• Sonuç bulunamadı

Zirai Kazancın Tevkifat (Stopaj) Usulü Ġle Vergilendirilmes

6. TÜRKĠYE’DE TARIM KESĠMĠNĠN VERGĠLENDĠRĠLMESĠ

6.5 Tarım Kesiminden Alınan Vergilerin Tarihçes

6.5.1 Osmanlı Döneminde Tarım Kesiminin Vergilendirilmes

6.5.4.1 Zirai Kazancın Tevkifat (Stopaj) Usulü Ġle Vergilendirilmes

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde tevkifat yapmakla yükümlü olanlar belirtilmiĢ, aynı maddenin 11 numaralı bendinde de zirai ürün ve hizmetler için yapılan ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin Gelir Vergi'lerine mahsuben tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıĢ ve aynı madde ile Bakanlar Kurulu'na bu oranları değiĢtirme ve farklılaĢtırma konusunda yetki verilmiĢtir (T.C. Resmi Gazetesi 2001).

Verginin kaynakta kesilmesi; bir vergi tahsil yöntemi olarak, gerek idari gerekse mükellef açısından önemli kolaylıklar sağlayıcı bir uygulamadır. Kaynakta vergilendirmenin iĢ yükü ve uygulama maliyeti, esas itibariyle vergi sorumlularınca üstlenilmektedir. Uygulamaya iĢlerlik kazandırabilmek için gerekli eleman, büro malzemesi, çalıĢma, genel idare giderleri gibi girdiler stopaj yapma iĢi kendisine düĢenler tarafından karĢılanmaktadır. Bu yöntem vergi mükellefinin vergi formalitesine tabi tutulmamıĢ olmasını da sağlamaktadır (Akdoğan 2001).

Yapılan düzenlemelere göre, çiftçilerin zirai ürün satıĢlarıyla zirai faaliyet çerçevesinde yaptıkları hizmetler karĢılığında aldıkları bedellerin tamamı tevkifat (stopaj) yoluyla vergilendirilecektir. Tevkifat yapılması açısından, çiftçinin kazancının gerçek usulde tespit edilip edilmemesinin önemi bulunmamaktadır. Ġster stopajla vergilendirilsin isterse gerçek usulde vergilendirilsin çiftçilere zirai ürün ve hizmet satıĢları üzerinden stopaj kesintisi yapılmaktadır. Ancak tevkifat, gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler açısından nihai vergileme olurken, kazancı gerçek usulde tespit edilen çiftçiler, tevkifat ile yaptıkları ödemeleri beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup etmek imkanına sahiptirler (Aydın 2007).

Gelir Vergisi Kanunu'nun 53. maddesinde yapılan değiĢiklikle çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesine göre hasılatları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmıĢtır. Buna göre 94. maddenin 11 numaralı bendinde yapılan ve halen yürürlükte bulunan düzenleme Ģu Ģekildedir:

Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden; a) Hayvanlar ve bunların mahsülleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri için, i) Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için % 1,

ii) DıĢında kalanlar için % 2, b) Diğer zirai mahsuller için,

i) Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için % 2, ii) DıĢında kalanlar için % 4,

c) Zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler,

i) Orman idaresine veya orman idaresine karĢı taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması, bakımı, kesimi, ürünlerin toplanması, taĢınması vb. hizmetler için % 2,

ii) Diğer hizmetler için % 4'tür.

Görüldüğü üzere hayvan ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri ile, zirai ününler ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alındığı takdirde, tevkifat oranları yarı yarıya uygulanmaktadır. Bu düzenleme ile ürünlerde kayıt dıĢılığın önlenmesi ve bunun için de zirai ürünlerin borsalarda tescil ettirilmek suretiyle alım satımı teĢvik edilmek istenmiĢtir (Aksoy 2001).

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde "avans olarak ödenenler dahil" ibaresi bulunduğundan; 94. maddede belirtilen kiĢi, kurum ve kuruluĢlar avans olarak yaptıkları ödemelerden de tevkifat yapmaya mecburdurlar. Bu koĢul, zirai avanslarda vergi tevkifatının yapılacağını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla ödemenin (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yapılması durumunda tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıĢtır (Sağlam ve Jamali 2000).

Özellikle düĢük gelir grubunda yer alan çiftçilerin kaynakta tevkif (stopaj) usulüyle vergilendirilmesi, mükelleflerin vergilendirme maliyetlerinin azalması Ģeklinde olumlu bir düzenlemedir. Ancak, orta gelir grubunda yer alan çiftçilerin gerçek usulde vergilendirilebilecekken iĢletme büyüklüğü ölçülerinin %40 - %50 oranında artırılması ile kaynakta vergilendirilebilmektedir. Bu da vergi yükü dağılımında adaletsizliklere neden olmaktadır (Ortaç 1999).

Verginin genelliği ilkesinin gereği olarak tarım sektöründe her kesimin stopaj yolu ile ve gelir elde ettiği aĢamada vergilendirilmesi vergi kayıplarının önlenmesi anlamında faydalı görülmektedir. Ancak bu uygulamanın amacına ulaĢabilmesi, satıĢların belgelenmesinin son derece iyi denetlenmesini gerektirmektedir (Aydın 2007).

Belirtildiği üzere zirai mahsullerin veya zirai faaliyet çerçevesindeki hizmetlerin çiftçilerden vergi sorumlularınca alınması halinde, alıĢ bedeli üzerinden vergi tevkifatı yapılması zorunludur (Kıvanç 2008).

Vergi tevkifatı yapmakla sorumlu tutulanlar G.V.K md. 94'te belirtilmiĢtir. Bu maddeye göre kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret Ģirketleri, iĢ

ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi iĢletmeleri, yatırım fonu yönetenler, gerçek usule tabi ticari, zirai ve serbest meslek kazancı sahipleri vergi tevkifatı yapmakla mükellef tutulmuĢlardır.

Tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlar arasında gerçek usulde vergilendirilen zirai kazanç sahipleri de sayılmıĢtır. Gerçek usulde vergilendirilmeyen yani stopaja tabi olan çiftçilerden mal ve hizmet satın alan gerçek usulde vergilendirilen çiftçi ürün satın aldığında stopaj (tevkifat) yapmak zorundadır. Aynı Ģekilde yukarıda bahsedilen diğer kiĢiler de gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiden ürün satın aldığında stopaj yapmakla yükümlüdürler.

Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçilerin defter tutma sorumlulukları yoktur. Bu çiftçiler vergi dairesine herhangi bir beyanname de vermezler. SatıĢları için belge düzenleme yetkileri olmadığı için fatura da bulunduramazlar. Dolayısıyla vergi dairesine bağlı olmalarını sağlayacak sorumlulukları da olmadığından bilgilerine vergi daireleri tarafından ulaĢılamaz. Bu çiftçiler, bulundukları ilin Tarım il ya da ilçe müdürlülüklerine çiftçi kayıt sisteminden dolayı bağlı olduklarından ancak bu müdürlüklerden bilgilerine ulaĢılabilmektedir.

Tevkifatla vergilendirilen çiftçiler, yaptıkları satıĢlar dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu‟na göre müstahsil makbuzlarını, düzenlendiği tarihi takip eden takvim yılından baĢlayarak beĢ yıl süre ile saklamaya mecburdurlar.

Müstahsil makbuzu V.U.K'nun 235. maddesinde izah edilmiĢtir. Birinci ve ikinci sınıf tacirler ile, kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecburdurlar.

Müstahsil makbuzunda en az aĢağıda yazılı bilgiler bulunur: 1- Makbuzun tarihi,

2- Malı satın alan tüccar veya çiftçinin adı, soyadı, ünvanı ve adresi, 3- Satın alanın kayıtlı bulunduğu vergi dairesi ve hesap numarası,

4- Malı satan çiftçinin adı, soyadı ve ikamet adresi, 5- Satın alınan malın cinsi, miktarı ve bedeli.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan genel tebliğlere göre, borsada iĢlem gören zirai ürün alım-satımı ile ilgili olarak düzenlenecek olan borsa alım

satım beyannamesinin tarih ve numarası da müstahsil makbuzunda ayrıca gösterilmek zorundadır.

AĢağıda tevkifatın hesaplanmasına iliĢkin bir örnek yer almaktadır:

S.S. Generli Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, 30.09.2010 tarihinde Generli Köyü‟nde çiftçilikle uğraĢan Ahmet ÖZSEVEN‟den litre fiyatı 0,735 TL‟dan olmak üzere 1.264 litre sütü satın almıĢtır.

Müstahsil Makbuzunda stopaj Ģu Ģekilde hesaplanacaktır: Sütün bedeli 1.264 litre * 0,735 TL = 929,04 TL

Gelir Vergisi stopajı (Bedelin % 1‟i) = 9,29 TL Borsa tescil ücreti (Bedelin % 02‟si) = 1,85 TL

Kesintiler toplamı = (11,14) TL

Çiftçiye ödenecek olan bedel = 917,90 TL

Çiftçi, yaptığı süt satıĢından 917,90 TL kazanır. Kooperatif tarafından kazancı üzerinden kesilen 9,29 TL'lık stopaj kooperatifin kayıtlı bulunduğu vergi dairesine Muhtasar Beyanname ile bir sonraki ayın (örneğe göre Ekim ayının) 23. günü akĢamına kadar beyan edilir. 26. günü akĢamına kadar ödenir. Kooperatif, düzenlediği müstahsil makbuzunu ticaret borsasında tescil ettirir. Ticaret borsasına tescil ettirmediği taktirde %1 olan stopaj oranı %2 kabul edilerek vergi dairesine beyanname ile birlikte 18,58 TL yatırması gerekecektir. Ticaret borsası kooperatifin tescil bilgilerini, kooperatifin bağlı olduğu vergi dairesine bildirir. Bu bildirimin yapılması, mükellef açısından tescilin ve stopaj tahakkukunun doğruluğunu kanıtlar. Örnekte de görüldüğü üzere müstahsil makbuzunu bulundurma ve düzenleme yetkisi çiftçiden ürün satın alan kiĢiye verilmiĢtir. Tevkifatla vergilendirilen çiftçinin böyle bir yetkisi yoktur. Dolayısıyla vergi dairesiyle bağlantısı da bulunmayıp, ne beyanname vermekte ne de defter tutmaktadır. KarĢı taraf, vergi stopajı yaparak tevkifata tabi olan çiftçinin devlete vergi vermesine aracılık etmiĢ olmaktadır.