• Sonuç bulunamadı

6222 sayılı kanun sonrası, medyanın ve futbol camiasının sporda şiddet ve düzensizliğe karşı tutumunun analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "6222 sayılı kanun sonrası, medyanın ve futbol camiasının sporda şiddet ve düzensizliğe karşı tutumunun analizi"

Copied!
214
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

RADYO TELEVİZYON VE SİNEMA ANABİLİM DALI

RADYO TELEVİZYON VE SİNEMA BİLİM DALI

6222 SAYILI KANUN SONRASI, MEDYANIN

VE FUTBOL CAMİASININ SPORDA ŞİDDET

VE DÜZENSİZLİĞE KARŞI TUTUMUNUN ANALİZİ

Kürşat Semih TOSUN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Sevil YILDIZ

(2)
(3)
(4)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Medyanın futbola yararı olduğu kadar zararları da bulunmaktadır. Medyayı araç olarak kullanan futbol camiasının yaptığı olumsuz açıklamalar da görülmektedir. “6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”da bu tür olumsuzlar önlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada medyanın ve futbol camiasının taraftarları şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeylerini sorgulamak amaçlanmıştır.

Bu amaçla Selçuk Üniversitesi’nin 590 öğrencisinden birebir görüşme yöntemi ile elde edilen veriler analize tabi tutulmuştur. Analiz sonuçlarına göre katılımcıların, sporda şiddet ve saldırganlık düzeyinin, medya ve futbol camiasının şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeyini doğrusal yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, medyanın ve futbol camiasının taraftarları şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Medyanın, sosyal medya, televizyon, gazete, futbol camiası ve 6222 Sayılı Kanun gibi alt boyutları incelenmiştir. Çalışma sonucunda araştırma bulgularına dayanarak 6222 Sayılı Kanun’un ve yönetmeliğinin medya ve alt boyutlarıyla alakalı olarak daha detaylı önlemlerin alınması hakkında öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: 6222 Sayılı Kanun, medya ve sporda şiddet, futbolda şiddet ve saldırganlık, futbol seyircisi, taraftar.

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Kürşat Semih TOSUN

Numarası 154223001004

Ana Bilim / Bilim Dalı Radyo Televizyon ve Sinema / Radyo Televizyon ve Sinema

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Sevil YILDIZ

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SUMMARY

Media has both advantages and disadvantages in football. It has been seen in the negative statements that made by football community using media as a tool. These types of problems have been tried to be prevented by the Law No. 6222 on the Prevention of Violence and Disorder in Sport. In this research, it has been aimed to question the media and football community’s directive levels of violence and aggression on supporters. For this purpose, the data obtained by survey method from 590 students of Selçuk University have been analyzed. According to the results of analysis, it has been made out that violence and aggression levels in sport effects the media and football community’s directive levels of violence and aggression positively. Furthermore, according to the results obtained from this research; ıt is identified that the media and football community’s directive levels of violence and aggression on supporters are high. Media’s sub-dimensions such as social media, television, newspaper, football community and the Law No. 6022 have been analyzed. In consequence; based on research findings, suggestions for making more detailed provision related to the Law No. 6222 and Legislation’s media and sub-dimensions have been reported.

Key Words: The Law No. 6222, violence in media and sport, violence and aggression in football, football spectator, supporter.

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Kürşat Semih TOSUN

Numarası 154223001004

Ana Bilim / Bilim Dalı Radio Television and Cinema/ Radio Television and Cinema

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Sevil YILDIZ

(6)

TEŞEKKÜR

Bu çalışmada medyanın ve futbol camiasının taraftarları şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeylerini 6222 Sayılı Kanun kapsamında ele almaya çalıştık.

Çalışma boyunca bilgi ve deneyimini benden esirgemeyen, bütün zamanını her ihtiyacım olduğu anda benimle paylaşan, daima sevgiyle yol gösteren çok değerli danışmanım Prof. Dr. Sevil Yıldız’a, yüksek lisans ders döneminde bilgi ve deneyimleri ile bizleri aydınlatan, daima yanımda olan ve yol gösteren kıymetli hocalarım Prof. Dr. Aytekin Can’a, Prof. Dr. Sedat Şimşek’e, Prof. Dr. Meral Serarslan’a, Prof. Dr. Mustafa Özodaşık’a, Doç. Dr. Mete Kazaz’a ve tüm bölüm hocalarıma teşekkürlerimi sunarım.

Çalışmalarım süresince desteklerini esirgemeyen sevgili arkadaşlarıma ve her zaman her şekilde daima yanımda olan, ellerinden gelen tüm fedakârlığı her zaman yapan, hayatımın en değerlileri canım annem, babam ve kardeşim başta olmak üzere; hayatımın her döneminde sevgileriyle bana güç veren çok değerli yakınlarıma sonsuz teşekkürler.

(7)

İÇİNDEKİLER ÖZET ... İİİ SUMMARY ... İV TEŞEKKÜR ... İV İÇİNDEKİLER ... Vİ TABLOLAR LİSTESİ ... XİV KISALTMALAR ... XVİ GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM: FUTBOLDA ŞİDDET VE SALDIRGANLIK ... 3

1.1.ŞİDDETVESALDIRGANLIK ...3 1.1.1. Şiddetin Tanımı ... 3 1.1.2. Şiddetin Türleri ... 4 1.1.2.1. Fiziksel Şiddet ... 4 1.1.2.2. Cinsel Şiddet ... 4 1.1.2.3. Duygusal Şiddet ... 5 1.1.2.4. Psikolojik Şiddet ... 5 1.1.2.5. Ruhsal Şiddet ... 6 1.1.2.6. Kültürel Şiddet ... 6 1.1.2.7. Sözel Şiddet ... 6 1.1.2.8. Ekonomik Şiddet ... 7 1.1.2.9. İhmal ... 7 1.1.3. Saldırganlığın Tanımı ... 7 1.1.4. Saldırganlığın Türleri ... 8

1.1.4.1. Amaç- Yönelimli Saldırganlık ... 8

1.1.4.2. Araçsal Saldırganlık ... 9

1.1.4.3. Düşmanca Saldırganlık ... 9

1.1.4.4. Dışa Yönelik Saldırganlık ... 9

1.1.4.5. Atılganlık ... 10

1.1.5. Saldırganlığın Nedenleri ... 10

(8)

1.1.5.2. Cinsel Farklılıklar ... 10 1.1.5.3. Taraftarlık ... 11 1.1.5.4. Çevresel Nedenler ... 11 1.1.5.6. Kültür ... 11 1.2.FUTBOL ...12 1.2.1. Futbolun Tanımı ... 12 1.2.1.1. Modern Futbol ... 13 1.2.1.2. Türk Futbolu ... 15 1.2.2. Futbol Seyircisi ... 18 1.2.2.1. Taraftarlık Kavramı ... 19 1.2.2.2. Mekâncı Taraftarlar ... 19 1.2.2.3. Geçici Taraftarlar ... 19 1.2.2.4. Bahisçiler ... 20

1.2.2.5. Batıl İnanca Sahip Taraftarlar ... 20

1.2.2.6. Takımla Şahlananlar ... 20

1.2.2.7. Doyumsuzlar ... 21

1.2.2.8. Sabırsız Taraftarlar ... 21

1.2.2.9. Adanmış Taraftarlar ... 22

1.2.2.10. Deplasmancı Taraftar ... 22

1.2.2.11. Rasyonel (Gerçekçi) Taraftar ... 22

1.2.2.12. Medya Taraftarlığı ... 23

1.2.2.13. Ultralar ... 23

1.2.2.14. Fanatikler ... 23

1.2.2.15. Holiganlar ... 24

1.3.FUTBOLDAŞİDDETVESALDIRGANLIK ...24

1.3.1. Futbolda Şiddet ve Saldırganlıkla İlgili Kuramsal Yaklaşımlar ... 25

1.3.1.1. İçgüdü ve Saldırganlık Kuramı ... 26

1.3.1.2. Biyoloji ve Saldırganlık Kuramı ... 26

1.3.1.3. Engellenme ve Saldırganlık Kuramı ... 26

1.3.1.4. Reversal Teori ... 27

1.3.1.5. Sosyal Kimlik Teorisi (Sosyal Psikolojik Yaklaşım) ... 27

(9)

1.3.1.7. Davranışçı Kuram ... 28

1.3.1.8. Figürasyonel Teori ... 28

1.3.1.9. Çatışma Kuramı (Marxist Teori) ... 29

1.3.1.10. Bilişsel Yeni Çağrışım Kuramı ... 29

1.3.2. Futbolda Şiddet ve Saldırganlığı Ortaya Çıkaran Faktörler... 30

1.3.2.1. Medya ... 31

1.3.2.2. Hakemler ... 32

1.3.2.3. Kulüp Yöneticileri ... 33

1.3.2.4. Rakip Takım Seyircileri ... 34

1.3.2.5. Holiganlar ... 34

1.3.2.6. Irkçılığın, Aşırı Milliyetçiliğin ve Bölgeciliğin Etkisi ... 35

1.3.2.7. Grup ve Kalabalığın Etkisi ... 36

1.3.2.8. Amigolar ... 36

1.3.2.9. Futbolcular ... 37

1.3.2.10. Antrenörler ... 38

1.3.2.11. Güvenlik Güçleri ... 38

1.3.2.12. Futbol Federasyonu ... 39

1.3.2.13. Taraftarların Ekonomik ve Sosyal Hayattaki Sorunları ... 40

1.3.2.14. Yerleşmiş Spor Kültürü Eksikliği ... 40

1.3.2.13. Elektronik Bilet ... 41

1.3.4. Futbolda Şiddetle İlgili Yapılan Araştırmalar ... 42

1.3.4.1. Yurtiçinde Yapılan Bazı Araştırmalar ... 42

1.3.4.2. Yurtdışında Yapılan Bazı Araştırmalar ... 44

1.3.5. Dünyada ve Türkiye’de Gerçekleşen Önemli Futbolda Şiddet Olayları ... 46

1.3.5.1. Dünyada Futbol Şiddeti Olayları ... 47

1.3.5.2. Türkiye’de Futbol Şiddeti Olayları ... 49

1.4.MEDYAVEŞİDDETİLİŞKİSİ ...52

1.4.1. Görsel Medyadaki Şiddetin Tutum ve Davranışlara Etkisi ... 53

1.4.2. Görsel Medyadaki Şiddetin Sosyo-Kültürel Etkileri ... 54

1.4.3. Medyanın Şiddet Eğilimini Arttırdığını Savunan Görüşler ... 54

1.5.MEDYANINFUTBOLDAŞİDDETEVESALDIRGINLIĞAETKİSİ ...55

(10)

1.5.2. Televizyon Spor Haberleri ... 57

1.5.3. Nefret Söylemi ve Medya ... 57

1.5.4. Televizyon Spor Tartışma Programları ... 58

1.5.4.1. Spor Programlarında Taraftarı Kışkırtıcı Cümleler ... 59

1.5.5. Gazetelerin Spor Bölümlerinde Kullandıkları Dil ... 59

1.5.6. Yeni Medyanın Sporda Şiddete Etkisi ... 60

İKİNCİ BÖLÜM: SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİ İÇİN ALINAN ÖNLEMLER VE MEDYANIN SORUMLULUKLARI ... 62

2.1.6222SAYILISPORDAŞİDDETVEDÜZENSİZLİĞİNÖNLENMESİNE DAİRKANUN ...62

2.1.1. 6222 Sayılı Kanun Öncesi Dönem ... 62

2.1.2. 6222 Sayılı Kanun Sonrası Dönem ... 63

2.1.2.1. 6222 Sayılı Kanun’un Amacı ... 63

2.1.2.2. 6222 Sayılı Kanun’un Kapsamı ... 64

2.1.2.3. 6222 Sayılı Kanun’a Göre Şiddete Neden Olabilecek Açıklamalar ... 64

2.1.2.4. 6222 Sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği ... 65

2.1.2.5. Yönetmeliğe Göre Basın ve Yayın Kuruluşlarının Yükümlülükleri ... 65

2.1.2.6. Kanunun Federasyonlara, Kulüplere ve Taraftar Derneklerine Getirdiği Yükümlülükler ... 66

2.1.2.7. 6222 Sayılı Kanun’da Elektronik Bilet ile İlgili Yükümlülükler ... 68

2.1.3. 5149 Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun ... 74

2.1.4. 6259 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ... 75

2.1.5. Spor Güvenliği ... 77

2.1.5.1. Spor Güvenliği Şube Müdürlüğünün Görevleri ... 78

2.1.5.2. İl ve İlçe Emniyet Müdürlükleri Spor Güvenliği Büro Amirliklerinin Görevleri ... 79

2.1.6. Spor Güvenliğinin Aktörleri ... 81

(11)

2.1.8. 6222 Sayılı Kanuna Göre Yasak Fiiller ... 82

2.2.TÜRKİYE’DESPORUNHUKUKİDURUMU ...82

2.2.1. TBMM Meclis Araştırma Komisyonu ... 83

2.2.2. Spor Genel Müdürlüğü... 84

2.2.3. Türkiye Futbol Federasyonu’nun Örgüt Yapısı ... 85

2.2.4. Türkiye Futbol Federasyonu’nun Merkez Örgütü ... 86

2.2.4.1. Genel Kurul ... 86

2.2.4.2. Başkan ve Başkanvekilleri ... 87

2.2.4.3. Yönetim Kurulu ... 88

2.2.5.4. Denetleme Kurulu ... 89

2.2.5.5. Tahkim Kurulu ... 90

2.2.4.6. Merkez Hakem Kurulu ... 92

2.2.4.7. Federasyonun Yurtiçi Örgütü ... 92

2.2.4.8. Federasyonun Yurtdışı Örgütü ... 93

2.2.5. Spor Federasyonlarının Disiplin (Ceza) Kurulları ... 93

2.2.5.1. TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) ... 93

2.2.5.2. TFF Tahkim Kurulu ... 94

2.2.5.3. SGM Tahkim Kurulu ... 94

2.2.6. Avrupa Konseyi Çalışmaları ... 95

2.2.6.1. Avrupa Sözleşmesi ... 95

2.2.6.2. Daimi Komite’nin Tavsiye Kararları ... 97

2.3.DÜNYADASPORUNHUKUKİDURUMU ...99

2.3.1. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) ... 99

2.3.1.1. Uluslararası Spor Tahkim Komisyonu (ICAS) ... 100

2.3.1.2. CAS’ın Yapısı ve Fonksiyonu... 100

2.3.1.3. CAS’ın İşlevleri ... 100

2.3.1.4. CAS’ın Başvuru Koşulları ... 101

2.3.2. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ... 102

2.3.2.1. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)’nin Misyonu ve Rolü ... 102

2.3.3. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ... 103

(12)

2.3.4.1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Görülen Türk Sporuna İlişkin

Davalar ... 106

2.3.5. Avrupa Birliği Adalet divanı (ABAD) ... 106

2.3.5.1. ABAD’ın Önemi ... 107

2.3.5.2. ABAD’ın Spor Hukukuna Etkileri ... 107

2.3.5.3. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Spora İlişkin Verdiği Önemli Kararlar ... 108

2.3.6. Bosman Kararı ... 108

2.3.7. Avrupa Parlamentosu ... 109

2.3.8. Avrupa Gutbol Federasyonları Birliği (UEFA) ... 109

2.2.8.1. UEFA’nın Şiddet ve Holiganizmle Mücadele Konusunda Yaptığı Çalışmalar ... 109

2.4.MEDYANINSPORDAŞİDDETKAPSAMINDAHUKUKİ SORUMLULUKLARI ...111

2.4.1. RTÜK’ün 6112 Sayılı Kanun Kapsamında Şiddetle İlgili Sorumlulukları 111 2.4.1.1. RTÜK Spor Programları Yayın İlkeleri ... 112

2.4.1.2 RTÜK’ün Sporda Şiddet Kapsamında Yaptırım Örnekleri ... 113

2.4.2. TFF’nin Futbol Disiplin Talimatı ... 114

2.4.2.1 TFF’nin Futbol Disiplin Talimatı’na Göre Sportmenliğe Aykırı Açıklamalar ve Medya ... 115

2.4.2.2 Sportmenliğe Aykırı Açıklamalar ve Yaptırım Örnekleri ... 117

3. BÖLÜM: 6222 SAYILI KANUN SONRASI, MEDYANIN VE FUTBOL CAMİASININ SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞE KARŞI TUTUMUNUN ANALİZİ ... 119

3.1.ARAŞTIRMANINAMACIVEÖNEMİ ...119

3.1.1. Araştırmanın Amacı ... 119

3.1.2. Araştırmanın Önemi ... 119

3.2.ARAŞTIRMANINSINIRLILIKLARI ...120

3.3.ARAŞTIRMANINYÖNTEMİ ...120

(13)

3.3.2. Veri Toplama Araçları ... 120

3.3.2.1. Sporda Seyirci Saldırganlığı ve Şiddet Ölçeği ... 121

3.3.2.2. Medyanın ve Futbol Camiasının Sporda Şiddet ve Düzensizliğe Karşı Tutumunun Analizi Soru Formu ... 121

3.3.2.3. Kişisel Bilgi Soruları ... 122

3.3.3. Verilerin Analizi ... 122

3.4.ARAŞTIRMANINHİPOTEZLERİ ...122

3.5.BULGULAR ...123

3.5.1. Örnekleme İlişkin Genel Bulgular ... 123

3.5.2. Araştırmada Kullanılan Ölçeklerin Güvenilirlik Analizleri ... 128

3.5.3. Değişkenlere Ait Tanımlayıcı İstatistikler ... 129

3.5.4. Fark Analizleri ... 131

3.5.4.1. Şiddet Ölçeğinin Bazı Değişkenlerle İlgili Fark Analizleri ... 131

3.5.4.1.1. Şiddet ve Cinsiyet ... 131

3.5.4.1.2. Şiddet ve Yaş Durumu ... 132

3.5.4.1.3. Şiddet ve Eğitim Durumu ... 133

3.5.4.1.4. Şiddet ve Medeni Durum ... 134

3.5.4.1.5. Şiddet ve Gelir Durumu ... 135

3.5.4.1.6. Şiddet ve Kiminle Yaşadığı ... 136

3.5.4.1.7. Şiddet ve Yaşadığı Yer ... 137

3.5.4.1.8. Şiddet ve En Uzun Yaşadığı Yer ... 138

3.5.4.1.9. Şiddet ve Sigara ... 139

3.5.4.1.10. Şiddet ve Alkol ... 140

3.5.4.1.11. Şiddet ve Spor Yapma ... 140

3.5.4.1.12. Şiddet ve Lisanslı Ürün Kullanma ... 141

3.5.4.1.13. Şiddet ve Maça Gitme Sıklığı ... 142

3.5.4.1.14. Şiddet ve Taraftar Derneği Üyeliği ... 144

3.5.4.1.15. Şiddet ve Stat Olayına Karışma ... 145

3.5.4.1.16. Şiddet ve Passolig Olayları Engeller mi ... 145

3.5.4.1.17. Şiddet ve Takım Kaybedince Maça Gitme ... 146

3.5.4.2. Medyanın Bazı Değişkenlerle İlgili Fark Analizleri ... 148

(14)

3.5.4.2.2. Medya ve Yaş Durumu ... 148

3.5.4.2.3. Medya ve Eğitim Durumu ... 150

3.5.4.2.4. Medya ve Medeni Durum ... 151

3.5.4.2.5. Medya ve Gelir Durumu ... 152

3.5.4.2.6. Medya ve Kiminle Yaşadığı ... 153

3.5.4.2.7. Medya ve Yaşadığı Yer ... 154

3.5.4.2.8. Medya ve En Uzun Yaşadığı Yer ... 155

3.5.4.2.9. Medya ve Sigara ... 155

3.5.4.2.10. Medya ve Alkol ... 156

3.5.4.2.11. Medya ve Spor Yapma ... 157

3.5.4.2.12. Medya ve Lisanslı Ürün Kullanma ... 158

3.5.4.2.13. Medya ve Maça Gitme Sıklığı ... 158

3.5.4.2.14. Medya ve Taraftar Derneği Üyeliği ... 160

3.5.4.2.15. Medya ve Stad Olayına Karışma ... 160

3.5.4.2.16. Medya ve Passolig Olayları Engeller mi ... 161

3.5.4.2.17. Medya ve Takım Kaybedince Maça Gitme ... 162

3.5.4.3. Araştırma Varsayımlarına İlişkin Bulgular ... 163

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 167

KAYNAKLAR ... 179

EKLER ... 194

EK 1.Araştırma Kapsamında Kullanılan Veri Toplama Aracı Formu ...194

(15)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Örnekleme Ait Özelliklerin Frekans ve Yüzdesel Dağılımları ... 123

Tablo 2. Araştırmada Kullanılan Ölçeklerin Cronbach Alpha Katsayıları ... 129

Tablo 3. Değişkenlere Ait Tanımlayıcı İstatistikler ... 129

Tablo 4. Cinsiyete Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 132

Tablo 5. Yaş Durumuna Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 133

Tablo 6. Eğitim Durumuna Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 134

Tablo 7. Medeni Duruma Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 134

Tablo 8. Gelir Durumuna Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 135

Tablo 9. Kiminle Yaşadığına Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 136

Tablo 10. Kiminle Yaşadığına Göre Şiddet Tukey Testi Sonuçları ... 137

Tablo 11. Yaşadığı Yere Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 137

Tablo 12. Yaşadığı Yere Göre Şiddet Tukey Testi Sonuçları ... 138

Tablo 13. En Uzun Yaşadığı Yere Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 138

Tablo 14. Sigara Kullanımına Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 139

Tablo 15. Alkol Kullanımına Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 140

Tablo 16. Spor Yapma Durumuna Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 141

Tablo 17. Lisanslı Ürün Kullanma Durumuna Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 142

Tablo 18. Maça Gitme Sıklığına Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları ... 143

Tablo 19. Maça Gitme Sıklığına Göre Şiddet Tukey Testi Sonuçları ... 143

Tablo 20. Taraftar Derneği Üyeliğine Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 144

Tablo 21. Stat Olayına Karışma Durumuna Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 145

Tablo 22. Passolig’in Olayları Engellemesi Durumuna Göre Şiddet T Testi Sonuçları ... 146

Tablo 23. Takımın Kaybetme Durumuna Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları .. 147

Tablo 24. Takımın Kaybetme Durumuna Göre Şiddet Tukey Testi Sonuçları ... 147

Tablo 25. Cinsiyete Göre Medya T Testi Sonuçları ... 148

Tablo 26. Yaş Durumuna Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 149

Tablo 27. Yaş Durumuna Göre Medya Tukey Testi Sonuçları ... 150

Tablo 28. Eğitim Durumuna Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 150

(16)

Tablo 30. Medeni Duruma Göre Medya Testi Sonuçları ... 151

Tablo 31. Gelir Durumuna Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 152

Tablo 32. Kiminle Yaşadığına Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 153

Tablo 33. Yaşadığı Yere Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 154

Tablo 34. En Uzun Yaşadığı Yere Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 155

Tablo 35. Sigara Kullanımına Göre Medya T Testi Sonuçları ... 156

Tablo 36. Alkol Kullanımına Göre Medya T Testi Sonuçları ... 156

Tablo 37. Spor Yapma Durumuna Göre Medya T Testi Sonuçları ... 157

Tablo 38. Lisanslı Ürün Kullanma Durumuna Göre Medya T Testi Sonuçları ... 158

Tablo 39. Maça Gitme Sıklığına Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları ... 159

Tablo 40. Maça Gitme Sıklığına Göre Medya Tukey Testi Sonuçları ... 159

Tablo 41. Taraftar Derneği Üyeliğine Göre Medya T Testi Sonuçları ... 160

Tablo 42. Stad Olayına Karışma Durumuna Göre Medya T Testi Sonuçları ... 161

Tablo 43. Passolig’in Olayları Engellemesi Durumuna Göre Medya T Testi Sonuçları ... 161

Tablo 44. Takımın Kaybetme Durumuna Göre Medya ANOVA Testi Sonuçları . 162 Tablo 45. Takımın Kaybetme Durumuna Göre Medya Tukey Testi Sonuçları ... 163

Tablo 46. Şiddet ile Medya ve Futbol Camiası Arasındaki Korelasyon Analizi Sonuçları ... 164

Tablo 47. Medyanın Şiddet Üzerindeki Etkisine Yönelik Basit Doğrusal Regresyon Analizi Sonuçları ... 165

(17)

KISALTMALAR

AB: Avrupa Birliği

ABAD: Avrupa Birliği Adalet Divanı AEA: Avrupa Ekonomik Alanı AFC: Asya Futbol Konfederasyonu AİHM: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AKÇT: Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu CAF: Afrika Futbol Konfederasyonu

CAS: Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CIV: Uluslararası Futbol Bilgi Merkezi

CONCACAF: Kuzey Orta Amerika ve Karayip Futbol Konfederasyonu CONMEBOL: Güney Amerika Futbol Konfederasyonu

FİFA: Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği ICAS: Uluslararası Spor Tahkim Komisyonu IOC: Uluslararası Olimpiyat Komitesi MGK: Milli Güvenlik Kurulu

OFC: Okyanusya Futbol Konfederasyonu PFDK: TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu RTÜK: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

SESAŞÖ: Sporda Seyirci Saldırganlığı ve Şiddet Ölçeği SGM: Spor Genel Müdürlüğü

TDK: Türk Dil Kurumu

TFF: Türkiye Futbol Federasyonu The FA: İngiltere Futbol Federasyonu

TNFIP: Türkiye Ulusal Futbol Bilgi Merkezi TVYD: Televizyon Yayıncıları Derneği UEFA: Avrupa Futbol Federasyonları Birliği

(18)

GİRİŞ

Futbol, birçok alanla bağlantılıdır. İnsanların yaşamında yer tutan önemli bir olgu haline gelmiştir. Futbol zamanla ticari bir hal alarak endüstrileşmiştir. Endüstrileşmesiyle birlikte yönetim, ekonomik, kültürel ve hukuksal gibi alanlarla bağlantılı hale bürünmüştür. Medya, takımın yönetimi, taraftarı, fanatikleri gibi destekçileriyle birlikte tutulan kulübün marka haline getirilmesi sağlanmıştır. Medyanın bunda çok büyük etkisi vardır. Medyanın futbola yararı olduğu kadar zararları da bulunmaktadır. Medyayı araç olarak kullanıp futbol camiasının yaptığı açıklamalarında olumsuzlukları vardır. “6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”da bu tür olumsuzlar önlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada medyanın ve futbol camiasının taraftarları şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeylerini sorgulamak hedeflenmektedir. Bu temel noktadan hareketle oluşturulan “6222 Sayılı Kanun Sonrası, Medyanın ve Futbol Camiasının Sporda Şiddet Ve Düzensizliğe Karşı Tutumunun Analizi” adlı tez araştırması üç bölümden oluşmaktadır.

Literatür incelendiğinde medyanın ve futbol camiasının şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeyleriyle ilgili yapılan çalışmaların sınırlı olduğu görülmektedir. Bu çalışmada medyanın ve futbol camiasının futbolda şiddet ve saldırganlığa yöneltmede en büyük etkenlerden biri olduğu öngörülmektedir. Ayrıca literatürde, 6222 sayılı kanun, sporda taraftarların saldırganlık ve şiddet düzeyleri ile medyanın ve futbol camiasının taraftarları şiddet ve saldırganlığa yöneltme düzeyleri kavramlarının birlikte ele alındığı çalışmaların bulunmaması nedeniyle bu çalışma bundan sonra yapılacak olan çalışmalara yol göstermesi açısından önem taşımaktadır.

Bu çalışmayla “6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun” ile birlikte taraftarların gözünden medyanın ve spor camiasının sorumluluklarının ne kadar farkında olduğunu gözler önüne sermek hedeflenmiştir. Selçuk Üniversitesi’nde öğrenim gören taraftarların şiddet ve saldırganlığa yöneltilmesindeki etkenleri ölçekler ve değişkenler yardımıyla oluşan istatistik verilerle ortaya koymak hedeflenmiştir. Ayrıca araştırmadan elde edilen veriler ışığında medyanın ve futbol camiasının şiddet ve saldırganlığa yöneltme durumlarını iyileştirici çözüm önerileri sunulmaya çalışılacaktır.

(19)

Çalışmanın birinci bölümünde futbol kavramı, taraftar türleri, şiddet ve saldırganlık kavramları, futbolda şiddet ve saldırganlık kavramı, futbolda şiddet ve saldırganlıkla ilgili yaklaşımlar, dünyada ve Türkiye’de yaşanan şiddet olayları, medya ile futbolda şiddet ve saldırganlık ilişkisi ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Çalışmanın ikinci bölümünde “6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”, Türkiye’de spor hukukunun durumu, dünyada spor hukukunun durumu, medyanın sporda şiddet kapsamındaki hukuki sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Çalışmanın son bölümünde taraftarların şiddet ve saldırganlığa yöneltilmesindeki etkenleri, “Sporda Seyirci Saldırganlığı ve Şiddet Ölçeği” ve “Medyanın ve Futbol Camiasının Sporda Şiddet ve Düzensizliğe Karşı Tutumunun Analizi Soru Formu” ile birlikte belirli değişkenler yardımıyla oluşturulan istatistik verilerle ortaya koymak hedeflenmiştir. Son olarak medyanın ve futbol camiasının şiddet ve saldırganlığa yöneltmeleriyle ilgili iyileştirici çözüm önerileri ortaya konulacaktır.

(20)

BİRİNCİ BÖLÜM

FUTBOLDA ŞİDDET VE SALDIRGANLIK

Futbol, birçok alanla bağlantılı ve insanların yaşamında yer tutan bir olgudur. Futbol zamanla ticari bir hal alarak, yönetimsel, ekonomik, kültürel ve hukuksal gibi alanlarla bağlantılı hale gelmiştir. Futbol takımları, medya, takımın yönetimi, seyircisi, fanatikleri gibi destekçileriyle marka haline gelmektedir.

Futbolun modernleşerek istatistiklerinin tutulabilir hale gelmesiyle üretim ve tüketim mantığına bürünerek endüstrileştiğini düşünülmektedir. Futbol kulüplerinin ticarileşmesiyle şirket halini almaları, futbol camiasının milyonlarla ölçülecek büyük bir pazar halini alması gibi etmenlerle futbolun modern dünyada halkın içinden çıkıp modern eğlence aracı haline dönüşmüştür (Gümüşgül, 2016: 16).

Futbolun endüstrileşmesiyle birlikte medyanın da kendi çıkarları doğrultusunda ön planda tutmasıyla halkın tüm kesiminin ilgisini çekmektedir. İnsanın olduğu her yerde güzelliklerin olduğu kadar kötü olgularında olması kaçınılmaz olmaktadır. Şiddet ve düzensizlik futbolun içinde de yaşanmaktadır. İşin içine hırs, azim, heyecan, adrenalin, stres, öfke gibi durumlar girdikçe futbolda şiddet ve düzensizlik kaçınılmaz olmaktadır.

1.1. ŞİDDET VE SALDIRGANLIK

Bu kısımda şiddetin ve saldırganlığın tanımına açıklık getirip şiddetin ve saldırganlığın türleri hakkında bilgiler verilecektir. Ayrıca saldırganlığın nedenleri incelenecektir.

1.1.1. Şiddetin Tanımı

TDK’ye göre şiddetin sözlük anlamı: Bir hareketin, sertliği, bir gücün derecesi, karşıt görüşteki kişiye kaba kuvvet kullanma, duygu ve davranışın aşırı yoğun olması gibi anlamları vardır. Şiddetle ilgili literatür tarandığında, şiddetin biyolojik ya da çevresel yönlerden kaynaklandığı belirlenmiştir (Arıkan, 2017: 8). Şiddet genel anlamda saldırgan davranışları, beden gücünün zarar verici şekilde kullanılması, kaba kuvveti, yakıp yıkmayı ve yok etmeyi, her hangi bir obje vasıtasıyla saldırmayı ve her hangi bir ferde zarar eylemlerini kapsamaktadır.

(21)

1.1.2. Şiddetin Türleri

Hayatın her anında şiddetle karşılaşılmakta ama çoğu zaman görmezden gelinmektedir. Şiddetin özünde kabalık olduğu için insanlar, yaşamları içerisinde başkaları tarafından kabalıklara, yani şiddete maruz kalmaktadır (Varhan, 2016: 25). Genellikle şiddet karşısında, ufak olarak görülen ya da daha kötüsü olabilirdi diye düşünüp suskunluğu tercih eden insanlar çoğunluktadır (Gür, 2015: 11). Bu suskun çoğunluk şiddet karşısında tepki verirse, ilerde daha kötüsüne maruz kalmaktan kurtulabilir. Suskun çoğunluk susmaya devam ettikçe takibi yapılıp, kaydı tutulan ve üzerinde bilimsel olarak çalışılan olay sayısı da sınırlı kalmaya devam edecektir.

1.1.2.1. Fiziksel Şiddet

İnsanların şiddete yönelik bedensel güç ve zorbalık uygulaması fiziksel şiddeti doğurmaktadır. Şiddete maruz olan kurbanın psikolojik, cinsel ve fiziksel zarar verilmesine sebep olan fiziksel güç uygulanması olarak fiziksel şiddeti tanımlayabiliriz (İftar, 2016: 15). Bu tür fiziksel şiddet uygulayan kişi, şiddete maruz kalan kurbanın fiziksel bütünlüğünü bozmak ya da acı vermek amacıyla yapmaktadır (Koç, 2015: 11). Ayrıca bu kaba kuvvetin kullanılması, kurbanın sindirilmesi ve yaptırım gücü uygulanması amacıyla yapılmaktadır (Kurşun, 2017: 13). Tokat atma, tekme atma, vurma, itme, boğmaya çalışma, kesici aletle kurbana zarar verme, herhangi objeyi fırlatma veya objeyle vurma, kurbanı yakma ve öldürme gibi zorbalıklar fiziksel şiddete örnek olarak gösterilebilir (Dayıoğlu, 2017: 45).

Futbolda yaşanan fiziksel şiddetlere örnek olarak taraftarların kendi aralarında ya da rakip taraftarlarla kavga etmesi, rakip takımın ya da kendi stadyumlarının koltuklarına, kapılarına vb. yerlere zarar vermeleri gibi şiddetlere örnek verilebilmektedir.

1.1.2.2. Cinsel Şiddet

Bireyin cinsel açıdan rızası yokken ya da rızası olabilecek bir yaşta değilken veya aklı dengesi seçim yapmasına yetecek durumda değilken ilişkiye zorlanarak cinsel doyuma ulaşılmaya çalışılması cinsel şiddeti tanımlar (Dayıoğlu, 2017: 45). Bireyin cinsellikle ilgili bilgilenmesini engellemek, kişinin cinsiyetini aşağılamak, cinsel içerikli şakalar, sözler sarf etmek, izinsiz öpme veya dokunma gibi cinsel

(22)

temaslarda bulunmak, bireyin mahremiyet çizgisini aşmak ve cinsel ilişki için zorlamak gibi örneklerle cinsel şiddeti açıklayabiliriz (Koç, 2015: 12).

Cinsel şiddet futbol maçlarında da karşımıza çıkmaktadır. Cinsiyetçi ve cinsel türden küfürlerle tribünlerden futbolculara, kulüp yönetimine, hakemlere, rakip taraftarlara, futbol federasyonuna, spor yöneticilerine, teknik ekibe ve siyasetçilere yönelik kişilerin mahremiyetlerini zedeleyici küfürler örnek teşkil etmektedir.

1.1.2.3. Duygusal Şiddet

Bireyin karşıdaki bireye karşı değersiz hissettirilmesi amacıyla çeşitli girişimlerde bulunması duygusal şiddeti tanımlamaktadır. Birey duygularını bir baskı, yaptırım ve tepki aracı olarak kullanarak bir istismar yapmaktadır (İftar, 2016: 16). Bireyi reddetme, tehdit etme, kıskanma, aşağılama, özgürlüğünü kısıtlama, yıldırma, umursamama, sessiz kalma gibi davranışlar duygusal şiddete örnek olarak verilmektedir (Açıkgöz, 2014: 19).

Futbolda duygusal şiddet genelde taraftarlar içinde yaşanmaktadır. Taraftarlar, duygusal olarak bağlı olduğu kendi takımına kızıp, takımlarının ürünlerine zarar vermeleri duygusal şiddete örnek olarak verilebilmektedir.

1.1.2.4. Psikolojik Şiddet

Bireyin, başka bir bireye karşı o kişinin korkularını ve zaaflarını kullanarak, kendini açıklamasını, düşüncelerini ifade etmesini engelleyerek kısıtlamak psikolojik şiddeti tanımlamaktadır (Koç, 2015: 11). Zarar gören birey, fizyolojik açıdan ziyade daha çok ruhsal açıdan kötü olmaktadır (Varhan, 2016: 27). Bireye bağırmak, şiddetle tehdit etmek, çocukmuş gibi davranarak yetişkin olduğunu göz ardı etmek, yok saymak, bireyin rızası dışında davranışlarını kontrol etmek, sosyal hayatını engellemek, bireyin korkularını kullanarak tehdit etmek, telefon, internet vb. iletişim kanallarını engellemek gibi örnekler psikolojik şiddet için verilebilmektedir (Aksoy, 2008: 8).

Psikolojik şiddet futbolda da kendini göstermektedir. Taraftar gruplarında yer alan taraftarlar, grup liderleri tarafından şiddetle tehdit edilmesi veya bireyin gruba uyma davranışıyla başka kişilere psikolojik şiddet uygulaması, taraftarların kendi veya rakip futbolcularına ya da rakip takımın taraftarlarına karşı tehdit sloganları atması gibi örneklerle sahalarda psikolojik şiddete rastlanmaktadır.

(23)

1.1.2.5. Ruhsal Şiddet

Bireyin dini kullanarak ruhani olarak başka bireylerin üzerinde kontrol sağlamaya çalıştığı durum ise ruhsal şiddettir. Bireyin dinini aşağılamak ya da bireye dini olarak baskı yapmak, bireyin dini inanışlarını suiistimal ederek çıkar amaçlı kullanmak ruhsal şiddete örnek olarak verilebilmektedir (Kalkan, 2016: 42).

Ruhsal şiddet futbolun içinde de yaşanmaktadır. Rekabetlerinin temelinde dini inanışlar olan Celtic ve Glasgow Kulüpleri, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda yapılan büyüyle Galatasaray’ın Fenerbahçe’nin sahasında 18 yıldır galip gelememesi söylentisi, Göztepe Kulübü futbolcularına ve taraftarlarına bazı rakip taraftarların Ateist Göztepe diye sloganlar atıp aşağılamaya çalışmaları gibi örnekler ruhsal şiddetin futboldaki örnekleridir.

1.1.2.6. Kültürel Şiddet

Örf, adet, gelenek ve görenek açısından bireyin inandığı değerlerinin neden olduğu zararlara kültürel şiddet denilmektedir (Nabikoğlu, 2012: 5). Kan davası veya namus davasıyla cinayet işlenmesi, bireyin içinde bulunduğu kültüre uygun olmayan davranışı sonrası sürgün edilmesi, taşlanması veya linç edilmesi kültürel şiddete örnek olarak verilmektedir (Gümüşgül, 2016: 46).

Futbolun içinde ise bazı futbol kulüplerinin taraftarları, Türkiye’nin bazı doğu illerinin futbol takımlarının taraftarlarına karşı terör örgütü sempatizanıymış gibi sloganlar atılmasını kültürel şiddet için örnek olarak verilebilmektedir.

1.1.2.7. Sözel Şiddet

Yazılı yahut sözlü olarak bireyin başka bir bireye karşı aşağılayıcı ifadeler kullanma, alay etme, lakap takma, iftira atma, sataşma, tehdit etme, nefretini kusma gibi örneklerin korkutma, kontrol ya da cezalandırma amacıyla yapılmaları sözel şiddeti doğurmaktadır (Kalkan, 2016: 43). Küfür ve hakaret etmek, yalan söylemek, bireyin geçmişteki hatalarını yüzüne vurmak, bireyle ilgili olumsuz düşünceleri ifade etmek, bireye karşı güvensizliği dillendirmek, bireye veya bireyin sevdiklerine şiddetle tehdit etmek, bireyin önemli bilgilerini ifşa etmek, bireyle ölüm hakkında konuşmak, bireyin değersiz olduğu hakkında konuşmak gibi örnekler sözel şiddet için verilmektedir (Dayıoğlu, 2017: 45).

(24)

Futbol camiasında en çok yaşanılan şiddet türü olan sözel şiddete, taraftarların kendi futbolcularına, yöneticilerine, teknik direktörlerine, hakemlere, futbol federasyonuna, siyasetçilere, devlet adamlarına, rakip takım futbolcu ve taraftarlarına karşı toplu ya da bireysel olarak sarf edilen tezahüratlar örnek olarak verilebilmektedir.

1.1.2.8. Ekonomik Şiddet

Bireyin rızası dışında bir başka birey tarafından mali açıdan zor durumda bırakarak kontrol altına alınması, yaptırım uygulaması, tehdit etmesi olarak tanımlanmaktadır (Kurşun, 2017: 15). Bireyin yasadışı şekilde parasını kontrol etmek, parasına el koymak, izinsiz banka hesaplarına erişim sağlamak, iş hayatı için eğitim programlarına katılımını engellemek, bireyi çalışmaya zorlamak, bireye maaşını vermemek, bireyin ekonomik seçimlerini yok saymak, yasal olmayan şekilde haksız kazanç sağlamak, vergi kaçırmak, evinde yaşadığı bireyin masraflarına ortak olmamak gibi örnekler ekonomik şiddet için verilebilmektedir (Aksoy, 2008: 9).

1.1.2.9. İhmal

Bireyin yetkisi ve sorumluluğu olduğu halde gerekli eylem ve faaliyetleri yerine getirmemesiyle ihmal oluşmaktadır. Birey sorumluğu olduğu bireyin ihtiyaçlarını karşılamaması, yardımcı olmaması, kamuya terk etmesi örnek olarak verilebilmektedir (Kalkan, 2016: 44).

1.1.3. Saldırganlığın Tanımı

Saldırganlık ve şiddetin ayrı başlıklarda verilmesinin sebebi kavramlarının farklılık gösteren noktalarının var olmasıdır. Saldırganlık fiziksel ve sözel olarak ortaya çıkabilmektedir. Şiddetin de buna benzer yanları olsa da hiçbir şekilde sosyal olarak kabul edilebilir bir yanı yoktur (Kalkan, 2016: 46).

Saldırganlığın genel tanımını yapacak olursak; bireyin niyetli bir şekilde gerek fiziksel gerek sözel gerekse de psikolojik olarak, canlı ve cansız varlıklara ya da kendisine zarar vermek amacıyla yaptığı eylem olarak tanımlanmaktadır (Demir, 2009: 27).

Saldırganlık, iki kişi arasında karşılıklı ya da tek taraflı fiziksel, psikolojik ya da sözel olarak ortaya çıktığı gibi aynı zamanda bir savaş esnasında milyonlarca kişinin

(25)

canına kıyılmasıyla şekliyle de ortaya çıkan dünya tarihi kadar eski bir kavramdır (Özmaden, 2004: 4).

Saldırganlık, öfke ve kızgınlıkla oluşan bir olgu olmakla birlikte bireyin kendisi ya da başkalarına karşı rahatsız edici bir şekilde yaptığı eylemi tanımlasa da, bireyin kendini güvende tutmak ve tehlikelerden korumak için ortaya koyduğu davranış biçimi de olabilmektedir (Demirel, 2013: 4).

Saldırganlık insan hayatının her noktasında karşılaşılan bir durumdur. Bununla birlikte insanların neden saldırganlık yaptığıyla ilgili ve saldırganlığa uğrayan kişilerin, saldırganın ve toplumun uğradığı zararları azaltmakla ilgili yollar bulunmalıdır. Saldırganlığa birçok tanım yapılsa da ortak bir düşünce olarak zararlı olduğu ve saldırganlığın azaltılması adına araştırmalar yapılması gerektiği düşünülmektedir.

1.1.4. Saldırganlığın Türleri

Araştırmacıların çoğu saldırganlığın farklı türlerinin olduğunu ve bu türlerin birbirlerinden farklı olarak ele alınması gerektiğini söylemişlerdir. Bireyleri uyaran etmenlerin farklılığı, zihinsel, psikolojik ve fizyolojik olarak yaşanılan süreç gibi değişkenlerin birbirleriyle etkileşimiyle ortaya farklı saldırganlık türleri çıkmaktadır (Varhan, 2016: 23).

1.1.4.1. Amaç- Yönelimli Saldırganlık

Bu türü, bireylerin akıllarında başka bir amaç uğruna gerçekleştirdiği saldırganlık olarak tanımlayabiliriz. Yönelimli saldırganlık, bireylerin herhangi bir saldırganlığı sosyal hayatın içinden öğrenerek uyguladığı bir tür olarak kabul edilmektedir (Beşkat, 2016: 10).

Sporun içinden örnek olarak verecek olursak, maç esnasında bir futbolcunun sarı kart gördüğünde gereksiz sert tepkiyle hakeme sözlü ve el hareketleriyle saldırganlık göstermesiyle, diğer futbolcuların da yönelimiyle hakeme karşı sözlü ve el hareketli saldırganlık girişimlerinin çoğalmasını, hakemin üzerinde baskı amacı bulundurmaları örnek olarak gösterile bilinmektedir.

(26)

1.1.4.2. Araçsal Saldırganlık

Bu tür daha çok kuralına uygun şekilde olduğu gibi kural dışı da olabilen saldırganlığın, bir araç olarak kullanmasıdır. Araçsal saldırganlıkta, saldırılar belirli bir amaç için, plan ve program yoluyla ortaya çıkmaktadır. Birey önceden planlayarak karşı tarafı zor durumda bırakarak saldırganlığı bir araç olarak kullanarak amacına ulaşmayı planlamaktadır (Özmaden, 2004: 17).

Futbolun içinde de çokça araçsal saldırganlığa rastlamak mümkündür. Bir futbolcunun maç esnasında, rakip oyuncuyu kendi ceza sahasına sokmamak için son tercih olarak kurallar çerçevesinde sert müdahalede bulunup gol atmasını engelleme amacını gerçekleştirmesi örnek olarak verilebilmektedir.

1.1.4.3. Düşmanca Saldırganlık

Bu saldırganlık türünü açıklayacak olursak, birey fiziksel olarak zarar verme davranışı göstermesinin aksine, daha çok karşı tarafı psikolojik ve duygusal olarak incitip, kırmak amacıyla meydana getirdiği saldırganlık eylemlerine düşmanca saldırganlık denilmektedir (Şanlı, 2014: 21). Düşmanca saldırganlık amaçtan daha çok sonuçtur. Toplum tarafından asla kabul görmez bir saldırganlık türüdür. Birey gözlerini havaya dikerek bakarsa ya da gözlerini devirirse, karşıdaki kişinin düşüncelerini önemsemeyip küçümserse, uygunsuz el ve kol hareketlerinde bulunursa, karşıdaki kişiyi kale almayıp konuşmaya karşılık vermezse, birey üzerinde otorite kurmaya çalışırsa, kişinin sözünü art niyetli ve hoş olmayan şekilde keserse, sorumlu olduğu kişilere yanlış beyanlarda bulunursa, başkalarını her zaman küçümseyip kendini ön planda tutmaya çalışırsa, başkaları hakkında dedikodu yaparak söylentiler çıkarırsa, karşıdakine kötü sözler söyleyip küfür ederse, karşı tarafa iftirada bulunursa düşmanca saldırganlık yapmış demektir (Beşkat, 2016: 8).

Futbol camiasında da zaman zaman düşmanca saldırganlıklar görülmektedir. Takım içinde kendini ön planda tutmaya çalışıp diğer takım arkadaşlarını sürekli aşağılayan bir futbolcu bu saldırganlık türüne örnek olarak verilebilmektedir.

1.1.4.4. Dışa Yönelik Saldırganlık

Bu saldırganlık türünde bireyin kendisine verdiği zarar olabilmekle beraber karşı taraftaki kişiye zarar vermesi olarak da tanımlanabilmektedir (Özmaden, 2004: 16). Basit hatalar yapan bir futbolcunun maçtan çıkarıldıktan sonra koltuğu

(27)

tekmelemeyerek kendine zarar verip sakatlaması ya da performansının düşük olmasını hakeme ya da takım arkadaşlarına bağlayıp onlara saldırganlık yapması olarak da dışa yönelik saldırganlık örneklendirilebilir.

1.1.4.5. Atılganlık

Bir başka davranış şekli olarak atılganlık, bireyin beklenti ve isteklerini, duygu ve düşüncelerini karşı tarafa her hangi saygısızlık etmeden gösterebilmesidir. Bu davranışı araştırmacılar, araçsal ve düşmanlığı içeren saldırganlığın dışında tutmuşlardır (Gümüşgül, 2016: 33).

Kısa olarak atılganlık bireyin pozitif ya da negatif düşüncelerini aktarabilme, olumlu veya olumsuz duygularını yansıtabilme, gerektiği durumlara karşı hayır diyebilme ve karşı bireyden rahatlıkla bir şeyler isteyebilme becerisidir.

1.1.5. Saldırganlığın Nedenleri

Yakın çevrenin ve ailenin saldırganlığa yönelim düzeyi, kişinin zekâ düzeyi, bireyin çevresiyle birlikte oluşan karakter özellikleri, eğitim ve iş ortamı, kültürel ve ekonomik olarak bireyin elverişli bir ortamının olmaması, yaşadığı kötü tecrübeler, yaşadığı iletişim sorunları gibi etmenlerle birey saldırganlık eylemi açısından risk grubunda yer almaktadır (Varhan, 2016: 23).

1.1.5.1. Mensubiyet Duygusu (Irk Ayrılığı)

Dünya sorunlarından biri olan ırkçılık, birey kendi mensubu olduğu ırkın üstün olduğunu düşünüp diğer başka bir ırka düşmanlık beslemesiyle ortaya çıkmaktadır. Irklar arasındaki sürtüşme sporun içinde de geçmişte yaşanmıştır. Tarihte ABD’lilerin kızıl derili ve köle olarak gördükleri siyahilere karşı önyargılı davranışları çatışmalara yol açmıştır. Futbolun içinde de ne yazık ki beyaz futbolcuların, siyahi futbolculara karşı zaman zaman kabul edilemez bir şekilde yaptıkları saygısızlar yaşanmaktadır (Beşkat, 2016: 12).

1.1.5.2. Cinsel Farklılıklar

Bireyin kendini erkek ya da kadın olarak hissedip bedensel ve biyolojik olarak cinsel durumunun bilincinde olmasıyla cinsel kimlik kazanılır. Birey gençlik yıllarında cinsel kimliğini kazanır. Erkeklerin kadınlara oranla daha saldırganlık eylemleri

(28)

gerçekleştirdiği yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Futbol maçlarında taraftarlar tarafından yaşanan şiddet ve saldırganlık eylemlerinin cinsel içgüdünün etkisinin bulunduğu araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır (Şanlı, 2014: 38).

1.1.5.3. Taraftarlık

Bireylerin taraf olduklarıyla konuyla ilgili aslında ne kadar yoğun taraf olurlarsa saldırganlık düzeylerinin arttığı gözlemlenmiştir. Bireylerin taraftarlık duygusunun yoğunluğu ile saldırganlık arasında doğru orantı vardır.

Futbol takımları için her türlü fedakârlığı yapıp, gerek saatler süren yolculukla stada ulaşıp gerekse de saatler öncesine stadı doldurup maç saatini heyecanla beklenilmesi, maç boyunca takımını ayakta desteklemesi taraftarlığın yoğun şekilde yaşandığını göstermektedir. Yapılan araştırmalarla bireylerin, ne kadar taraftarlık duygusu yoğun olursa o kadar saldırganlık düzeylerinin yüksek olduğu saptanmıştır (Gür, 2015: 17).

1.1.5.4. Çevresel Nedenler

Bir takım çevresel nedenlerin birleşimiyle saldırganlık ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte birey ne kadar kızgın, huzursuz canı sıkılmış, ne yaptığının farkında olmayacak bir durum içerisindeyse, çevresel faktörlerin de birleşimiyle saldırganlık ortaya çıkmaktadır. Hava kirliliğine bağlı kötü kokulara maruz kalma, kalabalık, gürültü, alkol ve uyuşturucu gibi çevresel faktörlere maruz kalan insanların saldırganlığa daha fazla eğilim gösterdikleri yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur (Kalkan, 2016: 47).

1.1.5.6. Kültür

Kültür, örf, adet gelenek ve göreneklerin, toplumun ortak duygu ve düşüncelerinin, eski nesilden yeni nesle aktarılmasıyla yaşamaya devam eden toplum olma bilincidir. Bir kültürde diğer kültürlere göre sapkın ve saldırganlık ne kadar normal karşılanıyorsa o kültürde saldırganlık yaşanma düzeyinin daha fazla olduğunu araştırmalarla ortaya konulmuştur (Demirel, 2013: 6).

Kişinin, kalıplaşmış davranışları, gösterdiği tepkileri, iyi ve kötü, doğru ve yanlış anlayışları toplumsal yapıyla etkileşim göstermektedir. Bireyin sosyokültürel olarak

(29)

yaşadığı toplumun özellikleri, saldırganlık eyleminde bulunup bulunmamasına etki göstermektedir.

1.2. FUTBOL

Bu kısımda futbolun tanımına açıklık getirilerek, futbolun tarihine değinilmiştir. Ayrıca modern futbol ve Türk futbolu hakkında ile futbolun ayrılmaz parçası taraftarlar hakkında da bilgiler verilmiştir.

1.2.1. Futbolun Tanımı

Futbol, kelime kökeni olarak İngilizce “Foot” ayak ve “ball” top demek olan kelimelerinin birleşimiyle “football” sözcüğünden gelmiştir. Futbol, yuvarlak bir topla oynanan, belirli kuralları olan ve sahalarda 11’er kişilik 2 takımla oynanan bir spordur (Kalkan, 2016: 28). Dikdörtgen şeklindeki sahası, yapı bakımıyla suni ya da doğal çim kullanılarak hazırlanılır. Sahanın iki uç kısımlarında birer tane kale bulunmaktadır. Oyuncuların amacı el ve kolları hariç vücutlarının belirli yerleriyle, özellikle ayakları ve başlarıyla topu rakip takımın kalesine sokmaktır.

Futbolun tarihsel gelişimine bakacak olursa, tarihi ve gelişimiyle ilgili birçok kaynak var olsa da ne zaman ve nerede doğduğuyla ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Futbolun tüm dünyada popüler olmasıyla çoğu ülkenin tarihinde futbolun olduğuna dair belgeler sunmasıyla ilk nereden çıktığıyla ilgili soru işareti halen güncelliğini korumaktadır. Uluslararası Futbol Federasyonu’nun resmi kaynaklardan sunduğu bilgiye göre, tüm dünyayı etkisi altında bırakan futbolun ilk olarak Çin'de temellerinin atıldığı düşünülmektedir. FİFA ya göre futbolla benzeşen Çin’deki bu oyunun adı Chu’dur ve MÖ 2. ve 3. yüzyıla kadar uzanır. Askeri eğitimlerde kullanılan bir oyundur. Bu oyundan sonra MS 3. ve 4. yüzyıllarında Japonya’daki Chu’yla benzeyen Kemari oyunudur. İkisi arasında temel benzerlik kişinin vücudun sınırlarını zorlayarak, rakiplerine karşı koyasıyla, denge ve güç kazanımına yöneliktir. İki oyunda da el kullanılmamıştır (FİFA, 2017). ‘Episkiros’ oyunu ise Avrupa kıtasında futbola benzeyen ilk oyundur. 6. ve 7. yüzyıllarda Antik Yunan'daki bu oyunda topa el sınırlaması olmaksızın istenilen vücudumuzun her yeri ile kontrol etmek mümkündür. Şimdiki zamanda olduğu gibi oyuncular iki takıma ayrılır, rakip takımın son çizgisinden topu geçirmek için, paslaşarak ya da topu atarak

(30)

sonuca ulaşmaya çalışılmıştır. O yıllarda Antik Yunanlıların oynadığı Episkiros oyunuyla benzeyen ‘Harpastum’ oyununun Antik Roma’da var olduğu bilinmektedir.

Günümüz dünyasının popüler eğlence aracı olan futbolun bugünkü haline gelmeden önce tarihte birçok örneğine rastlanmaktadır. Futbolun bugünkü haline dönüşene kadar birçok uygarlık katkı sağlamıştır ama son katkı verenin İngiltere’nin olduğu düşünülmektedir (Kalkan, 2016: 31). İngilizler modern futbol oyunun günümüzdeki halinin temellerini atarak kurumsal kimlik kazandırmışlardır.

1.2.1.1. Modern Futbol

17. yüzyılda günümüzdeki modern futbolun temelleri İngiltere’de atılmıştır. Futbol o dönemde hem halk hem de soylular arasında büyük popülarite kazanmıştır. Futbol İngiltere ve Britanya hızla yayılarak büyük bir gelişme göstermiş ve değişikliklere uğramıştır. Futbolun tarihteki en büyük değişimine bu tarihlerde rastlanır.

Futbolun İngilizler tarafından ilmek ilmek işlenerek bugünkü haline getirilişini sırayla şu şekilde anlatabiliriz: Futbol topunun küre yani yuvarlak biçiminde olacağı bu 1841 yılında kabul edilmiştir. 1848 yılında “Cambridge Kuralları” kitabının basılmasıyla futbol kuralları belirlenmiştir ve Cambridge öğrencileri tarafından bu kurallara göre ilk maç oynanmıştır. 1855 yılında İngilizler ilk defa yurt dışında top oynamıştır ve Almanlar futbolla tanışmıştır. İlk futbol kulübü ise Sheffield Club adıyla İngiltere’de 1857 yılında kurulmuştur. Futbolun 1862 yılında 11’er kişiyle oynanması İngiltere’de kabul edilmiştir. 1863 yılına kadar İngiltere’de 11 tane daha futbol kulübü kurulmasıyla, kulüpler birlikte İngiltere Futbol Federasyonu’nu (The FA) kurmuştur. 1870 yıllarında Portekiz’de yaşayan İngilizler futbolu yaymaya başlamıştır. 1871’e kadar kalecilerin elle oynama hakkı yoktu ama o sene içerisinde bu hak kalecilere verilmiştir. The FA 1871 yılında ilk defa The FA Cup adında kupa heyecanını başlatmıştır. 1872 yılına kadar İskoçya’ya da yayılan futbol ilk milli maçın oynanmasına zemin hazırlamıştır ve ilk milli maç İngiltere – İskoçya arasında oynanmıştır. 1875 yılında kalelere üst direk eklenmiştir ve futbolculara topa kafayla müdahale etme izni verilmiştir. 1876 yılında ilk defa korner kuralı kabul edilmiştir. 1879 yılında ilk profesyonellik örmeği olarak Glasgow Kulübü, Darden Kulübü’nden para karşılığıyla transfer teklif etmiştir. 1882 yılında İngiltere, İskoçya, Galler ve

(31)

Kuzey İrlanda’da oynanan futbolun kurallarının uygulandığına dair denetleme, düzenleme ve anlaşmazlıkları belirleme yetkilerine sahip International Board adında bir kuruluş medyana getirilmiştir. 1885 yılında İngiltere’deki futbolda profesyonellik resmi olarak kabul edilmiştir. 1886 yılında günümüz futbolunun temel kurallarından olan ‘Ofsayt Kuralı’ kabul edilmiştir. 1889 yılına kadar futbol Avrupa’ya hızla yayılarak Hollanda ve Danimarka’da futbol federasyonları kurulmuştur. 1890 yılında hakemlere maçlarda tam yetki verilmiştir. 1891 yılında penaltı atışı resmi olarak kabul edilmiştir. Futbol, Amerika kıtasında da yayılarak, Arjantin’de futbol federasyonu kurulmuştur.

Günümüzde yeni popülerleşmeye başlayan kadın futbol maçları 1895 yılında ilk defa İngiltere’de oynanmıştır. 1889 yılında futbol sahaları 118.4m x 91.4m ölçüleriyle sınırlandırılmıştır ve maçların 90 dakika olacağı süresi belirlenmiştir. Avusturya – Macaristan arasında 1902 yılında oynanan maçla İngiltere dışında ilk defa milli maç oynanmıştır. 1903 yılında Averaj kuralı kabul edilmiştir. 1904 yılında Belçika, Hollanda, İsveç, Fransa, İsviçre, İspanya ve Danimarka bir araya gelerek Uluslararası Futbol Federasyonunu (FIFA) kurmuşlardır. Daha önce kurulan International Board 1905 yılında FIFA’ya dâhil olmuştur. Tüm dünyaya hızla yayılan futbolla birlikte kıtalar arası ilk milli maç Güney Afrika ve Brezilya arasında 1906 yılında oynanmıştır. 1907 yılında ofsayt kuralına şimdiki haliyle bir ayrıntı eklenmiştir. Bu ayrıntı futbolcu kendi saha alanındayken ofsayt kuralının olmadığıdır. 1908 Londra Olimpiyatları’nda ilk kez futbol kendine yer bulmuştur. 4 senede bir yapılması kararlaştırılan FIFA Dünya Kupası 1930 yılında Jules Rimet Kupası adıyla Uruguay’da yapılmıştır. Avrupa’ya tamamen yayılan futbolla birlikte Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) 1954 yılında kurulmuştur. İlk defa UEFA Şampiyonlar Ligi 1955 yılında düzenlenmiştir. 1956 yılında Avrupa Şampiyonlar Kulüpler Kupası düzenlenerek şampiyon futbol kulüpleri yarıştırılmıştır. 1960 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası düzenlenmiştir. 1963 yılında ise farklı bir heyecan olarak Avrupa Kupa Galipleri Kupası düzenlenmiştir (Artun, Atabeyoğlu, Aydın, Hiçyılmaz, San, Sevinçli ve Somalı, 1992: 33-48, 71-129.).

Futbolun kurumsallaşarak modernleşmesi İngilizlerin attığı adımlar sayesinde gerçekleşmiştir. İngiltere’deki popülaritesini gittikçe artıran futbol, hızla diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır ve ardından evrenselleşmiştir. Günümüzde 208 ülkede futbol

(32)

resmi federasyonlar tarafından temsil edilerek, ekonomik ve toplumsal açıdan etkinliğini gün geçtikçe artırmaktadır.

Futbolun tüm dünyada gün geçtikçe gelişmesiyle bugün Türkiye de futbolun etkisi yoğun biçimde hissedilmektedir. Futbolun gelişmesinde Türklerin de rolünün olduğu düşünülmektedir ve bununla ilgili bir takım kanıtlar bulunmaktadır.

1.2.1.2. Türk Futbolu

Türklerin tarihte oynadıkları ‘Tepük’ adlı bir oyun futbolla benzerlik göstermektedir. Kaşgarlı Mahmut’un kitabı Divan-i Lügat-it Türk’te 323. sayfasında bu oyunla ilgili bilgi verilmektedir (Kalkan, 2016: 34). Tepük oyunu Yunanlılar ve Romalıların ‘Episkiros’ ve ‘Harpastum’ oyunlarına da benzemektedir. Öncelerinde Tepük oyununun oynandığı top dökülmüş kurşuna keçi kılı sarılarak ya da keçeyle sarılarak oynanıyordu (Dikmen, 2008: 17). Böyle oynanmanın zor olduğunu fark ederek topu daha hafifleterek kuzu tulumları hava ile şişirilerek top haline getirmişlerdir (Erdoğan, 2008: 28). Tepük oyunu alan içerisinde mızrakların arasından geçirilerek oynanmıştır. Seyit Ali Ekber’in 16. yüzyılda oluşturduğu ‘Hıtay-Name’ adlı eserinde Tepük oyununun nasıl oynandığına dair bilgiye rastlanmaktadır (Nabikoğlu, 2012: 2). Timur tarihinin anlatıldığı ‘Tarih-i Timur’ adlı eserde, Timur’un askeri eğitim için çeviklik ve zindelik sağlaması amacıyla Tepük oyununu önemsediği belirtilmektedir (Paksoy, 2014: 10).

Modernleşen Futbolun Türk Kültürüne girişi 19. yüzyılın sonlarında olmuştur. Bazı dini inanışlar sebebiyle Müslüman Türkler tarafından arasında popülerlik görememiş ve akabinde halkın futbol oynaması yasaklanmıştır (Zelyurt, 2011: 16). Müslüman Türkler için yasaklanan futbol, Osmanlı’da gayrimüslimler ve yabancı uyruklu vatandaşlar tarafından benimsenmiştir (Kazan, 2009, s. 16). Selanik ve İzmir şehirleri Osmanlı’da futbolun rağbet gördüğü iki şehir olmuştur. Yasakların kalkmasıyla bu şehirlerin arasına İstanbul da katılmıştır ve bu şehirler Türklerde Futbol kültürünün doğmasında başı çekmişlerdir (Şanlı, 2014: 13).

İngilizler tarafından modernleşen futbol popülaritesini tüm Dünya ve Avrupa’da hissettirmeye başladığı sıralarda Türkiye’ye de sıçramıştır ve futbolun Türkiye’deki dönüm noktalarından şu şekilde bahsedebiliriz: Futbol, 19. yüzyılın son çeyreğinde Türkiye’de İzmir Bornova Şehri’nde ilk defa oynanmaya başlamıştır (Hacıyev, 2011:

(33)

22). Türkiye’de ilk defa bir kulüp, İngilizler tarafından İzmir’de kurulmuştur ve İstanbul’da Moda ve Kadıköy’de kurulun kulüpler bunu takip etmiştir bu kulüpleri İngiliz ve Rumlar birlikte kurmuşlardır. 1897 yılında Türkiye’de ilk futbol maçı İzmir ve İstanbul karmaları arasında oynanmıştır (Nabikoğlu, 2012: 2). 1901 yılında Siyah Çoraplar isimli ilk Türk Futbol Kulübü kurulmuştur. Bu kulübü Fuat Hüsnü Bey ve Reşat Danyal Bey kurmuştur. 1903 yılında İstanbul Futbol Ligi kurulmasıyla lig heyecanı başlamıştır. İlk resmi Türk futbol takımı ise 1905 yılında Ali Sami Yen tarafından Galatasaray ismiyle kurulmuştur. Galatasaray’dan sonra Beşiktaş ve Fenerbahçe futbol kulüpleri kurularak faaliyet göstermeye başlamışlardır (Dağlı, 2017: 45).

1908 ve 1923 yılları arasında Türkiye’de futbol gelişmeye başlayarak Anadolu’da da futbol kulüpleri kurulmaya başlanmıştır. Futbol artık Türkiye’de popüler bir hal almaya başlayarak Cuma Ligi, İstanbul Lig ve Pazar Ligi gibi lig heyecanları yaşanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında verdiği öneriyle Ali Sami Yen başkanlığında Türk İdman Cemiyetleri İttifakı ismiyle Türk sporunun ilk spor teşkilatı kurulmuştur (Kazan, 2009: 16). 1923 yılında ise Futbol Heyet-i Müttehidesi ismiyle ilk futbol federasyonu, Yusuf Ziya Oniş başkanlığında kurulmuştur. Türkiye 1923 yılında FIFA’ya başvurarak 26. FIFA Üyesi olarak kabul edilmiştir ve ilk milli maç Türkiye-Romanya arasında 26 Ekim 1923 yılında oynanmıştır (TFF, 2018).

1923 yılında Billy Hunter isimli İskoçyalı teknik adam Türkiye Milli Takımı’nın başına getirilmesiyle ilk defa yabancı teknik adam getirilmiştir. Türkiye, Yurt dışında ilk resmi milli maçını 1924 yılındaki Paris Olimpiyatlarına katılarak Türkiye-Çekoslovakya maçıyla oynamış olmuştur. İlk kez milli bir maçta Türk hakem Hamdi Emin Çap 1924 yılında düdük çalmıştır. Hakemlik ve antrenörlüğü önemseyen Türkler ilk kursu açmışlardır. Futbolda devletin ağırlığının hissedildiği 1938 yıllarında Türk Spor Kurumu kaldırılmıştır. 1950 yılında ilk kez Türkiye bir Dünya Kupası’na katılma hakkı kazanmıştır ama maddi imkânsızlıklar yüzünden katılım gerçekleşememiştir (TFF, 2018).

Türkiye’de futbol profesyonelleşmesinin kabul edildiği yıl 1952 yılıdır (Zelyurt, 2011: 19). 1954 yılında İsviçre’deki Dünya Kupası’na katılım gerçekleşmiştir. Profesyonel Lig ilk defa Türkiye’de 1959 yılında kurulmuştur ve 1962 yılında ilk

(34)

Türkiye Kupası organizasyonu gerçekleştirilmiştir. Yine aynı sen Türkiye UEFA’ya tam üye olmuştur. 1967 yılında 20. UEFA Genç Milli Takımlar Şampiyonası’na Türkiye ev sahipliği yapmıştır (Şanlı, 2014: 13). 1989 yılında Galatasaray, Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nda ilk defa bir Türk kulübünün yarı final oynaması başarısını elde etmiştir. 1992 yılında TFF, Şenes Erzik başkanlığında özerkleşmiştir ve Şenes Erzik 1994 yılında UEFA Asbaşkanlığı görevine getirilmiştir. 1996 yılında ilk defa havuz sistemiyle naklen yayın gelirleri kulüplere paylaştırılarak kulüplerin gelir elde etmesi sağlanmıştır. Türk Milli Takımı 1996 yılında ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılım hakkı kazanarak katılımını gerçekleştirmiştir (TFF, 2018). 2000 yılında Galatasaray, ilk defa UEFA kupasını Türkiye’ye getiren Türk kulübü olarak büyük bir başarı elde etmiştir (Paksoy, 2014: 12). Avrupa Futbol Şampiyonası’nda 2000 yılında Türkiye çeyrek final oynama başarısını göstermiştir. 2002 yılında Güney Kore’nin ev sahipliği yaptığı Dünya Kupası’nda Türkiye Mili Takımı üçüncü olarak büyük bir başarı elde etmiştir. 2008 yılında ise Türkiye Milli Takımı Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı final oynama başarısı elde etmiştir (TFF, 2018)

Türk futbolu günümüzde o kadar benimsenmiştir ki 81 ilin tamamında futbol faaliyetleri düzenlenerek amatör ve profesyonel düzeylerde liglerle futbol kulüpleri mücadele etmektedir. Neredeyse Türkiye’nin tüm şehirlerinde stadyumlar yenilenerek modern bir yapıya kavuşmaktadır. TFF tarafından antrenörlük ve hakemlik kursları verilmekte ve birçok şehirde çocukluktan futbolcu yetiştirmek amacıyla altyapıya destek vermektedir. Birçok kırılma anıyla Türkiye’ye yayılan futbol, gittikçe kurumsal bir hal alarak günümüzde genç yaşlı demeden herkese hitap etmektedir.

Futbolun kurumsallaşmasıyla milyonlarca insan etkisi altına girmiştir ve büyük bir ekonomi halini alarak endüstriyel bir hal almıştır. Futbolun gelişmesiyle takımlara sahiplik duygusu baş göstererek taraftarlık olgusu oluşmuştur. Futbol taraftarlığıyla birlikte zaman zaman futbol maçlarında şiddet olaylarının yaşanmasıyla, şiddet kavramına ek olarak futbolda şiddet ve düzensizliğin iyi anlaşılması için bu konuların incelenmesi önem taşımaktadır.

(35)

1.2.2. Futbol Seyircisi

Geçici bir topluluk olan futbol seyircisi, ayrıca teşkilatsız topluluk olarak da tanımlanmaktadır. Futbol seyircisi, cemaat veya cemaat gibi çıkar topluluklarından ziyade bir amaç uğruna toplanırlar ve amaçları gerçekleşince dağılırlar (Şanlı, 2014: 14).

Acet’e göre futbol seyircisi, aralarında bir miktar iletişime sahip ve kolay bir şekilde provoke edilmeye müsait, heyecan seviyesi yüksek topluluktur. Teşkilatlanmaya müsait topluluklardır. Teşkilatlanıp faaliyet göstermelerini genelde taraftar dernekleriyle birlikte amigolar ve yönetimler sağlamaktadır. (Acet, 2003: 220) Futbol maçlarında seyircilerin muhakeme özelliklerinin azalmasından kaynaklı hatalı davranışlar sergileme olasılığı artmaktadır. Seyirciler topluluk içerisinde daha rahat eylem ve hareket etmektedirler. Dolayısıyla kitle psikolojisiyle hareket eden futbol seyircisinde bilinçli kişiliğin ortadan kalkmasıyla birlikte bilinçaltı ile hareket eden kişiliğin devreye girmesi, yalnızken uzak durduğu küfür, kavga ve dövüş gibi olumsuz davranışları kolaylıkla yapabilmesine olanak tanımaktadır (Bon, 1997: 15-31)

Seyirciler belli bazı estetik duygularını doyuma ulaştırdıkları için futbol maçlarını izlemektedirler. (Acet, 2005: 43) Türk futbol seyircisi ile diğer ülkelerin futbol seyircilerinin ortak özellikleri genel olarak aynı olsa da, kültürel farklılıklar Türk futbol seyircisinin özelliklerine artı özellik kazandırmıştır. Örnek verecek olursak milli maçlarda futbol seyircisi, tüm dertlerinden uzaklaşarak milli birlik ve beraberlik günü ilan ederek adeta bir savaş alanı mantığıyla hareket etmektedir (Acet, 2003: 220).

Futbol seyircisi kazanmanın güzelliğini yaşarken, kaybetmenin de acısını yaşamaktadır. Taşğın’a göre takım tutmanın altında yatan, psikolojik ve toplumsal gerçek budur. İnsanların içgüdüsel olarak hissetmek istediği, kendine güven, hırs, haz, kıskançlık gibi duyguları futbol maçlarındaki kazanmak ya da kaybetmekle birlikte hissedilmektedir. Böylelikle günümüzün kalabalık, sanayileşmiş şehirlerinde sporu toplum daha çok ön plana çıkarmıştır ve gittikçe daha geniş kitlelere hitap etmektedir (Taşğın, 2000: 5).

Futbol seyircisinin bir müsabakaya bu kadar önem vermesini, tartışmasını ve sosyal hayatında ona bir yer ayırmasının nedenlerini araştıran Wann, Melnick, Pease

(36)

ve Russell, bazı faktörleri bulmuşlardır. Bu araştırmacılar, heyecan duyma isteği, monotonluktan kaçış, ekonomik nedenler, benlik kaygısı, sporun estetiği, aile gereksinimleri, bir gruba ait olma, eğlence gibi faktörlerin etkili olduğunu ortaya çıkarmışlardır (Aktaran: Şanlı, 2014: 16).

1.2.2.1. Taraftarlık Kavramı

Taraftarlık kavramıyla ilgili birçok tanım yapılsa da hepsinin özünde spor kulüplerini maddi veya manevi olarak desteğini esirgememesi vardır. Taraftarlık, kulübün hizmetlerinden ücret ödeyerek faydalanan, tüm zorluklara karşı gelerek takımını yerinde desteklemeye çalışan kulübün pazarının vazgeçilmez bir parçası olan kitle olarak tanımlanabilmektedir (Genç, 1998: 109-110).

Taraftarlar toplumun her kesiminden oluşan bir yapıya sahiptir. Çeşitli meslek grubu, sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi gibi farklılıklara sahip insanlar aynı amaç doğrultusunda, omuz omuza ve son derece keyif alarak taraftarlık olgusunu yerine getirmektedirler (Boralıoğlu, 2001: 45-50).

Araştırmacıların taraftarları birçok farklı tip seyirci açısından incelemişlerdir. Araştırmacılar futbol seyircisini genellikle, fanatikler, holiganlar, takımla şahlananlar, mekâncılar, bahisçiler, batıl inanca sahipler, doyumsuzlar, geçiciler, adanmışlar, bilmişler, gerçekçiler, ultralar, deplasmancılar gibi sınıflandırmışlardır.

1.2.2.2. Mekâncı Taraftarlar

Mekâncı taraftarların stadyumlarda oturacakları yer her zaman bellidir. Bulundukları konumda sahayı tam istediği görüş açısıyla görebilmektedir. Maçı, stadın başka görüş açısıyla izlemekten hoşlanmazlar (Demir, 2009, s. 20). Her zaman müsabakayı izledikleri koltuklar doluysa bile o taraftarların arkasında ayakta maçı izlemekten gocunmazlar. Her stadyumda aynı yerde oturmayı severler (Taşğın, 2000: 15).

1.2.2.3. Geçici Taraftarlar

Geçici taraftarlar sadece belirli organizasyonlarda taraftarlık yapmaktadırlar. Yaşamın normal zamanları içerisinde taraftarlık konusunda ilgisizdirler (Keskin, 2014, s. 6). Özellikle tüm dünyayı ya da ülkesini etkisi altına aldığı, ülkesinin futbol kulüpleri başka ülkelerin futbol kulüpleriyle karşılaştığı maçlar ve milli maçlarda

(37)

taraftarlık duygusunu yaşamaktadırlar (Kalkan, 2016: 54). Taraftarlık duygusu devamlılık göstermediği için bu tip önemli organizasyonların etkisi azaldığında taraftarlık duygusu da azalır. Normal zamanlarda futbolla ilgili gündemi takip etmedikleri için derinlemesine bir futbol bilgisine sahip değillerdir.

1.2.2.4. Bahisçiler

Bahisçilerin kendi tuttukları takımları haricinde, diğer takımları desteklerinde gönülden bir bağı yoktur. Sadece oynadıkları bahis çerçevesinde takıma bir anlam yüklemektedirler. Ne tarafa bahis oynadıysalar maç esnasında o tarafı tutarlar. Maç bittikten sonra her hangi bir mensubiyet duygusu yaşamazlar (Kalkan, 2016: 54-55).

Bahisçiler, destekledikleri kulübün dinamikleri hakkında pek bilgileri yoktur fakat genel anlamda futbol gündemini son derece yakından takip etmektedirler. Takımlar hakkında istatistiklerin tamamından haberdar olmaya çalışırlar, kulüplerin sakat ve cezalı oyuncalarını takip ederler. Genellikle futbol takımlarının kadrolarıyla ilgili bilgiye sahip olup hangi oyun sistemiyle oynarsalar, kadrolarında kim oynarsa ya da kim oynamazsa hangi sonucu elde ederler gibi tahminde bulunurlar. Bahisçiler futbolu maddi kazanç kapısı olarak görürler ve futbolla farklı bir heyecanı yaşamak için ilgilenirler (Parlak, 2011: 32-34).

1.2.2.5. Batıl İnanca Sahip Taraftarlar

Batıl inanışları olan taraftarlar, maç esnasında yaşadığı duygu yoğunluğunun da etkisiyle adeta çeşitli hissiyatlar yaşayarak, takımının istediği sonuca ulaşması için farklı yollar denemektedirler (Yıldız, 2014: 31). Örneğin futbol maçı esnasında kazanılan bir penaltıyla sırtını dönerek, penaltı pozisyonunu izlemeyip gözlerini kapatan taraftarlar görülebilmektedir. Stadyuma sağ ayakla giren, maçta şans getirdiğine inandığı formayı giyen ya da “Ben izleyince bizim takım kazanamıyor.” diyen taraftarın maçı izlememesi gibi örneklerle batıl inanca sahip taraftarlar açıklanabilmektedir.

1.2.2.6. Takımla Şahlananlar

Bu taraftarlar genelde sakindirler. Heyecanlarını pek belli etmezler. Saatler öncesinde bile stada gelebilen bu taraftarlar, sakin bir şekilde otururlar. Bu sakinlikleri

Şekil

Tablo 3. Değişkenlere Ait Tanımlayıcı İstatistikler
Tablo 4. Cinsiyete Göre Şiddet T Testi Sonuçları
Tablo 5. Yaş Durumuna Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları  Yaş Durumu  n  %  (
Tablo 6. Eğitim Durumuna Göre Şiddet ANOVA Testi Sonuçları  Eğitim Durumu  n  %  (
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizde sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi amacıyla ilk olarak "Sportif Karşılaşmalarda ve Özellikle Futbol Maçlarında Seyircilerin Gösterilerine

Savunma yapılan bölge Savunma yapan veya yapmayan oyuncular Skor, dakika ve pozisyona göre savunma Savunmanın taktik olarak analizi En çok göze çarpan özellikler ve

(3) 12 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alet veya maddeleri seyircilere temin etmek amacıyla spor alanına sokan veya spor alanında

Araştırmaya katılan kişilerin karşı takımın taraftarı yanlışlıkla sizin tarafınızda bulunduğunda tepki verme durumlarına ilişkin bulgular incelendiğinde, döverim

• 1934 yılında Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynana derbide çıkan olaylar bu iki takım arasındaki tarihe geçmiş maçlardan bir tanesidir. dakikasında futbolcular

Genellenebilirlik kuramına göre, FYİDÖ’nün puanlamasından elde edilen veriler için G kuramı- nın çok değişkenli modeline ait K çalışması sonu- cunda orijinal ölçek

19’uncu yüzyıla gelindiğinde ise Dünyanın her tarafında toprakları bulunan ve bir imparatorluk olan Britanya denizlerde rakipsiz bir şekilde uluslararası

人工營養及流體餵養(點滴、鼻胃管、胃 造口)(緩和醫療在此法為必要提供) 保障程序