• Sonuç bulunamadı

Meslek yüksekokulları tekstil/konfeksiyon programının öğrenci ve öğretim elemanları görüşlerine göre değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meslek yüksekokulları tekstil/konfeksiyon programının öğrenci ve öğretim elemanları görüşlerine göre değerlendirilmesi"

Copied!
179
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ

EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

GĐYĐM ENDÜSTRĐSĐ VE MODA TASARIMI EĞĐTĐMĐ

MESLEK YÜKSEKOKULLARI TEKSTĐL/KONFEKSĐYON

PROGRAMININ ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐM ELEMANLARI GÖRÜŞLERĐNE GÖRE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Hazırlayan: Menekşe SAKARYA

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Semiha AYDIN

(2)

EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’ NE

Menekşe SAKARYA’ya ait MESLEK YÜKSEKOKULLARI

TEKSTĐL/KONFEKSĐYON PROGRAMININ ÖĞRENCĐ ve ÖĞRETĐM ELEMANLARI GÖRÜŞLERĐNE GÖRE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ adlı çalışma jürimiz tarafından Giyim Endüstrisi Eğitimi ve Moda Tasarımı Eğitimi Anabilim Dalında YÜKSEK LĐSANS TEZĐ olarak kabul edilmiştir.

(Đmza)

Başkan ………

Akademik Ünvanı, Adı Soyadı

(Đmza)

Üye ...

Akademik Ünvanı, Adı Soyadı (Danışman)

(Đmza)

Üye ...

(3)

ÖZET

Teknolojide yaşanan hızlı değişme ve gelişmeler, pazarların küreselleşmesi, iletişimin artması, bilgi alışverişinin ve ulaşımın kolaylaşması, serbest ticaret engellerinin kaldırılması yönündeki gelişmeler ülkelerin ulusal ekonomilerini etkilemiş ve rekabeti ön plana çıkarmıştır. Đşletmelerin ürettikleri çok çeşitli mal ve hizmeti zamanında ve kaliteli olarak teslim etmek konusunda daha duyarlı olmaları, teknolojiyi anlayan, yorumlayan, uygulayabilen, verimli ve kaliteli mal ve hizmet üretebilen yüksek nitelikli iş gücünü, kaynakların etkili ve verimli kullanımını, en az kaynak kullanarak en çok yarar sağlama ilkesinin hayata geçirilmesini ön plana çıkarmıştır. Eğitim sisteminin görevi toplumsal kalkınmayı gerçekleştirecek nitelikli işgücünün yetiştirilmesini sağlamaktır. Meslek yüksekokullarının görevi ise endüstrinin ihtiyaç duyduğu ara kademe insan gücünü yetiştirmektir.

MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi” adı ile 10 Aralık 2001 tarihinde bir proje başlatılmıştır. Geliştirilen programlardan biri de Tekstil Programı’dır. Daha önce meslek yüksekokullarında tekstil alanında 15 program altında öğretim sürdürülmekte iken bu çalışmanın sonucunda 7 dal olarak Tekstil Programı adı altında birleştirilmiştir.

Araştırmanın amacı “MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi” adı ile başlatılan proje kapsamında yer alan 2002 Öğretim Yılında uygulanmaya başlayan Meslek Yüksekokulları Tekstil/Konfeksiyon Programının öğretim elemanları ve öğrencilerin görüşlerine göre değerlendirilmesiyle programın geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktır.

Bu amaçla araştırma verileri Meslek Yüksekokulları Tekstil/Konfeksiyon Programlarındaki öğretim elemanları ve öğrencilerinin görüşleri anket yolu ile toplanmış, ayrıca bu programdan mezun olan öğrencilerin başarı ortalamaları ile meslek lisesindeki başarı ortalamaları örneklem grubu içindeki meslek yüksekokullarından istenmiştir. Araştırmada betimleme yöntemi kullanılmış, olup kuramsal çerçevenin oluşturulması için ilgili literatür taranmıştır.

Araştırmanın evreni meslek yüksekokulları Tekstil/ Konfeksiyon Programına 2004–2005 yılından itibaren kayıt yaptıran II.sınıf öğrencileri, ve bu program da

(4)

görevli öğretim elemanları ile Tekstil/Konfeksiyon Programı 2004 mezunu öğrencilerinin meslek lisesi başarı ortalamaları ile MYO başarı ortalamaları oluşturmuştur.

Araştırmanın örneklemini 2004 DGS kılavuzuna göre Tekstil/Konfeksiyon Programının bulunduğu 84 meslek yüksekokulundan rasgele(random) seçilmiş 24 meslek yüksekokulu Tekstil /Konfeksiyon Programlarındaki II. sınıf öğrencileri ve bu programda görevli öğretim elemanları oluşturmaktadır. Rasgele seçilen bu 24 okuldan sınavsız geçiş yapan 2004 Tekstil/Hazır Giyim mezunu öğrencilerin MYO not ortalamaları ile meslek lisesi not ortalamaları istenmiştir.

Meslek Yüksekokulları Tekstil /Konfeksiyon programında öğrenim gören ikinci sınıf öğrencilerine uygulanarak elde edilen anket sayısı 413’tür.Bu programda görevli öğretim elemanlarına uygulanan anket sayısı ise toplam 67’dir.Araştırma gruplarına uygulanan anketlerin geri gelme oranı öğrenci anketlerinde % 76, öğretim elemanları anketlerinin ise %67’dir.

Öğrenci ve öğretim elemanlarına uygulanan anketlerin çözümlenmesi için SPSS (Statistical Package For Social Sciences) 11.0 Paket programı kullanılarak analizleri yapılmıştır. Verilerin analizinde sayı, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, ki-kare bağımsızlık testi ile korelasyon analizi tekniğinden faydalanılmıştır. Bulgular tablolar halinde sunulmuş ve yorumlanarak öneriler geliştirilmiştir.

Araştırma bulgularından bazıları; Sınavsız geçiş yapan öğrenciler Tekstil/Konfeksiyon programını ÖSYS kılavuzlarında yer almamasından dolayı bilgi edinmek için çeşitli kaynaklara başvurmaktadır. Öğrencilerin Tekstil alt programına yerleştirilmeleri MYO’larda farklı yöntemlerle yapılmaktadır. Uygulanan ki-kare testi meslek derslerinin yeterlilikleri hakkında öğrenci ve öğretim elemanlarının farklı düşündükleri ortaya çıkmıştır. Öğrenciler Bilgisayar I-II dersinin konularını yetersiz olarak değerlendirirken öğretim elemanları ise konuları yeterli olarak değerlendirmişlerdir. Matematik I-II dersinin süresini öğrenciler yeterli bulurken öğretim elemanları ise azaltılması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Meslek

(5)

derslerinin işlenişi hakkında öğrenciler öğretim elemanlarını kısmen yeterli olarak değerlendirmişlerdir. Öğrenme ve öğretme ortamıyla ilgili öğrenci ve öğretim elemanları okulda uygulama yapılan alanları, araç- gereç sayısını ve okul çevresindeki sosyal tesisleri yetersiz olarak değerlendirmişlerdir. Öğretim elemanlarının program uygulamaya konulmasından sonra öğrenci ve öğretimde meydana gelen değişikliklerle ilgili görüşleri içinde en önemlisi öğrencinin öğrenme gücünün azaldığı yönünde belirttikleri görüştür. Öğretim elemanları sınavsız geçiş sistemi ile birlikte sınavsız geçiş yapan öğrencilerin başarılarının azaldığı ve farklı alanlardan gelen öğrenci sayılarının arttığı yönünde düşünmektedirler. Ayrıca öğrencilerin lise ve üniversitedeki başarıları arasındaki ilişkiye bakıldığında öğrencilerin meslek lisesindeki başarıları arttıkça üniversitedeki başarılarının da arttığı sonucuna varılmıştır.

Bulgular doğrultusunda şu öneriler geliştirilmiştir. ÖSYS tercih kılavuzlarında meslek yüksekokullarının tekstil alt programları belirtilmesi sağlanabilir. Öğrencilerin okula girişte tercih ettikleri programlara yerleştirilmeleri sağlanabilir. Sınavsız geçiş sistemi kaldırılabilir ya da bu sistem kaldırılmasa dahi mutlaka öğrencilerin okula girişte orta öğretim başarı puanlarına baraj getirilmesi yararlı olacaktır.

(6)

ABSTRACT

Rapid developments and changes in technology, spreading throughout the world of markets, increasing of communication, becoming easy of transportation and information dealing and abolishing the obstacles of free trading affect the countries’ national economy and make more important the rivalry. Becoming more sensitive of delivering the products at the time and high in quality makes more important.

The goal of the education system is to train of high quality productive power that yields the social development. The goal of the vocational high schools is to train the interval rank human power taht industry needs for.

A Project which is named as “MEB-YÖK Vocational High Schools Program Developing Project” has been begun on 10th december 2001 and the Project come to end on 30th May 2002. One of the developed program is the Textile Program. Early, in vocational high schools 15 programs was studying under Textile Program, after the project become 7 branch in the Textile Program.

The research’s purpose is about, to present proposals about problems and defects of Vocational High Schools Textile/Ready-Made Clothing Program by getting the opinions of intructors and students.

Data has been helded by inquiry and graduation points at the vocational high school and vocational school of the graduated students has been get from vocational high schools. In this study the survey method has been applicated and for forming the theoretical limitation the related literatures has been researched.

The population of the research is, 2nd-class students that registered in 2004-2005 semester in Vocatioanl High School Textile/Ready-made Clothing Program and

(7)

the students who were graduated in 2004 semester from Textile/Ready-made Clothing Program.

2nd class students and instructors of 24 Vocatioanl High School has been selected randomly from the 84 Textile/Ready-made Clothing Program. 413 students and 67 instructors answered the inquiry. The ratio of answered inquiry is 76% afor students and 67% for instructors.

Datas were analyzed by SPSS 11.0 packet program. In analying the datas; frequency, percentage, arithmetic mean, standart deviation, khi-square test and correlation analysis techniques were used. Findings were offered by tables, discuss the conclusion and suggestments are developed.

Because of the absence of Textile/Ready made Clothing program in the SSLE guides, students look for different sources to get knowledge. In Vocational High Schools students’ puttings are perfomed with different methods. Students’ and Instructors’ different opinions about the sufficiency of vocational courses are appeared by applying khi-square test. While students evaluated Computer I-II courses’ subjects as insufficienct, instructors evaluated as sufficient. Mathematic I-II courses’ periods was evaluated as sufficient by students but as to be increased by instructors. Students had interpreted the instructors’ teaching vocational courses as partly sufficient. Related to learning and teaching environments, students and instructors evaluated the areas in the schools using for applied courses, the amount of tools and equipments and social facilities around the schools as insufficient. The most important instructor opinion about alterations in teaching and student profile after Textile/Ready made Clothing program has been put into practice is the learning power of students has decreased. Instructors thought taht;by entrance without examination system, students’ successes were decreased who has entered without examination and the number of students that came from different fields has increased. When we look at the relation between students’ success high school and vocational high school, we see that as the high school success increases, success in the university increases.

(8)

By these findings, those proposals has been developed; in SSLE preference guides, Textile sub-programs of Vocational High Schools ought to be clarified. Students’ preferences about the selection of sub-program would be considered. Entrance without Examination System must be come to an end or at least for entering vocational high schools a passing grade for students have to be bring at the success point of high school.

(9)

ÖNSÖZ

Türk ekonomisinin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi, mesleki ve teknik alanda iyi eğitim almış, teknolojiyi özümsemiş ve bunu bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş insan gücünün varlığı ile mümkün olabilir. Türk eğitim dokusu içinde mesleki ve teknik eğitimin ilk kademesi, mesleki ve teknik orta öğretim, ikinci kademesi ise meslek yüksekokullarında ön lisans düzeyinde verilen eğitimdir. Đstenilen işgücünü hazırlayabilmek için, tüm eğitim sisteminin ve bilhassa mesleki teknik eğitimin en alt kademesinden en üst kademesine kadar bir bütünlük içinde ele alınması ve yeniden yapılandırılması zorunlu görülmektedir. Yüksek Öğretim Kurulu tarafından, meslek yüksek okullarının program çeşitliliği unvan kargaşası yarattığı gerekçesi ile programlardan bazıları birleştirilmiştir. Bu araştırmanın amacı 4702 sayılı kanun uyarınca mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız olarak öğrenci alınacağından bu geçişin program açısından tutarlılığını ve devamlılığını sağlayabilmek ve ileride modüler sisteme geçişe imkan verecek ve aynı zamanda istihdam kesiminin ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde meslek yüksekokulları eğitim programlarını geliştirmek amacıyla 30 Mayıs 2002 tarihinde hedeflerine ulaştırılarak uygulanmaya başlanan MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi içinde yer alan Tekstil/Konfeksiyon Programının öğrenci ve öğretim elemanlarının görüşlerine göre değerlendirilerek programın gelişimine katkı sağlamaktır. Araştırma METEB, sınavsız geçiş uygulaması, öğrenci ve öğretim elemanlarının programın uygulanması ile ilgili görüşleri, öğrencilerin başarı durumları ile başarı durumları arasındaki ilişki, öğrencilerin MYO’daki koşullar ile öğretim elemanlarının yeterlilikleri hakkındaki görüşlerini kapsamaktadır.

Araştırmanın gerçekleştirilmesinde beni yönlendirerek öneriler getiren ayrıca her konuda yardımlarını esirgemeyen danışmanım Prof.Dr. Semiha AYDIN’a içtenlikle teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca araştırma verilerinin elde edilmesi sırasında katkıları olan değerli Meslek Yüksekokulları Yöneticileri ile Tekstil/Konfeksiyon Programı’nda görevli Öğretim Elemanları’na ve bu programda öğrenim gören öğrencilere teşekkürü bir borç bilirim.

(10)

ĐÇĐNDEKĐLER ÖZET ... ii ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ...viii ĐÇĐNDEKĐLER ... ix TABLOLAR LĐSTESĐ ... xi

ŞEKĐLLER LĐSTESĐ ... xiv

GĐRĐŞ ... 1

BÖLÜM I ... 7

PROBLEM DURUMU ... 7

1. MESLEK YÜKSEKOKULLARI ... 7

1.1 MESLEK YÜKSEKOKULLARININ GELĐŞĐMĐ ve BUGÜNKÜ DURUMU 9 1.2 MESLEK YÜKSEKOKULLARININ GELĐŞMESĐ ĐÇĐN HAZIRLANAN PROGRAM VE PROJELER ... 15

1.3 MESLEK YÜKSEKOKULLARI BÜNYESĐNDEKĐ TEKSTĐL / KONFEKSĐYON PROGRAMLARININ DURUMLARI ... 18

2. MESLEKĐ ve TEKNĐK EĞĐTĐM ... 26

2.1 MESLEKĐ TEKNĐK EĞĐTĐM BÖLGESĐ (METEB)ve SINAVSIZ GEÇĐŞ ... 30

2.1.1 MESLEKĐ TEKNĐK EĞĐTĐM BÖLGESĐ VE YAPILAN YASAL DÜZENLEMELER ... 30

2.1.1.1 4702 SAYILI YASA ... 30

2.1.1.2 2547 SAYILI YASADA YAPILAN DÜZENLEMELER ... 34

2.1.2 SINAVSIZ GEÇĐŞ ... 36

3. MESLEKĐ VE TEKNĐK EĞĐTĐMDE PROGRAM GELĐŞTĐRME VE DEĞERLENDĐRME ... 37

3.1 EĞĐTĐM PROGRAMI ... 37

3.2 ÖĞRETĐM PROGRAMI ... 38

3.3 PROGRAM GELĐŞTĐRME ... 39

3.4 PROGRAM DEĞERLENDĐRME ... 40

3.4.1 PROGRAM DEĞERLENDĐRME TÜRLERĐ ... 43

3.4.1.1 TANILAYICI DEĞERLENDĐRME (Diagnostic Evaluation) ... 43

3.4.1.2 BĐÇĐMLENDĐRĐCĐ DEĞERLENDĐRME (Formative Evaluation) ... 44

3.4.1.3 DÜZEY BELĐRLEYĐCĐ DEĞERLENDĐRME (Summative Evaluation) ... 45

3.4.2 PROGRAM DEĞERLENDĐRME MODELLERĐ ... 47

PROBLEM CÜMLESĐ ... 53 ARAŞTIRMANIN AMACI ... 53 ALT PROBLEMLER ... 54 DENENCELER ... 54 SAYILTILAR ... 54 SINIRLILIKLAR ... 55 ARAŞTIRMANIN ÖNEMĐ ... 55 TANIMLAR ... 57 KISALTMALAR ... 59 BÖLÜM II ... 60 ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMA VE YAYINLAR ... 60

(11)

BÖLÜM III ... 75

YÖNTEM ... 75

EVREN ... 75

ÖRNEKLEM ... 76

VERĐ TOPLAMA TEKNĐKLERĐ ... 81

VERĐ ANALĐZ TEKNĐKLERĐ ... 85

BÖLÜM IV ... 87

BULGULAR VE YORUM ... 87

I.MESLEK YÜKSEKOKULLARI TEKSTĐL/KONFEKSĐYON PROGRAMI87 HAKKINDA ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐM ELEMANLARI GÖRÜŞLERĐ ĐLE. 87 ĐLGĐLĐ BULGULAR ... 87

II. MESLEK YÜKSEKOKULLARI TEKSTĐL/KONFEKSĐYON (HAZIR .. 117

GĐYĐM) PROGRAMINA SINAVSIZ GEÇĐŞ YAPAN ÖĞRENCĐLERĐN LĐSE ... 117

VE ÜNĐVERSĐTEDEKĐ BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ... 117

ĐNCELENMESĐ ĐLE ĐLGĐLĐ BULGULAR ... 117

BÖLÜM V ... 124

SONUÇ ... 124

ÖNERĐLER ... 130

KAYNAKLAR ... 132

EKLER ... 139

EK:I MESLEK YÜKSEKOKULLARI TEKSTĐL/ KONFEKSĐYON PROGRAMI ÖĞRENCĐ ANKETĐ ... 140

EK:II MESLEK YÜKSEKOKULLARI TEKSTĐL/ KONFEKSĐYON PROGRAMI ÖĞRETĐM ELEMANI ANKETĐ ... 144

EK:III DĐLEKÇE ... 148

EK:IV TEKSTĐL PROGRAMI HAFTALIK DERS DAĞILIM ÇĐZELGESĐ ... 149

EK:V DERS ĐÇERĐKLERĐ ... 151

EK:VI ARAŞTIRMA EVRENĐ ... 159

EK-VII: ARAŞTIRMA ÖRNEKLEMĐ ĐLE GÖNDERĐLEN VE GERĐ GELEN ANKET SAYILARI ... 164

(12)

TABLOLAR LĐSTESĐ

TABLO NO: TABLO ADI: SAYFA NO:

1. TOPLAM MYO SAYILARI VE KURULUŞ ŞEKĐLLERĐNE GÖRE DAĞILIMI ... 8

2. BĐÇĐMLENDĐRĐCĐ DEĞERLENDĐRME PLANI ... 45

3. PROGRAM ETKILERI VE ÖLÇME ARAÇLARI ... 46

4. PROGRAMA KAYIT OLAN ÖĞRENCĐLERĐN ORTAÖĞRETĐM MEZUNĐYET YILLARI ... 77

5. ÖĞRENCĐLERĐN ORTAÖĞRETĐMDEN MEZUN OLDUKLARI BÖLÜMLER ... 78

6. ÖĞRENCĐLERĐN OKULA YERLEŞTĐRĐLME KONTENJANLARI ... 79

7. ÖĞRETĐM ELEMANLARININ DERSLERE GĐRĐŞ SÜRELERĐ... 79

8. ÖĞRETĐM ELEMANLARININ DERSLERE GĐRME DURUMLARI ... 80

9. ARAŞTIRMA ÖRNEKLEMĐNE ALINAN ÖĞRETĐM ELEMANI VE ÖĞRENCĐLERĐN YÜZDE DAĞILIMI ... 84

10. ÖĞRENCĐLERĐN PROGRAMDAN DUYDUKLARI MEMNUNĐYET DÜZEYLERĐ Đ ... 88

11. ÖĞRENCĐLERĐN PROGRAMA YERLEŞTĐRĐLMELERĐ ĐLE ĐLGĐLĐ KARAR VERME DURUMLARI ... 89

12. ÖĞRENCĐLERĐN TEKSTĐL/ KONFEKSĐYON PROGRAMINA YERLEŞTĐRĐLME DURUMLARI ... 90

13. ÖĞRENCĐLERĐN PROGRAMI SEÇERKEN BĐLGĐ EDĐNDĐKLERĐ KAYNAKLAR ... 91

14. MESLEKĐ DERS ĐÇERĐKLERĐNĐN GENEL YETERLĐLĐKLERĐNE ĐLĐŞKĐN ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐM ELEMANLARININ GÖRÜŞLERĐ ... 93

15. MESLEKI DERS IÇERIKLERININ YETERLILIKLERINE ĐLĐŞKĐN ÖĞRENCI VE ÖĞRETIM ELEMANLARI GÖRÜŞLERĐ ... 94

16. MESLEKĐ DERSLERĐN ÖĞRETĐM SÜRELERĐNE ĐLĐŞKĐN ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐM ELEMANLARININ GÖRÜŞLERĐ ... 98

17. MESLEKĐ DERSLERĐN DERS SÜRELERĐNĐN YETERLĐLĐKLERĐ ĐLE ĐLGĐLĐ ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐM ELEMANLARI GÖRÜŞLERĐ ... 99

(13)

18. MESLEK DERSLERĐNĐN ĐŞLENĐŞĐ ĐLE ĐLGĐLĐ GÖRÜŞLER ... 103

19. MESLEK DERSLERĐNĐN ĐŞLENĐŞĐNE ĐLĐŞKĐN ANALĐZ SONUÇLARI ... 104

20. ÖĞRENME VE ÖĞRETME ORTAMI ĐLE ĐLGĐLĐ GÖRÜŞLER ... 107

21. ÖĞRENME VE ÖĞRETME ORTAMINA ĐLĐŞKĐN ANALĐZ SONUÇLARI... 108

22. ÖĞRENME VE ÖĞRETME ORTAMI ĐLE ĐLGĐLĐ GÖRÜŞLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ĐNCELENMESĐ ... 108

23. TEORĐK VE UYGULAMALI MESLEK DERSLERĐNĐN ĐŞLENDĐĞĐ ALANLAR ... 110

24. TEKSTĐL/ KONFEKSĐYON PROGRAMININ UYGULAMAYA KONULMASIYLA ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐMLE ĐLGĐLĐ DEĞĐŞMELER ... 111

25. TEKSTĐL/ KONFEKSĐYON PROGRAMININ UYGULAMAYA KONULMASIYLA ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐMLE ĐLGĐLĐ DEĞĐŞMELERE ĐLĐŞKĐN ANALĐZ SONUÇLARI ... 113

26. METEB UYGULAMASI VE SINAVSIZ GEÇĐŞLE BĐRLĐKTE ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐMDE OLUŞAN DEĞĐŞMELER ... 114

27. METEB UYGULAMASI VE SINAVSIZ GEÇĐŞLE BĐRLĐKTE ÖĞRENCĐ VE ÖĞRETĐMDE OLUŞAN DEĞĐŞMELERE ĐLĐŞKĐN ANALĐZ SONUÇLARI ... 114

28. ANKARA MYO KONFEKSIYON/HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 117

29. ANKARA MYO KONFEKSIYON/HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKI ILIŞKININ ARAŞTIRILMASI ... 117

30. AKHĐSAR MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 118

31. AKHĐSAR MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKI ILIŞKININ ARAŞTIRILMASI ... 118

32. KARS MYO KONFEKSIYON/HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 119

33. KARS MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKI ILIŞKININ ARAŞTIRILMASI ... 119

34. MUSTAFA KEMALPAŞA MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 120

(14)

35. MUSTAFA KEMALPAŞA MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKI ILIŞKININ ARAŞTIRILMASI ... 120 36. BOR HALIL ZÖHRE ATAMAN MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN

ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 121 37. BOR HALIL ZÖHRE ATAMAN MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN

ÖĞRENCILER IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKI ILIŞKININ ARAŞTIRILMASI ... 121 38. GEYVE MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN

LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 122 39. GEYVE MYO HAZIR GĐYĐM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCĐLER ĐÇĐN

LĐSE VE MYO’DAKĐ BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN

ARAŞTIRILMASI ... 122 40. SAKARYA MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER

IÇIN LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ... 123 41. SAKARYA MYO HAZIR GIYIM PROGRAMINDAN MEZUN ÖĞRENCILER IÇIN

LISE VE MYO’DAKI BAŞARI DURUMLARI ARASINDAKI ILIŞKININ

ARAŞTIRILMASI ... 123 42. ARAŞTIRMA ÖRNEKLEMĐ ĐLE GÖNDERĐLEN VE GERĐ GELEN ANKET

(15)

ŞEKĐLLER LĐSTESĐ

ŞEKĐL NO: ŞEKĐL ADI: SAYFA NO:

1. Mesleki Teknik Eğitim Bölgesi ... 32 2. Değerlendirme Modeli ... 42

(16)

GĐRĐŞ

Toplumsal kalkınmayı gerçekleştirecek nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi büyük ölçüde eğitim sisteminin görevidir. Eğitim sistemi bu görevi yerine getirirken öğrencileri üretken birer vatandaş olarak görür ve onları ileri eğitime hazırlar.1

Eğitim programı bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı milli eğitimin ve kurumun amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm faaliyetleri kapsar. Öğretim, ders dışı kol faaliyetleri, özel günlerin kutlanması, geziler, kısa kurslar, rehberlik, sağlık vb. hizmetler bu çerçeve içine girer.2

Varış’ a göre eğitim programı içinde ağırlık taşıyan önemli bir kesimde öğretim programıdır. Genellikle, belli bilgi kategorilerinden oluşan ve bir kısım okullarda beceriye ve uygulamaya ağırlık tanıyan, bilgi ve becerinin eğitim programının amaçları doğrultusunda ve planlı bir biçimde kazandırılmasına dönük bir programdır.

Program değerlendirme, programın etkililiği hakkında karar verme sürecidir. Ertürk, değerlendirmeyi, program geliştirmenin son ve tamamlayıcı halkası olarak tanımlamaktadır. Program değerlendirme de değerlendirme sonuçları program geliştirme uzmanlarına programa devam, gözden geçirme ya da yeni bir aşamaya geçme konusunda bilgi vermektedir. Bunun yanı sıra karar vermede, sonuç çıkarma da ve programla ilgili kararları bilgiye dayandırma da program geliştirme uzmanına bilgi verir. 3

Bilgi çağına uyum sağlayabilecek elemanları yetiştirmede izlenilen yaklaşımlar bugüne kadar uygulanan yöntemlerden farklılık göstermektedir. Đstenilen işgücünü hazırlayabilmek için, tüm eğitim sisteminin ve bilhassa mesleki teknik

1

TÜSĐAD, “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Yeniden Yapılandırılması”, Lebib Basım Đşleri, Đstanbul, 1999, s.19

2

(17)

eğitimin en alt kademesinden en üst kademesine kadar bir bütünlük içinde ele alınması ve yeniden yapılandırılması zorunlu görülmektedir. Đş yerinin diploma sahibi kişileri yeniden eğitmeye tahammülleri yoktur.4

Gelişen teknoloji ile birlikte toplumda ihtiyaç duyulan kalifiye elemanların rolü ve vasıfları değişmektedir. Bilgi çağına paralel olarak konfeksiyon üretiminde istihdam edilecek personelin değişen rolü ile birlik de, bu personeli eğiten eğiticilerin ve eğitim ortamının da rolü ve niteliği doğal olarak değişmek zorundadır. Ayrıca öğrencilere bilgi ve beceri kazandıracak eğitim programlarının da gözden geçirilmeleri ve yeni teknolojilere kazandıracak entegrasyonu sağlamaları gerekmektedir.5

Türk eğitim dokusu içinde mesleki ve teknik eğitimin ilk kademesi, mesleki ve teknik orta öğretim, ikinci kademesi ise meslek yüksekokullarında ön lisans düzeyinde verilen eğitimdir. Bu iki kademenin eğitim programlarının birbirinin devamı ve tamamlayıcısı şeklinde olması gerekir. Ancak bugünkü yapıda MYO programlarının önemli bir bölümü mesleki ve teknik orta öğretim programları ile bütünlük ve devamlılık içinde değildir. Ayrıca bazı programların piyasada çok tutulmasına karşın, bazıları ise iş hayatının gerçeklerinden uzak ve istihdam olanakları sınırlı olan programlardır. 6

Yüksek Öğretim Kurulu tarafından, meslek yüksek okullarının program çeşitliliği unvan kargaşası yarattığı gerekçesi ile programlardan bazıları birleştirilmiştir.7 Bu bağlamda Yüksek Öğretim Yürütme Kurulunun 04.12.2001 tarihli kararı ile başlatılan “Meslekî ve Teknik Orta Öğretim Kurumlarının Program Bütünlüğü ve Devamlılığı Projesi” kapsamında programlar geliştirilmiştir. Yüksek

3

DEMĐREL, Özcan, “Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme”, Pegema Yayıncılık, Ankara, 1999, s.167

4

YÖK, “Meslek Yüksekokullarının Bugünkü Durumu ve Mesleki ve Teknik Orta Öğretim

Kurumlarından Meslek Yüksekokullarına Sınavsız Geçişin Değerlendirilmesi”, YÖK Yayını, Ankara, 2004, s.2

5

ĐVETA Bölgesel Konferansı “Mesleki ve Teknik Eğitimde Bölgesel ve Uluslararası Đşbirliği Toplantı Bildirileri” Ankara Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksekokulu, Çankırı, 2003, s.100 6

(18)

Öğretim Yürütme Kurulunun 19.07.2002 tarih, 2002.27.2090 no’lu kararı ile 75 program geliştirilip ilişkilendirilerek 15 programa indirilmiştir. Đlişkilendirme ve birleştirmeler MEB-YÖK tarafından ortaklaşa oluşturulan komisyonlarca yapılmıştır. Đlişkilendirme ve birleştirmeler kamuoyunda yeteri kadar tartışılmamış, ilgili meslek yüksek okulları öğretim elemanlarının görüşleri alınmamış veya alındı ise de yeteri kadar dikkate alınmamıştır.8

4702 sayılı kanun uyarınca mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız olarak öğrenci alınacağından bu geçişin program açısından tutarlılığını ve devamlılığını sağlayabilmek ve ileride modüler sisteme geçişe imkan verecek ve aynı zamanda istihdam kesiminin ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde meslek yüksekokulları eğitim programlarını geliştirmek amacıyla “MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi” adı ile 10 Aralık 2001 tarihinde bir proje başlatılmıştır. Proje 30 Mayıs 2002 tarihinde hedeflerine ulaşarak tamamlanmıştır.

Geliştirilen 15 MYO programının alt dalları da saptanmıştır.

Geliştirilen programlardan biri de Tekstil Programı’dır. Daha önce meslek yüksekokullarında tekstil dalında 15 program altında öğretim görülmekteydi. Bu çalışmanın sonucunda 15 program 7 dal olarak Tekstil Programı adı altında birleşim sağlanmıştır. Belirlenen 7 alt Tekstil Programı (Dalı) Şunlardır:

• Tekstil / Dokuma • Tekstil / Đplikçilik • Tekstil / Örme • Tekstil / Trikotaj • Tekstil / Konfeksiyon • Tekstil / Terbiye

• Tekstil / Kalite Kontrol9

7

ÖSYM, Öğrenci Seçme Kılavuzu, 2002 8

HENDEN, Rıfkı, TUNÇ, Abdulkadir, “Mesleki Teknik Öğretimde Sınavsız Geçiş Uygulamaları”, MEB Milli Eğitim Dergisi, Kış 2005, Sayı:165

9

MEB-YÖK, “MEB–YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi”, Ankara Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksekokulu, 2002, s.1

(19)

Tekstil adı altında birden fazla alt dalın bulunduğu MYO’larda Öğrencilerin MTOÖ’daki alanı yerine yeniden Tekstil alt dalını seçme endişesine girmelerine neden olmaktadır. Tekstil programını kazanan öğrencilerin Konfeksiyon alt dalını seçmeleri ilgili öğrencilerin hangi dalı seçmeliyim kaygısına düştükleri görülmektedir. Bu belirsizlik aynı zamanda okul yöneticilerini de zor durumda bırakmaktadır.

2547 sayılı kanunda yapılan değişikliklerde bu durum : “Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrencilere istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna en yakın program uygulayan meslek yüksekokuluna sınavsız girebilmelerine, …” şeklinde belirtilmiştir.10

4702 sayılı kanun uyarınca mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız olarak öğrenci alınması ile birlikte Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgelerinin oluşturulması da meslek yüksekokullarında öğrenim gören öğrenci profilini değiştirmiştir. Sürekli aynı bölgeden öğrenci alımı farklı bölgelerden gelen öğrencilerin azalmasına neden olmuştur. Bu durum öğrenciler arası sosyal etkileşimini azaltmaktadır. Ülkemizde kalkınma amaçlı kurulmuş olan meslek yüksekokulları sanayinin az olduğu il ve ilçelerde METEB’le birlikte bölge kalkınmasını etkilediği görülmektedir.

Üniversitelerin kuruluş kanunlarında sadece eğitim – öğretim yoktur. Üniversiteler bulundukları bölgenin yeraltı ve yer üstü kaynaklarının ortaya çıkarılmasında ekonomik işletilmesinde, halkın eğitiminde, sağlık sorunlarında önderlik yapma görevlerini de üstlenmiştir. Bu da üniversitelerin sanayi kesimi ile işbirliği içinde olması ile gerçekleştirilebilir. Meslek yüksekokulları daha değişik bir formasyona sahiptir. Ara elemanı olarak yetişecek meslek yüksekokulu öğrencileri için pratik becerinin rolü çok önemli olmaktadır. Teorik derslerden daha çok, yaparak – görerek öğrenme metodu benimsenmelidir. Meslek yüksekokulunu bitiren

10

TARCAN, Nurseli , “Mesleki ve Teknik Eğitim ve Yeni Düzenlemeler” , TĐSK – Đşveren Dergisi, Sayı:11, 2005

(20)

bir öğrenci kendi dalında pratik beceri kazanmamışsa iş bulmada zorlanacağı bir gerçektir. Bu nedenle meslek yüksekokullarında öğrencinin bir usta gibi yetiştirilmesi için gerekli tüm imkanlar hazırlanmalıdır.11

4702 sayılı yasa gereğince akademik çevre ve kamuoyunda METEB projesi olarak adlandırılan bu proje kapsamında YÖK’e bağlı üniversitelerin meslek yüksekokullarına meslek liselerinden öğrenci alınmıştır.Girdi olarak ifade edilen meslek lisesi mezun öğrencilerinin sınavla gelen öğrencilere göre daha başarısız olduğu konusunda kuvvetli bir görüş birliği bulunmaktadır. Bu durum; METEB projesinde bir takım sıkıntıların oluşmasına akademik ve farklı eğitim platformlarında sistemle ilgili sorunlar yaşanmasına neden olmuş ve programın geleceğinin tartışılmasına yol açmıştır. 12

Sınavsız geçişle birlikte MYO öğrenci profilinde karşılaşılan en önemli husus, meslek liselerinden gelen mezunların eğitim-öğretim kalitesindeki düşüklüktür. 2002–2003 ve 2003–2004 yıllarında öğrenci başarı oranlarında önemli düşmeler meydana gelmiştir. Bir önceki yıl sınavlı sistemde %70–80 olan başarı oranları %10-15’lere kadar düşmüştür.13

Meslek yüksekokulları ile ilişkilendirilen meslek liselerinde okuyan meslek yüksekokulu öğrencileri üniversite öğretim elemanı sayısının yeterli olmayışı ve ilişkilendirildiği meslek yüksek okuluna uzak olması vb. nedenlerle üniversite öğretim elemanlarından yararlanamamaktadırlar. Bu öğrencilerin derslerine çoğunlukla meslek liselerindeki öğretmenler görevlendirilmektedir.Üniversite ortamına hiç girmemiş, üniversite kültürü almamış bu öğrencilerin üniversite eğitimi aldıklarını söylemek ne derece doğru görülebilir. Nitekim MYO‘larla ilişkilendirilen okullarda okuyan öğrenciler, MYO’lara gelerek meslek liselerinde okumak

11

GÜRPINAR, Koray, “Türkiye’de Tekniker Eğitimi ve Đstihdamına Đlişkin Sorunlar”,A.K.Ü. Sosyal Bilimleri Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),Afyon, 2001, s.23

12

KIZGIN, Yıldıray, “Sınavsız Geçiş (METEB) Sistemi ile Gelen Öğrencilerin Başarılarının Đstatistiki Analizi: Muğla Meslek Yüksekokulu Örneği”, Đş Güç Endüstri Đlişkileri ve Đnsan Kaynakları Dergisi, Cilt: 7 Sayı:2, 2005

13

(21)

istemediklerini, orada Meslek Lisesi öğretmenlerinin dersleri yürüttüğünü, hiçbir fark göremediklerini ayrıca aynı atölyelerden yararlanmalarının kendilerine bir artı sağlamadığını beyan etmektedirler. Öğrenciler MYO‘larla bizzat ilişkilendirilen Meslek Liselerinde değil, MYO‘larda okumak istediklerini her ortamda dile getirmekte ve METEB‘den ayrılmak istemektedirler.14

METEB projesinin başarısı ve girdileri üzerinde ciddi anlamda çalışmalar yapılması gereklidir. Araştırma konusu tekstil sektörünün ihtiyacı olan ara kademe elemanlarını yetiştiren meslek yüksekokullarında uygulanan Tekstil/ Konfeksiyon Programının öğrenci ve öğretim elemanları görüşleri ile değerlendirilmesidir.

14

(22)

BÖLÜM I

PROBLEM DURUMU 1. MESLEK YÜKSEKOKULLARI

Meslek Yüksekokulu, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 3.maddesinde “Belirli mesleklere yönelik ara insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan dört yarıyıllık eğitim-öğretim sürdüren bir yükseköğretim kurumudur” biçiminde tanımlanmıştır.15

Meslek Yüksekokulları, mesleki ve teknik öğretimin bir parçasıdır. Mesleki ve teknik eğitim bireyi ve iş hayatında belirli bir meslekle ilgili ve bireyin uygulamalı teknik yeteneklerini gerektiren meslek hiyerarşisinde orta düzey için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkları kazandıran ileri düzeyde eğitim olarak tanımlanmaktadır. Mesleki ve teknik eğitim, bireyi etkin bir yaşama hazırlamaktadır. Đnsan kaynaklarını yararlı toplumsal amaçlar için değerlendirmekte bu yolla kültürel, ekonomik bireysel gelişmeye hizmet etmektedir.16

Meslek yüksekokullarının amaçlarından birisi de bireyin iş piyasasında geçerli olan bir işe girebilmesi ve bu işte ilerleyebilmesi için, çalışma yaşamındaki gelişmeleri yakından izleyebilecek, çalışma yaşamına uyum sağlayabilecek elemanlar yetiştirmektir.17 Meslek yüksekokullarının teknik programlar bölümünden mezun olan öğrenciler tekniker unvanı almakta, iktisadi ve idari programlar bölümünden mezun olan öğrenciler ise meslek elemanı unvanını almaktadırlar.

Kuruluş şekillerine göre ülkemizde üç çeşit meslek yüksekokulu bulunmaktadır. Bunlar devlet üniversiteleri tarafından kurulmuş olan MYO’lar, vakıf üniversiteleri tarafından kurulmuş MYO’lar ve üniversite kurma şartına bağlı olmaksızın 4702 Sayılı Kanun hükümlerine göre vakıflar tarafından kurulan

15

YÖK, Ön. Ver., s.9 16

KORKMAZ, Meral, “Meslek Yüksekokulları Hazır Giyim Programı Meslek Stajlarının

Đncelenmesi”,G.Ü Eğitim Bilimleri Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),Ankara,2002, s.2 17

(23)

MYO’lardır. Türkiye’de 2003–2004 eğitim-öğretim yılı itibariyle 53’ü devlet ve 24’ü vakıf olmak üzere toplam 77 üniversitede eğitim-öğretim sürdürülmektedir.

TABLO 1:TOPLAM MYO SAYILARI VE KURULUŞ ŞEKĐLLERĐNE GÖRE DAĞILIMI

Toplam MYO Devlet MYO Vakıf MYO Vakıf Tüzel Kişiliğine Bağlı

MYO

612 580 28 4

Grafik 1: Toplam MYO Sayıları ve Kuruluş Şekillerine Göre Dağılım (Kaynak: YÖK, 2004)

Sanayinin gereksinim duyduğu nitelikte bir eğitim gerçekleştirebilmek için, meslek yüksekokullarının sahip olduğu laboratuar ve atölyelerin sanayide kullanılan teknolojiye uygun olarak donatılmış olmaları gerekir. Ancak, çok yüksek maliyeti gerektiren bu araç-gereç ve donanımlarında eksiklikler bulunduğu bilinmektedir. Bununla beraber son 6–7 yılda, devlet üniversiteleri ve yerel yönetimlerin destek ve katkılarıyla eksikliklerin giderilmesi yönünde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Buna ek olarak, Mesleki ve Teknik Orta Öğretim (MTOÖ) okullarının bulunduğu bölgelerde mevcut olan tesis, araç ve gereçler ortak kullanım yoluyla MYO öğrencilerinin yararlanmasına sunulmuş olup eksiklikler belirli bir ölçüde azaltılmaya çalışılmıştır.18 18 YÖK, Ön. Ver., s.9 0 100 200 300 400 500 600 700

TOPLAM MYO DEVLET MYO VAKIF MYO VAKIF TÜZEL

KĐŞĐLĐĞĐNE BAĞLI MYO M Y O S A Y IL A R I

(24)

MEB -YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi içinde tekniker; “Çalışma alanındaki görevi itibariyle üst düzey yönetici ve/veya mühendis ile usta /kalifiye işçi ve teknisyen arasında bulunan teknisyenden daha fazla teorik bilgiye mühendisten daha fazla uygulama becerisine sahip bir ara teknik elemandır. Bu vasıflardaki bir eleman bazı küçük veya orta büyüklükteki işletmelerde liderlik yöneticilik rolünü de üstlenebilir.” şeklinde tanımlanmaktadır.19

Başka bir tanım ile tekniker; üretim ya da hizmet alanlarında bilim ve teknolojik ilkeleri anlayan bunları eyleme dönüştürebilen, projelerden ayrıntılı iş resmi hazırlayabilen, üretim yada hizmeti düzenleyebilen, işin gereklerine uygun gereçleri seçen ve denetleyen, alanı ile ilgili işlem ve süreçleri doğru olarak yapabilen ve üretim ya da hizmetin oluşmasını denetleyen yeterliklere sahip kişidir.20

1.1 MESLEK YÜKSEKOKULLARININ GELĐŞĐMĐ ve BUGÜNKÜ DURUMU

Türkiye’de tekniker yetiştirmek üzere 1911 yılında açılan ilk kurum “Kondüktör Mektebi”dir. Bu okulun adı 1922 yılında “Nafıa Fen Mektebi”, 1937 yılında tekniker yüksekokuluna dönüştürülmüştür. Tekniker yüksekokulları 1973 yılında tamamen kapatılmışlardır. 1973 yılında eğitim-öğretimin yeniden yapılandırılması sürecinde yüksek öğretimde ön lisans kademesi getirilmiş ve ara insan gücü yetiştirmek üzere meslek yüksek okulları oluşturulmuştur (Resmî Gazete, Millî Eğitim Temel Kanunu, No 1739, 1973).21

Türkiye'de tekniker eğitimine planlı ve düzenli şekilde 1953 yılında başlanmıştır. 1962 yılında 22 akşam, 4 gündüz eğitimi olmak üzere tekniker okullarında 3700 öğrenci öğrenim görmekte idi. 1965 yılında Đstanbul'da (gece) ve Ankara'da (gündüz ve gece) açılan tekniker okullarının katılımı ile 1967 yılına

19

MEB – YÖK Ön.Ver., s.6 20

GÜRPINAR, Koray, Ön.Ver., s.9 21

(25)

gelinmiştir. Çeşitli nedenlerden dolayı 1967 yılında tekniker eğitimine, 1972 yılında ise yüksek tekniker eğitimine son verilmiştir.22

YÖK Kanunu ile orta öğretim sonrası bütün eğitim kurumları üniversitelere bağlandıktan sonra, 1974 yılında Yay-Kur tarafından Önlisans ve Teknolog Yüksek okulları kuruldu. Deneme safhasında iken öğrencilerin 4 yıllık Lisans eğitimine otomatikman devam arzularının anarşik bir tarzda dayatılması neticesinde bu okullar kapatılarak sonradan Meslek Yüksekokulları kurulmuştur. Pahalı yatırım gerektiren bu okullar için Dünya Bankası Kredileriyle hem teçhizat temin edilmiş ve hem de eğitici kadroların yurtdışında bilgi ve tecrübe kazanmaları sağlanmıştır.23

1975 yılında YAY-KUR'a bağlı olarak 45 yüksekokul açılmış, 1979 yılında 45'i meslek yüksekokulu olmak üzere tekniker okullarının sayısı 59'a yükseltilmiştir. 1982 yılında meslek yüksekokulları 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nda tanımlanarak üniversitelere bağlanmıştır. 1982 yılında üniversitelere devredilen meslek yüksekokulu sayısı 44' tür.

Bilindiği üzere, 1980 Türkiye’si ekonomik açıdan pazar ekonomisine, sıkı para politikasına, döviz kazandıracak imalat endüstrisinin teşvikine önem vermiştir. Đmalat kesimindeki büyümeyi sürdürmek ve ülkenin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü koruyabilmek için üretim düzeylerini nicelik ve nitelik bakımından yükseltilmesinin zorunluluğu anlaşılmıştır. Ekonomik kalkınma ve endüstriyel büyümede kilit rolü oynayan tekniker düzeyinde ara insan gücüne ilişkin talep arzı aşmıştır. Bu nedenle meslek yüksek okullarının Türkiye’nin ekonomik ve endüstriyel ihtiyaçları ve çağın teknolojik gerekleri ile bağdaşacak hâle getirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu amaçla YÖK ile Dünya Bankası arasında 16 Nisan 1984’te Endüstriyel Eğitim Projesi imzalanmıştır. Đlk etapta 8 meslek yüksek okulu ile başlayan proje uygulaması zamanla 30 okulda uygulamaya konulmuştur. YÖK/Dünya Bankası Endüstriyel Eğitim Projesi kapsamına alınan 30 meslek

22

(26)

yüksek okulu araç ve gereçlerle donatılmış, günün koşullarına uygun laboratuar imkanlarıyla öğrencilerine hizmet vermişlerdir. Proje okulları;

- Eğitim Programı, - Öğretim Elemanı, - Atölye - Laboratuar,

- Yönetim açısından geliştirilmiştir.24

2000–2001 yılında meslek yüksekokullarının sayısı 409'dur. Yaklaşık 1,5 milyon üniversite öğrencisinin toplam %18'i (örgün) meslek yüksekokullarında eğitim görmektedir.

Meslek yüksekokullarına giriş ÖSS sınavı ile yapılmaktadır. 2000–2001 eğitim-öğretim yılında meslek yüksekokullarına yaklaşık 106 bin öğrenci kayıt yaptırmıştır. 2000–2001 eğitim-öğretim yılında meslek yüksekokulların teknik programlarında (145 adet program), iktisadi ve idari programlarında (61adet program) sağlık programlarında (21 adet program) ve denizcilik programlarında (7 adet program) olmak üzere toplam 234 programda yaklaşık 218 bin öğrenciye mesleki ve teknik eğitim verilmektedir.25

Türkiye’de 2003–2004 eğitim-öğretim yılı itibariyle 53’ü devlet ve 24’ü vakıf olmak üzere toplam 77 üniversitede eğitim-öğretim sürdürülmektedir. Bu üniversiteler tarafından kurulan MYO sayısı 612 olup, tüm yurt sathına dağılmış olan bu okullara halk ve yerel yönetimlerin ilgi ve desteği giderek artmaktadır. MYO’lar, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli ara insan gücünü yetiştirme istikametinde olumlu gelişmeler kaydetmeye devam etmektedirler.26

Türk Yükseköğretim Sisteminin genelinde olduğu gibi, meslek yüksekokullarında da ciddi boyutlarda öğretim elemanı sıkıntısı mevcuttur. Bu husus

23

METES, “I.Mesleki ve Teknik Eğitim Sempozyumu”, Zonguldak Kara Elmas Üniversitesi. Ankara, 1998, s.81

24

HENDEN, Rıfkı, TUNÇ, Abdulkadir, Ön. Ver. 25

ĐSTANBUL SANAYĐ ODASI VAKFI Resmi Web Sitesi 26

(27)

üniversitelerin önünde önemli bir darboğaz olarak durmaya devam etmektedir. Son yıllarda yeni açılan meslek yüksekokulları nedeniyle ve özellikle sınavsız geçiş sistemi dolayısıyla artan öğrenci sayıları, öğretim elemanı ihtiyacını da beraberinde getirmiştir.

Nisan-2004 tarihi itibariyle MYO’larda görev yapan öğretim elemanı sayısı 5787 olup, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı ortalama 56 civarındadır. Nisan 2004 itibariyle meslek yüksekokullarındaki öğretim elemanı sayıları aşağıda gösterilmiştir: 27

Öğretim Elemanı Sayıları :

Profesör : 61 Doçent : 61 Yardımcı Doçent : 610 Öğretim Görevlisi : 4293 Okutman : 246 Araştırma Görevlisi : 361 Uzman : 155 TOPLAM : 5787

Türk yükseköğretim sisteminin genelinde olduğu gibi, MYO’larda da öğretim elemanı sıkıntısı devam etmektedir. Nisan 2005 itibariyle meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim elemanı sayısı 5571 olup, öğretim elemanı başına düşen öğrenci 72’dir. Bu oran Almanya’ da 5, Avustralya’ da 8, Belçika’ da 10, Hollanda’da 14, Japonya’ da 9, Kore ve ABD’ de 21, Đngiltere’ de 20 ve Macaristan’ da 11’ dir.28

Meslek yüksekokullarında görevli meslek dersi öğretim elemanları genelde lisans düzeyinde eğitim almış mezunlardan oluşmaktadır. Çoğunluğunun endüstri deneyimi bulunmamaktadır. Öğretim elemanlığı konusunda yeterli birikimleri yoktur. Genelde herhangi bir lisans programını bitirdikten sonra, doğrudan öğretim elemanı olarak ders vermeye başlamaktadırlar. Bu uygulama ne fakültelerde ne de orta öğretimde mevcuttur. Fakültelerde araştırma görevlileri deneyimli öğretim

27

Aynı, s.20 28

(28)

üyeleri yanında kendilerini geliştirmektedirler. Meslek liselerinde ise en az 1 yıl süren stajyer öğretmenlik uygulaması vardır. Meslek yüksekokullarında ise böyle bir uygulama olmadığı için eğitimin kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir.29

AB ülkelerinde ve ABD’de meslek yüksekokulu ve dengi yükseköğretim kurumlarında görev alacak öğretim elemanlarından iş deneyimi ve öğretim elemanlığı için belirli merkezlerden alınmış sertifika istenilmektedir. Bu ülkelerde öğretim elemanlığı saygın ve talebi yüksek bir meslektir. Bu nedenle MYO öğretim elemanlarının sürekli eğitileceği Sürekli Eğitim ve Teknoloji Geliştirme Merkezlerinin (SETEM) bir an önce faaliyete geçmesi önemli görülmektedir. Bu bağlamda SETEM ile öğretim elemanları belli aralıklarla öğreticilik niteliklerini arttırmaya yönelik hizmet içi eğitim programlarına yönlendirilmelidir. Mesleki iletişim, görüş alışverişi ve daha etkili eğitim-öğretim için bu tür hizmet içi eğitim programları yürütülmelidir.30

Üniversitelerin ana yerleşkelerinde bulunan MYO’ların önemli bir bölümünün buralardaki fakülte ve yüksekokulların öğretim üyelerinden faydalanması eğitim-öğretimin kalitesine olumlu yönde etki yapmaktadır.31

METEB’lerde MYO’larla ilişkilendirilen MTOÖ okullarının öğretmenlerinden yararlanılması da MYO öğretim elemanı sıkıntısını nispeten hafifleten bir uygulama olarak görülmektedir.

Meslek liselerindeki teorik derslerin üniversitelerin kadrolu öğretim elemanlarınca, bazı uygulama ve laboratuar derslerinin ise lise öğretmenleri tarafından verilmesi kararlaştırılmış ve protokolde de belirtilmiş olmasına karşın zaman zaman aksaklıkların olduğu gözlemlenmektedir.

29

YÖK, Ön.Ver., s.20 30

I.Ulusal MYO Müdürler Toplantısı, Ön. Ver., s.17 31

(29)

Meslek yüksek okulları ile ilişkilendirilen meslek liselerinde okuyan meslek yüksek okulu öğrencileri üniversite öğretim elemanı sayısının yeterli olmayışı ve ilişkilendirildiği meslek yüksek okuluna uzak olması vb. nedenlerle üniversite öğretim elemanlarından yararlanamamaktadırlar. Bu öğrencilerin derslerine çoğunlukla meslek liselerindeki öğretmenler görevlendirilmektedir. Öğrenciler üniversite ortamına hiç girmeden üniversite mezunu olabilmektedir. Üniversite ortamına hiç girmemiş, üniversite kültürü almamış bu öğrencilerin üniversite eğitimi aldıklarını söylemek ne derece doğru görülebilir. Nitekim MYO‘lar ile ilişkilendirilen okullarda okuyan öğrenciler, MYO’lara gelerek meslek liselerinde okumak istemediklerini, orada Meslek Lisesi öğretmenlerinin dersleri yürüttüğünü, hiçbir fark göremediklerini ayrıca aynı atölyelerden yararlanmalarının kendilerine bir artı sağlamadığını beyan etmektedirler. Öğrenciler MYO‘larla bizzat ilişkilendirilen Meslek Liselerinde değil, MYO‘larda okumak istediklerini her ortamda dile getirmekte ve METEB‘den ayrılmak istemektedirler.32

Bazı MTOÖ okul yöneticileri laboratuar ve atölye olanaklarını MYO’lara tam olarak sunmamıştır. Çok az dahi olsa bazı MTOÖ yöneticileri laboratuarlarını MYO öğrencilerine hiç kullandırtmamış, kullanılmasını birçok şarta bağlamış ve MYO’lardan aşırı taleplerde bulunmuşlardır.Yine bazı METEB’lerde MYO’da olmayan programların ilişkilendirilen liselerde açılması, eğitim-öğretimin yürütülmesi, gözetimi ve denetimi konularında sorunlar yaratmıştır.

Đlişkilendirilen MYO ve meslek liseleri arasındaki coğrafi uzaklık zaman zaman işbirliği, denetim, kontrol, güvenlik ve öğrencilerin barınma ve ulaşımı ile eğitim kalitesinde sorunlar yaşanmasına sebep olmuştur. Đlişkilendirilen liselerde okuyan MYO öğrencileri kendilerini üniversite öğrencisi olarak hissedememektedirler.Öğrenciler kendilerinin yükseköğretim ile orta öğretim arasında sıkışıp kaldıklarını düşünmektedirler. 33

32

HENDEN, Rıfkı, TUNÇ, Abdulkadir, Ön. Ver. 33

(30)

1.2 MESLEK YÜKSEKOKULLARININ GELĐŞMESĐ ĐÇĐN HAZIRLANAN PROGRAM VE PROJELER

Meslek yüksekokullarının amaçlarına yönelik, sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinin ihtiyaç duyduğu ara insan gücünün niteliğini ve niceliğini artırmak ve bu okulları uluslar arası standartlara ulaştırabilmek için 32,7 milyon ABD Doları tutarındaki Dünya Bankası kredisi kullanılarak 1985 yılında I. Endüstriyel Eğitim Projesi başlatılmıştır. Bu proje kapsamına alınan 8 MYO’da tamamen yeni bir yapılanmaya gidilmiş, programlar geliştirilmiş, öğretim elemanlarının sayıları artırılarak bunlardan 199’u yurt dışında eğitilmiş ve laboratuarları en son teknolojiyi içeren teçhizatlarla donatılmıştır.

1989 yılında Dünya Bankası’ndan sağlanan 105,8 milyon ABD Doları tutarındaki kredi ile II Endüstriyel Eğitim Projesi başlatılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından 50 milyon dolar tutarındaki inşaat harcamaları taahhüt edilen 23 MYO fiziksel imkanları, program bazında hazırlanan standart tasarım ilkeleri doğrultusunda projelendirilmiş ve inşaatlar tamamlanmıştır. Bu proje kapsamında bulunan MYO’lar ile birlikte 6 Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültesinin atölye ve laboratuarları da son teknolojiye sahip teçhizat ile donatılmıştır. Teçhizat alımlarında 81 teçhizat grubu için uluslararası rekabete dayalı olarak 4 ihale düzenlenmiştir. MYO’ların kadroları genişletilerek öğretim elemanlarından 533’ü yurt dışında eğitilmiştir. Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültelerinden ise 237 öğretim elemanı eğitim için ABD ve Đngiltere’ye gönderilmiştir.

II Endüstriyel Eğitim Projesi kapsamında 16 teknik program, 5 sosyal program her yönüyle desteklenmiştir.

Proje ile sağlanan diğer yararlar şunlardır:

• Yönetici ve öğretim elemanlarına yurtdışı eğitimin yanında, yurtiçinde de eğitim seminerleri düzenlenmiştir.

• Đhracata dönük ve temel endüstri alanları ile hizmet sektöründe öncelik taşıyan programlar dikkate alınarak bu programlar geliştirilmiştir.

• Açılan programların yürütülmesi ve ara eleman gücünün istenilen nitelikte yetiştirilebilmesini sağlayacak teknolojilerin kullanılacağı makine ve teçhizat ile desteklenmiştir.

(31)

• Meslek yüksekokullarında eğitim, atölye ve laboratuar için ihtiyaç duyulan fiziki alanlar oluşturulmuştur.34

Endüstriyel Eğitim Projesi kapsamındaki okullarda belirli bir dönemde dünya standartlarında tekniker eğitimi yapılmıştır. Teknolojinin hızla değişim göstermesinden bu okullar da olumsuz yönde etkilenmiştir. Son yıllarda ülkenin düştüğü ekonomik krizden en fazla etkilenen kesim üniversiteler olmuş ve çağın teknolojik gelişimlerinin gerisinde kalmamak için büyük çaba içine girmişlerdir. Proje meslek yüksek okulları da ekonomik krizden büyük oranda etkilenmiş, istediği atılımları yapamamış ve bunun sonucunda laboratuarlardan bazıları düşük teknoloji ile hizmet vermeye zorlanmışlardır.35

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Đstanbul Sanayi Odası Vakfı (ĐSOV) arasında 27 Şubat 1997 tarihinde imzalanan ve 01 Mart 1999 tarihinde yeniden düzenlenen YÖK-ĐSOV Okul Sanayi Đşbirliği Protokolü gereğince oluşturulan genel kurul ve icra kurulu toplantıları düzenli olarak yapılmakta ve mesleki eğitimle ilgili önemli kararlar alınmaktadır.

Protokol kapsamında; mesleki ve teknik eğitimin, iş dünyasından gelecek talepleri karşılayabilmesi için eğitim programlarının ve öğretim elemanlarının bilgilerinin güncelliklerini koruması amacıyla Endüstri Deneyimini Artırma (EDA) programına başlanmıştır.

YÖK-ĐSOV Protokolü kapsamında yapılan çalışmalardan bir diğeri de, Meslek Yüksekokullarında uygulanan stajı Endüstriye Dayalı Eğitim (EDE) adı altında geliştirmek ve okul-sanayi işbirliğini kuvvetlendirici çalışmaları artırmak olmuştur. Bu çalışmaların başında EDE yönetmeliğinin hazırlanması gelmektedir. EDE uygulaması, proje kapsamında bulunan tüm okullar tarafından uygulanmaktadır.36

34

YÖK, Ön.Ver., s.27 35

HENDEN, Rıfkı, TUNÇ, Abdulkadir, Ön.Ver. 36

(32)

Meslek yüksek okulları önceleri program çeşitliliğine özendirilmiştir. Her mesleğin eğitimi ön lisans düzeyine çıkarılmaya çalışılmış ve bu yönde adımlar atılmıştır. Örneğin, otobüs şoförlüğü, kuaförlük, fındık eksperliği vb. programlar bu tür çeşitlemelerden bazılarıdır. Amaç çevrenin ihtiyaçlarının giderilmesidir. Bu amaç doğrultusunda meslek yüksek okullar da açılan program sayısı 275’e ulaşmıştır. Ancak Yüksek Öğretim Kurulu tarafından, meslek yüksek okullarının program çeşitliliği unvan kargaşası yarattığı gerekçesi ile programlardan bazıları birleştirilmiştir. Bu bağlamda Yüksek Öğretim Yürütme Kurulunun 04/12/2001 tarihli kararı ile başlatılan “Meslekî ve Teknik Orta Öğretim Kurumlarının Program Bütünlüğü ve Devamlılığı Projesi” kapsamında programlar geliştirilmiştir. Yüksek Öğretim Yürütme Kurulunun 19/07/2002 tarih, 2002.27.2090 no’lu kararı ile 75 program geliştirilip ilişkilendirilerek 15 programa indirilmiştir.37

4702 Sayılı Kanun uyarınca mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız olarak öğrenci alınacağından bu geçişin program açısından tutarlılığını ve devamlılığını sağlayabilmek ve ileride modüler sisteme geçişe imkân verecek ve aynı zamanda istihdam kesiminin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde meslek yüksekokulları eğitim programlarını geliştirmek amacıyla “MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi” adı ile 10 Aralık 2001 tarihinde bir proje başlatılmıştır. 38 Projede 15 Meslek Yüksekokulu programı ele alınmıştır. Bu sayı meslek yüksekokulları program sayısının % 5 olmasına karşın Meslek Yüksekokullarında okuyan toplam öğrenci sayısının % 70 ‘ini kapsamaktadır. Proje 30 Mayıs 2002 tarihinde hedeflerine ulaşarak sona ermiştir.39 Proje çalışmalarını desteklemek amacıyla 151 endüstri yöneticisi ve 417 MYO mezunuyla anket yapılmış ve anketler değerlendirilerek, anket sonuçları bastırılmış ve ihtisas komisyonlarının kullanımına sunulmuştur.40

37

HENDEN, Rıfkı, TUNÇ, Abdulkadir, Ön.Ver. 38 YÖK, Ön.Ver., s.36 39 ĐVETA, Ön.Ver., s.13 40 YÖK, Ön.Ver., s.36

(33)

1.3 MESLEK YÜKSEKOKULLARI BÜNYESĐNDEKĐ TEKSTĐL / KONFEKSĐYON PROGRAMLARININ DURUMLARI

Yeni üretim ve servislerin bir parçası olan bilgi teknolojisinin kullanım alanlarından üretim sektörleri içerisinde yer alan sektörlerden biride tekstil ve hazır giyim sektörüdür.41

Üretim yapısı bakımından tekstil ve hazır giyim sektörü, diğer endüstri kollarına göre daha az sermaye gerektiren ve işgücü yoğun bir dal olup, işgücü sektörün geleceğe hazırlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir.42 Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ağırlıklı olarak yer aldığı bu sanayi yarattığı katma değer, istihdam olanaklarının ve sürekli bir şekilde artan ihracat hacmi ile son yıllarda ülkemiz ekonomisinde büyük önem kazanmıştır.43

Konfeksiyon tekstil ürünlerinin fabrikasyon olarak üretimi anlamına gelmektedir.Diğer bir tanımlama ile istatistiki verilerden yararlanılarak bulunan ortalama ölçüler esas alınarak alıcının ölçülerine ve günün moda anlayışına uygun seri halde üretilen giysi parçaları olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde konfeksiyon ve hazır giyim terimleri aynı anlamda kullanılmaktadır.

Konfeksiyon üretiminde iş akışı, ürün tipine işletmenin büyüklüğüne ve fiziki yapısına, yönetim anlayışına göre değişmektedir. Genel iş akışı: Pazarlama, hammadde deposu, model hazırlama ve geliştirme, planlama, kesim, düzenleme, dikim, ütü, kalite kontrol, paketleme, mamul madde deposu ve sevk işlemleridir.44

41

ÖNEN, Süheyla Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumlarının Tekstil-Konfeksiyon Bölümü Mezunlarının Mesleki Yeterlilikleri Đle Đlgili Meslek Dersi Öğretmenlerinin Düşünceleri, G.Ü Eğitim Bilimleri Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),Ankara , 2002, s.17

42

FER, Seval, “Hazır Giyim Endüstrisinde modelist, Makastar, Makineci ve Ütücü Mesleklerinde Çalışan Đşgücünün Mesleki Yeterliliklerinin Belirlenmesi ve Yeterliliklere Dayalı Bir Program Modeli”, G.Ü. Eğitim Bilimleri Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 1999, s.3

43

GÖKYER, Nükhet “Hazır Giyim Sektöründeki Đnsan Gücünün Eğitim Đhtiyacı Üzerine Bir Araştırma”, G.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara ,1996, s.17 44

ÖZELMAS, Saliha, “Hazır Giyim Sektöründe Bayan Etek-Ceket Üretiminde Uygulanan Đş Akışlarının Đncelenmesi”, G.Ü Eğitim Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2000, s.10

(34)

Konfeksiyon sektörü ekonomi ve sanayicinin itici gücü olarak lokomotif görevi görmektedir. Hazır giyim/konfeksiyon sektörü bu nedenle diğer sektörlerle karşılaştırıldığında daha çok tercih edilen ve gelişen bir sanayi dalıdır. Hazır giyim sektörünün dış pazardaki payını koruması ve artırması ancak kaliteli üretim, modaya yön veren markalı ürünler ile olacaktır.45

Hazır giyim endüstrisinde iyi eğitilmiş işgücü önemli bir faktör olmaktadır. Bu sektöre işgücü yetiştiren mesleki teknik eğitimin; iş hayatının taleplerine uygun mesleki yeterlilikleri kapsayacak şekilde düzenlenecek eğitim programları ile yüksek performanslı iş gücünün yetiştirilmesi gerekmektedir.46

Hazır Giyim sektöründe nitelikli iş gücü ihtiyacı, 1980’li yılların başından beri uluslararası rekabet çabası içindeki ülke ekonomisi için önemli sorundur. Dışa açık büyümenin ve özellikle giderek artan rekabet koşullarında, ihracat artışı sağlayabilmenin yanında kaliteli üretim ile işgücünün nitelik ve verim düzeyinin yükseltilmesi ön plana çıkartmıştır. Sektörde nitelikli iş gücü eksikliği sanayide verimi düşüren en önemli unsurdur.47 Avrupa Birliğine katılım için uyum ve bütünleşme çalışmalarının hızla sürdüğü günümüzde hazır giyim sanayinde çalışan yöneticilerden işçilere kadar herkesin verimlilik açısından AB seviyesine çıkması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmek için, sektörde işgücü verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yoğunluk kazandırılmalıdır. Bunun için işletmeler ve eğitim kurumları ara kademe elemanı yetiştirilmesine önem verilmelidir. Böylece sektör kendi moda ve markasını yaratarak alıcı değil satıcı niteliği kazanacaktır.

Đşletmelerde teknikerlerden beklenen yeterlilikler, usta veya ustabaşı ile mühendis veya yüksek mühendis arasındaki gerekli iletişimin sağlanması yönündedir.48

45

GÖKYER, Nükhet, Ön. Ver., s.8 46

ÖNEN, Ön.Ver., s.4 47

GÖKYER, Nükhet, Ön. Ver., s.23 48

GÜRPINAR, Koray, “Türkiye’de Tekniker Eğitimi ve Đstihdamına Đlişkin Sorunlar”,A.K.Ü. Sosyal Bilimleri Enstitüsü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),Afyon, 2001, s.9

(35)

Tekstil/Konfeksiyon Teknikeri “Bir teknikerde olması gereken özelliklerin yanında, Tekstil konusunda genel bilgilere de sahip olması gerekir. Genel olarak tekstil maddelerini tanır. Ayrıca dokuma, iplik, örme, triko, terbiye ve konfeksiyon ve kalite kontrol konularından mevcut teknolojilerin ve işlemlerin ne olduğunu ve nasıl yapıldığını bilir” şeklinde tanımlanmaktadır.49

Nitelikli insan gücü yetiştirilmesi her ülkenin kendi ekonomik, toplumsal ve kültürel koşullarına uygun bir biçimde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Genel olarak işe yönelik nitelik kazandırmayı amaçlayan mesleki eğitim, orta ve yüksek eğitimde yapılan örgün meslek eğitimi ve değişik kurum ve işyerlerince yapılan yaygın mesleki eğitim çerçevesinde ele alınabilmektedir.

Türkiye’ de tekstil ve hazır giyim sektörünün ihtiyaç duyduğu, ara kademe eleman ihtiyacını karşılamak üzere ön lisans düzeyinde eğitim veren Meslek Yüksekokulları bünyelerinde farklı isimler altındadır. Bu programlar; tekstil, hazır giyim, moda konfeksiyon ve deri konfeksiyon programlarıdır. Bu programların büyük çoğunluğu tekstil programıdır. Tekstil sektörü, elyaftan bitmiş ürüne(giysi, mefruşat v.b.) kadar tüm üretim sürecini kapsadığından, tekstil programları da içerikleri itibariyle tüm bu süreçleri kapsayan derslerden oluşmaktadır. Dolayısıyla tekstil programından mezun olan öğrencilerin tekstil sektörünün her hangi bir dalında (elyaf, iplik, dokuma, örme, terbiye ve apre, konfeksiyon ) istihdam edilme şansı vardır. Ancak bu kadar geniş alanı olan bir sektörün her alanında başarılı olmak mümkün değildir. Bu nedenle tekstil eğitiminin bir alt dalı olan konfeksiyon eğitimi farklı adlar altında, farklı programlar ile daha spesifik olarak eğitim vermektedir. Türkiye’de halen eğitim veren konfeksiyon içerikli programlarının sayısı toplam tekstil programlarının sayısının yaklaşık % 20 si kadardır.50

49

MEB-YÖK, Ön.Ver., s.8 50

(36)

Meslek Yüksekokulları Tekstil/Konfeksiyon Programı’nın 2002 yılından önce çeşitli programlar adı altında eğitim verdikleri görülmektedir. Hazır Giyim Programı adı altında 11 program, Konfeksiyon adı altında 1, Moda Konfeksiyon adı altında ise 8 programın olduğu görülmektedir.2002 yılında MYO’larda METEB programının uygulamaya konulmasının amacı mesleki ve teknik orta öğretim ile meslek yüksekokullarında ön lisans düzeyinde verilen eğitimin birbirinin tamamlayıcısı şeklinde olması içindir. Yukarı da çeşitli adlar altında eğitim veren Tekstil / Konfeksiyon programının uygulamaya konulmasından itibaren uygulama da ortaya çıkan aksaklıklardan bazıları şunlardır.

ÖSYM kılavuzlarında Tekstil alt dallarının belirtilmediği görülmektedir. Öğrencileri tercih yapacakları meslek yüksekokullarında, hangi alt dalların bulunduğu konusunda belirsizliğe götürmektedir. Sınavsız ya da sınavlı olarak geldiği MYO’ da mesleki ortaöğretim kurumundan mezun olduğu bölümün devamının olmaması endişeye ya da kayıt sildirmeye, eğitim aldığı programdan memnuniyetsiz olmalarına neden olmaktadır. Söz konusu durum daha çok METEB dışından gelen öğrenciler içindir. Aynı zamanda Tekstil adı altında birleştirilen programların 2002’ den sonra bazı MYO’larda tek bir alt dalın açılmış olduğu, 2002’den önce farklı içerikler ve farklı amaçlarla kurulmuş programlar ise tekstil adı altında birleştirilerek alt dallarının birkaç tanesinin aynı zamanda devam ettikleri görülmektedir. Özellikle tek alt dalın olduğu MYO’larda MTOÖ Kurumlarının farklı alanlarından gelen öğrenciler için bu durum istenmemektedir. Birden fazla alt dalın bulunduğu MYO’larda ise öğrencilerin istedikleri programa yerleşmeleri okul yöneticilerini zaman zaman zor duruma sokmaktadır. Çünkü öğrencilerin Mesleki Orta Öğretim Kurumlarındaki bölümleri MYO’daki söz konusu programlarda öğrenci sayısında bazılarında yığılmalara, bazılarında ise yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Meslek yüksekokulu yöneticileri, dallara öğrencileri eşit dağıtmak için öğrencilerden zaman zaman farklı dalda eğitim alabilmeleri için dilekçe almaktadırlar.

Henden ve Tunç Alaplı Meslek Yüksekokulu’nda yaptıkları araştırmada bu durumu şu şekilde belirtmişlerdir.”Đçerikleri aynı olan programların tek program

(37)

altında birleştirilmesi yerinde bir karar olarak görülmesine rağmen, içerikleri farklı olan bazı programların birleştirilmesi en çok bu programları tercih eden öğrencileri etkilemiştir. Örneğin, Yapı Ressamlığı programını kazanan öğrenciler Đnşaat programına yerleştirilmişlerdir. Yapı Ressamlığı programını kazanarak kayıt yaptırmak üzere okullara gelen öğrencilerin, Đnşaat programına kayıt yaptırmak zorunda olduklarını öğrendiklerinde bazı öğrencilerin duruma tepki olarak kayıtlarını yaptırmadıkları görülmüştür. Kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerden ise Đnşaat programına kayıt yaptırmak için dilekçe vermeleri istenmiştir. Yapı Ressamlığını kazanan öğrenciler, Đnşaat programına zorlanarak kayıt yaptırdıkları için belirli bir süreçten sonra bazılarının kayıtlarını aldıkları görülmüştür. Sınavsız geçiş sistemi ile METEB bölgesinde MYO‘larının ve MYO‘larla ilişkilendirilen meslek liselerinde açılan programların öğrenci kapasitelerini karşılayabilecek sayıda kaynağın olması gerekir. Metropol şehirlerde öğrenci kontenjanlarının dolmaması gibi bir sorunla karşılaşılmayabilir. Ancak diğer il ve ilçelerdeki MYO ‘larda programların kendi METEB bölgesindeki meslek liselerinde programı yoksa veya öğrenci sayısı yetersiz ise, programların kontenjanları dolmamakta hatta bazı programlarda hiç öğrenci tercihi görülmemektedir.”51

I.Ulusal Meslek Yüksekokulu Toplantısı’nda bu durum ”Meslek lisesi mezunlarının lise eğitim aldıkları dallar dışındaki bazı dallara da sınavsız geçiş yapabilmeleri başarısızlık oranını artırmakta ve birçok olumsuzluklara neden olmaktadır. Meslek lisesi mezunlarının MYO’larına sınavsız geçişlerinde farklı dallara geçiş engellenmelidir.” şeklinde belirtilmiştir.52

METEB’in kurulduğu her ilde ve MYO’larda Tekstil/Konfeksiyon Programı açılmıştır. 2003 DGS Kılavuzunda 90 adet açık program tespit edilmiştir. Bazı illerde birden fazla program açıldığından METEB’den gelen öğrenci sayısı 2002–2003 yıllarında kayıt yaptıranların yüksek olduğu ancak bu durumun daha sonra azaldığı ve bu programların kapatıldığı görülmüştür.

51

HENDEN, Rıfkı, TUNÇ, Abdulkadir, Ön. Ver. 52

Şekil

TABLO 1:TOPLAM MYO SAYILARI VE KURULUŞ ŞEKĐLLERĐNE GÖRE  DAĞILIMI
Şekil 1. Mesleki Teknik Eğitim Bölgesi  (Kaynak: MEB Đstatistik Verileri,2002)
TABLO 2: BĐÇĐMLENDĐRĐCĐ DEĞERLENDĐRME PLANI
TABLO 3: PROGRAM ETKILERI VE ÖLÇME ARAÇLARI
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Seyyar satıcılar meydanın göbeğinde sakin sakin mallarını tartarlar, para üstü verirler.. Çünkü onlar ekmek parası için bu

Mesleki teknik eğitimin amacı; genel olarak sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde istihdam için nitelikli iş gücü olarak eğitmek ve yetiştirme, mesleklerin

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Okuma Metinlerinin Öğretim Elemanlarınca Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni ve İşlevsel Metin Özellikleri

Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet dönemine geçerken edebiyatta dikkati çeken başlıca değişim, konuların İstanbul’dan Anadolu’ya kaymış olmasıdır.

Böyle düzenli bir derleme koleksiyonunu yaratan ara~unc~, Karamanl~ca çal~~malar~~ yan~nda hem kendisinin hem de ülke- sinin tarih ara~t~rmalar~~ bak~m~ndan ne kadar velüt bir

A) Sadece onun gibi sanatkârlara değil, onun gibi kendilerini sanatlarına adamış, ailelerine ve arkadaşlarına sadık insanlara da ihtiyacımız var. B) Onun gibi artistlerden

Mavilim aldan iyi Buldun mu benden eyi Ben birini buldum ki Kölesi senden iyi Yemenim aldanıyo Ortası dallamyo Şu kimin yâri imiş Keyfine sallanıyo Mektup yazdım kış idi

Çocuk gelişimi ve eğitimi alanı öğrencilerinin çocuk ruh sağlığı modü- ler öğretim programının etkililiğine dair görüşleri incelendiğinde “amaçlara dair