• Sonuç bulunamadı

Ümmügülsüm Hatun Vakfiyesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ümmügülsüm Hatun Vakfiyesi"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ü M M Ü C T Ü L S Ü M

H A T U N V A K F Î Y E S l

Dr. Mtijgfin CUNBUR

Bslâ kültür ve medeniyetimizin eser­ im ve T ü r k hayırseverliğinin t a r i h î HigUan «rfarak yurdumuzu b i r u ç t a n Qls uca doldurup süsleyen V a k ı f l l t t e s s e s e l e r i n i n k u r u c u l a r ı ara^ ggdg sık sık kadm isimlerine rast geli-lir. T ü r k kadını, toplum ş a r t l a n ne olmsa olsun, erkeğin yanı sıra memle-ktf ilerine katıknaktan çekinmemiştir. Ba ağır şartlar altında bile, toplum ha-ygtmda kadmlanmızın hiçbir engelle

Ijişılaşmadan yapabildikleri tek işin, işleri olduğunu söyleyebiliriz. Ha-yasever T ü r k k a d m l a n içtimaî du-jnsdanııa göre, güçleri yettiği nisbette, ea büyüğünden en küçüğüne kadar V a-k ı f M ü e s s e s e l e r i n i n a- kurulu-lunda âmil olmuşlardır.

Daha eskilerine gitmeden Orta Çağ T ü r k kadmlan tarafından yaptml-noş hayır kurumlanna birer ö r n e k olaıtk, S e l ç u k çağı soylu k a d ı n l a n n dan M e l i k e G e v h e r N e s i b e ' -via 1206 da K a y s e r î'de inşa edi­ len «Darü'ş-Şifa» sim, 1228 yılında D i V r i k'te kurulan T u r a n M e-1 i k'în «Hastahanesi» nî, K ü t a h-ya'da G ü l s ü m H a t u n'un 1233 kurulu; tarihlî «Yoncah Ihcası» m , X I I I . YBryıI sonlannda t s f a h a n'da K u t-l u ğ T ü r k â n H a t u n ' u n kurdur­ duğa hastahanc, mektep, mescit ve köpr î ^ , A m a s y a ' d a î l h a n h S u l t a n l a n n -dın U I c a y t u'nun k a n s ı Y ı l d ı z H a t u n'un 1308 de inşa edilen «Has-tahanesi» nî sayabiliriz. (*) Bunlara O s m a n l ı l a r çağında T ü r k

ka-1 Ba tesisler için Bak. Prof. Dr. Afet İNAN: HMİCMİII bir dOnyası var, Ankara 1058, S. 12». 117 «T8rk kadınlarının yaptırdıkları ü^Uk ku-•Mlan va Oavhar Nasiba Şlfaiyasl.»

d ı n l a n taralFmdan y a p t ı n l a n herbiri b i r h a j ı r müessesesi olduğu kadar birer sa­ nat ş a h e s e r i değerini de taşıyan cami, medrese, hamam, çeşme gibi yüzlerce vakıf tesisini katabiliriz.

Diyebiliriz k i , T ü r k - t s l â m d ü n y a s ı n d a , h a y ı r yapma işi b i r görenek,

daha ilerisi b i r gelenek halini almıştı. B ü y ü k tesisleri y a p t ı r m a y a güçleri

yet-niü3'enler, b ü t ü n topluma mal o l m u ş hayır-işleme müessesesine k a t ı l m a k t a n ve y a p t ı k l a n k ü ç ü k vakıflarla adlarım

uzun yıllar hayırla y â d ettirmekten ge­ r i k a l m a m ı ş l a r d ı r . Yüzlerce kadın, ge­ l i r i a z a l m ı ş b i r vakıf tesisine ufak da ol­ sa b i r gelir kaynağı sağlamak için evle­ rini, meyvalı bahçelerini bağışlamışlar, a r k a l a r ı n d a n b i r fâtiha o k u n m a s ı için b i r cami'e, b i r i l i m müessesesine k i t a p l a n n ı vakfetmişler, b i r cami'de, b i r mescitte kendilerinin, ailelerinin ve çevresindeki­ lerin geçip göçmüşleri için Hatm-i şerif ve Mevlid-i Nebevî okutmak üzere ( 2 ) ve h i ç olmazsa b i r din ve i l i m müessesesi­

ni aydınlatacak ışıtma m a s r a f l a n n ı kar­ şılayacak b i r gelir temini için hayır el-lerini uzatmışlardır.

î ş t e T ü r k k a d ı n l a r m c a yapılan b u k ü ç ü k vakıflara b i r ö r n e k olarak ele alman «Ümmügülsüvı Hatun Vdkjiyesi»

» Bu konuda bir vakıf tesis eden ve başka bir Ü m m tt g a 1 s tt m H a t u n'a alt diğer bir vakfiye de Milli KtttDpbane Yazma Eserleri arasında (No: 1S4) bulunmaktadır. 8 Cümadel-ahire 1277 (1860) tarihli olan bu vakfi­ yede î s t 8 n b u l'da A b d i S u b a ş ı mahallesi cami'inde her yıl okutulaca& K u r*-a n ve U e v 1 i d için t s t r*-a n b u l'dr*-a S u l t a n S e l i m C a m i ' i elvannda M i z m a r t Ş U c a ' a d - d l n Mahallesinde mukim Ü m m a g O l s t t m H a n ı m tara­

(2)

208

Dr. M Ü J G A N C Ü N B U R

de Of ta-halli bir İs t a n b u 1 Ham-mma ait bir hayır-«evetiik belgesidir.

Ü m m ü g ü l s U m H a t u n'un hayahna ait bildiUerimlxi tVdkfiye»' sinden çıkarabiliyoruz, t s t a n b u l ' d a B a l a b a n A ğ a Mahallesi'nde otu­ ran Ü m m ü g ü l s U m H a t u n'­ un babasuun adı A 1 i'dir, kocası H a-c ı H ü s e y i n E f e n d i , büyük oğlu M e h m e d A ğ a'dır. Vakfiyede mütevelli nasbolunan M e h m e d A ğ a büyük oğlu olarak gösterilmektedir. V i -k Ü ^ i n baş-ka oğlu olup olmadığı bildiril­ memekte, M e h m e d i ^ ' n m so­ yunun inkırezmdan sonra vakfm tevliye­ ti Ü m m ü g U l s ü m H a t u n ' u n H a ­ t i c e isimÜ iki cariyesine bırakıldığma göre belki de başka çocuğu bulunm»-maktadur. Cariyelere A b d u l l a h K ı z ı denildiğine göre de bunlann ih­ tida ettirilmiş esir kızlan olduğu düşünü-ld>ilir. Yaptı^ vakıftan ve bu cariyele­ rin mevcudiyetinden Ü m m ü g U l ­ s ü m H a t u n'un varlıklı bir kadm olduğu anlaşılmaktadır.

Vakfiyeden söz açmadan önce,

vak-hn yapıldığı « B a l a b a n A ğ a

M e s c i d i » ile bu mescit etrafmda teşekkül eden « B a l a b a n A ğ a M a h a l l e s i » üzerinde biraz dura-1un. Bu mescit ve mahall^e admı veren B a l a b a n A ğ a , F a t i h devriye niçerilerindcndir. 1453 te î s t a n b u -I u n fethi »rasmda «Sekbanbaşı» ol­ muş ve bu görevdeyken ölmüştür. (*) Mezaruun nerde olduğu bilinmemekte­ dir. («) Ş e h z a d e b a ş ı ' n d a A c e m -o ğ l u H a m a m ı dvannda B i-z a n s 1 ılardan kalma bir binayı mesci­ de tahvil etmiş ve kendi adını vermiştir. B u B i z a n s yapısmm

«Hodifcotill-Cteua-mt» vetıSicilî-i Osmania de kilise olduğu bildirilmektedir. E k r e m H a k k ı A y -v e r d i * Patik dettri mimarisî » adlı «se* rinde : «.. Scânte Vierge de Curateun» küU

sesinin, beVki tft^tizhane olan hmttndan

» M. S ü r e y y » : SieilM Osnunt CUt:

2. S. i».

* H t t s e y i B A y v a n s t r a y î :

HUlkttVUCvwunl cut: 1, S, «2.

vaıhaovel, ufak ve çapraz tonozlu bir mes

çitti, 19Î6 da yanmtj 1920 senelerinde

en-kan da k<üdmlmisUrT» * demektedir.

« B a l a b a n A ğ a M e s c i d i » üzerin­ de genişçe bir incelemeyi Prof. A r i f M ü f i d M a n s e l yapmış 1930yılında binanm kalmtısmda yapılan hafriyatı ida­ re etmiş ve kazıdan çıkan neticeleri de bir broşürde yaymlamıştır. (•)

Broşürde yangın tarihi « f a t i h devn mitnarisi» adlı eserden farklı yani I 9 u

yıU olarak verilmektedir. Mescidin kaim duvarlan ve kubbesi yangından zarar görmemiş, fakat sonradan taşçılara »a-tıldığı için, taşçılar binayı temellerine ka­ dar yıkmışlar. Müzeler İdaresi durum­ dan haberdar olup müdahale edinceye kadar ancak binanın son bakıyyesi kala-bihniş, zamanla bu yıkıntmın batı tara­ fına bir ev yapılmış, şehir plânına göre ortadan bir yol geçirme k a r a n üzerine kalıntıda küçük bir hafriyat yapılıp hiç ohnazsa binanm plânının tesbiti düşü­ nülmüştür. Prof. M a n 5 e l'in bildir­ diğine göre N e w - Y o r k B i z a n s B n s t i t ü s ü'nün maddi yardımıyla da desteklenen hafriyat 8 Nisandan Ma­ yıs ayı başlanna kadar sürmüş, plân-• E . H . A y v e r d i : P«lih d«vr} ml. mırltl, tstaıAuI 1M8, 8. 12-13.

• Frot.Dr. A r i f H a f i d M a n s e l : BaUbtnAia MMcidl hafriyah (1930). İstanbul 1936 Deylet M«tb«asL 27 S. 8* resimli, şekilli Brojflr'fin bas kısmında binadan daha önce bah­

seden T tt r k ve batı yazarlarınm eserlerinden par{»Iar verilmekte; C. G u r 1 i t t'in neşrettiği H. W i 1 d e'in ve daba sonra M i 1 i n g e n'-in ysptıSı makta ve plftnlar üzern'-inde durulmak­ tadır

<P a < p a t i s... bu binanm btr B i z a n s kilisenin rnOştemilItmdan olduğundan ve kub-berinin tamamen muhafaza olunduğundan bahse­ der. P a ( P a t i *'ten otuz sene sonra C. G u r-111 t'in <Die Baukunst Konstantinopels^ 1907, cilt: I, S. 42» nam eserinde bu binaam H. W i l d e taratmdan yapılmış plAn ve maktaı ve kısa bir tarUi vardır. Plânda binanm şark kısmı yuvarlak, gaip kumı ise muntazam Ur stftiz kösenin nısfı şeklinde gSsterilmiştir. G u r 1 i 11. W i l d e ' .

ye atfen kubbenin aazan dikkati celbedecek ka­

dar basık olduğundan, kubbeyi taşıyan pilyel»-ritt K celbelerinin T tt r kler tarafmdan yo^ tulmuş ve hficrelerin aA* duvarlarında bulunan pencerelerİD sonradan açılmış olduklarından bahp •eder...

(3)

OMMOGOLSOM HâTUN VAKFİYESİ

.209

M a c i t K u r a l

^ ü B a c l e r M i m a n

yapılmış, ancak binanın ta%-^ ta%-^ ta%-^ [ l i ta%-^ d a n çok tahrip edilmiş ol-^ te bab t a n ı d a yapılan ev,

kazı-Vakfiye « B a l a b a n A g a M e s-c i d i» nin kandilbrinde her yıl yaku laçak on okka zeytin y a j m ı temin etmek üzere iki evle bir bahçenin vakfedUdigi-Ç ^ j y i sonuçlar^ahnM?^b^ ni beyan etmektedir. Evlerden biri î

balledihnesine engel olmuştur, beraber binanm bir türbe oldu-|lı anlaşılmıştır:

» v î B ü t ü n hu nmsJetilit » e amUrma gp^esİRİn fcttçfife mxkyasta yapılmasına

jlljin'r- l)tnanm plân ve diğer tef erruatt edümiş ve Bizatıis mimarisi ve

fğ0rilttmi için oldukça mühim

netice-4 B i z a n t e n o l d u ^ eskiden heri llUfiM olan btt hinanm hir (tUrhe = mau»

^0e) Mağunu, hajriyat meydana

çikar-' Ayni zamanda binada üç devre

hu-^iuptıjfn tesMt olunmuftur. İçinde altt

flj^ Mkreyi havi ve haricen yuvarlak olan

jl^bfoa birinci devreye aittir, İkinci dev. fHe Maanm temelleri ortasına Icubbeli bir Hg yqnlmtşftr. Üçiincti devre i$e Türfcle-l i «it oTürfcle-lup bazı ufak tadiTürfcle-lât ve iTürfcle-lâveTürfcle-leri HUfaw etmektedir.ji (')

« B a l a b a n A ğ a Mescidi MahaUe-İU, cami ve mescitler etrafında teşekkül eden birçok Istanbul mahallelerinden bi-kiair 1546 (H. 953) tarihli İstanbul TahHr De/(fli» nin 287. sayfasında kayıth olan fa mahalle günümüzde de mevcuttur. An-etft bu mahalle ye isim olan F e t i h d e v r i Ifesddinin izi bile kalmamıştır. « Hadikat ÛOvnm» de bildirildiğine göre «

metd-A l vazifesi metd-Ayasofya Camidinden verilirit

ods. Ü m m û g û l s û m H a t u n 1750 ta-ıfljivakfiyesiyle F e t i h d e v r i n d e n b h i a bir mescidin aydınlatılmasmı

sağla-Bnşbr.

Vakfiye ebri kâğıt kaph b i r cilt için-dedhr, dit ebadı: 210x138 mm., yazı ebadı: 141x75 mm. dir. Saman! renkli aharh Ur kflğıda nesihle yazılmıştır. 11 satirli 6 yapraktır. Dış kapakta i k i etiket yapış-tmhuştır, üsttekinde el yazısı arap harf-feriyle altmdakinde daktilo ile aynı ibare

tOtamügülsüm Hatun ihneti

Ali'nin vtûcfiyesidir. Aded4 umum 266 f200)T> yazılmıştır.

* Prof. A If. Mansel : Aynı eser, S. 8.

t a n b u l K â t i b M u s 11 h u d-d i n Mahallesi'nd-deki byr od-da, bir mutr bak ve kenifle altmda bir ahin bulunan hanedir, diğeri G a l a t a tarafmda K a s 1 m p a ş a'da «K e t e H o iv y e ( ? ) » denilen mahalledeki üstte i k i oda, bir mutbak, altta bir oda ve bir kö-nifi olan, içinde meyva ağaçlan buludan bir bahçeli evle yine aynı naahalledeki

meyva agaçh bahçedir.

Vakfm ilk mütevellisi ölünceye kadar O m m ü g ü l s ü m H a t u n'dur, ketf-disi Öldükten sonra mütevelli, oğlu M e h m e d A ğ a olacaktır, onun ölii^ m ü üzerine mütevellilik oğlunun ÇOCUIĞ-lanna kalacaktır. Çocuklar arasında kiz, erkek farkı gözetilmemiştir. M e H-m e d A ğ a'nH-m soyu inkıraz bültH-mca tevliyet Ü m m t i g ü l s ü m H a e t u n'un cariyelerine, onlar da ölünce on-lann evlâton-lanna kalmaktadır. Ohlânn soyu da inkıraz edince vakıf, « B a l a-b a n A g a M e s c i d i » vakfıyla a-bir­ leştirilecek ve bu evkafm mütevellisi. O m m ü g ü l s ü m H a t u n vakfv nm da mütevellbi olacaktır. Zaman ge­ çip mescidin evkafı dağılırsa t) m m g ü l s ü m H a t u n'un vakfı mutlak

surette müslüman fukaralara verilecek^ tir. Vakfın şartlarmı değiştinnek, ancak vâkıfenin kendine aittir. Vakf müteyeV lîye teslim edilip tasdik edildikten sonra

vakfiyede ilj^ çeken bir dunım göze çarp­ maktadır. O m m ü g ü l s ü m H a ­ t u n fikrini değiştirip t m a m - ı A z a m E b u H a n i f e içtihadınca

vakıftan dönüp mallanna sahip olmak ister, bu arada mütevelliye danışılır, mü­ tevelli t m a m E m u Y u s u f b. Y a ' k u b'un içtihadına göre bir vâkıf «vakfettim» demekle ve î m a m M uh a m m e d b. H a s a n i ş Ş e y

-b a n î mczhe-bince mütevelliye teslim edüdikten sonra vakfm sahih ve lâzım oldugımu belirtir ve buna göre hükmo-lunmasım ister. Vakfiyenin sonunda iki

(4)

210

Dr.MÜJGAN CUNBÜR hâkimin hükümlerine uyularak ve

yü-rürlükte olan açık kaza ve şeriat hüküm­ lerine göre vakfin şalıih ve lâzun olduğu-na ve bozulmasma imkân oliolduğu-nadığma dair kayıtlar buhmmaktadır. Vakfiyenin

tasdik tarihi H . 1164 senesi Muharrem ayı başlandır (Aralık 1750). Vakfiyenin altında dokuz şahidin adlan vardır, tik sayfada ve her iki sayfamn orta yerlerin­ de vakfı tescil eden S e y y i d A l i o ğ l u S e y y i d t b r a h i m ' i n mü­ hürleri basılıdır.

Vakfiyenin başındaki icaze ve tevki yazısı:

«Ma tecella fi sahifeti hazihi'l-mecel-leti'l-haliyeti an şava'ibi'l-mevani cl-mu*

hiUeti minel-hasenati'l-bakiyyeti'r ra-kıyyeti ilâ medaricil-ecril-cezili ve sada-kati't-tayyibeti'l-cariyeti fi sebili't-tesbili bi usulihi'I-müesseseti alâ esasi's-sedadi vadaha beyne yedcyye vc hakemtu fi-sih-hatihi ve lüzumihi fi hususihi ve umumi-hiâlimen bi'l-hilâfi beyne'I-eîmmeti'l-cş-rafi. Harrerehu'l-fakiru ile'l-lahi Hayati'sS e y y i d İ b r a h i m t b n i ' -S e y y i d A l i «l-müvell hilâfeten bi-K a s I m p a ş a uf iye an-huma».

Tercümesi : «Sağlam esas üzerine kurulmuş, usuliyle vakf edilmiş sürekli ve güzel sadakalardan ve sevap derecelerine engel olan eksikliklerden hâli olan bu sahi. fe önümde tecelli etti ve vazıh oldu. Ben de şerefli imamlar (Müctehidîn) arasındaki ihtilâfı bilerek onun sıhhatine hükmet­ tim. A l i a h i n fakiri ( t s t a n b u l ) K a s ı m p a ş a Kadısı S e y y i d A l i o ğ l u t b r a h i m H a y a t î -(Al-1 a h) onu afv buyursun- yâzâı*.

Gerek tevki yazısının okunuşunda ve gerek bu yazmm dilimize çevrilişinde kıy­ metli yardımlannı gördüğüm Sayın M. Z e k i O r a l B e y e f e n d i y e bu­ rada teşekkürü bir borç sayıyorum.

Vakfiye metni;

«B'ismi'llahi'r-Rahmani'r-Rahim. El-hamdü l'illahi'l-lezi erşede ibade-hu'l-mü'minine ve'l-mü'minati ilâ a'maliV isâlihati vc eşare ile'l-müslimine

vel-müs-limati bi-cf'ali'l-hayrati haysü kale i m i e l . hasenati yüzhibne's-seyyi'ati ve's-salatu ve's-sclâmu alâ Resuiihi M u h a m. m e d i n eşrefi'l-mahlukati ve alâ alihi ve ashabihi'l-lezine h ü m hüdat ul-halkl ilâ sebili'l-hasenati. Amma ba'du işbu kitab-ı sıhhat-nisabun inşa ve imlâsına ba'is ve badi oldur ki mahmiyye-i t s. t a nb u l'da B a l a b a n A g a Ma-hallesi'nde sakine ve zati bi'l-ma'rifeti'ş-şer'iyye arifan M u s t a f a Ç e l © , b i i b n i M u h a m m e d ve H ü ­ s e y i n Ç e l e b i i b n i Ö m e r nam kimesneler ta'rifleriyle mu'arrefe olan sahibetü'l-hayrat ve ragıbetü's-sa-dakat Ü m m ü g ü l s ü m b i n t i A 1 i nam hatun bu dünya-yı deniyye-nün nu'ma seri'atü'&zeval ve bast-i bu-riya-pare'i ikâmet idenler alâ cenahi'I-irtihal olduğuna âlime olduğu halde mec-lis-i şer'-i şerif-i enver ve mahfel-i din-l münif-i ezberde vakfu ati'l-beyanma li-eo. li't-tescil ve li-emri'l-itmam mütevelli nasb u tâ'yin eylediği sadrı kebir oğlu fahru'l-akran M u h a m m e d A ğ a i b n i ' l - H a c H ü s e y i n nam ki-mesne mahzannda ikrar-ı sahih-i ş e r l ve i'tiraf-ı sarih-i mcr'î idüb silk-i milk-i sahihümde münselik olub mahmiyye-l mezburede K â t i b M u s l i h u ' d -d i n mahallesi'n-de vaki bir taraf-dan E m i n e ve A f i f e nam hatunlar milk­ ier! ve bir tarafdan mü'ezzine meşruta vakf menzil ve bir tarafdan K â t i b M u s l i b u ' d - d i n evkafından olub E 1-H a c A l i tasarrufunda olan vakf menzil ve bir tarafdan tarik-i has ile mahdud fevkani bir bab oda ve bir matbah ve kenif ve tahtında a h u n müş-temil milk-i menzilümi ve yine M a h-r u s e - i G a l a t a muzafatmdan Kasaba-i K a s ı m P a ş a'ya tâbi K e t e H o r y e ( ? ) nam kariyyede va­ ki bir tarafdan Kassab A b d u l l a h B e ş e veresesi arsası ve bir tarafdan K e y v a n A ğ a odalan ve bir taraf­ dan G ö n c i S e f e r menzili ve bîr taraftan tarik-i amm ile mahdud fevkani iki bab oda ve bir matbah ve tahtanî bir bab oda ve kenif ve eşcar-ı m ü s m i r ve gayr-ı müsmirli bagçe ve zokak kapusını

(5)

ÜMMÜGÜLSÜM HATUN VAKFİYESİ

2IJ

fflüştemil milk-i menzilümi ve yine ka- merreten ba'de u h r â v^«,ln«,^» ı j . SJye.i raezburede yaki bîr tarafdan yin-i ş u ^ i ^ v f t Z T n ^ ı

n nam Nasranî menzili v . K i . t . . .^1^^ " - ^ ^ ' " y ^ d - ^ î r l e menzi-O h a n nam Nasranî menzili ve b i r ta

lafdan.; M ı g ı r d ı ç l i ^ m N a s r a n î men­ iyi ve bir taraf dan > N ,a.2 | ı. nam Nas-yaniyye menzili ve b i r tarafdan bazen E l - H a c H ü s e y i n menzili ve ba'zen tarik-i has ile mahdud tarafeyni tahta havlu ve derumnda b i r s a h n n ç ve

j — «c»jı»w4,yınc

menzı-leyn-i mahdudeyn-i mezkûreyn ile bag-çe-i mahdudcri mezkûrey'i farigan ani'ş-şevagil mütevelli-yi mezbura teslim eyle­ diğinde ol dahi b'er-vech-i muharrer te­ s e l l ü m ü kabz eyledi d i d ü k d e gjbbe't -tasdiki*ş-şer*î vâkıfc-i mezbure Ü m-m ü g ü l s ü m-m H a t u n inan-ı kelâ-nıüsmir ve gayr-i müsraireyi müş- m i n i cânib-i vifâkdan taraf-ı şikaka âtife ^ l ' m i l k - i bağçemi cemi-i tevâbi ve le- olub vakf-ı akar, suîtan-ı erike-ârâ-yi ic-*^?tian «f. kfif€e-i me-.nafî vf» Tn^^r-sf.vu- t i h a d olan î m a m-ı A z a m ve hü~' ' " mâmı efîıam E b u H a n i f e t l ' l -K û f ! «cüziye bi'l-hayri vekûfi» hazret-l e r i n ü n rey-i m ü n i r ve mezhcb-i hatifhazret-le­ rinde gayru lâzimin olmagla vakf-ı mez-b û r d a n r ü c û ve k e m â fi'l-evvcî m i î k ü m e i mahdudeyn-i mezkûreyn ve bağ- i s t i r d â d e ş u r u eyledüm. MütcvcUi-i mez-•^abdude-i mezkûreden her b i r i alâ b û r d a n su al o î u n u b menzileyn-i mahdu

»W***» — -w

^ahiklan ve kâffe-i menafi ve merafıkla n ile hâlisen li-vechi Rabbi'l-âlemin ve fliuhlisen limen lâ-yudi'u ecra'l-muhsi-nin vakf-ı sahih-i ş e r î ve habs-i sarih-i meri ile vakf u habs idüb şöyle ta'yîn-İ şuıut ve tebyin-i kuyud eyledüm k i men-mazeret bihil-ade îcâre-i mu'accele ve mü'eccele ile abere icâr olunub hasıl olan icâre-i mü'eccelesinden beher sene yed-i mütevelli ile on vakıyye rugen-i zeyt iştira olunub zikr olunan B a-1 a b a n A ğ a Mescid-i Şerifinde aded-i kanadil iykad oluna ve ma'dam k i ben libaw müste'ar-i hayatı lâbise olam vakf-ı mezburuma mütevelliye olam ve b v e m r i ' l l a h i T e a l â küllü nefsin za'ikatü'I-mevt şarabiyle ser-mcst oldu­ ğumda oğlum mezbur M u h a m m e d A ğ a mütevelli ola ve ba'de vefatihi evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evJâd-ı evlâdı batnen ba'de batn mütevelli ola ve ba'de'l-inkıraz mu'takalarum H a-t i c e b i n a-t i A b d u l l a h ve di­ ğer H a t i c e b i n t i A b d u l l a h nam hatunlar mütevelliyye olalar ve ba'de vefatihima evlâdlan ve evlâd-ı ev-lâdlan ve evlâd-ı evlâd-ı evev-lâdlan batnen ba'de batn mütevelli olalar ve ba'de inkı-razil-küUi vakf-ı mezbuntm zikr olunan B a l a b a n A ğ a Mescid-i Şerifi ev-kafma ilhak u ilsak olunub ma'rru'z-zikr B a l a b a n A ğ a M e s c i d - i Ş e ­ r i f i vakfına mütevelli olanlar vakf-ı mezburuma dahi mütevelli ola ve mü-rur-i eyyam ve kümü-rur-i a'vam ile şurut-i mezkûre ri'ayet müte'azzir olursa vakf-ı mezbur mutlaka vakf-ı fukara-i müslimin ola ve şurut-i mezkûrenün tebdîl u tağyiri

deyn-i mezkûreyn ile bağçe-1 mahdude-i mezkûreyi m i l k ü m e redd ü teslime ten-b i h olunması matluten-bumdur, didükde mü-tevelli-i m e z b û r dahi cevaba mütesaddi olub egerçi hâl, bast olunan minval üze-r e d ü üze-r , l i k i n A l i m - i R a b b a n î

î m a m - ı S â n i E b u Y u s u f i b n i Y a ' k u b i ' s - S a m a d a n î kavl-i şerifleri üzere vâkıf, mücerred «vakaftu» dimekle; ve îmam-ı Sâlis Mu­ hammed i b n i Hasani'ş-Şeybanî hazretle­ r i mezheb-i şeriflerinde «teslimun iîc'l-mütevelli» ile «vakfun sahihun ve lâzı-m u n » ollâzı-magla î lâzı-m a lâzı-m e y n - i lâzı- müşa-r u n ileyhima kavl-i şemüşa-riflemüşa-ri üzemüşa-re vakf-ı m e z b û r u n s ı h h a t u l ü z û m u n a h ü k m taleb iderim, diyu menzileyn-i mahdudeyn-i m e z k û r e y n ile bağçe-i mahdude-i mczkûre-ye giru redd ü teslimden imtina birle Hâ-kma-i mevki'-i sadr-i kitab tuba lehu ve h ü s n ü me'ab efendi hazretleri huzurunda m ü t e r a f i ' a n ve her b i r i fasi u h ü k m e tali-ban olduklannda hâkim-i mumaileyh es-bag-AUahü ni'me aleyhi hazretleri dahi t a r a f e y n ü n k e l â m ı n a nazar ve mubtilu hayrın o î m a k d a n hazer i d ü b cânib-i vak­ fı her vech ile evlâ ve a h r â görüb îma-meyn-i m ü ş a r ü n ileyhima hazrctlerinün kavl-i şerifleri üzere vakf-ı m e z b û r u n s ı h h a t ve lüzûmuna hükm-i sah\h-i şer'î ve kazâ-i sarîh-i mcr'î itmekle vakf-ı mezbûr sahih ve lâzım olub m i n ba'd nakz-i

(6)

na-212 Dr. MUJw

kizine mecal adlmü'Uhtimâl oldu femen beddelehu ba'de roa semi'ahu fe'lnnema ismuhu alellezîne yubeddilunehu i n n a t lahe seml'iin aHmua ve ecrül-vâkıh alel-hayyi'IXJ c v a d i l - K e r i m cera zalike ve hurrire fi gurretl şefari muharremil-ha-ram li-seneti erbain ve sitttne ve mietin ve elf min hicreti men lehul-Izzu vel-mecdu ve'^eref* Şuhud : KâtibU'l-huruf H a s a n E f e n d i i b n i H a s a n S ü l e y m a n E f e n d i I b n i H ü s e y i n M u s t a f a Ç e l e b i i b n i î b r a h i m M u s t a f a Ç e l e b i i b n İ M u h a m m e d Ö m e r Ç e l e b i i b n i H ü s e y i n S ü l e y m a n Ç e l e b i i b n i 'A b d i 1 1 a h B a b a M u h a m m e d i b n i A h m e d CUNBUR B a b a H ü s e y i n i b n i Ö m e r A h m e d Ç e l e b i İ b n i

M u s a ( 7 )

€Ümmügülsüm Hatun V o k .

/ i y e s i » nin arşiv numarası 1637 dir. Vakfiyenin iç kapağmda Sıra: 53, S a n d ı k : 5, Numarası: 272 ve vakfiyenin adı yazılı­ dır. Yine burada bulunan üç kayıttan ilki

•Vakfiye fihristine kayd&bmdu IS/Ni-san/335 (1919)ri ikhıdsl : «Di^er vakfi. yesi 626. Defterin 466. sırasında

mukayed-dir». üçüncüsü bilhassa dikkati çekmekte­ dir : «Gabiliği 1306 yılma kadar tevcih

görmüş, tevliyeti (?) yokdur, tesciline lü­ zum görülmemiştir.ii Bu kayıttan anlaşıldı

ğına göre Ü m m ü g ü l s ü m H a t u n'un vakıflannm kiralan (1888/89) yıUanna kadar cabilerce toplanmıştır. Vakıf tari­ hi 1750 yıh olduğuna göre de vakfın ge­ liri 140 yıla yakın bir zaman devam e t m i ş demektir. B ü y ü k F e t i h'ten bir hâtıra olan « B a l a b a n A ğ a M e s ­ c i d i » ni 140 yıl süreyle aydınlatan Ü m m ü g ü l s ü m H a t u n'un da durağı cennet, yattığı yer ışıklı olsun.

(7)

ümmügülsüm HiMun Vakfiyesi Fotokopisi

(8)

Dr. Mi^gâH CUMBUR

^ ^ ^ ^ ' ^ ^ ' ^ '

Resim : 2 - Cmmügülsüm Haiun Vakfiyes? Fotokopisi

(9)

Dr. Müjgân CUMBUR

Resim : Ümmügülsiim Hatun Vakfiyesi Fotokopisi

(10)

ör. Müjgân CUMBUR

m

Resim : 4 - Ümmügülsüm Hatun Vakfiyesi Fotokopisi

(11)

Dr. Müjgân CUM BUR

I ;

^

Resim : 5 — Ümmügülsüm Hatun Vakfiyesi Fotokopisi

(12)

Dr. Müjgân CUMBUR

w e

• * •

i

Resim : 6 - Ümmügülsüm Halım Vaktiycsr i olokupisi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Tüm gelişmeler ışığında Nisan ayı faiz arttırım beklentisi geçen hafta gibi %0’da kalırken, %50 üstü ihtimal verilen ilk faiz arttırım tarihi Aralık 2016

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği