• Sonuç bulunamadı

‘Jargon' Kavramı Hakkında Peter Burke-Roy Porter-Dr. Kerim Demirci

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "‘Jargon' Kavramı Hakkında Peter Burke-Roy Porter-Dr. Kerim Demirci"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

http://www.millifolklor.com

185

Ortaça¤a ait bir kavram olan jargon, on

ikinci ve on üçüncü yüzy›llarda Frans›zcan›n Provençal Lehçesinde görülür. Jargon sözcü-¤ü ‹ngilizcede daha sonraki yüzy›llarda kulla-n›lm›flt›r. ‘A¤›zda gargara yapmak’ anlam›na gelen bu terim, önceleri anlafl›lmayan konufl-malar için kullan›lm›flt›r. Nitekim gargara manas›ndaki ‘gargle’ ve ‘jargon’ kelimeleri ay-n› kökten gelmektedir. Bir baflka deyiflle, jar-gon terimi sadece ‹ngilizlerin on alt›nc› yüzy›-la kadar kulyüzy›-land›kyüzy›-lar› ‘abuk sabuk, anyüzy›-lams›z konuflma’ veya ‘laklak, gevezelik etme’ anla-m›ndayd›. On alt›nc› yüzy›la kadar sözcük ‹talyancaya (gergo veya zergo), ‹spanyolcaya (jerga, jerigonza), ve Portekizceye (gerigonça) geçti.

Sonraki y›llarda ‘jargon’ kelimesi bir dil-den baflka bir dile geçerken anlam›n› de¤iflti-rerek daha çok yeralt› dünyas›n›n dili mana-s›na gelmeye bafllam›flt›r. Böylece jargon, h›r-s›zlar›n, dilencilerin, hokkabazlar›n ve bu türden kiflilerin kendi aralar›ndaki faaliyetle-rini, s›rlar›n› normal insanlardan saklamaya yard›mc› olan bir tür argo haline gelmifltir. Bu dil bir muhalif kültürün ‘ayk›r› dil’i veya top-lumsal uçta yaflayan insanlar›n ‘uç’ diliydi(1).

Nitekim 1454’te Dijon’da keflfedilen Coquil-lards ad›ndaki h›rs›zlar çetesinin kendine mahsus bir jargonu (certain langaige de jar-gon) ve çete üyeleri aras›nda anlaflmay› sa¤la-yan bir iflaretler sistemi vard›. On alt›nc› yüz-y›la gelindi¤inde, bu yeralt› dünyas› diliyle ayn› anlama gelecek kelimelerin say›s› bir hayli artt›. Mesela ‹spanyolcada ‘flirket’ veya ‘birlik’ manas›na gelen germania veya Yunan-ca grego kelimesinden geldi¤i varsay›lan grin-go tabiri yeni dünyadaki terimler aras›nda yerlerini ald›lar. Hatta buna Çingenelerin di-li manas›nda Caló da denildi. Jargon terimi ile Çingenelerin ba¤lant›l› gösterilmesinin

se-bebi ise Çingenelerin h›rs›z olduklar› önyarg›-s› idi. Portekizcede buna calão denmekteydi(3).

Bu tabir Almancada Rotwelsch (h›rs›zlar›n di-li, argo) diye bilinirken, Frans›zcada 1600’lere kadar argot (bazen baragouin, blesquin, veya narquois) diye biliniyordu.(4)Ayn› kelime

‹tal-yancada bazen furbesco olarak kullan›ld›. Onalt›nc› yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan son-ra, jargon kelimesi yerine kullan›lan ‹ngiliz-cedeki en yayg›n terim ise flark› söyleme anla-m›ndaki chanter, cantare kelimelerinden türe-yen ‘cant’ idi. Jargon ile eflanlaml› kelimeler için Cotgrave’in Frans›zca- ‹ngilizce Söz-lük’üne bak›nca terim için flu karfl›l›klar› gö-rüyoruz: ‘Jargon, fliflirme, abart›l› dil, Pedler Frans›zcas›; kabaca/barbarca ç›kar›lan ses.’ ‘Jargonnuer, d›rd›rc›, abart›l› konuflan sahte-kar/düzenbaz, veya ya konuflmac›n›n veya dinleyicilerinin anlamad›¤› dil(5).

Tüm bu bahsedilen tabirlerin yan›nda, yeralt› dünyas›n›n dili olarak, argonun en faz-la göze çarpan› ise de¤iflik sosyal grupfaz-lar›n, kendileri d›fl›ndaki etnik gruplar›n dilleri için kulland›klar› terimlerdir. Özellikle uç etnik gruplar olarak kabul edilen Yahudiler ve Çin-geneler buna iyi bir örnektir. Almancada ve Polonyacada Jargon veya zargon terimleri baflka dillerden daha çok Yidifl (Eflkenazi Ya-hudilerinin dili) diline atfedilen bir s›fatt›r. Bunun nedeni, Almanlar ve Polonyal›lar için Yahudilerin dilini anlaman›n, en az yeralt› dünyas›n›n dilini anlamak kadar zor oldu¤u inanc›yd›. Hatta Luther gibi meflhur baz› in-sanlar da bu görüfle sahipti. Luther gibi bir-çok insan dilencilerin dilinin Yahudilerin di-linden türedi¤ini düflünmekteydi.

On yedinci ve on sekizinci yüzy›llarda anlafl›lmas› zor bu tür özel dillerin varl›¤› da-ha da yayg›nlafl›r. Mesela, ‹ngiltere’de ‘cant’ sözcü¤ü yaln›z doland›r›c›lar›n veya Elizabet * Bu yaz›, Peter Burke ve Roy Porter’›n 1995 y›l›nda, Polity Press taraf›ndan bas›lm›fl Languages and

Jar-gons [Diller ve Jargonlar] adl› eserinin 2-4 ve 18. sayfalar›ndan k›salt›larak tercüme edilmifltir. ** University of Wisconsin-Madison Asya Dilleri ve Kültürleri Bölümü

‘JARGON’ KAVRAMI HAKKINDA*

Yazan: Peter BURKE - Roy PORTER

Çeviren: Dr. Kerim DEM‹RC‹**

(2)

dönemi Londra’s›n›n ‘hokkabaz’lar›n›n dili (Lee Beier: 64-101) için kullan›lan bir tabir de¤il, ayn› zamanda bir tür üçka¤›tç› kabul ettikleri skolastik filozoflar›n dili anlam›na da geliyordu (Lee Beier: 73). Benzer sebepler-le jargon terimi ba¤naz Protestan olan Puri-tanlar ve Friends ad›ndaki H›ristiyan toplu-luk gibi dini toplutoplu-luklar›n dili için de kullan›l-maya baflland›. Hatta on yedinci asr›n sonuna do¤ru bir yazar bu tür dillerin anlafl›lmazl›¤› konusundaki flikayetini flu cümlelerle ifade etmekteydi : ‘Gerçekten de bu dinsel grubun dilini anlamak yeni bir dil ö¤renmek gibi... Bu dil, kelimelerin ‹ngilizcedeki bilinen anlamla-r›n›n sapt›r›lmas›yla ortaya ç›kan, bozuk ve yeni bir ‘yabanc› dil’...’(6)Bu tür olumsuz

an-lamlar›n d›fl›nda, ‘cant’ ve ‘jargon’ kelimeleri de¤iflik meslek gruplar› taraf›ndan daha olumlu bir biçimde ‘sanat terimleri’ veya ‘tek-nik kelimeler’ anlam›nda da kullan›lm›flt›r.(7)

Bu anlamda, ‘okullar›n jargonlar›’ tabiri 1688 y›l›ndan beri kullan›lm›flt›r. 1704’te Swift ‘ti-caretin cant› veya jargonu’; 1712’de Addison ‘özel mesleklerin cant›’; 1717’de Bullock ‘hu-kuk jargonu’ ifadelerini kullanm›flt›r. Böylece jargon sözcü¤ü önceki kullan›mlar›na göre daha olumlu bir nitelik kazanm›flt›r. ‘Jargon’ kelimesinin anlam›ndaki son bir geniflleme on sekizinci yüzy›lda ortaya ç›kar. Bu dönemde bu kelimeye, de¤iflik dil gruplar›n›n kendi aralar›nda iliflki sa¤lamada kulland›klar› bir dil olan lingua franca anlam› yüklendi. Bu ba¤lamda baz› yazarlar jargon teriminin bu anlam›n› cümlelerinde kullanm›fllard›r. Nite-kim Defoe, bir cümlesinde ‘bizim lingua Frank dedi¤imiz Do¤u Akdeniz ülkeleri jargo-nu’ ifadesini kullan›r. Ayn› flekilde Johnson, ‘jargon, Hindistan ve Akdeniz k›y›lar›ndaki deniz trafi¤ini sa¤layanlar›n kulland›¤› dil’ kavram›n›, ve George Hadley de Hindistan gramerini aç›klarken bir lehçe için ‘Hindistan jargonundan bozulmufl diyalekt’ demekte-dir.(8)De¤iflik sosyal gruplar›n kulland›¤›

tek-nik terimlerin ve argo türlerinin artmas›yla birlikte, di¤er Avrupa ülkelerinde de jargon sözcü¤ünün ve onun eflanlaml›lar›n›n anla-m›nda ayn› flekilde bir geniflleme göze çarpar. Örne¤in, orijinal olarak profesyonel dilencile-rin dili anlam›na gelen rotwelsch kelimesi, ge-nel anlamda teknik terimler için

kullan›lma-ya baflland›; oysa on sekizinci yüzy›l Almanla-r›, teknik terimler için Latince temini artis ta-birini kullan›yordu.(9)Ayn› flekilde Frans›zca

baragouin kelimesi yeralt› dünyas›n›n dili an-lam›ndan ç›k›p ‘Karayiplerin ortak dili’ (lin-gua franca) anlam›na gelecek flekilde kulla-n›lmaya bafllad›. Buna paralel olarak, Jean Jaques Rousseau dergisinin (Le Persifleur, 1749) önsözünde ‘gazeteciler jargonu’ ifadesi-ni kullanm›flt›r. Bu anlam de¤iflikli¤i do¤rul-tusunda, bir zamanlar ‹talyancada dilencile-rin ve h›rs›zlar›n dilini tan›mlamak için kul-lan›lan gergo sözcü¤ü, art›k, hukukçular, dok-torlar (Roy Peter s. 42-63), filozoflar ve diplo-matlar gibi profesyonel meslek gruplar›n›n kulland›klar› teknik terimleri karfl›lamak üzere kullan›l›r hale gelmifltir. Portekizcedeki calão kelimesi de ayn› de¤iflim yolunu takip etmifltir. Bir istisna olarak Çek dilinde bugün jargon terimi yerine kullan›lan hantyrka keli-mesi bir de¤iflikli¤e u¤ramadan hâlâ eski an-lam›yla ‘zanaatkarlar›n dili’ olarak kullan›l-maya devam edilmektedir.

NOTLAR

1 M.A. K. Halliday, ‘Antilanguages’ (1976),

repr. in his Language as a Social Semiotic: The Soci-al Interpretation of Language and Meaning (London: Arnold, 1978); B. Geremek, ‘Gergo’, Enciclopedia Ei-naudi, 6 (Turin: EiEi-naudi, 1979), 726.

2B. Geremek, Trusands et misérables dans

l’Europe moderne (Paris: Julliard, 1980), 52-53.

3R. Salillas, El delincuente espanol, 2 vols

(Madrid: Suarez, 1896), 1: 207 ff; F.A. Coelho, os ci-ganos de Prtugal (Lisbon: Imprensa nacional, 1982).

4L. Aainean, L’Argot ancien (Paris:

Champi-on, 1907), 29-38; A. Dauzat, Les Argots (1929; rev. edn Paris: Delagrave 1946), 5-12).

5 R. Cotgrave, French-English Dictionary

(London: Whitaker, 1650).

6M. van Beek, An Enquiry into Puritan

Voca-bulary (Groningen: Wolters-Noordhoff, 1969); H. Ormsby-Lennon, ‘From Shiboleth to Apocalypse: Quaker Speechways during the Puritan Revolution’, in P. Burke and R. Porter (eds), Language Self and Society (Cambridge: Polity, 1991), 72-112.

7 J. Harris, Lexicon technicum (London: Brown

et al., 104).

8S. Johnson, A Dictionary of the English

Lan-guage (London: Knapton et al., 1755); G. Hadley, A Compendious Grammar of…the Jargon of Hindus-tan (London: Swell, 1801).

9J. Hübner, Reales Staats und Zeitungs

Lexi-con (Leipzig: Gleditsch, 1704).

Millî Folklor, 2004, Y›l 16, Say› 61

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun için köşe direkler üstünde ve üstü geniş sa- çaklı yapılmış, üst katın büyük bir parçası teras bıra- kılmıştır.. Yer katında banka holü, memur çalışma

Yabancı sermayeye ilâç aktif maddeleri yapmaları hususundaki telkinler üzerine karşı tedbir o'arak yabancı fabrikalar (dışarıda ya- pıp memleketimize satmak istedikleri)

hemoglobininki gibi olan a¤aca benzer dallanm›fl bir yap› üzerinde birleflmifl olmas›ysa, demirin akci¤erler içinde oksijen ba¤lamas›n›, vücut içinde de

Depolar müstakil bir kısım olarak ya, okuma, salonu- nun üzerindeki katlara yerleştirilir veya bunlarla oku- ma salonu ve buna bitişik iare dairesi arasındaki taz- yik edilmiş

Istanbulun tabiaten güzel yapılışının insan elile bozulmasıdır... Bunlar,

nition of acute cardiac allograft rejection from serial integrated backscatter analyses in human orthotopic heart transplant recipients: comparison with conven-

mT mT hava kararlı hava kararl ı, dikey hava hareketleri az oldu , dikey hava hareketleri az olduğ ğu i u iç çin, in, kü k ütlede de tlede değ ği iş şme me ç çok ge ok

Beck triad1 (Hipotansiyon, venoz distansiyon ve kalb seslerinin derinden gelmesi) hastalann yOzde 50'sinde vard1.. Pulsus paradoksus hastalann yOzde 30'unda