• Sonuç bulunamadı

5. VERGĠNĠN TEORĠK YÖNÜ

5.3 Konularına Göre Vergiler

5.3.1 Gelir Vergis

Gelir Vergisi, kiĢinin geliri esas alınarak vergi sorumluluğunun belirlendiği ve devlet otoritesine dayalı olarak toplanan bir finansman kaynağıdır. Gelir Vergisi'nde birey, verginin öznesi durumundadır ve geliri üzerinden vergilemeye tabi tutulmaktadır. Gelir Vergisi ile gerçek kiĢilerin elde ettikleri kazanç ve iratlar vergilendirilmiĢ olur; dolayısıyla, Gelir Vergisi'nin konusu gelirdir.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu‟nun birinci maddesinde “Gerçek kiĢilerin gelirleri, gelir vergisine tabidir. Gelir, gerçek bir kiĢinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” diye belirtilir.

Tanımda geçen “kazanç” kavramı, yalnız emekten ve emekle sermayenin birleĢtirilmesinden elde edilen hasılatı (Ticari Kazanç, Zirai Kazanç, Serbest Meslek Kazancı ) ; “Ġrat” kavramı ise, menkul ve gayrimenkul sermayeden elde edilen hasılatı (Menkul Sermaye Ġratları ve Gayrimenkul Sermaye Ġradı) ifade etmektedir. Bir diğer kavram ise, “gerçek kiĢi”dir. Gerçek kiĢi, medeni kanun hükümleri çerçevesinde Ģahsiyet sahibi olan, yani hak ve borçlar dolayısıyla ehil olan insandır. ĠĢte, bu kazanç ve iratlar Gelir Vergisi Kanunu‟nda ikinci maddede sıralanmıĢtır.

Gelire giren kazanç ve iratlar: 1.Ticari Kazançlar,

2. Zirai Kazançlar, 3. Ücretler,

4. Serbest Meslek Kazançları, 5. Gayrimenkul Sermaye Ġratları, 6. Menkul Sermaye Ġratları, 7. Diğer Kazanç ve Ġratlar‟dır.

5.3.1.1 Gelir Vergisinin Esasları - Gelirin Gerçek KiĢilere Ait Olması - Takvim Yılı Ġçinde Elde EdilmiĢ Olması - Gelirin Safi ve Gerçek Olması

- Gelirin Elde Edilme Özelliği - Gelirin Genelliği

- Beyan Esası - Vergi Oranları

i. Gelirin Gerçek KiĢilere Ait Olması

Bir gelirin Gelir Vergisi'ne tabi olabilmesi için, gerçek kiĢinin faaliyetinin ve sermayesinin ürünü olarak elde edilmesi gerekmektedir. Burada Ģahsilik ilkesi söz konusudur. Bu ilkeden dolayı, Gelir Vergisi'nde gelire tabi kiĢilerin medeni halleri, çocuk sayıları ve sakatlık halleri dikkate alınarak çeĢitli istisna ve indirimler ya da yükümlülükler tanınır (Güngör 1997).

ii. Takvim Yılı Ġçinde Elde EdilmiĢ Olması

Gelir bir takvim yılı içinde elde edilmiĢ olmalıdır. Takvim yılı 1 Ocak- 31 Aralık tarihleri arasındaki 12 aylık dönemi kapsamaktadır.

iii. Gelirin Safi ve Gerçek Olması

Gelirin safi olması, gayrisafi gelirden bütün giderler (indirimler, istisnalar vb.) düĢüldükten sonra kalan gelirin, vergiye tabi gelir olacağını belirtir. Gelirin gerçek olması ise, vergiye tabi gelirin gerçek olaylara tabi olması yani defter ve belgelerle sabit olması anlamına gelmektedir.

iv. Gelirin Elde Edilme Özeliği

Elde ettiğimiz gelir üzerinde hak sahibi olmamız geliri elde ettiğimiz anlamına gelir; yani gelir üzerinde tasarruf yapma imkanımız olduğunda bu gelir elde edilmiĢ sayılmaktadır.

v. Gelirin Genelliği

Vergilendirmede gelir unsurları tek tek ele alınarak vergilendirilmezler. Bir yıl içinde gerçek kiĢi tarafından elde edilen bütün kazanç ve iratlar toplanır, beyan edilir ve toplu olarak vergilendirilir (Güngör 1997).

vi. Beyan Esası

Gelir beyanı, mükellefin elde ettiği gelirin bizzat kendisi tarafından idareye bildirilmesi demektir. Gelir Vergisi ve Vergi Usul Kanunu, bazı durumlarda beyanın mükellef ve vergi sorumlusu dıĢında kimseler tarafından beyan edilebileceğini öngörmüĢtür. Bu kimseler; kanuni temsilciler ve mirasçılardır.

vii. Vergi Oranları

Gelir Vergisi artan oranlara göre alınır. Artan oranlı vergi tarifelerinde vergi matrahı yükseldikçe vergi oranı da yükselmektedir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesi, 2010 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere, gelir dilimleri tutarları ve uygulanan oranları ile yeniden düzenlenmiĢtir.

Gelir Vergisi'ne tabi gelirler aĢağıdaki çizelgede yer almaktadır:

Çizelge 5.1 2010 Yılı Gelirlerine Uygulanacak Gelir Vergisi Oranları GELĠR VERGĠSĠ ORANLARI

8.800 TL'ya kadar %15

22.000 TL‟nın 8.800 TL‟sı için 1.320 TL fazlası için %20 50.000 TL‟nın 22.000TL„sı için 3.960 TL fazlası için %27 50.000 TL'dan fazlasının 50.000TL‟ sı için 11.520 TL fazlası için %35 Kaynak: http://www.alomaliye.com/2010_pratik_bilgiler.htm eriĢim tarihi: 15.09.2010

5.3.1.2 Gelir Vergisinin Uygulanma Yöntemleri i. Sedüler Gelir Vergisi

Sedüler Gelir Vergisi‟nde gerçek kiĢilerin tüm kazançları birbirleriyle bağlantı olmaksızın ayrı ayrı ele alınarak vergilendirilir. Her gelir türü (Ticari Kazanç, Zirai Kazanç, Ücret, Serbest Meslek Kazancı, Menkul Sermaye Ġradı, Gayrimenkul Sermaye Ġradı gibi) sanki farklı bireyler bunları elde etmiĢ gibi, ayrı ayrı matrahlar ve tarifeler üzerinden vergilendirilir. Bu sistemde gelirler toplanmayacak, dolayısıyla bir kaynaktan elde edilen zarar diğer bir kaynaktan elde edilen kardan mahsup edilmeyecektir. Bir dönem Fransa, Ġtalya, Belçika gibi Avrupa ülkeleri ile birçok Latin Amerika ülkesinde uygulanan sedüler vergileme, günümüzde hiçbir ülkede uygulanmamaktadır (Köse 2009).

ii. Üniter Gelir Vergisi

Üniter Gelir Vergisi, Sedüler Gelir Vergisi'nin tam tersi bir uygulamayı belirtir. Yani gerçek kiĢinin tüm gelir kaynakları toplanarak o gelirden bütün olarak Ģahsi indirim, istisnalar ve giderler düĢüldükten sonra vergilendirilir. Bu sistemde elde edilen toplam safi gelir, bir artan oranlı tarife üzerinden vergilendirilir. Bu yönüyle üniter vergileme, yükümlülerin ödeme gücüne göre vergilenmelerini sağlamaktadır. Üniter Gelir Vergisi, tek veya çift elemanlı olabilmektedir. Tek Elemanlı Üniter Gelir Vergisi'nde, mükellefin değiĢik kaynaklardan elde ettiği bütün kazanç ve iratlar birleĢtirilir ve tek bir artan oranlı tarife ile vergilendirilir. Günümüzde örneğin Almanya, Fransa, Hollanda, Ġskandinav ülkeleri ve Türkiye‟de tek elemanlı üniter vergileme uygulanmaktadır. Çift Elemanlı Üniter Gelir Vergisi sisteminde ise, çeĢitli kaynakların

toplanması ile hesaplanan ferdi gelirler, önce tek bir artan oranlı tarifeye tabi tutulur. Daha sonra mükelleflerin gelirleri, belirlenmiĢ belli miktarı aĢıyorsa, bunlara ayrıca artan oranlı bir vergi uygulanarak, ayrı bir vergi alınmaktadır. Bu uygulama ABD ve Ġngiltere‟de görülmektedir.