• Sonuç bulunamadı

İş sağlığı ve güvenliği hukukunda işyeri hekimliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İş sağlığı ve güvenliği hukukunda işyeri hekimliği"

Copied!
131
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZEL HUKUK ANABİLİM DALI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HUKUKUNDA İŞYERİ HEKİMLİĞİ

Gülhayat BOSTANCI

Yüksek Lisans Tezi

Danışman

Prof. Dr. Haluk Hadi SÜMER

(2)
(3)
(4)

ÖNSÖZ

İnsanoğlunun hayatta en değerli varlığı sağlığıdır. Herkes, temel bir insan hakkı olarak sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşama hakkına sahiptir. Devletlerin insan sağlığına ve bağlantı olarak çalışma yaşamında çalışanların sağlık ve güvenliğine verdiği önem her geçen gün artmaktadır. Bunun yansıması olarak da mevzuatta her geçen gün daha koruyucu düzenlemelere yer verilmektedir. Bu bağlamda, 6331 sayılı Kanunla kademeli olarak yürürlüğe girmiş de olsa, statülerine bakılmaksızın Kanunun kapsamına giren tüm çalışanların sağlığı ve güvenliğini sağlamaya yönelik yeni düzenlemeler getirilmiştir. Elbette mevzuatta yeni düzenlemeler getirilmesi gerekli ve faydalı olmakla birlikte, bunların gereğinin yerine getirilmesi de gerekmektedir. Bu yönüyle Devlet mevzuat hazırlamanın yanı sıra, Kanunun amaca uygun davranılmasını ve faydalı sonuçlar alınmasını sağlamak için uygulamaya yön vermesi de gerekecektir. Bu ise sadece denetimle değil, yöneticiler, işverenler, çalışanlar başta olmak üzere, toplumun tamamının konu hakkında bilgi sahibi olması, bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Her şeyin Devletten beklenmemesi gerektiği bilindiğinden, toplumumuzda konuyla ilgisi bulunan gerçek kişilerin, kurum ve kuruluşların da sorumluluk bilinciyle hareket ederek üzerine düşeni yapması gerekmektedir. İşte bu sorumluluk bilinciyle, iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli konulardan birisi olan işyeri hekimliği konusu danışman hocamın da tavsiyesi ile yüksek lisans tez konusu olarak belirlenmiştir.

İşyeri hekimliği mesleği, çalışanın sağlığına ve güvenliğine yönelik çalışmalarla, çalışanın ruh ve beden bütünlüğünün korunmasına hizmet etmektedir. Bu yönüyle, çalışan ve yakınları ile birlikte toplumun tamamına yakınını doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren önemli bir meslektir. 6331 sayılı Kanunla kademeli olarak da olsa, Kanunun kapsamına giren işverenlere iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması bakımından işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğünün getirilmesi, işyeri hekimliği mesleğini daha önemli bir hale getirmiştir.

Bilindiği gibi işyeri hekimliği yeni ve önemli bir meslektir. Hem mevzuatta getirilen zorunluluk hem de toplumun bilgi ve bilinç düzeyinin yükselmesiyle, hızlı bir şekilde gelişecek ve daha da önemli hale gelecek bir meslek olarak görülmektedir. Burada önemli olan mesleğe yönelik bilgi seviyesinin yükseltilmesidir. Toplumda işyeri hekimliği mesleğinin özellikleri hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Mesleği icra eden hekimlerin nitelikleri, hakları, yükümlülükleri, sorumlulukları, bağımsızlık ve güvenceleri gibi hususlarda da toplumun bilgilendirilmesinde fayda bulunmaktadır. Esas itibariyle mesleği icra edecek işyeri hekimlerinin de kendi meslekleri hakkında yeterli bilgi ve bilince sahip olmadığı da uygulamada

(5)

görülmektedir. Bu bağlamda uygulamada yeteri kadar çalışma yapılmış değildir. Bu nedenle çalışma konumuzu, işverenler ve ilgili diğer kişi ve kurumlar ile özelde de mesleği icra edecek işyeri hekimlerinin görev, yetki, sorumluluk, bağımsızlık ve güvenceleri gibi konularda bilgi sahibi olması ve bilinçlenmesinin sağlanması bakımından iş sağlığı ve güvenliği hukukunda işyeri hekimliği olarak belirlemiş bulunuyoruz.

Tez konusunun seçimi dahil yüksel lisans ders dönemi dahil tüm aşamalarında desteğini yakından hissettiğim danışman hocam Prof. Dr. Haluk Hadi Sümer, bu çalışmanın meydana gelmesinde maddi ve manevi yönden desteğini esirgemeyen ve fedakarlıklarıyla her an yanımda olan eşim ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi arz ediyorum.

(6)

ÖZET

İşyeri hekimliği mesleği, çalışanın sağlığına ve güvenliğine yönelik çalışmalarla, çalışanın ruh ve beden bütünlüğünün korunmasına hizmet etmektedir. Bu yönüyle, çalışan ve yakınları ile birlikte toplumun tamamına yakınını doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren önemli bir meslektir. İşverenlerin çalışanlara karşı temel yükümlülüklerinden bir tanesi de sağlık gözetimi yükümlülüğüdür. Söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmesi büyük ölçüde işyeri hekimleri aracılığı ile olmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili ayrı bir kanun yapılması ihtiyacının ortaya çıkması sonrasında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işyeri hekimliği sisteminin uygulama alanı oldukça genişlemiştir.

İş sağlığı ve güvenliğinin en önemli müesseselerinden olan işyeri hekimliğinin anlaşılabilmesi konuya ilişkin temel kavramların bilinmesine bağlıdır. Buna göre işyeri hekimliği müessesesi açısından iş sağlığı ve güvenliği, iş kazası ve meslek hastalığı, iş sağlığı ve güvenliği kurulu, işyeri sağlık ve güvenlik birimi, ortak sağlık ve güvenlik birimi kavramları ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun amacı ve kapsamı, çalışan, işveren, işveren vekili ve işyeri kavramları önemlidir.

İşyeri hekimi olmak için öncelikle hekim olmak, temel eğitimi tamamlamak ve Bakanlık tarafından yapılan sınavda başarılı olmak gerekir. İşyeri hekimleri, tam veya kısmi süreli iş sözleşmesi yapmak suretiyle veya ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde çalışarak işverenlere hizmet edebilirler. İşyeri hekimlerinin işyerindeki çalışma süreleri işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre belirlenmiştir. İşyerinde tehlike derecesi ve çalışan sayısı arttıkça işyeri hekiminin işyerinde geçireceği süre de artmaktadır.

İşyeri hekimlerinin görevlerini yerine getirirken ortaya çıkan kusurlu eylem ve işlemleri sonucunda hukuki ve cezai açıdan sorumlu olduğu da dikkate alınarak işyeri hekimlerinin görevlerini mesleki bağımsızlık çerçevesinde yerine getirmeleri sağlanmalıdır. Söz konusu bağımsızlığın sağlanabilmesi için ise işyeri hekimlerinin iş güvencesi özel olarak düzenlenmelidir.

(7)

SUMMARY

The occupational medicine profession serves to protect the integrity of the soul and body of the employee by means of activities aimed at the health and safety of the employee. In this respect, it is an important profession that directly or indirectly concerns the whole society together with the employees and their relatives. One of the main obligations of employers towards employees is the obligation of health supervision. The fulfillment of the obligation is largely through workplace physicians.

With the Occupational Health and Safety Law No. 6331, which came into force after the emergence of a separate law on occupational health and safety, the field of application of the occupational medicine system has expanded considerably.

Understanding of occupational medicine, which is one of the most important institutions of occupational health and safety, depends on the knowledge of basic concepts. Accordingly, occupational health and safety, occupational accident and occupational disease, occupational health and safety board, workplace health and safety unit, common health and safety unit concepts and the purpose and scope of Occupational Health and Safety Law No. 6331 , employer, employer representative and workplace concepts are important.

In order to become a workplace physician, it is necessary to be a physician, to complete basic education and to succeed in the examination conducted by the Ministry. Workplace physicians can serve employers by making a full or part-time employment contract or by working in joint health and safety units. Working hours of workplace physicians in the workplace were determined according to the hazard class and number of employees. As the degree of danger in the workplace and the number of employees increase, the time spent by the workplace physician in the workplace increases.

It should be ensured that workplace doctors perform their duties within the framework of professional independence, considering that they are legally and criminally responsible as a result of the defective actions and procedures that occur in performing their duties. In order to ensure such independence, occupational safety of workplace physicians should be specially regulated.

(8)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... I ÖZET ... III SUMMARY ... IV İÇİNDEKİLER ... V KISALTMALAR ... IX GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ, İŞYERİ HEKİMLİĞİ İLE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR VE BİLGİLER I. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAVRAMI ... 5

1) Genel Olarak ... 5

2) İş Güvenliği Kavramı ... 6

3) İş Sağlığı Kavramı ... 6

4) İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı ... 7

II. İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI KAVRAMI ... 8

1) İş Kazası ... 8

2) Meslek Hastalığı ... 10

III. İŞYERİ HEKİMLİĞİ KAVRAMI ... 11

1) Genel Olarak ... 11

2) Mevzuat ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. 3) İşyeri Hekimliğinin Türkiye'deki Tarihçesi ... 12

IV. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE ÖZEL AKTÖRLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER ... 15

1) İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu ... 16

2) İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi ... 18

3) Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ... 20

V. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN KAYNAKLARI ... 22

1) Ulusal Kaynaklar ... 22

(9)

b) İş Kanunu ... 23

c) Türk Borçlar Kanunu ... 23

d) Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ... 23

e) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ... 24

f) İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ... 25

aa) Genel Olarak ... 25

bb) 6331 Sayılı Kanunun Amacı ve Kapsamı ... 25

aaa) Kanunun Amacı ... 25

bbb) Kanunun Kapsamı ... 26

cc) Kanunun Temel Kavramları ... 28

aaa) Genel Olarak ... 28

bbb) Çalışan ... 28

ccc) İşveren ... 29

ddd) İşveren Vekili ... 30

eee) İşyeri ... 31

dd) 6331 Sayılı Kanunun İşyeri Hekimliğine İlişkin Getirdiği Sistem ve Yürürlük Süreci ... 32

g) Tüzükler ... 34

h) Yönetmelikler ... 34

2) Uluslararası Kaynaklar ... 35

a) Uluslararası Çalışma Örgütünün Sözleşme ve Tavsiye Kararları ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. b) Avrupa Birliği Hukuku ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. c) Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. d) Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. İKİNCİ BÖLÜM İŞYERİ HEKİMİNİN NİTELİKLERİ, EĞİTİMİ, GÖREVLENDİRİLMESİ, ÇALIŞMA SÜRELERİ, YETKİLERİ, YÜKÜMLÜLÜKLERİ ve ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ I. İŞYERİ HEKİMİNİN NİTELİKLERİ ve EĞİTİMİ ... 35

(10)

1) Genel Olarak ... 36

2) Mevzuatta Öngörülen Programlardan Mezun Olmak ... 37

3) Eğitim Kurumunda Eğitim Görme ve Katılım Belgesi Alma ... 37

a) Eğitim Görme Şartı ... 37

aa) Genel Olarak ... 37

bb) Eğitim Programı ... 37

b) Diğer Bazı Hususlar ... 38

4) Sınavda Başarılı Olma ve İşyeri Hekimi Belgesi Alma ... 39

5) Mevcut Sertifika ve Belgelerin Durumu ... 40

6) İşyeri Hekimi Belgesinin Askıya Alınması, İptali, İhlaller ve İhtar Puanı Uygulaması ... 41

a) Belgelerin Askıya Alınması ve İptali ... 41

b) İhlaller ve İhtar Puanı Uygulanması ... 43

7) İşyeri Hekimliği Belgesi Almaksızın İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Hizmet Verilmesi ... 43

8) Diğer Hususlar ... 44

II. İŞYERİ HEKİMİNİN GÖREVLENDİRİLMESİ, ÇALIŞMA SÜRELERİ İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ ... 45

1) Görevlendirme İşlemleri ... 45

a) İSG-Kâtip Sistemi ... 45

b) Görevlendirme Prosedürü ... 45

2) İşyerinin Tehlike Sınıfına Göre Görevlendirme Yapılması ... 46

a) İşyerlerinin Tehlike Sınıfları ... 46

b) İşyeri Hekimlerinin Çalışma (Görevlendirilme) Süreleri ... 48

3) İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi ... 49

III. İŞYERİ HEKİMİNİN GÖREVLERİ, YETKİLERİ ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ ... 51

1) İşyeri Hekiminin Görevleri ... 51

a) Genel Olarak ... 51

b) Rehberlik ... 52

c) Risk Değerlendirmesi ... 53

d) Sağlık Gözetimi ... 54

(11)

f) İlgili Birimlerle İşbirliği ... 60

2) İşyeri Hekiminin Yetkileri ve Yükümlülükleri ... 61

a) Yetkileri ... 61

b) Yükümlülükleri ... 61

IV. İŞYERİ HEKİMİNİN ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ ... 62

1) Genel Olarak ... 62

2) Hizmet Alımı Yolu İle İşyeri Hekiminin Temin Edilmesi ... 62

3) Tam veya Kısmi Süreli İş Sözleşmesi İle İşyeri Hekimi Çalıştırılması ... 63

4) Kamu Personeli Olan İşyeri Hekiminin Çalıştırılması ... 64

5) İşverenin Kendisinin veya İşveren Vekilinin İşyeri Hekimliği Görevini Üstlenmesi ... 66

6) İşyeri Hekimlerinin Ücretinin Belirlenmesine İlişkin Tartışmalar ... 67

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İŞYERİ HEKİMLERİNİN MESLEKİ BAĞIMSIZLIĞI ve İŞ GÜVENCESİ İLE İŞYERİ HEKİMLERİNİN SORUMLULUĞU I. İŞYERİ HEKİMLERİNİN MESLEKİ BAĞIMSIZLIĞI ve İŞ GÜVENCESİ 69 1) İşyeri Hekimlerinin Mesleki Bağımsızlığı ... 69

a) İş Sözleşmesindeki Bağımlılık Unsurunun İşyeri Hekiminin Mesleki Bağımsızlığına Etkisi ... 69

b) İşyeri Hekimlerinin Görevlerini Yerine Getirirken Esas Alması Gereken Etik Değerler ... 70

2) İşyeri Hekimlerinin İş Güvencesi ... 71

a) Genel Olarak ... 71

b) İşyeri Hekiminin İhbar Yükümlülüğünün Engellenmesi Halinde Doğacak Tazminat ... 71

c) İşyeri Hekiminin İş Sözleşmesinin Feshine Karşı Korunması ... 73

II. İŞYERİ HEKİMLERİNİN SORUMLULUĞU ... 75

1) Genel Olarak ... 75

2) Hukuki Sorumluluk ... 75

a) İşyeri Hekiminin Çalışanlara Karşı Sorumluluğu ... 75

(12)

c) İşyeri Hekiminin Sosyal Güvenlik Kurumuna Karşı Sorumluluğu ... 77

3) İşyeri Hekiminin Yetki Belgesinin Askıya Alınması ... 78

4) İşyeri Hekiminin Cezai Sorumluluğu ... 79

a) Genel Olarak ... 79

b) İşyeri Hekimlerinin İdari Para Cezası Uygulamasındaki Sorumluluğu ... 80

c) İşyeri Hekimine Hapis Cezası Uygulanması ... 84

aa) Genel Olarak ... 84

bb) Taksirle Yaralama Nedeniyle Cezai Sorumluluk... 85

cc) Taksirle Öldürme Nedeniyle Cezai Sorumluluk ... 87

dd) Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi ... 88

ee) Hapis Cezasının Ertelenmesi ... 89

ff) Uzlaşma ... 90

gg) Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ... 90

hh) Hapis Cezasının Ertelenmesi ... 91

d) İşyeri Hekimine Adli Para Cezası Verilmesi ... 92

e) İşyeri Hekiminin Cezai Sorumluluğunda Kusur Tespiti ... 93

SONUÇ ... 106

(13)

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

AYM : Anayasa Mahkemesi

BAM : Bölge Adliye Mahkemesi

Bkz : Bakınız

C : Cilt

CD : Ceza Dairesi

CMK : Ceza Muhakemesi Kanunu

ÇEİS : Çimento İşveren Dergisi

E : Esas

ET : Erişim Tarihi

HD : Hukuk Dairesi

HGK : Hukuk Genel Kurulu

HMK : Hukuk Muhakemeleri Kanunu

ILO : International Labour Organization

İİSGHY : İşyerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Yönetmelik

İSG- KATİP : İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı İSGHY : İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği

İSGK : İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

İSGKY : İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik

İŞHEKYÖN : İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik

İşK : İş Kanunu

İTST : İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği,

İÜHFM : İstanbul Üniversitesi Hukuku Fakültesi Mecmuası

K : Karar

KAMU- İŞ : Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası İş Hukuku ve İktisat Dergisi

Legal İHSGHD : Legal İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi

MESS : Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası

(14)

OSGB : Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi

RG : Resmi Gazete

S : Sayı

s : sayılı

SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu

sK : sayılı Kanun

SSGSSK : Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

TBK : Türk Borçlar Kanunu

TCK : Türk Ceza Kanunu

Teb. : Tebliğ

TİSK : Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu

TMK : Türk Medeni Kanunu

TTB : Türk Tabipleri Birliği

TTK. : Türk Ticaret Kanunu

TÜHİS : Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası İş Hukuku ve İktisat Dergisi

UHK : Umumi Hıfzıssıhha Kanunu

vb. : ve benzeri

vd. : ve devamı

(15)

GİRİŞ

İş sağlığı, işin yürütümü sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verme potansiyeli olan koşullardan korunmak amacıyla yürütülen sistemli ve bilimsel çalışmalardır. İş sağlığına ilişkin çalışmaların amacı işyerinde ve işle ilgili olarak çalışanların sağlığının korunmasıdır. İş sağlığı kavramı, iş sağlığı ve güvenliği kavramının sağlık ile ilgili kısmını ve içeriğini ifade eder. Bu çerçevede bakılacak olursa, meslek hastalıkları hem çalışma koşullarından hem de çalışanların kullanmış oldukları araç ve gereçlerden kaynaklanır. İş sağlığı bir bütün olarak ele alınmalı, sağlığın korunması ve geliştirilmesi için farklı etmenler (fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik vs.) bir bütün olarak incelenmelidir.

1475 sayılı İş Kanunu’nda “işçi sağlığı” kavramı yer almakta iken 4857 sayılı İş Kanunu’nda ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda bu kavram yerine “iş sağlığı” kavramı tercih edilmiştir. İş sağlığı kavramı işçi sağlığı kavramını da içine alan daha geniş kavram olduğundan kavramın kullanımındaki değişiklik isabetli olmuştur.

İşverenlerin çalışanlara karşı temel yükümlülüklerinden bir tanesi de sağlık gözetimi yükümlülüğüdür. Söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmesi büyük ölçüde işyeri hekimleri aracılığı ile olmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili ayrı bir kanun yapılması ihtiyacının ortaya çıkması sonrasında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işyeri hekimliği sisteminin uygulama alanı oldukça genişlemiştir. Kanunun geçiş dönemine ilişkin istisnai haller hariç çalışan sayısı ve işyerinde yapılan işin niteliğine bakılmaksızın tüm işyerlerinde çalışanların sağlığının ve güvenliğinin korunması ile iş kazası ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesi açısından işyeri hekimi istihdamı zorunlu hale gelmiştir.

Koruyucu hekimlik müesseselerinden olan işyeri hekimliğinin çalışma hayatındaki etkisi dikkate alınarak ve çalışanların sağlığının korunması anlamındaki fonksiyonu dikkate alınarak tez konumuz “İş Sağlığı ve Güvenliği Hukukunda İşyeri Hekimliği” olarak belirlenmiştir.

Üç bölümden oluşan tez çalışmamızın birinci bölümünde iş sağlığı ve güvenliği ile işyeri hekimliğine ilişkin temel kavram ve bilgilere yer verilmiştir. Söz konusu bilgiler işyeri hekimliği sisteminin anlaşılması ve konunun farklı yönlerinin değerlendirilmesi için önemlidir. Buna göre tezin ilk bölümünde iş sağlığı ve güvenliği, iş kazası ve meslek hastalığı, işyeri hekimliği, iş sağlığı ve güvenliği hukukunda önemli olan iş sağlığı ve güvenliği kurulu, işyeri sağlık ve güvenlik birimi, ortak sağlık ve güvenlik birimi kavramları genel olarak açıklanmış, iş sağlığı ve güvenliğinin ulusal ve uluslararası kaynakları hakkında bilgi verilmiştir. İş sağlığı ve güvenliğinin ulusal kaynakları hakkında bilgi verilen bölümde 6331 sayılı İş Sağlığı ve

(16)

Güvenliği Kanunu diğer düzenlemelere göre biraz daha ayrıntılı incelenmek suretiyle kanunun amacı ve kapsamı, kanunda yer alan temel kavramlar olan çalışan, işveren, işveren vekili ve işyeri kavramları hakkında bilgi verildikten sonra özellikle işyeri hekimliğinde ilişkin 6331 sayılı Kanun ile getirilmeye çalışılan yeni sistem ve Kanunun yürürlük süreci hakkında bilgi verilmiştir.

İşyeri hekiminin nitelikleri, eğitimi, görevlendirilmesi, çalışma süreleri, yetkileri ve yükümlülükleri ile çalışma ilişkilerinin incelendiği tezin ikinci bölümünde yürürlükte olan kanun ve yönetmelikler çerçevesinde işyeri hekimi ve işyeri hekimlerinin görev ve yetkilerine ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Söz konusu bölümde incelenen konuların niteliği gereği yoğun akademik tartışmalar yerine daha çok konu ile ilgili güncel bilgiler aktarılmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte diğer bölümlerde olduğu gibi bu bölümde de konuya ilişkin tartışmalı olan hususlar belirtilmiş ve çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Tezin üçüncü bölümünde ise işyeri hekimlerinin görevlerini yerine getirirken önemli bir husus olan işyeri hekimlerinin mesleki bağımsızlıkları konusu işyeri hekimlerinin iş güvencesi konusu ile bağlantılı olarak incelenmiş ve işyeri hekimlerine iş güvencesi sağlanmasının işyeri hekimlerinin mesleki bağımsızlığı açısından önemi açıklanmaya çalışılmıştır. Yine aynı bölümde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak işveren yükümlülüklerinin önemli bir bölümü olan işyeri hekimi istihdamı çerçevesinde işyeri hekimlerinin görevlerini yerine getirirken ortaya çıkan kusurlu eylem ve işlemleri sonucunda ortaya çıkacak hukuki ve cezai sorumluluk hususu incelenmiştir.

(17)

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ, İŞYERİ HEKİMLİĞİ İLE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR VE BİLGİLER

I. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAVRAMI

1) Genel Olarak

Çalışma hayatında, çalışanlar fiziksel veya ruhsal olarak birtakım tehlike ve risklerle karşılaşmaktadır. Meslek hastalığı veya iş kazasının ortaya çıkması durumunda çalışan, yakınları, işveren, Devlet ve toplumun geneline yayılan olumsuz etkiler meydana gelmektedir. Çalışanların sayısı dikkate alındığında, belirtilen hususların toplumun önemli bir kısmını doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendirdiği anlaşılacaktır. Bu bağlamda, çalışanların beden ve ruh sağlığının korunması için başta Devlet olmak üzere ilgili kişi ve kurumların üstüne farklı görevler düşmektedir. Devlet, mevzuat çalışması, kamu örgütlenmesi ve denetim gibi yöntemlerle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmekle görevlidir. İşverenler, mevzuatın öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmek zorunda iken çalışanlar da işverenin konuya ilişkin talimatlarına uygun hareket etme yükümlülüğü altındadır1.

1 Genel olarak iş sağlığı ve güvenliği kavramı hakkında ayrıntılı bilgi için Sümer, Haluk Hadi, İş Sağlığı ve

Güvenliği Hukuku, İstanbul2018, 3 vd.; Sümer, Haluk Hadi, İş Hukuku, İstanbul 2018; Sümer, Haluk Hadi, İş Hukuku Uygulamaları, İstanbul 2015, 379 vd.; Arıcı, Kadir, İş Sağlığı ve Güvenliği Dersleri, Ankara 1999, 48-52; Süzek, Sarper, İş Hukuku, İstanbul 2016, 853; Mollamahmutoğlu, Hamdi/Astarlı, Muhittin/ Baysal, Ulaş, İş Hukuku, Ankara 2014, 1195 vd; Yelekçi, Memduh, İş Hukukunda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönünden İşveren-İşçi-Sendikacı-Temsilci Görev ve Yetkileri, Yasal Kavram, Ankara 1988, 3 vd; Ulusan, İlhan, Özellikle Borçlar Hukuku ve İş Hukuku Açısından İşverenin İşçiyi Gözetme Borcu Bundan Doğan Hukuki Sorumluluğu, İstanbul 1990, 33 vd; Balkır, Zehra Gönül, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sorumluluğu, MESS Sicil, Y. 7, S. 28, Aralık 2012, 20 vd; Balkır, Zehra Gönül, İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkının Korunması: İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Organizasyonu, Sosyal Güvenlik Dünyası Dergisi, 2012/1, 58-59; Centel, Tankut, Çocuklar İle Gençlerin İş Güvenliği, İstanbul 1982, 57 vd; Ulusan, İlhan/Esen, Güven, İş Kazası ve Meslek Hastalıklarından Doğan İşverenin Sorumluluğu, İstanbul 1985, 99 vd; Oğuz, Özgür, AB Direktifleri ve Türk İş Hukukunda İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşverenlerin Yükümlülükleri ve İşçilerin Hakları, İstanbul 2011, 19-26; Özdemir, Namık Kemal; 4857 Sayılı İş Yasası İş sağlığı ve Güvenliği Hükümlerinin Değerlendirilmesi, İş Sağlığı ve Güvenliği, İstanbul Barosu, Şubat 2004, 21 vd; Baloğlu, Cem, Avrupa Birliği ve Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği, İstanbul 2013, 7 vd; Yiğit, Yusuf, İş Hukukunda İşverenin Çalışanlara Bilgi Verme ve Danışma Yükümlülüğü, İstanbul 2010, 69 vd; Taştan, Hatice, İşverenin Koruma ve Gözetme Borcu Kapsamında İş Sağlığı ve Güvenliği Önemleri Alma Yükümlülüğü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sivas 2008, 31 vd; Eyrenci, Öner/Taşkent, Savaş/Ulucan, Devrim, Bireysel İş Hukuku, İstanbul 2016, 277 vd.; Başbuğ, Aydın, İşyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği, Ankara 2013, 16-17; Ergin, Berin, İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Türkiye Geneli, Prof. Dr. A. Can Tuncay’a Armağan, İstanbul 2005, 129-130; Bayram, Fuat, Borçlar Kanunu Tasarısı Işığında İşverenin, İşçinin Kişiliğini Koruma Borcu, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Türk Milli Komitesi 30. Yıl Armağanı, Ankara 2006, 11 vd; Kılıç, Leyla, İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı ve 4857 Sayılı İş Kanunu Madde 77 Kapsamında İşverenin Yükümlülüğü, MESS Sicil, Y. 6, S. 22, Haziran 2011, 92-93; Yıldırım, Zeynep, İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüğünü Yerine Getirmeyen İşverenin Cismani Zararlar Bakımından Cezai Sorumluluğu, İstanbul 2010, 5 vd.; Bıyıkcı, Erdal Timuçin, İş Sağlığı ve İş Güvenliğinde İşyeri Örgütlenmesi ve İş Güvenliği Uzmanı, Bursa 2010, 3-6.; Demircioğlu, A. Murat/ Kaplan, Hasan Ali, Sorularla İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku, İstanbul 2016, 3 vd.; Demircioğlu, A. Murat, Ulusal ve Uluslarası Hukukta İş Güvenliği Uzmanlığı, İstanbul 2006, 9 vd.; Ocak, Saim, İş Güvenliği Uzmanlığı, İstanbul 2013, 4vd; Eser, Dilek, İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşçi ve İşveren Dışındaki Aktörlerin Rolü, Bursa 2016, 5 vd;

(18)

Çalışanların sağlığının korunması ve güvenliğinin sağlanması bakımından bir bütün olarak iş sağlığı ve güvenliği kavramı ortaya çıkmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği içinde yer alan “sağlık” ve “güvenlik” kavramları birbirlerini tamamlamakta ve uygulamada ayrı ayrı kullanılmamaktadır2. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundaki düzenleme dahil her iki

kavram birlikte anılmakla ve birbiriyle çok yakın ilişki içinde olmakla birlikte kavramların daha açık ortaya konulması anlamında ayrı ayrı ele alınacaktır.

2) İş Güvenliği Kavramı

Güvenlik kavramı, bir tehlike karşısında korunmayı, tehlikenin ortaya çıkması halinde ise kurtulmayı ifade ettiğinden tehlike kavramı ile güvenlik kavramı etkileşim halindedir3. İş

güvenliği kavramı, işin yerine getirilmesi esnasında, çalışanları karşılaştıkları tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılmasına yönelik teknik kuralları içeren sistemli çalışmalar bütünü olarak tanımlanabilir4. Daha çok mühendislik alanında olduğu söylenen iş güvenliği, işyerlerinin

planlama aşamasında teknik konuların dikkate alınmasını gerektirir5. İş güvenliğinde, risklerin

öngörülmesi ve öngörülen risklerin ortaya çıkmasının engellenmesi amacıyla yapılan çalışmalar sonucu kabul edilebilir seviyeye ulaşılması ve iş ortamının güvenli hale getirilmesi temel amaçtır6.

İşyerinde kullanılan araç, gereç ve diğer maddelerin kullanımı veya bulundurulmasından doğabilecek risklerin tespiti ve bunlara karşı ne gibi teknik koruma önlemlerinin alınabileceğinin belirlenmesine ilişkin hususlar iş güvenliğinin konusu içinde yer alır. Buna göre işyerinin yer olarak seçilmesi, inşa edilmesi, işyerinde kullanılacak makinelerin monte edilmesi, makinelerin seçimi ve makinelerin çalışma şekli, işyerinde bulunan kimyasal maddeler ile diğer maddelerin nasıl bulundurulacağı, taşınacağı gibi tüm hususlar iş güvenliği kavramının içinde yer alır. Söz konusu hususlar dikkate alındığında iş sağlığından farklı olarak iş güvenliğinin teknik bir kavram olduğu sonucuna ulaşılabilecektir7.

3) İş Sağlığı Kavramı

İş sağlığı, işin yürütümü sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verme potansiyeli olan koşullardan korunmak amacıyla yürütülen sistemli ve bilimsel çalışmalardır. İş

vd; Kabakçı, Mahmut, Avrupa Birliği İş Hukukunda İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Temel Yükümlülükleri ve Türk Mevzuatının Uyumu, İstanbul 2009, 11 vd.

2 Özdemir, Erdem, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku, Aralık 2014, 15; Eser, 6.

3 Demirbilek, Tunç, İş Güvenliği Kültürü, İzmir 2005, 4; Şişli, Zeynep, İş Sağlığı Örgütlenmesi ve İşyeri

Hekimliği, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir 2007, 14; Yamakoğlu, 29.

4 Kılkış, İlknur, İş Sağlığı ve Güvenliği, Bursa 2016, 7; Benzer tanımlar için bkz. Ulusan, İhsan, Özellikle

Borçlar Hukuku ve İş Hukuku Açısından İşverenin İşçiyi Gözetme Borcu, Bundan Doğan Sorumluluğu, İstanbul 1990, 33; Gerek, Nüvit, Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, Ankara 1998, s.11.

5 Eser, 6.

6 Oğuz, 42; Taşkent/ Eyrenci/ Ulucan, 315 vd; Yamakoğlu, 30; Şişli, 14. 7 Arıcı, İş Sağlığı, 50; Oğuz, 25; Kılkış, 7; Yamakoğlu, 30.

(19)

sağlığına ilişkin çalışmaların amacı işyerinde ve işle ilgili olarak çalışanların sağlığının korunmasıdır8.

İş sağlığı kavramı, çalışanın sağlığının korunması temel hedefi çerçevesinde, bu konu ile ilgili bütün çalışmaları bünyesinde barındıran kapsamlı bir kavramdır. Çalışan kişinin çalışma şartları ile kullanılan araç ve gereçlerden doğabilecek tehlikelerden arındırıldığı veya bu tehlikelerin en aza indirildiği bir iş çevresinde huzurlu bir şekilde yaşayabilmesini anlatır. İş sağlığı sadece vücudun beden olarak sağlıklı olması hali değil, aynı zamanda işçinin ruhsal olarak da korunması anlamına gelir9.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlık kavramını “yalnız hastalık ve sakatlık durumunun olmaması değil, fiziksel ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali” olarak tanımlamıştır10.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) de aynı doğrultuda bir tanımlama yaparak iş sağlığı için “sadece işle ilgili hastalığın veya zafiyetin yokluğu değil, aynı zamanda işte hijyen ve güvenlikle doğrudan ilgili sağlığı etkileyen zihinsel unsurlardır” ifadesini kullanmıştır. Tanımda kullanılan hijyen kavramı iş sağlığı kavramının kapsamında yer alır ve çalışanın iş ile ilgili bilmesi gereken hijyen ve temizlik kurallarını ifade eder11.

İş sağlığı kavramı, iş sağlığı ve güvenliği kavramının sağlık ile ilgili kısmını ve içeriğini ifade eder. Bu çerçevede bakılacak olursa, meslek hastalıkları hem çalışma koşullarından hem de çalışanların kullanmış oldukları araç ve gereçlerden kaynaklanır. İş sağlığı bir bütün olarak ele alınmalı, sağlığın korunması ve geliştirilmesi için farklı etmenler (fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik vs.) bir bütün olarak incelenmelidir12.

1475 sayılı İş Kanunu’nda “işçi sağlığı” kavramı yer almakta iken 4857 sayılı İş Kanunu’nda ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda bu kavram yerine “iş sağlığı” kavramı tercih edilmiştir. İş sağlığı kavramı işçi sağlığı kavramını da içine alan daha geniş kavram olduğundan kavramın kullanımındaki değişiklik isabetli olmuştur.

4) İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı

İş sağlığı ve güvenliği kavramı, işin tıbbi yönü olan iş sağlığı ile işin teknik yönü olan iş güvenliği kavramlarını bütünleştiren çok disiplinli bir alanı ifade etmektedir13. Literatürde uzun

süre işçi sağlığı ve iş güvenliği şeklinde anılan kavramın içeriğinin günümüzde değişikliğe

8 Demirbilek, 8-9; Şişli, 12; Yamakoğlu, 28.

9 Demircioğlu, A. Murat/ Centel, Tankut, İş Hukuku, İstanbul 2015, 154; Ekin Ali, İş Sağlığı ve Güvenliğine

İlişkin Yükümlülüklere Uymamanın Sonuçları, Ankara 2010, 21; Kılıç, Leyla, İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliğini Sağlama Yükümlülüğü ve Sorumluluğu, Ankara 2006, 19; Oğuz, 24; Özdemir, 21.

10 Demirbilek, 7.

11 Ertan, Cılga, İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Dönem, MESS Mercek, S.34, Nisan 2004, 112. 12 Arıcı, İş Sağlığı, 49; Özdemir, 21.

(20)

uğradığı görülmektedir. Bağımlı çalışmanın sadece işçi statüsünde çalışanları değil daha geniş bir çalışan kitlesini (memur, diğer kamu görevlileri, çırak, stajyer vb) kapsaması nedeniyle kavramın da daha geniş bir kitleyi kapsayacak şekilde adlandırılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Yine, çalışma yerinden kaynaklanan riskler ister bağımlı ister bağımsız çalışanlar olsun bütün çalışanları etkilemektedir. Bu nedenle kavramdaki işçi ifadesi kullanılmamaya başlanmıştır14.

Ayrıca kavram, çalışanların korunmasına yönelik öncelikli fonksiyona ilave olarak işletmenin, işyerinin ve üretimin güvenliğini de kapsama alan geniş bir anlam içermektedir. Belirtilen durumlar da dikkate alınarak kavramın iş sağlığı ve güvenliği olarak son halini alması yerinde olmuştur. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda da hem kanunun adında hem de içeriğinde iş sağlığı ve güvenliği terimi tercih edilmiştir15.

6331 sayılı Kanundaki hükümlerde, Kanunun kapsamına giren işyerleri bakımından, statülerine bakılmaksızın tüm çalışanların, sağlığını ve güvenliğini kapsayacak düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir. Buna göre, 6331 sayılı Kanun, istisna tutulan yerler hariç, kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır (m. 2/I).

II. İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI KAVRAMI

1) İş Kazası

İş sağlığı ve güvenliği bakımından en önemli kavramlardan ve konulardan birisi iş kazasıdır. Esas itibariyle, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çalışmalar iş kazasının önlenmesi amacıyla yapılmaktadır.

İş kazası kavramı Alman Hukukunda bedeni etkileyen, ani, prensip olarak alışılmışın dışında, dıştan gelen zorlayıcı etkilerle meydana gelen (harici) zarar verici bir olay olarak tanımlanmaktadır16. Dış etken yoksa, iç etkene bağlı bir hastalık söz konusudur. İstisnaiolarak iç

etkene bağlı olaylar da iş kazası kapsamında değerlendirilebilmektedir. Zarar bedeni, ruhi veya zihni olabilir. Anilik unsuru olayın sınırlı bir zaman parçası içinde meydana gelmesini anlatmaktadır. Tanımı ve özellikleri yukarıdaki gibi belirlenmiş olan bu kavramın sınırları Alman Sosyal Sigortalar Kanununda belirlenmiş bulunmaktadır. Buna göre, bir çalışma aracı ile meşgul iken doğan kaza, sigortalı hesabına işverence yatırılan paranın, para ödeyen ilgili

14 Arıcı, Kadir, Türk İş Sağlığı ve Güvenliği Sisteminde Kapsam Meselesi, Çimento İşveren Dergisi, C.28, S.2,

Mart 2014, 13; Oğuz, 23; Yamakoğlu, 26-27.

15 Yamakoğlu, 27.

16 Sözer, Ali Nazım, 506 sayılı Yasada İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sigortası, Prof. Dr. Kenan Tunçomağ’a

(21)

kurumdan çekilmesi sırasında doğan kaza, yol kazaları, iş göremezliğin telafisi için yapılan sağlık tedavileri ve mesleki yardım faaliyetleri sırasında doğan kazalar iş kazası sayılmaktadır17.

Türk Hukukunda ise, Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu iş kazasının tanımını yapmış değildir18. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda iş kazasının tanımı yapılmıştır. Buna

göre, “İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay…” şeklinde tanımlanmıştır (m.3/I,g).

“Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu da bir tanım vermiş olmaktan ziyade iş kazasının bazı unsur ve koşullarını saymış bulunmaktadır. Gerçekten adı geçen Kanunun 13. maddesine göre, İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır (5510 s.K. 13/I)”.

6331 sayılı Kanunda, işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen kazalardan söz edilerek daha genel bir ifade kullanılmıştır. Kanunlarda yer alan tanım ve diğer düzenlemeler bulundukları Kanunun uygulanması bakımından önemlidir. 5510 sayılı Kanunda yer alan iş kazası düzenlemesi, anılan Kanun kapsamında yapılacak ödenek, aylık, gelir gibi parasal ödemeler ile sunulacak sağlık hizmeti ve diğer hizmetler bakımından uygulanacaktır. İki kanunda yer alan hükümlerin birçok yönden benzerlik taşıdığı görülmekle birlikte 6331 sayılı Kanunda yer alan iş kazası tanımının, Kanunun amacına bağlı olarak 5510 sayılı Kanundaki tanıma göre daha dar kapsamlı olduğu görülmektedir. 5510 sayılı Kanundaki iş kazası tanımının ise sosyal amaçlı olarak daha geniş bir şekilde kaleme alındığı anlaşılmaktadır. Örneğin 5510 sayılı Kanunun m. 4/I,a bendi kapsamında yer alan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı

17 Taşkent, Savaş, İş Kazası Kavramı, Prof. Dr. Nuri Çelik’e Armağan, C.II, İstanbul 2001, 1951; Sözer, İş

Kazası, 408.

18 Eren, Fikret, Borçlar Hukuku ve İş Hukuku Açısından İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan

(22)

gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda geçirdiği kaza iş kazası sayılmaktadır. Kanunda sınırlama yapılmadığı için, emzirme döneminde meydana gelen kazanın iş kazası sayılması bakımından olayın işyerinde ya da işyeri dışında meydana gelmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Oysa 6331 sayılı Kanuna göre kural olarak, bu tür olayların işyeri dışında meydana gelmesi halinde, iş kazası olarak sayılması mümkün olmayacaktır. Bununla birlikte, emziren kadın sigortalının/çalışanın işverenin sağladığı taşıtla emzirme için evine gidip gelmesi sırasında trafik kazası geçirmesi ve olaya araçtaki eksikliklerin neden olduğunun anlaşılması halinde nasıl bir sonuca varılacağı gibi hususlar uygulamada duraksamaya neden olmaktadır. Gelecek dönemde her iki kanunda yer alan iş kazası tanımlarının ve uygulamalarının birçok sorun ve tartışmaya neden olacağı anlaşılmaktadır19.

2) Meslek Hastalığı

6331 sayılı Kanun göre meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı…ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır (6331m. 3/I,l). Bunun yanı sıra, 5510 sayılı Kanun başta olmak üzere, konuya ilişkin olarak mevzuatta birçok düzenleme bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunda, “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir” şeklinde düzenlenmiştir (5510 s.K. m. 14/I). 6331 sayılı Kanundaki tanımın daha genel olduğu görülmektedir. Elbette uygulama bakımından 6331 sayılı Kanun hükümleri uygulanırken 5510 sayılı Kanundaki tanımdan da yararlanılacaktır”20.

19 Ocak, İş Güvenliği, 6-7; İş kazası hakkında ayrıntılı bilgi için bkz, Bostancı, Yalçın, Yargıtay Kararları

Işığında İş Kazası Kavramı, Kamu- İş, C.8, S.5, 1-35; Demircioğlu, A. Murat/Güzel, Ali, İşverenin Sosyal Sigorta Yükümlülükleri ve Sorumluluğu, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No. 2002-39, İstanbul 2002, 174 vd;

Akın, Levent, İş Kazasından Doğan Maddi Tazminat, Ankara 2001, 23 vd; Akın, Levent, Çimento Sektöründe

İş Sağlığı ve Güvenliği, İstanbul 2011, 46 vd; Serhatlı, Gaye Burcu, İş Kazasından Doğan Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Ankara 2003, 29 vd; Bayram, 221 vd; Bigat, Şevket Güney, Beden Gücünün Azalmasından Kaynaklanan Tespit Davaları, İstanbul 2008, 39 vd; Ulusan/Esen, 14 vd; Ulusan, 70 vd; Taştan, 110 vd;

Baycık, Gaye, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Açısından Maden İşçileri, Ankara 2006, 92 vd; Başboğa Şaşmaz, Zübeyde, İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Hukuki Sorumluluğu İle Maddi

Zararının Hesabına İlişkin Esaslar, İstanbul 2010, 11 vd; Başbuğ, 101-108; Aydın, Ufuk; İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı Üzerine, MESS Sicil, Haziran 2012, 14; Murat, Can, İş Kazasından Doğan Maddi Tazminat, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, C. 9, S. 35, 2012, 44-145; Memişoğlu, S. Özgür/ Çınar, Çağatay, İşverenin İş Kazasından Kaynaklanan Cezai Sorumluluğu, C. 9, S. 33, 2012, 36 vd;

Balcı, Mesut, İş Kazası ve Meslek Hastalığı Nedeniyle İşverenin Sorumluluğu, MESS Sicil, Y. 1, S. 4, Aralık

2006, 151-155; Demircioğlu, A. Murat, Yargıtay Kararları Işığında Sorularla 4857 Sayılı İş Yasası, İstanbul Ticaret Odası Yayın No. 2008-71, İstanbul 2008, 258-266; Bıyıkcı, 7-12; Güzel, Ali/ Okur, Ali Rıza/

Caniklioğlu, Nurşen, Sosyal Güvenlik Hukuku, İstanbul 2016, 394 vd; Tuncay, A.Can/ Ekmekçi, Ömer,

Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, İstanbul 2016, 300 vd; Sözer, Ali Nazım; İşçi, Bağımsız Çalışan ve Kamu Görevlileri Bakımından Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, İstanbul 2013, 291 vd; Korkusuz, Refik/ Uğur, Suat, Sosyal Güvenlik Hukuku, Bursa 2010, 305 vd; Şakar, Müjdat, Sosyal Sigortalar Uygulaması, İstanbul 2014, 216 vd; Uşan, Fatih, Türk Sosyal Güvenlik Hukukunun Temel Esasları, Ankara 2009, 173 vd.

20 Meslek hastalığı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz, Bigat, 71 vd; Ulusan, 80 vd; Ulusan/Esen, 23 vd; Taştan,

118 vd; Baycık, 96 vd; Ocak, İş Güvenliği Başboğa Şaşmaz, 33 vd; Başbuğ, 108; Aydın, 14; Balcı, 155-157;

(23)

III. İŞYERİ HEKİMLİĞİ KAVRAMI 1) Genel Olarak

İşyeri hekimliği, iş sağlığı ve güvenliğinin korunması gerektiği düşüncesi ile ortaya çıkmış ve sağlık hizmetleri işyerlerine ilk olarak iş kazasına uğrayan işçilere yapılan ilk yardımlar şeklinde girmiştir. İşyeri sağlık birimi, ILO'nun 1959 tarihli ve 112 Sayılı İşyeri Sağlık Birimlerine İlişkin Tavsiye Kararı’nın 1. maddesinde “İşyerinde ya da işyeri yakınında kurulan, işçileri işten veya işyeri koşullarından kaynaklanan ve iş sağlığını tehdit eden tehlikelerden korumak, işi fiziksel ve ruhsal açıdan işçilere uydurmaya katkıda bulunmak ve işçilerin fiziksel ve ruhsal olarak tam bir iyilik halini kazanıp sürdürmelerini sağlamak görevlerini yerine getiren birim” olarak tanımlanmıştır21.

İşyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde verilebilmesi, bir hizmetler zinciri ve bunu uygulayacak bir birim ve ekip kurulmasını gerektirmektedir. İş sağlığı ve güvenliğinin kapsamı genişledikçe bu birime giren meslekler de çoğalmaktadır. Hekim, sağlık memuru, güvenlik uzmanı, psikolog, hijyenist, ergonomist gibi meslek gurupları iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak üzere faaliyet göstermektedir. Konu işçi sağlığı olunca, hiç şüphesiz ilk akla gelen işyerinde yürütülen hekimlik hizmeti olmaktadır. İş sağlığı hizmetlerinin etkinliği ve işlevleri dikkate alındığında bu hizmetin bir hekim talimat ve sorumluluğunda yürütülmesi gerekmektedir22.

İşyeri hekimi, işyeri hekimliğinde uzmanlaşmış, işyerinde yürütülen faaliyetler ve çalışma ortamı hakkında, işçi sağlığı, iş kazası ve meslek hastalıkları ile iş sağlığı hizmetleri hakkında yeterli bilgiye sahip olan hekimdir. Uygulamalı bir tıp bilimi olarak işyeri hekimliği ise, iş psikolojisi, teknoloji, ergonomi, hijyen, fizyoloji, patoloji, toksikoloji gibi birçok tıp dalını kapsayan ayrı bir uzmanlık alanıdır23.

Birçok ülke, görevlerinin kapsamının genişliği ve önemi nedeniyle işyeri hekimlerinin diğer uzmanlık alanlarında da yeterli bilgi sahibi olmasını aramaktadır. Bu yüzden işyeri hekimleri endüstriyel tıp alanında sertifika veya uzmanlık diplomasına sahiptirler. İşyeri hekimleri teorik olarak endüstriyel fizyoloji, iş psikolojisi, ergonomi, hijyen, fizyoloji, patoloji, toksikoloji, iş sağlığı, kazalardan korunma, meslek hastalıkları, ilk yardım, iş mevzuatı, sosyal güvenlik, mesleki ruhsal sağlık gibi dersleri almakta ve uygulamalı olarak da kurumlarda ve

vd; Sözer, 313 vd; Korkusuz/Uğur, 311 vd; Şakar, 220 vd; Uşan, Sosyal Güvenlik, 179 vd.; Akdeniz, Ayşe Ledün, Meslek Hastalığı Kavramı Üzerine, İstanbul 2005, 12 vd.

21 Demircioğlu, A.Murat, Karşılaştırmalı Hukukta ve Türkiye'de İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği, Kamu-İş, Haziran 1997, C.4 ,S.22, 193 vd.

22 Piyal, Bülent, İşyerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uygulamaları, Ankara 1993, 260. 23 Demircioğlu, İşyeri Hekimliği, 199.

(24)

laboratuvarlarda işçi sağlığıyla ilgili deneyimli işyeri hekimler ile birlikte çalışmalara katılmaktadırlar. İş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek, çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal yapılarını en üst düzeye getirmek ve bu düzeyi sürdürmek; işyeri hekimliği hizmetinin temel amacıdır24.

2) Önemi

İşçi sağlığı ile çalışma koşulları arasındaki ilişki ilk çağlardan beri bilim adamları tarafından araştırılmışsa da özellikle sanayi devrimiyle birlikte bu ilişki yoğun bir şekilde dikkat çekmiştir. Çalışma ortamından kaynaklanan zararlı etkilere karşı sağlığın korunması için yoğun çalışmalar öteden beri sürdürülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı, “Sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, aynı zamanda bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir huzur ve iyilik halidir” şeklinde tanımlamaktadır. Bu tanımı dikkate alarak işçi sağlığı, işin yürütülmesi ile ilgili olarak oluşan tehlikelerden, sağlığa zarar verebilecek durumlardan işyerinde korunmak ve daha iyi bir çalışma ortamı oluşturmak için yapılan metotlu çalışmalar olarak ifade edilebilir. İş sağlığı çalışmaların amacı, işçilerin sağlık kapasitelerini en üst düzeye çıkarmak, çalışmanın olumsuz koşulları nedeni ile sağlığın bozulmasını önlemek, her işçiyi fiziksel ve ruhsal yeteneklerine uygun işlerde çalıştırmak, yapılan iş ile işçi arasında uyum sağlamaktır. Görüldüğü gibi işçi sağlığı hizmetlerinde esas amaç, çağdaş sağlık anlayışının tüm çalışanlara uyarlanarak, işçilerin fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halinde olmasını sağlamaktır25.

ILO’nun 112 Sayılı Tavsiye Kararı’nda belirtildiği üzere bir işyerinin içinde ya da yakınında; işçileri, işlerinden ya da işin yapıldığı koşullardan kaynaklanabilecek her türlü zarardan korumak; özellikle işin işçiye uygun hale getirilmesi ve işçilerin uygun oldukları işlerde çalıştırılması ile, işçilerin fiziksel ve ruhsal uyumuna katkıda bulunmak ve işçilerin olası en yüksek düzeyde fizik ve ruhsal iyilik durumlarını oluşturmak ve sürdürmede katkıda bulunmak amaçlarıyla işyeri sağlık biriminin kurulması gerekmektedir. Sağlık biriminin amacına uygun işleyişini ancak bir işyeri hekimi sağlayabilir. İşyeri hekiminin olmadığı bir sağlık birimi işçi sağlığı hizmetleri adına bir şey ifade etmemektedir. Asıl amacını işyeri hekimi vasıtasıyla yerine getireceği dikkate alındığında işyerinde hekim olmadan işyeri sağlık biriminin kurulması mümkün değildir.

İşçilerin fiziksel ve ruhsal iyilik durumlarına en önemli tehdit, iş kazası ve meslek hastalıklarıdır. İş kazası ve meslek hastalıkları neticesinde telafisi imkansız maddi ve manevi zararlar meydana gelmekte; kalıcı sağlık sorunları nedeniyle gelecek kuşaklar bile zarar

24 Demircioğlu, İşyeri Hekimliği, s.199; Başçıl, Haluk, İş Hekimliği ve İşyeri Sağlık Servisleri, TTB, Nisan 2001, s.35.

(25)

görmektedir. Çalışanların beden ve ruh bütünlüğünün korunması için koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması, iş kazası ve meslek hastalıklarının çoğu zaman telafi edilemez neticelerini ortadan kaldırmaya çalışmaktan çok daha kolay ve ucuzdur. İşletme açısından işçi sağlığı uygulamalarının iş verimini azaltması ve işçi sağlığı hizmetlerinin ekonomik maliyetinin olması işçi sağlığı hizmetlerinden ve uygulamalarından taviz verilmesini gerektirmez. İşletme çıkarları, tüm toplumu ilgilendiren işçi sağlığından üstün değildir. Sonuçta işçi sağlığı hizmetleri, en temel hak olan yaşama, maddi ve manevi varlığını geliştirme ile sağlıklı ortamda çalışma hakkını güvence altına almaya çalışır26.

3) İşyeri Hekimliğinin Türkiye’deki Tarihçesi

Ülkemizde, işyeri hekimi bulundurma zorunluluğuna ilişkin ilk düzenleme 1869 tarihli Maadin Nizamnamesi’yle yapılmıştır. 1780 tarihli Fransız yasasından alınarak yürürlüğe konulan nizamnamenin 77. maddesinde maden mültezimlerinin madenlerde birer eczane ile diplomalı birer hekim bulundurması zorunlu tutulmuştur. 1921 yılında 151 sayılı Ereğli Havza-i Fehmiyesi Maden Amelesi Hukukuna Müteallik Kanun ile de konu düzenlenmiştir. Bu iki düzenleme de Ereğli Kömür havzasıyla ilgili olarak, hekimin sadece hastalanan işçilerin tedavilerini yapmasını öngörmüş ve koruyucu hekimlikten söz etmemiştir. Daha sonra yürürlüğe giren 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’yla birlikte ülke genelinde elliden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde hekim bulundurma zorunluluğu getirilmiştir27. Buna göre, işyeri hekimliği

uygulaması ilk olarak, 24.04.1930 tarihli 1593 sayılı. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile mevzuatımıza girmiştir. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 180. maddesi, işçilerin sağlık durumunun denetlenmesini düzenlediği için koruyucu sağlık hizmetine yer verilmiş ilk kanun olma özelliğini taşımaktadır.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 180. maddesinde devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran tüm iş sahiplerinin işçilerinin sağlık durumlarına bakmak üzere, en az bir hekimin sağlık denetimini ve hasta işçilerin tedavisini temin etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmış ve işyeri hekimin görev alanı, o dönemde yaygın ve kapsamlı bir sosyal sigorta sisteminin bulunmaması nedeniyle kapsamlı olarak düzenlenmiştir.

26 Süzek, Sarper: İş Güvenliği Hukuku, Ankara 1985, 1 vd.; Gerek, Nüvit, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin Önemi, Karşılaşılan Sorunların Nedenleri ve Bu Konuda Alınması Gerekli Önlemler, Eskişehir AÜİİBFD, C.VII, S.1, Haziran 1989, 427 vd.; Arıcı, Kadir/ Başbuğ, Aydın, İşyeri Hekimliği Açısından İşçi Sağlığı ve İş Hukuku, Ankara 2001; 436 vd.

27 Yolsal, Sinan, İşyeri Hekimliği Uygulamaları, Görev ve Yetki Analizi ve Öneriler; İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul-1997, 23.; Başbuğ, Adın; İşyeri Hekiminin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Organizasyonundaki Yeri ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin Gerçekleştirilmesindeki Rolü, Uluslararası ve Ulusal Hukuk Sisteminde İşyeri Hekimliği Sempozyumu, Ankara 24 Mayıs 2003, 82 vd.

(26)

Daha sonra yürürlüğe giren 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 151 sayılı Ereğli Havzaî Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanunun 6. ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun 180. maddeleri hükümlerinin uygulanmayacağını düzenlemiş ancak bir istisna getirmiştir. Şöyle ki, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 180. maddesinin, hastalanan işçilerin tedavileri ile ilgili hükümleri dışında kalan ve işçilerin sıhhi durumlarının denetlenmesinin sağlanmasına, işyerlerinde hekim çalıştırılmasına, hasta odası ve ilk yardım araçları bulundurulmasına ve diğer hususlara ilişkin hükümleri saklı tutmuştur. Bu yönüyle, işyeri hekimliğinin varlık nedenine uygun olarak, işyeri hekiminin görevi sadece koruyucu sağlık hizmetleriyle sınırlandırılmıştır.

1475 sayılı İş Kanunu'nda işyeri hekimi istihdamıyla ilgili açık bir düzenlemeye yer vermemekle birlikte; ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçiler için 79. maddesinde ve çocuk işçiler için ise 80. maddesinde, işe giriş muayenesi ile periyodik muayene raporunun işyeri hekimi tarafından verilebileceği düzenlenmişti. İşyerlerinde hekim çalıştırılmasının yasal düzenlemelere rağmen sağlanamaması nedeniyle, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 74. maddesine dayanılarak düzenlenmiş olan "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün 91. maddesi uyarınca 4.7.1980 tarihli "İşyeri Hekimlerinin Çalışma Şartları ile Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik*" çıkartılmıştır. Anılan Tüzüğün 91. maddesinde; sürekli olarak en az 50 işçi çalıştırılan işyerlerinde Sosyal Sigortalar Kurumunca sağlanan tedavi hizmetleri dışında kalan işçilerin sağlık durumlarını denetlenmek, ilk yardım, acil tedavi ve diğer koruyucu sağlık hizmetlerini düzenlemek üzere, işverenin, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 180. ve Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 114. maddeleri uyarınca işyerindeki işçi sayısına ve işteki tehlikenin büyüklüğüne göre, bir ya da daha fazla hekim sağlayacağı düzenlenmiştir. Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde hekimlerin çalışma koşulları ile görevlerini nasıl yürüteceklerini ayrıntılı şekilde gösteren bir yönetmeliğin çıkartılacağı öngörülmüşse de yönetmelik 6 yıl sonra “İşyeri Hekimlerinin Çalışma Şartları ile Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik” adıyla yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

İşyeri hekimliği istihdamı konusundaki sorunları ortadan kaldırmak üzere; devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran işverenlerin, Sosyal Sigortalar Kurumunca sağlanan tedavi hizmetleri dışında kalan, işçilerin sağlık durumunu takip etmek ve alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini sağlamak, ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere, işyerindeki işçi sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri hekimi çalıştırmak ve bir işyeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlü bulundukları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 81. maddesinde hükme bağlanmıştır. Ayrıca 4857 sayılı Kanunun 81.

(27)

maddesinde, işyeri hekimi istihdamının esaslarını belirlemek üzere; işyeri hekimlerinin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma şartları, görevlerini nasıl yürütecekleri ile işyeri sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliği’nin görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikte düzenleneceği öngörülmüştür. Söz konusu yönetmelik, "İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" yürürlüğe girmiş ve 1980 tarihli yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu yönetmelikte işyeri hekimi, Bakanlıkça sertifikalandırılmış hekim olarak tanımlanmıştır.

4857 sayılı Kanunu’nun 81. maddesinde yapılan değişiklikle, işverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre; işyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla, bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle, sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlü tutulmuşlardır. Söz konusu birimlerin işleyişi ve birimlerde bulunması gereken personelin eğitim ve nitelikleri hususlarının yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. Söz konusu hükme istinaden 15.8.2009 tarihli “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır. Buna göre, işyerlerinde devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran işverenlerin, işyeri hekimi görevlendirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir (m.5/2).

27.11.2010 tarihinde ise “İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” çıkarılmış olup söz konusu Yönetmelik 6331 sayılı Kanun’a göre çıkarılan yönetmeliğe kadar yürürlükte kalmaya devam etmiştir.

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin olarak ilk müstakil kanun 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olup söz konusu Kanun ile ilk defa iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümler tek bir kanun altında toplanmıştır. Bu Kanun ile işyeri hekimliğinin uygulama alanı genişletilmiştir.

IV. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE ÖZEL AKTÖRLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER

(28)

1) İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu

İş sağlığı ve güvenliği açısından, tehlike ve riskleri önlemenin işyerinde başlamasının gerektiği kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği kurulları, işyerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından örgütlenebilmesinin en önemli unsurları arasında yer almaktadır28.

89/391 sayılı AB Direktifinin “koruyucu ve önleyici hizmetler” başlıklı maddesinde, işverenin bir ya da daha çok işçiyi, işyeri ile ilgili muhtemel risklerin önlenmesi ve bunlardan korunması ile ilgili faaliyetleri yürütmek amacı ile görevlendirebileceği belirtilmiştir. Aynı Direktif, işyerinde yeterli personel bulunmaması halinde işverenlerin bu hizmetleri dışarıdan alabilmelerine de imkan sağlamaktadır29.

İş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşturulması tüm işyerleri için söz konusu olmayıp belirli şartları sağlayan işyerleri bakımından zorunluluk söz konusudur. 6331 sayılı Kanunun m.22 hükmüne göre iş sağlığı ve güvenliği kurulu aşağıdaki ana kurallar çerçevesinde kurulur30:

– Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturur. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun kurul kararlarını uygular.

- Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde;

a) Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise, faaliyetlerin yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda iş birliği ve koordinasyon asıl işverence sağlanır.

b) Asıl işveren tarafından kurul oluşturulmuş ise, kurul oluşturması gerekmeyen alt işveren, koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar.

c) İşyerinde kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren, alt işverenin oluşturduğu kurula iş birliği ve koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar.

28 Süzek, 867; Gerek, 321; Eser, 91. 29 Akın, 5; Eser, 91.

30 4857 sayılı Kanunun mülga 80. maddesinde, sanayiden sayılan, en az elli işçinin çalıştığı ve altı aydan fazla

sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işverenler iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturmakla yükümlü tutuluyorlardı. 4857 sayılı Kanunun ilgili hükmünü yürürlükten kaldıran 6331 sayılı Kanunun ilgili hükmü çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturma zorunluluğu için sanayiden sayılan iş şartı kaldırılmıştır. Buna göre diğer şartları sağlayan hizmet ve diğer sektörlerdeki işyerlerinde de iş sağlığı ve güvenliği kurulları zorunlu olarak kurulacaktır. 4857 sayılı Kanun hükümleri ve ilgili mevzuat çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliği kurulları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Ekmekçi, Ömer, 4857 Sayılı İş Kanununa Göre İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda İşyeri Örgütlenmesi, İstanbul 2005, 64 vd.; Odaman, Serkan, Fransa’da ve Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının Yapıları ve İşlevleri, A. Can Tuncay’a Armağan, İstanbul 2005, 599 vd.;

Fişek, Gürhan, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konusunda İşyeri Örgütlenmesi, Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda

Sorunlar ve Çözüm Önerileri, İstanbul Barosu – Galatasaray Üniversitesi, İstanbul 2001, 160 vd.; Kaplan, Emine Tuncay, 4857 Sayılı İş Kanunu İle İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Getirilen Yükümlülükler, İşveren Dergisi, Haziran 2005, 50-51; Akın, Levent, İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşyeri Örgütlenmesi, AÜHFM, C.54, S.1 (Ayrı Bası), Ankara 2005, 6 vd.; Güzel, Ali, Dünya’da ve Ülkemizde İşyeri Hekimliğine Yaklaşım, Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Uluslararası ve Ulusal Hukuk Sisteminde İşyeri Hekimliği Sempozyumu, Ankara 2003, 24 vd.

(29)

ç) Kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren ve alt işverenin toplam çalışan sayısı elliden fazla ise, koordinasyonu asıl işverence yapılmak kaydıyla, asıl işveren ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulur.

- Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla kurulun oluşturulması hâlinde işverenler, birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendirir.

Bu anlamda işyerinde sağlık ve güvenlik ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği kurullarının hangi işyerlerinde kurulacağını ve kurulların oluşumlarını, görev ve yetkilerini, çalışma usul ve esaslarını, birden çok kurulun varlığı halinde kurullar arasındaki işbirliği yöntemlerini belirlemek üzere İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik31

(İSGKYÖN) çıkarılmıştır.

İş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşturulması için gerekli çalışan sayısının tespitinde işyerindeki tüm çalışanlar (tam süreli- kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, belirli – belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, çıraklar, stajyerler vb) dikkate alınmalıdır. Aynı işverene ait birden fazla işyerinin bulunduğu, başka bir ifade ile işverene bağlı, fabrika, müessese, işletme veya işletmeler grubu gibi birden çok işyeri bulunduğu hallerde elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu her bir işyerinde ayrı ayrı kurul kurulur (İSGKYÖN m.5).

Aynı işverene ait birden fazla işyerinin ve iş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunduğu yerlerde kurullar arasında koordinasyon ve bilgi alışverişi işverence sağlanır. İşveren, birden çok işyerinin her birinde kurulacak kurulların çalışma usullerini düzenlemek, iş ve görüş birliğini sağlamak amacıyla bu işyerlerine ait iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili raporların, en az üç ayda bir, ilgili teknik eleman ve uzmanlarca incelenmesini sağlar. Ayrıca bu raporları göz önünde tutarak alınması gereken tedbirleri tespit eder ve uygulanmasını sağlar (İSGKYÖN m.5).

İş sağlığı ve güvenliği kurulu, işveren veya işveren vekili, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, insan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi, bulunması halinde sivil savunma uzmanı, bulunması halinde formen, ustabaşı veya çalışan temsilcisi, işyerinde birden çok çalışan temsilcisi olması halinde baş temsilciden oluşur. Kurulun başkanı işveren veya işveren vekili, kurulun sekreteri ise iş güvenliği uzmanıdır. İş güvenliği uzmanının tam zamanlı çalışma zorunluluğu olmayan işyerlerinde ise kurul sekretaryası; insan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi tarafından yürütülür (İSGKYÖN m.6).

31 RG., 18.01.2013, 285532.

Referanslar

Benzer Belgeler

VVERTHEİM asansörlerinin her üni- tesi; uzun yılların tecrübesi ile ve yapılan araştırmalar sonucunda, ka- lite ve fonksiyonda üstün, kullan- mada kolay olacak şekilde

• Kaza / Olay Bildirim Formunu alan İşyeri Hekimi ve/veya İş Güvenliği Uzmanı derhal olay yerine giderek durum değerlendirmesi yaparak, acil önlem alınması gereken bir

Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ve Bireysel Çalışanlar için Kayıt Takip İzleme Teftiş Programı.. OSGBizleme Çalışma , Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının

' Iş kazalarına, meslek hastalıklarına karşı yeterli güvencesi olmayan işçinin sosyal güvencesi de tam değildir.. maddesine göre; «Her işveren işyerinde,

takvim yılına ilişkin gelir vergisi ikinci taksiti hariç), 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tari- hinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara

İş sağlığı ve güvenliği, çalışan işçilerin en temel hakkı olan yaşama haklarını koruma altına almak ve bunun için çalışanların güvenliğini sağlayabilmek, yaşanabilecek her

 Bu düzenlemeler, yönetim sistemleri, ürünler, hizmetler, personel ve diğer benzer uygunluk değerlendirme programları alanlarında Uluslararası Akreditasyon Forumu (IAF)

Toplum eğitiminde göze ve kulağa hitap ederek önemli bir rol oynayan öğretici ve teknik kapsamlı sağlık konuları ile ilgili filmlerin tedarik edilerek halka gösterilmesine