• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Akut Stres Bozuklu¤unda Bir Müdahale Tekni¤inin

Uygulanabilirli¤i: Göz Hareketleri ile Duyars›zlaflt›rma

ve Yeniden ‹flleme (EMDR)

Psk. Ebru S‹N‹C‹*, Doç Dr. H.Gülsen ERDEN**, Yrd. Doç. Dr. Yüksel YURTTAfi*

* GATA Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dal›, ANKARA

** Ankara Üniversitesi Dil-Tarih Co¤rafya Fakültesi Psikoloji Bölümü, ANKARA

Yaz›flma Adresi: Psikolog Ebru S‹N‹C‹

GATA Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dal› Etlik / ANKARA Tel: +903123045507 GSM: +905323716475 Faks: +903123045500 E-posta: esinici@gmail.com ÖZET

Akut stres bozuklu¤u, Türkiye'de giderek artan ve kiflinin hayat kalitesini oldukça bozabilen bir so-rundur. Bu konuyla ilgili olarak yap›lan çal›flmalarda hangi tedavi fleklinin daha yararl› oldu¤u ko-nusunda kesin bir karara var›lamam›flt›r. Göz Hareketleri ile Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme [Eye Movement Desensitization and Reprocessing: EMDR] tekni¤i, travmatik an›lar›n birkaç uygu-lama oturumunda çözümlenebilece¤ini ifâde eden bir yaklafl›md›r. EMDR oturumlar›nda hastadan yaflad›¤› bir travma sahnesi hayâl etmesini, olumsuz benlik imaj›, travma ile ilgili olumsuz duygu-lar› ve beden duyumduygu-lar›n› akl›nda tutmas› istenmektedir. Hastaya çift tarafl› uyar› verilmektedir [gözün sa¤a sola hareketi, sa¤ ve sol kula¤a verilen ses veya sa¤ ve sol ele verilen titreflim vb.]. Da-ha sonra dan›flana ortaya ç›kan görüntü, duygu ve fiziksel duyumlar› anlatmaktad›r. Bu tekrarla-nan ifllemler hastadaki olumsuz düflünce ve duygular duyars›zlafl›ncaya kadar devam etmektedir. Olumsuz duygu ve düflüncelerin yerini olumlu duygu ve düflünceler almaktad›r.

Bu çal›flman›n amac› hastalar›n hayat kalitelerini bozan ve travma sonras›ndaki ilk 4 hafta içinde afl›r› korku, çâresizlik veya duygusal tepkisizlikle beraber, di¤er belirtilerin de görülebildi¤i akut stres bozuklu¤unun tedavisinde yeni bir yöntem olan ve 2 y›ld›r aktif olarak uygulad›¤›m›z göz ha-reketleri ile duyars›zlaflt›rma ve yeniden iflleme [EMDR] tekni¤i konusunda yaz›lm›fl literatür bilgi-lerini gözden geçirerek bu konuda son yaklafl›mlar›n ortaya konulmas›n› sa¤lamakt›r. Bununla bir-likte EMDR tekni¤inin yayg›nlaflt›r›larak faâl olarak kullan›lmas› hem hastalar hem de uygulay›c›-lar aç›s›ndan büyük yararuygulay›c›-lar sa¤layaca¤› düflünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: akut stres bozuklu¤u, travma, göz hareketleri ile duyars›zlaflt›rma ve yeniden iflleme [EMDR]

ABSTRACT

APPLICABILITY OF AN INTERVENTION TECHNIQUE IN ACUTE STRESS DISORDER: EYE MOVEMENTS DESENSITIZATION AND REPROCESSING [EMDR]

Acute stress disorder is a syndrome that significantly disturbs the quality of life and has been inc-reasingly observed in Turkey. Although there are many studies on this subject, there is no consen-sus about the best treatment choice. Eye Movements Desensitization and Reprocessing [EMDR] technique is a novel approach that helps to resolve traumatic memories in a few sessions. In EMDR

(2)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 179 Ekim 2009 | Cilt 47 | Say› 4

G‹R‹fi

‹nsanlar›n hayatlar›nda trafik kazalar›, do¤al âfetler, silâhl› sald›r›, tecavüz vb. travmatik olaylar kaç›n›lmaz gibi görünmektedir. Bu travmatik olaylar toplumdaki tüm bireylerde yayg›n olmakla beraber, ço¤unlukla er-kekler, gençler, az›nl›klar, nevrotik veya d›fla dönük kifli-lik özelkifli-likleri olanlar, âilelerinde veya kendilerinde psi-kiyatrik öyküsü bulunanlar, daha önce travmaya mâruz kalanlar ve uyum sorunu olanlar için daha fazla risk ih-timâli tafl›d›¤›ndan söz edilmektedir (Aker ve Acicbe 2004). Özellikle trafik kazas› sonras› akut stres bozuklu-¤u [ASB] geliflme s›kl›¤› %18 ilâ %42 aras›nda de¤iflmek-tedir (Bryant ve Harvey 1995, Mayou ve ark. 1993). Bu da bir olay›n travmatik bir etki yapmas› veya bu flekilde alg›lanmas›nda haz›rlay›c› bâz› etmenlerin rolü olabile-ce¤ini düflündürmektedir. Yafl, cinsiyet, toplumsal ve kültürel koflullar, çocukluk ça¤›nda yaflanan olumsuz-luklar, olumsuz hayat olaylar›, toplumsal deste¤in ve ifl-levselli¤inin yetersizli¤i, âile ve psikiyatrik hastal›k öy-küsü gibi genetik, biyolojik ve psikolojik yatk›nl›klar bu tür bir etkinin ortaya ç›kmas›n› kolaylaflt›rmaktad›r (Bryant ve Harvey 1995).

Travma sonras›nda geliflen stres bozuklu¤unun te-davisinde ise kiflide görülen ba¤lanma, kifliler aras› ifl-levsellik, fiziksel ve psikolojik denge ve sosyal ifllev-sellik bozukluklar›, klinisyen için zorluklar› olufltur-maktad›r (Robertson ve ark. 2004). Bu bozuklu¤un te-davisi için hem akademik hem de klinik seviyede önemli derecede ilgi olmas›na ra¤men, bilimsel litera-türde izlenim bugüne kadar, stres bozuklu¤u için ne alt›n standart tedavi program›, ne de klinisyenler ara-s›nda genel kabûl görmüfl herhangi bir tedavi yaklafl›-m› vard›r (McFarlane ve Yehuda 2000). Ayr›ca kifli üzerindeki travma etkisi geçen zamana ba¤l›d›r ve bo-zuklu¤un ciddiyeti McFarlane ve Yehuda taraf›ndan sal›k verildi¤i gibi, her hasta için ayr› bir tedavi

yakla-fl›m›n›n kullan›m›n› gerektirebilir.

Geçirilen bir travma sonras› k›sa süre içinde stres tepkileri gösteren kiflilerde kronik olarak psikiyatrik bir morbiditenin geliflme ihtimâli daha fazla oldu¤u görül-mektedir. fiiddetli travma yaflant›lar›ndan sonra, olay-dan etkilenen kifliler kendilerine ve çevreye zarar vere-cek davran›fllar içine girebilevere-cekleri için k›sa sürede ola-ya müdahale etmek gerekmektedir (Özkürkçügil 2000). Travma sonras›nda yaflanan sorunlar›n çözümün-de birçok yöntem kullan›lmaktad›r. Bunlardan biri ül-kemizde yeni kullan›lmaya bafllanan Göz Hareketleri ile Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme [Eye Move-ment Desensitization and Reprocessing: EMDR] tekni-¤i, kaza, savafl stresi, tâciz, do¤al âfetler veya çocukluk döneminde yaflanan üzücü olaylar gibi rahats›z edici hayat deneyimlerinin neden oldu¤u ruhsal sorunlar›n yan› s›ra, fobi, performans kayg›s›, panik bozuklu¤u, vücut dismorfik bozuklu¤u, çocuklarda travma belirti-leri, yas, kronik a¤r› ve baflka sorunlar›n tedavisinde kullan›lan psikolojik bir yöntemdir. EMDR psikodina-mik, biliflsel, davran›flsal ve dan›flan merkezli yakla-fl›mlar gibi çok iyi bilinen farkl› yaklayakla-fl›mlar›n ö¤eleri-ni bir araya getirmektedir (Shapiro 2001).

EMDR, bilgi iflleme modeline dayanan, sekiz afla-mal› bir yaklafl›md›r. EMDR tedavisi, rahats›z edici olaylara ulafl›lmas›n›, ifllemesini h›zland›rmak ve ö¤-renme sürecini iyilefltirmek için hâf›zan›n alg›sal ö¤e-lerine [duygusal, biliflsel ve bedensel] odaklanmakta-d›r (Shapiro 1999a).

Francine Shapiro, 1987 y›l›nda tesadüfen kendisini rahats›z eden ve üzen bâz› düflüncelerinin birdenbire yok oldu¤unu fark etmifl, o rahats›z edici düflünceleri-ni yedüflünceleri-niden akl›na getirdi¤inde de bu düflüncelerin kendisini önceki kadar üzmedi¤ini görmüfltür. Bunun nas›l gerçekleflti¤ini anlamaya odaklan›p, rahats›z edi-ci düflünceleri akl›na getirdi¤inde, gözlerinin

kendili-sessions, patients are asked to think about the trauma scene that has occurred and keep the ne-gative self image and nene-gative feelings about the trauma and bodily feelings in mind. Bilateral sti-mulation is presented to the patient [right and left movement of the eye, sound to right and left ear and vibration to right and left hand etc]. Later arising images express the feelings and physi-cal sensations. This procedure is repeated until desensitization to negative thought and feelings are achieved. Negative thought and feelings are replaced by positive thought and feelings. Purpose of this study is to review the studies in literature and describe the up-to-date approaches about EMDR technique which is a novel method in treatment of acute stress disorder that disturbs patient quality of life and presents with excessive fear, desperation, emotional desensitization and other symptoms within 4 weeks following the trauma and we have been using this treatment met-hod frequently for more then 2 years. Nevertheless widespread and effective use of EMDR will pro-vide considerable benefit for both patients and the performers.

Keywords: acute stress disorder, trauma, eye movements' desensitization and reprocessing [EMDR]

(3)

¤inden ve h›zl› bir flekilde yukar› ve afla¤› do¤ru verev olarak hareket etmeye bafllad›¤›n› fark etmifltir. Dü-flünceler yeniden yok olmufl ve o düDü-flüncelerin olum-suz yükleri de azalm›flt›r. Bu noktada farkl› rahats›z edici düflünce ve an›lar üzerine yo¤unlafl›rken göz ha-reketleri yapmaya bafllayan Shapiro, bu düflüncelerin de yok oldu¤unu ve a¤›rl›klar›n› kaybettiklerini gör-müfltür. Sonraki alt› ay boyunca 70'›n üzerinde kifliyle yapt›¤› çal›flmalarla, standart bir ifllem gelifltirerek bu-nu Göz Hareketleri ile Duyars›zlaflt›rma [EMD] olarak adland›rm›flt›r (Shapiro 1995). 1990'da e¤itim verdi¤i klinisyenlerden gelen yüzlerce vak'a raporunun de¤er-lendirilmesi sonras›nda, rahats›z edici an›lar›n uyum-sal biçimde ifllenmesi için, an›lar›n ve kiflisel yükleme-lerin efl zamanl› biçimde duyars›zlaflt›r›lmas›n›n ve bi-liflsel yeniden yap›land›r›lmas›n›n önemini fark etmifl-tir. Bu noktada yöntemini Göz Hareketleri ile Duyar-s›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme [EMDR] biçiminde yeni-den adland›rm›flt›r (Shapiro 1995). Böylece EMDR öz-gün bir terapötik yöntem ve temel psikolojik yaklafl›m-lar›n önemli unsuryaklafl›m-lar›n› içeren bütünleflmifl bir sa¤al-t›m yaklafl›m› olarak karfl›m›za ç›km›flt›r.

EMDR hakk›nda sâdece psikolojik yaklafl›mlar›n unsurlar› ile ilgili de¤il, biyolojik olarak da çeflitli aç›k-lamalar yap›lmaktad›r. Buna ba¤l› olarak travmatik deneyimlerle iliflkili oldu¤u bilinen limbik sistem ve amigdalaya etki etti¤i öne sürülmektedir (Van der Kolk 1996). EMDR'nin iki yönlü uyar›m› içeren tedavi sürecinde, nörobiyolojik mekanizmalar› uyard›¤›, epi-zodik an›lar›n harekete geçmesine katk›da bulunarak bu an›lar›n kortikal semantik hâf›zaya uyum sa¤lama-s›n› h›zland›rd›¤› öne sürülmektedir (Stickgold 2002). Olumsuz hayat deneyimleri veya travmalar beynin biyokimyasal dengesini bozabilmektedir. Bu dengesiz-lik, bilgi iflleme sisteminde uyarlanarak çözümlenme durumuna ilerlemesini engellemektedir. Böylece dene-yimle ilgili alg›lar, duygular, inan›fllar ve anlamlar sinir sistemi içinde kilitlenmifl olmaktad›r (Shapiro 1999b). Shapiro'ya göre göz hareketleri, travman›n bireyde ya-ratt›¤› fizyolojik durumu gidermede etkili olmaktad›r. ‹fâde edilemeyen ve rahats›zl›k veren duygular, göz ha-reketleri yoluyla sa¤ ve sol beyin yar›mkürelerinin uya-r›lmas›yla a盤a ç›kmaktad›r. EMDR tedavisinde uyar›-c›/engelleyici dengeyi yeniden kurup, travmaya karfl› duyars›zlaflt›r›lmas›n› sa¤layarak, bilgi ifllemeyi ve uyarlanm›fl bir bütünleflmeyi gerçeklefltirmek amac›yla göz hareketlerinden yararlan›lmaktad›r.

EMDR uygulamas›n›n amac›, kiflinin olumsuz ya-flant› ile ilgili bilgiyi h›zl› bir flekilde ifllemesini sa¤la-makt›r. Travmatik olaylar sonucu yaflanabilen psikolo-jik problemlerin birço¤unda (uyku bozukluklar›,

flash-backler vb.) sorun, olumsuz olay›n olmas›ndan ziyâde bu olayla ilgili olumsuz duygular›n ifllenememesi ile il-gilidir (Shapiro1999). EMDR ile çift yönlü uyarma s›ra-s›nda dan›flandan s›k›nt› veren sahne, düflünce, duygu ve beden duyumsamas›na odaklanmas› istenir. Bu sü-reç sonucunda, geçmiflte harekete geçmekte yetersiz kalm›fl olan uygun bilgi iflleme süreci harekete geçer ve geçmiflte yaflanan olumsuz olay veya durumun yol aç-t›¤› duygusal s›k›nt›n›n kald›¤› yerden ifllenmesi sa¤la-n›r. Amaç sâdece dan›flan›n duydu¤u s›k›nt›y› azalt-mak de¤il, ayn› zamanda geçmiflteki olumsuz olay ve-ya durumla ilgili negatif inanc›n›n yeni bir pozitif inanç ile yer de¤ifltirmesi ve dan›flan›n davran›flsal de-¤iflimlerle en uygun düzeyde ifllevsellik göstermesini sa¤lamakt›r (Shapiro 1999b). Süre olarak ele al›nd›¤›n-da, EMDR tedavisi tek bir travma söz konusu oldu-¤unda 1 ilâ 4 seans aras›nda sonuçlanabilmektedir. Da-ha zor problemler söz konusu oldu¤unda tedavinin süresi uzayabilmektedir. Biz de bu yöntemi yo¤un bir flekilde iki senedir uygulamaktay›z.

EMDR'IN TEMEL Ö⁄ELER‹

EMDR iflleminin etkili bir biçimde gerçekleflmesi, uygun hedeflerin belirlenmesine ba¤l›d›r. Yanl›fl he-deflerin seçilmesi veya yanl›fl ö¤eler üzerinde durul-mas›, tedavinin olumlu etkilerini asgariye indirecektir. Hedefler dan›flan›n tedavisine iliflkin gereksinimleri dikkate al›narak belirlenmeli ve tam olarak ifllenmele-rine özen gösterilmelidir. EMDR'›n en önemli ö¤eleri resim [imge], olumlu ve olumsuz inançlar, duygular-rahats›zl›k düzeyleri ve fiziksel duyumlard›r.

Resim [İmge]

EMDR ifllemi s›ras›nda dan›flman dan›flandan, ra-hats›z edici bir olay veya an›y› düflünmesini ve olay› en iyi biçimde temsil eden bir resme yâhut olay›n en üzücü k›sm›na iliflkin, bir resme odaklanmas›n› iste-mektedir. Burada amaç, dan›flan›n bilinçlilik durumu ile beyninde bilginin depolanm›fl oldu¤u bölüm ara-s›nda bir ba¤ kurmakt›r (Shapiro 1999a).

Olumsuz İnanç

EMDR'da dan›flandan, söz konusu imge ile birlik-te ortaya ç›kan, kendisi ile ilgili olumsuz bir inanc› ve-ya uyumsal olmave-yan bir benlik de¤erlendirmesini “ben cümlesi” biçiminde ifâde etmesi istenmektedir. Bu cümle “olumsuz inanç” olarak adland›r›lmaktad›r. Bunun belirlenmesi çok kolay olmad›¤›ndan, dan›fl-man dan›flana yard›mc› olmaktad›r (Shapiro 1999a).

Olumlu İnanç

Dan›flan ve dan›flman›n, hedefle ba¤lant›l› olum-suz inanc› belirlemelerinden sonra, dan›flan›n arzula-nan olumlu bir iarzula-nanc› saptamas› ve 1 ilâ 7 derece

(4)

ara-New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 181 Ekim 2009 | Cilt 47 | Say› 4

s›nda bir ‹nanç Geçerlik Ölçe¤i [Voc] üzerinde derece-lendirme yapmas› söz konusu olmaktad›r. Arzulanan bir olumlu inanç belirlemenin amac›, tedavi için bir yön belirlemektir. Böylece hem dan›flman›n, hem de dan›flan›n EMDR oturumu s›ras›ndaki ilerlemeyi de-¤erlendirmeleri de kolaylaflmaktad›r. Dan›flman gere-kirse dan›flana olumlu inanç ifâdesini biçimlendirme-de yard›mc› olmaktad›r (Shapiro 1999a).

Duygular-Rahatsızlık Düzeyi

EMDR'da dan›flandan an›n›n resmini ve olumsuz inanc›n› akl›nda tutarken hissetti¤i duygular› belirtme-si ve Öznel Rahats›zl›k Düzeyi Ölçe¤i [SUD] üzerinden rahats›z edici duygular› 0 ilâ 10 aras›nda bir derecelen-dirme yapmas› istenmektedir. Dan›flman dan›flan›n hangi duyguyu derecelendirdi¤ine dikkat etmelidir. Rahats›z edici bir duygu, örne¤in öfke, bir süre sonra yerini yas duygusuna b›rakabilir, ancak dan›flan›n ver-di¤i rahats›zl›k derecesi bir önceki duyguyla iliflkili olabilir. Bu noktada, dan›flman›n, dan›flan›n hangi duyguyla ilgili rahats›zl›k düzeyini derecelendirdi¤ini bilmesi uygun tepkiler verebilmesi ve ifllemenin sür-mesini sa¤lamas› aç›s›ndan önemlidir (Shapiro 1999a).

Fiziksel Duyumlar

Travmatik an› üzerinde yo¤unlaflma s›ras›nda olu-flan fiziksel duyumlara odaklanmay› sa¤lamak genelde ifllem üzerinde olumlu etki yaratmaktad›r. Bu duyum-lar, kalb at›fl›n›n h›zlanmas›, terleme, kaslarda gerginlik veya heyecanî bir gerilimle iliflkili olabilece¤i gibi olumsuz inançla da ba¤lant›l› olabilir (Shapiro 1999a).

Her EMDR oturumu beden taramas› yap›larak ta-mamlanmal›d›r. Bu ifllemin sonunda dan›flandan zih-ninde fiziksel duyumlar›na odaklanmas› istenerek gerçekleflmektedir. Bu noktada dan›flan›n herhangi bir rahats›zl›k hissedip hissetmedi¤ini belirtmesi, oturu-mun sonland›r›lmas› için gerekli bir kofluldur.

Göz Hareketleri

EMDR'da farkl› türde göz hareketinin kullan›lmas› mümkündür. Dan›flan için en uygun göz hareketi flek-li [sa¤-sol, yukar›- afla¤›, verev] beflek-lirlenir. Uygun uzak-l›k ve hareket h›z›n›n belirlenmesi ve hareket s›ras›nda rahats›zl›k hissedilip hissedilmedi¤i sorulur. Bâz› dan›-flanlar göz hareketi s›ras›nda gözlerinde a¤r›, yaflarma veya kayg› bildirebilirler. Bu durumda göz hareketi ye-rine dizlere veya el üzeye-rine dokunmalarla yâhut ses uyar›m› kullanma önerilebilir (Shapiro 1999a).

EMDR'IN TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLU⁄UNU AÇIKLAYAN KURAMLARLA ‹L‹fiK‹S‹

Shapiro (1995) EMDR'›n bilinen psikolojik yard›m

biçimleri ile uyumlu oldu¤unu gösteren yanlar› oldu¤u-nu vurgulamaktad›r; EMDR'›n erken çocukluk an›lar›na verdi¤i önem psikodinamik model ile bütünüyle uyum-ludur. EMDR'da flimdiki ifllevsel olmayan tepki ve dav-ran›fllar üzerinde durulmaktad›r; bu yönüyle klâsik davran›flç›l›¤›n koflullama ve genelleme paradigmalar› ile tamamen tutarl›d›r. Biliflsel terapi alan›ndaki temelle-re de kaynakl›k eden dan›flan merkezli yaklafl›mdaki, olumlu ve olumsuz benlik de¤erlendirmeleri EMDR sa-¤alt›m›nda da önemli bir yere sâhiptir (Shapiro 1995).

Horowitz (1973, 1984), kiflinin do¤al tamamlama e¤ilimini vurgulayan bir Psikodinamik Bilgi ‹flleme Modeli gelifltirmifltir. Tamamlama e¤ilimi, yeni bilgi-nin var olan biliflsel flablonlar veya flemalarla birleflti-rilmesi için gerekli görülen psikolojik ihtiyaç olarak tan›mlanmaktad›r. Bu modele göre, travmatik bilgi, kiflinin dünyaya iliflkin içsel modelleri ile uzlafl›ncaya kadar faâl hâf›zada ifllenmeye devam etmektedir. Travma var olan flemayla birleflmedi¤i sürece bilginin, çal›flma belle¤inde durmas› ve zorlay›c› düflüncelerin sürekli araya girmesi söz konusu olmaktad›r. Birbiri ard›na duygusuzluk ve kaç›nma durumlar› yaflanma-s›, travmatik bilginin ifllenmesi ve bütünleflmesi ger-çekleflinceye kadar sürüp gitmektedir. Bu noktada Shapiro (1995), tamamlama e¤ilimi kuram›n›n EMDR'›n t›kanm›fl iflleme modeli ile tamamen uyum-lu oldu¤unu ileri sürmektedir. Shapiro'ya göre etkili yard›m sa¤layan birçok strateji ile öz kontrol teknikle-ri ve imgeleyerek yeniden canland›rma aflamalar›n›n bütünleflmesini içeren çoklu tedavi yaklafl›m olan EMDR aras›nda bir tutarl›l›k bulunmaktad›r.

Biyolojik yaklafl›mda ise, travmatik stresin merke-zî sinir sisteminde [MSS] meydana gelen de¤ifliklikle-re ba¤l› oldu¤unu ileri süde¤ifliklikle-rer. Çok say›da araflt›rma, travma sonras› stres bozuklu¤u olan hastalarda trav-may› hat›rlatan durumlar›n, otonom sinir sistemini harekete geçirdi¤ini, hem kalb at›fl› ve kan bas›nc›nda artma gibi fizyolojik tepkilerin, hem de travma an›la-r›n›n canlanmas›na neden oldu¤unu göstermifltir. Travmay› do¤rudan an›msatmayan yüksek ses gibi çe-flitli uyaranlar da hem otonom uyar›lmaya hem de travma an›lar›n›n canlanmas›na neden olmaktad›r (Van Der Kolk 1996). Shapiro'ya göre (1995) fizyolojik olarak, ifllenemeyen bilginin patolojiden sorumlu ol-du¤unu gösteren biyokimyasal aç›klamalar, h›zland›-r›lm›fl bilgi iflleme modeli ile tutarl›l›k göstermektedir. EMDR'›n h›zl› ve olumlu sa¤alt›m etkileri, fizyolojik sistemi yeniden dengeleyen elektro-biyokimyasal de-¤iflimlerin ortaya ç›kmas›na neden olmaktad›r.

Literatür çal›flmalar›na bak›ld›¤›nda görüntüler, ses-ler, tadlar, duygular gibi deneyimler biliflle

(5)

ba¤lanmak-tad›rlar (Protinsky ve ark. 2001). Beyin imgelem çal›fl-malar›na göre, travmatik an›lar ve onlar›n duygusal bi-leflenleri sa¤ yar›mkürede rahats›z edici duyular fleklin-de fleklin-depolanmaktad›r. Bu an›lar ve duygusal bileflenler, beynin iki yar›mküresinde do¤ru ifllenip uygun ifllev-selli¤in sa¤lanabilmesi için gereklidir (Protinsky ve ark. 2001). EMDR'da beynin sa¤ ve sol yar›mkürelerini ayn› anda harekete geçiren göz hareketleri veya çift tarafl› uyar›m biçimleri, yar›mküreler aras› ileri ve geri bilgi aktar›m›n› kolaylaflt›rmakta duygu ve nedenini tekrar iflleyerek bütünleflmeyi sa¤lamaktad›r (Shapiro 1995).

EMDR'nin göz hareketi bilefleninin görsel-uzaysal bir görev gibi davranarak duyguland›ran görsel an›lara duyars›zlaflmaya yard›mc› oldu¤u öne sürülmektedir. (Andrade ve ark. 1997, Kavanagh ve ark. 2001, Van den Hout ve ark. 2001). Klinik olarak travmatize oldu¤u bi-linen örnekte Lilley ve arkadafllar› (2007) travmatik s›-cak noktalar› (Holmes ve ark. 2005) yat›flt›r›rken sa¤a sola göz hareketlerini kullanarak bu öneriye destek sa¤-lam›fllard›r. Ancak, göz hareketleri d›fl›ndaki di¤er gör-sel-uzaysal görevler bâz› yararlar sa¤lamaktad›r. Ayr›ca bu görevler ortaya koyma tedavisine veya görüntülerin oluflturuldu¤u di¤er tedavi tekniklerine yard›mc› ola-rak kullan›labilir (Holmes ve Bourne 2008).

Sacks ve arkadafllar› (2008) tedavi seanslar› s›ras›n-da EMDR'nin psiko-fizyolojik ilintilerini incelemifltir. TSSB olan 10 hastan›n toplam 55 tedavi seans› empe-dans kardiyografi ile incelenmifltir. Bu çal›flma yönlen-dirici yan›t örüntüsü oluflumunun gerçek-hayat EMDR tedavi seanslar› s›ras›ndaki uyar›n›n bafllang›-c› ile iliflkili oldu¤unu göstermifltir. EMDR zaman için-de önemli psiko-fizyolojik uyand›rmama ile iliflkili olan otonom aktivite örüntüsü gösterdi¤ini öne sür-müfllerdir (Sacks ve ark. 2008).

Travma sonras› stres bozuklu¤unda travma s›ras›n-da bulunan yans›z [nötr] herhangi bir iç veya d›fl uya-rana karfl› bir koflullanma olur ve bu yans›z uyaran afl›-r› uyaafl›-r›lm›fll›¤› yarat›r (Aker 2004). Bu, baflka yans›z uyaranlarla da eflleflerek koflullanma yarat›r ve kayg› yan›t›na neden olur. Koflullanma modelinde tekrar ya-flant›lama belirtileri, bu flekilde yayg›nlaflan bir uyaran genelleflmesinin sonucudur. Uyaran genelleflmesiyle birlikte kifli kendinde duygusal ve fizyolojik yan›ta yol açan ve kendisine travmay› hat›rlatan bir dizi durum-la karfl›durum-laflmaya bafldurum-lar. Önceden kestirilemeyen bu kar-fl›laflmalar irkilme veya uyar›lm›fll›k gibi koflullu yan›t-lara neden olur. Bu yan›tlar› ve bunyan›t-lara iliflkin kayg›y› azaltabilmek için kaç›nma ortaya ç›kar. Bu tür uyaran-lardan kaç›nmak zamanla bir hayat biçimi hâline gele-bilir (Aker 2004). Önemli olan di¤er bir nokta, korku yaratarak kaç›nmaya yol açan uyaranlar›n sâdece

fi-ziksel çevre ile s›n›rl› olmamas›d›r. Düflünsel, duygusal ve imgesel düzeyde de kaç›nmalar›n olabilece¤i unu-tulmamal›d›r. Öfke, hiddet, hüzün, kayg› ve panik gibi güçlü duygusal tepkiler, travma s›ras›nda gösterilen yan›tlara çok benzemeleri nedeniyle yaflant›lar› her durumda bast›r›lmaya çal›fl›l›r. Böylece travmay› hat›r-latan her türlü düflünce, duygu, davran›fl, an›, durum yer gibi uyaranlardan kaç›nma bafllar (fiahin 2000).

Tüm bu çabalara karfl›n kifliler bir flekilde korku veren uyaranla karfl›laflmak durumunda kal›r. Bu bir yönüyle yüzleflme veya üzerine gitmektir. Oysa koflul-suz uyaran›n yoklu¤unda koflullu uyaranla yeterli sü-re karfl›laflmak veya yüzleflmek, korku ve anksiyete yan›t›n› azalt›p söndürmektedir. Buna karfl›n travma-dan etkilenen kiflilerde olay› tekrar yaflant›lamak veya baflka flekillerde anksiyete yaratan uyaranlarla karfl›-laflmak sönmeye yol açmaz. Bu durum, yüzleflmenin terapötik ba¤lamda yap›lmamas› ve al›flman›n olma-mas› ile aç›klan›r (Aker 2004). Kendili¤inden yap›lan olayla yüzleflmelerde kayg›n›n art›fl›yla birlikte eylem düflünsel, davran›flsal ve duygusal olarak herhangi bir flekilde kesilir. Genelde bu karfl›laflmalar veya yüzlefl-meler düzenli ve sistematik flekilde yap›lmazlar (Ke-ane ve ark. 1985, Foa ve ark. 1989, 1993). EMDR tekni-¤inin de bu ifllemin düzenli ve sistematik flekilde ya-p›lmas›yla sürece olumlu katk›s› bulunmaktad›r.

TSSB'nin do¤rudan terapotik yüzleflme ile sa¤alt›-m›nda travmatik an›lar, kayg› azal›ncaya kadar birkaç oturumda iyilefltirilmektedir (Stampfl ve Levis 1967). Do¤rudan karfl› karfl›ya getirme tekni¤i ile duyars›z-laflt›rma çal›flmalar›nda, dan›flanlar çok yo¤un düzey-de kayg› yaflad›klar› için terapiyi yar›da b›rakabilmek-tedirler. Ayr›ca çok say›da oturuma devam etme ge-reklili¤ine karfl›n dan›flanlar›n, terapiye devam etme-meleri s›kl›kla ortaya ç›kan bir durumdur.

Baz› aç›lardan EMDR'›n bir “karfl› karfl›ya getirme” yâni mâruziyet yöntemi oldu¤u düflünülmektedir. Çünkü do¤rudan tedavi etkisi yaratabilmek için dan›-flandan travmatik olay› akl›nda tutmas› istenmektedir. Bununla birlikte pek çok araflt›rma bulgusu ile destek-lenen bir bilgi de EMDR'daki karfl› karfl›ya getirmede di¤er tekniklerdekinden daha az kayg› uyand›rmas›-d›r (Wilson ve ark. 1996, Wilson ve ark. 1997). Ayr›ca EMDR'da do¤rudan terapötik yüzlefltirmede oldu¤u gibi kayg› düzeyini fliddetlendirme veya art›rma giri-flimi yoktur. EMDR'da di¤er karfl› karfl›ya getirme tek-niklerine oranla daha yüksek düzeyde baflar› sa¤lan-d›¤› gözlenmifltir (Lipke ve Botkin 1992).

Biliflsel modele göre, anksiyete ve benzeri duygusal sorunlara uyumsuz ve gerçekçi olmayan düflünme bi-çimleri neden olur. Tehdidin nas›l alg›land›¤›,

(6)

kestirile-New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 183 Ekim 2009 | Cilt 47 | Say› 4

bildi¤i ve kontrol edilebilirli¤i gibi biliflsel de¤iflkenle-rin stres bozuklu¤unun geliflimi ve sürmesinde etkili oldu¤u düflünülür. Stres etkeninin özellikleri de yan›-t›n ortaya ç›kmas›nda önemlidir (Aker 2004). Model, biliflsel alg›lama kadar tekrar hayata, rûyalar ve uyar›l-m›fll›k tepkilerini ortaya ç›karan travmatik hâf›za için-deki yan›t elemanlar›na da önem verir. Ayr›ca sosyal destek, hayat olaylar›, bafla ç›kma yetenekleri, âile öy-küsü ve psikopatolojik öykü gibi çeflitli etmenlerin ko-ruyucu veya ortaya ç›kar›c› rolleri vard›r (Scott 1993).

Anksiyete bozuklu¤u olan kifliler tehlikeyi oldu-¤undan fazla abart›p, kendi kaynaklar›n› ve stres etke-niyle ilgili bafla ç›kma yeteneklerini küçümseme e¤ili-mindedirler. Travmalardan sonra kiflilerde “Ya Hep, Ya Hiç”, afl›r› genellefltirme, olumsuzluklar› büyütüp olumlu olaylar› görmezden gelme, kiflisellefltirme ve kendini suçlama, oldu¤undan güçlü görünmeye çal›fl-ma gibi düflünce ve tutumlar öne ç›kar. Bu tür düflün-ce, inanç ve tutumlar kiflinin psikolojisini olumsuz yönde etkilerler (Scott 1993).

Kiflinin travman›n nedenine yapt›¤› at›f ve travmatik yaflant›ya verdi¤i anlam da bir di¤er önemli noktad›r. Tehlike veya tehditle ilgili inançlar anksiyete ve korku-nun geliflmesinde temel bir role sahiptir. Yaflan›lan ketin boyutlar›n› sonradan ö¤renmek bile [nas›l bir felâ-ketten kurtulmuflum] travman›n anlam›n›n de¤iflmesine ve kiflinin psikolojisinin bozulmas›na yol açabilir (Foa ve Riggs 1993, Aker 2000, Janoff-Bulmann 1992).

Olay›n, olayda bulunan anlam›n›n yeniden tan›m-lanmas›n›n ve uygun olmayan kendini suçlaman›n ha-fiflemesini içeren bir biliflsel yeniden de¤erlendirme, travmadan kurtulanlar›n EMDR'la sa¤alt›m›nda önemli bir boyuttur. EMDR'daki duyars›zlaflt›rma ve biliflsel yeniden iflleme, rahatlama tepkisine yol açmak-tad›r. Bu noktada kayg›, duyars›zlaflt›rman›n ard›ndan gelen derin bir rahatlama tepkisi ile eflleflmektedir. Bu durum, sistematik duyars›zlaflt›rma ve do¤rudan tera-pötik karfl› karfl›ya getirmeye benzemekte, fakat siste-matik duyars›zlaflt›rmadan daha h›zl› olmakta ve uza-m›fl karfl› karfl›ya getirme tekni¤inde yaflanandan daha az s›k›nt› yaratmaktad›r (Shapiro 1995).

EMDR'IN D‹⁄ER TEDAV‹ YÖNTEMLER‹ ‹LE KARfiILAfiTIRILMASI

Scheck, Schaeffer ve Gillette (1998) Rogerian aktif dinleme flekliyle k›yaslad›¤›nda iki seans EMDR ile te-davi edilen bireyler [travma hikâyesi olan veya yük-sek riskli davran›fl› olan] için genel ifllevsellik ve befl s›k›nt› ölçüsü üzerinde çok önemli ilerleme bildirmifl-tir. TSSB'si olan askerlerde Carlson, Chemtob ve arka-dafllar› (1998) biofeedback ve rölaksasyona oranla

EMDR ile tedavi edilen bu kifliler aras›nda daha fazla ilerleme bildirmifltir. Stres bozuklu¤u semptomlar›n› bildiren 23 kiflilik deney grubu ile Devilly ve Spence (1999) biliflsel davran›fl terapisinin bir çeflidine karfl› EMDR'›n etkinli¤ini k›yaslam›fl ve stres bozuklu¤u patolojisini azaltmada BDT türünü daha etkili bul-mufltur. Aksine, Rogers ve arkadafllar› (1999) her iki grupta da olumsuz düflüncelerde azalma bildirmesine ra¤men mâruz b›rakma ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda Viet-nam gâzilerinde EMDR'›n daha olumlu de¤ifliklikler meydana getirdi¤ini bildirmifltir. Lee ve arkadfllar› (2002) tedavi gruplar›na rasgele atanan 22 denekte stresle bafla ç›kma e¤itimi ve mâruz b›rakma tekni¤i kombinasyonuna karfl› EMDR'› karfl›laflt›rm›flt›r. Her iki yaklafl›mda tedavi sonras› ve 3 ay takipte klinik olarak anlaml› ilerlemeler oluflturmas›na ra¤men olumsuz düflünceleri azaltmada EMDR'› daha yararl› bulmufllard›r. Ironson ve arkadafllar›n›n (2002) yap-m›fl oldu¤u çal›flman›n sonuçlar› EMDR ve uzun süre-li mâruz b›rakman›n ikisinin de depresyon ve stres bo-zuklu¤u semptomlar›n› azaltmada eflit olarak etkili ol-du¤unu ileri sürmüfllerdir. Bununla beraber üç aktif tedavi seanslar›n› takiben stres bozuklu¤u semptom-lar›nda %70 azalma ile sonuçlanma EMDR'da uzun süreli mâruz b›rakmaya göre daha fazla görülmüfltür.

Mc Cullough'a göre (2002) k›sa süreli dinamik psi-koterapide duyars›zlaflt›rma, adaptif davran›fllardan [hüzün, hiddet, hassasl›k vb.] inhibitör duygular›n [anksiyete, suçluluk, duygusal ac›] durumsal iliflkisini k›rmak demektir. EMDR'da ise yeniden ifllemenin fonksiyonu bâzen duyars›zlaflt›rmadan daha etkili ola-rak görülür fakat altta yatan mekanizmalar›n hayli farkl› oldu¤u görünmektedir. Hem k›sa süreli dinamik psikoterapide hem de EMDR'da kayg›n›n, suçluluk, utanma ve duygusal “ac› içeren inhibitör duygular” olarak adland›r›lacak ö¤elerle çal›flt›¤›n› göstermifltir. Ayn› çal›flmas›nda, k›sa süreli dinamik psikoterapi ve EMDR'deki aktif mekanizmalar›n birbiriyle örtüflen bi-leflenlere sâhip olabilece¤i ancak bâz› majör alanlarda oldukça farkl› mekanizmalar kullan›ld›¤› görülmüfltür. Her ikisi de uyumlu olmayan duygular› normâl limit-ler içerisine getirmeye çal›flmaktad›r. Her ikisi de daha pozitif duygular›n ortaya ç›kmas›yla sonuçlanmakta-d›r. Bununla birlikte k›sa süreli dinamik psikoterapi da-ha s›k serbestlefltirmekte ya da da-harekete geçen duygu-lar› [keder, duygusall›k vb.] duyars›zlaflt›rmakta böyle-ce ba¤lant›lar› k›rmaktad›r. EMDR daha s›kl›kla inhibi-tör duygular› [korku, anksiyete, utanma, ac›] beyne ye-ni ba¤lant›lar yapmas›na ve yeye-ni bilgiyi ifllemesine izin vererek de¤ifltirmektedir (Mc Cullough 2002).

(7)

Colloborati-on'›n k›lavuzlar›n› takip ederek tüm psikolojik tedavile-rin randomize kontrollü çal›flmalar›n› sistematik olarak gözden geçirmifllerdir. Sonuç olarak bireysel ve grup travma odakl› biliflsel davran›flsal terapi ve stres yöneti-mini tedavide efektif oldu¤unu görmüfllerdir. Bireysel travma odakl› biliflsel davran›flsal terapi ve EMDR, te-daviyi izleyen 2-5. aylar aras›nda tedavide stres yöneti-mine göre daha üstün oldu¤una var›lm›flt›r. Ayr›ca trav-ma odakl› biliflsel davran›flsal terapi, EMDR ve stres yö-netimi di¤er terapilerden daha efektif görülmüfltür.

Van Der Kolk ve arkadafllar› (2007) psikoterapi ile birlikte seçici serotonin geri-al›m inhibitörlerinden [SSG‹] fluoksetin'nin etkilili¤ini, EMDR ve plasebo ilâç tedavilerini karfl›laflt›rm›flt›r. Sonuç olarak çal›fl-ma, eriflkin bafllang›çl› travma hastalar›n›n ço¤unda depresyon ve stres bozuklu¤unun önemli ve uzun sü-reli azalt›lmas›nda EMDR tedavisinin etkilili¤ini des-teklemektedir. Bununla beraber, çocuklu¤unda trav-ma geçirmifl yetiflkin hastalarda, semptom azalt›ltrav-mas›- azalt›lmas›-n› sa¤lama amaçl› en güvenilir birinci seçene¤in SSG‹-ler oldu¤u sonucuna varm›fllard›r.

Seidler ve Wagner (2006) 1989 ilâ 2005 tarihleri ara-s›nda yap›lm›fl EMDR ve travma odakl› biliflsel davra-n›flsal terapi tedavi sonuçlar›n› aç›klayan 8 yay›n belir-lemifllerdir. Bunlardan 7'sini meta-analitik olarak arafl-t›rm›fllar ve sonuç olarak her iki tedavinin eflit etkili-likte oldu¤unu görmüfllerdir. Bir tedavinin di¤erine üstünlü¤üne dâir herhangi bir kan›t bulamam›fllard›r. Carlson ve arkadafllar›n›n (1998) yapt›¤› bir çal›fl-mada, askerlere uygulanan 12 seans EMDR ile asker-lerin stres bozuklu¤u belirtiasker-lerini %77 oran›nda orta-dan kald›r›lm›flt›r. Etkilerin izleme çal›flmalar›nda da devam etti¤i görülmüfltür. Bu çal›flma, savafl askerleri ile yap›lan tüm tedavinin tamamland›¤› tek randomi-ze çal›flmad›r.

Chemtob ve arkadafllar› ise (2002) EMDR'›n âfet sonras› stres bozuklu¤u tedavisinde di¤er tedavilere yan›t vermeyen çocuklarda etkili oldu¤unu göster-mifltir. Bu çal›flma da âfetle ilgili stres bozuklu¤u ve çocuklarda stres bozuklu¤u tedavisi konusunda ilk kontrollü araflt›rma özelli¤i tafl›maktad›r.

Marcus ve arkadafllar›n›n (1997) yapt›¤› çal›flman›n sonuçlar›, 50 dakikal›k 6 EMDR seans›n›n ard›ndan tek travma geçiren ma¤durlar›n tümünün ve çoklu travma ma¤durlar›n›n %80'inin art›k stres bozuklu¤u tan›s› almad›klar›n› göstermifltir. Yap›lan izleme çal›fl-mas›nda di¤erlerine nazaran az say›daki EMDR sean-s›n›n etkilerinin zaman içinde devam etti¤i görülmüfl-tür (Marcus 2004).

Yap›lan bir çal›flmada üç seans EMDR'›n ard›ndan 2 ayl›k izlemenin sonunda yaflanan an›yla iliflkili

stres-te ve davran›fl sorunlar›nda anlaml› azalmay› iflaret eden sonuçlar al›nm›flt›r (Soberman ve ark. 2002). Bu-nunla beraber di¤er bir izleme çal›flmas› Wilson ve ar-kadafllar› (1997) taraf›ndan yap›lm›flt›r. 15 ayl›k izleme çal›flmas›n›n ard›ndan olumlu tedavi etkilerinin de-vam etti¤i ve stres bozuklu¤u semptomlar›n›n %84 oran›nda iyileflti¤i görülmüfltür.

Devilly ve Spence'›n (1999) yapt›¤› araflt›rma, bilifl-sel davran›flç› tedavinin EMDR'a göre daha olumlu sonuçlar do¤urdu¤unun gözlendi¤i tek araflt›rmad›r. Çal›flman›n k›s›tl›l›¤›, zay›f tedavi aktar›m› ve biliflsel davran›flç› tedavi kofluluna yönelik yüksek beklentile-rin oluflmas›d›r.

Van den Hout ve arkadafllar› (2001), göz hareketle-riyle duygudurumun yeniden düzelmeye ve bu ne-denle de canl›l›¤›n azalmas›na efllik eden somatik alg›-lar› de¤ifltirdi¤i ile ilgili olan kendi teorilerini test et-mifllerdir. Kontrol koflullar›na göre resmin canl›l›¤›n› azaltmada göz hareketlerinin daha etkili oldu¤u gö-rülmüfltür.

Yurt içinde yapılmış çalışmalar

Yurt içinde yap›lm›fl çal›flmalara bakacak olursak obsesif kompulsif davran›fl bozuklu¤u gösteren bir vakan›n EMDR ile iyileflme sürecinin aç›kland›¤› bir vak'a çal›flmas› Gürel (2001) taraf›ndan yap›lm›flt›r. Yi-ne Gürel (2004) taraf›ndan yap›lan bir di¤er çal›flmada ise trafik kazas› sonras› k›r›k sekeli olan bir hastan›n psikolojik travmas›na yönelik EMDR uygulanm›flt›r. ‹ki oturumluk EMDR seans› sonras›nda hasta trafik kazas› ve kaza sonras› tedavi sürecinde yaflad›¤› trav-matik an›lar›n etkisinden tümden kurtulmufltur. Daha sonra yap›lan alt› haftal›k takip sürecinde hastan›n iyi-lik durumunun artarak devam etti¤i görülmüfltür (Gürel 2004).

Cinsel tâcize mâruz kalan kifliler üzerinde kontrol-lü EMDR uygulamalar›n› içeren bir derleme K›fllak (2002) taraf›ndan yap›lm›flt›r. Bu çal›flmada, cinsel tâ-ciz, cinsel istismar ve cinsel sald›r› gibi travmalar üze-rinde EMDR ile ilgili çok fazla çal›flman›n olmad›¤›, yap›lan bâz› çal›flmalarda kuramsal veya yöntemsel kar›fl›kl›klar›n oldu¤u bu nedenle de daha genifl ör-neklem gruplar›yla çeflitli kontrol koflullar›na sâhip yöntemsel aç›dan güçlü çal›flmalar›n yap›lmas›n›n EMDR'›n stres bozuklu¤u tedavisindeki rolünü belir-leyebilece¤i sonucuna varm›flt›r.

K›fllak (2004) taraf›ndan yap›lan di¤er bir çal›flma-da ise kayg› duyarl›l›¤›n› azaltmaçal›flma-da EMDR'›n etkilili-¤i araflt›r›lm›flt›r. Çal›flmada EMDR uygulamas› sonra-s›nda, solunumla ilgili belirtilerden korkma ve kalble ilgili belirtilerden korkma alt ölçeklerinden al›nan pu-anlarda anlaml› derecede azalma görülmüfltür. Dört

(8)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 185 Ekim 2009 | Cilt 47 | Say› 4

ay sonraki izleme çal›flmas›nda duyarl›k daha da azal-m›flt›r. Buna göre, travmaya ba¤l› veya belirli durum-larda kayg› duyarl›¤› yaflayan kiflilerin tedavisinde EMDR'›n kas gevfletmeye göre etkili bir tedavi yolu olabilece¤i görüflünü desteklemifltir (K›fllak 2004).

Yine K›fllak (2004) taraf›ndan yap›lan bir baflka ça-l›flmada görme engelli birey üzerinde uygulanan EMDR tedavi yönteminde dize hafifçe vurma alterna-tifi kullan›lm›flt›r. Bu çal›flma, ilk kez görme engelli bir bireyde çal›fl›lmas› ve göz hareketlerinin kar›flt›r›c› et-kisi olmadan, ritmik dize vurma ile gerçekleflmesi aç›-s›ndan bir ilk olma özelli¤i tafl›maktad›r. Sonuç olarak dize vurma alternatifi yoluyla da bellekteki travmatik iflitme, koku ve dokunmaya dayal› imgelerin canl›l›¤› azalm›flt›r (K›fllak 2004).

TARTIfiMA

Shapiro (1995) EMDR'›n, bilinen psikolojik yard›m biçimleri ile uyumlu oldu¤unu gösteren yanlar› oldu-¤unu vurgulamaktad›r; EMDR'›n erken çocukluk an›-lar›na verdi¤i önem psikodinamik model ile bütünüy-le uyumludur. EMDR'da flimdiki iflbütünüy-levsel olmayan tep-ki ve davran›fllar üzerinde durulmaktad›r; bu yönüy-le klasik davran›flç›l›¤›n koflullama ve genelyönüy-leme para-digmalar› ile tamamen tutarl›d›r. Biliflsel terapi alan›n-daki temellere de kaynakl›k eden dan›flan merkezli yaklafl›mdaki, olumlu ve olumsuz benlik de¤erlendir-meleri EMDR sa¤alt›m›nda da önemli bir yere sâhiptir (Shapiro, 1995).

EMDR ‹ngiltere'de Klinik Mükemmellik Enstitüsü (2005), Amerika'da Amerikan Psikiyatri Derne¤i (2004), Avustralya'da Avustralya Posttravmatik Men-tal Sa¤l›k Merkezi (2007) ve Hollanda'da Hollanda Mental Sa¤l›k Bak›m›nda ‹lkeler için Ulusal Yönlen-dirme Komitesi (2003) taraf›ndan PTSD'de kan›ta da-yal› bir tedavi flekli olarak kabûl edilmifltir. Ancak, EMDR'nin baflar›s›n› sa¤layan etki mekanizmas› ko-nusunda farkl› görüfller bulunmaktad›r. (Rogers ve Silver 2002, Smyth ve Poole 2002).

SONUÇ

Gerek akut stres bozuklu¤u gerekse TSSB' nin te-davisinde yeni bir yöntem olan EMDR tekni¤i konu-sunda yap›lm›fl literatür bilgilerini gözden geçirerek bu konuda son yaklafl›mlar ortaya koyulmaya çal›fl›l-m›flt›r. Yaln›zca istatistikî de¤erler aç›s›ndan de¤il, ay-n› zamanda hastalar›n bildirdikleri geliflmeler, duygu-lar›n› ifâde edifl biçimleri ve olumlu de¤iflimin uzun süreli oluflu da EMDR'›n etkilili¤ine dâir kan›tlar ola-rak de¤erlendirilebilir. Literatür ›fl›¤›nda EMDR tekni-¤inin yayg›nlaflt›r›larak etkin olarak kullan›lmas›n›n

hem hastalar hem de uygulay›c›lar aç›s›ndan yararlar sa¤layaca¤› düflünülmektedir.

Tüm bunlar›n yan›nda EMDR, araflt›rmalara ve ge-ride b›rakt›¤› sürece ra¤men henüz geliflme aflamas›n-da olan bir yöntemdir. Dolay›s›yla farkl› kültürlerde, geliflmekte olan ülkelerde etkili bir flekilde kullan›lma-s› için sâdece travma de¤il birçok psikiyatrik bozuk-luk üzerinde de klinik, kontrollü, deneysel araflt›rma-lara ihtiyaç bulunmaktad›r.

KAYNAKLAR

American Psychiatric Association (2004) Practice Guideline for the Treat-ment of Patients with Acute Stress Disorder and Posttraumatic Stress Disorder. Arlington, VA: American Psychiatric Association Practice Gu-idelines.

Andrade J, Kavanagh D, Baddeley A (1997) Eye-movements and visual ima-gery: a working memory approach to the treatment of posttraumatic stress disorder. Brit J Clin Psychology; 36: 209-223.

Aker T, Acicbe Ö (2004) Travma sonras› stres bozuklu¤unun biliflsel davra-n›flç› tedavisi. Tükel R, editör. Anksiyete Bozukluklar› Tedavi K›lavuzu. Ankara: Türkiye Psikiyatri Derne¤i Yay›nlar›. Bilimsel Çal›flma Birim-leri Dizisi, 219-244.

Australian Centre for Posttraumatic Mental Health (2007) Australian Guide-lines for the Treatment of Adults with Acute Stress Disorder and Post Traumatic Stress Disorder. Melbourne, Victoria: ACPTMH.

Bisson J, Andrew M (2007) Psychological treatment of post-traumatic stress disorder (PTSD). Cochrane Database System Review; 18: CD003388. Bryant RA, Harvey AG (1995) Acute stress response: A comparison of head

injured and non-head injured patients. Psychol Med; 25: 869-874. Carlson J, Chemtob CM, Rusnak K, Hedlund NL, Muraoka MY (1998) Eye

movement desensitization and reprocessing (EMDR): Treatment for combat related post-traumatic stress disorder. J Traumatic Stress; 11: 3-24.

Chemtob CM, Nakashhima J, Carlson JG (2002) Brief- treatment for elemen-tary school children with disaster-related PTSD: A field study. J Clin Psychology; 58: 99-112.

Devilly G, Spence SH (1999) The Relative efficacy and treatment distress of EMDR and a cognitive behavioral trauma treatment protocol in the amelioration of post-traumatic stress disorder. J Anxiety Disorders; 13: 131-157.

Dutch National Steering Committee Guidelines Mental Health and Care (2003) Guidelines for the diagnosis treatment and management of adult clients with an anxiety disorder. Utrecht, Netherlands: The Dutch Insti-tute for Healthcare Improvement (CBO).

Foa EB, Steketee G, Olasov- Rothbaum B (1989) Behavioral- cognitive con-ceptualization of post traumatic stress disorder. The Behavior Thera-pist; 20: 155-176.

Foa EB, Riggs D (1993) Posttraumatic stress disorder and rape. Oldram JM, Riba MB, Tasman A, editors. American Psychiatric Press. Review of Psychiatry. Washington, DC: American Psychiatric Press; 12: 273-304. Gürel D (2001) Obsesif kompulsif davran›fl bozuklu¤u olan bir hastan›n göz

hareketleri ile duyars›zlaflt›rma ve yeniden iflleme tekni¤i ile iyileflme süreci. 3P Dergisi; 9: 393-402.

Holmes EA, Mathews A (2005) Mental imagery and emotion: A special rela-tionship? Emotion; 5: 489-497.

Holmes EA, Bourne C (2008) Inducing and modulating intrusive emotional memories: a review of the trauma film paradigm. Acta Psychologica;

(9)

127: 553-566.

Horowitz MJ (1973) Phase-oriented treatment of stress response syndromes. Am J Psychother; 27: 506-515.

Horowitz MJ, Marmar C, Weiss DS, Devit KN, Rosenbaum R (1984) Brief psychotherapy of bereavement reactions: the relationship of process to ouycome. Arch Gen Psychiatry; 41: 438-448.

Ironson G, Freund B, Strauss JL, Williams J (2002) Comparison of two treat-ments for traumatic stress: a community-based study of EMDR and prolonged exposure. J Clin Psychology; 58: 113-128.

Janoff-Bulmann R (1992) Shattered Assumptions: Towards a new psycho-logy of trauma. New York: The Free Press, Maxwell Macmillan Interna-tional.

Kavanagh DJ, Freese S, Andrade J, May J (2001) Effects of visuospatial tasks on desensitization to emotive memories. Brit J Clin Psychology; 40: 267-280.

Keane TM, Zimering RT, Caddell JM (1985) A behavioral formulation of posttraumatic stress disorder in combat veterans. The Behavior Thera-pist; 8: 9-12.

K›fllak fi (2002) Cinsel tâcize mâruz kalan kifliler üzerinde kontrollü EMDR uygulamalar›. Türk Psikoloji Bülteni; 26-27: 75-78.

K›fllak fi (2004) Kayg› duyarl›l›¤›n› azaltmada göz hareketleri ile duyars›z-laflt›rma ve yeniden iflleme (EMDR) tedavisi. Türk Psikoloji Dergisi; 19: 49-65.

K›fllak fi (2004) Görme engelli bireyde Göz Hareketleriyle Duyars›zlaflt›rma ve Yeniden ‹flleme Tedavi yönteminin dize hafifçe vurma alternatifinin uygulanmas›: bir olgu sunumu. Psikoloji Yaz›lar› Dergisi; 7: 77-90. Lee C, Gavriel H, Drummond P, Richards J, Greenwald R (2002) Treatment

of post traumatic stress disorder: Stress inoculation training with pro-longed exposure compared to eye movement desensitization and rep-rocessing. J Clin Psychology; 58: 1071-1089.

Lilley SA, Andrade J, Turpin G, Sabin-Farrell R, Holmes EA (2007) Selective visual working memory interference with vividness and emotionality of post-traumatic stress disorder images. Unpublished manuscript. Marcus S, Marquis P, Sakai C (1997) Controlled study of treatment of PTSD

using EMDR in an HMO setting. Psychotherapy; 34: 307-315. Marcus S, Marquis P, Sakai C (2004) Three and 6 month follow up of EMDR

treatment of PTSD in an HMO setting. Int J Stress Management; 11: 195-208.

Mc Cullough L (2002) Exploring change mechanisms in EMDR applied to 'small - t trauma' in short - term dynamic psychotherapy: research qu-estions and speculations. J Clin Psychology; 58: 1531-1544.

McFarlane AC, Yehuda R (2000) Clinical treatment of posttraumatic stress disorder: conceptual challenges raised by recent research. Aust N Z J Psychiatry; 34: 940-953.

National Institute for Clinical Excellence (2005) Post traumatic stress disor-der (PTSD): The management of adults and children in primary and se-condary care. London: NICE Guidelines.

O'leary LD (1975) Behavior Therapy; Application and Outcome. Wilson TG, editor. London: Prantice-Hall International.

Özkürkçügil ÇA (2000). Posttravmatik Stres Bozuklu¤u. 3P Dergisi; Cilt.8. Ek Say›: 1: 13-20.

Protinsky H, Spark J, Flemke K (2001) Eye movement desensitization and reprocessing: innovate clinical applications. J Contempor Psychother; 31: 125-135.

Robertson M, Humphreys FL, Ray R (2004) Psychological treatments for posttraumatic stress disorder: recommendations for the clinician based on a review of the literature. J Psychiatric Practice; 10: 106-118.

Rogers S, Silver SM, Goss J, et al (1999) A single session, group study of ex-posure and eye movement desensitization and reprocessing in treating post traumatic stress disorder among Vietnam War veterans: prelimi-nary data. J Anxiety Disord; 13: 119-130.

Rogers S, Silver SM (2002) Is EMDR an exposure therapy? A review of tra-uma protocols. J Clin Psychology; 58: 43-59.

Sack M, Lempa W, Steinmetz A, Lamprecht F, Hofmann A (2008) Alterations in autonomic tone during trauma exposure using eye movement de-sensitization and reprocessing (EMDR)-Results of a preliminary inves-tigation. J Anxiety Disord; 22: 1264-1271.

Scheck MM, Schaeffer JA, Gillette C (1998) Brief psychological intervention with traumatized young women: The efficacy of eye movement desen-sitization and reprocessing. J Traumatic Stress; 11: 25-44.

Scott MI, Stradling SG (1993) Counseling for posttraumatic stress disorder. Stradling S, editor. London: Sage Publications, 18-29.

Seidler GH, Wagner FE (2006) Comparing the efficacy of EMDR and tra-uma-focused cognitive-behavioral therapy in the treatment of PTSD: a meta-analytic study. Psychol Med.; 36: 1515-1522.

Shapiro F (1995) Eye Movement Desensitization and Reprocessing: Basic Principles, Protocols and Procedures. New York: Guilford Press. Shapiro F (1999a) Eye Movement Desensitization and Reprocessing

(EMDR) and the anxiety disorders: clinical and research implications of an integrated psychotherapy treatment. J Anxiety Disord; 1-2: 35-67. Shapiro F (1999b) Eye Movement Desensitization and Reprocessing: Level 1

Training Manual Part one of Two Part Training. EMDR Institute, Inc. Smyth NJ, Poole AD (2002) EMDR and cognitive-behavior therapy:

Explo-ring convergence and divergence. Shapiro F, editor, EMDR as an integ-rative psychotherapy approach: Experts of diverse orientations explore the paradigm prism (pp. 151-180). Washington, DC: American Psycho-logical Association.

Soberman GB, Greenwald R, Rule DL (2002) A controlled study of eye mo-vement desensitization and reprocessing (EMDR) for boys with con-duct problems. J Aggress Maltreat Trauma; 6: 217-236.

Stampfl TG, Levis DJ (1967) Essentials of implosive therapy: a learning-the-ory-based psychodynamic behavioral therapy (Abstact). J Abnor Psychology; 72: 496.

Stickgold R (2002) EMDR: a putative neurobiological mechanism of action. J Clini Psychol; 58: 61-75.

fiahin D (2000) Travma sonras› stres bozuklu¤u. Anksiyete Bozukluklar›. Tükel R, editör. Ankara: Çizgi T›p Yay›nevi, 105-136.

Van den Hout M, Muris P, Salemink E, Kindt M (2001) Autobiographical memories become less vivid and emotional after eye movements. Brit J Clin Psychol; 40: 121-130.

Van der Kolk BA (1996) Trauma and Memory. van der Kolk BA, McFarlane C, Weisaeth L, editors. Traumatic Stress: The Effects of Overwhelming Ex-perience on Mind, Body, and Society New York: Guilford Press, 279-302. Van der Kolk BA, Spinazzola J, Blaustein ME, Hopper JW, Hopper EK, Korn DL, Simpson WB (2007) A randomized clinical trial of eye movement desensitization and reprocessing (EMDR), fluoxetine, and pill placebo in the treatment of posttraumatic stress disorder: treatment effects and long-term maintenance. J Clin Psychiatry; 68: 37-46.

Wilson SA, Becker LA, Tinker RH (1997) Fifteen month follow up of eye mo-vement of desensitization and reprocessing (EMDR) treatment for PTSD and psychological trauma. J Consult Clin Psychol; 65: 1047-1056. Wilson DL, Silver SM, Covi WG, Foster S (1996) Eye movement desensitiza-tion and reprocessing: effectiveness and autonomic correlates (Abst-ract). J Behav Ther Exp Psychiatry; 27: 219-229.

Referanslar

Benzer Belgeler

Akvaristler için haz›rla- nan bal›k ve sucul bitki atlaslar›, bal›k türlerinin yaflad›klar› biyotop alanlar en detayl› bilimsel nitelikli kitaplardan daha fazla

Metabolik sendrom olarak da bi- linen bu de¤ifliklikler, kalp hastal›¤›, tip 2 diyabet ve kanser dahil pek çok hastal›k ris- kini art›r›yor.. Araflt›rmac›lar

Evrim teorisi, tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir ö¤reti ol- mas›na karfl›n, kapsaml› olarak 19. yüzy›lda ortaya at›ld›. Teori- yi bilim dünyas›n›n gündemine sokan

D arwinizm, yani evrim teorisi, yarat›l›fl gerçe¤ini reddetmek amac›yla ortaya at›lm›fl, ancak baflar›l› olamam›fl bilim d›fl› bir safsatadan baflka bir

Denge performans›; ayakta durufl testlerini (gözler aç›k ve kapal› pozisyonda ayakta düz, ayaklar birleflik, ayaklar aç›k, ayaklar birbiri önünde, tek ayak üzerinde

fiekil 1’de, istatistiksel olarak anlaml›l›k kazanma- makla beraber, özellikle afl›lama sonras› ba¤›fl›k kalma oran›n›n kad›nlarda erkeklere göre belirgin olarak

Bu çal›flmada, operabl meme kanserli hastalar›n lokal cerrahi tedavisinde, bupivakain infiltrasyonu ile yap›lan peroperatif lokal ve topikal anestezinin postoperatif a¤r›..

Ve yap›lan bu çal›flma göstermifltir ki; bu konuda en hassas olmas› gereken doktorlar›n bile kolo-rektal kanserlerin erken teflhisinde kullan›lan tarama