• Sonuç bulunamadı

5. VERGĠNĠN TEORĠK YÖNÜ

5.3 Konularına Göre Vergiler

5.3.3 Gider Vergiler

Tüketim üzerinden alınan vergiler; üretilen, satılan ya da tüketilen mal ve hizmetler üzerine konulan vergilerdir. Gelir veya servet, elde edildiklerinde değil harcandıkları zaman, mal ve hizmetlerin fiyatları içine gizlenmiĢ olarak vergilendirilirler. Bu nedenle bu tür vergiler, dolaylı vergilerdir (Tosuner 2001).

Gider vergileri, ekonomik sürecin üretim ve dağıtım aĢamalarında veya bunlardan sadece birinde, istisna ve muafiyetler dıĢındaki bütün mal ve hizmetlerden genel olarak alınan muamele vergisi ile bazı mallardan alınan özel tüketim vergilerinden oluĢmaktadır.

Muamele vergileri, verginin hesaplanmasında alınan matraha ve verginin alındığı üretim ya da ekonomik aĢamaların sayısına göre iki Ģekilde sınıflandırılmaktadır. Verginin hesaplanmasında esas alınan matraha göre muamele vergileri, Gayrisafi Muamele Vergisi ve Safi Muamele Vergisi (katma değer vergisi veya eklenen değer vergisi) olmak üzere iki temel guruba ayrılmaktadır. Vergi her satıĢta, toplam satıĢ değerinden alınıyorsa bu vergiye, Gayrisafi Muamele Vergisi; buna karĢılık her iĢletmenin sattığı ürüne, sadece münferit üretim aĢamalarında kattığı değer verginin matrahı ise bu vergiye, Safi Muamele Vergisi denir.

Verginin alındığı üretim ya da ekonomik aĢamaların sayısına göre ise muamele vergileri; Yayılı Muamele Vergileri ve Toplu Muamele Vergileri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yayılı Muamele Vergileri, ekonomik sürecin tüketime kadar bütün aĢamalarında iĢlem yapıldıkça (satıĢ, teslim) alınan vergilerdir. Toplu Muamele Vergileri ise, üretimden tüketime kadar geçen aĢamalardan sadece birinden alınan vergilerdir. Bu vergiler, Ġstihlak

(üretim)Vergisi, Toptan Ticaret (satıĢ) Vergisi ve Perakende Ticaret (satıĢ) Vergileridir. Yayılı gider vergileri ve toplu gider vergileri Avrupa Birliği‟nin kurulmasından önce çeĢitli ülkelerde uygulanmaktaydı. Fakat bu vergiler yerini ekonomik etkileri toplu gider vergilerine eĢit olan, ancak alınıĢ itibariyle bir yayılı vergi türü olan Katma Değer Vergisi‟ne bırakmıĢtır ( Özdemir 2008).

5.3.3.1 Katma Değer Vergisi

Katma Değer Vergisi, geliĢmiĢ bir gider-harcama-tüketim vergisi olup, aynı zamanda dolaylı vergiler içerisinde yer almaktadır. Katma Değer Vergisi, her üretim ve dağıtım aĢamasında malların ve hizmetlerin satıĢından alınan genel bir muamele vergisidir. Bu vergiyi diğer muamele vergilerinden ayıran özellik, verginin her aĢamada mala ya da hizmete eklenen değer, diğer bir ifade ile katma değer üzerinden hesaplanmasıdır. Katma değer, bir malın satıĢ değeri ile bunun yapılması için gerekli olan girdilerin (maliyet unsurlarının) alıĢ fiyatı arasındaki farktan oluĢmaktadır. Vergi konusu, ürünlerin üretimden tüketime kadar geçirmiĢ oldukları her bir aĢamada, kazandıkları katma değer üzerinden alınmaktadır.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu‟nun yirmi sekizinci maddesine göre, K.D.V oranı, vergiye tabi her iĢlem için %10‟dur. Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katına kadar artırmaya, %1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir, hükmü yer almaktadır.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nda vergi oranlarıyla ilgili I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için vergi oranı % 1, temel gıda maddeleri ve diğer mal ve hizmetlerin yer aldığı II sayılı listedeki teslim ve hizmetler için %8 ve bu listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi iĢlemler için vergi oranı % 18 olarak uygulanmaktadır.

5.3.3.2 Özel Tüketim Vergisi

Ekonomik sürecin üretim ve dağıtım aĢamalarında veya bunlardan sadece birinde, istisna ve muafiyetler dıĢındaki tüm mal ve hizmetlerden genel olarak alınan muamele vergisine karĢılık, ayrı ayrı belirtilen bazı mal ve hizmetlerden alınan vergiler, Özel Tüketim Vergisi olarak tanımlanmaktadır. Özel Tüketim Vergisi ile, üretimden ya da üretiminin bir aĢamasından genel olarak vergi alınmayıp, tek tek belirlenmiĢ olan bazı ürün veya hizmetlerden vergi alınmıĢ

olmaktadır. Örneğin tüm tüketimden değil de sadece içki, tütün tüketiminin vergilendirilmesi, lüks tüketim harcamalarının vergilendirilmesi gibi (Ay 2004).

Özel Tüketim Vergisi dolaylı bir vergi olup konusu ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bu vergi, genel olarak iki grup tüketim maddesinden alınmaktadır. Birinci tüketim grubuna alıĢkanlık yapan çay, kahve, sigara ve alkol gibi ürünler, ikinci tüketim grubuna ise sürümü yüksek olan motorin, benzin ve çimento vb. ürünler girmektedir. Türkiye‟de uygulanan Özel Tüketim Vergisi, bu iki grubun dıĢında, sanayi ürünü ve hizmetlerini de içine alarak aslında genel tüketim vergisi özeliği göstermektedir.

GeliĢmiĢ ülkelerde Özel Tüketim Vergileri‟nin uygulanmasındaki asıl amaç, sosyal fayda iken, az geliĢmiĢ ülkelerde amaç, devlete gelir sağlamaktır. Tüketici bu vergiye konu olan malı tüketirken ne kadar vergi verdiğinin farkında değildir. Bu yüzden bu tür vergilere karĢı mükelleflerin direnci azdır. Bu nedenle devlet bu Ģekildeki vergilerden yüksek gelir elde etmektedir.

Türkiye‟de 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu 2002 yılında yürürlüğe girmiĢtir. Bu kanunun birinci maddesinde verginin konusu belirtilmiĢtir. Genel bir ifadeyle I sayılı listede benzin, motorin, doğal gaz gibi petrol ürünleri, II sayılı listede motorlu araçlar binek otomobilleri, otobüs, minibüs, yatlar gemiler vb. (ambulanslar, mahkum taĢımaya mahsus arabalar, cenaze arabaları, traktörler, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmıĢ taĢıtlar hariç), III sayılı listede tütün ve alkollü, kolalı içecekler, IV sayılı listede ise lüks tüketim maddesi olarak değerlendirilen kozmetikler, kıymetli taĢlar, kristalden mamul sofra, mutfak, büro eĢyaları ve her türlü elektrikli aleti içine alan çok geniĢ eĢya grubu yer almaktadır. Özel Tüketim Vergisi‟nin uygulandığı ürünlerin vergi oranına bakıldığında, kolalı gazozlarda %25, tütün içeren sigaralarda,malttan üretilmiĢ biralarda % 63 ve motorlu taĢıtlarda da silindir hacmi esas alınarak % 84‟lere kadar çıktığı görülmektedir (Gülüm 2009).