sosyo-kültürel özellikleri ve gelir düzeyleri gibi sosyolojik nitelikleri açısından da sınıflandırılabilir.

a. YaĢ kriterlerine göre yapılan yaĢlılar turizmi ve gençlik turizmi Ģu Ģekildedir:

 Gençlik Turizmi: Dünyayı tanımak ve görmek isteyen, maddi imkânları kısıtlı genç nüfusun kendilerine sunulan konaklama, ulaĢım ve servis imkânlarını değerlendirerek, değiĢik ülkeleri ziyaret etmeleridir (gençlik ve izci kampları vb.).

 YaĢlılık Turizmi (2. veya 3. YaĢ Turizmi): Belli bir yaĢın üzerinde veya emekli olmuĢ insanların bulundukları yerlerden ayrılarak, değiĢik ülkeleri ziyaret

(31)

etmeleridir. Uygun iklim, ucuzluk, sağlık hizmetlerinin yaygınlığı, ulaĢım kolaylığı vb. imkânlar sağlanması ziyaret edilen yerle ilgili tercih nedenleridir. b. Bir diğer sınıflama da turistin gelir düzeyi ve sosyal durumuyla bağlantılı olarak yapılan lüks turizm, geleneksel turizm ve sosyal turizm ayrımıdır.

 Lüks Turizm: Çoğunlukla gelir düzeyi yüksek insanların bireysel olarak veya küçük gruplar halinde gerçekleĢtirdikleri ve lüks turizm ürünlerine yönelik bir talep doğuran turizm türüdür.

 Geleneksel Turizm (Orta Sınıf Turizmi): Tüketim imkânları normalin üzerinde bulunan, geleneksel seyahat ve konaklama iĢletmelerinin hizmetlerinden yararlanarak seyahat eden kiĢilerin ve ailelerin oluĢturduğu turizm türüdür. 7. UlaĢım Araçlarına Göre Turizm: Bu sınıflandırmada esas olan turizmde seyahat için tercih edilen ulaĢım aracının türüdür.

a. Karavan Turizmi: Ġnsanların ulaĢım, konaklama, bir dereceye kadar yeme içme ihtiyaçlarını kendileri çözerek değiĢik ülkeler görüp tanımak amacıyla karavanlar ile yaptıkları ziyaretlerdir.

b. Gemi (Kruvaziyer) Turizmi: Ülkelerarası ve yurtiçi yapılan gemi gezileri ile oluĢan turizm türüdür.

c. Yat Turizmi: Ġki türlüdür. Ülkelerinden yatlarıyla gelen ve ziyaret ettikleri ülkelerden servis sağlayan yatçıların veya baĢka vasıtalar ile gelip gezdikleri ülkede kaldıkları süre için yat kiralayanların gerçekleĢtirdikleri turizm türüdür.

d. Demiryolu Turizmi: AlıĢılmıĢ özelliklerin dıĢındaki bir veya birkaç özelliği olan trenlerle veya özelliği olan güzergahlarda trenle yapılan seyahatlerdir.

8. Organizasyon ġekline Göre Turizm:

a. KiĢilerin doğrudan doğruya seyahat etmeleri

b. KiĢilerin seyahat acentası veya tur operatörleri aracılığı ile yaptıkları seyahatlerdir. 9. Konaklama ġekline Göre Turizm: Burada konakladığı turizm iĢletmesi (otel, motel, pansiyon, kamp ve tatil köyü) veya sayfiye evleri gibi bir ayrım yapılabilir.

10. Yapılan Aktivitenin ġekline Göre Turizm: Mieczkowski (1990), yapılan aktivitenin Ģekline göre turizmi iki sınıfa ayırmıĢtır (Yılmaz, 1999):

a. Rekreasyonel Turizm: Ġnsanları turizme yönlendiren en önemli nedenlerden biri, rekreasyonel aktiviteler olup bu yolla yıl boyunca yorulan beden ve zihnin yeniden enerji ve dinamizm kazanması sağlanır. Rekreasyonel aktiviteler birçok kategorilerde incelenebilir. Bu kategori ve aktivitelerden bazıları Ģunlardır:

(32)

 Suyla ilgili aktiviteler: GüneĢ banyosu, sığ sularda yürüyüĢ, deniz banyosu, yüzme, Ģnorkelle dalıĢ, tüplü dalıĢ, yatçılık, yelkencilik, kanoculuk, olta balıkçılığı, su kayağı, rüzgâr sörfü, yelken-gemi yolculuğu, jet-ski.

 Yaz aktiviteleri: Kamp kurma, pikniğe çıkma, dağ yürüyüĢü, manzara seyretme, at binme, vb.

 KıĢ aktiviteleri: Buz patenciliği, kayak, kar motosikletine binmek.

 Diğer aktiviteler: Otomobil kullanma (zevk amaçlı), avcılık, fotoğrafçılık, vb. b. Rekreasyonel Olmayan Turizm:

 ĠĢ turizmi

 Profesyonel turizm: Toplantı, kongre ve diğer buluĢmalar.  ArkadaĢ ve akraba ziyareti turizmi

 KiĢisel nedenli turizm: AlıĢveriĢ, sağlık (tedavi ve iyileĢme, termal ve klimatik özelliği olan yerlere ziyaretler), din (hac ziyaretleri), eğitim, spor karĢılaĢmaları seyirciliği, eğlence.

 Gezme-görme turizmi: Sergi ve fuarlara katılma, kültürel ve eğitsel ziyaretler. 11. Turistik seyahatin geçtiği yere göre turizm: Bu sınıflandırma tamamen fiziksel çevreyi ayırt ederek yapılan bir sınıflandırmadır. Buna göre:

a. Kent Turizmi

b. Kaynağa Dayalı Turizm: Kıyı, golf, tenis, kıĢ sporları

c. Doğada Yapılan Turizm: Doğaya dayalı rekreasyon aktivitelerini ve daha geniĢ olarak vahĢi ve bakir doğada yapılan rekreasyon aktivitelerini içerir. Doğa rekreasyonistleri kamp alanlarında, küçük kulübelerde konaklarlar. Bazı turistler kent içinde kalıp, günübirlik kent dıĢına çıkarlar.

12. Planlı GeliĢim YaklaĢımına Göre Turizm: Inskeep (1991) ve Yılmaz, (1999) ‟a göre, burada yapılan sınıflandırma her ne kadar planlı geliĢim yaklaĢımına göre yapılmıĢsa da pratikte sürdürülen birçok turizm Ģekli güncel koĢullara göre Ģekillenmekte; planlama yoksunu olmakta ve yeni geliĢimler kontrol edilememektedir (Özel, 2004):

a. Kaynak Kökenli Turizm: ÇağdaĢ tatil turizminin en yaygın olanlarından birisi resort kökenli turizmdir. Turistlerin rekreasyon, spor ve kültürel aktivitelere artan katılımları yönünde eğilimleri, kaynakların sağladığı olanak ve servis türlerinin geniĢlemesine yol açmaktadır. Kaynak kökenli turizm, turistlerin yerel özelliklere sahip bölgelere günübirlik turlarla gitmesine ve kaynak dıĢında bir miktar zaman geçirmesine olanak tanımaktadır. Resortların iki ana formu, “bütünleĢmiĢ kaynaklar” ve “kasaba kaynakları”dır.

(33)

b. Kentsel Turizm: Turizmin önem kazandığı büyük kentlerde gerçekleĢen çok genel bir turizm Ģeklidir; fakat turizm, söz konusu kentlerin birincil ekonomi sektörü değildir. Oteller ile diğer turistik olanak ve servisler kentsel yapının bütünleĢmiĢ bir parçasıdır. Tipik turist çekim noktaları, kentli insanlar ve turistler tarafından beraberce ziyaret edilir ve kullanılır. Konferans ve kongre aktiviteleri ise genellikle kente daha çok turist çekmek amacıyla geliĢtirilmiĢtir.

c. Özel Ġlgi ve Macera Turizmi: Özel ilgi turizmi, bir alanla ilgili belirli spesifik özellikler hakkında bilgi ve deneyim edinmek amacıyla seyahat eden, genellikle küçük grup turlar oluĢturan turistler tarafından oluĢturulan turizm Ģeklidir. Özel ilgi temaları, genellikle turistlerin uzun vadeli merak ve yetenekle ilgili hobi alanlarıyla birleĢir; kültürel dans gösterileri, müzik, güzel sanatlar, el sanatları, mimari, geleneksel yaĢama tarzı, sıra dıĢı ekonomik etkinlikler, arkeoloji ve tarih, flora, fauna, jeoloji, ulusal parklar ve deniz çevreleri gibi doğal peyzajlar üzerinde odaklanır ve turistlerin profesyonel ilgi alanlarına hitap eder. Macera turizminde turistler motivasyon içindedir, kiĢisel cesaret öne çıkar ve bazen uzak bölgelere safari, hafif ve ağır yürüyüĢler, dağ tırmanıĢı, akarsu raftingi ve rapidleri fazla olan akarsularda yapılan botçuluk gibi tehlikeli aktiviteler gerçekleĢtirilmektedir. Bunlar turizmin hızla geliĢen ve büyüyen türlerindendir.

d. Su Yolculuğu Turizmi: Su taĢımacılığına dayalı turizmin bazı bölgelerde hatırı sayılır potansiyeli vardır ve özelleĢmiĢ turizmin hızla geliĢen bir türüdür. Fazla ölçüde kaynaklara dayalı olup gemilerin iĢletilmesine elveriĢli suyollarının sağlanabilmesine ve hayal gücü bakımından kuvvetli geliĢimlerin yaratılmasına bağlıdır. “Turistik yolcu gemisi turizmi”, akarsu ve kanal turizmi” ve “yat turizmi” Ģeklinde alt türlere ayrılmaktadır.

e. Tatil ve Ġkinci Konut Turizmi: Bu turizm türü tatil ve ikinci konut olarak hızla geliĢtirilen kulübeler, evler, villalar, kasaba evleri ve apartman dairesi gibi sabit yerleĢim ünitelerinden oluĢur ve genellikle turistik geliĢimlerde bunların hepsi bir kombinasyon içinde yer alır. Tatil ve dinlenme evleri genellikle büyük bütünleĢmiĢ kaynakların ana bileĢenlerindendir. Çok ciddi anlamda bir turist türü olmasa da, kendi evinde tatil yapan bir emekli topluluğu veya bir dinlenme yerinde ev almıĢ ya da kiralamıĢ olan emeklilerin, harcama ve aktiviteler bakımından turistler gibi iĢlevleri vardır ve o yere ekonomik yarar sağlarlar.

f. Alternatif Turizm: Alternatif turizm terimi; sağduyulu, uyumlu veya sürdürülebilir turizm olarak da adlandırılmakta ve geleneksel kitle turizmine hizmet eden büyük

Şekil

ġekil 2.2. 2009 yılında Türkiye‟ye gelen yabancıların ülkelere göre dağılımı (Anonim 2011)
ġekil 2.3. Sürdürülebilir kalkınmanın esasları (Anonim 2007)
Çizelge 4.3. Eğim gruplarına göre su erozyonu ve toprak derinliği (Anonim 1998)
Çizelge 4.5. Kullanma Ģekillerinde yaĢlık ve çoraklık sorunlarına göre arazi sınıfları (Anonim 1998)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

67,4% of parents with children in preschools, 67,1% of parents with low socio-economical levels, 67,1% of parents with middle socio-economical levels and 91,7% of

Although the factors of patients having mechanical ventilation support and effects of many variables connected to the intensive care environment (such as catheters, intravenous

Yapılan çalıĢma ile zengin biyoçeĢitlilik, kültürel ve tarihi miras, yaban hayatı, açık hava sporları açısından alternatif bir turizm merkezi olma

Oltu ilçesinin doğal ve kültürel alanlarında, ekoturizm faaliyetlerinin planlanması, yönetimi ve uygulanmasına yönelik startejilerin belirlenmesi ve alanın ekoturizm

Müslüman zihninin yeniden inşasında kelam il- minin rolü, insanın doğası, Kelam’da yöntem sorunu, Ehl-i Kitap ile olan polemikler, Mesih kavramı, Musa-ledünni ilim

Değerlendirme Denemesi”, İslam Araştırmaları Dergisi, sy.. adlı eserin müellifi Esîrüddin Ebherî hakkında bilgi verildikten sonra sözkonusu eserin tanıtımı

Zenginleştirme, hızlandırma ve gruplandırma olarak bahsedilen eğitim hizmetleri dışında Tomlinson (2000) özel yetenekli öğrenciler için farklılaştırma

The model makes the use of various factors, including transmission range, node density, vehicle spacing density, safety distance, road length and size of the cell.. The impact of