• Sonuç bulunamadı

Zerdüşt’ün Hayatı ve Zerdüştiliğin Doğuşu

D. Zerdüştilik

1- Zerdüşt’ün Hayatı ve Zerdüştiliğin Doğuşu

Zerdüşt ismi, Gatalar’da yer aldığı şekliyle Zarahutra Spitama’dır. Yunanlılar Zerdüşt’e “yıldıza tapan” anlamında “Zoroaster” demişlerdir. Bugün batılı araştırmacılar da eserlerinde çoğunlukla bu ismi kullanmaktadırlar. Günümüz de Farsça’da kullanılan şekli ise Zaratuştra’nın hafifletilmiş hali olan Zerdoşt’tur. Bu

179

“Marko Polo Seyahat Hatırası”, Şincan Halk Neşriyatı, Urumçi 1991, s. 56. 180

Bumairimu Abudukelimı, Uygur Türklerinin Dinî İnanışları, s. 55. 181

76

isim Türkçe’ye Zerdüşt olarak geçmiştir. Zerdüşt ismine çeşitli anlamlar da verilmiştir. Örneğin; ateşin arkadaşı, yıldıza tapan, altınyıldız gibi birçok farklı şekilde anlamlandırılmıştır. Ancak bu anlamlardan günümüze en uygun ve en makul olanı ve en çok tercih edileni “Güzel develerin sahibi” manasına gelen Zarat- Uştra’dır.182

Zerdüştilik dininin kurucusu Zerdüşt, antik İran’ın en tanınmış ailelerinden biri olan Spitama ailesinde dünyaya gelmiştir.183 Doğum yeri ve tarihi net olarak bilinmemektedir. Ancak Zerdüşt’ün m.ö. 1000’li yıllarda yaşamış olduğu düşünülmektedir.184 Doğum yeri ise Azerbaycan sınırları içerisinde, Media’nın kuzey batısı olduğu kaydedilmektedir. Bunun yanında onun Rey şehrinde doğduğu da düşünülmektedir. İslâm müellifleri ise onun doğum yerini İran’ın batısı ve Azerbaycan bölgesi olarak zikrederler.185 Zerdüşt’ün hayatıyla ilgili çok miktarda bilgi bulunmasına rağmen, bu bilgiler mitolojik karakterlidir ve efsanevi olayları içermektedir. Hakikatte ise Zerdüşt’ün hayatının ilk yıllarında babasının özel terbiye ve eğitimine tabi tutulduğu yönünde bilgiler bulunmaktadır. Zerdüşt’ün yedi yaşından on beş yaşına kadar döneminin bilim adamlarından olan Ferzin isimli bir kişinin yanında tıp, ziraat ve dinî konularla ilgili dersler aldığı ve dikkatları üzerine çekmeye başladığı ifade edilmektedir. Rivayete göre o, yedi yaşında kutsal elbiseyi (Sudre) giymiş, kutsal kemerini takmış, bundan sonra da eğitim almaya başlamıştır. Bu dönemde onun bazı hayvanlar tarafından özel korunduğu da söylenmektedir. Nitekim menkibelerde anlatılan şekliyle Zerdüşt, toynak sığırlardan bir boğa tarafından korunmuş, bir aygır tarafından atların ezmesinden kurtarılmış, bir kurt tarafından yavruları arasına alınarak emzirilmiştir. Bunun yanında onun sosyal konularla ilgilendiği ve küçük yaştan itibaren haksızlıklarla mücadele içine girdiği, kötülüklere karşı daima iyiliği savunduğu rivayet edilmektedir. Zerdüşt’ün hayatında yirmi yaş bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. O, bu dönemde ailesine ters düşmüş ve anne-babasından ayrılarak evini terk etmiştir. Başka bir anlatıma göre de O, ilk vahyi aldıktan sonra ailesinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Rivayetlere göre

182

Asiye Tığlı, Zerdüşt Hayatı ve Öğretisi, İstanbul 2004, s. 19-26. 183

Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, s. 119. 184

Gülnaz Hamidi, Ferhangi İstilahat-i Cihan, Tahran h.ş. 1383, s. 276. 185

77

Zerdüşt, tek başına sık sık, Daiti ırmağı kenarına giderek orada dua etmiş, orada Tanrı, âlem ve yaratılmışlar üzerinde tefekküre dalmıştır. Zerdüşt, otuz veya kırk yaşlarında iken yine Daiti ırmağı kenarında böyle bir tefekkür, inziva ve ibadet esnasında, Vohu Manah isimli bir melek, Tanrı Ahura Mazda’nın mesajını getirmiştir. Kendi ifadesine göre; o sadece meleği görmekle kalmamış, aynı zamanda onun öğrettiklerini de öğrenmiştir. Böylece o, kendisinin Ahura Mazda tarafından, dini vazetmek için görevlendirildiğine inanmıştır. Zerdüşti gelenek Zerdüşt’ün misyonunun otuz yaşında başladığını kabul eder. İlk vahiy de bu sırada gelmiştir.186

Zerdüşt, Ahura Mazda tarafından seçildiğini insanlara açıkladığında, her peygamber veya din önderinin hayatında olduğu gibi, o dönemin prensleri, din adamları, ona karşı gelmişler ve ülkeyi terk etmesini istemişlerdir. O, bu görevinin ilk yıllarında kendini oldukça başarısız hissetmiştir. Buna rağmen Zerdüşt, önüne çıkan engellere aldırmadan tebliğine devam etmiştir. Ancak aradan on yıl geçmesine rağmen kendi yakın akrabalarından birkaç kişi dışında, onun peygamberliğini ve düşüncelerini kabul eden kimse çıkmamıştır. Zerdüşt, uzun yıllar insanları içine düştükleri bataklıktan kurtarma mücadelesinden sonuç alamadığı bir sırada, o dönemin Kralı olan Veştasip’in (Vistasp) yanına giderek usul, inanç ve düşüncesini ona açıklar. Zerdüşt’ün anlattıkları Kral Veştasip’in hoşuna gider. Fakat O, Zerdüşt’ün telkinlerini kabul etmeden önce, saraydaki din ve bilim adamlarıyla konuşacağını, onların görüşleri doğrultusunda, kendisinin getirdiği dini kabul edebileceğini ifade eder. Bu olaydan sonra Kral Veştasip, ülkesindeki din ve bilim adamlarını sarayında toplamış ve Zerdüşt’ü de davet ederek, getirdiği yeni dini onlara anlatmasını söylemiştir. Onlar Zerdüşt’ü dinledikten sonra, Tanrı’nın birliğine inanmaya başlamış ve böylece doğru dini içinde yaşadığı topluma yaymaya çalışmıştır. Bundan sonra Zerdüştilik İran’ın resmî dini haline gelmiş ve hâkim olmuştur.187

Zerdüşt, uzun yıllar geliştirdiği inancı sistemleştirip yaymaya çalıştıktan sonra, yetmiş yedi yaşındayken bir savaş esnasında veya bir suikast sonucu

186

Najiba Ziyayi Azizi, Zerdüştüliğin Kutsal Kitabı (Avesta) Üzerine Bir Araştırma, (Basılmamış Doktora Tezi), A.Ü.S.B.E, s. 20-21, 26-27.

187

78

öldürülmüştür. Anlaşıldığı kadarıyla onun yeni getirdiği dinî hayat, eski yaşantılarından taviz vermek istemeyenleri rahatsız etmiş ve toplum içerisinde gizli açık muhalefet her zaman olagelmiştir. Nitekim bu tepkiler zaman içerisinde dozunu artırmış ve bu faaliyetlerden rahatsız olan İranlılar, çok kısa bir süre sonra, Zerdüşt’ün düşüncelerine karşı gelerek ona engel olmaya başlamışlardır. Bu karşı gelmeler sonucu Zerdüşt’ün yukarıda belirtildiği gibi yetmiş yedi yaşında Tur-bratrus isimli Ariyenli birisi tarafından öldürüldüğü söylenmektedir.188

Hindulardan ayrılan İranlılar, büyük Tanrıları Ahura Mazda (Bilgelerin mükemmeli Mevlâ)’nın adı dolayısıyla Mazdeizm denen dini kurmuşlardır. Zerdüşt’ten önceki Mazdeizm sayılan din, bu yüce Tanrı’nın yanına Mithra ile bir de Anâhita adlı Ana-Tanrı koyar. Fakat sonradan Zerdüşti metinlerde Mithra adına rastlanmaz. Bu dinde hayvanların kurban edilmesi ve ölülerin gömülmesi âdettir. İşte Mazdeizm’in kendisi bu dinin yerine geçmiştir ve buna kurucusunun adına izafetle Zerdüştilik de denmektedir.189