E
rtuğrul Soysal, S a b ah G a zetesinde ekonomi yazılan yazardı.S oysal d em o k ra siy e inanırdı. K iş iliğ iy le, yaşam ıyla, konuşm a larıyla v e y azılarıyla, çağdaş bir p rofesyon el yön etici v e sanayici n in soru m lu lu kların ı sergilerdi. 28 N isan 1988 Tarihinde kanser den ölünceye kadar Sabah Gaze te sin d e k i yazıların ı sürdürdü. “Bandoneo”sunu elinden düşür medi. Ertuğrul Soysal “tango”ya aşıktı. T ın g o , Ondokuzuncu Yüz- y ıl’m ikinci yansında Avrupa’dan A ıjantin’e göç eden Buenos Aires kentinde L a Plata Nehrinin Batı Yakasında yerleşenlerin aşk, hü zün v e düşkınklığıyla yoğrulm uş duygularım ifade etm ek için yap tık la rı m ü zik v e dansın adıdır. G erçek tango m ü ziği “bandoneo” ile çalınır. “Bandoneo”, dörtköşe körüklü, iki yarım daki düğm eler le sesi d eğiştirilen , akordeona benzer bir m üzik aletidir.
E rtuğrul Soysal ortaokulda i- ken babasım n h ed iye ettiği akor deon ile tango çalm aya başlamış. A n ka ra’da M ülkiye’de okurken konservatuvara da devam edip no ta öğrenm iş. B ir tan go orkestrası kurarak Ankara Radyosu’nda ya ym a başlamış. M ü lk iye’y i bitirip, İstanbul’a gelm iş. G ündüzleri sa nayide çalışırken akşam ları Ker v an saray ca O rhan A fşar Tango O rk estrası’nda “B andoneo” ça larm ış. B andoneo’sunu Park O- te l’de m ü zik yapm aya g e le n A r jan tin Tango O rkestrasın ın ban- doneonist’inden satın almış. Soy sal uzun y ılla r İstanbul R ad yo su’nda da Orhan Afşar Orkestrası ile tango çalm ayı sürdürmüş. Ölü m ünden önce Arjantin’e gitti. Ü n lü tangocularla tanıştı. Önlarla m ü zik yaptı. 67 Yaşında, bando- neo’su elinde, sevgili eşi Sem ra hanım yanında mutlu öldü.
* * *
T a n g o’nun “ anavanatı” A rja n tin’dir ama, “yavru vatanı” da Tür k iy e’dir. Tango Tü rkiye’de bir dö nem halkın çok sevdiği m ü zik ve b eğen diği b ir dans türü idi. Bunda
£
T ü rk le rin b estele dikleri, seslendirdik le ri tan go ların bü y ü k p a y ı vardır. T ü rk tangosunun “babası” sayüan Ne cip C elal (Antel) h a kkın da T H Y ’nin Skylife D ergisi’nin A ğu stos ayı sayısın da T ah a Toros’ bir incelem esi yayınlan dı. T ah a Toros’un anlatım ına göre kül türlü v e varlıklı bir a-ilenin çocuğu olan Necip Celal, 18 y aşın da ik en g ö zle rin i kaybetti. Fakat ış ık lı v e ren k li dünyadan m ahrum kalınca bir köşeye çeki lip, kaderin kara cilvesinin yası i- çine girm edi.
A lm anya’da ünlü kem ancı Seb- m abel’den, kem an dersi aldı. Tür k iye’de Fahir Bey v e M inas Efen- d i’den beste yapm ayı öğrendi. U- zun y ılla r d ille rd e n dü şm eyen tangoları bestelem eye başladı.
Taha Tbros’un anlatım ına göre, Necip C ela l’lar yaz aylarında eski îstinye Iskelesi’nin ü zerin d ek i yalıda otururlarmış. Yaz aylan va purlar îstinye îskelesi’ne yanaşır ken yolcular gü verteye çıkar, bal konda oturan Necip C ela l’e bağı rırlarmış: “Necip Bey, Necip Bey, b ir şarkı çal...” Sonra alkış başlar mış. N ec ip C elal balkonda ayağı kalkar, gözleri ile görem ediği hay ranlarını se vg i ile selam lar v e a- kordeonun u boynun a g eç ire re k karşılık verirmiş. Vapurların kap- tanlan da îstin ye iskelesine yakla şır uzaklaşırken işi biraz ağır dan alırlarmış. Vapurlar iskeleden uzaklaşırken N ecip Celal akerdeo- , nunu bırakır, kem anım alır, hiçbi
rinin yüzünü g ö rm e d iğ i bir dost yolculan ünlü tangosuyla uğurlar mış:
“Kem anım la ona b ir ses vere- bilseydim eğer,”
“B u sesim le ona ersem, ban a dünyaya değer.”
Mazi, Sarı Yapın cak, Ayrılık, Yalova Türküsü, Suna, ö z leyiş, Kim se Sevgi m i Bilm ez gibi ün lü tango p arçaları nın bestecisi Necip C elal 29 K asım 1957 tarih in d e 47 yaşm da iken k a ra ciğer kanserinden
* * * Şu g ü n lerd e İs tanbul’da “b ir tango fırtınası” e- siyor... Yapı K redi B a n k a sı’nın kuruluşunun 50’nci yık nedeniy le İstan bul’a getirilen “yabancı m üzisyen ve d an sçılard an olu şan b ir gösteri grubu” Açıkhava Tiyatrosu’nda temsiller veriyor.
Fehmi A k gü n ’ün an latım ıyla “ dans v e k re o g ra fı ile tangoyu , g örsel yönü ağır basan b ir sanat d a lı” h a lin e getirm işler. B road w a y ’de sahnelenebilecek bir m ü zik a l hazırlam ışlar. O n y ıl ön ce sahnelenen “Tango Argentina” i- sim li gösteri tutunca, bu kere Tan go A rgen tin a’nın danslarının, m ü ziğinin, müzisyenlerinin, oyuncu ların ın b ir bölü m ü n ü d e ğ iş tire rek, b ir bölü m ü n ü koruyarak, Tango Pasion” a d ı altında yeni b ir gösteri hazırlamışlar.
Bu gösteri ilk kez 1993 y ılı N i san ayın da g en e B ro a d w a y ’da sahnelenmiş. An laşıldığı kadan i- le şim di dünya turunda. Yapı Kre di B an k ası’nm dans v e ö zellik le “tango sever” G enel M üdürü B ur han K araçam iyi bir şey yapmış. Bu grubu T ü rk iy e’ye getirtmiş.
İk i saati aşan bir süre devam e- den “Tango Pasion” isim li göste ride konuşm a yok. M ü zik , arada b ir şarkı v e bol bol dans var. Dans eden lerin hareketleri, m im ikleri, giysileri etkileyici. Sahne gerisin d e iki m üzisyen “bandoneo”, iki m üzisyen kem an çalıyor. Piya n o da v e kontrabasta da birer m
iizis-"77
O i
yen var. N orm al tango gelen eğin e u y m a yan ik i a leti d e orkestraya eklem işler: vurm ak çalgı v e klavi- ye. Dans grubu akdın v e erkek al tı çift sanatçıdan oluşuyor. Tango Pasion, 1940’k yılların başında A r jantin’de Buenos A ires kentinde, bir tango kulübünde (Cafetín) ge çiyor. Gece yansı m üzik din lem ek v e dans etm ek için Cafetin’e gelen tango hayranlan (Tanguero) ken di aralarında eğleniyorlar.
C u m artesi akşam ı uzu n süre y u rt d ışın da yaşayan v e T ü r k i y e ’y e y e n i d ön en b ir h a n ım ile gösteriyi izledim . Ç ok beğen dik. E tk ilen d ik . G österi sonunda ha n ım arkadaşım “ - İstan b u l’d a canlı m üziği olan, tango yapıla bilecek b ir yer yok mu? Gösteri den sonra öyle b ir yere gitsek...” dedi... İstanbul’da böyle bir im kan b u lu n m a d ığ ın ı an lattım . K u ru çeşme yoluna sıralanmış m üzikli yerlerd en birin e uğradık. M ik ro fonun başında bir gen ç hanım, g i tar e ş liğ in d e “ Ş ıkıdım d a şıkı- dım...” diye şarkı söylüyordu!.. Bu hafta plakçıları dolaşacağım . B i zim eski tangoların m utlaka bant ları veya plakları vardır... (Sevdim bir gen ç kadım... Papatya gibisin, beyaz v e ince... gibi...)
Tango Pasion gösterisi 8 Eylül akşam ına kadar devam edecek... Siz gen e de im kanınız var ise bu güzel gösteriyi kaçırmayınız...
A’li Paşa ile ilgili bir düzelt me: 31 Ağustos 1994 tarihinde bu
sütunda “Tazminat-ı H a rbiye" başlığı ile yayınlanan yazı ile il g ili olarak ik i uya n aldım. Prof.Dr.Memduh Yaşa, A ’li Pa- şa’n m ism inin yazılm a şeklinin yanlış olduğuna işaret etti. Paşa nın çok değerli bir devlet adamı olduğunu, hikayedeki şekilde ha reket edemiyeceğini anlattı. Daha sonra A’li Paşa’n m torunlanndan olduğunu belirten Sayın Erol Er kan’dan bir uyan aldım.
A li Paşa’nın bir hikaye içinde yanlış tanıtılmasından haklı ola rak şikayet ediyor. A li Paşanın ru hundan özür dilerim.
Taha Toros Arşivi