• Sonuç bulunamadı

Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin, öğrencilerin bilgisayar dersi başarısı ve bilgisayar kullanım tutumlarına etkisi : "Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi örneği"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilgisayar destekli ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin, öğrencilerin bilgisayar dersi başarısı ve bilgisayar kullanım tutumlarına etkisi : "Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi örneği""

Copied!
241
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler, bir yandan toplumsal yapıları uygun bir dönüşüme zorlarken, bir yandan da bireyler bu gelişmelerin her geçen gün hızla değiştiği yeni ortamlara uyum sorunlarıyla karşılaşmaktadır. Böylece gerek yaşamlarını dengeli bir biçimde sürdürebilmeleri, gerekse içinde bulundukları topluma yapıcı bir üye olarak katılabilmeleri için, bireylerin gerekli bilgi, beceri ve tutumlarla donatılması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bunun yapılması ise rastlantılara bırakılamaz. Bu noktada önce teknoloji sonra da eğitim kavramları devreye girmektedir.

Geleneksel öğretme-öğrenme süreç ve yöntemleri, içe dönük sınıf ve okullar, katı programlar, öğretmenden geleneksel anlamda yararlanma biçimleri, çağdaş eğitim sürecini gereğince yerine getiremeyen eğitim sistemlerinin sorunları olarak görülebilir. Bu sorunların çözümü için toplumlar çok sayıda öğretmen yetiştirilmesi, eğitim süresinin uzatılması gibi çabalar içine girseler de, bu çabaların birçoğunun sonuçsuz kaldığı görülmektedir. Teknolojinin olanaklarına diğer sektörlere göre uzun süre uzak kalan eğitim sektörü, bu olanaklardan yararlanmanın zorunluluk olduğunu kabul etmiş ve kapılarını teknolojik yeniliklere açmıştır.

Eğitim ve teknoloji, insan yetiştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Her ikisinin temel amacı, insanın gelişimine etkili olarak katkı sağlamaktır. Eğitim ve teknoloji ayrı kavramlar olmasına rağmen, öğrenme-öğretme ortamlarında kaliteyi arttırmak için birlikte kullanılmaktadır. Bu kullanım zaman içerisinde, Eğitim Teknolojisi kavramını ortaya çıkartmıştır. Eğitim teknolojisi, insanların bildiklerini başkalarına nasıl öğreteceğini kendi kendine sormasıyla ortaya çıkmıştır. Kalıcı bilgi vermek amacıyla, öğrenme-öğretme sürecinde belirli yöntemlerin uygulanarak, yararlanılan araç ve gereçlerin en etkin bir biçimde kullanılması, eğitim teknolojinin temel amacıdır. Eğitim teknolojisi, görsel ve işitsel birçok araç gereci kapsamaktadır. Bunlar içinde en etkin kullanılan araç, bilgisayardır.

Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde, bilgisayarın öğrenme-öğretme faaliyetlerindeki yeri, tartışma götürmeyecek kadar önemli ve gereklidir. Giderek artan bilgi miktarı, bu bilgiyi hızlı ve doğru olarak almak isteyen birey sayısındaki artış,

(2)

eğitimcileri ve uzmanları değişik öğretim yöntemleri kullanmaya sevk etmiştir. Günümüzde bilgisayar ile gerçekleştirilen iki temel öğretim yöntemi vardır:

• Bilgisayar Destekli Öğretim Yöntemi • Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemi

Bilgisayar destekli öğretim, temel öğreticinin öğretmen olduğu eğitim-öğretim ortamlarında, öğretimsel içerik veya etkinliklerin bilgisayar yoluyla öğrenciye aktarıldığı öğretim yöntemidir.

Bilgisayar temelli öğretimde ise temel öğretici bilgisayardır. Her türlü öğretimsel faaliyet bilgisayar ortamında gerçekleştirilir. Bu yöntemde öğretmen sadece rehber olarak görev yapar.

Her iki yöntem de, günümüzde okul öncesi eğitim, ilköğretim, lise ve yüksek öğretimde farklı ders ve programlar için kullanılmaktadır. Ancak bu yöntemlerin her ders için kullanılıp kullanılamayacağı, hangi şartlarda bu yöntemlerin daha etkin olacağı gibi sorular, günümüzün önemli tartışmaları arasında yer almaktadır. Şayet bu yöntemler doğru yer, yaş grubu, ders ve konu için tam olarak kullanılabilirse, öğrencilerden daha fazla verim alınması, bilgilerin kalıcı ve kullanışlı olması, öğrencilerin derse karşı tutumlarının iyileştirilmesi mümkün olabilecektir.

Bu çalışmada, bilgisayar destekli öğretim ve bilgisayar temelli öğretim yöntemlerinin, öğrencilerin Bilgisayar dersindeki başarılarını nasıl etkilediğini; aynı zamanda öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumlarına etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Bu temel amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara cevap aranmaktadır:

1. Bilgisayar destekli öğretim yöntemi ile Bilgisayar dersi alan öğrencilerin bilişsel alanın bilgi basamağındaki başarılarıyla, bilgisayar temelli öğretim yöntemiyle Bilgisayar dersi alan öğrencilerin bilişsel alanın bilgi basamağındaki başarıları arasında fark var mıdır?

2. Bilgisayar destekli öğretim yöntemi ile Bilgisayar dersi alan öğrencilerin bilişsel alanın uygulama basamağındaki başarılarıyla, bilgisayar temelli öğretim yöntemiyle Bilgisayar dersi alan öğrencilerin bilişsel alanın uygulama basamağındaki başarıları arasında fark var mıdır?

3. Bilgisayar destekli öğretim yöntemi ile dersi alan öğrencilerle, bilgisayar temelli öğretim yöntemi ile Bilgisayar dersi alan öğrencilerin, bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

(3)

4. Bilgisayar destekli öğretim yöntemi ile dersi alan öğrencilerle, bilgisayar temelli öğretim yöntemi ile dersi alan öğrencilerin, hatırlama düzeyleri arasında fark var mıdır?

5. Cinsiyete göre öğrencilerin Bilgisayar dersi başarısı arasında fark var mıdır? 6. Cinsiyete göre öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var

mıdır?

7. Cinsiyete göre öğrencilerin bilgi kalıcılıkları arasında fark var mıdır?

8. Babanın eğitim durumuna göre öğrencilerin Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

9. Annenin eğitim durumunun göre öğrencilerin Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

10. Babanın eğitim durumuna göre öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

11. Annenin eğitim durumunun göre öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

12. Ailenin gelir düzeyine göre öğrencilerin Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

13. Ailenin gelir düzeyine göre öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

14. Öğrencilerin ikamet ettiği yere göre Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

15. Öğrencinin ikamet ettiği yere göre öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

16. Bilgisayar kullanma tecrübesine göre öğrencilerin Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

17. Öğrencilerin bilgisayar kullanma tecrübelerine göre bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

18. Daha önce bilgisayar destekli öğretim görme durumuna göre, öğrencilerin Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

19. Daha önce bilgisayar destekli öğretim görme durumuna göre, öğrencilerin bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

(4)

20. Öğrencilerin bilgisayar sertifikası olma durumuna göre Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

21. Öğrencilerin bir yazılım sorununa tek başına çözüm getirebilme durumuna göre Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

22. Öğrencilerin bir yazılım sorununa tek başına çözüm getirebilme durumuna göre bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

23. Öğrencilerin bir donanım sorununa tek başına çözüm getirebilme durumuna göre Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

24. Öğrencilerin bir donanım sorununa tek başına çözüm getirebilme durumuna göre bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

25. Öğrencilerin Eğitim Fakültesi’ne giriş puan türü açısından Bilgisayar dersi başarıları arasında fark var mıdır?

26. Öğrencilerin Eğitim Fakültesi’ne giriş puan türü açısından bilgisayar kullanma tutumları arasında fark var mıdır?

27. Öğrencilerin Bilgisayar dersindeki başarıları ile bilgisayar kullanma tutumları arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

1.1. Sayıltılar

1. Araştırmada kullanılan tutum ölçeğindeki ve anketteki sorulara, öğrenciler gerçek düşüncelerini yansıtmışlardır.

2. Araştırma için kullanılan anket ve tutum ölçeği soruları, araştırmanın yöneldiği soruları karşılayacak yeterliliktedir.

3. Bilgisayar temelli öğretim yöntemi ile Bilgisayar dersi alan grubun kullandığı, CDROM DATA firmasının ürettiği Word Öğreniyorum CD’si, konuyu öğretmeye yeterlidir.

4. Kontrol altına alınamayan değişkenler, her iki grubu da aynı derecede etkilemiştir.

(5)

1.2. Sınırlılıklar

1. Bu araştırma 2004-2005 Öğretim Yılı Güz Yarıyılı’nda, Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü I. Öğretim ikinci sınıfta öğrenim gören 94 öğrenci ile,

2. Bilgisayar dersinin Microsoft Word Programını Başlatmak, Araç Çubuklarıyla Çalışmak, Diğer Araç Çubuklarıyla Çalışmak, Menülerle Çalışmak, Menüleri Özelleştirmek, Belge İçinde Hareket Etmek, Belgeyi Kaydetmek, Belgeleri Parola ile Korumak, Belge İçinde Seçim Belirlemek, Karakterleri Biçimlendirmek, Değişiklikleri Kaydetmek, Değişiklikleri Geri Almak, Paragrafları Düzenlemek, Metinleri Hizalamak, Renkli Metinler Oluşturmak, Numaralandırma ve Madde İşaretleri Kullanmak, Baskı Önizleme Gerçekleştirmek, Belgelere Çerçeve ve Çizgi Eklemek, Arka Plan Kullanmak, Büyük/Küçük Harf Değişikliği Yapmak, Metin Bulmak ve Değiştirmek, Özel Simgeler Eklemek, Başka Bir Belgeden Metin Eklemek, Sayfa Numaraları Eklemek, Kenarlık ve Gölgelendirme Eklemek, Tablo Oluşturmak, Çizim Araç Çubuğunu Kullanarak Bir Tablo Oluşturmak, Satır ve Sütunları Silgiyle Silmek, Tablo İçinde Hareket Etmek, Satır ve Sütun Boyutunu Değiştirmek, Satır ve Sütun Eklemek, Hücreleri Bölmek ya da Birleştirmek, Otomatik Sığdırma Özelliğini Kullanmak, Çizim Araç Çubuğunu Kullanmak, Otomatik Şekilleri Kullanmak, Otomatik Şekiller İçine Metin Eklemek, Şekilleri Silmek, Kopyalamak ve Taşımak, WordArt, Küçük Resimlerle Çalışmak ve Microsoft Graph ile Grafik Oluşturmak konuları ile,

3. Bilişsel alanın bilgi ve uygulama basamakları ile, sınırlı tutulmuştur.

(6)

1.3. Tanımlar

Bu araştırmada kullanılan bazı kavramların tanımları şöyledir:

Eğitim: Bütün bir yaşam boyunca, kişinin gerek davranışlarında gerekse kişiliğinde

olumlu ilerleme ve gelişim kazandırma sürecidir.

Öğretim: Bireylerin, öğretmenin önceden belirleyip hazırladığı etkinlikleri, planlı ve

programlı olarak, belirli bir yer ve zaman dilimi içinde gerçekleştirdiği faaliyetlerdir.

Teknoloji: İnsanların yaşamını kolaylaştıracak bilgileri üretme ve pratik olarak

uygulama yollarıdır.

Eğitim Teknolojisi: Her türlü öğrenme koşulunda problemlerin ortaya konmasından,

bu problemler için çeşitli çözümler üretilmesine kadar her aşamada insanların, yöntem ve fikirlerin, çeşitli araçların ve örgütsel fikirlerin de içinde yer aldığı, karmaşık ve tümleşik bir süreçtir.

Bilgisayar: Belleği olan, programlanabilen, bu programlar yardımıyla çeşitli işlemler

yapabilen, hızlı ve güvenilir araçtır.

Bilgisayar Destekli Öğretim Yöntemi: Temel öğreticinin öğretmen olduğu

eğitim-öğretim ortamlarında, eğitim-öğretimsel içerik veya etkinliklerin bilgisayar yoluyla öğrenciye aktarıldığı öğretim yöntemidir.

Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemi: Her türlü eğitim-öğretim faaliyetinin bilgisayar

ortamında yapıldığı, öğretmenin sadece rehber olarak yer aldığı bir öğretim yöntemidir.

Deneme Modeli: Neden-sonuç ilişkilerini belirlemek amacıyla, doğrudan

araştırmacının kontrolü altında, gözlenmek istenen verilerin üretildiği araştırma modelidir.

Öntest-Sontest Kontrol Grup Deseni: Bu desende biri deney öteki kontrol grubu

olarak adlandırılan, yansız atama ile oluşturulmuş iki grup bulunur. Her iki grupta da deney öncesi ve deney sonrası ölçmeler yapılır.

Dick ve Carey Modeli: Öğretim tasarımı için geliştirilmiş, bilinen en iyi modellerden

biridir. Bu modelde öncelikle öğrenci ihtiyaçlarına uygun hedef ve davranışlar belirlenmektedir. Bu hedef ve davranışlara göre bir kriter ve referans testi geliştirilmektedir. Bu test, öğrencilerde ölçme ve değerlendirme faaliyetleri için kullanılmaktadır. Daha sonra, ilk adımda belirlenen hedef ve davranışları öğrenciye

(7)

kazandıracak öğretim yöntemleri belirlenmektedir. Bir sonraki adımda, bu yöntemlerde yararlanılacak öğretim materyalleri geliştirilmektedir. Bu faaliyetlerin sonunda, değerlendirme çalışmaları uygulanmaktadır. Eğer eksik ve hatalar varsa, giriş davranışlarına geri dönülmektedir.

(8)

2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ARAŞTIRMASI

Aşağıda, bu tez çalışması kapsamında bilinmesi gereken kavramların tanım ve açıklamaları yer almaktadır. Ayrıca bu bölümde, araştırma konusu ile bağlantılı daha önceki yıllarda yapılmış tez, makale ve bildiri çalışmalarının kısa özetleri sunulmaktadır.

2.1. Eğitim

Klasik anlamda eğitim, belli bir konuda, bir bilgi ya da bilim dalında yetiştirme ve geliştirme işidir (Hançerlioğlu, 1992).

Eğitim genel anlamda bireyde davranış değiştirme sürecidir. Eğitim sürecinden geçen kişinin davranışlarında belli bir değişme olması beklenmektedir. Eğitim yoluyla kişinin amaçları, bilgileri, davranışları, tavırları ve ahlak ölçülerinin değiştiği ifade edilmektedir. Eğitim sürecine giren kişilerde bu değişmenin istenilen yönde olması beklenmektedir (Varış, 1981).

Bu anlamda Ertürk (1972) eğitimi, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci olarak ifade etmektedir. Eğitim, davranış geliştirme, bilgi-beceri ve tutum kazanma sürecidir.

Eğitim, toplumun genç üyelerinin, var olan kültüre, yetişmiş üyeler tarafından bilinçli, amaçlı ve düzenli bir biçimde hazırlanması sürecidir (Ozankaya, 1979).

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre ise eğitim, yeni kuşakların, toplum yaşantısında yerlerini almak için hazırlanırken, gerekli bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardımcı olma etkinlikleridir (Yiğit, 1997).

Özçelik (1992), eğitime ilişkin bu tanımları değerlendirerek, tanımlarda geçen ortak noktaları şu şekilde ortaya koymuştur:

1. Eğitimin süreç yönü vardır. Eğitim etkinliklerinin gerçekleşmesi için belli bir zamana ihtiyaç vardır.

(9)

3. Eğitim bireyde gelişme ve ilerleme yaratmalıdır.

4. Eğitim süreci ancak değerlendirilerek kontrol edilebilir, geliştirilebilir.

Yiğit (1997)’in eğitimin genel yapısını özetlediği şema, Şekil 2.1.’de görülmektedir. Okul öncesi İlköğretim Ortaöğretim Lisansüstü öğretim EĞİTİM Formal İnformal

Örgün Yaygın Aile Çevre

Genel ve Mesleki Genel ve Mesleki

Çırak Eğitimi Halk Eğitimi

Hizmet İçi Eğitim

Seminer

Kurs

(10)

Eğitim, genellikle formal ve informal olarak iki şekilde gerçekleşir. Önceden hazırlanmış, belli bir program çerçevesinde yürütülen, amaçlı ve planlı eğitim şekline

Formal Eğitim denir. Eğitim sürecinin belli aşamalarında ve sonucunda

değerlendirmeler yapılır. Her türlü okul eğitimi formal eğitim kapsamındadır. Eğitim süreci öğretmen tarafından planlanır, uygulanır ve izlenir. Okul dışında pek çok alanda kişileri bir mesleğe hazırlamak, meslekte ilerlemelerini sağlamak ve yenilikleri öğretmek amacıyla yapılan etkinlikler, formal eğitime örnek olarak verilebilir. Okul dışı formal eğitim, okul eğitimini tamamlamak ve insanları yaşam boyu eğitmek gibi işlevleri yerine getirir. Formal eğitim, örgün ve yaygın olmak üzere iki biçimde sistemleştirilmiştir (Fidan ve Erden, 1993).

Belli bir yaş grubundaki bireylere Milli Eğitimin amaçlarına göre hazırlanmış eğitim programlarıyla okul çatısı altında verilen eğitim, Örgün Eğitim olarak bilinir. Okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretim, örgün eğitim kapsamındadır (Taymaz, 1978).

Örgün eğitimin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden ayrılmış kişilere, ilgi ve gereksinim duydukları alanlarda verilen eğitim ise Yaygın

Eğitim’dir. Halk eğitimi, hizmet içi eğitim, seminer ve kurslar, yaygın eğitime örnektir

(Özsoy, 1987).

Yaşam içerisinde kendiliğinden oluşan, planlı olmayan eğitim İnformal Eğitim adını alır. Kişi, karşılaştığı durum ve içinde bulunduğu grubun üyeleri ile etkileşimde bulundukça yeni şeyler öğrenir. Bu tür öğrenmeler ailede, sokakta, işyerinde, okulda, kısacası yaşamın akışı içerisinde kendiliğinden gerçekleşir (Fidan ve Erden, 1993). İnsanı insan yapan temel özellik eğitimdir. İnsanların eğitimsiz olarak yaşamalarını sürdürebilmelerine olanak yoktur. İnsanlar yaşamını sürdürmek için doğuştan getirdiği emme, tutunma, solunum gibi birkaç davranış dışında hemen hemen bütün davranışlarını öğrenmek zorundadırlar. Bu yönüyle eğitim sürekli bir oluşumdur. Beşikten mezara kadar sürer. Yaşam boyu eğitim kavramı, eğitimin bu özelliğini vurgulamaktadır. Bu nedenle hiçbir insana, ölünceye kadar eğitimini tamamlamış gözüyle bakılamaz.

(11)

2.2. Eğitim Teknolojisi

Eğitim kavramı içinde, öğrenme faaliyetleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenme ortamlarının öğrenciler tarafından istenilen ve aranılan ortamlar olarak zenginleştirilmesi gerekmektedir. Bu zenginleştirme faaliyetleri, teknolojinin eğitimde kullanımıyla sağlanabilir.

Eğitim ve teknoloji, bireylerin yaşamlarını ulusların arasındaki siyasal-ekonomik-kültürel ilişkileri ve toplumların sosyal refah düzeylerini belirlemede en önemli faktörler arasındadır. Özellikle teknoloji alanında yaşanan değişim ve gelişmeler, eğitimi, buna bağlı olarak da toplumu etkilemektedir. Bu nedenle teknoloji ve eğitim birbiriyle ilintili kavramlardır (Özkul ve Girginer, 2001). Bu noktada eğitim teknolojisi kavramı ortaya çıkmaktadır.

Eğitim teknolojisi alanında çalışan bilim adamları, eğitim teknolojisini değişik ifadelerle farklı biçimlerde tanımlamıştır:

Eğitim teknolojisi, öğrenme-öğretme ortamlarını etkili bir şekilde tasarımlayan,

öğrenme ve öğretmede meydana gelen sorunları çözen, ürünün kalitesini ve kalıcılığını arttıran bir akademik sistemler bütünüdür (İşman, 2003).

Ergin (1998) ise eğitim teknolojisini özel amaçların gerçekleştirilmesinde etkili öğrenme sağlamak için iletişim ve öğrenmeyle ilgili araştırmalardan hareketle, insan gücü ve dış kaynaklar kullanılarak öğrenme-öğretme sürecinin tasarlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesinde sistematik bir yaklaşım olarak tanımlamaktadır.

Bir başka tanıma göre eğitim teknolojisi, bireylerin eğitiminde bulunan öğrenme ve öğretme faaliyetlerine pratiklik kazandıran bilimsel uygulama alanlarıdır (Heinich, 1993).

Şimşek (1997)’e göre eğitim teknolojisi, insanların bildiklerini başkalarına nasıl öğreteceğini kendi kendine sormasıyla ortaya çıkan ve kalıcı bilgi vermek amacıyla, öğrenme-öğretme sürecinde belli yöntemleri uygulayarak yararlandığı araç-gereçlerin, etkin biçimde kullanılmasını amaçlayan bilim dalıdır.

Bu tanımlardan yola çıkılarak, eğitim teknolojisinin esas hedefleri ortaya konmuştur. Alkan (1997)’a göre bu hedefler:

(12)

1. Eğitimle ilgili kuramsal bilgileri ve bilimsel ilkeleri tüm eğitim sorunlarının çözümünde uygulamaya koymak.

2. Öğrenme-öğretme ile ilgili uygulama süreçleri düzenlemek.

3. Eğitim gereksinimlerini ve imkanlarını bilimsel araştırma konusu yapmak. 4. Eğitim kurumlarını eğitimin her kademe ve alanında bir bütünlük içinde

uygulamaya dönüştürmek.

5. Öğretim programları içeriğinde süreklilik sağlamak. 6. Eğitim personelinin etkinlik ve verimliliğini arttırmak.

7. Eğitim yaşantılarının oluştuğu ortamları başarılı biçimde düzenlemek ve kontrol etmek.

8. Öğrenme-öğretme süreçlerini öğrenci yeteneklerine uyarlamak.

Günümüzde bilginin artması, teknolojinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşması, eğitim sisteminde büyük değişikliklere yol açmaktadır. Değişimler, teknolojinin eğitim sistemi içinde kullanımını zorunlu hale getirmiştir. Eğitimde teknoloji kullanılmasının ana nedenleri şöyle sıralanmaktadır (Özkul ve Girginer, 2001):

1. Eğitim ve öğretime erişimi sağlamak. 2. Eğitimde kaliteyi yükseltmek.

3. Eğitim maliyetlerini azaltmak. 4. Eğitimde maliyet etkinliği sağlamak.

5. Teknolojik değişim zorunluluğuna karşılık vermek.

6. Öğrencilere, çalışma ve özel hayatlarında ihtiyaç duyacakları becerileri kazandırmak.

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, eğitimciler bu teknolojileri kendi eğitim-öğretim ortamlarında etkili olarak kullanmaya çalışmalıdırlar. Bu teknolojiler kullanılırken, ders için belirlenen hedef ve davranışlara uygun olanın seçimi önemlidir.

(13)

2.2.1. Eğitim teknolojisinin faydaları

Eğitime, bilimsel ve teknolojik bir nitelik kazandırmanın zorunlu olduğu çağımızda, öğretmenler bu değişen ortam içinde, eğitim teknolojisini kullanmak zorundadır. Çünkü, yapılan araştırmalar eğitim teknolojisinin sağladığı faydalardan bahsetmektedir. İşman (2003) bu faydaları aşağıdaki gibi sıralamaktadır:

1. Serbesti (Esneklik): Eğitim teknolojisini temel alan eğitim sistemi, öğretmen ve öğrenciye istediği zaman eğitim yapabilme imkanı sunmaktadır. Öğretmen, ders materyallerini iletişim teknolojileriyle öğrencilerine ulaştırabilmektedir. Öğrenci istediği zaman ders materyallerine ulaşabilmekte ve kendine en uygun olan zamanda dersine çalışabilmektedir. Bu sayede, yaşam boyu eğitim fırsatı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca öğretmen kendine has yöntemleri kullanarak, zenginleştirilmiş kaliteli materyaller geliştirme fırsatına sahip olmaktadır.

2. Birinci Kaynaktan Bilgi: Eğitim teknolojisi yoluyla öğrenci ve öğretmen belli bir konu hakkında birinci kaynaktan bilgi edinebilmektedir. Örneğin, internet sistemi ve canlı konferanslar ile bilgiler birinci elden alınabilir. Bu teknolojiler sayesinde, konu alanı uzmanları, öğrenme öğretme ortamlarına bizzat katılarak öğrencilere ilgili konular hakkında gerekli olan bilgiyi kendileri sunabilmektedir. Bu sistemde, öğrenciler bilgileri doğrudan öğrenecekler ve konu hakkında birinci kaynağa soru sorma fırsatı elde edeceklerdir.

3. Fırsat Eşitliği: Eğitim teknolojisi, geliştirilmiş ve zenginleştirilmiş olan eğitim-öğretim ortamlarını ülkenin her yanına hatta dünyanın hemen hemen her bölgesinde yaşayan insanlara sunma imkanı ortaya çıkarmaktadır. Bu sayede, herkes kaliteli eğitim alma fırsatı elde etmektedir. Eğitim teknolojileri, ülkemizde yaşanan eğitimde fırsat eşitliği sorununu da ortadan kaldırabilir. Bunun yanı sıra, bedensel özürlü olan bireylere eğitim imkanı sağlanabilir.

4. Çeşitlilik ve Kalite: Eğitim teknolojilerinin kullanılması bireysel, ortak ve kitlesel öğrenme stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Örneğin,

(14)

öğretmen ilgili dersi öğretmek için Power Point programını kullanarak dersi daha canlı ve etkili olarak sunabilir. Bu program sayesinde, öğretmen dersinde daha kalıcı öğrenmeler oluşturabilmektedir.

5. Yaratıcılık: Öğrenciye ve öğretmene çoklu ve seçenekli öğrenme ve öğretme imkanları, eğitim teknolojisi ile sağlanabilir. Aynı zamanda bireysel inisiyatif yaratma güçlerini geliştirme imkanı sağlaması da, eğitim teknolojisinin bir diğer yararıdır. Çoklu ortamlar kullanılarak yeni öğrenme-öğretme yöntemleri ortaya çıkarılmaktadır. Öğrenciler, eğitim teknolojilerini kullanarak, yaratıcılık yeteneklerini geliştirebilmektedir.

6. Bireysel Öğretim: Öğretmenler, eğitim teknolojilerini kullanarak öğrencilerin niteliklerine uygun olan bireysel eğitim fırsatlarını yaratabilirler. Bu sayede, bireysel olarak çalışmayı seven ya da başarıyı bu yolla daha çok arttıran öğrencilere fırsat sağlanmış olur.

7. Üretken Eğitim ve Hızlı Öğrenme: Eğitim teknolojisi, öğrencilerdeki üretkenliği ve öğrenme hızlarını arttırmaktadır. Kaliteli eğitim ortamları sayesinde öğrenciler yeni fikirlerini rahatlıkla ortaya koyabilirler. Bunun yanında, öğrenciler, eğitim teknolojilerini kullanarak öğrenme hızlarını yükseltebilirler.

8. Gerçek Öğrenme Deneyimleri Sağlar: Eğitim teknolojileri sayesinde öğrenciler herhangi bir konuda gerçek deneyimler kazanır. Örneğin, Coğrafya dersinin Afrika konusu işlenirken, bu konuya ait bir VCD seyretmek, öğrencilerin Afrika’ya gitmeden o bölge hakkında çeşitli bilgiler edinmesini sağlar.

9. Yaşam Boyu Eğitim: Eğitim teknolojileri sayesinde, öğrenciler yaşam boyu eğitimlerini sürdürebilirler. Öğrenciler istedikleri yerden, istedikleri zaman, istedikleri eğitimi alabilirler. Klasik eğitim anlayışında olduğu gibi, eğitim için evlerini ve işlerini terk etmek zorunda kalmazlar.

10. Aktif Bir Rol: Öğrencilerin, eğitim-öğretim ortamlarında aktif bir rol almaları gerekir. Öğretmen ise yol gösterici ve rehber konumuna gelmektedir. Öğrenci, kendi gayretleri sonucunda belli konular hakkındaki bilgiye ulaşabilir. Bu öğrenci, bilgi içeriklerini kendi gereksinimlerine göre belirleyecektir.

(15)

2.2.2. Eğitim teknolojisinin evreleri

Alkan (1997)’a göre eğitim teknolojisinin tarihsel gelişimi beş ana döneme ayrılmaktadır:

Birinci Gelişim Dönemi: Bu dönem, daha çok yazı öncesi, yazı ve matbaa

dönemlerini kapsamaktadır. İnsanoğlu düşündüklerini ve bilgisini kağıda dökmüş, böylece toplumlarda var olan bilgiler diğer nesillere aktarılabilmiştir. İnsanlar kendileri için saklanan bilgilerden yola çıkarak daha kompleks teknolojik gelişmeler ortaya çıkarmaya başlamıştır.

İkinci Gelişim Dönemi: Televizyon, radyo, telefon, teyp, öğretme makineleri,

projektör gibi görsel ve işitsel araçların eğitimde kullanılmaya başladığı 1980’lere kadar olan dönemdir. Bu araçların kullanımıyla, öğrencilerin güdülenmesi ve bunun sonucunda öğrenme düzeylerinin yükseltilmesi sağlanmıştır.

İkilem Dönemi: Bilgisayarların eğitimde yaygın olarak kullanılmaya başlandığı,

internetin geliştiği 90’lı yıllardır. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri, bilgisayar ve televizyonun birleştirilmesidir. Bu birleşme multimedya sistemini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca CD, VCD, DVD araçları geliştirilmiş, bilgisayarlarda etkili biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde bilgisayarın boyutu küçülmüş; bilgisayarı çalıştıran programlar ise hem daha kompleks hale gelmiş hem de karmaşık işlemleri kısa sürede yapabilir seviyeye ulaşmıştır. Bütün bu gelişmeler eğitim sisteminin yapısını etkilemiş Bilgisayar Destekli Öğretim ve Bilgisayar Temelli Öğretim kavramları ortaya çıkmıştır. Yine bu dönemde internet alanındaki ilerlemeler sonucunda İnternet Destekli Öğretim ve İnternet Temelli Öğretim kavramları konuşulmaya başlamıştır.

Otomasyon Dönemi: Eğitim ve öğretim ortamlarının sanal hale geçmesi; 21.

yüzyıl. Özellikle sanal gerçeklik ve internet sistemindeki hızlı gelişme, beraberinde sanal dershane ve sanal okulları getirmiştir. İnsanlar istedikleri yer ve zamanda, sanal okullarına girip derslerini alarak, ilköğretim, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora eğitimlerini tamamlayabilecek; herhangi bir konuda sertifika alabilecek duruma gelmiştir.

Sibernasyon Dönemi: Günümüzde olduğu gibi gelecekte de eğitim ve teknoloji

iç içe kullanılacaktır. Bilişim teknolojilerinin boyutları iyice küçülecek, kapasiteleri ve iş görme güçleri artacak, sesle komut alan sistemler haline gelecektir. Bu gelişmelere

(16)

paralel olarak, geleceğin eğitim sisteminde otomasyon ve sibern gibi kavramlar etkili olacaktır. Örneğin, kişi öğrenmek istediği bir dili anında beynine yükleterek kısa bir zaman diliminde öğrenebilecektir. Sonuç olarak, gelecekte eğitim sistemleri, günümüz eğitim sistemlerinden çok ama çok farklı olacaktır denilebilir.

2.3. Öğretim

Öğretim kavramı için, çeşitli yazarların birbiriyle çelişmeyen ancak farklı noktaların vurgulandığı tanımlar yapılmıştır:

Mouly (1973) öğretimi, öğrenci gelişimini teşvik etme stratejileri olarak tanımlamıştır. Glaser (1976)’a göre öğretim, öğrencilerin belli davranışları kazanabilmesi için düzenlenen planlı etkinlikler sürecidir. Saylor, Alexander ve Lewis (1981), öğrencilerin planlı öğrenme yaşantılarına katılmasını öğretim olarak tanımlamıştır. Varış (1988) ve Küçükahmet (1986)’e göre ise öğretim, eğitimin okulda ya da sınıf ortamında, planlı ve programlı bir biçimde yürütülen kısmıdır (Aktaran Yiğit, 1997).

Yiğit (1997)’e göre ise öğretim, yaşam boyu süren eğitimin planlı ve programlı olarak yürütülen kısmıdır.

Açıkgöz (2003), öğretimin başlıca özelliklerini şöyle sıralamıştır: 1. Öğretim bir süredir.

2. Öğretim planlıdır.

3. Öğretim öğrenciyi geliştirmek, ona bir şeyler kazandırmak amacındadır. 4. Öğretim, öğrenmenin başlatılması ve sürdürülmesi etkinliklerini içermektedir.

Zaman zaman eğitim ve öğretim kavramlarının birbiriyle karıştırıldığı ve birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir. Bu nedenle bu kavramların karşılıklı olarak değerlendirilmesi, daha iyi kavranmalarını sağlayacaktır. Aşağıda, iki kavramın karşılaştırması görülmektedir.

(17)

Çizelge 2.1. Eğitim ve öğretim kavramlarının karşılaştırması

Eğitim de öğretim de süregeldiği toplumun sosyal, kültürel, politik ve ekonomik olgularından etkilenir. Eğitimde bilgi dahil her türlü deneyim üzerinde durulur. Bu deneyimler tesadüfi olabilir. Ancak tesadüfi deneyimlerin eğitsel değerinin her zaman olacağını söylemek güçtür. Oysa ki öğretim planlı ve programlıdır. Öğrencinin öğretmeni ile etkileşimi öğretimde büyük önem taşır (Yiğit, 1997).

2.4. Eğitimde Bilgisayar Kullanımı

Günümüzde ülkeler, bilgi teknolojisinin, verimli ve gereğince kullanılmasının, planlanmış ekonomik ve sosyal gelişme düzeyine erişmede en önemli faktörlerden biri olduğunu kabul etmektedir. Bu durum, eğitime bilimsel ve teknolojik bir nitelik kazandırmayı zorunlu kılmakta; bilgi ve iletişim alanlarındaki gelişmelerin çağdaş eğitim düzeyini yakalayabilmek için eğitim programlarıyla bütünleştirilmesini kaçınılmaz hale getirmektedir.

Eğitimde verimi ve etkinliği artırmak, daha çok kişiye eğitim olanağı sağlamak, öğrenme ve öğretme faaliyetlerini kişilerin gereksinimlerine uyarlamak için,

EĞİTİM ÖĞRETİM

1. Zaman ve yer yönünden sürekli ve çok boyutludur. Her yerde oluşur.

1. Zaman ve yer yönünden sınırlıdır.

2. Her türlü bilgi ve deneyimi kapsar. 2. Planlı ve programlıdır. Önceden belirlenmiş etkinlikleri kapsar.

3. Öğrenme ve öğretimi kapsar. 3. Eğitimin alt kategorisidir.

4. Eğitim genel anlamda temel amaçtır.

(18)

bilgisayarlardan eğitim alanında yararlanma çabaları hızla devam etmektedir. Bilgisayarların eğitim sistemine girmesi, eğitim ve öğretim sürecinde, okul programlarında değişikliklere neden olmakta, kalıplaşmış bilgi aktarımına dayanan eğitim sistemlerinde köklü değişikliklere yol açmaktadır.

Eğitim sisteminde bilgisayar kullanım şekillerine bakıldığında çeşitli uygulamaların olduğu görülmektedir. Bu uygulamalar beş ana başlıkta incelenebilir (Bal vd., 1999):

1. Eğitim Araştırmalarında Bilgisayardan Yararlanma: Bilgisayar, eğitim araştırmalarında önemli bir aşama olan ilgili alan yazın işlemlerinde yardımcı olabilir. Aynı konuya ilişkin alan yazın bilgisayara depo edilerek, araştırmacının istediği anda alan yazından yararlanma olanağına sahip olabilmesi sağlanmaktadır. Bilgisayarın eğitim araştırmaları alanına diğer katkısı ise araştırmanın tasarım aşamasında olmaktadır. Bilgisayar yardımıyla, eğitim araştırmacısı araştırmanın niteliğine uygun tasarımına karar verebilir. Araştırma yapıldıktan sonra araştırma bulgularının analizi ve gerekli yorumların yapılmasında, bilgisayar etkin olarak eğitim araştırmacısının hizmetindedir. Çok uzun zaman alacak ve yorucu olan bu işleri, bilgisayarda bulunan istatistik programları aracılığıyla, kısa zamanda sonuçlandırmak mümkün olmaktadır. Teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte dünya literatürünü taramak, bilgisayar yardımıyla yapılmaktadır. Dünyanın en büyük veri bankası olarak nitelendirilen internet sayesinde dünya üzerindeki her kurumun veri bankasından faydalanılabilir. Özellikle araştırmacıların ihtiyaç duydukları kaynakları dünyanın herhangi bir yerindeki internete bağlı olan kütüphanelerden edinmeleri oldukça kolaylaşmıştır.

2. Eğitim Hizmetleri Yönetiminde Bilgisayardan Yararlanma: Eğitim sektörü, öğrencileri ve personeli ile diğer sektörlere göre daha büyük kitlelere hitap etmektedir. Bu sektördeki hizmetlerin elle yapılması çok zaman kaybına ve karmaşıklığa neden olmaktadır. Eğitim kurumlarının alacakları kararların sağlıklı verilere dayanması önemli bir konudur. Bu nedenle, bir takım rutin işlerden kurtulmak, kurumun işleyiş hızını ve güvenirliğini arttırmak açısından bu hizmetlerin yerine getirilmesinde,

(19)

bilgisayar önemli rol oynamaktadır. Okulların yönetim açısından bilgisayarları kullanım alanlarından bazıları şunlardır: Personel bilgilerinin takibi, demirbaş takibi, maaş bordrosu hazırlama, ders dağıtım çizelgelerinin hazırlanması, iç ve dış yazışmaların yapılması ve bunların dokümantasyonu, öğrenci kayıtlarının tutulması, yönetmelik, kanun ve tüzüklerin saklanması, değişikliklerin bilgisayara aktarılması. Tüm bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi uygun yazılıma, yeterli kapasitedeki donanıma ve yetişmiş personele bağlıdır. (Savaş, 1987, Hızal, 1989, Numanoğlu, 1990).

3. Ölçme ve Değerlendirme Hizmetlerinde Bilgisayardan Yararlanma: Öğrenme ve öğretme etkinlikleri sonucunda öğrencilerin belirlenen amaçlara ne ölçüde ulaştıklarını bilmek önemli bir eğitsel özelliktir. Çünkü öğretim programlarının geliştirilmesi, öğrencilerin yönlendirilmeleri ve başarılarının bilinmesiyle mümkündür. Bu konudaki ölçme ve değerlendirme etkinliklerinin, geleneksel biçimde, öğretmen tarafından yapılması, hem zaman kaybına neden olmakta hem de güvenilir ve geçerli olamamaktadır. Eğitimde ölçme ve değerlendirme genel olarak şu amaçlar için kullanılmaktadır: Öğrencinin bilgi düzeyinin belirlenmesi; öğrencinin öğretim faaliyetlerinde izlenmesi; öğrenme güçlüğünün ve öğrencinin başarı seviyesinin belirlenmesi.

Bu amaçlar doğrultusunda bilgisayarı verimli bir şekilde kullanmak mümkündür. Okulda her dersle ilgili sorular hazırlandıktan sonra, bunlar bilgisayara aktarılır ve orada saklanır. Öğretmen sınav yapacağı zaman soru bankasından yararlanır, hatta hazırladığı yeni soruları da bankaya ekleyebilir. Böylece bir dersle ilgili öğretmenler arasında da iletişim kurularak, öğretmenin yükü azalır. Öğretmen, yeni eklediği ve beğendiği eski sorulardan oluşan sınavı istediği şekilde bilgisayarda düzenler. Sınavlar uygulandıktan sonra, öğrencinin her soruya verdiği cevaplarla ilgili puanlar bilgisayara aktarılır. Öğrencilerin sınavdan aldıkları puanlar, puanların ortalaması, standart sapması ve dağılımları bilgisayardan alınır. Ayrıca sınavdaki her soru ile ilgili analizler yapılır ve bu bilgiler soru bankasında o soru ile ilgili kısma yerleştirilir. Böylece soruların iyi çalışıp çalışmadığı, istenilen amaca hizmet edip etmediği ve revizyon gerektirip

(20)

gerektirmediğine de kolaylıkla karar verilebilir. Görüldüğü gibi ölçme ve değerlendirmenin her basamağında bilgisayardan yararlanılmaktadır. Ancak, bu söylenenlerin yerine getirilebilmesi için, nitelikli bilgisayar programlarına ve yüksek kapasiteli bilgisayarlara, yazıcı, optik okuyucu gibi donanımlara da ihtiyaç vardır.

4. Rehberlik Hizmetlerinde Bilgisayardan Yararlanma: Öğrencinin ilgi, tutum, endişe ve kişilik gibi psikolojik özelliklerinin ölçülmesi, öğrencinin kendini tanıması ve ileride seçeceği meslekler açısından yönlendirilmesi de önemlidir. Bu tür çalışmalar okuldaki rehberlik faaliyetleri içinde yer almaktadır. Okuldaki rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde, bilgisayar yardımcı bir araç olarak kullanılabilir. Bu faaliyetlerden bazılarının bilgisayar yoluyla nasıl yapılacağı şöyle sıralanabilir;

a. Psikolojik ölçme araçlarının bilgisayarda tutulması, böylece öğrenciye istenilen zamanda ölçme aracının uygulanması, b. Ölçme aracı ile ilgili öğrenci puanının bilgisayar tarafından

hesaplanması,

c. Öğrenci puanına ait profilin bilgisayar yoluyla çıkarılması, böylece öğrencinin ve rehber öğretmenin ilgili psikolojik özellikler açısından öğrencinin kendi grubunda hangi sırada olduğunun kolaylıkla belirlenmesi,

d. Öğrenci kişisel dosyalarının bilgisayarda tutulması,

e. İş alanları, mevcut yüksek öğretim programları, boş zamanlarını değerlendirme faaliyetleri gibi öğrenciye gerekli olan bilgilerin tutulması şeklinde sıralanabilir.

Bütün bunların yapılabilmesi için rehberlik servisinde bilgisayar, yazıcı ve uygun yazılımların bulunması gerekmektedir.

Rehberlik hizmetlerinin bilgisayarda hazırlandığını düşünülürse: a. Rehberlik ve danışmanlık saatleri artacaktır.

b. Rehber öğretmen bir takım rutin işlerden kurtulacaktır. c. Rehber öğretmenin çalışmalarına hız kazandıracaktır.

(21)

d. Rehberlik servisinin gerekli bilgileri öğretmene, veli ve öğrencilere zamanında iletmesi mümkün olacaktır.

5. Öğrenme ve Öğretme Etkinliklerinde Bilgisayardan Yararlanma: Eğitim ortamları, öğrenme-öğretme süreçlerinde bilgi iletme işleminin meydana geldiği, öğrencinin konu ile etkileşimde bulunduğu personel, araç-gereç, tesis ve organizasyon öğelerinden oluşmaktadır. Geleneksel olarak öğretmen ve ders kitabı uzun süre bu ortamın temel öğeleri olmaya devam etmiştir. Bugün ise çağdaş öğrenme-öğretme kaynakları, açık ve kapalı devre televizyon, tepegöz, projeksiyon cihazı, bilgisayar vb. gibi çok zengin bir görünüm arz etmektedir (Alkan, 1997). Platon’un Phaedrus adlı eserinde Sokrates’in anlattığı bir hikaye vardır: Tanrı Töt, bir çok şeyi icat ederek Mısırlılara verir. Bunlardan yazıyı verirken de, bunun Mısırlıların akıl ve hafızasını arttıracağını söyler. Yukarı Mısır kralı Tamus da ona şöyle der: ”Bu yazı yazma sanatını kullananların artması durumunda, yazının insan hafızasını arttırma yerine azaltma olasılığı vardır. Yazı insan hafızasını tembelleştirir, onu unutkan yapar. Eğer insanlar hatırlamak için yazıya güvenirlerse, kendi iç kaynakları yerine dış kaynakları kullanacaklardır. Öğrenciler gerçeğe bakmadan, ciddi düşünmeden, bir çok farklı yönü görmezden gelerek sadece yazılı bilgi kaynağına dayanacaktır. Gerçek akıl yerine eskilerin veya başkalarının akıllarıyla düşünmeye başlayacaklardır.” Gerçekten de yazılı kaynaklar eğitimde her zaman olumlu rol oynamamaktadır. Öğrenciler, kitaptan veya ders notlarından sınav öncesi çalışırız diyerek ders esnasında ciddi olarak ders dinlememekte, tam öğrenme sağlanamamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri Texas Üniversitesi’nde Philips tarafından yapılan araştırmaya göre, zaman faktörü sabit tutulduğunda öğrenciler okuduklarının %10’unu, duyduklarının %20’sini, gördüklerinin %30’unu, hem görüp hem duyduklarının %50’sini, görüp işittikleri ve söylediklerinin %80’ini, görüp işitip dokunup söylediklerinin %90’ını hatırlamaktadır (Demirel, 2003). Dersleri görsel-işitsel hale getirebilmek, akıcı ve etkili eğitim yapabilmek, öğrenciyi ezbercilikten uzak tutmak, algılamada hız ve kalıcılık sağlanması açısından bilgisayar kullanmak, en etkin yöntemlerden biridir. Çünkü bilgisayar, sahip

(22)

olduğu geniş multimedya özellikleri sayesinde, diğer teknolojik araçlara göre aynı anda daha fazla duyu organına hitap edebilmekte, soyut ve anlaşılması zor pek çok kavramı dijital olarak somutlaştırabilmektedir (Ayas, 2001). Bilgisayarların eğitim-öğretim sürecinde kullanılması, öğrenilmesi ve öğretilmesinde güçlük çekilen davranışların kazandırılmasına imkan sağlamıştır (Karadeniz ve Yiğit, 2001). Bilgisayarların eğitim-öğretim etkinliklerinde kullanılması genel olarak iki farklı biçimde olmaktadır. Bunlar Bilgisayar Destekli Öğretim ve Bilgisayar Temelli Öğretim’dir.

2.5. Bilgisayar Destekli Öğretim

Bilişsel düşünceye temel desteği, öğretim araçları vermektedir. Çünkü sözlü açıklamalar, istenilen şeylerin gerçek bir görünümünü nitelemekte yetersiz kalmaktadır. Böylece öğrenme için temel olan soyut anlamlar somutlaşamamaktadır. Yalnızca söze dayanan öğretimle eğitim teknolojisine dayanan öğretim karşılaştırıldığında, ikinci tür eğitimin daha kalıcı olduğu görülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, öğrenciler öğrendikleri soyut düşüncelerin çoğunu bir yılda unutmakta, bunlardan yalnızca görüntü ile desteklenenleri ve belli bir ses tonuyla ifade edilenleri hatırlamaktadırlar. Öğretim araçları, öğrenci için, diğer yöntemlerin kolaylıkla yapamadığı gerçek yaşantıları gerçekleştirebilmektedir. Böylece araçlar, öğrenmenin kalitesini yükseltmekte, derinleştirip çeşitliliği sağlamaktadır (Özkütük ve Orgun, 2001).

Çağdaş eğitim anlayışı, öğretmeni, öğrenmeyi maksimum düzeyde gerçekleştirecek öğretim metodunu seçme ve uygulama zorunluluğu ve sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmaktadır (Yılmaz, 2001). Çağdaş eğitim anlayışı ile öğretimde verimliliği arttıracak öğretim metotları için çeşitli araştırmalar yapılmakta ve yeni yöntemler geliştirilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, çağın gerektirdiği niteliklere sahip bireylerin yetiştirilmesinde, çağın getirdiği yeniliklerin kullanılması zorunluluğudur. Bu yeniliklerin başında da, teknolojinin ve bireylerin

(23)

öğrendikleri kavramları özümsemelerini sağlayacak materyallerin eğitimde kullanımı gelmektedir. Teknolojinin eğitimde kullanılması söz konusu olduğunda ise Bilgisayar

Destekli Öğretim kavramı ortaya çıkmaktadır.

Bilgisayar Destekli Öğretim, öğretim sürecini ve öğrenci motivasyonunu güçlendiren, öğrencinin öğrenme ilkelerinin bilgisayar teknolojisi ile birleşmesinden oluşmuş bir yöntemdir (Şahin ve Yıldırım, 1999).

Hannafin ve Peck (1989) ise Bilgisayar Destekli Öğretimi, öğretimsel içerik veya etkinliklerin bilgisayar yoluyla öğrenciye aktarılması olarak tanımlamaktadır. Burada bilgisayar, öğretme sürecine öğretmenin yerine geçecek bir seçenek olarak değil, sistemi tamamlayıcı ve güçlendirici bir araç olarak girmektedir (Demirel, 2003).

Bilgisayar destekli öğretimde bilgisayarlar, eğitim ve öğretimi destekler nitelikte kullanılır. Dersin, belirlenen hedef ve davranışların, öğrencilere temel öğreticisi öğretmendir. Bütün eğitim-öğretim faaliyetleri dersin öğretmeni tarafından gerçekleştirilir. Bu yöntemde bilgisayarlar, eğitim-öğretim ortamlarında öğretmenler tarafından sadece yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır (İşman, 2003).

Eğitimde bilgisayar desteği, son yıllarda gelişmiş pek çok ülkede kullanılmaktadır. Doğanay (2002), bilgisayar destekli öğretim ve ders sunumunun başlıca amaçlarını şu şekilde özetlemektedir:

1. Eğitim ve öğretimde verimi yükselterek, daha etkin bir öğretim sağlamak.

2. Geleneksel eğitim ve öğretim yöntemlerini değiştirmek, onları daha verimli kılmak.

3. Eğitim ve öğretimi ilgi çekici ve zevkli duruma getirmek.

4. Öğretmenlerin, eğitim-öğretim sırasında daha fazla materyal kullanmasını sağlamak.

5. Verilerin depolanması ve gerektiğinde kullanılmasını sağlamak. 6. Soyutu somutlaştırarak, daha kolay öğrenilmesini sağlamak.

7. Öğretmene zaman kazandırarak, ders dışı faaliyetlerini kolaylaştırmak. 8. Çağın gerektirdiği teknolojiyi öğrencilere kavratmak.

Barker ve Yeates (1985) bilgisayar destekli öğretimin amaçlarını şöyle belirlemektedir:

(24)

1. Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale getirmek. 2. Öğrenme sürecini hızlandırmak.

3. Zengin bir materyal sağlamak.

4. Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek.

5. Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek. 6. Telafi edici öğretimi sağlamak.

7. Öğretimde sürekli olarak niteliğin artmasını sağlamak.

Yukarıda belirtilen amaçlar, bilgisayarın bu yöntemde, öğretim sistemini tamamlayıcı ve güçlendirici olarak kullanıldığını göstermektedir.

2.5.1. Bilgisayar destekli öğretimin kullanım şekilleri

Bilgisayar destekli öğretim yönteminde öğretmen konuyu işlerken, sahip olduğu donanım ve yazılım olanaklarına, öğreteceği konunun ve öğrencilerin özelliklerine ve belirlediği öğretim amaçlarına göre, bilgisayarı değişik yer, zaman ve şekillerde kullanabilir. Aşkar ve Erden (1986); Keser (1988)’e göre bu kullanım biçimleri şunlardır:

1. Öğretmen konuyu geleneksel yöntemle sınıfta işler. Dersi kaçıran, başarısız olan ya da öğrenme ihtiyacı duyan öğrencilere konuyu bilgisayar yardımı ile öğrenme fırsatı sağlanabilir. Bilgisayar burada özel öğretmen görevini üstlenir.

2. Öğretmen konuyu geleneksel yöntemle sınıfta işledikten sonra, değerlendirme çalışmaları sınıfta bilgisayar yardımı ile yapılır.

3. Öğretmen konuyu sınıfta işledikten sonra, alıştırma, uygulama ve değerlendirme çalışmaları bilgisayar yardımıyla yapılabilir.

(25)

4. Konu bilgisayar yardımıyla öğretilir. Öğretmen, öğrenme eksikliklerini tartışma yöntemi ile giderebilir; öğrencileri denetleyerek hatalarını düzeltebilir.

İşman (2003)’a göre ise bilgisayar destekli öğretimde genel olarak onbir uygulama yapılmaktadır:

1. Pratik Yapma: Öğrenciler, konularla ilgili ek problemler çözebilir.

2. Yol Gösterme: Öğrencilere, öğrendikleri konuları pekiştirmek için yol gösterir.

3. Oyun Yöntemi: Öğrenciler oyun yöntemini kullanarak konuları öğrenebilir. 4. Benzeşiklik Yöntemi: Öğrenciler simulasyonlar sayesinde yeni deneyimler

kazanır.

5. Keşfetme Yöntemi: Öğrenci, çeşitli keşfetme yöntemlerini kullanarak yaratıcılık yeteneklerini geliştirebilirler.

6. Problem Çözme Yöntemi: Öğrenciler, öğrendikleri konularda istedikleri kadar problem çözebilir.

7. Yazı Yazma: Öğrenciler yazı yazma becerilerini geliştirebilir. 8. Grafik Çizimi: Etkili grafik çizimlerini bilgisayarda yapabilirler.

9. Masaüstü işlemi: Farklı paket programlarla (Office programları gibi) uygulamalar yapabilir.

10. Masaüstü sunum: Öğretmenler, ders sunumlarını bu tür programlar hazırlayarak yapabilir.

11. Multimedya yöntemi: Öğretmenler ve öğrenciler multimedya uygulamaları ortaya çıkarabilirler.

(26)

2.5.2. Bilgisayar destekli öğretimin avantajları

Bilgisayar destekli öğretimin öğrenme ve öğretmedeki rolü, eğitim-öğretim sürecine katkıları tartışılamayacak kadar açıktır. Doğanay (2002), bu yöntemin sağladığı avantajları şöyle sıralamaktadır:

1. Eğitim ve öğretimde verimi yükseltir, sınıf içi etkinliği kolaylaştırır. 2. Eğitim ve öğretimi zevkli ve ilgi çekici duruma getirir.

3. Ses-görüntü ve müzik eşliğinde öğrenciyi derse çabuk motive eder.

4. Anlaşılmayan sorunları, kavramları ve işlemleri defalarca tekrarlama kolaylığı vardır.

5. Öğrencilerin zeka gelişimine katkı yapar.

6. Öğrencilere gerçeğe yakın somut yaşantılar kazandırır.

7. Öğrencileri ve araştırmacıları, kısa zamanda zengin bilgi kaynaklarına ulaştırır.

8. Yazılan metinlerdeki yanlışlıklar kolayca düzetilebilir; eklemeler ve çıkarmalar, yine kolayca yapılabilir.

9. Başarısız öğrencilere cesaret, şevk ve heyecan vererek, gelişimini ve başarısını kolaylaştırır.

10. Öğrencilerin özgüvenini geliştirir ve pekiştirir.

Bazı araştırmacılar bilgisayar destekli öğretim yönteminin sağladığı yararları öğrenci, öğretmen ve okul açısından ayrı ayrı ele almaktadır. Şöyle ki:

Öğrenci açısından:

1. Yaratıcılığın ortaya çıkmasını sağlar.

2. Sosyal iletişimde bulunma yeteneğini geliştirir.

3. Her öğrencinin kendi hızlarında ve düzeylerinde ilerleme olasılığı verir. 4. Kendine güveni arttırır.

5. Problem çözme ve dikkatini bir problem üzerine yoğunlaştırma yeteneğini geliştirir.

(27)

6. Öğrencinin öğrenme zamanından tasarruf sağlar.

7. Belgeleme, dosyalama ve belgelere başvurma alışkanlığını kazandırır.

8. Önceki çözümleri araştırıp bunları yeni bir çözüm için kullanabilme yeteneğini geliştirme, yeni çözüm bulmasını sağlar.

9. Matematik ve dil yeteneğini geliştirir. 10. Paylaşım duygusunu geliştirir.

11. Daha çok bilgiye ulaşma imkanı verir.

12. Anında dönüt sağlandığı için kaçırılan ders veya konu öğrenci tarafından tekrar edilebilir.

13. Benzeşimler sayesinde öğrencilere özgü mekanlar sağlar.

Öğretmen açısından:

1. Sınıf performansının artması.

2. Öğrencinin derse aktif katılımının sağladığı için öğretmenin işini kolaylaştırır.

3. Öğretmenin farklı seviyelerdeki öğrencileri izleyerek onlara ayrı ayrı zaman ayırabilme olasılığı sağlar.

4. Kanaat için ek alternatif sunar.

5. En sıkıcı dersleri kolay ve zevkli hale getirerek öğretmene yardımcı olur. 6. Konuyu kaçıran öğrencilere, öğretmeni engellemeden konuyu tekrar etme

olanağı sağlanır.

Okul açısından:

1. Eğitimde fırsat eşitli sağlar. 2. Okul başarı düzeyini arttırır.

3. Dünyadaki diğer öğretim kurumlarıyla paralel bir şekilde ders işleme olanağı sağlar.

4. Okullar arası iletişimde rol oynar (bilgi alış-verişi). 5. Müfredatın okullara göre esnekçe planlanabilmesi. 6. Yıllık planların kolayca yazıya dökülebilmesini sağlar.

7. Sınıf ortamında yapılamayacak deney ve uygulamalar benzeşimler sayesinde okul ortamına girebilir.

Eğitim sistemlerinde yukarıda belirtilen avantajlara sahip olabilmek için, ders konularıyla birebir örtüşen uygun ders yazılımları; bu yazılımları çalıştırmaya yetecek

(28)

kapasitede donanıma sahip bilgisayar, projeksiyon cihazı, vb.; bu yazılım ve donanımı kullanma yeterliliğine ve anlayışına sahip yetişmiş öğretmen kadrosu edinmek şarttır (Uşun, 2004).

2.5.3. Bilgisayar destekli öğretimin sınırlılıkları

Bilinen tüm bu yararlarının yanı sıra bilgisayar destekli öğretimin bazı sınırlılıkları da mevcuttur. Bu sınırlılıklar şunlardır (Şahin ve Yıldırım, 1999):

1. Öğrencilerin Sosyo-Psikolojik Gelişimlerini Engellemesi: Bazı uzmanlara göre, yazılımların görsel ve işitsel özelliklerinden dolayı çocukların ilgisini çekmesi ve özellikle de eğitimsel oyunlarda çocukların saatlerce bilgisayar başında kalması gibi özellikler nedeniyle, çocuğun yaşıtlarıyla ve diğer bireylerle olan etkileşimi azalmakta ve bu durum çocuğun sosyo-psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bilgisayarların eğitim ortamında bilinçsizce ya da plansız kullanımı sonucu bu tür sorunların ortaya çıkması doğaldır. Ancak, böyle bir sorunla sadece bilgisayar kullanılan öğretim ortamlarında karşılaşılabileceğini düşünmek büyük bir yanılgı olur. Sınıf içinde kullanılan diğer öğretim materyalleri söz konusu olduğunda da, çocuğun bir materyali (tv, video, vb.) sürekli ve plansız kullanması, benzer sorunların oluşmasına neden olacaktır. Bu yüzden, öğrenme-öğretme materyallerinin sınıf içinde etkin ve başarılı kullanımlarında öğretmenin rolü büyüktür. Öğrencinin diğer öğrencilerle ve öğretmenle olan etkileşimini arttırıcı öğretimsel faaliyetlerin öğretmen tarafından planlanması ve uygulanması gerekir. Sınıfta kullanılacak eğitim yazılımının seçiminde de, öğrenmeyi bireyselleştirmesi kadar öğrencinin diğer öğrencilerle etkileşimini sağlayan yazılımların seçilmesi, öğrencinin sınıf içindeki sosyo-psikolojik gelişimini destekleyecektir.

2. Özel Donanım ve Beceri Gerektirmesi: Her şeyden önce, bir öğretim yazılımının kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın bulunması

(29)

gerekir. Sınıfların ya da okulların bilgisayar destekli eğitim için gerekli donanımlara erişimi bazen zor ve pahalı bir süreç olabilir. Bunun yanında, öğretimsel yazılımların kullanılabilmesi için bilgisayarlara ek olarak özel donanımlara da ihtiyaç duyulabilir. Diğer öğretim materyallerinin bir çoğunda olmadığı halde, bilgisayar destekli eğitim ortamlarında donanım ve yazılıma sürekli yatırım yapılması gerekliliği göz ardı edilemeyecek bir gerçektir. Özellikle de teknolojik özellikleri çok gelişmiş olan yazılımlar, donanımın da sürekli güncelleştirilmesini ve yenilenmesini gerektirebilir. Bunun yanında, diğer öğretim materyallerinin aksine, bilgisayar destekli öğretim materyallerinin kullanımı için hem öğrencilerin hem öğretmenlerin bazı özel bilgi ve becerilere sahip olması gerekir. Her ne kadar günümüzdeki yazılımlar kullanıcılardan en az düzeyde bilgisayar bilgisi talep etse de, bilgisayar okur yazarı olan öğrenci ve öğretmenlerin bilgisayar destekli eğitimden en yüksek faydayı sağladıkları bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, bilgisayar destekli eğitim için gerekli olan donanım ve yazılımın alımında ve bilgisayar okur yazarlığı eğitimlerinde maliyet-fayda analizleri yapılmalı, eldeki kaynaklar en akılcı ve etkin şekilde kullanılmalıdır.

3. Eğitim Programını Desteklememesi: Eğitim-öğretimde kullanılan her materyalin eğitim programını destekleyici ve programda belirlenen amaç ve hedefleri öğrenciye kazandırıcı nitelikte olması gerekir. Aslında, her türlü öğretimsel etkinliğin amacı, eğitim programında belirtilmiş amaç ve hedeflerin kazandırılabileceği öğretim ortamlarının yaratılması ve öğrenciye sunulmasıdır. Ancak, piyasada bulunan birçok eğitim yazılımı bu özellikten uzaktır. Piyasada bulunan eğitim yazılımları her ne kadar teknolojik nitelikleri bakımından gelişmiş materyaller olsa da, eğitim programlarıyla bir tutarlılık göstermediği için, öğretimsel değeri az olan materyallerdir. Öğretimsel yazılımlar, diğer öğretim materyalleri ile karşılaştırıldığında, öğretmen tarafından geliştirilmesi zor olan, hazırlanması uzun süren ve geliştirilmesi pahalı olan materyallerdir. Bu yüzden, piyasadaki yazılımların bir çoğunun eğitim programıyla bir tutarlılık göstermemesi, bu yöntemin sahip olduğu sınırlılıkların başında yer alır.

(30)

4. Öğretimsel Niteliğin Zayıf Olması: Program uygunluğunun yanında, eğitim yazılımlarının öğretimsel olarak da etkin öğrenme ortamlarını öğrenciye sunabilmesi gerekir. Eğitim yazılımının türü ne olursa olsun her tür yazılım öğretim tasarım ilkesine uygun olarak geliştirilmelidir. Bu gerçeğe rağmen, piyasadaki yazılımların bir kısmı bu nitelikten yoksundur. Özellikle bazı yazılımlar, yazılı materyallerin elektronik ortama aktarılmış şeklinden öteye gidememektedir. Diğer taraftan bazı yazılımlar ise, hedeflenen öğrenci grubunun pedagojik özelliklerine uygun olmayan öğretim tasarımları üzerine geliştirildiği için, öğretimsel etkinliği düşük olan yazılımlardır. Piyasada öğretimsel niteliği yüksek yazılımların az olması, bilgisayar destekli öğretim yönteminin sahip olduğu diğer bir sınırlılıktır.

2.6. Bilgisayar Temelli Öğretim

Bilgisayar Temelli Öğretim, bilgisayar sisteminin öğretimi planlama,

öğrenmeleri ölçme, öğrencilerle ilgili verileri kaydetme ve öğrenme verileri üzerinde istatistiksel analizler yapma gibi etkinliklerini yönetmek için kullanılması anlamına gelir (Yalın, 1999). Bilgisayar temelli öğretimde, bilgisayarlar bütün eğitim ve öğretim faaliyetlerini uygular. Bu öğretim şeklinde, dersin ve belirlenen hedef ve davranışların öğrencilere temel öğreticisi bilgisayarlardır. Bütün eğitim-öğretim faaliyetleri, hazırlanan bilgisayar programları tarafından gerçekleştirilir. Öğretmen, eğitim-öğretim faaliyetlerinde geri planda kalarak organizasyon işlerini yönetir (İşman, 2001). Öğrenciler, bilgisayar karşısına geçip bütün bilgileri çeşitli etkinlikler yaparak öğrenebilir. Öğretmen, bu faaliyetlerde yardımcı eleman ya da rehber olarak görev alabilir (İşman, 2003).

Bilgisayar temelli öğretime yönelik, çeşitli derslere ait hazır bilgisayar programları piyasada rahatlıkla bulunabilir. Etkili bir şekilde geliştirilmiş bilgisayar tabanlı öğretim programları, aktif ve yaratıcı süreçlerde öğrencilerin ilgilerini çekmeye

(31)

eğilimlidir. Bu tür programlar aynı zamanda zihinsel ifadelerin gerçek dünyayla bağlantısını kolaylaştırmayı sağlayacak özelliklere sahiptir (Kozma, 1991).

Bilgisayar temelli öğretim kişisel odaklı, bir düzen takip eden, kendi hızını ayarlayan, tekrarı destekleyen ve canlandırma etkilerini kapsamlı şekilde kullanan bir sistemdir (Friend ve Cole, 1990). CD’ye konulmuş öğrenme materyalleriyle öğrenciler iletişim halindedir ve konuları sağlanan rehberli bir düzenle izleyerek materyali öğrenirler. Bu konular genellikle canlandırma ve seslerle sunulmuştur; simulasyonlar ve egzersiz tekrarla tamamlanmıştır. Kişisel testler öğrencilere performansları hakkında geri bildirim sağlamakta ve bunu öğrenme eksikliklerinin giderilmesine yarayan onarım aşaması izlemektedir. Bilgisayar temelli öğretimin canlandırma destekli, tekrar içeren, hızını ayarlayabilen yapısı, öğrencileri kendi öğrenme süreçleri üzerinde yorum yaparak ve gerektiği zamanlarda tekrara yönlendirerek isteklendirme yoluyla bilişsel harekete geçişi artırıcı ve bilişötesi farkındalığı kolaylaştırıcı olarak görülmektedir (Leuthold, 1999).

Bilgisayar temelli öğretim gerçekleştirilirken kullanılan bilgisayar programları ve özellikleri şunlardır:

1. Özel Öğretici Programlar: Bilgisayarla öğretim programları çeşitli özellikler taşır. Bunların temel ilkeleri kapsamında çeşitlilikleri, öğrenmeyi sağlamaları bakımından değişik isimlerle adlandırılırlar. Bilgisayarların öğretimde kullanımına bakıldığı zaman, bilgisayar ile öğrenci etkileşimi farklılıklar gösterir. Örneğin, herhangi bilgisayar öğretim programı geliştirildiği zaman, bu öğretim programı bilgi ve konunun öğretilmesi görevini üstlenir. Bu nedenle, ön bilgilerin verilmesi, hedeflerden haberdar etme, yardımda bulunma, güdülenmeyi gerçekleştirme gibi etkinlikler, bilgisayar öğretim programı tarafından yerine getirilir. Bu tür eğitim ve öğretim programları birebir etkileşimi ortaya koyar. Yani bilgisayar sistemi ve programı yoluyla öğrenen ya da kullanan kişinin etkileşimidir. Kaliteli öğretim programlarının tasarlanması, geliştirilmesi ve uygulamaları için bilgisayar sistemi ile öğrenme ve öğretme sistemlerinin birlikte anlaşılması ve kullanılabilir düzeyde olmaları gerekir. Burada asıl olan öğretme ve öğrenme teorilerinin öğrenci niteliklerini geliştirmeye yaramayan bir bilgisayar öğretim programı, eğitim ve öğretim sürecinde etkili olamaz ve

(32)

etkileşimi sağlayamaz (İpek, 2001; Lehman, 2000). Özel öğretici programlar sayesinde öğrenci kendi hızına göre çalışır. İstediği kadar tekrar yapma imkanına sahip olur. Bu tip programlar öğretim zamanını kısaltmakta ya da bu zaman içinde daha fazla uygulama yapmayı mümkün kılmaktadır (Demirel, 2003;Lehman, 2000).

2. Alıştırma ve Tekrar Programları: Özel öğretici programlar bir bilgiyi öğretimi hedeflediği halde, alıştırma ve tekrar programları, öğretimi gerçekleştirmeyi amaç edinmez (Alessi ve Trollip, 1991; Berry, 1990; Salisbury, 1990). Sadece öğrencinin bilgi sahibi olduğu konular hakkında deneme becerisi geliştirmesine olanak verir. Bilgisayarın bir sıra silsilesi içinde, bilgileri sunan, öğrencinin uzun dönemli anımsamasına, bilgilerin transferini sağlama hedefine ve öğrencinin uygun zamanda bilgilerinin geri getirilmesine yardımcı olur (İpek, 2001). Bilgisayarların en yaygın uygulamalarından biri, bu tür programlar yardımıyla, işlenmiş konularla ilgili alıştırma ve tekrar yaptırılmasıdır. Demirel (2003)’e göre bu programların kullanımı ile ilgili iki tür yaklaşım mevcuttur:

a. Öğrenciye zorlukları belli bir dizi soru verilerek yapılan

alıştırmalar: Burada öğrencinin karşısına bir soru gelir. Öğrenci ekranda

gösterilen soruya bir cevap verir. Eğer cevap doğru ise diğer soruya geçilir. Cevap doğru değilse bilgisayar soruyu bir kez daha sorar. Cevap yine yanlışsa bilgisayar sorunun doğru cevabını verir; bir sonraki soruya geçer. Bu programlara Kontrollü Alıştırma Programları denilmektedir. b. Öğrencinin öğrenilmemiş davranışları ile ilgili sorular verilerek

yapılan alıştırmalar: Öğrenci, sırası ve sayısı belli olan sorular üzerinde

çalışır. Burada öğrencinin öğrenemediği bilgiler ve beceriler bilgisayar tarafından sorular yoluyla tespit edilir. Bu sorulara Çalışma Havuzu denir. Öğrencinin kazandığı davranışlarla ilgili sorular, bilgisayarda öğrenciye ait başka bir yerde toplanır. Böylece öğrenci yeniden çalışmaya başladığında öğrenilmiş davranışlarıyla ilgili sorularla karşılaşmaz.

3. Benzetim Programları: Benzetim, gerçek hayattaki olayların kontrollü bir şekilde temsil edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu tür programlar, öğretimi

(33)

zenginleştiren, öğrencileri gerçek hayata hazırlayan ve bu işlevi yerine getirirken bilgi ve becerileri görerek ve yaparak kazanılmasını sağlayan programlardır. Benzetim programlarının devreye girmesi ile mevcut laboratuar ortamında gerçekleştirilmesi mümkün olmayan ve bu nedenle eğitim programında yer verilmeyen bilgi ve gösterilerin eğitim programında yer alması sağlanmaktadır (Demirel, 2003). Üstünde inceleme yapılarak öğrenilmesi gereken olgu, olay ve varlıkların benzetimi bilgisayar aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Bu tür programların dayandığı temel ilke, davranış-tepki ya da davranış-yanıt etkileşimini içeren bilgisayarla öğretimde, programlanmış öğretimi esas edinmektir. Benzetim programları, gerçeğin olabildiğince sunuluş durumudur (İpek, 2001). Benzetim programları sayesinde;

a. Tehlikeli,

b. Gerekli araç ve gereçlerin kontrollü ortamlarda bulunmadığı, c. Pahalı,

d. Zor tekrarlanabilen deneyler, eğitim ortamına getirilmektedir.

Demirel (2003)’e göre, rol yapmayı da içeren benzetim programları özellikle şu alanlar için çok iyidir:

a. Diğer insanların anlama ve motivasyon etmenlerinin temel hedefler olduğu sosyal etkileşim ve beşeri ilişkilerdeki öğretimde.

b. Karar verme becerilerinin geliştirilmesinde (öğretmen eğitiminde mikro öğretim, hukuk fakültesinde mahkeme ortamı, iş idaresinde işletme benzetimleri).

4. Öğretici Oyun Programları: Öğretim sürecinde etkili olarak kullanılan öğretici oyun programları, öğrencilerin çaba ve uğraşıları ile onlara bir eğlence ortamında gibi çalışma fırsatı verir. Öğretici oyun programının bir senaryosu bulunmaktadır. Bu senaryo içinde ders ünitelerine ilişkin konular yanında eğlence içeren konular da öğretilebilir. Fakat seçilen konuların, olayların genellikle gerçek ve basit olaylarla uyum, kavrama ve duygusallık ile entelektüel olayları içerecek boyutlardan oluşması önerilir. Öğretici oyun programları, öğretim sürecinde etkili olarak kullanılan öğretim materyali olup, benzetim programları ile çok benzerlik gösterirler. Benzetim ve

(34)

öğretici oyun programlarının ortak hedefi, bir öğretim çevresi ve ortamı yaratarak öğrenmenin gerçekleşmesine yardımcı olmak ya da yetenekleri geliştirmektir. Öğretici oyun programları, öğrencilerin çaba ve uğraşları ile bir eğlence ortamında gibi, onlara çalışma fırsatı verir. Bu etkinlikler gerçek ya da gerçek olmayan bir durum ya da olayı canlandırarak yansıtır. Öğretici oyun programlarının bazı kuralları vardır. Bu kurallar oyun programı sırasında yapılacak faaliyetleri belirler. Bazı durumlarda kuralların sık sık değiştirilmesi ile program güncelleştirilir ve daha çekici duruma getirilebilir. Bir oyun programı, doğal amacı gereği farklı yarışma biçimleri ortaya koyar. Kullanıcı herhangi bir nesne ile, kendisi ile ya da zamanla yarışır. Programda bunların örnekleri rahatlıkla kullanılabilir. Bütün öğretici oyun programlarının temel amacı, kullanıcıların hoş vakit geçirmelerini ve eğlenmelerini sağlamaktır. Öğretmek amacıyla tasarlanmış bu programların kullanımı, güdülenmenin ve öğrenmenin artmasına neden olmaktadır (İpek, 2001; Lehman, 2000).

5. Problem Çözmeye Yönelik Programlar: Eğitimin en önemli görevlerinden biri de öğrencilerde, karşılaştıkları problemleri çözme becerisini geliştirmektir. Ancak, problem çözümünün öğretilmesi kadar problemi çözmek için gerekli bilginin de öğretilmesi gerekmektedir. Bilgisayarın problem çözme becerisinin öğretimde yerini şu şekilde açıklamak mümkündür:

a. Öğrenci gerçek hayatta karşılaşabileceği problemler üzerinde çalışır. b. Problem ile ilgili bilgiye ulaşması çabuk ve kolay olur.

c. Öğrencinin, problem çözümünün hangi basamaklarında güçlükle karşılaştığı tespit edilir ve öğrenci güçlüğün giderilmesi için yönlendirilir.

d. Öğrenciye çok sayıda problem çözme imkanı tanıdığı için öğrenci deneyim kazanır (Demirel, 2003).

İşman (2003)’a göre bilgisayar temelli öğretimde, yukarıda açıklanmaya çalışılan programlar eşliğinde öğretmenler, bilgisayarları aşağıda belirtilen on bir ana uygulamada kullanabilir:

(35)

1. Öğrenciler, konularla ilgili sınavlar alabilir ve anında sonuçları öğrenebilirler.

2. Öğretmenler, bilgisayar temelli öğretim materyalleri hazırlayıp öğretme ortamlarında kullanabilirler.

3. Öğrenciler, öğrenme faaliyetlerinde yaptıkları her faaliyeti kaydedebilirler. 4. Öğrenciler, bütün öğrenmelerini bilgisayar karşısında gerçekleştirirler.

5. Öğretmenler, bütün öğrenme-öğretme faaliyetlerini bilgisayarlarla gerçekleştirir. Kendileri, bu ortamlarda etkili rol almaz, sadece rehber konumunda bulunurlar.

6. Öğretmenler, öğrenme-öğretme ortamlarını bilgisayarlarla tasarlarlar. 7. Öğrenciler bütün yazı faaliyetlerini bilgisayarlar yardımıyla yapar. 8. Öğrenciler grafik işlemleri için de yine bilgisayarları kullanırlar.

9. Öğretmenler bütün masaüstü işlemlerini bilgisayar ortamında yapıp, yine bilgisayar ortamına yüklerler.

10. Yine öğretmenler, bütün sunumlarını bilgisayarlar ile yaparlar. Öğrenciler ise bilgisayarları açıp bu sunumları kendileri takip ederler.

11. Öğretmenler multimedya yönetimini, yani ses, video ve resimlerin aynı anda kullanılması ile etkili öğrenme-öğretme faaliyetleri gerçekleştirirler.

2.6.1. Bilgisayar temelli öğretimin yararları

Jacoby (2005), bilgisayar temelli öğretimin yararlarını aşağıdaki başlıklarda toplamıştır:

1. Esneklik: Her zaman, her yerde, ömür boyu öğrenme anlayışını benimseyen bilgisayar temelli öğretim, hem sınıf içi hem sınıf dışı uygulamalar yapılabilen bir yöntemdir. Sağladığı bu esneklik, bilgisayar temelli öğretimin en önemli avantajlarından biridir.

2. Kişisel Hızın Ayarlanabilmesi: Bu yöntemde, her öğrenci kendi öğrenme hızında çalışabilir. Kalabalık sınıf ortamlarında, farklı seviyelerdeki

(36)

öğrencilerin öğrenme güçlükleri ve zaman kayıpları bu sayede ortadan kaldırılabilir. Öğrenciler daha rahat bir ortamda çalışma imkanı bulmaktadırlar.

3. Kolay Kayıt Tutma: Bilgisayar temelli öğretim yöntemiyle çalışan öğrencilerin sınav sonuçları, bir veritabanına kayıt edilir. Bu sayede öğrencilerin başarı durumu ve ilerleme hızı öğretmen tarafından daha kolay takip edilir.

4. Canlı Eğitmen İhtiyacının Azalması: Bilgisayar temelli öğretim, bir çok okul seviyesinde ve organizasyonda eğitmen ihtiyacına olan isteği azaltmaktadır.

5. Herkes İçin Aynı Bilgi: Geleneksel sınıf ortamında, öğrenilecek bilgi, farklı tarzlarda çalışan öğreticiler tarafından farklı miktar ve şekillerde öğretilir. Bunun sonucunda her öğrenci aynı bilgiyi alamaz. Oysa ki bilgisayar temelli öğretimde herkes aynı bilgiyi aynı şekilde almaktadır.

6. Tutarlı ve Kaliteli Bilgi: Uzman programcılar ve konu alanı uzmanlarının ortaklaşa hazırladıkları bilgisayar temelli öğretim CD leri sayesinde, öğrenciler, tutarlı ve kaliteli bilgilere ulaşma imkanına sahip olacaklardır. 7. Sınırsız Tekrar: Bilgisayar temelli öğretim programları sinirleri alınmış,

sonsuz sabrı olan öğretmenlerdir. Bu nedenle öğrenciler anlamadıkları konuları diledikleri kez tekrar okuyabilirler.

8. Gizlilik: Öğrenci bilgisayar programı ile birebir çalışacağı için, yaptığı herhangi bir yanlış karşısında öğretmeni ya da arkadaşları tarafından eleştirilmeyecektir. Bilgisayar temelli öğretim ile, sıkılgan ve içedönük öğrenciler için, rahatlatıcı bir öğrenme ortamı sağlanmaktadır.

9. Motivasyon: Bilgisayar temelli öğretimde kullanılan programlar etkileşimli ve eğlenceli olduğundan, öğrenci konuya ve derse daha iyi motive olmakta; bu sayede öğrenci devamlılığı da sağlanmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir makinanın bir ihtiyacı karşılamak üzere; • hayal edilmesi, • taslak şeklinin çizilmesi, • elemanlarını yerleştirilmesi, • mekanizmanın çalışmasının

Bu bağlamda her tür eğitim – öğretim faaliyetini deneyimleyen öğrenici kitlenin Bilgisayar Destekli Eğitim hakkındaki yargılarını ve öğretim süreci

 Gerçek hayatta uygulaması zor, pahalı ya da tehlikeli uygulamaları sunma olanağı

İnternetin etkin kullanımı ile her üç kişiden birisinin e- eğitim hizmetlerinden faydalanması.. İnternetin etkin kullanımı ile her üç kişiden birisinin e- eğitim

• Öğretim amaçlı kullanım: Bilgisayar destekli.. öğretim (BDÖ), öğretim yöntemlerine

Ayrıca modelde trafik ve iklim bağımsız değişken değerlerinin tümü sıfır olarak değerlendirildiğinde elde edilen RN değeri, yolun ilk trafiğe açıldığı

Eş zamanlı olmayan iletişim modelinde ise katılımcılar farklı zaman ve farklı yerde birbirleriyle iletişim kurabilirler. Zaman ve mekan sınırı olmadan, bireysel ya da

Ancak ilköğretim sürecindeki öğrencilerin bilgisayarı en etkili ve uygun olarak nasıl kullanması gerektiği, bilgisayarın ilköğretim programları ile bütünleştirildiğinde