• Sonuç bulunamadı

İnanç Esasları ve Tesir

II. BÖLÜM: İPEK YOLU ÜZERİNDE DIŞARIDAN GELEN DİNLER DİNLER

2- İnanç Esasları ve Tesir

Yahudilikte başlangıçta sistemleştirilmiş iman esasları yoktur, hatta İslâm dünyasiyle temas etmeden evel böyle bir zorunlulukta hissedilmemiştir. Daha sonra hahamlar tarafından bazı inanç esasları ortaya konulmuştur. En son 12. yüzyılda Maimonides tarafından sistemli hale getirilen 13 maddelik iman esasları (emunot) bugün hala geçerliliğini korumaktadır. Tevrat(Tora)’ta Allah kavramını ifade etmek için değişik isimler kullanılmıştır tıpkı Yahve veya Elohim gibi. Yani biz İslâmiyet’te tanrıyı ifade etmek için Arapça olan Allah kavramını kullanıyorsak Yahudiler de Yahve veya Elohim kavramlarını kullanırlar. Yahudiliğin kutsal kitabı Tora’nın Hz. Musa’ya vahiy edilen Tora olmadığını, yüzyıllar boyunca değişikliğe uğradığını, Tora üzerinde çalışan uzmanlar belirtmektedirler. Ancak, Yahudiliğin tek kutsal kitabı, yine elimizdeki Yahudi kutsal kitabıdır. Bunun için Yahudi dininin ve Tora’nında içinde bulunduğu Yahudi Kutsal kitabı olacaktır.108

Yahudiler en karanlık günlerinde bile Tora’yı ümüt kaynağı olarak görürler. Bu din’in başta gelen özelliklerinden biri İsrail Oğulları ile Tanrı arasındaki “Ahde” kutsal kitaplarında geniş yer ayrılmasıdır. Bu nedenle Yahudilik bir “Ahit Dinî” olarak da bilinir. Tevrat’a göre Tanrı, Nuh ile ahid yapmıştır. Bu Ahide göre Tanrı Nuh’a putperestliği yasaklamıştır. Bunun karşılığı olarak da bir daha dünyayı yıkmamayı taahhüt etmiştir. Ahit daha sonra Hz. İbrahim’e tevdi edilmiştir. Eski Ahid’de bu ahitleşme hakkında şu ifadelere yer verilmiştir: “Ben ise, işte ahdim seninledir ve birçok milletlerin babası olacaksın ve artık adın Abram olarak çağrılmayacak, fakat adın İbrahim olacak; çünkü seni birçok milletlerin babası ettim. Allah olarak seninle ve senden sonra zürriyetinle benim aramda ahdimi, nesillerince ebedî olarak sabit kılacağım.” Tanrı, ayrıca İbrahim’den ve zürriyetinden gelecek olanlardan ahit olarak her erkek çocuğun sünnet edilmesini istemiştir. İşte İsrail

107

Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Sayfa Numarası Yok. 108

49

oğullarının başına gelen sürgünlerin ve diğer bütün sıkıntıların onların Tanrı ile yaptıkları ahde uymamalarından, verdikleri sözü yerine getirmemelerinden kaynaklandığı, hem kendi kutsal kitaplarında hem de Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir.109

Yahudilik, putperestliğin yaygın olduğu bir dönemde ortaya çıkmış; bu yüzden de kendisini tek Tanrı düşüncesi bağlamında tanımlamış ve bu özelliğini öne çıkarmıştır.110 Yahudilik ne Hıristiyanlık’taki gibi kutsal otoriteye dayalı doğmaya ne de İslâm’daki gibi her devir için bağlayıcı bir Âmentü’ye dayanır, bilhassa otorite oluşturma noktasında inançtan ziyade, pratiği öne çıkaran bir dindir. Yaratıcı Tanrı fikrine ağırlık veren Philo’nun beş prensiplik Âmentü’sü Tanrı’nın var ve sonsuz olduğu; birliği, dünyayı yarattığı; yaratılışın tekliği ve Tanrı’nın yaratılışla ilgili ön bilgiye sahip olduğu esaslarından oluşmaktadır. Benzer biçimde Abraham ibn Davud, kendi oluşturduğu inanç esasında Tanrı’nın varlığı, birliği, maneviliği, diğer sıfatlara sahip oluşu, gücünün işlerinde tezahür etmesi ve ön bilgisi üzerinde durmuştur. Saadya Gaon’un daha kapsamlı Âmentü’sü ise dünyanın yaratılmış olduğu, Tanrı’nın bir ve cisimsiz oluşu, vahyin gerçekliği; insanın zihnî ve ruhî kapasitesi gereği günahtan kaçınma yetisine sahip oluşu, mükâfat ve cezanın hak olduğu, ruhun saf biçimde yaratıldığı ve ölümden sonra bedeni terk edeceği; yeniden dirilme, Mesih’i beklentisi ve son yargı inancına yer vermiştir. İbn Meymûn’un on üç prensipten oluşan ve en kapsamlı Yahudi Âmentü’sü özelliğine sahip olan iman esasları ise aynı anda tanrı, vahyi, peygamberlik, kutsal kitap, ilâhî yargı, mesihçilik ve âhiret inançlarına yer vermektedir. İlk beş madde Tanrı’nın varlığı, birliği, maneviliği, sonsuzluğu ve tapınmaya layık tek varlık oluşuna imanı şart koşmaktadır. Geri kalan sekiz madde ise sırasıyla Tanrı’nın Peygamberleri aracılığıyla vahyetmesi. Musa’nın gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin en büyüğü olduğu, Tanrı’nın öğretisinin Sina Dağın’da verildiği; Tanrı’nın öğretisi olarak Tevrat’ın değişmezliği, Tanrı’nın insanların fiillerini önceden bilmesi, ilâhî yargının, Mesih’in gelişinin ve yeniden dirilmenin hak olduğu esaslarından oluşmaktadır. Diğer yandan Tanrı tarafından doğrudan iki ayrı levha hâlinde Musa peygambere verildiği kabul

109

Durmuş Arık, Buhara Yahudileri, Ankara 2005, s. 4-5. 110

50

edilen On Emir, İbn Ezra ve Yitshak Abravanel gibi çeşitli Yahudi âlimleri tarafından Yahudiliğin temelini oluşturan prensipler olarak görülmüştür. Tevrat’ta iki ayrı şekli yer alan On Emir’in ilk beş maddesi tanrı ile birey, kalan beş maddesi ise bireyler arası ilişkileri düzenleyen teolojik, pratik ve etik kurallardan oluşmaktadır.111

İbn Meymûn tarafından tespit edilen iman esasları genel kabûle mazhar olmuş, ilâhiye dönüşmüş ve ibadetle ilgili hizmetlerde okunmuş olmasına rağmen, İbn Meymûn’un kendisi sapıklıkla suçlanmıştır. İbn Meymûn’dan sonra da inanç esasları belirlemeye yönelik çalışmalar olmasına rağmen bunların hiçbiri, Hıristiyanlık’ta ve İslâm’da olduğu gibi, belirgin esaslara dayalı bir şekilde olamamıştır.112

Yahudilik Türk toplulukları arasında başta Hazarlar olmak üzere, devlet dini olarak kabul edilmiştir. Kıpçaklar ve Karaylar gibi Türk toplulukları da kısmi olarak bu inancı kabul etmişlerdir. Türklerin, museviliğin bir mezhebi olan Karay/Karaim inancına mensup oldukları bilinmektedir.113