• Sonuç bulunamadı

2010 EYLÜL AYI SONU ĠTĠBARĠ ĠLE TEKĠRDAĞ ĠLĠ GERÇEK USULDE VERGĠLENDĠRĠLEN GELĠR VERGĠSĠ MÜKELLEFLERĠ SAYILAR

7. VERGĠ KAÇIRMA, VERGĠDEN KAÇINMA ve VERGĠ BĠLĠNCĠ

7.5 Vergi Bilinci Ġle Yakından Ġlgili BaĢlıca Konular 1 Vergi Psikolojis

7.7.2 Kayıt DıĢı Ekonominin Unsurları

Kayıt dıĢı ekonomi kapsamı içerisinde yer alan ve birbirinden bağımsız farklılık gösteren unsurlar gelir elde edenler açısından üç grupta toplanabilir:

2. Yarı Kayıtlı Ekonomi

3. Kayıtlara Hiç Girmeyen Ekonomi

Yukarda sayılan üç unsurun ortak özelliği; gelir elde edenlerin, elde ettikleri gerçek gelirlerinin bir kısmını veya tamamını kayda geçirmiyor ve bu gelirler üzerinden de ödemesi gerekenden daha az vergi ödüyor veya hiç vergi ödemiyor olmalarıdır.

7.7.2.1 Yer Altı Ekonomisi ( Yasa DıĢı Faaliyetler)

Yer altı ekonomisi kayıt altına alınmamıĢ yasa dıĢı ekonomik faaliyetlerden oluĢmaktadır. Yer altı ekonomisinin unsurlarını, yasaların yasaklamıĢ olduğu faaliyetlerle uğraĢanlar olarak tanımlamak mümkündür. Burada önemli olan faaliyetin yasaların öngördüğü bir Ģekilde yapılmaması değil, faaliyetin kendisinin yasaklanmıĢ olmasıdır. Daha çok kamu düzenini ilgilendiren ve devletin güvenlik güçlerinin uğraĢı alanı içinde olan bu faaliyetler silah, uyuĢturucu, kıymetli maden ve tarihi eser kaçakçılığı, kalpazanlık, sahte pasaport-vize ticareti, gayri yasal iĢ takibi, çek senet tahsilatı, tefecilik ve kadın ticareti vb. faaliyetler olarak sayılabilir.

Yer altı ekonomisi kapsamında yer alan bu tür yasak faaliyetlerin kayda alınmasını sağlamak değil, gerçekleĢtirilmemesini sağlamak esastır. Bu sebeple “suç ekonomisi” olarak da nitelendirilebilecek yer altı ekonomisi, kayıt dıĢı ekonominin incelenmesinde esas olan vergi tabanının doğru olarak belirlenmesine iliĢkin çalıĢmalarda yer almamaktadır. Nitekim yer altı ekonomisini oluĢturan faaliyetlerin bir kısmında, örneğin, rüĢvet, hırsızlık gibi faaliyetlerde, katma değer yaratılması değil, yaratılmıĢ olan değerin yasa dıĢı yollarla el değiĢtirmesi söz konusudur. Bu Ģekilde elde edilen gelirler, bu kazançları elde edenler açısından bakılınca gelir olmakla beraber ekonomiyi geniĢleten özelik taĢımamaktadır. Burada sadece daha önce meydana gelmiĢ olan gelirin el değiĢtirilmesi söz konusudur. Yani kayıt altına alınsalar dahi G.S.Y.Ġ.H‟yı artırıcı etkisi olmayacaktır (Karatay 2009).

7.7.2.2 Yarı Kayıtlı Ekonomi

Kayıt dıĢı ekonomi denildiğinde ilk akla gelen yarı kayıtlı ekonomidir. Faaliyetleri yasalara aykırı değildir. Ancak yasal olan bu faaliyetlerden elde edilen gelirler kayıt dıĢında tutulmaktadır. Bu tür faaliyetler iki alt baĢlık halinde incelenebilir:

1. Gelirlerin yasal olarak kayıt dıĢına bırakılması

i- Gelirlerin Yasal Olarak Kayıt DıĢında Bırakılması

Burada vergi sisteminde yer alan istisna ve muafiyetlikler ile götürü gider müessesi gereği beyan dıĢı ve vergi dıĢı kalan gelirler kastedilmektedir. Bu faaliyetler sonucu elde edilen gelir, vergi yasalarının esas hükümlerine göre vergilendirilebilir olmakla beraber, yine yasal düzenlemelerle gelire muafiyet tanınması ya da bir kısmının vergiden istisna tutulması nedeniyle, kısmen ya da tamamen beyan dıĢı bırakılmıĢtır (Kanlı 2007).

Türkiye'de bazı vergi mükelleflerinin elde ettikleri gelirlerin tespit edilmesinde güçlük çekilmesi nedeni ile bu gelirler, vergi kanunları ile muafiyet kapsamına alınarak vergi dıĢında bırakılabilmekte veya ödenecek vergi devlet tarafından götürü usul ile belirlenebilmekte idi. Diğer bir ifadeyle, bu mükelleflerin faaliyetleri sonucu elde ettikleri kazançların yasal olarak kayıt dıĢında kalmasına izin verilmekte idi. 1999 yılından itibaren vergilendirmede gerçek usule geçilmesiyle, önceden götüre usule tabi olan mükelleflerin belgelendirilmeyen gelir ve giderleri kayıt altına alınmıĢ olmaktadır. Daha önceden götüre usule tabi olan bu kesim, kayıt dıĢı ekonominin ihmal edilmeyecek kadar büyük boyutunu oluĢturmaktaydı. Bu kesim, elde ettikleri gelirlerini kayıtlara sokmadıkları için ciddi bir Ģekilde vergi kaybına neden oldukları gibi en önemlisi ise ekonomik iliĢki içerisinde bulundukları kayıtlı sektörlerden belge almayarak, belge düzenine zarar vermekte ve bunun sonucunda ise iĢ iliĢkisi içerisinde bulundukları kesimleri de kayıt dıĢına sevk etmekte idi (Karatay 2009).

ii- Gelirlerin Yasalara Aykırı Olarak Kayıt DıĢına Çıkarılması

Mükellefler, daha az vergi ödemek ya da hiç ödememek amacıyla vergi faaliyetlerinin bir kısmını veya tamamını bazı nedenlerle kayıt dıĢında tutmaktadırlar. Bu tür mükellefler hemen her sektörde faaliyet gösterirken, kayıt dıĢılığın boyutlarını aslında sektörün kendi özel yapısı belirlemektedir. Bazı sektörlerde yürütülen faaliyetler, yapıları gereği tespit edilmesi ve denetlenmesi çok güç olduğu için daha kolay kayıt dıĢında kalabilmektedir.

Türkiye'de ekonomik hayatı gözlemleyen herkesin, üzerinde fikir birliği ettiği ve gelirlerinin önemli bir kısmını kayıtlara geçirmediği ve yeterince vergi ödemedikleri genel kabul gören iĢ kollarından bazıları aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir ( Sarılı 2002).

Gerçek gelirleri daha yüksek olmasına karĢın, kendilerini hayat standardı üzerinden ödenen vergiye endekslemiĢ vergi erbabı, ( doktorlar, muhasebeciler ve avukatlar)

Kereste ve mobilya ticareti yapanlar,

Oto galeri, kum ocakları, emlak komisyoncuları,

Kaçak olarak yurda giren demir ve akaryakıt ticareti ile uğraĢanlar,

Kuyumcular, döviz büroları, özel sektörde çalıĢan ve yüksek ücret alan ücretliler, özel inĢaat iĢi yapan müteahhitler,

Proje büroları, tekstil- iplik piyasasında çalıĢanlar, gayrimenkul kiraya verenler, spot piyasasında dayanıklı tüketim malları ve elektronik cihaz ticareti yapanlar,

Küçük sanayi bölgelerinde oto tamir- bakımı yapanlar ve oto yedek parçası satanlar, Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (naylon fatura) düzenleyenler,

Tarımsal ürünleri alıp-satanlar,

Eğlence hizmeti veren yerler ve bu iĢ yerlerinde çalıĢanlar,

Turizme yönelik hizmet iĢletmeleri ve hediyelik eĢya satan iĢ yerleri.

7.7.2.3 Kayıtlara Hiç Girmeyen Ekonomi

Vergi idaresinde mükellef olarak kayıtlı olmayanların gerçekleĢtirmiĢ oldukları faaliyetlerden elde ettikleri gelirler vergilenmediği için kayıt dıĢı olarak nitelendirilmektedir. Bu Ģekilde ekonomik faaliyetleri aktif olarak yürütenler, vergi idaresinin bilgisi dıĢında faaliyet gösterebilmektedir. Özellikle büyük kentlerde daha sıkça görülen bu mükelleflere aĢağıdaki örnekler verilebilir:

ĠĢportacılar, Hamallar,

Kaldırımlarda otopark iĢletenler, Jeton ve otobüs bileti satıcıları,

Evlerde oluĢturulan küçük atölyelerde üretim yapanlar, Evlerinde özel ders verenler,

ĠnĢaat ve tarım iĢçileri, Gezici sebze ve satıcıları,

Canlı hayvan alım- satımı yapanlar,

Söz konusu meslekleri icra edenlerden istisna olsa da vergi mükellefleri ortaya çıkabilmektedir. Bu tür faaliyetler genellikle, küçük ve marjinal faaliyetler olarak görülmekle birlikte, içlerinden bir kısmı ekonomik olarak gerçekten etkili büyüklüğe sahiptir. Belediye haline uğramadan doğrudan semt pazarlarında yapılan sebze ve meyve ticareti küçümsenemeyecek boyutlardadır. Diğer yandan ekonomik faaliyetler içerisinde önemli ağırlığa sahip olan inĢaat sektöründe vergi dairesinin bilgisi dıĢında çalıĢan çok sayıda iĢçinin varlığı ve bunların kazançları da ciddi boyutlara ulaĢmaktadır. Ayrıca tarım sektöründe çalıĢan iĢçilerin meydana getirdiği gelirin kavranabilmesi ve vergilendirilmesinde de büyük güçlükler bulunmaktadır .