• Sonuç bulunamadı

2010 EYLÜL AYI SONU ĠTĠBARĠ ĠLE TEKĠRDAĞ ĠLĠ GERÇEK USULDE VERGĠLENDĠRĠLEN GELĠR VERGĠSĠ MÜKELLEFLERĠ SAYILAR

6.6 Tarımda Arazi ve Bina Vergiler

KiĢilerin ödeme gücünün bir göstergesi de servettir. Bu nedenle Türkiye'de servet üzerinden de vergi alınmaktadır.

Servet Vergileri, gelir ve harcamalar üzerinden alınan vergilerin kavrayamadığı; fakat vergi ödeme gücü açısından önem taĢıyan bazı iktisadi değerleri ve söz konusu değerlerin el değiĢtirmesini vergi kapsamına almaktadır (Turhan 1992).

Türkiye'de servet üzerinden alınan vergiler Emlak Vergisi ve Motorlu TaĢıtlar Vergisi'dir. Servet transferi üzerinden alınan vergi ise Veraset ve Ġntikal Vergisi'dir.

1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nda Emlak Vergisi, Arazi ve Bina Vergisi olarak ele alınmıĢtır.

6.6.1 Tarımda Arazi Vergisi

Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsalar bu kanun hükümlerine göre Arazi Vergisi'ne tabidir (E.V.K md.12).

Arazi Vergisi'nin konusuna giren arazinin tanımı sınırları dağ, ağaç, yol, çit gibi doğal ve yapay iĢaretlerle çevrilmiĢ bulunan yeryüzü parçası olarak yapılmakta ve arazinin içinde bulunan gölcükler, kaynaklar ve dikilen Ģeyler de arazi sayılmaktadır (Güngör 1997).

Arazi Vergisi'nin mükellefi ise, arazinin sahibi, varsa bu araziden yararlanma hakkı olanlar, her ikisi de yoksa araziye sahiplenmiĢ gibi tasarruf edenlerdir (E.V.K md.113). Bir araziye müĢterek halinde sahip olunması durumunda, arazi sahipleri payları oranında arazi mükellefi olurken, iĢtirak halinde mülkiyet sahibi olanlar ise vergiden bireysel olarak sorumludurlar.

Emlak Vergisi Kanunu'nun 14. ve 15. maddelerinde Arazi Vergisi üzerinde uygulanan muafiyetler belirlenmiĢtir:

a) Özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kiĢiliğine, üniversitelere ve devlete ait araziler,

b) Ġl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teĢkil ettikleri birlikler veya bunlara bağlı kuruluĢlar tarafından iĢletilen araziler,

d) Yabancı devletlere ait olup gerek elçilik ve konsolosluk binaları, gerekse elçilerin ikametlerine mahsus binalar yapılmak üzere sahip olunan arazi ve arsalar ile merkezi Türkiye'de bulunan milletlerarası kuruluĢların Türkiye'deki temsilciliklerine ait arazi ve arsalar,

e) Mezarlıklar,

f) Türk Silahlı Kuvvetleri'ni güçlendirmek için kurulmuĢ vakıflara ait arazi ve arsalar, g) Belediye ve mücavir alan sınırları dıĢında bulunan arazi ve arsalar, Arazi Vergisi'nden daimi olarak muaftırlar.

E.V.K'nun 15. maddesinde belirtilen araziler tarımla ilgili olup, geçici muafiyete tabi tutulmuĢlardır:

a) Özel kanunlara göre, Devlet ormanları dıĢında insan emeğiyle yeniden orman haline getirilmek üzere ağaçlandırılan araziler 50 yıl,

b) Üzerinde tarım yapılamayacak durumda bulunan bataklık, turbiyer, çorak, makilik, çalılık, taĢlık gibi arazilerin ıslah tedbirleriyle yeniden tarıma elveriĢli hale getirilmesinde 10 yıl,

c) Teknik, ekonomik ve ekolojik bakımlardan gerekli Ģartlara sahip olan arazide yeniden fidanla dikim, aĢılama veya yeniden yetiĢtirmek suretiyle ağaçlık, meyvalık, bağ ve bahçe meydana getirilmesinde en az 2 yıl, en fazla 15 yıl,

d) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı‟nca, organize bölgeleri için edinildiği veya bu bölgelere tahsis edildiği kabul edilen araziler, geçici olarak Arazi Vergisi'nden muaftır.

Tarımda yukarıda belirtilen geçici muafiyetliklerden yararlanmak için, arazinin bu maddede yazılı unsurlara tahsis edilmiĢ olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi gereklidir. Muafiyetler, arazinin belirlenen unsurlara tahsis edildiği yılı takip eden bütçe yılından baĢlar.

Arazi Vergileri'ne E.V.K md. 16‟da istisna getirilmiĢtir. Bu istisna genel olmakla birlikte tarım için de geçerlidir. Buna göre mükelleflerin bir belediye ve bu belediyenin mücavir alan sınırları içinde bulunan arazilerinin (arsalar hariç) toplam vergi değerinin 10.000,00 TL‟sı Arazi Vergisi‟nden istisna edilmiĢtir. Bakanlar Kurulu bu miktarı üç misline kadar arttırmaya yetkili kılınmıĢtır. Bu hükmün uygulanmasında mükellef ile eĢ ve velayet altındaki çocuklara ait arazi değerleri toplu olarak dikkate alınır.

Arazi Vergisi'nin matrahı E.V.K md. 17 kapsamında ifade edilmiĢtir. Buna göre Arazi Vergisi'nin matrahı, arazinin bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. Arsa ve araziler için vergi değeri, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu‟nun asgari ölçüde birim değer tespitine

iliĢkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca yapılacaktır. Takdir komisyonlarınca, arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiĢ arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler, arazide her il veya ilçe için arazinin (kıraç, taban, sulak) itibariyle takdir olunan birim değerlere göre hesaplanan bedel vergi değerini oluĢturacaktır.

2002 yılına kadar, Emlak Vergisi matrahı yükümlü tarafından saptanıp, beyanname ile bildirilen beyana dayalı bir vergi idi (Alkan 2010). Belediyenin her bina ya da arazi ve arsa için belirlediği asgari beyan değeri bulunmaktaydı. Bu değerin altında vergiye esas değer belinlenemiyordu. Bu beyan esasından bildirim esasına dönülmüĢtür. Böylelikle vergi değeri yöntemi benimsenmiĢtir.

Artık yükümlüler sadece yeni bina inĢa edilmesi veya vergi değerini değiĢtiren sebeplerin doğması halinde belediyeye bildirimde bulunacaktır. Tarım yapılabilen bir arazinin doğal afetle veya benzer sebeplerle tarıma elveriĢsiz hale gelmesi veya tarım yapılamayan bir arazinin tarıma elveriĢli hale gelmesi durumları vergi değerini değiĢtiren sebeplerdendir. Belediyeler dört yılda bir yapılan takdir iĢlemlerinin ortaya koyduğu yeni değerleri ve metrekare bina inĢaat maliyetlerini yükümlülerin bildirimlerindeki ölçülere uygulayarak matrahı kendileri saptayacaktır.

Böylece Emlak Vergisi beyana dayılı bir vergi olmaktan çıkartılmıĢ, bu görev takdir komisyonlarına verilmiĢtir.

Vergi yükümlüsü arazi, arsa veya bina için belediyelerde "Emlak Vergisi Bildirim Formu"nu doldurup vergilerini mayıs ve kasım ayında olmak üzere iki eĢit taksitle ödemektedir. Bu formlara mükellefin kimlik ve adres bilgileri, arsanın, arazinin ve binanın özelliklerine ait bilgiler dıĢında rakamsal bilgiler yazılmamaktadır. Bu formda mükellef ve gayrimenkul hakkında bilgiler bulunmasına karĢın üzerinde vergi hesaplanacak olan matrahı ve hesaplanan vergiye ait bilgiler bulunmamaktadır. Ayrıca E.V.K md. 18‟e göre Arazi Vergisi‟nin oranı arazilerde %0,1, arsalarda ise %0,3 olarak uygulanmaktadır.

6.6.2 Tarımda Bina Vergisi

Gerek karada gerekse su üzerindeki yapıldığı madde ne olursa olsun inĢaatların hepsine bina denir.

Bina Vergisi'ni binanın sahibi, varsa yararlananlar, her ikisi de yoksa binaya sahip gibi tasarruf edenler öder (E.V.K md. 3).

Tarımsal faaliyetler ile ilgili binalar, E.V.K'nun 4. maddesine göre aĢağıda belirtilen binalar daimi olarak Bina Vergisi'nden muaftırlar.

a) Köy tüzel kiĢiliğine ait binalar,

b) Köylere ve köy birliklerine ait tarım iĢletmeleri binalar, soğuk hava depoları, içmeler, kaplıcalar ve bunlar tarafından köylünün genel ve ortak ihtiyaçlarını karĢılamak amacı ile iĢletilen hamam, çamaĢırhane, değirmenler ve köy odaları,

c) Tarımsal üretimde kullanılmak Ģartıyla makine ve alet depoları, zahire ambarları, ağıllar, ahırlar, kümesler, kurutma yerleri, böcekhaneler, seralar vb binalarla, iĢçi ve bekçilere ait bina, kulübe ve barakalar,

d) Su ürünleri üreticilerinin üretimde kullandıkları ağlar ve alet depoları, kayıkhaneler, denizlerde ve göllerdeki iĢçi ve balıkçı kulübeleri ile barakaları ,

e) Her türlü su bentleri, baraj, sulama ve kurutma tesisleri,

f) Tarım kredi, tarım satıĢ kooperatifleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'na göre kurulan kooperatifler ve bu kooperatiflerle, birliklerine ait olan hizmet binaları,

g) Belediye ve mücavir olan dıĢında kalan köylerdeki binalar.

Yukarıda sayılan binalar genelde zaten belediye ve mücavir alan dıĢında kaldıklarından Bina Vergisi'nden muaf tutulmaktadır. Ancak bu binalarla bir arada olsa bile sadece çiftçilerin ikamet ettikleri konutlar için Emlak Vergisi ödenir.

Bina Vergisi'nin matrahı, binanın bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. Bina Vergi'sinin oranı mesken olarak kullanılan binalar için %0,1, diğer binalarda ise %0,2'dir.

Bina Vergileri 2002 yılına kadar mükellefler tarafından mükellefin beyanı üzerine yıllık olarak tarh ve tahakkuk ettirilmekteydi. 2002 yılında Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değiĢiklikle Bina Vergisi, ilgili belediye tarafından dört yılda bir defa olmak üzere takdir iĢlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılının ocak ve Ģubat aylarında belediyenin takdir komisyonları tarafından hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak hesaplanır.

Köylerde bulunan binalar, muhtarlıklarda köy beyan defterine kaydedilir.

Mükellefe ait binada vergi değerini değiĢtirebilen sebepler meydana geldiğinde belediyeye Emlak Vergisi bildiriminde bulunulması zorunludur. Vergi değerini değiĢtiren değerler Ģunlar olabilir:

- Binada mevcut olan asansör ya da kalorifer gibi tesislerin kısmen veya tamamen kaldırılması,

- Binanın kullanıĢ tarzının tamamen değiĢmesi veya bir binanın ikamet için kullanılan bir kısmının dükkan, mağaza, depo gibi bölümler haline getirilmesi.