• Sonuç bulunamadı

3. MESLEKĐ VE TEKNĐK EĞĐTĐMDE PROGRAM GELĐŞTĐRME VE

3.4 PROGRAM DEĞERLENDĐRME

3.4.2 PROGRAM DEĞERLENDĐRME MODELLERĐ

Hangi program değerlendirme türü kullanılırsa kullanılsın yapılacak olan değerlendirmeler bir program değerlendirme modeline dayandırılmalıdır.Program değerlendirmede farklı yaklaşımların yanı sıra son yıllarda ortaya atılan farklı program değerlendirme modelleri de bulunmaktadır. Bu modellerden belli başlı olanları şunlardır:

1. Hedefe Dayalı Değerlendirme Modeli (Tyler Modeli) 2. Stufflebeam’in Çevre, Girdi, Süreç ve Ürün Modeli 3. Eğitsel Eleştiri Modeli (Eisner Modeli)

4. Ürüne ve Erişiye Bakarak Program Değerlendirme 5. Program Öğelerine Dönük Değerlendirme

a. Genel ve Özel Hedeflerin Değerlendirilmesi, b. Kapsamın Değerlendirilmesi

c. Eğitim Durumlarının Değerlendirilmesi d. Sınama Durumlarının Değerlendirilmesi

e. Öğeler Arasındaki Đlişkilerin Değerlendirilmesi117

1. Hedefe Dayalı Değerlendirme Modeli (Tyler Modeli)

R.Tyler tarafından 1933-1941 yılları arsında geliştirilen bu model günümüzde de halen geçerliliğini korumaktadır. Tyler’in değerlendirme modeli program geliştirme modeline dayalıdır. Tyler’a göre bir programın üç temel öğesi vardır.Bunlar hedefler, öğrenme yaşantıları ve değerlendirmeleridir.bu üç öğe karşılıklı etkileşim içindedir.değerlendirme sürecinde hem hedeflerin hem de öğretim yaşantılarının etkililiğine bakılır.118

Modelin merkezinde eğitim hedefleri vardır. Önce hangi hedeflere ulaşıldığına bakılır.Sonra da ulaşılamayan hedeflere niçin ulaşılmadığını belirlemek için öğrenim yaşantıları incelenir.Tyler, değerlendirme modelinde niceliksel verilerden yararlanır. Değerlendirme sürecinde, öğrenci davranışlarının öğretimin başında ve sonunda olmak üzere en az iki kez ölçülerek hedeflere ulaşma derecesinin

117

ERDEN, Münire, Ön.Ver., s.12 118

belirlenmesi gerektiği savunulmuştur Hedefe dayalı program değerlendirme modeli deneysel araştırma yöntemlerinde uygulanmaktadır.Bu tür değerlendirme de, bilişsel hedeflere ulaşma derecesini tayin etmek için hedef dayalı başarı testleri, devimsel davranışlar için gözlem formları ve duyuşsal hedefler için de tutum ölçekleri kullanılır.119

2. Stufflebeam’in Çevre, Girdi, Süreç ve Ürün Modeli (CIPP Modeli)

Bu model oldukça kapsamlı ve çok yönlüdür.Değerlendirmenin amacı program hakkında karar verme yetkisine sahip olan kişilere bilgi vermektir.Program geliştirme sürecinde dört alanda karar verilmesi gerekir.Bunlar:

1. planlama ile ilgili kararlar, 2. yapılaştırma ile ilgili kararlar, 3. uygulama ile ilgili kararlar,

4. yeniden düzenleme ile ilgili kararlardır.

Bu kararlara dayanak olacak bilgilerin toplanması için programın dört farklı aşamasının değerlendirilmesi söz konusudur.Bunlar Çevre(Context), girdi(input), süreç (process) ve üründür(product).CIPP modeli olarak bilinir.120

• Çevrenin değerlendirilmesi: Programla ilgili tüm faktörler ve mevcut durum analiz edilmelidir.Hedeflerin belirlenmesine temel olacak bilgilerin toplanması ve hedeflerin belirlenmesidir.

• Girdinin değerlendirilmesi: Programın amaçlarına ulaşabilmesi için gerekli olan kaynaklar hakkında bilgi sağlar.Girdinin değerlendirilmesinde, çevrenin değerlendirilmesinin aksine program ve öğeleri mikro düzeyde analiz edilir.

• Sürecin değerlendirilmesi: Programın uygulanması ile ilgili karaların alınması için gereklidir.Program uygulanırken gerçekleştirilir ve planlanan ile gerçek faaliyetler arasındaki duruma bakılır.

• Ürünün değerlendirilmesi: Program ürünü hakkında veri toplanarak beklenen ürünle gerçek ürünün karşılaştırılması söz konusudur.Ürün değerlendirilen programın devam edip etmeyeceği ya da nasıl bir değişikliğe uğratılması gerektiği hakkında bilgi verir.121

119

SEMERCĐ, Çetin, Ön.Ver., s.25 120

ERDEN, Münire, Ön.Ver., s.12 121

3. Eğitsel Eleştiri Modeli (Eisner Modeli)

Bu model Elliot Eisner tarafından 1977 yılında geliştirilmiştir. Eğitsel eleştiri modeli niteliksel incelemeye ağırlık verme özelliği ile diğer program değerlendirme modellerinden ayrılmaktadır. Model uygulandıktan sonra programın niteliksel sonuçları hakkında bilgi toplanması söz konusudur. Eisner, program değerlendirmeyi güzel sanatlardaki değerlendirmeye benzetmektedir.Nasıl bir film,resim bu konuların uzman kişileri tarafından eleştiriliyorsa, eğitim programı da bu konuda geniş bilgisi olan eleştirme yeteneğine sahip kişiler tarafından benzer şekilde değerlendirilmektedir.

Eisner modelinin üç temel boyutu vardır:

1) Betimleme : Eğitimin niteliği ile ilgili özellikler tanımlanır. Yeni program sonucunda okulda ne gibi değişikler olduğu bu öğrencileri ve öğretmenleri nasıl etkilediği, tepkilerin neler olduğu gibi sorulara yanıt aranır.

2) Yorumlama : Programın uygulanması sonucu meydana gelen olayların olası bazı sonuçları tahmin edilir ve yorumlanır.

3) Değerlendirme : Bu boyutta ise betimleme ve yorumlama sonuçlarına dayalı olarak programın değeri hakkında yargıda bulunulur. 122

4. Ürüne ve Erişiye Bakarak Program Değerlendirme

Eğitim programlarının değerlendirilmesinde genellikle öğretim programlarının ve diğer programların tek tek değerlendirilmesi tercih edilmektedir. Sadece sorun olduğu düşünülen programın değerlendirilmesi ile yetinilir. Değerlendirilen program ne tür olursa olsun yöntemde farklılık yoktur.Öğretim programları ürüne ve erişiye bakarak değerlendirilirken temel problem, genellikle “Eldeki program (Örn: Lise III,Kadın Giysi Tasarımı dersinin öğretim programı ve ya Psikoloji dersinin öğretim programı) hedefleri ne ölçüde gerçekleşmektedir?” biçiminde ifade edilir.Bu soruya yanıt aranırken programın süreç(işlem) boyutu genlikle kara kutu olarak düşünülür ve öğrencilerin giriş davranışları ile çıkış davranışları arasındaki hedefler doğrultusunda ortaya çıkan farka bakılır. Fark anlamlı ise istenilen nitelik ve nicelikte ise programın etkiliğine karar verilir.123

122

SEMERCĐ, Çetin, Ön.Ver., s.38 123

Girdi Çıktı

Dönüt

(Kaynak:Erden,1995,s.21)

Şekil.3 Ürüne ve erişiye bakarak programının etkiliğinin değerlendirilmesi

Bazı sakıncaları olabilir. Olgunlaşma, çevredeki diğer etmenler ve program geliştirme sırasında düşünülmeyen bazı değişkenlerden ileri gelmesi olasıdır. Ayrıca bu tür değerlendirme de, eğitim durumları hakkında bilgi toplama işi ihmal edilmiştir.124

5. Program Öğelerine Dönük Değerlendirme

Kapsamlı bir program geliştirme çalışmasında programın tüm öğelerinin ve uygulama sürecinin incelenmesi gerekmektedir.

A. Genel ve Özel Hedeflerin Değerlendirilmesi:

Genel hedefler toplumun eğitim faaliyetlerine yön verirler. Eğitim faaliyetlerinin sonucunu belirtirler, ancak açık seçik tanımlanmazlar. Bu nedenle doğrudan gözlenmezler ve değerlendirilemez. Özel hedefler ise programın genel hedefleri doğrultusunda bir disiplin yada çalışma alanı ile ilgili öğretim programlarını yönlendirmek amacıyla hazırlanır.125Program değerlendirme çalışmaları sırasında hedefleri doğru olarak seçilmiş kabul etmek yerine hedeflerin yerindeliğinin araştırılması ve mevcut hedeflerden öğrenme eksikliği ve güçlüğü olanların belirlenmesi de gerekir.Bu amaçla şu sorulara yanıt aranır:

124

SÖNMEZ, Veysel, Ön.Ver., s.313 125 ERDEN, Münire,Ön.Ver., s.23 Öğretim Programı Son Test

• Hedefler toplumun beklenti ve ihtiyaçlarına uygun mu? • Hedefler öğrenci ihtiyaçlarına uygun mu?

• Hedefler birbirleriyle tutarlı mı? • Hedef ifadeleri yeterince açık mı?vb. B. Kapsamın Değerlendirilmesi:

Kapsam bir eğitim programının içerdiği belirli olguları,kavramları, ilkeleri, genellemeleri, yöntemleri vb. ifade eden bir terimdir. Eğitim programı tasarımı sırasında kapsamın seçimi ve örgütlenmesi programın başarısı açısından büyük önem taşır.Kapsam değerlendirilmesi sırasında da bu işlemlerin yerindeliği hakkında veri toplamak ve elde edilen verileri yorumlayarak kapsamın etkiliği hakkında bir yargıda bulunmak gerekir.

Şu sorulara yanıt aranır:

• Kapsam hedeflerle tutarlı mı?

• Kapsam da yer alan bilgiler önemli, dayanıklı ve geçerli mi? • Kapsam öğrenciler için anlamlı mı?vb. 126

C. Eğitim Durumlarının Değerlendirilmesi :

Eğitim durumu öğrenci ve öğretmenin öğrenme sürecinde gerçekleştirdiği tüm etkinlikleri kapsar.Öğretim faaliyetleri sırasında öğrencinin başarısını etkileyen çok değişken vardır.Bunlar;

1) Öğretmenin öğretmenlik davranışları,

2) Öğrencilerin öğretim programı doğrultusunda gerçekleştirdikleri sınıf içi ve dışı etkinlikler,

3) Öğrencilerin programın başında sahip oldukları bilişsel ve duyuşsal özellikleri,

4) Kullanılan öğretim yöntem ve teknikleridir.

Eğitim durumları değerlendirilirken bu faktörlerin göz önünde bulundurulması gerekir. Eğitim durumları değerlendirilirken aşağıdaki sorulara yanıt aranması gerekir.

126

• Kullanılan yöntem etkili mi?

• Öğretim programı ve günlük ders planı uygun mu? • Öğrencinin derse yönelik duyuşsal özellikleri olumlu mu? • Öğretmen davranışları öğretim ilkelerine uygun mu?127 D. Sınama Durumlarının Değerlendirilmesi:

Eğitim programlarının sınama durumları öğesindeki hata büyük ölçüde ölçme araçlarından, bu araçların uygulanması sırasındaki aksaklıklardan ve ölçütün uygun olmayışından kaynaklanır. Ölçme araçları değerlendirilirken şu sorulara yanıt aranır:

• Ölçme sonuçları geçerli mi? • Ölçme sonuçları güvenilir mi? • Ölçüt uygun mu?128

E. Öğeler Arasındaki Đlişkilerin Değerlendirilmesi:

Eğitim programları bir sistem olduğu için, programın genel hedeflerine ulaşabilmesi için tüm öğelerin birbirleriyle uyumlu bir biçimde çalışması gerekir.Eğitim programının alt programlarının(öğretim programları, sosyal etkinlikler, kol faaliyetleri vb.) tutarlılığının sağlanmasında en önemli uygulayıcısı olan örgüttür.Örgütünde değerlendirilmesi gerekir.Bu yapılırken önce var olan durumun betimlenmesi gerekir.Personel ile görev ve sorumlulukları hakkında görüşülebilir.Kaynakların programlara dağılımı, öğretmenlerin derslere atanması, yardımcı personelin kullanılması gibi etmenlerde göz önünde bulundurulması önem taşır. Aşağıdaki sorulara yanıt aranması gerekir:

• Kaynaklar genel hedeflere uygun kullanılıyor mu? • Örgütün yapısı hedeflere ulaşılmada yeterli mi?

• Örgüt süreci hedeflere ulaşılmasını sağlayacak nitelikte mi?129vb.

127 Aynı, s.34 128 Aynı, s.37 129 Aynı, s.39

Program değerlendirme, programın işleyişi hakkında sürekli bilgi toplama ve yorumlama sürecidir. Program değerlendirme program geliştirmenin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir parçasıdır. Program geliştirme çalışmaları program değerlendirme sonuçlarına dayalı olarak yapılır ve böylece programlarda düzenlemeler yapmak, eksiklikleri tamamlamak kolaylaşır.130 Meslek yüksekokullarında 2002 yılında uygulamaya konulan MEB-YÖK Program Geliştirme Projesi içinde Tekstil/Konfeksiyon Programının öğrenci ve öğretim elemanları görüşlerine göre değerlendirilerek geliştirilmesine katkı sağlanması için hazırlanan araştırmanın bu bölümünde problem cümlesi, araştırmamın amacı, alt problemleri, denenceler, sayıtlılar ve sınırlılıkları yer almaktadır.

PROBLEM CÜMLESĐ

Meslek Yüksekokulları Tekstil/Konfeksiyon Programı Öğrenci ve Öğretim Elemanları Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi

ARAŞTIRMANIN AMACI

Araştırmanın temel amacı Meslek Yüksekokulları Tekstil/Konfeksiyon Programının tekstil sektörünün ihtiyacı olan ara kademe insan gücü yetiştiren meslek yüksekokullarında görevli öğretim elemanları ile bu programda eğitim alan öğrencilerin görüşlerine göre değerlendirilmesidir. Elde edilen sonuçlara bağlı kalarak programın değerlendirilmesi ile birlikte çözüm önerileri sunmaktır.

Programın değerlendirilebilmesi için aşağıdaki alt problemlere cevap aranmıştır:

130

ALT PROBLEMLER

1. Öğrencilerin programa yerleştirilmeleri ile ilgili düşünceleri nedir?

2. Meslek derslerinin yeterlilikleri ile ilgili öğrenci ve öğretim elemanı görüşleri arasında anlamlı bir fark var mıdır?

3. Öğrencilerin meslek derslerinin işlenişine ilişkin düşünceleri nedir?

4. Öğrenme – öğretme ortamına ilişkin öğrenci ve öğretim elemanlarının memnuniyet düzeyleri nasıldır?

5. Öğretim elemanlarının konfeksiyon programının uygulamaya konulmasıyla öğrenci ve öğretimle ilgili değişmelere ilişkin görüşleri nedir?

6. Öğretim elemanlarının METEB(Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgesi) uygulaması ve sınavsız geçiş uygulaması hakkındaki görüşleri nedir?

7. Konfeksiyon programına sınavsız geçiş yapan öğrencilerin lise ve üniversitedeki başarıları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

DENENCELER

1. Mesleki derslerin ders içeriklerinin yeterlilikleri hakkında öğrenci ve öğretim elemanı görüşleri arasında ilişki yoktur.

2. Mesleki derslerin ders sürelerinin yeterlilikleri hakkında öğrenci ve öğretim elemanı görüşleri arasında ilişki yoktur.

3. Meslek Yüksekokullarında koşulların yeterlilikleri hakkında öğrenci ve öğretim elemanı görüşleri arasında ilişki yoktur.

SAYILTILAR

1. Araştırmaya katılan öğretim elemanları ve öğrenciler anketlere, doğru ve tarafsız cevap vermişlerdir.

2. Araştırma öğrenci not ortalamalarına ilişkin veriler ilgili meslek yüksekokullarından resmi olarak alınmış olup doğrudur.

3. Araştırmada kullanılan anketler geçerli ve güvenilirdir.

4. Araştırmanın kuramsal çerçevesini oluşturmak amacıyla taranan kaynaklar yeterli bilgi vermektedir.

SINIRLILIKLAR

1. Bu araştırmada MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi içinde MYO Tekstil/ Konfeksiyon Programının değerlendirilmesi ile sınırlıdır. 2. Araştırmaya katılan MYO Tekstil/ Konfeksiyon Programlarında 2004–2005

Öğretim yılında kayıt yaptıran II. sınıf öğrencilerin katılımı ile sınırlıdır.

3. Araştırmaya katılan MYO Tekstil/ Konfeksiyon Programlarında 2003/2004 yılında mezun olan sınavsız geçiş yapan öğrencilerin MYO not ortalamaları ile Meslek Lisesi not ortalamaları ve Mesleki Orta Öğretim Başarı Puanı ile sınırlıdır.

4. Araştırmaya katılan MYO Tekstil/ Konfeksiyon Programlarında Projenin uygulandığı MYO’ ları Konfeksiyon Programında görev yapan Öğretim Elemanları ile sınırlıdır.

ARAŞTIRMANIN ÖNEMĐ

Günümüzde mesleki eğitim bireylere bir mesleğin bir mesleğin gerektirdiği bilgi beceri ve tavırları kazandırarak istihdam sektörünün ihtiyacı olan iş gücünü yetiştirme görevini üstlenmiştir. Bu yüzden mesleki eğitimde başarı, mezunlarına kazandırılan yeterliliklerin istihdam sektörünün ihtiyaçlarına uygunluğu ile ölçülmektedir.

Bugün Türk Ekonomisi gelişimini büyük bir hızla sürdürmektedir. Dünya ekonomisi ise her geçen gün büyümekte ve küreselleşmektedir. Bu büyük dünya pazarının en önemli belirleyici unsurlarının başında da rekabet gelmektedir. Rekabet unsurundan yoksun bir ekonominin başarılı olabilmesi mümkün görülmemektedir. Türk Ekonomisinin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi, mesleki ve teknik alanda iyi eğitim almış, teknolojiyi özümsemiş ve bunu bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş insan gücünün varlığı ile mümkün olabilir. Özellikle teknolojinin çok çabuk eskidiği ve yeni teknolojilerin ortaya çıktığı bu dönemde bu husus daha da önem kazanmaktadır. Bugün Türk iş dünyası küreselleşen pazarda rekabet edebilmek için iyi eğitilmiş, nitelikli ara insan gücüne çok fazla ihtiyaç duymaktadır. Ara insan gücü sayıca ne kadar fazla ve kalite olarak ne kadar yüksek olursa, Türk Sanayi de o

ölçüde rekabet edebilir ve dünya pazarlarındaki payını artırabilir bir konumda olacaktır.

Türk işletmelerinin her geçen gün daha da artan nitelikli ara insan gücü ihtiyacını karşılamak için şimdiye kadar birçok meslek yüksekokulu açılmış mevcutların kapasiteleri artırılmış, yeni ve çağdaş programlar açılmıştır. 4702 sayılı kanun uyarınca mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından meslek yüksekokullarına sınavsız olarak öğrenci alınacağından bu geçişin program açısından tutarlılığını ve devamlılığını sağlayabilmek ve ileride modüler sisteme geçişe imkan verecek ve aynı zamanda istihdam kesiminin ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde meslek yüksekokulları eğitim programlarını geliştirmek amacıyla “MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi” adı ile 10 Aralık 2001 tarihinde bir proje başlatılmıştır.

Geliştirilen programlardan bir tanesi de Tekstil Programı’dır. Daha önce meslek yüksekokullarında tekstil dalında 15 program altında öğretim görülmekteydi. Bu çalışmanın sonucunda 15 program 7 dal olarak Tekstil Programı adı altında birleşim sağlanmıştır.

Bu araştırmanın amacı “MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi” adı ile başlatılan proje kapsamında yer alan 2002 Eğitim-Öğretim Yılında uygulanmaya başlayan Meslek Yüksekokulları Tekstil/Konfeksiyon Programının öğretim elemanları ve öğrencilerin görüşlerine göre değerlendirilmesiyle programın gelişimine katkı sağlamaktır.

Araştırmanın;

• Türk tekstil ve konfeksiyon sektöründe çalışan ara kademe elemanlarının gelişimine katkı sağlaması,

• Program içinde yer alan aksaklık ve eksikliklerin giderilmesi açısından, • Yeni araştırılmaların yapılmasında rehber olması açısından önemlidir.

TANIMLAR

Mesleki ve Teknik Eğitim Bireysel ve toplumsal yaşam için zorunlu olan belirli bir mesleğin gerektirdiği bilgi beceri ve pratik uygulama yeteneklerini kazandırarak bireyi zihinsel, duygusal, sosyal, ekonomik ve kişisel yönleriyle dengeli biçimde geliştirme sürecidir.

Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgesi: Bir veya daha fazla meslek yüksekokulu ile öğretim programları bütünlüğü ve devamlılığı içinde ilişkilendirilmiş meslekî ve teknik orta öğretim kurumlarından oluşan eğitim bölgesidir.(4702 Sayılı Kanun)

Meslek Yüksekokulu: Belirli mesleklere yönelik ara insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan dört yarıyıllık eğitim-öğretim sürdüren bir yükseköğretim kurumudur

Hazır Giyim: Hazır giyim ise istatistiki verilerden yararlanılarak bulunan ortalama ölçüler esas alınarak alıcının ölçülerine ve günün moda anlayışına uygun seri halde üretilen giysi parçaları olarak tanımlanmaktadır.

Konfeksiyon: Konfeksiyon tekstil mamulü ürünlerin fabrikasyon olarak üretimi anlamına gelmektedir.

Öğretim Elemanı: Üniversitelerle yükseköğretim kurumlarında görevli araştırma görevlisi, uzman okutman, öğretim görevlisi, öğretim üyelerinden oluşan ve yükseköğretim öğrencilerinin eğitim ve öğretiminden sorumlu personelin tümü.131

Öğrenci: Araştırma konusu açısından meslek yüksekokullarında öğrenim gören kişiler.

131

Program Geliştirme: Eğitim programının hedef, içerik, öğrenme- öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri arasındaki ilişkileri bütünü olarak tanımlanmaktadır. (Demirel, 1999:7)

Program Değerlendirme: Değerlendirme, bir gözlem veya ölçme sonuçlarını ölçüte vurarak yargıya varma işlemidir. Program değerlendirme, programın etkinliği hakkında karar verme sürecidir.

Sınavsız Geçiş: 4702 sayılı kanun uyarınca mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olacakların/olanların istedikleri takdirde, bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna en yakın programların uygulandığı, öncelikle kendi mesleki ve teknik eğitim bölgesi içinde yer alan veya bölgesi dışındaki meslek yüksekokulları ile açık öğretim , önlisans programlarına sınavsız olarak yerleştirilmeleridir.

Tekstil Programı: Meslekî ve Teknik Orta Öğretim Kurumlarının Program Bütünlüğü ve Devamlılığı Projesi kapsamında geliştirilen MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program Geliştirme Projesi adı ile 10 Aralık 2001 tarihinde proje başlatılarak 30 Mayıs 2002 tarihinde hedeflerine ulaşarak tamamlanan ve uygulamaya konulan program.

Tekniker: Çalışma alanındaki görevi itibariyle üst düzey yönetici ve/veya mühendis ile usta /kalifiye işçi ve teknisyen arasında bulunan teknisyenden daha fazla teorik bilgiye mühendisten daha fazla uygulama becerisine sahip bir ara teknik elemandır.132

132

KISALTMALAR

MYO: Meslek Yüksekokulu

METEB: Mesleki Teknik Eğitim Bölgesi MTOÖ: Mesleki ve Teknik Orta Öğretim

MEB – YÖK: Milli Eğitim Bakanlığı – Yüksek Öğretim Kurumu ÖSS: Öğrenci seçme sınavı

ÖSYS: Öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı

BÖLÜM II

ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMA VE YAYINLAR

Bu bölümde amaç Meslek Yüksekokulları Tekstil/ Konfeksiyon Programının Öğrenci ve Öğretim Elemanları Görüşleri ile değerlendirilmesinde konuyla ilgili araştırma ve yayınların incelenmesidir. Araştırma konusu kapsamlılık düzeyine göre üç başlık altında ele alınmıştır;

1. Eğitim Kurumları Programları değerlendirilmeleri, 2. Araştırma konusu ile ilgili diğer araştırma ve yayınlar.

1. Eğitim Kurumları Programları Değerlendirilmeleri :

ERAY’ın (1987), “ Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi Ve Giyim Eğitim Bölümü Makine Teknolojisi Dersinin Değerlendirilmesi” konulu araştırmasında, Makine Teknolojisi dersini okuyan 127 kişilik birinci sınıf öğrencilerini ele almıştır. Araştırma bulgularından bazıları:

• Makine Teknolojisi dersinin bilişsel hedefleriyle ilgili erişilerin düzeyini belirlemek amacıyla uygulanan öntest ve sontest sonuçları arasında 0,05 düzeyinde anlamlı bir fark bulunmuştur.

• Değerlendirmeye konu olan dersin unutulma derecesini belirlemek amacıyla uygulanan Korelasyon kat sayısı r=0,75 bulunmuştur. Bu durum öğrencilerin önemli bir kısmının unutmaya karşı dirençli olduğunu göstermiştir.

• Makine Teknolojisi dersi öğretim programları etkili bulunmuştur.

KURU’nun (1987), Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Giyim Eğitimi Bölümü Giyim Teknikleri ve Üretimi Dersinin Değerlendirilmesi” konulu araştırmasından bazı sonuçlar:

• Bilişsel ve psikomotor hedeflerle ilgili yeterli öğrenmelerin olmadığı sonucuna varılmıştır.

• Giyim alanıyla ilgili derslerin öğretim programlarında bilişsel, psiko-motor ve duyuşsal alanlarla ilgili hedefler ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini belirtmiş ve öğrenci davranışlarında gözlenecek şekilde ayrı ayrı tanımlanması önerisinde bulunmuştur.

TIRPANALAN’nın (1991) , “ Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatı Öğrencilerinin Giyim Teknikleri ve Üretim Dersinde Giysi Tasarımı Đşlemlerini Gerçekleştirme Düzeyleri” adlı araştırmasının bazı sonuçları:

• Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatı Bölümünde okutulmakta olan Giyim Teknikleri ve Üretim dersi içerisinde öğrencilerin özgün ve moda olan giysi tasarımına imkan verecek moda eğilimleri hakkında genelde bilgi sahibi olduğu, ancak bunun sezon içinde giysiler satışa sunulduktan gerçekleştiği ortaya çıkmaktadır.

• Giysi üretimi ile ilgili işlemler önceden açıkça planlanmadığından, öğrenciler üretimin her bir aşamasında öğretmenin kararına ve açıklamalarına başvurma ihtiyacı duymaktadırlar.

SEZGĐN’nin (1995), “Çok Programlı Lise Uygulamasının Değerlendirilmesi” çalışmasında 1994–1995 öğretim yılında çok programlı lise uygulamasının yapıldığı 156 okuldan açıklanan ölçütler dikkate alınarak 28 okul örneklem olarak seçilmiştir.

Benzer Belgeler