• Sonuç bulunamadı

Diyarbakır İlinde Yaşayan Görme Yetersizliği Olan Çocuklarla Normal Gelişim Gösteren Çocukların Zihin Kuramı Becerileri Ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Diyarbakır İlinde Yaşayan Görme Yetersizliği Olan Çocuklarla Normal Gelişim Gösteren Çocukların Zihin Kuramı Becerileri Ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Karşılaştırılması"

Copied!
97
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

DİYARBAKIR İLİNDE YAŞAYAN GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARLA NORMAL GELİŞİM GÖSTEREN ÇOCUKLARIN ZİHİN

KURAMI BECERİLERİ VE YÜRÜTÜCÜ İŞLEV BECERİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

SAKİNE BAŞTUĞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

GÖRME ENGELLİLERİN EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTİSÜ

(3)

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren on iki (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN Adı : Sakine Soyadı : BAŞTUĞ Bölümü : Özel Eğitim Bölümü İmza : Teslim Tarihi : TEZİN

Türkçe Adı:Görme Yetersizliği Olan Çocuklarla Normal Gelişim Gösteren Çocukların Zihin Kuramı Becerileri ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Karşılaştırılması

İngilizce Adı:A Comprision Of Theory Of Mind And Executive Functions In Children With Vısual Impairments And Typically Developıng Children Living In Diyarbakir

(4)
(5)
(6)

TEŞEKKÜR

Araştırmam boyunca bilgi ve deneyimlerini benden hiç esirgemeyen,bana karşı her zaman hoşgörü ve sevgi ile yaklaşan, hayatım boyunca kendime örnek alacağım Saygıdeğer hocam Doç. Dr. Selda ÖZDEMİR’e teşekkürlerim sonsuzdur.

Hayatımın her anında yanımda olan, bana sonsuz sevgi ve cesaret veren, her güzel anımda olduğu gibi zor durumda kaldığımda da manevi desteklerini hiç esirgemeyen babam Battal TUZLACIK, annem Aysel TUZLACIK ve kardeşlerime teşekkürlerim sonsuzdur.

Hayatıma girdiği andan beri benim için çok özel bir yeri olan, varlığıyla bana güç ve güven veren, benim için hiçbir konuda sevgi ve yardımını esirgemeyen, tez dönemim süresince de bana her türlü desteği ve yardımı sağlayan sevgili eşim Muzaffer BAŞTUĞ’a ve gülümseme sebebim bitanecik kızım Mine Betül BAŞTUĞ’a teşekkürlerim sonsuzdur.

(7)

DİYARBAKIR İLİNDE YAŞAYAN GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARLA NORMAL GELİŞİM GÖSTEREN ÇOCUKLARIN ZİHİN

KURAMI BECERİLERİ VE YÜRÜTÜCÜ İŞLEV BECERİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

(Yüksek Lisans Tezi) Sakine BAŞTUĞ GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Şubat - 2016

ÖZ

Bu araştırmanın amacı 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerilerini karşılaştırmaktır. Araştırmanın katılımcılarını Diyarbakır ilinde bir görme engelliler ilkokuluna devam eden, yaşları 7-11 aralığında değişen 30 görme yetersizliği olan çocuk ile bir ilköğretim okuluna devam eden yaşları 7-11 aralığında değişen 30 normal gelişim gösteren çocuk oluşturmuştur. Görme yetersizliği olan çocukların, görme yetersizliği tanısı dışında herhangi bir ek engeli bulunmamaktadır. Araştırma betimsel bir karşılaştırma çalışmasıdır. Araştırmanın sonuçları görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerileri puanlarının, normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri puanlarından daha düşük olduğunu fakat istatiksel olarak anlamlı bir fark oluşturmadığını göstermiştir. Araştırma bulguları görme yetersizliği olan çocukların, yürütücü işlev becerilerinin, normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerileri ile karşılaştırıldığında belirgin bir düzeyde gecikme gösterdiğini ve iki grup arasındaki yürütücü işlev becerileri puanlarının istatiksel olarak anlamlı bir fark oluşturduğunu göstermiştir. İki grupta yer alan 60 katılımcının sonuçları değerlendirildiğinde Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Araştırmanın bulguları tartışılmış ve ileride yapılacak araştırmalara yönelik önerilere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler : Görme yetersizliği olan çocuklar, Zihin Kuramı becerileri, Yürütücü işlev becerileri

Sayfa Adedi : 97

(8)

A COMPRISION OF THEORY OF MIND AND EXECUTIVE FUNCTIONS IN CHILDREN WITH VISUAL IMPAIRMENTS AND TYPICALLY DEVELOPING

CHILDREN LIVING IN DIYARBAKIR

(M.S Thesis)

Sakine BAŞTUĞ

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

February - 2016

ABSTRACT

The purposeof this study was to compare the Theory of Mind and executive functioning in children with visual impairments and typically developing children between the ages of 7-11. Participants of the study consisted 30 children with visual impairments attending to a school for children with visual impairments and 30 typically developing children attending to an elemantary school located in Diyarbakır. Children with visual impairments did not have any additional disability. The study design was a comparitive descriptive design. Research results showed that Theory of Mind scores of children whith visually impairments are lower than Theory of Mind scores of typically developing children but there were no statistically significant differences between the study groups. Findings of the study showed that the executive functioning skills of children with visual impairments were dramatically fall behind the executive functioning skills of typically developing children. When the results of 60 participants in both groups compared, findings indicated a significant relationship between Theory of Mind and executive functioning in all children. The findings of the study were discussed and suggestions for future research were provided.

Key Words : Visual Impairments, Theory of Mind ,Executive Function Page Number : 97

(9)

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI ... iii

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZ

... v

ABSTRACT

... vi

İÇİNDEKİLER

... vii

TABLOLAR LİSTESİ

... x

SİMGE VE KISALTMALAR LİSTESİ ... xii

BÖLÜM 1

... 1

GİRİŞ

... 1 1.1. Problem Durum ... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ... 4 1.3. Araştırmanın Önemi ... 5 1.4. Sayıltılar ... 7 1.5. Sınırlılıklar ... 8 1.6. Tanımlar ... 8

BÖLÜM 2

... 9

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

... 9 2.1. Zihin Kuramı ... 9

2.1.1. Özel Gereksinimli Çocuklarda Zihin Kuramı Becerileri ... 12

2.1.2. Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Zihin Kuramı Becerileri ... 13

2.2. Yürütücü İşlevler ... 15

2.2.1. Özel Gereksinimli Çocuklarda Yürütücü İşlev Becerileri ... 16

(10)

2.3. Zihin Kuramı Becerileri İle Yürütücü İşlev Becerileri Arasındaki İlişki ... 20

BÖLÜM 3

... 29

YÖNTEM

... 29 3.1. Araştırmanın Modeli ... 29 3.2. Araştırma Grubu ... 30 3.2.1. Katılımcıların Belirlenmesi ... 30 3.2.2. Katılımcıların Özellikleri ... 31 3.3. Ölçme Araçları ... 33

3.3.1. Zihin Kuramı Becerilerinin Ölçümü ... 33

3.3.2. Yürütücü İşlev Becerilerini Değerlendirme ... 37

3.4. Uygulama Ortamı ve Süreci... 38

3.5. Veri Toplama ve Verilerin Analizi ... 40

3.6. Gözlemciler Arası Güvenirlik ... 40

3.7. Uygulama Güvenirliği ... 41

BÖLÜM 4

... 43

BULGULAR VE YORUM

... 43

4.1. İstatiksel Analiz Bulguları ... 43

4.1.1. Normallik Testi Bulguları ... 43

4.1.2. Zihin Kuramı Becerileri Analiz Verileri ... 44

4.1.3. Yürütücü İşlev Becerileri Analiz Verileri ... 46

4.1.4. Zihin Kuramı Becerileri Puanları İle Yürütücü İşlev Becerileri Puanları Arasında İlişki Analizleri ... 50

4.1.5. Çocukların Zihin Kuramı ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Yaş ile İlişkisi ... 52

4.1.6. Çocukların Zihin Kuramı ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Cinsiyet ile İlişkisi ... 54

BÖLÜM 5

... 59

SONUÇ VE ÖNERİLER

... 59

5.1. Sonuç ... 59

5.2. Öneriler ... 64

5.2.1. İleri Araştırmalara Yönelik Öneriler ... 64

(11)

KAYNAKLAR

... 67

EKLER

... 73

Ek-1: Çocukluk Dönemi Yönetici İşlev EnvanteriEbeveyn/Öğretmen Formu* ... 74

Ek-2: Kutular Testi Materyalleri ... 76

Ek-3: Para Testi Materyalleri ... 77

Ek-4: Elif-Ali Testi Materyalleri... 78

Ek-5: Lolipop Testi Materyali... 79

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Cinsiyete Göre Dağılım ... 32

Tablo 2. Yaşa Göre Dağılım ... 32

Tablo 3. Normallik Testi Bulguları ... 44

Tablo 4. Katılımcı Çocuklarda Zihin Kuramı Beceri Puanları ... 45

Tablo 5. Zihin Kuramı Beceri Puanlarının Karşılaştırması ... 45

Tablo 6. Katılımcı Çocuklarda Yürütücü İşlev Becerileri Puanları ... 46

Tablo 7 Yürütücü İşlev Beceri Puanlarının Karşılaştırması ... 47

Tablo 8. Yürütücü İşlev Becerileri Alt Beceri Puanları ... 48

Tablo 9. Yürütücü İşlev Becerilerinin Alt Beceri Basamaklarının Puanlarının Çocukların Durumları ile Karşılaştırılması ... 49

Tablo 10. Normal Gelişim Gösteren Çocukların Zihin Kuramı Becerileri Puanları ile Yürütücü İşlev Becerileri Puanları Arasında İlişki Analizi ... 50

Tablo 11. Görme Yetersizliği Olan Çocukların Zihin Kuramı Becerileri Puanları İle Yürütücü İşlev Becerileri Puanları Arasında İlişki Analizi ... 51

Tablo 12. Katılımcı Çocuklar İçin Zihin Kuramı Becerileri Puanları İle Yürütücü İşlev Becerileri Puanları Arasında İlişki Analizi ... 51

Tablo 13 Normal Gelişim Gösteren Çocukların Zihin Kuramı ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Yaş İle İlişkisi ... 52

Tablo 14. Normal Gelişim Gösteren Çocukların Yürütücü İşlev Alt Basamak Becerileri Puanlarının Yaş ile İlişkisi ... 52

Tablo 15. Görme Yetersizliği Olan Çocukların Zihin Kuramı ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Yaş İle İlişkisi ... 53

Tablo 16. Görme Yetersizliği Olan Çocukların Yürütücü İşlev Alt Basamak Becerileri ile Yaşlarının Karşılaştırması ... 53

Tablo 17. Katılımcı Çocuklarda Zihin Kuramı Beceri Puanı ve Yürütücü İşlev Beceri Puanlarının Çocukların Yaşları İle Karşılaştırması ... 54

Tablo 18. Normal Gelişim Gösteren Çocukların Zihin Kuramı ve Yürütücü İşlev Becerilerinin Cinsiyet İle İlişkisi ... 55

(13)

Tablo 19. Normal Gelişim Gösteren Çocukların Yürütücü İşlev Alt Basamak

Becerileri Puanlarının Cinsiyet ile İlişkisi ... 55

Tablo 20. Görme Yetersizliği Olan Çocukların Zihin Kuramı ve Yürütücü İşlev

Becerilerinin Cinsiyet İle İlişkisi ... 56

Tablo 21. Görme Yetersizliği Olan Çocukların Yürütücü İşlev Alt Basamak

Becerileri ile Cinsiyetlerinin Karşılaştırması ... 57

Tablo 22. Katılımcı Çocuklarda Zihin Kuramı Beceri Puanı ve Yürütücü İşlev

(14)

SİMGE VE KISALTMALAR LİSTESİ

OSB Otizm spektrum bozukluğu

DEHB Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu

(15)

BÖLÜM 1

GİRİŞ

1.1. Problem Durum

Doğduğunda sınırlı zihinsel etkinliği olan bireyin, yaşı ilerledikçe çevresindeki olayları anlamada, anlamlandırmada, yorumlamada ve yargılamada geliştiği gözlenmektedir. Bireyin bu zihinsel gelişimi onun hem doğuştan getirdiği zihin yeteneğine hem çevresiyle etkileşimine, hem de zamanla edindiği yaşantılara dayanmaktadır.

Birey çevresiyle etkileşim kurarken diğer insanlarla iletişime geçer ve her birey bulunduğu sosyal ortam ve ortamdaki diğer insanların duygu, inanç ve davranışlarına göre kendi davranışlarını şekillendirir. Karşısındakilerin duygularını, düşünce ve inançlarını anlayıp bunları yorumlayarak kendi davranışlarını düzenler. Bu beceriler zihinsel becerilerdir ve Zihin Kuramı becerileri olarak adlandırılırlar (Baron-Cohen, 2000). Scholl ve Leslie (1999) Zihin Kuramı’nı başkalarının davranışlarının altında yatan zihinsel durumları yorumlama, çıkarsama ve açıklama kapasitesi olarak açıklarken, bazı araştırmacılar ise (Bach, Happe, Fleminger ve Powell, 2000; Youmans, 2004) Zihin Kuramı’nı, algı, istek, inanış gibi zihinsel durumlara bağlı olarak, başkalarının duygu ve düşüncelerini anlayabilme ve buna göre davranışlarını düzenleyebilme becerisi olarak ifade etmişlerdir. Premack ve Woodruff’a göre ise Zihin Kuramı, bireyin amaç, inanç, bilgi, düşünme, şüphe, tahmin, girişim ve beğeni gibi tahmine dayalı süreçleri, kendine ve başkalarına yükleyebilme yeteneğidir (aktaran Şipal, 2008). Başka bir tanıma göre ise; Zihin Kuramı, bireyin kendisinin ve başkasının davranışlarını anlama ve yordayabilmesi için zihinsel durumlara atıf yapabilme becerisidir (Welman, 2000; Yirmiya, Erel, Shaked ve Solomonica-Levi, 1998).

Kişinin kendisi ve karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlayabilmesi ve etkili iletişim kurabilmesi için Zihin Kuramı becerilerinin gelişmiş olması gerekmektedir.

(16)

nedeninin açıklanabilmesini sağlayan Zihin Kuramı becerileri, çocukların sosyal ve bilişsel gelişimi için kilit rol oynamaktadır (Astington, 2003; Langdon, 2003).

Baron-Cohen’e (2000) göre bazı durumlarda çocuklarda Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler ya da yetersizlikler görülebilir. Bu yetersizliklerin, bireyin, diğer insanların davranışlarının altında yatan niyeti anlamasında, sosyal uyaranları anlamlandırabilmesinde, çevresiyle sağlıklı ilişki kurmasında ve bağımsız yaşama becerilerini kazanabilmesinde sorunlar yaşamasına yol açabileceği ifade edilmektedir (Baron-Cohen, 2000). Çocukların Zihin Kuramı becerileri üzerine yapılan araştırmalar incelendiğinde yetersizlikten etkilenen çocukların Zihin Kuramı becerilerinde akranlarından daha sınırlı becerilere sahip oldukları gözlenmektedir (Atasoy, 2008; Baron-Cohen, Jolliffe, Mortimore, ve Robertson, 1997; Minter, Hobson ve Bishop, 1998; Ozonoff, Pennington ve Rogers, 1991; Peterson, Peterson, ve Webb,2000; Roch-Levecg, 2006;). Bu durumun nedenlerinden birisi olarak yetersizlikten etkilenen çocukların bir veya daha fazla duyularındaki zedelenmeler nedeniyle çevrelerindeki uyaranları algılamada ve anlamlandırmada yaşadıkları güçlükler ve gecikmeler olabileceği düşünülmektedir.

Alan yazında Zihin Kuramı becerileri ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde, Zihin Kuramı becerilerinde ortaya çıkan eksiklikler ya da gecikmelerin, bireylerdebaşka beceri alanlarını da etkileyebileceği, yürütücü işlev becerilerinin de bu beceri alanlarından birisi olduğu görülmektedir (Ozonoff, Pennington, ve Rogers, 1991). Hem normal gelişim gösteren çocuklarla hem de yetersizlikten etkilenen çocuklarla yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı ilişkiler olabileceği ifade edilmektedir (Fisher ve Happe 2005; Ozonoff, McEvoy, 1994; Ozonoff, Pennington, ve Rogers, 1991; Pellicano, 2007).

Yürütücü işlevler terimi; sözel mantık yürütme, problem çözme, sıralama, dikkati sürdürme, çeldirime karşı koyabilme, geribildirimlerden yararlanabilme, çoklu görevler, zihinsel esneklik ve yenilikle baş edebilme gibi geniş bir aralıktaki zihinsel ve davranışsal işlevleri içermektedir (Burgess, Veitch, Costello ve Shallice, 2000; Damasio, 1995; Grafman ve Litvan, 1999; Shallice, 1998; Stuss ve Benson, 1986; Stuss, Shallice, Alexander ve Picton, 1995). Kişinin karşılaştığı problemlerle baş edebilmesi, probleme uygun çözüm yolları geliştirebilmesi, durumlar karşısında akıl yürütmesi, aldığı tepkilere göre kendini yeniden düzenleyebilmesi ve gerekli olan dikkat performansını sergileyebilmesi için yürütücü işlev becerilerinin gelişmiş olması gerekmektedir.

(17)

Alan yazın incelendiğinde yetersizlikten etkilenen çocukların veya normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri ve yürütücü işlev becerileri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmaların yer aldığı dikkat çekmektedir (Fisher ve Happe, 2005; Ozonoff ve McEvoy, 1994; Ozonoff, Pennington ve Rogers, 1991;Pellicano, 2007). Araştırmalardan birçoğunun Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşmasına rağmen (Atasoy, 2008; Coonrod 2005; Fisher ve Happe, 2005; Hughes 1998; Hughes ve Ensor, 2007; Ozonoff, Pennington ve Rogers, 1991; Ozonoff ve McEvoy 1994; Zerfas, 2007), iki beceri arasında anlamlı bir ilişki olmadığını ortaya çıkaran bir araştırma (Pellicano, 2007) da yer almaktadır. Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı ilişkilerin olduğu bulgusuna ulaşan araştırmalar incelendiğinde Zihin Kuramı becerileri gelişmiş olan çocukların yürütücü işlev becerilerinin de gelişmiş olabileceği ya da Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler yaşayan çocukların yürütücü işlev becerilerinde de güçlükler yaşayabileceği varsayımının incelendiği görülmektedir. Bireyin yaşamında, kendisi ve başkalarının davranışlarını anlayabilmesi, başkalarının zihinsel durumları hakkında tahminde bulunabilmesi ve bulunduğu sosyal ortamlarda etkili iletişim kurabilmesi için gelişmiş olması gereken Zihin Kuramı becerileri ile karşılaştığı problemlerle baş edebilmesi, probleme uygun çözüm yolları geliştirebilmesi, durumlar karşısında akıl yürütmesi, aldığı tepkilere göre kendini yeniden düzenleyebilmesi ve gerekli olan dikkat performansını sergileyebilmesi için gerekli olan yürütücü işlev becerilerinin oldukça önemli olduğu ve her iki becerinin gelişiminin de belirtilen dönemlerde gerçekleşmesi gerektiği önemle vurgulanabilir. İnsanların sosyal varlıklar olduğu ve yaşamları boyunca farklı sosyal ortamlarda bulunarak, diğer bireylerle iletişime geçerek yaşamlarını sürdürdüğü düşünülecek olursa Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerilerinin gelişiminin incelenmesinin önemli olduğu görülmektedir. Bu iki beceri ile ilgili yapılan araştırmaların arasında yetersizlikten etkilenen çocuklarla yapılanların çok olması (Atasoy, 2008; Barbouttis-Martin, 2008; Baron-Cohen, Leslie ve Frith, 2003; Dickstein, Bannon, Castellanos ve Milham, 2006; Hugges, Russel ve Robbins, 1994; Keçeli-Kaysılı ve Acarlar, 2009; Taylor, 1996; Tekin ve Girli 2010; Welsh, Pennington ve Ozonoff, 1996) ve yapılan bu araştırmaların sonuçlarına göre yetersizlikten etkilenen çocukların Zihin kuramı becerileri ve yürütücü işlev becerilerini gerçekleştirmede normal gelişim gösteren akranlarına oranla belirgin düzeyde gecikmeler yaşadıkları bulgusuna ulaşılması dikkat çekmektedir (Baron-Cohen, Leslie ve Frith, 2003; Hugges, Russel ve Robbins, 1994;

(18)

Görme yetersizliği olan çocuklarla yapılan araştırmalar incelendiğinde farklı yetersizliklere sahip diğer çocuklarda olduğu gibi görme yetersizliği olan çocuklarda da Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler yaşandığı görülmektedir (Hobson 1990; Peterson, Peterson ve Webb, 2000). Alan yazında görme yetersizliği olan çocuklarla yapılan araştırmaların bulgularına göre görme yetersizliğine sahip olan çocukların görme duyularındaki sınırlılıklar nedeniyle çevrelerini algılamalarında ve buna bağlı olarak Zihin Kuramı becerilerinde gecikmeler yaşadıkları ifade edilebilir (Peterson, Peterson ve Webb, 2000). Zihin Kuramı becerilerinin gelişimindeki gecikmelerin kişinin, karşısındakinin duygu ve inançlarını anlayıp yorumlayarak kendi davranışlarını düzenlemesinde problemler yaşamasına neden olacağı düşünüldüğünde, görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gerilik gösterdikleri araştırmaların bulgularına dayanılarak, bu çocukların karşısındaki kişilerin duygu ve inançlarını anlamada, yorumlamada ve edindiği bilgilere göre kendi davranışlarını düzenlemelerinde sorunlar yaşayabilecekleri varsayımında bulunulabilir.

Görme yetersizliği olan çocukların yaratıcılık, dikkat süresi ve çevredeki uyaranları araştırma gibi becerilerde sınırlı davranışlar sergiledikleri alan yazında araştırmacılar tarafından belirtilmektedir (Recchia, 1997). Çevredeki uyaranlar hakkında yeterli bilgi sahibi olamama, yeterli dikkat performansı sergileyememe, olaylar ve durumlar karşısında yeni fikirler geliştirememe gibi problemlerin şüphesiz görme yetersizliği olan çocukların sosyal yaşam ve sosyal uyum becerilerini etkileyeceği de düşünülebilir. Bunun yanı sıra Türkiye’de görme yetersizliği olan çocukların Zihin kuramı becerileri ile ilgili yapılan bir araştırma (Şen, 2015) ve yürütücü işlev becerileri ile ilgili yapılan bir araştırma (Demir, 2013) dışında başka bir araştırmaya rastlanılmamıştır. Bu kapsamda bu araştırma 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerilerini karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmadan elde edilen bulguların görme yetersizliği olan çocukların, Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri hakkında önemli ipuçları verebileceği ve alan yazına bu kapsamda katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın genel amacı 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliğinden etkilenen çocukların Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasındaki ilişkiyi

(19)

incelemek ve normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerileri ve Zihin Kuramı becerileri ile karşılaştırmaktır.

Bu genel amaç doğrultusunda bu araştırmada aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:

1) 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerileri ne düzeydedir?

2) 7-11 yaşları aralığındaki normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri ne düzeydedir?

3) 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerileri normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerilerinden farklılaşmakta mıdır?

4) 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocukların yürütücü işlev becerileri ne düzeydedir?

5) 7-11 yaşları aralığındaki normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerileri ne düzeydedir?

6) 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocukların yürütücü işlev becerileri normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerilerinden farklılaşmakta mıdır? 7) 7-11 yaşları aralığındaki görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerileri ile

yürütücü işlev becerileri arasında bir ilişki var mıdır?

8) 7-11 yaşları aralığındaki normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında bir ilişki var mıdır?

9) Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerilerinin gelişiminde yaş ve cinsiyet değişkenlerinin etkisi var mıdır?

1.2. Araştırmanın Önemi

Hobson (1990) görme duyusunun eksikliğinin doğuştan görme yetersizliği olan çocuklarda Zihin Kuramı becerilerinin ortaya çıkışında gecikmelere neden olduğunu ileri sürmüştür. Zihin Kuramı becerilerinin gelişimindeki gecikmelerin ise görme yetersizliği olan çocukların çevresindeki olayları ve kişilerin duygu durumlarını, düşünce ve inançlarını anlamalarında, anlamlandırarak yorumlamalarında ve bunlara göre kendi davranışlarını düzenlemelerinde sorunlar yaşamalarına neden olduğu düşünülmektedir (Peterson, Peterson ve Webb, 2000). Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında

(20)

anlamlı ilişkilerin bulunduğu araştırmalar (Atasoy, 2008;Coonrod, 2005; Ertuğrul ve Karakelle, 2012; Fisher ve Happe, 2005; Hughes 1998; Hughes ve Ensor 2007; Ozonoff, Pennington ve Rogers, 1991; Ozonoff ve McEvoy 1994; Zerfas, 2007) incelendiğinde Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler yaşayan çocukların yürütücü işlev becerinde de gecikmeler yaşama riskinin yüksek olduğu yordanabilir. Yürütücü işlev becerilerindeki gecikmeler ise bireyin mantık yürütme, plan yapma, organizasyon becerilerinde, dikkat gerektiren durumlarda yeterli dikkat performansını sergilemesinde, geribildirimlerden yararlanmasında ve karşılaştığı yeni durumlarla baş edebilmesinde güçlük çekmesine ve bunların bir sonucu olarak da çevreye uyum sağlamalarında ve sosyal becerilerinde sınırlılıklar olmasına neden olduğu düşünülmektedir (Barkley, 1997; Pennington ve Ozonoff, 1996).

Alan yazında yetersizlikten etkilenen bireylerin Zihin Kuramı becerilerini ve yürütücü işlev becerilerini inceleyen araştırmalar yer almaktadır (Coonrod, 2005; Ozonoff, Pennington ve Rogers, 1991; Ozonoff ve McEvoy, 1994). Türkiye’de de yetersizlikten etkilenen çocukların Zihin Kuramı becerilerini inceleyen çalışmalar bulunmaktadır (Atasoy, 2008; Ertuğrul ve Karakelle, 2012; Acarlar ve Keçeli-Kaysılı, 2011; Tekin ve Girli, 2011, Şen, 2015). Yapılan bu araştırmalar incelendiğinde yetersizlikten etkilenen bireylerin Zihin kuramı becerilerinin gelişiminde normal gelişim gösteren akranlarına oranla gecikmeler görüldüğü ifade edilebilir. Alan yazındaki araştırmalar incelendiğinde, diğer yetersizlik gruplarının yürütücü işlev becerilerini araştıran çalışmalar bulunmasına rağmen, görme yetersizliği olan çocukların yürütücü işlev becerilerini araştıran Türkiye’de yapılmış olan bir araştırma dışında başka bir araştırmaya rastlanılmamıştır (Demir ve Özdemir 2014). Görme yetersizliği olan çocuklarla yapılan bu araştırmanın sonuçları da bu çocukların yürütücü işlev becerilerinde gören akranlarına göre gecikmeler olduğuna işaret etmektedir.

Görme yetersizliği olan çocukların dikkat becerileri ve sosyal becerilerinin gelişiminde gecikmeler gösterdiğini ortaya çıkaran çalışmalar yer almaktadır. Buhrow ve arkadaşları (1998) görme yetersizliğinden etkilenen çocukların sosyal becerilerini değerlendirdikleri araştırmalarında, görme yetersizliğinden etkilenen çocukların normal gelişim gösteren akranlarına göre daha az akademik yeterliliklere sahip olduklarını ve daha fazla problem davranış sergilediklerini belirtmişlerdir. Özdemir ve Özkubat (2015) yaptıkları bir araştırmada normal gelişim gösteren çocuklar ve görme yetersizliğinden etkilenen çocukların sosyal becerilerini karşılaştırmışlardır. Araştırmanın bulguları normal gelişim

(21)

gösteren çocukların sosyal becerilerinin görme yetersizliğinden etkilenen akranlarından daha iyi düzeyde olduğunu göstermiştir. Alan yazında yapılan pek çok araştırma da görme yetersizliğinden etkilenen çocukların gören akranlarına göre sosyal beceri ve oyun becerilerinin gelişiminde gecikmeler olduğunu göstermiştir (Buhrow vd., 1998; Özdemir, 2009; Özdemir ve Ataman, 2010; Özdemir, Gürel, Ceyhun, Şahin, ve Küçüközyiğit, 2012). Alan yazında Zihin Kuramı becerileri ile sosyal beceriler arasındaki ilişkiyi inceleyen ve ikisi arasında kritik bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşan çalışmalar da vardır (Capage ve Watson, 2001; Watson, Nixon, Wilson ve Capage, 1999). Bu araştırmalardan elde dilen bulgulara göre Zihin Kuramı becerileri ile sosyal beceriler arasında ilişkinin olabileceği öngörülebilir. Görme yetersizliğinden etkilenen çocukların da akranlarından daha sınırlı seviyede sosyal becerilere sahip olduğu düşünüldüğünde, bu çocukların sosyal becerilerde gecikmeler yaşamalarına neden olan etmenlerden biri olabileceği düşünülen Zihin Kuramı becerilerindeki seviyelerinin belirlenmesinin önemli olduğu görülmektedir. Ek olarak görme yetersizliği olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerileri ile sosyal becerileri arasındaki ilişkiyi inceleyen bir araştırmanın bulgularına göre de, görme yetersizliğinden etkilenen çocukların yürütücü işlev becerilerinin, normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerilerine göre gecikmeler gösterdiği bulgusuna ulaşılmıştır (Demir ve Özdemir, 2013). Bir üst bilişsel beceri olarak kabul edilen yürütücü işlev becerilerindeki gecikmelerin ise plan yapma ve dikkatini sürdürme gibi bireyin, gerçekleştirmesi gereken önemli zihinsel süreçleri yerine getirmede güçlükler yaşamasına neden olabileceği varsayılabilir. Bu kapsamda, bu araştırma görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasındaki ilişkiyi inceleyerek, normal gelişim gösteren akranlarının Zihin Kuramı becerileri ve yürütücü işlev becerileri ile karşılaştıracağından elde edilecek olan bulguların alan yazına önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

1.3. Sayıltılar

Araştırma kapsamında total, az gören tanılarını alan çocukların sözkonusu tanıları devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerinin göz hastalıkları kliniklerinden almış olmaları nedeniyle, çocukların tanıları doğru kabul edilmektedir.

(22)

1.5. Sınırlılıklar

Araştırma Diyarbakır ilinde yaşayan 30 görme yetersizliği olan (az gören-total) çocuk, 30 normal gelişim gösteren çocuk ve bu çocukların öğretmenleriyle sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Az Gören (Eğitsel tanım): Görme becerilerindeki kayba rağmen başat öğrenme kanalı olarak görme becerilerini kullanmaya devam eden çocuklara az gören denir (Özdemir, 2011)

Az Gören (Yasal tanım): Görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan kişilerdir (222 sayılı İlköğretim Yasası).

Total Görme Engelli (Eğitsel tanım): Ağır düzeyde görme kaybı olan ve çevrelerini dokunma ve işitme duyularını başat düzeyde kullanarak keşfeden çocuklara total görme engelli denir (Özdemir, 2011).

Total Görme Engelli (Yasal tanım):Gerekli tüm düzeltmelerden sonra iyi gören gözündeki görme keskinliği 20/200 ya da daha az ve görme alanı 20 dereceden az olan kişilere kör denir (Ataman, 2003).

Zihin Kuramı: Bireyin diğer kişilerin kendisininkinden farklı bir zihinsel sürece sahip olduğunu fark edebilme, kendisinin veya diğer insanların niyet, inanç, istek, duygu, bilgi ve davranışlarını anlayabilme ve zihinsel olarak bunları temsil edebilme yetisidir (Gallegher ve Firth, 2003; Perner, 1999; Flavell, 2004).

Yürütücü işlevler: En temel tanımıyla yürütücü işlevler bireyin bir hedefe ulaşmak için kullandığı planlama, organizasyon, problem çözme, çalışan belleği kullanma, dürtüleri kontrol etme ve ketlemeyi de içeren kendini düzenleme becerileridir (Kılınçaslan, 2010).

(23)

BÖLÜM 2

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Zihin Kuramı

Alan yazında birçok tanımı yapılan Zihin Kuramı becerileri, kişinin kendisinin ve başkasının davranışlarını anlaması ve tahminde bulunabilmesi için zihinsel durumlara atıf yapabilme becerisi olduğu genel olarak kabul görmektedir (Welman, 2000; Yirmiya, Erel, Shaked ve Solomonica-Levi, 1998). Gelişim sırasına göre 3-4 yaşlarında birinci derece yanlış kanı atfı becerileri ile başlayan Zihin Kuramı becerileri, ikinci derece yanlış kanı atfı, metafor, imayı anlama (ironi) algısını kavrama ve son olarak da 9-11 yaşlarında gaf yapma (faux pas) kavramı ile gelişimini tamamlar (Baron Cohen, 1998). Zihin Kuramı becerileri gelişmiş olan çocukların kendisi ve başkalarının davranışlarını anlayabileceği, başkalarının zihinsel durumları hakkında tahminde bulunabileceği ve bu becerileri yerine getirebildiği için etkili iletişim becerileri sergileyebileceği düşünülebilir. Bu bağlamda Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler görülen çocukların ise zihinsel durumlara ilişkin tahmin yürütmede ve etkili iletişim kurmada güçlükler yaşayabileceği varsayılabilir.

1900’lü yıllarda, Piaget’nin çocukların zihin hakkındaki anlayışlarının gelişimi üzerine çalıştığı bilinmektedir. Piaget, zihnin anlaşılmasını rüyalar, düşünceler gibi zihinsel durumların ve eylemlere neden olan arzular, niyetler gibi psikolojik nedenlerin açıklanması şeklinde iki boyutlu olarak incelemiştir (Wellman, Cross ve Watson, 2001). Araştırmalarından elde ettiği gözlemlere dayanarak Piaget, 3-5 yaşları aralığında işlem öncesi dönemdeki çocukların, başkalarının zihinsel durumları hakkındaki niyet ve arzularının kendisininkinden farklı olabileceğini anlayamadıklarını ve diğerlerinin bakış açısından bakamadıklarını öne sürerek algısal, duygusal ve kavramsal olarak benmerkezci oldukları sonucuna varmıştır.

(24)

1983’den 1998 yılına kadar Zihin Kuramı becerileri ile ilgili yapılmış olan çalışmaları, yanlış kanı işlemlerinde performansı etkileyen değişkenler açısından inceleyen araştırmacılar (Wellman, Cross ve Watson, 2001), 2 yaş 6 aylık çocukların %20’sinden azının, 3 yaş 8 aylık çocukların % 50’sinin ve 4 yaş 8 aylık çocukların % 75’inin yanlış kanı atfı görevlerini gerçekleştirdiklerini ortaya koymuşlardır. 4 yaşındaki çocukların yanlış kanı atfı görevlerini tamamlamada başarılı oldukları, insanların davranışlarının altında yatan niyetleri algılayabildiklerini ifade etmişlerdir. Alan yazındaki araştırmalar incelendiğinde Zihin Kuramı becerilerinden yanlış kanı atfı kazanımının 4 yaş döneminde gerçekleştirildiğine ilişkin veriler bulunmaktadır (Aksu-Koç, Aydın, Avcı, Sefer ve Yasa, 2005; Bayramoğlu ve Hohenberger, 2007; Granti, 2004; Keçeli-Kaysılı ve Acarlar, 2011). Çocuklardaki Zihin Kuramı becerilerinin gelişimi üzerine araştırma yapan Dönmez (2009), 4-6 yaşları aralığındaki 108 çocuk ile Zihin Kuramı becerilerinden birinci derecede yanlış kanı atfı becerileri ile “ikili kimlik” anlayışı gelişimini incelemiştir. Araştırmada birinci derecede yanlış kanı atfı becerilerine yönelik değerlendirmede 4 yaşındaki çocukların %14’ü, 5 yaşındaki çocukların % 16.7’si ve 6 yaşındaki çocukların %25’i bu becerileri gerçekleştirmede başarılı olmuştur. Alan yazındaki bulgulara dayanılarak yaş faktörünün Zihin Kuramı becerilerinin gelişimini etkilediği ifade edilebilir. Yaşın, çocukların Zihin Kuramı becerilerinin gelişimini etkilediğini ifade eden araştırmacılar Keçeli-Kaysılı ve Acarlar (2011), yaptıkları bir araştırmalarında çocukların kendisinin yanlış inancını anlamada 3 yaşlarında gelişmeye başladıklarını, başkasının yanlış inançlarını anlamada ise 3 yaşın ikinci döneminde ve 4 yaşın ilk döneminde bir değişimin yaşandığını, ancak bu becerinin kazanımının 4.6 yaşta olduğu bulgusuna ulaşmışlardır.

Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminin çocukların sosyal ortamlarda sergiledikleri davranışlarını etkilediği düşünülmektedir. Flavel’in 2004 yılında yaptığı bir araştırmanın bulgularına göre; Zihin Kuramı becerileri iyi olan çocuklar (özellikle yanlış kanı atfı becerisi), başarılı bir şekilde sosyal etkileşim kurabilmektedirler. Çocukların sınıf içi iletişimi, arkadaş edinimi, sözel ve sözel olmayan olayları anlamlandırması Zihin Kuramı becerilerinin etkili bir şekilde kullanımını gerektirmektedir (Patnaik, 2008).

Zihin Kuramı becerilerinin gelişimini etkileyen faktörlerin, yaş, bilişsel ve duygusal gelişim, dil becerileri, sembolik oyun becerileri, ebeveyn çocuk ilişkileri, kardeş sayısı, arkadaş ve akran ilişkileri olabileceği ifade edilirken, 3-4 yaşlarında temelleri atılan bu becerilerin yaş ilerledikçe zihinsel ve sosyal gelişimin sağladığı olgunlaşma ile davranışlarda kalıcı hale geldiği düşünülmektedir (Baron-Cohen, 2000).

(25)

Keçeli-Kaysılı ve Acarlar (2011) yaptıkları bir araştırmada normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerilerindeki performanslarının yaşlara göre belirlenmesini ve kullanılan yanlış kanı atfı işlemlerine göre çocukların performanslarında fark olup olmadığını incelemişlerdir. Araştırmanın çalışma grubunu 3–5.11 (5 yaş 11 aylık) yaşları arasında toplam 72 çocuk oluşturmuştur. Araştırma modeli kesitsel araştırma desenine göre oluşturulmuştur. Altı aylık dilimlerden oluşan altı yaş grubunun her birine 12 çocuk dâhil edilmiştir. Zihin Kuramı becerilerinden birinci düzey yanlış kanı atfını değerlendirmek amacıyla; Flavell ve arkadaşları (1983) tarafından geliştirilen görünüm-gerçeklik, Hogrefe ve arkadaşları (1986) tarafından geliştirilen beklenilmeyen içerik, Wimmer ve Perner (1983) ile Baron-Cohen ve arkadaşları (1985) tarafından geliştirilen beklenilmeyen yer değişikliği görevleri kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları 3-5 yaşları aralığındaki anadili Türkçe olan çocuklarda Zihin Kuramı becerilerinin yaşlara göre gelişiminin diğer dillerle benzerliklerinin yanı sıra farklılıklarının da olduğunu göstermiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre çocukların kendi yanlış kanı atfı becerilerini anlamada 3 yaşında başarılı oldukları, başkalarının yanlış kanı atfını anlamada ise 3 yaşın ikinci yarısında ve 4 yaşın ilk döneminde bir değişimin yaşandığı, ancak bu becerinin kazanımın 4.6 yaşta gerçekleştiği bulunmuştur.

Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde kardeş etkisini araştıran Karakelle (2012), yaptığı bu araştırmada ikizler, tek kardeşliler ve tek çocukların Zihin Kuramı becerilerini karşılaştırmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 36-72 ay arasındaki çocuklar oluşturmuştur. Çalışma, 39’u tek çocuk (21K, 18 E), 39’u kardeşli çocuk (21K, 18 E) ve 20 tanesi ikiz (10 K, 10 E) olmak üzere toplam 98 (52 K, 46E) çocuk üzerinde yürütülmüştür. Zihin Kuramı becerilerini değerlendirmek için görünüş–gerçeklik, beklenmedik yer değişikliği ve beklenmedik içerik görevleri; dil becerilerini değerlendirmek için ise Peabody Resim Kelime Testi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular dil yeteneği ve yaş kontrol edildiğinde ikiz kardeşi olan çocukların tek çocuk ve tek kardeşi olan çocuklara göre daha avantajlı olduğunu göstermiştir. Tek çocuk ve tek kardeşi olan çocuklar arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Bunun yanı sıra araştırmada yaş ile Zihin Kuramı becerilerinin gelişimi arasındaki ilişki incelendiğinde, yaş ilerledikçe Zihin Kuramı becerilerindeki performansın da arttığı görülmüştür.

(26)

2.1.1. Özel Gereksinimli Çocuklarda Zihin Kuramı Becerileri

Yetersizlikten etkilenen çocukların Zihin Kuramı becerilerini inceleyen araştırmaların bulguları incelendiğinde, bu çocukların, normal gelişim gösteren akranlarına göre Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler yaşayabilecekleri ifade edilmektedir (Atasoy, 2008; Erdem, 2012; Geurts ve Broeders, 2010; Giaouri, Alevriadou ve Tsakiriodu, 2010; Keçeli-Kaysılı ve Acarlar, 2009) Otizm spektrum bozukluğu olan (OSB) ve asperger sendromu olan bireylerin Zihin Kuramı becerilerini inceleyen araştırmaların bulguları bu bireylerin, Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler yaşadıklarını göstermiştir (Baron-Cohen, Leslie ve Frith, 2003; Barbouttis-Martin, 2008; Atasoy, 2008; Keçeli-Kaysılı ve Acarlar, 2009; Tekin ve Girli 2010). Baron-Cohen, Leslie ve Friht (1985) OSB’li bireylerin Zihin Kuramı becerileri üzerine ilk araştırmayı yapan araştırmacılardır. Araştırmacılar normal gelişim gösteren, Down Sendromu olan ve OSB’li çocukların Zihin Kuramı becerilerini karşılaştırmışlardır. Araştırmanın sonucunda OSB’li çocukların % 80’i yanlış inanç işlemlerinde başarısız olmuşlardır. Araştırmada Down sendromu olan çocuklar % 86 oranında, normal gelişim gösteren çocuklar ise % 85 oranında yanlış kanı işlemlerinde başarılı olmuşlardır. Alan yazında OSB’li çocuklarla diğer kontrol grupları karşılaştırılarak birçok araştırma yapılmış, araştırmaların ortak sonucu olarak OSB’li çocuklar Zihin Kuramı becerilerinde eşleştirildikleri kontrol gruplarına göre daha başarısız oldukları gösterilmiştir (Baron-Cohen, 1989; Leslie ve Frith, 1988; Perner, Frith, Leslie ve Leekam, 1989).

Peterson ve Siegal (2000) işitme yetersizliği olan çocukların genel olarak, işiten çocukların ortalama 4 yaşında kazandıkları Zihin Kuramı becerilerini, ortalama 7-8 yaşına kadar kazanamadıklarını 11 araştırma ile ortaya koymuşlardır. Tekin ve Girli(2011) ise işitme yetersizliği olan bireylerde Zihin Kuramı becerilerini inceleyen araştırmaları gözden geçirmişlerdir. Yapılan araştırmalar incelendiğinde, işitme yetersizliği olan çocukların, sözel ifadelerin daha az yer aldığı testlerde daha başarılı olsalar da, normal gelişim gösteren akranlarından daha düşük performans sergiledikleri sonucuna varılmıştır. Bu durum, çocuğun kullandığı cihaz veya diğer müdahale biçimleri, çocuğun yürütücü işlev becerileri, uzamsal zeka yaşı gibi etmenlerle ilişkili bulunmazken, ana dili olarak işaret dili kullanmayan çocuklarda, çeşitli düzeylerde Zihin Kuramı becerileri eksiklikleri gözlenmekte, buna karşın çocuğun işaret dilini anadili olarak öğrenmesi Zihin Kuramı becerilerindeki eksiklikleri ortadan kaldırır gibi görünmektedir (Courtin ve Melot, 1998; Meristo vd., 2007; Moeller ve Schick, 2006; Schick vd., 2007).

(27)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireylerle (Geurts ve Broeders, 2010) ve zihinsel yetersizlikten etkilenen bireylerle yapılan araştırmaların (Giaouri, Alevriadou ve Tsakiriodu, 2010; Erdem, 2012) bulguları incelendiğinde de, bu bireylerin Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler olduğu alan yazında gösterilmiştir. Zihin Kuramı becerilerinde görülen bu gecikmelerin, yetersizlikten etkilenen bireylerin, karşısındaki kişilerin duygu ve inançlarını anlamlandırıp yorumlayarak kendi davranışlarını düzenlemelerinde güçlükler yaşayabilecekleri yorumlarına rastlanmaktadır (Şen, 2015). Bu durumun yetersizlikten etkilenen bireylerin sosyal etkileşim ve sosyal uyum süreçlerini güçleştirdiği yaygın olarak kabul edilmektedir (Şen, 2015).

2.1.2. Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Zihin Kuramı Becerileri

Görme duyusu, diğer duyulara göre çevreye ilişkin bilginin daha kısa sürede edinilmesine olanak sağlamasından dolayı birey için en önemli duyu olarak kabul edilmektedir (Dennison, 2000; Özyürek, 1995). Görme duyusunun önemine dikkat çeken bir diğer araştırmacı Tuncer (2003) ise öğrenmenin % 85’inin dış dünyadan alınan görsel uyaranlarla gerçekleştiğini ifade etmiştir. Görme, bireye çevreyi algılamada ve keşfetmede önemli ipuçları sağlamakta, aynı zamanda ebeveynleri başta olmak üzere diğer kişilerle etkileşim kurmada bireyin kendisine olduğu kadar karşısındaki kişilere de yol göstermektedir (Baird ve Mayfield, 1997; Fazzi, Sigroniri, Bova, Ondei ve Bianchi, 2005). Normal gelişim gösteren çocuklar görme duyularından faydalanarak çevrelerindeki kişilerin duygularını anlayabilir, edindikleri bilgiyi anlamlandırarak ve yorumlayarak kendi davranışlarını şekillendirebilirler. Görme yetersizliği olan çocuklar görme duyuları olmadığı veya çok az görme kalıntısına sahip oldukları için karşısındaki kişilerin yüz ifadesini görme ve algılama sınırlılıkları nedeniyle diğer insanların duygularını anlamada güçlük çekmektedirler. Körlük “görme yetisinin veya görsel uyaran algısının olmaması ya da kaybı” olarak tanımlanmıştır (Andrews ve Shirley 2005, World Health Organization, 2004). Görme yetersizliği olan çocukların görsel uyaran algılarının sınırlı olması ya da hiç olmamasının, bu çocukların, çevresiyle etkileşim kurmada güçlükler yaşamalarına neden olabileceği düşünülmektedir (Green vd. 2004).

Bireyler çevrelerine ilişkin bilgilere büyük oranla gözlemler yoluyla anlık bilgi edinerek sahip olurlar. Görme yetersizliğinden etkilenen bireyler ise görme duyularındaki sınırlılıklar nedeniyle çevrelerine ilişkin sınırlı bilgiye sahip olurlar ya da hiç görsel bilgiye

(28)

ulaşamazlar. Bu yetersizliklerin sonucu olarak da kişilerin duygu ve düşüncelerine yönelik fikir sahibi olma, karşılıklı iletişimde koordineli olma ve karşısındaki bireylerle anlaşabilmede güçlükler yaşarlar (Catherine ve Levecq, 2006).

Alan yazında yapılan araştırmalar incelendiğinde görme yetersizliğinden etkilenen çocukların Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde gecikmeler yaşadıkları görülmektedir (Green vd. 2004; McAlpine ve Moore, 1995; Peterson, Peterson ve Webb, 2000; Şen, 2015).

Hobson (1990), görme duyusu eksikliğinin, doğuştan görme yetersizliği olan çocuklarda Zihin Kuramı becerilerinin ortaya çıkışının gecikmesine neden olduğunu ileri sürmüştür. Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklarla yapılan araştırmalar incelendiğinde de Hobson’un bu teorisini destekleyen, görme yetersizliğinden etkilenen çocukların Zihin Kuramı becerilerinde akranlarına göre gecikmeler olduğu bulgusunu ortaya çıkaran çalışmalar yer almaktadır (Peterson, Peterson ve Webb, 2000). Bu araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, görme yetersizliğinden etkilenen çocukların, görme duyusunun eksikliğinden dolayı karşısındaki kişilerin kendisinden farklı bir zihinsel sürece sahip olabileceğini anlamalarında, onların duygularını anlayıp edindikleri bilgileri anlamlandırarak ve yorumlayarak kendi davranışlarını şekillendirmelerinde güçlükler yaşadıkları ve bu becerilerinin gelişiminde gecikmeler olduğu düşünülmektedir (Peterson, Peterson ve Webb, 2000). Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminin gecikmesinin görme yetersizliğinden etkilenen çocuklarda bu beceri ile ilişkili diğer becerileri de etkileyebileceği düşünülebilir.

Gelişim döneminde görme yetersizliği olan çocukların akranlarına oranla daha sınırlı yüz ifadeleri sergiledikleri ve uyarana tepkilerinin daha az olduğu bildirilmiştir (Dorn, 1993). Dorn, görme yetersizliği olan çocuklarda sosyal gülümsemenin geciktiğini açıklamıştır. Farklı araştırmacılar bireyin psikososyal gelişiminde gülümseme ile göz temasının çok önemli olduğunu vurgulamışlardır (Ahrens 1954; Rheingold, 1961; Spitz, 1946; Wolf, 1963).

Görme yetersizliği olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların Zihin Kuramı becerileri, sosyal becerileri ve bu iki beceri arasındaki ilişkiyi inceleyen Şen (2015), 4-6 yaşları aralığındaki çocuklar üzerinden bir tez araştırması yürütmüştür. Araştırmanın katılımcılarını 30 normal gelişim gösteren, 25 az gören ve 25 total düzeyde görme yetersizliği olan çocuk olmak üzere toplam 80 çocuk oluşturmuştur. Araştırmada çocukların Zihin Kuramı becerilerinden birinci derecede yanlış kanı atfı becerilerini

(29)

ölçmek amacıyla görünüş-gerçeklik, beklenmeyen içerik ve beklenmeyen yer değişikliği testleri, sosyal becerilerini ölçmek için ise Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği (SBDÖ) (Avcıoğlu, 2007) kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları birinci derecede yanlış kanı atfını değerlendiren testlerin puanlarında normal gelişim gösteren çocuklarla az gören ve total düzeyde görme yetersizliği olan çocuklar arasında anlamlı farklılıklar olduğunu bulgulamıştır. Sosyal beceri puanları değerlendirildiğinde, toplam puan üzerinden, görme yetersizliği olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocuklar arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Fakat sosyal becerileri değerlendiren ölçeğin alt başlıklarından bazılarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Bu araştırmanın bulguları görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerilerinin gelişiminde normal gelişim gösteren akranlarına oranla gecikmeler yaşadıklarını göstermiştir.

Alan yazında yapılan araştırmalar incelendiğinde görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerilerini inceleyen sınırlı sayıda araştırmaya rastlanılmıştır. Türkiye’de ise görme yetersizliği olan çocukların Zihin Kuramı becerilerini inceleyen bir araştırma dışında başka araştırma bulunmamaktadır. Bu bağlamda yapılacak olan bu araştırma ile görme yetersizliği olan çocuklarda Zihin Kuramı becerileri gelişimine yönelik kanıt temelleri güçlendirilirken, olası riskler belirlenebilecektir.

2.2. Yürütücü İşlevler

Birçok zihinsel beceriyi kapsayan yürütücü işlev becerilerinin, alan yazında araştırmacılar tarafından yapılmış birçok tanımı bulunmaktadır. Genel olarak kabul gören tanımına göre yürütücü işlevler, problem çözme ve plan yapma gibi karmaşık zihinsel becerileri gerçekleştirebilmek için gerekli olan bilişsel süreçler olarak tanımlanmaktadır (Best ve Millor, 2010). Bir hedefe ulaşabilmek için plan yapma, dikkatini sürdürme, organizasyon becerilerini yerine getirme gibi birçok zihinsel becerinin bir arada gerçekleştirilmesi olarak tanımlanan yürütücü işlev becerilerinin üst bilişsel beceriler olduğu ifade edilmektedir (Dawson ve Guare, 2004).

Karakaş (2000) yürütücü işlevleri, problem çözme, akıl yürütme, karar verme, yaratıcılık, plan yapma, kavramsallaştırma ve çeldirici etkiye karşı koyabilme gibi bilişsel becerilerinin tümü olarak tanımlamıştır. Alan yazında yapılan yürütücü işlevlerin tanımları incelendiğinde, yürütücü işlev becerilerinin birçok zihinsel becerinin bir arada yürütüldüğü ve üst bilişsel bir beceri olduğu düşünülebilir.

(30)

Bilişsel sistem; uyarıcının sadece duyumsanıp algılanmasını, öğrenilip belleğe yerleştirilerek gerektiğinde hatırlanmasını sağlayan bir sistem değildir. Etkili bir bilişsel sistem, şema ve kurulumları koruyabilmeli, gerektiğinde değiştirip düzenleyebilmeli, yeniden oluşturabilmeli, bozucu etkilere karşı koyabilmeli, zaman ve mekân üzerinde olayları bütünleştirebilmeli, belleği tarayabilmeli, stratejiler kurup değiştirebilmeli, planlar yapabilmelidir. Kısaca bütünüyle zihinsel faaliyetleri yönetebilmelidir (Karakaş, 2000; Welsh ve Penningtob 1998).

Kuramsal ve uygulamalı araştırmalar konusunda kapsamlı bir alan yazın taraması yapan Pennington ve Ozonoff (1996), yürütücü işlev becerilerinin ölçüm alanlarının altı farklı sınıf altında toplanabileceğini ifade etmişlerdir. Bu altı sınıf; kurulumu koruma ve değiştirebilme, planlama, bağlamsal bellek, ketleme yani bozucu etkiye karşı koyabilme, zaman ve mekânda olayları bütünleştirebilme, akıcılık ve çalışma belleğidir. Barkley’in (1997) sınıflamasında ise yürütücü işlevler, çalışan belleğin yanında güdü, duygulanım ve genel uyarılmışlık düzeyinin düzenlenmesi; dilin içselleştirilmesi; davranışın analiz ve sentezini içermektedir. Barkley’e göre bütün bu yürütücü işlev becerilerinde ortak olan, diğerlerinin oluşumuna ortam hazırlayan unsur ketlemedir. Ketlemenin çeşitleri ise potansiyel bir davranışı ketleme, süregiden bir davranışı ketleme ve bozucu tepkinin kontrolü olarak belirtilmiştir.

2.2.1. Özel Gereksinimli Çocuklarda Yürütücü İşlev Becerileri

Alan yazında yapılan araştırmalar incelendiğinde yetersizlikten etkilenen çocukların yürütücü işlev becerilerini inceleyen birçok çalışmaya rastlanmaktadır (Dickstein, Bannon, Castellanos ve Milham, 2006; Hugges, Russel ve Robbins, 1994; Taylor, 1996; Welsh, Pennington ve Ozonoff, 1996). Araştırmacılar, yürütücü işlev becerilerindeki gecikmelerin yoğun bir şekilde gelişimsel bozukluğu olan bireylerde görüldüğünü belirtmişlerdir (Barkley, 1997; Pennington ve Ozonoff, 1996; Taylor, 1996).

Yetersizlikten etkilenen bireylerin yürütücü işlev becerileri üzerine yapılan araştırmalar incelendiğinde büyük çoğunluğunun OSB’li bireylerle ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarla yapılmış olduğu görülmektedir. Hem OSB’li bireylerle hem de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bireylerle yapılan araştırmaların bulguları her iki grupta da yürütücü işlev becerilerinden özellikle plan yapma alt boyutunda problemler yaşandığını ortaya koymuştur (Hughes, Russel ve Robbins, 1994; Scheres vd., 2004).

(31)

Kılınçaslan, Motavallı-Mukaddes, Sözen Küçükyazıcı ve Gürvit (2010) asperger sendromu olan çocuk ve ergenlerin yürütücü işlev becerilerinden dikkat performanslarını uygun kontrol grubuyla karşılaştırarak dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) eş tanısının bu bireylerin belirtilen becerilerde performanslarını nasıl etkilediğini incelemişlerdir. Araştırmanın katılımcı grubunu Asperger Sendromu tanısı almış 7-16 yaşları aralığındaki 18 erkek ve 3 kız çocuğu oluşturmuştur. Araştırmanın kontrol grubunu ise aynı yaş grubundaki 15 erkek ve üç kız çocuk oluşturmuştur. Kontrol grubundaki çocukların herhangi bir nörolojik, psikiyatrik ve öğrenme problemi bulunmamaktadır. Katılımcı gruptaki asperger sendromu tanısı olan çocukların 13’ünün(%62) ek bir tanısı bulunmaktadır. 9’unda DEHB, 6’sında obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), birinde tik bozukluğu ve birinde depresyon eşlik etmiştir. .İki çocukta ise ikişer eş tanı mevcuttur (birinde DEHB ve OKB, diğerinde DEHB ve Tik bozukluğu). Araştırmada ölçü aracı olarak Wiskonsin Kart Eşleme Testi (WKET), Sözel akıcılık Testi (SAT), Stroop Testi (ST) ve Sürekli Performans Testi (SPT) kullanılmıştır. Asperger Sendromu olan çocuklarda WKET testinde daha fazla sayıda benzer tepki ve benzer hatanın yanı sıra daha az sayıda kavramsal düzeyde tepki ve kategori oluşturma görülmüştür. Ayrıca leksikal akıcılıkta daha başarısız olan Asperger Sendromuolan çocukların grubu semantik akıcılık, SPT ve Stroop testinde kontrol grubundakilere benzer performans göstermiştir. Asperger Sendromu olan çocukların grubu içinde DEHBeş tanısı olan ve olmayan çocuklar (sırasıyla Asperger Sendromu +DEHB ve sadece Asperger Sendromu grupları) karşılaştırıldığında, Asperger Sendromu +DEHB grubu SPT, semantik akıcılık ve Stroop bozucu etki testlerinde, Asperger Sendromu olan çocukların oluşturduğu gruptan daha başarısız olmuştur.

Alan yazında araştırmacılar OSB’li bireylerin davranış örüntülerini açıklarken yürütücü işlev becerilerindeki bozulmaların üzerinde durmuşlar, bu bireylerde görülen tekrarlı davranışlar ile yürütücü işlev becerilerindeki bozulmaları ilişkilendirmişlerdir (Griffith vd., 1999; Stone vd., 1999). Pennington ve Ozonoff (1996) OSB’li bireylerde yürütücü işlev becerilerindeki gecikmelerin yaygın bir şekilde görüldüğünü ifade etmiş ve normal gelişim gösteren akranları ile karşılaştırıldıklarında bu becerilerinin daha geride olduğunu belirtmişlerdir.

Leana-Taşcılar ve Cinan (2005) yaptıkları bir proje araştırmasında bir ilköğretim okulundaki üstün zekalı çocuklar ve normal gelişim gösteren çocuklar ile farklı bir ilköğretim okulundaki normal gelişim gösteren ve üstün zekalı çocukları belirleyerek, bu

(32)

çocukların çalışma belleği ve yürütücü işlev becerilerinden planlama becerilerini incelemişlerdir. Araştırmaya toplam 89 öğrenci katılımcı olarak dahil edilmiştir (50 üstün zekalı, 39 normal gelişim gösteren). Çalışmaya katılan öğrencilerin zekâ bölümlerini belirlemek üzere Raven’ın Standart Progresif Matrisler Testi (RSPMT), yönetsel planlama becerilerini saptamak üzere Londra Kulesi Testi (LKTDX) ve bazı demografik özellikler hakkında bilgi toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Proje uygulanan okuldaki çocuklar iki grup olarak gruplandırılmıştır. Belirlenen bu iki katılımcı gruptan birine araştırmacı tarafından geliştirilen “planlama becerileri eğitimi programı” uygulanmıştır. Araştırmanın bulguları kullanılan ölçeklerin hepsinin alt testlerinde de eğitim alan üstün zekalı öğrencilerin daha yüksek puan aldıklarını göstermiştir. Ek olarak eğitim almayan öğrencilerin puanlarında başlangıç puanlarına göre bir değişme olmamıştır.

Özel gereksinimli çocuklarla yapılan araştırmalar, gelişimsel gecikme, OSB gibi yetersizlik türlerinde yürütücü işlev becerilerinde bozulmalara işaret ederken (Kılınçaslan, Motavallı-Mukaddes, Sözen Küçükyazıcı ve Gürvit, 2010; Pennington ve Ozonoff, 1996) üstün yetenekli öğrencilerde ise üst düzey yürütücü işlev becerileri performansına işaret etmektedir (Leana-Taşcılar ve Cinan, 2005).

2.2.2. Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Yürütücü İşlev Becerileri

Alan yazında, Türkiye’de görme yetersizliği olan çocukların yürütücü işlev becerilerini inceleyen bir araştırmaya rastlanılmıştır. Demir ve Özdemir (2014) yaptıkları bir araştırmada görme yetersizliği olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların yürütücü işlev becerileri ve sosyal becerilerini ve bu iki beceri arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmanın katılımcılarını, 64 görme yetersizliği olan çocuk ile 68 normal gelişim gösteren çocuk olmak üzere yaşları 7-11 aralığında değişen toplam 132 çocuk oluşturmuştur. Araştırmada katılımcıların sosyal beceri düzeylerini ölçmek amacıyla Sosyal Beceri Derecelendirme Sistemi, yürütücü işlev becerilerini değerlendirmek amacı ile Çocukluk Dönemi Yönetici İşlev Davranışları Derecelendirme Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları görme yetersizliği olan çocukların sosyal beceri düzeylerinin anlamlı düzeyde normal gelişim gösteren çocukların sosyal beceri düzeylerine göre gecikme gösterdiğini bulgulamıştır. Araştırmanın sonuçları görme yetersizliği olan çocukların yürütücü işlev becerileri düzeylerinin normal gelişim gösteren akranlarından anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermiştir. Elde edilen bulgular görme yetersizliği olan

(33)

çocukların yürütücü işlev becerilerinin normal gelişim gösteren akranlarından anlamlı derecede daha sınırlı olduğunu ortaya koymuştur. Alan yazında yapılan bu araştırmada yürütücü işlev becerileri ile sosyal beceriler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmada yürütücü işlev becerileri gelişmiş olan çocukların sosyal becerilerde de başarılı oldukları, yürütücü işlev becerilerini yerine getirmede gecikmeler gösteren çocukların sosyal becerileri yerine getirmede de gecikmeler gösterdikleri bulgulanmıştır. Alan yazında, araştırmacı görme yetersizliği olan çocukların yürütücü işlev becerilerini inceleyen başka bir araştırmaya ulaşamasa da, görme yetersizliği olan çocukların, görme becerilerindeki sınırlılıkları nedeniyle çeşitli bilişsel özellikler açısından, normal gelişim gösteren akranlarına oranla gecikmeler gösterdikleri ve bu becerileri yerine getirmede güçlükler yaşadıkları ifade edilmektedir (Bertella, 2006; Jablan, 1997).

Çevreden yeterli uyaran alamayan çocukların bilgileri önce geçici hafızaya, sonrada uzun süreli hafızaya iletememeleri, bilişsel becerilerin kazanılmasında problemlere neden olmaktadır (Vicari, 2005). Görme yetersizliği olan çocukların, görme duyularının sınırlılığı ya da hiç olmaması çevrelerinden yeterli uyaran alamamalarına neden olduğundan, dikkat, hafıza ve oryantasyon gibi bilişsel becerilerinin gelişiminde de gecikmeler yaşamalarına neden olmaktadır (Başakçı-Çalık, 2010).

Bilişsel fonksiyonlardan dikkat yeteneği öğrenme açısından önemlidir. Özellikle bir işin gerçekleşme zamanı ile o işin öğrenilmesi arasında yüksek düzeyde pozitif yönde bir ilişki vardır. Erken yaşlarda başlayan dikkat problemleri, akademik performansı negatif yönde etkilemektedir (Wittrock, 1986). Dikkat becerileri görme yetersizliği olan çocuklarda özellikle okul aktivitelerini gerçekleştirmede önemlidir. Dikkat yeteneğinin az gören ve total düzeyde görme yetersizliği olan bireylerde görme becerilerine sahip olan bireylere göre daha düşük düzeyde olduğu belirtilmiştir (Haytabay-Sosun ve Özdemir, 2012; Petrovic, 2005).

Bilişsel becerileri yerine getirmede güçlükler yaşayan görme yetersizliği olan çocukların buna bağlı olarak yürütücü işlev becerilerindeki düzeylerinin belirlenmesinin son derece önemli olduğu düşünülmektedir. Nitekim, Demir’in (2014) yaptığı araştırmanın bulguları da bu varsayımı destekler nitelikte olup, görme yetersizliği olan çocuklarının yürütücü işlev becerilerinin normal gelişim gösteren akranlarından anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermiştir.

(34)

2.3. Zihin Kuramı Becerileri İle Yürütücü İşlev Becerileri Arasındaki İlişki

Alan yazında yapılan araştırmalar incelendiğinde Zihin Kuramı becerilerinde eksiklikler ya da gecikmeler görülen çocukların yürütücü işlev becerilerinde de gecikmeler görülebileceği, Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı bir ilişki olabileceği düşünülmektedir. Hem normal gelişim gösteren çocuklarla hem de yetersizlikten etkilenen çocuklarla yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı ilişkiler olabileceği ifade edilmektedir (Ozonoff, Pennington, ve Rogers, 1991; Ozonoff ve McEvoy, 1994; Pellicano, 2007; Fisher ve Happe 2005).

Atasoy (2008) yaptığı bir araştırmada otizm spektrum bozukluğu(OSB) olan çocuklarda çeşitli bilişsel özellikler arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmacı, Zihin Kuramı, yürütücü işlevler ve merkezi bütünleme performansını incelemiştir. Araştırmacı OSB’li çocukların bilişsel özelliklerini zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklar ve normal gelişim gösteren çocuklarla karşılaştırmıştır. Araştırmaya katılımcı olarak toplam 216 öğrenci dahil edilmiştir. Araştırmada deney grubu olarak 80 OSB’li çocuk, kontrol grubu olarak 67 zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuk ve 69 normal gelişim gösteren çocuk katılmıştır. Araştırmada ölçme aracı olarak; sözel beceri performanslarını ölçmek üzere Peabody Resimli Kelime Testi, zihin kuramı becerilerini ölçmek için Sally-Ann Testi ve M&M Testi, merkezi bütünleme ölçümleri için Küplerle Desen ve Saklı Figürler Testi ve son olarak da yürütücü işlev becerilerinin ölçümleri için Winsconsin Kart Sınıflandırma Testi ve Hanoi Kulesi Testi uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçları farklı tanı almış olmanın Zihin Kuramı becerilerini etkilediğini ve aynı şekilde sözel zeka yaşındaki artışın da performansı olumlu yönde etkilediğini göstermiştir. Zihin Kuramı becerilerini ölçmek için yapılan her iki testin sonucuna göre de en yüksek performansı normal gelişim gösteren çocuklar gösterirken, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklar normal gelişim gösteren çocukları takip etmiş en düşük performansı ise OSB’li çocuklar göstermiştir. Sonuçlar değerlendirildiğinde farklı tanı almış olmanın merkezi bütünleme performansını etkilediğini ve aynı şekilde sözel zeka yaşının da bu etkiye katkıda bulunduğu görülmüştür. Küplerle desen ve saklı figürler testlerinde en yüksek düzeyde performansı normal gelişim gösteren çocuklar gösterirken, ikinci olarak OSB’ li çocuklar göstermiştir. Bu testlerde zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklar en düşük performansı sergileyen tanı grubu olmuştur. Yürütücü işlev becerilerini ölçen testlerin sonuçlarına göre ise en yüksek performansı normal gelişim gösteren çocuklar gösterirken bu performansı ikinci olarak

(35)

OSB tanısı almış olan çocuklar takip etmiştir. Bu test de de en düşük performansı gösteren tanı grubu zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklardır.

Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı bir ilişki olabileceği bulgusuna ulaşan Ertuğrul ve Karakelle (2012) ise yaptıkları bir araştırmada Zihin Kuramı becerileri, dil, çalışma belleği ve yürütücü işlev becerileri arasındaki bağlantıları gelişimsel olarak incelemişlerdir. Araştırmada 36-48 aylık 100 ve 53-72 aylık 101 olmak üzere toplam 201 çocuk yer almaktadır. Bu araştırmada Zihin Kuramı’nın ölçümünde iki yanlış kanı atfı testi ve bir görünüş gerçeklik testi uygulanmıştır. Zihin kuramı ölçümlerinin yanı sıra çalışma belleği gelişiminin ölçümünde ters sayı dizisi ve dil gelişiminin ölçümünde Türkçe Erken Dil Gelişimi Testi (TEDİL) ve yürütücü işlev becerilerinin ölçümünde Boyut Değiştirerek Kart Eşleme Görevi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre üç yaşta zihin kuramı, dil ve çalışma belleği arasındaki ilişki örüntülerinin beş yaştan farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Üç yaşlarında Zihin Kuramı becerilerinde çalışan belleğin yani yürütücü işlev becerilerinin, 5 yaşlarında ise dilin etkisinin diğer değişkenlerden daha büyük olduğu görülmüştür.

İkinci derecede Zihin Kuramı becerileri ve yürütücü işlev becerileri problemlerinin OSB’li çocuklarda yaygın olarak görüldüğü, birinci derecede Zihin Kuramı becerilerinde problemlerin diğerlerine oranla daha az görüldüğü bulgusuna ulaşan, Ozonoff, Pennington ve Rogers (1991) ise yüksek işlevli OSB’li bireylerde yürütücü işlev bozukluklarını ve bunun Zihin Kuramı becerileri ile olan ilişkisini araştırmışlardır. Bir grup yüksek işlevli OSB tanısı olan birey ve onlarla yaş ve cinsiyet değişkenleri bakımından eşleşen bir kontrol grubu ile karşılaştırılmışlardır. 23 OSB’li birey deney grubunu, 20 OSB’li olmayan bireyler ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Deney grubunda 21 erkek ve 2 kız, kontrol grubunda ise 18 erkek ve 2 kız bulunmaktadır. OSB’li bireylerin yaşları 8-20 arasında değişmiştir. Kontrol grubundaki bireylerin yaşları ise 8-19 yaşları arasında değişmiştir. Araştırmanın bulgularında, yürütücü işlev becerileri, Zihin Kuramı becerileri, duygu algısı ve sözel bellek testleri bakımından iki grup arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Zihin Kuramı becerileri ile yürütücü işlev becerileri arasında anlamlı bir ilişki olabileceği bulgusuna ulaşan bir diğer araştırmacı Coonrod (2005), yüksek işlevli OSB’li bireylerdeki Zihin Kuramı becerileri, yürütücü işlev becerileri ve sosyal beceriler arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmaya 18 kız 4 erkek katılımcı olmak üzere toplam 22 yüksek işlevli OSB’li çocuk ve ergen katılmıştır. Katılımcıların yaşları 8-17 arasında değişmiştir. Bilişsel ve sözel becerileri ölçmek için Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği ve Wechsler

Şekil

Tablo  13’de  gösterildiği  gibi,  normal  gelişim  gösteren  çocuklarda  Zihin  Kuramı  beceri  puanı  ve  yürütücü  işlev  beceri  puanlarının  yaş  ile  ilişkisini  ölçmek  amacıyla  yapılan  Pearson  Korelasyon  Testi  sonucunda,    normal  gelişim  gö
Tablo  14’de  normal  gelişim  gösteren  çocukların  yürütücü  işlev  becerilerinin  alt  beceri  puanlarının  yaş  ile  ilişkisini  değerlendirmek  amacıyla  yapılan  Pearson  Korelasyon  testi  sonucunda  elde  edilen  bulgulara  yer  verilmiştir

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu hibenin istikbâlini düşünmek ve kültür meselesi ile meşgul olmamızın güzel bir tezahürü olarak üniversite bahçesinde bunları ve Dr.âkil Muhtar

Deksametazon grubu (Grup IV) ile plasebo grubunun (Grup II) histolojik parametreleri karşılaştırıldığında deksametazon grubunda (Grup IV); subepitelyal düz kas

3 – 6 yaş grubu otizmli ve normal gelişim gösteren çocukların sözcük dağarcığı düzeylerinin incelenmesini genel amaç edinen bu çalışmada, otizmli ve normal

Ayrıca endüstri ilişkilerinin bağımsız bir disiplin olarak yapılandığı eğitim birimlerinin önemli bir çoğunluğunda, öğretim üyelerinin çok disiplinli olma anlayışı

Duygusal zihin kuramı becerilerini ölçen duygusal uyarıcılar nötr, negatif ve pozitif olarak ayrıştı- rıldığında, Major depresif bozukluğa sahip bireylerin sağlıklı

Idea/Concept: Kerem Şenel, Mesut Özdinç; Design: Kerem Şenel, Mesut Özdinç; Control/Supervision: Kerem Şenel, Mesut Özd- inç, Selcen Öztürkcan, Ahmet Akgül; Data

Bafa Gölü (B3) örneği, mermerlerden üretim sağlanan sıcak su kuyu örnekleri (B4 ve B5), balık çiftliği atık su bekletme havuzu örneği (B7) ve Büyük

Beşinci Murad’ı tekrar padişah yapmak isteyen Ali Suavi, bir grup Rumeli göçmeniyle bastığı Çırağan Sarayı’nda Beşiktaş Muhafızı \bdi-Sekiz Haşan