• Sonuç bulunamadı

Sanat eğitimi ortamı olarak üniversite sanat müzelerinin işlevi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sanat eğitimi ortamı olarak üniversite sanat müzelerinin işlevi"

Copied!
198
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SANAT EĞİTİMİ ORTAMI OLARAK ÜNİVERSİTE SANAT MÜZELERİNİN İŞLEVİ

HÜLYA ŞİMŞEK

DOKTORA TEZİ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(2)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ...(….) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Hülya Soyadı : ġĠMġEK

Bölümü : Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı Ġmza :

Teslim tarihi :

TEZĠN

Türkçe Adı : Sanat Eğitimi Ortamı Olarak Üniversite Sanat Müzelerinin ĠĢlevi Ġngilizce Adı : The Function of The University Art Museums As Art Education Environment

(3)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Hülya ġĠMġEK Ġmza:

(4)

iii

Jüri Onay Sayfası

Hülya ġĠMġEK tarafından hazırlanan “Sanat Eğitimi Ortamı Olarak Üniversite Sanat Müzelerinin ĠĢlevi” adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda Doktora Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Prof. Dr. Serap BUYURGAN ……… Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

BaĢkan: Prof. Dr. Yücel GELĠġLĠ .……… Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Prof. Dr. Osman ALTINTAġ ……….. Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Prof. Dr. Namık Kemal SARIKAVAK ……….. Grafik Anabilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi

Üye: Doç. Dr. Meliha YILMAZ ……….. Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Tez Savunma Tarihi: 10/12/2014

Bu tezin Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-ĠĢ Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda Doktora tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Servet KARABAĞ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(5)

iv

(6)

v

TEġEKKÜR

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü doktora eğitim-öğretim ve sınav yönetmeliğinin ilgili hükümlerince Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı için öngörülen bu doktora tezi, sanat eğitimi ortamı olarak da kullanılan üniversite sanat müzelerinin iĢlevini araĢtırmak amacıyla yapılmıĢtır.

Avrupa ve Amerika'da pek çok üniversitede var olan üniversite müzeleri ve üniversite sanat müzelerinde görsel öğrenme çevreleri, yetiĢkin eğitimi gibi kavramlar altında değerlendirilmektedir.

Türkiye'deki üniversite sanat müzelerinin yapısı göz önüne alındığında müze eğitimi, sanat eğitimi çerçevesinde ve öğretim bağlamında ele alınması gerekli görülmekte ve resim-iĢ dersleri kapsamında, üniversite sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak kullanılmasının, sanat eğitiminde etkililiği arttırabileceği düĢünülmektedir.

Bu araĢtırma iki ana bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde literatür çalıĢması yapılmıĢ, üniversite sanat müzelerinin iĢlevine iliĢkin kaynaklar incelenerek değerlendirilmiĢtir. Ġkinci bölümde, Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi, Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi, Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi gezilmiĢ, eğitim ortamı olarak iĢlevleri yönünden incelenmiĢ ve müze yöneticileri ile müzeler hakkında görüĢülmüĢtür. Üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-ĠĢ Öğretmenliği lisans ve yüksek lisans öğrencileriyle, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi, Anadolu Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine, öğretmenleri rehberliğinde müze ziyaretleri yaptırılmıĢ ve üniversite sanat müzeleri hakkındaki görüĢlerine iliĢkin düĢüncelerini ortaya çıkarmak amacıyla sorular yöneltilerek elde edilen bulgular çizelge haline getirilerek açıklanmıĢ ve yorumlanmıĢtır.

Bu araĢtırmanın, sanat eğitimi ortamı olarak kullanılan üniversite sanat müzelerinin iĢlevini ortaya çıkaracağı ve topluma yararlı olacağı düĢünülmektedir.

(7)

vi

AraĢtırmanın gerçekleĢmesinde özverili ve sıcak yaklaĢımları ile her zaman yanımda olan tez danıĢmanım Prof. Dr. Serap BUYURGAN‟a, Prof. Dr. Yücel GELĠġLĠ‟ye, Prof. Dr. Osman ALTINTAġ‟a, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-ĠĢ Öğretmenliği, Ankara Üniversitesi Disiplinlerarası Müze Eğitimi Anabilim Dalı araĢtırma görevlileri ve üç müzenin yönetici ve görevlilerine, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi ve diğer liselerin müdürlerine, uygulama çalıĢmalarına katılan resim öğretmenleri ve öğrencilerine, aileme ve adını anamadığım yardımcı olan herkese teĢekkürü borç bilirim.

(8)

vii

SANAT EĞĠTĠMĠ ORTAMI OLARAK ÜNĠVERSĠTE

SANAT MÜZELERĠNĠN ĠġLEVĠ

(DOKTORA TEZĠ)

HÜLYA ġĠMġEK

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ARALIK, 2014

ÖZ

Bu araĢtırmada, üniversite sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak iĢlevini araĢtırmak ve ortaya çıkarmak amacıyla, müze ziyareti yapan öğrenci grupları ve müze yöneticileri ile yapılan görüĢmeler ve yönlendirilen sorular yorumlanmıĢ ve tamamlanmıĢtır. ĠĢlevleri yönünden incelenmiĢ olan üniversite müzeleri, Ankara‟da Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi ve Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi, EskiĢehir‟de Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi‟dir. AraĢtırmada, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde müzelerin bağlı olduğu üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-ĠĢ Öğretmenliği lisans ve yüksek lisans öğrencileriyle, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi, Anadolu Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine öğretmenleri rehberliğinde müze ziyaretleri yaptırılmıĢ ve bu üniversite sanat müzeleri ile müzelerde aldıkları eğitim hakkındaki görüĢlerine iliĢkin düĢüncelerini ortaya çıkarmak amacıyla açık uçlu sorular yöneltilmiĢ, elde edilen bulgular çizelge haline getirilerek açıklanmıĢtır. Müze yöneticileri rehberliğinde müzeler gezilmiĢ ve müzelerin eğitim ortamı olarak iĢlevi hakkında yöneticilere sorular yöneltilerek görüĢülmüĢ, verilen yanıtların dağılımı Ki-Kare Tablosu ile iliĢkilendirilerek sonuçlandırılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda, üç üniversite müzesinin hiç birinde eğitim birimi olmadığı ancak, öğretmenleri rehberliğinde her gruptan ve yaĢtan öğrencilerin müze ziyareti yapmalarına olanak tanındığı ve bu doğrultuda ilgi olduğu görülmüĢtür. Elde edilen bulgulara göre, üniversitelerin Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü lisans ve lisansüstü öğrencilerinin lise öğrencilerine kıyasla daha duyarlı oldukları, müzede öğrendiklerinin sınıf ortamında öğrendiklerine göre daha kalıcı olduğu, üniversite ve üstü öğrencilerin müze ziyaretlerini daha gerekli bulduğu ve çalıĢmalarında eğitim materyali olarak kullandığı, öğrencilerin çoğunluğunda eğitim ortamı olarak müzelerden daha fazla yararlanmak isteği olduğu görüĢü ortaya çıkmıĢtır.

(9)

viii

Ayrıca öğrencilerin müze etkinlikleri ile devam ettikleri okul arasındaki fark da orantısal olarak belirlenmiĢ ve eğitim ortamı olarak müzelerden daha fazla yararlanmak isteği olduğu görüĢü ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırma kapsamındaki üç üniversitenin sanat müzesinde eğitim ve öğretim dönemi baĢında müze eğitimi dersi kapsamında bir hafta boyunca etkinlikler düzenlendiği, MEB‟na bağlı okulların sıklıkla müze ziyareti yaptığı, değiĢik zamanlarda ve sıklıkta müze ziyaretlerinin ve ilginin yoğun olduğu görülmüĢtür. Bu bağlamda üniversite sanat müzelerinin iĢlevi ve eksikliklerinin olup olmadığı araĢtırılmıĢ, üniversite sanat müzelerinden daha kapsamlı yararlanılmak ve verim elde edebilmek için yapılabileceklere yönelik önerilerde bulunulmuĢtur.

Bilim Kodu:

Anahtar Kelimeler: Müze, müze eğitimi, üniversite müzeleri, üniversite sanat müzeleri.

Sayfa Adedi: 179

(10)

ix

THE FUNCTION OF THE UNIVERSITY ART MUSEUMS AS ART

EDUCATION ENVIRONMENT

(Ph. D. Thesis)

HÜLYA ġĠMġEK

GAZI UNIVERSITY

FACULTY OF EDUCATION

DECEMBER, 2014

ABSTRACT

This study sets out to understand the educational function of university art museums, through interviews with the museum administrators and student patrons. Museums included in the study are Gazi University‟s Painting and Sculpture Museum (Ankara, Turkey), Hacettepe University‟s Art Museum (Ankara, Turkey), and Contemporary Arts Museum at the Anadolu University (Eskisehir, Turkey). This is a qualitative research with open ended questions directed at the museum visitors who were undergraduate and masters students at university art education departments, as well as students and their teachers at the Fine Arts High School, Anadolu Lycee (a high school with entrance exams) and the Industrial Vocational High School during the Spring Semester of 2013-2014 school year. Questions included their opinions about art museums and the education they received at their visit. Additionally, museums included in the study were visited by the researcher in a guided tour by the museum administrator, where the educational mission was discussed through open-ended questions. Findings are presented in a chi square table. The analysis showed that none of the museums included in the study has a clear educational mission beyond making the space available for student field trips, which present a consistent demand. Interviews with the museum administrators showed that the curriculum by the Ministry of Education includes a museum education unit at the beginning of the semester, during which time field trip requests from various school districts are especially high at the three university art museums included in the study. When compared to high school student participants, university students in the sample (graduate and undergraduate) were more sensitive to the visit, thought the museum visit had more staying power than a lecture, saw the visit as necessary, used it in their studies as an educational component and showed a desire to use the museum as a learning environment. The analysis includes a comparison of

(11)

x

the museum activities with the school setting, revealing that students see the museum setting as the preferred learning environment. Lastly, this research conceptually explores the educational mission of university museums, identifies issues present, and provides recommendations on transforming them into learning environments to make their programs more productive and useful.

Science Code:

Key Words: Museum, museum education, university museums, university art museums.

Page Number: 179

(12)

xi

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZ ... vii ABSTRACT ... ix ĠÇĠNDEKĠLER ... xi

TABLOLAR LĠSTESĠ... xiv

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... xvi

KISALTMALAR ... xviii BÖLÜM I ... 1 GĠRĠġ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. AraĢtırmanın Amacı ... 11 1.3. Problem Cümlesi ... 12 1.3.1. Alt Problemler ... 12 1.4. AraĢtırmanın Önemi ... 12 1.5. Varsayımlar ... 13 1.6. Sınırlılıklar ... 14 1.7. Tanımlar ... 14 BÖLÜM II ... 17

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 17

2.1. Sanat, Sanat Eğitimi, Kültür ... 17

2.2. Müze, Müze Eğitimi ve Müze Eğitimcisi... 28

2.2.1. Müze Türleri ... 34

(13)

xii

2.2.1.2. Bağlı Oldukları Yönetim Birimine Göre Müzeler ... 39

2.2.1.3. Hizmet Ettikleri Bölgeye Göre Müzeler ... 40

2.2.1.4. Hizmet Ettikleri Topluma Yönelik Müzeler ... 40

2.2.1.5. Koleksiyonlarını Sergiledikleri Mekânlara Göre Müzeler ... 41

2.2.1.6. İşlevlerine Göre Müzeler ... 41

2.3. Türkiye’de Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin Tarihsel GeliĢimi ... 42

2.3.1. Osmanlı Döneminde Müzeciliğin GeliĢimi ... 44

2.3.2. Osman Hamdi Bey ... 46

2.4. Dünyada Müzeciliğin ve Müze Eğitiminin Tarihsel GeliĢimi ... 49

2.5. Üniversite Müzeciliği ... 50

2.5.1. Üniversite Müzeciliğinin Önemi ... 52

2.5.2. Dünyada Üniversite Müzeleri ... 54

2.5.3. Ülkemizde Üniversite Müzeleri ... 57

2.5.4. Ülkemizde Üniversite Sanat Müzeleri ... 60

2.5.5. Gazi Üniversitesi Resim HeykelMüzesi ... 62

2.5.5.1.Oluşum Süreci ... 64

2.5.5.2. Eğitim Etkinlikleri ... 67

2.5.6. Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi ... 67

2.5.6.1. Oluşum Süreci ... 69

2.5.6.2. Eğitim Etkinlikleri ... 71

2.5.7. Anadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi ... 71

2.5.7.1. Oluşum Süreci ... 73 2.5.7.2. Eğitim Etkinlikleri ... 75 2.6. Ġlgili AraĢtırmalar ... 75 BÖLÜM III ... 81 YÖNTEM... 81 3.1. AraĢtırmanın Modeli ... 81

(14)

xiii

3.2. Evren ve Örneklem ... 82

3.3. Veri Toplama Araçları ... 83

3.3.1. Müze Yöneticileri Ġle Yapılan GörüĢmeler ... 83

3.4. Verilerin Toplanması ... 84

3.4.1. GörüĢme Formu ... 85

3.5. Verilerin Analizi ... 85

BÖLÜM IV ... 87

BULGULAR VE YORUMLAR ... 87

4.1. AraĢtırmanın Nicel Bulgu Ve Yorumları ... 87

4.2.AraĢtırmanın Nitel Bulgu ve Yorumları ... 119

BÖLÜM V... 129 SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 131 5.1. Sonuçlar ... 131 5.2. Öneriler ... 134 KAYNAKLAR ... 137 EKLER... 147

(15)

xiv

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 4.1.”Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu... 87 Tablo 4.2. “Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin ... 88 sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 88 Tablo4.3. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 90 Tablo 4.4. “Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .. 91 Tablo 4.5. “Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini gerekli görüyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu .. 92 Tablo 4.6. “Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 94 Tablo 4.7. “Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 95 Tablo 4.8. “Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi çalıĢmalarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 97 Tablo 4.9. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 98 Tablo 4.10. “Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 100 Tablo 4.11. “Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor mu?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 101

(16)

xv

Tablo 4.12. “Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu... 103 Tablo 4.13. “Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 104 Tablo 4.14. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 106 Tablo 4.15. “Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu 107 Tablo 4.16. “Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini gerekli görüyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu 108 Tablo 4.17. “Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 110 Tablo 4.18. “Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 112 Tablo 4.19. “Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi çalıĢmalarınızda kullandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 113 Tablo 4.20. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlandınız mı?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 115 Tablo 4.21. “Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 116 Tablo 4.22. “Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor mu?” Sorusuna Verilen Cevapların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu ... 118

(17)

xvi

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1.1. Müzelerin ĠĢlevleri ġeması ... 10 ġekil 4.1."Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 88 ġekil 4.2. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 89 ġekil 4.3. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı... 91 ġekil 4.4. "Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 92 ġekil 4.5. "Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini gerekli görüyor musunuz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 93 ġekil 4.6. "Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?" sorusuna verilen cevapların dağılımı... 95 ġekil 4.7. "Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 96 ġekil 4.8. "Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi çalıĢmalarınızda kullandınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 98 ġekil 4.9. "Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlandınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 99 ġekil 4.10. "Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı... 101 ġekil 4.11. "Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor mu?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 102 ġekil 4.12. "Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 104 ġekil 4.13. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 105

(18)

xvii

ġekil 4.14. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı... 107 ġekil 4.15. "Müzedeki öğretim faaliyetlerinden sonra sanat eğitimine yönelik, bilgi, beceri ve tutumlarınız geliĢti mi?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 108 ġekil 4.16. "Sanat eğitimi için müze ziyaretleri ya da müzedeki öğretim etkinliklerini gerekli görüyor musunuz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 110 ġekil 4.17. "Müzeler sanat eğitimi için öğretim ortamı olmalı mıdır?" sorusuna verilen cevapların dağılımı... 111 ġekil 4.18 "Gezdiğiniz müzenin size sunmasını istediğiniz öğretim etkinlikleri var mıdır?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 113 ġekil 4.19. "Müze ziyaretiniz sonrasında müzede gördüklerinizi, bilgilerinizi çalıĢmalarınızda kullandınız mı?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 114 ġekil 4.20. “Müze ziyareti sürecinde müzedeki sanat yapıtlarından eğitim materyali olarak yararlandınız mı?” sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 116 ġekil 4.21. "Müzedeki sanat yapıtlarının eğitim materyali olarak kullanılması durumunda yaratıcı düĢünme becerilerinin geliĢeceğine inanıyor musunuz?" sorusuna verilen cevapların dağılımı... 117 ġekil 4.22. "Müzedeki eğitim etkinliklerinde konunuzla ilgili çalıĢma olanakları sunuluyor mu?" sorusuna verilen cevapların dağılımı ... 119

(19)

xviii

KISALTMALAR

ABD Amerika BirleĢik Devletleri

CECA Uluslararası Eğitim ve Kültürel Faaliyet Komisyonu ÇOKAUM Çocuk kültürü AraĢtırma ve Uygulama Merkezi GEE Gazi Eğitim Enstitüsü

GEF Gazi Eğitim Fakültesi

ICOM Uluslararası Müzeler Konseyi IMOGA Ġstanbul Grafik Sanatlar Müzesi MEB Milli Eğitim Bakanlığı

MTA Maden Tetkik AraĢtırma

MYO Meslek Yüksek Okulu

ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi SOKÜM Somut Olmayan Kültürel Miras

SPSS Sosyal Alanlarda Ġstatistik Paket Program TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi

TRT Türkiye Radyo Televizyon

(20)

1

BÖLÜM I

GĠRĠġ

Bu bölümde problem durumu, problem cümlesi, araĢtırmanın amacı, alt problemler, araĢtırmanın önemi, varsayımlar, sınırlılıklar ve tanımlar yer almaktadır.

1.1. Problem Durumu

Ġnsan, düĢünen, üreten, bilgiyi kullanan ve kazandıklarını kullanırken kendini geliĢtiren etkin ve üstün bir varlıktır. Bu etkinlik insan davranıĢlarında öğrenmek olarak ortaya çıkmakta ve insan düĢünmesi sonucunda bilme etkinliğini gerçekleĢtirmektedir. Çevremizde yaĢadıkça pek çok olay olmakta ve dolaylı ya da dolaysız bizi etkilemektedir. Her insan bu olaylardan farklı etkilenmekte ve bu etkileĢim sonucu farklı değerlendirmeler yapabilmektedir.

Dünyamızdaki insan dokusunun çeĢitliliği ve güzelliği belki de bu farklılıklarda yatmaktadır. Ġnsanoğlu yaĢadığı sürece karĢılaĢtığı bu güzellikleri yaratıcılığa dönüĢtürme yetisine de sahiptir. Yaratıcı düĢünebilme becerisi üretken ve sezgiseldir, ayrıca yaratıcı sanatsal eğitim, bilim dalı olarak kabul edilmektedir. San‟a (1983, s. 21) göre yaratıcı sanatsal eğitim; “Özellikle yetiĢmekte olan insanın yaratıcı sanatsal eğitiminin, sürekli olarak geliĢme içinde bulunan bir dizge (sistem) olarak ele alındığı bilim dalı” biçiminde tanımlanmaktadır.

Yaratıcılık kavramı ya da özgür anlatım olarak sanat, sanat eğitiminde her zaman etkili olmuĢtur ve olmayı da sürdürecektir.

Eğitim ve çocuk dendiği zaman ise belli kavramlar düĢünürüz. Dünyanın her yerinde çocuk aynıdır ve aynı özelliklere sahiptir. Çocuklar her yaĢta benzer meraklara sahiptir. Dokunmak, kurcalamak, karıĢtırmak hatta kırıp dökmek onların bitmez

(21)

2

uğraĢlarındandır. Her Ģeyi sorar, öğrenmek isterler. Oyunlar, masallar, gezmek onların en doğal gereksinimleri ve uğraĢlarındandır. Ġyi bir eğitim her çocuğun hakkıdır. Yaratıcı, mutlu, verimli ve baĢarılı bireyler yetiĢtirmek, iyi bir eğitimle olasıdır. Hepimizin bildiği gibi eğitim; bir davranıĢ değiĢtirme sürecidir ya da “bireyin davranıĢlarında kendi yaĢantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değiĢme meydana getirme sürecidir” (Demirel, 2005, s. 41).

Günümüzde oluĢan hızlı değiĢim ve teknolojik geliĢmeler, eğitim dünyasında da pek çok yenilikleri ortaya çıkarmakta, bu durum da öğrenme ve öğretme sürecini dolaylı olarak etkileyerek eğitim uygulamalarında değiĢikliği gerektirmektedir. Eğitim sisteminin ezberciliğe dayalı yürütülmesi endüstri ve teknoloji çağı içinde ters bir durum yaratmaktadır. Teknolojik geliĢmeler eğitimi kuramsal ve iĢlevsel açıdan etkilemektedir.

ÇağdaĢ eğitim anlayıĢının çok yönlü ve ekonomik boyutu vardır. Bireyin olgunlaĢması ve sosyo-kültürel açıdan dünyaya bakıĢ açısının değiĢmesi eğitim ve yaĢanılan çevre ile yakın iliĢkilidir. Eğitim sonucu bireyde nitelikli, geliĢmeler gözlenir ve yaratıcı sanatsal üretimler ortaya çıkabilir. Bu sanatsal üretimler yine alınan sanat eğitimi ile değer kazanır. “Bireysel yeteneğin her boyutuyla geliĢmesine olanak veren köklü ve tutarlı bir sanat eğitimi ancak topluma yaratıcılık yolunu açabilir” (Göktürk‟ten aktaran ĠpĢiroğlu, 1998, s. 30).

Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte eğitim anlayıĢında da çağdaĢlaĢma yolunda büyük atılımlar yapılmıĢtır. Bu atılımların günümüzde her alanda olduğu gibi sanat eğitimi alanında dagörülmesi, farklı eğitim mekanları olarak müzelerin kullanılmasını gündeme getirmektedir. Müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılmaya baĢlanması, müze yöneticisi ve eğitimcisi yetiĢtirmek sorunsalını da ortaya çıkarmıĢtır.

Buyurgan ve Mercin (2005) tarafından yapılan çalıĢmalarda, cumhuriyet döneminde Atatürk‟ün emriyle müzeler kurulmaya ve müzecilik önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Atatürk, cumhuriyet kurulmadan önce müzeciliğe de değinmiĢ, arkeoloji biliminde de dünyanın uygar ülkeleri düzeyinde olmayı hedef göstermiĢtir. Atatürk daha KurtuluĢ SavaĢı yıllarında savaĢın zaferle sonuçlanacağına ve bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulacağına yürekten inanıyordu. Atatürk‟ün bu güçlü inancı nedeniyle ilk müze düĢüncesi doğmuĢ ve Ankara‟da ilk müze, kültür müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuĢtur.

(22)

3

Daha sonra bir “Eti Müzesi” kurma fikri ise Atatürk tarafından telkin edilmiĢtir denilmektedir.

Günümüzde her alanda olduğu gibi eğitim ortamlarında da yenilikler kaçınılmaz olmaktadır. Eğitimin daha kalıcı ve etkili olabilmesi için değiĢik mekanlar (çocuk müzeleri, müzeler, park ve bahçeler, tarih ve arkeoloji müzeleri, vb.) eğitim ortamı olarak kullanıma hazırlanmakta ve kullanılmaktadır.

Ġngiltere‟de müzelerle ilgili önemli bir kuruluĢ olan Leiscester Üniversitesi Müze ÇalıĢmaları Bölümü, 1999‟da Müze ve Galeri AraĢtırmaları Merkezi (RCMG) adı altında müze ve galerilerin eğitsel rolü üzerinde durmuĢtur. Onur (2012, s. 338)‟un belirttiği üzere “RCMG‟nin ilk vurgusu müze ve galerilerin eğitsel rolü, iĢlevi ve potansiyeli olmuĢtur”. Ancak, müzelerde eğitimin önemi üzerinde durulmasına karĢın sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak kullanılmasının çok az araĢtırıldığı görüĢü vardır. Onur‟a (2012, s. 334) göre; “Sanat müzelerinde öğrenme konusu çok az araĢtırılmıĢtır. Bunun nedeni, bilim müzelerinden farklı olarak, sanat müzelerinin ziyaretçilerinden sanat eserlerine kendi tarzlarında tepki vermelerini beklemeleri olabilir” denmektedir.

Çevreden doğrudan etkileĢim sonucu ortaya çıkan öğrenme, Piaget‟e göre kaynağını eğitim felsefesinden almaktadır. Onur (2012, s. 376), “Piaget‟in yaklaĢımı eğitim alanında önemli sonuçlar doğurmuĢtur. Piaget‟e göre çocuklar pasif gözlemlerden çok eylemlerden öğrenirler. Öğretmenin rolü kendi bilgilerini iletmekten çok öğrenmenin en etkili biçimde oluĢacağı çevreler yaratmaktır” demektedir. Böylece, canlı, sıcak, dost, uyarıcı ve dinamik olan müze çevresi öğrencide oluĢturacağı öğrenme çabaları için uygun ve dinamik bir ortam olarak karĢımıza çıkmakta ve öğrenme etkinlikleri daha kalıcı olabilmektedir.

Müze tanımı farklı bakıĢ açıları ile yapılabilmektedir. Yunanca‟da "Mouseion", Latince'de "Museum" sözcükleri ile tanımlanan müze; Yunan mitolojisinden esinlenerek ilham perilerinin (Muses) düĢünme yeri, tapınağı demek olan Yunanca “Mouseion” sözcüğünden türemiĢtir.

“Romalılar, sözcüğü felsefe tartıĢma yerlerini belirtmek için kullandılar. Müze sözcüğü 15. Yüzyılda Floransa‟da Medici ailesinin bir üyesi olan Lorenzo‟nun koleksiyonunu betimlemek için yeniden canlandırıldı” (Onur, 2012, s. 20).

(23)

4

Buyurgan‟a (2012, s. 68) göre müze tanımı; “müze, sanatsal, bilimsel, geleneğe ait, tarihi, teknoloji ve doğaya ait alanlarda, geçmiĢin, bugünün ve geleceğin izlerini içinde barındıran, görerek, iĢiterek, uygulama yaparak, hatta yaĢayarak öğrenmenin gerçekleĢtiği, halka açık heyecan verici öğrenme mekanlarıdır” biçiminde yapılmaktadır.

Bir baĢka müze tanımında ise, “müze, tarih, kültür ve doğa varlıkları ile ilgili taĢınır, taĢınmaz bütün bilimsel sanatsal belge, eĢya, anıt ve kalıntıların korunduğu, saklandığı-sergilendiği, yorumlandığı yerlerdir” (Artut, 2002, s. 100) denmektedir. Müze ve müzecilik bir toplumun hem geçmiĢi hem de geleceğidir. Müzelerin görevleri, topladığı eserleri korumak yanında, sergilemek, halkı bilinçlendirmek ve halkın eğitimine katkı sağlamak olarak da görülmektedir.

“Müzelerin görevleri, eserleri toplamak, elde ettiği eserin ne olduğunu tam ve doğru olarak tespit etmek, toplanan bilgileri kaydetmek, eserleri korumak ve onarmak, eserleri amacına uygun en etkileyici Ģekilde sunmak ve insanları eğitmektir” (Buyurgan, 2006, s. 22).

Toplumların kalkınması eğitimle yakın iliĢkili olduğuna göre; tüketim toplumlarının arttığı bir döneme tanıklık eden günümüz insanına düĢen önemli görevlerden birisi, sanat ve kültürel mirasımızı koruyarak ön plana çıkarmak ve müzelerin önemini geniĢ halk kitlelerine anlatmaktır. Bu bağlamda müzelerin, objeleri toplaması, onarması ve koruması yanında tarih, bilim gibi eğitimle ilgili önemli iĢlevlerinin de olduğu ön plana çıkmaktadır. “Müzeler, zengin ve birbiri ile iliĢkili öğrenmeyi destekler. Ġnsanların, tüm zamanlara ait dünyayla ilgili var olanları bireysel anlam kurarak öğrenmesine izin verir. Ġnsanlar farklı müzelerden tarih, bilim, sanat gibi insana ait tüm bilgileri öğrenir (ICOM Türkiye Milli Komitesi Yayınları, 1963, aktaran Buyurgan, 2009).

Bu tanımlara göre müze, tarihte yer alan bilimsel, geleneksel, teknolojik ve doğada bulunan sanat ve bilim eserlerinin toplandığı, korunduğu yaĢayarak öğrenmenin gerçekleĢtiği halka açık mekanlar olarak algılanmakta ve eğitimsel görevlerinin olduğunu açıkça göstermektedir. 19. yüzyıldan bu yana geçen zaman içinde tüm dünya milletleri tarafından müze eğitiminin yaĢam boyu eğitim ve yaĢam alanı olarak etkin biçimde kullanıldığı görülmektedir.

(24)

5

Dünyada ve ülkemizde müzelerden eğitim amaçlı yararlanmak için son yıllarda pek çok giriĢimlerde bulunulmaktadır. “On dokuzuncu yüzyılın baĢında müzelerin kuruluĢ amaçlarından biri eğitmek ve bilgilendirmektir. Ayrıca müzelere toplumu birleĢtirme görevi de verilmiĢtir. Müzeler her sınıftan insanların aynı mekanda bir araya gelmeleri için uygun yerlerdir” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 87- 90).

Ondokuzuncu yüzyıldan beri geçen zaman içinde tüm dünya milletleri tarafından müze eğitiminin, yaĢam boyu eğitim ve yaĢam alanı olarak etkin biçimde kullanıldığı görülmektedir.

Dünyada, özellikle sanat eğitimi üzerine farklı görüĢlerin ortaya çıkmasıyla "müze eğitimi" kavramının ortaya çıktığını görüyoruz. Müze eğitimi, çağdaĢ sanat eğitiminin giderek büyüyen bir alanı olmuĢ, eğitime yönelik yeni iĢlevler ortaya çıkmıĢtır. Müze Eğitiminin, sanat eğitimi içinde giderek büyüyen bir alan olduğu da söylenmektedir. Müze, değeri olan nesneleri satın alır, korur ve sergiler (KırıĢoğlu ve Stokrocki, 1997, s. 3.33).

Müzeler yapılandırıcı çalıĢmalar sonucu, toplumların kültürel ve sanatsal yaĢamlarında etkin bir eğitim kurumuna dönüĢtürülebilirler. Artut (2002, s. 101)‟a göre, “Müze eğitiminin kuĢkusuz en temel amaçlarından birisi bireylerin kültürel düzeylerinin geliĢimi estetiksel- görsel duyarlılıklarının kazandırılması ve ifade yetilerinin geliĢtirilmesidir”.

Her yaĢtaki insan için verimli öğrenme ortamı sağlayan müzeler, tam bir yarar sağlamak için uzman eğitimcilerin rehberliğinde gezilmeli ve değerlendirilmelidir. “Belli bir plan çerçevesinde öğretim programları ile bağlantılı olarak yürütülmesi gereken eğitim sürecinde mümkün olduğunca tüm duyu organları iĢe katılmalı, gözlem ve incelemeler, öğretmenlerin hazırladığı bir soru listesi ile belirlenmiĢ ürünler üzerinde yoğunlaĢmalıdır” (Etike, 2000, s. 31).

Müzelerin okullarla yapacağı iĢbirliği eğitime katkı sağlayacak ve öğrencilerin ufkunu açacaktır. “Müze ve galerilerde sunulan öğrenme deneyimleri sınıf ortamında sunulanları tamamlayıcı niteliktedir. Müzeye yapılan okul ziyaretlerinin en önemli yönlerinden biri, öğrencilerin alternatif öğrenme yolları ile karĢılaĢma ve maddi kanıt ile aktif biçimde çalıĢma fırsatıdır” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 90).

(25)

6

Müzelerin alternatif öğrenim yeri olmasının, halk ya da öğrenci olsun herkes için eğitimsel yararları olduğu gerçeği kabul edilmektedir. Lynton (1982)‟a göre de müzeler ve iletiĢim araçları halka bilgi vermek ve yol göstermek için kurulmuĢ, iletiĢim araçları ise her Ģeyi haber ve eğlence konusuna çevirmiĢtir. Ayrıca müzeler aynı zamanda her Ģeyi tarihe dönüĢtürmüĢtür.

GeliĢmiĢ ülkeler, müzeciliğe gereken önemi vererek çalıĢmalarını ve uygulamalarını ön planda tutmakta, modern müzecilik anlayıĢı çerçevesinde, çağdaĢ sunum ve sergileme tekniklerini kullanarak müzecilik alanındaki çalıĢmalarını geliĢtirmektedir. Buyurgan (2009)‟ın da belirttiği gibi, özellikle geliĢmiĢ ülkeler müze eğitimi çalıĢmalarını her geçen gün arttırmakta ve insanların ilgisini çekebilecek yenilikler peĢinde koĢmaktadır.

Müzelerin sanat eğitimi içindeki yerinin önemli olması, bütün güzel sanat dallarını kapsayan bir eğitim sisteminin sanat eğitimine katacağı yararlar kadar önemli görülmektedir. Sanat Eğitimi kavramının, yaratıcı etkinlikleri barındırdığı söylenir. “…özellikle ülkemizde anlamı pek tartıĢmalı bir kavram olup, sanatçı yetiĢtiren öğretimden, boĢ zamanları değerlendirmek amacıyla yapılan yaratıcı etkinliklerin düzenlenmesine ve folklor çalıĢmalarına dek geniĢ bir anlam yaygınlığında kullanılmaktadır” (San, 1983, s. 13).

Müzelerin günümüzde sanat galerileri, bilim ve keĢif merkezleri gibi kuruluĢları da içine alarak geniĢlediği, eğitim iĢlevini arttırdığı ve müze biliminin ortaya çıkmasına neden olduğu söylenmektedir. Müze biliminin geliĢmesi üniversitelerde bu bölümün kurulmasıyla iĢlerlik kazanmıĢ, topluma daha fazla yarar sağlayarak bu alandaki boĢluğu kapatacak düzeye ulaĢmıĢtır. Bu durum Onur‟a göre Ģöyle açıklanmaktadır;

Müzeler kurulduktan sonra yeni bir geliĢme ortaya çıkmıĢtır, bu da müze bilimi, (museology)‟dir. Müze çalıĢmaları (museum studies) teriminin kullanılması ise daha yenidir; 1960‟larda üniversitelerde bu adı taĢıyan bölümlerin kurulmasıyla bu hız kazanmıĢtır. Müze çalıĢmaları hem “müzeoloji”yi hem “müzeografi”yi içeren genel bir terimdir. Müzeoloji, müzelerin tarihini, toplumdaki rolünü, araĢtırma, eğitim, örgütlenme sistemlerini, fiziksel çevreyle iliĢkilerini, müze türlerinin sınıflanmasını inceleyen bilim dalıdır. Müzeografi ise müzeoloji ile ilgili teknikler toplamıdır (Onur, 2012, s. 23).

Ülkemizde müzecilik uzun zaman yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı‟nın faaliyet alanı iken son yıllarda üniversitelerin, özel Ģahısların ve tüzel kiĢiliklerin de taĢınabilir kültür varlıklarımızı araĢtırmak, toplamak, korumak ve tanıtmak amaçlı çalıĢmalara baĢlamıĢ olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, Batı‟da pek çok örneğini gördüğümüz

(26)

7

üniversite müzeleri, ülkemizde de hızla açılmaktadır. Ancak, üniversite müzelerinin açılması ve eğitim ortamı olarak hizmet veriyor olması bu alandaki eksiklikleri gidermemektedir. Bu eksiklerden biri de müzelerdeki kadroların arkeologlar, etnologlar ve sanat tarihçileri gibi alanların yanı sıra, hiç ilgisi olmayan bir alandan da olabildiğidir. Oysaki müzelerde, özel eğitim almıĢ eğitimcilerin ve sanat eğitimcilerinin de görev yapabilmeleri, bu alandaki boĢluğu dolduracak ve müzeler eğitim iĢlevini tam anlamıyla yerine getirebilmiĢ olacaklardır.

Müze eğitimcisinin önemine değinen Atakök (1999), müze kadrolarında çalıĢması gereken müze araĢtırmacısı, mimar, tasarımcı, grafiker gibi olmazsa olmaz personelden birinin de müze eğitimcisi olduğunu söylemektedir. Müzelerde yapılacak sergi ve eğitim çalıĢmalarında müze eğitimcilerinin danıĢman kiĢi konumunda olması gereklidir. Ancak, ne yazık ki Batı‟da çok önceleri baĢlamıĢ olan müze eğitimi konusu, müzeciliğimizin gündemine henüz girememiĢtir.

Müzeler çeĢitli türlere ayrılsa da iĢlevleri ortaktır ve toplumun eğitimine kaynak sağlayan önemli kuruluĢlardandır. EczacıbaĢı Sanat Ansiklopedisi‟nde de belirtildiği gibi müzeler, eğitim programları, sergiledikleri ve korudukları sanat yapıtları, sanatçıları ile öğrenmede eğitime ve topluma yaygın halk eğitimi vererek geliĢtirilmiĢ bir katkı sağlamayı amaçlamaktadırlar;

Müzeler koleksiyonlarındaki yapıtlarla nesnelerin anlam ve değerlerinin topluma aktarılması aracılığıyla koleksiyonları ve sanatçılar hakkında bilgi vererek bilgi aktarımı yaptıkları gibi izleyicilerin yaratıcılığını, hayal ve düĢünsel karĢılaĢtırma gücünü de geliĢtirmeyi amaçlarlar. Müzelerdeki eğitim programları yaygın halk eğitimi, gençliğe yönelik eğitim ve meslek eğitimi olarak geliĢtirilmiĢtir (EczacıbaĢı Sanat Ansiklopedisi, 1997, s. 1324).

Müze ziyaretleri, eğitimi tamamlayıcı önemli eğitim faaliyetleri olarak görülmekte, “müze ve galerilerde sunulan öğrenme deneyimleri sınıf ortamında sunulanları tamamlayıcı niteliktedir. Müzeye yapılan okul ziyaretlerinin en önemli yönlerinden biri, öğrencilerin alternatif öğrenme yolları ile karĢılaĢma ve maddi kanıt ile aktif biçimde çalıĢma fırsatıdır” (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2012, s. 90) denilmektedir. Üniversite müzelerinin ekonomik, toplumsal ve sanatsal varlığı ve bunların sürdürülme çabaları, barındırdıkları yapıtlar, sergi salonları, galeriler ve taĢıdıkları anlam bakımından da tüm insanlığın hizmetinde olan kurumlardır. Bu nedenle resim-iĢ

(27)

8

eğitimi yanında sanat tarihi, sosyal bilgiler gibi eğitim alanları ile de doğrudan iliĢkili olduğundan incelenmesi eğitim, kültür ve toplumsal açıdan da gerekli görülmektedir. Yalnızca resim ve heykel müzelerinin değil, tüm müzelerin görsel sanatlar eğitiminde önemli bir yere sahip olduğu gerçeği yadsınamaz. Etike (1996)‟ye göre; görsel sanatlar eğitimi salt beceriye dayalı bir eğitim değildir. Görsel sanatlar eğitiminin, anasınıfından baĢlayıp yükseköğretim dönemine kadar tüm eğitim sistemi içinde yer alması ve eğitimin her safhasında önemle ele alınmasının, bireyin her alanda iyi yetiĢmesine yardımcı olacğı kabul edilmektedir.

Eğitim amaçlarının gerçekleĢmesi, bir anlamda görsel sanatlar eğitiminde alternatif öğrenme mekanlarının kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Böylece hedeflenen yaratıcı sanat eğitimine daha kolay ulaĢılacağı düĢüncesi pek çok eğitimci tarafından da kabul edilmektedir. San (1983)‟a göre; sanat yoluyla eğitim anlayıĢı, yazarların tümünde ortak olarak sanat eğitiminin, kendi alanı içinde kalmayıp bu alanı aĢan iĢlev ve görevlerinin olduğunda birleĢmeleridir.

Müze ve müzelerde verilecek eğitim etkinliklerinin, tarihin gizli derinliklerinde kalmıĢ farklı kültürlerin günümüz kuĢaklarınca da anlaĢılmasına ve bir hoĢgörü ortamı oluĢturacağına inanılmaktadır. OluĢacak bu hoĢgörü ortamının, tüm dünya uluslarının birliği, kardeĢliği ve barıĢı için önemli katkılar oluĢturacağı gerçeği yadsınamaz. Müze ve galerilerin eğitim iĢlevinin ön plana çıkarılması ve bu etkinliklerin desteklenmesi sonucu, toplumların kalkınmasının, geliĢmiĢ ve çağdaĢ uluslar içindeki yerini almasının kaçınılmaz olacağı ve bir ülkenin usta sanatçılarının geniĢ kitlelerce tanınmasını sağlayacağı böylece öğrencilere yeni yaĢantılar kazandıracağı, iyi ile kötüyü daha kolay ayırt edeceği düĢünülmektedir. Etike, müzelerin ayrıca ustaların yapıtlarını sergilemeleri açısından da önemli mekanlar olduğu gerçeğini vurgulamaktadır. “Müzeler ustaların yapıtlarını sergilemeleri açısından önemlidir; gözlem ve inceleme olanağı vardır. Galeriler sürekli değiĢen sergilemelerle öğrenciye yaĢantı kazandırır, plastik sanatlarda iyi ve kötünün ayırt edilmesinde yardımcı olur, bizzat sanatçılarla tanıĢma, konuĢma olanağı sağlar” (Etike, 1995, s. 55).

Müzelerde yapılacak eğitim etkinlikleri ve gezilerin baĢarılı olması da hedeflenir. Ġyi bir müze gezisinin yöneticiler ve öğretmenler tarafından önceden yapılacak eĢgüdümlü hazırlıklarla planlanması amaçlanır. Bu da iyi bir ön hazırlık gerektirir. Ġyi bir müze ve galeri gezisinin planlanması için Hein, Ģöyle demektedir;

(28)

9

En iyi müze ve galeri gezileri üç bölümden oluĢur: Ön hazırlık, müze veya galeri gezisi, takip çalıĢması. Ön hazırlık çalıĢması okulda veya okul dıĢında yapılabilir ve öğrencilerin geziden en çok yararı edinmeleri hedefini taĢır. Müze veya galeri gezisi öğrenciyi motive eder ve uyarıcı bir fiziki deneyim sağlayarak öğrenimi pekiĢtirir. Bu durum en çok öğrenim programının baĢında veya sonunda etkili olarak baĢarı sağlar (Hein, s. 140 -146).

Gençlik, sanat ve resim heykel müzelerinin, galeri gezilerinin, görsel sanatlar ve üniversitelerde sanat eğitimi alan öğrenciler için çok kapsamlı olanaklar sunduğu ve önemli olduğu görüĢü belirtilmektedir.

Gençlik ve sanat, modern sanatlar, resim ve heykel müzeleri, galeriler, üniversite sanat müzeleri görsel sanatlar eğitimi alanında geniĢ olanaklar sunmaktadır. Buyurgan ve Mercin (2005), yaptıkları bir çalıĢmada, çok çeĢitli öğretim modellerinin olduğu 21. yüzyılda öğretmen merkezli öğretim yerine, daha modern ve zevkli bir öğretimin ancak müzelerde ve sanat eğitimi çerçevesinde gerçekleĢebileceğine değinmektedirler. Yalnızca sanat eğitimi alan öğrenciler için değil, müze eğitimi kavramının her branĢtan öğretmenlik (sosyal bilgiler, tarih, sanat tarihi) programlarında da yer almasının ve eleĢtirel bir inceleme sonucunda yapılacak uygulama çalıĢmalarının öğrenciye eğitimsel üstünlük kazandıracağı düĢüncesi önem kazanmaktadır. Ġlhan (2007, s. 24)‟a göre bu durum Ģöyle açıklanmaktadır;

Müzeciliğin tarihi, çeĢitleri, amaçları, gerekliliği, müze ve eğitim, eğitim amaçlı müze ziyareti, ilköğretim/ortaöğretim öğrencileri için ön hazırlık, plan ve kurallar, müzenin tanımı, sergileme, müzedeki eserlerin tarihsel, estetik ve eleĢtirel incelenmesi, müzedeki eser ve kalıntılardan yararlanarak yapılan uygulama çalıĢmaları‟ Ģeklinde belirlenmiĢtir.

Bunların yanı sıra öğretmen ve öğrencilerin müzelerden olabildiğince yararlanması için etkili, verimli ve iyi düzenlenmiĢ bir müze gezisi, müze gezisinden elde edilecek yarar kadar önemlidir. Bu gezilerin etkin olması için, iyi bir planlama yapılması ve bu planın dört aĢamada uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Bu aĢamalar verimlilik açısından pek çok ön hazırlığı gerektirmektedir.

1. Hazırlanma

2. Zihni rahatlatma, salt müzede yoğunlaĢma

3. Ayrıntılarıyla bir sanat yapıtının grupça eleĢtirilerek incelenmesi

4. Sanat yapıtlarını çalıĢma kağıtları ile birlikte yalnız baĢına inceleme (KırıĢoğlu ve Stokrocki, 1997, s. 3.33).

Hazırlık yapılması, bir sanat yapıtının incelenerek eleĢtirilmesi, zihnin rahatlatılması ve müzede yoğunlaĢma gibi etkinlikler sonucu müze gezileri veya müzede alınan eğitimin öğrenciler üzerindeki kalıcı etkileri ve yararları yadsınamamaktadır. Bu nedenle günümüzde çeĢitlenen öğretim modelleri, tüm dünyada ve ülkemizde

(29)

10

öğretmen ve öğrencileri müzelerden olabildiğince yararlandırmayı hedeflemektedirler. Müzelere yönelen eğitim ortamları, kendi eğitim dallarında müzeler kurmakta ve eğitim ortamı olarak kullanmaktadır.

Üniversite müzelerinin eğitim ortamı olarak önemi burada bir kez daha karĢımıza çıkmaktadır. Onur (2012)‟a göre, dünyadaki üniversite müzeleri eğitimde önemli bir yer kaplamıĢ görülmektedir. Amerika BirleĢik Devletleri‟nde 60‟tan fazla üniversitede bilim insanlarına ve halka açık „doğa tarihi müzesi‟ vardır ve bu müzelerin çoğu 19. yüzyılın sonlarında kurulmuĢ, 20. yüzyılın ilk yarısında ise geliĢmelerini tamamlamıĢtır.

Müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılması, müzede öğrenmenin kazanımları özellikle geliĢmiĢ ülkeler tarafından keĢfedilmiĢ ve günümüzde bu ülkelerde öğrencilere, ailelere, halka müzeler pek çok eğitim etkinlikleri sunmaktadır. Yine bu ülkelerde üniversitelerin birçoğunda müzeler mevcuttur ve bu müzeler yoğun bir biçimde eğitim ortamı olarak kullanılmaktadır. Müzelerin iĢlevi Hooper-Greenhill‟e göre aĢağıdaki gibidir.

ġekil 1. 1. Müzelerin ĠĢlevleri ġeması (Hooper-Greenhill‟den aktaran Güler, 2009).

(30)

11

Yine Onur (2012)‟a göre; üniversite müzeleri bilim adamlarının bilgilerine ve becerilerine kolayca ulaĢmayı sağlar, bilimsel geliĢmeleri yakından izleyerek sergilerle üniversite dıĢındaki insanlara da ulaĢabilir ve öğrenim alanlarına bakılmaksızın öğrencilerin üniversite müzesini ziyaret ettiklerinde müzenin kültür mirasının korunmasında ne denli önemli bir rol oynadığının bilincine ulaĢacak öğrenciler yetiĢtirir. Ayrıca, üniversite müzelerinin koleksiyonları özel öğretim alanlarında da temel bir rol oynar.

Üniversiteler, eğitim kurumları olarak toplumun kültürel yaĢamını değiĢtirecek etkinliklerde bulunmalıdır. Ülkemizde üniversite müzelerinin çoğalması, güzel sanatlar eğitimi veren tüm üniversitelerde bir sanat müzesinin olması, eğitim açısından önemli görülmektedir. Bu nedenle üniversite müzeciliğinin ciddi olarak desteklenmesi gerektiği düĢünülmektedir. Ancak, ülkemizde eğitim ve öğretim veren üniversitelerin bazılarında müze bulunmakta, bazılarında ise hiç bulunmamaktadır.

Sanata dair bilgilendirmede, sanatın oluĢum ve geliĢim sürecinin öğrenilmesinde sanat müzelerinin önemi büyüktür. Sanat eğitimi sürecinde üniversitelerde bulunan sanat müzelerinin öğrencilerin öğrenmesinde önemli etkisi olacağı düĢünülmektedir. Tablo 1.1.‟ne baktığımızda müzelerin, korumak, sergilemek, tanıtmak gibi iĢlevlerinin yanında kiĢiler ve nesneler arasında kültürel etkileĢimi de sağladığı görülmektedir. Müzelerin iĢlevlerinin yalnızca korumak, saklamak ya da tarihi yapıtları araĢtırmak olmadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Müzelerde korunan, sergilenen her yapıt toplum için, insan için, insana gösterilmek için vardır. Ancak müzelerin eğitim iĢlevi ön plana çıktığında kültürel etkileĢim için müzelerin eğitim iĢlevinin de devreye girmesi gereklidir.

Bu bakıĢ açısından hareketle araĢtırmada eğitim ortamı olarak üniversite sanat müzelerinin iĢlevi araĢtırılmıĢtır.

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırmanın amacı; ülkemizdeki üniversitelerde kurulmuĢ olan, sanat müzelerinin eğitim ortamı olarak nasıl kullanıldığının belirlenmesidir. Üniversite sanat müzelerinin, üniversitelerin güzel sanatlar resim-iĢ bölümü ve liselerin görsel sanatlar eğitimi alan her yaĢtan öğrencileri için kalıcı bir öğrenme ortamı sağlayacağı, yaratıcılığı ve öğrencilerin sanat etkinliklerini geliĢtirebileceği düĢünülmektedir.

(31)

12 1.3. Problem Cümlesi

Sanat eğitimi ortamı olarak kullanılan üniversite sanat müzelerinin iĢlevi nedir? Sorusuna yanıt aranmıĢtır.

1.3.1. Alt Problemler

AraĢtırmanın bu genel amacı çerçevesinde aĢağıdaki sorulara yanıt aranmıĢtır: 1. Üniversite sanat müzelerinin iĢlevi nedir?

2. Üniversite sanat müzelerinde bir eğitim birimi var mıdır? 3. Üniversite sanat müzelerinin eğitim çalıĢmaları nelerdir?

a) Bu müzelerde ne gibi etkinlikler yapılmaktadır?

4. Üniversite sanat müzelerine müze ziyaretleri yapılmakta mıdır?

5. Öğrenmede müze ortamı ve sınıf ortamı arasında ne gibi farklar vardır? 6. Öğrenciler müzede eğitim etkinliklerine katılmakta mıdırlar?

7. Müzedeki fiziki donanım ve etkinlikler öğrencilerin beklentisine uygun mudur?

1.4. AraĢtırmanın Önemi

Herbert Read (1960)‟e göre sanat; hoĢa giden biçimler yaratma çabasıdır. Güzel Sanatlar Eğitimi ise, bütün sanatları içinde barındıran bir disiplindir. Eğitim çalıĢmaları yalnızca sınıf ortamında değil, uygun olan her ortamda, açık havada, ya da müzeler gibi özel mekanlarda da yapılabilmektedir. Bu bağlamda, üniversite müzelerinin, eğitim çalıĢmalarına ortam olarak katılması, eğitimin kalıcılığı, kalitesi ve öğrencinin nitelikli yetiĢmesi açısından önem göstermekte ve zemin hazırlamaktadır.

Müzelerin iĢlevi oldukça geniĢtir. Üniversite sanat müzelerinin eğitime verecekleri katkı, daha da önemlidir. Müzelerin ortak amacı, kültürel değeri olan yapıtları toplamak, korumak ve sergilemek olarak görülür. Müzeler, dünyanın pek çok ülkesinde yaygın olarak eğitim amacıyla etkinlikler yapmaktadır. Bu gibi eğitimler, öğrencilerin, öğretmenlerin ve toplumun her kesiminden ilgi duyan ve etkinliklere katılan insanlara değiĢik bir sanat ortamı sunarak onların ufkunu açan ve geçmiĢi ile bağını koparmayan, kültürel değerlerin önemini anlayan bireylerin yetiĢmesini sağlayan kurumlar olarak görülmektedir. Ayrıca eğitim, yaĢam boyu süren ve

(32)

13

disiplinlerarası etkileĢim sağlayarak geliĢime açık bir alan olma özelliğini sürdürmektedir.

Etkili bir müze eğitimi, toplumsal geliĢmenin yanı sıra bireysel olarak da, sanat beğenisini geliĢtirerek, sanat yapıtlarını ve kültürel değerleri anlama, uygulamalı çalıĢmalar yapabilme, estetik düĢünce oluĢturma ve dıĢavurum yapabilme gibi özelliklere ulaĢtırır. Sanatta yaratıcılık önemlidir. Sanat yapıtlarının, müzelerin, ören yerlerinin gezilip görülmesi sonucunda elde edilecek görsel etkinlikler, yaratıcılığı arttırıcı özelliklerdendir. Ġnsan, ulusal özelliklerini koruduğu oranda çağdaĢ uygarlığa ve evrensel kültür değerlerine ulaĢarak zenginleĢebilir. Ayrıca, üniversite sanat müzelerinin fiziksel ortam olarak kullanılmasının uygun olup olmadığı, derse ve eğitim ortamını kullanan bireylere katkıları araĢtırılacaktır. Üniversite ve müze yönetiminin bu çalıĢmalara katkı verip vermediğinin araĢtırılması bakımından önemlidir.

Bu araĢtırmanın, üniversite sanat müzelerinin önemine dikkat çekeceği, sanat eğitimi alan öğrencilere değer kazandıracağı, alana katkı sağlayacağı düĢünülmektedir. Bu açıdan da önemli görülmektedir.

1.5. Varsayımlar

1- Üniversite sanat müzelerinin eğitim etkinliklerinin, sanat öğrencilerini olumlu etkilediği varsayılmaktadır.

2- Üniversite sanat müzesinde yapılacak bir sanat eğitimi etkinliğinin, görsel zenginlik sağlayarak sanat eğitimi alan öğrencilerin kendisini geliĢtirmesine yardımcı olabileceği varsayılmaktadır.

3- Görsel etkinlik sonucu kalıcı bir etkileĢimin gerçekleĢeceği varsayılmaktadır.

4- Müzede yapılacak sanat eğitimi etkinliği sonucu olumlu bir öğrenme ortamı oluĢacağı varsayılmaktadır.

5- Üniversite sanat müzesinde yapılacak bir eğitim etkinliğinin uygun ortam oluĢturma çabası yaratacağı varsayılmaktadır.

(33)

14 1.6. Sınırlılıklar

 Bu araĢtırma, Ankara‟da Gazi Üniversitesi Resim Heykel Müzesi ve Hacettepe Üniversitesi Sanat Müzesi, EskiĢehir‟deAnadolu Üniversitesi ÇağdaĢ Sanatlar Müzesi ile sınırlandırılmıĢtır.

 Müze ziyaretine katılan öğrenciler (üniversite, yüksek lisans, lise) ve müze yöneticileri ile sınırlandırılmıĢtır.

1.7. Tanımlar Müze

Buyurgan ve Mercin (2005), tarafından yapılan bir çalıĢmada müze tanımı, Arkeoloji, sanat, kültür, bilim ya da insanı ilgilendiren, insanın yaĢamında yer alan her türlü ürünü toplayan, onları koruyan, sergileyen, geçmiĢ ve gelecek arasında köprü görevi gören; eğitim, bilgilendirme ve araĢtırma imkanları sunan, kar amacı gütmeyen, bireylerin zevk almasını sağlayan, öğrenmeyi ve yaratıcılığı kolaylaĢtıran ve sürekliliği olan mekandır biçiminde yer almaktadır.

Müze Eğitimi

Temel eğitimde ve yaĢam boyu eğitim sürecinde yaĢantılara dayalı, çok yönlü öğrenme ve yaĢam alanları olarak müzelerin etkin kullanımını içermektedir (Ġlhan ve Okvuran‟dan aktaran, Buyurgan (2005) ve Mercin (2005), s. 96).

Üniversite Müzeleri

Onur (2012)‟a göre müzeler çeĢitli sınıflara ayrılabilir. Örneğin, koleksiyonlara (arkeoloji, etnografya, bilim, sanat müzeleri) göre, hizmet ettiği alana (ulusal, bölgesel, yerel müzeler) göre, hizmet ettiği kiĢilere (genel halk müzeleri, eğitim müzeleri, uzman müzeler) göre, koleksiyonlarını sergileme biçimine (geleneksel müzeler, açık hava müzeleri, tarihi evler) göre ve müzelerin kimlere çalıĢtığına (devlet, belediye, ordu, ticari firma müzeleri) göre sınıflara ayrılabilirler. Üniversite müzeleri bu son grupta yer almaktadır.

Üniversite Sanat Müzeleri

Müzeler, kültürel varlıkların korunmasında özel bir öneme sahiptir. Buyurgan (2012)‟ın belirttiğine göre, eğitim kuruluĢlarına ve üniversitelere bağlı müze ve sanat

(34)

15

müzeleri, bağlı oldukları kurumun ilgili olduğu alandaki belleğini oluĢturmak amacıyla kurulmuĢ müzelerdir.

ÇeĢitli sınıflara ayrılmıĢ olan müzeler, koleksiyonlarını sergileme biçimine ve çalıĢtıkları kurumlara göre de gruplandırılırlar. Güzel sanatlar eğitimi veren bir üniversitenin bünyesinde kurulmuĢ olan üniversite sanat müzeleri bu grupta yer alan müzelerdendir.

Buradan hareketle üniversite sanat müzelerinin, güzel sanatlar alanında eğitim alan öğrenci ve öğretmen adayları yanı sıra her alandan ve yaĢtan öğrenci ve meraklı gruplarına yararlı olabilecek kurumlar olarak adlandırılabilir.

(35)
(36)

17

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1. Sanat, Sanat Eğitimi, Kültür Sanat

Sanat, bir duygunun, bir tasarının ya da güzelliğin dıĢavurumunda ve anlatımında kullanılmıĢ olan yöntemler veya bu anlatım sonucu sanatçı tarafından ortaya konulan yaratıcı bir üründür. Bu ürün, bir uygarlığın beğeni ölçülerine ve kültürel yapısına uygun olarak yaratılmıĢ bir anlatımdır aynı zamanda. Sözen ve Tanyeli (1992, s. 208)‟nin de belittiği gibi sanat; insanoğlunun yarattığı yapıtlarda güzellik ülküsünün anlatılmasıdır.

Sanat ve insan, yaĢam boyu ayrılmaz ikili olarak düĢünülmüĢ ve sanatın, eğitime katkısı olduğu ve zenginlik kazandırdığı kabul edilmiĢtir. “…aynı zamanda özlük değerine ulaĢan eğitime katkı yapar. Çünkü her bir sanat disiplini farklı duygulara baĢvurur, kendini farklı aracılarla ifade eder ve her biri öğrenim çevresine özel bir zenginlik katar” (Buyurgan ve Mercin, 2005, s. 21).

Sanat, toplumların yaĢam biçemini oluĢturan önemli bir olgudur ve salt seyredilecek bir müze eĢyası değildir. Bu görüĢ ĠpĢiroğlu (2009, s. 16) tarafından, “endüstri çağında sanat büyük toplumların yaĢam üslubunu oluĢturmak iĢlevini üstleniyor. Bu sanat seyirlik müze eĢyası olmayı istemiyor” biçiminde tanımlanmaktadır.

Yaratıcılığın ve hayal gücünün dıĢavurumu olan sanatın, kültürle de yakın bir bağı olduğu Çeçen (1996) tarafından genel boyutları ile sanatın kültürün içinde yer aldığı ve kültürün özelliklerine göre biçimlendiği Ģeklinde tanımlanır.

Badiou‟ya (2004) göre sanat, bir düĢüncenin, bir olaya dönüĢmesi olarak algılanır. Bu algı, bir gerçeğin sürecidir ve bu gerçek her zaman, duyulur ya da duyusal olanın

(37)

18

gerçeğidir. Yani, duyulur olanın, bir düĢüncenin, ideanın happening‟e, oluĢuma dönüĢmesidir.

Sanatın, kimi zaman duyusal bir yol çizdiğini de görürüz. Bugün sanat terimi birçok kiĢi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi algılanabilmektedir.Aslında önemli olan sanatın, evrensel bir değer olduğunun ve her kültürde o kültüre yönelik bir eğilim içinde ortaya çıktığının kabul edilmesidir. Böyle bir toplumda yaĢayan insanlar da doğal olarak mutlu ve yaratıcı olabilmekte, sanatsal açıdan insanda bir tavır, tutum ve alıĢkanlık oluĢturma çabası, insanlığı daha güzele götürmektedir. Etike (1995)‟nin de belirttiği gibi, güzel ve özgün olanı aramak, estetik olanı düĢünmek, aramak, bulmak, yeni ve özgün olarak uyum ve bütünlüğe kavuĢturmaya çalıĢmak gibi düĢünce ve eylem içeren sanatsal çabalar bireylerde tavır ve alıĢkanlık olarak yerleĢtiğinde insanlık daha güzel bir dünyaya sahip olacaktır.

Sanat insanlığı daha güzele götürür. Bunun yanında, eğitici ve öğretici amaçları vardır ve iyi duygular da aĢılar. Sanatın amaçlarından biri de Ersoy (1995)‟a göre, insanları eğlendirmek ve oyalamaktır. Sanat, estetik olarak haz verir, eğlendirir, insanları oyalar ve yaĢam dersi vererek insanın daha nitelikli yetiĢmesini sağlar. Ancak, yaĢanılan coğrafya, kültür farklılıkları ve okul çevrelerinin dahi sanata bakıĢ açısı, boĢ zamanlarını değerlendirme, oyalanma ve süs olarak görülmekte bu durum da üzücü ve düĢündürücü olabilmektedir.

KırıĢoğlu (2002)‟na göre sanat hala, yüce duyguların iĢlendiği düĢük bir araçtır. Sanatın çok yönlü oluĢu onu önemli kılar ve sanatın iĢlevi ne yalnızca duygusal bir rahatlık ne de haz duyurmasıdır. Sanatın çok yönlü, kültürel, iletiĢimsel, bilgilendirici, aydınlatıcı ve davranıĢ geliĢtirici iĢlevi onu yine çok yönlü ve önemli kılmaktadır. Bu öneminin yanı sıra öğrencilerin ve çocukların genel eğitim içinde algısal eğitim ve sanat yolu ile niteliksel bir ayrımsama yapmaya da gereksinimleri vardır.

Çoğu zaman doğanın, insan elinde bir malzeme olduğu ve sanatçı ile doğa iliĢkisinin teknik bir süreç olduğu söylenmiĢtir. “Sanat dediğimiz eylem, bir Ģeyi resmetmemize, ya da temsil etmemize yarayan teknik bir süreçtir- peki ama bu Ģey nedir? En basit varsayım sanatçının dıĢ dünyayı, gözleriyle gördüğü Ģeyleri resmettiğidir” (Read, 2004, s. 215). Sanatçının gördüklerini resmetmesi sanat tarihçilerine göre toplumlara ve yaĢanılan devirlere, toplumların yapısına göre değiĢebilmektedir. Bunun sonucunda da sanatın eksiksiz bir tanımı yapmak güçleĢmekte ve beklentilere göre

(38)

19

değiĢebilmektedir. Kınay, (1993) sanat, toplumların ve kiĢilerin sanat denilen olaydan ne beklediklerine göre değiĢik tanımlar gösterebilir, en basit tanım ve deyimi ile sanat; bir biçim, form oluĢturma, yetenek ve becerisidir demektedir.

Sanatın tanımına felsefi açıdan baktığımızda ise doğayı taklit etmek değil güzellik ve sanat olgusunun insanın iç dünyasından geldiği görüĢünü buluruz. Hegel‟e göre, sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat, insan aklının ürünüdür. B. Croce ise bu konudaki düĢüncelerini Ģöyle anlatmıĢtır; “Sanat, sezginin ve anlatımın birliğidir. Bireysel ve teorik bir etkinliktir. Doğa, sanatçının yorumu ile daha güzel olabilir (guzel-sanatlar-sanat nedir, 2013).

Bu düĢünceye göre sanat, insan yaĢamını güzelleĢtiren bir olgudur ve yaĢanılan coğrafyanın özellikleriyle de yakından iliĢkili görülmektedir.

Aristo bir felsefeci olarak sanat hakkındaki görüĢlerini aktarırken, “Sanatın hedefi objelerin saklı yönlerini bulmaktır. Çünkü bu en doğru realitedir” demiĢtir (Bigalı, 1999, s. 1). Bigalı (1999)‟ya göre sanat, insanın olduğu her yerde var olmuĢtur ve bilinçaltında geliĢen bir olaydır. Ayrıca her insanın ona gereksinmesi vardır. Sanat, insan topluluklarının olduğu her yerde vardır ve maddi hayatın yanında ruhların da ona gereksinimi vardır. Sanat ve yaratıcı düĢünceler, sezgiler, insanın bilinçaltında oluĢur. Bir baĢka görüĢe göre “Sanat adı verilen bir Ģey yoktur aslında, yalnızca sanatçılar vardır” (Gombrich, 1986, s. 4). Bu bakıĢ açısı bize sanat ve sanatçıyı farklı bir yaklaĢımla tanımlamaktadır.

Sanatın ne olduğunun tartıĢılması, bize sanatın ve sanat yapıtının özünün anlaĢılıp anlaĢılmadığını da ön plana çıkarmaktadır. Özsezgin, “ÇağdaĢ sanat eleĢtirmenlerinden W.E. Kennick, sanatın özünün çok karmaĢık, araĢtırılması çok güç ve ĢaĢırtıcı olduğunu öne sürenlere karĢı çıkar ve biçim ve içerikteki ayrımlarına karĢın, her sanat felsefesinin temelinde bulunan düĢüncenin, bütün sanatlarda ortak bir „öz‟ün varlığını ortaya koyuyor” (Özsezgin, 1997, s. 18) demektedir.

Sanat kavramını tarihsel bir bütünlük içinde ele almak ve irdelemek, insana, topluma ve yaĢamın kendisine ait sorunları da gündeme getirmektedir. Elgün (2000, s. 41) sanata Ģöyle değinmektedir; “Albrecht Dürer, sanatın doğanın gizlerinde bulunduğunu savunuyor ve sanatçının onu gizlerin arasından çıkaran insan olduğunu öne sürüyor.

(39)

20

Dolayısıyla Dürer‟e göre sanat; doğanın, doğal olanın irdelenmesi anlamını kazanıyor”.

Sanat sözcüğüne etimolojik açıdan baktığımızda ise Ģunu görürüz: “Arapça su‟n (yapma, ortaya koyma, oluĢturma)dan sa‟at/sanat…Yapmak iĢi, ortaya koyma durumu, yapmalık, yaratmalık. Arap dilinde: su‟n kökünden sa‟ni/yaratan, yapan, ortaya koyan, sun‟i/yapmacık, gerçek olmayan, doğal olmayan, sonradan yapılan” (Eyüboğlu, 1991, s. 578).

Heiddegger (2007) ise felsefi bir yaklaĢımla, sanat eseri ve sanatçının kökeninin sanat olduğunu söyler. Köken, sanat eserinin içinde var olanın varlığının oturduğu yer, varlığın geldiği yerdir demektedir.

Sanat yapıtına bir baĢka felsefi yaklaĢım ise sanat ontolojisi yoluyla yapılmakta ve bir yapıtın sanat değeri taĢıyıp taĢımadığı tartıĢılmaktadır.“Sanat, değeri belli bir erek için, bir araç değeri olduğu için relativ‟dir. Sanat eserine o, yalnız estetik objede aktüelleĢen değer ile ilgili olarak yüklenir” (Tunalı, 2002, s. 161). Bu görüĢe göre bir sanat eseri var olanı kendine konu olarak ele alır ve bir sanat eserinde seyirci açısından sanat eserine yüklenen ve yorulan, atfedilen Ģey olarak karĢımıza çıkar.

Yıllar boyunca neyin sanat, neyin sanat olmadığına ait fikirler sürekli olarak değiĢse de, geçen zamanla birlikte değiĢik kısıtlamalar ve yeni tanımlarla yepyeni bir yol yaratılmıĢtır. Küratör, sanat tarihçisi ve çevirmen olan Stephen Wright (Akay, 2004) de sanatı kendine özgü bir durumun üretilmesi olduğunu savunur. Sanatın üretilmiĢ kendine özgülükler olarak değil, kendine özgülüklerin üretilme biçimi olarak algılanması gerektiği görüĢünü savunur. Kendine özgü olsun ya da özgülüklerin anlatımı olsun, sanat, ilk çağlardan beri insanın yaĢamında vardır ve var olmayı da sürdürecektir.

Sonuç olarak, Georges Braque‟ın dediği gibi “Sanatta geçerli olan tek Ģey açıklanamaz olandır” (ĠpĢiroğlu, 1995, s. 113). Sanatçı bu söylemiyle bize sanatın bir giz olduğunu anlatmaktadır. Burada en belirgin olan ise sanatın, insan için evrensel bir değer olduğu ve kısıtlı da olsa her kültürde değiĢik biçimde karĢımıza çıkabildiğidir. Deha düzeyindeki zekanın, var olana karĢı tepkisinin, tutarlı bir bütünlük içerisinde somutlaĢtığı bir alan olduğu da bir gerçektir. Ancak bu gerçeğin anlaĢılması zordur. Sanatçı, zekası ve sezgileriyle çağının önünde giden insan olduğu için, gerçek sanatın anlayanı azdır. Onu anlamak için çaba gerekir, tıpkı yaĢamın içinde var oluĢumuz gibi.

Şekil

ġekil 4. 1."Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı
ġekil 4. 2. "Müze ziyaretinde öğrendiklerinizin sınıf ortamında öğrendiklerinize göre  daha kalıcı olduğunuzu düĢünür müsünüz?" sorusuna verilen yanıtların dağılımı
Tablo 4. 3. “Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?” Sorusuna  Verilen Yanıtların Dağılımı ve Ki-Kare Tablosu
ġekil 4. 3. "Gezdiğiniz müzede hiç eğitim etkinliğine katıldınız mı?" sorusuna verilen  cevapların dağılımı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Renk Şabonunun A3 boyutunda scholer yada canson kağıta kopya alınır.. Görebileceğiniz şekilde çok

(Noktanın büyük veya küçük olması karşılaştırma sonucunda ortaya çıkabilir. Fakat normalde bir nokta tek başına iken sadece noktadır. En küçüğü de en büyüğü de

Çapraz perspektifin özelliği iki kaçış noktası olmasıdır, çünkü burada dikey çizgiler birbirine paraleldir.. Çapraz perspektifi

32-34. soruları verilen parçaya göre cevaplayınız... The increased use of synthetic fibres greatly reduced the demand for cotton fabrics, and cotton's share of the total U.S.

Genel olarak teknik gelişim değerlendirilmesi, antrenörler/spor bilimci tarafından sahada görsel olarak yapılmaktadır (Apostolidis et al., 2004). Yıllık plan ara dönem

Yukarıda özetlenen konuyla ilgili araştırma bulgu­ ları ülkemizde ilk öğretim, orta öğretim ve yüksek öğre­ tim düzeyinde öğrencilerin öğretmenlerinden ve

BİR

[r]