• Sonuç bulunamadı

Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin ve fiziğe ilişkin tutumlarının gelişimine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin ve fiziğe ilişkin tutumlarının gelişimine etkisi"

Copied!
105
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ORTAÖĞRETİM FEN ve MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

ÇİZGİ-ROMAN TEKNİĞİ İLE GELİŞTİRİLEN BİLİM-KURGU

HİKÂYELERİNİN ÖĞRENCİLERİN YARATICI DÜŞÜNME

BECERİLERİNİN VE FİZİĞE İLİŞKİN TUTUMLARININ GELİŞİMİNE

ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Aslı ORÇAN

Ankara Eylül, 2013

(2)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ORTAÖĞRETİM FEN ve MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

ÇİZGİ-ROMAN TEKNİĞİ İLE GELİŞTİRİLEN BİLİM-KURGU

HİKÂYELERİNİN ÖĞRENCİLERİN YARATICI DÜŞÜNME

BECERİLERİNİN VE FİZİĞE İLİŞKİN TUTUMLARININ GELİŞİMİNE

ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Aslı ORÇAN

Danışman: Doç. Dr. Şebnem KANDİL İNGEÇ

Ankara Eylül, 2013

(3)

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI

Aslı ORÇAN’ nın Çizgi-Roman Tekniği İle Geliştirilen Bilim-Kurgu Hikâyelerinin Öğrencilerin Yaratıcı Düşünme Becerilerine ve Fiziğe İlişkin Tutumlarının Gelişimine Etkisi başlıklı tezi 10/09/2013 tarihinde jüri üyelerimiz tarafından Fizik Öğretmenliği Bilim Dalı’ nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza Başkan:

Üye (Tez Danışmanı): Üye:

(4)

ÖNSÖZ

Tez çalışmam boyunca bana rehberlik eden, desteğini esirgemeyen ve güvenini hissettiren danışmanım Doç. Dr. Şebnem KANDİL İNGEÇ' e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Lisans öğrenimi bizleri hayata hazırlayan iyi bir öğretmen olmanın yanında iyi bir kişilik kazanmamızda büyük emeği olan tüm hocalarıma teşekkür ediyorum. Yine lisans döneminde beni araştırmaya yönelten ve bana güvenen hocalarım Prof. Dr. Musa SARI ve Doç. Dr. Şebnem KANDİL İNGEÇ' e teşekkürü bir borç bilirim.

Değişime açık olmaları nedeniyle bana ufuk açan, Yüksek Lisans çalışmalarını destekleyen, tez çalışmamın uygulama aşamasında bana yardımcı olan lise fizik öğretmenlerim İrfan UĞUR ve Halil İbrahim BAĞCI' ya minnettarım.

Uygulanan ankeleri değerlendirme aşamasında yanımda olan, stresime katlanan ve emeklerini esirgemeyen, hayatıma anlam katan Mehmet YURTTAŞ' a ve sabırla yanımda olan aileme desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Yüksek Lisans eğitimim boyunca, beni maddi olarak destekleyen ve motivasyonumun artmasına neden olan TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı'na, verdiği Yüksek Lisans bursu için teşekkürlerimi sunuyorum.

(5)

ÖZET

ÇİZGİ-ROMAN TEKNİĞİ İLE GELİŞTİRİLEN

BİLİM-KURGU HİKÂYELERİNİN ÖĞRENCİLERİN YARATICI

DÜŞÜNME BECERİLERİNİN ve FİZİĞE İLİŞKİN TUTUMLARININ GELİŞİMİNE ETKİSİ

ORÇAN, Aslı

Yüksek lisans, Fizik Öğretmenliği Bilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Şebnem Kandil İNGEÇ

Eylül–2013, 91 sayfa

Bu araştırma, çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin 11. sınıf öğrencilerinin yaratıcı düşünce becerilerinin gelişimine ve fiziğe ilişkin tutumlarının gelişimine etkisini ortaya koymak amacıyla yapılan deneysel bir çalışmadır.

Araştırma, 2012/2013 eğitim-öğretim yılının birinci yarıyılında, Aydın ilinde bir Anadolu Lisesi'nde 30 öğrenci ile 5 hafta süre ile ders saatinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada uygulamanın yapılacağı sınıf rastgele seçilmiştir. Araştırmada; çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyeleri eğitim materyali olarak kullanılmıştır. Bu araştırmada öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini ölçmek için Williams (1980) tarafından geliştirilen Farklı Düşünme Testi (FDT); fizik tutumlarını ölçmek için ise, Nalçacı, Akarsu ve Kariper (2011, s:1-6) tarafından geliştirilen Fizik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilere yöneltilen iki açık uçlu soruda modern fizik konularına ilişkin temel kavramlar olan "görelilik" ve "uzay-zaman" kavramları ile ilgili tanımlamalar yapmaları istenmiş, uygulama öncesi ve uygulama sonrası yöneltilmiş bu sorulara verilen yanıtlar karşılaştırılmıştır. Elde edilen sayısal veriler SPSS 17.0 paket programında aritmetik ortalama, standart sapma, ilişkili örneklemler t-testi, wilcoxon işaretli sıralar toplamı testi gibi istatistiksel yöntemler kullanılarak çözümlenmiştir.

(6)

Bu araştırmanın sonuçlarına göre; uygulamaya katılan öğrencilerin Fizik Tutum Ölçeği (FTÖ) son test puanları ile ön test puanlarının farkları uygulamaya katılan öğrencilerin Farklı Düşünme Testi (FDT) son test ve ön test puanları yaratıcı düşünme becerileri alt boyutları olan esneklik ve orjinallik boyutları ön test puanları anlamlı bir fark bulunmuştur. Ayrıca uygulama öncesi öğrencilere yönetilen modern fizik konuları ile ilgili temel kavramları tanımlamalarına ilişkin açık uçlu sorular, uygulama sonrası verilen yanıtlar ile karşılaştırılmış ve öğrencilerin kavramları uygulama sonrası daha iyi açıklayabildikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Çalışma; çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin modern fizik konuları ile ilgili kavramların aktarılmasında, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin geliştirilmesinde ve fizik tutumlarının arttırılmasında kullanılabilecek bir materyal olduğu sonucuna ulaşılması nedeniyle öğretmenlere ve araştırmacılara uygun öneriler ile sonlandırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Bilim-Kurgu, Çizgi-Roman, Fizik Eğitimi, Yaratıcı Düşünme Becerisi, Fizik Tutumu

(7)

ABSTRACT

THE EFFECT OF SCIENCE-FICTION STORIES DEVELOPED BY COMICS TECHNIQUE, ON CREATIVE THINKING SKILLS AND PHYSICS ATTITUDES

OF STUDENTS

ORÇAN, Aslı

Postgraduate Thesis, Department of Physics Education Thesis Advisor: Assoc. Dr. Şebnem Kandil İNGEÇ

September–2013, 91 pages

This research is an experimental study carried out with intent to introduce the effect of science-fiction stories developed by comics technique, on creative thinking skills and physics attitudes of 11 th grade students.

The research was carried out with 30 students enrolled at an Anatolian High School in Aydın, during the first semester of the 2012-2013 school year. The classroom, where the application would be made, was determined randomly. In the research, some science-fiction stories developed by comics technique was used as training materials. In this study, the Divergent Thinking Scale (DTS) developed by Williams (1980) was used to measure the students' creative thinking skills; and the Physics Attitude Scale developed by Naçalcı, Akarsu and Kariper (2011, p:1-6) was used to measure their physics attitudes. In addition, the open-ended questions is about " relativity" and space- time" addressed to the students before the application were addressed again at the end of the application, and the responses were compared. The data are were analyzed through the packaged software SPSS 17.0, by use of some statistical methods, such as arithmetic mean, standard deviation, related samples, t-test and wilcoxon singed rank test.

According to the results of this study; a significant difference was found between the post-test and pre-test Physics Attitude Scale scores of the participant students; and between the post-test and pre-test Creative Thinking Skills scores of the participant students. The sub-dimensions of creative thinking skills, flexibility,

(8)

originality and elaboration dimensions pretest scores found no significant difference. We also managed to students prior to the application for definitions of the basic concepts of modern physics topics open-ended questions, the responses were compared with post-implementation and post-implementation concepts better than students can describe it is concluded The research was concluded with the recommendations suited to the findings

The study was developed with the technique of science fiction comics stories related to the topics of modern physics concepts, transfer, and physical development of students' creative thinking skills to reach the conclusion that a material which can be used to increase due to the attitudes of teachers and researchers terminated with appropriate proposals.

Keywords: Science-Fiction, Comics, Physics Education, Creative Thinking Skills, Physics Attitude

(9)

İÇİNDEKİLER

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI... i

ÖNSÖZ ... ii ABSTRACT ...v İÇİNDEKİLER ... vii TABLOLAR ...x ŞEKİLLER... xi KISALTMALAR ... xii 1.1. Problem Durumu ...2 1.2. Problem Cümlesi ...6 1.2.1. Alt Problemler: ...6 1.3. Amaç ...7 1.4. Önem ...7 1.5. Varsayımlar ...9 1.6. Kapsam...9 1.7. Sınırlılıklar ...9 1.8. Tanımlar ...9 BÖLÜM II ... 11

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 11

2.1. Bilim-kurgu Hikâyeleri ... 11

2.2. Bilim-kurgu ve Özellikleri ... 14

2.3. Bilim-kurgu Hikâyeleri Oluşturma ... 17

2.4. Çizgi-roman Nedir? ... 18

2.5. Bilim-kurgunun Çizgi-romana Yansıtılması ... 20

2.6. Eğitimde Kullanılan Çizgi-romanlar ... 22

2.7. Bilim İletişiminde Çizgi-romanların Rolü ve Ortam Sınırlaması ... 24

2.8. Modern Fizik Konularının Öğretimi ile İlgili Araştırmalar ... 25

2.9. Yaratıcılık ... 28

(10)

2.9.2. Yaratıcılığa Etki Eden Faktörler ... 31

2.9.3. Yaratıcı Düşünme ve Fen Eğitimi ... 35

BÖLÜM III ... 39

3. YÖNTEM ... 39

3.1. Araştırmanın Modeli ... 39

3.2. Evren ve Örneklem ... 40

3.3. Araştırmada Kullanılan Öğretim Materyali ... 40

3.4. Veri Toplama Araçları ... 41

3.4.1. Fizik Tutum Ölçeği ... 41

3.4.2. Yaratıcılık Değerlendirme Ölçeği / Farklı Düşünme Testi ... 41

3.4.3. Açık Uçlu Sorular ... 42

3.5. Verilerin Analizi ... 43

3.5.1. Fizik Tutum Ölçeğinin Veri Analizi ... 44

3.5.2. Farklı Düşünme Ölçeği Veri Analizi ... 44

3.6. Uygulama Süreci ... 50

BÖLÜM IV ... 53

4. BULGULAR VE YORUM... 53

4.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum ... 53

4.2. İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum ... 54

4.3. Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum ... 55

4.3.1. Akıcılık Alt Boyutuna İlişkin Bulgular ve Yorum ... 55

4.3.2. Esneklik Alt Boyutuna İlişkin Bulgular ve Yorum ... 56

4.3.3. Orjinallik Alt Boyutuna İlişkin Bulgular ve Yorum ... 57

4.4.Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum ... 58

4.4.1. Öğrencilerin Birinci Soruya İlişkin Uygulama Öncesi ve Sonrası Verdikleri Yanıtlar ve Yanıtların Analizi ... 59

4.4.1.1. Uygulama Öncesi Öğrencilerin Birinci Soruya Verdiği Yanıtlar ... 59

4.4.1.2. Uygulama Sonrası Öğrencilerin Birinci Soruya Verdiği Yanıtlar ... 59

4.4.1.3. Öğrencilerin Birinci Soruya Verdikleri Yanıtlara Ait Puanlar ... 60

4.4.2. Öğrencilerin İkinci Soruya İlişkin Uygulama Öncesi ve Sonrası Verdikleri Yanıtlar ve Yanıtların Analizi ... 61

4.4.2.1. Uygulama Öncesi Öğrencilerin İkinci Soruya Verdiği Yanıtlar... 61

4.4.2.2. Uygulama Sonrası Öğrencilerin İkinci Soruya Verdiği Yanıtlar ... 63

(11)

4.3.3. Uygulama Öncesi ve Sonrası Öğrencilerin Açık Uçlu Sorulardan Aldığı

Başarı Puanlarının Karşılaştırılması ... 65

BÖLÜM V ... 67

5. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 67

5.1. Sonuçlar ... 67

5.1.1. Yaratıcı Düşünme Testi / Farklı Düşünme Testi'nden Elde Edilen Sonuçlar67 5.1.2. Fizik Tutum Ölçeğinden Elde Edilen Sonuçlar ... 68

5.1.3. Açık Uçlu Sorulardan Elde Edilen Sonuçlar ... 69

5.2. Öneriler ... 71

5.2.1. Araştırmacılar İçin Öneriler ... 71

5.2.2. Öğretmenler İçin Öneriler ... 71

5.2.3. Kitap Yazarları ve Program Geliştirme Uzmanları İçin Öneriler ... 72

BÖLÜM 6 ... 73

6. KAYNAKÇA ... 73

EKLER ... 86

EK-1 FİZİK TUTUM ANKETİ ... 86

EK-2 FARKLI DÜŞÜNME ÖLÇEĞİ ... 87

EK-3 VERİLERİN NORMAL DAĞILIM GÖSTERDİĞİ VARSAYIMININ TEST EDİLMESİ ... 90

(12)

TABLOLAR

Tablo 1. Araştırmanın deseni...39

Tablo 2. Detaylandırma puanlarının dağılımı...47

Tablo 3. Başlık puanlarının dağılımı...48

Tablo 4. FDT ön test puanlarına değerlendiricilerin verdiği puanlar arasındaki korelasyon tablosu...49

Tablo 5. FDT son test puanlarına değerlendiricilerin verdiği puanlar arasındaki korelasyon tablosu...49 Tablo 6. Fizik tutum anketi ön test ve son test ortalama puanlarının t-testi sonuçları...53

Tablo 7. Farklı düşünme testi ön test ve son test ortalama puanlarının t-testi sonuçları...54

Tablo 8. Akıcılık alt boyutu Wilcoxon İşaretli Sıralar Toplamı Testi analiz sonuçları...56

Tablo 9. Esneklik alt boyutu ön test ve son test puanları ortalamalarının t- testi sonuçları...56

Tablo 10. Orjinallik alt boyutu ön test ve son test puanları ortalamalarının t- testi sonuçları...57

(13)

ŞEKİLLER

Şekil 1. Mccloud tarafından yapılan çizgi-roman tanımı...18

Şekil 2. James Kakalikos tarafından hazırlanan çizgi-romanlar...22

Şekil 3. On-line olarak yayınlanan eğitisel çizgi-roman örnekleri...24

Şekil 4. Yaratıcılığın evreleri...29

Şekil 5. Esneklik puanlarının hesaplanmasının gösterimi...45

Şekil 6. Orjinallik puanlarının hesaplanmasının gösterimi...46

Şekil 7. Detaylandırma puanlarının hesaplanmasının gösterimi...47

Şekil 8. Başlık puanlarının hesaplanmasının gösterimi ...48

Şekil 9. Öğrencilerin Birinci Soruya Verdiği Yanıtların Doğruluğuna İlişkin Grafik...60

Şekil 10. Öğrencilerin ikinci soruya verdikleri yanıtlara ait çizimler...62

Şekil 11. Öğrencilerin İkinci Soruya Verdiği Yanıtların Doğruluğuna İlişkin Grafik...64

Şekil 12. Öğrencilerin Açık Uçlu Sorulara Verdiği Yanıtlara Ait Başarı Yüzdesi Grafiği...65

(14)

KISALTMALAR

Kullanılan kısaltmalar ve açıklamaları aşağıda sunulmaktadır.

X : Aritmetik Ortalama N : Denek sayısı p : Anlamlılık düzeyi S : Standart sapma S2 :Varyans sd : Serbestlik derecesi diğ. : Diğerleri Akt.: Aktaran

FTÖ: Fizik Tutum Ölçeği

FDT: Farklı Düşünme Testi

(15)

BÖLÜM I

1.GİRİŞ

Bu bölümde, araştırmanın, problem durumuna, problem cümlesine, araştırmanın amacına, önemine, varsayımlara ve tanımlara yer verilmiştir.

Günümüzde, her ülke geleceğinin temninatı olan gençleri en iyi şekilde yetiştirmek amacıyla eğitim sistemlerini sorgulamakta ve geliştirmeye çalışmaktadır. Ülkemizde TÜBİTAK tarafından hazırlanan Vizyon 2023 Stateji Belgesi'nde vizyon öğelerinden biri olarak; "Bilim, teknoloji ve yenilikte yetkinleşmiş, üreten, net katma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen bir TÜRKİYE." vizyonu benimsenmiştir. 2023 Vizyon'u kapsamında özellikle yaratıcı, kendi öğrenmelerinden sorumlu bireyler yetiştirilmesi hedeflenmektedir (TÜBİTAK,2005: 9). Bu vizyondaki Türkiye hedefine ulaşılması sorgulayan araştıran, yaratıcı düşünebilen, bilgiyi transfer edebilen gençlerin yetiştirilebilmesi ile mümkün olacaktır.

Belirlenen vizyon doğrultusunda; öğrencilere ezberci ve sadece bilgi kazandırmaya yönelik bir eğitim anlayışının yerine, bilgiyi yapılandıran, bu bilgiyi uygulamaya döken ve ortaya çıkan ürünün Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirildiği bir eğitim sisteminin kurulması gerektiği açıktır. Çünkü sürdürülebilir bir kalkınma ancak toplumdaki insanlara verilen eğitim ile mümkündür (Ergün, 2011).

Türkiye 2023 vizyonuna ulaşılabilmesinde, yaratıcı, eleştirel düşünen, bilgiyi transfer edebilen gençlerin yetiştirilmesi en büyük adım olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı, yenilenen öğretim programlarında öğrenci merkezli öğretim yoluyla eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmeyi teşvik etmektedir. Böylelikle, geleneksel eğitim anlayışı yerini öğrenciyi merkeze alan eğitim anlayışına bırakmıştır. Bu yeni anlayışla öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini geliştirebilceği şekilde sınıf iklimi oluşturulmaya ve uygun yönetem ve teknikler geliştirilmeye başlanmıştır.

(16)

Yılmaz'a (2009) göre, konuşmaya, hatırlamaya ve ezberlemeye yönelik öğretmen merkezli yaklaşımın aksine öğrenci merkezli yaklaşım öğrencilerin eleştirel düşünmelerini beklemekte ve sorgulama yeteneklerini geliştirmeyi cesaretlendirmektedir. Altınyelken (2010), öğrenci merkezli öğretim uygulamaları amacıyla hizmet içi eğitim alan öğretmenlerin, yetersiz kaldıklarını tespit etmiştir. Buna ek olarak da öğretmenlerin ders kitaplarının yeterli içeriğe sahip olmamasından özellikle de sınıfa düşen öğrenci sayısının kalabalıklığından şikâyet etmişlerdir. Öğretmenlerin, yaratıcı düşünmeyi destekleyen bir öğretim programını nasıl uygulayacaklarını bilmemesi ya da programı uygulamamaları; eğitim sisteminin bir çıktısı olarak değerlendirilen öğrencilerin istenilen becerilere sahip olmadan sistemden ayrılması sonucunu doğuracaktır.

Yaratıcı düşüncenin desteklendiği yaratıcılığın gelişimine elverişli ortamlar, çocukların öğrenmeye karşı olumlu tutumlar geliştirmelerine yol açar ve bu ortamlar eğlenerek öğrenmeyi sağlayan etkili güdüleyiciler niteliğini taşır (Davaslıgil, 1989). Bu yüzden yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik etkinlik ve materyallerin sınıfta kullanılmasıyla, öğretimin etkililiği de arttırılabilecektir.

1.1. Problem Durumu

Günümüz dünyasında küreselleşmenin etkisiyle her meslek grubu kendi alanında uzmanlaşmak dışında gelişmeleri takip etmek, analitik düşünme yetisine sahip olmak ve mesleki yabancılaşmadan kurtulmak durumunda kalmıştır. Bilgi teknolojilerinin sağladığı bir yarar olarak bilgiye ulaşma yollarının genişlemesi, profesyonelce çalışmak için gereken yeteneklerin sınırlarını genişletmiştir (Atasoy, 2002). Bu durum öğrenme-öğretme sürecinde bilgiye en pratik yoldan ulaşmayı ve bilginin yapılandırılmasını bir ihtiyaç haline getirmiştir. Yenidünya anlayışının getirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda; öğretmenlerin bilgiyi doğrudan aktarmak yerine, öğrencileri bilgiye yönlendirecek nitelikte dersler düzenlemesinin ve bu süreçte farklı yaklaşımlardan doğan yöntem ve teknikleri kullanmasının oldukça önemli olduğu görülmektedir.

Toplumsal ilerleme, toplumun fene ve teknolojiye yaptığı yatırım ile yaratıcılığın bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni ürün ve keşiflerler ile mümkündür.

(17)

Günümüzde neden-sonuç ilişkilerini kurabilen, problemleri tanımlayıp çözümler üretebilen, yaratıcı bireyler yetiştirmek için çocukların yaşayarak, deneyerek, gözlem yaparak, kendisini keşfetmesine olanak sağlayan öğrenme ortamları hazırlamak toplumsal ilerlemenin sağlanması açısından son derece önemlidir (Şahin 2003).

Fen eğitimcileri, fen eğitiminde yaratıcılığın ilköğretimden üniversiteye kadar bütün eğitim kademelerinde ne kadar önemli olduğunu keşfetmiş (Aktamış ve Ergin, 2006; Liang 2002; Çeliker ve Balım, 2012) ve öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini ortaya çıkarmak için ölçekler geliştirmeye çalışmışlardır (Torrance, 1962; Jellen ve Urban, 1987; Williams, 1980; Whetton ve Cameron, 2002). Geliştirilen ölçeklerden yararlanılarak öğrencilerin yaratıcılık düzeyleri ölçülmüş ve fen eğitiminde yaratıcılığı geliştirici yöntemler üzerinde çalışılmaya başlanmıştır.

Alanyazın taramasında araştırmacıların yaratıcı düşünmenin; cinsiyet (Öncü,2003; Gök ve Erdoğan,2011; Yaşar ve Aral, 2011), akademik başarı (Aksoy,2005), anne-baba eğitim durumu, mezun olunan lise türü, (Uluök ve diğ, 2012), öğrenme stilleri (Tümkaya, 2011) gibi değişkenlerden etkilenme durumları üzerinde çalışmalar yaptıkları tespit edilmiştir. Gök ve Erdoğan (2011) tarafından yapılan "Sınıf Öğretmeni Adaylarının Yaratıcı Düşünme Düzeyleri ve Eleştirel Düşünme Eğilimlerinin İncelenmesi" adlı araştırmada yaratıcı düşünmenin cinsiyet, akademik başarı, anne eğitim durumu değişkenlerinden etkilendiği, mezun olunan lise türü, baba eğitim durumu değişkenlerinden etkilenmediği; eleştirel düşünmenin ise araştırmada ele alınan değişkenlerin hiçbirisinden etkilenmediği ortaya konulmuştur.

Yaratıcılık yaklaşımı uygulamaları ile öğretimin daha etkili olduğu alanyazındaki çalışmalarla desteklenmiştir. Koray ve diğ. (2012) yaratıcı ve eleştirel düşünmeye dayalı laboratuar yönteminin öğretmen adaylarının akademik başarı, problem çözme ve laboratuar tutum düzeylerine etkisini incelemiş ve yaratıcı düşünmeye dayalı laboratuar etkinliklerinin akademik başarıya olmulu yönde etki ettiği; ancak laboratuar tutum düzeyi ve problem çözme becerisi açısından gruplar arasında anlamlı düzeyde farklılık tespit edememişlerdir. Demirci (2007) "Durgun Elektrik" konusunun öğretiminde yaratıcı düşünme yaklaşımını uygulamış, erişi ve tutum üzerinde etkisini araştırmış ve etkili olduğunu bulmuştur. Karataş ve Özcan (2010) tarafından yapılan "Yaratıcı Düşünme Etkinliklerinin Öğrencilerin Yaratıcı Düşünmelerine ve Proje Geliştirmelerine Etkisi" başlıklı çalışmada yaratıcı düşünme

(18)

etkinlikleri ile zenginleştirilmiş ders etkinliklerinin öğrencilerin yaratıcı düşünmeleri üzerine etkileri incelenmiştir. Yapılan araştırmada uygulanan yaratıcı bilişim teknolojileri eğitimi etkinliklerinin öğrencilerinin yaratıcı düşünmenin boyutları olan akıcılık, orijinallik, ayrıntılılık, esneklik puanları ve öğrencilerin toplam yaratıcılık düzeyleri üzerine etkisi araştırılmış ve deney grubu lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. alışmanın diğer bir sonucu olarak, yaratıcı düşünme etkinliklerinin öğrencilerin proje geliştirmelerine olumlu bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Gürgen ve Bilen (2005) tarafından yapılan çalışmada Müzik Eğitimi Anabilim Dalında iki yarıyıl boyunca görülen müzik derslerinin, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin akıcılık, esneklik ve özgünlük boyutları üzerindeki etkileri incelenmiştir.

Alanyazında fen eğitiminde yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik yöntem ve teknikler ile birlikte kullanılan yaratıcı düşünme etkinlikleri incelenmiştir. Kaptan ve Kuşakçı (2002) "Fen Öğretiminde Beyin Fırtınası Tekniğinin Öğrenci Yaratıcılığına Etkisi"adlı çalışmalarında, deney ve kontrol grubu yaratıcılık puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı sonucuna ulaşmışlardır. Beyin fırtınası tekniğinin öğrenci katılımını sağlayacak problem çözme, deney, gözlem yaratıcı drama, tartışma gibi yöntem ve tekniklerin ile birlikte kullanılması gerektiğini öne sürmüşlerdir. Yaratıcı drama etkinliklerinin, empati ve iletişim becerilerinin gelişimine katkısı olduğu kadar problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesine de yardımcı olduğu yapılan çalışmalar ile ortaya konulmuştur (Dikici, Gündoğdu ve Koç, 2003; Kara ve Çam, 2007; Başçı ve Gündoğdu, 2011).Yaratıcılığı geliştirmede kavram karikatürlerinin etkisinin incelendiği çalışmalarda karikatürlerin yaratıcı düşünmeyi geliştirdiği, öğrencilerin karikatürde sunulan düşünce biçimlerini sorguladıkları (Keogh ve Naylor, 1999); görsel okuma ve yazma etkinliklerinin yaratıcı düşünme becerilerinin gelişimine olumlu yönde katkı sağladığı (Balun, 2008); fen eğitiminde yaratıcı yazma etkinliklerinin aynı zamanda bilimsel süreç becerilerinin gelişiminde ve bilim eğitiminde etkili olabilceği öne sürülmüştür (Günel, 2009).

Yaratıcı düşünmeye gelişimine etki eden faktörler ile ilgili çalışmalar incelendiğinde, değişime açıklık ve hayal gücünün yaratıcılığı desteklediği görülmektedir (Çankaya ve diğ.,2012).Yenilmez ve Çalışkan (2012) tarafından yapılan öğrencilerin sahip olduğu zekâ alanları ve okul öncesi eğitimin yaratıcı düşünme becerilerine etkisinin incelendiği "İlköğretim Öğrencilerinin Çoklu Zekâ Alanları ile Yaratıcı Düşünme Düzeyleri Arasındaki İlişki" adlı çalışmada, okul öncesi eğitimin

(19)

yaratıcı düşünmenin üzerinde etkisinin olmadığı; matematik karne notu yüksek olan öğrencilerin üç boyutlu düşünebilme, çevreye uyum sağlama, kendini tanıyabilme, tek başına karar alabilme ve yaratıcı düşünebilme gibi yeteneklerinin gelişmiş olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yaratıcılığın gelişmesine engel olan faktörler, bireyin kendisi (Bentley, 1999), bireyin ilgisini çekmeyen konularda baskı yapılması (Sönmez, 1995), duyuşsal, kültürel, öğrenilen engeller, yüklü program ve algılama engelleri (Rıza, 1999, Akt: Ayan ve Dündar, 2009) olarak öne sürülmüştür. Dursun ve Ünüvar (2011) tarafından yapılan "Okulöncesi Eğitim Döneminde Yaratıcılığı Engelleyen Durumlara İlişkin Ebeveyn ve Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi" başlıklı çalışmada öğretmenlerin ebevenlere oranla yaratıcılığın çocuktan, aileden, öğretmen ve okuldan kaynaklanan sebepler nedeniyle daha fazla engellendiği görüşündedirler.

Birçok araştırmacı tarafından öğrencilerin birlikte çalıştıkları, etkileşimin daha fazla olduğu öğrenme ortamlarında daha yaratıcı, özgün ve ürünler ortaya koydukları ve bu durumun yaratıcılık düzeylerinin artmasına neden olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Günbatar, 2009; Karataş ve Özcan, 2010).

Kısaca özetlenen, yaratıcılık ve yaratıcı düşünme ile ilgili yapılan araştırmalarda yaratıcılık yaklaşımı uygulamaları ile yaratıcılığı etkileyen etmenler üzerinde odaklanıldığı görülmektedir. Değişen eğitim programlarında yaratıcı düşünmenin önem kazandığı göz önüne alındığında alanyazında fen öğrenirken öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmeye yönelik çok sayıda çalışma bulunmadığı görülmektedir. Bahsedilen çalışmalarda yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla, etkileşimin fazla olduğu öğrenme ortamlarının oluşturulması, tek bir teknik ve materyalin yaratıcı düşünme becerilerinin gelişimine etkisinin zayıf olması nedeniyle birden fazla teknik kullanılması, eğitim ortamlarının yaratıcılığın gelişimine engel olan bireyin utanma duygusunu ele alan duyuşsal faktörleri en aza indirgeyecek şekilde düzenlenmesi, bireyin özellikle ilgisini çeken konularda yaratıcılıklarını ön plana çıkarması, hayal gücü ve değişime açıklık öğelerinin yaratıcılığı geliştirmesi nedeniyle öğretim ortamında bu öğelerin kullanılması gerekliliği ön plana çıkmaktadır.

Yaratıcı düşünme becerilerinin geliştirilmesinde etkili olan faktörler göz önüne alınarak; modern fizik konularının aktarılmasında, hayal gücü öğeleri taşıyan, öğrencilerin ilgisini çekebilen, bireysel çalışabilme ve etkileşim ortamı oluşturabilen bir

(20)

materyal olarak, çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerine olumlu etkisinin olabileceği düşünülebilir.

1.2. Problem Cümlesi

Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin, sayısal bölümde öğrenim gören 11.sınıf öğrencilerinin yaratıcı düşünme becerilerinin ve fiziğe ilişkin tutumlarının gelişimine anlamlı bir etkisi var mıdır?

1.2.1. Alt Problemler:

Yukarıda belirtilen problem cümlesine paralel olarak, araştırmada dört alt problem belirlenmiştir. Bunlar:

1. Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin kullanılarak öğretimin izlendiği uygulamaya katılan öğrencilerin fiziğe ilişkin tutumlarının gelişimi açısından ön test-son test puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

2. Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin kullanılarak fizik öğretiminin izlendiği uygulamaya katılan öğrencilerin yaratıcı düşünme düzeyleri açısından ön test-son test puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

3. Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin kullanılarak fizik öğretiminin izlendiği uygulamaya katılan öğrencilerin yaratıcı düşünme düzeylerinin alt boyutlarının; ön teste göre;

a) Akıcılık,

b) Esneklik, c) Orjinalliik,

son test puanları açısından anlamlı bir fark var mıdır?

4. Çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin kullanıldığı uygulama öncesi öğrencilere yöneltilen;

(21)

 Fizikte görelilik teorisi nedir? Açıklayınız.

 Fizikte bilinen kaç boyut vardır? Kâğıt üzerinde şekillerle ifade etmeye çalışınız. Uzay-zaman kavramını açıklayınız.

açık uçlu sorularından elde edilen nitel veriler ile uygulama sonrası elde edilen nitel verilere ait bulgu ve yorumlar nelerdir?

1.3. Amaç

Bu araştırmanın amacı; çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin 11. sınıf öğrencilerinin yaratıcı düşünce becerilerinin ve fiziğe ilişkin tutumlarının gelişimine etkisini ortaya koymak olacaktır.

1.4. Önem

Son yıllarda öğrenci merkezli öğretim modelinin benimsenmesiyle birlikte, öğretmenler öğrencilerin öğrenme stillerine uygun, onları araştırmaya teşvik edecek, akademik başarıları arttıracak görsel ve işitsel materyaller hazırlamaya ve uygun etkinlikler geliştirmeye yönelmişlerdir. Fizik konuları gerekli bağlamların kullanılmaması durumunda öğrenciler tarafından zor ve sıkıcı olarak nitelendirilebilir. Konuların çizgi-roman tekniği kullanılarak bilim-kurgu hikâyeleri şeklinde verilmesi hem bağlam oluşturma hem de öğrencilerin ilgisini çekmekte kullanılması açısından önemlidir.

Fen eğitiminde çizgi-roman tekniği ile geliştirilen bilim-kurgu hikâyelerinin kullanımına ilişkin YÖK Tez Arama Kataloğu, ERIC veri tabanları ve ULAKBİM kütüphanesindeki süreli yayınlar incelendiğinde, benzer çalışmaların yurtdışında yapıldığı, Türkiye' de ise kullanılan materyal özellikleri ile ilişkilendirilebilinecek olan bilimsel öyküleme, karikatür ve filmlerin kullanımı ile ilgili çalışmalar görülmektedir (Soylu, 2011; Ören ve Yılmaz,2013; Şen Gümüş, 2009; Ayvacı ve diğ., 2012).

Coşkun, Akarsu ve Karpier (2012) tarafından yapılan çalışmada, geleneksel kültürümüzden gelen Keloğlan, Nasrettin Hoca gibi ya da günümüzde çocukların

(22)

yakından tanıdığı yüzüklerin efendisi gibi bilim-kurgu romanından ortaya çıkan kahramanların, günlük hayatta karşılaştığı sorunları Fen ve Teknoloji derslerinde öğrendikleri bilgilerle çözmeleri ele alınmıştır. Aynı zamanda soyut kavramların karakterlere bürünerek kendisiyle ilgili özellikler bir öykü içerisinde somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Materyal olarak bilimsel öykülerin kullanıldığı çalışmada, bilimsel öykülerin öğrencilerin akademik başarısına olumlu yönde etkisinin olduğu ortaya konulmuştur. Şen Gümüş (2009) bilimsel öyküleri kullanarak öğrencilerin, fen tutumları ve bilim insanı imajlarını tespit etmeye çalışmıştır.

Dennis (2002) tarafından yapılan, "Start Using “Hollywood Physics”in Your Classroom!" adlı çalışmada, fizik konularının öğrencilerin ilgisini çeken; bir dram filmi olan One Upon a Time in America, bir çizgi film olan Toy Story ve bir aksiyon filmi olan The Fugitive gibi filmlerde bulunan sahneler üzerinden anlatılmasının ve fizik kanunlarına göre hatalı sahnelerin tartışılmasının kavram öğretimi üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Eğitim ortamında kullanılan tarihsel filmlerin geleneksel öğrenme ortamlarından farklı olarak öğrencilerde yaratıcı düşünme, fikirleri yorumlama, bağlamı algılama gibi becerilerin gelişmesine hizmet ettikleri vurgulanmıştır (Kaya ve Çengelci, 2011; Stoddard, 2009). Bu açıdan bakıldığında bilim-kurgu öğelerini içeren filmlerin modern fizik konularına ilişkin kavramların aktarılmasında etkili bir materyal olabileceği söylenebilir.

Çiğdemtekin (2007), tarafından yapılan "Fizik Eğitiminde Elektrostatik Konusu İle İlgili Kavram Yanılgılarının Giderilmesine Yönelik Bir Karikatüristik Yaklaşım" başlıklı Yüksek Lisans tez çalışmasında, beş serilik bir çizgi-roman kullanılmış ve çizgi-romanın kavram yanılgılarının giderilmesinde ve tespit edilmesinde iyi bir öğretim materyali olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrenciler yapılan görüşmelerde, çizgi-romanın ilgi çekici ve keyifli olduğunu vurgulamışlarıdr.

Yurtdışında eğitimde çizgi-roman kullanımı incelendiğinde, çizgi-romanların ve bilim-kurgu hikâyeleri ile yapılmış birçok çalışma karşımıza çıkmaktadır (Kruger and Watson, 2001; Rota,2003; Allday, 2003; Fraknoi 2003; Bixler 2007).

Bu çalışma ise, bilim-kurgu öğelerini yansıtarak özellikle modern fizik konularının çizgi-roman kullanılarak aktarılması hususunda alanyazıne katkı yapacağı için önem kazanmaktadır.

(23)

1.5. Varsayımlar

 Öğrenciler Fizik Tutum Ölçegi ve Farklı Düşünme Ölçeği' ni yanıtlarken gerçek beceri, duygu ve düşüncelerini yansıttıklarını,

 Örneklem grubunun evreni temsil ettiği varsayılmaktadır.

1.6. Kapsam

 Araştırma; 2011-2012 öğretim yılı ve Fizik Öğretim Programının Modern Fizik ünitelerini kapsamaktadır.

1.7. Sınırlılıklar

 Öğrencilerin modern fizik hakkında sahip oldukları kavram yanılgıları içeriğin aktarılmasında sürenin verimli kullanılmasını kısıtlamıştır. Ancak çalışma konuya ayrılan ders saati ile sınırlandırılmıştır.

 Sınıfta materyal kullanımına ilişkin, sınıf ortamının ve ikliminin oluşturulması, araştırmacının becerisi ile sınırlıdır.

 Öğrencilere uygulanan yöntem, konuya ayrılan ders saati ile sınırlı olduğundan, öğrencilerde tutum ve yaratıcılık geliştirme konusunda sınırlı bir süredir.

Elde edilen veriler kullanılan anket verileri ile sınırlıdır.

 Öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerindeki ve fizik tutumlarındaki artışın kullanılan materyalden kaynaklandığı ile ilgili nedensel bağlılık, uygulamanın tek grup ile yapılmasından dolayı düşük kalmıştır. İç gecerliliği sağlamak için kontrol ve deney grubu ile çalışılması daha uygun olacaktır. Araştırma tek gruptan elde edilen veriler ile sınırlıdır.

1.8. Tanımlar

Yaratıcılık: Problemlere duyarlı olma sürecinin bir sonucu olarak, eksik öğelerin fark edilmesi, bu öğelerle ilgili fikir veya hipotezlerin şekillendirilmesi,

(24)

çözüme ilişkin tahminler yürütme, hipotezlerin test edilmesi, gerektiğinde değiştirilip yeniden test edilmesi ve sonucun ortaya konmasıdır (Torrance, 1962).

Tutum: Bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir (Smith 1968; Akt. Kâğıtçıbaşı, 1999:102).

Çizgi-Roman: Resim ya da çizgi dizileriyle öykü kurgulama sanatı olup, okur ve çizer arasında hayal gücüne dayalı oluşturulan bir ortamdır (Eisner,2005).

Bilim-kurgu: Açık ya da örtülü şekilde gelecekte olabilecek, bulunabilecek, yaşanılabilecek olanın simgesel iletisidir (Zıllıoğlu, 1986).

(25)

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde konu ile ilgili olarak öncelikle bilim-kurgu ve çizgi-roman kavramları ele alınarak, çizgi-roman tekniğinin bilim-kurgu hikâyelerinde kullanımı hakkında bilgi verilmiştir. Dünya'da öğretimde kullanılan çizgi-roman örnekleri sıralanarak, öğretimde kullanılacak olan bir çizgi-romanın nitelikleri açıklanmıştır.

Araştırmada kullanılan materyal fizik dersi modern fizik konularının aktarılmasında kullanılmıştır. İkinci bölümde bu yüzden modern fizik konularının öğretimi hakkında yapılan alanyazın taramasına yer verilmiştir.

Son olarak yaratıcılık kavramı kısaca ele alınmış, okulda yaratıcılığı geliştirmeye yönelik yapılması gereken etkinlikler ve bu etkinliklerin özellikleri açıklanmıştır.

2.1. Bilim-kurgu Hikâyeleri

Günümüzde bilim-kurgu filmleri ve hikâyeleri bireylerin ilgisini çekmektedir. Bilim-kurgu; içinde taşıdığı bilim ve teknoloji ile ilgili kavramlar sayesinde, bireyin zihninde olumlu ya da olumsuz bir kalıp içerisine konularak hayallerinin biçimlenmesini sağlar. Bu biçimlenme içerisinde bilimin popülerleşmesi önemli bir yer tutmaktadır (Ekem,1991). Bilimin popülerleşmesi konusunda, bu alandaki önemli isimlerden biri olan Bauer (1998), popülerleşmeyi, “bilimsel bilgi üretimi ile meşgul olmayan veya bilimin hayatlarında temel bir yer kaplamayan insanlar arasında bilimsel bilgiyi, gerçekleri ve yöntemleri yayan bütün etkinlikler” olarak geniş bir çerçevede ele almaktadır. Popülerleşme, pek çok bilim iletişimcisine göre, bilimsel bilgiyi yapmanın ve paylaşmanın bir parçası olarak kabul edilmektedir (Gregory ve Miller, 1998: 84).

(26)

Bilgi toplumunda bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler, ekonomiden politikaya, toplumsal ilişkiler alanından kültürel etkinliklere kadar insan yaşamının hemen hemen bütün alanlarını kısa sürede etkileyip, toplumun her kesmini etkiler hale gelmiştir. Bu etkileşime karşılık modern bilim, geçmişe oranla halktan daha çok bağımsızlaşmıştır. Bu bağımsızlığın temelinde üretilen bilginin fazlalığı ile birlikte, bilim insanları ile halk arasındaki bilgi uçurumunun oluştuğunu söyleyebiliriz.

Einstein'ın "Dünyada benim kuramımı anlayabilecek bir düzineden daha fazla

sayıda insan yok." sözü; bilim insanları tarafından üretilen bilgilerin, genel eğitimden

geçen halk tarafından anlaşılabilmesi için bu iletişimi sağlayacak iletişim köprüsünün oluşturulması gerekliliğini işaret eder. Bu iletişim, bilimin popülerleşmesi ile sağlanmaya çalışılmıştır.

Halkın bilimi kavraması amacıyla kullanılan bilimin popülerleşmesi kavramı, daha çok fizik, kimya, biyoloji, tıp ve mühendislik alanlarındaki bilginin ve bu alanlarla ilgili teknolojilerin anlaşılması ve desteklenmesi açısından yönetilmesi ve oluşturulması gereken bir alan olarak görülür (Cassidy, 2008: 225-230).

Sinema, televizyon, kitap ya da çizgi-romanlar yolula halka ulaşan ve bilimin popülereşmesinde kullanılan bir bilim-kurgu, gelecekte olabilecek, bulunabilecek, yaşanılabilecek olanın simgesel iletisi olarak adlandırılmaktadır (Zıllıoğlu, 1986).

Bilim-kurgu olaylara mantıklı bir açıklama getirerek, aklı, bilimi, teknolojiyi ön plana çıkarırarak insanı bilim ile karşı karşıya getirir. Bilim-kurgunun ele aldığı konular Uşun (2000) tarafından şu şekilde listelenmiştir:

1. Uzay gezileri, zaman içinde yer değiştirme ya da zaman içinde geziler, başka boyutlarda ve evrenlerde geziler.

2. Başka yıldızlardan gelen yaratıklarla ve uzay canavarlarıyla karşılaşma.

3. Ütopyalar, kurgusal dünyalar.

4. Olağanüstü buluşların yarattığı durumlar. Robotlar, telepati ve duyular üstü algılama

5. Dünya ve Dünya'nın sonu ile gelecek senaryoları

Bahsedilen konuları ele alan bilim-kurgu, 19. yüzyılda bilim ve teknolojik ilerlemelerin başlmasıyla insaların günlük yaşantısında etklili olmaya başlamış,

(27)

bilimkurgu yapıtları dönemin efsaneleriyle birleştirilerek yeniden yorumlanmıştır. Bu popüler bilim yazınlarının en önemlileri 1895 yılında H.G. Wells' in zamanda yolculuk konusunu ele alan Time Machine ve Jules Verne'in fantastik hikâyeleridir.

Alanyazın incelendiğinde "Science Stories" kavramının karşılığı olarak "Bilimsel

Öyküleme" kavramının kullanıldığı görülmektedir. Bilimsel öyküleme fen ile ilgili

kavramlarının öykü içinde öğrencilere kazandırılmasını temel alan, bilimsel olgu ve olayların aktarıldığı ve bilim insanlarının hayatlarında karşılaştıkları durumları ele alan öyküler olarak tanımlanmaktadır (Şen Gümüş, 2009).

Bilimsel öyküleme kavramı ülkemizde çok az çalışmada karşımıza çıkmasına rağmen (Şen Gümüş, 2009; Coşkun ve diğ., 2012) yurtdışında bilimsel öykülemenin sıkça kullanıldığı görülmektedir. Ping Kee ve Tao (2003) öğrencilerin bilimin doğası hakkındaki görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla bilimsel öyküleme tekniğini kullanmışlardır. Stinner (1995), fen eğitiminde bilimsel öykülemenin etkili olarak kullanılabilmesi için öğretim kademelerinde kavram öğretimine ve bilim tarihinine önem verilmesi gerektiğini öne sürmüştür.

Yurtdışında bilimsel öyküleme ve bilim-kurgu öğelerini içerin etkinliklerin geleceğin eğitimi olarak adlandırıldığı görülmektedir (European Immersive Education Summit). Geleceğin yaratıcı bilim insanlarını yetiştirmek amacıyla, bilim-kurgu hikâyeleri (ya da animasyon, çizim, şiir vb gibi diğer sanatsal ifadeler) oluşturmanın geleceğin bilim insanını oluşturabileceğine yönelik yaygın kanılar, son yıllarda yurtdışında büyük bir önem arz etmektedir.

Yurtdışında yapılan çalışmalar incelendiğinde son yıllarda "Science Fiction

Stories" kavramının karşılığı olan bilim-kurgu hikâyelerinin öğretimde kullanıldığı ve

yapılan çalışmaların arttığı görülmektedir.

Reis ve Galvao (2007), öğrencilerin yazdığı bilim-kurgu hikâyelerinden faydalanarak, bilim insanlarının bilimsel aktiviteleri ve bilimin doğası hakkındaki düşüncelerini ortaya çıkarmışlardır. Fraknoi (2003), modern astronomi öğretiminde çok soyut ve günlük hayatta sınanabilir özelliklere sahip olmadığından yola çıkarak, kavramları somut hale getirmek ve görselleştirmek amacıyla bilime dayalı bilim-kurgu hikâyelerinin kullanılmasının etkili bir araç olacağını öne sürmüştür. Liberko (2004) termodinamik konuları ile ilgili kavramların aktaraılmasında Cat's Cradle adlı romanı,

(28)

öğretim materyali olarak kullanmıştır. Bixler (2007) "Teaching Evolution with the Aid of Science Fiction" adlı makalesinde biyoloji dersi evrim konusunun öğretiminde bilim-kurgu hikâyeleri, filmleri ve senaryolarının; küçük grup çalışmaları, tartışma, soru cevap teknikleri ile birlikte kullanılmasının gerekliliğini öne sürmüştür. Dark (2005) fizik derslerinde bilim-kurgu filmlerinin kullanımının, öğrencilerin problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini olumlu yönde etkilediği ve bilim-kurgu filmlerinin yaratıcı yazma etkinliklerinde kullanılabileceği sonucuna ulaşmıştır. Lin (2013), tarafından yapılan çalışmada bilim-kurgu filmlerinin, öğrencilerin teknolojik yaratıcılıklarına etkisini incelemiştir.

2.2. Bilim-kurgu ve Özellikleri

Bilim-kurgu genellikle geleceğin bilim ve teknoloji hakkında söylenmek istenilenin ortaya konulduğu kurgu olarak adlandırılır. Bilim-kurgu öğeleri, tamamen gerçek ya da kısmen gerçek olabilir; ancak fantaziden farklı olarak tamamen hayal ürünü olamazlar (Ayvacı, 2012). Bilim-kurgunun bu özelliği ön plana alındığında; öğelerin tamamen gerçeği yansıtması öğretim ortamlarında öğrencilerin kavram yanılgılarına düşmelerini engelleyerek, onlara gerçek bilgiyi sunabileceği; ya da öğelerin kısmen gerçeği yansıtması durumunda etkili bir öğretim ortamı oluşturularak beyin fırtınası ve örnek olay incelemesi gibi tekniklerle doğruya ulaşma yollarının kullanılabileceği düşünülebilir.

Bilim-kurgu, içerisinde tamamen ya da kısmen gerçek öğeleri barındırmasından dolayı sınıfta öğretim amaçlı kullanılmasında titiz davranılması gerekmektedir. Cavanaugh ve Cavanaugh (2004) tarafından hazırlanan "Teach Science with Science Fiction Films: A Guide for Teachers and Library Media Specialists" adlı öğretmenlerin sınıfta kurgu filmlerini kullanabilmeleri için kılavuz niteliğindeki kitapta, bilim-kurgu filmlerinde bulunan sahneler ile müfradatta yer alan konular eşleştirilmiştir. Hazırlanan kitap, fizik öğretiminde kullanılabilecek bir film arşivi niteliğindedir. Kitabın hazırlanmasında bilim-kurgu filmlerinin seçiminde dikkat edilen ilkeler şu şekilde sıralanmıştır.

(29)

 Kullanılan materyalin, müfredatta belirlenen kazanımlara yönelik olması gerekmektedir.

 Kullanılan materyalin içeriği, öğrencilerin yaş grubuna uygun seviyede olmalıdır.

 Kullanılan materyalin özellikleri, farklı öğrenme yöntem ve tekniklerin uygulanabilmesine olanak sağlamalıdır.

 Kullanılan materyal öğrencileri yaratıcılığını ön plana çıkartabilecek ve işbirlikli öğrenme ortamı sağlayabilecek nitelikte olmalıdır.

 Kullanılan materyal öğrencilerin ilgisini çekecek ve onları motive edip, cesaretlendirebilecek özelliklere sahip olmaldır.

 Kullanılan materyal hem bireysel hem de işbirlikli çalışmayı desteklemedir.

 Kullanılan materyal öğrenme-öğretme ortamına teknoloji kullanımını entegre etmelidir.

Bilim-kurgu hakkında çalışmalar yapan Ekem (1990), bilim-kurgu filmlerinin, diğer eğitici ve belgesel filmlerden ayrı olarak sahip olduğu özellikleri şu şekilde sıralamıştır.

1. İçeriğinde bilimin varlığı: Bilim-kurgu filmleri bilimi temel alsa da, önemli olan film içeriğinde bilimin sunuş biçimi ve somutlaştırmanın yapılış şeklidir. Bilimin kolay anlaşılır şekilde açıklanması bilim-kurgu filmlerine yönelik tutumların artmasında etkilidir.

2. İçeriğinde gerçek olmayan bilimin varlığı: İnsanlar tarafından ortaya atılan düşünceler her zaman gerçeği yansıtmaz. Bilim-kurgu filmlerinde gerçek olmayan bilgiler kullanılarak sonuca gidiliyor olması, insanların ürettiği düşüncelerin onları olumlu sonuçlara ulaştırma durumuyla bütünleşir.

3. Gelecek konusunu işlemesi: Bilim-kurgu filmleriyle sunulan gelecek hikâyesi insanların hep ilgisini çekmiştir. Bu ilgi ve istek bilim-kurguya yönelik olumlu tutum geliştirilmesini sağlar.

4. Teknolojik ürünlerin geleceği konusunda fikir ileri sürmesi: Bilim-kurgu, olağanüstü durumları, düşlenenleri değişik biçimlerde gerçekmis gibi önümüze koymakta, bilim-kurgu filmler ise ürünlerin kullanılabilir biçimini göstererek sergilemektedir.

(30)

5. "İyi ve kötü" kavramlarını işlemesi: İyi ve kötünün karşı karşıya geldiği durumlarda insanoğlu her zaman iyinin kazanmasını ister. Geleceğin tasvir edildiği kurgu filmlerinde de durumun iyinin lehine olacağının ortaya konulması bilim-kurgu filmlerinine yönelik olumlu tutum geliştirilmesinde etkilidir.

6. Bireyin hayal gücüne hitap etmesi: Bilim-kurgu yapıtlarda hayal ürünü durumlar adeta gerçekmiş gibi işlenmektedir. Birey kendi hayalleri ile bunları karşılaştırma olanağı bulur. Bu sayede bireylerin hayal güçlerinin gelişmesine katkıda bulunur.

7. Sinemanın etkin gücünü taşıması: Görsel bir sanat dalı olarak sinemanın sağladığı güç ile bilim-kurgu öğeleri birleştirildiğinde, büyük kitlelere ulaşabilmesi mümkün hale gelir.

8. Çevre koşulları: Toplumun bilime ve sinemaya olan tutumu gözönüne alınarak bilim-kurgunun farklı yaş gruplarını da biraraya getirebilen bir araç olduğu açıktır. İnsanın merak duygusunu besleyen ve geliştiren, evrendeki oluşumlar ve insanın hayal gücüdür.

Bu açıdan bakıldığında, hayal gücünü geliştirebilecek önemli araçlardan birisi de bilim-kurgu filmlerdir (Balbağ ve diğ., 2012). Balbağ (2012) tarafından yapılan çalışmada öğretmen adaylarının bilim-kurgu filmlere yönelik görüşlerinin cinsiyet, mezun olunan lise türü, okulöncesi eğitim, akademik başarı ve öğrenim gördükleri bölüm açısından karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak akademik ortalama, mezun olunan lise türü ve okul öncesi eğitim alma durumu ile bilim-kurgu filmlerine ilişkin olumlu görüşler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca bilim-kurgu filmlerinin derslerini olumlu yönde etkilediği ile ilgili olan testteki beş maddede, fen bilgisi öğretmen adaylarının görüşlerinin, ilköğretim matematik öğretmenliği öğrencilerine göre anlamlı seviyede daha olumlu olduğu görülmektedir. Bu sonuç ışığında, modern fizik konularına yönelik bağlam kurmada gerek bilimkurgu filmlerinin gerekse bilim -kurgu hikâyelerinin etkili olacağı düşünülebilir. Bilim--kurguya atfedilen bireyin hayal gücüne hitap etme niteliği ise; araştırmanın konusu olan yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik, bilim-kurgu hikâyelerinin kullanılabileceğinin göstergesi olarak sayılabilir.

(31)

2.3. Bilim-kurgu Hikâyeleri Oluşturma

Öğrencilerin bilim-kurgu hikâyelerine ilişkin algıları ve bilim-kurgu hikâyelerini oluşturmada etkinlendikleri öğelerin bilinmesi, hikâyelerin kullanımına ilişkin yol gösterici bir faktör olacaktır. Arıkan ve Demirbaş (2006), üniversite öğrencilerinin bilim-kurgu hikâyeleri oluşturmada etkilendiği faktörlerin belirlenmesine yönelik yaptığı çalışmada, öğrencilerin bilim-kurgu filmi olarak güncel ve medyatik olarak betimlenebilen filmleri örnek gösterdikleri ve öğrencilerin bilim-kurgu hikâyelerini hayal ürünü olarak algıladıkları ve geleceği bir ölçüde yansıttıklarına inandıklarını tespit etmişlerdir.

Bilim-kurgu hikâyeleri içinde hayal ürünlerini barındırdığı için eğitim ve öğretimde kullanılması bazı kavram yanılgılarının oluşmasına neden olabilir. Öğrenciler bu hikâyelerle verilen kavramların hayal ürünü olduklarını düşünmesi öğretimde istenilen bir durum değildir. Bu yüzden hikâyelerin iyi planlanmış olması ve hikâyelerin amacının önceden ortaya konulması gerekebilir.

Allday (2003) tarafından yapılan çalışmada Star Trek' ten Star Wars 'a kadar birçok bilim-kurgu-filminde yer alan bilimsel gerçeklerin sınıf ortamında kullanılarak fizik dersini ilgi çekici hale getirilebileceğinden bahsetmiştir. Bilim-kurgu filmlerinde yerçekimi, enerji, astronomi konularındaki sahnelerin, bilimsel gerçeklerle karşılaştırma yapılarak kullanılmasının yanlış öğrenmelerin önüne geçerek bilime olana ilgilinin arttırılmasında kullanılabileceği ifade edilmiştir.

Bilim-kurgu öğelerinin kullanıldığı ortamlarda bilimsel ilke, tanım ve tasvirler zaman zaman gerçek formlarında film içerisinde yer almakta veya bu ilke ile ilgili tasvirler hatalı yapılmakta, abartılmakta, yanlış değerlendirilerek gösterilmektedir. Öğrencinin bu her iki halde de gerçekleri bulup çıkarması mümkündür. Eğitime iyi hazırlanmış bir film ve iyi bir izleme planıyla öğrenci doğruyu bulabilmek için öğrendiği bilgileri tekrardan değerlendirir, gerekli kritik ve analiz etme sonucunda bilimsel gerçekleri bulabilir. Bu noktada bilim-kurgu film iki farklı eğitsel işlevi bir arada yürütmüş olmaktadır:

1. Öğrenci, bilimsel gerçekleri somut örneklerle, görerek ve işiterek, kaIıcılığı yüksek bir oranda öğrenmektedir.

(32)

2. Öğrenci, gördüğü olay ve olguyu kritik etme, analiz etme ve değerlendirmeye tabi tutmakta ve işlemleri yapma alışkanlığını da kazanmaktadır (Ekem,1990).

Yapılan çalışmalar incelendiğinde bilim-kurgu öğelerinin; film ve animasyonlara, yaratıcı yazma etkinliklerine, çizgi-romanlara ve hikâyelere yansıtılarak öğretim ortamlarında kullanıldığı görülmektedir. Bu araştırmada kullanılan öğretim materyali fizik müfredatı modern fizik ünitesinde yer alan konularla paralellik gösteren şu ana kadar 30' dan fazla dile çevrilen bir siyah beyaz çizgi-roman serisinin bir bölümüdür.

2.4. Çizgi-roman Nedir?

Çizgi-romana ilişkin tanımlar, roman tekniklerinin gelişmesine ve çizgi-romana bakış açısına göre sürekli bir değişim göstermiştir. Mccloud (1994: 23) da, çizgi-romanı tanımlama çabasının bir süreç olarak değerlendirilmesi gerektiğini, yeni kuşakların yeni tanımlar üreteceğini yine sıralı çizimler kullanarak şu şekilde ifade etmiştir:

Şekil 1. Mccloud tarafından yapılan çizgi-roman tanımı

Çevirisi: 1- Karikatürü tanımlama çabalarımız yakın zamanda sona ermeyecek, devam eden bir süreçtir. 2- Şüphesiz ki yeni nesil var olan tanımlamaları reddedecek, karikatürü yeniden icat etmeye çalışacaktır. 3- ve bunu yapmalılar. 4- İşte bu GREAT DEBATE' tir. (GREAT DEBATE: astronomide çözülmesi zor ve uzun soluklu tartışmalar için kullanılır.)

(33)

Karikatüre yakın bir sanat alanı olan çizgi-roman benzer tekniklerle üretilir ve benzer ortamlarda yayınlanır. Ancak, çizgi-romanları karikatürün bir dalı olarak sınıflandırmamak gerekir. Çizgi-roman kendine özgü anlatım yöntemleri olan, özgün bir sanat dalıdır. Çizgi-roman iletisini ardarda gelen sahneler yoluya iletir (Yıldır,1984:7). Bu tanımlama arka arkaya sahnelerin bulunduğu duvar resimlerinden, televizyona kadar birçok kavrama karşılık gelebileceğinden tanımlamanın genişletilmesine ihtiyaç duyulmuştur.

Çizgi-romanların ilk örneklerinin abartılı çizimlere sahip olması ve komik durumları ele alması nedeniyle çizgi-romanlar, Türkçesi "komiklikler" olarak adlandırılan "comics" kavramı ile alanyazınde yer almıştır. Ancak, çizgi-romanların tanımını yaparken, çizgi öykü dizilerinden ayırmak gerekir. Çizgi öyküler, gazete ve bazı dergilerde çıkan devamı olan öykülerin dört veya daha çok resim dizileriyle anlatılmalarından oluşurlar. Çizgi-romanlar ise çizgi öykülerden doğmuş olmakla birlikte sonradan kendi başlarına bir kitle iletişim aracı olarak yer almaya başlamıştır. Çizgi-romanlar bir ya da bir kaç öyküyü içerebilir ve dergi veya kitap biçiminde olabilirler (Gündüz,2004).

Eisner’e (2005) göre çizgi-roman resim ve metnin bir tür montajından oluşur ve okura da hem sözel hem de görsel olarak hitap etmesi gerekir. Çizgi-romanın en önemli özelliği resim-yazı ilişkisi, daha doğrusu resim ve yazının birbiri içinde harmanlanmasıdır. Bu ilişki, anlaşılmasını kolaylaştıran anlatım kalıplarıyla gerçekleştirilir. Çizgi-romanda, metin ve resim çizgi-romanın birbirini tamamlayan ve birbirinden ayrılmaz iki temel öğesidir. Bu iki öğenin oluşturduğu bütünde metinin ya da resmin daha baskın olduğu durumların kullanıldığı örnekler görülebilir.

Çizgi-romanın son derece kendine has yapısal bir özelliği vardır. Çizgi-romanda anlam yaratma sürecinin en önemli noktası çerçevenin içerisindeki resimden ziyade çerçeveler arasındaki ilişkidir. Sıralı iki resim arası boşuklarda çizgi-romanın oluşturduğu anlamın en temel aracı yatmaktadır, ki bu da okuyucunun zihnidir. Zihnimiz bir çerçeveden diğerine geçerken yazılı ve görsel metinlerin oluşturduğu toplam simgeler arasında bağlantı kurar. Kâğıt üzerinde yazılmamış ve çizilmemiş olanları ya da kısacası olmayanları zihnimizde yaratarak çizgi-romanın öyküsünü kendimiz tamamlarız (Gündüz, 2004). Bu noktada Scott McCloud’un Understanding Comics adlı kitabinda yaptığı tanım ön plana çıkar. McCloud, parçaları gözlemleyip

(34)

tamamını algılayabilmemizi sağlayan zihinsel sürecin karşılığı olarak “closure- kapalı bağlantı” kelimesini kullanmıştır (McCloud,1994).

Çizgi-romanda ilk çerçevede eli baltalı ve ikincisinde ise yerde yatan bir adam gördüğümüzde çizgi-roman daha fazlasını göstermeye ihtiyaç duymaz, görmese de okuyucu olayın iki çerçeve arasında gerçekleştiğini bilir. Bu açıdan bakıldığında çizgi-roman bir ortam olarak film, fotoğraf ve televizyondan daha farklı bir iletiye sahiptir. Görüntüler arası boşluklar daraldıkça, izleyen kişinin harcaması gereken emek de gittikçe azalmaktadır. Bu konuda en az emek geretiren ortam, televizyondur. Çizgi-roman ise en az veriyi sunup, zihinsel süreçlere en çok gerek duyar (Gündüz, 2004).

Çizgi-romanın okuyucuya özgür bir evren yaratabileceği konusunda Ceran (2004); çizgi-romanı, arka arkaya yönetmen tarafından sıralanmış görüntülerden oluşan sinemadan daha üstün saymaktadır. Çünkü çizgi-roman, kendine has anlatım tarzlarına sahip bağımsız bir evren ‘yaratma’ imkânına sahiptir.

Çizgi-roman - sinema ilişkisini irdeleyecek olursak, sinema’da öyküler, durağan karelerin arka arkaya ve çok hızlı oynatma tekniği kullanılarak anlatılır; ancak çizgi-romanda kareler durağandırlar. Çizgi-çizgi-romanda öyküyü hareketlendirme, ona bir akıcılık kazandırma, anlam yükleme tamamen okuyucunun algısına bağlıdır. Bir anlamda çizgi-romanda anlatılan öyküye zaman olgusunu katan okuyucudur. Dolayısıyla öykünün akışı okuyucunun zihninde oluşur (Kutlu, 2005).

Çizgi-romanın, okuyucunun algısına bırakılan akışından kaynaklanan yeni bir evren yaratma gücü, çizgi-romanın iletisinde okuyucunun rolü ile doğrudan ilgili olan bir yöndür. Kısacası çizgi-romanın iletisi, yaratıcısının ve okuyucusunun hayal güçleri arasında kurulan bağ ile doğrudan ilişkilidir.

2.5. Bilim-kurgunun Çizgi-romana Yansıtılması

Çizgi-romana olan yoğun ilgi, eğitimcilerin gözünden kaçmamıştır. Öğrencilerin en çok okuduğu kitaplar arasında çizgi-romanlar orta sıralarda bulunmaktadır. Okunan kitap türünün ve problem çözme becerilerini etkileme durumu konusunda öğrencilerin görüşlerine bakıldığında; çizgi-roman okuyan öğrencilerin diğerlerine oranla problem çözme becerilerinin daha iyi olduğu görülmektedir (Özer, ve diğ., 2009). Çizgi-romanların okunmasının kolay olması ve konuşma balonlarının merak duygusu

(35)

oluşturması nedeniyle eğitimde kullanıldığı görülmektedir. Hatta öğrencilerin çizdikleri karikatürler bile onların hem dil olarak hem de düşünme becerisi olarak gelişmelerine yardımcı olabileceği ortaya konmuştur (Rozental,2005).

Çizgi-romanların problem çözme becerisini arttırması ve bilim-kurgu hikâyelerinin görselleştirilerek öğretim etkinliğini zenginleştirmesi açısından fizik tutumlarını olumlu yönde geliştireceği düşünülmektedir. Brake ve Thornton (2003) bilim ile toplum arasında organik bağ kurabilmek için bilim-kurgu çizgi-romanlarının önemli bir öğe olduğunu açıklamıştır.

Bilim-kurgu çizgi-romanları, çizgi filmleri ve filmleri bir bilimsel olayı açıklarken hayal gücünün sınırlarını sonuna kadar kullanır. Eğitsel olarak kullanılan çizgi-romanların kurgu ile kurgusal olmayan ayrımını öğrencilere net bir şekilde sunması gerekmektedir. Tamamen kurguya dayalı içerik öğrencilerin konu hakkında yanlış bilgiler edinmesine neden olacaktır. Etkili bilimsel bir içeriğin, kurgusal unsurlarla sunulması öğrencilerin çizgi-romana devam etme ve okuma isteklerini arttıracaktır (Rota,2003).

Bir konunun aktarılmasında kullanılmak üzerine hazırlanmış çizgi-romanlar, öğrencilere ve toplumun her kesimini bilime teşvik etmek ve bilimsel bilgiyi açıklamak için kullanılabilir. Eğitsel çizgi-romanların öğrencilerin bilim hakkında düşünmesini sağladığı ve müfredat konularının aktarılmasında kullanılabileceği araştırmacılar tarafından ortaya konulmuştur (Rota,2003; Kruger and Watson,2001; Olson 2008).

Öğrenciler hem görsel hem de yazılı ifadeler içeren gösterimlerden ve anlatının mizahi dilinden etkilenirler. Bu nedenler çizgi-romanlar bilimsel kavramları öğrencilere akratmak için çizgi romaları mükemmel bir araçtır (Weitkamp and Burnet, 2007).

Çizgi-romanların olumlu özellikleri kullanılan çizgi-romanın eğitsel kalitesiyle birlikte değişebilir. Bu açıdan çizgi-romanların eğitimde kullanımına yönelik çalışmalar arttırılmalıdır (Hughes,2005).

Yapılan çalışmalar çizgi-romanların öğrencileri ve toplumu bilimsel kavramlar üzerinde düşünmeye ittiğini göstermektedir. Ülkemizde çizgi-romanların sınıflarda öğretim amaçlı kullanımı hem öğrenciler hem de öğretmenler için yeni bir yaklaşım olarak gösterilebilir.

(36)

2.6. Eğitimde Kullanılan Çizgi-romanlar

Çizgi-romanların öğretim materyali olarak kullanımına ilişkin tarihsel geçmişe baktığımızda, çalışmaların yurtdışında 1940' lı yıllara kadar uzandığı görülmektedir. 1940-1955 yılları arasında çizgi-romanların eğitimdeki kullanımındaki yükseliş Journal of Educational Sociology dergisi 1944 yılındaki 18. sayısının tamamını bu konuya ayırmasına neden olmuş; ancak çizgi-romanların yükselişi şiddeti, ırksal ayrılıkları, homoseksüelliği, asiliği ve cahilliği körüklemesi nedeniyle 1954 yılında Wertham Senatosu Çocuk Suçlarını Araştırma Alt komisyonu tarafından çocuklar için zararlı bulunmasıyla yerini uzun süreli bir durgunluğa bırakmıştır (Yücel, 2009).

Çizgi-romanın eğitimde tekrar kullanılmasında en büyük atılımın Astronomi ve Fizik Profesörü Kakalios tarafından yapıldığını söylemek yanlış olmaz. Kakalios "Ben Fizik Hakkında Bilmem Gereken Herşeyi Çizgi-roman Okuyarak Öğrendim" adlı semineri ile eğitim dünyasında büyük ilgi toplamıştır. Örümcek Adam filminin büyük yankı uyandırdığı 2002 yılında, süper kahramanların özelliklerinin sınıflarda fizik eğitiminde kullanılması konusunda medyayı kullanarak ön ayak olmuştur. Kakalios'a ait internet sitesinde süper kahramanlara ait eğitsel videolar ve çizgi-roman örnekleri bulunmaktadır. (http://www.physicsofsuperheroes.com/index.php)

(37)

1990' lı yıllarda yaygınlaşmaya başlayan internet ve bilgisayar 2000' li yıllarda ulaşılabiliriliğini arttırmakla birlikte, internette ve bilgisayarda geçirilen süre oldukça artmıştır. Birçok çalışmada internet kullanımının bilgiye ulaşma amacıyla değil, müzik dinlemek, oyun oynamak, sohbet etmek, haber almak amacıyla kullanılmaya başladığını göstermektedir. (Bayraktar ve Gün, 2007; Ceyhan, 2011). Bilgisyar ve internet kullanımındaki artış ile birlikte çizgi-roman, televizyon ve bilgisayar oyunlarının zararlarından gençleri uzak tutmaya çalışan çevreler tarafından faydalı araçlar olarak görülmeye başlanmıştır (Yücel, 2009).

Günümüzde çeşitli web siteleri, bilimsel konulardan ilham alan kısa on-line çizgi-romanlar yayınlamaktadır.

Hindistan'daki popüler bilim serisi "Scientoons'' bilim iletişimcisi Pradeep Srivastava'nın buluşudur (http://www.scientoon.com/). Scientoons, yeni araştırmalar hakkındaki temel bilgileri, fikirleri, veri ya da gerçekleri içermesinin yanısıra mizahi bir yorum ve diyalog eşliğinde karikatürleri içerir.

Japonya'daki Nagaya Üniversitesi'nin çevre laboratuvarı şuana kadar her biri 16 sayfa uzunlugunda ve degişik konulara sahip dokuz renkli çizgi roman yayınlamıştır, (http://www.stelab.nagoya-u.ac.jp/ste-www1/doce/outreach.html).

Jean-Pierre Petit tez çalışmamda kullandığım, Archibald Higgins olarak adlandırılan siyah beyaz serisinin ''bilimsel romanlar''ını üretmiştir. Bu çizgi-romanlarda kara delikler, görelilik teorisi ve big-bang teorisini içeren çeşitli bilimsel konular ele alınmıştır (http://www.savoir-sans-frontieres.com/). Şu ana kadar Petit'in serileri 30'dan fazla dile tercüme edilmiştir ve on-line olarak ücretsiz bulunmaktadır.

ABD'de şuana kadar 19 kitaptan oluşmuş olan süperkahraman tarzındaki Max Axiom çizgi-romanları yayınlanmıştır. Bu çizgi-romanlar elektromanyetizma'dan doğal seleksiyon'a kadar çeşitli konuları kapsamaktadırlar ve 8-14 yaş arasındaki ögrencilere yöneliktirler. Serilerinin adını taşıyan süperkahraman Max bir karınca boyutuna kadar küçültebilmesiyle, ses dalgalarını kullanmasıyla karaktere yüklenilen popüler kavramını taşır (http://www.capstonekids.com/contests/index.html).

(38)

Şekil 3. On-line olarak yayınlanan eğitisel çizgi-roman örnekleri

İngiltere'de Chemedian adında bir kimya çizgi-romanı serisi vardır ve bu ulusal kimya müfredatını 7-10 yaş arasındaki oğrencilere aktarmak için bir öğretim materyali olarak tasarlanmıştır (Endy, 2005).

Yurtdışında eğitsel amaçlı karikatürlerin çok sayıda olduğu ve birçok öğrenciye on-line olarak ulaşmasının sağlandığı görülmektedir. Ülkemizde de benzer çalışmaların yapılması, öğretim ortamlarına çizgi-romanların taşınması çalışmalarının yapılması gerekliliği olduğu söylenebilir.

2.7. Bilim İletişiminde Çizgi-romanların Rolü ve Ortam Sınırlaması

Eğitsel çizgi-romanlar, halka bilimi açıklamak için kullanırlar ve hazırlanırken okuyucuların bilimsel bilgiden yoksun olduğu varsayılırarak modellenir. Örneğin, Planet Science War (http://www.planet-science.com/) okula giden çocuklar tarafından tasarlanan karakterleri özelleştiren bir çizgi-romandır ve en iyi süperkahraman karakter tasarımı oluşturulmaya çalışılır. Sınıf içinde karşılaşılan bilimsel ilkelere dayalı bir

Şekil

Şekil 1. Mccloud tarafından yapılan çizgi-roman tanımı
Şekil 2. James Kakalikos tarafından hazırlanan çizgi-romanlar
Şekil 3. On-line olarak yayınlanan eğitisel çizgi-roman örnekleri
Şekil 4. Yaratıcılığın evreleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

To solve the vertex cover problem for link monitoring, we propose a greedy algorithm that is given in Algorithm 3.1 where the link_coverage of node i is the number of

臺北醫學大學今日北醫: 附醫團隊傑出研究 登上知名期刊Nature Medicine 附醫團隊傑出研究 登上知名期刊Nature

得按而上溢也。

[r]

biographies but also documents relating to his commissions and sales. According to the passage, the new data about Michalengelo ----. A) have led to similar studies about his

This study was carried out between 2017 and 2018 to determine physical and chemical influences of two drying methods (drying on wooden fruit drying trays and drying

babda çömlek, tandır, ocak, kömür, tütün, çanak, tabak benzeri nesnelerin tabiri yapılırken B’de bu babın karşılığı yoktur.. Babda yer direnmenin tabiri yapılırken

Bir di€er ifade ile ifl ahlak›, eme€inin karfl›l›€›nda ücret alan çal›flanlar›n yapt›klar› ifle, ald›klar› ücretin çok ötesinde de€er katan ve o ifle